Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16 TEMMUZ 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3
Lstifalar
ulaştı
• YENİ DELHİ (AA) —
Hindistan'da Başbakan V.P.
Singh'in istifasını geri
almasından sonra 3
bakanın daha istifa ettiği
bildirildi. Hindistan Haber
Ajansının dünkü haberinde,
Dışişleri Bakanı tnder
Kumar Gujral, Devlet
Bakanı Ram Pujan Patel ve
icaretten sorumlu Devlet
Bakanı Arangil
Sreedharan'ın da istifa
ettikleri kaydedildi.
Haberde aynca Dışişleri
Bakan Yardtmcısı
Harikishore Singh'in de
görevinden aynldığı
belirtildi. Parti yetkilileri,
hükümetteki krizin henüz
çözümlenmedigini ve dünkü
istifalarla birlikte
hükümetteki görevinden
aynlan bakanlann sayısının
13'e ulaştığinı kaydettiler.
Küba'da
mülteci krizi
• HAVANA (AA) — Küba
Devlet Başkanı Fidel
Castro, başkent
Havana'daki diplomatik
temsilciliklerin
güvenliklerini sağlamak ve
garanti altına almak
istediğini söyledi.
Havana'da halen
Çekoslovakya
Büyükelçiliği'nde 17,
Ispanya Büyükelçiliği'nde
de 3 Kübalı mülteci
bulunuyor. Küba polisi
önceki gece Ispanya
Büyükelçiliğı'ne dördüncü
bir Kübalının ginnesini
engellemişti. lspanyol
diplomatik kaynaklarına
göre büyükelçiliğin demir
pannaklıklarun atlayan bir
"übalıyı polis durdurmuş
.£ geri çıkarmıştı.
Çin'de yeni
idamlar
• PEKİN (AA) — Çin'in
kuzeydoğusundaki
Liaoning'in merkezi
Şenyang'da bir mahkeme,
bu ay başında 25 adi
suçluyu idama mahkûm
etti. Liaoning basınında yer
alan haberlerde, aynı
davada 13 kişinin de ömür
boyu hapse mahkûm
edildiği bildirildi. Idam
mahkûmları arasında dört
kişi 212 bin dolardan fazla
parayı zimmete geçirmek,
bir kişi de 36 lcadını
bıçakla yaıalamaktan suçlu
bulunmuştu.
Ingiltere'de
tslam Mecliai
• LONDRA (AA) —
Ingiltere'de yaşayan yaklaşık
2 milyon dolayındaki
Müslüman toplumunu
temsil edecek S00 sandalyeli
tngiltere Islam
Parlamentosu'nun
kurulması yolunda
çalışmalar başladı. tlk kez,
1
indra'daki tslami
ştırma kunıluşu 'The
Mtfslim Institute'
tarafından bir ay önce
yayımlanan Islamic
Manifesto' adlı bildiride
sözü edilen tslam
parlamentosu fikri,
Londra'da düzenlenen
büyük bir konferansta
çeşitli tslami örgüt ve
kuruluşlann liderleri
tarafından tartışılarak kabul
edildi.
Pakistan'da
şiddet: 30 ölti
• HAYDARABAD (AA)
— Pakistan'm Haydarabad
kentinde dün meydana
gelen şiddet olaylannda,
patlayan bombalar 30
kişinin ölümüne 100'den
fazla kişinin de
yaralanmasına yol açtı. Bir
süredir etnik çatışmalara
sahne olan Haydarabad
kenti yakınlannda hareket
etmekte olan bir trende
bomba patladı, 8 kişi öldü
20 kişi de yaralandı. Aynca
kentin kalabalık pazar
yerlerinde ve pekçok
yolcunun beklemekte
olduğu bir durakta 4
bomba daha patladı. Görgü
tanıkları, patlamalardan
sonra muhacir Müslüman
gnıplan ile yerii Sindler
arasında silahlı çatışmalann
çıktığını bildirdiler.
Mandela
MozambJk'te
• MAPUTO (AA) —
Güney Afrika'da ırkçüığa
karşı mücadele eden Afrika
uiusal Kongresi (ANQ
.Tİerinden Nelson
Mandela, toplam 14
Afrika, Avrupa ve Kuzey
Amerika ülkesini kapsayan
altı haftalık dünya turunun
son durağı olan
Mozambik'e gitti. öte
yandan Güney Afrika'nın
Johannesburg kentinde
önceki gün meydana gelen
üç ayrı patlamada iki siyah
ölürken şiddet olaylannda
toplam yedi kişinin öldüğü,
20 kişinin de yaralandığı
bildirildi.
Başbakan Helmut Kohl, Moskova'da Başkan Gorbaçov'la görüşüyor
Almanya içinpazarhkGorbaçov ve Kohl dün
gerçekleştirdikleri ilk
görüşmeden sonra
yaptıklan açıklamada,
Birleşik Almanya'nın
NATO'yaüyeliği
konusunda önemli
gelişme kaydettiklerini
ve anlaşacaklarını
umut ettiklerini
söylediler.
MOSKOVA (CMÜınriyet) —
Federal Almanya Başbakanı Hel-
mnt KoU ile Sovyetler Birliği Baş-
kanı Mihail Gorbaçov arasında
birleşik Almanya'nın NATO üye-
ligi konusunda yoğunlaşan görüş-
meler dün Moskova'da başladı.
önceki akşam Moskova'ya gelen
Kohl ile Sovyet lideri Gorbaçov,
dün sabah Sovyet Dışişleri Bakan-
hğı misafırhanesinde başbaşa bir
görüşme yaptılar. Görüşmderden
neşeli biçimde çikan iki lider ko-
nuşmalannın olumlu geçtiğini,
birleşik Almanya'nın NATO üye-
liği ve ordusunün büyüklüğü gibi
dikenli konularda önemli gelişme-
ler kaydettiklerini söylediler. Gor-
baçov gazetecüere yaptığı açıkla-
mada, "Kmlacak birkaç ceviz w .
A n ı dislerimiz saglam. Onlan
kıracagız" dedi.
Kohl, Sovyetler Biriiği'ne bu yıl
yaptığı ikinci ziyarete "tarihsel
önem" atfetmek için daha önce
Moskova'dan bir ricada bulun-
muştu. Kohl, Gorbaçov'la Mosko-
va'da değil, Gorbaçov'un doğup
büyüdüğü Stavropol kentirde bu-
luşmak istediğini bildirmiş, Mos-
kovabunu kabul etmişti. Böylece
Kohl, *Gorbaçov'un memleketine
davct edilen Uk Batılı lider' unva-
nmı kazanmış oldu. Dün öğleden
sonra Stavropol'e hareket eden ti-
derler, ikili görüşmelere bugün de-
vam edip Moskova'ya dönecekler.
Helmut KoM'ün önceki akşam
başlayan Moskova ziyareti,
Alman-Sovyet ilişkileri açısından
büyük önem taşıyor. Sovyetler
Birliği lideri Mihail Gorbaçov'a
yüklü bir ekonomik yardım paketi
göturen Kohl, bunun karşdığında
Sovyetler'in Alman birliği karşı-
smdaki "taüı-sert" tutumunu yu-
muşatmayı amaçlıyor. Kohl'ün
hedefi, Sovyetler Birliği'ne yaptı-
ğı ziyareti Almanya açısından za-
ferle sonuçlandırmak ve yıl so-
nundaki genel seçimlere "Bis-
marck'tan sonra Almanya'yı bir-
kştfren ikinci şaasoiye" olarak
girmck. *~
ÖNEMLİ ZİVARET — Federal Almanya Başbakanı Helmut Kohl'ün Moskova gezisi tarihi bir dyarel olarak niteleniyor. Kohl, dün
sabah Başkan Gorbaçov'la ilk görusmesini yapn. (Fotograf: Reuter)
Başkan Gorbaçov, bu hafta so- ligi yollan arayacaklardır. Cevap Kohl, Moskova'ya 5 milyar form karşıtı Ligaçev'in Gorba-
bekleyen en önemli soru; Sovyet-nunda iki önemli Alman nüsarır
ağırladı. Bunlardan ilki NATO
Genel Sekreteri Manfred Wörner
idi. Wörner, Gorbaçov'a NATOi
nun Londra zirvesi sonuçlannı
şahsen iletti. SSCB'yi resmen n-
yaret eden ilk NATO Genel Sek-
reteri unvarunı taşıyan Wörner,
Gorbaçov'la görttştükten sonra
basına bir açıklama yaparak şöy-
lededi:
"NATO'nun aMıgı askeri ve si-
yasal degişiklik kararlannı Başkan
Gorbaçov'a üetnm. NATO ve Var-
şova Paktı bundan sonra birbiri-
ni düşman olarak gönneyip, işbir-
kr Birligi'nin Avrnpa'da ve dün-
yada her türlü askeri saldırganb-
p ortadan kaldıran bir banş or-
tanu sağlamak için nereye kadar
gitmeye hazır oldugudur."
Başbakan Kohl'ün üç günlük
Sovyetler Birliği ziyareti ise özel-
likle Londra NATO zirvesi ve Ho-
uston zenginler zirvesi sonrasına
bırakılmıştı. Kohl'e bu kez yalnız
Dışişleri Bakanı Hans-Dietrich
Genscher'in değil, Maliye Bakanı
Theo VVaigel'in de refaket etmesi,
ziyaretin 'ekouomik' yönünü ka-
mthyor.
marklık nakit yardunın yanı sıra
başka önerilerle de gitti. Bunlann
en önemlisi; Almanya'nın
SSCB'ye döviz akışım artürmak
için daha çok doğalgaz ve petrol
satın alma teklifı. Almanlar, ay-
nca SSCB'de serbest pazar ekono-
misine gecişte teknoloji ve know-
how (uzmanlık bilgisi) transferin-
de bulunacaklar.
Ahnanya'da Kohl'ün yakm cev-
resinden, 'ekonomik desteğe kar-
şılık olarak Sovyetler'in Alman
biriigine sorun çıkartmamannın
tsteneceği' belırtilıyordu.
SBKP'nin 28. Kongresi'nde re-
Gorbaçov'un memleketi Stavropol
Sovyetler'deki tam adıyla
"Stavropol Kray", Kafkasya'nın
kuzeyinde yer alıyor. Mihail Ser-
geyevic Gorbaçov, 2 Mart I931'de
burada dünyaya geldi. Rus bir
köylü ailesinin oğlu olan Gorba-
çov, 1946'da Genç Komünistler
Birliği Komsomol'a girdL 1952'de
Moskova'ya giderek Deviet Üni-
versitesi'nin Hukuk Fakültesi'nde
okuyan ve 1955'te mezun olan
Gorbaçov, memleketine duyduğu
özel bağlılıktan ötürü Stavropol'e
geri döndü ve parti kariyerine
başladı. 1970'te Stavropol Yerel
Parti Komitesi'nin Genel Sekre-
terliği'ne yükseldL Bu arada
1967de Stavropo! Ziraat Enstitü-
sü'nden de mezun oldu. 1971'de
SBKP Merkez Komitesi Uyeliği-
ne aJanan Gorbaçov, 1978'de par-
ünin ziraat işleriyk ügüi sekrete-
liğini üstlendi.
59 yaşındaki Sovyetler Birliği
Deviet Başkanı'nın bütün ailesi,
hâlâ Kafkasya'daki StavTopol'de
yaşıyor. Goraçov, tatiUerini aile-
sinin yanında, Stavropol'de geçir-
meyi tercih ediyor.
çov'a saldırılanndan biri de 'Al-
manya politikasında yaalıj
davranmak' olmuştu. Gorbaçov,
söylentiler üzerine "Almanya'yı
para karsıhgı satmayacagını ve
ekonomik yardımın şantaj aracı
olmadıgmı" belirtmek zorunda
kalch.
Kaynaklara göre Helmut Kohl,
iki Alman devletinin birleşmesine
Uişkin olarak belirlediği ve birleş-
menin aralık ayında yapüacak bir
genel Alman seçimiyle noktalan-
masını öngören siyasi takvim için
Gorbaçov'un onayını almaya ça-
hşırken Sovyet liderine bazı ödün-
ler vermeyi önerdi
Bunlann başında, birleşik Al-
man devletinin tüm askeri kuvvet-
lerine 380 bin kişih'k bir tavan ge-
tirilmesi ve Demokratik Alman-
ya'daki Sovyet askerlerinin maaş-
larının bu yılın sonuna kadar Fe-
deral Almanya tarafından öden-
mesi yer alıyor.
Bu ay içinde Paris'te üçüncüsü
yapüacak olan '2 arn 4' toplantı-
sı öncesi Kohl'ün SSCB ziyareti,
siyasi gözlemcilere göre 'elbette
Moskova'nın tntnmunu yumuşa-
Kamu kurumları ve siyasi örgütler kendi güçleriyle radyo-TV istasyonu açabilecek
Gorbaçov yayın tekelini kaldırdıSSCB lideri yayımladığı kararname ile
Komünist Parti'nin yayın tekeline son verdi.
Moskova'da dün bir gösteri yapan demokrasi
yanlısı muhalif gruplar, SBKP'nin iktidar
tekelini kınadılar.
MOSKOVA (AA) — Sovyetler
Birliği Başkanı Mihail Gorbaçov,
dün bir kararname yayımlayarak
"Kamn knnımlan ve siyasi örgüt-
lerin kendi güçleriyle yayın istas-
> onlan açabileceklerini" ilan et-
ti. Sovyet hderi, SSCB'de radyo
ve TV yayınabğının artık tek bir
partinin tekelinde olamayacağmı
vurguladı.
Mihail Gorbaçov'un dün ya-
yımladığı kararnameyle, yerel
sovyetler, siyasi partiler ve top-
lumsal örgütler kendi güçlerine
dayanarak yayın istasyonlan aça-
bilecekler, ancak bunlann faali-
yetleri SSCB'nin birlik ve bütün-
İüğüyle anayasasmı ihlal edici ni-
telikte olamayacak.
Gorbaçov, resmi haber ajansı
TASS tarafından yayımlanan ka-
rarnamesinde, "Ülkedeki demok-
ratüdeşmenin, birlik cumhuriyet-
terinin ve sovyeüerin yüriitme yet-
kilerinin gıiçlendirilmesinin ve iU-
kede siyasi çoğulculuğun kunım-
laşmaya başlamasıniD, radyo te-
levizyon yayımcılığında köklü bir
değişikligi zonınlu küdıgmı" bıl-
dirdi.
INGİLTERE
Halk 'gafçı' bakaııdan yaııao
EDİP EMİL ÖYMEN
LONDRA — Federal Almanya
Başbakanı Helmut Kohl, Fransa
Cumhurbaşkam François Mitter-
rand ve Avrupa Topluluğu Komis-
yonu'nu hedef alarak, hakarete
varan ifadeler kullanan lngiltere
Ticaret ve Sanayi Bakanı Nicho-
las Ridley istifa etti. Başbakan
Margaret Thatcber'ın en yakın ve
güvendiği kişilerden olan Ridley,
az satan, ama etkiü bir okuyucu
kitlesi olan "The Speclator" adlı
dergiye verdiği demeçte savundu-
ğu görüşler yüzünden hükümeü,
özellikle Batı Almanya ve Avru-
pa önünde çok güç durumda
bıraktı. Buna karşm tngiliz gaze-
telerinin yaptığı kamuoyu yokla-
malanna göre halkın buyük ço-
ğunluğu Ridley'i destekliyor.
Ridley, gecen hafta dergiye ver-
diği demeçte Avnıpa'yı Birleşik
Almanya'nın kendi çıkarına kul-
lanacağını, bu nedenle tngiltere^
nin egemenliğini Avrupa Komis-
yonu'na bırakmanın, Hitler'e tes-
Nkholas Ridley — Thatcher'ı
güç duruma soktn.
Ticaret ve Sanayi
Bakanı Nicholas
Ridley "The
Spectator" dergisine
verdiği demeçte, AT
yetkililerini Hitler'e,
Fransa'yı da
Avrupa'yı yutmak
isteyen Almanya'nın
süs köpeğine benzetti.
lim olmakla aynı anlama gelece-
ğini söylemisti.
Fransa'yı da hedef alan Ridley,
onlann da Almanya'nın "süs
köpegi" olduklarım söylemişti.
Mülakatm yayunlandığı haftada
40 bin tirajı olan "The Spectator"
dergisinin kapağında Ridley, Baş-
bakan Kohl'ün afışine Hitler'in
tarzında saç ve bıyık çizip kaçar-
ken görülüyor. Bakanın, hakaret
yüklü göruşleri, Başbakan Thatc-
her'ın, Avrupa Topluluğu ile iliş-
kileri zar zor rayına oturtmaya ça-
lıştığı bir sıraya rastladı. Thatcher
ile Batı Almanya Başbakam Kohl
arasmdaki "kibar fakat buz gibi"
ilişki çerçevesinde Ticaret Bakanı
Ridley'in sözleri en uygunsuz za-
manda edilmiş, en uygunsuz söz-
ler olarak tngiltere Ûe Almanya-
run gündemine girdi.
Konu uluslararası alanda Ingil-
tere'yi güç durumda bıraktıysa da
iç siyaset yatınmı olarak kullam-
labilecek boyutu da var. Ridley'i
savunan aşın muhafazakârlar, ba-
kanın "lngillere'yi hiçbir zaman
Avrnpalı saymayan" sıradan va-
tandaşların duygulannı dile getir-
diğini söylüyorlar. Avrupa Toplu-
luğu'na karşı milliyetçi ve muha-
fazakâr yayını ilke haline getiren
çok satışlı magazin basını, baka-
nın kullandığı ifadenin yersizliği-
ne işaret ederek istifasını isterken,
öte yandan da halkın, bakanı des-
teklediğini vurguladı. Günde yak-
laşık 2 milyon satan "Daily
Fjipress" gazetesinin 15 bin kişi
arasında yaptırdığı kamuoyu yok-
lamasına katılanların yüzde 97'si
Ridley 'den yana çıktı. Alt tabaka-
ya hitap eden ve 1 milyon satan
"Daily Star"da kendi anketinde
oranı yüzde 94 olarak verdi. An-
cak ciddi basın, olayın ciddiyeti-
ni bütün boyutlanvla vansıttı.
"Goannan", "tngihere ile Alman-
ya arasında 40 yıldır dikkatli ve Ö-
tiz bir şekilde örülen koza, hoy-
rat bir el tarafından yok edildi"
derken, 'Independenl" olayın ba-
sına yansımasından hemen sonra
bakanı istifaya davet etti.
Sovyet lideri, ülkenin içinde bu-
lunduğu durumda, radyo televiz-
yon yayımcılığunn toplumun bir-
lik ve beraberliğinin güçlendiril-
mesinde, "ilişkUerin insanı temel-
lere oturtnlmasında" çok önemli
bir işleve sahip olduğunu belirt-
ti.
Siyasi gözlemciler, Gorbaçov'-
un kongrede usta bir manevrayla
ülkedeki karar alma mekanizma-
sından önemli ölçüde soyutladığı
Komünist Parti'nin, şimdi de rad-
yo - TV yayımlanndaki etkileyici
gücünün ortadan kalkmıs olduğu-
nu belirtiyorlar.
Muhalefetin gösterisi
Sovyetler Birhği Komünist Par-
tisi'nin geçen hafta sona eren
kongresi sırasında, partiden aynl-
ma karannı ilan eden Demokra-
tik Platform'un destekçileriyle
öteki demokratik grupların yan-
daşları dün Moskova'da
SBKP'nin iktidar tekelini kma-
mak amacıyla bir gösteri düzen-
ledüer.
Yağmura rağmen binlerce kişiyi
bir araya getiren gösteride, Ko-
münist Parti'yi 'tarihin çöp
kutusu' olarak niteleyenler dahil,
çeşitli anti-komünist pankartlar
ile çarlık bayrağı ve anarşistlerin
kara bayrağı taşındı.
POIJTIKADA
SORUNLAR
ERGUNBALCI
Türkiye^nin Çev
Istikrarsızlık Kuşağı
Batılı liderlerin 40 yıldır en büyük korkuları Sovyetler Birtiği'n-
den bir saldın gelmesi idi. Şimdi en büyük korkuları ise Sov-
yetler Birligi'nin dağılması ABD ve Batı Avrupa soğuk savaşı
kazandı. İdeolojik açıdan kuşkusuz mutludurlar, ama diğer ba-
kımlardan huzurlarının iyice kaçtığı açık. Orta Avrupa'da birleş-
miş bir süper Almanya, NATO ve AT'de kimlik bunalımı... Avru-
pa'da milliyetçi akım ve rekabetlerin yeniden filizlenmeye baş-
iaması... Bunlar Batı'nın "zaferinin" ilk sonuçları olarak sahne-
de görünüyor.
NATO'nun konumu ilginç. ABD, örgütün en ateşlı savunucu-
su; çünkü diğer işlevlerinın yanı sıra NATO, ABD'nin Avrupa'da
etkinliğını sürdürebilmesı ıçın en güçlü araç. Doğu Avrupa ûl-
keleri örgüte katıtmak istıyor. Başkan Mihail Gorbaçov ise orta-
dan kalkmasını ve yerini Avrupa Güvenlik Sistemı'ne terk etme-
sini öneriyor. Batı Avrupa'ya gelince... Onlar da NATO'nun em-
niyet sübabı olarak devamından yanalar. Ancak Sovyetler Birli-
gi'ne mi, yoksa Almanya'ya mı karşı? Bu noktada pek açıklık yok.
Batı Avrupa'nın NATO'nun şu ya da bu şekilde devamını isteme-
sinin başka nedeni de var. İtalya Dışişleri Bakanı Giani de Mic-
helis, iki hafta önceki Nevvsvveek dergisine verdiği demeçte açık-
ça dile getirmiştı. NATO'nun islam dünyasından gelebılecek teh-
likelere karşı Hırıstıyanlığın çıkaharını savunması öngörûlüyor.
Bu nitelikteki bir NATO içinde Türkiye için ne rol düşünüldüğü
ilginç bir sorudur.
Bunlar şimdilik geleceğe yönelik henüz kesinleşmemiş so-
runlar.
Ancak soğuk savaşın bitiminin, hızla somutlaşan bir sonucu
var. Türkiye, en hafif deyışle bir istikrarsızlık ve kaos çemberi ta-
rafından kuşatılma tehlıkesı ile karşı karşıya bulunuyor. Çember,
kolayca 'ateş çemberine' dönüşebtlecek nıtelikte görünüyor.
Güneyde Arap-israıl sürtüşrnesine ek olarak, su sorunu, kriz
boyutlarına ulaşma eğilımı göstermektedir. Doğuda, Türkiye'nin
iran'la olan sorunlarının yanı sıra Kafkasya kaynıyor. Ermenis-
tan, Azerbaycan ve Gürcıstan'da yakın gelecekte neler olabile-
ceğını kimse bılemiyor.
Balkanlardaki durum ise, uzun vadede belki hepsinden de teh-
likeli. Soğuk savaş dönemındekı blok disiplinin ortadan kalktığı
günümüzde Balkanlar büyük ıstikrarsızlık ve kaosa gebe görü-
nüyor. Romanya'da lon lliescu yönetımi, ülkede denetimi hâlâ
saglayamadı. Cuma günü başkent Bükreş'te Çavuşesku'nun
devrilmesınden bu yana düzenlenen en büyük gösteride yakla-
şık 50 bin kişi yönetımi protesto etti. Bulgarıstan'da huzursuz-
luk, Devlet Başkanı Petar Mladenov'un istifası ile apaçık ortaya
çıktı. Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik bunalımın huzursuz-
luğu daha da arttırması beklenebilir. Romanya ile Macaristan
arasında Transilvanya gerginliği, her an tehlikeli bir bunalım bo-
yutlarına ulaşabılecek nitelıkte. Yugoslavya parcalanma aşama-
sına gelmiş durumda Komünist Parti'nin öncü roiünü kaldıran
ve piyasa ekonomisine geçmekte olan kuzeydeki Slovenya ve
Hırvatistan cumhuriyetleri birlikten ayrılmak için fırsat kolluyor-
lar. Sırbistan Cumhuriyeti'ne bağlı Kosova özerk bökjesi ise sa-
atti bomba niteliğinde.
Bu tabioya son oiarak Arnavutluk eklendi. Ramiz Alia yöneti-
minin yurtdışına çıkmak istevenlere pasaport vermesi ile duru-
mun yatışmasını beklemek herhalde bıraz fazla iyimserlik olur.
Arnavutluk'ta olaylar yeni başlıyor. Nasıl sonuçlanacağını ise kim-
se bilmiyor. Ancak kesin olan bir şey varsa, o da Balkanlar'daki
genel istikrarsızlıktan sonunda bu ufak ülkenin de nasibini al-
mış olmasıdır.
Soğuk savaşın bitimı Avrupa'da nükleer savaş kâbusunu or-
tadan kaldırdı, iki Almanya'nın birleşmesine yol açtı. Balkanlar'da
iee milliyetçilik, parcalanma ve kaosu gündeme getırdi. En bü-
yük tehlike ise Sovyetler Birligi'nin parçalanması olasılığı.
Batı bu nedenle, ilk zater sarnoşluğundan uyandıktan sonra
kazandığı yenginin sonuçlarını giderek artan bir tedirgınlıkle ız-
liyor. Geçen hafta "The New York Times" gazetesinde çıkan bfr
yorumda, "Batı'nın demokrasi ve özgürtük ilkeleri galip geldi.
Ama ilginç bir çelişki olarak, Batı'nın bu ilkeleri Yugoslavya ve
Sovyetler Birliği'nde parcalanma ve kaosa yol açabilir" deniyor-
du.
Sovyet sistemine en sert eleştirileri yöneltenlerden biri olan
Amerikalı iktisatçı Prof. Marshall Goldman da 12 temmuz tarihli
International Herald Tribune gazetesinde çıkan yazısında, "Sov-
yetler Birliği'nde güçlû bir partıye ıhtıyaç olduğu anlaşılıyor. Parti,
ülkeyi bir arada tutacak tek yapıştırıcı olabilir" diyordu.
Ortadoğu. Kafkasya ve Balkanlar, şimdiye dek kaynamadıkla-
rı biçimde kaynıyor. ve Türkiye bu tablonun tam ortasında yer
alıyor.
Ankara'da ilgilenenlerin bilgisine sunulur.
BATI ALMAN GAZETENİN tDDİASI
Kara EylüTün Kderi
D.Berlin'de yâşıyor
BATI BERLİN (AA) — 1972
Münih Olimpiyatları katliamını
planlamakla suçlanan Filistinli
gerilla lideri Ebu Davnt'un, Do-
ğu Berlin'de yaşadığı öne
sürüldü.
Federal Almanya'da yayımla-
nan Berliner Morgenpost gazete-
sinin dünkü haberinde, 1972 yı-
unda Münih Olimpiyatlan'nda-
ki katliamı gerçekleştiren Fdistin-
li "Kara Eylül" grubunun lideri
olduğu sanılan Davut'un, 1980'li
yülarda, Doğu Berlin'deki Palast
Oteli'nde, D. Almanya vatandaşı
olan sansın bir kadınla birlikte
kaldığı yazıldı. Haberde, Ebu
Davut'un halen D. Berlin'de giz-
lenmekte olduğu kaydedildi.
Demokratik Almanya tçişleri
Bakanı Peter Michael Diestd, ge-
çen hafta yaptığı açıklamada, es-
ki komünist yönetimin, Ebu Da-
vut'u ve dünyaca ünlü Venezüe-
lalı terörist Carlos'u ülkede ba-
nndırdığım söylemişti. tçişleri
Bakanlığı sözcülüğu de Ebu Da-
vut'un halen Demokratik Al-
manya'da olup olmadıği konu-
sunda araşürma yapıldığnu açık-
lamıştı.
1972 Munih Olimpiyatlan'-
nda, Filistinli gerillalar, tsrailli
sporculan rehin aunışlar ve da-
ha sonra 11 tsrailli ile bir de F.
Alman polisini öldürmüşlerdi.
"Kara Eylül" adlı Filistin geril-
la grubu tarafından gerçeklesti-
rilen bu eylemin de Ebu Davut
tarafından planlandığı sanıhyor.
Yunan basınının yeni iddiasv
Patriklıane milli bir konuMuhafazakâr "Katimerini" gazetesi Fener
Patrikhanesi'nin yeni ve uluslararası bir
statüye sahip olması gerektiğini yazdı.
ATtNA (AA) — tstanbul Fener
Patrigi Dimitrins'un ABD zıyare-
tinin, patrikhanenin yeni ve ulus-
lararası bir statüye sahip olması
gerektiğini kanıtladığı iddia edil-
di. Dimitrius'un ABD zıyaretinin
ilk günlerinde ilgisiz kalan Yunan
gazeteleri, ABD'de Fener Patri-
ği'ne gösterilen yakınlıktan son-
ra patrikhanenin "Yunanistan'ın
mflli konulanndan birisi oldnğn"
yolunda yayın yapmaya başladı-
lar.
Muhafazakâr Katimerini gaze-
tesinde yayımlanan "Patrikhane-
nin uluslararası alandald önemi
artıyor" başlıklı bir yazıda, Yu-
nanistan'ın, bu konuda acilen
milb çıkarlarına uygun bir politi-
ka çizmesi gerektiği ileri sürüldü.
Bu politikanın sadece hükümet
tarafından belirlenmesinin yetme-
yeceği, ülkedeki tüm siyasi part'-
Ierinin desteğinin de gerekeceği
belirtilen yazıda, patrikhaneye
bugüne kadar uluslararası önem
verilememesinin "Lozan Antlaş-
ması şanssızlıgmdan" kaynaklan-
dığı iddia edildi.
Yazıda, "Sevr Antlaşması ile
Osmanlı tmparatorlugu, Müslü-
man olmayan milletler hakkında
patrikhaneye dini haklann >anı sı-
ra, egitim ve adalet alanlannda da
büyük haklar tanımıştı. Sevr Anl-
laşması, patrikhanenin bu hakla-
nnı kısıtlayan daha önceki tüm
karariarı da geçersiz sayıyordu.
Ancak Sevr Antlaşması uygulana-
madan imzalanan Lozan Antlaş-
ması'nda patrikhanenin sadece di-
ni haklan yer aldı" denildi.
ABD'nin "Ankara'nın boşnat-
suzlugnna kulak asmadan Dbnit-
rins'a gösterdigi eşi göriiimemis
yakınlığın", Washington'un pat-
rikhane ile ilişkilerini geliştirmek-
te kararlı olmasından kaynaklan-
dığmı iddia eden Etnos gazetesi
ise ABD'nin, Fener Patrikhanesi
aracüığiyla Moskova Patrikhanesi
uzerinde etki sahıbi olmayı amaç-
ladığım öne sürdü.
Telecard'la alışveriş
o kadar kolay,
o kadar çabuk,
o kadar rahat,
o kadar pratik ki
o kadar olur!
M
Telecard la
TurKiye-nın ner yenn*
2 4 s a a t
para çekUir.
parayatınır.
navale yapıur.
alışveri pü^r
YAPI^KREDi
"hizmette sınır yoktur"