Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
10 AĞUSTOS 1990 CUMHURİYET/15
HAVA DURUMU TURKIYE'OE BUGÛN
Irleteoroloji Genel Mudûrtü-
ğö'nden alınan bılgıye göre yur-
dun kuzeybatı kesımlen parçalı
bulutlu, Trakya sağanak yajjış
lı, dığer yerter az bulutlu ve açık
geçecek HAVA SICAKLIGI
Onemlı bır değtşıktık olmayacak
RÜZGÂR Kuzey ve doğu yon
lerden hafif ara sıra orta kuv-
vette esecek Denızterde rûzgâr
yıldız ve poyraz, Akdenız'de
günbatısıvelodostan 3-5) kuv-
vetınde, saatte 10-21 demz mı-
lı hızla esecek van Golü'nde
BULMACA
Hava Açık ve az bulutlu geçecek Ruzgâr doğu yön
lerden hafif olarak esecek Göl hafif çalkantılı görûş
uzaklığı 10-15 km olacak
Adana
Adapazan
AAyaman
Afyco
A*.
Antara
Antakya
Antalya
Artvın
/yiın
Bahkesır
Bıleak
BıngAi
Brtfc
Bolu
Bursa
Çanaklale
Çonım
Oendı
* 35° 21° Oyartaior
A 3*° 19° Edırne
A 36°22°Erz!ncan
A 29° 12° Erzurgm
A 27° V EstaşeTsr
A 30" 16° Gaznrtep
A 32°23°GirBSun
A 35° 20° Gumuşhane A
A 26° 16° HaHdn A
A 36°19°lsp»ö A
A 32° 17° Istanbul A
A 3O°18°bmıt A
A 32°17°Kars A
A 30° 18° Kastamonu A
A 29° 14° Kaysen A
A 33° 17° KırMvdi A
A 31° 21° Korça A
A 29° 13° Kutthya A
A 36°20°IUatya A
36°22°Manısa
32° 17" K Marjş
30° 14° Mersın
26° 8°Muöla
29° 16° Muş
0
26°19°0nlu
26°12°Fta
33° 19° Samsun
32° 15° Snrt
29°22°Sınop
35°20°S(vas
27° 9°TetortaJ
28° 12° lataon
28° 15° Van
31° 16° Ybzgat
32° 18° Z
A 34° 20°
A 34° 20°
A 31° 24°
A 34° 17°
A 32° 18°
A 30° 14°
A 26° 18°
A 26° 19°
A 27° 13°
A 34° 21°
A 27° 13°
A 27° 12°
A 29° 19°
A 27° 19°
k 32° 17°
A 32° 15°
A 26° W°
A 28° 12°
A 28° 18°
"C* •yaflmurlu sst
/?k a r t A-açık B tnjiudu G-auneşlı K karlı S-sısi Y-yaOmurtu
DUNYA'DA BUGÜN
Wast>ngto<ı A 30°
Zunh Y 26°
SOLDANSAĞA:
1/ Güzel sanatlarda,
Hz tsa'yı başuıda dı-
kenlı taçla gösteren
tasvırlere venlen ad
2/ Kumaş üzerındekı
benek Kuba'nın pa-
ra bınmı 3/ Oylum-
lu . Sıva ya da boya-
dan önce vunılan kat
4/ Dıvan edebıyatın-
da en yaygtn nazım
şeklı Kurnaz, açık-
göz 5/ Yerden belırlı
bır yukseklıkte yuru-
mek ıçın kullanılan
tahta ayaklık ts-
kambılde bır kâğn 6/ Evrensel alıcı
olan kan grubu Tehlıkesız. 7/ Dışı
koyun.. Dınsel ınançları olmayan 8/
Bır nota. Tekke edebıyatı şıır turlenn-
den bırı 9/ Avrupalılann Çın devlet
memurlarına verdıklen ad
YUKAJUDAN AŞAĞIYA:
1/ Eskı çağlarda bır anıtın üzerıne ya-
zılmış olan kısa yazıt 2/ Turk halk
müzığınde, bağlama aılesınden çalgı-
lann en kuçük boylusu Demır çubuk.
3/ Eskıden şaırlerın kasıdelennde övgusunu yaptıkları kışılerden
aldıklan para ya da hedıye. Evcıl bır geyık turü 4/ Hay\anlara
vunılan damga Cınsıyet 5/ Balık avlamakta ya da yük taşımak
ta kullanılan büyük kayık 6/ Roma mıtolojısınde ekım ve bıçırn
tanrıçası Bır nota Yığıt 7/ Oğuz Kağan ıle özdeşleştınlen Hun
ımparatoru Yararlı 8/ Japonya'da bır kent Insan vücudunun
dış yüzü. 9/ Kız kardeşı Elektra ıle bırlıkte babasının öcünu almak
ıçın annesını ölduren ve bırçok trajedıye konu olan mıtolo)i kah-
ramanı
60 YIL ONCE Cumhuriyet
S.Cumhuriyet Fırkası
10 ACUSTOS 1930
Parıs Sefirı Alı Fethı Beyefendınm bır fırka teşkıl edeceğını
dün yazmıştık Fethı B bu teşekkulü takarrOr eturrnış,
musaade ıçın hükûmete müracaal etmıştır
Fırkanın ısmı "Serbest Cumhunyet Fırkası" olacak, lâyık
Cumhunyetçı bır program ıle parlâmento faalıyetıne ıştırak
edecektır Tesbıt edılmekte olan programda esas umdeler
olarak bır derecelı ıntıhap, ınhısarların lâğvı ve vergılerın
tahfıfı, ecnebı sermayesının gelmesını temın gıbı raevat
vardır
lsımlerı söylenen meb'uslar
Bazı gazeteler yenı fırkaya ıntısap edecek meb'uslar
meyanında Refık (Bursa), Alı (Afyon), Edıp Servet
(lstanbul), Necıp Alı (Denızlı), Reşıt Galıp (Aydın),
Mahmut Celâl (Izmır), Cemıl (Tekırdağı), Mıthat (Maraş),
Akçora oğlu Yusuf (lstanbul), Cevat Abbas (Bolu), Recep
Zuhtu (Sınop), Galıp (Nığde), Samıh Rıfat (Çanakkale),
Tevfık Kâmıl (lstanbul), Salıh (Yozgat), Azız (Erzurum),
Hasan Fehmı (Gümüşhane),
Nafı (Erzurum), Osman
(Yozgat), Osman (Malatya),
Rafik tsmaıl (Sınop), Mazhar
Mufıt (Denızlı) ve tbrahım
(Bılecık) Beylenn
bulunacaklarını haber
vermışlerdır
Bununla beraber yenı fırkanın
programı neşrolunup kat'î
şeklını almadan kımlerden
murekkep olacağı henuz kat'î
surette malûm olamıyacağı da
pek makul ve muhık olarak
beyan edılmektedır
lsımlerı yazılan bu zevattan bazılannın yenı fırkaya
ıntısapları muhtemel olsa bıle pek çoklannın da Cumhunyet
Halk Fırkasında kalacaklan muhakkaktır Bu ısımlenn
gehşıgüzel yazümış olduğuna hukmetmek lâzım gehyor
Ezcümle lstanbul meb'usunu Kavala'h Huseyın B , yenı
fırkaıun teşekkul edeceğını gazetelerden henuz öğrendığını,
bu hususta şımdıden bır şey söylıvemıyeceğını beyan
etmıştır
FİLİPS2802
Radyo makinesi
»Tiikabılı kı<<
safıveL
larmıztn
30 YIL ONCE Cumhuriyei
Yabancı müzisyenler
10 AĞUSTOS 1960
Turkıye Munsyenler Sendıkası, Türk
muzısyenlerının duşukler devrınde ele '
alınmamış ve ıhmâl edılmış bazı hak
ve dıleklennı sunmak uzere bır heyetı
Ankaraya gondermıştı Sendıka
Başkan Vekılı Nıhat Baysal ıle
Teknık muşavır Muammer Yeşıl'den
muteşekkıl heyet, Ankarada tçışlerı
Bakanı, Adlıye Bakanı, MıUı Eğıtım Muammer YeşU
Bakanı, Başbakanlık Musteşan, Mıllı Bırlık Komıtesı uyeler
ıle yaptığı temaslardan musbet sonuçlara vararak şehnmıze
donmuştur
Turkıyenın muhtelıf gazıno, pavyon ve dığer eğlence
yerlennde çalışan Türk muzısyenlerının dert ve düeklen
başlıca şu konular uzerınde toplanmaktadır
2007 No'Iu Kanunun tatbıkının sağlanması, sendıkanın
meslek mensupları dışında ecnebı orkestra ve muzısyenlenn
hıçbır kayda tâbı olmadan serbestçe yurdumuzda
çalışmalarının onlenmesı, tunstık belgeyı hak etmeden
duşükler devrınde almış olan bırçok muessesenın ecnebı
muzısyen çalıştırmak mecbunyetıru one surerek Turk
muzısyenı çalıştırmaktan kaçınması, grev ve kollektıf ış
akdı
Dun gazetemıze gelen Sendıka ılgılılerı, tçışlerı Bakanı
Tumg Muharrem Ihsan Kızıloğlu'na atfea "Bundan sonra
memleketımıze ecnebı orkestra, muzısyen getırtılmıyeceğıru,
dovızlenrnızın yurt dışına çıkmasının muhakkak
önleneceğını, Turk muzısyenlerının bır muzık âletıne
benzedığını, bu muzık âletınden falsolu sesler
çıkarılmamasını ve akordun lyı yapılmasını belırttığıni''
söylemışlerdır
GEÇEN YIL BUGUN Cumhuriyet
İthalata doping
10 AĞUSTOS 1989
Ithalat rejımı kararında yapılan değışıklıkle çeşıtlı malların
ıthalatında uygulanan gümmk vergısı oranları ve fon
tutarlan duşuruldu Özelhkle ıthal malı bazı dayanıklı
tüketım mallarına ucuzlama getıren değışıklıkle bırlıkte
çeşıtlı yarı mamul mallar ıle aksam ve parçaları ıçın de
ındınm getınldı tstanbul Tıcaret Odası Başkanı Yaiım Erez,
Turkıye"de gumrük resım ve harçlarının çok yuksek
olduğuna dıkkat çekerek, "Gumruk vergı oranlarımn
ındmlmesı ıle sanayımız korumadan mahrum kalacak
değıldır" dedı
TARTKMA
Y arjaiıta> Başkaııı'na Açık Mektup
En kıdemsızin, en kıdemlıden veya ısım yapmış olandan farkı
yoktur. Avııkatlar esır kullanmadılar. Fakat efendilen de
olmadı.
Çok ıyı bıldığınız gıbı, "hukuk devletı"
ve "hukukun üstünluğu" kavramlanna he-
men bütün anayasalarda yer venlmışür
Ancak bunlar pek çok ülkede, anayasa me-
ünlennde yer alan soyut bırer kavram ol-
maktan öteye gıdememışlerdır Bu kav-
ramlann soyut ılkeler olmaktan çıkıp, ken-
dılenne uyulması zorunlu somut gerçekler
olabılmelennın en temel koşulu, yargı or-
ganlannın, yargıçlann, avukatlann, hu-
kukçulann, meslek bırhklennın (barolar),
hukuk bılımcılennın bağımsızlığjdır Hu-
kuk kurumlanmn ve hukukçulann bağım-
sızlığı hukuk devletının en etkın ve yetkın
güvencesıdır
Yıne ıyı bılıyorsunuz kı, hukukun -ve hu-
kukçunun- bıncık ışlevı ve amacı, var olan
yasa hukümlennı gündehk olaylara uygu-
lamak değıldır Eğer oyle olsaydı başhbaşı-
na bır hukuk bılımıne ve özel eğıtım gör-
müş hukukçulara gereksınme duyulmaz,
"hukuk devletı" kavramının yennı "yasa
devieti" kavTamı alırdı Hukukun -ve hu-
kukçunun- bınncısınden daha kapsamb ve
daha önemlı ışlevı, toplumun süreklı gelış-
mesı, ınsan haklannın ve demokrasımn
kökleşıp, güçlenmesı, dınamık ve banşçıl
bır toplumsal duzerun kurulması ıçın gere-
ken hukuksal yapının oluşmasında çaba
harcamaktır Bu önemlı ışlevın yenne getı-
nlmesı oncelıkle var olan toplum düzenı-
nın, rejunın aksak yönlennın bulunmasını
gerektınr. O da ancak eleştın ıle olanaklı-
dır
Eleştın, demokratık sıstemde, yanlışhk-
lann ortaya konması ve doğrulann bulun-
masında kullanılan en önemlı ve sağlıkiı
yöntemlerdendır Gerçek anlamda "hukuk
devletı" demokratık sıstem ıçınde varola-
cağına gore, hukukun gelışmesı ve yukan-
da sıralanan ışlevlennı hakkıyla yenne ge-
tırmesı ıçın hukukçunun da eleştın yönte-
mınden yararlanması doğaldır Eğer bır
hukukçunun eleştın hakkı -keyfi olarak-
bazı msanlann ışıne gelmedığı ıçın engel-
lenmeye kalkışılırsa hem hukukun gelışımı
köstekknmış, hukukun yüksek amaçlanna
ıhanet edılmış olunur hem de hukuku hu-
kuk yapan ınsanlann, yanı kunıluşlann
meslek onurları çığnenmış olur
Saym Ocakçıoghı, basından ızlıyoruz, S
eylül günü Yeni Adli Yıl'ın açıhşı nedenıyle
yapılacak törende -gelenek olduğu ûzere-
bır konuşma yapacak olan Barolar Birlıği
Başkanı Sayın önder Sav'ın konuşma met-
nını onceden ıstemışsınız Sayın Sav, san-
sür nıyetıyle yapılan bu ıstemı reddedınce
kendısının konusmasını gündemden çı-
kartmışsmız Buna hakkınız yok Bu dav-
ranışınızı Sayın Sav'ın -Danıştay'dakı bır
toplantıda- cumhurbaşkanının önünde
yaptığı ve büyük yankı uyandıran eleşün
dolu konuşmasının doğurduğu tepkılenn
önüne geçmek düşüncesıyle açıkJayabılırsı-
nız Ancak az önce de degındığım gıbı
olaylara hukuksal açıdan ve nesnel (objek-
tıf) olarak yaklaşıldığı sürece "deştiri" her
hukukçunun en doğal hakkıdır Eğer bu
eleştınlerden rahatsız olanlar varsa, çözûm
gayet "kolay", eleştınden rahatsız olanlan
bu tur toplantılara çağırmamak
Bır hukukçunun eleştın hakkını hukuka
hızmet etmeyen amaçlarla engellemeye
kalkışıyorsunuz Sız o makama yurütme
organının atamasıyla değıl, Yargıtay üye-
lennın oylanyla seçılerek geldınız Yargı-
tay Başkanı sıfaüyla sız, toplumsal gerçek-
len eleştın yoluyla dıle getıren hukukçula-
n -hukuka tâbı- ınsanlar kızmasın dıye en-
gellemeye kalkışırsanız, bulunduğunuz
makamı ve o makamdakı varlık nedenınızı
ınkâr etmış olursunuz Sızın gorevınız, hu-
kuku hıçe saymayı manfet bılenlenn raha-
tını sağlamak değıl, hukuka bağlı kalarak
toplum dûzenının korunması ve gelışmesı-
ne katkıda bulunmaktır
Yazımızı Ankara Barosu Dergisi'nden
yapılan bır alıntıyla noktalamak ısüyo-
rum
"Görevimizi yaparken kimseye, ne mö-
vekkile. ne hâkıme, hele ne de iktidara tâbi-
yiz. Bizira aşağımuda kişilerin varlıgı iddia-
sında degihz. Fakat hiçbir hiyerarşik üst de
tanımıyonız. En kıdemsizin, en kıdetnljden
veya isim yapmış olandan farkı yoktur. Avo-
katlar esir kullanmadılar. Fakat efendilen
deohnadı."
Tutumunuzu bır kez daha gözden geçıre-
ceğınızı umuyor, saygılanmı sunuyorum
ILKER KALDI
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi
İstiklal, Ya Olüm
9
mtt'
tstiklal Marşımızı doğru söyleyemiyorsak bunun nedeni
sadece marşın zor oluşu değildir. Esas sorun küçük yaşlardan
itibaren çağdaş muzik eğitimine gerekli onemin
verilmemesidir.
Bugunlerde, sankı butun kultur ve dolavı-
sıyla muzık sorunlanmız hailedılmış gıbı, ts-
tiklal Marşımızın değıştırılıp değıştınlmeme-
sının basında tekrar gundeme geldığını, bır-
çok vatandaş ve mûnsyenın konuya ılışkın gö-
rıişler sunduğunu ızlemekteyız Sağduyusuna
her zaman guvendığımız vatandaşımız
"degişmesın" derken tanınmış mıizısyenlen-
mız prozodı hatalan ve genış ses aralıklan ne-
denı ıle değışmesinı ıstıyor Oysa çağdışı guç-
lenn Alaturk devrımlerını yok etmeye, hatı-
ra ve mırasını ınkâra çalıştığı bır dönemde ts-
tiklal Marşımızın değıştuılmesının gereksız ve
sakıncalı olduğu duşuncesındeyım Şöyle kı
1 Ataturk'ün onayından geçerek kabul
edılmış ve cumhunyet dönemınden gunumu-
ze dek soylenegelmış tstiklal Marşımız değış-
tınldığı takdırde, Ataturk devrımlennın de
tersıne ışletılebıleceğı duşuncesı yaratılarak
çağdışı güçlere zemın hazırlanmış ve cesaret
verılmış olunmaz mı
7
2 tstiklal Savaşı ve cumhunyetın ılk yılla-
nnda, güftesının tek olmasına karşın bırçok
kez bestelenen, ancak Ataturk'ün onayı ıle
O.Zeki Ungor'un, gunumuze dek değışıklığe
uğramadan özumsedığımız bestesının değış-
tırılmesıne kalkışıldığında ıçte ve dışta Turk
ulusunun butunluğune zarar vermek ısteyen-
ler ayrı ayrı marşlar besteleyerek, bağımsız-
lığımızın önemlı bır sımgesıne manevı bır dar-
be ındırebılırler
3 60 yıl öncekı nufusumuzla ' ugünkü nü-
fusumuz arasındakı fark ve çağ .ıız koşulla-
rı nedeni ıle artık dünyanın dört bucağına ya
yümış bulunan Turkler'e yenı bır tstiklal Mar-
şı'nın oğretılmesı ve benımsetılmesı acaba ne
ölçude gerçekleşebılecektır
7
4. Kaç nesıldır Turk ulusunun sımgesı, bır
kultur parçası, nerede olursa olsun, du>ar
duymaz herkesın heyecanla yureğınde hısset-
tığı bır marşı kenara atarak yenne hıç tanı-
madığımız bır başkasuu genç-yaşlı ıçımıze sın-
dırebılecek mıyız''
5 Arabesk ve zevksızlığın muzık yasantı-
mıza hâkım olduğu bır devırde yenı marşın
bestesı "dum-tek" cınsınden mı olacak, yoksa
Cumhurivetin 50. Yıl Marşı'nda olduğu gıbı
(güzel bır marş olmasına rağmen) bır beste-
cıye sıparış venlerek veya yarışma sonucun-
da seçılerek, söylemek şöyle dursun, çalındı-
ğı zaman dahı İcımsenın ne olduğunu bılme-
dığı ve benımseyemedığı >enı bır tstiklal Marşı
mı ortaya çıkacak
9
6 tstiklal Marşımızı doğru söyleyemıyor
sak bunun nedeni sadece marşın zor oluşu de-
ğıldır Esas sorun kuçuk yaşlardan itibaren
çağdaş muzık eğıtımıne gerekli önemın verıl-
memesıdır Bır marşın hatasız soylenememe-
sı de bunun doğal sonucudur Üstelık, yur
dumuzun her köşesınde kulaklanmızı doldu-
ran yozlaşmış arabesk nağmelere alışınca,
hangı melodı veya marşı toplu halde doğru
durüst söyleyebılıyoruz''
7 "Prozodi hatalan ve genış ses «ralıklan
yuzunden zor so>leniyor" gerekçesı, aslıru
bozmadan kuçuk duzeltmelerle ortadan kal-
dırılabılecekken, tarıhı yalı ve konaklann bı
le korunmaya ahndığı bır dönemde, kültürü-
muzun bır parçası ve cumhunyet tarıhımızın
basından berı Turk ulusunun sımgelerınden
bırı olmuş tstiklal Marşımızı değıştırmekle,
acaba gunun bırınde bayrağımız uzenne de
spekulas>onlar vapılmasına ortam yaratmış
olmaz mıyız
7
SAİM AKÇIL
MSÜ Devlet Konservatuvan
Oğretirn Lyesi
ANKARA...AJNKA...
'Ölti Ozanlar Dernegi9
ve Eğitinı
Keşke sonu farklı olsaydı, genç öğretmenın getırdığı anlayış,
okulda egemen olsa, dığer öğretmenler de bu anlayışı
benimseyip uygulasalardı.
Sayın Prof Dr Zehra tpşıroglu
Cumbariyet Gazetesi'nde yayımlanan
"Türkıye'de Çocuk Eğıtımı Çağdışı" baş-
lıklı yazınızı ılgıyle okudum Türkiye'nın.
özellıkk'son 10 yıl ıçınde ıyıce önem kaza-
nan eğıtım sorununa parmak bastıgımz
ıçın sıze teşekkür edenm Ortaya koyduğu-
nuz bakış açısına büyük oranda katılıyo-
nım Ancak, katılmadığım ve tartışmak ıs-
tedığım bır nokta var Bence çok da önemlı
olan bu nokta, yazınızın ılk bolumundekı
bır yaklaşım ıle, "ölü Ozanlar Derneği"
adlı fılmden verdığınız ornekle ılgılı
"ölü Ozanlar Derneğı" adlı filmı seyre-
derken çok etkılenmış ve heyecanlanrmş-
üm, sanınm sız de öyle Keşke sonu farklı
olsaydı, genç öğretmenın geürdığı anlayış,
okulda egemen olsa, dığer öğretmenler de
bu anlayışı benimseyip uygulasalardı Ne-
den olmadı'' Genç öğretmenın, sızın deyı-
mınızle "militan davranışlarr, "baskıcı sis-
temin yapıcı defil de, yıkıa yöntemlerini
kallandığı''ıçınmı''
öğretmen böyle davranarak, ortamın
yıllar ıçuıde atıllaşmış. kemıkleşmış yapısı-
na değışme ıçın zaman tanımamıştı Daha
akılcı ve soğukkanlı davransaydı, sonuç
çok daha olumlu mu olurdu7
Sanmıyonım'
Bınncısı, öğretmen öğrencılennden kı-
taplannı yırtmalannı ıstemedı yalnızca. şıı-
n tanımlamaya çalışırken onu bır matema-
tıksel ıfadeye ındırgeyen, bılgıçce bır üslup-
la yazılmış, ama saçma, hatta komık bır
makaleyı yırtmalannı ıstedı Amacı, kıta-
bın ıçındekı şıırler ıle oğrencıler arasına
konmak ıstenen saçma sapan duvan orta-
dan kaldırmaktı Şıın, oğrencıler bırer he-
sap pusulası ya da denklem gıbı gormeme-
lıydıler Dolayısıyla, öğretmenın yapmak
ıstedığımn "sıfmtan başlamak" olduğunu
sanmıyonım
Bütün kıtap yenne, bır sayfanın, bır ma-
kalenın yırtılmış olmasını da "militanca
davrauş" , "yılucı yöntem" olarak yorum-
ladığınızı varsayarak sürdürüyorum
Sızce aynca, bırçok olumsuz sonuca ne-
den olan bır yontem hatası da var bu dav-
ramşta Sayfa, duygusal bır tepkıyle yırtı-
lacağına, akılcı ve soğukkanlı bır yakla-
şımla eleştınlmelı, hatalan oğrencıye açık-
lanarak eleştırel düşünce aşılanmalıydı
Bence, oğretmemn (sıranın üstünde ders
anlatarak, taruşma sahnesınde de olduğu
gıbi) bılınçlı olarak yapmak ıstedığı de,
tam buydu Akıla ve soğukkanlı olma-
mak<
Yanlış anlaşılmak ıstememem, akılcı ve
soğukkanlı davranışı metafizık bır yakla-
şımla kötulüyor değılım ancak, öğrenale-
nn - öğrencılenmızın- beyınlenm ve nıhla-
nnı uyuşturan terbıye ve eğıtım sıstemının
etkısınden, akılcı ve soğukkanlı yaklaşımla
kurtanlabıleceklennı sanmıyorum
Fılmdekı çevreye bır bakın1
Kıtaptan
yırtılan şıır eleştınsının ya da dığer tutucu
yaşlı oğretmenlenn yaklaşımı da son dere-
ce soğukkanlı ve akılcı değıl mı9
Taşkınlık
yapmayan, soğukkanlı ve akılcı' öğrencı-
lenn bıktıklan ve başedemeyıp altında ezıl-
dıklen en önemlı unsurlardan bın1
Eğer
öğretmen, dığerlenne benzer bır uslûpla,
öğrencılere yaklaşsaydı, onlan ıçınde bu-
lunduklan uyuşuk dunımdan çıkanp hare-
kete geçırebılır mıydı7
Buyuk bır olasılıkla,
oğrencıler dığer öğretmenlenne davran-
dıklanndan farklı davranmazlar, anlatı-
lanlara yabancı kalır, "sınavda sorulur
mu'" kaygısından fazla bır tepkı goster-
mezlerdı''
"Akıla ve soğukkanlı" bır yaklaşımla,
doğrular ya da eğıtımlenmn yanhşlıklan
göstenlebılır belkı, ama öğrencıler bunu -
abartıyorum- Endonezya'nın kaç koyun
besledığmı öğrenmekten pek farklı bır tep-
kıyle karşılamayacaklardır Neredeyse
doğduğundan ben otontelenn akıla ve so-
ğukkanlı davranılması konusundakı uyan-
lanyla büyumuş genç ınsanlann dunyası-
na, bu sıstemın "yapıcj" yöntemlen ıle gır-
menın, onlara bır şeyler uğruna savaşım
verecek coşkuyu kazandırmanın olanaksız
degılse bıle, en aandan çok zor olduğuna
ınanıyorum
Amaç, yalnızca "soynt bir bilgi yığmaca-
sı"nın yenne "somut bir bilgi yığmacası"
koymak olmasa gerek
1
"ölu Ozanlar E>er-
neğı"nde öğretmen, sayfayı yırttınrken,
öğrenalen sarsmaya çalışıyordu
"Heeyyy, uyanın! Dün\a, ber ne kadar si-
ze kımı, sıkıcı gösterttiyorsa da, övle degil!
Dfinya güzel! Kalkın, çevrenize dikkatk ba-
kın! Doganuı size vermiş oMoğu içgödnler,
sevgı, yaşam coşkusu, onların içyözönü size
gösterebUir! V eter ki, inanın, yeteneklerini-
zi tanıyın ve kullanın! Ancak böyle kabplan-
nızı aşabüirsiniz! Derin bir solnk ann, yaşa-
mı hissedin! Şiir, besap-kitap, rakamlar de-
ğildir, şiir yaşamdır! Rnhona >akalaynı! Di-
zelerdeki, çimen kokusunu, sevgiyi, yaşam
sevindni hissedin! Sizi birer akılcı ve soğuk-
kanlı makineye dönüştören ortamla müca-
dele edecek her şey, sizde doguştan var! Onu
kesfedinr
öğretmen sızce başanlı olamadı mı
9
Okuldan atıldığında. sımftan çıkarken,
her türlu cezayı göze alarak sıralann üzen-
ne çıkan ve ona "Biz senin bize ne vermek
»tedigim biliyonız! Bak, onu «Idık" dıyen
öğrenaler bence öğretmenın görkemlı -
oldukça da romantık- başansımn çok gü-
zel bır göstergesıydı
Dr.öZERTÜMER
tstanbol
MUŞERREF HEK1MOGLU
Öreıfden Körfez'e
Ören Festıvalı yoğun bır programla haylı yorucu geçtı, ama
bır gazetecı ıçın ılgınç uyarıları var Düzenlenen toplantılar, so-
rular ve yanıtları, ardından çay bahçelerınde, evlerde, plajlarda
yapılan eleştırıler ve yorumlar halkımızın duyarlığını, beklentıle-
rını açık seçık belırtryor SHP'lı yerel yönetıcılerı kutlamak gere-
kır, bır sessızlığı delmek ıçın haylı çaba gösterıyorlar Elbet ek-
sıkler yanlışlar da var Bır konuda rastgele konuşmalar sessızlı-
ğı dejse de yenı sesler duyurmaya yetmıyor Oysa yenı sesler
duymak özlemı var Kuşkusuz onları da duyacağız Bırkaç göz-
lemımı belırtmek zorundayım Bır festıvalın hazıriığı, zamanla-
ması ama asıl programı önemlı Bır festıval dolu bır programla
değıl, o programın ıçerığının uygulanmasıyla değerlenır bence
Yoksa bır karmaşa ve şamata olur Bır halk sanatçısını anmak
güzel bır olay, ama bu anmayı o sanatçıya yaraşır duzeyde yap-
mak koşulu ıle Anma torenını alaturka bır konserın ızlemesı bı-
raz tutarsız llhan Irem'ın konsennde de aynı turatsızlık var 196O'lı
yıllarda Ankara'dakı Japon sefıresı Mıyazskı'nın sozlerını anım-
sıyorum Japon evlerınde guzel porselenlerın, vazo ya da hey-
kellerın bır arada değıl bır bır yer aldığını anlattı bır gün GüzeV
lıklerını, senet değerlerını ayrı ayrı hıssetmek ıçın Bır süre bırı-
nı, sonra ötekını seyredıyorlar Sanata sevgı ve saygının güzel
bır göstergesı değıl mı' Ama asıl bellı bır kültür bırıkımının gös-
tergesı Yoksa guzel şeyler bıraraya gelır, ama güzel bır etkı yap-
maz, arabesk bır esıntı yapar Ruhı Su'nun anıldığı, llhan IrenV
ın şarkı söyledığı bır gecede Türk sanat muzığı konserı ya da
çok ünlu de olsa alaturka bır şarkıanın yer alması da bıraz ara-
besk' Nıtekım eteştınlere uğradı, SHP'lı beledıye başkanı da üzül-
dü sanınm Sergıler konusunda da eleştırıler var Degışık kışıle-
rın tablotarı çok dağınık yerlerde sergılendı Munıh'ten festıvale
katılan Pettıne Strach'lı sergısını kaç kışı gorebıldı bılmem'' Oy-
sa görmeye değer kımı tablolarında ülkemızden görüntüler var
Bır Alman ressamın bakışını yansıtıyor, doğaya ınsanlara ve ka-
dınlarımıza Ozen Tokath'nın sergısınde özünü korumaya özen
gösteren bır çabanın ürünlen var Çıçekler, agaçlar kedıler, kuşlar,
sonra Ören den görüntülerle doğa sevgısını yansıtıyorlar Ören
tepesındekı palamut ağaçlarının kesılmesıne çadır kurmak ıçın
dalların budanmasına, denızın kırlenmesıne sokaklardakı çöp-
lere tepkı duyan bır elden selam gıbı
Bence bıze de çok görev duşüyor bu yolda Doğa ve ınsan
ılışkılerını, çevre kırlenmesını daha ıyı anlatmalıyız Açık seçık,
somut örneklerle Kamuoyunu uyaımalıyız, çevreye dar açıdan
bakmak, kışısel çıkartar ıçın doğayı bozan, çevreyı kırletenlerı
de onlara karşı savaş verenlerı de kamuoyuna tanıtmalıyız ör-
neğın Altınova Beledıye Başkanı gorevden alınıyor Nedenlen ye-
terı kadar bıhnıyor mu acaba
7
Olayın ıçyüzu nedır, o altın kıyıla-
rı yağmalayarak bu beton yığınlarına donüştürenler mı var bu
olayda, öngorülen srtelerde kımler oturacak^ SHP'lı beledıye baş-
kanı kımlerı tedırgın edıyor bılmek gerekır Geçen hafta Foça'da
yapımı durdurulan bır otelı şaşkın seyrettım O güzel kasabada
1500 yıllık bır kalenın yanında bır gökdelen' Cınayet türü bır olay,
ama köşeyı dönmek ısteyenler ışlemekten gen kalmıyor, neyse
SHP'lı yonetıcıler bına boy vermeden yapıyı durduruyor Ahağa'da
çevreyı ve doğayı karartan bır eylemı de karşı bır eylem durdur-
maya çalışıyor O çabaları da ıyı değertendırmek gerek Kamu-
oyunda bellı bır duyarlık oluştuğu zaman baskısını, tepkısını gös-
terıyor Ortak gırışımlerle olumlu sonuçlara varılabılıyor Ahağa
:
da bır termık santral bana olanak dışı gorünüyor artık Insan şa-
şırıyor kımı yerlerde kurtuluş savaşı yaşanıyor neredeyse, çev-
reyı, doğaya, tarıhsel varlığımızı kurtarma savaşı Kıme karşı,
çıkarcılara, saldırganlara paragözlere karşı• Kutlu bır olay Sal-
dırganlar guçlü de olsa guçsuzlerın soluğunu kesemıyorlar O
soluğa da katılmak gerekıyor haberlerımızle, kalemlerımızle
Geçen hafta sonu Ören'den Foça'ya uzanan bır yolculuk mes-
leğımızın büyük mutluluğunu da duyurdu bana Mavı SHP'lıler
tanıdım yakından, Foça ve Alıağa ılçe ve beledıye başkanları da
bırlıkte çalıştıkJarı kadrolar da genç kuşaktan Örneğın Foça Be-
ledıye Başkanı otuz yaşında, onu dınlerken duşunüyorum, 1960
yıllarında doğan bır çocuk 197O'te on yaşında 80'de yırmı lıse
ve ünıversıte yılları ulkemızın bunalımlı bır dönemıne, demokra-
sımn darboğazlarına rasttiyor Polıtıkada suskun kusaklar ongö-
rülüyor SHP'nın bu genç başkanlannın çağdaş düşünce ve dav-
ranışlan nereden kaynaklanıyor o zaman'? O soluğu nereden bu-
luyorlar^ Kaynak okudukları ancak Yoksa gazetemızın yazarla-
rını öylesıne sevgı ve saygıyla selamlarlar mı
9
Halka açık söyle-
şıler duzenlerler mı'' Kımı zaman buz üzerıne mı yazıyoruz dıye
karamsarlığa duşerız, ama bellı yazılara, yayınlara buz gıbı so-
ğuk, ılgısız sevgısız kalanlar olsa da o yazılarla aydınlanan, yok
bır ortamda şaşkınlığını aşanlar gerçek kımlığını bulanlar da var
Foça kalesınde bır soyleşıde sorular ve yanıtlarta bır yazarın, bır
gazetenın gorev ve sorumluluğu da açık seçık belırdı
Gazeteyle okuru arasında bır dıyalog var Yargılar, umut, umut-
suzluk o dıyalog doğrultusunda oluşuyor Ülke ve dünya olayla-
rına bakış açısı o dıyalogla daralıyor ya da genışlıyor, o dıyalog-
la bır aydınlanma çağına vanyor toplum ya da karanlığa gömü-
luyor Ulusal konulardakı duyarlık o dıyalogla derınleşıyor ya da
yüzeyleşıyor Bu dıyalog çok güzel boyutlara ulaşıyor kımı za-
man Okurla gazete bütünteşıyor, okur gazetenın gerçek bır sa-
hıbı gıbı, mesleğını de eleştırısını de yapıyor yanlışları hıç affet-
mıyor. Gazete açısından da okuıiar açısından da umuttu bır olay
bu Güzel bmkımler oluşturuyor, güzel ürunler venyor, güzel ku-
şaklar yetışıyor
Savaş rüzgârları eserken özelhkle vurguluyorum bu dıyaloğu
Ülkemızı yonetenler ıç ve dış polıtıkayı otusturanlar da bu dıya-
log ıçınde yer aldıkça bu dıyaloglardan esınlendıkçe başanlı ola-
bılıyor bence Son olaylar da bu görüşü kanıtlıyor Çankaya'da
doğru yolda akılcı bıçımde alınan kararlar Meclısın halkımızın
onayından gectığı zaman o karartan verenlerı de ülkemızı de da-
ha çok güçlendırır değıl mû
T.C ANADOLU ÜNtVERStTESİ
REKTÖRLÜĞÜ'NDEN
ÖN KAYIT DUYURUSU
Unıversıtemız Sıvıl Havacılık Meslek Yüksekokulu Püotaj Bölü-
mu'ne ön kayıtla ve ozel vetenek sınavı ıle 25 öğrencı alınacaktır
On kayıt ıçın 88-89-90 ÖSS sınavlannda en az 120 ve daha yukan
toplam puan almış lıse ve dengı okul çıkışlılar başvurabıleceklerdır
Adayların bızzat kendılennın başvurusu gereküdır Postayla yapılan
baş\urular kabul edılmeyecektır
1990 ÖYS sınav sonucunda bır fakülte veya yuksekokula yerleştı-
rılmış olanlar da ön kavıt ıçın baş\urabıleceklerdır
Ön kayıt ıçın başvuracak adaylarda aranacak dığer koşullar şun-
lardır
1- Askerı okullardan herhangı bır nedenle, dığer okul ve ünıversı-
telerden dısıplınsızlık nedenıyle ılışkısı kesılmış olmamak (bu husu-
sa aykırı beyanda bulunduğu tespıt olunan öğrencılerın kesın
kayıtlarını yaptırmış olsalar dahı okulla ılışkıien kesüecektır)
2 Vucut >apısı duzgun ve her bakımdan sağlam olmak, dılınde
pelteklık ve kekemehk bulunmamak
3- 1 1 1989 doğumlu veva daha kuçük olmak (Yaş dOzeltmesı ya-
pılmış olması kabul edılme>ecektır Her ne suretle olursa olsun yaş
duzeltmesı vaptırmış olanlann yaşlannın hesabı duzeltmeden önce-
kı doğum tanhıne gore yapılacaktır)
4- En az 1 65 m, en çok 1 90 m boyda, aynca boy ve ağırlık arasın-
dakı üışkıler bakımından uygun olçulerde olmak
5 On kayıt >aptıracak adaylardan ıstenecek belgeler şunlardır
a) OSS sonuç belgesı aslı veya fotokopısı,
b) Kımhk belgesı (Fotoğraflı)
c) Ikı adet fotoğraf (son uç ay ıçensmde çekılmış, sakalsız ve başı
.açık)
d) Başvuru dılekçesı (on kayıt esnasında yüksekokuldan venlecek-
tır)
e) Sınav gıderlerı makbuzu (yüksekokuldan venlecektır)
6- On kayıtlar 27-28-29-31 ağustos - 1 eylül dahıl 1990 tarıhlenn-
de mesaı saatlerı ıçersınde Anadolu Unıversıtesı Sıvıl Havacılık Meslek
Yüksekokulu Anadolu Havaalanı Muttalıp Mevkıı Eskışehır tesısle-
rınde yapılacaktır
7 Yukarıda belırtılen lanhlerde on kayıtlannı vaptıran adaylar ÖSS
toplam puanına gore sıralamaya tabı tutulacaklardır Bu sıralamaya
gore ılk 400 adav deneme uçuşlarını kapsayan elemelere alınacak-
lardır Elemeler ıle ılgıh program ve dığer aynntılı bılgıler ön kayıt
sırasında her adaya aynca venlecektır
8 Tum elemelenn 4 hafta kadar süreceğı göz önunde tutularak
ıl dışından Eskışehır e gelecek öğrencılerın kalacak yer ve zarun ıh-
tıyaçlan yönunden hazırlıkh olmaları uygun olacaktır.
Basm 31095
20 m. tekne için
yelken ve mavi tur bılen
profesyonel kaptan aranıyor.
348 75 14-15