29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 NtSAN 1990 HABERLERtN DEVAMI CUMHURİYET/19 OLÂYLARIN ARDENDAKI GERCEK (Baştarafi 1. Sayfada) rer ikişer ortaya çıkmaktadır. Uzmanlar bu işlemlere "yaban- cılaştırma" adını takıılar. Ana muhalefet partisi, iktidara geç- tiğınde bugün "yabancılaştırı- lanların" millileştirileceğini ilan etti; ama iktidar yine de inadını sürdürüyor; mahkeme kararla- rıyla satışı durdurulan ya da ip- tal edilen KlT'lerin satış işlem- lerini meşrulaştırmak için "istim arkadan gelsin " zihniyetiyle yen i yasalar çıkaracağım söylüyor. Neden? Bu sorular, çevresinde binbir söylenti dolaşan satış işlemleh- nin altında yatan çıkarlar yuma- ğına yönelik kuşkulan büyütü- yor: Acaba ülkenin mal varlığı- nı alelacele satmaya girişenier kesiminde çıkarcılann baskıları mı ağır basıyor? özelleştirmeyi bir ekonomik göruş olarak benimseyen siyasal partiler de ANAP'ın "yaban- cılaştırma" yöntemlerine karşı çıkıyorlar. Bütün bunlara ek olarak bir başka önemli soru işaretinin çengeli gün geçtikçe büyüyor Stratejik açıdan çok önemli temel kurumlan da ya- bancılaştırmak isteyen ANAP iktidanndaki bu giderayak telaş neden? llk yapılacak seçimde ik- tidarı yittreceklerini anlayan kı- mi çevreler son fırsatı kendile- rince değerlendirmek mi isti- yorlar?.. Hayır... Turkiye'de özelleştir- me adı altında yürutulen yaban- cılaşürma furyasını Batı'daki özelleştirme modelleriyle kıyas- lamaya olanak yoktur. Halkın güvenini çoktan yitirmiş bir ik- tidarm ülkenin malvarlığmı bu kadar kapkaç bir anlayışla elden çtkarmaya çabalaması açıkgoz bir fırsatçımn telaşını anımsat- maktadır. • • * Parlamento dışı partiler: Çözüm getirmekten ıızak ANKARA (Cumhuriyet Buro- su) — Parlamento dışı partiler "Çankaya zirvesi"nin Guneydo- ğu sorununa çözum getirmekten uzak olduğu konusunda birleşti- ler. Sosyalist Parti Genel Sekre- teri Yalçın Büyükdaglı zirveyi "muhalefet partilerini, halkı ez- rae planına suç ortağı yapmak amaçlı bir senaryo" olarak nite- lendirdi. MÇP Genel Başkan Yar- dımcısı Şevket Yahnici, parlamen- to dışındaki partilerin çağnlma- masım eleştirerek, "Bu partilerin oylan Sayın Özal'ı cumhurbaşka- nı yapan oylardan daha fazla. Bn ortamda bu tür toplantılann çö- züm getirmesi mumkün degil" de di.SP Genel Sekreteri Büyükdağ- lı, "Zirve senaryosunun Meclis Başkanı Kaya Erdem çagnsıyla başlayan bir senaryonnn parçası olduğunu" belirterek şöyle ko- nuştu: "Özal'ın asıl amacı Güneydo- gu'daki halkı ezme planına SHP ve DYP'yi de dahil etmek, bu par- tileri suç ortağı yapmaktı. lleride halktan gelecek tepkiler karşısın- da 'Bakın uç parti de askeri bir çö- zümde birleşti' demek için çağır- dı. Özal'ın ikinci araacı da Cum- hurbaşkanlıgı'nı muhalefet parti- lerine tescil eltirmekti. Özal bu iki amacına da ulaşmıştır." MÇP Genel Başkan Yardımcı- sı Şevket Yahnici, "Zirvede lider- lerin sozlerine bakılırsa bir muta- bakat saglandbgı soylenemez. Bu tür toplantılar yarariıdır ama bir sonuç elde edilmesi ve bu sonucun yapünm gücü iyice imkânsız gö- niniıyor. Çünkü bugünku iktidar bu yapünm gücunu gerçekleştire- cek güçten yoksundur" dedi.- Yahnici zirveye çağrümayan par- tilerinin oyunun yüzde 25 olduğu- nu kaydederek, "Sayın Özal'ın cumhurbaşkanlıgına destek olan oyu ise yüzde 21. Turkiye'de bu tür çelişkilerin yaşandıgı bir or- tamda demokratik çözümlerin bulunması bize mümkun görün- müyor" diye konuştu. DYP eski Genel Başkanı Hüsa- Stiperler için 8 formül (Baştarafi 1. Sayfada) 200 bin liranın faiziyle birlikte yaklaşık 7 milyon 190 bin lira tut- tuğunu ifade ediyorlar.) 3- Üst gösterge tablosundan prim ödeyenlerin gostergelerinin emsal alınmasıyla 1988 yılından itibaren her yıl intibak (fazla öde- nen aylıklar mahsup edilerek) ya- pdması, bu seçenek, borçlanarak süper emekli olanlar ile temmuz 1987'den bu yana siıper emeklilik primi odedikten sonra emeklilige hak kazananların bir ölçüde eşit- lenmesini içeriyor. Örnegin, temmuz 1987'den bu yana tavandan prim ödeyen ve bugün emekli olmak isteyen bir iş- çiye, 4050 gösterge uzerinden emekli aylıgı bağlanıyor. Ancak bu durumdakiler, geçen yıl 3100 göstergeden emekli olabiliyorlar- dı. Seçenege göre borçlanarak su- per emekli olanlar, bu yıl 4050 göstergeye intibak ettirilecekler. Ancak geçen yıllarda, prim öde- yerek emekli olınlann maaşları- nın özerinde aldıklan paralar. borçlanarak süper emekli oianlar- dan kesilecek. Bu seçenege göre bu biçimde intibaklan yapılacak borçlanarak süper emeklilerin, göstergeleri, prim ödeyenlerin göstergeleri yükseldikçe, doğnı- dan dogruya artmaya devam ede- cek. Örnegin, gelecek yıl prim ödeyerek emekli olanlann göster- geleri 5000 e çıkarsa, borçlanarak süper emekli olanlann gösterge- leri de 5000e yukselecek. 4- Borçlanma bedelinin 9 tem- muz 1987 ile 31 Aralık 1989 sü- resinin primine sayılarak intibak yapıiması: Bu seçenek, süper emeklilerin borçlandıklan para- nın, emekli olmayıp prim ödeme- ye devam etmeleri halinde. hangi göstergeye geiebilecekierinin beür- lenmesine dayanıyor. Bu seçene- ge göre, ödenen 4 milyon 200 bin liralarla borçlanarak söper emek- lilerin gostergelerinin 2650 olma- sı gerekiyor. 5- Geçici gösterge aylığımn dondundarak ödenmesi: Bu seçe- nek, şu anda uygulanmakta olan sistemi, yani, borçlanarak super emekli olmuşlann. normal eraek- liler ile maaşlan eşilleninceye dek maaşlannın dondurnlmastnı içe- riyor. 6- Borçlanma bedelinin aynen iadesryte, gecici gösterge ayhgının dondurulması modellerinden bi- rine imkân verilmesi: Bu seçenek de isteyen emeklinin dondurulmuş süper emekli aylıgını almaya de- vam etmesini, isteyenin de ödedigi parayı (buyük bir olasılıkla faiziy- le birlikte 7 milyon 190 bin lira) geri alarak daha sonra 1400 nor- mal gösterge tavanından maaş al- mayı sürdürmesini öngönıyor. 7- 1400 gösterge aylığımn ba|- lama onuumn yüzde 60'dan geçki gösterge ayhgının da yüzde 50'den başlaolması: Yöntem, normal emeklilerin yine taban aylık bag- lama oranının yüzde 60'dan baş- lamasını, ancak borçlanarak sü- per emekli olmuşlann taban bag- lama oranının yüzde 50'ye dnşn- rülmesini içeriyor. Bilindigi gibi borçlanarak süper emekli ouuüa- nn büyuk bir bölümünün taban baglama oranı yuzde 60'dan bas- hyordu. 8- Üst gösterge tablosundan prim ödeyenlerin geJebileceMeri gostergeler ve aylık baglama oranlan emsal alınarak, 1990 yı- lından itibaren her yıl intibak ya- püması: Seçenek, borçlanarak sü- per emekli olmuşlann, şu anda süper emeklilik primi ödemekte olan işçilerin eşitlenmesini. ancak Doğru filtre seçilirse tüm sular içilebilir. • Giimüş emdırilmiş seramik filtre. hıç bir kimyasal kullanılmaksızın dezenfeksiyon özelhğıne sahiptır • Özel vanası ile kolaylıkla monte edılir • Temızlenerek kullantlan kartuş. 2 yıl garantılidır • Mıkrofıl. sağlık Bakanlığı. İTÜ ve Hıfzıssıhha raporlarına sahiptır mihroFilİ Ç M E S U Y U F İ L T R E S İ Mikroplar dahil sudaki tüm bakîerileri antır. Adrtte teslim sıparışıniz için ISTMBUL T4 02K MKMA 1273961 I M « 22S694 sismals ARITMADA 11 YILUK DENEYİMLE âisfeü G R U BU GUVENCESI • İSTAMBUL: Lüks Uektronik 147 56 92 Pangaltı • Güttophr 555 09 98 Bahçelıevler • CematKUapçt 334 52 01 Selımiye • ANKARA: Evaç A.Ş. 117 02 26 K Esat • Ermet Ltd. Şti. 230 63 36 Anıttepe • Bemtaş AJ. 229 60 06 Maltepe • Dtka 139 72 13 Y Ayrancı • İZMİR: Akhm ud. şıi 2118 87 Alsancak • ADANA: Saytiteks 13 28 22 B Angın Bul • SAMSUN: Alıim \tüh. 13 81 23»TRAKYA:s<«fıw>ı.$. 13402 Keşan • 13924 Edırne • 16640 Çorlu • ŞANLIURFA: Okuyantar TK. 31082 • SİMOP: 2882 • BOORUM: Altut Muh 1292 • NA2İLLİ: M. Yaşatûrk 19585 mettin Cindoruk da zirvenin, "İk- tidar partisinin moralini arttırdı- ğını. ne enflasyonu düşüreceğini ne kalkınmayı sağlayacagım ne de Güneydogu'daki sonınlara çö- züm bulacagını" söyledi. Babası- nın cenazesi nedeniyle îzmir'de bulunan Cindoruk DYP il merke- zini ziyaretinde zirveyle ilgili ola- rak özetle şunları söyledi: "Güneydogu olaylan konusun- da 1987de Mecliste bir gizli otu- nım yapıldı. O oturumun zabıt- lan açıklansın. O zaman niye bu zirveye karşı olduğum ortaya çı- kar. Bugün Turgut Özal'ın bu toplantıyı yapmaya hakkı var mı göriilür. O toplantıda tedbirieri gösterdik. O tedbirler alınsaydı, bugün hadise yoluna girmiş olur- du. Bu konuda Meclis devreye so- kulmalı. Özal ve iktidar partisi bu zirveyi kullanacak." Cindoruk, İnönü'nün zirve çağrısı olur olmaz hemen "gideceğim" demesini de eleştire- rek, "Demirel'in manevra alanı- nı da daraltbğım" sozlerine ekle- di. Eski CHP genel sekreterlerin- den Şeref Bakışık, "Zirveden iyimser bir beUeyişi olmadığı için umduğu ölçüde bittiği"ni söyler- ken TBMM eski başkanlanndan Sabit Osman Avcı, "Zirveden fazla bir şey beklemiyordnm" dedi. Demokratik Yeni Oluşumcu- lardan Kars bağımsız Milletveki- li Mahnrot Abnak zirvede demok- ratik hıçbir adımın atılmadığını belirterek, "Zirve arvaya dönus- rii, askeri çözümsüzlüge devam karan alındı. Demek ki daha çok • kan akacak" diyerek şu değerlen- dirmeyi yaptı: "Zirve fryaskoyla sonuclanmış- tir, halka değil Özal'a yaramıştır. Özal'ı indirecegiz diye mangalda kül bırakmayan muhalefet parti- leri teslim oldu. Halkın reddetti- ği Özal bu yalancı pehlivanlar yü- zünden meşruiyet kazandı. tkti- dar ve muhalefet aynı tezgâhın çocuklan oldu." borçlanarak süper emekli olmuş- lann taban baglama oranının yüz- de 50'ye düsüriilmesini öngörii- yor. Bu seçenek kabul edildiği takdirde, 1990 yılbaşından itiba- ren borçlanarak süper emekli olanlar, 1987 yılbaşından itibaren borcfauıarak super emekli olanlar, 1987 temmuzundan bu yana sö- per prim ödeyenlerin gelmiş ol- doklan 4050 göstergeye intibak ettirilecekler. Türk-tş yetkilileri ile süper emekliler konusunda çalışma ya- pan bakanlık komisyonu üyeleri dün bir araya geldiler. Türk-lş Genel Mali Sekreteri Enver To- çoflıı, Türk-lş'ingönişünü şöyle açıkladı: " Borçlanarak süper emekli ol- ranş olanlar Ue şu anda halen yük- sek prim ödeyerek süper emekli- lik göstergelerinden (üst gösterge tablosu) yararianmakta olanlar arasında eşitlik saflanmahdır. Aynca, 700-1400 gostergeler arasındaki normal gösterge tablo- su degişmeli ve normal emekliler de 6400-1700 arasındaki üsl gös- terge Ublosuna intibak ettirilme- lidiner. Böyldikle, normal emek- lilerin de dnruma düzeltilmiş ola- cakür." YÖK Başkanı Prof. Dr. İhsan Doğramacı, 75. yaşgünü- nü kutiadı. Yaşgunü nedeniyle Hacettepe Üniversitesi M Salonu'nda HÜ Rektorü Prof. Dr. Yuksel Bozer ile Bilkent Universitesi Rektoru Prof. Dr. Mithat Ço- ruh ve eşleri, Doğramacı ve eşi onuruna bir resepsiyon verdiler. Kutlama toreni sırasında Dogramacı'- nın yaşam öyküsunden kesitlerden oluşan bir tiyatro gosterisi ögrenciler tarafından canlandırıldı. Ardından Hacettepe >e Bilkent üniversitelerinin kuruluş öykuleri aktanldı. Adnan Saygun'un İhsan Dogramacı'ya ithaf ettiği "Orkestra tçin Çeşitlemeler", Cumhurbaşkanlıgı Senfoni Orkestrası uyele- rince desteklenen Bilkent Üniversitesi Orkestrası'nca seslendirildi. Ayla Erduren'ın resitalinin ardın- dan Vakıf Kerimov'dan aryalar diniendi. 'Helikopter vakfa verildi' (Baştarafi 1. Sayfada) tanbul'a hizmet edemeyecegini an- ladığından kamuoyunun dikkatini başka yöne çekmek istiyor" dedi. Suçlamalara karşı hazırlanan açıklamayı dun gazetelere faks mesajıyla ileten Vakıf Genel Mü- duru Ethem Eren, açıklamasında şöyle dedi: • Istanbul 12. Noterliği'nce dü- zenlenen belge iddia edildiği gibi bir hibe belgesi olmayıp Isveç'te düzenlenip Turkiye*nin Stock- holm Konsolosluğu'nca onayla- nan hibe senedinin Türkçeye çev- rilmesidir. Bu tercüme 16.4.1987 tarih ve 16437 numaralıdır. Soıı- radan ilave yapıldığı iddia edilen aym noterliğin 22.6.1987 gün ve 25470 sayılı belgesi ise, ilk belge- nin suretini almak uzere yaptığı- mız başvuru karşılığı suret vermek üzere yapılan işlemin tarih ve nu- marasıdır. • Vakfa hibe edilen helikopte- rin acele hizmete sokulabilmesi için gümrükten çekiliş işleminde belediyenin yeddi eminliğinden faydalananılmıştır. Yeddi eminlik müessesesi malın sahibi olmayı doğurmaz. Mülk sahibi ASEA'dır. Vakfa hibe etmiştir. Işlemlerin te- kemmülünden sonra mülkiyet vakfa geçecektir. • Bu arada belediye ile vakıf arasında, biri belediyenin satın al- dığı ve diğeri de söz konusu heli- kopterin işletilmesi ile ilgili bele- diye encümenince bir anlaşma ya- pılmıştır. Bu anlaşmada vakıf; pi- lotlar, bakımcılar, mühendisler ve idarecilerin ucretleri ile yakıt ve bakım masraflannı ustlenmiş, be- lediye ise bu anlaşma ile sigorta primlerini ödeme yükümlülügünü almıştır. Sigorta primi belediye ta- rafından, helikopterin sahibi ol- duğu için değil, bu karşıhklı işlet- me anlaşması uyannca ödenmiş- tir. Bu da hiçbir zaman belediye- ye mülkiyet iddiasında bulunma hakkını bahşetmez. • fşletme esnasında muessif bir kaza olmuş ve vakfa hibe edilen helikopter düşmüştur. Bu dunım- da sigonalı olduğu için helikop- terin bedel veya tamiri sigorta şir- ketlerinden istenmiştir. Sigorta şir- keti Londra'daki Loyd Şirketi'nin talimatı geregi gumrukten yasal iş- lemleri yapılarak tamiri için ts- veç'e, masrafı sigorta şirketi tara- fından ödenmek suretiyle yollan- mıştır. • Tamir edildikten sonra heli- koptere bakanlıktan o tarihe ka- dar gumrük muafıyeti ahnmadı- ğından ve helikopterin Türkiye'ye girişi için verilen gecici sürc dol- duğundan öturii, halen helikopter maliki olan ASEA'ya, helikopter yerine bedelinin hibe olarak vak- fa verilmesi talebi yapılmış ve ASEA helikopteri satarak bedelini nakten vakfa hibe olarak gönder- miştir. Helikopterin maliki ohna- dığından belediyenin bir para kay- bı da söz konusu değildir Ve iş- lemler yasaldır. Bu arada Ankara'da DMP'nin kuruluş çalışmalanm yüruten es- ki tstanbul Anakent Belediye Baş- kanı Bedrettin Dalan, helikopter suçlaması için, "Tek kelimeyle zır- va, vakfa hibe edilmiş helikopter- lerdir. Belediye o gunki koşullar- da pilot maaşını veremediği için, helikopteri vakfa kiraladık. Hadi- se bu" dedi. Dalan, "Zaten Gü- zel tstanbul Hizmet Vakfı dagıl- dığı zaman tüm variığı belediye- ye geçecek" diye konuştu. GOZLEM UĞUR MUMCU (Baştarafi I. Sayfada) mu ldaresı*Ortaklığı mı?.." Bu konuyu tartışıp duruyorduk. Bazıları da modaya uyarak çok değişik görüşler ileri sü- rüp terörün "yap-işlet-devret" formülü ile yabancılara ihale edilmesini savunuyorlardı. Başbakan'ın öncekı günkü basm toplantısında yaptığı bir saptama da tarihsel niteliktedir. Sayın Akbulut'un "Sayın genel başkanların devlete des- tek olacaklannı açıklamaları sevindirici olmuştur" tümcesi gerçi gizli kalması gereken bilgiteri içeriyor, ama hiç olmazsa bugüne kadar bilinmeyen bir gerçeği de açıklamış oluyor. Şaka bir yana; önceki günkü konuşmalar ve kararların incir çekirdeğini doldurmayacak türden olduklan bu tür açık- lamalardan açıkça anlaşılıyor. Terörün hükümetler tarafından önleneceği bilinen bir ger- çektir. Önemli olan terörün hükümetçe nasıl önleneceğidir. Muhalefet partilerinin liderleri de daha önce terör konu- sunda hükümete destek olacaklannı açıklamış değiller miy- di? Hükümet bölgede sıkıyönetim ilan edebilir. Bu bir yoldur. Hükümet bölgede "kısmi seferberiik" de ilan edebilir. Bu da bir başka yoldur. Bugün bölgede Olağanüstü Hal Yasası uygulanıyor. Hü- kümet bu yasayı uygularken muhalefet partilerinden görüş istemek zorunda da değildir. Öyleyse niçin toplandı bu Çankaya doruğu? Denebilir ki: — Birtakım gizli bilgiler vardı; bu bilgiler liderlere anlatıl- dı... Bilebıldiğimız kadarı ile TBMM'de Güneydogu olaylan ile ilgili ıki gizli toplantı yapıldı. Bu toplantılarda yapılan açık- lamalar dışında liderlere Çankaya'da başka başka olaylar mı anlatıldı? Onu da sanmıyoruz. Hem öyle olsa "Egemenlik kayıtsız şartsız ulusundur" sö- zünün ne anlamı kalır? Bütün bu konuların konuşulacağı yer ne Çankaya doru- ğudur ne Kaya Erdem'in vereceği çaylı toplantılardır, doğ- rudan doğruya TBMM'dir. Sızan haberlere göre hükümet, bölücülük eylemleri ne- deniyle ölüm cezalarına çarptırılanların bu cezalarının he- men infazlannı istiyormuş. Sonra? Sonra "bölücülük" yaptıkları savlarıyla dokunulmazlıkları kaldırılmaları istenen milletvekılleri ile ilgili işlemlerin hız- landınlmaları da isteniyormuş. Ölümcezası çözüm yolu değildir. Dokunulmazlık dosyalan ile uğraşmak, olaylan saptırma- ya yarar. Bu yolla sonuç da alınamaz. Çankaya toplantısında açıkça "havanda su dcvülmüş"\ür. Bu söz terör önlemleri bakımından geçerlidir. İç siyaset bakımından havanda dövülen su değii, muha- lefet partileridir! Peki bu toplantı hiç mi yarariı olmadı? Olmaz olur mu; oldu elbet: Çankaya toplantısının iç siyaset alanında başvurulan bir "manevra" olduğu anlaşıldı. Bu da az kazanç sayılmaz. Işadamları: Ümit verici Şeriatçı Kürt örgütüne (Baştarafi 1. Sayfada) mak uzere dün DGM'ye getirilen 24 kişiden S'i daha tutuklandı. Yeni bir eylem haarlığındayken siyasi polis ve MİT işbirliğiyle Is- tanbul, Ankara ve Malatya'da ya- pılan operasyonlar sonucu ele ge- çirilen "şeriatçı" Kürt örgütü üyesi olduklan ileri sürülen sanıklardan 24'ü de dün DGM'ye getirildi. Savcılık sorgularından sonra Yu- suf Kibar, Izzeltin Gültekin, Nec- det Kökten, M. Akif Durmaz, Battal Korkmaz, Bayram Ayaz, M. Nuri Emel, Nujdat Yurdagül, Mehmet Demirhan, Abdullah YU- maz ve Burhanettin Turan serbest bırakıhrken diğer 12 kişi tutuklau- ma istemiyle mahkemeye sevk edildi. Sorgu hâkimi karşısına çı- karılan sanıklardan tlhami Era- kınlı. Erdogan Kılıç, Ugur Süley- man Söylemez, Kenan Toy, Hacı Aytekin, Sıikuti Evcil ile Mehmet Caner serbest bırakıldı. Mustafa Erbay, Hacı Bayram Akyüz, Fev- zi Çakmak, Ali Karabulut ve İran uyruklu Hasan Dekhani ise tutuk- lanarak cezaevine gönderildi. (Baştarafi 1. Sayfada) m'nın başkanlığında siyasi parti başkanlarının bir araya gelmeleri demokratik rejimin doğal sonucu- dur. Ancak son zamanlarda siya- si ilişkilerin üst düzeyde gerginleş- miş olduğu bir ortamda bunun yapıiması istikrara ihtiyacımız ol- duğu bu dönem için ayn bir önem taşunaktadır. Bu bakımdan olum- lu bir yaklaşım olarak değerlen- diriyoruz. Açıklamalardan edindi- ğim kanaate göre, umut ediyorum ki olaylan gerçek boyutlanyla görmüşlerdir. Terör konusunda iktidann ve siyasi partilerin aynı doğrultuda birleşmeleri görev ya- panlara güç katacaktır. Ülkemiz- de siyasi istikrar, bölgeler ve ke- simler arasındaki sosyal barış sağ- lanmadıkça ekonomik ve sosyal meselelerin de sağhklı bir yapıya kavuşturulması güçtür. Atılmış olan bu adımın yeni girişimlerle desteklenmesini diliyorum. Refik Baydur (TİSK Başkanı): Zirveden, her şeyin bir anda bite- ceğini zaten beklemiyorduk. Bir araya gelmeleri zaten bir adımdır. llk karar da olumludur. Terörün ortadan kaldınlması ve vatanda- şa sefkat elinin uzatılması gcreği- ne ben de inanıyorum. Erken se- çim konusunda herhangi bir ge- lişme zaten beklenmiyordu. Ben erken seçimin Türkiye'ye bir sela- met getireceğine de inanmıyonım. Secime kadar bu diyalog devam edebilir. Hükümet önerileri özve- riyle ele alabilirse bir anlaşma ze- mini olabilir. Bu da Türkiye'ye ne- fes aldırır. Siyasetteki bu olumlu gelişme- nin sosyal olaylara ve işçı-işveren ilişkilerıne yansımasını umut edi- yorum. Bu zirveden daha fazlası- nı da beklemiyorduk. Gelinen du- zey umit vericidir. Terörün bastı- nimasından ve siyasi ortamın hu- zura kavuşmasından sonra da otu- rup Doğu'yu ekonomik yönden ele aJmak durumundayız. Konu- şa konuşa bir yere cıkabileceğimizi zannediyorum. Güngör Yener (ATO Meclis Başkanı): Bu zirve her şeye rağ- men geçmişten ders akndığını gös- teriyor. Zıtlaşma vardı. Hiç değüse asgari müştereklerde diyaloğun gerekli olduğu anlaşıldı. Bu ümit verici bir gelişmedir. Bu toplantı- dan sonuç alınması veya alınma- masından çok bir araya gelinme- si önemliydi. Bu toplantıda mu- halefetin gündeme getinüğı erken seçim revaçtaydı, ama sonuç çık- madı. Bu da ANAP içinde çok daha dinamik bir hükümetin or- taya çıkanlması gereğini belirgin- leştirdi. Karşıhklı göruşme en iyi ilaçtır. Bu toplantılann devam et- mesi erken seçimin görüşülUp bir karara bağlanmasını sağlayabilir. Yavuz Zeytinogln (Eskışehir Sa- nayi Odası Başkanı): Bir vatandaş olarak yurt bütünlüğünu ilgilen- diren bir konuda politikacılann bir araya gelmesinı umit verici bu- luyorum. Bu toplantıdan somut bir sonuç çıkıp çıkmadığını, bu toplantılann devamının Ulkeyi esenliğe götürup götürmeyecegini yaşayarak göreceğiz. Hokus Pokus!Dünya mutfaklarının "mucize" fırını Mikrodalga Fırın ile her şey işte bu kadar çabuk olur! Mikrodalga Fırın'la hiçbir fırın yarışamaz. Ne süratte, ne lezzette! Mikrodalga Fırın'da yiyeceklerin içi, dışı eşit pişer. vitaminleri asla yok olmaz. Mikrodalga Fırın her şeyi inanılmaz bir süratle pişirir, ısıtır, çözer! Mikrodalga Fırın'da etler, tavuklar. balıklar, sebzeler, börekler. kekler hem çabuk olur, hem leziz olur. ' Mikrodalga Fırın sağhktır. Haydi. artık siz de Mikrodalga Fınn alın. Yıl 1990. Siz dehızlanın! f,A , Mikrodalga Fınn'ı alırken, _ ! Veslel Yetkili Satıalannda sızi bir de £•" I surpriz bekhyor! Tam 100.000 lıralık! \' VESTB. Mr â Cody Peck IntamMioiMl PtC • VESTEL ' ss *$zâ&
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle