02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 AĞUSTOS 1990 CUMHURİYET/15 HAVA DURUMU TURKIYE'OE BUGÛN Irleteoroloji Genel Mudûrtü- ğö'nden alınan bılgıye göre yur- dun kuzeybatı kesımlen parçalı bulutlu, Trakya sağanak yajjış lı, dığer yerter az bulutlu ve açık geçecek HAVA SICAKLIGI Onemlı bır değtşıktık olmayacak RÜZGÂR Kuzey ve doğu yon lerden hafif ara sıra orta kuv- vette esecek Denızterde rûzgâr yıldız ve poyraz, Akdenız'de günbatısıvelodostan 3-5) kuv- vetınde, saatte 10-21 demz mı- lı hızla esecek van Golü'nde BULMACA Hava Açık ve az bulutlu geçecek Ruzgâr doğu yön lerden hafif olarak esecek Göl hafif çalkantılı görûş uzaklığı 10-15 km olacak Adana Adapazan AAyaman Afyco A*. Antara Antakya Antalya Artvın /yiın Bahkesır Bıleak BıngAi Brtfc Bolu Bursa Çanaklale Çonım Oendı * 35° 21° Oyartaior A 3*° 19° Edırne A 36°22°Erz!ncan A 29° 12° Erzurgm A 27° V EstaşeTsr A 30" 16° Gaznrtep A 32°23°GirBSun A 35° 20° Gumuşhane A A 26° 16° HaHdn A A 36°19°lsp»ö A A 32° 17° Istanbul A A 3O°18°bmıt A A 32°17°Kars A A 30° 18° Kastamonu A A 29° 14° Kaysen A A 33° 17° KırMvdi A A 31° 21° Korça A A 29° 13° Kutthya A A 36°20°IUatya A 36°22°Manısa 32° 17" K Marjş 30° 14° Mersın 26° 8°Muöla 29° 16° Muş 0 26°19°0nlu 26°12°Fta 33° 19° Samsun 32° 15° Snrt 29°22°Sınop 35°20°S(vas 27° 9°TetortaJ 28° 12° lataon 28° 15° Van 31° 16° Ybzgat 32° 18° Z A 34° 20° A 34° 20° A 31° 24° A 34° 17° A 32° 18° A 30° 14° A 26° 18° A 26° 19° A 27° 13° A 34° 21° A 27° 13° A 27° 12° A 29° 19° A 27° 19° k 32° 17° A 32° 15° A 26° W° A 28° 12° A 28° 18° "C* •yaflmurlu sst /?k a r t A-açık B tnjiudu G-auneşlı K karlı S-sısi Y-yaOmurtu DUNYA'DA BUGÜN Wast>ngto<ı A 30° Zunh Y 26° SOLDANSAĞA: 1/ Güzel sanatlarda, Hz tsa'yı başuıda dı- kenlı taçla gösteren tasvırlere venlen ad 2/ Kumaş üzerındekı benek Kuba'nın pa- ra bınmı 3/ Oylum- lu . Sıva ya da boya- dan önce vunılan kat 4/ Dıvan edebıyatın- da en yaygtn nazım şeklı Kurnaz, açık- göz 5/ Yerden belırlı bır yukseklıkte yuru- mek ıçın kullanılan tahta ayaklık ts- kambılde bır kâğn 6/ Evrensel alıcı olan kan grubu Tehlıkesız. 7/ Dışı koyun.. Dınsel ınançları olmayan 8/ Bır nota. Tekke edebıyatı şıır turlenn- den bırı 9/ Avrupalılann Çın devlet memurlarına verdıklen ad YUKAJUDAN AŞAĞIYA: 1/ Eskı çağlarda bır anıtın üzerıne ya- zılmış olan kısa yazıt 2/ Turk halk müzığınde, bağlama aılesınden çalgı- lann en kuçük boylusu Demır çubuk. 3/ Eskıden şaırlerın kasıdelennde övgusunu yaptıkları kışılerden aldıklan para ya da hedıye. Evcıl bır geyık turü 4/ Hay\anlara vunılan damga Cınsıyet 5/ Balık avlamakta ya da yük taşımak ta kullanılan büyük kayık 6/ Roma mıtolojısınde ekım ve bıçırn tanrıçası Bır nota Yığıt 7/ Oğuz Kağan ıle özdeşleştınlen Hun ımparatoru Yararlı 8/ Japonya'da bır kent Insan vücudunun dış yüzü. 9/ Kız kardeşı Elektra ıle bırlıkte babasının öcünu almak ıçın annesını ölduren ve bırçok trajedıye konu olan mıtolo)i kah- ramanı 60 YIL ONCE Cumhuriyet S.Cumhuriyet Fırkası 10 ACUSTOS 1930 Parıs Sefirı Alı Fethı Beyefendınm bır fırka teşkıl edeceğını dün yazmıştık Fethı B bu teşekkulü takarrOr eturrnış, musaade ıçın hükûmete müracaal etmıştır Fırkanın ısmı "Serbest Cumhunyet Fırkası" olacak, lâyık Cumhunyetçı bır program ıle parlâmento faalıyetıne ıştırak edecektır Tesbıt edılmekte olan programda esas umdeler olarak bır derecelı ıntıhap, ınhısarların lâğvı ve vergılerın tahfıfı, ecnebı sermayesının gelmesını temın gıbı raevat vardır lsımlerı söylenen meb'uslar Bazı gazeteler yenı fırkaya ıntısap edecek meb'uslar meyanında Refık (Bursa), Alı (Afyon), Edıp Servet (lstanbul), Necıp Alı (Denızlı), Reşıt Galıp (Aydın), Mahmut Celâl (Izmır), Cemıl (Tekırdağı), Mıthat (Maraş), Akçora oğlu Yusuf (lstanbul), Cevat Abbas (Bolu), Recep Zuhtu (Sınop), Galıp (Nığde), Samıh Rıfat (Çanakkale), Tevfık Kâmıl (lstanbul), Salıh (Yozgat), Azız (Erzurum), Hasan Fehmı (Gümüşhane), Nafı (Erzurum), Osman (Yozgat), Osman (Malatya), Rafik tsmaıl (Sınop), Mazhar Mufıt (Denızlı) ve tbrahım (Bılecık) Beylenn bulunacaklarını haber vermışlerdır Bununla beraber yenı fırkanın programı neşrolunup kat'î şeklını almadan kımlerden murekkep olacağı henuz kat'î surette malûm olamıyacağı da pek makul ve muhık olarak beyan edılmektedır lsımlerı yazılan bu zevattan bazılannın yenı fırkaya ıntısapları muhtemel olsa bıle pek çoklannın da Cumhunyet Halk Fırkasında kalacaklan muhakkaktır Bu ısımlenn gehşıgüzel yazümış olduğuna hukmetmek lâzım gehyor Ezcümle lstanbul meb'usunu Kavala'h Huseyın B , yenı fırkaıun teşekkul edeceğını gazetelerden henuz öğrendığını, bu hususta şımdıden bır şey söylıvemıyeceğını beyan etmıştır FİLİPS2802 Radyo makinesi »Tiikabılı kı<< safıveL larmıztn 30 YIL ONCE Cumhuriyei Yabancı müzisyenler 10 AĞUSTOS 1960 Turkıye Munsyenler Sendıkası, Türk muzısyenlerının duşukler devrınde ele ' alınmamış ve ıhmâl edılmış bazı hak ve dıleklennı sunmak uzere bır heyetı Ankaraya gondermıştı Sendıka Başkan Vekılı Nıhat Baysal ıle Teknık muşavır Muammer Yeşıl'den muteşekkıl heyet, Ankarada tçışlerı Bakanı, Adlıye Bakanı, MıUı Eğıtım Muammer YeşU Bakanı, Başbakanlık Musteşan, Mıllı Bırlık Komıtesı uyeler ıle yaptığı temaslardan musbet sonuçlara vararak şehnmıze donmuştur Turkıyenın muhtelıf gazıno, pavyon ve dığer eğlence yerlennde çalışan Türk muzısyenlerının dert ve düeklen başlıca şu konular uzerınde toplanmaktadır 2007 No'Iu Kanunun tatbıkının sağlanması, sendıkanın meslek mensupları dışında ecnebı orkestra ve muzısyenlenn hıçbır kayda tâbı olmadan serbestçe yurdumuzda çalışmalarının onlenmesı, tunstık belgeyı hak etmeden duşükler devrınde almış olan bırçok muessesenın ecnebı muzısyen çalıştırmak mecbunyetıru one surerek Turk muzısyenı çalıştırmaktan kaçınması, grev ve kollektıf ış akdı Dun gazetemıze gelen Sendıka ılgılılerı, tçışlerı Bakanı Tumg Muharrem Ihsan Kızıloğlu'na atfea "Bundan sonra memleketımıze ecnebı orkestra, muzısyen getırtılmıyeceğıru, dovızlenrnızın yurt dışına çıkmasının muhakkak önleneceğını, Turk muzısyenlerının bır muzık âletıne benzedığını, bu muzık âletınden falsolu sesler çıkarılmamasını ve akordun lyı yapılmasını belırttığıni'' söylemışlerdır GEÇEN YIL BUGUN Cumhuriyet İthalata doping 10 AĞUSTOS 1989 Ithalat rejımı kararında yapılan değışıklıkle çeşıtlı malların ıthalatında uygulanan gümmk vergısı oranları ve fon tutarlan duşuruldu Özelhkle ıthal malı bazı dayanıklı tüketım mallarına ucuzlama getıren değışıklıkle bırlıkte çeşıtlı yarı mamul mallar ıle aksam ve parçaları ıçın de ındınm getınldı tstanbul Tıcaret Odası Başkanı Yaiım Erez, Turkıye"de gumrük resım ve harçlarının çok yuksek olduğuna dıkkat çekerek, "Gumruk vergı oranlarımn ındmlmesı ıle sanayımız korumadan mahrum kalacak değıldır" dedı TARTKMA Y arjaiıta> Başkaııı'na Açık Mektup En kıdemsızin, en kıdemlıden veya ısım yapmış olandan farkı yoktur. Avııkatlar esır kullanmadılar. Fakat efendilen de olmadı. Çok ıyı bıldığınız gıbı, "hukuk devletı" ve "hukukun üstünluğu" kavramlanna he- men bütün anayasalarda yer venlmışür Ancak bunlar pek çok ülkede, anayasa me- ünlennde yer alan soyut bırer kavram ol- maktan öteye gıdememışlerdır Bu kav- ramlann soyut ılkeler olmaktan çıkıp, ken- dılenne uyulması zorunlu somut gerçekler olabılmelennın en temel koşulu, yargı or- ganlannın, yargıçlann, avukatlann, hu- kukçulann, meslek bırhklennın (barolar), hukuk bılımcılennın bağımsızlığjdır Hu- kuk kurumlanmn ve hukukçulann bağım- sızlığı hukuk devletının en etkın ve yetkın güvencesıdır Yıne ıyı bılıyorsunuz kı, hukukun -ve hu- kukçunun- bıncık ışlevı ve amacı, var olan yasa hukümlennı gündehk olaylara uygu- lamak değıldır Eğer oyle olsaydı başhbaşı- na bır hukuk bılımıne ve özel eğıtım gör- müş hukukçulara gereksınme duyulmaz, "hukuk devletı" kavramının yennı "yasa devieti" kavTamı alırdı Hukukun -ve hu- kukçunun- bınncısınden daha kapsamb ve daha önemlı ışlevı, toplumun süreklı gelış- mesı, ınsan haklannın ve demokrasımn kökleşıp, güçlenmesı, dınamık ve banşçıl bır toplumsal duzerun kurulması ıçın gere- ken hukuksal yapının oluşmasında çaba harcamaktır Bu önemlı ışlevın yenne getı- nlmesı oncelıkle var olan toplum düzenı- nın, rejunın aksak yönlennın bulunmasını gerektınr. O da ancak eleştın ıle olanaklı- dır Eleştın, demokratık sıstemde, yanlışhk- lann ortaya konması ve doğrulann bulun- masında kullanılan en önemlı ve sağlıkiı yöntemlerdendır Gerçek anlamda "hukuk devletı" demokratık sıstem ıçınde varola- cağına gore, hukukun gelışmesı ve yukan- da sıralanan ışlevlennı hakkıyla yenne ge- tırmesı ıçın hukukçunun da eleştın yönte- mınden yararlanması doğaldır Eğer bır hukukçunun eleştın hakkı -keyfi olarak- bazı msanlann ışıne gelmedığı ıçın engel- lenmeye kalkışılırsa hem hukukun gelışımı köstekknmış, hukukun yüksek amaçlanna ıhanet edılmış olunur hem de hukuku hu- kuk yapan ınsanlann, yanı kunıluşlann meslek onurları çığnenmış olur Saym Ocakçıoghı, basından ızlıyoruz, S eylül günü Yeni Adli Yıl'ın açıhşı nedenıyle yapılacak törende -gelenek olduğu ûzere- bır konuşma yapacak olan Barolar Birlıği Başkanı Sayın önder Sav'ın konuşma met- nını onceden ıstemışsınız Sayın Sav, san- sür nıyetıyle yapılan bu ıstemı reddedınce kendısının konusmasını gündemden çı- kartmışsmız Buna hakkınız yok Bu dav- ranışınızı Sayın Sav'ın -Danıştay'dakı bır toplantıda- cumhurbaşkanının önünde yaptığı ve büyük yankı uyandıran eleşün dolu konuşmasının doğurduğu tepkılenn önüne geçmek düşüncesıyle açıkJayabılırsı- nız Ancak az önce de degındığım gıbı olaylara hukuksal açıdan ve nesnel (objek- tıf) olarak yaklaşıldığı sürece "deştiri" her hukukçunun en doğal hakkıdır Eğer bu eleştınlerden rahatsız olanlar varsa, çözûm gayet "kolay", eleştınden rahatsız olanlan bu tur toplantılara çağırmamak Bır hukukçunun eleştın hakkını hukuka hızmet etmeyen amaçlarla engellemeye kalkışıyorsunuz Sız o makama yurütme organının atamasıyla değıl, Yargıtay üye- lennın oylanyla seçılerek geldınız Yargı- tay Başkanı sıfaüyla sız, toplumsal gerçek- len eleştın yoluyla dıle getıren hukukçula- n -hukuka tâbı- ınsanlar kızmasın dıye en- gellemeye kalkışırsanız, bulunduğunuz makamı ve o makamdakı varlık nedenınızı ınkâr etmış olursunuz Sızın gorevınız, hu- kuku hıçe saymayı manfet bılenlenn raha- tını sağlamak değıl, hukuka bağlı kalarak toplum dûzenının korunması ve gelışmesı- ne katkıda bulunmaktır Yazımızı Ankara Barosu Dergisi'nden yapılan bır alıntıyla noktalamak ısüyo- rum "Görevimizi yaparken kimseye, ne mö- vekkile. ne hâkıme, hele ne de iktidara tâbi- yiz. Bizira aşağımuda kişilerin varlıgı iddia- sında degihz. Fakat hiçbir hiyerarşik üst de tanımıyonız. En kıdemsizin, en kıdetnljden veya isim yapmış olandan farkı yoktur. Avo- katlar esir kullanmadılar. Fakat efendilen deohnadı." Tutumunuzu bır kez daha gözden geçıre- ceğınızı umuyor, saygılanmı sunuyorum ILKER KALDI Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi İstiklal, Ya Olüm 9 mtt' tstiklal Marşımızı doğru söyleyemiyorsak bunun nedeni sadece marşın zor oluşu değildir. Esas sorun küçük yaşlardan itibaren çağdaş muzik eğitimine gerekli onemin verilmemesidir. Bugunlerde, sankı butun kultur ve dolavı- sıyla muzık sorunlanmız hailedılmış gıbı, ts- tiklal Marşımızın değıştırılıp değıştınlmeme- sının basında tekrar gundeme geldığını, bır- çok vatandaş ve mûnsyenın konuya ılışkın gö- rıişler sunduğunu ızlemekteyız Sağduyusuna her zaman guvendığımız vatandaşımız "degişmesın" derken tanınmış mıizısyenlen- mız prozodı hatalan ve genış ses aralıklan ne- denı ıle değışmesinı ıstıyor Oysa çağdışı guç- lenn Alaturk devrımlerını yok etmeye, hatı- ra ve mırasını ınkâra çalıştığı bır dönemde ts- tiklal Marşımızın değıştuılmesının gereksız ve sakıncalı olduğu duşuncesındeyım Şöyle kı 1 Ataturk'ün onayından geçerek kabul edılmış ve cumhunyet dönemınden gunumu- ze dek soylenegelmış tstiklal Marşımız değış- tınldığı takdırde, Ataturk devrımlennın de tersıne ışletılebıleceğı duşuncesı yaratılarak çağdışı güçlere zemın hazırlanmış ve cesaret verılmış olunmaz mı 7 2 tstiklal Savaşı ve cumhunyetın ılk yılla- nnda, güftesının tek olmasına karşın bırçok kez bestelenen, ancak Ataturk'ün onayı ıle O.Zeki Ungor'un, gunumuze dek değışıklığe uğramadan özumsedığımız bestesının değış- tırılmesıne kalkışıldığında ıçte ve dışta Turk ulusunun butunluğune zarar vermek ısteyen- ler ayrı ayrı marşlar besteleyerek, bağımsız- lığımızın önemlı bır sımgesıne manevı bır dar- be ındırebılırler 3 60 yıl öncekı nufusumuzla ' ugünkü nü- fusumuz arasındakı fark ve çağ .ıız koşulla- rı nedeni ıle artık dünyanın dört bucağına ya yümış bulunan Turkler'e yenı bır tstiklal Mar- şı'nın oğretılmesı ve benımsetılmesı acaba ne ölçude gerçekleşebılecektır 7 4. Kaç nesıldır Turk ulusunun sımgesı, bır kultur parçası, nerede olursa olsun, du>ar duymaz herkesın heyecanla yureğınde hısset- tığı bır marşı kenara atarak yenne hıç tanı- madığımız bır başkasuu genç-yaşlı ıçımıze sın- dırebılecek mıyız'' 5 Arabesk ve zevksızlığın muzık yasantı- mıza hâkım olduğu bır devırde yenı marşın bestesı "dum-tek" cınsınden mı olacak, yoksa Cumhurivetin 50. Yıl Marşı'nda olduğu gıbı (güzel bır marş olmasına rağmen) bır beste- cıye sıparış venlerek veya yarışma sonucun- da seçılerek, söylemek şöyle dursun, çalındı- ğı zaman dahı İcımsenın ne olduğunu bılme- dığı ve benımseyemedığı >enı bır tstiklal Marşı mı ortaya çıkacak 9 6 tstiklal Marşımızı doğru söyleyemıyor sak bunun nedeni sadece marşın zor oluşu de- ğıldır Esas sorun kuçuk yaşlardan itibaren çağdaş muzık eğıtımıne gerekli önemın verıl- memesıdır Bır marşın hatasız soylenememe- sı de bunun doğal sonucudur Üstelık, yur dumuzun her köşesınde kulaklanmızı doldu- ran yozlaşmış arabesk nağmelere alışınca, hangı melodı veya marşı toplu halde doğru durüst söyleyebılıyoruz'' 7 "Prozodi hatalan ve genış ses «ralıklan yuzunden zor so>leniyor" gerekçesı, aslıru bozmadan kuçuk duzeltmelerle ortadan kal- dırılabılecekken, tarıhı yalı ve konaklann bı le korunmaya ahndığı bır dönemde, kültürü- muzun bır parçası ve cumhunyet tarıhımızın basından berı Turk ulusunun sımgelerınden bırı olmuş tstiklal Marşımızı değıştırmekle, acaba gunun bırınde bayrağımız uzenne de spekulas>onlar vapılmasına ortam yaratmış olmaz mıyız 7 SAİM AKÇIL MSÜ Devlet Konservatuvan Oğretirn Lyesi ANKARA...AJNKA... 'Ölti Ozanlar Dernegi9 ve Eğitinı Keşke sonu farklı olsaydı, genç öğretmenın getırdığı anlayış, okulda egemen olsa, dığer öğretmenler de bu anlayışı benimseyip uygulasalardı. Sayın Prof Dr Zehra tpşıroglu Cumbariyet Gazetesi'nde yayımlanan "Türkıye'de Çocuk Eğıtımı Çağdışı" baş- lıklı yazınızı ılgıyle okudum Türkiye'nın. özellıkk'son 10 yıl ıçınde ıyıce önem kaza- nan eğıtım sorununa parmak bastıgımz ıçın sıze teşekkür edenm Ortaya koyduğu- nuz bakış açısına büyük oranda katılıyo- nım Ancak, katılmadığım ve tartışmak ıs- tedığım bır nokta var Bence çok da önemlı olan bu nokta, yazınızın ılk bolumundekı bır yaklaşım ıle, "ölü Ozanlar Derneği" adlı fılmden verdığınız ornekle ılgılı "ölü Ozanlar Derneğı" adlı filmı seyre- derken çok etkılenmış ve heyecanlanrmş- üm, sanınm sız de öyle Keşke sonu farklı olsaydı, genç öğretmenın geürdığı anlayış, okulda egemen olsa, dığer öğretmenler de bu anlayışı benimseyip uygulasalardı Ne- den olmadı'' Genç öğretmenın, sızın deyı- mınızle "militan davranışlarr, "baskıcı sis- temin yapıcı defil de, yıkıa yöntemlerini kallandığı''ıçınmı'' öğretmen böyle davranarak, ortamın yıllar ıçuıde atıllaşmış. kemıkleşmış yapısı- na değışme ıçın zaman tanımamıştı Daha akılcı ve soğukkanlı davransaydı, sonuç çok daha olumlu mu olurdu7 Sanmıyonım' Bınncısı, öğretmen öğrencılennden kı- taplannı yırtmalannı ıstemedı yalnızca. şıı- n tanımlamaya çalışırken onu bır matema- tıksel ıfadeye ındırgeyen, bılgıçce bır üslup- la yazılmış, ama saçma, hatta komık bır makaleyı yırtmalannı ıstedı Amacı, kıta- bın ıçındekı şıırler ıle oğrencıler arasına konmak ıstenen saçma sapan duvan orta- dan kaldırmaktı Şıın, oğrencıler bırer he- sap pusulası ya da denklem gıbı gormeme- lıydıler Dolayısıyla, öğretmenın yapmak ıstedığımn "sıfmtan başlamak" olduğunu sanmıyonım Bütün kıtap yenne, bır sayfanın, bır ma- kalenın yırtılmış olmasını da "militanca davrauş" , "yılucı yöntem" olarak yorum- ladığınızı varsayarak sürdürüyorum Sızce aynca, bırçok olumsuz sonuca ne- den olan bır yontem hatası da var bu dav- ramşta Sayfa, duygusal bır tepkıyle yırtı- lacağına, akılcı ve soğukkanlı bır yakla- şımla eleştınlmelı, hatalan oğrencıye açık- lanarak eleştırel düşünce aşılanmalıydı Bence, oğretmemn (sıranın üstünde ders anlatarak, taruşma sahnesınde de olduğu gıbi) bılınçlı olarak yapmak ıstedığı de, tam buydu Akıla ve soğukkanlı olma- mak< Yanlış anlaşılmak ıstememem, akılcı ve soğukkanlı davranışı metafizık bır yakla- şımla kötulüyor değılım ancak, öğrenale- nn - öğrencılenmızın- beyınlenm ve nıhla- nnı uyuşturan terbıye ve eğıtım sıstemının etkısınden, akılcı ve soğukkanlı yaklaşımla kurtanlabıleceklennı sanmıyorum Fılmdekı çevreye bır bakın1 Kıtaptan yırtılan şıır eleştınsının ya da dığer tutucu yaşlı oğretmenlenn yaklaşımı da son dere- ce soğukkanlı ve akılcı değıl mı9 Taşkınlık yapmayan, soğukkanlı ve akılcı' öğrencı- lenn bıktıklan ve başedemeyıp altında ezıl- dıklen en önemlı unsurlardan bın1 Eğer öğretmen, dığerlenne benzer bır uslûpla, öğrencılere yaklaşsaydı, onlan ıçınde bu- lunduklan uyuşuk dunımdan çıkanp hare- kete geçırebılır mıydı7 Buyuk bır olasılıkla, oğrencıler dığer öğretmenlenne davran- dıklanndan farklı davranmazlar, anlatı- lanlara yabancı kalır, "sınavda sorulur mu'" kaygısından fazla bır tepkı goster- mezlerdı'' "Akıla ve soğukkanlı" bır yaklaşımla, doğrular ya da eğıtımlenmn yanhşlıklan göstenlebılır belkı, ama öğrencıler bunu - abartıyorum- Endonezya'nın kaç koyun besledığmı öğrenmekten pek farklı bır tep- kıyle karşılamayacaklardır Neredeyse doğduğundan ben otontelenn akıla ve so- ğukkanlı davranılması konusundakı uyan- lanyla büyumuş genç ınsanlann dunyası- na, bu sıstemın "yapıcj" yöntemlen ıle gır- menın, onlara bır şeyler uğruna savaşım verecek coşkuyu kazandırmanın olanaksız degılse bıle, en aandan çok zor olduğuna ınanıyorum Amaç, yalnızca "soynt bir bilgi yığmaca- sı"nın yenne "somut bir bilgi yığmacası" koymak olmasa gerek 1 "ölu Ozanlar E>er- neğı"nde öğretmen, sayfayı yırttınrken, öğrenalen sarsmaya çalışıyordu "Heeyyy, uyanın! Dün\a, ber ne kadar si- ze kımı, sıkıcı gösterttiyorsa da, övle degil! Dfinya güzel! Kalkın, çevrenize dikkatk ba- kın! Doganuı size vermiş oMoğu içgödnler, sevgı, yaşam coşkusu, onların içyözönü size gösterebUir! V eter ki, inanın, yeteneklerini- zi tanıyın ve kullanın! Ancak böyle kabplan- nızı aşabüirsiniz! Derin bir solnk ann, yaşa- mı hissedin! Şiir, besap-kitap, rakamlar de- ğildir, şiir yaşamdır! Rnhona >akalaynı! Di- zelerdeki, çimen kokusunu, sevgiyi, yaşam sevindni hissedin! Sizi birer akılcı ve soğuk- kanlı makineye dönüştören ortamla müca- dele edecek her şey, sizde doguştan var! Onu kesfedinr öğretmen sızce başanlı olamadı mı 9 Okuldan atıldığında. sımftan çıkarken, her türlu cezayı göze alarak sıralann üzen- ne çıkan ve ona "Biz senin bize ne vermek »tedigim biliyonız! Bak, onu «Idık" dıyen öğrenaler bence öğretmenın görkemlı - oldukça da romantık- başansımn çok gü- zel bır göstergesıydı Dr.öZERTÜMER tstanbol MUŞERREF HEK1MOGLU Öreıfden Körfez'e Ören Festıvalı yoğun bır programla haylı yorucu geçtı, ama bır gazetecı ıçın ılgınç uyarıları var Düzenlenen toplantılar, so- rular ve yanıtları, ardından çay bahçelerınde, evlerde, plajlarda yapılan eleştırıler ve yorumlar halkımızın duyarlığını, beklentıle- rını açık seçık belırtryor SHP'lı yerel yönetıcılerı kutlamak gere- kır, bır sessızlığı delmek ıçın haylı çaba gösterıyorlar Elbet ek- sıkler yanlışlar da var Bır konuda rastgele konuşmalar sessızlı- ğı dejse de yenı sesler duyurmaya yetmıyor Oysa yenı sesler duymak özlemı var Kuşkusuz onları da duyacağız Bırkaç göz- lemımı belırtmek zorundayım Bır festıvalın hazıriığı, zamanla- ması ama asıl programı önemlı Bır festıval dolu bır programla değıl, o programın ıçerığının uygulanmasıyla değerlenır bence Yoksa bır karmaşa ve şamata olur Bır halk sanatçısını anmak güzel bır olay, ama bu anmayı o sanatçıya yaraşır duzeyde yap- mak koşulu ıle Anma torenını alaturka bır konserın ızlemesı bı- raz tutarsız llhan Irem'ın konsennde de aynı turatsızlık var 196O'lı yıllarda Ankara'dakı Japon sefıresı Mıyazskı'nın sozlerını anım- sıyorum Japon evlerınde guzel porselenlerın, vazo ya da hey- kellerın bır arada değıl bır bır yer aldığını anlattı bır gün GüzeV lıklerını, senet değerlerını ayrı ayrı hıssetmek ıçın Bır süre bırı- nı, sonra ötekını seyredıyorlar Sanata sevgı ve saygının güzel bır göstergesı değıl mı' Ama asıl bellı bır kültür bırıkımının gös- tergesı Yoksa guzel şeyler bıraraya gelır, ama güzel bır etkı yap- maz, arabesk bır esıntı yapar Ruhı Su'nun anıldığı, llhan IrenV ın şarkı söyledığı bır gecede Türk sanat muzığı konserı ya da çok ünlu de olsa alaturka bır şarkıanın yer alması da bıraz ara- besk' Nıtekım eteştınlere uğradı, SHP'lı beledıye başkanı da üzül- dü sanınm Sergıler konusunda da eleştırıler var Degışık kışıle- rın tablotarı çok dağınık yerlerde sergılendı Munıh'ten festıvale katılan Pettıne Strach'lı sergısını kaç kışı gorebıldı bılmem'' Oy- sa görmeye değer kımı tablolarında ülkemızden görüntüler var Bır Alman ressamın bakışını yansıtıyor, doğaya ınsanlara ve ka- dınlarımıza Ozen Tokath'nın sergısınde özünü korumaya özen gösteren bır çabanın ürünlen var Çıçekler, agaçlar kedıler, kuşlar, sonra Ören den görüntülerle doğa sevgısını yansıtıyorlar Ören tepesındekı palamut ağaçlarının kesılmesıne çadır kurmak ıçın dalların budanmasına, denızın kırlenmesıne sokaklardakı çöp- lere tepkı duyan bır elden selam gıbı Bence bıze de çok görev duşüyor bu yolda Doğa ve ınsan ılışkılerını, çevre kırlenmesını daha ıyı anlatmalıyız Açık seçık, somut örneklerle Kamuoyunu uyaımalıyız, çevreye dar açıdan bakmak, kışısel çıkartar ıçın doğayı bozan, çevreyı kırletenlerı de onlara karşı savaş verenlerı de kamuoyuna tanıtmalıyız ör- neğın Altınova Beledıye Başkanı gorevden alınıyor Nedenlen ye- terı kadar bıhnıyor mu acaba 7 Olayın ıçyüzu nedır, o altın kıyıla- rı yağmalayarak bu beton yığınlarına donüştürenler mı var bu olayda, öngorülen srtelerde kımler oturacak^ SHP'lı beledıye baş- kanı kımlerı tedırgın edıyor bılmek gerekır Geçen hafta Foça'da yapımı durdurulan bır otelı şaşkın seyrettım O güzel kasabada 1500 yıllık bır kalenın yanında bır gökdelen' Cınayet türü bır olay, ama köşeyı dönmek ısteyenler ışlemekten gen kalmıyor, neyse SHP'lı yonetıcıler bına boy vermeden yapıyı durduruyor Ahağa'da çevreyı ve doğayı karartan bır eylemı de karşı bır eylem durdur- maya çalışıyor O çabaları da ıyı değertendırmek gerek Kamu- oyunda bellı bır duyarlık oluştuğu zaman baskısını, tepkısını gös- terıyor Ortak gırışımlerle olumlu sonuçlara varılabılıyor Ahağa : da bır termık santral bana olanak dışı gorünüyor artık Insan şa- şırıyor kımı yerlerde kurtuluş savaşı yaşanıyor neredeyse, çev- reyı, doğaya, tarıhsel varlığımızı kurtarma savaşı Kıme karşı, çıkarcılara, saldırganlara paragözlere karşı• Kutlu bır olay Sal- dırganlar guçlü de olsa guçsuzlerın soluğunu kesemıyorlar O soluğa da katılmak gerekıyor haberlerımızle, kalemlerımızle Geçen hafta sonu Ören'den Foça'ya uzanan bır yolculuk mes- leğımızın büyük mutluluğunu da duyurdu bana Mavı SHP'lıler tanıdım yakından, Foça ve Alıağa ılçe ve beledıye başkanları da bırlıkte çalıştıkJarı kadrolar da genç kuşaktan Örneğın Foça Be- ledıye Başkanı otuz yaşında, onu dınlerken duşunüyorum, 1960 yıllarında doğan bır çocuk 197O'te on yaşında 80'de yırmı lıse ve ünıversıte yılları ulkemızın bunalımlı bır dönemıne, demokra- sımn darboğazlarına rasttiyor Polıtıkada suskun kusaklar ongö- rülüyor SHP'nın bu genç başkanlannın çağdaş düşünce ve dav- ranışlan nereden kaynaklanıyor o zaman'? O soluğu nereden bu- luyorlar^ Kaynak okudukları ancak Yoksa gazetemızın yazarla- rını öylesıne sevgı ve saygıyla selamlarlar mı 9 Halka açık söyle- şıler duzenlerler mı'' Kımı zaman buz üzerıne mı yazıyoruz dıye karamsarlığa duşerız, ama bellı yazılara, yayınlara buz gıbı so- ğuk, ılgısız sevgısız kalanlar olsa da o yazılarla aydınlanan, yok bır ortamda şaşkınlığını aşanlar gerçek kımlığını bulanlar da var Foça kalesınde bır soyleşıde sorular ve yanıtlarta bır yazarın, bır gazetenın gorev ve sorumluluğu da açık seçık belırdı Gazeteyle okuru arasında bır dıyalog var Yargılar, umut, umut- suzluk o dıyalog doğrultusunda oluşuyor Ülke ve dünya olayla- rına bakış açısı o dıyalogla daralıyor ya da genışlıyor, o dıyalog- la bır aydınlanma çağına vanyor toplum ya da karanlığa gömü- luyor Ulusal konulardakı duyarlık o dıyalogla derınleşıyor ya da yüzeyleşıyor Bu dıyalog çok güzel boyutlara ulaşıyor kımı za- man Okurla gazete bütünteşıyor, okur gazetenın gerçek bır sa- hıbı gıbı, mesleğını de eleştırısını de yapıyor yanlışları hıç affet- mıyor. Gazete açısından da okuıiar açısından da umuttu bır olay bu Güzel bmkımler oluşturuyor, güzel ürunler venyor, güzel ku- şaklar yetışıyor Savaş rüzgârları eserken özelhkle vurguluyorum bu dıyaloğu Ülkemızı yonetenler ıç ve dış polıtıkayı otusturanlar da bu dıya- log ıçınde yer aldıkça bu dıyaloglardan esınlendıkçe başanlı ola- bılıyor bence Son olaylar da bu görüşü kanıtlıyor Çankaya'da doğru yolda akılcı bıçımde alınan kararlar Meclısın halkımızın onayından gectığı zaman o karartan verenlerı de ülkemızı de da- ha çok güçlendırır değıl mû T.C ANADOLU ÜNtVERStTESİ REKTÖRLÜĞÜ'NDEN ÖN KAYIT DUYURUSU Unıversıtemız Sıvıl Havacılık Meslek Yüksekokulu Püotaj Bölü- mu'ne ön kayıtla ve ozel vetenek sınavı ıle 25 öğrencı alınacaktır On kayıt ıçın 88-89-90 ÖSS sınavlannda en az 120 ve daha yukan toplam puan almış lıse ve dengı okul çıkışlılar başvurabıleceklerdır Adayların bızzat kendılennın başvurusu gereküdır Postayla yapılan baş\urular kabul edılmeyecektır 1990 ÖYS sınav sonucunda bır fakülte veya yuksekokula yerleştı- rılmış olanlar da ön kavıt ıçın baş\urabıleceklerdır Ön kayıt ıçın başvuracak adaylarda aranacak dığer koşullar şun- lardır 1- Askerı okullardan herhangı bır nedenle, dığer okul ve ünıversı- telerden dısıplınsızlık nedenıyle ılışkısı kesılmış olmamak (bu husu- sa aykırı beyanda bulunduğu tespıt olunan öğrencılerın kesın kayıtlarını yaptırmış olsalar dahı okulla ılışkıien kesüecektır) 2 Vucut >apısı duzgun ve her bakımdan sağlam olmak, dılınde pelteklık ve kekemehk bulunmamak 3- 1 1 1989 doğumlu veva daha kuçük olmak (Yaş dOzeltmesı ya- pılmış olması kabul edılme>ecektır Her ne suretle olursa olsun yaş duzeltmesı vaptırmış olanlann yaşlannın hesabı duzeltmeden önce- kı doğum tanhıne gore yapılacaktır) 4- En az 1 65 m, en çok 1 90 m boyda, aynca boy ve ağırlık arasın- dakı üışkıler bakımından uygun olçulerde olmak 5 On kayıt >aptıracak adaylardan ıstenecek belgeler şunlardır a) OSS sonuç belgesı aslı veya fotokopısı, b) Kımhk belgesı (Fotoğraflı) c) Ikı adet fotoğraf (son uç ay ıçensmde çekılmış, sakalsız ve başı .açık) d) Başvuru dılekçesı (on kayıt esnasında yüksekokuldan venlecek- tır) e) Sınav gıderlerı makbuzu (yüksekokuldan venlecektır) 6- On kayıtlar 27-28-29-31 ağustos - 1 eylül dahıl 1990 tarıhlenn- de mesaı saatlerı ıçersınde Anadolu Unıversıtesı Sıvıl Havacılık Meslek Yüksekokulu Anadolu Havaalanı Muttalıp Mevkıı Eskışehır tesısle- rınde yapılacaktır 7 Yukarıda belırtılen lanhlerde on kayıtlannı vaptıran adaylar ÖSS toplam puanına gore sıralamaya tabı tutulacaklardır Bu sıralamaya gore ılk 400 adav deneme uçuşlarını kapsayan elemelere alınacak- lardır Elemeler ıle ılgıh program ve dığer aynntılı bılgıler ön kayıt sırasında her adaya aynca venlecektır 8 Tum elemelenn 4 hafta kadar süreceğı göz önunde tutularak ıl dışından Eskışehır e gelecek öğrencılerın kalacak yer ve zarun ıh- tıyaçlan yönunden hazırlıkh olmaları uygun olacaktır. Basm 31095 20 m. tekne için yelken ve mavi tur bılen profesyonel kaptan aranıyor. 348 75 14-15
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle