28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 13 AĞUSTOS 1990 Üniverske Hastaneleri... Üniversite hastaneleri, belki ozel destekli olanJar dışında, yokluklar, yoksunluklar içindedir. Kimi zaman yataklanna ortecek çarşafları, pencerelerine asacak perdeleri, lambalarına takacak ampulleri yoktur bu ust duzey kurumlarımızın. Laboratuvarların gereksinmelerini, kitleri, boyalan edinebilmek çok kez t»ir meydan savaşı kazanmak kadar zordur. Prof. Dr. COŞKUN ÖZDEMİR Son aylarda sağhktan, dolayısıyla hastanelenmız- den sıkça söz edılıyor Hızrnetlerdekı aksama, uc- retlerdekı anış, rehın tutulan hastalar sık sık gun- deme gelıybr Ayncalıklı, hatırlı, arkalı bır hızmet almak fırsatını bulamayan vatandaş, devlet hasta- nelerınden öteden ben yakınmıştır Bu vakınma>ı hakh çıkaracak nedenler saymakla tükenmez Son yıllarda saglık aiamna kâr ve kazanç Öğesının ege- rnen oluşu ıle karmaşa butun butün artmıştır Sağhk eğıtımınde suregelen ve YÖK düzenı ıle do- rukJara çjkan yetkılılerce asla umursanmayan ve- tersızlık de butun bunlann cabasıdır Zaman zaman basına yansıyan, çok kez de su yuzune çıkmayan aakL sonuçların nedenı olan eksıkler vetersızlık ler, duzensızhkler hastanelenmızde varhğını surdür- mektedır Vatandaş çok kez bunun nedenlerını, te- meidekı bozukluğun ne olduğunu bılemez Hasta- ne vönetımını, doktoru, hemşıreyı suçlar Bır bo- zuk duzen ıçınde yer alan ve görev yüklenen ınsan- lar tumu ıle masumdur demek ıstemıyorum, ama asıl suçlu elbette sağlık sıstemımızdekı çarpıklık ve yanlışlıklardır Üniversite hastaneleri, eğitimle çelişki Bu yazıda amacımız sa|ük hızmetlenndekj, sağlık yöntemındekı temel bozukluklan ele alrnak değıl, burada, böyle bır ortamda \e YÖK duzenınde üni- versite hastanelennın durumuna kısaca değınmek ıstıyoruz. Şu kadarını so>lemekle yeuneüm Tur kıye"de yıllardır tutarlı, gerçekçı bır saflık pohtıkası oluşturulamamıştır Hekım ve sağlık personeh eğı tımmden örgutienmeye, ıstıhdamdan fınansmana her alanda yanlışlıklar vardır ve bunlar şıddetı ve boyutları büyüyerek süregelmektedır Az gelışmış- lığımızın doğal sonucu savılabıleceklerın >anı sıra sağlık açısından bugünku penşanlığımızın başlıca nedenlerı bunlardır Uruversıte hastanelennın tılm dtlnyada olduğu gı- bı yurdumuzda da ayn bır yen sardır Onlar en ge- nış kadrolu, en gelışmış, en modern araçlarla do- natılmış sağhk kurumlandır Türkıye'de de unner- sıte hastanelennın gen kalanlardan farklı ve üstun bır düzeyde olması beklentısı vaygındır Sıgorta has- tanelennın yapamayacagı ıncelemelenn, tedavılenn, uygulamalann oralarda yapılabılmesı çok doğal karşılanır En lyı yetışmış, en çağdaş bılgı ve dene- yımlerı edınmış en ıyı hekımlenn orada görev yap- tığı da varsayüır Bunun beklenen ve doğal sonucu ötekı hastanelerden ve Anadolu'nun çeşıtlı yörele- rınden çok sayıda hastanın gelışmış üniversite klı- nıklenne göndenlmesıdır Bu durum, uruversıte klı- nıklennın, eğıtım oğretımie çok kez çebşecek şekılde oldukça ağır bır sağlık hızmetı vermeve zorlanma- sı sonucunu getınr Bu zorlama, çeşıtlı başka yan- lışhklara eklenerek eğıtımın aksarnasmda ve veter- sızhğınde önemlı rol oynar Üniversite hastanelen doğaldır kı mezunıyet öncesı ve sonrası eğıtımın ya- pıldığı, araştırma projelennın hazırlandığı yerler ol- malıdır Buralarda bılgı üreulır Duvarlanndan, ko- rıdorlanndan, salonlarından. bıigının, bıumsellığın taştığı, çevreyı etkıledığı verler olmahdır uruversıte klınıklen Her departmanın ılan tahtalannda sayı sız semınenn, konferansın, kursun, araştırma bıl- dınsının duyurusunu görmelısınız Beyaz gömlek lerı ıle sabaiun erken saatlennden akşatnın karan- hkJanna kadar okuyan, araşuran, tartışan, hasta ız leyen, laboratuvarda denev yapan öğrencıler, asıs taiılar, her yaşta uzman, doçent, profesör, öğretım uyelen, laborantlar, hemşıreler, teknısyenlerle cıvıl cıvıl bır yer Akşam saatlennde bır üniversite has- tanesının korıdorlannda yururken açık kapüardan laboratuvarda çalısan uısanlar çarpmalı gözıinüze ve salonlardan semınerlerın, konferanslann tartış- malan yansımalı Bılımın ışığı pınldamalı buralarda buram buram Gelışmış bır ülkede, çağdaş bır tıp fakültesınde karşılaşacağımz görunüm budur Ülkemızde ıse böyle bır tabloyu ancak ruyanızda gorebılırsıniz, çok özenıyorsamz Üniversite hastaneleri, belkı özel destekh olan- lar dışında, yokluklar, yoksunluklar ıçındedır Kı- mı zaman yataklanna örtecek çarşaflan, pencere- lenne asacak perdelen, lambalanna takacak ampul- leri yoktur bu üst dıizey kurumlanmıan Labora- tuvarlann gereksınmelennı, lcıtlen, boyalan edıne- bümek çok kez bır meydan savaşı kazanmak ka- dar zordur Alet, araç alımı son yıllarda ıyıden ıyı ye zorlaşmıştır Eğıtım aracı edınmek de aynı dere- cede guçtur önemlı bır ıncelemeyı yapabılmenız ıçın vazgeçılmez, onsuz olunmaz bır aracı yıllarca edınemeyebılırsınız Canınızdan beap yorgun dü- şebılırsımz bunun savaşımıru verırken Olanakları- nız bıiyılk çapta döner sermaye gehrlenne bağlan- mıştır Bırım olarak ıstekte bulunduğunuzda gehr duzeyınıze bakılır lyı kazanmamışsanız ısteğınızı elde etme şansınız yoktur Döner sermayenın kav nağı, çok kez ödeme güçluklerı ıçındekı vatandaş- tır O halde ıyı ödeyen vatandaş seçmehsınıı öde- yemeyenler uzak durmahdır Sağlık şöyle dursun, eğıtım araştırma amaçları da gerıde kalabılır ön ce kazanmayı öğrenmelısınız1 Böyle bır ekonomık model ıçınde yaşamakta olduğunuzu da asla unut- marnalısınız1 Zengın bır ışadamını turlu çeşıtlı yol- lardan ıkna edıp bağış sağlayamazsanız yoksunlu- ğunuz yıllar surebılır Oysa hastanenızın çevresın- de yuksek teknoiojının modern cıhazlan ıle dona- tılmış, bılgısayarh aletlennı hızmetınıze sunmaya ha zır sayısız özel tıp merkezı açılmaktadır Sızın yap- madıklarınızı gerçekleştırmek, her düzevdekı çalı şanlarımızla ışbırlığı yapmak, onları memnun et- mek, ınceleme endıkasyonlarını arttırmak ıçm ya- nşma ıçindedırler Rektor olursanız... Uruversue klınıklenrun yoksunluklan sadece alet, araç, malzemeden ıbaret değıldır Hemşıre, teknıs- yen, sekreter, personel kadroları da aslan ağzında dır Aynlanlann, emekh olanların yenne venısını alamazsınız Kadrolar gıder ehmzden Ünıversıte- nın yönetıcısı, klınığın dırektöru, 30 yülık profesö- ru hjçbır zaman bır ışadamının, bır ılaç flrmasının, bır banka mudürünun sahıp olduğu nıtelıktekı bır sekreterın yardımından yararlanma şansını bula- maz Buyük bır lukstur bu ünıversıtede. Dunyanın artık her verınde her turlü hasta kavdı, rapor, ısta- tıstık ve her turlu çahşma ve elbette eğıtım bılgısa- >arla yapıhyor Bır Batı Ulkesınde her odada ve her oğretım üyesının, sekreterın odasında bır bılgısa- >ara rastlarsıruz Gunumüzun bu terael, vazgeçıl- mez gerekseraesını edınmek ıçın yıne tek yol, tek dayanak, fırmalann ya da zengınlenn hayırseverh- ğıdır Yönetıcılerie, dekanla, daha ıyısı rektorle ıyı ılışkıler ıçınde ısenız şansınız bıraz daha artabılır, ama bu, sorunlarınızı çözmeye yetmez Ama rek- töre yakın olmak yenne bızzat rektör olursanız ba kın o zaman ışler değışır YÖK duzenınde atanmış rektörler, büyük yetkılerle donatılmışlardır Dıler- lerse beğenmedılderı öğretım üyelennı yurdun dört bır tarafına —hadı sürerler demeyehm— dagıtabı- hrler Bunun böyle olduğu bittecrabc sahıptır Parasal kavnaklan dıledıklen gıbı kullanma şans- ları da oldukça yüksektır Bundan ötüru herhangı bır yere bılgı va da hesap verme durumunda da de- ğıllerdır Böyle sorunlann sorulması da esasen YÖK düzemnde zararlı, duzen bozucu sayılmış ve engel lenmışur Bu serbestlık ıçınde YÖK Başkanı gıbı rektörlenn de sız çarşaf sıkmtısı çekerken büyük eserler yaratma olanaklan vardır Nıtekım YÖK Başkanı vakıf ünıversıtesı kurmuş, Istanbul Unıver- sıtesı Rektöru de modern, donatımlı bır vakıf has- tanesı kuruvermıştır Açıhşta bu çelışkjye ışaret eden bu satırların yazarırun klınığı de, sözlenne kulak rnısaflrı olan bır firma sahıbının hayırseverlığı ıle yoksunluğunu çektığı çarşaflara kavuşmuştur Tıp fakultesi hastanelenmızin. bu eğıtım kurura- lanmızın en onde gelen ve en acıidı saj ılabılecek sonınlanndan bıri de ögretun uyeknnden gerek eğı- tici, oğretıcı gerekse araşlıncı olarak j'araıianma- da suregelen cıddı yetersızlıktır Bırçoğu dış ülke- lerde en ıyı tıp merkezlerınde, belkı de devlet hesa bına yıllar geçırmış öğretım üyelerını fakültelenne bağlayacak, onları orada venmlı kılacak koşullar bır turlu gerçekleştınlememıştır Bu öğretım üye- lerının önemlı bır kısmı aradıkları çalışma ortamı- nı fakultelennde bulamadıklan ıçın yasal haklan nı kullanarak part-tıme (yanm gün) çalışırlar Fa- kulte klınıklennın koşulları hıçbır açıdan doyuru- cu değıldır Yabana atılamayacak bır excuse (ozur) ve gerekçe ıle zamanlarırun çoğunu yazık kı fakül- te dışında geçınrler 8 yıldan berı egemenlığınj sur- düren ve öğretım üyesıru yönetımden dışlayarak ona söz hakkı tanımayan, bır derneğın uyelığını bıle ızne bağlayan YÖK sıstemı ıle öğretım üyesırun ünıver- sıteye bağlılığı ve hızmet heyecanı belırgın şekılde zayıflamış ve kuşkusuz fakulteden uzak durma eğı- hmlerı ıçın ozürler ve gerekçeler o oranda çoğal- rruştır Böyle olunca örneğın Yeşılköy'de gösterışlı törenlerle açılan Hayfavı, ötekı adı ıle Internatıo- nal Hospıtal'ı haürlamadan duramayız Pırıl pınl bır jerdır burası ve her depaıtman en modern, en yenı araçlarla donatılmıştır Kapıdan başlayarak her yerde gülery'üzlu, sevımlı personel görev yapmak- tadır Hocalık değılse de hekımlık koşulları orada çok daha çekıcıdır Üstelık bu hastane, üniversite hastanelennden küçümsenemeyecek sayıda ve nı- tebkte hemşu^, teknısyen, sekreten de koparmıştır Kalıtelı personel buralara yakısır Üniversite ıçın kımsenın kaygılanması söz konusu değıldır nasıl ol- sa Evet vetkılı kışılenn asla doğru durust uzerın de durmadığj, sonuçlannın ülkeye neye mal oldu- ğunu ırdelemedığı bu sağlık ve eğıtım sıstemı ünı- versıtenın değerlı hocalarını ünıversıtede, fakülte hastaneleruıde öğretıa olarak, arastıncı olarak tu- tamayacaktır Yine de umutla... Bu sıstem ıçersınde uruversıtenın çeşıtlı kayıpla n pahasına da olsa kurulmuş olan ve ancak çok var- lıklı ınsanl^ra hızmet verebJecek olan bu hastane ve benzerlen de sağlık alarunda buyük bır adım, büyuk bır basan olarak sunulur Türkıye'de sağlık hızmetınden ıhtıyacı olanlar değıl, parası olanlar ya- rarlansm dı>en bır anlayışın sımgesıdır bu göste- rışlı kurumlar Bır ülkenın en değerlı varlığı, göz- bebeğı olmak gereken ünıversıtenın yoksunluklannı, oradakı eğıtımın, öğretımın kalıtesını hıç umursa- mayan bır anlayış Ve ümversıtelere böylesıne dar- be vuran bır duzenın uzantısı olan YÖK'un ulusla- rarası üne sahıp, ama ınandıncılığını çoktan yıtır- mış Başkanı Prof Doğramacı, yerını başan ıle ko- rumakta ve ünıversıtelerımızın bütün dünyada ör- nek alındığını söyleyerek unıversıte mensupları ve butun Türk halkı ıle alay etmeye devam etmekte- dır Ama bız 1402 ayıbının sona erdığı, bu ışleyen yaranın sanldıfı ve küskünlükle, umutsuzlukla, tep- kı ıle ümversıteden kopanlann da aramıza dönme- lennı bekledığımız şu günlerde geleceğe umutla ba- kabıleceğımıze ınanıyoruz Ümversıte de sılkmecek ve Türk toplumu ıçındekı onurlu yenne yemden sa- hıp çıkmasını bılecektır dıyoruz EVET/HAYIR OKT4YAKBAL Bugünü Daha İyi Anlamak İçin... "Kuveyt ve Katar gıbı çölden ıbaret ıkı kaza yûzunden Ingılte- re ıle ıhtılaf çıkaramazdık Bu ehemmıyetsız topraklardan ne gı- bı bır ıstrfademız olabıhrdı 9 Kuveyt ve Katar ı Ingıltere'ye bıraK- maya ve zengın Irak vılayetlerımızfe uğraşmaya karar ver3ım " 11 Mart 1913 günü Sadrazam Mahmut Şevket Paşa günluğü- ne bu sabrları yazmış Ingıltere bır süredır Kuveyt'e gözünu dık- mış Osmanlı devietı ıse 1913'te Balkan Savaşı nın yenılgısının sıkıntıları ıçınde Daha önce Lıbya elde gıtmış Bulgar ordusu Çatalca ya dayanmış Edırne duştu duşecek Bütün Balkan top- rakları Sırp, Bulgar, Yunan arasında paylaşıtmış Bır de Ingılte- re nın Kuveyt'e el koymasıyla mı uğraşılacak 1 Ustelık çöl sayılan bu yerlen savunmak tçın Ingılızlerle mı savaşılacak' Hem de Bal- kan devietierının aşın ısteklen karşısında yardım göreceğımız baş- lıca ülkelerden bırı Ingıltere ıken 1 Sadrazam Mahmut Şevket Paşa'nın 1913 yılı anılarını okur- ken Osmanlı'nın güçlü, saygın bır devlet olmaktan çoktan çık- mış olduğunu görüyoruz Devlet büyuklen tam bır teslımıyet tçırı- de Edırne yı verelım bu ış bıtsın 1 Adaları kurtarabılırsek, bıze Itafya, A/usturya, Almanya yardım ederse bız de onlara başka çıkarlar sağlarsak' Hesaplar bunlar Bır de devlet büyuklen ara- sında bırbırını yeme onun bunun yerını kapma hesapları' Şu günlerde Kuveyt konusu dunyanın gündemınde Kuveyt 1913'te Basra ılının Larısâ sancağına bağlı bır kasabadır Baş- tan başa ço)' Mahmut Şevket Paşa 31 Mayıs 1913 günu Kuveyt'le ılgılı olarak şu satırları defterıne yazıyor 'Bu sıradafl-akKiPaşa'nın Ingıltere hukümetı ıle mutabık kal- dığı muahede suretı geldı Basra Körfezı'ne müteallık olan bu muahedeye göre Kuveyt Türkıye'nın Basra vılayetının Lahsâ san- cağına bağlı bır kaza olmakta devaTi edecek, fakat Türkıye bu kazanın ıç ışlerıne karışmayacaktı Kuveyt şeyhı eskıden oldu- ğu gıbı veraset usulüyle aynı aıieden olmak üzere Babıâlı tara- fından kaymakam nasbedılecektı Kuveyt'te Turk askerı bulun- mayacaktı Katar kazasındakı askerımızı ve jandarmamızı da çe- kecektık Katar'a da aynı haklar tanınıyordu Türkıye Katar ve Ku- veyt'e asker sevk etmek ısterse mucıp sebep gösterecek ve Lond- ra nın muvaffakatını alacaktı Kuveyt, Türk bayrağını kullanmak- ta devam edecek, fakat ısterse bayrağın bır tarafında Kuveyt ya- zacaktı Bahreyn adalanna gednce tamamen Osmanlı Imparatorlugu'ndan ayrılıyordu Bahreyn Ingıltere'ye tabıolacak. fakat Ingıltere bu ırsı şeyhlığın ıç ışlerıne karışmayacaktı Turkı- ye'nın Kuveyt ve Katar'a tanıdığı hakların aynını Ingıltere Bah- reyn'e tanryordu Türkıye, Umman Imamlığı ıle Hadramut'takı şert- lıkler üzerınde de padışahın halıfelık sıfatı dışında hıç metbuluk hakkı ıddıa edemeyecekiı" Yırmıncı yüzyıhn başında Batı'nın gûçlü ülkelerı Irak'la, Ku- veyt'le, Katar'la yakından ılgılenmeye başlamışlardır Petrolün ko- kusu alınmıştır' Ne yapıp edıp bu zengın toprakları —kı bızım devlet adamlarına göre çöl— bu yerlen aralarında paylaşmak yanşına gırmışlerdır Osmanlı ülkesme demıryollarının yapılma- sı da Fransız, fngılız, Alman şırketlerı arasında böluşülmûştur Osmanlı, Balkanlılara karşı savaşı yıtırmenın, genış toprakları elden çıkarmanın hatta Istanbul'u bıle yrtırme tehlıkesının kor- kusuyla emperyalıst devletlerın yardımından medet ummakta- dır Bır yıl sonra bu güçsüz, brtkın devlet Bırıncı Dunya Savaşı : na da katılacak, sonunda ış Sevr Antlaşması'na varacaktır Bu- tün bunlar, Osmanlı devletının ve bu devietı yönetenlenn ne denlı gucsüz ve bılınçsız Kışıler olması yuzündendır Bırkaç uyanık kışı devietı kurtarmaya çalışacaktır, ama güçlerı yetmeyecektır Ta kı, 19 Mayıs 1919'da Samsun'da Mustafa Kemal'ın atılımı başlaya- na kadar Mahmut Şevket Paşa'nın anılarını okurten Osmanlı'nın neden 'hasta adam'dan 'ölü adam'a gıttığını görmek hıç de zor olmu- yor Sahıp olduğumuz topraklann zengmlığını bıle bılmıyoruz, bılmek ıstemıyoruz, her ışı yabancılara btrakmayı en kolay yol sayıyoruz' Musul, Kuvyet, Katar vb yerler bugün dunyanın pet- rol kaynakları, bu topraklar ıçın kıyametler kopmakta' Ama bı- zım gözümüzde 'ehemmıyetsız çöl'1 Yakın tarıhımızı böyie kıtaplar aydınlatıyor Mahmut Şevket Pa- şa'nın 1913 günlüğu bır ayna gıbı tarıhsel gerçeklerı yansıtmak- tadır Atatûrk'ün ' Dünu öğren, yarını daha ıyı anlarsm' ılkesının anlamı da daha ıyı ortaya çıkıyor Arabesk Metamorffozu Bizi bir araya getiren faktörler iyi ve sağlam göstergeler açısından gittikçe gevşiyor ve faİcirleşiyor. Düzen kayboluyor, eİconomik, sosyal ve butun değerler dengesinde buyuk bir bozukluk başlıyor. Prof. Dr. ESAT ERENOĞLU Anadolu Üniversitesı TUrk toplumu değer yargılarında ve vargı- lama değerlerınde hızlıca bır yozlaşma süre- cıne gınnıştır Bu, toplumun bütun katman- larında gittikçe daha belırgın bır şekılde ge- hşmektedır Bızı ıdare ıçın seçtığımız mecus- te, ümversıtelerde, bürokrası mekanızmasın- da seçımle ışbaşına gelmış beide ıdarecılenne kadar bır kadercılık, bır nemelazımcılık, vur- dumduymazlık vardır Ekonomık dununun göslergesı de ıçaçıcı değıldır Sayıları önem- senmeyecek ve kendılennde dokunulmazlık varsayarak yasal boşlukları çok ıyı bılen bır gnıp, aamasız bır şekılde toplumun sırtından mılyarlan vururken, toplumun büyük bır ke- sımı tasarmf etmek bır tarafa, günlük geçım zorlağu ıçıne gınnıştır Karamsar bır tablo çız- mek amacında değıhz Cumhunyetın son 30 yüında sanayı, ulaşım, telekomünıkasyon, teknoiojının dığer dallannda yadsınmayacak bu gelışme mevcuttur Ögretim üyeliğinin zevki Bütün dünyadakı başdöndürücü bır hızla gelışen uygarlıktan çalışarak pay almak do- ğal bır seydır Fakat bunun yanjnda toplumun genehnde moral ve ahlak değerlerınde gözle görülen bır genleme var örneğın, gerek or- taöğretım, gerekse yükseköğretımde büyük erozyon olmuştur Gerek seçunle gelmış sıyası ıktıdarlar, gerekse demokrasıye sekte veren ara rejımler ülkemızde eğjtım ve sağlık sorun- lanna kaiıa çözümler yenne, geçıa ve yllzey- sel çözümler getırmıştır örneğın 1982'de ge- tırılen YÖK Kanunu tam tatbık edılebıldı mı' Bu kanun neler getırdı'' Neler götürdü? Oturup rahathkla tartışabıhyor muvuz ve or- tak bır konsensusa varabılıyor muyuz' Ha- yır Nedenı bıze has olan kutuplaşma, duy- gusallık, önyargı, art düşünce ve menfaat dü- şüncesîyle uçlarda toplanma özellığunız olu- judur YÖK Kanunu'ndakı profesörlük yük- selmesı kaç sefer degıştırıldı Burada da bır arabesk, bır hercümerçlık hüküm sünıyor Ünıversıte dğretım üyelığırun zevkı, onuru ve artık eskı çekıcıüğı de kalmıyor Işler (Hıt and Run) kaptıkaçtı ahnıyetıne dönüsüyor Ken- dıne özgü bır meslek olan, dığer meslek dal- larından çok farklı olan hekımlık ve tıp eğıtı- mı de bundan nasıbını en kötü bır şekılde al- mıştır Fakültelenn bır taraftan gittikçe artan araç gereç yokluğu, dığer taraftan yeteneksız kadrolaşma sürecı ve kapasıtesının ötesmde öğrencı alması, eğıtım dOzeyının düşmesıne neden oldu AT'ye gırmek ıçın doktor adedı- nı arttıralım derken, hekım kalıtesındekı düş- me hızlandı Bır taraftan ünıversıteden aldı- ğı tıtn menfaat ıçın kullanan öğretım ve eğı- tımden elım eteğını çekmış pragmatık öğre- tım uyesı veya burnundan kıl aldırmayan, her şeyı bıldığını zanneden, öğrencılerle gunde 3-5 dakıka ancak uğraşan, özel ışlennı ön plan- da tutan öğretım üyelen, dığer taraftan er- demlı, dınamık ve çalısan kıtlemn çaresızlı- Bır ülkede ünıversıteler, bılım yuvalan ve sıyası kadrolarda tutarsızük ve huzursuzluk başlarsa bu, toplumun bütun kurumlanna ay- nı oranda yansıyacaktır Bızı bır araya geti- ren faktörler ıyı ve sağlam göstergeler açısın- dan gittikçe gevşiyor ve fakırleşıyor Düzen kayboluyor, ekonomık, sosyal ve bütün de- ğerler dengesinde büyük bır bozukluk başlı- yor Seyenek bulamama korkusu Bu nereden kaynaklanıyor ? Sorumlusu kımdır 1 ' Belkı hcpımız Cumhunyetı kurup bı- ze devredenlerın çektıklennı anımsadıkça, özelhkle büyük Aururk'ü düşündükçe ken- dımızın çok suçlu olduğunu kolaylıkla görü- nlz Gazete baslıklarına bır göz atalım Toplu- mun dıkkatı ve merakı nerelere yönlendınh- yor Her tarafta bn- dedıkodu, karalama kam- panyas», vur-kaç yöntemı hüküm sürüyor Işm en kötü ve korkunç tarafı ıse seçenek arama- dakı umutsuzluk, heyecanını yıtırmış ve se- çenek bulamama korkusudur Gittikçe yalnızhğa ıtılıyorum Vıze koyma- yan ulke kalmayacak bu gıdışle Dışarısı öy- le, ıçende akıl almaz karmakanşıkhk, vurgun- culuk, hastanelerde rehın kalan hastalar, mıl- let kesesınden zengın olanlar, sılah kaçakçı- Iığından, hayalı ıhracattan zengın olanlar Toplumun her yerınde sosyolojık depremler var Konan sosyolojık tanının yanlışlığı, çö- züm ıçın mutlak ekstrem önerıler, Ya ıfratı ya ınkân seçmeye egılımırruz var Kokuşma- lar gittikçe artıyor Yanmndan emın olmayan bır gençlık ve emeklılığın tadını çıkaramayan yaşlılar ülkesıne döndük Evlı ve meşhur bır futbolcunun şarkıcı bır hanımla artık tefrıka halıne gelen ve toplu- mu hıçe sayan ıuşkılenne bakış açınuz bile de- ğışıyor Evet, gittikçe arabesk cumhunyetme benzıyoruz. Durumumuzu kıme soracağız Son günlerde TV'dekı reklam programlann- da sûreklı ızledığımız, kadın dövmesı ıle meş- hur bır türkücünün deyımıyle "bir erbabına mı" soralım9 HAREM 89 ile günlük deniz gezileri • Her gün 10'da Kuruçeşme den hareket- varış 18'de • Gruplara ve kombıne bıletlere ındırım yapılır • Çarşamba günlerı hanımlar turu • Tel 145 77 93-149 93 87 Tatıl ve mesaı saatlerı dışında telefon 165 54 61 F A K S İ M İ L E Servis Güvencemizle Bifar Bilgi Araçlan Ticaret A.Ş. IMnbul T«l 9 11) 175 3* 00 I* H»l> AnkaraTtf 9 (4) 117 85 60(4 H«i) İLAN KIRŞEHİR SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Dosya No E 1989/146 K 1990/295 Kırşehır ıh Merkez Kayabası mahallesı Bozbağ mevknnde bulunan unar 1854 ada 4 parselde kayıtlı 475 m1 yuzolçumünde m 'sı 15 000 lıradan 7 125 000 TL arsa bedelı uzenndekı mutemmımcuzlerle bır- lıkte 7 265 000 TL tahmını bedelh taşınmaz, Aynı mahalle 1854 ada 5 parselde 561 m a yuzölçumünde m"sı 15 000 lıradan 8 415 900 TL arsa bedelh uzenndekı rautemmımcuz- lerle bırlıkte 8 968 750 TL tahmını bedellı taşınmaz, Aynı mahalle aynı mevkude bulunan unar 1854 ada 6 parselde ka- yıtlı 563 m; yuzölçumünde m"sı 15 000 lıradan 8,445 000 TL arsa bedelh uzenudekı mutemmımcuzlerle bırhkte 8 85Ü 000 TL tahraıru bedelh taşınmaz Aynı mahalle aynı mev kude bulunan ımar 1854 ada 7 parselde ka- yıtlı 496 m 2 yuzölçumünde 7 440 000 lıra ar»a bedellı üzenndekı mu- temmımcuzlerle bırhkte 7 505 000 lıra tahmını bedellı taşınmazların nmum arasında açık arttırma suretıyle satılarak ortakhğına karar ve nldığınden verılen karar davalılardan Ahmet Gevrek e tebhğ edıle medığınden adı geçenın ılan tanhınden ıtıbaren 15 gün ıçensınde tem >ız etmesı, aksı taktırdı karann kesınleşeceğı karar venne geçerlı ol- mak uzere ılanen teblığ olunur Basın 47361 T.C. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ'NDEN Unıversıtemıze bağlı yuksekokul ve fakültelenn boş olan kadrola nna kanunı şartJan tasıvan yardımcı doçentler alınacaktır Başvuracaklann dılekçelenne 2 fotoğraf, öğrenım belgesı, onavlı nufus cüzdanı suretı, askerlık durumlannı gösteren belge, özgeçmış, bıhmsel çahşma ve yayınlarını kapsayan 4 adet dosvayı da ekleye- rek, üanın yayunlandığı tanhten ıtıbaren 15 gün ıçınde rektörlüğe ver- melen gerekmektedır Yardıma doçentlık ıçın başvuracaklar, dılekçelennde sınava gıre- ceklerı vabana dılı ve anabılım dalım açıkça belırteceklerdır Yabancı dıl sınavları 14 9 1990 günu saat 14 00 te Merkez Kutup hane'de (Yunus Emre Kampusu) yapılacaktır YARDIMCI DOÇENT EĞlTtM FAKÜLTESJ Yabaocı Düler £|]timı Bölomıi: Alman Dı- lı Eğıtımı Anabılım Dalı FEN-EDEBİYAT FAKULTESI Tarih Bolnmu. Eskıçağ Tanhı Ana- bılım Dalı, Kimya Bolnmu: Bıyokımya Anabılım Dalı MÜHENDİSLlK-MlMARLIK FAKÜLTESI tnşaat Muhendısligı Bolumu: Ulaştırma Anabıhın Dalı, Elektrik-Eleklronık Muhendısli- gı Bolumu: Elektronık Anabılım Dalı inGULAMALI GÜZEL SANATLAR YUKSEKOKULU Basın 31352 REKLAM AJANSrNA Boan Hantnda deoey», çeşltd ilan kujaktanmn sorumJuluâunu yüktenecek mOft*rl iüfkllarirtl dtoeolevöcek bayan ©temantar ARANIYOR maaş+slgorta+prlm 1510044-1514155 TAKSİM GENC BAYANLAR Ingihzceyı Dizde ve Ingıltere de 8E0AVA OGRENIN AU-PAIR lık bızım ışımızdır zm de tarrs lc er arıyoruz OKUKLARA. Ölçüyü Saptamak... O lay, Çekoslovakya'da gecer Tanh 17 Kasım 1989. Komunıst yonetıme karşı gösterıler başlamıştır O gün Prag'da buyuk bır oğrencı gosterısı olur, guvenlık guçlerı mudahale eder Şu anda Çekoslovakya Devlet Başkanı Vaclav Havel'ın basın sekreten olan Zantovsky, Batılı ajansların muhabırlığını yapmaktadır Olaylar sürerken muhalefet örgutu Sıvıl Forum'un bır yonetıcısi Zantovsky'yı arar ve bır oğrencımn olduğunu bıldırır Gazetecı ıkna olur, haberı geçer Ertesı gun Amerıka'nın Sesı Radyosu, bu haberı buyuterek verır ve ülkede genış bıçımde ızlenen bu yayın ustune 200 bın kışı sokağa çıkar, olaylar hızlanır ve re/ım değışır Ama olayda kuçük bır "sınek" vardır 17 kasımdakı gosterılerde hıç kımse olmemıştır Ikıncı olay yıne Çekoslovakya'dan Rejımın değışmesının ardından ulke özgur seçımlere hazırlanmaktadır Tam o sırada bır soylentı şıddetle yayılır Yenı yonetımın elınde eskı rejımın gızlı polısıyle ışbırlığı yapan 140 bın kışının adlarını ıçeren bır lıste bulunmaktadır Doğal olarak bütün basın bu lıstenın peşıne duşer Ancak Havel yönetımı anı bır karar alır Bu lısteyı yayımlayan gazetecı hapse atılacaktır Gazetecılenn olayın ardından gıtmelerı böylece engellenır, ama seçım anfesındekı heyecanlı ortamda bu bulanık hava, çok sayıda ınsanın eskı gızlı polısın ışbırlıkçısı olmakla suçlanmasına, yerlı-yersız karalamaların ortalığı doldurmasına yol açar Her ıkı olayı da aktaran Zantovsk/dır ilk olayda yanlış haben yayarak olaylann hızlanmasında önemlı rol oynayan gazetecı Ikıncı olayda ıse Havel'ın basın sekreten olarak lıstenın yayımının yasaklanmasında karar verıcılerden bırı olarak Ikı olayı da Zantovsky'nın ağzından dınleyen VVashıngton Post gazetesının ybnetmenı Ben Bradlee "Bu yenı demokrasının geçmışten taşıdığı sorunlar benı endışelendırdı" dıyor. Çeklerın kafası karışıktır, ama Bradlee'nın kafası çok nettır Gazetecı, yanlış yaptığını anladığı anda, o yanlışını duzeltmekle yükumludur, hıçbır yönetım, hangı nedenle olursa olsun, basına mudahale etme hakkına sahıp değıldır Bradlee, bu temel ılkelen çarpıcı bıçımde şoyle yınelıyor 'Basın özgurluğu, yanlış yapma özgurluğunu, hatta sorumsuzluk ozgurluğunü de ıçerır Ancak bır yanlışın ya da sorumsuzluğun yol açtığı zarar dış mudahale ıle değıl, basının oz- denetımı çerçevesınde gıderılebılır" •*• Yanlış ve kasıtlı haber ya da dezenformasyon olayı yemden Batı basınının vıcdanında Romanya olayının ağırlığıyla bırlıkte tartışılmaya devam edıyor Aralık 1989 Temeşvar olaylannı aktarırken 60 bın oluden söz ederek dunyayı yanıltan Batı basını, ozelestırısını aynı şıddetle yapmaktan çekınmıyor Fransa'nın etkın gazetesı überatıon'un dış haberler sorumlusu Domınıçue Pouchın, kendılerının de Romanya olayında aynı dezenformasyon dalgası ıçınde ust üste yanlış haberler verdıklerını aktardıktan sonra şöyle dıyor "Hıç kımsenın reddetmedığı hazır bır senaryo çerçevesınde, onceden programlanmış gıbıydı yaşadığımız olaylar ' Körfez knzı, basın açısından yenı oJmasa da daha duyarlı bır süreç açıyor Her taraftan yetkılıler, hükümetler, slyasıler genlımlı ortam ıçınde yanlış ve yanıttıcı haberler yaymaya, butun dezenformasyon mekanızmalarını çalıştırmaya başlayacaklardır, başlamışlardır Ikıncı olarak, belkı de en çok bızde yetkılıler basından memnun olmayacaklar, knzın gelışmelen ıçınde beğenmedıklen haber ya da yorumlar yuzünden bol bot "ulusal çıkar" çiğlıkları atacaklardır Ben Bradlee, Vıetnam savaşmın en gergın donemınde "Pentagon Belgelerı"m Washıngton Posfta yayımlarken Amerıkan yonetımının butün baskılanna ve suclamalarına goğus gerdı Çunkü "ulusal çıkar" olçulerını saptamak yalmzca sıyasılerın tekelınde değıldır CIBA-GEIGYllac ve Kimya Uriınl' "- '_ T ' * " mulitar 3 7 " Taks m st 155 6139 Reguıres a GROUP PRODUCT for ıts PHARMACEUTICALS DIVISION The successful candıdate should have - Fluency ın both vvrıtten and spoken Englısh - A proven past track record of mınımum three years Product Management ın a multınatıonal envıronment Competıtıve salary and socıal benefıts pac- kage wıll be offered Applıcatıons ıncludıng C V and recent photog- raph should be sent to Personel Mudürlüğu P.K. 245 BesAtas / Istanbul All applıcatıons wıll be held strıctly confıdentıal FA TALMED SUCHT ERFAHRENES LABORANTENİNNEN UND BİOLOGENİNNEN 177 77 31 -357 51 34 İMfiİLTEK'M (İLM'nın ÛCHETSlZ) Yurt dışı hızmetlen bayanlara aite yaroncla AU-PAIR öğrenctlere kamplarda para kazanma ve Ingılızce öğreoma ımkânı ISTANBUL LJSÂN MEAKEZI C*d. NO- 50 L4M T« 520 81 H T.C. ZtRAAT BANKASI'NDAN İLANEN TEBLİGAT Borçlunun Adı Sovadı - Büınen Adresr Rızkullah Serkek Aynur Ersınler Ahmet Topaloğlu Zıynet Burçlugıloğlu Suleyman Süav Ahrnet Yılmaz Zelıha Demıralayı Odeme emriDin Takip No'su 1990/95 1990/96 1990/97 1990/98 1990/99 1990/100 1990/101 Gür Çarşısı \anı Ilave Kısım Bakırköy/ist Nışanca Havuzlu Mescıt Sk 9/11 D 4 Kumkapı/lst Davutpaşa Mah 7 Cadde No 28 Esenler/lst Nışanca Havuzlu Mescıt Sk No 9/11 D 5 Kumkapı/lst Hankazadeler Sk No 18 Kat 1 Laleh/tst Sedât Sımavı Sk No 1 Şen Apt Bakırköy lst Nışanca Havuzlu Mescıt Sk No 11 D 5 Kumkapı/lst T C Zıraat Bankası borçlularına aıt olup adlanna 6183 sayılı Amme Alacaklannın Tahsılı Usulü Hakkındakı Kanun hükümlerıne göre düzenlenen ödeme emırlen, bılınen adreslerinde bulunauıamaları dolayısıyla tebhğ edilememış olup, 213 sayılı Vergı Usul Kanunu'nun 103-106 maddelenne ıstınaden ılgıhlenn ıkn tanhınden başlayarak 1 ay ıçınde T C Zıraat Bankası Zıncırlıkuyu Şubesı 4 Levent Istanbul adresıne bızzat veva bılvekâle müracaat etmelen veyahut taahhütlü mektup veya telgrafla açık adreslennı bıldırmelerı halınde kendılenne süre ıle kayıtlı teblığ yapılacağı, I ayın hıtamında müracaat^ bulunmayan ve adreslerını bıldırmeyenler hakkında ış bu ılarun neşrı tanhınden ıtıbaren 1 av «onunda tebhğ vapılmış sayılacağı ılan olunur Basın 314"8 .
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle