Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 8 TEMMUZ 1990
Omnanlaranız ve
Politfkacılaraııız
HIFZI VELDET VELİDEDEOĞLU
Trabzon'da oturan öğrencılenmden yakın dostum
Avukat Orhan Çobanoğlu ıle ıkı hafta önce tele-
fonda konuşuyoruz Sel felaketını sordura "Ho-
cam, gazete, radyo, TV haberlennde büdırılenden
çok daha kötü" dıyor ve eklıyor "Trabzon'u ıyı bı
krsmız; TVabzon ıle Akçaabat ılçesı arası çamur der
yası ıcınde Kara trafığı felce uğramış dunımda Bu-
lancak'a kadar yedı köpru yıkılmış Trabzon'da şe-
hır ıçı trafığı de aksıyor, yalnız hava seferlen yapı-
labüıyor"
Bu tamamlayıcı haberlen aJınca 43 yü önce ku-
zeydoğu ıllenmızde yapmış olduğum bır gezıyı
anımsadım Daha o tanhte bıle o yörenın orman-
lan çok buyuk yıkıma ve kıyıma uğramıştı Artvın,
Ardanuç, Ardahan ormanlan ıle Kağızman, Gü-
muşhane ve ünlü Zıgana ormanlan, kımısı, tumuy-
le, kımısı yan yanya harap olmuş durumdaydı Doğ-
ru dürüst orman olarak Rıze ve Artvın sırtlannda-
kı yamaçlan görmüştüm Trabzon kentının yaslan-
dığı Hamsıköy yamaçlarında orman olarak pek az
şey kalmıştı Üç yü önce, 1987 baharında gıtmış ol
duğum Maçka ılçesının Çatak yöresındekı sarp ya
maçlarda büe orman, büyük bır kınma uğramış gö-
runumdeydı Bıhndığı gıbı o tanhten kısa bır süre
sonra Çatak'ta meydana gelen heyelan sonucunda
65 vatandaşımız yaşamım yıtırdı Başta sözünu et-
tığım yağmurlardan sonrakı heyelanlar sonucunda
da Trabzon yöresınde pek çok yurttaşımızı yıtırdık
1942 yılından berı bu sutunlarda, ormanlarımız
dakı kıyım konusunda altmışa >akın yazı yazdım
Yararı olmadı En son yayımladığım yazının başlı
ğı "Orman Deyince Oknmazlar ki!" ıdı (6 Nısan
1986) Artık bu konuya hıç değınmerneve karar ver-
mıştım, çunkü gerçekten okumuyorlar Çok ıdea
lıst orman mühendıslerımız, orman fakultesı oğre-
tım uyelenmız var Sözunü ettığım son yazım uze-
rıne lstanbul Orman Fakultesı profesörlennden -
şımdı emeklı- Sayın Tahsin Tokmanoflu'ndan bır
mektup almıştım Aydınlanmızın ılgısızlığınden, ül-
kenın çölleşmeye doğru gıttığmden, pohtıkacıların
kayıtsızlığından, yurtsever bır bılım adamı olarak,
acı acı yakınıyordu Prof Tokmanoğlu Cumhun-
yet okurlanna yabancı değıldır, seyrek de olsa, bu
sutunlarda çıkan bılımsel yazılarıyla orman konu-
sundakı sataşımını sürdürur
Bılısız halk kıtlelen ıçm herhangı bır eleştınde
bulunmuyorum, ama aydın geçınenlenmızın pek ço-
ğu hele hele polıtıkacılanmız, yun dedığımız bu top-
raklann ve dolayısıyle gelecek kuşaklann korkunç
geleceğını görmuyorlar Ne söylense, ne yazılsa, han-
gı uyarı yapılsa boşa gıdıyor Sonra felaketler gelı
yor, şöyle yapanz, böyle onarınz denıjor, bırkaç gun
an vah ıle vakıt gecırıyoruz, derken radyo TV ve
gazetelerde haberler, eleştınler gevşıyor, yenı bır fe
lakete kadar orman sorunu unutulup gıdıyor
* • *
Cumhunyet kurulduktan bu yana ormanlanmızla
çok yakından ılgılenen bır tek polıtıkacı tanıdım
Prof Şevket Raşıt Hatipoflu Almanya'da oğrenım
görmuş, orada ormanlara buyuk önem verıldığını
yakından ızleme fırsatıru bulmuş olan bu bılım ada
mı, 1944'lerde, tek partı zamanında Tarım ve Or
man BakanlığYna getınlınce, orman varhğımızın ko-
runması ıçın bır program hazırlayıp uygulamaya
geçmıştı Dunımu 1945 yılında Bolu, Mengen,
Ayancık ormanlarında yapmış olduğum uzun bır
gezıde yennde görmuş, bu sutunlarda yayımladığım
yan dmsınde ızlenımlenmı anlatmıştım Şe% ket Ra^
şıt Hatıpoğlu'nun başansı CHP'ye bağlı polıtıka*
cılar arasında çekememezlık uyandırmış, Trabzon
Lısesı'nden ve Berlın Hukuk Fakultesı'nden yakın
arkadaşım olan, Rıze Mılletvekılı rahmetlı Tahsin
Bekır Balta bıle bır gün Ankara'da bana "Hayro
la Hıfzı Veldet, Şevket Raşıt'm propagandasını mı
yapıyorsun" demıştı Oysa Hatıpoğhı ıle başka ko-
nularda göruş bırlığı ıçınde değıldım Ben Ataturk
Devrımı'nı butün ılkelerıyle yurekten benımsemış
bır kışıydım, Hatıpoğhı ıse o sırada Remzı Oğuz
Ank, Reşat Şemsettın Sırer, Prof Hüseyın A\TII
Gökturk ve daha başkalarıvla bırlıkte
"Anadolucnluk" denen bır akımın ıçındeydı ve
CHP'hydı, ben ıse o zamanın tek partısı olan bu
sıyasal kuruluşa bağlı değıldım Ulkenın yaranna
olan her uygulamayı ıçtenlıkle desteklemeyı görev
sayardım Sözunu ettığım yazı dızısıru bu nedenle
yayımlamıştım
* • •
1945'te kurulmuş olan Demokrat Partı, 1946 se-
çımlerınde 60 kadar mılletvekılı ıle Mechs'e gınn-
ce, Şevket Raşıt Hatıpoğlu'nun ormanlan koruma
yolunda uyguladığı sıkı önlemlerı eleştırmeye baş
ladı Amaç, orman köylüsunun gönlunu hoş ede
rek gelecek seçunler ıçm yatınm yapmaktı Sonunda
Şevket Raşıt Hatıpoğlu, Tarım ve Orman Bakanlı
ğı'ndan çekılmek zorunda kafdı Çunkü CHP yö-
netıcılen de orman köylusunün oylarını kaçırma-
mak ıçm bu ulusal varlığımız uzerınde ödun ver
meye başladılar
Başlayış o başlayış' Demokrat Partı ıktıdara ge-
lınce bunlan daha da geruşlettı ve boylece ödunler
gunumuze dek süregeldı Konuyu yakından bılen
yurtseverlenn butun uyanlanna karşın, Orman Ya-
sası'na bır turlü şöyle bır madde eklenemedı
"Ormandan açılan yerier ozel mulkıyet konusu
olamaz, gerek bunlann, gerek yangınlaria zarar go-
ren ormanlann \ennde yenıden orman yetıştınhr."
Hıçbır ıktıdar yasaya böyle bır madde koymayı
göze alamıyordu Işte sonuç ortada Çölleşmeye
doğru gıdıyoruz
• * •
Daha öncekı hafta Sayın Uğur Dundar'ın Hod
n Meydan programında konuk olan Sayın Cumhur-
başkam özal (Eğer Sayın Halıt Kıvanç'ın progra-
mında da yer alırsa TV daha da renklenır) orman
sorunu konusunda uzmanlardan oluşan bır panel
duzenlenmesım emır buyursalar ve o panelde ko-
nuşraacı olarak yer alsalar, herhalde herhangı bır
özel fabnkanın, bır tunstık otelın açıhşım yapmak-
tan daha yararlı ıcraat yapmış orurlardı Ondan son
ra belkı Sayın Bayan Özal ve ardından ANAP mü-
letvekıllen de orman sorunu ıle ılgılenmeye başlar,
bu ılgı ötekı partılenn polıtıkacriarına da sıçrar ve
böylece fikır çorakhğına ıtılen Türkıye hıç değılse
toprak çölleşmesınden kurtulurdu1
Mu dersmız1
'
EVET/HAYIR
OKT-a'AKBAL
1930'ların Yazın
Dünyasından..."Etendım anlamıyorum, Amıpa'da sanatkârlar bırbırlerıne hü-
cum ederler, ama bunun bır sebebı vardır Çünkü orada methe-
dılen sanatkârlar büyük para kazanır, hücum edılen rağbet gö-
remez Burda böyle değıl Vaktıyle Parıs'te 'Büyük Dahıye' dıye
bır mektup gelmış Bu mektubu Vıctor Hugo'ya göturmüşler Vıc-
tor Hugo zarfın üstünü okumuş, Lamartıne'e göndermış Lamar-
tıne 'Büyük Dahıye' cûmlesını okuyunca tekrar Vıctor Hugo'ya
göndermış Ve bu mektup ıkı büyük adam arasında mekık do-
kumuş Yanı Avrupa'da da büyük adamlar kendılennden başka
edebı bır kutup olmadığına kaıl değıller'
Bu sözler Abdülhak Hamıt Tarhan'ın
•
1930 yılında ılgınç bır kıtapçıkar "Bugün de Dıyorlar kı "Ru-
şen Eşref de yıllar önce 'Bugün Dıyorlar kı" adlı bır konuşma-
lar seçkısı yayımlamıştı Hıkmet Ferıdun da o kıtabın bır ıkıncı
cıldı sayılabılecek bır yenı seçkı hazırlamıştır Bu seçkı de
1930'ların ünlu şaır ve yazarlarını kapsıyor Hıkmet Ferıdun hep-
sıyle tek tek görüşmüş, düşüncelerını sormuş, kışılıklerını yan-
sıtır bır ayrıntıyla yazmış görüşlerını
Böyle kıtaplar belgesel değer taşırlar Şımdı Ruşen Eşref-
ın ve Hıkmet Fendun'un bu krtaplannı bulmanız güçtür Oysa yenı
baskılannın yapılması gerekırdı böyle yapıttann Nleyse kı Argos
dergtsı bu tonuşmalardan bırkaçtnı sayialarına aJmış Yenı ku-
şaklar böylece 1930'ların edebıyat dunyasını az çok öğrenmış
olacaklar
Abdülhak Hamıd'e soruyorlar, 'Bugünün şaırlerınden kımlerı
beğenıyorsunuz'" Yanıtı "Ben hak tanıyan adamım Nazım Hık-
met'ı janrında beğenırım Istıdadı var Lakın pek mahdut, bıraz
tenevvu lazım değıl mı'' Mesela ben her tarzda yazdım Hatta
zembereksız nazım bıle" O sırada şaırın eşt Lüsyen Hanım zem-
bereksız şiırlerden' birkaç dıze okuyarak örnek vertr "Üsküdar
- Iskele - Herkeste tahaccüm - Acele"
•
Hüseyın Rahmı dıl' konusunda şunları soyler
"Azızım lısan durmayıp akan bır nehır gıbı Bız de bu nehrın
önünde bır çöp Nehnn cereyanına kendını kaptırıp da mansa-
ba kadar gıdenlere ne mutlu Fakat gıdemeyıp de köşede bu-
cakta kalanların vay halıne' Lısan müthış bır süratle koşan bır
ekspres gıbı"
Hüseyın Rahmı'nın dıl konusunu çağdaşı pek çok ünlü ya-
zar ve şaırden daha ıyı anladığı, dıldekı değışme ve gelışmenın
kaçınılmazlığını gördügü bellı olmuyor mu?
•
Hıkmet Ferıdun, Nazım Hıkmet'ı Resımlıay Basımevı'nde bu-
lur Şaır daktılo başındadır, ıstıda değıl şıır yazmaktadır ' Eee
ne yaparsınız, 'makıneleşmek ıstıyorum' şaırı başka türlü y w *
maz ya" Röportajcı sorar, "Bugünün Şıın?" Nazım Hıkmet şu
yanıtı verır 'Şıınn başladığı yerde şuur susar, halbukı ben şu-
ursuz şıır olacağına kanı değılım Onun ıçın bugünkü edebıyatı-
mızı anlamıyorum Anlamadığım şey hakkında da hıçbır şey söy-
leyemem " Genç şaır günün ünlu bırkaç ısmını andıktan sonra
"Bunlar olsa olsa edebıyatın amatörlendır Halbukı ben, profes-
yonel kunduracı, şoför, marangoz gıbı profesyonel bır yazıcıyım "
Röportajcı o gunlerde alay konusu halıne sokulan bır konuya
değınır "Kuyruğuma pervane takacağım dıyorsun Bunutasnh
(Arkaa 13. Sayfada)
Düşündürdükleri
NATO tarafından savunmamız bir yana, kendi savunmamız
için de gereksinim duyduğumuz silahı alamadığımıza, verseler
de kuUanmamıza miısaade etmediklerine göre NATO uyeliği,
bize, bazı kimselere parasız Amerika seyahati olanağı
sağlamaktan başka ne kazandırmaktadır. Şayet dunyadaki
yumuşama, Amerika'nın Sovyetler'e karşı güvenini
arttırmakta ise bu Turkiye için de geçerli değil midir?
SACİT SOMEL Emeklı Elçi
Amenka Cumhurbaşkanı Bush'un sözde
"Ermenı soykınmı" konusunda verdığı son
demeç, genelde Amenkan sıyasetıne, özel ola-
rak da Amerika'nın ulkemızle ılışkılenne kı
saca bakmamızı gerektırmektedır
Müttefıkımız ABD, empervalıst bır Ulkedır
New Meks-ıko ve Texas 1848 yılında Meksıka-
lılardan gasp suretıyle alınmıştır Panamaböl
gesı, bu vüzyıhn başında, tahnk suretıyle Ko-
lombıya'dan kopmaya sevk edılmış ve Pana
ma Kanah, bu suretle ınşa edılmıştır Bugün
de bu emperyalızm, ülkesıne göre dostluk, ış
bırlığı, yardım perdelen altında, bazen de
Amenkan kumpanyalan aracüığıyla sürdurül-
mektedır (Karaıbler'dekı Unıted Fnııt Com
pany gıbı) Belkı de sömürusünde yumuşak
bır yöntem uygulayıp şıddet uygulamalarını
yerel makamlara yaptırdığı ıçın Amenka, ın-
san özgttrlüğünün ve demokratık haklann
sembolü ımajını her yerdekı eğıtılmemış halk
kıtlelen arasında bugüne kadar koruyabümış-
ür
Oysa geçmışı (Kızılderüı kathamlan, Zencı
lınçlen, Fılıpınler'dekı katlıamlar ve Japonya
üzenne atılan atoro bombalan) bunu yalan-
lamaktadrr Yakın tanhımızde de seçımle ık-
tıdara gelen ve Amenka'nın boyundunığu al-
tına gırmek ıstemeyen demokratık rejımlenn
CIA tarafından devnldığını ve yerıne kukla-
lann yerleştınldığını görüyonız (Şılı'de Allen-
de rejımınm devnlmesı gıbı) Amenka'nm, da-
ha sonra, Güneydoğu Asya'da Amenkan nü-
fuzunu kurabdmek ıçm büerek, ısteyerek Vı-
etnam Savaşını çıkardığını gönlyoruz Yüz
bınlerce masum ınsanın ölümune neden olan
bu savaşın nasıl çıkanldığını merak edenlerın
Rutgers Ünıversıtesı öğretım üyelerınden Ted
George Goertzerın "Polıtıcal Soaety" adlı kı-
tabını okumalanm tavsıye edenz (1) Bılındı-
ğı üzere Amenka, Kampucya'yı da bu savaşa
sunikleyebılmek ıçm Prens Sıhanuk huküme-
üm devırerek, Lon Nol kukla hükümetım kur-
durmuş, bu suretle de kukla rejımı tepkı ola-
rak Kmer Ruj'un doğuşuna neden olmuştur
ABD bizi hiç sevmemiştir
Amenkaular sonradan o bölgeden çekılmış,
fakat doğuşuna neden olduklan Kmer Ruj,
Kamboçyalüann başında bır bela olarak kal-
mıştır Amenka'nın dttnya sıyasetı budur
Fanatık Hırıstryan olan Amerıkalılar, bızı
hıçbır zaman sevmemışlerdır llk kez 19 ytlz
yılda Anadolu'ya gelen Amerıkalı mısyoner-
lenn amacı da Osmanlı devletı ıçınde eğıtıl
mış bır Hmstıyan orta sınıfı (bu elıt) yarat-
maktı. Bu nedenle de başlangıcta ılışkılen Er-
menı okullarıyla olmuştur (2) Bıze karşı du-
yulan bu düşmanlık, Başkan Vv'ılson'u da Bı-
nncı Dunya Savaşı sonunda, Osmanlı Impa-
ratorluğu'nu parçalayıp, Doğu Anadoru'da bır
Ermenı devletı kurma ısteğıne sevk etmış, fa-
kat Sevr projesınde de yer alan bu ıstek tara-
fırmzdan önlenmıştır Amenkan Kongresı'nm
bazı uyelennın bugün de hâlâ Sevr'den özlemle
söz ettıklennı görüyoruz Bu, Amerıkalıların
bıze karşı eskı önyargılannın devam ettığım
göstermektedır Esasen 1952 yıhnda NATO-
ya alınmamızın nedenı de Türkıye'nın korun-
ması değıl, askerlenmızın ışe yarar oldukla-
nnı Korc'de kanıtlamalan olmuştur O zaman-
kı Amenkan gazetelenmn vazdıklan gıbı "Bır
Amenkan askerının gündelık gıderı ıle 20 sa-
vaşkan Türk askenmn bakımımn sağlanabı
leceğı" düşünülmüştür
İkili anlaşmaların ~ ~ ~
Turkçeye çevirileri " " <>
NATO'ya gırmemız, bılındığı gıbı bırtakım
ışbırlığı anlaşmalannın ve uygulama anlaşma-
lannın ımzalanmasına yol açmış, bu da bır-
çok alanlarda Amenkahlara kapıtüleı hak ve
ayncahklar venlmesı sonucumı doğurmuştur
Bu anlaşmalar Ulkemızı bu- sömürge halıne ge-
tırmıştır Amerıkalılar, ulkemıze yardım yap-
tıklannı ılerı sürerek, fahış kredılerle demo-
de olmuş sılahlannı bıze satrruş, ılk bakışta asıl
amacı kavranamayan kanşık ıfadelı anlaşma-
larla ulkemızı altından kalküamayacak borç
ve yükümlülüklere sokmuştur 1979 yılında
Amenka'ya bır seyahat yapan Evren, bıze yar-
dım dıye venlen M-48 tanklanrun orada R>rt-
Knox asken müzesıne konmuş olduğunu gör-
muştür (3) Amenkan hükümetı, ıkıü anlaş-
maların ban maddeleruun Türkçe çevınlen-
nın yanlış olduğunu ılen sürerek, bızden öyle
ayncalıklar koparmıştır kı basıt bır erden mü-
teahhıtlere kadar her Amenkalı Türkıye'de ıs-
tedığı gıbı vatandaşlanmıza hakaret eder, bay-
rağımızı yırtar, etrafa saldınr, yıne de ceza gör-
mez hale gelmıştır Bır yü kadar önce, Amı-
ral Vedıı Bılget'ın asteğmen oğlunun Amen-
kan askerlen tarafından dövüldüğünü oku-
muştuk Daha yakın tarıhlerde de bır Amen-
kalı onbaşı, bır astsubayımızın oğlunun ko-
lunu kınnıştır Ne bunlara, ne de çok daha ön-
ce, çıfte ıle 10-12 yaşlarındakı bır Türk çocu-
ğunu ölduren Amenkan subayına ceza ven-
lebılmıştır
Şımdı, ılk kez bu- Amenkan Cumhurbaş"-
kanının sözde "Ermenı soykınmı" nedenıyle
bızı kınadığını, buna ek olarak, Türkıye'yı
Kıbns'ta uzlaşmaz taraf olarak ılan etmek ru-
yetınde olduğunu haber alıyoruz Amenka1
run bu tutumu, daha şımdıden tazmınat ve
arazı ısteklenne kadar varan ıddıalannda Er
memlere cesaret ve umut verecektır Bu haber-
ler, aym zamanda, Kıbrıs konusunda yemden
ağır baskılara maruz kalacagımızı da bıze du-
yurmaktadır Nıtekım, bu haberlen aldığımız
gün ıkı Kongre üyesı de Türkıye'ye satılması
öngörülen beş asken helıkoptere, Kıbns'takı
tutumumuz nedenıyle, ambargo konulmasını
önermıştır Bu haberler çok düşundurücüdür
Demek ambargo üerde de pohtıkamızın be-
ğerulmedığı zamanlarda, gündeme gelebılecek
ve dış pohtıkamız bıze dışardan dıkte edılmek
ıstenecektır
Sonuç
Bır saldırı halınde, Türkıye'nın kendını sa-
vunup savunmaması da Amenka'nın ıhtıya-
nna bağlı kalacaktır Şımdı merak edıyoruz
NATO üyebgmın ve Amenka dostluğunun ge-
tırdığı ve götürdüğü şeylerm muhasebesını
yapma zamanı acaba gelmemış mıdır'' Küba
bunalımı sırasında Amerika yönetıcılerı ara-
sındakı yüksek düzey görüşmelerden Amen
kalıların Türkıye'yı gözden çıkardıklan zaten
anlaşılmıştır (4) Bu husus, daha sonrakı yıl-
larda, bazı Amenkalı askerlenn ve slvü yöne-
tıcüerm ıfadelenyle doğnüanmıştır da NA-
TO tarafından savunmamız bır yana, kendı sa-
vunmamız ıçın de gereksinim duyduğumuz sı-
lahı alamadığımıza, verseler de kullanmamı-
za müsaade etmedıklenne göre NATO üyeh-
ğı, bıze, bazı kimselere parasız Amenka seya-
hati olanağı sağlamaktan başka ne kazandır-
maktadır Şayet dunyadaki yumuşama Ame-
nka'nın Sovyetler'e karşı güvenını arttırmak-
ta ıse bu Türkıye ıçın de geçerlı değü mıdır''
Bugün Fransa'dan Israü'e ve Çın'e kadar bü-
tun dünya devletlen, para karşıhğında herke-
se sılah satmaktadırlar Bızden daha uzak gö
rüşlü olan Yunanlıların, butün sakıncalanna
karşın, uçaklarını çeşıtlı ülkelerden almakla
ne kadar ısabetlı hareket ettıklen bugün da
ha ıyı anlaşümaktadır Amenkahlann ambar-
go İcoymaları dert değıldır
(1) Ted George Goenzel, Pobtıcal Socıety, Rand
McNalJy Coilege Pubhshıng Company, 1976
(2) Dr Uygar Kocabafoğlu, Kendı Belgelenyle Anado-
lu'dakı Amenka, Arba Araştırma Basım Yayın Tı
caret, 1989 sahıfe 24 25
(3) Ufuk Güldemır, Çevık Kuvvetın Gölgesınde TOrkı
yr, Tekın Yayınevı 1986, sahıfe 152
(4) Cumhunyet 2610 1987
PENCERE
Sıcak• ••
Kaç kışı öldu' Bellı değıl 1426 mı' Yoksa 5 bın mı' Kaç Türk
canını yıtırdı' Bılınmıyor 226 mı' 434 mu' Daha mı çok' Acı
huzun gozyaşı kargaşa dram, hayır daha otesı yanlışlıklar tra-
gedyası1
Olenlerın ustunde kımlık yok Çunku herkes ıhramlı
Ceset totoğrafı çekıldıkten sonra hemen gomutuyor
Neden'
Arabıstan sıcaktır
Gazetelerde televızyon programlarında radyoda kaç gunden ben
'hac facıası nın ayrıntılarını ızlıyoruz
Farıza' bırdenbıre facıa "ya donuştu Nıçın' Çünku Mma'a^
şeytanı taşlamaya gıdenlerle şeytanı taşlamaktan dönenler bır
tunelde karşılaşmışlar Pekı bu tunel neyın nesı' Çapı 20, uzun-
luğu 600 metre olan ' El Muaysem" tünelı Suudı Arabıstan Kralı
Fahd ın emrıyle yaptırılmış Kral hazretlerı demış kı
—Mına'ya şeytan taşlamaya gıdenler golgede yurusunler, gu-
neş çarpmasından korunsunlar
Tunel Allah yapısı değıl
Kul yapısı
Ancak bır tunelın ıkı kapısından gıren bınlerce ınsan karşı kar-
şıya gelırlerse ne olur' Panık çıkar Ne demek panık'
Urkü' ^
Her ınsan urkuye kapılabılır
Depremde su taşkınında, yangında fırtınada ve benzerlerın-
de korkup kendı kendısını yıtıren ınsana hoşgoruyle bakmalı Pa-
nıklemek de ınsana özgudur korku gıbı
Ne yapar panıkleyen ınsan' Canını kurtarmak ıçın çırpınır Artık
ne aklı kalmıştır ne mantığı, ne sağduyusu Tek duşuncesı kur-
tulmaktır Nasıl' Her yontemle onune kım geçerse çığneyerek,
yıkarak ezerek
El Muaysem tunelındekı hacı adayları da bırbırlennı çığneyıp
geçmek ıstedıler
Ve olume çağrı çıkardılar
Içlerınde bılıncını yıtırmemış, serınkanlılığını koruyanlar dael-
bet vardı, ama anaforun sarmalına kapılıp gıttıler
Insanın ınsanlığı gezegenımtzın her yennde bırdır, Mekke'de,
Hac'da Mına'da en kutsal mekânda bıle ınsan ınsandır
*
Deprem değıl su taşkını değıl, okyanus fırtınası değıl, yanar-
dağ patlaması değıl ama kul yapısı tunelın ıçındekı ölumü açık-
larken Suudı Arabıstan Kralı ne dıyor
—Takdır-ı ılahı1
'
Oysa Hazretı Omer ne demıştı
—Eşeğını önce bır ağaca bagla, sonra Allah'a emanet eü '
Şeytanı taşlamaya gıdenlerle şeytanı taşlamaktan donenlenn
trafığı aklı başında ınsanların elıyle duzenlenseydı hac facıası"
yaşanır mıydı' Tek hatlı demıryolunda tunelın ıkı yanından ge-
len trenlere yol verdıkten sonra çıkan 'teza"ya "takdır-ı ılahı" de-
nebılır mı' Bu soru ırade-ı cuzıye ve ırade-ı küllıye tartışma-
larına bıle sığmaz
Suudı Kralı Fahd'ın konuşması ılgı çekıcı çızgıler taşıyor
—Su olay bıze ders otmalı Takdır-ı ılahı Iran'da meydana ^
len deprem gıbı bıze de ders verdı "
Yok canım
'Takdır ı ılahı' olsa olsa hac facıası ıle Türkıyelye ders ver-
mıştır
Ama bız de kaç yıldan berı ders almaktan bıkmıyoruz, usan-
mıyoruz Islamı Arabıstan da aramaktan vazgeçemıyoruz Vak-
tıyle eyaletımız olan topraklann hukmu altına gırdık emrımızle
oturup kalkan şeyhlerın neredeyse eteklerını öpeceğız Iş o nok-
taya geldı kı Suudı Arabıstan ın Rabıta orgutunun Türkıye Cum-
hurıyetı valılennı toptan hacca göturdüğu soylenıyor
Ne dıyelım
1
Ya deve ya devecı ya da devenın ustunde otu
ran hacı
T.MELİH İNAL
SENİ ÇOK c. t ,
ÖZLÜYORUZ.
Kanadalı, Riolu, İspanyol,
Anıttepeli ve Yenimahalleli dostların
adına
UĞUR TUNÇAY
HASAN TÜRKMEN
" Başıru omzuma yasla
Gövdemde taşıyayım senı
Govdem gövdene can olsun "
UNUTMAYACAGIZ
KARDEŞİN: PEKNUR
(1959-23.6.1990)
Demirbank borsadada
iyi günler diler
Demirbank hisse senelleri borsaya arzediliyor,
bilgi için yarını bekleyin