25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 MA YIS 1990 HABERLER CUMHURİYET/11 Özal-Erdem sıcakhgı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — TBMM Başkanı Kaya Erdem'in Avrupa Anayasa Mahkemeleri başkanlarına verdiği resepsiyonda Cumhurbaşkanı Turgut Özal ile Erdem'in birbirlerine "sıcak" davranmaları dikkat çekti. Erdem, Cumhurbaşkanı ve eşini salonun kapısında karşıladı. Erdem ile Özal tokalaşmakla yetinmeyip gülerek kucaklaştılar. Resepsiyon boyunca Erdem ve Özal sürekli yanyana oldular ve birara yanlanna Başbakan Yıldınm Akbulut'u da alarak foto muhabirlerine poz verdiler. Silopi araştırmasına ret • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Mardin'in Silopi ilçesine bağh Derebaşı köyünde güvenlik kuvvetlerinin aralannda köylülerin de bulunduğu öne sürülen 9 kişiyi öldürmesi olayıyla ilgili Meclis araştırması açılması önerisi reddedildi. SHP Diyarbakır Milletvekili Fuat Atalay ve arkadaşlan tarafından verilen araştırma önergesi üzerinde hükümetin görüşlerini açıklayan İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, olayla ilgili olarak Mardin il ve Silopi ilçe idare kurulunun mahkemeye gerek olmadığı karan verdiğini bildirdi. Pakdemirli yemek verdi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — ANAP'ın Genel Başkan adaylarından eski Maliye ve Gümrük Bakanı Ekrern Pakdemirli, dün partili milletvekillerine bir yemek vererek nabız yokladı. Pakdemirli adına milietvekillerini ANAP Denizli Milletvekili Muzaffer Ancı davet etti. TEKEL lokalinde düzenlenen yemeğe 70 dolayında milletvekili. Maliye Bakanı Adnan Kahveci ile genel başkan adaylarından Hasan Celal Güzel de katıldı. Güzel, yemekte kısa bir süre kaldı. Yaklaşık 4 saat siiren yemek boyunca Pakdemirli, bir konuşma yaptı ve siyasi gelişmeleri değerlendirdi. Geçen hafta da adaylardan Mesut Yılmaz, milletvekillerine bir yemek vermişti. 413'te ilk uygulama • DtYARBAKIR (Cumhuriyet) — 413 sayılı kanun hükmündeki kararnamenin çıkartılmasından sonra Olağanüstü Hal Bölge Valiliği'nce ilk yasaklama, işyerlerinde boykot ve grev konusunda geldi. Olağanüstü Hal Bölge Valiliği kapsamındaki illerde grev ve lokavt izne bağlandı. İşyerlerinde fiili durum, boykot, iş yavaşlatılması, çalışma özgürlüğünün kısıtlanması, işyerlerinin kapatılması ve kepenk indirme gibi hareketler de yasaklandı. Milliyet'e milyarlık dava • İSTANBUL (AA) — Al Baraka Türk Özel Finans Kurumu, Milliyet Gazetesi hakkında, Yem Sanayii A.Ş. hakkında yayınladığı "Bu bir soygun mu?" adlı haber nedeniyle, 1 milyar liralık tazminat davası açtı. Al Baraka Türk'ün hukuk müşavıri İlhan tmik, yaptığı açıklamada, Al Baraka Türk'ün, milli bir kurum olduğunu belirtti ve haksız yere suçlandığını savundu. Bu arada Al Baraka Türk, Cumhuriyet'e de 1 milyar 50 milyon liralık dava açmıştı. Perinçek'e 6 yıl hapis istemi ~ • tstanbul Haber Servisi — Yaklaşık bir aydır polis tarafından aranan 2000'e Dofru Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Doğu Perinçek hakkında, dergilerinin 14. sayısında yer alan "Kissinger Reçetesi" başlıklı yazısı nedeniyle dava açıldı. tstanbul DGM Savcılığı'nca hazırlanan iddianamede, Perinçek'in, "yayın yoluyla halkı ırk ve bölge farklıhkları gözeterek kin ve düşmanlığa açıkça tahrik ettiği" ileri sürülerek 6 yıla kadar hapsi istendi. 1 mayıs için 8 tutııklama daha • İstanbul Haber Servisi — 1 Mayıs gosterilerine katıldıkları gerekçesiyle polis tarafından gözaltına alınanların İstanbul DGM'deki soruşturma ve mahkemeleri tamamlandı. DGM'ye getirilen 34 kişiden 8'inin tutuklanmasıyla, 1 Mayıs nedeniyle tutuklananların sayısı 79'u buldu. Dün, tutuklanmaları istemiyle hâkim karşısına çıkanlan 21 kişiden Nil Pınar Ann, Mehmet Demirdağ, Güven Şar, İlker Aşkın, Dursun Selçuk, Kemal Kutan, Hüseyin Yıldız ve Garabit Demirci tutuklanırken diğer 13 kişi ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldılar. Evren-Nesin davası • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Yazar Aziz Nesin'in Aydınlar Dilekçesi'ni yazanlar için "vatan haini" ifadesini kullanarak kendisine hakaret ettiği iddiasıyla eski Cumhurbaşkanı Kenan Evren hakkında açtığı "tazminat davasına" devam edildi. Davanın görüldüğü 15. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne yazılı olarak verdiği dilekçeyi dünkü duruşmada okuyan Nesin, anayasanın 105. maddesinin "Cumhurbaşkanın göreviyle ilgili olmayan işlemlerden sorumlu olacağı anlamını içerdiğini" vurgulayarak "Bunun tersinin düşünülmesi Cumhurbaşkanı'nı cezai ehliyeti olmayan akıl hastalarıyla bir tutmak demek olur ki böyle bir düşünce Cumhurbaşkanlığı makamını aşağılamak demektir" dedi. 3 yere bomba • İstanbul Haber Servisi — ANAP tstanbul Milletvekili Bülent Akarcah'nın Harbiye'deki bürosu kimlikleri henüz belirlenemeyen kişilerce bombalandı. Olayda ölen ya da yaralanan olmadı. Büro penceresi önüne konan ve saat 07.00 sıralarında patlayan bomba, büro ile çevredeki dükkân camlannın kırılmasına yol açtı. Dün gece İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi ve Ziraat Bankası'nın Fatih'teki Özel îşlem Bürosu da bombalandı. Saat 21.00 sıralarında meydana gelen her iki patlamada da ölen ya da yaralanan olmadı. Ancak patlamanın meydana geldiği yerlerde camlann kırıldığı görüldü. Patiamalardan sonra gazeteleri arayan iki kişiden biri, "Devrimci Savaş Hücreleri adma, 6 Mayıs şehitleri anısına Ziraat Bankası bürosunu bombaladık" dedi. Diğeri ise "Komünist Savaşçılar Birliği" adına aradığını belirterek "DGM'yi 1 Mayıs'taki tutuklamaları ve polisin tavrını protesto etmek için bombaladık" diye konuştu. KlSA KISA • Devlet lslatistik Enstitüsü'nün lcuruluşunun 64. yıldönümü dün törenle kutlandı. Törene katılan Cumhurbaşkanı Turgut Özal, "Türkiye, dünyada parlak bir geleceğe sahip olan ender ülkelerden biridir" dedi. • Türk Kadımnı Güçlendirme ve Tamtma Vakfı Genel Başkanı Semral Özal'ın Yönetim Kurulu Başkanlığı'nı yaptığı Medplast adlı şirketin kurduğu dev kapasiteli plastik enjektör fabrikası, bugün Cumhurbaşkanı Turgut Özal tarafından hkmete açılacak. • Tiirk Anneler Birliği Oenel •fiaşkanlığı'na Türkan Aksu yeniden seçildı. • SHP Hatay Milletvekili Ali Uyar, Başbakan Yıldırım Akbulufa halen cezaevinde bulunan işadamı Kemal Horzum'u koruyan milletvekilinin kimler olduğunu sordu. • İzmir'de 12 Eylül sonrası Dev-Genç orgütünu yeniden kurmaya çalıştıkları iddiasıyla 8'i tutuklu 13 kişi hakkında 5-15 ytl arasında hapis istemiyle dava açıldı. • Hacettepc Üniversitesi ODTÜ ve Ankara Üniversitesi'nden 15 kız öğrenci turban konusunda Avrupa Konseyi Insan Hakları Komisyonu'na bireysel başvuruda bulundular. • Eski Çankırı milletvekili ve eski Savunma Bakanlan'ndan Hazım Dağlı (84) Ankara'da vefat etti. ANAP'ta kararname isyaıııAkbulut Şimdiye kadar bu KHK'lar Meclis'te nasıl görüşülüyorsa bu da öyle görüşülecekıir. Bunun aksi Meclis'e baskıdır. Aksi genel kurula baskıdır. Buna hiç kimsenin şu veya bu şekilde müdahale etmesi doğru değildir. Galip Demirel TBMM Başkanı veya çumhurbaşkanının konuya müdahalesi yanlış. Özal'ın böyle bir konuya müdahale edeceğini sanmıyorum. Basın meseleyi biraz abartıyor. Basının her yazdığına inanmayın. ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) — Cumhurbaşkanı Turgut Özal ile TBMM Başkanı Kaya Er- dem'in Güneydoğu ile ilgili 415 s?yüı kanun hükmündeki karar- namenin "bir an önce TBMM'de görüşülmesi" konusunda anlaş- maJarı, ANAP grubunda sert eleştirilere yol açtı. Başbakan Yıl- dırım Akbalut, 413 sayılı KHK'nın TBMM'de diğer karar- nameler gibi görüşüleceğini ifade ederek "Buna hiç kimsenin şu ve- ya bu şekilde müdahale etmesi doğru değildir. KHK'lar şimdiye kadar TBMM'de nasıl görüşülü- yorsa bn da öyle görüşülecektir. Bunun aksi TBMM'ye baskıdır, genel kurula baskıdır" dedi. ANAP'ın dün toplanan Meclis grubunda, ANAP İstanbul Mil- letvekili Oriıan Ergüder, özal ile Erdem'in 413 sayılı KHK'nın Meclis'te bir an önce görüşülme- si konusunda önceki gün vardık- ları anlaşmayı eleştirdi. Ergüder, KHK'nın Meclis'te bir an önce gö- rüşülmesi isteklerine katıldığını, ancak Cumhurbakanı ile TBMM Başkam'nın bu konuya müdaha- lesinin yanlış olduğunu savundu. Ergüder, kuvvetler ayrılığı pren- sibine de değınerek "Cumhurbaş- kanı'nın işiae Meclis Başkanı, Meclis Başkaıu'nın işine Cumhur- başkanı kanşırsa fevkalade kan- şıklık olur. Cumhurbaşkanı ve Meclis Başkam'nın bunu konnş- masına ne lüzum var" diye ko- nuştu. Ergüder'ûı konuşması üze- rine iş 413 sayılı KPK'nın komis- yon gündeminde bulunmasına di- renen lçişleri Komisyonu Başka- nı Galip Demirel söz alarak "Bi- ze kimsenin dahli olamaz. Curn- hurbaşkam veya Meclis Başkam'- nın bu işle alakası yoktur" dedi. tçişleri Komisyonu Başkanı Galip Demirel, komisyonlann kendi gündemlerine hâkim oldu- ğunu ifade ederek TBMM Başka- m'nın veya Cumhurbaşkanı'nın bu konuya müdahalelerinin yan- lış olduğunu söyledi. Demirel, Cumhurbaşkanı Özal ile TBMM Başkanı Erdem'in 413 sayılı ka- rarnamenin bir an önce TBMM'de görüşülmesi konusun- da bir anlaşmaya vardıkları yo- lundaki haberlerin inahdıncı ol- madığını, Cumhurbaşkanı özal'- ın böyle bir konuya müdahale edecegini sanmadığını ifade ede- rek basını eleştirdi. Demirel, "Ba- sın biraz meseleyi abartıyor. Ba- sının her yazdığına inanmayın" dedi. Demirel, kararnamelerin içtü- Ergöder Cumhurbaşkanı'nın işine Meclis Başkanı, Meclis Başkam'nın işine de Cumhurbaşkanı karışırsa fevkalade karışıklık olur. Özal ve Erdem'in bunu konuşmasına ne lüzum var? zükte belirtilen 45 gün içinde ko- misyonda ele alınacağım bildirdi. Galip Demirel, ANAP grup toplantısından çıkarken gazeteci- lerle kararnameler konusunda sohbet etti. Cumhurbaşkanı ve Meclis Başkam'nın kararnameler konusunu görüştüğünü sanmadı- ğını belirten Demirel, sorulan şöyle yanıtladı: •'— Kararname, Meclis tatile girmeden ele alınacak mı? DEMİREL — Beni ilgilendir- mez o, içtüzük bana 45 gün süre tanıyor. — Yani 45. günde de ele alına- bilecegini mi söylüyorsunuz? ANAP MECLİS GRUBU Milletvekilleri erkenseçim istediANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — ANAP Meclis grup toplantısında, partili milletvekilleri "erken secim" istedi. ANAP İstanbul Milletvekili Orhan Ergüder, mil- letvekili arkadaşlannı eleştirirken, "Bu dunımda biz parti olarak kaybolup gide- riz. O zaman erken seçime gidelim" dedi. ANAP Hatay Milletvekili Mehmet Pür- deloglu da 3 hazirandaki yerel seçimler için çalışılmasını isteyerek, "Eger çalışma- yacaksak, üzerimizdeki emaneti devrede- lim. Millete gidelim" biciminde konuştu. ANAP'ın dünkü grup toplantısının ba- sına kapalı bölümünde konuşan Orhan Ergüder, milletvekülerinin Meclise gelme- diğini ve bu nedenle geçen hafta iki gün genel kurulun çalışamadığını söyledi. Er- güder, sözlerini özetle şöyle sürdürdü: "Milletvekilleri gelmiyor. Meclis calışa- mıyor. Grupta kimse konuşmuyor. Ben- ce bir dönem boyunca bir kez bile kürsü- ye çıkıp konuşmayan milletvekilinin hiç degeri yoktur. Korkmayın, kürsüye çıkın. Kimse çalışmayacaksa biz parti olarak kaybolup gideriz. O zaman erken seçime gidelim. Arkadaşlar, Meclise niye gelmi- yorsunuz? Mecliste otunıp çalışmak bizim görevimiz. Aldığımız parayı hakedelim." Ergüder konuşmasında daha sonra Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın buğday fi- yatlarına ilişkin açıklama yapmasını da eleştirdi ve "Bn konuda bakanlardan baş- ka kimse konuşamaz. Zaten ANAP dö- neminde Adana'yı ihmal ettik. küçük vi- layetlerin bile iki üç bakanı varken, bura- nın hic bakanı yok" dedi. Bakanların yurt- dışı gezilerini de eleştiren Ergüder, "12 Ba- kan yurldışında. Yani devletin üçle biri dı- şarda. Nerede bunlar, neler yapıyorlar?" şeklinde konuştu. Ergüder, eleştirilerini şöyle sürdürdü: "Başbakan yalnız tatil yaparken, bakan- ların çoğu Cumhurbaşkanı'nın yanında dolaşıyor. Benim içimde bir sıkıntı var. Bu sıkıntı Meclise de yansıyacak arkadaşlar. Cumhurbaşkanı Türkiye'nin etı buyük adamı. Ama bakanlar kendilerini alayan kişiyi yalnız bırakıp Cumhurbaşkanf nın yanına giderlerse bu çok kötıidür." Hem bakaıılann öbür adaylann yemek- lerine katılması da yanlış. Hem kabinede yer alacaksın, hem de öbür adaylann ye- meklerine katılacaksın. Bu olmaz." Ergüder, Maliye ve Gümrük Bakanı Ad- nan Kahveci'yi, gümrüksüz satış mağaza- larında Türk parasının kabul edilmesi ko- nusunda genelge yayımlamasından dola- yı kutladı ve "İlk defa karşımda bir ba- kan olduğunu görüyorum" dedi. ANAP Çankırı Milletvekili Ali Çiftçi- nin halen Çankın'da cezaevinde bulunan işadamı Kemal Horzum ile "Kürt Ahmet" olarak tanınan Ahmet Turgut'u görüştür- mesi karşılığında Mercedes araba aldığı id- dialarına da değinen Ergüder. "Ben böy- le bir olaya ihtimal vermiyorum. Ama ar- kadaşlar basını takip etmeli. Kendileri hakkında ileri sürülenleri hemen cevapla- malı, düzeltmelidir" biciminde konuştu. Mehmet Pürdeloğlu da konuşmasında, 3 haziran seçimlerine değindi ve milletve- killerinin Meclise devam etmesini istedi. Pürdeloğlu, "Bu yeni belediyeleri ilan ederken hiç milletvekillerine sorulmadı. Bunun hesabının sorulması gerek" dedi. Başbakan Yıldınm Akbulut da 3 hazi- ran seçimleri öncesinde çalışılmasını ve "birlik beraberlik içinde olunmasım" istedi. SHP lideri: Onlar bir adım atsınlar, biz karan gözden geçiririz Inönü'den 7lere yeşîl ışıkSHP Genel Başkanı Güneydoğu ve Doğu gezisinin dördüncü gününde Bitlis'te ihraç edilen milletvekilleri için "Geri dönmek istiyorlarsa çare buluruz ve buna en çok ben sevinirim"dedi. ÜMİT ASLANBAY ~ BÎTLtS — SHP Genel Başka- nı Erdal İnönü, partisinden ihraç edilen milletvekillerinin partiye bağlı olduklarını söylemeleri du- rumunda bunun genel merkez ta- rafından değerlendirileceğini açık- ladı. lnönu, "Geri dönmek isti- yorlarsa çare buluruz. Onlar bir adım atsınlar, biz karan gözden geçiririz" dedi. Türkiye'de her in- sanın düşüncesini özgür bir biçim- de ifade etmesi gerektiğini söyle- yen tnönü, "Komünist Partisi kunıhnahdır" diyenlerden korkul- mamasını da istedi. SHP Genel Başkanı'nı Bitlis'te bir grup vatan- daş yuhaladı. İnönü ve beraberindeki millet- vekilleri, Güneydoğu-Doğu gezi- lerinin dördüncü gününde Siirt- ten aynldıktan sonra Veysd Kara- ni'ye uğradılar. İnönü, burada Veysel Karani türbesını ziyaret ederek dilekte bulundu. Ancak di- leğini açıklamadı. Daha sonra Baykan ilçesine geçen SHP lide- ri, burada beledivevi ziyaret etti. İnönü'ye Güneydoğu Anadolu gezisinde, hemen her yerde parti- den ihraç edilen 7 milletvekili ile ilgili sorular yöneltildi. Baykan 1 da da aynı sorularla karşılaşan İnönü, kendisini dinleyenlerden bazılarının 7 milletvekilinin affe- dilmesini istemesi üzerine, bu ola- yın bir disipiin konusu olduğunu belirtti. 7 milletvekilinin genel merkezin dediğini yapmadıkları için disipiin cezasına uğradıkları- nı kaydeden İnönü, partinin disip- linine herkesin uyması gerektiği- ni savunarak şöyle devam etti: "Bu yapılmayınca işte böyle Df LEKTE BULUNDU — SHP lideri ve beraberindeki heyet Veysel Karani türbesini ziyaret etti. üzücü olaylar oluyor. Bizden ay- nlan arkadaşlann ciddiyet göster- mesi, partiye bağlı olduğunu söy- lemesi, genel merkezin bunu de- |erlendirmesi, bu şekilde partinin vatandaşa hizmel edecek gücünün korunması şarttır. Partinin mak- sadı vatandaşa hizmet etmektir. Bu oJayın Kürtçe konuşan vatan- daşlara karşı hareket olduğunu söylüyoriar. Hiç de öyle değil. Öy- le şey olur mu? Partimizde vatan- daşın anadili Kürtçe, Türkçe, Arapca olsun hiç farkelmez. Bu arkadaşlanmız Kürt kökenli olduklan için disipiin cezasına çarptırılmadılar. Genel merkezin dediğini yapmadılar diye disipiin ezasına çarptınldılar. Ama ba işin düzeltUmesi halkın istegiyse o zaman o arkadaşlar da buna kat- kı göslermeli. Partinin amacı hal- kın yanında olmaktır. Onun için bazen böyle karariar oluyor. Bun- lara berkes üzülüyor. Ama bunlar halka karşı karariar değildir. Hal- kı daha iyi konımak için, halka daha iyi hizmet etmek için alınan karariardır." İnönü, daha sonra yeniden ik- tidara seslenerek erken seçim çağ- rısında bulundu ve "Türkiye'de de secim olacaktır. Çünkü halkın ira- desi karşısında durulamaz. Dunı- lursa sonunda perişan olurlar, başlannı kayalara çarparlar. Par- ti olarak devam edecek halleri kalmaz" görüşünü savundu. Öğle saatlerinde Bitlis'e gelen tnönü, merkez ilçe binasına girer- ken bir grup tarafından yuhalan- dı. İnönü, bina önünde biriken kalabalığın arasında yer alan ve çoğunluğunu gençlerin oluşturdu- ğu gruba"Gelin konuşalım" dedi. Gruptakiler sessiz kalınca yeniden binanın kapısına doğru yöneldi. Türkiye'de bunlar yaşanırken bir de SHP'den aynlanlann oldu- ğunu anlatan İnönü, ihraçların Paris'teki "Kürt toplantısına" izinsiz katılmalar nedeniyle oldu- ğunu vurguladıktan sonra özetle şöyle dedi: "Oradaki toplantımn siyasi ta- rafı da var. Ülkenin smırlan ko- runmalı. Her sınır değişikliği sa- vaş demektir. Biz savaş istemiyo- ruz. Sorunlan ülke içinde çözece- ğiz. Paris'teki konferanstaki teh- like buydu. Dünyanın bütün ülke- lerindeki Kiirtleri çagırmışlardı. Orada 'Hep beraber yaşamak istiyoruz* diye bir ortak bildiri ya- yımlarlarsa ne yapardık? Sonra uiuslararası tehiikeler ortaya çıkar. Onun için 'Gitmeyin' dedik. Ama gittikr, partinin de bir disiplini var. Bunu yapmamalan gerekirdi. İnönü, ayrılan milletvekilleri için son olarak "Geri dönmek is- tiyorlarsa bir çare buluruz ve bu- na en çok ben sevinirim" görüşü- nü ortaya koydu. İnönü, Tatvan'da yaptığı ko- nuşmada insanlara baskı yapılma- sının zorbalık olduğunu ifade ederken, Gevaş'ta, "1 Mayıs'tan korkanlardan korkmamak la- zım"dedi. İnönü saat 20.00 sıra- larında geldiği Van'da kalacağı otelin önünde kalabalık bir yurt- taş topluluğunca karşılandı. İnö- nü bugün Van'da bir basın toplantısı yapacak ve öğleden son- ra uçakla Ankara'ya dönecek. 7-LERDEN ÖNAL 'İnönü yalan söylüyor' tstanbul Milletvekili İsmail Hakkı Önal, 7"^r>n disipiin suçu işlemekten değil, bölücülükten ihraç edildiklerini bildirdi. ANKARA (Cumhuriyel) — SHP'den ihraç edilen İs- tanbul Milletvekili İsmail Hakkı Önal, "Tler" konusun- da SHP Genel Başkanı tnö- nü'nün "Parti disiplinine uy- madıklan için ihraç edildiler. Bir adım atsınlar, karan göz- den geçirelim" sözleri için "tnönü yalan söylüyor" dedi. SHP liderinin Güneydoğu gezisinde dün "Yediler" konu- sundaki açıklamaları üzerine İsmail Hakkı Önal, "7'lerin disipiin suçu işlemekten degil, bölücülükten" ihraç edildikle- rini bildirdi. SHP'den bir sü- re önce ihraç edilen Önal, Cumhuriyet'iı: sorusunu ya- nıtlarken şöyle dedi: "tnönü yalan söylüyor. Bi- zi, disipiin veya parti suçu iş- lediğimiz için değil, bölücülük )nptığımız iddiasıyla partiden ihraç ettiler. SHP Genel Baş- kam'nın bu konuşmasını ince- leyeceğiz ve gerekirse ce\ap ve- receğiz. Adımı bu karan ve- renler atmalı." Bu arada yedilerden Mah- mut Alınak, Salih Sumer, Ke- nan Sönmez, Mehmet Ali Eren de İnönü'nün "Bir adım atsınlar. biz ihraç karannı gözden geçirelim" şeklindeki açıklamasını inandırıcı bul- madıklannı söylediler. 'ERMEIVİLERLE ORTA YOL^ İDDİASI İÇİN YENİ BELGELER BULDUĞUNU AÇIKLADt Demirerden gensoru hazırhğıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel, Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın "Ermeni- terle orta yol bulması" için Washington Bü- yükelçimiz Niizhet Kandemir'e talimat ver- diği iddiaları konusunda "yeni belgeler" bulduğunu açıkladı. Demirel, "Genel gö- rüşrae istemimiz, gensoruya dönüşebilir" dedi. Demirel, Özal'a yönelik iddialarına ilişkin belgeleri açıklayacağını bildirmesi- ne rağmen, dünkü grup konuşmasında "Ermeni olayına" değinmedi. Toplantıdan sonra ANKA'nın konuya ilişkin sorusunu yanıtlayan Demirel, "Yeni bilgi ve belgeler elde ettik. Bunlan değerlendirmemiz sürii- yor. Genel görüşme istemimiz olacaktır. Bunu gensoruya dönüştürebiliriz. Konn iki gün içinde çözülecek" dedi. DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel dün grupta yaptığı konuşmada, GAP ge- zisi sırasında Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın DSİ bölge müdürleri toplantısın- da yaptığı barajlarla ilgili konuşmayı sert bir dille yanıtlayarak Özal'ın "düriıst davranmadıgım" söyledi ve "Bunlar yöre- ye gidemez, sögüt dalına konmuş kuş gibi öterler. Baraj nulukları yanlış, adamı teş- hir ederiz. 'Yaptık ' dedikleri barajlann toplamı Keban'ın üçte biri. Yaptıklan gölet" dedi. Demirel, Özal'ın insan hakla- rı ile ilgili sözleri için ise, "Evvela Sayın Özal'ın kendi durumu ve hükümetinin du- rumu insan haklanna aykın" diye konuştu. Demirel, GAP gezisinin ardından üün DYP grup toplantısında yaptığı konuşma- da, demokrasinin nimetlerini "avanta" ol- maktan çıkarmak gerektiğini belirtti. De- mirel, siyasetçinin görevinin hem rejime hem devlete sahip çıkılmasım sağlamak ol- duğunu kaydederek halkın onurunun ek- meğinden önce geldiğini vurguladı KHK'lar DYP lideri, üç günlük Şanlıurfa ve GAP gezisini değerlendirirken de Güneydoğu olayları ile ilgili olarak çıkanlan KHK'la- nn uygulanamayacağını bildirdi. Bölgede "menfi unsuriara haklılık kazandıracak seylerin ortadan kaldınlması gerektiğini" de belirterek "Bu bölgenin huzuru için bu hükümetin gitmesi lazımdır. CUnkü bu za- mana kadar yaptıklan yanlıştır" dedi. Demirel, Güneydoğu ile ilgili KHK'lar sorununda çözüm yoluna girildiği için TBMM Başkanı Kaya Erdem ile görüş- mekten vazgeçtiğini de açıklayan Demirel, KHK'lann Meclis'ten geçmeyeceğini, geçse bile Anayasa Mahkemesi'nce reddedilece- ğini söyledi. Meclis'te 'Ermeni' tartışması ANKARA (Cnmhuriyet Bürosu) — ABD Başkanı George Bush'un Ermeni iddialaıı ile ilgili demecı ve Cumhurbaş- kanı Özal'ın bu konudaki açıklamast TBMM Genel Kurulu'nda efcstirildi. ANAP Kars Milletvekili Sabri Aras, "Er- m«ıil«i öwn Bush, 'puşttan dost olmaz" sözttBü bir kez daha doğrulamıştır" di- ye konuşurken Ankara bağımsız Millet- vekili Tevfik Koçak. "Koltukianm ABDi ye bortlu olanlar, Busb'un sözlerini yu- muşatarak koltukianm korumaya çalışıyorlar" dedi. Sabri Aras, TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı gündem dışı konuşmada, "Busb.1 un TürkJeri, özatası yerlilere zulmeden soykınmcı canilerle kanştırdığım" söy- ledi. Ermeniltr ve onlann avukatlanndan Bush'un Türkiye'nin toprak bütünlüğü- ne satdırdığım bildiren Aras, sözlerini şöyle sürdürdü: "Dostlanmız Ermenikri çok seviyor- larea Kalifonıiya ve Moskova'da Ermeni sayısı daha çoktur. Oralan Ermenistan'a baglasınlar. Eımenilerin akıbız dostlan, Ermenilere de kötülük yapmakta. onları kendi emelleri için kuUanmaktadıriar. Amerikatı ve Baolı dostlanmız sözde Er- meni soykınreı sevdasından vazfeçmeii, çifte standart uvgulamasına son verilme- fa'dir. Bize saldıranlara gül demeti atmak- tan yoralduk. İkide bir dayısma ayısına güvenip dişinî gösterenlere de sopamn ucunu göstermedikçe susup oturacakla- rını sanmıyorura." Aynı konuda gündem dışı söz alan Tev- fik Koçak da 12 Eylül darbesinden son- ra, ülkeyi yönetenlerin halk desteğinden mahnım kaldıkça Ermeni tasarısınm kongreden geçrikten sonra unumlacağt yolunda demeçler verdiklerini söyledi. Koçak, 12 Eylül sonrasında ABD'ye ödünler verildiğini de kaydederek şöyle dedi: "Sayın Özal, oturdugu makşmın öne- mini ayırt edemiyor. Bush'un sözierini yu- muşatmaya çalışjyor. ANAP iktidan söz- de miliiyetçi iktidar, halkın desteğiadea yoksundur. Giiclii hukümct ohnadığı için Türkiye, ABD'nin gerekMBİmine her za- man ihtiyaç duymaktadır. ABD de bu- nu biidiği için Ermeni sorununu Tür- kiye'ye zorla kabul eltirmek istemekte- dir." DEMtREL — 40 gün de olur, 45'te de. Hiç belli olmaz. Ben fık- rimi baştan söyledim. Kimse be- ni etkileyemez. Bakın Sayın Er- dem'in Cumhurbaşkanına, 'Ko- raisyon nezdinde bana yardımcı olun' diyeceğine hiç ihtimal ver- miyorum. Ne Sayın özal ne de Cumhurbaşkanı bu konuda açık- lamada bulunmadı. Olay basının haberidir. Yani Meclis'in yetkisin- de olan bir konuda Erdem'in yar- dım isteyeceğini zannetmiyorum. — Erdem'in size gönderdigı ya- zıya cevap verecek misiniz? DEMİREL — Yazı bu sabah geldi. Okuyacağun, Sayın Erdem, hukuki görüşünü bildirmiştir. Ben de gerekirse kendi görüşlerimi açıklarım. — Sizce Meclis Başkam'nın bd konuda yetkisi yok mu? DEMtREL — Yok efendim, olsaydı, zaten şimdiye kadar kul- lanırlardı. Akbulut'un tepkisi Başbakan Yıldınm Akbulut da ANAP grubunda yaptığı konuş- masında, 413 sayılı KHK'nın TBMM'de diğer kararnameler gi- bi görüşüleceğini, hiç kimsenin bu konuya mudahalesini doğru bul- madığını vurguladı. Başbakan Akbulut, KHK'lann 1971 yılın- dan bu yana uygulandığını belir- terek konuşmasını şöyle sürdür- dü; "KHK'lann görüşülme usnDcri de bellidir, diğer kanunlar gibidir ve Meclis kendi usulüne göre gö- rüşür. Mecliste 1975lerden itiba- ren bekleyen KHK'lar var. Belki de 1971-72'lerden beri bekleyen kararnameler var. Şimdi bunlar görüşülmezken bizim son defa çı- karmış olduğumuz bu KHK mes- net ittihaz etmek suretiyte sanki biz bu usulü icat etmiş ve onlann ifade tarzlanna göre Meclis'in yetkisini üzerine almış bir hıikiâ- met gibi gösterilmeye çalışılmış- br. Katiyen yanlıştır. Bir iç politika malzemesi olarak kullanılmaktadır. KHK'lar sade- ce bizim ülkemizde uygulanmı- yor. İleri demokratik ülkeierde de uygulanmaktadır. Oralarda ba uygulama var ise ve bizde de 1971 senesinden bu yana uygulandığı- na göre Meclis saf dışı edilmiyor da, biz bir kararname çıkannca mı Meclis saf dışı ediliyor?" Akbulut konuşmasına şöyle de- vam etti: •Şimdiye kadar bn KHK'lar Meclis'te nasıl görüşülüyorsa bd da öyle görüşülecektir. Bunun ak- si Meclise baskıdır, aksi genel ku- rnla baskıdır. Ne ise usulü, sayın komisyon üyeleri ve millervekilİeri kararlannı veririer ve bu şekilde göriişmeyi sağlariar. Buna hiç kimsenin şu veya bn şekilde müdahale etmesi doğru değildir. " Akbulut, muhalefet partUerinin liderlerinin bu konuda aldıklan tutumu da eleştirerek kararname ile sadece olağanüstü hal uygula- masında bazı iyileştirmeler yap- tıklarını anlattı. Akbulut, "Biz böyle bir iyileştirmeyi yapmışkn yaygara koptu" dedi. Başbakan Akbulut, muhalefet liderleri ile yapılan toplantılarda, terör konusunda alınacak önlem- lerde görüş birliği sağlandığını, li- derlerin hükümetin terörle ilgili alacağı önlemleri destekleyecekle- ri sözü verdiklerini anlatarak "Biz devletin bütün kurumlannı çalış- ürdık, teröriin üzerine kararlı bir biçimde gittik. Aldığımız sonuç- lan da göriiyorsunuz, bu sonuç- tan dilim varmıyor, ama rahatsu olmak gerekmez"diye konuştu. Akbulut, halkın muhalefet par- tilerine güven duymadığuu da ifa- de ederek SHP ve DYP liderleri- nin son Güneydoğu gezisinde de halkın güvensizliğinı gösterdiğini öne sürdü. Akbulut, gruba Irak gezisi ile ilgili bilgi verdi. Akbulut, su so- rununun haziranda yapılacak üç- lü bakanlar toplantısında ele alı- nacağım da belirterek "Biz kom- şulanmızı susuz bırakmıyoruz. Suyu da bir silah olarak kullan- mayı düşünmüyoruz" dedi. Akbulut, yeni ilçe yapılmasına ilişkin yasa tasansuun komisyon- dan çıktığı şekilde yasalaşmasını da ANAP'hlardan istedi. TBMM Başkam Kaya Erdem, ANAP, SHP ve DYP grup baş- kanvekillerinin katıldıkları Danış- ma Kurulu toplantısında 413 sa- yılı kanun hükmündeki kararna- menin TBMM'de "öncelikk ve ivedilikle" görüşülmesi istegini gündeme getirmedi. TBMM Danışma Kurulu, Mec- lis Başkanı Kaya Erdem'in ba$- kanlığında dün saat 14.15'te top- landı. Toplantıya ANAP Grup Başkanvekili Yasin Bozkurt, SHP Grup Başkanvekili Hasan Fehml Güneş ve DYP Grup Başkanvekili Vefa Tanır katıldılar. Danışma Kurulu'nda TBMM Başkanı Erdem, içtüzük değişik- liği çalışmalannın hızlandırılma- sı ve yeni içtüzüğün Meclis tatilin- den önce yasalaşması konusunda siyasi parti yöneticilerinin yardım- cı olmalarını istedi. Erdem, TBMM'de bekleyen KHK'ler so- rununa da yeni içtüzüğün yasalaş- ması ile birlikte köklü çözüm ge- tirilmiş olacağını ifade etmekle yetindi. SHP ve DYP temsilcileri de 413 sayılı KHK'nin ne zaman görüşü- leceği sorununu gündeme getir- meyince Danışma Kurulu toplan- tısına son verildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle