Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9 MA YIS 1990 HABERLER CUMHURİYET/11
Özal-Erdem sıcakhgı
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — TBMM Başkanı
Kaya Erdem'in Avrupa Anayasa Mahkemeleri
başkanlarına verdiği resepsiyonda Cumhurbaşkanı Turgut
Özal ile Erdem'in birbirlerine "sıcak" davranmaları
dikkat çekti. Erdem, Cumhurbaşkanı ve eşini salonun
kapısında karşıladı. Erdem ile Özal tokalaşmakla
yetinmeyip gülerek kucaklaştılar. Resepsiyon boyunca
Erdem ve Özal sürekli yanyana oldular ve birara
yanlanna Başbakan Yıldınm Akbulut'u da alarak foto
muhabirlerine poz verdiler.
Silopi araştırmasına ret
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Mardin'in Silopi
ilçesine bağh Derebaşı köyünde güvenlik kuvvetlerinin
aralannda köylülerin de bulunduğu öne sürülen 9 kişiyi
öldürmesi olayıyla ilgili Meclis araştırması açılması
önerisi reddedildi. SHP Diyarbakır Milletvekili Fuat
Atalay ve arkadaşlan tarafından verilen araştırma
önergesi üzerinde hükümetin görüşlerini açıklayan İçişleri
Bakanı Abdülkadir Aksu, olayla ilgili olarak Mardin il
ve Silopi ilçe idare kurulunun mahkemeye gerek olmadığı
karan verdiğini bildirdi.
Pakdemirli yemek verdi
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — ANAP'ın Genel
Başkan adaylarından eski Maliye ve Gümrük Bakanı
Ekrern Pakdemirli, dün partili milletvekillerine bir yemek
vererek nabız yokladı. Pakdemirli adına milietvekillerini
ANAP Denizli Milletvekili Muzaffer Ancı davet etti.
TEKEL lokalinde düzenlenen yemeğe 70 dolayında
milletvekili. Maliye Bakanı Adnan Kahveci ile genel
başkan adaylarından Hasan Celal Güzel de katıldı.
Güzel, yemekte kısa bir süre kaldı. Yaklaşık 4 saat siiren
yemek boyunca Pakdemirli, bir konuşma yaptı ve siyasi
gelişmeleri değerlendirdi. Geçen hafta da adaylardan
Mesut Yılmaz, milletvekillerine bir yemek vermişti.
413'te ilk uygulama
• DtYARBAKIR (Cumhuriyet) — 413 sayılı kanun
hükmündeki kararnamenin çıkartılmasından sonra
Olağanüstü Hal Bölge Valiliği'nce ilk yasaklama,
işyerlerinde boykot ve grev konusunda geldi. Olağanüstü
Hal Bölge Valiliği kapsamındaki illerde grev ve lokavt
izne bağlandı. İşyerlerinde fiili durum, boykot, iş
yavaşlatılması, çalışma özgürlüğünün kısıtlanması,
işyerlerinin kapatılması ve kepenk indirme gibi hareketler
de yasaklandı.
Milliyet'e milyarlık dava
• İSTANBUL (AA) — Al Baraka Türk Özel Finans
Kurumu, Milliyet Gazetesi hakkında, Yem Sanayii A.Ş.
hakkında yayınladığı "Bu bir soygun mu?" adlı haber
nedeniyle, 1 milyar liralık tazminat davası açtı. Al
Baraka Türk'ün hukuk müşavıri İlhan tmik, yaptığı
açıklamada, Al Baraka Türk'ün, milli bir kurum
olduğunu belirtti ve haksız yere suçlandığını savundu. Bu
arada Al Baraka Türk, Cumhuriyet'e de 1 milyar 50
milyon liralık dava açmıştı.
Perinçek'e 6 yıl hapis istemi
~ • tstanbul Haber Servisi — Yaklaşık bir aydır polis
tarafından aranan 2000'e Dofru Dergisi Genel Yayın
Yönetmeni Doğu Perinçek hakkında, dergilerinin 14.
sayısında yer alan "Kissinger Reçetesi" başlıklı yazısı
nedeniyle dava açıldı. tstanbul DGM Savcılığı'nca
hazırlanan iddianamede, Perinçek'in, "yayın yoluyla
halkı ırk ve bölge farklıhkları gözeterek kin ve
düşmanlığa açıkça tahrik ettiği" ileri sürülerek 6 yıla
kadar hapsi istendi.
1 mayıs için 8 tutııklama daha
• İstanbul Haber Servisi — 1 Mayıs gosterilerine
katıldıkları gerekçesiyle polis tarafından gözaltına
alınanların İstanbul DGM'deki soruşturma ve
mahkemeleri tamamlandı. DGM'ye getirilen 34
kişiden 8'inin tutuklanmasıyla, 1 Mayıs nedeniyle
tutuklananların sayısı 79'u buldu. Dün, tutuklanmaları
istemiyle hâkim karşısına çıkanlan 21 kişiden Nil Pınar
Ann, Mehmet Demirdağ, Güven Şar, İlker Aşkın,
Dursun Selçuk, Kemal Kutan, Hüseyin Yıldız ve Garabit
Demirci tutuklanırken diğer 13 kişi ise tutuksuz
yargılanmak üzere serbest bırakıldılar.
Evren-Nesin davası
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Yazar Aziz
Nesin'in Aydınlar Dilekçesi'ni yazanlar için "vatan haini"
ifadesini kullanarak kendisine hakaret ettiği iddiasıyla
eski Cumhurbaşkanı Kenan Evren hakkında açtığı
"tazminat davasına" devam edildi. Davanın görüldüğü
15. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne yazılı olarak verdiği
dilekçeyi dünkü duruşmada okuyan Nesin, anayasanın
105. maddesinin "Cumhurbaşkanın göreviyle ilgili
olmayan işlemlerden sorumlu olacağı anlamını içerdiğini"
vurgulayarak "Bunun tersinin düşünülmesi
Cumhurbaşkanı'nı cezai ehliyeti olmayan akıl hastalarıyla
bir tutmak demek olur ki böyle bir düşünce
Cumhurbaşkanlığı makamını aşağılamak demektir" dedi.
3 yere bomba
• İstanbul Haber Servisi — ANAP tstanbul Milletvekili
Bülent Akarcah'nın Harbiye'deki bürosu kimlikleri henüz
belirlenemeyen kişilerce bombalandı. Olayda ölen ya da
yaralanan olmadı. Büro penceresi önüne konan ve saat
07.00 sıralarında patlayan bomba, büro ile çevredeki
dükkân camlannın kırılmasına yol açtı. Dün gece
İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi ve Ziraat
Bankası'nın Fatih'teki Özel îşlem Bürosu da bombalandı.
Saat 21.00 sıralarında meydana gelen her iki patlamada
da ölen ya da yaralanan olmadı. Ancak patlamanın
meydana geldiği yerlerde camlann kırıldığı görüldü.
Patiamalardan sonra gazeteleri arayan iki kişiden biri,
"Devrimci Savaş Hücreleri adma, 6 Mayıs şehitleri
anısına Ziraat Bankası bürosunu bombaladık" dedi.
Diğeri ise "Komünist Savaşçılar Birliği" adına aradığını
belirterek "DGM'yi 1 Mayıs'taki tutuklamaları ve polisin
tavrını protesto etmek için bombaladık" diye konuştu.
KlSA KISA
• Devlet lslatistik Enstitüsü'nün lcuruluşunun 64. yıldönümü dün
törenle kutlandı. Törene katılan Cumhurbaşkanı Turgut Özal,
"Türkiye, dünyada parlak bir geleceğe sahip olan ender ülkelerden
biridir" dedi.
• Türk Kadımnı Güçlendirme ve Tamtma Vakfı Genel Başkanı
Semral Özal'ın Yönetim Kurulu Başkanlığı'nı yaptığı Medplast adlı
şirketin kurduğu dev kapasiteli plastik enjektör fabrikası, bugün
Cumhurbaşkanı Turgut Özal tarafından hkmete açılacak.
• Tiirk Anneler Birliği Oenel •fiaşkanlığı'na Türkan Aksu yeniden
seçildı.
• SHP Hatay Milletvekili Ali Uyar, Başbakan Yıldırım Akbulufa
halen cezaevinde bulunan işadamı Kemal Horzum'u koruyan
milletvekilinin kimler olduğunu sordu.
• İzmir'de 12 Eylül sonrası Dev-Genç orgütünu yeniden kurmaya
çalıştıkları iddiasıyla 8'i tutuklu 13 kişi hakkında 5-15 ytl arasında
hapis istemiyle dava açıldı.
• Hacettepc Üniversitesi ODTÜ ve Ankara Üniversitesi'nden 15 kız
öğrenci turban konusunda Avrupa Konseyi Insan Hakları
Komisyonu'na bireysel başvuruda bulundular.
• Eski Çankırı milletvekili ve eski Savunma Bakanlan'ndan Hazım
Dağlı (84) Ankara'da vefat etti.
ANAP'ta kararname isyaıııAkbulut Şimdiye kadar bu KHK'lar Meclis'te
nasıl görüşülüyorsa bu da öyle görüşülecekıir.
Bunun aksi Meclis'e baskıdır. Aksi genel kurula
baskıdır. Buna hiç kimsenin şu veya bu şekilde
müdahale etmesi doğru değildir.
Galip Demirel TBMM Başkanı veya
çumhurbaşkanının konuya müdahalesi yanlış.
Özal'ın böyle bir konuya müdahale edeceğini
sanmıyorum. Basın meseleyi biraz abartıyor.
Basının her yazdığına inanmayın.
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) — Cumhurbaşkanı Turgut
Özal ile TBMM Başkanı Kaya Er-
dem'in Güneydoğu ile ilgili 415
s?yüı kanun hükmündeki karar-
namenin "bir an önce TBMM'de
görüşülmesi" konusunda anlaş-
maJarı, ANAP grubunda sert
eleştirilere yol açtı. Başbakan Yıl-
dırım Akbalut, 413 sayılı
KHK'nın TBMM'de diğer karar-
nameler gibi görüşüleceğini ifade
ederek "Buna hiç kimsenin şu ve-
ya bu şekilde müdahale etmesi
doğru değildir. KHK'lar şimdiye
kadar TBMM'de nasıl görüşülü-
yorsa bn da öyle görüşülecektir.
Bunun aksi TBMM'ye baskıdır,
genel kurula baskıdır" dedi.
ANAP'ın dün toplanan Meclis
grubunda, ANAP İstanbul Mil-
letvekili Oriıan Ergüder, özal ile
Erdem'in 413 sayılı KHK'nın
Meclis'te bir an önce görüşülme-
si konusunda önceki gün vardık-
ları anlaşmayı eleştirdi. Ergüder,
KHK'nın Meclis'te bir an önce gö-
rüşülmesi isteklerine katıldığını,
ancak Cumhurbakanı ile TBMM
Başkam'nın bu konuya müdaha-
lesinin yanlış olduğunu savundu.
Ergüder, kuvvetler ayrılığı pren-
sibine de değınerek "Cumhurbaş-
kanı'nın işiae Meclis Başkanı,
Meclis Başkaıu'nın işine Cumhur-
başkanı kanşırsa fevkalade kan-
şıklık olur. Cumhurbaşkanı ve
Meclis Başkam'nın bunu konnş-
masına ne lüzum var" diye ko-
nuştu. Ergüder'ûı konuşması üze-
rine iş 413 sayılı KPK'nın komis-
yon gündeminde bulunmasına di-
renen lçişleri Komisyonu Başka-
nı Galip Demirel söz alarak "Bi-
ze kimsenin dahli olamaz. Curn-
hurbaşkam veya Meclis Başkam'-
nın bu işle alakası yoktur" dedi.
tçişleri Komisyonu Başkanı
Galip Demirel, komisyonlann
kendi gündemlerine hâkim oldu-
ğunu ifade ederek TBMM Başka-
m'nın veya Cumhurbaşkanı'nın
bu konuya müdahalelerinin yan-
lış olduğunu söyledi. Demirel,
Cumhurbaşkanı Özal ile TBMM
Başkanı Erdem'in 413 sayılı ka-
rarnamenin bir an önce
TBMM'de görüşülmesi konusun-
da bir anlaşmaya vardıkları yo-
lundaki haberlerin inahdıncı ol-
madığını, Cumhurbaşkanı özal'-
ın böyle bir konuya müdahale
edecegini sanmadığını ifade ede-
rek basını eleştirdi. Demirel, "Ba-
sın biraz meseleyi abartıyor. Ba-
sının her yazdığına inanmayın"
dedi.
Demirel, kararnamelerin içtü-
Ergöder Cumhurbaşkanı'nın işine Meclis
Başkanı, Meclis Başkam'nın işine de
Cumhurbaşkanı karışırsa fevkalade karışıklık
olur. Özal ve Erdem'in bunu konuşmasına ne
lüzum var?
zükte belirtilen 45 gün içinde ko-
misyonda ele alınacağım bildirdi.
Galip Demirel, ANAP grup
toplantısından çıkarken gazeteci-
lerle kararnameler konusunda
sohbet etti. Cumhurbaşkanı ve
Meclis Başkam'nın kararnameler
konusunu görüştüğünü sanmadı-
ğını belirten Demirel, sorulan
şöyle yanıtladı:
•'— Kararname, Meclis tatile
girmeden ele alınacak mı?
DEMİREL — Beni ilgilendir-
mez o, içtüzük bana 45 gün süre
tanıyor.
— Yani 45. günde de ele alına-
bilecegini mi söylüyorsunuz?
ANAP MECLİS GRUBU
Milletvekilleri erkenseçim istediANKARA (Cumhuriyet Bürosu) —
ANAP Meclis grup toplantısında, partili
milletvekilleri "erken secim" istedi. ANAP
İstanbul Milletvekili Orhan Ergüder, mil-
letvekili arkadaşlannı eleştirirken, "Bu
dunımda biz parti olarak kaybolup gide-
riz. O zaman erken seçime gidelim" dedi.
ANAP Hatay Milletvekili Mehmet Pür-
deloglu da 3 hazirandaki yerel seçimler
için çalışılmasını isteyerek, "Eger çalışma-
yacaksak, üzerimizdeki emaneti devrede-
lim. Millete gidelim" biciminde konuştu.
ANAP'ın dünkü grup toplantısının ba-
sına kapalı bölümünde konuşan Orhan
Ergüder, milletvekülerinin Meclise gelme-
diğini ve bu nedenle geçen hafta iki gün
genel kurulun çalışamadığını söyledi. Er-
güder, sözlerini özetle şöyle sürdürdü:
"Milletvekilleri gelmiyor. Meclis calışa-
mıyor. Grupta kimse konuşmuyor. Ben-
ce bir dönem boyunca bir kez bile kürsü-
ye çıkıp konuşmayan milletvekilinin hiç
degeri yoktur. Korkmayın, kürsüye çıkın.
Kimse çalışmayacaksa biz parti olarak
kaybolup gideriz. O zaman erken seçime
gidelim. Arkadaşlar, Meclise niye gelmi-
yorsunuz? Mecliste otunıp çalışmak bizim
görevimiz. Aldığımız parayı hakedelim."
Ergüder konuşmasında daha sonra
Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın buğday fi-
yatlarına ilişkin açıklama yapmasını da
eleştirdi ve "Bn konuda bakanlardan baş-
ka kimse konuşamaz. Zaten ANAP dö-
neminde Adana'yı ihmal ettik. küçük vi-
layetlerin bile iki üç bakanı varken, bura-
nın hic bakanı yok" dedi. Bakanların yurt-
dışı gezilerini de eleştiren Ergüder, "12 Ba-
kan yurldışında. Yani devletin üçle biri dı-
şarda. Nerede bunlar, neler yapıyorlar?"
şeklinde konuştu. Ergüder, eleştirilerini
şöyle sürdürdü:
"Başbakan yalnız tatil yaparken, bakan-
ların çoğu Cumhurbaşkanı'nın yanında
dolaşıyor. Benim içimde bir sıkıntı var. Bu
sıkıntı Meclise de yansıyacak arkadaşlar.
Cumhurbaşkanı Türkiye'nin etı buyük
adamı. Ama bakanlar kendilerini alayan
kişiyi yalnız bırakıp Cumhurbaşkanf nın
yanına giderlerse bu çok kötıidür."
Hem bakaıılann öbür adaylann yemek-
lerine katılması da yanlış. Hem kabinede
yer alacaksın, hem de öbür adaylann ye-
meklerine katılacaksın. Bu olmaz."
Ergüder, Maliye ve Gümrük Bakanı Ad-
nan Kahveci'yi, gümrüksüz satış mağaza-
larında Türk parasının kabul edilmesi ko-
nusunda genelge yayımlamasından dola-
yı kutladı ve "İlk defa karşımda bir ba-
kan olduğunu görüyorum" dedi.
ANAP Çankırı Milletvekili Ali Çiftçi-
nin halen Çankın'da cezaevinde bulunan
işadamı Kemal Horzum ile "Kürt Ahmet"
olarak tanınan Ahmet Turgut'u görüştür-
mesi karşılığında Mercedes araba aldığı id-
dialarına da değinen Ergüder. "Ben böy-
le bir olaya ihtimal vermiyorum. Ama ar-
kadaşlar basını takip etmeli. Kendileri
hakkında ileri sürülenleri hemen cevapla-
malı, düzeltmelidir" biciminde konuştu.
Mehmet Pürdeloğlu da konuşmasında,
3 haziran seçimlerine değindi ve milletve-
killerinin Meclise devam etmesini istedi.
Pürdeloğlu, "Bu yeni belediyeleri ilan
ederken hiç milletvekillerine sorulmadı.
Bunun hesabının sorulması gerek" dedi.
Başbakan Yıldınm Akbulut da 3 hazi-
ran seçimleri öncesinde çalışılmasını ve
"birlik beraberlik içinde olunmasım"
istedi.
SHP lideri: Onlar bir adım atsınlar, biz karan gözden geçiririz
Inönü'den 7lere yeşîl ışıkSHP Genel Başkanı
Güneydoğu ve Doğu
gezisinin dördüncü
gününde Bitlis'te ihraç
edilen milletvekilleri için
"Geri dönmek istiyorlarsa
çare buluruz ve buna en
çok ben sevinirim"dedi.
ÜMİT ASLANBAY ~
BÎTLtS — SHP Genel Başka-
nı Erdal İnönü, partisinden ihraç
edilen milletvekillerinin partiye
bağlı olduklarını söylemeleri du-
rumunda bunun genel merkez ta-
rafından değerlendirileceğini açık-
ladı. lnönu, "Geri dönmek isti-
yorlarsa çare buluruz. Onlar bir
adım atsınlar, biz karan gözden
geçiririz" dedi. Türkiye'de her in-
sanın düşüncesini özgür bir biçim-
de ifade etmesi gerektiğini söyle-
yen tnönü, "Komünist Partisi
kunıhnahdır" diyenlerden korkul-
mamasını da istedi. SHP Genel
Başkanı'nı Bitlis'te bir grup vatan-
daş yuhaladı.
İnönü ve beraberindeki millet-
vekilleri, Güneydoğu-Doğu gezi-
lerinin dördüncü gününde Siirt-
ten aynldıktan sonra Veysd Kara-
ni'ye uğradılar. İnönü, burada
Veysel Karani türbesını ziyaret
ederek dilekte bulundu. Ancak di-
leğini açıklamadı. Daha sonra
Baykan ilçesine geçen SHP lide-
ri, burada beledivevi ziyaret etti.
İnönü'ye Güneydoğu Anadolu
gezisinde, hemen her yerde parti-
den ihraç edilen 7 milletvekili ile
ilgili sorular yöneltildi. Baykan
1
da da aynı sorularla karşılaşan
İnönü, kendisini dinleyenlerden
bazılarının 7 milletvekilinin affe-
dilmesini istemesi üzerine, bu ola-
yın bir disipiin konusu olduğunu
belirtti. 7 milletvekilinin genel
merkezin dediğini yapmadıkları
için disipiin cezasına uğradıkları-
nı kaydeden İnönü, partinin disip-
linine herkesin uyması gerektiği-
ni savunarak şöyle devam etti:
"Bu yapılmayınca işte böyle
Df LEKTE BULUNDU — SHP lideri ve beraberindeki heyet Veysel Karani türbesini ziyaret etti.
üzücü olaylar oluyor. Bizden ay-
nlan arkadaşlann ciddiyet göster-
mesi, partiye bağlı olduğunu söy-
lemesi, genel merkezin bunu de-
|erlendirmesi, bu şekilde partinin
vatandaşa hizmel edecek gücünün
korunması şarttır. Partinin mak-
sadı vatandaşa hizmet etmektir.
Bu oJayın Kürtçe konuşan vatan-
daşlara karşı hareket olduğunu
söylüyoriar. Hiç de öyle değil. Öy-
le şey olur mu? Partimizde vatan-
daşın anadili Kürtçe, Türkçe,
Arapca olsun hiç farkelmez.
Bu arkadaşlanmız Kürt kökenli
olduklan için disipiin cezasına
çarptırılmadılar. Genel merkezin
dediğini yapmadılar diye disipiin
ezasına çarptınldılar. Ama ba
işin düzeltUmesi halkın istegiyse o
zaman o arkadaşlar da buna kat-
kı göslermeli. Partinin amacı hal-
kın yanında olmaktır. Onun için
bazen böyle karariar oluyor. Bun-
lara berkes üzülüyor. Ama bunlar
halka karşı karariar değildir. Hal-
kı daha iyi konımak için, halka
daha iyi hizmet etmek için alınan
karariardır."
İnönü, daha sonra yeniden ik-
tidara seslenerek erken seçim çağ-
rısında bulundu ve "Türkiye'de de
secim olacaktır. Çünkü halkın ira-
desi karşısında durulamaz. Dunı-
lursa sonunda perişan olurlar,
başlannı kayalara çarparlar. Par-
ti olarak devam edecek halleri
kalmaz" görüşünü savundu.
Öğle saatlerinde Bitlis'e gelen
tnönü, merkez ilçe binasına girer-
ken bir grup tarafından yuhalan-
dı. İnönü, bina önünde biriken
kalabalığın arasında yer alan ve
çoğunluğunu gençlerin oluşturdu-
ğu gruba"Gelin konuşalım" dedi.
Gruptakiler sessiz kalınca yeniden
binanın kapısına doğru yöneldi.
Türkiye'de bunlar yaşanırken
bir de SHP'den aynlanlann oldu-
ğunu anlatan İnönü, ihraçların
Paris'teki "Kürt toplantısına"
izinsiz katılmalar nedeniyle oldu-
ğunu vurguladıktan sonra özetle
şöyle dedi:
"Oradaki toplantımn siyasi ta-
rafı da var. Ülkenin smırlan ko-
runmalı. Her sınır değişikliği sa-
vaş demektir. Biz savaş istemiyo-
ruz. Sorunlan ülke içinde çözece-
ğiz. Paris'teki konferanstaki teh-
like buydu. Dünyanın bütün ülke-
lerindeki Kiirtleri çagırmışlardı.
Orada 'Hep beraber yaşamak
istiyoruz* diye bir ortak bildiri ya-
yımlarlarsa ne yapardık? Sonra
uiuslararası tehiikeler ortaya çıkar.
Onun için 'Gitmeyin' dedik. Ama
gittikr, partinin de bir disiplini
var. Bunu yapmamalan gerekirdi.
İnönü, ayrılan milletvekilleri
için son olarak "Geri dönmek is-
tiyorlarsa bir çare buluruz ve bu-
na en çok ben sevinirim" görüşü-
nü ortaya koydu.
İnönü, Tatvan'da yaptığı ko-
nuşmada insanlara baskı yapılma-
sının zorbalık olduğunu ifade
ederken, Gevaş'ta, "1 Mayıs'tan
korkanlardan korkmamak la-
zım"dedi. İnönü saat 20.00 sıra-
larında geldiği Van'da kalacağı
otelin önünde kalabalık bir yurt-
taş topluluğunca karşılandı. İnö-
nü bugün Van'da bir basın
toplantısı yapacak ve öğleden son-
ra uçakla Ankara'ya dönecek.
7-LERDEN ÖNAL
'İnönü
yalan
söylüyor'
tstanbul Milletvekili
İsmail Hakkı Önal,
7"^r>n disipiin suçu
işlemekten değil,
bölücülükten ihraç
edildiklerini bildirdi.
ANKARA (Cumhuriyel)
— SHP'den ihraç edilen İs-
tanbul Milletvekili İsmail
Hakkı Önal, "Tler" konusun-
da SHP Genel Başkanı tnö-
nü'nün "Parti disiplinine uy-
madıklan için ihraç edildiler.
Bir adım atsınlar, karan göz-
den geçirelim" sözleri için
"tnönü yalan söylüyor" dedi.
SHP liderinin Güneydoğu
gezisinde dün "Yediler" konu-
sundaki açıklamaları üzerine
İsmail Hakkı Önal, "7'lerin
disipiin suçu işlemekten degil,
bölücülükten" ihraç edildikle-
rini bildirdi. SHP'den bir sü-
re önce ihraç edilen Önal,
Cumhuriyet'iı: sorusunu ya-
nıtlarken şöyle dedi:
"tnönü yalan söylüyor. Bi-
zi, disipiin veya parti suçu iş-
lediğimiz için değil, bölücülük
)nptığımız iddiasıyla partiden
ihraç ettiler. SHP Genel Baş-
kam'nın bu konuşmasını ince-
leyeceğiz ve gerekirse ce\ap ve-
receğiz. Adımı bu karan ve-
renler atmalı."
Bu arada yedilerden Mah-
mut Alınak, Salih Sumer, Ke-
nan Sönmez, Mehmet Ali
Eren de İnönü'nün "Bir adım
atsınlar. biz ihraç karannı
gözden geçirelim" şeklindeki
açıklamasını inandırıcı bul-
madıklannı söylediler.
'ERMEIVİLERLE ORTA YOL^ İDDİASI İÇİN YENİ BELGELER BULDUĞUNU AÇIKLADt
Demirerden gensoru hazırhğıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) —
DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel,
Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın "Ermeni-
terle orta yol bulması" için Washington Bü-
yükelçimiz Niizhet Kandemir'e talimat ver-
diği iddiaları konusunda "yeni belgeler"
bulduğunu açıkladı. Demirel, "Genel gö-
rüşrae istemimiz, gensoruya dönüşebilir"
dedi. Demirel, Özal'a yönelik iddialarına
ilişkin belgeleri açıklayacağını bildirmesi-
ne rağmen, dünkü grup konuşmasında
"Ermeni olayına" değinmedi. Toplantıdan
sonra ANKA'nın konuya ilişkin sorusunu
yanıtlayan Demirel, "Yeni bilgi ve belgeler
elde ettik. Bunlan değerlendirmemiz sürii-
yor. Genel görüşme istemimiz olacaktır.
Bunu gensoruya dönüştürebiliriz. Konn iki
gün içinde çözülecek" dedi.
DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel
dün grupta yaptığı konuşmada, GAP ge-
zisi sırasında Cumhurbaşkanı Turgut
Özal'ın DSİ bölge müdürleri toplantısın-
da yaptığı barajlarla ilgili konuşmayı sert
bir dille yanıtlayarak Özal'ın "düriıst
davranmadıgım" söyledi ve "Bunlar yöre-
ye gidemez, sögüt dalına konmuş kuş gibi
öterler. Baraj nulukları yanlış, adamı teş-
hir ederiz. 'Yaptık ' dedikleri barajlann
toplamı Keban'ın üçte biri. Yaptıklan
gölet" dedi. Demirel, Özal'ın insan hakla-
rı ile ilgili sözleri için ise, "Evvela Sayın
Özal'ın kendi durumu ve hükümetinin du-
rumu insan haklanna aykın" diye konuştu.
Demirel, GAP gezisinin ardından üün
DYP grup toplantısında yaptığı konuşma-
da, demokrasinin nimetlerini "avanta" ol-
maktan çıkarmak gerektiğini belirtti. De-
mirel, siyasetçinin görevinin hem rejime
hem devlete sahip çıkılmasım sağlamak ol-
duğunu kaydederek halkın onurunun ek-
meğinden önce geldiğini vurguladı
KHK'lar
DYP lideri, üç günlük Şanlıurfa ve GAP
gezisini değerlendirirken de Güneydoğu
olayları ile ilgili olarak çıkanlan KHK'la-
nn uygulanamayacağını bildirdi. Bölgede
"menfi unsuriara haklılık kazandıracak
seylerin ortadan kaldınlması gerektiğini"
de belirterek "Bu bölgenin huzuru için bu
hükümetin gitmesi lazımdır. CUnkü bu za-
mana kadar yaptıklan yanlıştır" dedi.
Demirel, Güneydoğu ile ilgili KHK'lar
sorununda çözüm yoluna girildiği için
TBMM Başkanı Kaya Erdem ile görüş-
mekten vazgeçtiğini de açıklayan Demirel,
KHK'lann Meclis'ten geçmeyeceğini, geçse
bile Anayasa Mahkemesi'nce reddedilece-
ğini söyledi.
Meclis'te 'Ermeni' tartışması
ANKARA (Cnmhuriyet Bürosu) —
ABD Başkanı George Bush'un Ermeni
iddialaıı ile ilgili demecı ve Cumhurbaş-
kanı Özal'ın bu konudaki açıklamast
TBMM Genel Kurulu'nda efcstirildi.
ANAP Kars Milletvekili Sabri Aras, "Er-
m«ıil«i öwn Bush, 'puşttan dost olmaz"
sözttBü bir kez daha doğrulamıştır" di-
ye konuşurken Ankara bağımsız Millet-
vekili Tevfik Koçak. "Koltukianm ABDi
ye bortlu olanlar, Busb'un sözlerini yu-
muşatarak koltukianm korumaya
çalışıyorlar" dedi.
Sabri Aras, TBMM Genel Kurulu'nda
yaptığı gündem dışı konuşmada, "Busb.1
un TürkJeri, özatası yerlilere zulmeden
soykınmcı canilerle kanştırdığım" söy-
ledi. Ermeniltr ve onlann avukatlanndan
Bush'un Türkiye'nin toprak bütünlüğü-
ne satdırdığım bildiren Aras, sözlerini
şöyle sürdürdü:
"Dostlanmız Ermenikri çok seviyor-
larea Kalifonıiya ve Moskova'da Ermeni
sayısı daha çoktur. Oralan Ermenistan'a
baglasınlar. Eımenilerin akıbız dostlan,
Ermenilere de kötülük yapmakta. onları
kendi emelleri için kuUanmaktadıriar.
Amerikatı ve Baolı dostlanmız sözde Er-
meni soykınreı sevdasından vazfeçmeii,
çifte standart uvgulamasına son verilme-
fa'dir. Bize saldıranlara gül demeti atmak-
tan yoralduk. İkide bir dayısma ayısına
güvenip dişinî gösterenlere de sopamn
ucunu göstermedikçe susup oturacakla-
rını sanmıyorura."
Aynı konuda gündem dışı söz alan Tev-
fik Koçak da 12 Eylül darbesinden son-
ra, ülkeyi yönetenlerin halk desteğinden
mahnım kaldıkça Ermeni tasarısınm
kongreden geçrikten sonra unumlacağt
yolunda demeçler verdiklerini söyledi.
Koçak, 12 Eylül sonrasında ABD'ye
ödünler verildiğini de kaydederek şöyle
dedi:
"Sayın Özal, oturdugu makşmın öne-
mini ayırt edemiyor. Bush'un sözierini yu-
muşatmaya çalışjyor. ANAP iktidan söz-
de miliiyetçi iktidar, halkın desteğiadea
yoksundur. Giiclii hukümct ohnadığı için
Türkiye, ABD'nin gerekMBİmine her za-
man ihtiyaç duymaktadır. ABD de bu-
nu biidiği için Ermeni sorununu Tür-
kiye'ye zorla kabul eltirmek istemekte-
dir."
DEMtREL — 40 gün de olur,
45'te de. Hiç belli olmaz. Ben fık-
rimi baştan söyledim. Kimse be-
ni etkileyemez. Bakın Sayın Er-
dem'in Cumhurbaşkanına, 'Ko-
raisyon nezdinde bana yardımcı
olun' diyeceğine hiç ihtimal ver-
miyorum. Ne Sayın özal ne de
Cumhurbaşkanı bu konuda açık-
lamada bulunmadı. Olay basının
haberidir. Yani Meclis'in yetkisin-
de olan bir konuda Erdem'in yar-
dım isteyeceğini zannetmiyorum.
— Erdem'in size gönderdigı ya-
zıya cevap verecek misiniz?
DEMİREL — Yazı bu sabah
geldi. Okuyacağun, Sayın Erdem,
hukuki görüşünü bildirmiştir. Ben
de gerekirse kendi görüşlerimi
açıklarım.
— Sizce Meclis Başkam'nın bd
konuda yetkisi yok mu?
DEMtREL — Yok efendim,
olsaydı, zaten şimdiye kadar kul-
lanırlardı.
Akbulut'un tepkisi
Başbakan Yıldınm Akbulut da
ANAP grubunda yaptığı konuş-
masında, 413 sayılı KHK'nın
TBMM'de diğer kararnameler gi-
bi görüşüleceğini, hiç kimsenin bu
konuya mudahalesini doğru bul-
madığını vurguladı. Başbakan
Akbulut, KHK'lann 1971 yılın-
dan bu yana uygulandığını belir-
terek konuşmasını şöyle sürdür-
dü;
"KHK'lann görüşülme usnDcri
de bellidir, diğer kanunlar gibidir
ve Meclis kendi usulüne göre gö-
rüşür. Mecliste 1975lerden itiba-
ren bekleyen KHK'lar var. Belki
de 1971-72'lerden beri bekleyen
kararnameler var. Şimdi bunlar
görüşülmezken bizim son defa çı-
karmış olduğumuz bu KHK mes-
net ittihaz etmek suretiyte sanki
biz bu usulü icat etmiş ve onlann
ifade tarzlanna göre Meclis'in
yetkisini üzerine almış bir hıikiâ-
met gibi gösterilmeye çalışılmış-
br. Katiyen yanlıştır.
Bir iç politika malzemesi olarak
kullanılmaktadır. KHK'lar sade-
ce bizim ülkemizde uygulanmı-
yor. İleri demokratik ülkeierde de
uygulanmaktadır. Oralarda ba
uygulama var ise ve bizde de 1971
senesinden bu yana uygulandığı-
na göre Meclis saf dışı edilmiyor
da, biz bir kararname çıkannca
mı Meclis saf dışı ediliyor?"
Akbulut konuşmasına şöyle de-
vam etti:
•Şimdiye kadar bn KHK'lar
Meclis'te nasıl görüşülüyorsa bd
da öyle görüşülecektir. Bunun ak-
si Meclise baskıdır, aksi genel ku-
rnla baskıdır. Ne ise usulü, sayın
komisyon üyeleri ve millervekilİeri
kararlannı veririer ve bu şekilde
göriişmeyi sağlariar.
Buna hiç kimsenin şu veya bn
şekilde müdahale etmesi doğru
değildir. "
Akbulut, muhalefet partUerinin
liderlerinin bu konuda aldıklan
tutumu da eleştirerek kararname
ile sadece olağanüstü hal uygula-
masında bazı iyileştirmeler yap-
tıklarını anlattı. Akbulut, "Biz
böyle bir iyileştirmeyi yapmışkn
yaygara koptu" dedi.
Başbakan Akbulut, muhalefet
liderleri ile yapılan toplantılarda,
terör konusunda alınacak önlem-
lerde görüş birliği sağlandığını, li-
derlerin hükümetin terörle ilgili
alacağı önlemleri destekleyecekle-
ri sözü verdiklerini anlatarak "Biz
devletin bütün kurumlannı çalış-
ürdık, teröriin üzerine kararlı bir
biçimde gittik. Aldığımız sonuç-
lan da göriiyorsunuz, bu sonuç-
tan dilim varmıyor, ama rahatsu
olmak gerekmez"diye konuştu.
Akbulut, halkın muhalefet par-
tilerine güven duymadığuu da ifa-
de ederek SHP ve DYP liderleri-
nin son Güneydoğu gezisinde de
halkın güvensizliğinı gösterdiğini
öne sürdü.
Akbulut, gruba Irak gezisi ile
ilgili bilgi verdi. Akbulut, su so-
rununun haziranda yapılacak üç-
lü bakanlar toplantısında ele alı-
nacağım da belirterek "Biz kom-
şulanmızı susuz bırakmıyoruz.
Suyu da bir silah olarak kullan-
mayı düşünmüyoruz" dedi.
Akbulut, yeni ilçe yapılmasına
ilişkin yasa tasansuun komisyon-
dan çıktığı şekilde yasalaşmasını
da ANAP'hlardan istedi.
TBMM Başkam Kaya Erdem,
ANAP, SHP ve DYP grup baş-
kanvekillerinin katıldıkları Danış-
ma Kurulu toplantısında 413 sa-
yılı kanun hükmündeki kararna-
menin TBMM'de "öncelikk ve
ivedilikle" görüşülmesi istegini
gündeme getirmedi.
TBMM Danışma Kurulu, Mec-
lis Başkanı Kaya Erdem'in ba$-
kanlığında dün saat 14.15'te top-
landı. Toplantıya ANAP Grup
Başkanvekili Yasin Bozkurt, SHP
Grup Başkanvekili Hasan Fehml
Güneş ve DYP Grup Başkanvekili
Vefa Tanır katıldılar.
Danışma Kurulu'nda TBMM
Başkanı Erdem, içtüzük değişik-
liği çalışmalannın hızlandırılma-
sı ve yeni içtüzüğün Meclis tatilin-
den önce yasalaşması konusunda
siyasi parti yöneticilerinin yardım-
cı olmalarını istedi. Erdem,
TBMM'de bekleyen KHK'ler so-
rununa da yeni içtüzüğün yasalaş-
ması ile birlikte köklü çözüm ge-
tirilmiş olacağını ifade etmekle
yetindi.
SHP ve DYP temsilcileri de 413
sayılı KHK'nin ne zaman görüşü-
leceği sorununu gündeme getir-
meyince Danışma Kurulu toplan-
tısına son verildi.