25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/14 HABERLERİN DEVAMI SOSYALİST ENTERNASYONAL TOPLANTISI 23 MAYIS 1990 Sovyetlertle "Pazar Ekonomisi.. (Baştarafi 1. Sayfada) Başkanlık Konseyi'nin dün benimsemiş ol- duğu program, onaylanmak üzere Yüksek Sovyet e (Sovyetler Biritği Parlamentosu) su- nulacak. Programın ne gibi çizgileri içerdiği henüz belli değil. Pazar ekonomisi mekanizmala- rının ne ölçüde uygulanacağı... Özel mülki- yete nekadar izin verileceği... Fiyat serbes- tisinin nerede başlayıp nerede biteceği... Ve pazar ekonomisine hangi hızla geçileceği... Zamana yayarak mı, Polonya'dakine benzer bir şok yöntemiyle mi? Buna benzer noktalar açıklığa kavuşma- dan, kontroflü pazar ekonomisinin ne anla- ma geleceğini kestırebilmek olanaksız. Ancak bugün, Başkan Gorbaçov açısın- dan bir nokta çok kesin: Tam bir çıkmaza saplanmış olan Sovyet ekonomisi, pazar me- kanizmaiannı içeren radikal bir dönüşüm ol- maksızın düze çıkamayacaktır. Londra'da yayımlanan The Independent gazetesinde- ki konuşmasında Sovyet lideri şöyle yakını- yordu: "70 yıl boyunca tekelci kapitalizme karşı mücadele ettik. Ama en güçlü tekeller bura- da, Sovyetler Biriiği'nde karşımıza çıktı." Başkan Gorbaçov, 1985'te iktidar kottuğu- na oturduğu zaman ekonomik çöküntünün derinliğini tam olarak değerlendirememiştı. Ancak o tarihte de birinci önceliği, ekonomi- de yenİden yapılanmaydı. Ne var ki, aradan geçen beş yıl içinde Sov- yet ekonomisinde işler iyiye gitmedi. Gerçek yaşam standardının ülkede her yıl yüzde 1 düşmekte olduğunu Sovyet iktisatçılar he- saplıyor. İkinci Dünya Savaşı'ndan bugüne ilk kez yılda %20'nin üstünde açık enflasyon yaşanıyor. Sosis, tuz, şeker, sabun, okul def- teri gibi en temel ihtiyaç maddelerinin bile zaman zaman kıtlığı çekiiiyor. Sovyet lideri ekonomik çıkmazı aşabilmek için şimdi yepyeni bir yola yönelmekte. Pa- zar ekonomisinin kontrollü de uygulansa bir dönem için acı bir bedeli olacak: Polonya'- daki gibi patlayan enflasyon ve şahlanan iş- sizlikle birlikte, yeni bir zengin sınıfı... Bunları göze alabilecek mi Başkan Gor- baçov? Bir yandan yükselen mîlliyetçi hareketler, öte yandan ekonomik çıkmaz... Sovyet Dışişleri Bakanı Şevardnadze ge- çen ay Moskova'da yaptığı konuşmada, "Pe- restroyka başansızlığa uğrarsa, diktatörlüğün gelmesi olasıtığı vardır" diyordu. (Internati- onal Herald Tribune, 14 Mayıs 1990, sayfa 4). Tanrı yardımcısı olsun Başkan Gorbaçov'- un! Kıbrıs sorunu tartısıldıKahire'de yapılan Sosyalist Enternasyonal toplantısı, SHP lideri İnönü ile PASOK Genel Başkanı Papandreu'nun konuşmalarıyla Türk- Yunan ve Kıbrıs sorunlarının tartışıldığı bir foruma dönüştü. KAHİRE (AA) — SHP Genel Başkanı Erdal İnönü, Mısır Dev- let Başkanı Husnu Mübarek tara- fından kabul edildi. Yunanistan 1 ın muhalefet partisi PASOK'un li- deri Andreas Papandretı ile göriiş- tü. Sosyalist Enternasyonel top- lantısının öğleden sonraki oturu- mu ise, İnönü ve Papandreu'nun konuşmaiarı nedeniyle Kıbrıs ve Türk-Yunan sorunlarının tartışıl- dığı bir foruma dönüştü. Papand- reu, Sosyalist Enternasyonal gö- zetiminde Kıbrıs konusunda ulus- lararası bir konferans düzenlen- mesini önerdi. Inönu, Mübarek'in lideri bu- lunduğu Ulusal Demokratik Par- ti Genel Merkezi'nde yapılan gö- rüşmeden sonra gazetecilere bilgi verirken, Kıbns ve Onadoğu ko- nuları üzerinde durulduğunu söy- ledi. Mübarek'e Kıbns'ın bütün- lüğünün bir t'ederasyon içinde de korunabileceğini anlatlığını ifade eden tnönu, Mısır Devlet Başka- nı'nın federasyon çözümüne olumiu bir yaklaşun gösterdiğini kaydetti. İnönü, Mübarek'le gö- rüşmeye giderken, PASOK lideri Andreas Papandreu ile bir süre sohbet etıi. inönü gazetecilerin bu konudaki sorularını yanıtlarken, Papandreu'nun Yunanistan'daki hükümet dengesinın çok nazik ol- duğunu, bu nedenle kışın erken seçimler yapılabileceğini, hükü- metin birçok ekonomik zorluklar- la karşı karşıya bulunduğunu söy- lediğini bildirdi. Sosyalist Enternasyonal oturu- munda ise, Papandreu, Berlin du- vannın yıkılmasından sonra Kıb- ns'ı ikiye ayıran yeşil hattın varlı- ğının kabul edilemeyeceğini söy- ledi. Papandreu, "Sosyalist Enter- ÖzaPdan savunma İZMİR (Cumhuriyet Ege Büro- sn) — Cumhurbaşkanı Turgul Özal, tarafsızlığını eleştiren hu- kukçulan anayasayı bilmemekle suçladı. özal, "Benim tarafsıdı- ğnn kadar kimse tarafsız olamaz, benimki devlet larafsıznğıdır, ben kimseyi ayırt etracm, açın anaya- sayı okuyun" dedi. Hukukçuları "anayasayı iyice okuyup, ezberleyip" ondan sonra mütalaa vermeye çağıran Özal, "BeDim ta- rafstz oldugnm şey görevimdir. Siz hcm beni tammayacaksınu hem de 'Cumhurbaşkanı tarafsız değü' diyeccksiniz. Bu ae perhiz bu ne laiıana turşusa" diye ko- nuştu. Kurucusu olduğu ANAP'ı inkâr etmenin kendisine yakışma- yacağını söyleyen özal, ANAP'- ın hayatta gurur duyduğu en önemli işlerden biri olduğunu kaydetti. Bu iddialarda bulunan- lann daha seçilmeden önce karşı- sına çıktığım anımsatan özal, "Secilmemem için ellerindea ge- leni yapanlar aynı insanlardır. Aynı gazetedir, aynı gazetelerdir. Bunlar seçilmeyeyim diye muha- lefrti bir ncvi tahrik etmişlerdir. Hâlâ da ediyoriar 'Niye'gittiniz Çankaya'da onu gördünüz' diye hâli yazıyorlar. Maalesef Türki- ye'nin gerçeği budur" dedi. Özal, önceki gün ziyaret ettiği 9 Eylül Universitesi'nde öğrencilerle soh- bet ederken, anayasa değişikliği yaparken seçmen yaşını 18'e dü- şürdüklerini, ancak partilere üye olma yaşını bu seviyeye indirme- yi unuttuklarını söyledi. lki günlük tzmir gezisini ta- mamlayan Cumhurbaşkanı Tur- gut özal, dün Ankara'ya döndü. özal önceki gün akşam Büytik Efes Oteii'nde Bayındırlık ve Is- kân Bakanı Coagiz AlOnkaya'nın lzmir-Urla-Çeşme otoyolunun te- mel atma töreni nedeniyle verdi- ği yemeğe katıldı. Özal, yemekte bir saati aşan bir konuşma yaptı. Konuşmasının kendi çocukluğu ile bugunü çeşitli örneklerle kıyas- layan Özal geziden de memnun kaldığını söyledi. Özal, "İzmir'- de dolaşıyonız, sokakJarda vatan- daşlar alkışlıyor. Niye alkışlasın? Artık başbakan da degilim. İn- sanlar hayatlanndan memnun. Bu yurauşama devam edecektir. Ankara'da ne olursa olsun" de- di. Özal, geçen yüm "hayabnın en zor senesi" olduğunu belirterek, "26 Mart seçimlerinin getirdigi moral bozukluğu, arkasından ku- raklık oldu" diye konuştu. Tür- kiye'nin bugün iyi bir yerde oldu- ğu görüşünü yineleyen özal, hu- kukçulann "Özal, anayasayı hi- çe saydı" biçirnindeki değerlen- dirmelerine de şu karşıhğı verdi: "tşi bilraeyen insanlar konaşu- yor. Gazete sayfalanna bakıyo- rum. Şu profesor ya da bu doçen- tin beyanatları var. Vallahi insa- nın şunu diyesi geliyor: Senin ana- yasayı iki defa daba okuman la- zım, sana ceza vermek lazım. Okn ondan sonra mütalaa ver. Ben bu- kukçu degilim ama, anayasayı bdki 50 defa okudum. Benim ta- rafsız uldugum şey görtvimdir. Ama ben ANAP'ın kurucusuy- sam bunu inkâr elmek bana ya- kışır mi? Bu iddialarda bulunan- lar daba ben seçilmeden benim karsıma çıktıtar. Secilmemem için dlerinden geieni yapblar. Aynı in- sanlardır, aynı gazetedir, aynı ga- zetelerdir. Bunlar ben seçilmeye- yim diye muhalefeti bir nevi tah- gördünüz' diye. Siz bir taraftan beni tanımamaz olacaksınız, o hüviyette görecek- siniz, hem de ondan sonra 'taraf- sız olmadı cumhurbaşkanı' diye- ceksiniz. Bu ne perhiz, bu ne la- hana turşusn." Özal, bu yanlışlıklann Türki- ye'nin geçirdiği dönemlerden gel- diğini, bu türiddialan ileri süren- lere de kusur bulmadığını belirte- rek, şunları kaydetti: "Benden önceki dort cumhur- başkanımn siyasetle alakası olma- rnış, siyasetle hiçbir alakası olraa- yınca, hiçbir siyasi parti ile alakası olmayan insan diye anlaşılmış, bugün benim, yarın 1996'da bel- ki başka siyasi partiden bir insan gelip bu makama oturur. otnrma- sına mani bir şey yok, nasıl Mec- lis Başkanı partinin grup toplan- ölanna katılmazsa, işte tarafsız- lığı da budur. Cumhurbaşkanı Turgut özal, konuşmasında belediyeler konu- suna da değindi. Yapılan işlerin bir gün gelip kıymetinin anlaşıla- cağıru söyleyen özal, şehirlere da- ha fazla hizmet etmek ve daha çok para gerektiğini belirterek, şöyle dedi: "Bugünkü muhalefet şehirlere sahiptir. Ben daha belediyelerin gelirlerini arttırmak için TBMM'ye kanun teklifi verdikle- rini görmedim, o halde şikfiyet et- meye haUan var mı? Yok." Hiçbir vatandaşı ayırmadığını, burokrasiden geldiğini, bürokra- sinin ise devletin yanında olması gerektiğini belirten Özal, "Biz devletin yanındayız ve devlet bi- ze ne vazife vermişse hiç aynm yapmadan yapanz" dedi. Cumhurbaşkanı özal, Türki- ye'nin özellikle 1988'den sonra döviz meselesını çözdüğünü ve ar- tık geriye dönüşün söz konusu olamayacağını belirtti. Baykal: Parlamenter sistem tehdit altmda ANKARA (Cumburiyet Büro- n ) — SHP Gend Sekreteri ve Ge- nel Başkanvekili Deniz Baykal, Cumhurbaşkanı Targut Özal'ı "fiili başkanlık sistemini zorlamakla" suçladı. Baykal, "Özal fiilen Cumhurbaşkanı, Başbakan ve ANAP Geael Başkanı'dır" diyerek Özal'ın ko- numunun "anayasaya aykırı oldnğunu" söyledi. Baykal, "Eger Cnmhurbaşkanı kendisini ANAP Genel Başkanı gibi düşü- Düyorsa, vatandaş da Cumhur- başkanı'nı ANAP Genel Başka- nı muamelesiyle karşılamak hak- kına sahiptir" dedi. Baykal, dün partisinin Meclis grup toplantısında yaptığı konuş- mada, Cumhurbaskanı özai'ın tarafsızlığını "göriinürde gözetme kaygısını da bir kenara ittigini" dile getirdi. Özal'ın son günlerde- ki açıklamalannı anımsatan Bay- kal, "Türkiye hiçbir zamao baş- kanlık sisıemi arayışına girmemis- tir. Ama bir süreden beri yaşadı- ğınuz gelişmeler Meclis üstünlü- ğüne dayalı parlamenter sistemin tehdit altında oldoğunu göster- mektedir. Fiili bir başkanlık sis- temi, rejim zoriamasıyla karşı karsıyayız" biçiminde konuştu. Cumhurbaşkanı'nın tarafsız dav- ranmak zorunda olduğunu kayde- den Baykal, Cumhurbaşkanlığı seçimine muhalefet partilerinin katılmadığını arumsatarak "Hal- kıs reddettigi, pariamento çogun- lugunun oyladıgı bir seçimde iş- başına gden bir siyasi şahsiyet, Türkiye'yi bir başkanlık rejinıi anlaytşma götürme denemesi için- dedir. Bu aaayasaya aykındır" dedi. "Cumburbaşkanı'nın konu- mu ve Cumhurbaşkanlığı anlayı- şının anayasaya aykın olduğunu" kaydeden Baykal, sözlerinı şöyle sürdilrdü: "Muhalefet partilerinin tavn anayasaya saygısızlıgın gerekçesi sayılamaz, bahanesi yapılamaz. Muhalefet partileri, Cumhurbaş- kanı seçildikten sonra ortaya çı- kan uygulamayla haklı konuma gelmiştir. Özal flilen Curnhurbaşkanı, Başbakan ve ANAP Genel Başka- nı'dır. Bütün bu sıfatlar tek kişi- de birleşmiştir. Böyle bir birleş- meden bizim bir siyasi parti ola- rak şikâyetimiz yok. Biz bundan rahatsız değil. mutluyuz. Zaten olay budur. Bu, bizi siyasi parti olma acısından rahatsız etmez. Bu dunım anayasayı rahatsız eder. Rejimi sıkıntıya sokar. Biz huku- kun rahatsız edilmesinden şikâ- yetçiyiz. Yoksa Özal'ın iktidan rümuyle simgetemesi hiçbir muha- lefet partisi için ü/untu konusu olmaz. Anayasamn öngördügü cum- hurbaşkanı tarafsız insandır. Uu- sal bütünlügü simgeleyen insan- dır. Böyle bir insana alışamayan- lara yaptınm uyguianıyor." TBMM'nin, görevini tam yapa- mayan bir Meclis görünümünde olduğunu vurgulayarak "TBMM halktan kopmuştur. Sorumluluk- tan kaçan cogunhık TBMM'yi bir an önce tarile sokmak istiyor" de- di. Baykal, TBMM'nin tatile gir- mesinden önce Güneydoğu ile il- gili kararnamelerin görüşülmesi ve TBMM içtüzüğünün tamam- lannası gerektiğini savundu. V | j f f î ' Amerika'nın Minnesola eyaletinde bir votka iireticisi "Billboard" reklamlann- U l l l l d a SovyeiJer Birliği Devle» Başkanı Mihail Gorbaçov'un fotograflarını kullanı- yor. Gorbaçov'u elinde votka şişesi lutarken gösleren afişlerde, reklam sloganı olarak da "parti bitti" yazıyor. Ancak Gorbaçov'un 3 haziranda yapacağı ziyarel nedeniyle söz konusu afişlerin kaldınlacağı söyleniyor. Votka iireticisi olan firmanın yetkilileri ise Gorbaçov'u ağırlamak islnorlar. (Fotoğraf: AP) Moskova: Pazar ekonomîsi(Boştorafı 1. Sayfada) fiyatiannın iki kat arttırümasına ilişkin pianlar var" dedi. Reuter'e göre Moskova Radyo- su, Başkanlık Konseyi tarafından dün kabul edilen reform paketi- nın, Sovyet vatandaşlarını "dönii- şümün şoku"na karşı koruyacak önlemleri de içerdiğini bildirdi. Radyo şöyle dedi: "Sovyet hükü- meti halkın sosyal giivenliği ile il- gili bir dizi önlem alacaktır. Ay- nca yaşam standardının düşmesi- ni engellemek için de gerekli ön- lemler alınacaktır" SSCB'de işçiler ve bir dizi siya- sal lider, yapılacak ekonomik re- formlann yaşam standardında bü- yük düşüşe ve sosyal istikrarsızlı- ğa yol açmasından kaygılanıyor. Hükümet organı tzvestia gaze- tesinin haberine göre, ülkedeki devlet şirketlerinin önümüzdeki 10-15 >ıl içinde çeşitli mülkiyet bi- çimlerine dönüştürülmesi öngörü- lüyor. Bunlar arasında, özel mül- kiyet, halka açık şirketler ve işçi- lerin mülkiyetindeki işletmeler var. Öte yandan Ingilız The Inde- pendent gaze:esinin haberine gö- re, geçen hafta cuma günü gaze- tecilerle sohbet eden Gorbaçov, Sovyetler'deki ekonomik krizin ül- keyi kargaşaya sürüklediği yolun- daki iddialan reddetti. Filistinlilerin öfkesiKUDÜS / AMMAN (Ajanslar) — Israil işgali altmdaki Gazze'- de pazar günü gerçekleştirilen kat- liama karşı protesto gösterileri sü- rüyor. Gösterilerin tsrail'den Ür- dün'e de sıçradığı, başkent Am man çevresindeki kamplarda ya- şayan birüerce Filistinlinin dür katliamı kınama eylemleri düzeıı- ledikleri bildirildi. AA'nın haberine göre İsrail iş- gali altındaki Gazze kentinde, dür meydana gelen çatışmalarda, biı Filistinlinin öldüğü, 10 Filistinli- nin de yaralandığı bildirildi. Fılıstinli kaynaklardan edimlen bilgilere göre 18 yaşındaki Ahmei Musabefa admdaki Filistinlinin Is- rail askerlerinin açtıklan ateş so- nucu göğsünden vurularak öldü- ğü belinildi. İsrail işgali altındaki topraklar da Filistin ayaklanmasının başla- dığı 1987 yıh aralık ayından beri ölen Filistinlilerin sayısı böylece 686'ya yükselmiş oldu. Pazar günü Tel Aviv yakmla- rındaki Riyon Le Zion kasabası yakınlannda İsrail askeri ünifor- ması giyen bir kişinin 8 Filistinli işçiyi öldürmesinden sonra Batı Şeria, Gazze Şeridi ve Doğu Ku- düs'te uygulanan genel greve dün de devam edildi. İsrail radyosu dün verdiği ha- berde, Doğu Kudüs'te siyah bay- raklar taşıyan yüzlerce Filistinli gencin bir yüriiyüş düzenledikle- rini, güvenlik güçlerinin de şiddet kullanarak göstericileri dağıttık- larını duyurdu. Kudüs-Tel Aviv demiryoluna da taşlardan bir barikat kuruldu- ğu ve bir trenin durdurulduğu kaydedildi. Gazze Şeridi'nin tamamında ve Batı Şeria'mn aralarında NaUus ve El Halil'in de bulunduğu bü- yük kentleri ile mülteci kampla- nnda sokağa cıkma yasağının sür- dürüldüğü ifade edildi. Sokağa çıkmak yasağının uygulandığı bölgelerde yaşayan Filistin nüfu- sunun bir milyona ulaştığı belir- tildi. Amman'da olaylar Ürdün'ün başkenti Amman'ın doğusundaki bir Filistin kampın- da ve kuzeyindeki trbid'de de dün sabah,güvenlik güçleriyle gösteri- ciler arasında şiddetli çatışmalar çıktı. Başkentin 15 kilometre kuze- yindeki Beka Filistin kampından 18 yaşında bir gencin trbid ken- tinde polisin göstericilere ateş aç- ması sonucu öldüğü bildirildi. Po- lis olayla ilgili soruşturma yapıl- dığını açıkladı. trbid'deki olaylar 3000 kadar göstericinin siyah bayraklar taşı- yarak polislere taş atmasıyla baş- ladı. Polisin göz yaşartıcı bomba kullanmasından sonra büyüyen çatışmalarda Musa El Dakes adlı gencin öldüğü, çok sayıda kişinin ANKARA KatKamakınamaSEMİH tDİZ ANKARA — Türkiye, israil işgali altındaki Arap toprakla- noda hafta sonunda meydana gelen \-e Ürdün'e de sıçrayan kanlı olaylan kınayarak, (srail'e "vluslararası sozJesmeJer uyann- ca ödevlerini yerine getirmesi" çağrısmda bulundu. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsû Murat Sungar, dün konuya iliş- kin bir soruyu yanıtlarken, Isra- il'in, Filistinlilerin insan hakla- rını ihlal eden tek taraflı önlem- lcre basvurmak yerine bansçı ça- balara katkıda buiunması gerek- tiğini söyiedi. Öte yandan ijgal altındaki topraklarda "inüfadV "nın yeniden aJevlenmesinin, Türk-israil ilişkilerinde aülma- ya çalışılan adımları olumsuz yönde etkilemesi bekleniyor. Murat Sungar dünkü açıkla- masında, 20 mayıs günü Gazze1 de 8 Filistinli işçinin ölümüne yol açan şiddet olayı ve bunun ardından işgal altındaki Arap topraklannda tırrnanma göste- ren gelişmelerle Urdün'deki sal- dınnın Türkiye tarafından bü- yük üzüntu ile karşılanarak kı- nandığını söyledi. Konu ile ilgili olarak görüşle- rini aldığımız Dışişleri çevTeteri, "Filistinlilere karşı uvgolanaa baskılann açık bir şekilde artu- ğı bir dönemde İsrail ile diplo- matik iiişki dutcjinin yükseitil- mesinin güçteşecegini" belirtti- ler. Aynı çevreter, son günlerde is- gal altındaki topraklarda görü- len kanlı gelişmelerin, Ankara- da tsrail ile ilişküer konusunda yapılan değerlendirmelere yeni bir boyu: kattığjnı da kaydetti- ler. Bu durumda Türkiye'nin, böl- gedeki gelişmderi yakın takıbe alarak tsrail ile diplomatik iliş- ki düzeyinın yükseltilmesi konu- sundaki "beİde gör" politikası- nı şimdilik sürdürmesi bekleni- yor. BUindiği gibi Türkiye, İsrail üe diplomatik ilişkilerini 1980 yüın- da "büyükelçilik" düzeyınden "eiçilik" düzeyine indırmişti. nasyonal, öteki konularda olduğu gibi, Kıbns konusunda da etkin katkıda bulunabilir. Yakın gele- cekte Kıbns konusunda Sosyalist Enternasyonal gözetiminde bir uluslararası konferans düzenlen- mesi özel öncra tasıyacaktır" de- di. Daha sonra söz alan tnönü, BM Güvenlik Konseyi'nin son ka- rarının, Kıbns sorununun çözümu için gerekli çerçeveyi çizdiğini söy- ledi. Üçüncü taraflann, adada kar- şılıklı güven ortarrunın oluşması- na katkıda bulunabtleceğini vur- gulayan tnönü, sadece bir tarafa baskı yapmanın bölünmeyi daha fazla arttırmaktan başka bir so- nuç yaratmayacağını bildirdi. Türkiye ve Yunanistan'ın, ara- larındaki anlaşmazlıkları çözme niyetiyle görüşme masasına otur- malannın Kıbns'ta çözümü kolay- laştırabileceğini belirten İnönü, şöyle dedi: "Kıta sahanhgı, Ege ve hava sa- hası konularında on yıldan fazla bir süredir ilerleme sağlanamadı- gını gözönüne alırsak, Kıbns'ta- ki dostlanmıza sonınlannı görüş- me yoluyla çözmHerini söyleme- miz inandınct olmaz. Türkiye ve Yunanislan ana kara ve adalarda giiç bulundurmaya devam ettikleri sürece, Kıbrıs Türk ve Rum top- lumlannı silahsızlanmaya nasıl ik- na edebiliriz?" İnönü, görüşmeden sonra, ga- zetecilerin sorularını yanıtlarken Papandreu'nun önerisi için "Hep karşılaştığımız propaganda gay- retleri, Sosyalist Enternasyonal'i Rumların yanında gibi göstermek istiyorlar" dedi. İNÖNÜ — MÜBAREK — Sos>alist Enternasyonal toplantılan nedeniyle Kahire'de bulunan SHP Genel Başkanı Erdal İnönü, Mısır Devlet Baş- kanı Hüsnü Mübarek tarafından kabul edildi. (Fotoğraf: AP) KONYA ÜSSÜ îptal'e sevinçANKARA (Cumhuriyet Büro- su) — Türkiye'nin NATO Alçak Uçuş ve Atış Eğitim Üssü'nün Konya'da kurulması konusunda- ki isteminden resmen vazgeçmesi çevreciler ve diplomatlarda sevinç yarattı. tttifakın Avrupa grubu projeleri arasında yer alan ve yak- laşık 10 yıldır gündemde bulunan üsSün, Konya'da yapılmaması ka- ran projenin getireceği eğitim ola- naklarının yararına inanan aske- ri çevrelerde ise "roeronuniyetsiz- likle" karşılandı. Yeşilier Partisi de bu konudaki açıklamasında, "Ka- rar sevindiricidır, ancak Konya üs- sü de Aliağa'ya benzemesin" de- YUNAN LOBtSlNtN İDDİASI Türkiye, balistik füze peşinde' WASHINGTON (AA) — ABD'deki Yunan lobisi, Türkiye^ nin "balistik füze" yapmak için çaba harcadığmı öne surdü. Savunma sanayii alanında Türkiye ile AB fırmaları arasında- ki ilişkileri sürekli araştıran ve za- man zaman Kongre aracılıgı ile Türkiye'ye güçlük çıkarmaya ça- lışan lobi, Türkiye'nin 150 knı. menzilli Kara Taktik Füzeleri (ATACM) üretimi için teknoloji elde edeceği görüşünü savunuyor. Lobi, yakın gelecekte Türkiye 1 yi Ugilendiren şu projelerin engel- lenmesi ya da gecikmesi için ça- ba harcayacak: 1- Programa bağlanmış alımlar. 2- F/16'larjn savaş gücünü art- tıracak teknik donanım. 3- Füzeler. 4- AKKUM sonrası NATO ta- rafından dağıtılraası beklenen malzemenin bölüşümü. Programa bağlanmış alımlar konusundaki ilk girişim, geçen ay lobinin temsilciler meclisindeki militanlanndan VVilliara Broom- field ve Gus Yatron'dan geldi. tki milletvekili, Kıbrıs'ı gerek- çe göstererek, 5 adet "Cobra" he- likopterin Türkiye'ye satışını Kongre'de engellemeye çalıştılar. Ancak girişimleri sonuç vermedi. Türkiye'nin F-16 üretimini ba- şından beri "tehdit" olarak gören Yunanistan, şimdi de F-16'lann sa- vas gücünü arttıracak alımlan en- gelleme çabasında. Atina'nın 40 mirage ve 40 F-16 uçağı alma kararını bir süredir eleştiren Yunan basını, açak en- düstrisinin tek bir kaynakta yo- ğunlaşrnak yerine ayrı firmalaria iş yapmasına .şiddetle karşı çıkı- yor. Bu çerçevede, Türkiye'nin F-16 uçaklannı etkili sistemierle donat- tığı vurgulanırken, "Ege üzerinde- ki güç dengesinin Türkiye lehine bozulduğn" öne sürülüyor. Türkiye'nin, 12 roketi an arda 30 km. uzaklığa atabilen "MLRS" sistemleri için Amerikan LTV Şir- keti ile görüşme sürdürdüğü iddia ediliyor. Bu sistemde 12 füze alan zırhlı araçlar, 30 ile 60 metre çapmdaki alanda etkili olan füzeleri 60 sa- niyeden az süre içinde hedeflere yolluyor. NATO ile Varşova Paktı arasın- daki konvansiyonel silah indirimi görüşmelerinin anlaşma ile sonuç- lanmasının ardından, taraflann anlaşma dışında kalan silahları bölgeden çekip, yok etmesi gere- kiyor. Yunanistan, AKKUM sonrasın- da Türkiye'nin silah gücünün art- maması için şimdiden girişim baş- lattı. BOZER PARİSTE Türkiye Fransız vizesinden rahatsız PARİS/ANKARA (Camnnri- yet) -^ Fran&a Dışişkri Bakanı Roiaod Dumas'mn davetlisi ola- rak Paris'te bulunan Dışişleri Ba- kanı Ali Bozrr, dün tçişleri Ba- kanı Pierre Joxe ve AT Bakanı Edith Cressoo'la görüştii. Bozer. Jo.xe'la yapıığı görüş- mede Türk hUkümetinin Fransız vizesinden duyduğu rahauızlığı dile getirerek vizenin mevcut şek- liyle hiçbir anıaca hizmet eıme- diği yolundaki Türk görüjünü Fransız yetkililerine iletti. Paris'te Türk gazetecilerin sorularını ya- rutlayan Bozer, \izenin ilticalan önlemek. uyuşturucu ve silah ka- çakçıbğının önünc geçrnek ve te- rorizmle mücadele bahanesiyle konulmuş olduğunu hatırlatarak "Bİ71- göre vize bu koealarda mücadele için yeterii degil. Zira bunlar bir ölkeden ziyade ulus- lararası platformdaki işbirligi Ue halledilecek sorunlardır. Biz de Fransa'ya bunu öneriyoruz. VI- ze yerine işbirliğine hazınz" di- ye konuştu. Yıl sonunda uygulanacağı bil- dirilen ortak AT \izesine de karşı çıkan Bozer, "AGİK süreci kişl- lerin iUketer arasutda serbest do- laşımını öngoriıyor. Bunun ter- sinin, isabetli oiacagını sanmıyo- rum. Buradan hareketle ortak AT vizesioe karşı olduğumu da söyleyebilirim" dedi. de yaralandığı bildirildi. Amman ve Beka Filistin kanı- pında önceki günden bu yana sü- ren olaylar, bir tsraillinin pazar günü Tel Aviv yakınında sekiz Fi- listinliyi öldürmesinden sonra başlamıştı. Önceki sabah da, Amman'da Fransız turistleri taşıyan bir oto- büse yapılan saldırıda dokuz ki- şinin yaralanmasından sonra ğös- teriler büyümüştü. Filistin Devlet Başkanı Yaser Arafat, ABD Başkanı George Bush'dan, Filistin haikına karşı gerçekleştirilen zulmün durdurul- ması için İsrail'e baskı yapması- nı istedi. Arafat, düzenlediği basın top- lantısında, pazar gün 8 kişiyi öl- düren tsraillinin akıl hastası oldu- ğu yolundaki İsrail açıklamasının gerçek olmadığını belirterek, Js- rail Başbakanı tzak Şamir'i Filis- tinliler'e karşı eylem planlamak- la suçladı. Arafat, "Başkan Bush'un bu sefer Filistin halkını yalnız bırak- mamasım ve İsrail'in suçlannı sa- vunmamasını istiyoruz" dedi. Yaser Arafat, Ürdün'ün baş- kenti Amman'da önceki gün Fransız turistlere karşı gerçekleş- tirilen saldırıyı da kınadı. Bu arada, tngiltere, 8 Filistin- li'nin öldürülmesiru kınayarak ts- rail ile Filistin arasında diyalog kurulmasım ve temkinli davrarul- masını istedi. tngiltereEhsişleriBakanıDoug- ANKARA'DA HÂKİM GÖRÜŞ las Hurd, önceki gün yaptığı açık- 5 lamada, "Hafta sonunda tsrail ve işgal topraklannda meydana ge- len trajik olaylan üzüntüyle karşıladık" dedi. ^Bulgarlar korktu' Güvenlik Konseyi toplandı Birleşmiş Milietler Güvenlik Konseyi, Filistin Kurtuluş Örgü- tü lideri Yaser Arafat'ın "israil'in işgali allındaki topraklarda orta- ya çıkan son saldınlar üzerine konseyde konuşma yapma istemi- ni" gorüşüyor. FKÖ lideri, bu amaçla New York'a gelebilmesi için BM Genel Sekreteri'ne başvurarak ABD yö- netiminden vize isteminde bulun- muştu. Bu isteğin New York'ta BM nezdindeki ABD daimi tem- silciliğine aktanldığı ve yarut bek- lendiği açıklandı. Bu arada, Güvenlik Konseyi, danışma niteliğindeki toplantısı- na başladı. Gizli yapılan bu top- lantıdan önce basına yapılan bir açıklamada, ABD yönetiminin Arafat'ın vize istemine vereceği yanıtla ilgili görüşlerınin dinlene- ceği ve aynca İsrail'in işgali altın- daki topraklarda son gelişmelerin ele alınacağı duyuruldu. Arafat'ın geçen yıl BM Genel Kuruiu'nda konuşmak amacıyla yaptığı vize başvurusunu ABD yö- netiminin reddettigi için genel ku- rul CenevTe*de toplanmıştı. ANKARA (ANKA) — Bulga- ristan'da 10 haziranda yapılacak seçimlerde Türkiye*deki binlerce Bulgar Türkün oy kullanmaları- nın engellenmesi, Ankara'da tar- tışıhyor. Dışişleri kaynakları, "Bulgariar korktular. Sofya, Türkiye'deki 150 bin Türk asıllı Bulgar vatandaşının oy kullana- rak 30-40 kadar milletvekili seç- melerini göze alamadı" dediler. Jivkov yönetiminin baskılan nedeniyle geçen yıl Türkiye'ye göç eden binlerce Türk asıllı Bulgar vatandaşının Türkiyç'de oy kul- Ianmalarına izin verilmemesini yorumlayan Dışişleri kaynaklan, Batı'ya demokratik bir görüntü vermek ısıeyen yeni Bulgar yöne- timinin yurtdışındaki Bulgar va- tandaşlarına oy kullanma olana- ğını sağlarken en fazla Bulgar va- tandaşının bulunduğu Türkiye'de- ki 150 bin kadar Bulgar seçmeni- nin bu haktan yBrarlandınlmama- sını eleştirdiler. Bulgar Merkez Seçün Komisyo- nu'nca tüm partilerin temsilcile- rinin katılımı ile alınan karara gö- re, seçimlerde Buigar temsilcilerin- de sadece, Türkiye'de görevli olan- larla beş yıldan fazla Türkiye'de yaşayan Bulgar vatandaşlan oy kullanabilecekler. 6 Cıunhurbaşkanı yok 9 (Baştarafi 1. Sayfada) meyecekler, en önemlisi Sayın Özal Çankaya'da oturamayacak. Onun için seçimden kaçıyorlar. Sayın Özal işte arkasında hiç halk olmayan böyle bir heyete 'Beni Cumhurbaşkanı seçmezseniz, si- zi seçime götürürüm' diyerek ken- disini Cumhurbaşkanı seçtirdi. Gene de alkışlayanlar var diye- bilirsinu. O da bizim milletin ki- barlığından. Millet kibarlığının kurbanı olmuştur.Ama açım di- yenler hemen karakola atılmakta- dır. " Türkiye'de hükümet boşluğu- nun 27 Mart 1989 sabahı doğdu- ğunu anlatan Demirel, hüküme- tin muhalefet belediye başkanla- nna hizmet gördürmemek için her şeyi yaptığını beürterek son gün- lerde ANAP'a geçen bazı beledi- ye başkanlannın durumuna de- ğindi. Demirel, "Bu hükümet öl- müşlür. Vaatlere kendilerini kap- Uranlar zannetmesin ki duğünevi- ne gidiyorlar. Hayır, cenaze evi- ne gidiyorlar" diye konuştu. di. Belçika'nın başkenti Brüksel 1 deki NATO merkezinde yapılan NATO üyesi ülkeler savunma ba- kanlan toplantısının dünkü otu- rumunda Türkiye'nin de projeden vazgeçmesi konusu görüşülerek resmen onaylandı ve proje askıya alınmış oldu. Brüksel'de yapılan NATO Sa- vunma Planlama Komitesi'nin (DPC) Avrupa Grubu otunımun- da Savunma Bakanı Safa Giray tarafından açıklanan karann alı- nış biçimi Ankara'daki diploma- tik çevrelerde farklı yorumlara ne- den oldu. Bu konuda görüştüğü- müz bir dışişleri bakanlığı yetki- si, kendilerinin projeye başından beri, "Pek sıcak yakiaşmadıkla- nnı" doğrulayarak, "Ancak son karar bizim insiyatifiraizden çok Kanada'mn teklifini geri çekerek Türkiye'yi tek aiternatif konumu- na sokması üzerine alındı. Eğer karar beklendiği gibi güz dönemi toplanlılanna bırakılsaydı, Tür- kiye'de kamuoyunun lepkisine gö- re bundan farklı bir karar alına- bilirdi. Yeni çevre önlemleri geti- rilebilirdi. Dahası askeri çevrele- rin bu vazgecme karannı daha çok benimsemeleri söz konusu olabi- lirdi" dedi. Giray tarafından açıklanan ka- rann askeri-diplomatik-siyasi yet- kililerın sağladığı bir görüş birli- ğinden çok zorunluluğa dayandı- ğını vurgulayan dışişleri yetkilisi, "Bu zornDİulugun baş nedeni de, dünyada ve ülkemizde giderek ar- tan çe>re duyariıhğıdır. Federal Almanya'nın Ren geyikleri kurtul- sun diye topraklanndan attıgı bir üssü, kuş cennetinm ortasına yap- mak ne Kanada'mn ne de Türki- ye'nin kamuoyu tarafından be- nirasenebilecek" diye konuştu. Yeşilier Ankara il yönetim ku- rulu üyesi Şükran Yurdagül, "Sa- yın Giray'ın açıklaması Türkiye 1 nin Aliağa Termik Santralı konu- sunda olduğu gibi geri adım ata- cağı bir açıklama ise neden sevi- nelim. Umanz Konya da Aliağa- y% benzemez. Ancak eğer Türki- ye gerçekten karariı davranırsa bu konya balkı ve çevreye önem ve- ren herkes acısından önemli bir başandır" dedi. Konya Üssü'nün çevrecilerde yararağı kaygılann yanı sıra askeri ve diplomatik yetkililer arasında da ciddi bir görüş aynhğı oluştur- duğu biliniyor. Dışişleri Bakanlı- ğı'nın gerek Ankara, gerekse Brüksel'de NATO nezdinde çalı- şan yetkilileri üssün Konya'da ku- rulmasına karşı çıkarken, askeri çevreler Türk Hava Kuvvetleri'nin eğitim gereksinimini karşılayaca- ğı ve NATO içindeki ilişkileri güç- lendireceği gerekçesi ile üsse talip olmuşlardı. Öte yandan Konya Belediye Başkanı Halil ıbrahim Üriin, ka- rann henüz "memnun edici" ol- madığını belirterek, "Biz açıkça Kanada nasıl eekildiyse, Türk ta- rafımn da açıkça 'biz de çekildik, bundan vazgeçtik' demelerini bek- lerdik" dedi. Projenin özellikle çevre üzerinde büyük bir tahribat yaratacağıru kaydeden Üriin, Kon- yahlann böyle bir projeyi kabul et- melerinin olanaksız olduğunu söyledi. Ürün Cumhuriyet'e yap- tığı açıklamada, Konya'da siyasi partilerin il başkanlannın da des- teğiyle projenin iptal edilmesi için bir yüriiyüş ve miting ^pmayı dü- şündüklerini bildirdi. Doğu Avrupa ülkelerindeki ge- lişmelere ayak uydurmaya çalışan NATO, ittifak stratejisi genel hat- larının yeniden gözden geçirüme- sine karar verdi. önceki gün yapılan Avrupa grubu toplantısında ele alınan "NATO Alçak Uçuş Eğitim Projesi" ile ilgili olarak, Kanada 1 dan sonra Türkiye'nin de projeden vazgeçmesi konusu, dünkü top- lantıda da görüşülerek resmen onaylandı ve böylece proje askı- ya alınmış oldu. Toplantıda bakanlar aynca, NATO ortak fonlarının AKKUM (Konvansiyonel Kuvvet Müzakere- leri) denetimi içerisine aJınması olanakları üzerinde bir inceleme yapılmasını kararlaştırdılar. Sungar: Alt komitede göriişülecek Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Murat Sungar, "NATO Alçak Uçuş Eğitim Projesi"nden Kana- da'mn vazgeçmesi üzerine Türk- iye'nin de adaylıktan çekildiğini söyledi. Sungar, projenin rafa kaldınl- dığını, savunma bakanlarının al- dığı bir kararla konunun alt komitede göriişüleceğini beürtti. Sungar, alt komitenin, proje için başka adaylar buiunması ko- nusunda çalışma yapacağını söy- ledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle