Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9 MAYIS 1990 CUMHURİYET/15
HAVA DURUMU TURKIYE'DE BUGUN
Meteoroloji Genel Muduriuğu n
«jen alınan bılgıye gore yurdun ba
tı kesımten parçalı bulutlu goller
bölgesı Iç Anadolu nun kuzeyba
tsııle Afyon Uşak DenıztıveKu
tahya çevrelen oğleden sonra sa
ğanak yağışlı otekı yerler az bu
lutlu ve açık gececek HAVA Sl
CAKLIĞI Defiışmeyecek RUZ
GÂR Kuzey ve batı yonlerden ha n e v E
9ede gunbatısı ve lodos otekı denızlenmızde gun
frf arasıra orta kuvvette yağtş doğusu ve poyrazdan 3-5 kuvvetınde saate 10-21 denız
anında kuvvetlıce esecek Denız m ı 1
' n ı 2 İ a
esecek Van golunde hava az bulutıu ve acık
lenmızde ruzgar Akdenız ve Gü gececek ruzgar guney yonlerden hafıf olarak esecek gol
kucuk dalgalı olacak
Adana
Adapazar
Adyamai
Afyon
A*.
Ankara
Antakya
Antalya
Artvtn
Aytin
Bal kesır
Bıteck
Bmgöl
Bıtlıs
Bolu
Bursa
Çanakkaie
Çorum
Oenı*
A 28°12°Dyarttakır
A 24° 9°Edırne
A 25° 9° Erancan
Y 22° 3°E<aırum
A 18° 4° Eskışehtr
Y 22° 5°Gaaantep
A 26° 16° ûresun
A 25° t1° Gumuştune A
A 20° 7°Hal*ân
A 28° 13° Isoarta
A 26° 8°lstanbul
A 24° 9°lzmır
A 21° 6° KareA 6
A 15° 4° Kastaınong AA 5 Kas
A 22" S°Kaysen
A 25° 10° Kırttarelı
A 22° 2° Konya
A 22° 3°Ktıtahya
Y 26° 12° Malatya
22° 5 Maisa
25° 11° K Maraş
22° 5°Mersın
17° 2°MuJla
23° 5°MU5
25° 9°Nı9de
20° 7°0rûu
18° 3°Rra
20° 9°Samsun
24° 4°S«
24°13°Snop
26°13°Svas
17° PTetartaO
21° 6°Trabzon
20° 3°Tunceı
21° 6° Van
20° 8°Ytegat
22° 5°ZonguKfak
A 27° 12°
A 24° 10°
A 24° 15°
A 23° 10°
A W 5°
B 21° 4°
A 20° 7°
A 20° 7°
A 20° 8°
A 23° 11°
A 21° 10°
B 20° 3°
A 22° 13°
A 20° 7°
A 22° 5°
Y 23° 8°
A 14° 5°
B 20° 3°
A 20° 12°
«C* g j as* A-açık B bulutlu G-gunesh K karh S-ss» V-yaOmurlu
BULMACA
SOLDAN SAGA:
1/ Kendı suyu ıçınde
dondurulmuş dana,
tavuk ya da av etı ye-
meğı 2/ tddıa, bahıs,
lades Argoda çok
calışan öğrencı 3/
Osmanlılarda gum-
ruk vergısı Yığıt
"Hayır" anlamında
kullarulan bır söz 4/
Jupıter gezegenıne ve-
nlen bır başka ad 5/
Osmanlı mımarlığın-
da renklı camlarla ya
pılan pencere 6/
llaç. Nazı partısının
hucum kıtasıru sımgcleyen harfler
Damızhk erkek koyun 7/ Gereğınde
kullanılmak ıçın saklanan tahıl Bo
ru sesı 8/ Bır ağaç. Buyuk panayır
9/ Bedene ezıyetı ruhun kurtuluşu ve
mutluluğu ıçın gereklı gören Hınt çı-
lecıhğı
YUKARIDAN AŞAĞIYA
1/ Köpek yavrusu 2/ Kuzeybatı Kaf-
kasya'da yaşayan Gurcu sovundan
halk Iskambılde bır renk 3/ Kıl
elek Maden, ağaç, taş uzenne elle yazı ya da şekıl oyma 4/ Ye
mek Şur ve dflşüncelen şenata aykın görulduğu ıçın 1404'te Ha-
lep'te densı yuzıilerek öldurulmüş unlu şaır 5/ Alaturka muak ku-
rallarını ınoeleyen vapıt 6/ Gıysılerın yırtmacına ve eteğıne ekle-
nen ensız kumaş parçası Eskı dılde engerek yılanı 7/ Kuçuk tna-
ğara SSCB'de Gulag kamplarındakı tutuklulara venlen ad Eh
ışe yatkın, becerıklı 8/ Uflemelı bır çalgı Pılotlar ve havacılar
ıçın yayımlanan bulten 9/ Doğu Anadolu'da kuçukbaş hayvanla
rın kışı ıçınde geçırdığı dam Kayısı, enk, zerdalı gıbı raeyvelerın
kurusu
60 Y1L ÖNCE Cumhunyet
ARKA AT.KII.ARI~İÇtN
Turizm
9 MAYIS 1930
Turkıye Turıng klubu reısı
Kocaelı meb'usu Reşıt Saffet
B dun Ankara'dan gelmış ve
kendısııu zıyaret eden
muharnrımıze atıdekı
beyanatta bulunmuştur
"Turkıye Turıng kulubu,
'trıp-tık' usulunun tatbıkı,
seyahatlenn teshıh \e
tstanbul'da açılacak olan
Beynelmılel Tunzm
kongresıne karşı gösterdığı
derın alakadan dolayı
hükümete medyunu şukrandır Trıp-tık usulunun
B.M M 'de kanun hahnde kabulu, hançte çok hüsnü tesır
yapmıştır Bırçok memleketlerden, ecnebı Turıng
kuluplerınden ve bılhassa Beynelmılel Tunzm ıttıhadı
merkezınden tebnk telgraflan gelmektedır Şımdıye kadar
tstanbul'da açılacak beynelmılel Tunzm kongresıne ıştırak
edeceklerını bıldıren memleketler 22'ye bağlı olmuştur
Bunun daha çok artması muhtemeldır
Istanbul'da, kongreyı hukumel namına Dahıllıye Vekılı
Şükni Kaya, B kuşat edecektır Kuşat merasımı
Dolmabahçe sarayında yapılacak \e muzakerat Galatasaray
Lısesı konferans salonunda cereyan edecektır
Gelecek kongre azasının aılelenle 75-100 arasında olacağını
tahmın edıyoruz tstanbul'da Vılavet, Emanet ve dığer
resmı ve nımresmı muessesatın ıştırakıle ıstıhzarat komıtesı
mesaısıne germı vermıştır Emanet te kuçuk noksanlan
ıkmal etmektedır
Kaç fabrika var?
Mıllı tasarruf ve tktısat
cemıyetı, Ankara sanayıı
sergısı munasebetı ıle "Mıllı
sanayıı Kataloğu" unvanh bır
kıtap neşretmıştır
Bu katalogda memleketımızde
bütun fabnka ımalathanelenn
adedı ve ne ış yaptıkları
dercolunmuştur
Kataloğa nazaran Turkıye'de 1510 fabrika ve ımalathane
vardır Bunlardan 35O'sı yunlu, ıpeklı, pamuklu, tnko
mensucat ışlenle meşgul olmaktadır 465 'ı kımyevı mevat
sabun, soda ve s ımal etmektedırler
Tahta ışlenle de 170 muessese ıştıgal etmektedır Mütebakısı
de taş, cam ve dencılık gıbı ışler yapmaktadır
Katalogda Turkıye'de 54 matbaa bulunduğu
zıkredılmektedır
Kadıköy tramvayı
Kadıkoy tramvay hatlannın guzergâhı tamamen tespıt
olunmuştur Yenı hat Haydarpaşa'dan tbrahım ağa
çayınndan geçırılerek Mısır'lı oğluna getmlecektır Hattın
buradan Altıyol'a çıkanlması ıçın ıkı tarık vardır kı, henuz
bunlardan hangısının tercıh edıleceğı hakkında bır karar
venlmenuştır
Bu yollardan bırı postane yolu, dığerı de ınzıbat
karakolunun aşağısındakı yoldur Her yolda da ufak bır
ıstımlak yapılması zarurı görulmektedır
Hat AJtıyol'dan uç kısma uzanacaktır Bunlardan bın
ıskele, dığerı Baharıye tankı ıle Moda ve uçuncusu de
Söğutluçeşme tankı ıle Fenerbahçe hattıdır
3 0 YIL ÖNCE Cumhur.Y
et
9 MAYIS 1960
Gazetemız 30 Nısan - 9 Mayıs 1960 tanhlen arasında
tstanbul Sıkıyönetım Komutanhğı tarafmdan
kapatıldığından yayımlanmamıştır
GEÇEN YIL BUGÜN Cumhuriyet
Gorbi tartışması
9 MAYIS 1989
ABD Savunma Bakanı Dıck Cheney, ülkesının SSCB'yle
ıhşkılenn geleceğı konusunda "çok ıhtıyatlı" davranması
gerektığım söyledı
ABC TV'sıne bır demeç veren Cheney, SSCB'de önemlı
değışıkhkler meydana gelmekte olduğunu kabul ettı, ancak
ABD yönetırrunm ulusal stratejısını, Sovyet lıderı Mıhaıl
Gorbaçov'un kışılığıne ya da ıktıdarda kalma suresıne bağlı
olarak duzenleyemeyeceğını soyledı
"Kendı polıtıkamızı, kendı ulusal çıkarlarımıza uygun
olarak saptarız" dıyen Cheney, "Şu anda ortaya çıkmış
bulunan olanaklardan yararlanmak ıstedıklerını ve bu
olanakların sılahlanmanın kontrolu \e ıkı ulke arasındakı
gerıhmın azaltılması olduğunu" belırttı Batı dunyasının
Gorbaçov'un barışçıl nıyetlerıne ınanma eğılımı ıçerısınde
olduğuna dıkkat çeken Cheney, bırkaç kez "Çok dıkkatlı
olmalıyız" dedı ve SSCB'nın halen Avrupa'da klasık
sılahlar açısından ustunluğunu surdurduğunu söyledı
j A ^£5* Lenıngrao ,
Kopennag/Î? pJ
Moskova
Sam
Kahıre'i'
DUNYA'OA BUGUN
Amste-aam
Amman
Alıra
Bağdat
Barcalana
Basel
Mgnıd
Beriın
Bonn
Brukse
Btıdapeşie
Cenevre
Cejayıt
CKMe
Dubaı
Frankfurl
Gıme
Helsıı*
Kahıre
Kooentag
Köh
Ufkosa
Y
A
A
A
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
A
A
A
Y
A
Y
A
Y
Y
A
23°
27°
2 4
o
29°
23»
25°
25°
25°
25°
24°
26°
25°
29°
37»
37°
28°
27°
20°
29°
23°
25°
27°
Lenıngrad
Londra
Madnd
Mılano
Montıeal
Moskma
Munıh
Ne»Ycrt
Oslo
Pans
Prag
Rıyad
Roma
Sofya
$an\
Tel Avıv
Tunus
Varşova
Venedık
Viyana
B
Y
Y
Y
V
A
Y
B
Y
Y
Y
A
Y
Y
A
A
A
Y
Y
A
VVastııngton A
Zunlı Y
18°
23°
28°
25°
25°
23°
25
C
20°
21°
28°
25°
41°
23°
26°
28°
23°
25°
2S°
25°
25°
20°
25°
TARTISMA
OSYUTye Açık Mektup
Nasıl olur da liseyi bitiren bir oğrencinin bilgi birikimini
olçerken uygarlıklar ulkesi Turkiye'nin sanatına, arkeolojisine
ve kulturune ilişkin bilgiler yok sayılır, önemsenmez?
Geçen yıllardakı sınav sorulannı ve 15 nı-
sanda yapılan 1 basamak sınav sorulannı ın
celedığımızde sosyal briimler sorulan arasın-
da açıkça bır dengesızlık gormekteyız
76 sözel sorudan 35'ı Turkçe-edebıyat, 10'u
tarıh, 6'sı İnk T, 2'sı mıllı guvenlık, 15'ı coğ-
rafya, 4'ü psıkolojı ve 4'ü de sosyolojı dersle-
rıne aıttır
Ünıversıte sınav larında "soru çıkan ders"
olmarun bır olçusu var mıdır'' Ya da ÖSY M'ye
göre bazı sosyal bılımler ınsanın bılgı duzeyı-
nı olçmede daha çok mu önemhdır9
Ben sanat tarıhı oğretmenıyım Sorulan m-
celedığımde sanat tarıhıne ılışkın sorular gö-
remıyorum Bu konuda "sanat tanhı dersı yal-
nızca lıse edebıyat ve sos>al bılımler kolunda
gorulnjor" turu açıklamalar da yeterlı olamaz
Çunku tum öğrencıler ortaokul ve lıse tanh
derslennde her uygarlığın sanatını da ayn bır
konu başlığında göruyorlaı
Ayrıca yuıdumuz uygarlıklar ulkesıdır
Dunyanm en zengın arkeolouk, sanatsal ve
kulturel değerlerıne sahıbız Bızı, belkı de
yurtdışında en çok bu yönumuzle tanıyorlar
Ülkemızde ve yurtdışında açılan "Anadolu
Uygarlıklan Sergısi", "Muhtesem Suleyman
Sergisı", "Mımar Sinan Sergısı", "lııuk Çmı
Sergisı"... gıbı etkınlıkler dunya kamuo\unda
buvuk yankılar uyandırmıştır
\ ıne ulkemızdekı tarıhsel kalıntıların yete-
nnce lyı korunamadığına, sık sık uzucu olay-
larla tanık oluruz Hepsının sonunda da ın-
sanlanmızın oncelıkle egıtılıp bılınçlendınlme-
s. gerektığıru soylenz
Ancak ış umversıte sınavlarına gelınce, bu
bılgılerın oğretıldığı sanat tarıhıne ılışkın so-
rulara hıç yer vermeyız
Nasıl olur da lıseyı bıüren bır oğrenamn bıl-
gı bınkımını olçerken, uygarlıklar ulkesi Tur-
kiye'nin sanatına, arkeolojisine ve kulturune
ılışkın bilgiler yok sayılır, önemsenmez9
An-
laşılır gıbı değıldır
Saygılanmla
NİZAMİ ÇUBUK
Cumhunvet Lisesi Sanat Tarihi öğretroenı
Denızli
Zihni Kttçümen
9
e Açık Mektup
Bendeniz, kendımı O'nunla asla karşılaştıramam, buyuk, yuce
tiyatro adamımız, "Nur içinde yatsın!" Muhsin Ertuğrul gibi
tiyatro tutkunu, "uç noktalı" olan bir kişiyim. Çok şukur,
kafamda bir kireçlenme duyumsamıyorum.
Çok sayın, çok sevgıh Zıhni Kuçumen.
Sa\gıdeger, sevgıiı Cumbunyet gazetemızın
"tartışma" köşesındekı >azınızı okudum
Naçız bır uğrastaşınız olarak, nasıl anlata-
yım bılemıyorum Üzuntu duyduğumu mu
söylesem, yoksa burukluk, ıç açısı duyduğu-
mu mu
9
Şaşırdım kaldım doğrusu
1
Bendeniz, tum yaşamını tıyatroya adamış,
o uğurda çalışmış, fıgüranlığından tutun da
sanatçılığına, rejısörlüğune, yonetıcılığıne,
oyun yazarlığına, eleştırmenhğıne, denemecı-
lığıne varıncaya kadar her şeyını yukümlene-
rek yurutmuş, ağır hastalığımdan ötürü de
kendı ısteğımle emeklığe ayrılmış bır oyuncu-
yum
Naçız, emeklı uğraştaşınız olan bır oyuncu-
dan tıyatronun kapatılmasını ıstemesını, na-
sıl usunuza getırebılırsınız''
Bendeniz, kendımı O'nunla asla karşılaştı-
ramam, buyuk, yuce tıyatro adamımız, "Nıır
içinde yatsın!" Muhsin Ertuğrul gıbı tıyatro
tutkunu, "uç noktalı'
1
olan bır kışıyım Çok
şukur, kafamda bır kıreçlenme duyumsamı-
yorum Tıpkı, buyuk, yuce tiyatro adamımız
Muhsin Ertuğrul hocamızın, ustadımızın, her
zaman, ölunceye değın yepyenı kalan, ılen>e
donuk olan zıhnıyetmı taşımaktayım
Haa, yaşıma gelınce, çıçeğı burnunda bır
gencım' 63 yaşındayım Galıba sız benden bır-
kaç yaş kuçuksunuz Aman, hıç onemı yok!
"Akıl vaşta değıl, baştadır."
Ne demış VVıllıam Hazlıtt: "Tı>atrosu bol
olan ulkelerde, kotulukler surup gıtmez."
Guzel Anadolumuzun, toprak altında da,
toprak ustunde de nerede bır anfitıvatro gdr-
sem, onların yaşatılmasmı ıstenm, Aspendos
Anfıtıyatrosu gıbı
Turneye çıkmıştık Pamukkale Motelı'nde
kalıvorduk Motelın arka yanında bır anfitı-
yatro olduğunu gördum Hemen gıttım, gez-
dım, dolaştım o eskı çağdaş kalma anfıtıyat
royu
Düşundum Nıçın, Aspendos kadar sağlam
kalan bu anfitıvatroyu, restore ederek seyırcı-
lerın hızmetıne sunmuyorlar?
Yazın yakıcı sıcağında, kapalı salonda oy
nayacağımıza, nıçın burada oynamayalım
17
Çok sayın, çok sevgıh Zıhnı Kuçumen,
Bendeniz, kahvehanelerde pek oturmam
Ama kahve tıryakısıyım tçmeden duramam
tçenm, evımde, odamda. Yattığım odanın du
varları, dopdolu kıtap etajerlerıyle kaplı
Efendım, bendeniz bol bol kıtap okurum
Kıtap okumadığım zaman kendımı boş fıçı gı
bı vurulunca "dan dan!" hıssederım Tabu,
okuduğum kıtaplann çoğu tiyatro kıtaplan
"Oda Tiyatrosu" üstüne anlatmak ıstedık-
lerımı, a-b-c-d dıye alfabetık bır sırava koya
rak karşıhk vermek gereksmımını duymuşsu-
nuz.. Ve de küçumseyıcı, aşağılayıcı bır dü
kullanmışsınız
Aşk olsun
1
Sızın gıbı olgun, külturlü, deneyımlı, her za
man değer verdığım bır kışırun ağzına bunu
yakıştıramadım doğrusu'
Çok yıllar önce sızınle Kuçuk Tiyatro sa-
natçılar odasında tanıştınlmıştık Sız de ben
de bu ışı kısa kesmıştık
Tanıştırıldığırrnzda şoyle demiştmız bana
'Aramızda geçen polemık, duzeyli bir dognıl-
tuda oldu." Gerçekten de övle olmuştu Za-
ten başka turlüsü düşunülebılır mıydı9
Aynı uğraştaslığın yakınlığının verdığı ya
kınhkla bırbmmıze ısınmıştık Eğer şımdı de
karşı karşıya gelırsek, değışen hıçbır şey olmaz
sanırım
Bılınmez, kım bılır belkı de ıkı dost olur-
duk Herhalde, yazınızdakı gıbı bır anlaşmaz-
lığa duşmezdık
Bız, ıkımız aynı yolun volcularıyız çünkû
"Biz kırk kışıyız, bırbınmızı bılınz."
Yolumuz, hep bırbırımızın yolu uzerınden
geçer Buna karşın bırbırımızı tanımayız Ne
dersımz, çok tuhaf değıl mı
9
Çok sayın, çok sevgıh uğrastasım Zıhnı Ku
çumen, a b c-d dıye sıraladığımz elestırınıze
karşıhk vermek ıstemıvorum Gerek yok' Ama
"Oda Tryatrosu" duşuncemde dıretıyorum, dı-
reteeeğım
Evei, sızın deyışınızle, 'Tiyatro kapatılmaz,
açılır!" Maazallah, Allah bıze o günlerı gös-
termesın'
Duşuncenıze ben de tüm yüreğımle katılı-
yonım Açılsın tıyatrolar, açılsın hıç kapan-
masın, yurdumuzun dört bucağını sarsın'
Bundan daha guzel, kutsal ne olabılır
9
Sıze gönul dolu selamlarını, saygılanmı, de-
nn sevgılerımı sunarım
Merhaba
1
OSMAN DALOGLU
Emekli tiyatroco / Ankara
Laiklik llkesi Cstüne
Zorunlu din dersleri kaldınhp tum ulusal eğitim
laikleştirilmeden TCK'nın 163. maddesi yoluyla devletimizin
temel ilkesi olan laikliği tartışmaya sokmak, içtensizliktir.
Bunun da anlamı dini, dikta niyetlerine meşruiyet zemini
yapmak olur.
1924 Anavasası'nın, devletın dmı Islamdır,
hukmunun kaldırılıp yenne, devletm laık ol-
duğu hukmunun getınlmesı uzenne yalnız ın-
saniann değıl, kurumların da bır dını bulun-
duğunu sananlar, de\letın dınının olmaması-
nı, ınsanlann da dınının olmaması olarak, >o-
rumlamışlardır Bu durum, latklık devlet ıçın-
dır, kışılerın ıse dını vardır, gıbı değışık bır
formulasyonla gunumuzde de surmektedır
Oysa devlet, lslamda bır dunya örgutudur,
herhangı bır dınsel yönu yoktur Gerçekten
de tslam hukukunda olsun tslam tanhınde ol-
sun "tslam Doleü" dıye bır uygulamaya rast-
lanmış değıldır
Bundan daha çarpıcı bır durum ıse tslam
devletının bır zorunluluk olmayışıdır Bır ts-
lam devletı obnadıklan halde demokratık, fa-
şıst, komunıst devletlerın >-urttaşı bulunan
muslumanlar vardır Eğer Islam devletı zorun-
luluk olsaydı orneğın ya Sovyetler BırHğı'nı
"Islam Devleti" sayacaksınız ya da oradakı
Müslumanlan, Müsluman'dan sa>mayacak-
sınız Bu da bızı başka bır gerçeğe göturür
Bılıneceğı uzere tslam kaynakları, Kuran,
Sunnet, Fıkıh'tır Bu kaynakların hıçbınsın-
de İslamlar ıçın ayrıca bır devlet bıçımı ön-
gorulmenuşur Herkesçe bıhnen bır gerçek
tır kı tslamda "Din adamı" yoktur Dın ada-
mı olmayınca, devlet yönetıcılerı de zorunlu
olarak dın adamı olmayacaklardır Dın adam-
lannca yöneülmeyen devlete de dın devletı de-
rulemeyeceğı açıktır Bu da göstenyor kı îs-
lamda, dın devletı adı altında bır orgutlenme
olanağı yoktur
Belırtıldığı uzere kesın sınırlan çızılmış bır
dın de\letı modeh de yoktur Nasıl bır devlet
örgutü oluştumlacağı demokratık, padışah-
lık, dıktatörluk bg bellı değıldır Uyulacak
bır devlet bıçımı ve devlet kavramı bulunma-
dığı ıçın laık devlet örgutlenmesı olağan olur
Nıtekım, teokratık devlet, kılıse örgutu bu-
lıinan dınlere özgu olup bır tslam teokrasısı-
ne rastlanılmaz
Teokratık devlet dmsel, laık devlet de bı-
lımsel duşuncenm urunudür Tanrı, eşrefî
mahlukat denen ınsanı, duşunce uretmek uze-
re varatmıştır Bu nedenle toplumlar, duşun-
ce özgurlüğunden >oksun bırakılamazlar Du-
şunce ozgurluğu ıse ancak laık devlet yapısı
ıçmde var olur Teokrasılerde ıse duşunce dz-
gurluğu bulunmaz Laiklik aynı zamanda dm
ve vıcdan ozgurluğunun de güvencesıdır
Durum böyleyken sankı tslamda "dın
devletı" kurma olanağı varmışçasına duzen-
lenmış bulunan TCK'mn 163 maddesınde sa-
yılan eylemlenn gerçekte, dın ve vıcdan oz
gurlüğunün kötuye kullanılması olarak anla-
şılıp vaptırıma bağlanması daha uygun duş
mektedır Ancak böyle yapıldığında dın/du-
şunce değıl, eylem cezalandırümış olacaktır
Aynca, zorunlu dın dersleri kaldırılıp tum ulu-
sal eğıtırn laikleştirilmeden TCK'nın 163
maddesi yoluyla devletimizin temel ılkesı olan
laıklığı tanışmaya sokmak, içtensizliktir Bu-
nun da anlamı dını, dıkta nıyetlerıne meşruı-
vet zemıru vapmak olur
Av. MEVLUT BERK
Adana Barosu
Arkadaşım Vehbi Dinçerler
Vehbı Bey ders çalışmak için gelirdi kutuphaneye; bense
gazete ve kitap okumak için. Çunku, o gunlerde okutulan
derslecin birçoğunun safsata olduğunun bilincindeydim.
Sayın Ekmekçı'mn 24 4 1990 gunu Cum-
hun>et'ın "Ankara Notlan" köşesınde ya-
yımlanan "Su tle Sabun" başlıklı vazısında
Sayın Vehbı Dınçerler'le Safa Giray'ın Bakan-
lar Kurulu'nun son toplantısında 141, 142 ve
163 maddelerle ılgılı değışıkhklere karşı çı-
karak toplantıyı terk ettıklennı, sayet bu Ba-
kanlar toplantıyı terk etmeselerdı belkı de 141,
142 ve 163 maddelerle ılgılı değışıklıklenn Ba-
kanlar Kurulu'ndan geçebıleceğını behnmek-
tedır
Bu antıdemokraük maddeler ıçın Sayın Ba-
kan Safa Giray'ın takındığı tavır karşısında
bır şey dıyemem Ama Sayın Devlet Bakanı
Vehbi Dinçerier'ı oğrencılık yıllannda çok ya-
kınen tanıdığım ıçın bu maddelerle ılgılı tu-
tumu benı pek şaşırtmadı Eğer Sayın Dınçer-
ler bu maddelerın değıştırılmesmı ya da kalk-
masını ısteseydı bence bu beklenmedık olay
(surpnz) olurdu Hanı bır atasozumuz vardır
"Bır adam (kımse) yedisinde ne ıse yetmışın-
de de o olur" der Bu atasözumuzde tama
men olmasa da kısmen gerçek payı vardır
Çunkû Sayın Dinçerler, oldum olası çağdaş
duşunceye karşıdır "Hoppala! Bunu nereden
bılıyorsun?" dıye, bana soracaklar çıkacak-
tır Eh' Bır zamanlar sız de Sayın Dinçerler'
le bırlıkte aynı mahallede otursanız ve aynı
kutuphanenın mudavımlerınden olsanız, her-
halde bu duşuncemı paylaşmakta bana hak
verırsınız, değıl mı
9
Yanılmıyorsam Sayın Dinçerler 1940 do-
ğumludur Ben ıse 1941 doğumluvumdur Ikı-
mız de Gaziantep'ın en eskı semtı Şehrekus-
tu'de otururduk Be. ticaret lisesinde okur-
ken Sayın Dinçerler de Gaziantep Lısesı' nde
okuyordu Benden bır-ıkı sımf öndeydı Gıt-
tığımız lıseler farklı olmasına rağmen, aynı
kutuphaneyı payiaşıyorduk Kutuphanenın
adı ıse Şehitler Kutuphanesı'dır
Sayın Dmçerler ne zaman benı gazete ve kı-
tap okurken görse, ıçınden, kıs kıs guluyor-
muş gıbı gelırdı bana Sankı bana alaylı ba-
kışlanyla şu mesajı vermek ısterdı "Ey Ab-
dulkadir! tlk once derslenne çalış, bir mes-
lek sahibı ya da adam ol, sonra gazetelere ve
kitaplara zaman ayınrsın" gıbısınden Sayın
Dınçerler'm bu teşhısınde ne kadar hakh çık-
tığını zaman gosterdı Kendısı ılk önce Milli
Eğitim Bakanı oldu ve daha sonra da De>let
Bakanı. Bendeniz ıse 3 çocukla yaşam kav
gası venyorum
Atalanmız bır de şu atasozunu sövlemış
"Yigıdi oldur, hakkıoı ınkir etme." Bu ne-
denle, şunu da açıkça belırtmelıyım kı Sayın
Dinçerler zekı ve çalışkan bır öğrencıydı Her
yıl sınıflannı ustün bır başarıyla geçtı Yal-
nız bır eksığı vardı Gazete ve kıtap gıbı şey-
lerı o zamanlar pek okumayı sevmezdı Al-
lah korusun' Okuyup da ne yapacaktı tşte
Ismaıl Beşıkçı'nın durumu, ışte Haydar Kut-
lu ıle Nıhat Sargın'nın durumu Ülkemızde
ne kadar okuyan ve düşunen varsa hepsı ko-
deste En ıyısı mı, namazmda, nıyazmda ol-
mak Hem bu dunvada rahat edersın hem de
öbür dunyada
ABDLLKADİR ERALP
Gaziantep
POLİT1KA VE OTESI
MEHMED KEMAL
Kasetin başına gelenler...
Geçende Şanar'la Melıke nın elıme geçen kasetlerınden söz
etmıştım Işler doğru duzgün gıdıyor sanmıştım Gerçı yapıtın
yaratıcıları kasetı göndermışlerdı Ne maceralar yaşanmış onu
bılmıyordum
Sevgıiı Şanar'dan ışlerın ıç yüzünü anlatan bır mektup aldım
Bır kasetin başına ne tsler gelırmış, bır çağ atlıyoruz derken hangı
çagda yaşarmışız oğrendım Öğrendım de ûlkenın sanatı, bu sa-
natı ızleyenlerı hakkında yüzum kızardı Gelelım kasetin oyku-
süne
1987 yılının ortalarmda Şanar, Muzaffer llhan Erdost'la tele-
fonda konusuyor Turkıye'de yayımlanacak ılk kasetının gelırını
Insan Hakları Derneğı'ne barıkacağını söylüyor Dernek bundan
çok memnun oluyor kabul edıyor 'Ada Kasetçılık' fırması kase-
tin basım ve dağıtımını otekıler gıbı para almadan yapmaya ha-
zır olduğunu bıldırıyor Karşılıklı vekâletler yollanıyor, anlaşma-
lar ımzalanıyor, bant ve tanıtım malzemelerı Turkıye'ye gonderı-
lıyor
Ada Kasetçılık firması, kasetı yayımlamak ıçın ışletme belgesı
almak uzere Kültür Bakanlığı na başvuruyor Burada bır paran-
tez açalım 'Bakanlığın Denetım Kurulu sansür kurulundan ızın
almadan kasetlere bandrol vermıyor Bandrolsûz kaset ıse telıf
hakları korsanlığı sayılacağından pıyasaya çıkamıyor Cezası çok
ağırmış Başvuru reddedılıyor Gerekçe bılmem ne sayılı bakan-
lar kurulu kararı Yurttaslıktan atılanların fılmlerı, kıtaplan, ka-
setlerı yurduna sokulamaz vs yayınlanamaz falanfilan
Şımdı ne olacak''
Ada Kasetçılık fırması adına Nevzat Helvacı Danıştay'da dava
açıyor Hem bu karar n hem de dayanağı olan Bakanlar Kurulu
kararının ıptalını ıstıyor Danıştay Dava Daırelen Genel Kurulu
11'e karşı 10 oy çokluğu ıle bu ıstemı reddedıyor Gerekçesı as-
ken yonetım donemı uygulamaları hakkındakı dava açtlmasını
yasaklayan hukümler
Bu karara da ılıraz edılıyor Itıraz haklı bulunuyor Yürutme
durduruluyor Gerekçe söyledır Bu kaset adı geçen Bakanlar
Kurulu kararına gore değıl daha taze olan 'Sınema, Vıdeo Mu-
zık Eserlen Yasası'na göre ışlem görmelıdır Bunun üzerıne dı-
yorlar kı Işte bakın ınceleyın zorunlusunuz, sansür edecekst-
nız ' Bant boytece sansure sokuluyor
Şanar sozun burasında şunları eklıyor
'Bu ıptal karannın çok önemlı bır yönü de benzer durumda
olan bırçok esere, btnların başında Yılmaz Güney'ın fılmlenne
yolu açması (Cumhuriyet, 3 mart 1989 Prof Bülent Tanör'ün
açıklaması)
Kultur Bakanlığı Denetım Kurulu kararını bıldırıyor Iş bu bant
muhtevıyatı 'kamu duzenı ve kamu yararına aykın' olup yayım-
lanması caız değıldır'
Gordunüz mu kasetin başına gelenlen'
Ada kasetçılık, bu karara karşı bır daha Danıştay'a başvuru-
yor Danıştay Dava Daırelen Genel Kurulu bu yürütmeyı durdu-
ruyor Kultür Bakanlığı ve Başbakanlık bu karara ıtıraz edıyorlar
Ama Aralık 1989'da bu ıtıraz da reddedılıyor Kasetler, kapaklar
basılıyor ılanlar çıkmaya başlıyor Oh, rahat bır soluk alımyor
Haydı bır engel daha, 'Bandrol kalmadığı
1
ıçın on gün daha ge-
cıkme Sonunda kasetler dukkâna enşebılıyor
Acaba bu oykü burada bıter mı
?
Şımdı sıra valılerın yasaklarında Valıler tek tek kendı bolge-
lermde yasaklayarak Danıştay'dan da, Içışlerı Bakanlığı'ndan da
güçlu olduklarını kantlamak ısteyecekler mı
7
Kımbılır olanı da
vardır olmayanı da Şanar, "Butun dokumanlar Nevzat Helva-
cı da ' dıyorsa da Bır kasetin başına gelenier ıçın daha ne
macera vardır'' Bız kasetı evde dört duvar arasında dmlerken
başından neler geçmış de haberımız yokmuş
ÇALJ§ANLARIN
8ORULAR1/SORUNLAR1
YILMAZ ŞİPAL
"Sigortasız staj yaptun"
SORU: 1962-1963 arası bir benzın istasvonunda 1 yıl sıgorta-
sız çalıştım. 1.6.1965 - 28.8.1965 tanhlen arasında ve ka-
muva aıt bır fabnkada yıne sıgortasız slaj yaptım
Masraflan ve pnmlcrı bana aıt olraak uzere, bu ış-
yerlenndekı çalışmalanmı sıgortalı sa\d\rmak ıçın, yargı
yoluna gıdebılır ve sıgortasız geçen çalışmalanmı haş-
langıç olarak kabul ettırıp emeklı olabüır mıyım?
Halen bir ozel emeklı sandığı olan ozel bır bankada
çalışı>orum. Banka sandığında erkek calışanlar ıçın yaş
sının yok. 25 yılııu dolduranlar emeklı olabtlıyor.
Y.K.
YANIT: Sosyal Sıgortalar Yasası uyannca venlmesı gereklı
"belgelen ışveren tarafından venlmeven veya çalıştıkları kurumca
tespıt edıleme>en sıgortalılar, çalıştıklarını, hızmetlerırun geçtığı
yılın sonundan başlavarak 10 yıl ıçınde mahkemeye başvurarak ala-
caklan ılam ıle ıspatiayabılırlerse bunlann mahkeme kararında be-
hrtılen aylık kazanç toplamlan ıle pnm odeme gun sayılan nazara
alınır"
1962-1963 yıllan arasında özel ışyerınde sıgortasız geçen bır yıl-
lık çahşmanız, yasada öngörülen 10 yıllık zamanaşımı suresının
dışındadır
Sosval Sıgortalar Yasası'mn, stajyer olarak çalışmaya başladı
ğıruz 1 6 1965 tanhındekı (bugun ıçın de geçerlı) hukumlenne gö-
re, meslek ve sanat okullarında okuyan ve uygulama nıtehğınde
vapım ve uretım ışlerınde çalışan öğrencıler sıgorta kapsamı dı-
şında tutulmuştur Bu konuda Sosyal Sıgortalar Kurumu'nun 16
savıh genelgesınde avTintılı bılgı venlmıştır Genelgeye göre "staj-
yerlık", gorduklerı eğitim gereğı uvgulamalı oğrenıme zorunlu bu-
lunan oğrencılere venlen sıfattır
Bır oğrencının stajver sayılabümesı ıçın, eğitim yaptığı kurumun
statusunde zorunlu staj koşulu bulunması ve okul tarafından bır
ışyerıne uvgulamalı eğıtımını yapmak uzere belırlı bır sure gonde-
nlmesı gerekmektedır
Oğrencılerın okumakta oldukları eğitim kurumlannın (fakulte,
yuksekokul, meslek okulu gıbı) ya da burs gıbı yardımlarla öğre-
nım olanağı sağlayan de.let ya da ozel kurumların yonetmelıklerı
ya da burs koşulları gereğınce ışyerlennde zorunlu staja tabı öğ-
rencıler ve uluslararası teknık stajyer öğrencı değışımı esasları ge-
reğınce Turkıve'ye gelen yabancı uyruklu öğrencıler, bu stajları
suresınce bır ucret aunış olsalar dahı, ışyerlenndekı çahşmalan,
ılgılı eğitim kurumlannın statulerınden doğan bır zorunluluğa da-
yandığı vçm ış sozleşmesı söz konusu olamayacağmdan, sıgortalı
savılmamalau gerekmektedır
\ncak, sozu edılen eğitim statulerınde behrtılen staj surelenn-
den fazla olan çalışmalar sıgortahlığı gerektırmektedır
Dığer yonden, eğuım olanağı sağlayan kurum, uygulamalı sta-
jın dışında oğrencıyı. kendı ışyerınde stajyer sıfatıyla da olsa ça-
lıştırırsa, bunlar sıgortalı sayılacaktır
Bu nedenle, kamu kurumunda stajda geçen çalışma surenız ıçın
de sıgonahhk soz konu değıldır
T.C.
MERSİN
2. ASLIYE HUKUK MAHKEMESI
Esas No 989/503
Davacı T E K Toroslar Elektnk Dağıtım Md ıle davalı llhan Mu
cukoğlu arasındakı tazmınat davasının yapılan >argılamasmda da-
valı llhan Mucukoğlu'nun yapılan zabıta tahkıkau sonucu adresı tespıt
edılemedığınden adı ge;ene dava dılekçesımn ve duruşma gununun
ılanen teblığıne karar venlmıştır
Karar gereğınce,
Davacı vekılı 14 6 1989 havale tanhlı dılekçesi de davalımn I 10 988
tanhınde Tarsus yolu Bekırde kavşağındakı MI Vıbre tıpı elekırık
dıreğının ve şebekerun hasar görmesıne neden olduğunu, 876 148
— TL hasar meydana geldığını, davalı llhan Mucukoğlu'nun 34 N
2725 plaka sayılı aracınm Istanbul Trafik Şube Mudurluğu'ndekı kay
dı uzenne kamu malı rutelığındekı elektnk dıreğı ve sebekede hasar
mevdana gelmesıne neden olduğundan temınat alınmadan ıhtıyatı ted
bır komılmasına, 876 140 — TL 'nın 1 10 1988 tanhınden ıtıbaren
yasal faızı, yargılama gtderlen ve vekalet ücretı ıle bırlıkte davalıdan
tahsılıne karar venlmesanı ıstemış olduğundan davalı llhan Mucukoğ-
lu'nun H U M K 'nın 213 maddesi gereğınce bu dava ıle ılgılı ıbraz
etmek ıstedığı belgelen duruşma gunu olan 13 6 1990 gunune kadar
gondermesı veya duruşmaya getırmesı, dunışmaya gelmedığı veya bır
vekıl larafından temsil ettırmedığı takdırde yargılamaya yokluğun-
da devam edıleceğı hususu ılanen teblığ olunur
Basın 23406