08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 TEMMUZ 1990 * * * * HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/15 Bu Nüfus Artışıyla. (Baştarafı 1. Sayfada) dan geçilerek düze çıkılabileceği konusun- da herkes kendine göre "sistem önerilerı"- ne sahip. Ancak bir temel sorun var ki, birbirinden farklı tüm reçetelerin ortak sorunu olma du- rumundadır. Kim, neyi, hangi modeli savu- nursa savunsun, bu soruna makul bir çözüm getirmeden Türkiye'yi kalkındıramaz, daha yaşanabilir bir ülke yapamaz. Bu sorun, hızlı nüfus artışıdır. Bu topraklarda yaşayan insanlarımız cHa- ğanüstü bir hızla çoğalıyor. Yıllık nüfus artı- şı yüzde 2.5 oranındadır. Ortalama nüfusu- muza her yıl 1.5 milyon kişı eklenıyor. Türkiye gibi kaynakları oldukça sınırlı bir ülkenin böylesine bir nüfus artışını kaldıra- bilecek gücü yoktur. Kalkınma konusunda hangı reçete savunulursa savunulsun, yük- sek nüfus artışını makul bir düzeye ındirmek- sizin yoksulluğun ve sosyal adaletsizliğin ön- lenmesi, refahın yaygınlaşması ne yazık ki söz konusu olamayacaktır. İktisatçılar, toplumbilimciler, "Marthusçu" bakış açısının bilimsel gerçekiiginin tartışmalı olduğunu öne sürerterken haklı çıktılar; ger- çekten geçen yüzyılda ortaya atılan bu ku- ramın doğrulanmadığı açıktır. Ancak, hızlı nüfus artışının bizim gibi ge- lişmekte olan ülkeler bakımından içınden çı- kılmaz bir paradoks oluşturduğu da yadsı- namaz bir gerçekiır. Bu paradoks, fıili açlık- tart ikincı sınıf toplum olmaya mahkûm kal- mak arasında çeşitli biçimlerde kendisini gösteriyor. Onun içindir ki ülkemizi kalkındırabilmek, daha yaşanabilir bir yer yapabilmek için ön- celikle bu paradoksu çözüm rayına oturtmak zorundayız. Örneğin, nüfus artış hızı 10-15 yıl gibi kısa bir dönem içinde yüzde 1 'in altı- na düşürülebilmelidir. Bu sorun, Türkiye'de herkesin, her görüş- ten insanın ortak sorunu olmalıdır. Özellikle siyaset adamlannın bu konuda takkelerini önlerine koyup, sorumlu ve ciddi bir tutum benimsemelerinin zamanı çoktan gelmiştir Bu haftaki Pazar Konuğu Türkiz Gökgöl'- ün, arkadaşımız Gencay Şaylan'ın soruları- na verdiği yanıtlar, nüfus artışının ülkemiz açısından ne denlı yaşamsal bir konu oWu- ğunu sergiliyor. Yeni Süreç(Baştarafı 1. Sayfada) Polonya ve Macaristan'da ko- munist yönetımlerin birbiri ar- dından iktidardan çekildikleri, Romanya ve Bulgaristan'da ise ko- münistlerin geçmişlerini eleştire- rek liberaJ niteliğe büründüğü ve çogulcu sistemi kabul ettiği bir or- tamda Arnavutluk'ta katı merkez- ci yönetimin uzun sure devam ede- meyecegini tahmin etmek zor de- ğüdi. Sorun dipten daigalann ne zaman gelmeye başlayacağı idi. Aslında, Ramiz Alia yönetimi de bu gerçeği göımüş ve çabuk davranarak bir dizi refonnla top- lumsal patlamayı önlemeye çalış- nuştı. Merkez Komitesi, ocak ayında işletmeiere (sosyalizmin sı- nırları içinde) daha fazla özerklik tanınacağım, yerel yöneticiler için yapılan seçimlerde bundan böyle * "<day gösterileceğini (o zamana > tek aday gösteriliyordu) açık- lamıştı. Mayıs ayında ise seyahat özgür- lüğü, din özgürlüğü gibi özgürtük- lerin tanınacağı açıklandi. Ancak Arnavutluk lideri Ramiz Alia, re- formlann Komünist Partisi'nir. yönetim ve gözetimi altuıda ger- çekleşecefjni, partinin iktidar te- kelinin hiçbir zaman tartışma ko- nusu yapılamayacağını belir- tiyordu. Ramiz Alia, böylece Sovyet Başkanı Mihail Gorbaçov'la Do- ğu Avrupa'daki diger komünist li- derlerin düştüğü çeliskiye düşü- yordu. Nefes aldırmayan dikta re- jiminde sonuna dek ısrar eden ve kanlı biçimde devnlen Nikolay Çavuşesku dışındaki diğer Doğu Avrupalı komünist liderler, re- formları Komünist Partisi'nin "önculiiğiindV gerçekleştirmek amacıyla yola koyulmuşlar, ama bir süre sonra reformlar önunde- ki büyük engelin tekelci Komünist Parti olduğunu görmüşler ya da tabandan gelen tepki ile görmek zorunda bırahlmışlardı. Ramiz Alia, gerçekçi davrana- rak sistemi yumuşatma geregini kabul etmişti. Ne var ki bu nok- tada Avrupa'daki komünist lider- lerin başına gelen onun da başı- na gelmiş görünüyor. Doğu Avru- pa ve Mihail Gorbaçov'un dene- yimi sanınz şu geıçeği ortaya çı- karmıştır. Demokrasi, yukandan ölçülü ve kontrollü bir şekilde ve- rilemiyor. Bir süre sonra düğme- yi çevirerek "ttunam bu kadar" deme olanağı yok. Demokratik- leşme sürecini bir kez başlattıktan sonra kitleler daha fazla demok- rasi istiyor. Bu noktada da kitle- lerin özlemi ile yönetimin "suurlı demokrasi" görüşü arasında çeliş- kinin patlak vermesi kaçınılmaz oluyor. Doğu Avrupa komünist li- derleri, kitlelerin dalga gibi kaba- ran demokrasi özlemi tarafmdan iktidardan devrilmişlerdir. Çok ze- ki bir lider olan Mihail Gorbaçov, sürekli taviz vererek kitlelerin öz- lemi ile yöneıim arasında denge- yi bulmaya ve parti üe yığınlar arasındaki çeliskinin sosyal patla- maya dönüşmesini önleıneye çalış- maktadır. Doğu Avnıpa'da 1989'da tanık olduğumuz süreç Arnavutluk'ta başlamış görünüyor. Olayların kanlı biçimde mi yoksa daha yu- muşak şekilde mi gelişeceği, Ra- miz Alia yönetiminin ne derece es- nekh'k göstereceğine bağhdır. VELJEFENDI mPODROMU'NDAN FIKRETDMUOCU Calandra içinideal mesafe KEMAL AKYER 1. AYAK: Bir süredir tedavi gö- ren Nurcan, iyi bir form tuttu. Başta tutuyoruz. Dün sabah ga- lobunda 400/24, 200/11.8 kolay yapan Exibition sert rakibidir. Canpınar daha sonra düşunule- bilir. Thor yarışın surpriz audır. 2. AYAK: Ekrem'in itinayla ha- zırladığı özlem 2 ve cuma saba- hı galobunu begendiğim Hanım- tay ile çim provasmda iyi görü- nen Mimosa arasındaki muca- dele yanşın birincisini belirleye- cektir. Grace yarışın sürpriz ta- yıdır. 3. AYAK: Dün sabah ağır piste kenterinde iyi görünen Rusty ve bu yarışa Ekrem tarafından ha- zırlanan, dün sabah 400/24.2, 200/12 R yapan Tormenta birin- cilik mücadelesi verecekler. Gol- den Axe ihmaJe gelmez. Akika- ze yarışın sürpriz atıdır. 4. AYAK: Gazi sonrasında ide- al mesafesini buJan ve dün sabah 400/25.5, 200/12.5 ÇR sprintiyle Calandra yarışın en şanslı atıdır. Southern D., Butterfly ve Sac My Best'i sırasıyla öneririm. 5. AYAK: Cuma sabahı' 1000/10.6 ve dün sabah 600/39.6, 400/26.2, 200/13 HÇ sprintiyle Begüm 2 yanşın en şanslı atıdır. Cuma sabahı 1000/10.7 yapan Yavnım sert ra- kibi olur. Dörtlü bahis için Şeh- naz, Tblga ve Arslankız'ı öneri- rim. 6. AYAK: Ağır kilosuna rağmen dün sabah 600/40, 400/27.3, 200/13.3 R yapan Tayga'yı baş- ta tutuyoruz. DUn sabah 600/39.8, 400/26, 200/13 R ya- pan Asuman ve 600/40.5, TORİTELERİN GÖRÜŞLERİ F. Dağhoğlu K. Akyer Orhan Özsu Ender Yılmaz Nalp Yılmaz 4-6 4-6 4-2-6 7-6-3 12-5-6-8 7-4-6 6-7-4 6-3-4 6-7-2-3 6-5-12 6-12 1-2 7-4 4-7 4-7 4-7 2-5-9-6 2-6-3 6 6-1-4-8 1 1-8 6-8-2-9' 1 1 400/27, 200/13.5 ÇR yapan Ke- malbey sert rakipleridir. Istikrar- lı yanşlar çıkaran Selin'i sürpriz- de öneririz. TAHMİNLER 1. KOŞL': F: Ramiz (2), P: Nük- tedan (12), P: Şımarık 1 (5), S: Maradona 1 (8) 2. KOŞU: F: Nurcan (4), P: Exi- bition (6), P: Canpınar (10), S: Thor (2) 3. KOŞU: F: özlem 2 (7), P: Ha- nımtay (4), P: Mimosa (6), S: Grace (3) 4. KOŞU: F: Rusty (6), P: Tor- menta (12), P: Golden Axe (3), S: Akikaze (5) 5. KOŞU: F: Calandra (7), P: Southern Dancer (4), P But- terfly 1 (6), S: Sac My Best (8) 6. KOŞU: F: Nalan 1 (2), P: Be- güm 2(6), P: Yavrum (3), P: Şeh- naz 9 (7), S: Tülga (9) 7. KOŞU: F: Tayga (1), P: Asu- man (6), P: Kemalbey (8), S: Se- lin (2) ölenlerden 30'unun daha kimliği belirlendi Kayıp hacı adayı sayısı: 146 Haber Merkezi—Suudi Arabis- tan'ın Mekke kenti yakınlanndaki el Mueysem tündinde meydana ge- len faciada ölen Türk hacılardan 30'unun daha isimleri belirlendi. Böylece kimliği belirlenenTürk ha- cı sayısı 294'e ula^tı. Suudi Arabistan'da bulunan Devlet Bakanı Cemil Çiçek, Türk olduğu kesinlik kazanan ölü sayı- sının 309'ayükseldiğini, kaJan 15 Türk hacının da kimliklerinin be- lirlenmeyeçalışıldığını söyledi. Çi- çek, ölenlerin kimliklerinin belir- lenmesi için bugün Suudi yetkiüle- riyle bir dizi görüşmede bulunaca- ğını açıkladı. Çiçek, yetkililerden aiınacak ölü hacılara ait fotoğraf- lann çoğaltüarak müftülükler, va- Uliklerve kaymakamlıklara gönde- rileceğini ve böylece teşhis edilme- lerinin sağlanacağıru söyledi. Ölen 309 hacının Türk oldugu- nun kesinlik kazanmasından son- ra, Türk oldukları belirtilen ve fo- toğraflan çekildikten sonra gömü- len hacı sayısının 141 olduğu, böy- lelikle ölen Türk hacı sayısının 55O'yi bulduğu bUdiriliyor. Kaybo- lan Türk hacı sayısı da 146'ya yükseldi. Kimlikleri dün belirlenen 30 Türk hacısının isimleri şöyle: Zehra Atik, Mehmet AIi Alytiz, Mebnıre Akbaş, Mustafa Cebi, Mehmet Dnrsunoglu, tlyasDeniz, Nurhayal Fidan, Ramazan Göz, Fatma Gümuş, Rukiye Gümüş, Hayriye Gonüldaş, Ayşe Kaan, H. tbrahim Koç, Sefer Nalbant, Ha- tun Can Ördek, Kaya Kız Pehli- van, Hatice Ayla Tatari, Nazmiye Taş, Veaha Tasçı, Müberra Tekin, Zömriye Uzun, Şadiye Yılmaz, Hörü Yılmaz, Emine Kelebek, Ha- san Basri Kaygısız, Makbule Ya- kar, Abmel Kırman, Faize Yalnız, Mustafa Şahin, Şükrü Çiler. Gtineş (Baştarafı 1. Sayfada) Taner'le bir konuşayım. öyle bir beyanat verdi mi? Ona göre açık- lama yapacağım. Daha sonra ko- nuşmak istiyorum. — Beyanat doğnı. Bütiin gaze- tecilere sövlemiş. KEÇECtLER — Yok, yok, ön- ce Taner'le konuşayım, sonra. — Siz sadece öbiir diinya işle- riyle mi u&raşiYorsunuz? KEÇECİLER — Yok, hayır, böyle bir şey yok. — Bu konuda hiçbir şey söyle- mek islemiyor musunuz? KEÇECİLER — Hayır, hayır. — Efendim, peld Sayın Güncş Taner'den karkuyor musnnnz? Taner öyle demiş. KEÇECtLER — Konuştuktan sonra söyleyeceğim. Tatilini Marmaris'te geçiren ANAP Gaziantep Milletvekih Ha- san Celal Güzel,Taner'in!" Lider ol- ma şansı yok" sözlerine tepki gös- terdi. Guzel, Taner'in sözlerini cid- diye almadığını belirterek, "Giineş Taner beıtiın hiçbir zaman muha- tabım olmadı, bundan sonra da olmayacak" diye konuştu. Çeşme'de tatilini geçiren Mesut Yılmaz da Taner'in kendisiyle il- gili sözleri konusunda şöyle konuştu: "Hiçbir şey demiyonnn. Biraz gülüyorum. Giineş Taner'in yo- rnmlan beni hiç ilgilendirmiyor. Ben tabanın nabzını yokluyomm. Aldıgım sinyaller de Güneş Ta- ner'in söylediklerinin tam tersini gösteriyor." Faciaya sorumlu arayışı (Baştarafı 1. Sayfada) karşılığı verdi: "thmal var mıdır, bilemiyoram. Meselenin tazminat yonıimi dö- şunmüyoruz. Belki bilabare giin- deme gelebilir. Tazminat acımm dindirmez." öte yandan facianın ardından Suudi Arabistan hükümetine yö- nelik "TüneMe yeterince önlem alınmadı ve kontrolsüzlük vardı" şeklindeki ele^tiriler ağırlık kaza- nırken, Suudi Arabistan hüküme- tinin ölen hacı adaylanmn yakın- lanna tazminat ödemesi de gün- deme geldi. ölenlerin büyük ço- ğunluğunun özel turlarla ya da Diyanetçe belirlenemeyen kaçak yollardan hacca gidenler olması, "Diyanrtin ve öze) rariann ihmali var mı?" tartışmasını da başlattı. Devlet Bakanı Kececiler, Cumhu- riyet'in bu konudaki sonılarını şöyle yanıtladı: "— Hacüann yakuüanna tazmi- nat ödenmesi yolunda girişimie- riniz var mı? KEÇECİLER — Tazminat ko- nusu gündeme geldi. Ancak şu ana kadar bu konu netleşmedi. — Yapılan göröşmelerden Sn- udi Arabistan'ın tazminat ödeme- ye yatlun olduğu izlenimi alındı mı? KEÇECtLER — Temaslar sü- rüyor. Şu anda böyle birşey de- nilemez. — ölenlerin çoğn özel turlarla gidenler, bunu nasıl yorumlu- yorsnnuz? KEÇECtLER — Mesele şu ta- bii. 20 binini Diyanet götürmüş. 28 binini özel turlar götürmüş. 20 bin kişiden 4 kişi vefat etmiş. Di- ğer ölenler turla gidenler, yani bü- yük çoğunluk turla gidenlerden. Bir de kendiliğinden giden vatan- daşlar var. Kendiliğinden gitmiş vatandas. Vize almış, bir otobüs tutmuşlar, ya da ûç kişi bir ara- baya atlanuş, gitmişler. Diyanet1 inkinde ise bir disiplin vardı, ko- ordinasyon vardı. Oraya mesela Ümre zamanı gitmiş, kalmış, ka- çak kalmış olanlar var, bir de Su- udi Arabistan'da calışan i^ciler var orada. Orada calışan bizim 120 bin civarında işçimiz var. Onlar- dan da gelenJer var. Yani hacıla- nmız dört kanaldan gitmişler. 20 bin kişilik Diyanet kafilesinde ölenlerin sayısı 4. — Özel turlarla gidenlere kim rehberlik ediyor, başlannda din gorevlisi oluyor mu? KEÇECİLER — Kendileri bu- luyorlar ve Diyanet'ten onay alı- yorlar. — Hacıların yalunlan turlara başvuruyorlar, kapalı olduğu için bilgi alamıyorlar. Mecburen Diya- net'e gidiyorlar. Diyanet de 'Biz karışmayız, turlara sorun' diyor- lar Bir sorumsuzluk söz konnsu degilmi? KEÇECtLER — Diyanet Işle- ri'nin orada kocaman bir sitesi var. Din Müşavirliği var. Bir sürü, elemanı var. Tabii hac işlerini or- ganize etmek kolay değil orada. Adamları dağ başına götüruyor- sunuz. Binlerce çadır. Bir tek 40-60 bin din göreviisiyle bu iş ol- maz ki. Bu görevliler vatandaşın hepsini göremez ki. Onu baştan organize edeceksiniz. Diyanet tş- leri kendı çadnianm kunnuş, ora- dan dışarı çıkarttırmıyor. Tel ör- gülerle çevirmiş. — Hepsini Diyanet götiirseydi de dttzen olsaydı, bu aksakbklar olmasaydı konusu gundeme geldi. Neden Diyanet Lşi turlara bıraktı? KEÇECtLER - Bu Diyaneti in arzusuyla olacak iş değil. Tur operatörleri bu serbest rekabet işi- dir diye bastınyorlar. Onlar öyle istediler diye verildi. — Ama sonnçta serbest reka- bet yaramadı. Önumozdeki yıl bu açıdan önlemler aiınacak mı? KEÇECtLER — Gayet tabii. Şimdi bu facia bütün detaylany- la etüd edilecek. Sonuçlar ahmn- ca, gerekli tedbirler düşünülecek ve uyçulamaya sokulacak. — Özel turiara son verilebUir mi? KEÇECtLER — O konuda bir- şey söyleyemem şimdiden. Yalnız şöyle, gelen bilgiler tam olarak gelsin. Gelen bilgiler tam olarak değerlendirilecek ve kesin bir ka- rar verilecek. — Suudi Arabistan'dan gelen son bilgiler nelerdir? KEÇECİLER — 329 hacı ada- yımızın isimleri belli oldu. Zaten 266'sı dün belli olmuştu. Bugün (dün) akşama kadar kimliği belli olmayanların bıiyük kısmının kimliklerini tespit etmiş olacağız. Fotoğraflardan tespit edilmeve ça- lışılıyor. — L'yruğu belli olma>-anlar da var, onlann arasından da Turkler çıkıyor mu? KEÇECİLER — Dediğim gibi sadece uynığu belli olup, kimliği belli olmayanların da fotoğrafla- nna bakılarak, kimlikleri tespit edilmeye çalışılıyor. Mümkün olan en kısa zamanda ölenlerin kimliklerini tespit edip, buradaki hacı ailelerini rahatlatmak istiyo- ruz. Şunu özellikle belirtmek is- tiyorum, ilk gun ölü sayısı 50-60 denılıyordu. Biz müdahale ettik duruma. Ölen Türklerin sayısının daha fazia olduğu ortaya çıktı. Bi- zim girişimlerimiz sonucu da hızla kimlikleri belirlenmeye başlandı" Kececiler, AA'nın sorulannı ya- nıtlarken de özel şirketlerin hac organizasyonu yapmalarının tek- rar ele ahnacağıru beünti. Hac fa- ciasının toplanacak ilk Bakanlar Kurulu'nda da ele alınacagını kay- detti. Kececiler, özel şirketlerle il- gili olarak, "Şirkellerin ve Diya- net'in göndenUği bacı adaylanmn künye takma zorunluluğu var. Di- yanet'in hacılanndaki kayıptar be- men ilk gun belli oldu. Öbürleri- ni bulamıyoruz. Şirketleri anyo- ruz, anyoruz, ne elçiliğe haber vermişler, ne Diyanet'e haber ver- misler. Nerede kaldıklan belli de- ğil. Şimdi Turizm Bakanlıgı'ndan giden arkadaşlanmız onlan topar- hyor"dedi. Kececiler, hac faciası nedeniyle Cumhurbaşkaru Turgut Özal ve Başbakan lildırun Akbu- lut ile de sık sık telefon görüşme- si yaptıklarını bildirdi. Ozel turlar: Suçlu Diyanet Cumhuriyet muhabiri, ölen Turk hacı adaylarına tazminat ödenmesi konusunda göruş almak için aradığı Suudi Arabistan'ın Ankara Büytikelçiliği'nde yetkilı bulamadı. Büyükelçi Abdülaziz Hoca'nın Suudi Arabistan'da ol- duğu ve bayramdan sonra döne- ceği öğrenildi. Günlerdir Diyanet lşleri Baş- kanhgı'nj telefonla arayarak ya da gelerek bilgi almak isteyen hacı adaylanrun yakmlanna ise saglıldı bilgi verilemedi. Diyanet lşleri Başkanlıgı yetkilileri, buna gerek- çe olarak özel turlarla ve başka kanallarla gidenler hakkında elle- rinde bilgi bulunmamasını gös- terdiler. ölen yaklasık 550 Türk hacı adayırun büyük çoğunJuğunun Diyanet kanalı dışında kanallar- la hacca gidenler olması ve Dev- let Bakanı Kececiler'in açıklama- ları ise dikkatleri özel turlar üze- rinde topladı. Hacı adaylanmn yakınları hac organizasyonu ya- pan özel turizm şirketlerinin ka- palı olmasından ve bilgi alacak yetkili bulamamaktan yakındılar. Bazı vatandaşlar turizm şirketle- rinden "Biz CkJde'ye kadar yolc«- lann sorumlulugunu taşıyoruz. Ondan sonrası bizi ilgilendirmez" diye yanıt aldıklarını kaydettiler. Bazı vatandaşlar ise, "Suç bizim vakınlanmızı ba$ka kanallardan bacca gitmek zorunda bırakan Di- yanet Işleri'nde" diye konuştular. Hac organizasyonu yapan özel şirket sahipleri ise, ölenlerin çoğu- nun özel turlarla gidenler olma- sımn kendi ihmallerinden kaynak- lanraadığım savunarak, Diyanet'i ve hükümeti suçladılar. Bu yıl Akatur'un organizasyonuyla yak- lasık 10 bin kişiyi hacca götüren Milli Görüş Teşkilatı'nın Ankara sorumlusu Besir Darçın, Devlet Bakanı Kececiler'in sözlerini eleş- tirerek, "SByın Kecedler'in demed isabetsiz. Zaten yanlış politikalar yüzünden bu yıl hac organizasyo- nunu yuzlerine gözlerine bulaştı- nlar, şimdi de Diyanet'i kayırarak suçu bize yıkmaya çalışıyorlar" Suudi Arabistan hükümeti kusurhı (Baştarafı 1. Sayfada) de TBMM'yi olağanustu toplantı- ya cağıracaklarını da söyledi. De- mirel. "Organizasyondan dogan bir şey varsa sorumlusu TC hü- kümetidir" diye konuştu. "60 bin kişi gittî, 90 bin kişi ise gidemedi. Derken rnukaddes top- raklarda vatandaşbnmız şehit ol- du. Kendilerine Tanndan rahmel. ailelerine başsağhgı diliyorum. 550-600 kişi oldu deniliyor. Daha ölen vatandaşlarımızın tam sayı- sını bile bilemiyoruz. Suudi Ara- bistan makamlannın dışında bil- gi alabUeceğiıniz maka/nlar olma- lı. Bayramsa bayram. Ancak bay- ram nedeniyle vatandaşlanmızın başvurabilecekleri bir makam ol- mamıştır. Olayda laubalilik, ihmal ve kusur vardır. Ben muhendisim. Aynı anda iki kapıdan giriş veril- mez. Önce birine sonra digerine verilir. Konuyu TBMM'ye getire- cegiz. TBMM'ye Medis arasürma önergesi verecegiz." Demirel, gerekmesi halinde TBMM'yi olağanüstü toplantıya cağıracaklarını da kaydederek Devlet Bakanı Mehmet Kececiler' in hac organizatörlerini suçlama- sı konusunda ise şöyle konuştu: "Buna katılmıyorum. Bunlan hükiimet tayin ediyor. Öyleyse şir- keüere miısaade vermeselerdi, or- ganizasyondan dogan bir şey var- sa bunun sorumlusu TC hüküme- tidir." DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, Mekke yakınlanndaki Mi- na'da meydana gelen tünel facia- sı konusunda da "Suudi Arabis- tan'da ihmal söz konusudur. Ora- da açıkça bir düzensizlik var. Bu konuda berhalde Türkiye'nin bir tazminat hakkı dogmuşrur" şek- linde konuştu. Ecevit görüşlerini şöyle açıkla- dı: *Suudi Arabistan olaylannda kesinlikle ihmal vardır. Olaylar- dan önce gerekli önlemler ahnma- mıştır. Miislümanlar için haccın büyiik manevi degeri vardır Her ülkeden kurban bayramı öncesi Suudi Arabistan'a binlerce insan gelir. Suudi Arabistan hiikümeti- nin gelen hacılan programlama- sında eksiklikler ve yanhşlıklar vardır. OsmaHİı Devleti zamanın- da hac organizasyonu tek bir dev- lete bırakılmamışn. CHay bütün ts- lam ülkelerince organize edilme- lidir ve bu şekilde yönetilmelidir. Cazetelerden okuduğum kadany- la ihmal vardır ve bu ihmal de taz- min hakkını dogurur. Zannediyo- rum ki Arabistan yetkilileri bunu saglayacaktır." dedi. Diyanet lşleri Başkanlığı ile özel turlar arasında protokol im- zalandığına işaret eden Darçın, buna göre özel turlann Suudi Arabistan'a götureceği din görev- lüerinin Diyanet tarafmdan belir- lendiğini söyledi. Darçm, şöyle konuştu: "Diyanet imzaJanan protokole göre bizim hacılaria gönderdigi- miz Diyanet görevlilerini isterse onaylamıyor. AvTKa, giden görev- lilerin Diyanet tşleri'nde calışıyor ya da emeklisi olmalan lazım. Ya- ni bizim gönderdiklerimiz Diya- nel'in kendi adamlan. Sonuçta Di\anet'in gönderdigi bacıiara da, bizim gonderdigimiz hacılara da Diyanet'in adamlan refakat edi- yor. Aynca Diyanet bacı başına Arabistan'daki hizmetler için tur- lardan 175rivalalıyor. Şimdi özel turlann yetersizliginden ve dene- timsizliginden soz ediyorlar. Gö- rev yapmadıysa görev yapmayan zaten Diyanet'ta adamı. Eger bun- bu- Diyanet için bizim için ayn an- layışlarla görev yapacaklarsa, bu 175 riyal niye alındı? Biz nrye suç- lanıyonız ki?" Bu yıl 20'ye yakın şirketin hac organizasyonu yaptığına işaret eden Darçm, Suudi Arabistan'dan aldıklan haberlere göre ölenler arasında Akatur'un gönderdikle- rinin az olduğunu ve tespit çalış- malannı sürdürdüklerini söyledi. Hacda hükümetin bildiği 48 bin kişi dışında 15-20 bin de kaçak Türk olduğunu savunan Darçın, "Hükiimetin kontrolsüzliiğü söz konusu" dedi. Hac faciası dolayısıyla Suudi Arabistan'da incelemelerde bulu- nan Devlet Bakanı Cemil Çiçek, dun akşam saat 21.00'de ozel se- yahat acentelerinin temsilcileriy- le yaklasık bir buçuk saat suren bir toplantı yaptı. Başına kapalı olarak yapılan toplantıda, seyahat şirketlerinin getırdiği kayıp hacıların bulunma- sı, kimliklerinin belirlenmesi ama- cıyla yapılacak çalışmalar konu- su ele alındı. Toplantıda aynca, hacıların Turkiye'ye geri dönüşle- nnde gerek Suudi makamlannda, gerekse gurnruk kapılarında kar- şılaşabılecekleri sorunlarla ilgili alınabilecek önlemler konusunun da göruşulduğu bildırildi. Bakan Çiçek'in bazı seyahat şir- ketlerine daha disiplinü davran- maları, yolcularını daha iyi kont- rol etmeleri konusunda uyarılar- da bulunduğu öğrenildi. TRT'de yayın sıkıntısı Bu arada, Devlet Bakanı Cemil Çiçek ile birlikte Suudi Arabis- tan'a ekip gönderen TRTnin, hac ile ilgili haberleri görüntülü suna- mamasiRin Suudi Arabistan yet- kililerinin tutumundan kaynak- landığı ileri süruldü. TRT yetkili- leri, hacdaki olaylardan sonra çe- kim yapan ekibin, Turkiye'ye ge- çilmek üzere filmleri Suudi tele- vizyon yetkililerine verdiklerini, ancak söz konusu filmlerin "üs- tıi kapalı bir sansüre tabi tutuldugunn" ileri sürdüler. İki iddia Mekke'de Mina yakınlannda- ki El Muaysen tünelindeki faciay- la ilgili iki büyük iddia ortaya atıldı. Birinci iddiaya göre "tüne- lin agzına ip geriJiydi" ve facia bu nedenle oldu. Mekke'de kulaktan kulağa dolaşan, ancak kaynağı belirlenemeyen ikinci iddiaya göre de Suudi Kraliyet ailesinden bir prensin hac farizas için geçişi ne- deniyle Mina'ya giden yoUann ke- silmesı ve tünelin agzında çok sayıda hacı adayınm birikmesi bu faciaya yol açtı. SİNEMA • TİYATRO • GÖSTERİ PERA 146 97 38-132 64 26 BARIŞ İÇİN GELDİM KARANUK MELEK DOLPH LUNGREN BRIAN BENBEN Yön CRAIG R.BAXLEY Ştşli SJTE |I47 69 47) 11.00-13-15-1S.30-17.45-21 JO ÇtnSAFAK I [516 26 60) 11.00-14.15-16 30-18.45-21.00 Bcyatlu ATLAS [143 75 76) 1200-14.15-16.30-18.45-21.1 ı s ı o • T.HAFT» 1989 CANNES EN İYİ YONETMEN ODÜLÜ ÇİNGENELER ZAMANI " OF ™ E GYPSIES Y a o E M l R K»»T MKA* [337 JO 82] 11 00-14.00-17 » 2 1 00 mmmı 8YALNIZ KADINLAflDAM OLUR? MARK HARMON YÖN *1LL MACKENZIE Çlil 3»F*K 2 (516 25 001 IIJO-I4.00-I0.30-I&45-21 IS B«r*giu SİHEPOP 1143 70 71] 14.30-1B 30-184S-21.00 3.HAFTA u BU ONLARIN İLK ÇİZGİ FİLUİYOl SEVİMÜ PATİLER a*** aiKrap |i43 n 7111015-1200-14.15 KSM Ka*U« 04« 01 421 iai5-l? 00-1415 «akn DERY» |22J 96 I8| I0JO-I2.I&-14.3) EN BÜYÜK MUTLULUK StZİ BEKLİYOR. COCODN V«n:BONHOWARO " K O KjEiy KSM1346 01 4Z) ia30-19-D0-Z1 IS OLUR BÖYLE VAKALARNEVV YORK POLtSİ YAKALAR ALIP GÖTÜRÜR REZtL OLURSUN HERKESE tfleyince uçabilir, bir damla suda boğulabilir, çakıl taşının altında ezilebilirlerdi... 1 EYVAH! 3 HAFTA "Honey I Sdrunk Ifıe lOds' BeyoOluEMEK 144 M 38 12 M-14 15-16 30-18 45-21 15 Kaöıkoy REKS336 0I 12 •2 00-14 15-1630 18 45-21 15 Ankara AKUN 127 76 56 12 15-14 30-16 45-19 00-2115 Izrrı- IZMIP 214 261 • 12 15-14 30-16 45-19 00-21 15 Balıkesır SAN 110S0 1215-14 15-1615-2115 Ka-agumnjk STAO »1 04 M 11 »13 00 1500 17 00-1900-21 00 Adaletin acımasız eli Stallone-Kobra! Gerçek bir kobra yılam kadar tehlikeli, hızlı, can alıo.. STA1L0OT SYLVESTER BüGtm MELSEN STALLONE ^ UrA8 B«ro«lu F1TA5 8 t | * m MISTIK BıtırkİTRENK fmUatM MtLSÜL TapklfiSUR MrıSATI 336 00 50/11 0O-118O-15D0-17 0O-I9JO-21.30 149 01 66/ 12 00-14-15-16.30-1İ45-2115 150 Z5 S/II.0O-I3.UM5.0O-170O-I9.0O-21 15 572 16 63/II 00-1100-1500-1700-19.00-21 00 586 12 96/1100-1100-15-00-1700-18.00-21 15 523 67 12,11 30-13.30-15.30-17 30-1930-21 15 118 83 23/12.15-14.30 16.45-1100-21 15 REKLAM FllMl atfilTIMIMDA FÎOfl 149 50 33 Sınema-Tiyatro-Gösteri Duyuaılanruz İçin 146 97 38-132 64 26 7 7 TEMMUZ/ 15TEMMUZ Yalnız 5 Konser ttuna • MKirOMM4rduiml5) 15 71 • VAKKOtAMASuodiyt 360 9090 tUMCUHISAU 15775 50 qtftsmttn TIMIN [DİÜt. Saat 21.15de RUMELİHİSAR1 AÇIKHAVA TİYATROSU İşte şehrin en sert iki pollsi. K-9 birinin kod axL Diğerinden tek farkı kulaklan... JAMES BELUSHI K-9 B«m>ölıı BErOfilU ı1513240ı 12 00-14 15-1630-19-00-2115 KjdıkkıySUREm (3360632ı 1100-13-00-1500-1700-1900-2145 %tmmnte Jr Aııtan METROHIL (1257*78 1215-1430-1645-1900-2115 gösterımde \LMMJutUKtLLvt DOĞUNGÜIVÜ D Ö R T TEMMUZ -8l«.\ÜMRErUnH0f)lU NNENEÜ 1300-14.30-18.00-21.15 DEREBOYU CAD NO 110 ORTAKÖY fEL 158 69 87 DANIEL DAY LEWIS En İ\ı Erkek Oruncu Oduhı BRENDA FRICKER En fn Yarthmcı Kaâın O\uncu Ödu/ü YÖN: JÎM SHERİDAN 1990 YILININ İKİ OSCARIı FİLMİ (SOL AYAGIM) u CEP FITAS |« 01 »12.00-14 15 16.30 1845-21 15 Kıdıkiy M00A 337 01 28-11 00-1300-15 15-1730-1930-21 X Bakırkiy KART» 542 II 72 11 00-1300-15 I5-I7 3O-I93O-71 30 Anktn ETI Sınıl Meriıui 229 62 80-12 15-1430-1645-190021 15 KISKANÇ HANIMLAR. GOZUOÛNMUŞ BEYLER: Bu fılmı ızledıMen sonra tehlikeli Htşkı.e'inızı gözden geçıreceKsınız1 MERYL STREEP • ROSEANNE BARR DİŞİ ŞEYTAN Btmlu DUKYA |I49 93 611-1200-14 15-16 30-16 45-21 00 KKıkif KADIKDr [337 74 00| I I 00-13 15-15 15-17 30 19.30-21 30 Ankarı KIZILIRMAK |I25 53 93) • lımlı ÇIMAR JI4 48 61) OKOİ1 AVŞAR FİLM Her oyun masum değildir! Gördüklermızin bir hayal olması ıcın yalvaracaksınız! Sujdıye ATLAHTIK 135543TDı Sjkifkoy 74 1572 0444. 9 TEMMUZ'DA «S <3360C50l 1i 00-13 00-1500-1700-1930-21 30 1100-13 00-15 00-1700-19 30-2130 1(00 1300 I500-1700-t930?1 30 Btyoglu ATLAS '43 75 76ı 12 00 14 15 16 30-18 45-2115 OsmınlMy 6A?I .147 9665) 11 00 13 00-1500-17 15-1930-21 1b G>U\
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle