Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9 TEMMUZ 1990 HABERLER CUMHURİYET/9
Igparta'nın kanalizasyonu
• ISPARTA (Cumhuriyet) — Isparta kanalizasyon ve
kolektör şebekesi içinde yer alan arıtma tesisleri, lller
Bankası'nın 1988 yılında verdiği 152 milyon lira başka
amaçlarla kullanüınca yanm kaldı. DYP'li Belediye
Başkanı Altan Raşit Civan, yeniden para verilmesi
halinde 6 yıldır bitirilemeyen tesislerin yapımına devam
edileceğini bıldirdi. lller Bankası yetkilileri ise ikinci kez
ödenek verilemeyeceğini belirtiyorlar. Belediye Başkanı
AJtan Raşit Civan, proje tutarınını enflasyon nedeniyle
bugiln en az 20 milyara çıktığını, istimlak bedelinin de 1
milyan bulacağını kaydederek, "Isparta Belediyesi'ni 7.5
milyar borçla devraldık. tstimlak para» amacı dışında
kullarulmış. Benim kaynak bulmam imkânsız, parayı
versinler, antma tesislerine başlayalım. Bir suçlu
aranıyorsa bu ben de|ilim" dedi. (Fotoğraf: Ali thsan
Çaltı)
TRTVie seçim sorunu
• ANKARA (Cumhuriyet Bıirosu) — Batman ve
Şırnak'ta 22 ternmuzda yapılacak il geneJ meclisi flyelik
seçimleri TRT'de sorun yarattı. TRT'nin Batman
Hasankeyf ve Şırnak Güçlükonak'taki il genel meclisi
seçimleri nedeniyle ekran ve mikrofonlannı 12 temmuz
perşembe gününden itibaren siyasi partilere kapatma
olasılığı ortaya çıktı. Hasankeyf ve Güçlükonak
ilçelerindeki seçimler nedeniyle TRT'nin siyasi yasaklan
hangi ölçüde uygulayacağı konusundaki kesin karar
bugün ya da yarın verilecek. Hodri Meydan krizinden
sonra ortaya çıkan siyasi duyarlılık nedeniyle seçim
yasaklanrun uygulanması konusunda tereddüt içinde
bulunan TRT yönetimi, 22 temmuz seçimlerinde
uygulayacağı yöntemi henüz kesinleştiremedi. TRT Haber
Dairesi yetkilileri, hukuk müşavirliğinin görüşü
ıdıktan sonra, Hasankeyf ve Güçlükonak il genel
...Jclisi seçimleri öncesinde ekran ve mikrofonları siyasi
partilere kapatıp kapatmama konusunda kesin kararı
verecekler.
Karabulut, İtalya'ya gitti
• İSTANBUL (AA) — Deniz Kuvvetleri Komutanı
Oramiral Orhan Karabulut, dün uçakla ttalya'ya gitti.
NATO Güney Avrupa Müttefik Deniz Kuvvetleri
Komutanı Oramiral Antonino Geraci'nin konuğu olarak
Italya'ya giden Oramiral Karabulut, ziyareti sırasında
.NATO Güney Avrupa bölge komutanlannın 10-11
temmuz tarihlerinde Napoli'de yapacakları Marcomet'90
toplantısına katılacak. Karabulut, 14 temmuzda
Türkiye'ye dönecek.
'Hodri Meydaria HEP de çıksırf
• ANKARA (AA) — Halkın Emek Partisi (HEP)
Genel Başkanı Fehmi Işıklar, TRT' Yönetim Kurulu'na
gönderdiği telgrafta Hodri Meydan programında
kendikrine de yer verilmesini istedi. Işıklar, TRT
Yönetim Kurulu'na gönderdiği telgrafta, Cumhurbaşkam
Turgut özal'ın Hodri Meydan programında savunduğu
görüşlerin en çok kendi partilerinin programına aykın
olduğunu iddia etti. Işıklar, anayasanın eşitlik ilkesine
aykın olarak Hodri Meydan programında yalnızca SHP
ve DYP'ye yanıt hakkı doğmuş gibi bir yargıya
varılmasını ve bu iki partiye göruş açıklama hakkı
tanınmasını eleştirdi.
Türlriyefyi öven yazı ___
• NEW YORK (AA) — New York Times gazetesi, bir
ay içinde üçüncü kez, turizm açısından Türkiye'yi öven
bir yaa yayımladı. "Osmanhların ilk başkenti Bursa;
Sultanların imparatorluğu yönettiği Kaplıca" başuklı
lyı kaleme alan, gelecek yıl Ingilizce olarak "Türk
^sıması! Bir Yer Arayışı" adlı bir kitabı yayımlanacak
olan Mary Lee Settle... Settle, daha önce de New York
Times okurlarına "Karadeniz'in Amazon Kızları"nı
tanıtan bir yazı yazmış, geçen hafta bir başka yazar yine
aynı gazetenin haftalık turizm ekinde Türk hamamlanna
övgü yağdırmıştı. Son yazısında, Bursa'yı. biri vadide
saklı bir "Otokent", diğeri de "Yeşilkent" olmak üzere
iki kent olarak tanımlayan-Settle, 17. yüzyılm ünlü Türk
gezgini Evliya Çelebi'nin ise burayı "Sukent" olarak
nitelediğini anımsattı. Kentin ünlü camilerini anlattıktan
sonra minareler ile selviler arasmdaki paralelliğe dikkati
çeken yazar, Bursa'nın "Kutsal Sular ve Kapbcalar
Kenti" olduğunu aynntıları ile anlattı.
Nükleer santralda yangın
• İSTANBUL — Türkiye Atom Enerjisi Kurumu
Başkanı Atilla özmen, Yunanistan'ın başkenti Atina
yakınlanndaki Dimokritos Nükleer AraştırmaJar
Merkezi'nde dün çıkan yangın sonucu, radyasyon sızdığı
yolunda bir bilginin kendilerine ulaşmadığnıı söyledi.
Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Atilla özmen,
yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Yunanistan'ın güç
reaktörü yok. Araştırma reaktörü var. Burada çıkan
yangın sonucu radyasyon sızdığı yolunda bir bilgi bize
ulaşmadı. Bizim K.Çekmece'de uyarı sistemimiz
bulunuyor. Eğer Türkiye'ye doğru böyle bir sızma olsaydı
saptardık."
Çaldıran'da kaçakçı avı; 1 ölti
• ÇAJLDIRAN (AA) — Van'ın Çaldıran Uçesinde
güvenlik güçleri ile kaçakcılar arasında çıkan çatışmada
bir kaçakçı ölü olarak ele geçirildi. AA muhabirinin
edindiği bilgiye göre önceki gece saat 21.00 sıralarında
Çaldıran'ın Direkli köyünde askerler ile kaçakcılar
arasında çatışma çıktı. Çatışmada, Ali Şahin adlı kaçakçı
ölü olarak ele geçirildi. Bir grup kaçakçı da gece
karanlığından yararlanarak kaçtı. Yetkililer, çatışmadan
sonra bölgede yapılan arama ve taramalar sırasında
yurda kaçak olarak getirildiği tespit edilen 300 koyun
bulunduğunu, olayla ilgili soruşturmanın devam ettiğini
bildirdiler.
Okullarda tekli ögretim
• ANKARA (AA) — Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı
okulların yaklaşık beşte birinde ikili, diğer okullarda
tekli öğretim yapıldığı belirlendi. Milli Eğitim Bakanlığı
ı^yıtlarına göre ilköğretimde tekli öğretime geçiş için 40
., genJ lise bunyesindeki ortaokulların ayrılması için
16 bin dersliğe ihtiyaç bulunuyor. Okullarda tekli
öğretime geçişin maüyeti ise ocak fiyatlanyla toplam 3
trilyon 360 milyar lira olarak belirlendi.
Milli PJyangocuyu soydular
• tstanbul Haber Servisi — Şehremini'nde bir Milli
Piyango saucısının evine giren silahlı iki kişi, 33 milyon
lira tutarındaki bilet ve parayı alarak kaçtılar. Şehremini
Dutlu Bakkal Sokak, 17 numarada dün saat 20.30
sıralarında meydana gelen olayda, silahlı soyguncular
evine girdikleri Vakkas Akgül'ün (52) başına tabanca ile
vurarak etkisiz hale getirdiler. Soyguncular daha sonra 33
milyon tutarındaki bilet ve parayı alarak kaçtılar.
DSP lideri, ÖTjaVın 'Hodri Meydan* konnşmasını eleştirdi
Ecevit: Para pul edîldîT R A B Z O N
(UBA) — De-
mokratik Sol
Parti (DSP) Ge-
nel Başkanı Bn-
lent Ecevit,
Cumhurbaşkam
Turgot Özal'ın
"Töıidye'de kişi başına düşen miiK
geiir 7 bin dolardır" şeklındeki sö-
zünü eleştirerek "Sayin Özal, ali-
cenglz besabı yapıyor" dedi. Ece-
vit, Cumhurbaşkanı özal'ın hesa-
bına göre Türkiye'de bir kişinin
ayhk gelirinin bir buçuk milyon li-
raya geldiğini belirterek "Türkiyti
de bn gelire kaç kişi sahip" diye
sordu.
BUlent Ecevit, Trabzon'un Maç-
ka Uçesi ve ban köyleriyle Gttmüş-
hane'nin Kurtün Uçesinde incele-
melerde buJundu. Büient Ecevit,
gittiği yerlerde düzenlediği kahve
toplantılannda yaptığı konuşma-
larda da Cumhurbaşkam Turgut
Özal'ın "Hodri Meydan" progra-
mında yaptığı konuşmayı eleştir-
di. Ecevit, hükümetin sık sık
övündüğü ihracattaki artışuı al-
datmacadan ibaret olduğunu öne
surerek ihracattaki asıl artışın
ECEVİT — Sayın Özal alkeagiz hesabı yapıyor.
CHP'nin iktidar olduğu 1978 yı-
hnda kaydedildiğini söyledi. 1978
döneminde CHP iktidarını öven
Ecevit, o dönemde 1 dolann 38-39
lira olduğunu hatırlatarak bugün
bu oranın 2 bin 600 liraya yüksel-
diğini belirtti.1980 sonrası ekono-
minin çok büyük yaralar aldığmı
anlatan DSP Gend Başkanı Ece-
vit, bu dönemde paranın da pul
edildiğini ifade etti. Tuıgut özal'ın
milli gelir hesaplamalannı yanlış
yaptığını öne süren Ecevit, Türk-
iyede kişi başına düşen milli ge-
lirin de 7 bin dolar olmadığını be-
Urtti. özal'ın "Hodri Meydan"da-
ki konuşmasına değinen Ecevit
şunları söyledi:
"Yani Sayın özal bir ah'ceagiz
hesabı yapıyor, bizler de bir besap
yapük. 7 bin dolar, 18 milyon 200
bin lira tutuyor. Özal'ın hesabına
göre ayda bir kişiye 1.5 milyon li-
ra düşüyor. Bir ailenin ortalama
5 kişi okJugunu varsayar&ak, bu-
na göre ayda bir aileye 7.5 milyon
lira düşüyor. Kac kişinin eline 7.5
milyon geciyor ayda. Bu aldatma
ve kandınnalaria bir yere vanla-
nuu." Ecevit, SHP, ANAP
ve DYP'nin "Hep bana bana" de-
diğini ifade ederek "Sadece ken-
di baklannı koruyanlar demokrat
degfldir. Gerçek demokrat, dıis-
nunının da bakkını korur. Bu
partiler sımıta kalmıştır" dedi.
Öğretim elemanlarının ortak görüşü:
YOK Ifasası değişmeliODTÜ'de mevcut üniversite sistemini yeterli
bulanlann oranı binde 8'i geçmiyor. Ankara
Üniversitesi'ne bağlı fakülteler, YÖK
Yasası'nın değişmesi yönünde görüş
bildirdiler.
Ankara Üniversitesi Rektörlüğü'nce
oluşturulan komisyon, alternatif
Yükseköğretim Yasası hazırladı.
ANKARA (Cunknriyet Büro-
n) — ODTU ve Ankara Üniver-
sitesi'nde yapılan anket sonuçla-
nna göre öğretim elemanlarının
büyük çoğunluğu 2547 sayılı YÖK
Yasası'nın değiştirümesini istiyor.
ODTÜ'de mevcut üniversite siste-
mini "uygaa ve yeterU" bulanla-
nn oranı binde 8'i geçmezken, An-
kara Üniversitesi Rektörlüğü'nün
anket sonrası oluşturduğu komis-
yon, 8 maddelik "alternatif bir ya-
sa önerisi" hazırladı.
Milli Eğitim Bakanlığı'mn tûm
üniversitelere uyguladığı ve "YÖK
Yasası'nda degişiklik istenip
islenmedigi" yolundaki anket so-
nuçlannın objektif olarak değer-
lendirilmediği öne sürüldü. Anka-
ra Üniversitesi'ne bağlı faküitele-
rin çoğu 2547 sayüı YÖK Yasası-
nın yerine daha önceki 1750 sayı-
lı Üniversite Yasası'nın temd alın-
masını önerdiler. AÜ Rektörlüğü-
nce anket sonrası oluşturulan ko-
misyonun hanrladığı öneri "b«-
ğımsu özerk bir üniversite statii-
sünun oluşmasını" esas alıyor.
Yasa önerisinde yöneticilerin ve
yönetim kurullannın seçimle öğ-
retim üyeleri arasından oluşturul-
ması, fakültelere tüzel kişilik ta-
nınması, fakülte yönetim kurulla-
rında asistan yer alması hüküm-
leri bulunuyor. Aynca üniversite-
lere TÜBİTAK modeU bir mali
özerklik tanınması için anayasa-
nın 130. maddesinin 8. fıkrasının
değiştiriimesi isteniyor. Üniversi-
te ve fakültelerde "özdeneüm" il-
kesinin esas alınması istenilen
öneride, devlet üniver&itelerinde
"miitevelli" heyeti sisteminin
özerklikle bagdaşmayacağı belir-
tiliyor.
"Akadenik ftmmtT başbğı al-
tında sunulan bölümde, yardımcı
doçentlik aşamasının kaldırılma-
sı, doktora ve tıpta uzmanlık yap-
mış asistanlara her yıl fakülte ku-
rul karanyla ders verme olanağı-
nın tanınması isteniyor. Doktora-
sını yapmış asistanlara sürekli gö-
rev statüsü verilmesi de öneriliyor.
Yükseköğretimde planlama koor-
dinasyon ve işbirliği sağlamak ve
yeni üniversiteler açümasını öner-
raek için bir yükseköğretim kuru-
lu oluşturulması gereğine değini-
len öneride, bu kurulda şimdiki-
nin aksine, her universitenin öğ-
retim üyesi oranına göre temsıl
edilmesi, ancak her universitenin
rektör ve en az bir temsilcisi ile ku-
rula girmesi öngörülüyor.
ODTÜ anketi
Ortadoğu Teknik Üniversitesi-
nde (ODTÜ) gerçekleştirilen 129*u
profesör, 145'i doçent olmak üzere
çeşitli kademelerden 797 öğretim
elemanının katıldığı bir başka an-
ket sonuclanna göre ise öğretim
elemanlannın sadece binde 8'i ytl-
rurlükteki üniversite düzenlemesi-
ni "şartlara uygua ve yeterli" bu-
lurken yuzde 34'ü sistemin büyük
ölçüde, yüzde 37'si de tümuyle de-
ğişmesi gerektiği görüşünü taşıyor.
Ankete katılanlann yüzde 68'i
bMİR'den HIKMET (ETINKAYA
Uçlü Fotoğraf...
İZMİR — Eski Dışişleri Baka-
nı Mesut Yılmaz, sıcak Çeşme
gecelerinde genel başkan aday-
lığı için çalışma olanağı buldu.
Bayramdan bir gün önce Ekrem
Pakdemirli'yle birlikte ANAP ör-
gütünde govde gösterisi yapan
Yılmaz, beklenenin tam tersi bü-
yük ilgi gördü.
Şimdi ANAP kulislerinde Me-
sut Yılmaz adından sıkça söz
ediliyor. Karaya vuran ANAP tek-
nesinin dümenine Yılmaz'ın geç-
mesini isteyenlerin sayısı bir hayli
artıyor. Özellikle genç işadamlan,
"Yılmaz Genel Başkan olsun"
havasını Çeşme'nin müzikle do-
lu akşamlarında, buzlu vıskileri-
ni yudumlarken tartışıyorlar.
iyi rtoş da şu karaya vuran
ANAP teknesi Mesut Yılma/'ın
dümene geçmesiyle yüzer mi
dersiniz?
Genç işadamlan sıcak Çeşme
gecelerinde ikiûç bin kişinin tıka
basa doldurduğu diskoda "çağ
aüayan Türkiye" çığlıklanyia buz-
lu bademle viskiyi yudumlariar-
ken 25 kilometre ötede tütün tar-
lalarında yorgun düşmüş yaşıtia-
rından acaba haberdarlar mı?
O yaşıtlan, daha düne dek bel-
ki ANAP teknesinin tayfalarıydı;
Petek seçim otobüsünün alkışçı-
larıydı; köylerde, kasabalarda
"anm balım çiçeğim" diyerek
harman dögen, tütün kıran yan-
daşlanydı.
Ya şimdi?
Gün gün eriyen ANAP'ın köy-
lerde, kasabalarda ve kentteroeki
yandaşları küskünler ordusunu
oluşturuyor Hızla artan pahalılık
karşısında ürün değerinin karşı-
lığını alamayan üreticiler ANAP
teknesini terk ediyor.
Diyeceksiniz ki köylerde, kasa-
balarda mini seçim kazanan
ANAP değil mi?
Evet öyle...
Ancak kırsal kesim insanı da
günübirlik çıkar ilişiklerinden yo-
la çıkarak "ne kaparsak kar" dü-
şüncesiyle hareket ediyor...
Hani ne derler:
— Batan geminin malları bun-
lar...
Eski Dışişleri Bakanı Mesut
Yılmaz ile TBMM Başkanı Kaya
Erdem, Çeşme Turban'da kaıı-
yorlar. Kimi ANAP milletvekilleri
kendi yazlık evlerinde. Bol kulis-
li Çeşme akşamlannda genç işa-
damlan Yılmaz'a büyük yakınlık
gösteriyor. Birlikte yedikleri ye-
mekte Yılmaz rkji odağını oluştu-
ruyor.
Kaya Erdem ile Mesut Yılmaz
aynı otelde kaiıyorlar, ama birlikte
olmaktan kaçınıyorlar. Yılmaz
"gözden ırak" yerlerde ANAP'ın
önde gelen adlarıyla birlikte "du-
rum değerlendirmesi" yapıyor.
Mesut Yılmaz-Ekrem Pakde-
mirli birfikteliği tartışılıyor bu ara-
da. ANAP il örgütüne yapılan ikili
ziyaret, özellikle Hasan Celal Gü-
zel'i destekleyen muhafazakâr
kanadın tepkisine neden oluyor.
O yüzden bir ANAP milletve-
kili gelişmelerden başı dönmüş
olacak ki soruyor:
— Neler oluyor Allahaşkına,
bir bilen varsa şunu bana anlat-
sın. Partide liberal-muhafazakâr
işbirtiği mi var?
İşbirliği olup olmadığı bir kena-
ra, ama bir yakınlaşma var. Bu
yakınlaşma genç işadamlarının
yemeginde objektiflere yansıyor.
Erdem, Pakdemirii ve Yılmaz gü-
leç görüntüler çiziyor. Gazeteler-
de çıkan fotoğraflar belli ki kimi-
lerini bir hayli rahatsız ediyor.
Marmaris'e Yunan adalarının
çevresinden kestirme bir yol ol-
duğu için inen Güneş Taner, her-
halde durduk yere konuşmuyor.
Kimin ANAP Genel Başkanı ola-
cağına partili delegeler karar ve-
receğini unutuyor.
10 temmuz salı günü ANAP
MKYK toplantısı var. Toplantıda
büyük kongre takvimi belirlene-
cek. Yılmaz, temmuz ya da ağus-
tos ayı sonunda genel başkanlı-
ğa aday oludğunu büyük olası-
lıkla açıklayacak.
Karaya oturan ANAP teknesi-
ne aranan kaptan Yılmaz mı yok-
sa Pakdemirii mi şimdiden kes-
tirmek zor. Hasan Celal Güzel'e
"devreden çıktı" diye bakanlar
ise yarın aldanabilir.
Elbet Mehmet Keçeciler'i de
unutmamak gerek...
BUTUNLEME KURSLARI
12 Temmuz - 14 Ağustos arası
25 Temmuz -10 Ağustos arası
Tüm derslcr verilmektedir
ÖSS YAZ KURSU
16 Temmuz-9 Ağustos arası
BÜYÜK %° DERSANE
90-91 ders yılı kayıtlan devam etmektedir
Sıslı Osmanbey (Sıte Sıneması cıkısı) Tel 133 03 33 133 03 34 133 05 05
Bakırkoy Bahçelievler (Pereja yanı) Tel: 575 17 68 575 71 22 575 78 96
Üniversite Yasası'nın tilm üniver-
sitelerı kapsamasına karşı çıkar-
ken alternatif bir çözüm getirmi-
yorlar.
Üniversitelerüstü bir organın
"YÖK gibi olınasuıı" düşünen öğ-
retim elemanı oranı yüzde 6'da ka-
lırken ankete katılanlann yüzde
77'si organın yürütmeden rümüyle
bağımsız olmasından yana görüş
belirtiyorlar. Üst organın denetim
vetkilerinin koordinasyonla sırurü
olması görüşü ise yüzde 85'lik bir
çoğunluğu kapsıyor Ankete katı-
lanlann yüzde 9'u üniversite yö-
neticilerinin bir üst organ tarafın-
dan atanraası gerektiğini belirtir-
ken yüzde 69"u yöneticilerin se-
çimle gelmesini istiyor. Yüzde
62'lik bir çoğunluk da yönetimde
araştırma görevlileri ile öğrencile-
rin temsil edilmesi gerektiğine
inanıyor.
Anket sonuçlarına göre eğiti-
min parasız olması gerektiği gö-
rüşü yüzde 26'da kalırken, yarısı-
nın öğrenciden alınması ya da
mevcut harç sisteminin devamını
savunanlar yüzde 50'ye ulaşıyor.
Ankete katılanlann yüzde 36'sı
müteveUi heyet sistemine olumsuz,
yüzde 8'i de olumlu bakarken yüz-
de 34'ü koşullu evet yanıtını
veriyor.
Özal tatiliuzatıyor
c
Insanın
dinlendikçe
dinlenesi
geliyor
9
TUNCAY ÖZKAN
OKLUK KOYU / MARMA-
RİS — Bayram tatilini Okluk Ko-
yu'nda eeçiren Cumhurbaşkam
rurgat Özal, kaldığı villayı dün
ilk kez gazetecilere açarak sohbet
etti. Eski Cumhurbaşkam Kenan
Evren de özal'a dün "iade-i ziya-
rel"te bulundu.
1 temmuzdan beri tatil yaptığı
Okluk Koyu ve çevresinde gaze-
tecilerle görüşmeyen Cumhurbaş-
kam Turgut özal, dün basın men-
suplannı kabul etti. Minibüslerle
iki yaka kartı ve bir kolluk veri-
lerek üç nizamiye geçtikten son-
ra özal'ın villasına ulaşan gaze-
teciler, bahçedeki kamelyada
cumhurbaşkam ile sohbet ettiler.
Özal, salı günü (yarın) An-
kara'ya gidecegini, bir gün Anka-
ra'da kaldıktan sonra yeniden
Marmaris'e dönerek hafta sonu-
na kadar tatilini sürdüreceğini an-
lattı. özal'ın Ankara'da ABD Sa-
vunrna Bakanı "yia görüşeceği be-
lirtildi.
Cumhurbaşkam özal, Atatürk
zamamndan kalma bir gelenek
olarak curahurbaşkanlarımn yaz
çalışmalarını IstanbuPda yaptık-
lannı anımsatarak şunlan söyledi:
"Benim tstanbul'a gitmeye faz-
la niyetim yok. tstanbul yerine
Ankara'da kalmayı ve yurdu gez-
meyi daba çok tercih ediyonım.
Bayramda boraya geldik. Arada
bir hafta sonlan da gelirim. En
giizel dinknme yeri burası. tusan
dinlendikçe daha çok dinlenmek
istiyor."
Evren'den ziyaret
Bu arada eski Cumhurbaşkam
Kenan Evren, Cumhurbaşkam
î>zal'ı Okluk Koyu'ndaki villasın-
da ziyaret etti. Evren, özal'ın cu-
ma günü kendisini Armutalan'da-
ki evinde ziyaret ettiğini anımsa-
tarak kendisinin de "iade-i ziya-
ref'te bulunduğunu bildirdi.
Cumhurbaşkam özal, bayram
tatili sırasında yatlanyla bölgeye
gelen işadamlarıyla da görüştü.
Özal'ın HEMA Şirketi'nin sahip-
lerinden Ahmet ve Mehmet Hat-
tat ile yaptığı görüşme, HEMA'-
nın radar sistemi projesinden
"pay alma girişimi" olarak yo-
rumlandı. Ajdın Corperation Şir-
keti'nin aldığı ihaleye HEMA'run
Türk ortak olarak katılma isteği-
nin, görüsmeler sırasında Özal'a
iletildiği öne sürüldü.
GUNLERİN KOPUĞU
AH3VIET TAN
İşareti Kurban...
ANKARA— Hem hacılartmız hem de trafikte can ve-
renlerimiz bakımından gerçek bir kurban bayramı yaşa-
dık.
Hacılarımızı korumak bizim elimizde değildi.
Peki ya trafik kurbanlarımızı?
500'ün üzerindeki hacı ailesinin yine de tesellisi var.
"Kutsal topraklarda, Tann yolunda şehit oldular."
Ama 150'nin üzerindeki trafik kurbanı için gözyaşı dö-
ken aiielerin acılannı hiçbir şey hafifletemeyecek. Cum-
hurbaşkam Özal'ın "karayxDİu kapitalizmin, demiryolu
komünizmin eseridir" vecizesi bile.
Masa başında trafik yazısı yazılmaz yolunda bir karar
alarak yola çıkmadık. Otomobil ile Ankara'dan İstanbul'a
gitme karan bayramda trafik araştırması yapmak için de
değildi. Gazeteci de herkes gibi otomobili ile seyahat et-
me kararı verebilir ve bu karan uygulardı.
Ankara'dan çıkarken büroda arkadaşlara küçük bir ve-
sikalık resım ve kısa yaşam oyküsü yazıp bırakmaktan,
stepne, çekme halatı, acil yardım çantası almaya dek her
türlü öniemi yerine getirip E-5'e revan olduk.
Önümüzdeki yol uzayıp giderken kafanızda üç düşün-
ce birbirini sollayıp duruyor.
Birinci düşünce Özal'ın "demiryolu komünizmin, ka-
rayolu kapitalizmin işidir" sözleri idi.
Ikincisi, üç hafta kadar önce Amerika'da güneyde Ro-
rida yanmadasından kuzeyde Kanada sınırına kadar
3000 küsur kilometrelik yollarda direksiyon kullanırken-
ki gözlemlerdi.
Uçüncüsü ise "acaba bizde niye bu kadar çok ölûnv
le sonuçlanan trafik kazası oluyordu?"
Bu üç düşünce dört yüz küsur kilometre boyunca ar-
kadaşlık etti bize.
Metro denen şey
Düşüncenin ya da düşüncesizliğin birincisi, "demir-
yolunun komünizmin işi" olduğu idi. Dünyanın katıksız
üç kapitalist ülkesi varsa en birincisi ABD, ikincisi İngil-
tere, uçüncüsü ise Kanada'dır.
ABD'de demiryolu bütün kıtayı sarmıyor. Ama, halk öy-
lesine yoğun kullanabiliyor ki komünistlere bile parmak
ısırtıyor. Aynca metro denen şey demiryolunun kendisi.
Nevv York-Philadelphia arasında üç saatlik karayolu ye-
rine treni seçenlerin sayısı milyonları aşıyor.
İngiltere'de demiryolu ağı öylesine yaygın ve güçlü ki,
en süratli ve en etkin olduğu için günlük gazeteler ülke
içindeki dağıtımlarını gece trenleri ile yaptırıyor. Kana-
da'da Pasifik'ten Atlantiğe
uzanan binlerce kilometre-
lik uzaklığı ise yine demir-
yolu ağı kaplıyor.
Fransızlann jet hızına
ulaşan trenleri ile Japonla-
rın tek raylı sistemleri nere-
deyse uzay yanşı içindeler.
Bir kamyonun kornası
kulaklarınızı uğuldatırken
Gerede yakınlarında 6
yıl önce resimlerini
çekip işaretsiz yol ölüme
yol açıyor diye
yazdtğtnız yerden
geçerken irkiliyorsunuz.
Çevreye kalabalık
toplanmış şarampola
uçan lüks bir otomobile
yardım ediyorlar. Altı yıl
önceki söz konusu
yazıda ve fotoğrafta,
işaret yerine kullanılan
ters çevrilmiş bir masa
vardı. Aradan geçen 6
yıtda devlet ancak
masayı kaldırabilmiş,
yerine avuç içi kadar bir
tabela koyabilmiş.
akljnıza takılıyor:
Ülkenin en tepesindeki
insanın böylesine "gayri
sıhhi" laflar üretmesi ülke-
deki genel laubaliliğe hor-
mon etkisi yapıyor mu?
Cumhuriyet gazetesi,
1984 yılında bir Trafik eki
. vermişti.
Bu ek için yine otomobil
ile Ankara'dan yola çıkmış,
karayolunda karsılaştığımız
bozukluklan, düzensizlikJe-
ri yazmıştık.
Aradan 6 yıl geçmiş, değişen hiç bir şey yok.
Pardon iki şey var.
Birincisi otoyol ücreti olarak alınan para yûz katına
çıkmış.
İkincisi, yol kenarında otlayan danalarla, oynayan ço-
cukların sayıları ters orantılı olmuş.
Sürücüler dikkatsiz, cüretkâr, fazla hız yapıyoriar tü-
ründen yüz tane kabahat sıralamak mümkün.
Ama, bu kabahatlan sıralayacak devletin alnını kanş-
lamak gerek. Devlet de kendi kabahatlerini düzeltmek
durumunda.
Gerede yakınlarında 6 yıl önce resimlerini çekip "işa-
retsiz yol ölüme yol açıyor" diye yazdığınız yerden ge-
çerken irkiliyorsunuz. Çevreye kalabalık toplanmış
şarampole uçan lüks bir otomobile yardım ediyorlar.
6 yıl önceki söz konusu yazıda ve fotoğrafta, işaret ye-
rine kullanılan ters çevrilmiş bir masa vardı. Aradan ge-
çen sürede devlet ancak masayı kaldırabilmiş, yerine
avuç içi kadar bir tabela koyabilmiş.
Söz konusu tabela, üzerinde gittiginiz yofun iptal edi-
lip karşıdan gelenlerin şeridine girdiğinizi söylemeye ça-
lışıyor.
Altı yılhk yol
Anladınız anladınız, anlamadınız karşınızda aniden
beliren ve üç koldan yaklaşan otobüslere kamyonlara
toslamamak için haydi şarampola.
Üzerinde gittiginiz yolun iptal edildiği avuç içi kadar
bir tabela ile mi söylenir?
Bunu kapitalistler Amerika'da 100-200 metre önce de-
ğil, 20-30 km. önceden ışıklı yazılarla, yanıp sönen lam-
balar sarkan fosforlu tabelalarla ilan ediyorlar.
Karşınızdan gelenlerin yoluna giriyorsanız muhakkak,
şeridiniz renkli bidonlarla, iplerle asfalta çakılmış kedi-
gözleri ile ayrılıyor.
Aynı ip üzerinde birbirine doğru koşan ip cambazları
durumuna sokulmuyorsunuz.
İzmit'ten sonrası paralı otoyol. Milyarlar harcanmış.
Ama dikilen lambalar kör karanlık içinde. Kenar parmak-
lıklarına yansıtıcılar konulmamış.
Son on yılda, trafiğe çıkan otomobil sayısındaki artış
kadar, lüks otolardaki patlama da trafik kazalarında rol
sahibi.
öyle ki gaz pedalına dokununca jetleşen BMVV'ler,
Mercedesler gençlerin ve gösteriş delilerinin elinde ölüm
makinesine dönüşüyor.
"Karayolu kapitalizmin işaretidir" diyen Özal herhal-
de bizim işaretsiz karayollarını kastedmiyor.
Karayollan yeterince işaretli olsa karayolarında yete-
rince düzen olsa ne kendisi BMVV'si ile 160 km. yapabi-
lir, ne de bir bayramda 150'nin üzerinde kurban verilir.
Sevgili
•• ••
ÖMÜR
MENGİOĞLU
'Yaşamak bîr ağaç gibi tek ve hür
Ve bir orman gibî kardeşçesine
Bu hasret bizim"
Yol arkadaşları ve Eşi