Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/12 DIŞ HABERLER 8 TEMMUZ 1990
ARNAVUTLUK
îçişleribakanıgörevindenalındıYabancTelçiliklere sığınan Arnavutların sayısı 4 bini aştı.
Federal Almanya elçiliğine sığınanların sayısı 25OO'e ulaşırken,
Türkiye Büyükelçiliği'nde yaklaşık 56 sığınmacı bulunduğu
açıklandı.
Dış Haberler Servisi — Arnavutluk'un
başkenti Tiran'da yabancı elçiliklere sığı-
nanlann sayısı 4 bini aşarken, hükümetin
üst düzeyinde önemli değişiklikler yapıldı.
Arnavutluk Haber Ajansı ATA, İçişleri
Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Siroon Ste-
fani'nın görevinden alınarak Devlet Kont-
rol Komisyonu Başkanhğı'na getirildiğini
bildirdi. Ajans, içişleri Bakanlığı'na KP
Merkez Komitesi Genel Sekreteri Hakuran
tsai'nin getirildiğini kaydetti.
Devlet Kontrol Komisyonu Başkanı Ma-
mush Myftin ve diğer iki Komünist Parti
yetkilisinin ise Politbüro üyeliğinden emek-
İiye ayniacakları bildirildi. ATA, değişiklik-
leri hiçbir yorum yapmadan kısa bir liste
şeklinde verdi.
KP'deki bu değişikliklerin, binlerce kişi
ülkeyi terk etmeye çalışırken KP Merkez
Komitesi'nin toplantısının ikinci gününde
yapıldığma dikkat çekiliyor.
Doğu Avmpa'nın en tutucu ülkelerinden
olan Arnavutluk komünist yönetimi lider-
liğinde yeni isimler göze çarptı, ancak Dev-
let Başkanı Ramiz Alia halen yonetimde bu-
lunuyor.
Diplomatik kaynaklar, Amavutluk'ta yö-
netim mücadelesinin 1985 yılında Enver
Hoca'nın ölümunden bu yana gizlice sür-
duğünü ve son günlerde açıklık kazandığı-
nı bildiriyorlar.
Alia, Arnavutluk'un dış dünyaya yavaş
yavaş açılmasından yana.
Tiran'da yabancı elçiliklere sığınanların
sayısı 4 bini aştı. Türkiye'nin Arnavutluk
Büyükelçisi Teoman Sürenköy, "Büyükel-
çiliğimize 50 kişi daha geldi" dedi.
Sürenkök, telefonla AA muhabirine yap-
tığı açıklamada, önceki geceden beri yak-
laşık 50 kişinin Büyukelçilik binasına gir-
diğini söyledi.
Şu anda Büyukelçilik 'te bulunan mülte-
ci sayısı hakkında kesin bilgi veremeyece-
ğini belirten Sürenkök. "Ancak daha ön-
ce bulunan 6 kişi ile birlikte > aklaşık 56 di-
yebiliriz. Zira, miütecilerin Buyiikelçiliğe gi-
rişleri sırasında polis kesinlikle müdahale
etmiyor. Bu nedenle, bazılan girerken bir-
kaç kişi de dışan çıkıyor" diye konuştu.
Büyükelçi Sürenkök, dunımun genel ola-
rak sakin göriindüğünü ve güvenlik güçle-
rinın diğer büyükeiçiliklere giden mülteci-
lere müdahale etmediği yolunda bilgiler al-
dıklannı söyledi.
Sürenkök, AA muhabirinin önceki gece
gösteriler olduğu yolunda haberler alındı-
ğını hatırlatması uzerine, şöyle konuştu:
"Bize ulaşan bilgilere göre sadece 3 tem-
muz gecesi, yani sığınma olaylannın baş-
ladığı gece olaylar oldu. Dün gece başkent
Tiran'da gösteri oldugu yolunda hiçbir bilgi
yok. Belki diğer kentlerde olmuştur, ama
Tiran'da olduğu yolunda bir açıklama
yok."
Arnavutluk'ta bulunan tek Batılı muha-
bir olan Avusturya Haber Ajansı AFA mu-
habiri, önceki gece verdiği haberde, Tiran'-
ın kent merkezinde yaklaşık lObin kişinin
bir gösteri düzenlediğini bıldirmişti. AFA
muhabiri, göstericilerin komünist liderlerin
istifasını istediklerini ve polisin cop kulla-
narak gösteriye müdahale ettiğini belirtmiş-
ti.öte yandan, Büyukelçiliklere sığınmala-
nn devam ettiği ve sığınanlann sayısımn 4-5
bin arasında olduğu bildirildi.
Tiran'da
v
görev yapan ve adının açıklan-
masını istemeyen Batılı bir diplomat, yap-
tığı açıklamada, yoğun biçirade devam eden
sığınma olaylan karşısında hiçbir Arnavut
yetkilinin ve özellikle siyasi polis SİGURİ-
Ml üyelerinin müdahale etmediklerini
söyledi.
Diplomat, kendilerine ulaşan bilgilere gö-
re, Federal Almanya Büyükelçiliği'nde
2500, ttalya Büyükelçiliği'nde 1500, Fran-
sa Büyükelçiliği'nde 230, Yunanıstan Bü-
yükelçiliği'nde 18, Mısır Büyükelçiliği'nde
ise 3 kişinin bulunduğunu beiirtti.
Arnavutluk Halk Meclisi Prezidyumu,
başkent Tiran'daki yabancı temsilciliklere
sığınan yaklaşık 5 bin kişiye, buralan terk
etmeleri durumunda cezai yaptırım uygu-
lanmayacağı yolunda bir karar aldı. Resmi
ATA Ajansı'nın haberine göre, dünkü ka-
rarda, "Amavntluk'laki yabancı diploma-
tik temsilciliklere giren yurttaşlar için, bu
elçiHkierden aynlmalan durumunda, eytem-
lerinin karşıhgı olan cezai yapünmlann uy-
gulanması yohına gidilmeyecektir" denildi.
Komunizmin 45 yılı
»925 Arnavutluk'ta cumhuriyet ilan edildi.
llk Cumhurbaşkanı Ahmet Zogu.
1928 Zogu, krallığını ilan ederek Kral Zog
adını aldı.
1939 Arnavutluk, ltalya tarafından jşgal
edildi.
1943 Ülke, Nazi birlikleri tarafmdan işgale
uğradı.
1944 Yugoslav komünistlerinin desteğiyle
1941 yılında kurulan komünist Uiu-
sal Kunuluş Cephesi iküdara geldi.
1945 Düzenlenen seçimlerde, Enver Hoca-
nm liderliğindeki komünistlerin des-
teklediği tek tiste kazanarak yönetime
geldi.
1946 Kral Zog yonetimden uzaklaştınlarak
Arnavutluk Halk Cumhufîyeti üan
edildi.
1949 Arnavutluk, Yugoslav emperyalizmin-
den korunmak amacıyla COME-
CON'a katıklı.
1955 Arnavutluk, Varşova Paktı'na katıldı.
196J Sovyetler Birliği, Çin yönetimiyle ya-
kın iîişkiler kurduğu gerekçesiyle Ar-
navutluk ile olan ilişkilerını kesti.
1962 Arnavutluk COMECON'dan aynlarak
Çin'den destek aramaya başiadı.
1968 Arnavutluk, Varsova Paktı'ndan ay-
nldı.
1978 Çin, Arnavutluk'a verdiği askeri ve
ekonomik desteğe resmen son verdi.
1985 Enver Hoca'nın ölümünun uzerine ye-
rine Ramiz Alia geldi.
16 mayıs BM Genel Sekreteri Perez de Cu-
ellar, Arnavut yöneticiieriyle görüş-
melerde bulunmak uzere ilk kez Ti-
ran'a gitti.
6 haziran Araavutiuk yönetimi, köklü re-
formlar yapacağmı vaadetti.
3 temmuz Başkent Tiran'da yabancı elçilik-
iere sığınma furyasının başlamasının
uzerine polis sıkı önlemler aldı.
4 temmuz Ülkedeki yabana diplomatlar, el-
çiliklere sığınan Arnavutların gelecc-
ğini görilşmek üzere hükümetten gö-
rüşme talep ettiler.
5 temmuz Arnavutluk Dışişleri Bakanlıgı,
yabancs elyiliklere sığınan vatandaş-
larına pasaport sağlama sözü verdi.
STALİNİZMİNSON KALESt ARNAVUTLUK /l
Sloganları kanıksamış bir halk
BOŞ MEYDANLAR — Arnavutluk'un başkenti Tiran'ın geniş meydanı gündözleri sa-
kin bir göniniim veriyordu. Aynı meydan akşam saatlerinde dolup taşıyordu. lş bitimin-
de başka bir eğlencesi olmayan Tiranlılar. en (emiz giysileri ile meydanı dolduruyorlar,
alışveriş yapıyorlar, sohbet ediyoriardı. Şimdi elçiliklere sıgınm» furyası sonucu meydan-
ların bomboş oldugu bildiriliyor.
Arkadasımız Canan Gedik, Arnavutluk
Başkanı Adil Çarçanı'nin, 25 haziranda baş-
layan Türkiye ziyaretınden önce bu ulkeye
gitmiştı. Uzun yıllardan sonra Türkiye'ye
yapılan ziyaret, bu ülkenın Batı'ya açdma-
sının da işareti saydmıştı. Çarçani'nin ge-
zisinin üzerinden 10 gün geçmeden Arna-
vutluk, Tiran'daki büyukelçiliklere sığınan
Arnavutların eylemlen ilesallanmaya baş-
ladı. Son üç gün içinde meydana gelen olay-
lar, "komunizmin son kalesini" dünya gün-
deminde baş sıraya oturttu.
CANAN GEPİK
tstanbul'un Topkapı garajında, her 15
günde bir aynı hüzünlü manzara yaşanıyor,
altı aydan bu yana... özel bir turizm şir-
ketinin arkası römorklu otobüsü, birazdan
Türkiye'ye gelerek akrabalanm ziyaret ede-
bilme mutluluğuna erişmiş Arnavutları
yüklenerek yola koyulacak... Otobüsün
önünde üç otobüs dolusu eşya... Siyah-
beyaz televizyon, motosiklet, buzdolabı,
radyo-teypler, halılar, kilimler, iplerle sıkı
sıkıya bağlanmış mukavva bavullar, denk-
ler, yükler... İnsanlar sarmaş dolaş, yürek-
lerini başka bir yerlerde bırakmışcasına
gözyaşı seli içinde otobüse doluşuyorlar...
Hüzünlü bir sessizlik içinde 18 saat sü-
ren yolculuk, Arnavutluk'un 6 ay önce sa-
dece Turk otobüsüne açılan sınır kapısı Bi-
lisht'te bir başka telaşa dönüşüyor. Tıka
basa dolu otobüs yeni yapılan gümrük bı-
nasının önüne boşaltılıyor... Televizyon,
teypter, radyolar, halılar, bavullar yüklü-
ce gümrük ödenerek Arnavutluk sırunnı aş-
mayı başarıyorfar, ancak buzdolabı takılı-
yor gümrüğe...
Sımrdan sonraki ilk kent Korçe'ye kadar
bir başka dünyadayız. Adım başı yapımı 10
yıl önce durdurulan koruganlar, Enver Ho-
ca ile komünizmi övücü sloganların yer al-
dığı panolar, her köyde duvarlar boyunca
yaalı plan hedefleri, çatışmalarda ölen kur-
tuluş savaşçılan adına dikilmiş anıtlar ve
da çalışan bir işçinin ücretinin yaklaşık
10'da biri fıyatma saıılan tükenmez kalem-
ler çocuklar için en güzel hediye... Sakız ise
"Amerikan özentisi" olduğu gerekçesiyle
Arnavutluk yönetimince uzun bir süredir
yasak edilmiş. Ancak son zamanlarda sa-
kız satışına da yaygın olmamakla beraber
izin verilmis... Üretilen yerli sakızlar ise ka-
litesiz...
Korçe'nin Iliria otelinin odaları sade ve
tertemiz görüntüsu ile mütevazi bir köy evi-
ni andınyor. Otel yöneticisi Türkiye'den ge-
len konuklara kahve ile birlikte konvak ik-
Özel olarak hazırlanmış büyük levhalar üzerindeki resimli
yazılar sadece yabancıların ilgisini çekiyor. Arnavutlar bu
sloganları öyle benimsemişler ki levhalar trafik işaretleri
kadar doğal.
heykeller... Kadınlı erkekli askerler, bazı-
ları silahlı, baalan silahsız tarlalarda veya
küçük işletmelerde çalışıyorlar.
Komunizmin son kalesindeyiz artık...
Otobüsümüzün son durağı sınır kenti
Korçe... Korçe'deTürk otobüsü coşkulu bir
sevinç gösterisi ile karşılaruyor... Otobüsün
her iki tarafını saran çocuklar, parklardan
kopardıklan çiçekleri yabancı yolculara ve-
rıyorlar, sonra da usulca konuşuyorlar:
Slylo, stylo.. Gum..
Tükenmez kalem Arnavutluk'ta yaygın
bir biçimde kullanüan bir şey değil. Tarla-
ram ediyor. Konyak Arnavutluk'un gele-
neksel bir içkisi... Kahve içilen her yerde
konyak ikram ediliyor.
"Enver Hoca yoldaşın yapıtı şanlı ol-
sun."
"Yaşasın Marksizm-Leninizm"
"Yaşasın Arnavutluk halkı".
Özel olarak hazırlanmış büyük levhalar
üzerindeki resimli yazılar sadece yabancı-
ların ilgisini çekiyor. Arnavutlar bu slogan-
ları öylesine kanıksamışfar ki slogan levha-
ları trafik işaretleri kadar doğal, sanki...
Akşam saatlerinde bütün kent sokakla-
ra dökülüyor. Birinci Dünya Savaşı yılla-
nndan kaldığı izlenimini veren az sayıdaki
araçlar, insan selinin arasında kendilerine
yol açmaya çalışıyorlar. Akşam saatlerin-
de en temiz giysilerini giyinmiş halkın so-
kaklarda yürümesi bütün Arnavutluk kent-
lerinde bir gelenek... tnsanlar için en etkili
haberleşme yolu da bu yürüyüşler... Dün-
yada ne olup bittiği, başkentteki gelişme-
ler, yönetimin düşündükleri, halkın istek-
leri hep bu yürüyüşlerde değerlendiriliyor,
kahveli-konyaklı sohbetlerde konuşuluyoc.
Son kalenin başkenti Tiran diğer kent-^
lere oranla çok daha hareketli. özellikle
gençler büyük kültür merkezlerinin geniş
gölgeler veren duvarlannın altında Doğu
Avrupa'yı tartışıyorlar. Yabana turistler-
le tngilizce ve halyanca modadan siyasete
kadar her şey konuşuluyor. Tiran meyda-
nı özellikle akşam saatlerinde her dilin ko-
nuşulduğu büyük bir forumu andınyor.
Konyağı biraz fazla kaçıran gençler gi-
tarlarıyla "rock" muziğin zirvedeki parça-
larım seslendiriyorlar. Meydanda turlayan
polis ve asker, gitarından ve akordiyonun-
dan "lambada"mn hareketli ezgisi dökü-
len gençlere hiçbir müdahalede bulunmu-
yor... Az ötede sokaklan süpüren çöpçfl ka-
dın ise süpürgesini bir kenara bırakmış gi-
tardan yükselen "lambada" eşliğinde çok-
tan dans etmeye başlamış bile...
SCfRECEK
SOVYETLER BİRLİĞ1
Komünist Parti Gorbaçov'a direniyorSSCB Başkanı Mihail Sergeyeviç Gorbaçov'un, SBKP 28.
Kongresi'nin açıhşmda ortaya koyduğu istekler, delegeler
tarafından pek kabul görmüyor.
Tutucu kariat eski politbüroyu tek tek oylamaya çalışıyor.
Gorbaçov bu girişimi önleme çabasmda.
KEREM ÇALIŞKAN
MOSKOVA — Gorbaçov, parti içinde-
ki tutucu ve reformcu kanatlann kongre sı-
rasında, oylama yolu ile kapışmasını önle-
meye çalışıyor. Sovyet Devlet Başkanı ve
Parti Genel Sekreteri Mihail Gorbaçov,
kongrenin dünkü oturumunda tutucu ka-
nadın, Politbüro üyelerini tek tek oylama
konusunda sabah aJdırdığı kararı, öğleden
sonra başka bir usul oylaması ile geri çe-
virdi. Ancak tartışmaların uzaması nede-
niyle konu pazartesi oturumuna kaldı. Tu-
tucu kanat böyle bir oylama ile Rijkov, Ya-
kovlov, Abalkin, Şevardnadze, Medvedev
gibi perestroyka ve Gorbaçov'un "beyin
takımım" aklamayarak reformcu kanada
darbe vurmak istiyor. Gorbaçov ise tavrı-
nı oya sunup aklatarak dururnu kurtarma-
ya çalışıyor.
Dünkü diğer ilginç gefişmeleri şöyle özet-
lemek mümkün:
Ideoloji sorumlusu Medvedev, partide
politik göreve talip olmayacağını açıkladı.
Ligacev yeniden sert biçimde "pazar
ekonomisine" yeklendi. Parti yenileme ko-
misyonu; tartışmalı sorunlarda parti içi re-
ferandum yapılmasını ilke olarak be-
nimsedi.
Kongıenin dünkü oturumunda parti ko-
misyonları raporları açıkladılar. Burada
dikkat çeken ilke kararlan şunlar:
"Ekonomi: Delegelerin büyük çoğunlu-
ğu yapılacak ekonomik reformun ne ola-
cağının açık seçik anlatüdığı bir raporu,
parti yönetimi ve hükümetin acilen hazır-
lamasını istediler.
Tanm: Tanmda krizin ana nedeninin
kollektif ilkelerinin deforme idelmesi oldu-
ğu karara bağlandı,
Sovyetler: Parti iktidarı ile Sovyet ikti-
darının karşı karşıya getirilmeyip, işbirliği
yapılması istendi.
Insan haklan: Milli haklar korunurken
insan haklarının da öncelikle korunması
(uzlaşma formülü olarak) benimsendi.
Ayrıca dün çeşitli Politbüro üyeleri so-
ruları yanıtladılar. Şevardnadze yaptığı
duygusal konuşmada, Doğu Avrupa'daki
gelişmelerin, Stalinist sistenün sonucu ol-
duğunu savundu. Ligacev ise "Özel miil-
kiyele geçişin Sovyet toplumunu geri
gotureceğini" söyledi. "Demir yumruk"
söylentisini milliyetçi bölücü akımlarm yay-
dığını öne süren Ligacev, bunların kendi
cumhuriyetlerinde burjuva düzeni kurmak
istediklerini söyledi. Ligacev, "Ülkeyi pa-
zar ekonomisine süriikleyenler ilk önce iş-
siz kalacaklar" dedi. Tutucu kanat lideri,
ordu KGB ve adaletin depolitizasyonuna da
şiddetle karşı çıktı.
Sovyetler Birliği Komünist Partisi, Mi-
hail S. Gorbaçov'un "yeniknme" çağnsı-
na direniyor. SBKP'nin 28. Kongresi çalış-
malarının birinci haftasını biürip bugün bir
günlük tatil yaparken ortaya çıkan tablo-
yu boyle özetlemek mümkün. Gorbaçov ne
istiyor?
Sovyetler Birliği Devlet Başkanı ve KP
Genel Sekreteri Mihail Gorbaçov pazarte-
si günü kongreyi açış konuşmasında "top-
lumda koklü ekenomik değişimlerin eşigin-
de olduklannı" belirterek Komünist Par-
ti'nin kendi bünyesinde köklü bir yenilen-
me ile buna öncülük etmesini istemişti.
Gorbaçov'un sunduğu programın ana hat-
Iarı oldukça açık: Pazar ekonomisi meka-
•izmalan kademeli olarak uygulanacak,
topraklar köyliilerin özel kullanımına ve-
rilecek, yabancı sermaye teşvik edilerek or-
tak yatınmlaria (Joint Ventures) Sovyet
ekonomisinin dünya ekonomisi entegrasyo-
nu saglanacak, fiyat reformu ve borsa ku-
nılarak rublenin kovertibilitesi saglanacak.
Komünist Partisi de tek parti iddiasından
vazgeçerek, bakanlık ve tüm kurumlarda
"komuta yönetimini" terk ederek, bütün
bu gelişmelere "ideolojik oncülük" yapa-
cak, komunisüer Lenin'in eski Unımına uy-
gun olarak ileri göriiş ve örnek davranış-
larla çalışanlann çıkarlannı savunarak Ko-
münist Partisi'nin prestijini koruyacak ve
parlamenter metotlan da kullanarak mo-
dern Sovyet loplumDnun yaratdmasını sa|-
layacaklar...
lşte özetle Gorbaçov'un Komünist Par-
tisi'ne önerdiği yol bu. Ancak Sovyet ba-
sımnda kullanüan bir deyimle "partokrasi"
böyle bir yenilenmeden yana değil. Daha
doğrusu 280 milyonluk dev Asya ülkesinin
18.5 milyonluk "tek ptrti'si, böyle bir dö-
nuşüme ideolojik ve örgütsel olarak hazır
değil. 28. kongre için seçilip gelen delege-
lerin kongredeki tepkileri, bu delegasyonun
"tutucu" bir yapıda olduğunu ortaya ko-
yuyor. Neyi istemiyor parti?
Igor Ligacev, Ivan Polozkov gibi kendi-
lerini "realist" olarak adlandıran tutucu
kanadın önde gelen isimleri en başta "pa-
zar ekonomisi" ve "özel mülkiyetin" her
türüne karşı. Bu grup "nomenklatura"nın,
yıüarca sürdürdüğü iktidarı, ekonomik ola-
rak güçlenecek yeni kesimlere kaptırması-
nı istemiyor. Yaşamım parti çalışmasına
vermiş olan ve halen partinin her kademe-
deki bütün kilit noktalarını ellerinde tutan
40-50 yaş grubu partililer bu güçlü eğilimin
taşıyıcılan. Onlan Kremlin'deki büyük
kongre salonunda jilet gibi gri takım elbi-
seleri, itinalı aklaşmış saçlan, ciddi ve asık
'yüzleri ile yürürken ve aralannda heyecanh
konuşmalar yaparken görmek mümkün.
Parti ve Ulke için bunca çalıştıktan sonra
bütün fiili yetkilerini yitirip bir yana atıl-
mak istemiyorlar. özel kooperatifler kurup
yeni başlangıç yapmak için çoğu oldukça
KONGRE tZLENİMLERİ
Azeri delegelerin Ligacev sempatisiMOSKOVA (Cumhuriyet) — Cuma gü-
nü öğleden sonra saat 14.30'da basın mer-
kezindeki sıkı aramadan sonra 34 gazeteci
otobüsle Kremlin'deki kongre salonuna gi-
diyoruz. Sabah ve akşamüstü ayn ayrı ekip-
ler önceden kayıt yaptırarak kongreyi izle-
yebiliyor.
Otobüs basm girişinin kapısına kadar da-
yanıyor. Kırmızı kartları gösterip içeri gi-
riyoruz. Daha öğleden sonraki oturum baş-
lamamış. 5 katlı her yanı mermer ve boy-
dan boya camlı kongre salonunun alt kat
girişinde delegeler grup grup dolaşıyor. Dı-
şarıda turist trafiği sürüp gidiyor. Meraklı
turistler camlara ellerini dayayıp içeri ba-
kıyorlar. Salonun ön çıkışında delegeler, tu-
rist gruplarının arasından içeri girmeye ça-
lışıyor.
Delegelerin büyük çoğunluğu gri ya da
açık renk takım elbiseli, kollarının altında
deri kongre çantaları. Çok sayıda subay da
göze çarpıyor. Ancak bu gri-haki renkteki
kalabalığın içinde asıl göze carpan kongreye
milli kıyafetleri ile katılan Orta Asya ka-
dın delegeleri, çekik gözleri ve rengârenk
köy giysileri ile hemen "fark ediliyorlar."
Karakaş kara gözlü, ince beyaz ytizlü
genç bir bayana "kanun ısınıyor". Yanın-
daki bayan delege ile birlikte fotoğrafları-
nı çekiyorum. Gülüşüp utangaç hareketler
yapıyorlar. Tamam, bunlar "bizden". Yan-
lanna gidiyorum "Siz neredensiniz?" Evet
Türkmenistan delegeleri. Karagözlüsü Ro-
siva Ogulneval (28), diğeri Mnhammedni-
yova Maisc. Bir kolhozdan seçilip gelraiş-
ler. Biri halıcı, diğeri süt üretim sorumlu-
su.
Ben politik olarak hangi grubu destek-
ledikleri ile uğraşırken onlar çektiğira fo-
toğrafı nasıl alacaklannı soruyorlar. "Gor-
baçov yahşi, Türkmenistan ayrılık istemi-
yor. Sovyetlerin daha çok biıiigini istiyor,
kolboziar dagmlmamalı, fotoğraiian adres-
lerine postaiayacagım. Zatea 'hamimiz
TUrküz, aynı soydamz ve de kardeşiz..."
Tam Türkmenistan güzelleri ile
"kandaş" muhabbeti koyulturken, üstüm-
YOĞL'N tLGt —Ligacev, Kremlin'de parti kongresi süresinceyogun ilgjile karşılaşıyor.
den kalabalık bir insan dalgası geçiyor, çan-
ta ve ben bir yana "bacT'lar öbür yana sav-
ruluyor. Ne oluyoruz derken... Evet Gor-
baçov geliyor. Çevresinde çok sıkı bir body-
guard çemberi, onun çevresinde TV kame-
ra ekipleri ve gazetecilerden oluşan ikinci
kuşak, daha dışarıda meraklı delegeier ka-
labalığı. Hemen otomatik makine ile bir-
kaç poz çekmeye çalışıyorum. Konımalar,
kameramanları çok sert itiyor. Biri kame-
ra ile birlikte yuvarlanıp düşüyor. Büyük
bir itiş kakış. Gorbaçov arada soruları ya-
nıtlayıp yürürken, çevresindeki kalabalık-
tan salon girişini görmeyip, başka yöne yü-
rüyor. Neden sonra salona giriyor ve orta-
lık yatışıyor. Delege avına devam...
Giysi ve görıinüşlerinden "aşına" oldu-
gum başka bir grup kadına yöneliyorum.
Evet Azerbaycan delegeleri. Onlarla iyice
kardeş, hısım akrabayız. Kadirkızı Ibrahi-
mova (33) fabrika delegesi otobüs hostes-
leri gibi giyinmiş sevimli Zöhre Tahirova
(28) Bakü'nün bir bölgesinde 1. sekreter.
Cennet Papayova (35) ise Balokent Sovye-
ti Başkanı, Azerbaycan ekibinin ve Başkan
Muttalibov'un neden Ligaçev'i destekledi-
ğini soruyorum. Meğer Ligacev olaylar sı-
rasında Azerbaycan'a gelmiş ve Ermenis-
tan'daki silahlanmaya da karşı çıkmışmış.
Bir de Azerbaycan Komünist Partisi Mos-
kova'da "güçlü ve sert" yönetim istiyor.
Ya pazar ekonomisi? Evet, Zöhre yeni dü-
zenden yana, hem parti 1. sekreteri hem de
4 kolhozla anlaşma yapmış, kooperatif kur-
muş, kolhozlann süt mayalandırma ve hay-
van bakımı işini almış, yamnda çahştırdığı
insanlarla bu işi yapıyor.
Abdullah Altoglu 60 yaşlannda bir Azer-
baycan delegesi, inşaat kesıminden. Hemen
beni Bakü'ye evine davet ediyor. O hangi
gruptan? Yanık köylü yüzünde ve mavi
gözlerinde Türk insanımn o bildik tebessü-
mü uyanıyor. Kulağıma eğilip yüreğinden
geçeni söylüyor: "Hepsi aynı k.... soyu"
.... Daha sonra bir Azerbaycan delegesi cev-
reye göstermeden Bakü olaylanna ilişkin bir
fotoğrafı kitabı çantama sokuşturuyor.
Kremlin'de tam bir Türk dayanışması ya-
pıyoruz...
Kazak delegesi Zeynullah Yalçınbey
Mangislak 1. sekreteri. Düzgün gri takım
elbiseli. Yavaş ve tek tek konuşunca Türk-
çe anlaşıyoruz. Gorbaçov da Ligacev de
"dürüst" adam ona göre. Partide birlik ve
dayanışma lazım (İki el kenetleniyor). Evet,
Bazar ekonomisi de yahşidir. Bu hesapla
4700 deiegenin en az beşte biri ile Türkçe
anlaşmak mümkün. Daha sonra Kazakis-
tan radyosundan Miryam Baygazi ile çatı
katına çıkıyoruz. Çatı katının koskocaman
salonunun her yanına masalar konmuş üs-
tünde her tür sandviç, kurabiye, pasta ve
yiyecek içecek çok ucuz fiyata satılıyor.
Çaylar ve neskafeler poşette. Her raasada-
ki büyük musluklu termoslardan suyu ken-
diniz çekiyorsunuz.
Oturum saat 18.30'da bitiyor. Delegeler
metro çıkışı hızında kapılara seyirtiyorlar.
Subaylar alt kattaki vestiyerde dizi dizi du-
ran kırmızı şapkalarını alıp çıkıyorlar. Or-
talık çabuk boşalıyor. Gorbaçov etrafında
aynı kargaşa ile çıkıp yürüyerek malikane-
sine dönüyor. Yalmz kongre >alonu önün-
de Leningrad'ın yeni ve yakışıkb Belediye
Başkanı Anatoli Socak Sovyet gazetecile-
re uzun uzun sakin bir şekilde çeşitli sorun-
lar uzerine görüşlerini anlatıyor. Onların te-
mel sorunu kent Sovyetlerini etkin kılmak.
önce gök gürlüyor. Sonra Kremlin'in
kırmızı kuleleri arkasında kara bulutlar be-
liriyor. Sonra ilk taneler.. Kremlinden çı-
kıp metroya yürüyorum. Gündüz güneşli
olmasına rağmen herkes şemsiye açmış.
Rus halkı galiba "ber lürlü ihtimale karşı"
hazırlıklı...
yaşlı ve donanımsız. (Yine de bazıları bu
yolu tutup yeni ekonomik düzende parti
oianaklanndan yararlanıp yerini sağlama
alıyor). tşte değişime dırenen bu kesim,
kongrede Gorbaçov'a ve parti yönetimine
catan her sözü şiddetle alkışlıyor. "Pazar",
"yenilenme", "özel girişim" gibi sözleri
duyunca, hele bunlar zaten kızdıklan L«-
onid Abalkin, Cengiz Aytmatov gibi radi-
kal değişimden yana aydın tiplerden geli-
yorsa iyice tepki gösteriyorlar.
Ancak bu kesim Gorbaçov'a karşı çıka-
cak durumda değil. Çunkıi Gorbaçov 'u de-
virmek partinin itibar yitirmesi ve hızla bö-
lünmesi demek. Tutucu kesim bunu istemi-
yor. Çünkü o zaman kendi "partokrasi"
iktidarı da tehlikeye girecek.
BULGARÎSTAN
Sofya'da
3ayram
lavasıDış Haberler Servisi — önceki gün isti-
fasını veren Bulgaristan Devlet Başkanı Pe-
tar Mladenov'un ikametgâhımn önünde
toplanan 5000 kadar gösterici, bir daha asla
komünist bir başkan istemediklerini dile ge-
tirdiler. Başbakan Andrey Lukanov ise 45
yıl aradan sonra çok partili seçimlerle gö-
reve gelen parlamenteıierin salı günü yapa-
cakları ilk oturumda sorun çıkmaması için
"serinkanlı olnn" cağnsında bulundu.
Mladenov'un istifası ile başkent Sofya'-
da tam bir bayram havası yaşandığı belir-
tiliyor. Yüzlerce kişinin sokaklarda
"Zafer" diye bağırdıklan, ancak bütün
bunların bir gösteri niteliği taşımadığı kay-
dediliyor.
Göstericiler, başbakaıun çağnsına, istek-
leri yerine getirilmediği sürece eylemlerini
sürdürecekleri şeklinde yamt verdiler. Dev-
rik lider Todor Jivkov'un davasının kamu-
oyuna açık olarak görulmesini ve Sosyalist
Parti üyelerinin mal varlıklarının açıklan-
masını talep eden göstericiler isteklerinin ye-
rine getirileceğine dair bir belgenin salı gü-
nüne kadar kendilerine verilmesini de isti-
yorlar.
AA'nın haberine göre Başbakan Luka-
nov, televizyondan yaptığı açıklamada, hal-
kın sakin olmasını isterken gösteriler dü-
zenlenmemesi ve grevlere gidilmemesi yo-
luna çağrıda bulundu. Lukanov, güvenlik
güçlerinin ve devlet organlannın, sükûneti
. korumak için gerekli önlemleri aldığım bil-
dirdi. Ulusal Meclis Başkanı Staako Tood-
rov ve İçişleri Bakaru Albay Atanas Senerd-
jiev'i de yanına alarak muhalefet liderleri
ile göruştüğünü belirten Lukanov, siyasi li-
derlerin düzenin korunmasının önemli ol-
duğu konusunda kendisi ile aynı görüşü
paylaştıklarını söyledi.