Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 4 NÎSAN 1990
İşte Gerçekler:
Y üzleree Yanlış - 1
Bileşik sozcukleri ayırma tutkusu Turkçe Sozluk'u hazırlayanlara oyle
egemen olmuş kı, yabancı tek sozcuğu bile ıkiye ayırmışlar. Şu
gulunç orneğe bakın: Meksika'nın "Acala" koyunde yetiştiği için
"akala" dıye anılan pamuk adırn "ak ala" biçiminde (iki sozcuk
olarak) gosteriyorlar.
OMER ASIM AKSOY
Once konuyu özetleyeyım Son aylarda basınımız,
sık sık yazım (ımlâ) kargaşasından söz etmekte, ıl-
gılılere basvurarak duşuncelennı sorup yayımiamak-
tadır Kargaşa dıye anılan durum, eskı Dıl Kuru
mu ıle \enı Dıl Kurumu arasındakı göruş ve tutum
aynlığından kaynaklanmaktadır
Bılındığı gıbı Ataturk'un dernek olarak kurdu-
ğu Dıl Kurumu, 1983'te çıkarılan yasa ıle ortadan
kaldırılmış, yerıne devlet daıresı olarak venı bır Dıl
Kurumu getırılmış, Ataturk'un eskı Dıl Kurumu-
na vasıyet ettığı gelır de yenı Dıl Kurumu'na venl-
meye başlanmıştır
Eskı Dıl Kurumu'nun 51 yıl suren onculuğu ıle
dılımızın bağımsızlığına kavuştuğu, gelışıp zengın-
leştığı, ozleştırme akımına karşı olanlann bıle bu
gun bol bol kullandıkları yenı turetılen sözcukler-
le genış bır anlatım gücu kazanmış olduğu bılın
mektedır Kurulalı yedı yıl olan resmı Dıl Kurumu
ıse bu doğrultuda en küçuk bır çaba göstermemış-
tır Ancak 1985'te bır "Imlâ Kılavuzu", 1988'de de
bır "Türkçe Sozluk" yayımlamış, kargaşa da bu ıkı
yapıtla ortaya çıkmıştır Çunkü Imlâ Kılavuzu, es-
kı Dıl Kurumu'nun uzun yıllar uygulama ve dene-
me ıle saptadığı gelenekleşmış yazımlardan bırço
ğunu değıştırmış, Türkçe Sözluk ıse eskı Dıl Kuru
mu'nun "Türkçe Sözluk"unu olduğu gıbı aktarır
ken kımı Turkçe sozcukleri vabancı sözcuklere çe-
vırmış ve ekledığı çevnyazıda sayısız yanılgılara düş
muştur
• Ben imlâ Kılavuzu'nda ve Turkçe Sözlük'te gör-
duğum aykırı tutum ve yazımları bır düzıne yazı ıle
eleştırdım Imlâ Kılavuzu'nu hazırlayan ve "Yenı
baskı Turkçe Sözluk"u duzenleyenlerın de başka-
nı olan resmı Dıl Kurumu'nun başkanı eskı dostum
Prof Hasan Eren, eleştırılerımı yanıtlama adı al
tında, kımı yapıtlarımda yanlışlar aramaya yönel
dı, bunlara verdığım yanıt, Çağdas TUrk Dılı der
gısının Nısan 1990 sayısında çıkacaktır
• Resmı Dıl Kurumu, şubat 1990'da "Dıl Tartış
malarında Gerçekler 1" adını taşıyan 85 sayfa bır
kıtap yayımladı (Demek kı ıkıncısı de gelecek) Bu
kıtapta Sayın Prof Mertol Tulum'un uç, eskı dos-
tum Eren'ın yedı, ıkı yazann da tartışma ıle ılgısı
olmayan uç yazısı var Savın Eren'ın yazılan eskı
yazdıklarırun bır araya getırılmesınden oluşuyor kı
yanıtları başka yazılarımda verılmıştır Sayın Tu
lum'un (adı Imlâ Kılavuzu'nda ve Turkçe Sözluf u
hazırlayanlar arasında yoksa da resmı Dıl Kurumu'
nun bılım kurulu ü>esı olduğundan) bu ıkı yapıtı
savunmavı ustlendığı anlaşılıyor
Bu gırışten sonra tartışma sorunlarına bakalım
Kargaşa yaratma sorunu
• Ben ılerıden berı "vazım"ın çevrıyazı olmadığı,
bundan dolayı ımlerle yuklu, guç uygulanır bır hü
ner olmaktan kurtarılması, genış halk yığınlarınca
da kolay öfrenılır olması gerektığı düsuncestnı sa-
vunmuş, tmlâ Kılavuzu ılegetırılen kımı kurallara
karşı çıkmışımdır
• Yenı baskı Turkçe Sozluk'te de ya bılgı eksıklı
ğı ya da dıkkatsızhk vuzunden pek çok (yuzlerı bu
lan) yanlış bulunduğunu ılerı surmuş, sözluklerde
basım yanlışlarırun, bılgı yanlışları denü önemlı ol-
duğunu söylemıştım
• Bu yanlışların ve yenı önerılerın yazım karga-
şasına yol açtığını ve resmı bır kuruluştan kaynak
lanması dolayısıyla ulusal bır suç mtelıgı taşıdığını
bıldırmış, durumun hemen duzeltılmesı gerektığı
m yazmıştun
• Bunlara karşı sayın Tulum "bugune kadar su
rup gelen kargaşanın bırıcık sorumlusu eskı Ttırk
Dıl Kurumu'nu yönetenlerdır" dıyor Gerekçe ola
rak da eskı Dıl Kurumu'nun kırk vıl boyunca yap-
tığı değışıklıklen gösterıyor Bu savı yanıtlamaya
başlarken sayın Tulum'a teşekkur etmem gerekmek-
tedır Çunku eskı Dıl Kurumu'nca zaman zaman
yapılan yazım duzeltmelen ıçın yazdığım gerekçe
lerı eleştırısı ıçıne alarak benı burada onlan yıne
lemekten kurtarmıştır Bu gerekçelen okuyanlar, zo
runlu duzeltmelen kargaşa yaratma dıve nıteleme-
nın buyük haksızlık olduğunu söyleyeceklerdır
Eskısıne hıç benzemeyen yenı bır yazının yazım
kurallan, ılk günden en yetkın bıçımını alabılır mı9
Kullanımın ve kamu eğılımının gosterdıgj vol elbette
zamania bırtakım duzeltmeler yapılmasını gerek
tırecektı Şurası yadsınamaz kı, eskı Dıl Kurumu
bır yandan bılımsel verılen goz onunde bulundu
rarak, bır yandan da toplurnun nabzını elınde tu
tarak bırçok >azım kuralı gelıştırmıştır Şımdı bu
kurallar, karşımızdakılerce bıle uygulanmaktadır
Gerçek anlamıvla kargaşa, >enı Dıl Kurumu'nun,
verleşmış kımı kuralları bozma vabalarıyla ortaya
çıkmıştır Daha öncekı yazılarımda da kanıtladığım
bu sorunun uzerıne, anlaşılıyor kı, yenı örneklerle
bır daha eğılmem gerekıyor İşte bırkaç ornek
• "carı, fanı, hamı" sozcukleri 1988'de yayımla
nan Imlâ Kılavuzu'nda uzatmasız "ı" ıle, vıne bu
yıl ıçınde yavımlanan Turkçe Sozluk'te ıse uzatmalı
"f" ıle gosterılıyor Ikısı de resmı Dıl Kurumu'nun
urunu olan bu yazımlardan hangısı uygulanacak7
Bu bır kargaşa nedenı değıl mı9
• Turkçe Sözluk "ıçışlen" adını ıkıye ayırarak 'ıç
ışlerı' dıye yazıyor, ama bakanlık bunu uygulamı
yor Bu bır kargaşa değıl mı7
• Turkçe Sozluk'un "demır yolu" yazımını dev
let demırvolları uygulamıyor Sozluk kargaşa varat
mış olmuyor rau1
• Turkçe Sozluk "havagazı" sözcuğunu ıkıye
ayırarak" hava gazı" bıçımınde vazıyor, ama EGO1
nun faturalannda hep bıtışık vazım kullanılıyor
• Imlâ Kılavuzu bır yandan "batı kokenlı kelı-
melerde '1' tlnsüzunun ınce okunduğunu göstermek
ıçın ınceltme ışaretı konur" dıyor ve "lâstık, lâha
na, lâtın, plâk, plâj, plân" sözcuklerını örnek gos
tenyor, bır yandan da Batı dıllennde buna benzer
bır ışaretm bulunmadığını belırterek "yenı sözcük
lerde bu ışaretın kaldınlması"na ızın venyor öz
deş nıtelıktekı yabancı sozcuklenn kımısınde ım kul-
lanılacagım, kımısınde kuilarulmayabıleceğmı ka-
bul etmek kargaşava yol açmak değıl mıdır9
• Sayın Mertol Tulum'un da adını taşıyan ve
1989'da yavımlanan tmlâ Kılavuzu'nun 'l'yı ıncelt-
me konusunda bızım göruşümüzu benımsemış ol-
ması, kargaşayı sayın Eren'ın yaratuğını göstermı-
yor mu7
Bakınız Tülum ne dıyor "Inceltme ımı Batı
dıllerınden aiınmış kelımelerde kalın unlüden ön-
ce gelen "l"yı ınce olarak okutmak ıçın de kulla-
nılmakta ıse de (lâhana, lâmba, klâsık, plân gıbı)
en ıyısı "loca, lokal, klor, alkol, kalsıyum" kelıme-
lerındekı ıncelıkler gıbı bunları da sdylevışe bırak-
mak, dolayısıyla hıçbırınde kullanmamaktır"
• Tartışma yazılannı topladıkları kıtaba Burhan
Felek'ın ıkı yazısını da almışJar Geleneklen ıyı bı-
len Felek, Turkçe Sozluk'un ayırarak yazdığı şu söz-
cuklerı bıtışık olarak vazmış "ayakterı, camgöbe-
ğı, gozdağı, karafatma, kavunıçı, kayabaşı, kayna-
nadılı, kazandıbı, keçıboynuzu, kuşbaşı, külhanbe-
yı, tahtakurusu, vezırparmağı ' Kendılerının seç-
tığa ornek yazıda bıle bıtışık yazılan sozcukJenn ay-
nlması kargaşanın resmı Dıl Kurumu'ndan geldı-
ğını gostermıyor mu7
Yukarıdakı örnekler ve aşağıda gelecek olan ben-
zerlen göstenyor kı kargaşa, gelenekleşmış, kesın
bıçım almış vazımları yenı Dıl Kurumu'nun değış-
tırme çabasından doğuyor Eskı Dıl Kurumu'nun
"dını"vı "dınî ", "reklam"ı "reklâm", "babasıy-
le"yı "babasıyla", "turkçe"yı "Turkçe", "anbar"ı
"ambar", olarak duzeltmelennden değıl
Yanlış değerlendirmeler
Sayın Tulum dıyor kı "Yayımladığınız kılavuz,
butun ımkân ve tesırlerınıze rağmen yıllar yılı bır-
lık sağlayamıyor, yazımda gelenekleşmeye yol aça-
mıyor, okur yazar çoğunluğunu bır genel anlaşma
zemınınde buluşturamıyorsa yenı bır zamanda o za-
manın yazımını saptamak ve doğru yazıma bu şe-
kılde yenıden onculuk etmek gerekecektır"
Bu sözler bırkaç turlu vanlış değerlendırme ıçe-
rıyor
a) Eskı Dıl Kurumu bır dernektı, yaptırım yetkı-
sı yoktu Başanlan bılınçlendırme ve ınandırma ıle
gerçekleşıyordu Yenı Dıl Kurumu, bır resmı daıre-
dır Arkasında devletın yaptırım gücu vardır De-
mek kı "butun ımkân ve tesırler" eskı Dıl Kuru-
mu'nda değıl yenı Dıl Kurumu'ndadır
b) Eskı Dıl Kurumu nun yazımda gelenekleşme-
ye yol açamamış ve çoğunluğu bır genel anlaşma
zemınınde buluşturamarmş olduğu da bıraz önce
açıkladığımız gıbı- yanlış bır değerlendırmedır Pek
çok konuda yazım bırlıgı sağlanmıştır Bırkaç ko-
nuda kesınlık sağlanamamış olması, çoğunluk eğı-
lımının belırmesı ıçın bır süre daha gözlemın ge-
rekmesındendır
c) Resmı Dıl Kurumu'nun doğru yazıma öncü-
luk edemeyeceğı şu yedı vıl ıçınde hıçbır varbk gös-
terememış olmasıyla anlaşılmadı mı9
EVET/HAYIR
OKT4YAKBAL
Karartma Gecelerinde..
'1944 yılının 7 hazıranı Bugun 6 Hazıran 1944 de olabılırdı
Tepesındekı lamba gunun kesınlığı ustunde açıKça bır şey be-
lırtmıyordu Acaba 8 hazıran da oiabılır mıydı'? Hayır, bu pıs odada
gunler o kadar çabuk geçemezdı Verdıklerı ekmek sayısından
çıkartmak da kolay değıl gunün tarıhmı Ilk gun hıçbır şey verıl-
memıştı su bıle Helaya uzun ışlemlerden sonra çıkarıldığı ıçın
ertesı gun helanın musluğundan ıçebılmıştı suyunu Daha erte-
sı gun ekmek yerıne kılıfsız bır matra uzatılmıştı kapıdan Ek-
meğın kaçıncı gün verılmeye başlandığını kesın olarak hatırla-
mıyordu'
Rıfat llgaz'ın 'Karartma Gecelerı" adlı anı romanından bır bö-
lüm
Bır ogretmen, romandakı adıyla Mustafa Ural bır şıır kıtabı çı-
karmıştır Kıtap toplatılmış, yazannın tutuklanması kararı alınmıştır
Şaır ızını kaybettırmek ıçın evınden dışarda bır yaşam sürmeye
başlar Oradan oraya gıder Tanıdıkların evınde saklanır Uzunca
bif sure ozgurluğunu korur Ama sıkıntılı bır yaşanttdır bu Hep
ardında polısler var duşüncesıyle Eşı, küçuk oğlu onu kaça-
mak bıçımde gorurler ancak Sonunda yakalanır, ıçerı al/lır, da-
vası başlar Şaır, hastadır, veremdır uzun sure sanatoryumda yat-
mıştır Bütün bu acılar, hapıslıkler hastalığını daha da arttırır Tipkı
kıtabın yazarı Rıfat llgaz'ın başından geçenler gıbı
Gerçekte Rıfat llgaz'ın ta kendısıdır Karartma Gecelerı ndekı
Mustafa Ural Rıfat llgaz bu olayı bakın nasıl anlatıyor
' 1944 yılının başlannda yayımlanan 'Sınıf' ancak 25 gun sa-
tışta kaldı Şubat ayında sıkıyönetımce toplatıldı 9 martta benı
emnıyet mudurlüğune götürmek ıçın gelen polıslerı eve döner-
ken kapı onunde görerek uzaklaştım Ikı buçuk ay kaçak yaşa-
dım 10 ağustos 1944 te llgaz altı ay hapse mahkûm olur Oysa
bıhrkışı raporunda kıtapta suç olmadığı belırtılmıştır Altı ay ha-
pıste kalır Ozgurluğe kavuşunca ne oğretmenlığı kalır ne de
sağlığı
Rıfat llgaz ı geçen haftalarda TYS Ustalara Saygı' gecesın-
de gundeme getırmıştı Tiklım tıklım bır salonda yuzlerce kışı 80
yaşındakı şaırı sevgıyle alkışladı Şımdı llgaz bır kez daha gun-
demdedır' Karartma Gecelerı' romanının fılmı yasaklandı
1
Sı-
nema Gunlerı Ulusal Fılmler Yarışması'na katılan bu fılmı üç kı-
şıden oluşan sansur kurulu göstenmden kaldırtmış
1
Yasaklan-
ma haberının duyulduğu sırada sınemadaydım Ulusal Fılmler
Yarışması Seçıcı Kurul üyesı olarak 'Karartma Gecelerı'nı ızle-
meye hazırlanıyorken bu yasaklama olayını öğrendım Hanı Ulus-
lararası Sınema Günlerı nde gosterılen fılmlere sansur uygulan-
mayacaktı1
Meğer bu karar yalnız yabancı fılmler ıçınmış1
Yan-
lış çırkın, ayıp bır karar
Yonetmen Kurçenh'nın şu sozlerıne sanınm herkes katılacaktır
'Bu yaptırım bır skandaldır Boyle bır durum uygar ulkelerde
daha buyuk yankı uyandırırdı Orneğın kultur bakanı ıstıfa eder-
dı Bağımsız yargının fılmı aklayacağına ınanıyorum '
Rıfat llgaz'ın 80 yaşında başına gelenlere bakın' 1944'ten bu
yana tam 46 yıl geçmış ama sansurcu, yasaklayıcı suçlayıcı
sanat duşmanı anlayışlar hıç mı hıç değışmemıs
1
Rıfat llgaz'ı turlü yönlerı ve yaşamının ayrıntılı öykusuyle tanı-
mak anlamak ısteyenler ıçın bır guzel, yarariı başvuru kıtabı var
Asım Bezırcı'nın Rıfat llgaz' (Çınar Yayınları) adlı yapıtı Bun-
da şaırın yazarlığı yaşamı, şıırlerınden öykulennden örnekler
yer almaktadır 1989 Ferıt Oğuz Bayır Odulu nu kazanan bu ya-
rarlı kıtap şu yasaklama günlerınde ılgıyle okunmaya değer
Karartma Gecelerı' ne gelınce
1
Kurçenlı nın yonettığı Tarık
Akan'ın başrolunu oynadığı bu güzel fılmın yargı onunde aklan-
masını bekleyelım
Türk-Lslanı Sentezi ve Tarîkatçılık
Tutsaklıklar, yuzyılımızda daha başka biçim ve boyutlarda
surdurulmüş ve petro-dolar yonunden zengin olan tslam
ulkeleri, ileri Batı ülkelerinin birer "verimli pazarı" olmuş,
petrol vb. doğal kaynağı bulunmayan öbur Islam
ulkelerindeki toplumlar ise çevrelerıne avuç açarak yaşayan,
siyasal ya da ekonomik yonden tutsak edilmiş toplumlar ya
da devletler arasında yer almıştır.
ARİF ÇAVDAR Ankara Barosu avukatlarından
tslam dınının ıkıncı ve uçuncü yuzyılından
başlayarak dınsel kurallar, bılımsel ve akılcı
yöntemlerle yorumlanacağı yerde, bıçımsel
yaklaşım ve safsatalarla açıklanmaya çalışıl-
mış ve sonuçta, bu dıne ınananların, en gerı
uluslar duzeyınde kalmasının bellı başlı etkenı
olduğu söylenebılmıştır
Hırıstıyanlıkla ve özellıkle, Katolık ve Or-
todoks mezheplerının özunde var olan fakat,
tslam dınınde bulunmadığı halde, sonradan
tarıkat şeyhlen ve mollalar bıçımınde oluşan,
ınanç tacırlen, ınanan toplumları, bılımse)
mantık düzenınden saptırmış, bıçımsel ve katı
bır bagnazlık ıçınde uyuşturup, tum özgür du-
şünme yeteneklennı yok etmış, Müsluman
uluslan yalnız mollaların ve şeyhlerın değıl,
Hınstıyan toplumlannın da tutsağı etmıştır
Tanrıyla kul arasına gıren bu cahıl ınanç ta
cırlerı, tüm bılımlenn ve bılımsel buluşların
Kuran'da ver aldığı varsayımından hareket-
le, yenı keşıflerde bulunulamayacağı saplan-
tısı ıçınde, yaptıkları beyın yıkama eylemle
nyle, Islam uluslannın, özgürce düşunebılme
ve davranabılme yeteneklennı yok etmışler-
dır
Ortaçağda, bılım ve teknolojının asken
alanda henuz uygulanmadığı ve sadece kılıç,
mızrak ve bılek gucunden yararlanıldığı dö-
nemde, Turk boyları, atalanndan gelen yığıt-
lıklenyle, buyük ordular ve ımparatorluklar
kurarak Islamın yayılması savaşımım vermış
lerdır Bu sıralarda Avrupa uluslan, Ortaça
ğın Hınstıyan yobazlığının ve bağnazlığının
zınarlennı kırmış, Reform ve Rönesans'ın et-
kısıyle, bırbırı ardına gerçekleştırdıkJen bı-
lımsel buluşlarla teknolojı devnmımn altya-
pısını oluşturmuşlardır Osmanlı tmparator-
luğu ıse Avnıpa'da gelışen bu bılımsel ortam-
dakı teknolojık buluşları ve ılerlemelerı "kâ-
fir ıcadıdır" dıye ızleyemedığı gıbı, bunlar-
dan yararlanabılraek ıçın yuzyıllarca bekle-
mıştır
Şeriat diızeninde...
Şenat duzenının egemen olduğu ulkelerde,
ınanç sömurüsu, siyasal ve ekonomik sömu-
ru ıle bırlıkte yurutulmüş ve böylece "sömür-
genler", tarıkat şeyh ve mollalann ılkel, bağ-
naz ve tutsaklığa yönelücı telkınlen ıle uyut-
tukları ınsancıklan kolaylıkla sömurebılmış-
lerdır
Bu tutsaklıklar, yuzyılımızda daha başka
bıçım ve boyutlarda surdurulmüş ve petro
dolar yonunden zengin olan Islam ulkelen,
üen Batı ulkelenrun bırer "venmlı pazan" ol
muş, petrol vb doğal kaynağı bulunmayan
öbur Islam ulkelerindeki toplumlar ıse çev-
reknne avoç açarak yaşayan, siyasal ya da
ekonomik yönden tutsak edılmış toplumlar ya
da devletler arasında yer almıştır
TutsakliĞın kanıtlan
Ataturk, Bınncı Dünya Savaşı sonrasında,
ulkesının karşı karşıya bırakıldığı tuzaklar kar-
şısında, Llusal Kurtuluş Savaşı'nı başlatma-
va karar verdığı zaman, neden dıinyada tut
sak olmayan bır tek Islam ulusu yoktu
9
Yuz altmış mılyonluk kabarık bif Muslu
•man nufus oluşturan ve her turlu sılahı satm
alabılecek ölçude, sınırsız parasal olanakla
ra ve petro dolar zengınhklenne sahıp olan
Araplar, uç mılyon nufuslu, bütçesı ve öde-
meler dengesı süreklı acık veren Israıl devle
kı karşısında neden hep yenılmektedırler''
Komunıst dunyanın dağılması aşamasında,
ozgürluk ıçın ılk ayaklanan Sovyet, Turk so-
yundan bır Hınstıyan Baltık ulusu olan ve nu-
fusu da sadece 1 2 mılyona varan, kuçük Es
tonya toplumu olmuştur Sovyet ımparator-
luğu ıçınde bulunan öbur Hınstıyan uluslar,
kendı ıstençlerıyle teker teker^özgurluk hare-
ketlerıne gırıştıklerı halde Azerbaycan dışın-
dakı obur tutsak Orta Asya Müsluman Turk
toplumları, özgurlük ve bağımsızlık duşünce
sını neden bır yana bırakarak, takke gıyme-
yen kadınlara va da kendı soydaşları olan
Mısket Turklerıne saldırmaktadırlar''
Azerbaycan'dakı özgurlük hareketının guç
aldığı ışık ıse bızzat halk lıderlerının belırttı-
ğı gıbı Ataturk fikırlerı ve Turkıyesı'nın ya-
kınında, fakat dınsel bağnazlıkların uzağın-
da bulunması ve son yuzyıl boyunca, Anadolu
Türklüğü ıle bırlıkte Ermenılerden gördüğü
kötulilk ve saldırılar karşısında, edınrnış ol
duğu ders ve deneyımlerdır
Kıbns'ta Müsluman Türkler, Hınstıyan
Rumlar tarafından acımasızca öldürüldüğü
halde, son otuz yılda, özgurlük ve huzurlu ya-
şam ıçın çırpınan Kıbns Türklen ıçın kıhnı
bıle kıpırdatmayan Müsluman dünyasının ıl-
gısızlığı nedendır
9
Pakıstan'da bağnaz ve ılkel bır Islamı re-
jım kuran ve on bınlerce masum ınsanı, gö-
zunü kırpmadan öldüren Zıya Ül-Hak, acaba
hangı Islamı kural >a da vıcdan ıle bu vahşı
ve ınsanlık dışı curumlen ışleyebılmıştır
7
Humeym'nın İran'da gerçekleştırdığı yobaz
ve ılkel bağnaz Islam devletının, bır başka ts-
lam devletı olan, Irak'takı Saddam Hüseyın'-
ın bağnaz ve yaban rejımını ve gereksız sa-
vaşlarını duşünun
Sonuç
Yukarıda özet olarak belırttığımız, Islam'ın
Turklukle bağdaştınlması ve yenı adı ıle
"Turk Islam Sentezı"nln kültüf duzeyınde ol-
ması durumunda, ulusal kültürümüzün ve
benlığımızın ve sonunda ulusal bağımsızlığı-
mızın tamamen yıtırılebıleceğı gerçeğını çok
ıyı gören yuce Ataturk, bu bağdaşmanın an
cak, ınanç duzeyınde olması ve tanrı ıle kul-
lan arasında kalması durumunda mumkün
olabıleceğı kesın tarusı ve kanısı ıçınde,
"laıklık" temel ılkesını koymuş ve böylece ül-
ke genelınde, uzun sürelı bır banş dönemını
başlatmışken, 1950yılından başlayarak ülke
yönetımıne egemen olanlar, ucuz ve kolay po-
İiüka yolunu seçmışler, ınanç sömurüsünü, gı-
derek artan bır dozda sürdürmüşlerdır
Ülkemızın sosyal ve ekonomik kaynakları-
nı, ulusal gücumüzun arttınlması, hızlı ve
dengelı bır kalkınma ıçın en ıyı ve en venmlı
bıçımde değerlendırılebılmesı amacıyla kuru-
lan Devlet Planlama Teşkılatı'run kılıt nok-
talanna, 1967 yılında, Suleyman Demırel'ın
başbakanlığı dönemınde getınlen ve "takun-
>alı kardeşler" dıye anılan, Nakşıbendı Ta-
rıkatı mensubu ekıp, Sosyal Planlama Daı-
resı aracılığıyla, şenat eğıtımı veren okulla-
nn sayısını hızla arttırmış, Ekonomik Plan-
lama Daıresı aracılığıyla da ılerıde kendılen-
ne destek vermesı olası Istanbul ve Izmır ış
çevrelennın buradakı ışlennı bıtırerek ve bu-
nun yanında kendı aıle ve tarıkat çevreleny-
le, vandaşlarımn geleceğını göz onunde bu-
lundurarak 'bol teşvıklı ve ruşvetlı tarıkat ve
arabesk lıberal ekonomik polıtıka'mn tetne-
lını atmış, dış ve ıç çevrelenn desteğıyle, bu
polıtıkalannı, daha ust boyutlarda sürdurmüş
ve gelıştırmışlerdır
PENCERE
CEYHAN 2. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN
1988/706
Davaa Fadıme Kaltakçı vekılı ıle davalı Erturan Kaltakcı arasın-
dakı boşanma davasında venlen ara kararı gereğınce
Yukanda numaıası yazıiı mahkememız dosvasmda davalı Erturan
Kaltakçı göstenlen adresınde bulunamadığından adına dava dılek-
çesı ve duruşma gününün ılanen teblıSıne karar venldığınden,
Adı geçen davalı Erturan Kaltakçı'mn Ceyhan 2 Aslıye Hukuk
Mahkemesı'nde 15 5 1990 gunu saat 9 00'da yapılacak olan duruş
mada bızzat hazır bulunması veya bır vekılle temsıl olunması, gel-
medığı takdırde yokluğunda karar venleceğı 7201 sayılı Tebügat
Kanunu'nun ılgılı maddelen gereğınce ılanen teblığ olunur
Basın 45943
^ ^ •• •• •• ••
T0000.
Kurukuyu'da Pıntılış'ın kahvesınde Enık Huseyın le Yırık Alı ge-
çen pazar ıkındı vaktı bahse tutuştular
Polıtıkaya çok meraklı ve de kalbı temız yurttaslardan Enık Hü-
seyın pışpırık oynarken konuyu açtı
— Bakalım, dedı yarın ne olacak?
Yırık Alı boş bulundu
— Yarın ne var'
Enık
— Zırve'
Yırık bozuldu
— Lan ben senı akıllı bır adam bellemıştım, yanılmışım Ya-
rın ne oiabılır kı7
Senınkıler Çankayaya tıpış tıpış nasıl çıkıyor-
larsa oyte ınecekler, 70 muhalefetın mostrasını bozmak ıçın oyun
oynuyor
Enık Huseyın
— O kadar da değıl dıye karşı koymaya yeltendı koskoca
Cumhurbaşkanı "memleket parçalanıyof1
gerekcesıyle muhalefet
lıderlerını mılletın huzurunda zırve toplantısına çağırmış elbet
bunun bır önemlı ve cıddı nedenı, vardır
Yırık Alı gulmekten öldü ocağa "Huseyın Bey"e bır demlı çety'"
dıye seslendıkten sonra masaya elıyle şappadak vurdu
— Sut kuzusu dedı, sen oyle zannet
Enık Huseytn
— Görmüyor musun be ülke parçalanıyor ınsanlarolüyor ka-
sabalarda esnaf kepenk mdırıyor devletın başında bulunanlar
"Mıllı Mısak tehlıkede' dıye konusuyorlar, TO bu durumda kü-
çük polıtıka oyununa gırebılır mO
Yırık
— Gırer, gıror
— Nasıl gırer7
Yirık yıne gulmekten yerlere yattı öfkelenen Hüseyın'ı yatış-
tırdı
— Enık, dedı senınkı sıvıl
— Ne demek ıstıyorsun?
— Yanı ozledığımız Cumhurbaşkanı ama neye kızıyorsun"' Ya-
rın akşama görursün Sen sen ol Ozal'a guvenme* Bu zırve
bır oyundur
— Var mısın bahse'
— Varım
— Nesıne'
— Kaptanın meyhanesınde dort başı mamur bır rakı sofrası-
na
— Tamam
*
Pazartesı akşamına kadar bütün Turkıye Cumhurbaşkanı
ûzal'ın zırvesını konuşuyordu Huyu kurusun aslan TO yıne gün-
cel polıtıkanın gundemını saptamıştı vatan elden gıdıyordu Tur-
kıye alevler ıçındeydı el bırlığıyle bu ışm ustesınden gelınecek-
tı Hem Cumhurıyet devletı ağır bır tehlıke altındayken muhale-
fet lıderlerı Cumhurbaşkanı'nın çağrısına hayır" dıyebıhrler mıy-
dı'
Dıyemezlerdı, ama, ya TÖ bütun bunları muhalefetın Çanka-
ya'yı protesto eylemını kırmak ıçın kullanıyorsa? Ozal a guven
olmazdı "vatan mıllet, Sakarya" derken ıç polıtıkada kendı çıka-
rına dönuk kuçuk bır oyun oynamasındı'
7
Daha once TÖ'nün kı-
şılığı çeşıtlı deneyımlerle belırlenmemış mıydı' TO 'Turkıye uçu-
rumun eşığınde' dıye Inönü ıle Demırel'ı KöşK'e çıkaracak, elle-
rını sıktıktan sonra nanık yapacaktı
Dört gün boyunca sığ sıyaset havuzunun yosunlu sularında
anlamsız kuşkuların derınlığıne ıskandıl sallandırmaya çalışan-
lar, pazartesı akşamı saat 2000'de televızyon ekranlarının başı-
na toplandılar Sonuç neydı' Kurukuyu dakı Pıntılış ın kahve-
sınde tutuşulan bahsı Yırık Alı kazanmıştı Enık Huseyın, Alı'yı
kaptanın meyhanesıne götürdü
— Pes bırader, dedı ben bu kadarını ummamıştım Turkıye
Cumhunyetı tarıhınde boylesı yok
Yirık
— Cumhurbaşkanımız sıvıl, dedı, kıymetını bılelım, Allah so-
nunu Celal Bey'e benzetmesm
A1İYE
AKGÖKÇE
(1952-4 "VtSAN 1980)
Sevgı ve ozlemle anıyoruz.
ANNESt-KIZI-KARDEŞLERÎ
T.C. ANKARA 7. SULH CEZA
MAHKEMESİ
HÜKÜM OZETİ
Esas 1989/537
Karar 1989/708
HAKİM Cemıl Ünsal
KÂTİP Mehmet Ankaralı
Samk Alı Yakan Rauf oğlu 1935 doğumluKaman nüfusuna ka
yıtlı Içcebecı Doruk Sk No 36'da mukım
Suç Gıda maddelen nızamnamesıne muhalefet etmek
Suç tarıhı 11 5 89
Sanığın Gıda Maddelen Nızamnamesıne muhalefet etmek suçun
dan TCY'nm 402 398, uç ay cürme vasıta kıldığı meslek ve sanatı
nın tadılıne ve takdıren YEDI GÜN ışyennın kapatılmasına. hukum
özetının kapatma suresı kadar göze çarpan bır yerıne asılmasına, ka
rann kesınlesmesını müteakıp, hukum özetının Ankara'da tırajı yuz
bınm uzerınde bulunan bır gazetede derhal ılan olunmasına, 400 lıra
yargılama gıderımn aJmmasına, sanığın yokluğunda Yargıtay yolu
açık olmak uzere karar verıldı 21 9 89
Basın 20444
10 30 16 30arası çalışacak
bayan eleman aranıyor
Başvuru: Beyoğlu
Sıneması
Nufus cuzdanımı, sıgorta
kartımı kaybettım
Geçersızdır
ÜNAL ÇALIŞ
1.RISK KONTROLTJ FUARISİGORTACILIK, TİCARİ VE ÖZEL EMNİYET VE GÜVENLİK, İŞ GÜVENLİĞİ, ENDÜSTRİYEL
GÜVENLİK, MESLEKİ SAĞLIK, YOL GÜVENLİĞİ VE ÇEVRE KORUMA FUARI
Insan kaynağına sabit kıymetlerin önünde değer veren ve giderek artan sorumJuluk
bilinciyle hareket eden çağdaş yöneticüer, gûvenlik ve risk kontrolu konulannda
en son yenüiklerin ve gelişmelerin tanıtüdığı bu fuara muûaka zaman ayınn.
Ş) • AUBMMDU-Y EUflOPA S V | W U u • AflKX»HE» ENIHPfBES
«C (USA) • AUOO ElBTTflONK ITD ST1 . BEK UIUSLARAMS TUMZM SAUV1 VE VUPET A Ş • BHTAItH FWE LTD
• »)OHSWEBK-fle*C BV (Hotooı) • K R E INOUSTnB INC (USA; • CEW£itUS AG (bıçe) • C0NTHBITA1.
N-coflPc^xN|USA)»ca)ıwrt)S!usA)»ca)eTAşascTBOMaw«SA* VÎTCA.5 «otsıaflmo*
*asawc»«zijwıw«Ti«ETicAflETA.ş •SCYMBMVE
GUVEHJKSJSia«iRISUUY1VETİai.T0ŞTl • ELBMK aflOT« « UMNA TtOWET ,."0 $T1 • a « W fbtyıl • EWB
an*2LA« • UOrDS^ntoD • UJt CUSERS (USA) • HAK SNMYİUHUNUSİSAMAYI Vî TfcMET LTD ŞTt • WU«USr
*Hfl • MAS SMMYI YATNM VE MZAHMIA ILS • IMYOR TUPMSTUS LTD in^H» • MES « . 00 LTD ( T ^ w )
• MEÜ$ ŞBKETLB ORUBU • «MT« CHOM3SCHU fB« Hmtft) • HTTESU JTSUGYO C0 LTO Uvony» • NOTBEP
ENTBVRSES LTO Dr^tn) • FKATB4 SVSTBMS UHTB) trfK* ' FLASH OHBUtttStOH TIHZM VE TICAflET 1.Ş
• GCS GIMRD C0NTWC SWTa GıWH (AuMjı) • GE-CA GAS OrrECTOB (Hyı| • 3EKT LJM1H) (Ingkn) • GEZE GntH
U C0 (Bffl Knam) . GWI T1GKCT Ş SUVEMJĞI MAl2aia£rt • GMCŞ SBORT» *Ş • GlY»* JOHNSON fUSA)
V
*P iismımf MUHOOSLK SAM rt TC LID sn • NGERSOL MND DOOR nntmtK (USA) • 15
SANAYlıTD ŞTI •PAnWEE(MH)*n
:
«SlQ0RTAA.S •HmmStttnılltnf PM0TAINC0Mn«XSLTD(Mw)
•PMirOHASTPUSTtdMIMiBl/Uİ «HKlOUCnKlBAfciBirt'P^SAfEltSajSLMTllsııO^PO^Efi SOMC
EUKK LTD M M * W U « A I B I t t HC (U8A). PVMFOMIKTEB AG | M MW|M • MCA1SAFETY LTO (lrç*«)
• WG noeoBfisı AG t**\ • RoeBnso* QHOW PIC M W • mr CM EXTWBUBHWG pw»ı • R STAHL
|M »mtn • sw ı n aş TIOWET UOM jti • SONIHMCLTO M M • s o u a aomoNicsasAi'SotAa
LOCK COHMNir ( I W • SCUflrTAG MTEnNATIOHL LTD |tn)hn) • SEKTBa HC (USA) • SOUDMEST UKfCtliVt !HC
PPOOUCTS LTD ItVhnl • JAIES NCFTE I SONS LTO (bgtor* • JUCS STUART t 00 LTD jkglMt • JHCO SUfflt
C0(USA|>WL-SlWUETAt.lŞLEniS>IMniWSWMY1VETIC LTD STI • KAS PAZAflLA» *.Ş • C l I BBmfY PM1BG
LTD {tq*trt| • KNSli DHILJMG A/S 0«»ıwB) • K 0 BEKTIF' PAffTNERS LTD jlnftm) • KUflTAHR Y»HG« SÛW(»WE
SUt VETİC A^
IMre»WTIONAt LMTED ^ M • TFOU. SAfETV EOUFieiT LTD M * *
1
• * TOflET ANOâl ŞtKFI • TUBOYEÇEVK
KOfiUMA VE YEŞİLLEMBME KUBUMU • TUHOBI «Ş TfcAflT • VKOTOMC Gl*H | M A*»)«) * VBOMC LTD (1<r»|
l l • YALE SSCURTrY NC |U SA| • VON DUWM |USA)
Etkinlikler P r o g r a m ı — _ _
4 N san 1090 »aat 16TK) 17 00 Konferans
' Risk Yönetimi
— Mehmet SEVEN (Emek Sıgorta Genel
Mûdurû)
5 Nısan 1990 saat 15 00-17 00 Panel
' Türkty« de Alarm Slstemlerlnln
Problemlari
— Mustafa Nun YAZAR (Panel Başkanı)
(Segem Genel Md Yrd TSE Yangın özel
Daımı Komısyonu Başkanı)
— Erda/ ANGIU (Makıne Muhendısı)
— Haçık COPIKOĞLU (Emek Sıgorta
Genel Md Yrd)
— Demır KÖPRULU (Erde Elekîrik Proje
ve Mûşavırlık A Ş Yönetım Kurulu
Başkanı)
— Mehmet SOYER (Novak Koruma
Hızmetlen A Ş Genel Md)
6 Nısan 1990 saat 15 00-17 00 Panel
— TOrklyfd* Yangın Oüvenllk
Önlemleri"
— Prof Dr Ataç SOYSAL (Panel Başkanı)
(I T U Işletme Fak Dekanı)
— Prof Dr Eşref ADALI (I T Ü Bılgısayar
Muh Bol Öğretım Uyesı)
— Yard Doç Dr Abdurrahman KIUÇ
(I T U Makıne Fak Öğretım Üyesı Irfaıye
Genel MûdOrû)
— Kemal OLGAÇ (Şark Sıgorta Genel
MüdOr Muavinı)
— Prof Dr Oguz RECEPOĞLU (IT U
Kimya Metaluoı Fak Ögretım Üyesı)
7 N san 1990 saal 11 00-13 00 Panel
'Slgorta nsktarl v« Azaftıcı TetMrler"
— Hasan YURDAKUL (Panel Başkanı)
(Sıgona Damşmanı)
— Alaattın BUYUKKAYA (Merkez Sıgorta
Genel Mûdurü)
— Alper PEHLIVAN2ADE (ŞarV Sıgorta
Taknlk Itter Muduru)
— Hasan SERDAR (Anadolu Stgorta
Maklne- Monta] Mödurû)
YIL
Seçkın fuarlar Seçkın zıyaretçıler
4-8 Nisan 1990
Zıyaret saatlerı: Hergun 11.00-20.00
TÜYM> İSTANBUL SERGİ SARAYI
TE PE BA İ S T A N B U L