Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
*
Cumhuriyet
Sahıbı Cumhunyct Matbaacütk vç Gazelecılık Turk Anomm Şırketı adına
N«Hr Na4i % Genel Yayın Muduru H ı s u Cemıl. Mucsscs* Muduru
EaıİM Ljlklnil, Yazı Işlerı MUduru Okly GanensM, # HabCT Mcrkczı
Müdurj Y«Km Btytr. Sayfa Duzenı YönetiMnı Ab Acır £ Temsıicıler
ANKARA Afemet Tın, İZMİR Hikaıel ÇetmUyı. ADAVA Çctia
I, Polıtıka. Crial •^1»P(. Dı; Haberlo- Eıjn bla, EkonoiKi Cata Tattu Is Sendıka Şakıu l ı a d . Kullur CcU LıKr Isunb-,
Habcrien KeaaJ Kaçtik, Efrum GtMaj $•)!*•. Haber \n$ıinna l«rt Bcftam Yun Haberkn Nfrdct DoftM. Spor Danısmam
AMrikıdir Y»cctaw. DUI Ylzılv Kctca r«taT
L— Araştırma $•*•• AfeH9. Dtudunc- AMaflafe \IXKI 0 Kooıdınator AfeMCI Korvba»
0 Majı tslfr En>l Erfcm 0 Muhasete MrM teatr 0 Buıçe Pteniınu Scvfi fhMBhi|«»|l» % Rffclam An* Toru £ Ek
Y4>ı«lar H>1» Ujol 0 Idare H n ı C « 0 Itfcuac Öa*r Çrill 0 Bılgj Utatı N«ll laH
fc.,/ı *«nJı/ Baskan NaUr Nadl
Okaj \kM talç» Bartr HMU
Ccarf. H İ M ç«ı>Ux Okı,
Goaran Ltsr Maaca. llfcu
S*uk. tli Sbao. Akacı Tı.
Basan ve yavan Cumhurı»ct MalİMacılık w GueuoJjk T A Ş. TVk Odjı Cld. 39 '41
» W |u Pk 2» Itunbul Td 512 0- 0- (20taal).Tde» 22246, Fu (I) ! » «0 ^2 0
Bumler Aıkare. Zıyı GoUIp Bh lnU«p S. No 19 4 fcl 131 II 41-41, T(fc» 42344. Faı. (4) 133;
0! 6! 0 l a r H ZıJ» Blv 1352 i 2/3. Td- 13 12 ». TdQ: 5235?. Fu (51} I» 33 « '
Intaıı Cad 119 S. No I Ku I. Td I» 37 52 14 h.[|. TUn. 62155 FU. (71) I* 37 5!
TAKVİM: 10 AÖUSTOS 1990 Imsak: 4.21 Güneş: 6.01 Öğle: 13.14 Ikindi: 17.06 Akşam: 20.17 Yatsı: 21.50
Turizmde kriz
Camel Tur
havlu attıGirdiği yatırımlar ve "kur makası"
yüzünden 8 bankaya 100 milyar TL
dolayında borçlanan Camel Holding,
batmaktan kurtulmak için "paralı ortak"
arıyor. Ergun Güvenç "Küçülerek ilk işimiz
olan pazarlamaya da dönebiliriz" diyor.
CEM HAMULOĞLU
Türk turizminin en büyuk şir-
ketlerinden birisi olan Camel
Holding zor durumda. 1989 ba-
şından bu yana sektöru olumsuz
yönde etkileyen "kur makası"
yüzünden 8 bankaya 100 milyar
lira dolayında borçlanan Camel
Holding'in yöneticisi Ergun Gü-
venç, darboğazdan çıkmak için
iki model uzerinde durduklarını
söyledi. Çözümun, "Özka>nak-
Isn güçlendirerek naki( sonınu-
nu gidennekte" yattığını behrten
Güvenç, konuşmasım şöyle sur-
dürdü:
"Birinci model kuçulmek. Va-
ni Camel Holding'in çekirdegini
ve aynı zamanda en guçlu yonıi-
nii oluşturan Camel Tur'a geri
donmek. Çunku jalnızca pazar-
lama alanında faaliyet gostererek
yüzde yuz saglıga kavuşmak
raiimkıin. tkinci model ise giıç-
lü bir ortakla birleşmek. Bu ço-
züm de gundemde. bu konuda
ciddi göriışmeler yapıyornz."
1973 yüında Camel Tur olarak
kunılan, daha sonra seksenli yıl-
larda gelişen Türk turizmi ile bir-
likte giderek büyuyerek holding-
leşen Camel, lurizm sektörünun
en başanlı kuruluşlanndan biri-
si olarak tanıruyor. Toplam 14
şirketle turizm sektörünun çeşitli
dallannda etkinlik gösteren hol-
dingi "batma ooktası"na getiren
sorun ıse sektörun "ortak" so-
runu olarak değerlendinlıyor.
Çünkü, 1989 başında enflasyonu
"aşagı çekmek" için uygulanma-
ya başlanan para politıkaları so-
nucu oluşan "kur makası", dö-
viz kazandıncı hizmette bulunan
turizra sektörünu derinden etki-
liyor. 1989 yılında bu değişıklık-
ten sektör "derinden" etkilendi.
Çünkü yüzde 70'in üzennde sey-
reden enflasyona karşılık döviz
kurlanndaki artışın çok düşük
kalması, turızmcileri "özkaynak-
lanndan harcamaya" ıtti. 89'da
"kötiı" bir sezon geçıren turizm-
ciler, tüm umutlannı 1990'a ba£-
lamıştı. Ama kur makasının ay-
nı olumsuz etkisini 90'ın ilk altı
ayında da sıirdurmesi ve Avru-
pa'daki tur operatörlerinin bir-
bırleriyle rekabete girerek fiyat-
larını duşük tutması Türkiye'de-
kı turizmcilen güç durumda
bıraktı. Camel Holding, kur ma-
kasından neden böylesine derin-
den etkilendi? Bu sorunun yanı-
tını Antalya Beldibi'nde girdik-
leri yatınmla açıklayan Güvenç
şunları söylüyor:
"Bu kadar derinden etkilen-
memizin ana sebebi 1989 başın-
da yatırımdan yeni çıkmamızdı.
Biz borçlu bir şekilde bu yabrun-
dan çıktığımız anda kur maka-
sıyla karşılaştık. Bundan en faz-
la etkilenecek gruptuk. Çünkü
şirketierimizin tamamı döviz ka-
zandıncı hizmetlere gore prog-
ramlanmıştır. Kuçuk olsaydık
belki daha az etkilenirdik. Kur
makasının olumsuz etkisi unınıi-
mıizden kaynaklanıyor. Çünkü
turizm sektoninde maliyetler
Türk LJrası cinsinden, girdiierse
döviz cinsinden oluyor."
Turizm yatınmlannda kaynak
sorunu olduğunu vurgulayan
Güvenç, "Türkiye'de uzun vade-
li ve ucuz kaynak olmadığı için
yatınmcılar orta ve kısa vadeli
kaynaklaria yatınma giriyorlar.
Turizm yatınmlan 10-15 yılda
kendisini oder. tşte bu yüzden
yanbş kaynak kulbmıtnının getir-
diği sıkıntılar var" diyor.
Beldibı'ndeki ortağı Vakıflar
Bankası başta olmak üzere top-
lam % bankaya 100 milyar lira
dolayında borçlanan ve ödeme
guçluğu içine duşen Camel Hol-
ding'in "kurtanlması" için çaba-
ların sürduğunü söyleyen Gü-
venç, şunlan ekliyor:
"Ben sorunun çöznmlenecegı-
ne inanıyorum. Bankalar anla-
yışb davranıyor."
Çözüm olarak düşünulen "pa-
ralı ortak" arayışının da surdü-
ğunu belirten Güvenç Camel'e
"talip olan" şirketler arasında
Turkler kadar yabancı Türk or-
taklığı ile kurulan yatınm şirkel-
lerinin de olduğunu söylüyor.
270yıllıkbirhesap
Ukrayna'nın
altuılan
nereye gîtti?Ingiltere kamuoyunda ilginç tartışmalara
neden olan bir olay var: Ukrayna'nın altınları.
İddiaya göre bundan 270 yıl önce
Ukraynalılar İngiltere'ye bir fıçı altını emanet
bu-akmışlar. Ancak altm fıçınm izini bilen yok.
Konu ciddi İngiliz basınında bile tebessümle
ele alındı. Times, Ukrayna'nın geri istediği
miktann ABD'nin ulusal gelirinin 6 katı
olduğunu yazdı.
EDİP EMİL ÖYMEN
LONDRA — Arnavutluk ve
Ukrayna, tngiltere Merkez Ban-
kası'nda sakh altınlannı geri ıs-
tiyor. Arnavutluk'un, değeri
kestirikmeyen alünlan, 1946'dan
beri Londra'da. Ama Ukrayna'-
nın altınları da mı gerçekten
Londra'da, belli değil. tddiaya
göre Ukraynalılar, 270 yıl önce
bankaya bir fıçı dolusu altını
"saklamak" üzere bırakmış, on-
dan sonra da "bir daha ses çık-
mamış". Banka da, dışışleri
bakanlığı da bu konuda suskun.
Arnavutluk altıniannın hikâ-
yesi basit. lkinci Dünya Sava-
şı'nda Arnavutluk Merkez
Bankası, altınlarını Roma'ya
emaneterj yollar. 1943'te Naziler
el koyar. Savası müttefikler ka-
zarur. Altınlar sakianmak üzere
Londra'ya nakledilir. 1946'da
tam Arnavutluk ile tngiltere ara-
sında diplomatik ilişki kurula-
cakken, Korfu Adası ile
Arnavutluk kıydarı arasındaki
dar boğazdan geçen iki tngiliz sa-
vaş gemisi mayınlara çarpar. 44
denizci ölür. Enver Hoca, suçu
Yugoslavlara yükler, ancak 9n-
gütere ile diplomatik ilişki de su-
ya düşer. Uluslararası Adalet
Divanı, Arnavutluk'u büyük bir
para cezasına mahkûm eder. Pa-
ra ödenmez. Altınlar da Lond-
fa'da Merkez Bankası'nın
"Igne-tplik Sokagı"ndaki anıt-
binasında kalır. Konu da kapan-
maz. Üstelik Italya Merkez Ban-
kası da altınlarda hak iddia eder.
Bu iddia NATO ve AT uyelikle-
ri sayesinde "unutulur". Ama
Arnavutluk unutmaz. tngiltere
ile diplomatik ilişki kurma giri-
şimleri sürekli altınlara çarpar.
Altınlann değeri resmen açıklan-
madığı için basın, sadece tahmin-
de bulunabiliyor: En az 40
milyon sterlin.
Ukrayna'run sorunu çetrefil.
tngiltere Merkez Bankası'na 270
yıl önce 1720'de "emanet edikn"
bir fıçı altını şimdi Ukrayna, fa-
izi ile birlikte geri istiyor. Ukray-
na 'nın, Rus Çarı Büyük (Deü)
Petro tarafından kafası kesilen
ulusal kahramanı Albay Pavel
Poluboruk, vasiyetnamesinde al-
tınlann bağımsız ve egemen Uk-
rayna'run refahına harcanmasını
istemiş. Ukrayna geçen ay ege-
menlik ilan edince, ulusal kahra-
man Albay'ın vasiyetini
"uygBİama şansı" da doğmuş.
Birleşmiş Milletler'e yeni atadı-
ğı Daimi Temsilci Gennady Du-
dovenko, altınların 16 trilyon
sterlin değerinde olduğunu söy-
ledi.
Ancak ortada birçok sorun
var: Bankada bu konuda kayda
rastlanmadı. Albay Polubotuk'-
un mirasını gerçek varislerinin
talep etmesi gerekli. Varisler var
mı, belli değil. Ingjltere, Ukray-
na'yı "bagnnsız ve egemen bir
devlet olarak" tanımıyor. Zaten
Moskova da herhalde, Fransa
büyüklüğündeki bu zengin cum-
huriyetini elden kaçıracak değil.
Konu tngiliz basınının ciddi
kesüninde dahi tebessümle ele
alındı. "Guardten", "BugunJer-
de Merkez Bankası'na is taldbi-
ne gidenler, lokantasıada Kiev
usulü uvuk ısmarlamasın" der-
ken, "Daily Telegraph'da bir şi-
ir yayımladı: Ukraynalı bir
centilmen / Fıçısını bırakmış /
Bankaca şaşırdık / Aradık bula-
madık / Ama şu biline: / Ema-
nete biyanet edflmez / Zaten
altına da faiz verilmez /
"Times" ise Ukrayna'run geri is-
tediği miktann, ABD'nin ulusal
gelirinin 6 katı olduğunu ve her
Ukrayna vatandasına adam ba-
şına 300 bin sterlin (1.5 milyar
TL.) duşeceğini hesapladı.
Siteler denizi kapattı tçel'in kıyı kesiminde
___ son yülarda yoğunlaşa-
rak görulen, ıkinci konut kullanımlı yapılaşmanın kontrol altına alınması istendi. İçel
Vaüsı Özdemir Hanoğlu, sahil kesimindeki yapılaşmayı "beton yığınlan" olarak nite-
leyerek konunun çözümu için özel vergi sistemi getinlmesi gerektiğıni savundu. Mersin-
Silifke arasındaki 151 kilometrelik sahil bandımn imar planlı 98 kilometresınde göru-
len ikıncı konut türündeki yapılaşmamn yaz aylannda 200 bin kişılik yapay göç ya-
sanmasına yol açtığı bildirildi. Bölgede halen inşaat halinde olan 30 bin 418 vapının
da tamamlanmasıyla 2000 yılında nüfusun iki milyon 400 bine ulaşması bekleniyor.
Yapılaşmamn çok geç kalınmadan kontrol altına alınması gerektiğinı vurgulayan
TMMOB Içel ll Koordinasyon Kurulu Başkanı tbrahim Beylunioğlu, "Bölgedeki imar
planlarırun dikkatli bir merkezi yönetimce yenıden yasal önlem ve denetimlerle duzen-
lenmesi gerekmektedir. Bu çalışmayla kıyı yağmalamasının önüne geçilebilir ve doğal
bitki arazilerinin kurtanlması mumkun olabilir" dedi. (Fotoğraf: Mehmet Yapıcı)
Ifeşil Türbe titreyerek ölüyorADNAN BAŞTOPÇU
BURSA — Bursa'nın tanıtımın-
da sembol durumunda olan tari-
hi Yeşil Türbe, alt güney cephesı-
ne açılan tup geçitten araç-
lann yarattığı sarsıntı ile titreye-
rek ölüyor.
Tarihçiler tarafından "Osman-
b çini sanaünın şahaseri" diye ni-
telenen Yeşıl Turbe 1421 yılında
Çelebi Sultan Mehmet'in (1. Meh-
met) isteğiyle mımar Haa Ivaz
Paşa, ahşap oymacı Tebrizli Ah-
met Bin H a a Ali, kalem işçisi
Nakkaşi tlyasoflu Nakkas Ali ve
Çevre Düzenlemesi" projesınden
gördu. Proje çerçevesinde raart
ayında acüışı yapılan ve Yeşil Tür-
be'nin güney cephesini delen tüp
geçitten geçen araçlann yarattığı
sarsıntı türbeye büyük zarar veri-
yor. Bursa Müze Müdu'rlüğü ta-
rafından yapılan bir inceleme son-
rasında hazırlanan rapor da bu
yargıyı doğrular nitelikte. Rapor-
da, tüp geçitten geçen araçlann
türbenin bazı bölümlerinde yer
yer çatlamalara yol açtığına deği-
nılerek "Altgeçit için yapılan
hafriyat ve bugün bu geçitten ge-
çen büyük araçlann meydana ge-
Yeşil Türbe'nin güney cephesindeki tüp
geçitten geçen araçlann yarattığı sarsıntı
türbeye büyük zarar veriyor. Bursa Müze
Müdürlüğü'nce hazırlanan raporda, türbenin
çini mihrabında çatlama ve dökülmelerin
oluştuğu belirtiliyor.
ÇATLAMALAR OLUYOR — 1421 yılında yapılan Yeşil Türbe'de
tüp geçitten geçen araçlann sarsıntılan yüzünden çatlama ve dö-
külmeler meydana geliyor.
çinici Mehmet Mecnun'un ortak
çalışmaları ile yapılmış. 1674,
1764, 1864, 1867 ve 1904 yülann-
da onarıra gören Yeşil Türbe son
kez 1941 ve 1943 yülannda resto-
reedilmiş. Türbenin 1980 yılında
da dış cephesindeki çinilerinin
onanmı yapıldı. Türbede halen,
türbeyi yapürdıği yıl Edirne'de
ölen Çelebi Sultan Mehmet'in
sandukası ile sülalesinin lahitleri
bulunuyor.
Geçirdiği onanmlarla ayakta
kalmayı basaran Yeşil Türbe en
büyük darbeyi, bu yıl başında in-
şaatına başlanan Bursa Büyükşe-
hir Belediyesi'nin "Yeşil Külliyesi
tirdiği sarsıntının, zaten ratubetti
olan duvarlardaki çinileri daha ça-
buk catlattıgı muhakkaktır" de-
niliyor.
Raporda, türbenin ovmah renk-
li sır tekniğiyle yapılmış çini mih-
rabında da bazı yeni çatlama ve
dökülmelerin meydana geldiğinın
tesph edildiği beürtilerek "Mihrap
nişinin doğu yanındaki siituncu-
|un üstundeo bazı çini parçalan
kabarmış ve dökulmüş. mihrabm
baö taraiındald geometrik gecme-
li bordurde 1^8 m. boyunda bir
çatlama olmuş, aynı bordüriın üst
kısmında bordur genişliğinde bir
kabarma ve dokulme tespit edil-
mistir. Bu çatlama, kabarma ve
dokulmelerde türbenin güney cep-
hesine yeni açılan altgeçidin etki-
si olduğu kanıstndayız" görüşüne
yer veriliyor.
Bu arada türbeye adını veren
yeşil çinilerin yıllardır kopanlıp
talan edihnesi üzerine gunümuz
tekniğiyle yapılan ve boşalan yer-
lere takılan çüıiler, türbeyi "yama-
lı bohça"ya çevirdı. Zamanla ta-
lan edilen çinilerin yerine yapılan
modern çinilerin aynı rengi tutma-
sırun olanaksız olduğu görüşü sa-
vunuluyor. Halen talan edilen çi-
nilerin yerinde fıruze mavisi çini-
ler bulunuyor.
Eursa Muze Müdürlüğü tara-
fından hazırlanan raporda bu ko-
nuya da değiniliyor ve "Günü-
müzde dış cepbeJerdeki düz levha
çinilerin dahi dogru duzgün tami-
ri yapılamazken renkli sır teknik-
li çinilerin tamirinin yapılmasuun
imkânsız olduğu bir gerçektir"
göruşü savunuluyor.
Turbe yapıldığj yıl Bursa'nın
hemen her yerinden görünmesi
için yuksekçe bir tepeye kondurul-
muş. Ancak günümüz Bursası'n-
da turbe, çevresini saran çok
katlı binalann kuşatması ile an-
cak yanına gidildiğinde görulebi-
liyor. Yerden yüksekliği 12 metre
olan türbe, adını ıçindeki çini kap-
h duvarlanndan alıyor. 8 köşeü
türbe her yüzü çini kaplı ve mer-
mer pencereli bölümlerden olusu-
yor. Dışarıdan bakıldığında tek
katlı gjbi görünen Yeşil Türbe'nin,
lahıtlerin bulunduğu salonunun
altında her mezar için ayn ayn
bölunmüş mezar salonlan olduğu
belirtildi.
Denizli ValisiAlpaslan Karacan, bilim adamlanyla aynı görüşte değil
'Pamukkalede siyahlaşma yok'Vali Karacan, "Oyle şikâyet
edilebilecek boyutta bir siyahlaşma ve
renk değişmesi olduğunu tahmin
etmiyorum. Böyle bir gerçek yok" dedi.
SERDAR KtZIK
İZMİR — Doğa harıkası Pamukkale'de travertenlerin
ustunde yer alan otellerın fosseptiklerınden termal suya
sızmalar olduğunu behrten uzmanlara ve bilim adamla-
nna karşın, Pamukkale'yi Koruma ve lzleme Projesi Ku-
rulu Başkanı Denızli Valisi Alpaslan Karacan, "Böyle bir
gerçek yok" dedi. Karacan'ın "Geçen yıldan farklı bir
renk değişimi yok" dediği travertenler için Turizm Ba-
kanlığı son gunlerde artan yakınmaları da dıkkate ala-
rak bolgeye müfettiş gönderdı
Pamukkale'de travertenlenn ustunde yer alan tesisle-
rin fosseptiklerinden termal suya sızıntılar olduğu haber-
leri yoğunluk kazanıyor. Travertenlerin üstüne dökulen
su>ıı da kullanan \e bu suyun debısıni etkileyen tesisle-
rin yamnda diğerlerı de kanalizasyon sorunlarıyla yuz yü-
ze. Mayıs ayı sonunda yapılan ve birçok bilırn adamı ile
uzmanın katıldığı "Pamukkale'yi Konıyahm, Yaşatahm"
Sempozyumu'nda vurgulanan gerçekler, bu amaçla ge-
liştirilen proienin kurul başkanı E>enizli Valisi Alpaslan
Karacan tarafından kabul edilmiyor. Sempozyumda, ara-
larında konunun uzmanı birçok bilim adamı, Pamukka-
le'nın tukenişe doğru hızla gittiğini, travertenlerde karar-
ma ve renk değişıklıkliği olduğunu belirtmiş, bazıları da
bölgenin geçici bir sure için turizme kapatılması gerekti-
ğıni savunmustu.
Birçok bilim adamının imzaladığı sempozyum ortak bil-
dırisinde, Pamukkale'de bozulmanın önlenmesi için bir
dizi oneri sıralanmış, şu temel göruşler belirtihnişti:
"... Bn özeHiklerinden dolayı yalmzca ulkemizin de-
ğil, tüm insanlıgın ortak mirası kabul edilen Pamukkale
ve çevresinde turizm gelişmekte, bu gelişmeyi aşan du-
zensiz ve karmaşık bir yapılaşma oluşmakta, termal su
Idrlenmekte, travertenler kararmakta ve bu yanhş oluşum-
lar nedeniyle Pamukkale yok olma sürecinin sonuna gel-
miş bulunmaktadır... Gerek traverten teraslanmn en gıizel
noktalanna kurulmuş lesisler, gerek SİT alanına giren di-
ğer tesisler, tesis sahiplerinin de haklanm gozeterek beş
yıllık bir plan çerçevesinde kademeli olarak kaldınlmalı-
dır... Mevcut tesislerin fosseptik ve kanalizasyon sorun-
lan su kirlenmesine yol açmaktadır..."
Bilim adamlan ve uzmanlar böylesine saptamalar ya-
parken, travertenlerin ustunde yer alan bin özel idare-
nin diğen belediyeye ait iki tesısin yanında diğerleriyle ilgili
olarak Vali Karacan farklı değerlendirmeler yaptı. Pa-
mukkale'yi Koruma ve lzleme Projesi Kurul Başkanı da
olan Vali Karacan, tesislerin fosseptiklerinden sızmalar-
la ilgili olarak şunlan söyledi:
"Göreve geldigim gunlerde bir sempozyum düzenlen-
mişti. Orada konu edildi. Otellerin kaldınlması için bil-
diri sunanlar, fosseptikler sızıntı yapabilir, suyu kirlete-
bilir dediler. Böyle bir realite, böyle bir gerçek yok. Ya-
ni sizin dediğiniz gibi. söylediğiniz gibi bir sızıntı tespit
edilememiştir. Mesele suyun düzenli akması. Su geniş
alanlara yayıldıgından kafi gelmiyor."
Vali Karacan travertenlerde renk değışikliği ve karar-
mayla ilgili olarak da "Yani öyle şikâyet edilebilecek bo-
yutta bir siyahlaşma ve renk değişmesi olduğunu tahmin
etmiyorum. Soyleniyor, söylüyorlar. Mesela şöyle söy-
leniyor ber sene 'bu yaz daha sıcak oldu, bu kış daha
fazlaydı' derler ama meteoroloji kayıtlanna bakarsanız
farkı göstermez. Şimdi de travertenleri görenler 'geçen
sene daha iyiydi, bu sene daha koru' diyorlar. Yani bu
konuda matematik bir şey yok" diye konuştu.
Her yıl yaklaşık 1 milyon yabancı turistin ziyaret etti-
ği Pamukkale'yle ilgili olarak görüşlerini aldığımız Tu-
rizm Bakanlığı Musteşan Savaş Küce Pamukkale'nin
Türk turizminde onemli bir yerı olduğunu vurgulayarak
"Bolgeye müfettişler gönderfldi. Tesisler incelenecek, fos-
septiklerin durumuna bakılacak. Tabü bizim bakanhk ola-
rak tesisleri kapatma hakkımız yok ama belgelerini geri
alma gibi uygulamalar soz konusu olabilir" dedi.
Zeus için iıııza toplanacak
Bergama Belediye Başkanı Sefa Taşkın,
kampanyanın Zeus Sunağı evine dönene dek
süreceğini söyledi.
tZMİR (Cumhuriyet Ege Buro-
su) — "Zeus Sunagı Bergama'nın-
dır, geri isn'yoruz" kampanyası su-
ruyor. Bergama Belediye Başkaru
Sefa Taşkın 59. Uluslararası tzmir
Fuan sırasında kendilerine verile-
cek standda bir imza kampanya-
sı açacaklanm belirterek "Aynca
Bergamalılann 'Zeus Konseyi'ni
oluşturacagız. Hafta sonlan Ber-
gama'da Zeus etkinlikleri düzen-
leyeceğiz. Bastırdığımız 3 dilden
pkartmayı da ilçe girişinde butun
araçiara dagıtıyonız. Zeus Suna-
gı evine dönene kadar kampanya-
mız sürecek" dedi.
Bergama Belediye Başkanı Se-
fa Taşkın ve belediye meclis uye-
lerinin Doğu Berlin'deki Perga-
raon Muzesi'nde bir gösteri yapa-
rak Zeus Sunaği'nı geri istemesiyle
başlatılan kampanya giderek yay-
gınlaşıyor. Bergama Belediye Baş-
kanı Taşkın, kampanyanın büyük
ilgi görduğunü belirterek şunlan
söyledi:
"Biz külturel degerlerimize sa-
hip pkarsak sunagımız geri döne-
cektir. İnadımın surduriirsek, hal-
kımız da isterse sonunda verecek-
ler. Bu Bergama için yerel bir ko-
nu, ama Türkiye için miili, dün-
ya için de evrensel bir konu. Kam-
panya başladıktan sonra Peru-
dan, Afrika ulkelerinden bile
destek mektuplan aldık. Kiiltür
Bakanlığı da bizi destekliyor. Biz
Bergamablar olarak oncelikle se-
simizi yükselttik. Bu işi hukuki
olarak çözecek olan elbette Türki-
ye Cumhuriyeti devletidir, hükü-
raetn'r, Kultür Bakam'dır."
Taşkın imza kampanyasının
Bergama ve Çeşme'de surdürüldü-
ğünu, 59. Uluslararası tzmir Fu-
an'run açılacağı 20 ağustos günu
de Izmir'de başlatüacağını söyle-
di.
Taşkın, "Lozan kapısında bi-
ze bir stand verecekler. Orada im-
za kampanyasını surdureceğiz"
dedi.
Sümela'da
onarını
• TRABZON (AA) —
Trabzon'un Maçka ilçesinde
bulunan dünyaca ünlü
Sümela Manastın (Meryem
Ana) geniş kapsamh
onanmdan geçirilecek.
Onanm ve çevre duzenleme
çahşmaJanna bu ay içinde
başlanacak Sümela
Manastın için ilk asamada
65 milyon lira harcanacak.
Çalışmalar 1991 yılında
tamamlanacak. Yetkililer,
Sümela Manastın için
Karadeniz Teknik
Üniversitesi tarafından
hazırlanmakta olan
"Restorasyon Uygulama ve
Detay" projesinin de
bitmek üzere olduğunu
söylediler. Projenin
bedelinin ise 10 milyar
liranın uzerinde olacağı
tahmin ediliyor.
Telefon
borçları
• ANKARA (AA) —
Telefon borçlannı 3 ay
içinde odemeyen aboneleri,
telefon iptali tehlikesi
bekliyor.
özelBkle büyük şehirlerde
telefon isteklerinin artması
ve dağıtılan hat sayısının
talebi karşılayamaması,
PTTyi sözleşme
maddelerini anında
uygulamaya zonınlu kıldı.
Son üç ay içinde 25 bini
lstanbuFda olmak üzere
Türkiye genelinde yakiaşık
50 bin telefon sözleşmesi,
ödenmeyen borç nedeniyle
iptal edildi.
Ballar
yaruştı
• KAYSERİ (AA) —
Kayseri'nin Sanz ilçesinde
düzenlenen Bal Festivali
önceki gün yapıldı. Tanm tl
Müdürlüğü'nce arıcılığı
yaygınlaştırmak, kaliteli ve
daha fazla bal üretimini
teşvik etmek amaayla
düzenlenen festivalde, Sanz
Lisesi Halkoyunlan Ekibi
yöresel o>Tinlardan öraekler
sundular. Sanz ve çevre
ilçelerden 34 üreticinin
katıldığı yanşmada da
ballar 5 kişilik jüri
tarafından aroma, renk,
koku ve tadına göre
değerlendirildi.
Değerlendirme sonucu;
Musa Aydoğdu'nun bah
birinci oldu. tkinciliği
Hasan Balu, üçüncülttğü de
Ali Şahboz'un ballan elde
etti. Birinci gelen balu
üreticisine 200 bin, ikinciye
150 bin, üçüncüye de 100
bin lira teşvik ödülü verildi.
Deterjanda
uyardı dönenı
• ANKARA (ANKA) —
Çamaşır ve bulaşık
deterjanlanyla ev
ortamlarının
temizlenmesinde kullarulan
deterjanlann ambalajlannın
üzerine, insan sağbğnıı
koruyucu nitelikte uyan
yazılan konulması
zorunluluğu 1 Eylül 1990
tarihinde başhyor.
ANKA'nın Sağhk Bakanlığı
yetkiülerinden aldığı bilgiye
göre 1 eylülden sonra
üretim izni verilen
deterjanlarda, gerek üretim
aşamasında gerekse piyasa
denetimleri sırasında, bu
uyan yazılan aranacak.
Meydancık'ta
kazılar
• MERStN (Cumhuriyet
Güney tlkri Bürosu) —
tçel'in Gülnar ilçesindeki
tarihi Meydancık Kalesi'nde
Fransız arkeologlar
tarafından sürdürülen kazı
çaiışmalannın iki hafta
sonra tamamlanacağı
bildirüdi. İçel ll Kultür
Müdürü Yüksel Gücek'ten
alınan bilgiye göre Fransız
Arkeoloji Enstitüsü'nce
1970 yılmdan bu yana
sürdürülen kazı
çalışmalannda bugüne
kadar M.Ö. 2, yüzyıla ait
5216 adet Grek sikkesi
çıkartıldı.
Kayalar
Kanyonu
• MERSİN (Cumhuriyet
Gttoey Üleri Bürosu) —
Define avcılan tarafından
kaçak kazı ve dinamit
patlatılarak tahrip edilen
Erdemli ilçesindeki Adam
Kayalar Kanyonu İçel
ValiliğTnce koruma altına
aünacak. Erdemli
Kaymakamı Ali
Küçükaydın, dünyada
benzeri az bulunan
kanyondaki Roma
dönemine ait mezar ve
kabartmalaruı koruma
önlemi alınmadığı için
define avcılan tarafından
kaçak kazı ve dinamit
patlatılarak tahrip edildiğini
söyledi.