23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9MAYIS 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Skandal dosyası hazır • ATİNA (Cumbariyet) — Yunanistan'da sosyalist PASOK hükümeti döneminde ortaya çıkan skandal dosyaları yeniden açılıyor. Yeni parlamento, dünkü oturumunda PASOK döneminde bakanhk yapmış ve aralannda PASOK lideri Andreas Papandreu'nun da bulunduğu beş kabine üyesini yüce divana sevk edecek 9 'davacı' milletvekili tayin etti. Bunlardan altısı iktidar partisi Yeni Demokrasi, üçü ise sol ittifak SİNASPİSMOS üyesi. Öte yandan, hükümetin PASOK iktidarı döneminde emekliye sevk edilen iki korgenerali yeniden göreve getirmesi orduda huzursuzluğa yol açtı ve üç havacı general istifa etti. Kıbrts ve Avrupa Konseyi • STRASBOURG (AA) — Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) ilkbahar dönemi çalışmaları önceki gün Fransa'nın Strasbourg kentinde başladı. Meclisin ilk oturumunda Türk parlamenterler, Kıbrıs Rum temsilcisi Vassos Lissarides ve yardımcısı Yannis Matsis'e geçmiş senelerin aksine itiraz etmediler. Bu arada AA muhabirine bilgi veren Avrupa Konseyi'ne yakın kaynaklar, Genel Sekreter Bayan Catherine Lalumiere'in, Kıbns'ta toplumlararası görüşmelerin çıkmaza girmesinden sonra konseyi devreye sokmak amacıyla girişimlerde bulunmaya hazırlandığını bildirdiler. Yeni anlaşma yok • ANKARA (Cumhuriyet) — Genelkurmay Başkanhğı'nca ABD ile Türkiye arasında yeni bir "savaş zamanı ev sahibi ülke destek anlaşması" imzalanmasının söz konusu olmadığı bildirildi. Genelkurmay Başkanlığı konuyla ilgiii olarak yaptığı açıklamada, "Basında yer alan yeni bir anlaşma imzalanması hususu, Türk ve ABD askeri heyetleri arasında, uygulamaya yönelik olarak zaman zaman yürütülen düzenleme çalışmalarından kaynaklanmaktadır" denildi. Geçen hafta basında yer alan Washington kaynakh haberlerde, savaş ya da bunalım anlarında Türkiye'ye gelecek Amerikan birliklerine destek sağlanmasını öngören bir 'lojistik' anlaşmanın ekim ayından önce imzalanacağı öne sürülmüştü. Pinochet huzursuzlugu • SANTIAGO (AA) Şili Savunma Bakanı Patricio Rojas, Patricio Aylvvin hükümetinin orduyla bazı somnları bulunduğuna, ancak hükümetin, silahlı kuvvetlerin politikaya müdahalesini engellemeye kararlı olduğuna dikkati çekti. Resmi kaynaklar, Cumhurbaşkanı Aylwin'in önayak olmasıyla General Pinochet'nin askeri yönetimi sırasındaki insan haklan ihlalleri konusunda araştırma yapmak için iki hafta önce bir soruştunna komisyonunun kurulmasından ordunun yuksek rütbeli subaylarının hoşnut olmadığuu kaydettiler. Kral Hüseyin'e saldın doğra • AMMAN (AA) — Ürdün Krallığı, bir Israil hücumbotunun geçen ay Akabe Körfezi'nde Ürdün Kralı Huseyin'in yatına ateş ettiğini doğruladı. Saraydan yapılan açıklamada, "Bu, kraliyet yatıyla ilgiii Akabe Körfezi'nde meydana gelen ilk olay değildir. Ancak, bu kadar yakından ateş edilen ilk olaydır" denildi. Olaym 27 nisanda meydana geldiği kaydedilen açıklamada, Ürdün'ün bu olay hakkında Batılı ülkelere şikâyette bulunduğu belirtilerek, ateş etme olayı "talihsiz ve açıklanamaz" diye nitelendi. Muhalefet seçim sistemine tepki olarak meclisi boykot etmeyi düşünüyor KKTC'de hava gergînİZZET RIZA YALIN LEFKOŞA — KKTC milletvekilliği se- çimlerinden sonra KKTC meclisinde olu- şan ve "mflli iradeyi vansıtmadıgı" öne sü- rülen oran dolayısıyla, muhalefet, "mec- listen çekilmeyi" tartışıyor. KKTC'de yüzde 54.54 oranındaki UBP yandaşı kitlenin 34. yüzde 44.40 oranın- daki muhalefetin 16 milietvekiliyle temsil edilmesi yönündeki sonuç ve bu oluşumu yaratan seçim yasasına tepki olarak, De- mokratik Mücadele Partisi'ne destek ve- ren Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP), Toplumcu Kurtuluş Partisi (TKP) ve Ye- ni Doğuş Partisi (YDP)'nin yetkili organ- ları, toplantı üstüne toplantı yapıyor. CTP Merkez Yönetim Kurulu ile TKP Yürütme Kurulu ve Parti Meclisi'nin ön- DemokratikMücadele Partisi, iktidarın yüzde 55 oyla meclisin yüzde 68'ini "ele geçirdiğini"öne sürerek meclisten ayrılmayı ve mücadeleyi meclis dışındansürdürmeyi gündeme getiriyor. ceki gece toplanmasından, DMP Başkan- lar Kurulu ile Yürütme Kurulu'nun seçimle ilgiii gelişme ve sonuçları değerlendirme- sinden sonra CTP Meclisi ile DMP Yürüt- me Kurulu, dün ayrı ayn toplanarak "Medisi boykot" konusunu görüştü. Yeni Doğuş Partisi de bu alandaki gelişmeleri değerlendiren toplantılar yaptı. Muhalefet partileri, "Olaya, yüzde 55 oy oranı ile meclisin yüzde 68'ini gasp et- mesi olarak baktıklannı" açıklarken, "TRT ile etkili giiçlerin seçimlere etkile- rinin kabul edilmezliğini" vurguluyor. Kendileriyle goruştüğumüz muhalefet yetkilileri, meclisten çekilmeyi ciddiyetle düşündüklerini belirtirken "Meclis dışın- dan etkin muhalefet mücadelesini öngor- düklerini" açıkladılar. Muhalefetin bu yöndeki düşünceleri, basın organlarına da yansıdı. TKP'nin or- ganı Ortam, "muhalefet milletvekillerinin istifası giindemde: Karar günleri" başlık- h manşet haberinde, "TKP ve CTP organ- lannın meclisi boykot etme ile millervekil- lerinin istifası gibi seçenekler üzerinde dumlduğunu" duyururken CTP'nin orga- nı Yenidüzen, "Meclisi boykot giin- demde" manşetini kullandı. **ı L- r]«vt«î R° m a n . v a ' n l n devrik Devlet Baskanı Nikolay Çavusesku döneminde.geri zekikçocuklann hastane- ^ a i u l K f l O e n |erdeki kötii yaşam koşullarına ilişkin çeşitli haberler çıkmıştı.Bukreş yönetimi, başkentin 150 km. uzağındaki Vulturesti hastanesinde üç geri zekâlı çocuğun fotografının dagıtılmasına izin verdi.Ion Uiescu yönetimi,Ça>uşesku döne- minde kendi kaderlerine terk edilen bu çocuklara şimdi daha iyi bakıldıgını belirtiyor. (Fotoğraf: Reuter) ANKARA—BONN GERGİNLİG1 Diplomat sorunu çözülüyor Ankara Bonn'a ilettiği "Sekiz diplomatınızı geri alın" isteğini bir süredir devameden pazarlık sonucunda değiştirdi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Türki- ye ile Federal Almanya arasında yılbaşından bu yana sorun oluşturan "diplomatlann za- rarlı etkinlikleri" konusunda ulaşılan "ara çözüm" bir mutabakat metniyle açıklanacak. Hazırlıklan bir süredir devam eden bu met- nin, Bonn ve Ankara'da bugün aynı anda açık- lanması bekleniyor. Dısişleri Bakanlığı Sozcusü Murat Sungar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Her iki hükümet daha önce aldıklan kararlar doğnıl- tusunda merkeze alınmalan karariaşnnlan gö- revlilerin geri dönmtlemle, konunun kapan- mış oldugu konusunda mutabık kalmışlardır" dedi. Dışişleri Bakaniığı yetkililerinden edinilen bilçiye göre, Türkiye ile Federal Almanya ara- sında bir süredir devam eden pazarlık sonu- cunda Ankara, Bonn'a ilettiği "Sekiz diplo- matınızı geri alın" isteğini değiştirdi. Bu de- ğişiklikte, Federal Almanya'nın isteğe en ba- şından beri karşı çıkması ve yapılan muzake- re sonucunda "MTT adına çaltştıklan" gerek- çesiyle Türkiye'ye geri dönmesini istenen dip- lomatlann sayısının 15'ten dörde indirilmesi etkili oldu. Son duruma göre Türkiye, Fede- ral Almanya'nın Hamburg ve Stuttgart kent- lerinde görevli olup haklarında "istihbarat ör- gütü adına çalıştıklan gerekcesiyle" savcılık soruşturması bulunan dört diplomatını An- kara'ya "normal" atamalar çerçevesinde geri alacak. Buna karşılık, Federal Almanya'nın Ankara Büyükelçiliği'nde görevli bir diplomat, "Knrt sorunu" konusunda bir gazeteciye söy- lediği iddia edilen "Sevr Antlaşması'nın bazı bükümlerini destekliyoruz" seklindeki sözler nedeniyle Bonn'a geri dönecek. Dısişleri Bakanlığı'nın ust düzey bir yetki- lısi, Alman makamlarıyla "sorunun büyütulmemesi" konusunda genel bir muta- bakata varıldığını ve ulaşılan son çözümün "diplomatik normlara uygun biçimde fonniile edilecek bir duyunıyla" resmileştirileceğini kaydetti. Federal Alman kaynaklan ise geli- nen noktanın "Görevleriyle bağdaşmayan et- kinliklerde bulunduklan konusunda hiçbir ka- nıt olmayan sekiz Alman diplomaünın geri çe- kilmesi istemine kıyasla çok daha kabol edilebilir" olduğunu dile getiriyorlar. Ancak Federal Alman Buyükelçiüği'nin "seçkin" dip- lomatlan arasında sayılan bir görevlinin "Kiirt sorunu" konusunda kendisine atfedilen söz- ler nedeniyle geri dönmesi isteğinin Bonn'da "bazırahatsızlıklar"yarattığı da kaydediliyor. Milletvekilligi seçimlerinde 34 milletve- killigi kazanan Ulusal Birlik Partisi ise hü- kümet kurma çalışmalanna hazırlanıyor. Meclis, seçim sonuçlarının Resmi Gazete'- de yayımlanmasından sonraki ilk on gün içinde toplanarak ant içilecek. Ulusal Birlik Partisi'nin, geçmiş yıllar- da, partiye zarar veren uygulamaların gi- derilmesini sağlamak üzere, "yönetsel bir harekif'a girişeceği vurgulanıyor. Bu cer- çevede "Bakanların buyük bir bolnmünün degiştirilecegi, kabinede yeni ve genç mil- lervekillerine yer verilecegi" ifade ediliyor. Milletvekilligi seçimleri sırasında, mil- letvekili aday lisıelerinin dışında kalan tek parti genel sekreteri olan Ulusal Birlik Par- tisi Genel Sekreteri ve tçişleri, Köyişleri ve Çevre Bakanı Olgun Paşalar da UBP Ge- nel Sekreterliği'nden aynlacağını açıkladı. Denktaş 'ihsiUu ile eylülde bir araya gelebüirim' FATİH M. YILMAZ KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Ulusal Birlik Partisi'nin (UBP) genel seçimleri kazanması ile toplumlararası görüsmeler açı- sından rahat bir nefes aldı. Denk- taş, Kıbrıs Rum Kesimi Lideri Yorgo Vasiliu ile eylul ayında bir araya gelebileceğini belirtti. Vasi- liu ise ABD, tngiltere ve AT bün- yesinde kulis faaliyetlerini yoğun- laştırarak Denktaş'ı temmuz ayın- da ma&aya çekmeye çalışıyor. Denktaş, genel seçimlerde uç muhalefet partisi tarafından des- teklenen Demokratik Mücadele Partisi'nin (DMP) seçimi kazan- ması durumunda, toplumlararası görüsmeler konusunda parti yet- kilileriyle konuşacağını, herhan- gi bir anlaşma sağlanamazsa re- feranduma gideceğini belırtmişti. Genel seçimlerde kurucusu oldu- ğu UBP'nin "bekJenmedik" başa- n kazanması, Denktaş'ı buyük öl- çüde rahatlattı. KKTC Cumhur- başkam, artık, Kıbrıs sorunu ko- nusundaki görüşmelerde eskiden olduğu gibi "tek ofikim" olarak davranabilecek. Toplumlararası görüşmelerin nasıl ve ne şekilde yeniden başla- yacağı konusunda ise Denktaş, ke- sin bir tarih vermekten kaçınsa da eylül ayının kendileri için en uy- gun zaman olduğunu beliniyor. Denktaş'a göre Kıbrıs Rum Kesi- mi, KKTC'nin self-determinasyon hakkını tanımadan görüşmeler- den bir sonuç ahnamaz. Ancak Denktaş, bunun görüşme masası- na oturmayacağj anlanuna gelme- diğini, yalnızca Vasiliu'nun istedi- ği tarihte görüşme zorunluluğun- da olmadığını kaydediyor. Denk- taş, Vasiliu'nun istediği tarih olan temmuz ayının ise kendileri açısın- dan çeşitli sakmcalan içerdigini vurguluyor. KKTC Cumhurbaşkanı Denk- taş, KKTC'nin varlığmın Rumlar tarafından kabulünü önceu'kh' ko- şul olarak görüşme masasına ge- tirmeyi hedefliyor. ITALYA'DA YEREL SEÇİMLER Komünistler ağır yenügiye ugmdıItalya'da önceki gün yapılan yerel seçimlerde komünistler büyük oy kaybına uğrarken, seçimlerden kazançlı çıkan sosyalistleroldu. NİLGÜN CERRAHOGLU ROMA — Doğudan gelen rüz- gâr Batının en büyük komünist partisi ttalyan komünistlerini de etkiledi. Berlin Duvarı'mn yıkıl- dığı kasım ayından beri bir yeni- leniş ve kimlik arayışı içinde olan komünistler yerel seçimlerde ağır bir yenilgiye uğrayarak 1985 yerel seçimlerine göre 6 puan kaybetti- ler. Yapılan ilk eğihm saptamala- nna göre yüzde 24 civannda oy alan Italyan Komünist Partisi (İKP), 1987 genel seçimlerine gö- re de 3.8 puan yitirdi. Geçen yıl yapılan Avrupa parlamentosu se- çimlerine göre ise komünistlerin kaybı 4.5 puan oldu. Mart ayın- da büyük bir kongreyle yeni bir sol arayışı içine giren ve belirsiz- liğindenötUrüLaCosa (Şey) ola- rak damgalanan Achille Occhel- lo'nun İKP'si ltalyanlan ikna et- medi. Önceki gün yapılan yerel ve be- lediye seçimlerinde kazançh çıkan HAFIZ ESAD KARARLI Zirve, tarafsız yerde yapılmah ŞAM (AA) — Suriye Devlet Başkanı Hafız Esad, Irak'ın baş- kenti Bağdat'ta yapılması öneri- len olağanüstü Arap zirvesinin, "tarüşmasız bir yerdc" duzenlen- mesini istedi. Suriyeli bir yetkilinin dün Şam'da verdiği bilgiye göre Esad, önceki gece Arap Birliği Genel Sekreteri Çadli Klibi ile yaptığı görüşmede, ön görüsmeler yoluy- la zirvenin gündemi ve yeri konu- larında tam bir görüş birliği sağ- lanmazsa, ülkesinin zirveye katıl- mayacağını söyledi. Irak, Sovyet Yahudilerinin Is- rail'e göçü ve Batı'mn kendisine karşı başlattığını öne sürdüğu kampanya ile ilgiii konuların ele alınması amacıyla Bağdat'ta bir Arap zirvesi toplanması çağnsın- da bulunmuştu. 22 üyeden oluşan Arap Birliği'nde bulunan en az 15 ül- kenin desteğini alan Bağdat öne- risi, Arap dünyasının "düşman kardeşleri" Suriye ile Irak arasın- da yeni bir çekişmeye neden oldu. Suriye Dısişleri Bakanı Faruk El Şara da önceki gün Arap Bir- liği üyesi Ulkelerin dısişleri bakan- lannın Tunus'ta bir araya gelerek, zirveyi ele almalarını ve yeni bir yer saptamalarını önermişti. Suudi Arabistan, Mısır ve Ür- dün, bir süredir Hafız Esad ile Irak Devlet Başkanı Saddam Hü- seyin'in "arasını bulmaya" çalı- şıyorlar. Ancak, Esad'ın açıkla- ması ile bu çabalar sonuçsuz kal- mış oldu. Arafat'tan suçlama FKÖ lideri Yaser Arafat, Arap liderlerini lsrail'e Sovyetler'den Yahudi göçünü tartışmak üzere Bağdat'ta yapılmasını istediği acil Arap zirvesi davetini cevaplama- dıklan için eleştirdi. Irak destekli bir Arap konfe- ransının açılışında konuşan Ara- fat, yaklaşık iki aydır Arap zirvesi için destek sağlamak amacıyla Arap ülkelerini gezdiğini, ancak şu ana kadar hiçbir cevap alama- dığını belirtti. Yaser Arafat, bazı Arap lider- lerinin zirveyi bu ay sonunda ya- pılacak Bush - Gorbaçov zirvesin- den sonTaya ertelemeyi bile öner- diklerini kaydetti. 22 Arap Birliği üyesinden en az 15'i daha önce resmi olarak zir- veyi desteklediklerini açıklamıştı. "Arap zirvesi için çagn yaptı- ğında 'hayır' diyen bir Amerikan gölgesinin variıgını hissettim, fa- k«t Araplar 'evel' demelitfir" di- yen Arafat, konuştuğu Araplar- dan, "Liderleri istemese bile, Fi- lislin için yüriimelerini" istedi. BİRDEN FAZLA GÖZLÜĞE PAYDOS Her mesafeden NET ve RAHATgörüntü KUZ OPTİK• Yüksek numara, kalın cam kullananlara İNCE-HAFİF organik ve natürel camlar. • Yakın gözlüğü kullananlara VAR(LUX camlar. • Yansıtmayan (ENTSPİEGELT) kaplamalı, orijinal-kalrteli ve nitelikli tüm camların en mükemmel uygulamaları KUZ OPTİK laboratuarında yapılır. GÜNEŞ GÖZLÜĞÜ VE SAAT ÇEŞİTLERİ KUZ OPTİK'te. • Marmara Ünıversitesi ile tüm birimleri mensupları ve öğrencileri. • Sigortalılar, Tüm Emekliler (Askeriye dahil) • 1. Ordu Mensupları Gözlüklerınız anlaşmaya uygun yapılır. Aksaray Nışantaşı Aksaray Beyazıt ,i.«> Erenköy Yetaltı Çarşısı No 119 Tel 589 10 26 Valıkonağı Cad No111 Te! 174 9S94 M Kemaipaşa Cad No 21/3 Tel 523 97 70 Yenıçenler Cad N06I Tel 517 15 43 Bağdal Cad No 311 Tel 358 20 07 tek büyük parti Brttino Craxi'nin sosyalistleri oldu. tlk tahminlere göre yüzde 15.5 oramnda oy alan sosyalistlerin kazana son genel se- çimlere göre 1.2; son yerel seçinı- leregöre ise 2.2 puan oldu. Bu ge- lişme İtalyan solundaki güçlerin yeniden dengelenmesi olarak yo- rumlandı. Sosyalistler ve komü- nistler arasında, komünistler lehi- ne olan 17 puanlık fark böylece 9 puana indi. Craxi'nin ttalyan so- lunun liderliğirii üstlenmek yolun- daki atılımları güç kazanmış ol- du. Bu seçimlerde Italya'nınhâkim siyasi gücü Hıristiyan Demokrat- lann da 1.6 puanlık oy yitirmesi- ne yol açan gelişme İtalyan siyasi panoramasında bir bomba gibi patlayan "Lombardiya BlrHgi'' ol- du. Merkezi Milano'da olan "Lombardiya Ugi", bu kentte oyların yuzde 20'sini alarak ken- tin, Hıristiyan demokratlardan sonra 2. partisi oldu. "İtalyan Federasyonu" isteyen Lombardi- ya Birliği kuzeyde buyük partile- rin oyunu alarak ulusal düzeyde de (oyların yüzde 5'iyle) ülkenin dördüncü buyük partisi konumu- na girdi. Milano'da yerel hükü- metin kurulması için vazgeçilmez bir hakeme dönüşen Lombardiya Ligi, Fransa'daki "Le Pen'ci- liğin" bir yerel yansımasmı andı- rıyor. Kuzey-güney ırkçılığı ve ya- bancı düşmanlığı ile beslenen Lombardiya Ligi, aynı zamanda Roma merkezi hükümetine karşı duyulan antipatiyi dile getiriyor. ttalya'nın kuçük partiier arasın- da dağılan oylarını büsbütün bö- len ve "hnkümet edilebUiriik" so- rununu büsbütün guçlestiren dün- kü seçim sonuçları, genel bir pro- testo oyu olarak kabul ediliyor. Ortalama ömrü 11 ay süren hükü- metlere, siyasi yapının aşınmışh- ğına, mevcut seçim sistemine, ye- tersiz altyapıya, eskiyen siyasi sı- nıfa karşı verilen bir "protesto oyu" olarak yorumlanan seçim sonuçları aynı zamanda Roma bü- rokrasisine, etkin olmayan siyasi yönetime yapılan bir başkaldırı olarak değerlendiriliyor. DUNYADA BUGÜN ALİSİRMEN Aliağa Olayı izmir'de Aliağa'da yapımı planlanan termik santraldan vazge- çilmesi haberi, hele hele Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fah- rettin Kurt'un projeden vazgeçılmesinde, Danıştay'ın verdiği yü- rütmeyı durdurma kararının yanı sıra. çevrecılerin baskısının da rol oynadığını belirtmesı ilk bakışta çok sevınilecek birçok nok- tayı içeren gelişmelerdır. Her şeyden önce, doğası hızla ve gelişmiş ülkelerle kıyaslan- dığında sanayileşmesinın vardığı düzeyin bile üstünde bir ivme ile kirlenen ülkemizde, ilk kez çevre sorunu konusunda taban- dan başlayıp iktidarda noktalanan bir uyanışın oluşması sevin- dirıcidir. Ayrıca, zaman zaman tepkisizliğinden yakınılan toplumumu- zun çağdaş bir sorunda, çağdaş bir bilinci çağdaş yöntemlerle yaşama geçirip sonuç alması da hem çevre hem demokrasi açn sından umut vericidir. Bunlara ek olarak, artık oy umudunu yitirmiş ve bir anlamda demokrasilenn temelı olan siyasal sorumluluğundan yoksun kal- mış olan ve her vesıle ile bu niteliğini ortaya koyan bir iktidarın, ilk kez halktan gelen tepki karşısında bu tür bir duyarlıhk gös- termesı de hem şaşkınlık hem sevinç yaratan bir olgu olarak al- gılanabilır Yine sevındirici bir olay da muhalefetin ve bu arada Danış- tay'a başvurusu çok etkili olmuş görünen, eski SHP'li şu anda bağımsız izmir Milletvekili Kemal Anadol'un ve SHP'li çevre be- lediyelerin, yöre halkının sorunlan konusunda açık ve somut öne- riler, çözümler üretmede başarı gostermiş olmalandır. Tüm bu olaylar alt alta sıralandıklarında, hem çevre hem de demokrasi adına sevınilecek bir gelişmeyte karşı karşı olduğu- muz söylenebilir Ne yazık ki bu sevındirici görüntünün bir de arka yüzü var. Her şeyden önce, Japon EPDC ile görüsmeler sürmektedir ve öyle anlaşılıyor ki termik santralın başka bir bölgede de olsa yapımı sürecektir. Zaten Bakan Kurtda "Türkiye'nin uzun vade- de enerji ihtiyacını karşılamada nükleer, doğalgaz ve ithal kö- müre dayalı termik santrallara ihtiyaç olduğunu" söylemektedir Türkiye'nin enerji açığı olduğu, bırakın gelişmiş Batı Avrupa ülkelerini, bugün ekonomisı sorunlar içinde görünen Doğu Av- rupa ülkeierıyle karşılaştırıldığında dahi enerji tüketımınde oJduk- ça geride kaldığı, ekonomik kalkınmanın sınai gelişmenin teme- linde ise enerji kullanımının yattığı yadsınamaz bir gerçektir Bu durumda Türkiye'nin enerji üretimini arttırması zorunludur. İçinde bulunduğumuz ekonomik düzey ve sıstem ile ülkeye egemen olan düşünce yapısının yanı sıra gelişmişlerle olan iliş- kilerimızden oluşan karmaşık nedenler yumağı ise enerjı açığı- mızı "temiz" ve "yumuşak" enerji ile kapatma yollarına yönel- memızi engellemektedir Modası geçmiş ve kirli teknolojinin, gelişmişlerden azgeliş- mışlere doğru kayması da son yıllarda tanık olduğumuz olgu- lardan bırı olarak duruyor karşımızda. Azgelişmişlerin, yüksek düzeydeki nüfus artışının da ağırlaştırdığı ekonomik zortuklarıyla, ışsızlik sorunu, çevre gibi dargörüşlü kafalara çok uzun erimli görünen ve ' Allah kerim" yöntemine bırakılan sorunların, işsiz- lik gibi kapıyı kırarcasına zorlamakta olan sorunlar karşısında ikinci plana ıtilmesine, günü gününe çözümlerin ön plana çık- masına neden oluyor. Ne yazık ki. Türkiye'deki genel eğilim de büdur ve tek Gen- celli santralı olayı bu gerçeği değiştirecek bir yönelişin başlan- gıcı olarak kabul edilemez Nıtekim, Gökova Turkevteri'ndekı termik santralın yapımının sürmekte oluşu da konu çevresinde bütüncü bir görüşün olu- şamadığını doğrulayan bir olgudur. Ote yandan, yasa gücünde karamameleri bile parlamentodan geçirme gereğini duymayan, ülkeyi fontar denen ve Meclis ile yargı denetimi dışında tutulan kamu gelirleriyle yönetmek gibi çağdaş demokrasi yandaşı kafaların degil kabul etmeleri, anla- malarına bile olanak bulunmayan bir yöntemi benimsemış olan ANAP iktidarının, birden yargıya ve halkoyuna büyük saygı gös- terir bir yöne dönmüş olduklarına inanmak güçtür. Bu konuda olumtu btr düşünceye trlaşabilme'k için daha başka olumlu ör- neklere gereksinim olduğu açıktır. "Kamucyunun çoğunluğu tarafmdan istenmedikleri halde, do- rukta ya da doruğun eteklerindeki yerlerinı inatla koruyarak, si- yasi sorumluluğunu yıtirmışlik durumlarını sürdürenleri Aliağa 1 da gerçeğin, çevre bilincinin, demokrasi gereğinin çizgisine so- kan etkenler, acaba gerçek bir uyanış mı raslantı mı yoksa ne- denıni daha sonraki gelişmelerle kavrayabileceğimiz bir başka olay mı" sorusunu sormak, herhalde kötümserlıkten çok sütten ağzı yanmışların ihtiyatlılığı veya daha da ötesinde gerçekçilik olarak yorumlanabilir. Ama ne olursa olsun, iyimserlik yaratan bir olgunun altını çi- zerek küçük de olsa gelecek için ışıldayan umudumuzu yinele- yelim. Toplum, evrensel boyutlu yerel bir sorunda, yöresel planda olduğu kadar ulusal çapta, tüm kurum ve özellikle, somut öne- rileri ve yöntemleriyle, çoğu zaman bu beceriyi gösterememiş muhalefetinin de katkısıyla, çevre gibi yaşamsal ve çağdaş bir sorunun bilincine varırken demokratik eyleminin değerini de kav- ramıştır. Depolitızasyonu uğruna nice çaba harcanmış, acılar yaratıl- mış, canlara kıyılmış bir toplumun kısa sürede bu cendereyi kır- maya başladığını gösteren bu gelişme tüm olumsuz koşullara karşın, hiç de küçümsenecek bir olay değildir. HATICE YENTUR ıle TEMEL AKSOY nişanlandılar Mutluluklar dilenz CUMHURİYET ÇALIŞAIMLARI KAMUOYUNA UlVemiz pazanna tamamen hakim olan tekeller kâr oranlarını artırmak için çeşitli yollara başvuruyodar Bunlar- dan btri ucuz fşgucu ile uretilen ve maliyeti hayli duşuk olan ürun- leri, tekel olmanın avantajlanyla fahiş fiyatlarla pazarlamak ve aşı- rı kârlar sağlamaktır Bazen bu öyle bir hal almaktadır ki, halkla adeta alay edilmektedir Son günlerde kamuoyunda yankılanan ve belli tepkilerin geliş- mesine neden olan COCA COLA ve PEPSİ COLA mamullerine ya- pılan % 100luk zam bunun tipik bir örneğidir. Belli bir tüketici alışkanlığı oluşturan meşrubat tekelleri. bu alışkanlığın sureceğinden hareketle, fahiş zamlara yöneldiler. Sıradan bir zam yapma olayı- nın ötesinde, "nasıl olsa halk yine altp içecek" anlayışınm urunu olarak gundeme getirilen bu zamlar. daha fazla kâr için insanımızı adeta aşağılayan bir yaklaşımın da urunudur Gösterifen tepki bunun açık ifadesidir Çeşitli bakkal dernekleri ve satıcı kuruluşların son günlerde ge- liştırdikleri boykot kampanyası bu anlamda olumludur ve destek- lenmelidlr. Zamlara. somuruye. keyfryete karşı çıkma anlamında onem taşıyan bu tutum, ülkemizde insanların süru yerine konula- mayacağını gostermesi bakımından onurlu ve namuslu her insa- na ornek olmalıdır Bizler, yabancı sermayeli COCA COLA ve PEPSİ COLA'nın fa- hiş fiyatlı mallarına karşı surdurulen boykotun desteklenmesi ge- rektiğineinanıyor, herkesi bu boykota katılmaya çağırıyoruz. Yoksulluktan, somuru ve zamıardan kurtuluşun yolu BAĞIM- SIZ. DEMOKRATİK ve SOSYALİST TURKİYEyi yaratmaktıı! Y.ÇÖZÜM DERGİSİ, DEVRİMCİ GENÇLİK DERGİSİ, TA- YAO'lılar, DEMKADIıfar, HAKAD'lılar, EMEKAD'lılar, BİKADIı- lar, SULKADIılar, GOPKAD'lılar, AKADIrlar, GÜLKADMIar, ÇİHKAO'lılar, BAHKAO'lılar, ÜM-DER liler, KKDDTller, KAR- DERIIIer, GEYAD lılar, İŞPOR-DER'lller, SKDD'lller, BEYKA0'- hlar, EKAD'lılar, ZEYJİNBURNU HALKEVİ'liler, DEMOKRASİ MÜCAOELEŞİNOE MÜHENDİS-MİMARLAR adına Ali ŞENIŞIK, DEMOKRASİ MÜCADELESİNDE AVUKATLAR adına Bedl YA- RAYICI, DEMOKRASİ MÜCADELESİNDE KAMU ÇALIŞANLARI adına Şükran ÖGEYİK, DEMOKRASİ MÜCADELESİNDE HEM- ŞİRELER adına Menekşe MERAL, DEMOKRASİ MÜCADELE- SİNDE SANATÇILAR adına Efkan ŞEŞEN
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle