29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 NÎSAN 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Bulgaristan KP'si ad değiştirdi • SOFYA (AA) — Bulgaristan Komunist Partisi Yuksek Konseyi, partinın adının bundan boyle Bulgaristan Sosyalist Partisi olarak değiştirilmesine karar verdi. KP'nin bir sozcusü, yuksek konseyin toplantısından sonra, partınin Sofya'daki binası onunde gosterı duzenleyen yaklaşık 80 bin kışiye, KP'nin bundan boyle Bulgaristan Sosyalist Partisi olarak adlandınlaeağını açıkladı. KP'nin adının Bulgaristan Sosyalist Partisi olarak değiştınlmesı kararı, partinın 900 bın üyesi arasında yapılan bir oylamada kabul edildi. Bulgaristan Meclisı, KP lideri Peter Mladenov'u dün ulkenin ilk cumhurbaşkam olarak seçti. Geçen hafta iktidarla muhalefet arasındaki yuvarlak masa gorüşmelerinden cumhurbaşkanhğı makamının oluşturulması kabul edilmişti. Hawke, yine başbakan • SIDNEY (AP) — Dördüncü kez başbakanlık görevini devralan lşçi Partisi lideri Bob Havvke, kabineye sekiz yeni bakan atadı. 24 mart genel seçimlerinin kesin sonuçlan hâlâ belli olmadı. Ancak lşçi Partisi'nin 76, muhalefetteki koalisyonun 70 sandalye kazanacağına, iki sandalyenin de bağımsızlara gideceğine kesın gözuyle bakılıyor. Çarşamba gunu (bugün) yemin ederek gorevine yeniden başlayacak olan Hawke, hükümetinin zor ekonomik koşullarla karsı karşıya olduğunu bildiğini söyledi. Özellikle ağır dış borç ve ulke içinde görülen ipotek etme eğilimlerinin altını çizen başbakan, ekonomiyi kuvvetlendirmek için çaba harcayacaklarını da ekledi. İbrahim'in intihar girişimi • DOĞU BERLtN (Cumhuriyet) — Demokratik Alman SosyaJ Demokrat Parti Genel Başkanı İbrahim Böhme'nin geçen cuma günu intihar ginşıminde bulunduğu, ancak kurtarılarak tedavi edildiği ortaya çıktı. F.Almanya'da yayımlanan 'Frankfuner Allgemeine Zeitung'un haberinde, Böhme'nin başından yara aldığı bildirilirken, parti yöneticileri, intihar girişirni iddialannı yalanladılar. Hakkında, gizli polis servisi STASI'nin ajanı olduğu yolunda iddialar ortaya atılan Bohme, önceki gün partideki butun görevlerinden istifa etmişti. Bu arada, Sosyal Demokrat Parti (SDP), 18 nisanda yapılan seçimleri kazanan Muhafazakâr tttifak ile bir koalisyon hukümeti kurulması için görüşmeler yapmayı kabul etti. Vasiliu, Andreotti ile görüştü • LEFKOŞA (Cumhuriyet) — Lefkoşa'nın Rum kesiminde Parlamentolararası Birlik, 83. dönem toplantısında, Kıbrıs Rum yonetiminin, "Avrupa'daki gelişmeler ışığında Akdeniz'de barış ve istikrarın ilerletilmesi" yönundeki önerisini eündeme aldı. Öte yandan Italyan Başbakanı Andreotti dün Lefkoşa'nın Rum kesimindeki Başkanhk Sarayı'nda Vasiliu ile görustü. Orta Amerika dorugu • MONTELIMAR (AA) — 5 Orta Amerika ülkesinin devlet baskanlan, Nikaragua'nın Montelimar kentinde önceki gece altıncı kez bir araya geldiler. Bölgede yıllardır süren iki kanlı savasa son verebilmek amacıyla yapılan iki günlük doruk toplantısına El Salvador, Nikaragua, Kosta- rika, Guatemala ve Honduras liderleri katılıyorlar. Newsweek'e göre Irak Devlet Başkanı ülkesini hızla süahlandınyor Saddam'ın Irak'ı Askeristiper güç1 milyonluk ordusu ve modern silahları ile Irak, Ortadoğu'nun İsrail'den sonra askeri bakımdan en güçlü ülkesi durumunda. Sovyet lisansı ile T-72 tanklan ve modern toplar imal eden Irak ayrıca orta ve uzun menzilli füze yapımına da hız verdi. Saddam Hüseyin, Fransa'dan Mirage-2000 uçakları almaya çalışıyor. Dış Haberlcr Servisi — Irak'ın Ortadoğu'nun "askeri sriper gücö" durumuna geldiği bıldirı- liyor. Newsweek dergisinin son sayısında yer alan yazıda, Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'in böl- gede İsrail'den sonra en modern ve disiplinli orduyu kurduğu ve Is- rail'le arayı yavaş yavaş kapat- makta olduğu bildiriliyor. News- week'e göre Körfez savaşından sonra Iran'ın asker sayısını azalt- rnasına karşılık, Irak bu yola yö- nelmedi. Halen 1 milyon asker bulunan Irak ordusu, savaş dene- yimine sahip, iyi eğitilmiş ve mo- dern silahlarla donaülmış bir güç. tsrail'in 140 bin kişilik ordusu Ortadoğu'da hâlâ en korkulan sa- vaş makinesi. Ancak Irak, tsra- il'le arasındaki farkı yavaş yavaş kapatıyor. Bağdat'ta bir Batılı uz- man şöyle diyor: "Böylesine güç- lü bir ordu ile Irak, Ortadoğu'da sahneye çıkmakta olan bir iılke degU. Çıktı bile." Irak'ı Ortadoğu'nun en güçlü ülkesi yapmayı düşleyen Saddam Hüseyin, bu hedef doğrultusun- da tüm muhalıflenni acımasızca ezerken askeri giderlerini de du- zenli biçimde arttınyor. 1981'de lsrail uçakları Irak'ın Osinık'ta- ki nükleer tesisini imha etmişler- di. Bu olaydan ders alan Saddam, önemli askeri tesisleri ülkenin her yanına dağıttı. Aynca bu tesisler uçaksavar ve füzelerle çok iyi bi- çimde korunuyor. Newsweek'e göre bu nedenle lsrail, Saddam Hüseyin'in tehditlerini artık cid- diye alıyor. Saddam'ın ihtiraslan komşu ül- kelenn kaygılannın artmasına ne- BAĞDAT'TA SOVYET SİLAHLARI — Irak, silahlannın önemli bolümünü Sovyetler Birliği'nden sağlıyor. Başkent Bağdat'ta yapılan askeri geçit törenlerinde Sovyet yapımı silahlar sergileniyor. An- cak son zamanJarda SSCB'nin ABD ve tsrail'e >akınlaşması nedeniyle Saddam Hüseyin, silah alımı için Batılı ülkelere yönelmeye basladı. Newsweek, son sayısında kapak konusonu Irak'a ayırdı. den oldu. Orneğin Tahran hükü- meti son zamanlarda 2.5 milyar dolarlık silahlanma programmı kabul etti. Suudi Arabistan'la Ku- veyt, Irak'ın askeri gücünü kay- gı ile izliyorlar. Mısır ise Irak'a karşı denge unsuru olarak Sad- dam'ın büyük düşmam Suriye li- deri Hafız Esad'la flört etmeye başladı. Saddam Hüseyin'in en çok gü- vendiği şey ise petrol. Irak, dün- yarun ikinci en zengin petrol kay- naklarına sahip. Körfez savası sı- rasında günde 600 bin varile dü- şen petrol üretimi şimdi 5 milyon varile çıkmış durumda. Irak Pet- rol Bakanı Issam el Çelebi ülke- sinin önümüzdeki yıllarda Suudi Arabistan ve Kuveyt'le birlikte OPEC'e egemen olacağını söylü- yor. Irak'ın 80 milyar dolar bor- cu var. Saddam Hüseyin ise sivil ekonomide kemerleri sıkma poli- tikası izlerken savaş sanayii için milyarlarca dolar harcıyor. ABD'de VVashington Enstitu- sü'ne göre Irak, 3. Dunya ülkele- ri arasında en gelişmiş ve buyuk kimyasal silah endustrisine sahip. Bağdat yönetimi ayrıca Sovyet li- sansı ile "T-72" tanklan, modern toplar ve erken uyarı uçakları (AWACS) imal ediyor. Irak yö- netimi orta ve uzun menzilli füze üretimine de hız vermiş durumda. Dış alımlar Irak, kendi imal edemediği si- lahlan ise dışarıdan alıyor. Örne- ğin geçen yıl SSCB'den gizlice "SU-24" avcı bombardıman uçakları satın aldı. Bu uçaklar Kudus ya da Tahran'ı vurabüecek menzile sahip. Saddam Hüseyin son zamanlarda da Fransa'dan gelişmiş Mirage-2000 uçakları al- ma çabasında. Bağdat'ta bir Ba- tılı diplomat şöyle diyor: "Sad- dam, tüm modern ve etkili silah- lan istiyor." Irak silah sanayiinin en onenı- li başanlanndan bin de 48 tonluk "Al Abid" roketı. 26 metrelik ro- ket geçen yıl denendi. Batılı uz- manlara göre Irak bu roketle ünü- müzdeki 5 yıl içinde uzaya casus uydulan yerleştirebilecek. Londra havaalanında Irak'a nukleer tetik kaçırma olayı ise bu ülkenin nukleer silahlar üzerinde çalıştığı kuşkulanru güçlendirdi. ABD ile İsrail'den Irak'a kınamaİsrail eski Savunma Bakanı İzak Rabin, "Israil, Irak'ın bir saldırısı halinde on kez daha güçlü vurabilir" dedî. ABD, Saddam'ın tehdidini 'kışkırtıcı ve sorumsuz' olarak niteledi. KUDÜS (Ajanslar) — Irak sözcüsü Margarel Tntwiler, Sad- Devlet Başkanı Saddam Hiise- dam'ın tehdidini "ntanmaz, so- yin'in önceki gun yaptığı açıkla- nımsuz ve kışkırtıa" olarak nite- mada "kimyasal silahlarla tsrail'- in yansını yok edebilecekleri" yo- lundaki tehdidi ABD ve lsrail'de sert tepki yarattı. Beyaz Saray ledi. AA'ya göre Israil'deki geçiş hü- kümetinin lideri tzak Şamir, "Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'in tehditlerinin, ülkesini korkutamayacağını" söyledi. Şamir, "Bu tutum, Irak'ın İran'a ve kendi halkına karşı ze- hirli gaz kullanmasını, dünyanın kayıtsızlıkla kabullenmesinin sonucudur" dedi. lsrail Dışişleri Bakanı Moşe Arens de "Saddam Hüseyin'in tehditlerinin ciddiye alınması gerektigini" söyledi. lsrail eski Savunma Bakanı tzak Rabin de, ülkesinin "Irak tehditlerine karşılık verebilecek güçte olduğunu ve bir saldtn ha- linde on kez daba güçlıi vurabileceğini" kaydetti. Saddam'ın Israil'e karşı tehdi- di, Arap ülkelerinin desteğini kazandı. FKÖ Ulusal Konseyi Başkanı Seyh Abdıilhamid El-Seyih, Sad- dam'ın açıklamasını "büyük ce- saret ornegi" olarak niteledi ve "Hüseyin'in kendine ve Irak or- dusuna olan guvenini vurgulavan konuşmasını memDunlukla karşüadık" dedi. Adının açıklanmasını isteme- yen bir Ürdünlü yetkili de Irak'- ın bütünluğünu ve milli çıkarla- nnı korumasının önemini anlayış- la karşıladıklarını söyledi. Suriye ise Saddam Hüseyin'in bu açıklaması karşısında sessiz bir tutum izliyor. Milliyetçiliksloganı ile ortaya atılan terör örgütleri halktan destek bulmuyor Ispanyada terör yenik düştü Hükümet, bu örgütleri toplumdan soyutlamayı başardı. ETA'nın her eyleminden sonra Bask bölgesinde binlerce kişi sokaklara dökülüp protesto gösterisi düzenliyor. Liberal Adolfo Suarez ve Sosyalist Felipe Gonzalez hükümetlerinin akılcı politikaları sonucu "milliyetçi" terör örgütleri halkın huzurunu bozan ufak cinayet şebekelerine dönüştü. ETA militanlarının % 92'si demokratikleşme süreci içinde faaliyetlerine son vererek teslim oldular. MİNE SAULNIER BtLBAO — Ispanya'da bundan iki yıl öncesine kadar halk arasın- da taraftar bulan terör örgütleri, toplumdan gördükleri psikolojik ve ekonomik desteği tümüyle yi- tirmiş bulunuyorlar. 1977 yüından beri liberal Adolfo Suarez hükü- metinin başlatıp sosyalist Felipe Gonzalez hükümetlerinin sürdür- düğü "devlet politikası" terör ör- gütlerini dayandıklan toplum ke- simlerinden kademeli olarak so- yutlamayı başardı. Ülke çapında düzenli olarak yapılan kamuoyu araştırmalannın sonuncusu, en şiddetli terörun yaşandığı Bask bölgesinde 1976 yılında halkın %78.4'ü tarafından desteklenen ayrılıkçılığın artık yalnızca ^022 oranında yandaş bulduğunu gös- termekte Söz konusu oran yakla- şık 550.000 kişiyi kapsıyor. Bun- lann yalnızca yansı aynlıkçı terör örgütü ETA yanlısı, diğerleri ba- nşçıl yollardan bağımsızlığa ulaş- mayı savunuyorlar. Kırk milyon- luk lspanya nüfusu içinde 2.5 mil- yonluk bir azmlığı oluşturan Bask hallq arasında teröristlere karsı gi- derek tepki, terör yanlısı olanla- rın artık bunu açıkça söylemele- rini engelliyor. Oysa 1975 yılında Franco ölene kadar yalnızca Bask ülkesinde değil tum Ispanya'da ETA'nın büyük bir lojistik deste- ği ve saygınlığı vardı. lspanyolla- rın ezici çoğunluğu tarafından onaylanması dışıuda, Fransa dev- letinden bile açıkça yardım görü- yorlardı. lerin üçünün de kuruluşu asağı yukarı aym tarihlere ve nedenlere dayamyor. En büyükleri ETA, 1%8'den bu yana kurumlaşmış bir terör örgütü. Franco rejimine karşı verdiği etkili mücadele, lspanya- da kimse tarafından yadsıııamı- yor. Söz konusu dikta yönetimi sı- rasında Bask toplumu, iç savaş sı- rasında cumhuriyetçilerin "en çok direnenler" safında yer almak su- çundan buyuk baskı altında kal- mışlardı. Dillerini konuşmaları, Bask kültürune sahip çıkmaları, hatta çocuklara Bask adları veril- mesi yasaklanmıştı. Oysa Bask toplumu, Iber Yarımadası'nda tspanyollardan önce vardılar. Beş bin yaşında olduğu hesaplanan ve İspanyolca ile hiç akrabajığı olma- yan özgün bir dilleri var. Hiçbir zaman devlet olmamakla birlikte, 15 yuzyıldan beri lspanya krallı- ğına adı konmamış federatif bir bağhlık gösteren ozerk bir yöne- tim oluşturuyorlardı. 1977'ye ka- dar ETA saflannda aktif gorev ya- pan militanlann <%92'si demokra- tikleşme süreci içinde yeraltı ey- lemlerine son vererek teslim oldular. Adolfo Suarez hukümeti özel bir yasayla hemen tüm terör hü- kümlulerine af çıkardı. örneğin. Burgos davası diye anılan ve Fran- co döneminde bir generalir ölü- .nünden sorumlu uç sanıktan iki- si, bugun Bask bölgesini milletve- kili olarak temsil etmekteler. Fa- kat bu teröristlerden küçuk bir bö- lumü, 1977'den sonra tam bağım- sızlığı hedef seçerek silahlan bı- rakmadılar. Oysa tam demokra- tik parlamenter sistemi benimse- yen yeni siyasal yelpazesinde lspanya, yasadışı ETA'nın yan ku- ruluşu ve sözcusü, aynlıkçı bir partiye (Herri Batasuna) bile yer vermiş bulunuyor. Devlet, terör yandaşlan ve teröristlerle mucade- lede iki yönteme sadık kaldı: I) Bu kişi ve kurumları, tüm provoka- tif tutumlarına karşı, yerüstu fa- aliyetleri çerçevesinde "yasal" ka- bul etmek. 2) Terore gösterdıklerı "gerekçeleri zamanla geçersiz kıl- mak." Demokratik sürecin başlan- gıcında yasallaştınlan Komunist Partisi'nin söz konusu terör örgüt- lerini sol mücadeleden dışlaması, bu örgutlere ilk darbeyi indirdi. Bir zamanlann "ozgurlukçü" ve "milliyetçi" teror örgutlen, hal- kın gözunde çoluk çocuk ayırt et- meden öldüren "cinayet şebekele- rine" dönüştu. ETA'nın her eyle- minden sonra Bask bölgesinde binlerce kişi sokaklara dökulüp protesto ediyor artık. Suarez doneminden sonra sos- yalist Gonzalez hükümetlerinin sekiz yıldır yüriittup istikrarlı po- litika, "şaşkın teröni" onleyeme- se bile desteksiz bırakmış bulunu- yor. DUNYADA BUGUN ALISIRMEN Yeni Dönem... VİYANA — Viyana ile Budapeşte beş yıl sonra aynı şöleni yaşamaya hazırlanıyorlar; 1995 Dunya Fuarı, Tuna üzerindeki bu iki başkentte aynı zamanda yapılacak Avusturyalılar ile Macarlar ABD'yi geride bıraktılar, Miami'yi saf dışına ittiler. Viyana'nın duvarlarında daha şımdiden dünya fuarının resim- lerı belirmeye başlamış. Budapeşte'de ise yepyeni otellere, pansiyonlara, lokanta- lara, birahanelere, dükkânlara gerek var. Ve artık bunların hemen hepsi özel sektörün olacak. Özelleştirme bu alandan başlayacak ve dünya fuarı belkı de iyi bir vesile oluşturacak. Budapeşte'de ve Macaristan'ın öbür bölgelerinde birçok ki- şi şımdı kendi küçük işinın sahıbı olmaya hazırlanıyor. Tıpkı Prag'da ya da Çekoslovakya'nın öbür bölgelerinde yeni iş- yerı ruhsatı almaya hazırlanan 80.000 kişi gibi... Her ne kadar, Çekoslovakya anlaşılmaz bir tutum ile göçü önleme bahanesini ileri sürüp Macaristan'a vıze uygulama- ya hazırlanıyorsa da iki ülkeyi bırieştiren birçok nokta var. Her şeyden önce, 17 kasımdan evvelki günler gibi Buda- peşte ile Prag'da ayn yönlere yönelmiş partiler yok iktıdar- da. Bilindiğı gibı 17 Kasım 1989dan önce, Macarıstan'daki gelışmelerden en fazla tedirgın olanlardan bin Prag'dı ve Ja- kes yönetimi komşularına süreklı baskı yapmaya çalışıyor- du Ne var ki, gidişi durdurmak olanaksızlaşmıştı. Her iki ülkenin komünistleri de resmı konuşmalarda olsun, özel görüşmelerde olsun bu gerçeği vurguluyor ve geçmiş yönetimlerin çok büyük yanlışlar yaptığmı açıkça söylüyor- lar. Bu uğurda yaşamının büyük bolümünü vermiş olanların özel görüşmelerde yaptıkları eleştirılerin sertliği karşısında Çekoslovak Komunist Partisi'nin genç üst yönetıcilerinden Frontisek Adamek'in geçmiş yönetime yönelik eleştirılerınin ıçtenlığı konusunda, gereksız kuşkulara düşmek anlamsız. Adamek, eski yönetıcilerın en küçük bir reformu bile ya- pabilecek durumda olmadıklarını söylüyor. "Komünızm öldü mü?" sorusuna ise "Eğer Stalinizmi kastediyorsanız evet. Ama eğer hümanist, özgürlüklere saygılı, gelişmeye açık sos- yalizmi kastediyorsanız, onun sonu, ancak hayatın sonuyla birlikte gelecektır" diyor. Genç Sekreter Adamek, kendileri için % 15 dolayında bir oyun yeterli olacağını, bu şekılde parlamentoya gırebılecek- lerinı ve ulkede yeni yapılanmaya katkıda bulunabılecekleri- ni söylüyor Adamek'e göre artık partinin öncü rolünü geride bırakmışlar. Duvardaki Lenin portresini gösteriyorum: — O zaman Leninizm'e de veda etmiş olmuyor musunuz? — Hayır, son zamanlarda onun 1921-24 yılları arasında yaz- dıklarını, iktidarın paylaşılması ile ilgili göruşlerinı özellikle inceliyoruz. Ama reformlar için yanlışlan görüp düzeltmek için geç ka- lınmış. Macaristan'da da, Çekoslovakya'da da, komunist par- tisine de, "sosyalizmin anavatanı" Sovyetler Birliği'ne de, en hafif deyişiyle hıç değilse sıcak bakmıyorlar. Gorbaçov'un gö- rüntüsünün, ülkesine duyulan antıpatiyi sılememesi gibı, Ma- car sosyalistlerinin reformculuğunun partiye ve komünistle- re duyulan öfkeyı azaltmadığını da göruyoruz. Nitekım, Ma- car komünistlerinin reformcu kanadının onde gelen adı Pozs- gay, bırinci turdaki yenıigiden sonra ikinci turda yarışmadan kendiliğinden çekildi. Macar Demokratik Forumu içinde ise "Komünizmi ortadan kaldıracağız" sloganları duyuluyor. Ben- zer sözler, Çekoslovakya'da, Hırıstıyan kuruluşlarda, hatta Yurttaşlar Forumu'nun bir bölümünde var. Peki her ıkı ülke- de de % 15 dolaylarında komunist oyu olduğuna göre bun- ca yıl beklenip özlenmış demokrasının kuralları içinde nasıl ortaçlan kaldırılabilir ki komünizm? Komunist yönetimlerin büyük, çok büyük yanlışlan, bas- kılan, zaman zaman da ıhanetlerı bir gerçeğin gormezden geNnmesıne de neden olmamalı. Gerek Macaristan'da ge- rek Çekoslovakya'da rejımler, sosyal güvenlik, konut, sağlık, eğitim gibi konularda, hatta kentleşmede altyapıyı sağlam olarak kurmuşlar. 45 yıllık yönetimler, büyük yanlışlarm ya- nında çok doğru işler de yapmışlar. Gerçi şu sıralarda bun- lardan fazla söz edilmıyor, hatta anımsanmaları bile isten- miyor. Ama siyasal arenanın gelecek yıllarında, geçiş eko- nomısinin neden olacağı çalkantılar da duşunülürse, geçmi- şin olumlu yönlerınin bugünle kıyaslanmayacak ölçüde anım- sanacağını söylemek yanlış olmasa gerek. Çekoslovakya'da Adamek, Macaristan'da Pozsgay bu ger- çeğin ayırdında görünüyorlardı. Adamek, temel kurumların oiuşturulması tamamlanınca, iki yıl sonra yapılacak oylama- nın asıl seçimler olduğunu söyler, Pozsgay da çok daha kon- forlu görünen muhalefet görevini yeğleyebıleceklerini vurgu- larken akıllı bir politika ile zaman içinde geçmışin olumlu yön- lerıni daha iyi anımsatıp yeni tutumlanyla olumsuzlukların bu- günkü kadar belirgin görülmeyeceği bir dönemi öngörüyor- lardı belkı de. Ama 45 yıllık birikimin öfkesinin büyüklüğünü unutmamak gerek. Yine unutulmaması gereken bir nokta da gericı güçlerin şovenizmin, bağnazlığın şu anda, haklı ofkeyı sömürmek üze- re çok uygun bir ortam bulduklarıdır. Macarıstan ve Çekoslovakya yeni dönemde ışsizlığe, enf- lasyona, sosyal sorunlara da hazırlanıyor Bunlar geçişin ka- çınılmaz bedelleri. İki ülkede görülebılen en olumlu ortak nokta ise aydınlar- daki dikkat, hatta kuşkuculuk. Bu çevreler ulkelerındeki du- rumu irdelerken, gelışmelerin neden olacağı olası sonuçlan da biliyorlar. Uretkenlik düzeyine bakıldığında, hakedilmemiş- lıği hemen ortaya çıkan, bunca yıllık sosyal güvencelerin or- tadan kalkmasının ne gibı sonuçlar doğuracağını herkes kara kara düşünüyor. Kısacası, öbür Doğu Avrupa ülkeleri gibi, yepyeni bir dö- neme, umutlarla, kaygılarla giriyor Macaristan ve Çekoslo- vakya Genel yargılar yerıne, her somut olayı kendi içinde gelişme çizgisi doğrultusunda ele alıp irdelemek, belki de bu ülkeler konusunda en doğru tanılara varmanın tek yolu- dur. En etkili silah Aslında tspanya'nm basmda bir değil üç büyük terör örütu derdi var: 1) Bask aynlıkçı örgütü ETA. 2) Katalonya bağımsızlık ordusu Terra Lliure, 3) Galiçya bölgesi GRAPO komandoları. Bu örgüt- Geliyorlar... Ford Scorpio'lar 15 Nisan'dan itibarenFord bayilerinde. ETA gerillalannın eylemleri, BASK halkında giderek daha yogun tepkilere yol açıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle