Katalog

10 AĞUSTOS 1990 HABERLER CUMHURİYET/11 KÖKFEZ KRÎZİ... KjftîtFEZ KKİZİ... KÖRFEZ KÖRFEZ KRİZt... KÖRFEZ KRİjKÖRFEZ înönü, olası NATO müdahalesini değerlendirdi Kuruluş amacına ters düser lç Politika Scrrisi —SHP Genel Başkanı Erdal lnönü, BM Güvenlik Konseyi'nin al- dığı ekonomik yaptınm karar- larına Türki- ye'nin de uy- masının normal, buna karşın Türk hükümetitıin Irak'ın kendi sınırlanna dönmesi konusunda ÖRCülük yapıyor göriinümu ver- mesinin yanlış olduğunu söyledi. Ortadoğu'da doğan krizde düzel- tici tek organın BM olduğunun anlaşılmasırun birinci derecede öoemli bir unsur olduğuna dik- kati çeken lnönü, NATO'nun kuruluş amacının da 2. Dünya Savaşı sonrası ortaya çıkan Sov- yet tehdidini karşılamak olduğu- nu belirterek, "NATO'nan böl- gede bir askeri müdahaleye git- mesinin karaloş amacına ters dMşecegini" söyledi. SHP tstanbuî lî merkezinde dOn düzenlenen bir toplantıda Irak-Kuveyt kriziyle ilgili görüş- lerini açıklayan SHP Genel Baş- kanı Erdal Inönü TBMM'nin toplanmaması ve muhalefetin bilgisiz bırakılmasmı eleştirdi. Ortadoğu'da gelişmelerin çok hızh seyrettiğini ve konunun Tür- kiye'yi yakından ügilendirdiğini belirten tnönü şöyle konuştu: "BM'nin kararlannı biz de uy- gulıyacagız. Bütün m«sete bunn yaparken biz öbiir ülkelefden da- ha ileri duruma çıkıp da, Irak'ı kendi sınırianna çekmek sankl bn sadece kendi işimizmiş gibi MtÜB öncülüga bizim yapıyor gdrtinümü vermemiz çok yanbş. Hüküntetin böyle bir göninüş is- tidadi oMnğunu göniyonım. Ko- nuyu ince ince açmamın bir ne- deni de bize hiç bir bilginin ve- rilmemesi." Brüksel'de yaptlacak NATO toplantısında "Inık'ın sınınaa çekttnMsJ için bir askeri müdaha- lenin yapılıp yapılmaması" ko- nusunun da görşuleceğini belir- ten lnönü, NATO'nun kuruluş amacının 2. Dünya Savaşı'ndan sonıa ortaya çıkan Sovyet tehdi- dini karşılamak olduğunu söyle- di. Bu tür bir tehdidin artık or- tadan kalktığına dikkat çeken tnönü, "NATO 'biz ormya askeri müdahale yaparak bu isi sağlayalım' diye bir işe nasd gi- rişir? Ben NATO nlkelerinin böyle bir şeyi kabul edeceklerini sanmıyorum. Çünkü böyle bir aygulama NATO'nun amacına ters. Güvenlik Konseyi de henüz böyle bir karar alraış degil. NA- TO da Güvenlik Konseyi böyle bir karar almadan bu tür bir ka- rar alamaz" dedi. Yaptığı açıklamaların Brük- sel'deki NATO toplanüsında du- yurulmasıra isteyen tnönü, Irak'- ın uluslaraıası hukuku ihlal etti- ği göruşünü yineleyerek, "Bizim dognıdan Irak'la savaşa ginne- mirin bir anlamı yok. O zaman mesele tamamen degişir. Sanki Irak'la bizim bir alıp veremedi- gimiz varrnış, bir toprak anlaş- mazlıgı varmış, bu hava çıkar. Ve dunıp dunırken Irak'la ara- mızda yeni meseleler icat etmek darumunda kalınz. Böyle bir şe- yi bizden isteyemezler. Bizden is- teyecekleri NATO'nun ortak bir gayretine katılmaktır" dedi. Türkiye'nin çıkarlannı konımak için doğrudan doğruya Irak'la mücadeleye girilecek bir ortamın söz konusu olmadıeını ve diğer ülkelerin doğrudan çıkarlan bu- lunabileceğini anlatan tnönü, Irak'a uygulanan ekonomik yap- tırunlann sonucunun da 6 aydan önce alınamayacağj göruşünü sa- vundu. tnönü ayrıca Irak'a Türkiye'nin doğrudan müdaha- lesinin "Irak'ın yahut Ortado- ğu'nan petrolünü kim kullana- cak, kim sahip çıkacak" gibi an- lamlar doğuracağıru da görüşle- rine ekledi. Brüksel'deki NATO toplantı- sında Dışişleri Bakam'nın "Türkiye'nin zamaıunda Bab Avrupa Biriigi'ne alınmamasını, ancak Avrupa'nın savunması ve çıkarlan söz konusu olunca Türkiye'ye "Haydi bakalım" denmesinin yanlıslıtını anlatmasını" isteyen Erdal lnö- nü, Türkiye'nin herhangi bir as- keri müdahaleye de niçin katıl- mayacağınm net bir şekilde söy- lenrnesi gerektiğini belirtti. ISTAHBUL'dan HIKMET ÇITINKAYA Sancılı Bekleyiş İSTANBUL — Irak'a karşı bir askeri müdahalede Türkiye, ABD'nin yanında yer alır mı? Körfez'de giderek yoğunlaşan bunaJım savaş rüzgârlarını kapı- mıza getirdi. Sonunda TBMM pazar günû saat 15.00'te otağa- nüstütoplanryor.Bakanlar Kuru- lu ûyeleri olup bitenleri daha ye- ni yeni öğrenmeye başladı. Cumhurbaşkanı Turgut ÖzaH ın demeçleri, Körfez bunalımıy- la ilgili görüşleri CNN ve ABC televizyonlarında, BBC'de ya- yımlanıyor. Şanslı yurttaşlar ça- nak antenleri sayesinde Özal- ın neler söylediğini yabancı te- levizyonlardan izleyip birbirleri- ne aktarıyor. Ancak salt Özal'ın demeçleri yayırnlanıyof yabancı televizyon- larda Örneğin Devtet Bakanı Mehmet Köçeciler'in Kerkük-Yu- murtalık boru hattının yüzde 70'lik musluğunu tümüyle kes- tiğini Dışişleri Bakanı Ali Bozer gibi ulusal basından, TV'den ögreniyorlar. GSazeteciler, Dışişleri Bakanı Ali Bozer'e soruyorlar: — BM kararı gereğince Sayın Keçeciler, yüzde 70 kapasiteli petrol boru hattının Yumurtalık- taki musluğunu kapatmış. Sizin bundan haberiniz var mı? Bakan Ali Bozer, "Ya öyie mi olmuş?" diyor ve ekliyor: — Vallahi ben de sizden öğ- reniyorum. Başbakan Yıldırım Akbulut, Körfez bunalımının dışında kal- mış. Tüm bakanlar da olup bi- tenleri eşinden dostundan öğ- renmeye alışmış artık. — Sayın Cumhurbaşkanı ne- ler soylemiş bugün, kaç kişiyle tetefon görüşmesi yapmış? Bakan, şöyle bir düşünüp ya- nıt veriyor: — iki kez Başkan Bush'la te- lefonla görüşmüş. Bizim TV ver- di. Ama ben neler soylemiş bil- mryorum. Çünkü CNN'yi izleye- medim. Etimesgut'ta hastane açmaya gitmiştim. Kimi bakanlar Etimesgut'ta hastane, kimi bakanlar da Bay- rampaşa'da kaymakamlık bina- sının açılış törenlerine katılıyor- du. Bayrampaşa'da bol keseden sözter verilryordu yurttaşlara. Bir bakan, yurtdışına çıkışlarda Ko- nut Fonu'nun kaldırılacağını söylüyor, bir başkası cezaevinin nakledileceğini açıklıyordu. Dış pditikada Özal konuşuyor, iç po- Irtikada bakanlar kandırrrtacala- rını sürdürüyortardı. Başbakan Akbulut, Kars'ta seker fabrikastnın temelini at- mış, apar topar Ankara'ya dönmüştü. Gazeteciler Akbulut'a sordu- lar: — Körfez krizinde hükümet devre dışı mı? Akbulut, "Hayır, yok böyle bir şey" dedi. Sonra tane tane ar>- lattı: —Biz olayları yakından takip ediyoruz. Bir başka soru: — Güneydeki biriikler aJarma geçirildi mi? — Yok böyte bir şey. — Irak'tan tepki geldi mi? — Yok öyle bir şey. Sonunda hükümet devreye girdi. Tüm bakanlann Ankara 1 dan ayrılmaması istendi. Yüce Türk ulusu olup biten- leri TV'nin düğmesine basıp öğ- renmeye çaJışıyor. Ancak TV'nin cılız haberciliği karşısında düş kırıklığına uğruyor. Herkesin ça- nak anteni yok ki ABD ve Batı ülkelerinin televizyonlarını izle- sin. Şimdi herkes birbirine şu so- ruyu yöneltiyor: — Irak'a karşı askeri müdaha- lede Türkiye'nin tavrı ne olur? Eski dışişleri bakanları. eski kuvvet komutanları şu görüşte birleşiyor: — Türkiye askeri bir müdaha- lede yer almamahdır. Salt BM'nin ekonomik kararlannı uy- gulamalıdır. İlk aşama bu olma- lıdır. — İnönü, Demirel ve Ecevit de aynı tümceleri yineliyorlar: — Türkiye, BM kararları uya- rınca hareket etmelidir. Acaba bu saatten sonra Tür- kiye, BM kararları uyannca Irak'a karşı salt ekonomik am- bargo mu uygular, yoksa ABD ile birlikte olası bir askeri hare- kâta mı katılır? Pazar günü TBMM'nin olağa- nüstü toplantısında hem SHP hem DYP sözcüleri bu konu üzerinde duracak. Türkiye'nin askeri bir yaptırıma girmemesi tavsiye edilecek. Cumhurbaşkanı Turgut Özal, günlerdir anayasal yetkilerinin sınırlarını aşarak "tek adam" kimiiğiyie davrandı. Hükümet ve TBMM'yi devre dışı bıraktı. ABD'nin ve Batı ülkelerinin Bas- ra Körfezi'ndeki çıkarlan doğrul- tusunda haretet etti. Bu neden- le de Batı basınından övgü gör- dü, alktş topladı. — İşte bu yüzden muhalefet sözcüleri soruyorlar ve soracak- lar: — Bu aşamada Türkiye'nin çıkarlan nedir? Hiç kuşkusuz Türkiye'nin çı- kan yok, kaybı var. Hem de 250 milyon dolariık. Dün ABD Dışişleri Bakanı Ba- ker, 20 kişilik bir heyetle Anka- ra'ya geldi. Baker, Ozal, Akbu- lut ve Bozer'le görüştü. Gûneyde askeri biriikler hare- ket halinde. İncirlik'te F-111 sa- vaş uçakları inip kalkryor. Porte- kiz ve İspanya da üslerini ABD- ve açtı. Son 24 saat önemli gelişme- lerin habercisi. Savaş rüzgârla- n esiyor. Nüfus kâğıdım. ve sigorta kartımı kaybetdm. Hükürasüzdür. KAMtL YAÇAN Türk-Irak suııruıda hareket Havada 'îleri hazırlık9 Genelkurmay Genel Sekreterliği tarafmdan yapılan açıklamada, Hava Kuvvetleri'nin muhtemel bir tecavüze karşı ileri hazırlık durumuna getirildiği, kilit personelin izinlerinin kalktığı bildirildi. Terhislerin ise bugünkü aşamada durdurulmadığı açıklandı. Kara Kuvvetleri'nde herhangi bir kaydırma yapılmadığı belirtiliyor. Haber Merkezi — Körfez'de "sıcak savaş'' tehdidi giderek ar- tıyor. Genelkurmay Baskanlığı, Tûrk Silahlı Kuvvetleri'nin her türlü tecavüze karşı hazırlıklı bu- lunduğunu açıkladı. Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki askeri bir- iikler "tevakkuz" durumuna geçi- rildi. Amerikan CNN televizyonu, Irak Silahlı Kuvvetleri'nin de Türkiye sırurına yığınak yaptığı- nı bfldirdi. Habur sınır kapısından giriş yapan- bazı TIR şoförleri de Irak askerlerinin Türkiye'ye yakın tepelerin ardında siperler kazdık- larıru söylediler. ABD Savunma Bakanlığı sözcüsü dün yaptığı açıklamada, Irak'ın Türk sınınna yığınak yaptığı yolunda bir bilgi- nin Pentagon'a ulaşmadığını söy- ledi. Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'in Türk sının yakınındaki Zaho kentinin stratejik önemine işaret ettiği bildirildi. CNN ise Türkiye'deki askeri hazırlıklara ilişkin haberi "Türkiye alarmda" diye verdi. Irak'a yönelik herhan- gi bir operasyonda odak noktala- nndan birini olusturabüecek Ada- na lncirlik Hava Üssü'nde de izin- ler kaldınldı, nöbetler artünldı. tncirlik Üssü'nde dün yoğun bir faaliyet göze çarptı. Milli Savun- ma Bakanı Safa Giray, TSK'da izinler konusundaki bir soruyu ya- nıtlarken "Herkes isinin başında, izin diye bir şey yok, ama öyle da- ha fazlası da yok" dedi. Giray, dün Ankara'da Savunma Sanayii Müsteşarlığı'nda Mobil radar ihalesinin imza törenine ka- tılmadan önce basın mensuplan- nın sorulanıu yanıtlarken önceki akşam Çankaya Köşkü'nde yapı- lan "beşli zirvede" tum olaylann incelendiğjnı kaydederek, "Ezber- Uyonız konulan, teker teker ince- Uyoruz. Vazifemizi yapıyoruz" de- di. Güneydoğu'ya kuvvet kaydın- mı yapılrnadığıni da bildiren Gi- ray, ABD Dışişleri Bakanı James Baker'ın somut bir planla Türki- ye'ye gelip gelmediğine ilişkin baş- ka bir soruya da "Ben hiç dnyma- dım, bilmiyortun" karşılığını ver- di. Giray, TSK'da terhislerin dur- durulup durdurulmadığına ilişkin bir başka sonıya da "\bk" yaıu- KöNUK YAZAR tını verdi. Savunma Sanayii Müsteşarhğı'ndaki törene katılan Hava Kuvvetleri Komutanı Orge- neral Safter Neciogln ise "Hava knvveüerindc genel dnrum nedir? Bütün gözler sizin iizerinizde" şekündeki sorulara gtilümseyerek, "Hava kovvetlerinden hiç kork- mayın, gnvenin" yanıtını verdi. Orgeneral Necioğlu, Güney ve Gü- neydoğu Anadolu'ya F-16, F-4 ve F-104 darbe ve bombardıman fı- lolarının kaydınhp kaydınlmadı- ğı yolundaki sorulan ise yanıtsız bıraktı. öte yandan Hava Kuvvetleri Komutanlığf ndaki üst düzey as- keri yetkililer, komutanlıkta tüm izinlerin kaldınldığı yolundaki ha- berleri doğrulamadılar. Askeri yetkililer, yalnızca Diyarbakır'daki 2. Ana Jet Üs Komutanhğı'nda terhise tabi izinlerin "geçid" bir süre için durdurulduğunu belirt- tiler. Genelkurmay Başkanlığı'ndaki askeri yetkililer ise güneyde "ge- nel anlamda" bir teyakkuz halınin söz konusu olduğunu kaydederler- ken 70. Piyade Tugayı, Hakkâri- deki komando tugayı ile Diyarba- kır ve Şaniıurfa'da konuşlu bulu- nan zırhlı ve mekanize tugaylan- nın da teyakkuz haline geçirildi- ğini söylediler. Bu arada Genel- kurmay Baskanlığı Plan ve Pren- sipler Başkanı Koramiral Güven Erkaya yıllık iznini kullamrken Körfez'deki gerginlik nedeniv'- Ankara'ya geri döndü. Askeri kaynaklar, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Körfez gerginliğine bulaşmak istemediğini, ancak ni- hai kararın hükumete ait olduğu- nu yinelerken bölgeye F-16 uçak- lan tarafından atılabil-^n çeşitli tipte füzelerin de gönderildiğini kaydettUer. İncirtik'te durnm Adana büromuzun haberine göre lncirlik Üssü de dün hareket- li bir gün yaşadı. Üste güvenlik önlemleri arttınlırken uçaksavar- lar da olası bir saldınya karşı ha- zrr duruma getirildi. Bu arada "eöitim DÇHŞU" için bir süre ön- ce Ingiltere'den gelen F-111 hava avcı bombardıman uçak fılosu- nun bu ülkeye dönüş yaptığı bil- dirildi. Üs adına yapılan açıkla- mada, fılonun tümüyle tncirlik'- ten aynldığı belirtilirken üsten kalkan F-l H'lerin sayısının 6 ol- duğu gözlendi. Bölgedeki krizin derinleşmesi Uzerine lncirlik' te dün sabah 03.00 sulannda ikmalleri ve ba- kımları yapılan F-111'lerden 5'i 07.55'te havalanarak tngiltere'ye gitti. Saat 08.30'da da başka bir F-111 uçağı havalandı ve üsse geri dönmedi. tncirlik'ten dün aynca, Türk Hava Kuvvetleri'ne ait iki adet F-16 avcı bombardıman uça- ğı, iki adet pervaneli nakliye uçağı ve iki adet de küçük tipte jet yol- cu uçağı kalkış yaptı. Türk Hava Kuvvetleri'nin te- yakkuz durumuna geçirilmesi uzerine lncirlik Üssü'nü çevrele- yecek biçimde yerleştirilmiş uçak- savar toplan hazır duruma geti- rildi ve nöbetler de arttınldı. In- cirlik'in güvenliğinden sorumlu Türk askerlerinin son iki gündür "mühimmatlı" olarak nöbet tut- tuklan öğrenildi. Inciriik'te dün aynca, öğle sa- atlerinde Türk plakalı üç sivil araç, normal koşullarda "Tnrk- lere yasak bolge"ye girerek uçak hangarlannda incelemede bulun- du. ABD Hava Kuvvetleri adına acıklama yapan bir yetkili, tncir- likken dün öğleye kadar 14 uçak- tan oluşan bir F-111 filosunun uçuş eğitimini tamamlayarak tn- giltere'ye döndüğünü bildirdi. Yetkili, program gereği tngiltere'- nin Upper Heyford Üssü'nden kalkan başka bir F-l 11 filosunun her an tncirlik'e gelmesinin bek- lendiğini bildirdi. Dün akşam 19.30 sıralarında da üsse F-l 11 tipi 4 savaş uçağı- nın indiği, bir süre sonra da iki nakliye ucağının iniş yaptığı gö- rüldü. Üssün hangarlanndaki F-111 uçaklanna silah donammı- nın yapıldığı da belirlendi. "Körfez krizi" yuzünden dik- katlerin yoğunlaştığı tncirlik Üs- sü, Türk ve yabancı TV, gazete ve ajans muhabirlerinin akımna uğ- radı. Türkiye'deki gazetelerin muha- birleri dışında Amerikan NBC, CBC televizyonlanyla VTN haber ajansı, tngiliz yayın kurumu BBC, ABD'nin Los Angeles Tî- mes gazetesinden TV ekipleri ve muhabirler bölgeye geldiler. Batman Askeri Havaalam'nda büyük hareketlilik olduğu gözle- niyor. Amasya, Merzifon, Bolu ve Kayseri'den gelen Fantom uçakları dün Batman Askeri Ha- vaalanı'na bağlı NATO üssünde akaryakıt ikmaü yaptı. Genelkurmay Genel Sekreterli- ği, Körfez'deki bu bunalım ve sı- cak ortam dolayısıyla yapılan çe- şitli spekülasyonların önlenmesi ve kamuoyunun aydınlatılması amacıyla bir acıklama yaptı. Acık- lama aynen şöyle: "1. Ortadoğu'da mevdana gdee oteylar yakından takip edilmekte- dir. 2. Kara Kuvretleri biriiklerinde herhangi bir kajdırma japılma- mıştır. 3. Hava Knvvetleri'nin bazı un- surian muhtemel bir tecavüze kar- şı ileri bir hazırlık dunımuna ge- tirilmişür. 4. Türk Silahlı Knvvetleri'nin tornü her zaman otduğn gibi her türlü tecavüze karşı hazırlıklı bu- lunmaktadır. 5. Bazı bölgderdeki bazı biriik- lerde görevli kilit personel izinle- ri kaldınlnuş, ancak bugunkü aşa- mada terhislerin durdurulması söz konusu degildir." Nükleer silah kullanılmamalı Prof. Dr. TOLGA YARMAN Irak'ın oeklenmedik bir saldırıyla, Basra Kör- fezi'ne, daha doğrusu Ortadoğu petrolüne egemen olmaya kalkması, tüm dünyayı ayağa kaldırdı. Saddam, ne pahasına olursa olsun, durdurulmak isteniyor. Ama nasıl? ABD, o arada Batı Avrupa "akıl raihraklan", Ortadoğu'da sıcak bir çatışmaya girilmemesini öğütlüyorlar. Irak'a bir dizi yaptmm uygulanmasına karar ve- rildi. Bunların yerine getirilmesi açısından, Tür- kiye, çok yönlü olarak devreye kaülmak istemi- yor. Ancak göriilen o ki sıcak bir müdahale olmak- sızın, Saddam durdurulamayacak. Olaylar bu yon- de tırmanıyor. Sıcak müdahale, her şey bir tarafa, Türkiye "ayak" olarak kullanılmadan, yapılamaz. O nedenle, özeUikle, tncirlik Üssü'nün Irak'a ya- pılacak müdahale itibarıyla devrede bulunduğu, gerçekçi bir gözlem oluşturur. Müdahalenin ani, hızlı ve karşılık davet etme- yecek kadar sert ve şiddetli olması gerekir. Bu arada şunu kaydetmek istiyorum ki Irak ken- disine, Türk toprakları kullarularak müdahale ya- pılmak istendiğinin farkındadır. Bu nedenle, özellikle tncirlik Üssü, Adana ve civaı bölge, bugüne kadar belki hiç vuku bulma- mış şekilde, bir dış tehdit altına girmiş bulunmak- tadır. Açık söyleyeyim... Irak'ın zaten ne yapacağı pek belli olmamaktadır. Hele vurulacağını bile bile ve can havliyle lncirlik Üssü'ne saldırması olasılığı- m, yarubnayı çok dileyerek, göz ardı edemiyonım. Dostlanmız da bunu mutlaka, böyle hesap edi- yorlardır. Yapılacak her müdahalenin, Irak'tan Türkiye'ye şiddetli bir misilleme davet edeceğini bilmek için kâhin olmak gerekmiyor. Tanrı korusun, özellikle Doğu bölgesindeki, ül- keraizin göz bebeği varlıklarımızın, bu durumda, bombardıman hedefı olaraığını, akademik dttzeyde de olsa dikkate almalıyız. Bu tür olasılıkların hepsi, Irak'a harekât plan- layan mihraklar tarafmdan, epeydir çalışıyor ol- sa gerekir. Acıkladığımız denklemleri ait alta koydugumuz zaman ağızdan yel alsın, Irak'a topraklarımızdan çıkarak, nükleer bir müdahale olasıhgı çağnşmak- tadır. Göz açıp kapayıncaya kadar, Saddam'ın ve onun her türlü kuvvetinin "işini" bitiriverecek, bü- tün "problemleri" bir çırpıda hallediverecek bir "çöznm..." Askeri telef edip eşyaya da fazla zarar verme- yebilecek seçenekli bir çözüm, hem de.. örneğin özel bir cins nükleer bomba olan "nötron bom- bası"... Bu olasılık bugün, strateji ve taktik planlama boyutunda da olsa çok yazık ki vardır. Şu aşamaya kadar serinkanhlıgım, içteki yoğun çelişkilerimize karşın vekar ve basiretini elden bı- rakmamış yönetimın, soyutta da olsa mevcut "nükleer olasıhgı" muhakkak bertaraf etmesi.. hatta Irak'a çok olası sıcak müdahaleye, toprak- larımızı alet etmemesi, bize yaraşır tavır olacak- tır. Yoksa başımız -keşke yanıUak- az belada de- ğildir. Kurumlan İlkeleri Yücelfir... Gelişmelerin izinde değiL*. önünde olmak. Dışbank'ın yurtiçinde ve yurtdışında saygınlığını yaratan ilkelerinden biri de budur. Dışbank, hizmetlerini, bu ilkenin gerektirdiği donanıma ebiksiz sahip bankacılar ve onların oluşturduğu disiplinli bir çalışma anlayışıyla yürütüyor. Ekonomideki ve müşteri isteklerindeki değişimi bilgiyle öngörerek, "uzman bankacılık" hizmetlerini sürekli yeniliyor, çeşitliyor...sunuyor. İşte bu nedenledir ki; hiçbir müşterisi, Dışbank'ta gelişimin gerisinde kalmıyor. llkeler, bilinçli hizmeti getirir. Bilinçli hizmet ise, başarıyı. 0DIŞBAMK CNSBANK Bir TÜRKİYS İ$ ÜAHKA»! Kuruluşudu Eu C. Baskanlığı yaveri: Taha \asiıvin tabancasına itiraz etseydik yanlış anlaşıhrdı ANKARA (ANKAT1 - Cum- hurbaşkanhğı başyaveri Albay Aslan Güner, Irak Başbakan Bi- rinci Yardımcısı Taha Yasin Ra- mazan'ın Cumhurbaşkanı özal'ın yaruna silahlı olarak girmesine Dışişleri Bakanlığı'nın görüşü almdıktan sonra izin verüdiğini söyledi. Albay Aslan Güner, gazeteci- ler le sohbet ederken Taha Yasin Ramazan'ın silahının gözden kaç- tığı yolundaki haberlerin gerçeği yansıtmadığım belirtti. Irak Dev- rim Konseyi'nin kurulduğundan bu yana silahlı gezdiklerini hatır- latan Güner, Taha Yasin Rama- zan'm daha önce geldiğınde de si- lahla girdiğini söyledi. Taha Ya- sin Ramazan gelroeden önce Dı- şişleri Bakanlığı'ndan görüş aldık- larını ifade eden Başyaver AJbay Aslan Güner, "Bu sefer silahına itiraz etseydik, son gelişmciere baglanır, yanlış anlaşılırdı" dedi. Albay Aslan Güner, Filistin Kurtuluş Örgütü üderi Yaser Ara- fat'ın da Birleşmiş Milletler'de konuşmak için kürsüye çıktığm- da belinde tabancası olduğunu bildirdi. TBKP Genel Başkanı Türkiye askeri önlemlere karışmamak' tç Poürika Servisi — TBKP Ge- nel Başkanı Nihat Sargın, Irak'- ın Kuveyt'i işgaliyle dünya ve Türkiye açısından ciddi tehlikeler doğduğunu belirterek, "Irak'ın yakın komşusu olarak Türkiye bn ülkeye karşı askeri önlemlere hiç- bir şekilde kanşmamalı ve kanş- tanlmamalıdır" dedi. Sargın, TBKP Genel Merkezi'- nden yapılan yazılı açıklamasın- da parlamento içi ve dışı tüm si- yasi partilerle görüşleri alınarak ortak bir politika saptanmasını is- teyerek şu görüşlere yer verdi: "ABD yönetimi işgalle olaşan krizi askeri yöntemlerle çözme egilimdedir. Kimi NATO ülkeie- ri ABD'nin askeri müdahale plan- lanna destek vermektedir. Kriz aracılığıyla NATO'nun etldnlik alanının genişletilmesine çahşd- •naktadır. Irak'ın saldırganhğına askeri yöntemlerie karşı çıkılma- sı dunımu daha kannaşıklaştıra- cak. Irak'ın yakın komşusu olarak Türkiye bu ülkeye karşı askeri ön- lemlere hiçbir şekilde kansmamah ve kanştınlmamahdır. Türkiye'- deki Amerikan usleri Türkiye'nİB bölgede ozel bir askeri rol üstlen- mesine olanak sağlıyor. Bn ola- nak kapaülmalı ve hükümet bu konuda açık lutum almalıdır. TBKP parlamenlonun olaga- nüsrü toplanrna karan almasım desteUiyor. Yapılacak tüm gorüsmeler I oyuna açık olmalıdır."