02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/14 DIŞ HABERLER 10 AĞUSTOS 1990 KÖRFEZ KRİZİ... KÖRFEZ KRİZİ». KÖRFEZ KRİZİ... KÖRFEZ KRİZt... KÖRFEZ KRİZİ... KÖRFEZ KRİ2 SSCB tek yanlı kararlar istemiyor Moskova, Güvenlik Konseyi çokuluslu güç gönderme karan alırsa tutumunu yenidendeğerlendirecek. Iran Irak'a müdahaleyi savundu. Dış Haberler Servisi — Sovyetler Birliği Körfez kirizinde "tek yanlı kararlar çerçeyesinde" çözüm bulunmasına karşı ol- duğunu ve BM Güvenlik Konseyi'nin ka- rarlan doğrultusunda hareket etmekten ya- na olduğunu açıkladı. tran, Körfez'e ya- bancı müdahaleden yana olduğunu bildir- di. Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin ise Başkan Bursh'a mektup yazarak Suudi Arabistan'a saldırmak niyetinde olmadık- lannı beürtti. Saddam Kuveyt'in ise Irak topraklarınm bir parçası olduğunu öne sürdü. Sovyetler Birliği ise Körfez krizine çözüm getirmek için tek yanlı kararlar çerçevesin- de, "kuvvete başvurulmasıaa" karşı oldu- ğunu açıkladı. Moskova, bununla birlikte, "BM Güvenlik Konseyi çoknluslu güç gön- derme karan alırsa tutumunu yeniden değerlendireceğini" kaydetti. AA'nın AFP- ye dayanarak bildirdiğjne göre, Sovyet Dı- şişleri Bakanlığı Sözcüsü Yuri Gremitskikh tarafından okunan resmi bildiride, SSCB'nin krizle, BM Güvenlik Konseyi'nin ilgilenmesinden yana olduğu belirtildi. Bildiride, SSCB'nin, konseyin askeri ko- mitesı çerçevesinde görüşmelere katılmaya hazır olduğu da kaydedildi. Komite, barış ve güverüiğın korunması operasyonlan için, üye ülkelerin silahlı kuvvetlerine çağrıda bu- lunulması halinde, Güvenlik Konseyi'ne ka- tılan üye ülkelerin genelkurmay baskanla- rından oluşuyor. Sözcü Gremitskikh, SSCB'nin "Egemen- lik, ulusal bağımsızuk ve toprak bütünlü- ğü ilkelerine sajgı gösterilmesini" istediği- ni de belirterek, Körfez'deki gelişimlerin, bu koşullarda olayları şiddetlendirmemek ge- rektiğini ortaya koyduğunu kaydetti. Sovyet Dışişleri Sozcusu bir soru üzeri- ne, BM Güvenlik Konseyi'nin Körfez'e ço- kuluslu güç göndermeye karar vermesi ha- linde ülkesinin tutumunu yeniden degerlen- direcegini belirtti. Sözcü, "Eğer Güvenlik konseyi çokuluslu giicün gönderilmesi >olunda karar alırsa SSCB o zaman tutumunu yeniden değerien- direcektir" şeklinde konuştu. Iran, ilginç bir açıklamada bulunarak Irak'a karşı yabancı müdahaleden yana ol- duğunu bildirirken, Sovyetler Birliği, Kör- fez'de tek yanlı kararlar çerçevesinde "kuv- vete başvurulmasına" karşı olduğunu açık- ladı. AA'nın Tahran kaynaklı haberine göre, tran'da yayımlanan ve Rafsancani yöneti- mine yakınlığı ile tanınan Tehran Times ga- zetesi, Iran'ın, Irak'a yabancı müdahaleden yana olduğunu yazdı. Gazete, dün verdiği haberde, yabana mü- dahalenin, özellikle Amerikan müdahalesi- nin, günümüzde Irak maceracüığından kay- naklanan tehditlere verilecek tek yanıt ol- duğunu belirtti. Haberde, "En manbklı olan şey, krize son vermek için bölge ülkelerinin işbirligi yap- masıdır. Böyle bir bölgesel işbiıiiği Irak'a karşı etkin bir yanıt verilmesini sağlayacak- tır. Ancak bölge ülkelerindeki görttş fark- lıhklan buna engel olmaktadır" denildi. Haberde, bu durumda yapılacak müda- halenin BM'den gelmesi gerektiği ve bu ha- reketin, gelecekte saldırganlara diğer ulus- ların haklarının ihlal edilemeyeeğini öğre- teceğini bildirdi. Fahd'ın konuşması Suudi Arabistan Kralı Fahd, Irak'ın Ku- veyt'i işgalini, "Modern tarihin en çirkin saldınsı" olarak niteledi. Konuşmasında, ülkesindeki yabancı bir- iikterin tamamen savuruna amacına yöne- lik olduğunu belirten Kral Fahd, "yabau- cı güçier, Suudi güçlerinin ülkemizi ve hal- kımızı herhangi bir saldınya karşı konıraa görevlerine yardımcı olmak uzere, krallığı- mızın isteği uzerine Suudi Arabistan'dalar" dedi. ' Kral Fahd, bu gücün, koşullar elverdi- ğinde Suudi Arabistan'ın istegi uzerine der- hal ülkeyi terkedeceğini söyledi. Fahd, "Irak, Arap ülkelerinin modern tarihlerinin tanık olduğu en çirkin saldın ile kardeş Kuveyt'i işgal etti. Suudi Arabis- tan Irak'ın Kuveyt'i işgalini tanımıyor ve Şeyb Jaber El Ahmet El Sabab ailesinin yö- netimine ve onun hükumetine geri dönül- mesini istiyor" dedi. İlhak geçersiz BM Güvenlik Konseyi, dün yaptığı top- lantıda, Irak'm Kuveyt'i ilhakıru oybirügiyle geçersiz ilan etti. Güvenlik Konseyi'nin 662 numaralı ka- rarında, "Biçimi ve gerekçeleri ne olursa ol- sun, Kuveyt'in Irak tarafından ilhakı gecer- sizdir ve hiçbir hukuki temeli yoktur" de- nildi. Güvenlik Konseyi'nin kararında'ayrıca, "Bütün devletlerden, uluslararası örgütler- den ve kuruluşlardan, bu ilhakı tanımama- lan ve ilhakın dolaylı olarak tanındığı şek- linde yorumlanabilecek her turlıi temas ve- önlemlerden kaçınmalan" istendi. ABD'nin, Irak'a ambargo uygulanmasm- da, Iran ve Suriye ile işbirliği yapmak iste- diği bildirildi. AA'ya göre ABD Dışişleri Ba- kanı James Baker, kendisini Türkiye'ye ge- tiren uçakta yapüğı açıklamada, Irak'a karşı girişimlerini Şam yönetimiyle koordine et- mek istediklerini, bunun yanı sıra Tahran yönetimiyle de temasa geçtiklerini belirtti. Baker, yardımcılanndan birinin, bu amaçla Şam'a gönderileceğinı kaydetti. fsrailli Araplarm büyük çoğunluğunun Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'i des- tekledikleri ve "kahraman" olarak kabul et- tikleri belirtildi. Doğu Kudüs'te yayımlanan Arap dergisi An-Nadwa tarafından yapılan ve 208 kişi- yi kapsayan araştırmaya katılanların yüzde 62'sinin Irak'ın Kuveyt işgalini destekleri be- lirtildi. TÜRKIYE . ABD üsleri istiyor... wANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Ku- veyt'in Irak tarafından işgal ve ilhak duru- muna son vermeye yönelik olası bir askeri müdahalede, Turkiye'deki üslerin kullanıl- ması da gundeme gelebilecek. Bu eğilim, dün Ankara'da Türk ve Amerıkalı yetkili- ler arasında yapılan üst düzeyli görüşme- lerde belirginleşti. NATO Bakanlar Konse- yi'nin bugün Brüksel'de yapılacak olağanus- tü toplantısı öncesinde, 10 saatlik bir An- kara ziyareti yapan ABD Dışişleri Bakanı James Baker, kendisini Türkiye'ye getiren uçakta gazetecilere "Ankara'dan üslerin kul- lanımı için izin isteyebilirim" dedi. Baker, Cumhurbaşkanı Turgut Özal'la goruştük- ten sonra ise "NATO düzenlemeleri ve an- layışlan kapsamında anlaşrnalann parçası olarak Turkiye'deki üslerin kullanımıng el- bette sahibiz" diye konuştu. Baker'ın ziyareti sırasında ABD'nin Kör- fez'deki son duruma ilişkin askeri istihba- rat ve planlan konusunda Türk yetkililere ayrıntılı bilgi verildi. ABD'li bakanın siya- si değerlendirmelerini ve Türkiye"den istek- lerini doğrudan Cumhurbaşkanı Turgut özal'a üettiği Koşk'teki görüşmede ise, Türkiye'nin Körfez krizindeki rolü çeşitli unsurlarıyla ele alındı. Bu konuda 3 unsur belirginlik kazandı. — Suudi Arabistan'daki çokuluslu güce Türkiye'nin şimdilik asker vermeyeceği, — Ankara'nın BM'nin ekonomik yaptı- rım kararını uygulamasının Batı'da yarat- tığı memnuniyet, — Bunun karşüığında uğrayacağı ekono- mik zarar büyük ölçüde meşru Kuveyt >o- netimi tarafından karşılanabilecek. öte yandan, Cumhurbaşkanı Turgut Özal dün akşam televizyonda yaptığı konuşma- da Körfez'deki son gelişmeleri değerlendir- di. özal, "Turkiye'nin hiçbir ulkenin bir ka- nş toprağında göziı oimadığı gibi kendi top- raklarının da aynı şekilde mukaddes olduğunu" belimiği konuşmasında şöyle dedi: "Cumhuriyetin kunıluşundan beri Bab ülkeleriyle çok sıkı iliskiler kuran Türkiye, tarihi bagları dolayısı>la da Arap ve tslam âlemi ile de yakın dostluk ve işbirliği ilişki- leri içindeler. Batı ile Doğu arasında sağ- lam bir köpriidur. Nitekim bu bunalım sı- rasında Türkiye'nin bölgedeki stratejik öne- mi, guçlu bir istikrar unsuru olduğu ve dün- ya barış ve huzuruna ne olçude katkılarda bulunduğu bir kere daha açık biçimde tes- dl edilmiştir. Bütün bu gelişmeler karşısın- da yüce. milleümizin özellikle bilraesini is- tediğim husus. şarüar ne olursa olsun ulu- sal çıkarlarımızın en i>i şekilde korunması için gereken en büyük hassasiyetin gösteril- digi ve göslerilecegidir." Başbakan Yıldırun AkbuluJ ise dün Is- tanbul'a gitmeden önce Esenboğa Havaa- lanı'nda gazetecilerin sorulannı yanıtlarken, James Baker'Ia yaptığı görüşmeden çok memnun olduğunu belirterek, "ABD'nin aaiına lurkiye'nin yanında olacagı ve Türk- iye'nin destekçisi bulunacağı şeklinde veril- miş olan güvence de dikkate değerdir" de- di. Baker'Ia yapılan görüşmeleri değerlen- diren Dışişleri Bakanı Ali Bozer de, Türki- ye'nin AT üyeliği ile Körfez krizindeki rolu arasındaki ilişki konusunda "biz hiçbir şe- yi pazarlık konusu yapmadık. Batı'ya yö- nelik politika izlediğimiz zaten bellidir" diye konuştu. Baker'ın temasları ABD Dışişleri Bakanı James Baker dün sabah saat 7.40'ta yaklaşık yirmi kişiiik bir heyetle Ankara'- ya geldi. ABD Savuruna Bakan Yardımcı- sı Amiral Steven Hadley, Dışişleri Bakan- lığı sozcusu Margareth Tutwiler, ABD Dı- şişleri Ortadoğu'dan sorumlu bakan yar- dımcısı John Kelly, ABD Dışişleri Güney- doğu Avrupa'dan sorumlu bakan yardım- cısı David Parson ile bakanlığın askeri ve siyasi planlamadan sorumlu yetkililerden oluşan heyet, iki dışişleri bakanı başkanlı- hangi bir talepleri olmadı" diye konuştu. Askeri konularda ABD'li yetkililerin Türklere verdiği bir brifıng havası taşıdığı öğrenilen toplantıya katılan 12 kişiiik Türk heyetinde askeri yetkililerin de bulunması dikkat çekti. Genelkurmay Başkanlığı Plan Prensipler Başkanı Koramiral Güven Erka- ya ile bu görevi 30 Ağustos'ta Erkaya'dan devralacak olan Korgeneral tlhan Kılınç ve ABD Savunma Bakan Yardımcısı Amiral Steven Hadley toplantıya katılan üç "ünifonnab" yetkili oldu. Planlanan 45 da- kikalık süreyi 15 dakika aşan toplantı son- rasında, Başbakan Akbulut, James Baker'ı kabul etti. Kabulde Körfez'deki son duru- ma ilişkin genel bir görüş alışverişinin öte- sinde ayrıntılı konulara girilmediği öğrenil- di. Çankaya Köşkü'nde planlandığından ya- rım saat geç olarak saat 15.00'te başlayan Özal-Baker görüşmesinde ise Körfez'deki son durum, sabahki askeri brifingde belir- ginlesen tablo ışığında ele alındı. Cumhur- başkanı Özal'ın kabulunde, Baker'm \an' kabulü sırasında ele alındı. Başbakan Yıl- dırım Akbulut, Baker'Ia görüşmesinde üs- ler konusunun gundeme getaıediğini söy- ledi. Gerek Dışişleri Bakanlığı, gerekse Baş- bakanlıktaki görüşmelere katılan Türkiye'- nin deneyimli bir büyükelçisi ise her iki top- lantıda üsler konusunun ele alınmadığını belirtirken, "Köşk'te ele ahnmış olabilir mi" sorusuna "BUmiyorum. Çok dar ka- tılımh yapıldı. Ben yoktum" yamtını ver- di. Dışişleri Bakanı Ali Bozer ise konunun Çankaya Köşkü'nde gundeme gelip gelrne- diği sorusuna "musaadenizle ben oradaydım" yamtını vermekle yetindi. ABD Dışişleri Bakanı James Baker ise Turkiye'deki Amerikan üslerinin göriışme- lerin "tek odağını" oluşturmadığı, diğer konularla birlikte gundeme geidiğini söy- ledi. Gerek Baker'ın açıklamalan, gerek Amerikan kaynaklarından edinilen bilgiler, gerekse Dışişleri Bakanlığı üst duzey yet- kililerinin değerlendirmelerine göre, dünkü görüşmelerden sonra "üsler" konusunda on p'ana çAar. efilım so\le czetlenebılır Özal, İnönü ve DemirePi Köşk'e davet etti ANKARA (Curoburiyet Börosa) — SHP ve DYP'nin ortak bir önergeyle TBMM'yi pazar günü olağanüstü toplantıya çağrrma- sının ardından. Cumhurbaşkanı Turgut özal dün öğle saatlerinde Genel Sekreteri Kemal Yamak aracılığıyla TBMM'de gru- bu bulunan partilerin genel başkanianru ya- nn saat 12.00'de bir toplantıya çağırdı. DYP Genel Başkanı Süleyman Derairel, Çankaya'daa dün yapılan davete "bir gân sonr» cevap verecegiDİ" bildirirken, SHP Genel Başkanı Erdai lnönu, "Mesele tabii bo defa geçcn defaki gibi değil. Dolayısıy- la bizioüe konuşmtış konuşmanııs, çok öaemU defiS" dedi. inönü bugün Ankarai ğında saat 13.00'te toplandı. Bozer ve Ba- ker'ın başbaşa yaptıklan "nezaket" görüş- mesi sonrasmda yapılan bu toplantıda, Amerikalı yetkililer Turk tarafına Körfez'- deki son gelişmeler konusunda dün sabah itibarıyla sahip oldukları bilgi ve istihba- ratlarını aktardılar. Yaklaşık bir saat süren ve ABD'li yetki- lilerin ellerinde büyük boy Ortadoğu hari- talarıyla geldikleri dikkat çeken toplantıda, ABD'nin bölgedeki olası askeri girişimler, Irak'ın kuvvet kaydırmalan ve Amerikan birliklerinin konuşlandırılması gibi konu- lar üzerinde de durulduğu öğrenildi. Dışiş- leri Bakanhğı'nın üst düzey bir yetkilisi, toplantı sonrasında basına bilgi verirken ABD Dışişleri Bakanı'nın bugünkü NATO Konseyi öncesinde Türkiye'ye bilgi aktar- mak ve görüş almak gereksinimi duyduğu için Ankara'ya geidiğini ifade ettiğini kay- detti ve "bu toplantıda Törkiye'den her- ya gdeccğini, parü Merkez Yürûüne Kuru- lu'nda çağnyı değerlendirdikten sonra ya- nıt vereceğini bikürdi. Pazar gunü Meclis olağanustü toplantı yapmadan bir gün önce Cumhurbaşkanlı- ğı'nın lidejieri çajırmasındaki siyasal aola- mı kavramaya ve bundan sonra bh karar venneye çalısan SHP ve DYP bugün yetki- li kurullarım toplantıya çağtrdı. SHP Genel Başkaru inönü, Cumhuriyet muhabirine çağrı konusunda duşündükle- rini açıklamadan önce "Bunlan arkadaşlar- la konusacaklannı" söyledi. înönu, çağrı- yı Güneydo|u iie ilgili zirve toplanusından ayn anlamlarda tutarak hemen bir karara sıra Dışişleri Bakanı Ali Bozer, ABD'nin Ankara Büyükelçisi Morton Abramowitz ve Cumhurbaşkanırun özel Kalem Müdü- rü Nabi Şensoy da bulundu. 1 saat 45 da- kika süren görüşmede, Baker'ın Cumhur- başkanı Özal'a Güvenlik Konseyi kararla- n çerçevesinde takındığı tutumdan dolayı duyduğu rnemnuniyeti ve teşekkürleri ilet- tiği, bunalımla ilgili ABD'nin görüş ve tu- tumları hakkında ayrıntılı bilgi verdiği ve bu çerçevede, ABD'nin Türkiye'nin güven- liğine verdiği önemi belirttigi açıklandr. Baker'ın Ankara'daki temasları sonra- sında, Körfez'deki gelişmeler kapsamında Türkiye'yi ilgjlendiren en önemli konular- daki son durum şöyle belirginleşti: 1. ÜSLER: Turkiye'deki üslerin bölge- deki olası bir askeri harekâtta kullarumı ko- nusu, Dışişleri Bakanlığı ve Başbakanlıkta yapılan görüşmelerde gundeme gelmedi. Ancak konu Cumhurbaşkam'nın Baker'ı varmadığını, parti genel merkezinde bugün yapılacak değeriendirmeden sonra Çanka- ya'ya gereken yanııın bildirilcceğini anlata. öte yandan DYP h'deri Demirel dün Bay- rampaşa'ya gitmek Uzere havaalanına ha- reketinden önce Çankaya cagTisını öğreo- di. Demirel, Çankaya'ya olumlu va da otum- suz hemen bir yanıt vermek istemediğini, 'yana (bugen) yapacağı GeneJ ldare Kon- Iv toplantısjııdaa sonra öuranjua apka|a ka\uşıcagım' emekli General Yamak'a bil- dirdi. Ancak Demirere yakın parti çevrelc- n, DYP'nin bu kez çağnya olumsuz gözle baktıgını söyledikr. "ABD yönetimi, Turkiye'deki Amerikan üslerinin Körfez'deki bir askeri harekât sı- rasında kullanılmasının gerekebileceğine işaret etti. Bu kullanımın NATO anlaşma- sı çerçevesinde yapılması gereği ve Türki- ye'nin buna ona> \ermesi zorunluluğunu ammsatu. Ankara ise, özellikle Irak'la olan ilişkilerin dunımu ve Turkiye'nin Ortado- ğu ile Avnıpa arasındaki köprii rolü nede- niyle bu yöndeki bir kararın hassasiyetine dikkat çekti. Bu konuda ABD Dışişleri Ba- kanı James Baker'a aktanlan görüş, aske- ri harekâtın kaçınılmaz olması halinde, Türkiye'nin ulusal çıkarlan ve NATO Ba- kanlar Konseyi'nin bugünkü toplantısı çer- çevesinde üslerin kullanılıuasının gundeme gelebileceği doğraltusundaydı." Üslerin kullanımı konusunda dün Esen- boğa Havaalanı'nda gazetecilerin sorularını yanıtlayan ABD Dışişleri Bakanı Baker, ko- nunun gundeme gelip gelmediği ve üslerin KÖRFEZ'DE — Denizciler, denizalhlar ve uçak gemileri Süveyş Kanah'nda bir araya gdiyoriar. ABD'nin dev savaş gemisi EJsenhower da kanala ulaşü. (Fotoğraf: Reuter) IRAK KARŞI CEPHEYİ TEHDlTEJTl 'Kimyasal silah kullanırız'Günlerdir Amerikan basınının ihtimaL olarak sözünü ettiği kimyasal tehlike ilk kez Iraklı bir yetkili tarafından da doğrulandı. Atina Büyükelçisi Abdül Fetih El Kereci, "ABD ve Israil bize saldırırlarsa kimyasal silahları kullanırız" dedi. Dış Haberler Servisi — Körfez'deki sa- vaş bulutları giderek daha da karanrken Irak kimyasal silah kullaruna tehdidinde bu- lundu. Irak'm Atina Büyükelçisi, "Bize sal- dınldığı takdirde savunma için bu imha si- lahlannı kullanınz" dedi. Irak yönetimi böl- gedeki son gelişmeleri, "Pis bir Amerikan oyunu" olarak niteledi. Israil Başbakanı tzak Şamir de kendilerine saldıranlara "felaket" vaat etti. Irak'ın elinderbulundurduğu bilinen, Iran ile savaşı sırasında kullandığı ve bir süre ön- ce de tsrail'e karşı tehdit olarak sözünü et- tiği kimyasal silahlar yeniden gundeme gel- di. Bazı Amerikan gazetelerinın önceki gün verdiği "Irak kimyasal silah kullanmaya haarianıyor" şeklindeki haberle dün ilk kez bir Iraklı yetkili tarafından da doğrulandı. Reuters'in haberine göre Irak'm Atina Büyükelçisi Abdul Fetih Al Kereci dün dü- zenlediği basın toplantısında ABD veya İs- rail'den gelecek bir saldın karşısında, "ze- hirli gaz" kullamlabıleceğini söyledi. Fetih Al Kereci, "ABD Başkaru Busb, her gün as- keri güç kullanmaklan, tsrail de Irak'a sal- dırmaktan söz ediyor. Biz de diyoruz ki eğer saldırırlarsa biz de savunmamız için bu im- ha silahlannı kullanacağız" diye konuştu. Irak hükümetinin yayın organı El-Cum- huriye gazetesinde dün yer alan bir yazıda da Kuveyt'in önceki gun ilhak edilmesi "ta- ribin hatasının düzeltilmesi" olarak savu- nuldu. Bölgeye Amerikan birliklerinin gön- derılmesı de "Siyonist ve emperyalist pis bir Amerikan oyunu" olarak nitelenirken bu çabalara destek olan diğer ülkelerden de "Amerika'nın satranç taşlan" olarak söz edildi. Gerilimi ve Körfez'deki gelişmeleri bugü- ne dek genellikle sessiz izleyen tsrail de dün bu sessizliği bozdu ve ülkesine saldıracak- lara "felaket" vaat etti. Israil Başbakanı İzak Şamir dün verdiği demeçte "tsrail'e kim saldırmaya kalkarsa şunu iyi bilmeli- dir ki, kendimizi guçlu şekilde koruyacak yeteneğe sahibiz" dedi. Şamir, "Bize zarar vermek isteyecekler ağır bir felakete hazır olmalıdır" dedi. 50 bin asker Bu arada ABD'nin Körfez bölgesine ön-. ceki gün başlattığı asker ve uçak sevkiyatı tüm hızıyla surüyor. CKN televizyonu Bush yönetiminin önü- muzdeki haftalar içinde Körfez bölgesine 40-50 bin Amerikan askeri göndereceğini bildirdi. Federal Aünanya'run ise, Körfez'e uçaksavar bataryaları sevkedeceği bildiril- dr 5 aşamalı harekât Öte yandan AA'nın haberine göre ABD Savunma Bakanlığı, Irak'ın Suudi Arabis- tan'a gırmesi halinde 5 aşamalı bir savaş planı hazırladı. Planın temeli, Irak harekâtının önceden belirlenmesine ve bölgedeki hava sahasının Amerikan ve Suudi uçaklarınca kontrol edilmesine dayanıyor. Saldınmn haber alınmasında, Suudi Ara- bistan'dan kalkan "AWACS" uçan radarla- nna görev düşüyor. Şu sıralar 24 saat havada kalan A\IACS^ lar Suudi sımnnda yığılan Irak taburları- nın her hareketini "santim santim" izjiyor. ABD, önemli birkaç uydusunu da bölgeyi tarayacak yörüngeye aktardı. Aynı biçimde, bölgede dolaşan Amerikan gemilerinin güçlü radarları, sürekli açık. ABD, AWACS'lar, uydular ve diğer ra- darlarla Irak ilerlemesini anında saptaya- cağını hesaplıyor. Hedef: Irak destek kıtalan İkinci aşamada, Irak birliklerinin Suudi topraklarma ginnesi beklenecek ve daha ön- ce verilen alarmla havalanan Amerikan uçakları, ilerleyen ilk Irak saldın dalgasını bırakıp daha gerideki destek birliklerini he- def alacak. Bu taktik, geriden destek alamayan sal- dın kolunun daha sonra zaten yok edilece- ği varsayımına dayanıyor. Donanmanın "EA-6B" tipindeki uçaklan da bölgede uçarak elektronik sinyallerle Irak telsiz haberleşmesini felç edecek. Üçüncü aşama, Irak cephaneliklerinin uçurulmasım öngörüyor. Bu görevi üstlenen fılolar, Suudi ve Ame- rikan üslerini, Suudi petrol tesislerini ve kentlerini hedef alan "Scud-B" füze rampa- lannı da bombaJayacak. Aynı anda başlatılacak ve "dördüncü aşama" olarak nitelenen eylem, Suudi Ara- bistan ve Kuveyt kıyılan boyunca uzanan ve Irak'm saldında kullanacağı karayolla- rının havadan ve denizden bombalanması- nı amaçhyor. Çöl olan bölgede yollann devre dışı kal- ması, Irak saldın kolunun üerlemesini gilç- leştirecek. Yavaşlayan araçlann daha kolay vurulacağı hesaplamyor. Son aşama, Irak saldın kolunun destek kıtalan iie bağlantısının kesilmesinden son- ra bu kolun yok edilmesini öngorüyor. Atina izin verdi Yunanistan hükümetinin Körfez'deki krizle ilgili olarak Suudi Arabistan'a giden ABD savaş uçağı ve gemilerine geçiş ve ik- mal yapma izni verdiği ve venneye devam edeceği açıklandı. Hükümet Sözcüsü Viron Polidoras, bu izinlerin Birleşmiş Milletler ve Avnıpa Top- luluğu'nun aldığı kararlar çerçevesinde ol- duğunu ifade etti. Elçilikler Bagdat'a Irak hükümetinin, Kuveyt'te bulunan butun diplomatik misyonlara, Bagdat'a yerleşmelerini emrettiği bildirildi. tngiltere Dışişleri Bakanhğı'nın bir söz- cüsü, diplomatik temsilciliklere, personel- lerini Bagdat'a nakletmek için iki hafta süre verildiğini söyledi. Irak Dışişleri Bakanlığı dun akşam, Ku- veyt'in ilhak edilmesinden sonra bu ülke- deki diplomatik temsilciliklerin Bagdat'a taşın'masına karar verildiğini doğruladı. Öte yandan, ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Richard Boucher, Irak'ın, diplo- matlar dışındaki hiçbir yabancının ülkeden çıkışına izin vermeyeceğini söyledi. kullanımı için dünkü görüşmelerden son- ra Ankara'nın yeniden izin vermesinin ge- rekip gerekmeyeceği konusunda şunlan söyledi: "ABD ve Türkiye uzun zamandır savun- ma işbiriigi içindedirier. NATO düzenleme- leri ve anlayışlan kapsamında anlaşmala- nn bir parçası olarak Turkiye'deki üslerin kullanımına elbette şu anda sahibiz. Ülke- ler toplulugunun Irak'a karşı getirdiği si- yasi ve ekonomik onlemlerin uygulanması ve gözlenmesi konusunda yaptıgımız ya da yapmadığımız tartışmalann aynnblanna girmek niyetinde değilim. Bu üsleri hangi amaçla kullanabilecegi- mlzin açıkça anlaşüdığı kanısındayım. Spe- külasyordara girmek istemiyorum. Bu ko- nu tartışmalanmızın odağı degildir. Difer konularla birlikte ele alındı." Öte yandan, Başbakan Yıldınm Akbu- lut "üsleri ABD'ye kullandıracak mısınu" sorusuna şu yanıtı verdi: "Ben bu konularda herhangi bir açıkl» ma yapmak istemiyorum. BUinmesini iste- digim şey şudur. Türkiye'nin menfaatleri on planda lutulur. Türkiye'nin menfaatle- ri ne>i gerektiriyorsa o şekilde hareket edi- lir." • 2. ÇOKULUSLU GÜÇ: ABD Savunma Bakanı Richard Cheney'nin Suudi Arabis- tan'da yaptığı temaslar sonrasında Riyad yönetiminin guvenliği için asker gönderil- mesi çağrısında bulunulması uzerine oluş- turulmaya başlanan çokuluslu güç de, dün- kü görüşmelerde gundeme geldi. ABD, In- giltere ve Mısır'ın asker yolladığı ve amacı "Suudi Arabistan'ın güvenligini sağlamak" olarak özetlenen bu güce Türkiye şimdilik katılmak niyetinde değil. ABD Dışişleri Ba- kanı Baker, dün Ankara'dan aynlmadan önce bir gazetecinin "Türkiye çokuluslu gü- ce katılraa taahhüdü verdi mi?" sorusunu şöyle yanıtladı: "Vermedi. Bu Türklerin, Türk hüküme- tinin ele alması gereken bir konudur ve sa- mimi söylemek gerekirse Suudi Arabistan Ue Türkiye arasındaki bir konudur, Türki- ye ile ABD arasındaki bir konu degildir." Baker ayrıca, bu çokuluslu gücün varlı- ğının yeni Irak saldınlanmn önlenmesinde çok yararlı olacağı yolundaki inancını da vurguladı. 3. BtRLEŞMİŞ MİLLETLER: Türkiye, Körfez krizinin BM Güvenlik Konseyi'nce, BM Anayasası'nm 7'nci bölümü 41'inci maddesi çerçevesinde alınan ekonomik yap- tırım kararlannın tavizsiz uygulanmasıyla vözülmesini tercih ediyor. Bu görüş dün Cumhurbaşkanı Turgut özal, Başbakan Yıldınm Akbulut ve Dışişleri Bakanı Ali Bozer tarafından ayrı ayn dile getinldi. An- cak, Irak'ın Kuveyi'i ilhak etmesı ve eko- nomik ambargo karşısında geri adım atma- yacağını bildirmesi karşısında, sorunun as- keri bir harekâtı kaçınılmaz kılacak nok- taya doğru ilerledıği de Ust düzeyli değer- lendirmelerde vurgulanıyor. Böyle bir mü- dahalenin zorunlu olması durumunda bu- nun BM Anayasası'nın 42'ncî maddesinin işletilmesi yoluna gidilerek yapılması iste- niyor. Türkiye daha önce de Cumhurbaş- kanı Özal başta olmak üzere resmi ağızlar- dan ifade ettiği bu görüşü dün Baker'a da aktardı. Bu görüş çerçevesinde Türkiye bir ABD ya da NATO askeri harekâtında yer alma duşüncesine "uzak" bakarken BM gücüne asker verebileceğini belirtiyor. 4. BORU HATTI: Ankara'ya BM Gü- venlik Konseyi kararlannı uygulamayı ka- bul etmekteki çabukluğu nedeniyle dün ABD yönetiminin "takdirleri" iletildi. ABD, Baker'm, Başkan Bush'un ve Ame- rikan hükümetinin bu konudaki memnuni- yetini ifade ederken, "Türkiye'nin petrol boru hattını kapatraasımn nasıl önemli bir karar olduğunu biliyoruz. Bunun siyasi ve ekonomik açıdan Ankara için ne anlama geidiğini anlıyor ve takdir ediyoruz" diye konuştuğu öğrenildi. 5. GÜVENCE: Türkiye'nin uyguladığı yaptuımlarla yüklendiği ekonomik zarar ve siyasi risk de dünkü görüşmelerde ele alın- dı. Türk yetkililer, Baker'a alınan mali yü- kün derecesi ve boyutlan konusunda aynn- tılı bir bnfing verdiler. Daha sonra bu açık- lamalan not ettiğini belirten Baker, halen Suudi Arabistan'da bulunan Kuveyt Emi- ri El Sabah'ın liderliğindeki meşru Kuveyt yönetiminin bu zaran "elinden geldigince" karşılayacağı yolunda Ankara'ya güvence verdi. Baker'm aynca NATO'nun da askeri ve siyasi bir güvence unsuoı olarak hare- kete geçirileceğini ifade ettiği öğrenildi. An- cak ABD'li bakanın Ankara'ya gelmeden önce Türkiye'nin kayıplannın karşılanma- sından ABD bütçesinin devreye sokuima- yacağı doğrultusunda bir açıklama yapmış olması da diplomatik çevrelerde "anlamlı" bulundu. 6. RİSK: Türkiye'nin, Irak saldınsına u|- rama olasılığımn "şu an için" yuksek oi- madığı da belirtıliyor. Başbakan Yıldınm Akbulut, dün bu konudaki bir soruya ya- nıt olarak, "endişeyi mudp bir hal yoktar" dedi ve Türkiye'nin şu anda askeri bir risk altında olmadığını ifade etti. Aynı sonıyu yanıtlayan James Baker ise şöyle konuştu: "Bundan korkup konnadıklannı Türk hükumetine sormanız gerek. Bugünkü gö- nişmelerden anladığım kadanyla, bunun (Irak'm saldırma riskinin) şu an için söz ko- nusu olmadığını düşünüyoıiar. Ama aynı zamanda, sanınm bütün dun) a Irak'ın Ku- veyt'te yaptıklanyla aşın saldırgan eğilim- ler taşıdıgını gösterdiği görüşünü taşıyor. Bütün diinya Irak'ın bazı kitlesel kıyım si- lahlanna ve bazı çok uzun menzilli silah- lara sahip olduğunu biliyor. Çok rahatsız- lık ve kaygı verici bir kimyasal silah kapa- siteleri, çok uzun menzttii füzeleri var ve de- neyimlerinüzden gördük ki, bu silahlan kullanmaktan çekinmiyoriar." Özarın konuşması öte yandan, Cumhurbaşkanı Turgut özal dün akşam televizyonda yaptığı ko- nuşmada, Körfez bunalımı sırasında, "Türkiye'nin bölgedeki stratejik öneminin, güçlü bir istikrar unsuru olduğunun ve dün- ya banş \e huzurnna ne ölçüde katkıda bu- lunduğunun bir kez daha açık biçimde tes- cil edildiğini" söyledi. Özal, ekonomik am- bargoyu uygulamakla Türkiye'nin Uzerine düşen görevi tereddütsüz yerine getirdiği- ni vurguladığı konuşmasında, Irak'ın Ku- veyt'i ilhakını "sorunu ağıriaşbna bir gelişme" olarak niteledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle