29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 NÎSAN 1990 EVSANLAR FÜSUN ÖZBİLGEN -fıSK... CUMHURİYET/7 G Ö R Ü Ş S? <B Hak ve kuvvet ı J Kuvvetli olanın, muhakkak haklı y olması gerekmez Aristuteles GÜNEYDOĞU'DAN GELEN MUSA GÖKBEL ANLATIYOR Devlet yok, yalan var ZİRVE nasıl toplandı? ANAP, DYP ve SHP'den ikişer milletvekilinin oluşturduğu 6 kişilik grup Cizre, Nusaybin ve Mardin'de yaptıklan inceleme- lerı önce Kaya Erdem'e, sonra Demirel ve tnönü'ye anlattılar. Kaya Erdem bu göziemleri Tur- gut Özal'a aktannca bır gece Ozal, altı ınilletvekilini evlerin- den aradı ve Köşk'e çağırarak bilgi aJdı. Daha sonra da zirve çağrısı yaptı. ANAP'tan Adnan Kabveci ve Hasan Çakır, DYP'den Is- mail Köse ile Hasan Ekinci, SHP'den ıse Mehmel Can ile Musa Gökbd'in katıldıklan bu gezinin ızlenimlerini Musa GökbeFe sorduk. Şunlan anlat- tı: — 1984'te karar ahnmış 40 sınır köyu boşaltılacak diye. tki tanesı boşaltılabilmis, diğerle- ri duruyor. Sınır güvenliği diye alınan bu karardan sonra baş- kaca sınır güvenliği olarak hiç- bir önlem alınamamış. Bunu bize bölge valisi söyluyor. Alın- dı ise yalan söylüyor, alınma- dıysa kasıt ve ihmal var. Musa Gokbel — Bölge valısı ateş etme ye- teneği olan helikopter ıstemiş. Bütçeye 30 milyar hra konul- muş. İ987'den beri bu helikop- ter alınamamış. Bölge valisi he- likopterin cinsinı bümedıgi için bütçeyi jandarmaya devretmış. Helikopter alımı için dış gezı- ler yapılmış, ama halen heli- kopter yok. Bu olayda da ihmal ve ötesı kasıt bulunabılir. — lstanbul'da SHP toplan- tüannı ızleyen polislenn bile vı- deo kamerası var. Bölge valısı- nin yönetımındeki 11 ilde gü- venlik güçlerinın elinde bir tek video kamerası bile yok. Cizre^ de olayları bır polıs kendi sah- sına ait kamera ile saptamış o fîlmi gösterdiler. — Korkudan titreyen kayma- kam, taburundan çıkamayan tabur komutanı ve ağlayan yüz- başı gördük. Cizre'de 5 bin insan yürüdü, sloganları, "Yaşasın PKK, kah- rolsun fasist Turkiye" ve "Özgnr Kardistan" ıdı. Bu olaylardan sonra yuruyıişun video kame- ra ile saptanmış göruntuleri, ya- kılan binalar, polıs karıyerlenn- de en az 200 kurşun dehği, in- dirilen kaymakamhk camlan, TKl'nin yakılan barakalann- dan sonra 174 kışı gözaltına alı- nıyor, 9 kişi mahkemeye sevk ediliyor, 5'i serbest bırakılıyor, 4 kışi hakkında tutuklama ka- ran verilıyor ve bu 4 kişi de 500 bin lira kefalet ile serbest bıra- kıhyor. Hâkimleri can korkusu veya ihmal veya kasıt sarmış. — Bır emnıyet müdürü, böl- gesindeki savcıyı özel polis tı- mi ile korumak istemiş. Savcı, kendi güvenliğıni sağlamak için pohs timi yerine bölgedekı ha- DEMIREL TRABZONFENER MAÇINDA Önce uzun uzun esnedi Sonra mışıl mışıl uyudu O>le ya 10 yıldır ilk kez maça gelmişti, sıkıldı. Oroç ağn ile maç hiç çeldlmiyordu. Maç meraklılannın verecegi oylan da boşverdi, 16 dakika önce maçı terk etti. (Fotoğraflan M. Ersoy) HOLLANDA BAŞBAKANICAMIDE Muzaffer Izgü'nün izlenimleri reketlerin içinde bulunan bir ki- şinin özel dostluğundan yarar- lanıp güvenliğıni bu tur garan- tiye almayı yeğlemış. Emniyet mbdürü bunu açıkça anlatıyor. — SHP'nin Mardin'de örgflt- leri kalmamış. ANAP ve DYP'nin örgütleri var, ama milletvekilleri ile göruşmeye gelmediler ve göruşmeyı reddet- tiler. — Diyarbakır'da uçaktan in- dığimızde arabamızın önünde ve arkasında ıkışer eskort ara- ba bizi korumaya aldı. Lokan- taya yemek yemeye çıkmak is- tesek, 'Aman lokanta uzak, biz getirelim' dıyorlardı. 300 metre yıirütmek ıstemediler. Kent merkezinde bile güvenli- ği sağlamak bu kadar guçleş- miş. Musa Gökbel, olaylan göz- lem halinde aktardıklarını be- lırttıkten sonra kendi yorumla- nnı da şöyle getinyor: "— Doğu ve Güneydoğu böl- gesinde devlet yok. Halka bir tokat PKK, bır tokat devlet at- mış. Devlet kol kınp hapsedi- yor, PKK can alıyor. Canmı kurtarmak isteyen PKK'ya geç- miş. — Devletin ihmal ve kasıt di- ye nitelenebilecek hareketleri var. Bunlann sonımluluğu ve sorumlulan uzerinde durulma- mış. — Eğer TBMM bu sorunla- ra kalıcı ve doğru çözümler ge- tırmezse, bir kısım guçler, so- nunda kendi kafalarındaki çö- zumleri; bunlar çözum olmadı- ğı halde- yeniden gündeme ge- tirmeye çalışacaklardır. — Sorumlulukta herkesın payı var. Halkı isyan noktası- na getirmek de devletın sorum- luluğundadır. — Halkı nasıl kazanacağız, ölçu ne? Türkiye'de Kürt sonı- nuna çözıim bulunmadıkça de- mokrası gelmeyecek. Tam anla- mıyla demokrası gelmedıkçe de Kurt sorunu çözulemeyecek. Tam aniamıyla demokrasi gel- meli ki herkes kendi fikrini açık açık söylesin." Zirve öncesı liderlere gözlem- lerıni anlatan 6 milletvekılı bu konulara çare aranmazsa hep bırlikte bır ay sonra ıstıfa ede- ceklerini de behrtmişler. Zirve çare getırdı mı acaba? EĞİTİM SEMİNERLERİ YAZAR Muzaffer Izgü ge- çenlerde Hoilanda'ya gitti. Se- çimierden sonra yaptığı bu ge- zide ve La Haye (Deen Haag) kentındekı gözlemlerinı köşe- miz için yazdı. Işte bir Türk ya- zannın gözünden Hollanda ve oy avcısı başbakan görunümü: Turkolog Gerard R. Erd- brik'le Hollanda'nın Deen Ha- ag kentinın Korte Voorhout alanındayız. Tüm çevre bakan- lıklarla dolu. Bir yanda Miili Eğitim Bakanbğı, bir yanda Maliye Bakanbğı, az ötede Dı- şişleri Bakanlığı. Dışişleri Ba- kanhğı'nın bır adı da "May- mun Kayalığı". Öyle bir yapı kı hak getıre, dağlar taşlar gibi. O taşlı tepenın en tepesinde mı oturur kı Dışışlen Bakanı? Amerikan bayrağı, hemen Milli Eğitim Bakanlığı'nın di- binde, bellı kı ABD Elçiliği. Ba- kalım hele elçilığin kapısının önunde polıs kulubesı var mı? Hiç olmaz olur mu? Hollanda 1 da ABD Elçiliği'ni polis bekli- yor. Pekiyi Amerikalı bu denlı çiçek sever mi? Breh breh, el- çibğin yanı yöresi çiçek. Çiçek- ler kocaman kocaman beton blokların içerisme ekilmiş. Ama bu çiçeklerin en dayanık- lısının ömru salt ıki aymış. Ne- den mi, çünku bu çiçekler be- tona dikilmiş. Evet, evet beto- na. Şimdı ABD Elçüiği bomba- h mombalı arabalardan koru- nacak ya, elçiliğın her yanına korunaklar yapılması gerekli ya, ee ne yapmışlar, ABD Elçi- liği'nin yanına yöresine koca Camide dua eden Hıristijiın baş- bakan... koca beton bloklar kondur- muşlar. Amerikalılar rahatla- mışlar böylece, "ohhh" dıyerek- ten, ama bu kez Hollandahlar rahatsız olmuşlar. Çekmışler restlerinı ABD Elçilıği'ne. "Biz bn beton blokların içine çiçek ekecegiz. Betonda çiçek yetiş- mez, bu bakımdan iki ayda bir bu çiçekieri y«nileyecegiz, ama çiçek parasını sizden alacagız." Amerika, bu ışe "hı" demiş. Demesin de ne yapsın, Holian- da'nın her yanı çiçek. ABD de araziye uymaz zorunda! Ah bu koltuk ah, ne tatlıdır... Hollanda Başbakanı Rund Lubbers de geçen hafta yapıian yerel seçımlerden birkaç gun önce araziye uymuş. Nasıl mı? Kendisı Hırıstıyan Demokratık Çağrı Partisi'nden ya, eee seçi- mi kazanmak için ne yapsın, kalkmış cami cami dolaşmış Deen Haag'da Surinamlıların camisinde ellenni havaya aça- rak bır de vaaz vermiş, demiş ki: "Siz Allah djyorsunaz, biz God diyonız. Aslında ikimizin Allahı bir. Gelin oyunuzu bize verin. Bize verirseniz oyunuzu, Allah sizden çok memnun ola- caktır." Lubbers'in gittıği her cami- de kendisine bır Kuran hediye edilmiş. Muslümanlar Lubbers'e Ku- ran hediye etmışler, amma oy vermışler mi onu bilmiyorz. Hemen hemen Lubbers'in oyu hiç artmadı da... aydınlatanlar SHP'nin genel merkezı ile il ve ilçe örgutlerinin görevleri arastnda parti politikalarını halka anlatmak, üyeleri eğıt- mek de bulunuyor. Ancak kımsenın bu doğrultuda fazla bir çalışma yaptığı söylene- mez. Bu konuda en etkin ça- lışmayı Istanbul il yönetimi yapıyor. Bu sıralarda parti içi eğitim için yeni bir program başlattı. Çeşitli ilçelerde yapı- lan semınerlerde SHP politı- kalan üyelere anlaüüyor. SHP'lileri aydınlatanlar arasında ise şu ısimler bulunu- yor- Ismail Cem, Needet L'gur, Emre Kongar, Asaf Sa- vaş Akad, Korel Goymen, tl- han Kariıbd, Seyfettin Gursd, Şahin Alpay, Tuncay Artun, Algan Hacaloğlu, Ahmet ls- van, Erhan Işıl, Ercan Kara- kaş, Ayla Akbal, Tolga Yar- man, Metin Tüzün, Nebil Yurtseven, Fazıl Saglam, Ro- na Aybay, Cavit Savcı, Behliri Ablak, Yucel Gursel. TokU- mış Ateş, Perihan Ergnn, Yur- dakul Fincancı. YENİ IMAJ ARAYIŞI CEYLANPINAR'IN SESİ Grevdeki işçiler TÜRKİYE'de şu anda 38 ta- rım işletmesindeki 10 bin işçı grevde. 300 işçinın grevde bu- lunduğu Ceylanpınar işletme- sinde nadas durmuş, pamuk ve ayçıçeği ekilemiyor. Kamu Işve- ren Sendıkası ise işçilerin istek- lerini uygun bulmuyor. Acaba tanm işçileri çok iyi koşullar- da yasıyorlar da mı ucretleri ar- tırılmıyor, yoksa "devleti soyanlann" götürdüklerı para- lar bu işçilerin nafakasından mı çıkıyor? Işte Ceylanpınar'da ya- yımlanan yerel CEYLAN gaze- tesinin grevdeki işçiler arasında yaptığı röportajdan bazı satır- lar: Adı: Hasan Bilmen, işletme- de kaloriferci, 48 yasında, 23 yıllık işçi, 13 çocugu var. Aldı- ğı net para 274 bin lira. Ikisi ilk- okulda, biri ortaokulda okuyor çocuklannın. Hasan Bilmen, "Vallahi açız" dıyor biz sormadan, "al- tı aydır evime et girmedi. Bu gördugıin ayakkabıyı iki yıldır gijiyorum. Sabahleyin oknla gidcn ço- cuklanm benden harçlık iste- dikierinde oJmek tstiyonım. Bir ekmek parası bile vertniyorura onlara. Yok ki vereyim. Sendi- ka ynzde yuz artış istemiş, yuz- de yüz verseler ne olacak? 23 yülık işçivim, asgari ucretle ça- lışıyonım. Hak yok, yasa yok, adalet yok. Tanm işçileri kole gibi." Adle Kaymaz, grevdeki işçi- lerden Ahmel Kaymaz'ın kan- sı, 35 yaşında, ama 50 yaşında gösteriyor, 11 çocuk anası ol- muş bu genç yaşında. Adana Mahallesi'ndeki evine gittiğı- mizde Akrep'lide topladığı ot- lan ayıklıyordu. Akşama ye- mek yapacaktı doğadan topla- dığı otlan grevdeki kocasına 11 çocuğuna. Adle Kaymaz, "Ko- cam haklı, hakkını versinler", diyor. "Çocuklara elbise alamı- yoruz. Yokluktan okutamadık onlan. Yalnız bir Unesini oku- tabildik. Lisede okuyor, ama <onu bile dognı durnst giyin- diremiyoruz. Evimiz bir odalı. Para yok ki yapalım. Yaşantı- nuzı goruyorsunuz işte." Simit yiyen başbakan Başbakan Yıldınm \kbulut. ANAP'ın 25 mart pazar gunu Adana'da du- zenkdiği salon toplantısından sonraziyaret ettiğı -SNAPilbinasındaçay ıçti, simıt yedi. Bir ara korumalan, gazetecilere "çekmeyin, yoksa.." di- yerek bilinen tuhımlannı sergilerken AN AP'ın yerel yoneticilerinden biri mudahaie etti: "Bırak kardeşim çeksinler de millet başbakanın lıavyar değil simit yediğini görsun." (Fotograf: Ufuk Tekin) HAYVANLAR ISMA1L GÜLGEÇ ,,i,ı,,Jlhllll] KİM KİME DUM DUMA BEHtç AK PÎKNÎK PİYALE MADRA fflZLJ GAZETECİ yECDET ŞEN OUpER, KüTıARtZ KS ve OİIAMAPA SİZIM PARTıİlE OR- AMAYA KAS&R VSRPK. &R 3ÖYL£ KeRATû ÖİLJB KifİÇ DYNATAMHACAK emzn Ö M£D&İ ÖUim ALMAUYIZ AĞAÇ YAŞKEN EĞİIİR KEMAL GOKHAN GVRSES GARFIELD JIM DAVIS TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 4 Nisan EL CH/CHON PATUYORf. 1982 'OB BUGUM, MBKSIKA W« GNe DA 8ULUNAN EL CHICHOKI (£1 CİCOSl) Ğt, PUSKUgK*Ev£ SAŞLAMıŞrr. MA/lT AYINtM SON_ GUMLEetNDE, 8AZI Y££ SA&SINnLAtSt OAGlM AKT7F DUIİUMA SEÇrıĞlfJı &OST£&M/f- Tt ÇOK ESkt glZ I/OLK4M Ol^AJ £i- CHICHÖN', PUSICUİSMEVE BAÇLs4YWCA, DAĞlN 7~EPE KIS- Ml UÇMUÇ, YUKSEK.LIĞI <26O METÜ.EOBM İCOO MET&EYE lUMıŞTI. PAĞlM Ğ m OucUân paatümmdmn 6«ce. \/£ KUC DA, ATMOSFE/Zl KILOMETZE Ç/IP/NDAKl KOYULMUÇFU. Bu SO TA BlGAICMtST/ KEStH OLMAYAA1 OLU SAY/Sl ıS£ YUZLER- C£YOl ' Solda, paHamodan It/lar sorrra knıier , 1OO
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle