Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/14 HABERLERİN DEVAMI
SOSYALİST ENTERNASYONAL TOPLANTISI
23 MAYIS 1990
Sovyetlertle "Pazar Ekonomisi..
(Baştarafi 1. Sayfada)
Başkanlık Konseyi'nin dün benimsemiş ol-
duğu program, onaylanmak üzere Yüksek
Sovyet e (Sovyetler Biritği Parlamentosu) su-
nulacak.
Programın ne gibi çizgileri içerdiği henüz
belli değil. Pazar ekonomisi mekanizmala-
rının ne ölçüde uygulanacağı... Özel mülki-
yete nekadar izin verileceği... Fiyat serbes-
tisinin nerede başlayıp nerede biteceği... Ve
pazar ekonomisine hangi hızla geçileceği...
Zamana yayarak mı, Polonya'dakine benzer
bir şok yöntemiyle mi?
Buna benzer noktalar açıklığa kavuşma-
dan, kontroflü pazar ekonomisinin ne anla-
ma geleceğini kestırebilmek olanaksız.
Ancak bugün, Başkan Gorbaçov açısın-
dan bir nokta çok kesin: Tam bir çıkmaza
saplanmış olan Sovyet ekonomisi, pazar me-
kanizmaiannı içeren radikal bir dönüşüm ol-
maksızın düze çıkamayacaktır. Londra'da
yayımlanan The Independent gazetesinde-
ki konuşmasında Sovyet lideri şöyle yakını-
yordu:
"70 yıl boyunca tekelci kapitalizme karşı
mücadele ettik. Ama en güçlü tekeller bura-
da, Sovyetler Biriiği'nde karşımıza çıktı."
Başkan Gorbaçov, 1985'te iktidar kottuğu-
na oturduğu zaman ekonomik çöküntünün
derinliğini tam olarak değerlendirememiştı.
Ancak o tarihte de birinci önceliği, ekonomi-
de yenİden yapılanmaydı.
Ne var ki, aradan geçen beş yıl içinde Sov-
yet ekonomisinde işler iyiye gitmedi. Gerçek
yaşam standardının ülkede her yıl yüzde 1
düşmekte olduğunu Sovyet iktisatçılar he-
saplıyor. İkinci Dünya Savaşı'ndan bugüne
ilk kez yılda %20'nin üstünde açık enflasyon
yaşanıyor. Sosis, tuz, şeker, sabun, okul def-
teri gibi en temel ihtiyaç maddelerinin bile
zaman zaman kıtlığı çekiiiyor.
Sovyet lideri ekonomik çıkmazı aşabilmek
için şimdi yepyeni bir yola yönelmekte. Pa-
zar ekonomisinin kontrollü de uygulansa bir
dönem için acı bir bedeli olacak: Polonya'-
daki gibi patlayan enflasyon ve şahlanan iş-
sizlikle birlikte, yeni bir zengin sınıfı...
Bunları göze alabilecek mi Başkan Gor-
baçov?
Bir yandan yükselen mîlliyetçi hareketler,
öte yandan ekonomik çıkmaz...
Sovyet Dışişleri Bakanı Şevardnadze ge-
çen ay Moskova'da yaptığı konuşmada, "Pe-
restroyka başansızlığa uğrarsa, diktatörlüğün
gelmesi olasıtığı vardır" diyordu. (Internati-
onal Herald Tribune, 14 Mayıs 1990, sayfa
4).
Tanrı yardımcısı olsun Başkan Gorbaçov'-
un!
Kıbrıs sorunu tartısıldıKahire'de yapılan Sosyalist Enternasyonal
toplantısı, SHP lideri İnönü ile PASOK Genel
Başkanı Papandreu'nun konuşmalarıyla Türk-
Yunan ve Kıbrıs sorunlarının tartışıldığı bir
foruma dönüştü.
KAHİRE (AA) — SHP Genel
Başkanı Erdal İnönü, Mısır Dev-
let Başkanı Husnu Mübarek tara-
fından kabul edildi. Yunanistan
1
ın muhalefet partisi PASOK'un li-
deri Andreas Papandretı ile göriiş-
tü. Sosyalist Enternasyonel top-
lantısının öğleden sonraki oturu-
mu ise, İnönü ve Papandreu'nun
konuşmaiarı nedeniyle Kıbrıs ve
Türk-Yunan sorunlarının tartışıl-
dığı bir foruma dönüştü. Papand-
reu, Sosyalist Enternasyonal gö-
zetiminde Kıbrıs konusunda ulus-
lararası bir konferans düzenlen-
mesini önerdi.
Inönu, Mübarek'in lideri bu-
lunduğu Ulusal Demokratik Par-
ti Genel Merkezi'nde yapılan gö-
rüşmeden sonra gazetecilere bilgi
verirken, Kıbns ve Onadoğu ko-
nuları üzerinde durulduğunu söy-
ledi. Mübarek'e Kıbns'ın bütün-
lüğünün bir t'ederasyon içinde de
korunabileceğini anlatlığını ifade
eden tnönu, Mısır Devlet Başka-
nı'nın federasyon çözümüne
olumiu bir yaklaşun gösterdiğini
kaydetti. İnönü, Mübarek'le gö-
rüşmeye giderken, PASOK lideri
Andreas Papandreu ile bir süre
sohbet etıi. inönü gazetecilerin bu
konudaki sorularını yanıtlarken,
Papandreu'nun Yunanistan'daki
hükümet dengesinın çok nazik ol-
duğunu, bu nedenle kışın erken
seçimler yapılabileceğini, hükü-
metin birçok ekonomik zorluklar-
la karşı karşıya bulunduğunu söy-
lediğini bildirdi.
Sosyalist Enternasyonal oturu-
munda ise, Papandreu, Berlin du-
vannın yıkılmasından sonra Kıb-
ns'ı ikiye ayıran yeşil hattın varlı-
ğının kabul edilemeyeceğini söy-
ledi. Papandreu, "Sosyalist Enter-
ÖzaPdan savunma
İZMİR (Cumhuriyet Ege Büro-
sn) — Cumhurbaşkanı Turgul
Özal, tarafsızlığını eleştiren hu-
kukçulan anayasayı bilmemekle
suçladı. özal, "Benim tarafsıdı-
ğnn kadar kimse tarafsız olamaz,
benimki devlet larafsıznğıdır, ben
kimseyi ayırt etracm, açın anaya-
sayı okuyun" dedi. Hukukçuları
"anayasayı iyice okuyup,
ezberleyip" ondan sonra mütalaa
vermeye çağıran Özal, "BeDim ta-
rafstz oldugnm şey görevimdir.
Siz hcm beni tammayacaksınu
hem de 'Cumhurbaşkanı tarafsız
değü' diyeccksiniz. Bu ae perhiz
bu ne laiıana turşusa" diye ko-
nuştu. Kurucusu olduğu ANAP'ı
inkâr etmenin kendisine yakışma-
yacağını söyleyen özal, ANAP'-
ın hayatta gurur duyduğu en
önemli işlerden biri olduğunu
kaydetti. Bu iddialarda bulunan-
lann daha seçilmeden önce karşı-
sına çıktığım anımsatan özal,
"Secilmemem için ellerindea ge-
leni yapanlar aynı insanlardır.
Aynı gazetedir, aynı gazetelerdir.
Bunlar seçilmeyeyim diye muha-
lefrti bir ncvi tahrik etmişlerdir.
Hâlâ da ediyoriar 'Niye'gittiniz
Çankaya'da onu gördünüz' diye
hâli yazıyorlar. Maalesef Türki-
ye'nin gerçeği budur" dedi. Özal,
önceki gün ziyaret ettiği 9 Eylül
Universitesi'nde öğrencilerle soh-
bet ederken, anayasa değişikliği
yaparken seçmen yaşını 18'e dü-
şürdüklerini, ancak partilere üye
olma yaşını bu seviyeye indirme-
yi unuttuklarını söyledi.
lki günlük tzmir gezisini ta-
mamlayan Cumhurbaşkanı Tur-
gut özal, dün Ankara'ya döndü.
özal önceki gün akşam Büytik
Efes Oteii'nde Bayındırlık ve Is-
kân Bakanı Coagiz AlOnkaya'nın
lzmir-Urla-Çeşme otoyolunun te-
mel atma töreni nedeniyle verdi-
ği yemeğe katıldı. Özal, yemekte
bir saati aşan bir konuşma yaptı.
Konuşmasının kendi çocukluğu
ile bugunü çeşitli örneklerle kıyas-
layan Özal geziden de memnun
kaldığını söyledi. Özal, "İzmir'-
de dolaşıyonız, sokakJarda vatan-
daşlar alkışlıyor. Niye alkışlasın?
Artık başbakan da degilim. İn-
sanlar hayatlanndan memnun.
Bu yurauşama devam edecektir.
Ankara'da ne olursa olsun" de-
di. Özal, geçen yüm "hayabnın en
zor senesi" olduğunu belirterek,
"26 Mart seçimlerinin getirdigi
moral bozukluğu, arkasından ku-
raklık oldu" diye konuştu. Tür-
kiye'nin bugün iyi bir yerde oldu-
ğu görüşünü yineleyen özal, hu-
kukçulann "Özal, anayasayı hi-
çe saydı" biçirnindeki değerlen-
dirmelerine de şu karşıhğı verdi:
"tşi bilraeyen insanlar konaşu-
yor. Gazete sayfalanna bakıyo-
rum. Şu profesor ya da bu doçen-
tin beyanatları var. Vallahi insa-
nın şunu diyesi geliyor: Senin ana-
yasayı iki defa daba okuman la-
zım, sana ceza vermek lazım. Okn
ondan sonra mütalaa ver. Ben bu-
kukçu degilim ama, anayasayı
bdki 50 defa okudum. Benim ta-
rafsız uldugum şey görtvimdir.
Ama ben ANAP'ın kurucusuy-
sam bunu inkâr elmek bana ya-
kışır mi? Bu iddialarda bulunan-
lar daba ben seçilmeden benim
karsıma çıktıtar. Secilmemem için
dlerinden geieni yapblar. Aynı in-
sanlardır, aynı gazetedir, aynı ga-
zetelerdir. Bunlar ben seçilmeye-
yim diye muhalefeti bir nevi tah-
gördünüz' diye.
Siz bir taraftan beni tanımamaz
olacaksınız, o hüviyette görecek-
siniz, hem de ondan sonra 'taraf-
sız olmadı cumhurbaşkanı' diye-
ceksiniz. Bu ne perhiz, bu ne la-
hana turşusn."
Özal, bu yanlışlıklann Türki-
ye'nin geçirdiği dönemlerden gel-
diğini, bu türiddialan ileri süren-
lere de kusur bulmadığını belirte-
rek, şunları kaydetti:
"Benden önceki dort cumhur-
başkanımn siyasetle alakası olma-
rnış, siyasetle hiçbir alakası olraa-
yınca, hiçbir siyasi parti ile alakası
olmayan insan diye anlaşılmış,
bugün benim, yarın 1996'da bel-
ki başka siyasi partiden bir insan
gelip bu makama oturur. otnrma-
sına mani bir şey yok, nasıl Mec-
lis Başkanı partinin grup toplan-
ölanna katılmazsa, işte tarafsız-
lığı da budur.
Cumhurbaşkanı Turgut özal,
konuşmasında belediyeler konu-
suna da değindi. Yapılan işlerin
bir gün gelip kıymetinin anlaşıla-
cağıru söyleyen özal, şehirlere da-
ha fazla hizmet etmek ve daha
çok para gerektiğini belirterek,
şöyle dedi:
"Bugünkü muhalefet şehirlere
sahiptir. Ben daha belediyelerin
gelirlerini arttırmak için
TBMM'ye kanun teklifi verdikle-
rini görmedim, o halde şikfiyet et-
meye haUan var mı? Yok."
Hiçbir vatandaşı ayırmadığını,
burokrasiden geldiğini, bürokra-
sinin ise devletin yanında olması
gerektiğini belirten Özal, "Biz
devletin yanındayız ve devlet bi-
ze ne vazife vermişse hiç aynm
yapmadan yapanz" dedi.
Cumhurbaşkanı özal, Türki-
ye'nin özellikle 1988'den sonra
döviz meselesını çözdüğünü ve ar-
tık geriye dönüşün söz konusu
olamayacağını belirtti.
Baykal: Parlamenter
sistem tehdit altmda
ANKARA (Cumburiyet Büro-
n ) — SHP Gend Sekreteri ve Ge-
nel Başkanvekili Deniz Baykal,
Cumhurbaşkanı Targut Özal'ı
"fiili başkanlık sistemini
zorlamakla" suçladı. Baykal,
"Özal fiilen Cumhurbaşkanı,
Başbakan ve ANAP Geael
Başkanı'dır" diyerek Özal'ın ko-
numunun "anayasaya aykırı
oldnğunu" söyledi. Baykal,
"Eger Cnmhurbaşkanı kendisini
ANAP Genel Başkanı gibi düşü-
Düyorsa, vatandaş da Cumhur-
başkanı'nı ANAP Genel Başka-
nı muamelesiyle karşılamak hak-
kına sahiptir" dedi.
Baykal, dün partisinin Meclis
grup toplantısında yaptığı konuş-
mada, Cumhurbaskanı özai'ın
tarafsızlığını "göriinürde gözetme
kaygısını da bir kenara ittigini"
dile getirdi. Özal'ın son günlerde-
ki açıklamalannı anımsatan Bay-
kal, "Türkiye hiçbir zamao baş-
kanlık sisıemi arayışına girmemis-
tir. Ama bir süreden beri yaşadı-
ğınuz gelişmeler Meclis üstünlü-
ğüne dayalı parlamenter sistemin
tehdit altında oldoğunu göster-
mektedir. Fiili bir başkanlık sis-
temi, rejim zoriamasıyla karşı
karsıyayız" biçiminde konuştu.
Cumhurbaşkanı'nın tarafsız dav-
ranmak zorunda olduğunu kayde-
den Baykal, Cumhurbaşkanlığı
seçimine muhalefet partilerinin
katılmadığını arumsatarak "Hal-
kıs reddettigi, pariamento çogun-
lugunun oyladıgı bir seçimde iş-
başına gden bir siyasi şahsiyet,
Türkiye'yi bir başkanlık rejinıi
anlaytşma götürme denemesi için-
dedir. Bu aaayasaya aykındır"
dedi. "Cumburbaşkanı'nın konu-
mu ve Cumhurbaşkanlığı anlayı-
şının anayasaya aykın olduğunu"
kaydeden Baykal, sözlerinı şöyle
sürdilrdü:
"Muhalefet partilerinin tavn
anayasaya saygısızlıgın gerekçesi
sayılamaz, bahanesi yapılamaz.
Muhalefet partileri, Cumhurbaş-
kanı seçildikten sonra ortaya çı-
kan uygulamayla haklı konuma
gelmiştir.
Özal flilen Curnhurbaşkanı,
Başbakan ve ANAP Genel Başka-
nı'dır. Bütün bu sıfatlar tek kişi-
de birleşmiştir. Böyle bir birleş-
meden bizim bir siyasi parti ola-
rak şikâyetimiz yok. Biz bundan
rahatsız değil. mutluyuz. Zaten
olay budur. Bu, bizi siyasi parti
olma acısından rahatsız etmez. Bu
dunım anayasayı rahatsız eder.
Rejimi sıkıntıya sokar. Biz huku-
kun rahatsız edilmesinden şikâ-
yetçiyiz. Yoksa Özal'ın iktidan
rümuyle simgetemesi hiçbir muha-
lefet partisi için ü/untu konusu
olmaz.
Anayasamn öngördügü cum-
hurbaşkanı tarafsız insandır. Uu-
sal bütünlügü simgeleyen insan-
dır. Böyle bir insana alışamayan-
lara yaptınm uyguianıyor."
TBMM'nin, görevini tam yapa-
mayan bir Meclis görünümünde
olduğunu vurgulayarak "TBMM
halktan kopmuştur. Sorumluluk-
tan kaçan cogunhık TBMM'yi bir
an önce tarile sokmak istiyor" de-
di. Baykal, TBMM'nin tatile gir-
mesinden önce Güneydoğu ile il-
gili kararnamelerin görüşülmesi
ve TBMM içtüzüğünün tamam-
lannası gerektiğini savundu.
V | j f f î ' Amerika'nın Minnesola eyaletinde bir votka iireticisi "Billboard" reklamlann-
U l l l l d a
SovyeiJer Birliği Devle» Başkanı Mihail Gorbaçov'un fotograflarını kullanı-
yor. Gorbaçov'u elinde votka şişesi lutarken gösleren afişlerde, reklam sloganı olarak da "parti bitti"
yazıyor. Ancak Gorbaçov'un 3 haziranda yapacağı ziyarel nedeniyle söz konusu afişlerin kaldınlacağı
söyleniyor. Votka iireticisi olan firmanın yetkilileri ise Gorbaçov'u ağırlamak islnorlar. (Fotoğraf: AP)
Moskova: Pazar ekonomîsi(Boştorafı 1. Sayfada)
fiyatiannın iki kat arttırümasına
ilişkin pianlar var" dedi.
Reuter'e göre Moskova Radyo-
su, Başkanlık Konseyi tarafından
dün kabul edilen reform paketi-
nın, Sovyet vatandaşlarını "dönii-
şümün şoku"na karşı koruyacak
önlemleri de içerdiğini bildirdi.
Radyo şöyle dedi: "Sovyet hükü-
meti halkın sosyal giivenliği ile il-
gili bir dizi önlem alacaktır. Ay-
nca yaşam standardının düşmesi-
ni engellemek için de gerekli ön-
lemler alınacaktır"
SSCB'de işçiler ve bir dizi siya-
sal lider, yapılacak ekonomik re-
formlann yaşam standardında bü-
yük düşüşe ve sosyal istikrarsızlı-
ğa yol açmasından kaygılanıyor.
Hükümet organı tzvestia gaze-
tesinin haberine göre, ülkedeki
devlet şirketlerinin önümüzdeki
10-15 >ıl içinde çeşitli mülkiyet bi-
çimlerine dönüştürülmesi öngörü-
lüyor. Bunlar arasında, özel mül-
kiyet, halka açık şirketler ve işçi-
lerin mülkiyetindeki işletmeler
var.
Öte yandan Ingilız The Inde-
pendent gaze:esinin haberine gö-
re, geçen hafta cuma günü gaze-
tecilerle sohbet eden Gorbaçov,
Sovyetler'deki ekonomik krizin ül-
keyi kargaşaya sürüklediği yolun-
daki iddialan reddetti.
Filistinlilerin öfkesiKUDÜS / AMMAN (Ajanslar)
— Israil işgali altmdaki Gazze'-
de pazar günü gerçekleştirilen kat-
liama karşı protesto gösterileri sü-
rüyor. Gösterilerin tsrail'den Ür-
dün'e de sıçradığı, başkent Am
man çevresindeki kamplarda ya-
şayan birüerce Filistinlinin dür
katliamı kınama eylemleri düzeıı-
ledikleri bildirildi.
AA'nın haberine göre İsrail iş-
gali altındaki Gazze kentinde, dür
meydana gelen çatışmalarda, biı
Filistinlinin öldüğü, 10 Filistinli-
nin de yaralandığı bildirildi.
Fılıstinli kaynaklardan edimlen
bilgilere göre 18 yaşındaki Ahmei
Musabefa admdaki Filistinlinin Is-
rail askerlerinin açtıklan ateş so-
nucu göğsünden vurularak öldü-
ğü belinildi.
İsrail işgali altındaki topraklar
da Filistin ayaklanmasının başla-
dığı 1987 yıh aralık ayından beri
ölen Filistinlilerin sayısı böylece
686'ya yükselmiş oldu.
Pazar günü Tel Aviv yakmla-
rındaki Riyon Le Zion kasabası
yakınlannda İsrail askeri ünifor-
ması giyen bir kişinin 8 Filistinli
işçiyi öldürmesinden sonra Batı
Şeria, Gazze Şeridi ve Doğu Ku-
düs'te uygulanan genel greve dün
de devam edildi.
İsrail radyosu dün verdiği ha-
berde, Doğu Kudüs'te siyah bay-
raklar taşıyan yüzlerce Filistinli
gencin bir yüriiyüş düzenledikle-
rini, güvenlik güçlerinin de şiddet
kullanarak göstericileri dağıttık-
larını duyurdu.
Kudüs-Tel Aviv demiryoluna
da taşlardan bir barikat kuruldu-
ğu ve bir trenin durdurulduğu
kaydedildi.
Gazze Şeridi'nin tamamında ve
Batı Şeria'mn aralarında NaUus
ve El Halil'in de bulunduğu bü-
yük kentleri ile mülteci kampla-
nnda sokağa cıkma yasağının sür-
dürüldüğü ifade edildi. Sokağa
çıkmak yasağının uygulandığı
bölgelerde yaşayan Filistin nüfu-
sunun bir milyona ulaştığı belir-
tildi.
Amman'da olaylar
Ürdün'ün başkenti Amman'ın
doğusundaki bir Filistin kampın-
da ve kuzeyindeki trbid'de de dün
sabah,güvenlik güçleriyle gösteri-
ciler arasında şiddetli çatışmalar
çıktı.
Başkentin 15 kilometre kuze-
yindeki Beka Filistin kampından
18 yaşında bir gencin trbid ken-
tinde polisin göstericilere ateş aç-
ması sonucu öldüğü bildirildi. Po-
lis olayla ilgili soruşturma yapıl-
dığını açıkladı.
trbid'deki olaylar 3000 kadar
göstericinin siyah bayraklar taşı-
yarak polislere taş atmasıyla baş-
ladı. Polisin göz yaşartıcı bomba
kullanmasından sonra büyüyen
çatışmalarda Musa El Dakes adlı
gencin öldüğü, çok sayıda kişinin
ANKARA
KatKamakınamaSEMİH tDİZ
ANKARA — Türkiye, israil
işgali altındaki Arap toprakla-
noda hafta sonunda meydana
gelen \-e Ürdün'e de sıçrayan
kanlı olaylan kınayarak, (srail'e
"vluslararası sozJesmeJer uyann-
ca ödevlerini yerine getirmesi"
çağrısmda bulundu.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsû
Murat Sungar, dün konuya iliş-
kin bir soruyu yanıtlarken, Isra-
il'in, Filistinlilerin insan hakla-
rını ihlal eden tek taraflı önlem-
lcre basvurmak yerine bansçı ça-
balara katkıda buiunması gerek-
tiğini söyiedi. Öte yandan ijgal
altındaki topraklarda "inüfadV
"nın yeniden aJevlenmesinin,
Türk-israil ilişkilerinde aülma-
ya çalışılan adımları olumsuz
yönde etkilemesi bekleniyor.
Murat Sungar dünkü açıkla-
masında, 20 mayıs günü Gazze1
de 8 Filistinli işçinin ölümüne
yol açan şiddet olayı ve bunun
ardından işgal altındaki Arap
topraklannda tırrnanma göste-
ren gelişmelerle Urdün'deki sal-
dınnın Türkiye tarafından bü-
yük üzüntu ile karşılanarak kı-
nandığını söyledi.
Konu ile ilgili olarak görüşle-
rini aldığımız Dışişleri çevTeteri,
"Filistinlilere karşı uvgolanaa
baskılann açık bir şekilde artu-
ğı bir dönemde İsrail ile diplo-
matik iiişki dutcjinin yükseitil-
mesinin güçteşecegini" belirtti-
ler.
Aynı çevreter, son günlerde is-
gal altındaki topraklarda görü-
len kanlı gelişmelerin, Ankara-
da tsrail ile ilişküer konusunda
yapılan değerlendirmelere yeni
bir boyu: kattığjnı da kaydetti-
ler.
Bu durumda Türkiye'nin, böl-
gedeki gelişmderi yakın takıbe
alarak tsrail ile diplomatik iliş-
ki düzeyinın yükseltilmesi konu-
sundaki "beİde gör" politikası-
nı şimdilik sürdürmesi bekleni-
yor.
BUindiği gibi Türkiye, İsrail üe
diplomatik ilişkilerini 1980 yüın-
da "büyükelçilik" düzeyınden
"eiçilik" düzeyine indırmişti.
nasyonal, öteki konularda olduğu
gibi, Kıbns konusunda da etkin
katkıda bulunabilir. Yakın gele-
cekte Kıbns konusunda Sosyalist
Enternasyonal gözetiminde bir
uluslararası konferans düzenlen-
mesi özel öncra tasıyacaktır" de-
di.
Daha sonra söz alan tnönü,
BM Güvenlik Konseyi'nin son ka-
rarının, Kıbns sorununun çözümu
için gerekli çerçeveyi çizdiğini söy-
ledi.
Üçüncü taraflann, adada kar-
şılıklı güven ortarrunın oluşması-
na katkıda bulunabtleceğini vur-
gulayan tnönü, sadece bir tarafa
baskı yapmanın bölünmeyi daha
fazla arttırmaktan başka bir so-
nuç yaratmayacağını bildirdi.
Türkiye ve Yunanistan'ın, ara-
larındaki anlaşmazlıkları çözme
niyetiyle görüşme masasına otur-
malannın Kıbns'ta çözümü kolay-
laştırabileceğini belirten İnönü,
şöyle dedi:
"Kıta sahanhgı, Ege ve hava sa-
hası konularında on yıldan fazla
bir süredir ilerleme sağlanamadı-
gını gözönüne alırsak, Kıbns'ta-
ki dostlanmıza sonınlannı görüş-
me yoluyla çözmHerini söyleme-
miz inandınct olmaz. Türkiye ve
Yunanislan ana kara ve adalarda
giiç bulundurmaya devam ettikleri
sürece, Kıbrıs Türk ve Rum top-
lumlannı silahsızlanmaya nasıl ik-
na edebiliriz?"
İnönü, görüşmeden sonra, ga-
zetecilerin sorularını yanıtlarken
Papandreu'nun önerisi için "Hep
karşılaştığımız propaganda gay-
retleri, Sosyalist Enternasyonal'i
Rumların yanında gibi göstermek
istiyorlar" dedi.
İNÖNÜ — MÜBAREK — Sos>alist Enternasyonal toplantılan nedeniyle
Kahire'de bulunan SHP Genel Başkanı Erdal İnönü, Mısır Devlet Baş-
kanı Hüsnü Mübarek tarafından kabul edildi. (Fotoğraf: AP)
KONYA ÜSSÜ
îptal'e sevinçANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) — Türkiye'nin NATO Alçak
Uçuş ve Atış Eğitim Üssü'nün
Konya'da kurulması konusunda-
ki isteminden resmen vazgeçmesi
çevreciler ve diplomatlarda sevinç
yarattı. tttifakın Avrupa grubu
projeleri arasında yer alan ve yak-
laşık 10 yıldır gündemde bulunan
üsSün, Konya'da yapılmaması ka-
ran projenin getireceği eğitim ola-
naklarının yararına inanan aske-
ri çevrelerde ise "roeronuniyetsiz-
likle" karşılandı. Yeşilier Partisi de
bu konudaki açıklamasında, "Ka-
rar sevindiricidır, ancak Konya üs-
sü de Aliağa'ya benzemesin" de-
YUNAN LOBtSlNtN İDDİASI
Türkiye, balistik
füze peşinde'
WASHINGTON (AA) —
ABD'deki Yunan lobisi, Türkiye^
nin "balistik füze" yapmak için
çaba harcadığmı öne surdü.
Savunma sanayii alanında
Türkiye ile AB fırmaları arasında-
ki ilişkileri sürekli araştıran ve za-
man zaman Kongre aracılıgı ile
Türkiye'ye güçlük çıkarmaya ça-
lışan lobi, Türkiye'nin 150 knı.
menzilli Kara Taktik Füzeleri
(ATACM) üretimi için teknoloji
elde edeceği görüşünü savunuyor.
Lobi, yakın gelecekte Türkiye
1
yi Ugilendiren şu projelerin engel-
lenmesi ya da gecikmesi için ça-
ba harcayacak:
1- Programa bağlanmış alımlar.
2- F/16'larjn savaş gücünü art-
tıracak teknik donanım.
3- Füzeler.
4- AKKUM sonrası NATO ta-
rafından dağıtılraası beklenen
malzemenin bölüşümü.
Programa bağlanmış alımlar
konusundaki ilk girişim, geçen ay
lobinin temsilciler meclisindeki
militanlanndan VVilliara Broom-
field ve Gus Yatron'dan geldi.
tki milletvekili, Kıbrıs'ı gerek-
çe göstererek, 5 adet "Cobra" he-
likopterin Türkiye'ye satışını
Kongre'de engellemeye çalıştılar.
Ancak girişimleri sonuç vermedi.
Türkiye'nin F-16 üretimini ba-
şından beri "tehdit" olarak gören
Yunanistan, şimdi de F-16'lann sa-
vas gücünü arttıracak alımlan en-
gelleme çabasında.
Atina'nın 40 mirage ve 40 F-16
uçağı alma kararını bir süredir
eleştiren Yunan basını, açak en-
düstrisinin tek bir kaynakta yo-
ğunlaşrnak yerine ayrı firmalaria
iş yapmasına .şiddetle karşı çıkı-
yor.
Bu çerçevede, Türkiye'nin F-16
uçaklannı etkili sistemierle donat-
tığı vurgulanırken, "Ege üzerinde-
ki güç dengesinin Türkiye lehine
bozulduğn" öne sürülüyor.
Türkiye'nin, 12 roketi an arda
30 km. uzaklığa atabilen "MLRS"
sistemleri için Amerikan LTV Şir-
keti ile görüşme sürdürdüğü iddia
ediliyor.
Bu sistemde 12 füze alan zırhlı
araçlar, 30 ile 60 metre çapmdaki
alanda etkili olan füzeleri 60 sa-
niyeden az süre içinde hedeflere
yolluyor.
NATO ile Varşova Paktı arasın-
daki konvansiyonel silah indirimi
görüşmelerinin anlaşma ile sonuç-
lanmasının ardından, taraflann
anlaşma dışında kalan silahları
bölgeden çekip, yok etmesi gere-
kiyor.
Yunanistan, AKKUM sonrasın-
da Türkiye'nin silah gücünün art-
maması için şimdiden girişim baş-
lattı.
BOZER PARİSTE
Türkiye
Fransız
vizesinden
rahatsız
PARİS/ANKARA (Camnnri-
yet) -^ Fran&a Dışişkri Bakanı
Roiaod Dumas'mn davetlisi ola-
rak Paris'te bulunan Dışişleri Ba-
kanı Ali Bozrr, dün tçişleri Ba-
kanı Pierre Joxe ve AT Bakanı
Edith Cressoo'la görüştii.
Bozer. Jo.xe'la yapıığı görüş-
mede Türk hUkümetinin Fransız
vizesinden duyduğu rahauızlığı
dile getirerek vizenin mevcut şek-
liyle hiçbir anıaca hizmet eıme-
diği yolundaki Türk görüjünü
Fransız yetkililerine iletti. Paris'te
Türk gazetecilerin sorularını ya-
rutlayan Bozer, \izenin ilticalan
önlemek. uyuşturucu ve silah ka-
çakçıbğının önünc geçrnek ve te-
rorizmle mücadele bahanesiyle
konulmuş olduğunu hatırlatarak
"Bİ71- göre vize bu koealarda
mücadele için yeterii degil. Zira
bunlar bir ölkeden ziyade ulus-
lararası platformdaki işbirligi Ue
halledilecek sorunlardır. Biz de
Fransa'ya bunu öneriyoruz. VI-
ze yerine işbirliğine hazınz" di-
ye konuştu.
Yıl sonunda uygulanacağı bil-
dirilen ortak AT \izesine de karşı
çıkan Bozer, "AGİK süreci kişl-
lerin iUketer arasutda serbest do-
laşımını öngoriıyor. Bunun ter-
sinin, isabetli oiacagını sanmıyo-
rum. Buradan hareketle ortak
AT vizesioe karşı olduğumu da
söyleyebilirim" dedi.
de yaralandığı bildirildi.
Amman ve Beka Filistin kanı-
pında önceki günden bu yana sü-
ren olaylar, bir tsraillinin pazar
günü Tel Aviv yakınında sekiz Fi-
listinliyi öldürmesinden sonra
başlamıştı.
Önceki sabah da, Amman'da
Fransız turistleri taşıyan bir oto-
büse yapılan saldırıda dokuz ki-
şinin yaralanmasından sonra ğös-
teriler büyümüştü.
Filistin Devlet Başkanı Yaser
Arafat, ABD Başkanı George
Bush'dan, Filistin haikına karşı
gerçekleştirilen zulmün durdurul-
ması için İsrail'e baskı yapması-
nı istedi.
Arafat, düzenlediği basın top-
lantısında, pazar gün 8 kişiyi öl-
düren tsraillinin akıl hastası oldu-
ğu yolundaki İsrail açıklamasının
gerçek olmadığını belirterek, Js-
rail Başbakanı tzak Şamir'i Filis-
tinliler'e karşı eylem planlamak-
la suçladı.
Arafat, "Başkan Bush'un bu
sefer Filistin halkını yalnız bırak-
mamasım ve İsrail'in suçlannı sa-
vunmamasını istiyoruz" dedi.
Yaser Arafat, Ürdün'ün baş-
kenti Amman'da önceki gün
Fransız turistlere karşı gerçekleş-
tirilen saldırıyı da kınadı.
Bu arada, tngiltere, 8 Filistin-
li'nin öldürülmesiru kınayarak ts-
rail ile Filistin arasında diyalog
kurulmasım ve temkinli davrarul-
masını istedi.
tngiltereEhsişleriBakanıDoug- ANKARA'DA HÂKİM GÖRÜŞ
las Hurd, önceki gün yaptığı açık-
5
lamada, "Hafta sonunda tsrail ve
işgal topraklannda meydana ge-
len trajik olaylan üzüntüyle
karşıladık" dedi.
^Bulgarlar korktu'
Güvenlik Konseyi
toplandı
Birleşmiş Milietler Güvenlik
Konseyi, Filistin Kurtuluş Örgü-
tü lideri Yaser Arafat'ın "israil'in
işgali allındaki topraklarda orta-
ya çıkan son saldınlar üzerine
konseyde konuşma yapma istemi-
ni" gorüşüyor.
FKÖ lideri, bu amaçla New
York'a gelebilmesi için BM Genel
Sekreteri'ne başvurarak ABD yö-
netiminden vize isteminde bulun-
muştu. Bu isteğin New York'ta
BM nezdindeki ABD daimi tem-
silciliğine aktanldığı ve yarut bek-
lendiği açıklandı.
Bu arada, Güvenlik Konseyi,
danışma niteliğindeki toplantısı-
na başladı. Gizli yapılan bu top-
lantıdan önce basına yapılan bir
açıklamada, ABD yönetiminin
Arafat'ın vize istemine vereceği
yanıtla ilgili görüşlerınin dinlene-
ceği ve aynca İsrail'in işgali altın-
daki topraklarda son gelişmelerin
ele alınacağı duyuruldu.
Arafat'ın geçen yıl BM Genel
Kuruiu'nda konuşmak amacıyla
yaptığı vize başvurusunu ABD yö-
netiminin reddettigi için genel ku-
rul CenevTe*de toplanmıştı.
ANKARA (ANKA) — Bulga-
ristan'da 10 haziranda yapılacak
seçimlerde Türkiye*deki binlerce
Bulgar Türkün oy kullanmaları-
nın engellenmesi, Ankara'da tar-
tışıhyor. Dışişleri kaynakları,
"Bulgariar korktular. Sofya,
Türkiye'deki 150 bin Türk asıllı
Bulgar vatandaşının oy kullana-
rak 30-40 kadar milletvekili seç-
melerini göze alamadı" dediler.
Jivkov yönetiminin baskılan
nedeniyle geçen yıl Türkiye'ye göç
eden binlerce Türk asıllı Bulgar
vatandaşının Türkiyç'de oy kul-
Ianmalarına izin verilmemesini
yorumlayan Dışişleri kaynaklan,
Batı'ya demokratik bir görüntü
vermek ısıeyen yeni Bulgar yöne-
timinin yurtdışındaki Bulgar va-
tandaşlarına oy kullanma olana-
ğını sağlarken en fazla Bulgar va-
tandaşının bulunduğu Türkiye'de-
ki 150 bin kadar Bulgar seçmeni-
nin bu haktan yBrarlandınlmama-
sını eleştirdiler.
Bulgar Merkez Seçün Komisyo-
nu'nca tüm partilerin temsilcile-
rinin katılımı ile alınan karara gö-
re, seçimlerde Buigar temsilcilerin-
de sadece, Türkiye'de görevli olan-
larla beş yıldan fazla Türkiye'de
yaşayan Bulgar vatandaşlan oy
kullanabilecekler.
6
Cıunhurbaşkanı yok
9
(Baştarafi 1. Sayfada)
meyecekler, en önemlisi Sayın
Özal Çankaya'da oturamayacak.
Onun için seçimden kaçıyorlar.
Sayın Özal işte arkasında hiç halk
olmayan böyle bir heyete 'Beni
Cumhurbaşkanı seçmezseniz, si-
zi seçime götürürüm' diyerek ken-
disini Cumhurbaşkanı seçtirdi.
Gene de alkışlayanlar var diye-
bilirsinu. O da bizim milletin ki-
barlığından. Millet kibarlığının
kurbanı olmuştur.Ama açım di-
yenler hemen karakola atılmakta-
dır. "
Türkiye'de hükümet boşluğu-
nun 27 Mart 1989 sabahı doğdu-
ğunu anlatan Demirel, hüküme-
tin muhalefet belediye başkanla-
nna hizmet gördürmemek için her
şeyi yaptığını beürterek son gün-
lerde ANAP'a geçen bazı beledi-
ye başkanlannın durumuna de-
ğindi. Demirel, "Bu hükümet öl-
müşlür. Vaatlere kendilerini kap-
Uranlar zannetmesin ki duğünevi-
ne gidiyorlar. Hayır, cenaze evi-
ne gidiyorlar" diye konuştu.
di. Belçika'nın başkenti Brüksel
1
deki NATO merkezinde yapılan
NATO üyesi ülkeler savunma ba-
kanlan toplantısının dünkü otu-
rumunda Türkiye'nin de projeden
vazgeçmesi konusu görüşülerek
resmen onaylandı ve proje askıya
alınmış oldu.
Brüksel'de yapılan NATO Sa-
vunma Planlama Komitesi'nin
(DPC) Avrupa Grubu otunımun-
da Savunma Bakanı Safa Giray
tarafından açıklanan karann alı-
nış biçimi Ankara'daki diploma-
tik çevrelerde farklı yorumlara ne-
den oldu. Bu konuda görüştüğü-
müz bir dışişleri bakanlığı yetki-
si, kendilerinin projeye başından
beri, "Pek sıcak yakiaşmadıkla-
nnı" doğrulayarak, "Ancak son
karar bizim insiyatifiraizden çok
Kanada'mn teklifini geri çekerek
Türkiye'yi tek aiternatif konumu-
na sokması üzerine alındı. Eğer
karar beklendiği gibi güz dönemi
toplanlılanna bırakılsaydı, Tür-
kiye'de kamuoyunun lepkisine gö-
re bundan farklı bir karar alına-
bilirdi. Yeni çevre önlemleri geti-
rilebilirdi. Dahası askeri çevrele-
rin bu vazgecme karannı daha çok
benimsemeleri söz konusu olabi-
lirdi" dedi.
Giray tarafından açıklanan ka-
rann askeri-diplomatik-siyasi yet-
kililerın sağladığı bir görüş birli-
ğinden çok zorunluluğa dayandı-
ğını vurgulayan dışişleri yetkilisi,
"Bu zornDİulugun baş nedeni de,
dünyada ve ülkemizde giderek ar-
tan çe>re duyariıhğıdır. Federal
Almanya'nın Ren geyikleri kurtul-
sun diye topraklanndan attıgı bir
üssü, kuş cennetinm ortasına yap-
mak ne Kanada'mn ne de Türki-
ye'nin kamuoyu tarafından be-
nirasenebilecek" diye konuştu.
Yeşilier Ankara il yönetim ku-
rulu üyesi Şükran Yurdagül, "Sa-
yın Giray'ın açıklaması Türkiye
1
nin Aliağa Termik Santralı konu-
sunda olduğu gibi geri adım ata-
cağı bir açıklama ise neden sevi-
nelim. Umanz Konya da Aliağa-
y% benzemez. Ancak eğer Türki-
ye gerçekten karariı davranırsa bu
konya balkı ve çevreye önem ve-
ren herkes acısından önemli bir
başandır" dedi.
Konya Üssü'nün çevrecilerde
yararağı kaygılann yanı sıra askeri
ve diplomatik yetkililer arasında
da ciddi bir görüş aynhğı oluştur-
duğu biliniyor. Dışişleri Bakanlı-
ğı'nın gerek Ankara, gerekse
Brüksel'de NATO nezdinde çalı-
şan yetkilileri üssün Konya'da ku-
rulmasına karşı çıkarken, askeri
çevreler Türk Hava Kuvvetleri'nin
eğitim gereksinimini karşılayaca-
ğı ve NATO içindeki ilişkileri güç-
lendireceği gerekçesi ile üsse talip
olmuşlardı.
Öte yandan Konya Belediye
Başkanı Halil ıbrahim Üriin, ka-
rann henüz "memnun edici" ol-
madığını belirterek, "Biz açıkça
Kanada nasıl eekildiyse, Türk ta-
rafımn da açıkça 'biz de çekildik,
bundan vazgeçtik' demelerini bek-
lerdik" dedi. Projenin özellikle
çevre üzerinde büyük bir tahribat
yaratacağıru kaydeden Üriin, Kon-
yahlann böyle bir projeyi kabul et-
melerinin olanaksız olduğunu
söyledi. Ürün Cumhuriyet'e yap-
tığı açıklamada, Konya'da siyasi
partilerin il başkanlannın da des-
teğiyle projenin iptal edilmesi için
bir yüriiyüş ve miting ^pmayı dü-
şündüklerini bildirdi.
Doğu Avrupa ülkelerindeki ge-
lişmelere ayak uydurmaya çalışan
NATO, ittifak stratejisi genel hat-
larının yeniden gözden geçirüme-
sine karar verdi.
önceki gün yapılan Avrupa
grubu toplantısında ele alınan
"NATO Alçak Uçuş Eğitim
Projesi" ile ilgili olarak, Kanada
1
dan sonra Türkiye'nin de projeden
vazgeçmesi konusu, dünkü top-
lantıda da görüşülerek resmen
onaylandı ve böylece proje askı-
ya alınmış oldu.
Toplantıda bakanlar aynca,
NATO ortak fonlarının AKKUM
(Konvansiyonel Kuvvet Müzakere-
leri) denetimi içerisine aJınması
olanakları üzerinde bir inceleme
yapılmasını kararlaştırdılar.
Sungar: Alt komitede
göriişülecek
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü
Murat Sungar, "NATO Alçak
Uçuş Eğitim Projesi"nden Kana-
da'mn vazgeçmesi üzerine Türk-
iye'nin de adaylıktan çekildiğini
söyledi.
Sungar, projenin rafa kaldınl-
dığını, savunma bakanlarının al-
dığı bir kararla konunun alt
komitede göriişüleceğini beürtti.
Sungar, alt komitenin, proje
için başka adaylar buiunması ko-
nusunda çalışma yapacağını söy-
ledi.