25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 AĞUSTOS 1990 KÜLTÜR-SANAT CUMHURİYET/5 Razjyede \asemin Oymen • Kiiltür Servisi — Melih Cevdet Anday'ın ilk basımı 1975'te yapılan "Raziye" adlı romanı, yönetmen Yusuf Kurçenli tarafından beyazperdeye aktanlıyor. Anday'ın sinemaya uyarlanan ilk yapıtı olan "Raziye"nin çekimine önümüzdeki günlerde Edremit'te başlanacak. Yapıracılığını Kadri Yurdatap'ın üstlendiği filmde Vedia'yı. 1987'de ölen gazeteci Örsan öymen'in kızı Yasemin öymen oynayacak. 1987'ye kadar Almanya'nın Bonn ve Köln kentlerinde yaşadıktan sonra öğrenimini Istanbul'da tamamlayan Yasemin Öymen'in gönlünde yatan aslan "resim" Senaryosunu Kurçenli'nin yazdığı, görüntü yönetmenliğini Erdal Kahraman'ın yapacağı "Raziye"de Oğuz Tunç, Engin Cezzar, A.Fuat Onan ve Gürsel Ateş de önemli rolleri üstleniyorlar. (Fotoğraf: Ömer Orhun) Jacgues Soustelle öldti • Kültür Servisi — General De Gaulle'ün eski bakanlarmdan, etnolog ve Fransız Akademisi üyesi Jacques Soustelle, Neully-sur-Seine'de 78 yaşında öldü. 1912 doğumlu Soustelle lise Öğrenimi sonrası "tnsan Müzesi Genç Etnologlar Topluluğu" içinde yer aldı. Her zaman sol safta mücadele veren Soustelle komünist değildi. Antifaşist Entelektüeller Komite üyeliği ve "Antifaşist Entelektüeller Birliği" genel sekreterliği görevlerini üstlenen Soustelle, savaşın patlak verdiği dönemde Amerikan misyonu içinde yer aldı. Daha sonra Fransa'nm Latin Amerika serbest delegeliği görcvini yürüttü. Meksika Kızılderilileri konusunda uzman olan Soustelle, Fransa'da Levi Strauss ve Legoi Gourhan'la birlikte tarih ve antropoloji bilimlerinin birleştirilmesi konusunda çalışanlar arasında yer aldı. Jacques Soustelle, Aztek, Maya ve Olmek kültürleri üzerine yaptığı araştırmalarla tanınıyordu. Ortaköy etkinlikleri • Kültür Servisi — Ortaköy Değirmen Sokak Kültür ve Sanat Etkinlikleri kapsamında 10-30 ağustos tarihleri arasrada 12 fotoğraf sanatçısının çalışmalannın yer alacağı bir karma sergi açılacak ve dia gösterileri düzenlenecek. Sergide Ayhan Erolgil, Timurtaş Onan, ömer Bakan, Maggie Danon, Cengiz Akduman, Erhan Saraloğlu, Ersin Alok, Aysel Kumbasar, tbrahim Akyürek, Sedef Antay, Ismail Coşkun ve Baytekin Kara'mn çalışmaları izlenebilir. Etkinliklerin fotoğraf bölümünün düzenlenmesini üstlenen fotoğraf sanatçısı Ömer Bakan, ressam arkadaşı Şeniz Yıldınm ile fotoğraf ve resmi analiz ederek sanatseverlere sunacak. Dia gösterileri kapsamında ise 10 ağustosta Isa Çelik ve Hakan Kızılcıkoğlu, 11 ağustosta Alberto Modiano ve 12 ağustosta Faruk Akbaş ve Baytekin Kara'mn çalışmalan izlenebilir. "Shirley Valentine" sinemada • Kültür Servisi — Yönetmenliğini Levvis Gilbert'in üstlendiği "Shirley Valentine" adlı film, 17 ağustos gününden itibaren Beyoğlu Sineması'nda gösterime giriyor. Film, Willy Russell'm Broadway ve Londra sahnelerinde kapalı gişe oynayan aynı adlı oyunun sinemaya uyarlanması. "Shirley Valentine"in hem sahne hem de sinemaya uyarlanmasında başrolde Pauline Collins vardı. Sekiz milyon dolara (yaklaşık 20 milyar lira) mal olan film, iki dalda Oscar'a aday gösterildi. Başlıca rolleri Pauline Collins ve Tom Conti'nin paylaştığı "Shirley Valentine"in konusu şöyle: "Lise yıllarında asi, delişmen bir genç kız olan Shirley, artık olgun bir ev kadını ve anne olmuştur. Günün birinde geçmişiyle ilgili bir değerlendirme yaptığında düşlerinden uzak düştüğünü farkeder. ^Sovyet Sanatçılar • Kültür Servisi — İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Moskova Belediyesi'nin işbirliği ve Urart Sanat Galerileri'nin katkılanyla bu yıl ekim ayında, "Sovyet Sanatçıları Sergisi" Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda sunulacak. Sergi bir- ay sürecek. Sergide Ekim Devrimi sonrası sanatçılanna ait 300'den fazla yapıt sergilenecek. Bu arada Urart Sanat Galerileri serginin tstanbul'daki tanıtım ve pazarlamasını üstlendi. Sergi, bugüne kadar SSCB dışına çıkmış sayısal olarak ilk büytik sergi olma özelliğini taşıyor. Urart Sanat Galerisi'nde 27 eylül-16 ekim tarihleri arasında ise Hollanda'da yaşayan sanatçı Işık Tüzüner'in heykel sergisi yer alacak. Devlet Tıyatrolan Kıbrıs'ta • A.NKARA (AA) — Devlet Tiyatroları yeni sezondan itibaren "KKTC'de tiyatronun gelişimi, sanatçı eğitimi ve oyuncu desteği sağlamak" amacıyla küçük bir birim oluşturacak. Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Prof. Bozkurt Kuruç, KKTC Devlet Tiyatroları ve Lefkosa Belediye Tiyatrosu'nun gelişimine katkıda bulunmak için seçilen 5 kişilik bir sanatçı grubunun sürekli olarak Kıbns'ta görev yapacağım söyledi. Ejder Akışık başkanlığında Trabzon Devlet Tiyatrosu'nda görevli 4 genç sanatçının gönüllü olarak yeni kurulan birimde görev aldıklarını belirten Kuruç, sanatçılann sergilenen oyunlarda rol alırken, diğer sanatçıların oyunculuk ve sahne eğitimlerine katkıda bulunacağım, özellikle Türkçe diksiyon konusunda ağırhkh çalışmalar vamlacaSını kaydetti. SINEMA/AriLLA DORSAY GEÇENMEVSİME BAKIŞ: I \abancı filmlerde patlamaOldukça parlak bir sinema mevsimini geride bıraktık. özel- likle yabancı filmler, bir "altın mevsjm" geçirdiler, büyük hasüat- lara ulaştılar. Eleştirmen dostu- muz Ali Ulvi Uyanık'ın tuttuğu "çetefeye" göre, 13CU aşkın yaban- cı film gösterime çıktı geçen mev- sira... üstelik büyük çoğunluğu, sözü edilmeye değer fîlmlerdi bun- ların.. Bu yüzden, bu yıl (güncel olaylar nedeniyle zaten geciken) mevsim dökümümüz, oldukça zorlu olacak. tşte sineraa yazarlan olarak mevsimin sonu kabul etti- ğımiz 15 haziran tarihine kadar (ve geçen yüın aynı döneminden baş- layarak) ülkemizde gösterime çık- mış yabancı filmlere toplu bir ba- kış denemesi... Bilim-kurgu ve fantastik sinema Amerikan filmleri elbette ezici çoğunluktaydı. Ancak verimli bir mevsim içinde, diğer ülkeler de U- ginç fılmlerle kendilerine yer bul- dular. Hollywood sineması, yine özellikle genç yastakilere yönelik bilim-kurgu ve korku sineması ör- nekleriyle karşımıza geldi. Bilim- kurguda. Sean S.Cunningham'ın "Denizin Dehşeti-Deep Star Six", Graham Baker'ın "Yabancılar- Alien's Nation", Jon Hess'in "Nöbet-Watebers" gjbi rümleri ol- dukça sıradan gözüktü. Tim Bur- too, "BatnuuT'e bilim-kurgusaJ ve "seriyaT bir masalın altından pek kalkamamıştı. "Derom film- leri", genelde ilk bölümlerin başa- nsına erişemedi: Chris VValas'ın "Sinek-2"si, Robert Zemeckis'in "Gelecege Dönüş-2"si için, bu söylenebilirdi. Ivan Reitman ise "Hayalet Avalan-Ghostbusters- 2" de ilkinden büe sevimli bir film ortaya koyuyordu. Biraz daha ta- aınmış adlardan, daha düzeyli bilim-kurgusal fantastik deneme- leri geldi: John Carpenter'in "Yaşıyorlar-They Live" veya Ja- mes Cameron'un "Işıgın Biftigi Yer-Abyss"i gibi... Korku filmleri Bu türde ilginç sürprizlerle kar- süasbk. "Hm Sokagı Kabusu" se- risinin 5. filmi olan Stepben Hop- kins'in "Hayal Çocnk" veya Dwight H. Little'ın "Halloween- 4"ü için bu söylenemezdi. Ama daha ilginç filmler de vardı: Ge- orge Romero "Tutku-Monkey Shines", George Romero/Dario Argento ikilisi Edgar Allan Poe uyarlaması "Ötümûn Gözleri-Tfeo Evil Eyes", Mary Lambert "Hay- n a Mezarlıgı-Pet Ceraetary" filmleriyle, meraklılarını doğrusu oldukça ürperttiler. Christopher Coppola'mn "Kontes-Dracula's Wioow" filmi, doğrusu çok ünlü bir yönetmenin oğlu için hiç de parlak bir başlangıç değildi. Ste- ve Miner'ın "Seytan-VVarlock", Camilo Vila'mn "Günahkâr-The Unholy" veya ikincisini geçen yıl gördüğümüz Sam Raimi'nin ün- lüfilmi"Şeytanın CHnmu-Evil De ad", düş kırıklığı uyandırdılar. Aslında çok farklı kategoriler- de ele alınabUecek olan bir fantas- tik sinema örneği, Robert Zemec- kis'in "Masum Sanık-Who Fra- med Roger Rabbit"i ise yalnızca yüın en eğlenceli filmlerinden bi- ri olmakla kalmıyor, canlandırma kahramanlarla gerçek kişileri har- man eden (ve bunu olağanüstü bi- çimde başaran) teknolojik yanıy- la da sinemanın önünde, sanat ve sanayi olarak yeni ufuklar acıyor- du. Bu film, bizce yılın en önemli sinema olaylanndan biri olarak kaldı. Değişik serüven türlerine bir de \vesterni eklemek gerekiyor. Bu artık eskimiş, ama sinemase- verlerin belleğınde nostaljik çağ- rışımlar yapan türde yüın tek fil- mi, Christopher Cain'in oldukça ilginç ve gerçekçi çalışması "Genç Silabşörler-Young Guns"oldu... lanılabilecek önemli, kişisel ve mevsime damgasıru vuran yapıt- lar oldular. Miizikaller Güldüriinün hemen yanıbaşın- da, birkaç müzikal de gördük ge- çen yıl. Roger Donaldson'un "gençlik filmi" "Kokteyl- Cocktail", gerçi bir müzikal değil- di. Ama sayısız şarkıyia bezenmiş bu film, en büyük çekiciliğini, Tom Crnise kadar şarkılanndan da abyordu. Andrew Solt'un ilginç belgeseli "Imagine", John Lenoon efsanesine analitik biçimde yak- laşmayı deneyen değişik bir çalış- maydı. Emektar Robert Wise, "Çaularda-Roof Tops" adlı genç- lik müzikalinde, ne yazık ki ünlü "Ban Yakasıaın Hikflyesi"nin ba- şansına yaklaşmakta yetersiz kal- dı. Clint Eastwood'un "Bird"ü, benzersiz bir müzisyene, Charlie Parker'e adanmış ilginç bir "caz filmTydi. Çok jınırlı biçimde gös- terilebilen "Arya" ise aralannda Robert Altman, Derek Jarman, Nicolas Roeg, Bnıce Berrsford- Luc Godard ve Kenn Russell'ın dâ bulunauğu 10 yönetmenin skeçle- rınden oluşmuş, tümüyle başarü^ sayılmasa da yer yer ilginç bir "opera filmi" idi. Bu listeye, lam- bada modası"na uygun olarak or- taya geliveren bir avuç "lambada filni"ni de eklemek gerekir. Dram ve aşk filmleri HER TÜRDEN FİLMLER — Amerikan sineması bu yıl her tiirden filmlerle karşımıza geldi. Robert Zemeckis'in "Masum Sanık"ı (üstte) yılın en önemli sinema olaylanndan biriydi. Jobn Carpenter'ın "Yasıyorlar"ı (solda) dizejli bir bilim-kurgu denemesiydi. Clint Eastwood'un "Bird'ü ise Charlie Par- ker'a adanmış ilginç bir caz filmiydi. mevsim içinde (ve şu anda) Ame- rikan polislerinin, özellikle 2 ki- şilik ekipler halinde dunyaya "nizamat" veren bu modern çağ silahşörlerinin serüvenlerini izle- mekten fenabklar geldi. İlk anım- sanan örnekler, Richard Donner- in "Cehenoem Silahı-Leathal We- apon/1 ve 2", "Dennis Hopper- in "Renkler-Colors", Andrei Konchalovsky'nin "Tango ve Cash" gibi nispeten ilginç yapım- lanydı. Bunlara John McTiernan- ın "Zor Ölıim-Dıe Hard", VValter Hill'in "Yakışıklı Johnny-Johnny Handsome", "Ridley Scott'un "Kara Vagmur-Black Rain", John Badham'ın "Ötel Takip-Stake Out", Eric Red'in "Paranoya- Cohen and Tate" gibi çabaları da eklenebilir... Robert Harmon, sonradan TV'de de gösterilen "Otostopcu-The Hitcher", Peter Werner "Porşe Hırsızlan-No re basan bir hafiye tipi getirdi perdeye... Savaş ve değişik seriivenler Kimi filmler, polisiye türü ve kahramanlarını alaya alan güldü- rüye yatkın yapıtlardı: Tony Scott'un "Sosyete Polisi-Beverly Hills Cop-2"si, Martin Brest'in "Geceyansı Av-Midnight Run"ı, John Avildsen'in "Karate Kid-3"ü... John Millins, "Krala Ved»-Farewell to the King"le ilginç bir egzotik serüven fümi imzala- dı.. Alan Parker'in polisiyesi "Missisâpi Yanıyor" ise daha çok siyasal sinema türüne girebilecek bir yapımdı... David Jones'ın "Jacknife", Andre» V. MacLag- len'in "Kwai Köpriisa'nden Kaçış- Retur from the River Kwai" gibi savaş uzerine fılmlerin yanı sıra, Jewison'un "Ay Çarpmksı-Moon- struck" gibifilmleri,seyirciden de ilgi gören düzeyli yapıtlardı. Ron Shelton'un "Boğa Takımı-Bull Durham", Jonathan Demme'in "Babanın Metresi-Married to the Mob"u ise, biraz harcanan film- ler oldu.. Bob Reiner'in "Harry Sally'le Tanışınca-When Harry Met Sally", yüın en çok şişirilmiş filmlerinden biri olarak gözüktü bize.. Amy Heckerttng'in "Bak Şu Konuşana-Look Who's Talking"i önemli olmamasına karşın sevim- liliğinin karşılığını gişede gördü. Bu fılmlerin görünürdeki "ahlak devrimi" tavrı, Blake Edwards'ın "Çapkın-Skin Deep" fdminde da- ha belirgindi bizce.. Ne var ki her- kes bizim kadar Blake Edwards hayranı değildi kuşkusuz. Ve bu filmden bizim aldığımız kadar tat almayanlar da çok oldu... David S.VVard'ın "Birinci Takım-Major Geçen sezon Amerikan filmleri ezici çoğunluktaydı. Hollyvvood sineması, yine özellikle genç yastakilere yönelik bilim-kurgu ve korku fılmleriyie karşımıza geldi. Robert Zemeckis'in fantastik sinema örneği "Masum Sanık-Who Framed Roger Rabbit" ise sadece yılın en eğlenceli filmlerinden biri olmakla kalmıyor, teknolojik .yaruyla da sinemanın önünde yeni ufuklar açıyordu. Polisiye filmler Polisiye gözdeydü bu yıl. Ve Man's Land" Marek Kanievska "Sıfınn Altı-Less than Zero" gibi filmleriyle pek yankı yapamadüar. Robert Ellis Miller'in bir çizgi- romandan yola çıkan "Puslu Güneş-Brenda Starr"ı "Batman" veya "Dick Tracy" gibi benzerle- rinin başansının yanına bile yak- laşamadı... "Hapishane" filmleri de vardı bu yıl: John Flynn'in "Hürkan-Lock Up" veya emektar Daniel Mann'ın "Zincir- Unchained"i gibi... Joseph Zitoi nun "Kızıl Akrep-Red Scorpion", John Frankenheimer'in "Dördön- cii S«vaş-The Fourth War" gibi rümleri, geleneksel "soğnk savaş" kurdelalanydı... Soğuk savaşm es- ki bir kahramanı, James Bond ise son filmi "Öldürme Yetkisi- License to Kill"de John Glen'in yönetimi ve Timothy Dalton'un yeni kişiliğiyle, ayakları daha ye- bu türdekı Menahem Golan'ın "Hanna'nın Kaderi-Hannah's War" ve özelükle Oliver Stone"un "Dogum Tarihi 4 Temmuz" film- leri de çeşitli özellikleriyle siyasal birer sinema örneği sayüabilirler- di. Her türde serüven filmlerini, Stevea Spieiberg'in "Indiana Jones serisinin sonfilmi.dur-durak bil- meyen bir zamanlann "seri- y«I"lerinden aldığımız tüm o ben- zersiz keyfi bize yeniden duyuran "Indiana Jones-Son Macera/Indi- ana Jones and the Last Crusade" ile kapamak doğru olur. Amerikan sineması, güldürüye de oldukça ağırlık verdi geçen mevsim... Ivan Reitman'ın "tkizler-'IVins", Mike Nichols'un "Çalışan Kız-Working Girl", Penn> Marshall'ın "Büyük-Big", Frank Oz'un "Kirii, Çörttk ve Adi- Dirt Rotten Scoundrels", Norman League", Greg Beeman'ın "Şoför Ehliyeti-License to Drive" gibi önemsizfilmlerininyanı sıra, Sld- ney Lumet'nin "Aile Baglan- Family Business'i kadrosu ayarm- da bir film olamadı... John De- rek'in "Ha)«letler Beceremez ld"si ise tıpkı adı ve yönetmenin tüm filmleri gibi oldukça bayağı idi... Bruce Beresford'un "Bayan Daisj ve Şoförü-Driving Miss Daisy"sini güldürü saymak bilraem doğru mu? Oscarlar'a boğulmuş bu film, öyle bir başyapıt değilse de uzun zaman belleklerden çıkmayacak hoş bir yapun, bir acı-taüı gözlem- lerfilmiydi.VV'oody Allen'in 2 fil- mi için de bu son tanım yapılabi- lir. Gerçekten de "Bir Başka Kadın-Another VVoman" ve "Soç- lar ve Kabahatler-Crimes and Misdemeanors", özellikle ikinci için "başyapıt" sıfatı rahatça kul- Amerikan sineması, kimi ilginç dramlar da getirdi karşımıza... John Huston'un "vasiyet fümi" olan "Ölüler-The Dead", suıırlı ve zevki süzülmüş bir seyirciye sesle- nen bir küçük oda muziğj, benzer- siz bir görsel şiirdi. Bu James Joy- ce uyarlamasına, Andrew Birkin^ in ilgi çekici Stefan Zweig uyarla- ması "Ateşli Sır-Burning Secret", Phiüp Kaufman'ın tartışmalı Mi- lan Kundera uyarlaması "Varol- manın Darantlmaz Hafiflifi" de eklenebilir. Adrian Lyne, ikisi de ahlak sorgunlarına değinen "Do- kuz Buçuk HafU" ve "Öldüren Cazibe-Fatal Attraction" filmle- riyle, bizce yüın en gözboyayıcı yö- netmeni olmayı hak etti... Elbet- te ki seks sorunlarına gencecik Steve Soderberg'in yakloşımı, çok daha içten ve etkileyiciydi: "Seks Yalanlan-Sex. Lies and Videota- pe*\.. 2 Avustralyalı yönetmen de başanb yapımlar ortaya koydular: Fred Scbepisi "Karanhkta Bir Çıghk-A Cry in the Dark"la, ger- çek bir olayı tüyler ürperten bir drama dönüştürdü. Peter VV'eir ise "öin Ozanlar Dernegi-Dead Po- et's Society" ile gönüllere yeTİeşen bir başkaldın ve klasik eğitime ok- kah bir tepki fümi ortaya koydu... Brezilyalı Hector Babenco'nun "Sonsuz Matem-Ironweed"i daha çok 2 dev oyuncusuna (Meryl Streep ve Jack Nicholson) yaslan- mış düzeyli bir uyarlamaydı... Martinikli Euzhan Palcy ise "Ku- ru, Beyaz Bir Mevsim-A Dry Whi- te Season'Ma görkemli bir çağdaş politik sinema örneği ortaya koy- du. Yeniden Amerikalı yönetmenle- re dönersek, VVUIiam Friedk'in yıl- lann ötesinden "Devriye-Crui- sing" ile eşcinsellerin dünyasına korkutucu bir bakış atan bir po- lisiye ile karşımıza geldi. Jonathan Kaplan'ın "Sanık-Accnsed" adlı filmi, yalnızca Oscar almış Jodie Foster'in oyunuyla değil, "tecavnz" denen olaya da yakla- şırmyla, özellikle kadın seyircinin duygularına seslenmeyi bildi... Oliver Stone ise bu yıl gösterüen ikinci filmi olan "Sırdaş Radyo- Talk Radio"da, ilginç bir konuya, ABD'de radyonun oynadığı ileti- şim sorunlarına biraz "frenetik" bir tavırla yaklaşmayı denedi. Bu yazıda ancak geçen mevsi- min Amerikan filmlerine topluca bakabildik. Gelecek hafta diğer ülkelerin sinemasına göz atacak ve yüın en iyi filmleri listemizi vere- ceğiz. Sadece btiytiklere ıııahsııs filmler ŞEBNEM ATTyAS "NEW YORK - IyTğiyimli in- sanlar, son derece şık bir lokan- tada taze pişmiş bir insanı afı- yetle yemeğe hazu-lamr... Mo- rarmış bir ınsan kolu kanlı bir vahşetle doğrarur... Pis bir hela- da kabız bir zavallı bağıra bağı- ra dışkılamaktadır... Gecenin sıcağında, buram buram terle- yerek ihtiraslı bir sevişmeye kendilerini kaptıran çiftin hare- ketleri aynntılan ile izleyiciye sunulur. Geçen sezon Ameri- kan Sinema Birliği'nin (Motion Picture Association Of Ameri- ca) "X" kodu ile sınıflandırdığı filmlerin bazılan bu sahneleri içeriyordu. "X" kodu 1968'lerden beri "sadece biyfiklerin seyredebile- ceği" filmler sınıfiandırması için kullanılıyor. "X," yanı he- 2KERE DUŞUNUN pimızin yakından tanıdığı. uzak durmayı öğrendiği, genellikle bir kuru kafa ile birlikte görülen zehir simgesi. ABD'de bir film "X" damgasını yediğinde paza- nnın üçte ikisini kaybetmiş olur. Bu nedenle çoğu Avrupa filmleri ABD pazarından nasi- bini alamaz. Büyük zincir sine- malar "X" ile sınıfiandınlan filmleri oynatmazlar. Sanat id- diası olan bu filmler bir iki bü- yük şehirde marjinal insanlann yaşadıklan bölgelerdeki küçük ekranlı, küçük salonlu sinema- larda sıkışır kalır. tfade özgürlüğünün beşiği olarak kendini tanıtan ABD'nin devfilmendüstrisi ku- ruluşu Motion Pictures Associ- ation bu yıl Peter Greenaway'ın "Aşcı, Hırsız, Kansı ve Sevgili- si" adlı filmi, Pedro Almodo- varın "Tie Me Up, Tie Me Down" adlı filmi, John McNa- ughton"ın "Henry: Bir Caninin Portresi" adlı filmi, Wayne VVang'ın "HayatUcuz AmaTu- valet Kâğıdı Pahalı" adlı filmi "X" ile sınıflandırdı. Bu fılmler smemalarda "sınıflandırılma- mış" olarak oynadılar. Böylece hiç olmazsa ilanlarda insanla- nn "X" işaretini görüp dehşete kapılması engellenmeye çalışıl- dı. Bir iki fazla müşteri sağlan- dı. Mpaa'ın direktörü Charleoe Soltz'a bakıhrsa ABDde "San- X KORKUSU — Amerikan Sinema Birliği'nin 1968 yılından bu ya- na uyguladığı 'X' sınıflamasına "Paris'te Son Tango" da girmişli. sür yok". Pek çok bağımsız üre- tici Soltz'a katılmıyor ve mev- cut durumu "De Facto Sansür" olarak nitelendiriyor. Yönet- menler, filmlerinin "X" damga- sını yememesi için kendileri gü- zelce kesip biçiyorlar. "Vah^ Orkjde"yi yapan Zalman King, "Total RecalPu yapan Paul Verhoeven, filmlerini önceden iyice "budadüar" ve "R" sınıf- landırmasını garantilediler. "X" sınıfiandırması 1966'- larda ortaya çıktı. Daha önce filmler için kullanılan Hays kodlamasının yerine yeni bir sı- nıflandırma gereği duyuidu. Öpüşme sahneleri başta olmak üzere çeşitli görüntülere itiraz eden Hays kodlaması için sine- macılar. "Holl>-»ood'un demir yumruklu ve steril ameliyat eldi- venli eli" tanımını yapıyorlardı. 1966'da Mpaa başkanhğına ge- len, Lyndon Johnson'un danış- manlanndan Jack Valenti, Hays kodlamasına karşı sınıf- landırma sıstemini geliştirince '"Hollywood"a özgürlük getir- miş sayıldı. öpüşme sahnelerin- de alkışlann, ıslıklann koptuğu o günlerden bugüne kadar "X" kodlamasına fazla itiraz eden olmadı. Şimdi "X" yerine, yö- netmenler, büyükler için "A" (Büyük) ya da "M" (Olgun) ifa- delerini simgeleyecek bir deği- şiktik öneriyorlar. Böylece film- lerini "zehir" damgasından kur- tarmaya çabalıyorlar. Ama ak saçlı Valenti, Hollywood'da ge- çirdiği günler nedeniyle bir Rea- gan hayranı haline dönüştüğün- den ikna edilemiyor. Dolayısıyla herkes yeniden "sanat nedir, ne değildir?" tartış- masına hararetle dalmış durum- da. Almodovar, ABD'de sansür olmadığında ısrar eden sinema birliğini u ikiyüzlülükle n suçladı. Franco döneminin İspanyası'ru hatırlatarak "Burada makaslan sizin elinize veriyoriar, tek fark bn"dedi. Bazı çevreler ise sinemacılann kavgasımn "X" sınıflandırması- m veren Mpaa ile olduğu kadar, sınıflandırmaya bakarak filmle- ri değerlendiren yayın organlan ile olduğuna dikkat çekiyorlar. Basının Mpaa kadar "muhafa- zakâr" olduğunu. bir zamanlar "X" ile sınıflandınlmasına rağ- men, "Otomotiv Portakal", "Paris'te Son Tango" ve "Gece Yansı Kovboyu"nun ne denli popüler olduğunu, hatta Oscar dahı alabildiklerinı hatırlata- rak, "X" sınıfiandırması ile bir- likte Mpaa'ı Tiran" haline geti- renin medya olduğunu öne sü- rüyorlar. 'Kardelen'in şiir sayısı • Kültür Servisi — 'Kardelen' sanat-edebiyat dergisinin ağustos ayı sayısı "Şiir özel Sayısı" olarak yayımlandı. "Şiir Nedir?" başlıkh sonısturma kapsamında, özcan Ünlü'nün "Şiirin Misyonerleri", thsan Durdu'nun "Şiir Nedir, Kimdir Şair?" Ahmet özalp'in "Mescid-i Nebi'yi Süsleyen Şiirler", Nurettin Duman'ın "Son On Yüdan Sonra", A. Tamer Kıhç'ın "Şiir Alaruna Kısa Bir Bakış" adlı yazılan, Dr. Gazi El-Kasıbi ile Muhammed Abdullah Münever'in yaptığı soyleşi ve Mürsel Sönmez'in Mesud Doğan'la şiir uzerine yaptığı soyleşiye yer veriliyor. 'Kıyı'da bu ay • Kültür Servisi — Trabzon'da yayımlanan aylık kültür ve sanat dergisi "Kıyı"nın ağustos sayısı çıktı. Gelecek aydan itibaren 32 sayfa yayımlanacak derginin bu sayısında Cengiz Ertem'in "Insan Sıcağı ve Doğu", Tülay Ferah'ın "öğelerle Kuruhnuş Bir Şiir Yaşantısı", Zeyyad Selimoğlu'nun 1949-59 Yunus Nadi ödülü alan "Rize'nin Köylerinden" başlıklı yazısı, Mehmet Semih'in "Bu Adam Açhktan mı öldü?" adlı öyküsü yer ahyor. "Kıyı"da ayrıca Devrek'te düzenlenen "LaikUk ve Kadın Haklan" konulu panele de yer veriliyor. Heybeli'de karma sergi • Kültür Servisi — Heybeliada Su Sporlan Kulübü'nde bir karma resim sergisi açıldı. Sergi 26 ağustos gününe kadar görülebüecek. Sergide Avni Arbaş, Hüseyin Bilişik, Serap Demirağ, Gul Dennan, Mesut Eren, Ruzin Gerçin, Aysu Koçak, Kasım Koçak, Rasin, Rıza Savaş, Sabahattin Tuncer, Burhan Uygur ve Hüseyin Yüce'nin yapıtlan yer alacak. Jackson'ın sureticür • LONDRA (AP) — Londra'daki Madame Tussaud Müzesi'ne yeni bir konuk geldi. Müzedeki ünlüler arasına Amerikalı pop müzik yüdızı Michael Jackson da katıldı. Michael Jackson'ın balmumu heykelini David Goode gerçekleştirdi, son makyajını ise Madame Tussaud Balmumu Müzesi'nin genç sanatçılarından biri yaptı. David Goode geçen yaz Los Angeles kentine giderek Michael Jackson'ın en son fotoğraflarmı çekmiş ve ölçülerini almıştı. Jackson'ın balmumu heykeli, müzenin "sper starlar" bölümünde sergilenecek. 'MinyeK AbduUah-IT • Kültür Servisi — Hekimoğlu Ismail'in aynı adlı romanından Yücel Çakmakb'nın rejisörlfiğünde sinemaya uyarlanan "Minyeli Abdullah" filminin gördüğü yoğun ilgi nedeniyle devamının çekimine başlandı. Başlıca rolleri Perihan Savaş, Berhan Şimşek ve Nazan Saatçi'nin paylaştığı film, geçen sezon 403.000 seyirci tarafından izlenmişti. "Minyeli Abdullah-II" adıyla çekilen film İstanbul, Urfa, Almanya ve Mısır'da gerçekleştirilecek. BüGÜN • Pir Sultan Abdal' Ankara Birlik Tiyatrosu "Pir Sultan Abdal" adlı oyunu bugün saat 21.00'da Fatih Şehir Tiyatrosu'nda sergileyecek. • Kemal özer imzalryor Şair Kemal özer, Ortaköy Değirmen Sokak'taki "Sokak Etkinlikleri" çerçevesinde saat 18.00-21.00 arasında kitaplannı imzalayacak, okurlanyla sohbet edecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle