Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/14 DIŞ HABERLER 9 MA YIS 1990
LİTVANYA
Vilnius'tan Moskova'ya misillemeLitvanya, Moskova'ya et ve süt sevkiyatını kısıtladı. Letonya
Gorbaçov'agönderdiği mektupta "SSCB'nin çıkarlarını
kollayacağını" bildirdi. Estonya adından "Sovyet" ve
"sosyalist" sözcüklerini çıkardı.
MOSKOVA (Ajanslar) — Sovyetler Bir-
liği'nin bağımsızlık ilanını geri almadığı için
ekonomik ambargo uyguladığı Litvanya,
misillemeye geçerek Moskova'ya et ve süt
sevkiyatını kısıtladı. Bağımsızlık ilan eden
diğer Baltık Cumhuriyeti Letonya ise Baş-
kan Gorbaçov't bir mektup göndererek
"Sovyet çıkarianna saygılı olacağını ve Mos-
kova ile göhişmelerin yakında başlayacagı-
nı umut eltigini" bildirdi. Estonya Cumhu-
riyeti de adını değiştirmeye karar verdi.
Ajanslann bildirdiğine göre Litvanya hü-
kümetı, önceki gece aldığı bir kararla Mos-
kova'ya süt ve et sevkiyatını *?t> 10 oranın-
da azaltmaya karar verdi.
Moskova'nın toplam et tüketimi içinde
yüzde 20'lik bir payı bulunan Litvanya'nın,
bu kararıyla zaten et sıkıntısı çekilen Sov-
yet başkentinde sıkıntının daha da artaca-
ğı bildiriliyor.
Gözlemciler Litvanya hükümetinin bu
kararının, 'Demokratik Rusya' blokunun
kontrolü altında olan Moskova Sovyeti'nin
(yerel yönetim meclisi), kentteki tüketim
malları darlığına çözüm getirme çabaları-
na büyük bir darbe oluşturacağını belirti-
yorlar.
Litvanya'nın kararının Vilnius hüküme-
tinin öteki kent sovyetleriyle, Moskova'dan
bağımsız olarak yapmaya çalıştığı ticari an-
laşmaları da olumsuz yönde etkileyebilece-
ği kaydediliyor.
Bu arada Litvanya Başbakanı Kazimie-
ra Prunskiene, ülkesinin bağımsızlık muca-
delesinde İngiltere Başbakanı Margaret
Thatcher'dan yardım istemek üzere Lond-
ra'ya gitti.
Geçen hafta Washington'a giderek ABD
Başkanı ile görüşen Prunskiene, Londra1
ya varışında yaptığı açıklamada, "Kremlin
ile sorunlarımm çözmek için siyasi desteğe
ihtiyacımız var. Bayan Thatcher bize yar-
dımcı olabilir" dedi.
Kendileri için Moskova'nın uyguladığı
ambargonun ikinci planda kaldığına işaret
eden Prunskiene, siyasi sorunlann çözülme-
sinin daha önemlı olduğunu vurguladı.
Prunskiene, "Bizim Batılı ülkelerden is-
tediğimiz açık bir tavır alınmasıdır. Zira,
Litvanyanın SSCB've ilhakı Batılı ülkeler
tarafından tanınmamışür. Badlılar kabul et-
meden önce Moskova'nın bagımsızlıgımızı
tanımasını ümit etmek gerçek dışı
olacakbr" diye konuştu.
Letonya'nın bağımsızlık konusunda Lit-
vanya'dan daha e^nek bir tutumda olduğu
gözleniyor. Letonya Yüksek Sovyeti'nin
(parlamento), Başkan Gorbaçov'a önceki
gece gönderdiği mektupta, Moskova'nın "çı-
karlannın kollanacagı" belirtildikten son-
ra bağımsızlık kararının gerekçeleri açıklan-
dı.
Mektupta, Letonya'nın ilan ettiği bağım-
sızlığın, SSCB Halk Temsilcileri Kongresi1
nin 24 şubatta aldığı, üç Baltık cumhuriye-
tinin SSCB tarafından ilhakıyla sonuçlanan
gizli Nazi-Sovyet anlaşmalarını imzalandı-
ğı andan itibaren geçersiz sayan karara da-
yandığı vurgulandı.
Letonya parlamentosunun 4 mayısta ka-
bul ettiği bağımsızlık kararının tam metni-
nin de eklendiği mektupta, SSCB Anaya-
sası'nın, bağımsız Letonya devletinin ana-
yasasıyla çelişmeyen tüm maddelerinin, "De
Facto" bağımsızlık gerçekleşinceye kadar
yürürlükte kalacağıda vurgulandı.
Öte yandan, Vilnius'taki ordu garnizo-
nunun komutanı Yarbay Valery Shorupov,
dün düzenlediği basın toplantısında, "As-
kerler, Litvanya'da hayata müdahale etmek
istemiyorlar. Ancak olayların tırmanması,
orduyu girdabın içine çekebilir" dedi. Yar-
bay Shorupov, Litvanyalıların Sovyet as-
kerlerinin evlerine saldırdıklannı, sokaklar-
da küfür ettiklerini ve hatta askerlere ateş
ettiklerini kaydederek birçok askerin mü-
dahale istediğini soyledi.
Adını değiştirdi
Baltık cumhuriyetlerinden Estonya'da,
parlamento, cumhuriyetin adındaki *sovyel'
ve 'sosyalist' sözcüklerini bu cumhurivetin
adından çıkarmayı kararlaştırdı.
Estonya'nın baskenti Tallinn'deki gazete-
cilerden edinilen bilgilere göre Estonya'nın
bayrağından SSCB'nin sembolü olan 'orak-
çekiç'in çıkarılmasını da öngören yasa ta-
sarısı için yapılan oylamada 14 üye ret, 2
üye de çekimser oy kullanırken tasarı 73 oy-
la yasalaştı.
Estonya Yüksek Sovyeti'nin kabul ettiği
yasayla Estonya Cumhuriyeti'nin ulusal
marşının da *arbk Entemasyonal olmaması'
kararlaştırıldı.
MOSKOVA
Ligaçev: Ülke
anarşinin
eşiğinde
MOSKOVA (AA) — Sovyetler Birliği Ko-
münisl Partisi'nin muhafazakâr kanadının
önderi Igor Ligaçev, 'ülkenin anarşinin eşi-
gine geldigini' belirterek buna karşı 'karariı
bir mücadcle verilmesini' istedi.
Ligaçev, önceki gün Sovyet Televizyonu-
na verdiği 35 dakikalık demeçte, 1 Mayıs1
ta Kızıl Meydan'a muhalif gruplann girme-
sine ilk kez izin verildiğine dikkat çekti. Li-
gaçev demecinde, ülkede \okluklann, anti-
sosyalist etkinliklerin. milliyetçiligin ve ay-
nlıkçılıgın hızla tırmanmakta olduğunu'
söyleyerek Sovyet yönetimini suçladı.
Igor Ligaçev, televizyona verdiği demeç-
te, Sovyetler Birliği'nin ve Komünist Parti-
nin karşı karşıya bulunduğu sorunlara iliş-
kin olarak bilinen görüslerini yineledi. An-
cak gözlemciler, televizyona yansıttığı gö-
rüşlerinden çok, Ligaçev'in televizyona çık-
mış olmasının dikkate değer olduğunu be-
lirtiyorlar.
Televizyonda çok seyrek görünen Liga-
çev' (n ekranda görünmesinin, Sovyet lide-
ri Mihail S. Gorbaçov'un, parti, hükümet
ve ordudaki çeşitli baskı gruplan arasında
dengeleri koruma politikasının bir parçası
olabileceği belirtiliyor.
Gorbi orduda reform istedi
Gorbaçov, Nazi Almanyası'na karşı el-
de edilen zaferin 45'inci yıldönümü tören-
lerinin açılışında Bolşoy Tiyatrosu'nda yap-
tığı konuşmada, silahlı kuvvetlerin, perest-
royka programına paralel şekilde reform-
dan geçmesi gerektiğini belirtti.
Yüksek rütbeli subaylann önünde konu-
şan Gorbaçov, "Ordudaki mevcul durura
bizi tatmin etmiyor. Tabii ki, ordu da eleş-
tiriye ugrayacakbr. Perestroyka, orduya ye-
ni bir bakışla bakmamızı gerekli kılıvor"
dedi. Gorbaçov, askeri reformla ügili bir
yasanın parlamento komisyonlarında ince-
lenmekte olduğunu hatırlattı.
BAGlMSIZLlCl PROTESTO — Sovyet askerleri, oagırasızlik kararını prolesto için gösteri duzenlediler. (Fotograf: Reuter)
NATO GENEL SEKRETERİ WÖRNERİNDEMECİ:
Nükleer silahlı tek AlmanyaManfred Wörner, Başkan Bush'la yaptığı konuşmadan sonra
verdiği demeçte, "NATO'da hiçbir ülke nükleer silahlann
kaldırılmasını savunmuyor" dedi.
WASHINGTON (AA) — NATO Genel
Sekreteri Manfred Wörner, Birleşik Alman-
ya'nın, sadece NATO ittifakı uyesi olmak-
la kalmayıp, nükleer silahlar da edinmesi
gerektiğini söyledi.
Washington'da bulunan Wörner, önceki
akşam ABD Başkanı George Bush ile gö-
rüşmeden önce ve sonra iki kez gazetecile-
re açıklamalarda bulundu. Wörner, Bush ile
Avrupa'daki hızlı değişiklikler karşısında
NATO'nun durumu konusunu ele almadan
önce yaptığı basın toplantısında, Alman
topraklarında nükleer silahlann konuşlan-
dırılmasının gereğini vurguladı.
Alman topraklarındaki nükleer silahla-
rın NATO'nun denetimi altında bulunaca-
ğını kaydeden Manfred Wörner, "Alman-
ya'nın ve Avrupa'nın nükleer silahlardan
anndınlmaması konusunda NATO üyesi
tüm ülkeler göriiş birliği içindedir" diye ko-
nuştu.
Wörner, Birleşik Almanya topraklarında
nükleer silahlann bulunmasına 'tepkilerin'
olacağını ve özellikle Moskova'nın buna
karşı çıkacağını belirterek "Ancak NATO-
da kimse nükleer silahlann kaldınlmasını
savunmuyor. Bu bizim ittifakımız tarafın-
dan kabul edilemez. Hiçbir üye ülke ya da
hüküraet bunu kabul edemez" ifadesini kul-
landı.
NATO Genel Sekreteri, Birleşik Alman-
ya topraklanndaki nükleer silahlann, bu-
günkü Demokratik Almanya sınırları için-
de konuşlandınlıp konuşlandırılmayacağı
konusuna açıklık getirmedi.
Bush ile 30 dakika görüşen Wörner, da-
ha sonra şöyle konuştu:
"Biz, Sovyetler'in NATO'yu, karşı çıkan
bir kunım ya da çatışmadan yana bir un-
sur olarak görmelerini istemiyoruz. Bizi bir
çeşit güvenlik ortagı olarak degeıiendirme-
lerini isliyoruz. Moskova, Birleşik Alman-
ya'nın NATO üyeliğini de bir istikrar unsu-
nı gibi görmelidir."
Kohrtin açıklaması
Öte yandan Federal Almanya Başbaka-
nı Helmnt Kohl. SSCB'nin iki Almanya'-
nın en kısa zamanda birleşmesı ve ondan
sonra askeri statüsüne ilişkin karmaşık so-
runun çözülmesi yönündeki önerisini
reddetti.
Kohl, birleşmeden önce birleşik AJman-
ya'nın NATO üyeliği gibi dış sorunlann
açıklık kazanması gerektiğini söyleyerek,
"Bu çok önemli" dedi. SSCB Dışişleri Ba-
kanı Eduard Şevardnadze, cumartesi günü
öncelikle iki Almanya'nın birleşmesini ve
birleşik Almanya'nın NATO üyesi olup ol-
mayacağı sorununun birkaç yıl ertelenme-
si önerisinde bulunmuştu. Kohl ise
hükümetinin daha önce belirlediği takvime
bağlı kalmaya karariı olduğunu açıkladı.
Helmut Kohl'ün bu açıklama*ı, birleşik
Almanya'nın NATO üyeliği gibi dış konu-
lann ağustos ayına kadar çözumlenmesi ge-
rektiği anlamına geliyor.
SSCB
Ankara'ya
'Ermenistan'la
ilişki kurun'
önerisiANKARA (Cumhuriyet) — Sovyetler
Birliği'nin Ankara Büyükelçiliği Müsteşa-
rı Vladimir Georgiev Ankara'run diğer Sov-
yet Cumhuriyetleri ile olduğu gibi Ermenis-
tan'la da ikili diyalog ve ekonomik ilişki
kurmasını önerdi. Georgiev, Suriye'nin si-
lah modernizasyonunun ise Türkiye'ye yö-
nelik olmadığını söyledi. Georgiev, Başba-
kan Nikolay Rijkov'un Türkiye'ye gelece-
ğini de bildirdi.
Vladimir Georgiev, 2. Dünya Savaşı'nın
sona ermesinin 45. yıl dönümu nedeni ile
dün Sovyet Elçiliği'nde düzenJediği basın
toplantısında bir gazetecinin "Ermenislan
Yüksek Sovyeti'nin karan ve bağımsız Er-
menistan kurulması yolundaki planlar" ko-
nusundaki sorusunu yanıtlarken şöyle dedi:
"ABD hukumeti çevrelerinde yapdmakta
olan degeıiendirmelerle Ermenistan Sovyet
Sosyalist Cumhuriyeti'nde yapılan değer-
lendirmeler arasında bir paralellik kurmak
istemivorum. Bunlar kesinlikle ayn ayn
şeylerdir. Yeni kabul ettigimiz federal ka-
nun uyannca ülkemiz dış politikasından ül-
ke çapında merciler sorumludur. Sovyet-
Türk ilişkilerinin kazanraış olduğu yeri tak-
dirle karşılıyoruz.
Georgiyev, Ermeni sorunu konusunda-
ki "kisisel görüslerini" açıklarken de ülke-
lerin yalnızca geçmişe değil, geleceğe de
bakmaları gerektiğini belirterek her çeşit
konuda diyalogdan yana olduklarını vur-
guladı. Turkiye, Ermenistan Cumhuriyeti
'ilişkileri konusunda "Kanaatime göre geç-
mişin yükünden kendini kurtararak yeni
ilişkilerin kurulması doğrultusunda diyalog
olmalıdır" diyen Georgiyev, şöyle devam
etti:
"Turkiye ile Ermenistan birbirine açıl-
malıdır. Karşılıklı yararlı ekonomik ilişki-
ler gercekleştimıelidir. Birbirlerini daha çok
tanımalıdırlar.Sınırticaretiyapmalıdıriar."
Olağanüstü Hal Kaııun Hükmünde Kararnameler
(Bajtara/ı 2. Sayfada)
nının değerli üyelerinebırakarak bu yaamızda, öne-
mine ve güncelliğine binaen sadece tanışma konusu
413 Sayılı Kararname'nin bir an önceTurkiye Büyük
Millet Meclisi Genel Kurulu'na getirilerek, asıl görevi
kanun yapmak olan Meclis Genel Kunılu'ndagünde-
min ilk sırasına alınarak öncelikle ve ivedilikle göru
şülüp karara bağlanmasının, yürürlükteki anayasa
hükümlerine göre zorunlu bulunup bulunmadığı hu-
susundaki görüs ve düşüncelerimizi, objektif olarak
açıklamaya çalışacağız.
Anayasa hükümleriyle...
Demokrasi kültürü olan herkesin bildiği gibi de-
mokrasilerde, egemenlik hakkı kayıtsız şartsız mille-
tindir. Demokratik bir hukuk devleti olan Turkiye
Cumhuriyeti'nde de, egemenliğin kayıtsız şartsız mil-
lete ait olduğu anayasamızın 6. maddesindeacıkça ifa-
de edilmiştir. Egemenlik hakkmın gerçek sahibi olan
millet, temsili demokrasilerde egemenlik hakkını ana-
yasanın koyduğu esaslara göre yetkili organlar eliyle
kullanırlar. Egemenliğin gerçek sahibi olan Türk Mil-
Ieti, egemenlik hakkının bir parçası olan yasamayet-
kisini, seçimle iş basına getirdıği vekillerinden oluşan
Turkiye Büyük Millet Meclisi, yürütme yetkisini
Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu, yargı yetkisini
ise bağımsız mahkemeler marifetiyle kullanır.
Kayıtsız şartsız millete ait olan egemenlik hakkını
millet adına kullanmaya yetkili kılınan yasama, yü-
rütme ve yargı organlan, anayasada gösterilen özgür-
lükçü demokrasi ve bunun icaplan ile belirlenmiş hu-
kuk düzeni dışınaçıkamazlar. Baska bir ifadeyle, mil-
let adına yasama, yürütme ve yargı yetkisini kullan-
maya yetkili kılınan kişi ve kuruluşlar, kuvvetler ay-
nlığı ilkesine göre anayasa ile belirlenen yetkilerini
hiçbir surette hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa bıra-
kamayacağı gibi kaynağını anayasadan almayan hiç-
bir yetkiyi de kuUanamazlar. Yasama, yürütme ve yar-
gı organlan belirttığimız ilkelerini ıçeren anayasa hü-
kümleri ile bağlıdır.
Anayasamızın 13. maddesine göre temel hak ve öz-
gürlükler, anayasamn sözüne ve ruhuna uygun olarak
ancak kanunla sınırlanabilir. Yine anayasamızın 38.
maddesinegöreceza vecezayerine geçen güvenlik ted-
birleri ancak kanunla konabilir. Bu anayasa kuralla-
nna göretemel hak ve özgürlükleri anayasamn sözüne
ve ruhuna uygun olarak sınırlandırabilecek, ceza ve
ceza yerine geçen güvenlik tedbirlerini koyabilecek
olan organ, Türk Milleti adınayasama yetkisini kul-
lanan Turkiye Büyük Millet Meclisi olmalıdır.
Yukarıda belirttiğimiz anayasa ilkelerine göre ya-
sama yetkisi devredilemez bir şekilde Türkiye Büyük
Millet Meclisi'neaitolmaklabirlikte, başlangıçta 1961
tarihli anayasada yer almayan, ancak 1961 tarinli ana-
yasada 1971 yılında yapılan değişiklikle hukuk siste-
mimızegirmiş bulunan ve çok zorunlu ve istisnai du-
rumlarla sınırlı olarak kullanılması, suiistimal edil-
memesi veTürkiyeBüyük Millet Meclisi'nde öncelikle
ve ivedilikle görüşülerek karara bağlanması koşulla-
nyla yasama yetkisinin yürütmeye devri olarak değer-
Tendîrilemeyecek olan "Kanun Hükmünde
Kararname" rnüessesesine, halen yürürlükte bulunan
1982 tarihli anayasamızda da yer verilmiş olup ana-
yasamızın 91. maddesinegöreTBMM, çıkaracağı bir
yetki kanunu ileamacım, kapsamını, ilkelerini ve kul-
lanmasüresinibelirtmek vetemel haklar, kişi hakla-
n ve ödevleri ile siyasal haklar ve ödevlere ilişkin ol-
mamak koşuluyla belirli konuda kanun hükmünde
kararname çıkarma yetkisini Bakanlar Kurulu'na ve-
rebilmektedir. TBMM tarafından çıkanlan yetki ka-
nununa dayanılarak Bakanlar Kurulu tarafından
Anayasamn 91. maddesine göre çıkanlan Kanun
Hükmünde Kararnameler, olağan yönetim usulleri-
nin cari olduğu hal ve zamanlarda çıkanlan kanun
hükmünde kararnameler olup 1961 tarihli anayasa-
da yer almamasına karşın yürurlükteki 1982 tarihli
anayasamızda, aynca Sıkıyönetim ve Olağanüstü Hal
ilanı gibi olağanüstü yönetim usullerinin geçerliği ol-
duğu durumlarda, Cumhurbaskanı'nın başkanhğın-
da toplanan Bakanlar Kuruluna, sıkıyönetim ve ola-
ğanüstü hal süresince, sıkıyönetim ve Olağanüstü
Hal'in gerekli kıldığı konularda, kanun hükmünde
kararname çıkarma yetkisini tanıyan hükümlere
(Anayasa Madde: 121-122) açıkça yer verilmiştir. 2935
sayılı Olağanüstü Hal Kanunu'nun 4. maddesinde de
olağanüstü hal süresince Cumhurbaşkanı'nın baş-
kanlığında toplanan Bakanlar Kurulu'nun Olağanüs-
tü Hal'in gerekli kıldığı konularda kanun hükmünde
kararname çıkarabileceği aynca belirtilmiştir.
Kamuoyundaki tartışmaya konu edilen 413 Sayılı
Kanun Hükmünde Kararname de, anayasamızın 91.
maddesine göre Meclis'in çıkardığı yetki kanununa is-
tinaden çıkanlan olağan kanun hükmünde kararna-
melerden olmayıp yukanda belirttiğimiz gibi Anayasa
hukukumuza ilk olarak 1982 tarihli anayasa ile girmiş
bulunan ve olağanüstü yönetim usullerinden olan
Olağanüstü Hal nedeniyle anayasamn 121. maddesi
.ve 2935 sayılı Olağanüstü Hal Kanunu'nun 4. madde-
sinin verdiği yetkiyedayanılarak Cumhurbaşkanı'nın
başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu tarafından
çıkarılmış kanun hükmünde kararnamelerdendir.
Anayasamızın 121. maddesine göre Olağanüstü
Hal nedeniyle Cumhurbaşkanı'nın başkanlığında
toplanan Bakanlar Kurulu tarafından çıkanlan ve kı-
saca Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararname-
leri diye tanımlayabileceğimiz kararnamelerle anaya-
sanın 91. maddesine göre Meclis'in çıkaracağı yetki
kanununa dayanılarak çıkanlan ve Olağanüstü Hal
Kanun hükmünde kararnamelerinin karşıtı olarak,
Olağan Hal Kanun Hükmünde Kararnameieri olarak
tanımlayabileceğimiz kanun hükmünde kararname-
ler arasında esas ve usule ilişkin önemli farkhlıklann
bulunduğunu belirtmek isteriz.
Anayasamn 91. maddesine göre çıkanlan Olağan
Hal Kanun Hükmünde Kararnameleriyle 121. mad-
desine göre çıkarılan Olağanüstü Hal Kanun Hük-
münde Kararnameieri arasında esas ve usule ilişkin
önemli farkhlıklann bulunduğu, ilgili anayasa hü-
kümlerinin tetkik ve mukayeselerinden açıkça anla-
şılabildiği gibi 2935 sayılı Olağanüstü Hal Kanunu-
nun 4. maddesindeyer alan "Olağanüstü Hal süresin-
ce Cumhurbaşkanı'nın başkanlığında toplanan Ba-
kanlar Kurulu, Olağanüstü Hal'in gerekli kıldığı ko-
nularda anayasamn 91. maddesindeki kısıtlamalara
veusulebağlı olmaksızın, kanun hükmünde kararna-
meler çıkarabilir.." hükmünden de, her iki tür karar-
name arasındaki esas ve usule ilişkin farklılık açıkça
anlaşılabilmektedir.
îki tür kararnamenin aynlıklan
Anayasamn 91. ve 121. maddelerinde düzenlenen
iki farklı türde kanun hükmünde kararnamenin var-
lığını bu şekilde ortaya koyduktan sonra her iki kanun
hükmünde kararname arasında mevcut bulunan esas
ve usule ilişkin farklıhklan şu şekilde özetleyebiliriz:
a) Olağan hale ilişkin olarak anayasamn 91. mad-
desine göre çıkanlan kanun hükmünde kararname-
ler, Başbakanın başkanlığında toplanan Bakanlar
Kurulu tarafından çıkanldıkları halde anayasamn
121. maddesine göre çıkanlan Olağanüstü Hal Kanun
Hükmünde Kararnameieri ancak Cumhurbaşkanı-
nın başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu tarafın-
dan çıkarılabilir.
b) Olağan Hal Kanun Hükmünde Kararnameieri;
TBMM'nin çıkaracağı bir yetki kanunu ile verilen yet-
ki üzerine ve yetki kanununda açıkça gösterilen amaç,
kapsam, ilke ve sürelerle sınırlı olarak çıkarılabildi-
gi halde Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararna-
meieri; Meclis taratından aynca bir yetki kanunu çı-
kanlmaksızın doğrudan doğruya anayasamn 121.
maddesine dayanılarak Olağanüstü Hal süresince ve
Olağanüstü Hal'in gerekli kıldığı konularda çıkanla-
bilir.
c) Anayasamn 91. maddesindeyer alan açık hükme
nazaran, temel haklar, kişi hakları ve ödevleri ile si-
yasi haklar ve ödevlerle ilgili olarak Olağan Hal Ka-
nun Hükmünde Kararnameieri çıkanlamaz iken ana-
yasamn 121. maddesine göre Olağanüstü Hal Süresi-
nce ve Olağanüstü Hal'in gerekli kılması halinde, te-
mel haklar, kişi hakları ve ödevleri ve siyasal haklar
ve ödevlerle ilgili olarak Olağanüstü Hal Kanun Hük-
münde Kararnameieri çıkarılabilir.
ç) Anayasamn 91. maddesine göre çıkanlan Olağan
Hal Kanun Hükmünde Kararnameleri'nin şekil ve
esas bakımından anayasaya aykınlıklan iddiasıyla
Anayasa Mahkemesi'ne gidilebıldiği halde anayasa-
mn 148. maddesinde yer alan açık hükme göre anaya-
samn 121. maddesine göre çıkanlan Olağanüstü Hal
Kanun HükraündeKararnameleri'nin şekil veesas ba-
kımından anayasa aykınhğı iddiasıyla, Anayasa
Mahkemesi'nde dava açılamaz.
d) Anayasamn 91. maddesinde bu maddeye göre çı-
kanlan Olağan Hal Kanun Hükmünde Kararname-
leri'nin Resmi Gazete'de yayımlandıklan gün Türki-
ye Büyük Millet Meclisi'ne sunulduktan sonra önce
Türkiye Büyük Millet Meclisi komisyonlarında ve da-
ha sonra da Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Ku-
rulu'nda öncelikle ve ivedilikle görüşülecekleri ve
üzerlerinde değişiklik yapılmasının da mümkün ol-
duğu belirtildiği halde Cumhurbaşkanf nm başkan-
hğında toplanan Bakanlar Kurulu tarafından çıkan-
lan Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararname-
ieri'ni düzenleyen anayasamn 121. maddesinde, Ola-
ğanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnameleri'nin
Resmi Gazete'de yayımlandıklan gün Türkiye Büyük
Millet Meclisi'nin onayına sunulacağımn belirtilme-
siyleyetinilmiş olup Olağan Hal Kanun Hükmünde
Kararnamelerinin Mecliste görüşülmelerine ilişkin
olarak Anayasamn 91. maddesinde yer alan, önce
Türkiye Büyük Millet Meclisi komisyonlannda, da-
ha sonra da Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Ku-
rulu'nda görüşüleceğine ve üzerlerinde değişiklik ya-
pılabileceğine dair usul hükümlerine, anayasamn
121. maddesinde yer verilmediği gibi bu konuda 91.
maddeye herhangi bir atıf da yapılmamıştır.
Kanımızca, Olağan Hal Kanun Hükmünde Karar-
namelerinin Meclis'te görüşülmesine ilişkin olarak
anayasamn 91. Maddesinde yer alan usul hükümleri-
ne, Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararname-
ieri'yle ilgili 121. maddede yer verilmemesi ve bu ko-
nuda 91. maddeye bir atıf da yapılmamış oiması bir
unutmanın eseri değildir. Anayasa koyucusu bu farklı
düzenlemeyi bilinçli olarak yapmıştır. Olağanüstü
Hal Kanun Hükmünde Kararnameleri'nin çıkanla-
bilmelerinin yasal dayanağı olan anayasamn 121.
maddesinin son fıkrasının son cümlesinde yer alan
"...Bunlann Meclisce onaylanmasına ilişkin süre ve
usul içtüzükte belirlenirT hükmünden de Olağan ve
Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnameleri'-
nin Meclis tarafından görüşülmelerinde bilinçli ola-
rak farklı bir düzenlemeye gidildiği, yetki kanunlan
ve bunlara dayanılarak çıkarılan Olağan Hal Kanun
Hükmünde Kararnamelerin Meclis'te görüşülmesi-
neilişkin bulunan ve anayasamn 91. maddesinde yer
alan görüşme usulünün, Olağanüstü Hal Kanun
Hükmünde Kararnameleri'ne tatbik edilemeyeceği
açıkça anlaşılmaktadır.
Anayasamn 121. maddesinegöre çıkarılan Olağa-
nüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnameleri'nin
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde görüşülmesiyle il-
gili farklı usulün benimsenmesindeesasen zorunlu-
luk da mevcuttur. Zira yukarıda izaha çalıştığımız
gibi anayasamn 91. maddesinde yer alan sımrlamalara
bağlı olmaksıan, temel haklar, kişi hakları ve ödev-
leri ile siyasi haklar ve ödevler, anayasal yargı deneti-
mine de tabi tutulmaksızın, Olağanüstü Hal Kanun
Hükmünde Kararnameleriyle düzenlenebilmektedir.
Anayasamıza göre sebebi ne olursa olsun, temel hak-
lar veözgürlükler ancak kanunlasınırlanabileceği için
buna rağmen temel haklar ve özgürlükler yönünden
sırurlamalar getirebilen Olağanüstü Hak Kararname-
leri'nin, sınırlı konularda çıkanlabilen ve anayasal
yargı denetimine de tabi bulunan Olağan Hal Kanun
Hükmünde Kararnameleri'ne göre Meclis'te daha seri
görüşülerek bir an önce kabul ya da reddinin sağlan-
ması hayati önemi haiz bulunmaktadır
Ana>-asamızın 121. maddesinin son cümlesinde yer
alan "Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararne-
meleri'nin Meclis'ce onaylanmasına ilişkin süre ve
usul iç tüzükle belirlenir" hükmünerağmen,bildiği-
miz kadanyla henüz bu konuda çıkarılmış bir iç tü-
zükdebulunmadığından;kammızca, anayasamn 121..
maddesinde tanınan yetkiye dayanılarak çıkarılan.
Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnameleri-
nin TBMM'degörüşülmesinde, anayasamn 120. mad-
desi uyannca ilan edilen Olağanüstü Hal Karannın
Meclis tarafından onaylanmasına ilişkin usul esas
alınmalıdır. Zira anayasamn 121. maddesinegöreOla-
ğanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnameleri'nin çı-
karılabilmesinin dayanağı, ülkenin bir veya birden
fazla bölgesinde veya bütününde Olağanüstü Hal'in
ilanına karar verilmiş bulunulması ve bu kararın da
Meclis tarafından onaylanması olgusudur. Anayasa-
mn 91. maddesinegöre Meclis'inçıkardığı yetki kanu-
nuna dayanılarak çıkanlan Olağan Hal Kanun Hük-
münde Kararnamelerinin Meclis'te görüşülmesinde,
Olağan Hal Kanun Hükmünde Kararnamelerinin da-
yanağı olan yetki kanununun Mecliste görüşülmesi-
ne ilişkin usulün uygulanmakta olmaşı keyfiyeti de bi-
zim bu konudaki görüş ve düşüncemizi teyit etmek-
tedir.
Sonuç
Belirttiğimiz nedenlerleanayasamn 121. maddesine
göreCumhurbaşkaru'nın başkanlığında toplanan Ba-
kanlar Kurulunca çıkanlarak Resmi Gazete'de yayım-
landıklan gün Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin ona-
yına sunulan tartışma konusu 413 Sayılı Kanun Hük-
münde Kararname'nin, Meclis Başkanı tarafından
Meclis Komisyonlarına havale edilmeksizin, doğru-
dan doğruya Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Ku-
rulu'nahavale edilerek Meclis Genel Kurul Gündemi1
nin ilk sırasına alınması ve Meclis Genel Kurulu'nda
öncelikle ve ivedilikle görüşülerek kabul ya da reddi
konusunda karar verilmesi ve bu suretle en kısa za-
manda kararname iledüzenlenen hususlarda yasama
yetkisinin asıl sahibi olan Türkiye Büyük Millet Mec-
lisinin iradesinin geçerli ve hâkim kılınması ve karar-
namenin Meclis tarafından kabulü halinde önceden
kapalı bulunan anayasal yargı yolunun da açılması
imkânının yaratılması anayasal bir zorunluluktur.
413 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Mec-
lis'te bir an öncegöriişüiebilmesini mümkün kılan bu
yazıda açıklamaya çalıştığımız usul ve esaslara uyul-
duğu takdirde, anayasamızda yer alan demokrasi ve
hukuk devleti ilkeleri korunmuşolacak, bazı millet-
vekillerinin TBMM Genel Kurulu'nda oturma eyle-
mi yapmalanna kadar varan protesto ve tartışmalar
ortadan kalkacak, iktidar ve muhalefet arasında or-
taya çıkan gerginlikler sona erecek, hepsinden önem-
1İSİ413 Sayılı Kararname, kamu vicdanını rahatsızet-
meksizin az ya da çok kendisinden beklenen işlev i ye-
rine getirebilecektir.
(1) GOruşlerimiz 413 sayılı K.H.K.'de degişiklik yapan
421 S.K.H.K. içindegeverlidir.
(2) 20.4.1990 tarihli Cumhuriyet gazetesinde yazar Ahmet Tan'ın
"Başkentten" köşesinde yer alan "S.S.Kararnamesi"
bajhkbyazısı.
TEŞEKKÜR
Sevgili babamız, emekli eğitimci
MUSTAFA ÖZKAN'ın
elim bir trafik kazasında vefatı nedeniyle yanımızda
olarak acımızı paylaşan, telefon ve telgrafla bassağlığı
dileyen, cenaze törenine katılan tüm dost, akraba ve
hemşehrilerimize en içten teşekkürlerimizi sunarız.
ÖZKAN AİLESİ
TÜRK ELEKTRİK ENDÜSTRİSİ A.Ş.'den
SAYIN TASARRUF
SAHİPLERİNE DUYURU
1) Şirketimizin II. tertip tahvillerıne ait faiz odemelerine
25.5.1990 tarihinden itibaren başlanacaktır.
2) Kupon bedellerl Davutpaşa Cad. Litros Yolu No: 1
TOPKAPI-İSTANBUL'daki şirket merkezinde, yasal kesintiler
yapılarak ödenecektir.
3) Gelir Vergisi kesintisinden muaf olan kurumların, kesinti
yapılmamasına ilişkin yazı ve belgelenyle başvurması gerek-
lidir.
Tasarruf sahıplenne saygıyla duyurulur.
TÜRK ELEKTRİK ENDÜSTRİSİ A.Ş.
GULAY BECERENLE
DAYANIŞMAYA
1 Mayıs'ta Taksim-Harbiye-Dolapdere,de
Bekiaş Özkan ve Ali Yılmaz'la birlikte kurşunlanıp
yaralanarak felç olan GÜLAY'a ve tüm 1 Mayıs
tutuklulanna sahip çıkalım; GÜLAY'ı yüriitelim.
Dayanışmamızı maddi desteğimizle sürdiirelim.
YENİ DEMOKRASİ
ATIK (Avrupa Türkiye'li tşçiler Konfederasyonu)
Hesap No: T.lş Bankası Istanbul Türbe Şubesf
Tuncer Dilaveroğlu 1099704
DOGRU
seçenek
* Türkiye Komünist Hareketine ilişkin Genel
Bir peğerlendirme
* Birlik için Mücadele Görevleri
Bayi ve Kitapçılarda
SUN YAYINCILIK
Piyerloti Cad. Dosduk Yurdu Sokak 1/11
Çemberlitaş - tSTANBULTel: 516 06 84
Askeri kimliğimi kaybettim.
Hükümsüzdür.
CENK BtRCAN
Hüviyetimi kaybettira.
Hükümsüzdür.
BAHAR KARADEMÎR