07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahıbı Cumhurıw[ Maıbaacılık >c Gazetealik Turk Aoorum Şırketı adına N»dir N«di # Genel Yayın Mtıduru Hasan Cemal, Muessese Mudurır EmıiH l'şaklıgıl. \ÎZI Ulcrı Mudurj O k » Concnsın. # Haber Merkezı Muduıu lalçın Ba>er. Sa\fa Duzenı Vonetmcn Alı \car. 0 Temsıtcıler ANKARA Mımet T»n, IZMİR Hıkmrl ÇMinkrç. ADANA Çttm Ygtnoglu Iç PDbuka Cdaj Bnlug*. DıS HaberlCT Eıflın B«ta, Ekonomı C>«p2 Turtuıl. lS Sendıka Şllkran kncncı. Kul'ur Cital Latr. Eğıum Gcacs> ŞajUn, Haber Aıaşlırma tsuet fc*M. Yuıt Haberlen ~S«dM Dogıa, Spor Danı>n]aıu Abdıdkadk \ucrknaa, Dın Vazılar Kora Çak^un. •\rdjlirma yhın AIp>>. Duzdlmc \bdufimh VSUKÜ 0 kooranalor 4km« konılsMi, 0 Malı l*ler Erol Ertral, # Muhastbe Menl Vmer # Butçe-Ptaniama S « p OamtKşcoghı 0 Reklam Aj->e Tonın, • Ek YSmnlar Hoh. \k»ol • Idare Httavm Gonr. • lşletme Oskr Çdk, # Bılgı-Islem Sail lnal. • Persond Sosı Bosunoo0u «ısan w tiıron Cıunlujnyn Maıbaa-Tİıl. K GazcKalık TAŞ. Türk Ocgı Cad 3941 Clfalo|lu IV» lsl Pk. 246-lianbul Tei 512 05 05 (20 haıl. Ttfc%. 22246 Fu. (1) 526 60 72 # Burorfur \>kn. Zıya Gokalp BK Iniıbp S. No 19/4, Td 133 II 41-17. Tda. 42344 fiuc (4) 133 0< 6< • b — : H Zıw> Bh 1352 &2/J, Td 13 12 3ft Tefcx. 523» FIJL (51) 19 53 60 . Inoraı Cad llt* S No 1 Kal I, Td 19 J- 52 (4 hal). TWOL 62155, Fax (71) 19 37 52 5 HAZİRAN TAKMM: 23 M4YIS 1990 Imsak 3.42 Guneş: 5 33 Oğle: 13.05 Ikindı: 17.03 Akşam: 20.28 Yatsı: 22.11 Çevre g~** >• •• *) Lriınune kiüe eylemî Yeşiller, 5 hazirandan başlayarak 8 günlük eylem planı hazırlıyorlar. İDRİS ADİL Çevre kırliliğı, 5 Haziran Diinya Çevre Gunu dolayısıyla düzenlenecek yığınsal gösteriler- le bir kez daha protesto edile- cck. Çevre Musteşarlığı, Yeşil- ler Partisi ve çevre koruma ama- ayla oluşan ötekı orgutler, Çev- re Giinü için kitlelerin katılımı- nın sağlanacağı toplantı ve gös- terilere hazırlanıyorlar. Çevre Müsteşarı Halit Kara, Comhnriyet'e yaptığı açıklama- da, Dünya Çevre Günü'nü, he- rnen her alanda gorulen çevTe kirliliğinin gundeme getirildiği gün olarak değerlendirecekleri- ni belirtti. Halit Kara'nın verdi- ği bilgiye göre, Musteşarlık, Çevre Gunü programına 25 ma- yısta başlıyor. Hava kirliliğinin Ankara'dan sonra en yoğun olarak hissedildiği Erzumm'da 25 mayısta düzenlenecek "Ha- va Kirliliği" konulu toplantıda, büyük kentlerin bu önemli so- runu gundeme getirilerek çözüm yolları üzerinde durulacak. Musteşarlık Çevre Günü prog- ramına 2 haziranda Samsun'da gerçekleştirilecek "Kıyı Kentle- rinin Çevre Sonınlan" konulu toplantıyla devam edecek. Son olarak, S haziranda Ankara'da yapılacak "Çevre Poliükalan" konulu toplantıda ise bilim adamları ve uzmanlar tartışa- caklar. Düzenleyecekleri etkinlikleri "kitlelerin kaülımı" ile gerçek- leştirmeyi planlayan Yeşiller Partisi ise, 5 hazirandan başla- yarak 8 günlük eylem planı ha- zırladı. Yeşiller'den Cumburi- yet'e yapılan açıklamada 5 ha- ziranın aynı zamanda partinin de kuruluş yıldönümu olduğu- na işaret edildı. Yeşiller, "Hal- kımızla butunleserek gercekleş- tirecegiz" dediklerı eylemlerini şöyle açıkladılar: 5 haziran "pet şişdere ve poşetlere hayır gtt- nö", 6 haziran "zarariı yiyecek ve içecekleri boykot günü", 7 haziran "kirli havayı tiitsüleme günü", 8 haziran "balıkçılarla tekne gösterisi günü", 9 haziran "saksıcılarla ev ev ziyaret gü- nü", 10 haziran "tnm hayyan- laria dostluk günü", 11 haziran "motoriu taşıtlara boykot gü- nü", 12 haziran "denize kttsme Parada termîk kirlilik Yeni 5 bin liralıklara termik santral resmi konulması tepkiyle karşılandı. H A K A N KARA tZMİR — AJiağa Gencelli'de kurulacak termik santral ile il- gili tartışmalar butün hızıyla sü- rerken 28 Mayıs 1990'dan itiba- ren piyasaya sürülecek yeni 5 bin liralık banknotlann arka yüzün- de Afşin-Elbistan Termik Sant- ralı'nın bir görünümune yer ve- rilmesi tepkiyle karşılandı. Yeşil- ler Partisi Genel Başkanı Celal Ertug, termik santrallı parayı "geri kalmışhğın bir belgesi" olarak niteledi. Aliağa'da termik santralın kurulmasına karşı çı- kılmasına önderlik eden Bakır- çay Belediyeler Birliği'ne bağlı SHP'li belediye başkanlan da "kirlilik paraya kadar ulaşü" v o rumunu yaptılar. Izmir Bağımsız Milletvekili Kemal Anadol. "Aliağa'da ter- mik santral halka ragmen, hu- kuka ragmen kurulamaz. Knra- lamayacak da. Termik santralı bölgeye kuramayanlar şimdi de devletin simgesi olan paranın ar- kasına termik santral resmi bas- makla halka meydan okumaktadırlar" dedi. TBMM Çevre Komisyonu üyesi SHP Milletvekili Güncş Gürseler ise termik santrallann propagandasının paralara kadar sokulduğunu savunarak şunla- rı söyledi: "Bu yöntemle termik santral- lann çevrede >arattığı tahribatı, kirliliği vatandaşlara unuttura- caklannı sanıyorlarsa aldamyor- lar. Türk halkı, bu konudaki du- yarlılığını Aliağa'da en etkin se- kilde göstermişlir. Bunun arta- rak devam edeceği de gozlen- mektedir." Cannes jürisi tüm iticiliğine karşın 'Vahşi Yürek'i seçerek yenilikçi ve cesur sinemayı ödüllendirdi CannesVla 'Kötülüğün zaferTYönetmen David Lynch, önceki filmlerinde yaptığı gibi Vahşi Yürek'te de Amerikan taşrasıhın sakin, dingin, tekdüze görünümü altında ne tür kötülükler, korkunçluklar saklayabildiğini gösteriyor. Vahşi Yürek, yönetmenin de belirttiği gibi kendi ülkesi ABD'de bile olasılıkla sansüre takılacak, en azından " x " damgasını yiyerek seyircisi kısıtlanacak bir film. ATİLLÂ DORSAY SAILOR VE LULA — Vahşi Yürek filminde Nicholas Cage'Sailor" ve Laura Dern "Lnla" rolünde. CANNES — Yıllardır benı bu denli rahatsız eden bir film izle- diğimı anımsamıyorum... Hepsi bırbirinden "kötö", sıradan, aşa- |ıhk kişilerden oluşan bir dizi kahraman... Kötulüğun, sağhksız- lığın egemen olduğu ve her anın- da kendisini duyurduğu bir ovku Takma adı "Sailor-denizci" olan kaba, anında şiddete kayabilen bir genç adamla (şaşırtıcı bir Nicho- las Cage); çılgın gibi sevdiği, per dede az görülmüş yoğunlukta bir seks ilişkisi içinde bulunduğu bir genç kadın, Lula (Laura Dern). Sailor'la Lula'nın iuşkisinin onun- de başlıca engel, Lula'nın yarı vamp, yarı fıttınk anası Maretta- dır (Diane Ladd). Marietta, fılmin içine inanılmaz bir ustalıkla yerleştirilmiş 'geriye- dönıiş' bölumlerinden anlaşıldığı gibi bir süre önce kocasını, San- tos adlı sapık bir katilin yardımıy- la, diri diri yakarak öldürmüştür. Sailor'ın bu olaya tanık olduğunu sanmakta, onun için bir an önce onu ortadan kaldırmak istemek- tedir. Bunun için Sailor'ın peşine önce kendisini geç kalmış bir tut- kuyla seven özel dedektif Farra- gut'u (Harry Dean Stanton), son- ra da işi iyice sağlama bağlamak için gözu dönmuş katil Santos'u takar. "Vahşi Yürek" veya diğer adıy- la "Sailor ve Lula", bir tür yol fil- midir. Hapisten yeni çıkmış Sai- lor'la Lula, Lula'nın anasının ki- ninden kaçmak için New Orle- ans'dan Texas'a doğru uzanan yol- lar boyunca arabalarını sürerler. Karşılaştıkları, hep birbirinden korkunç, iğrenç görüntülerdir: Trafık kazası geçirmiş can çekişen insanlar, izbe ve pis motel odala- n, fıttınk anarun ve Santos'un her yerde "hazır ve nâzır" adamları (bu arada, tanınmaz bir kılıkla karşımıza çıkan, "fahiçe" rolün- de bir lsabella Rossellini), "derin SEVMESİ ZOR — David Lynch'in >önettiği Vahşi Yurek. se>mesi, benimsemesi çok zor, sanki isteyerek, alabildiğine itici olan bir film. Amerika"nın tura gizli çılgınlığı- ru simgeleyen manyak bir katil (yi- ne şaşırtıcı bir kompozisyonla, dâ- hi oyuncu VVillem Dafoe). Bu ürpertici kaçıp-kovalamaca, şiddet ve cinayet dizisi içine, Da- vid Lynch, Angelo Badalamenti adlı (ve kuşkusuz yeni bir Ennio Morricone olmaya aday) yetenekli bestecinin muziğinin balyoz gibi inen desteğiyle, bir dizi g'jrsel şok yerleştirir Çeneye dayanmış bir si- lahın ateş almasıyla tavana yapı- şan beyinler, birkaç dakika önce kopmuş bir eli surukleyen bir ko- pek, odanın ortasında, birkaç gün boyunca kimsenin temizlemeye yanaşmadığ] kusmuk!» Lynch, sanki sinirlerle oynamakta, dun- yanın tum kotulüğünü tek bir fil- Izıııir Körfezi ölüme terk edîldiBelediyenin parasal sıkıntısı nedeniyle kirliliğin önlemesi amaçlanan kanal projesi durdu. Projenin keşif bedeli 591 milyon dolar ciyarında. İzmir Belediyesi, projenin yürütülebilmesi için hükümetin desteeini istedi. HÜSEYİN ERCtYES İZMİR — Giderek buyuk boyutlara va- ran ve insan sağlıf ını tehdit eder duruma gelen kirliliğin önlenmesı amacıyla öngö- rülen Büyük Kanal Projesi'nin durmasıy- la Izmir Körfezi olume terk edildi. Bele- diyenin içinde bulunduğu parasal sıkıntı ve aksaklıklar nedeniyle planlandığı gibi 1992 yılında tamamlanması olanaksız duruma gelen projenin yurutulebilmesi için huku- met desteği ıstendi. Projenin denetıminde yürütuldüğu Dunya Bankası, bu olumsuz- luk karşısında yeni finansman planı ve uy- gulama programı oluşturuluncaya kadar yeni sözleşmeler imzalanmasına izin ver- mediğini bildirdi. Anakent Belediye Baş- kanı Yuksel Çakmur, finansman darboğa- zının aşılabilmesi için devlet kaynaklarının aktarılması gerektiğini bildirdi. Çakmur, Başbakan Akbulut'a bir mektup gondere- rek hukumet yardımı istedi. Hızlı kentleşmeyle bırlikte İzmir Korfezı de giderek artan bir ivmeyle kirlenmeye başladı. Bu hızlı kırlenmenin önlenmesı, ınsan sağlığını tehdit eden durumun önu- ne geçilebiimesi ıçın 1970 yılında birtakım proje çalışmaları başlatıldı. Körfez kirli- liğinin önlenmesine yonelik DSİ tarafın- dan hazırlanan projeyi sonraki revizyon ve uygulama projeleri izledi. Korfezin "kur- tuluş umudu" olarak gorulen Büyuk Ka- nal ve !çme Suyu Projesi, tmar ve İskan Bakanlığı'nca 1982 yılında onaylanarak tl- ler Bankası'nca ıhale edildı. Projenin dış finansmanını karşılayacak 184 milyon do- larlık kredi ve garanti anlaşmaları 12 Ha- ziran 1987 yılında hükumetle Dünya Ban- kası arasında imzalandı. Iç harcamaların tutarı ise Anakent Belediyesi, tZSO Genel Müdurlüğu, DSt ve tller Bankası'nca kar- şılanmak uzere 350 milyon dolar olarak belirlendı. 521.7 milyon dolar keşif bedelle gerçek- leştirilmesi planlanan Büyük Kanal Pro- jesi, kentte oluşan evsel ve endüstriyel tüm atık suların yaklaşık 1660 kilometre uzun- luğundaki mevcut sokak kanallarını yan kolektorlere bağlayan 400 kilometre uzun- luğundakı ara kolektörler, 61 kilometre uzunluğundaki ana kolektöre saplanan 95 kilometrelik yan kolektörlerı, 4 büyük ve 2 küçuk pomba istasyonları ile arıtma te- sislerini içeriyor. Kentte oluşan atık sula- rın bu tesıslerle antıldıktan sonra dış kör- feze boşaltılması işlemi öngörülüyor. Proje değişiklikleri ve gecikmelerden ötürü pro- jenin keşif bedelinin 581.4 milyon dolara yükseldiği belirtiliyor. Proje kapsamında kentin içme suyu ge- reksinimınin bir bölümünü karşılayacak olan Sarıkız kaynaklarının devreye girme- miş olması, yuksek enflasyon, Anakent Belediyesi tZSO Genel Müdürluğü'nu önemli parasal sıkıntının içine soktu. Za- manında ve yeterli ölçüde sağlanmayan ödenekler nedeniyle projenin tümünu il- gilendiren Tahtalı Projesi gibi parçaların gerçekleştirilememiş olması gecikmeye yol açtı. 1992 yılında tamamlanması planlanan Büyük Kanal Projesi'nin bu tarihte biti- rilmesi olanaksız hale geldi. Tamamı Dunya Bankası'ndan sağlanan kredilerle karşılanan araç, gereç ve mal- zeme alımına yonelik ıhaleler yapıldı, alım- lar gerçekleştırildi. Yuzde 70'i yerlı finans- manla karşılanacak olan ınşaatlar ise pa- rasal olanaksızlık nedeniyle gerçekleştiri- lemiyor. Kimi sözleşmeler Dünya Banka- sı'nca imzalanmazken bazılan da suresiz olarak ertelendi. Dünya Bankası görevli- lerinın raporları doğrultusunda "tatminkâr" bir yeni finansman planı ve uygulama programı oluşturuluncaya kadar iç finansman gerektiren yeni bir sozleşme- nin imzalanmayacağı bildırildı. Hayvanlar âleminde eş seçimi 'dişi' tarafından yapılıyor 6 Dişf peşinde, kan ter içinde..,Der Spiegel dergisine gore 'dişi'ler eşlerini seçerken sağlık ve dayanıklılık faktörlerine, gösterişli ve güçlü olmaktan daha çok önem veriyorlar. Dış Haberler Servisi — Kurba- ğa deyip geçmeyin. Hele hele bir erkek kurbağaysa ve "gonlünu" bir dişiye kaptırmışsa. Dişinin gözune girebilmek için saatler, hatta gunler boyunca, bazen de düşüp bayılıncaya dek vakvakla- mak durumunda. Ta ki harekete geçebilmek için dişinin onayını alıncaya dek. Geyiklenn durumu ise daha da içler acısı. "Zamanı geMiğinde" dişinin dikkatinı çe- kebilmek, uygun koşulları yara- tabilmek için bağırıp çağırarak buyuk bir çaba gostermek zorun- dalar. Bu çaba öylesine büyük bir enerji tuketimıne neden oluyor ki vucut ağırlıklarının beşte birine kadar kilo kaybına uğrayabıliyor- lar. Erkek tavsanlar ise dişiyi baş- tan çıkarma girişimlerinden, ba- zen hiçbir sonuç alamayıp, elleri boş dönmek bir yana, bir de ha- karete uğruyorlar. Kobaylar gibi birleşme anında dişiyi tatmıne ulaştıramadıklanndan öturu, goz- lerine sidik fışkırtılan hayvanlar da var. Nature" dergisindeki bir araş- tırmayı temel alan Alman hafta- lık "Der Spiegel" Dergisı'ne gö- re hayvanlar âleminde "işler" hiç de tahmin edildiği gibi tıkırında gitmiyor. Erkek hayvanların ken- dilerine uygun bir " e ş " bulmala- nnın bu denli heyecanlı, sinir bo- zucu, yorucu ve de bazen aşağı- layıa oluşu bugune dek, dişiyi fet- hetraek zorunda olan erkek ha\- vanlar arasındaki kıyasıya reka- KİLO KAYBI — Erkek ge>ik dişinin dikkatini çekebilmek için vu- cut ağırlığının beşte biri oranında kilo kaybına uğrayabiliyor. HAKARET — Erkek tavşanlar dişiyi baştan çıkarma girişimlerin- den bazen sonuç alamı>orlar. hatta hakarete uğruyorlar. bet ile açıklanıvordu. Erkeklerin aktif olarak savaşırken dişılenn de pasıf bir şekılde savaştan ga- lip geleni "kabullenerek" odul- lendirdiği sanılıyordu. Ancak son araştırmalar, "eş seciminin" biz- zat dişi tarafından yapıldığını or- taya koydu. Araştırmacılar çeşitli ha^an cinsleri ile ılgılı olarak yüruttük- leri araştırmalarda eş seciminde dişılerinin hangi kriterleri goz önunde bulundurduklarını sapta- dılar. Çoğu durumda sağlık ve da- yanıklılık, gösterişli ve guçlu ol- maktan daha önemli bir rol oynu- yor. Dıkence balıkları dişileri ör- neğin, karınları koyu kırmızı renkteri erkeklen tercih ediyor. Çunku pembemsı bir karın rengı- ne sahip olan erkek balıkların bir zamanlar ya da halen parazit sa- hibı olduklarını biliyorlar. Kırlan- gıç kuşu dişileri ise tercihlerini uzun kuyruklu erkek kuşlardan yana yapıyor. Çunku uzun kuy- ruklar, bu erkek kuşların, kalıtım yoluyla gelecek kuşaklara da ge- çen, parazitlere karşı dirençli ol- duklarını sembolize ediyor. Charles Darwin, ta 1872 yılın- da çeşitli hayvanlar arasında göz- ledığı bu "dişi secimini", "fernaie choice" olarak tanımlamıştı. "Ancak kulturel, dinsel ve başka keyfi nedenlerden ötürü bu göniş kabul gormedi" diyor Teksas Üniversitesi'nden zoolog Mark Kirkpatrick. tngiliz meslektaşı Lynda Birke ise bu "kabul görmemeyi" daha net bir şekilde formüle ediyor: "Bilim adamlan arasında erkek şovenizmi." Oysa Danvin'in dişilerin seksü- el ustunluğü konusundaki artık kanıtlanmış olan teorisi pekâlâ akla yatkındı. Çünkü y-umurtalan olgunlaştırabilmek için organiz- manın spermleri uretirken ihtiyaa olandan daha fazla besin madde- sıne, yağlara ve proteinlere gerek- sinimi var. "Sperm ucuz, yumur- ta pahalı", diyor Cornell Üniver- sitesi'nden biyolog Thomas Eis- ner, "tşte kadın ve erkek arasın- daki temel farklılık burada yatı- yor. Yine aynı teoriye göre dişi, üremeve çok daha biiyıik yatınm- lar vaptığından, potansiyel eşler arasından en sağlıklı ve en guçlü- su ile birleşmenin daha yararlı olacağını düşunuyor." Şimdi araştırmacılar, eş seçimi- nin dişiler tarafından gerçekleşti- rildiği prefısibinin, insanlar için geçerli olup olmadığını inceliyor- lar. Bu konuda yapılan ilk deney- ler, "erkeklerin kadınlan baştan çıkarma girişimlerinin kesinlikle kadınlar tarafından denellendiği- ni" ortaya koydu. Deneye katılan erkekler ise yakınlaşma girişimle- rinin seyrini bizzaı kendilerinm belirledikleri görüşündeydiler. Bu ise erkekler ile erkek kurbağalar arasında bir benzerlik olduğu kuş- kusunu daha da guçlendiriyor: Kimbılir, belki erkekler de tıpkı erkek kurbağalar gibi kendılerini beğenmiş ve her şeyden habersız me sığdırmaya çalışmakta, seyir- ciyi sürekli şoke etmeyi amaçla- maktadır. "Fil Adam" ve "Mavi Kadife" gibi başyapıtlann ustası, elbette sıradan bir korku ve deh- şet fılminin, bir görsel şoklar di- zisinin peşinde değildir. Peki, nedir amacı ve böylesine irkilten, Can»es'da seyircinin bir bölümünün surekli protestolanna neden olan bir fılmin, nedir sine- masal değeri? "Vahşi Yürek", kuşkusuz ki tüm iticiliğine karşın, önemli bir sine- ma yapıtıdır. Lynch, aslında sıra- dan bir gerilim filminin ana ent- rikasımn kaba çizgileri içine, çok ilginç ve özgun kişilikler yerleştir- meyi, onları usta bir oyuncu kad- rosunun da yardımıyla, son kerte yaşar kılmayı başarmıştır. Dahası, yönetmen, hep yapagel- diğvgibi Amerikan taşrasının sa- kin, dingin, tekdüze görunumü al- t^nda, ne türden kötülükler, kor- kunçluklar saklayabildiğini gös- termektedir. Daha da ötesi, yönet- men (aslında okumayı hiç sevme- diğini ve yalnızca görsellikle ilgi- lendiğini söylemesine karşın), san- ki sinemada örneğin bir Dosto- yevski umarsızlığuıın karşılığını aramakta, insanı ve dünyayı ala- bildiğine karamsar bir açıdan ir- delemekte, sanki yaşamda iğrenç, pis, sağlıksız ne varsa, onu fılmi- ne taşımaktadır. Lynch'in filmlerı, özellikle "Mavi Kadife"den başlayarak, hasta ruhların çarpık oykulerini anlatan bırer "kötnluk destanı", birer sağlıksız yaşamlar ve kişilik- ler geçididir. ^ "Vahşi Yürek", yönetmenin de belirttiği gibi kendi ülkesi ABD- de bile olasılıkla sansure takıla- cak, en azından "X" damgasını yiyerek seyircisi kısıtlanacak bir filmdir. Sevmesi, benimsemesi çok zor olan, sanki isteyerek alabildi- ğine itıci olan bir film. tçerdiği şiddet ve cinsellık dozuyla, birçok ülkede de kolay kolay izlenemeye- cek bir film. Ancak Cannes'ın jurisi, bizce yürekli bir karar almış, tüm itici- liğine karşın, Cannes'dakı tum filmler içinde en yenilikçi, en ce- sur ve en alışılmamış bir sinema örneğini ödüllendirmiş, böylece geçmişte değişik tarzlardaki yeni- likçi sinema örneklerinin (orneğin Antonioni'nin "Macera"sı) uğra- dığı haksızlıklan gidermek iste- miştir. Bizce karar elbette tartış- malı, ama sonuç olarak olumlu- dur. Bezeyiş'ten yeni arayışlar ANK.ARA (AA) — Turkiye tş Bankası Resım Büyuk Ödülü'nu kazanan Prof. Şadan Bezeyiş, res- nıin, plastik sanatlann dığer dal- larıyla bütünleşmesiyle gerçek iş- levini kazanacağını söyledi. Turkiye İş Bankası Sanat Bü- yük Ödülü'nu •Kırmızılı Portre" adlı çalışmasıyla kazanan Bezeyiş, akademinin resim bolümunden mezun olduktan sonra dığer dal- lara da ilgi duyduğunu ve sanat yaşamı boyunca mimari, resim ve heykel arasında yeni bir bakış açısı oluşturmaya çalıştığını bildirdi. Mimari, resım ve heykelde ya- ratıcılığın önde geldiğini kaydeden Bezeyiş, şunları söyledi: "Mimari de resim de heykel de güncel uğraşı içinde güncel geli- şimleri, yeniye dönuk yeni araşür- malan, yeni bulgulan, yeni göriin- tüleri ortaya koymaya çalışıyor. E>rensel dunya, yeniyi araştınyor. Heryeniliktoplumamal ediliyor." Klasikten soyuta, soyuttan sür- realiste kadar devamlılık gösteren çalışmalarını sürdurdüğünü belir- ten Bezeyiş, "sonunda reanzmi ye- niden organize etmek diyebilece- gim bugünku sanat anlayışına geldim" dıye konuştu ÖSS sonuçlfirı bugtin • Eğitim Servisi — Öğrenci Seçme Sınavı r sonuçları bugün açıklanıyor. Sonuçlar, Gazeteciler Cemiyeti tarafından yarın yayımlanacak olan "Sonuç Gazetesi" aracıhğıyla duyurulacak. "Sonuç Gazetesi" iki bin liradan satılacak. Bu yılki ögrenci Seçme ve Yerleştirme Sınavı sonucu, üniversiteye girmek isteyen yaklaşık 773 bin adaydan 174 bini amacına ulaşabilecek. ÖSYS'nin ikinci aşaması olan Öğrenci Yerleştirme Sınavı da (ÖYS) 24 haziran tarihinde yapılacak. Bilgisayar, hamburgerde • CHICAGO (AA) — ABD'de, yemeklerini ayaküstü bir şeyler atıştırarak geçiştiren aceleci kişiler, bundan böyle daha çabuk kannlannı doyuracaklar. Bir "fast food" restoran şirketi, hamburger siparişlerini daha çabuk ve eksiksiz olarak alabilmek için bilgisayar kullanmaya başladı. Kannlannı doyurmak isteyenler, 1BM tarafından piyasaya sürülen "8470" bilgisayanna siparişlerini verecekler ve bu sipariş bilgisayar tarafından kaydedilecek. Bilgisayar, örneğin hamburger ve salata isteyen müşteriye, tngilizce ya da Ispanyolca olarak, "lçecek bir şey de ister miydiniz?" diye soracak. "8470"e verilen sipariş, anında mutfaklarda bulunan bir başka ekranda belirecek. konferansı • MUĞLA (AA) — Dünyaca unlu Türk beyin cerrahı Prof. Dr. Gazi Yaşargil, Türkiye'deki ilk bilimsel konferansanı Muğla'nın Milas ilçesine bağlı Gullük kasabasında düzenlenen "Beyin Dokusu Kanserleri Kongresi"nde verdi. Yaşargil, Turk Nöroşirurji Derneği'nce düzenlenen kongrede, beyin cerrahisinde kullanılabilecek yöntemleri ve mikrocerrahi yöntemini anlattı. Mikrocerrahi yöntemle yapılan ameliyatlarla hastanın ölüm veya sakat kalma oranının yuzde l'lere düştüğünu bildiren Yaşargil, beyin urlannda teşhisin çok önemli olduğunu kaydetti. Konferanstan sonra Türk Nöroşirurji Derneği fahri uyeliğine seçilen Yaşargil'e Dernek Başkanı Prof. Dr. Y'ucel Kanpolat tarafından bir plaket sunuldu. Yaşargil, uzun yıllardan sonra bilimsel bir kongreye katılmak üzere Türkiye'ye gelmekten çok mutlu olduğunu söyledi. Kardiyoloji Kongresi • İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) — 7. Ulusal Türk Kardiyoloji Kongresi 26-30 Mayıs 1990 tarihleri arasında Izmir'de yapılacak. Bu yılki kongreye 374 bildiri sunulacağı bildirildi. Turk Kardiyoloji Derneği ile Ege ve Dokuz Eylül üniversitelerinin işbirliğiyle düzenlenen kongreye 640 araştıncı ile 15 yabancı profesör katılacak. tlk Ulusal Kardiyoloji Kongresi'nin 1978 yılında yine Izmir'de toplandığını anlatan düzenleme komitesi uyesi Prof. Nalbantgil, bu yıl kongreye 193'ü sözlü, 157'si poster biçiminde olmak üzere toplam 374 bildiri sunulacağını söyledi. Barajlarm çevre etkileri • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Devlet Su İşleri'nde "çevTe dairesi" kurularak barajlarm çevresel etkilerinin araştınlması sağlanacak. Çevre dairesi kurulmasına ilişkin kararname, Bayındırlık ve Iskân Bakanlığı'nca hazırlanarak Başbakanlığa gönderildi. Bayındırlık ve Iskân Bakaru Cengiz Altınkaya, Cumhuriyet muhabirine, çevre dairesi kurulmasının, bazı kuruluşların barajlarm kirlenmesini önlemesinde etkili olacağını söyledi. Altınkaya, "DSl'nin etkili olamadığı yerde, çevre sorunlarının önlenmesinde başka kuruluşlarla da işbırliği halinde gayret gostermek laam. Çünkü su artık çok kıymetli" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle