Katalog

17 NİSAN 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Fırat'ın sulan paylaşıldı • KAHİRE (AA) — Suriye ve Irak arasında Fırat Nehri'nin sularınm paylaşılmasına ilişkin bir anlaşmanın dün Tunus'ta imzalandığı bildirildi. lsrail radyosunun haberine göre, Suriyeli bir uzman, anlaşmanın geçici olduğunu ve bir önanlaşma olarak nitelenebileceğini söyledi. Kral Michel için çatıştılar • BÜKREŞ (AA) — Romanya'nın başkenti Bükreş'te, dün eski Kral Michel taraftarlan ile karşıtları arasında yer yer sokak kavgalan çıktı. Kral karşıtlarının "Monarşi istemiyoruz" diye slogan atmalanna, kral yanlıları da "Kral bizimledir" diyerek karşılık verdiler. Slovenya'da seçim sag'ın • LJUBLJANA (AP) — Yugoslavya'nın Slovenya Cumhuriyeti'nde 8 nisanda yapılan serbest seçimlerde merkez sağ Demos koalisyonu parlamentoda mutlak çoğunluk sağladı. Oylann yüzde 55'ini alan koalisyon 6 partiden oluşuyor. Koalisyonun kuracağı hUkümet de Yugoslavya'nın komünist olmayan ilk yerel hükümeti olacak. Komünistler ise seçimlerde oyların yüzde 17'sini alarak en büyük parti oldular. 4 Boru' ağır suç masasında • LONDRA (Cumburiyet) — Irak hükümetinin siparişi üzerine Ingiltere'de yapılan 40 metre İızunJuğımdaki 1 metre çapındaki 44 bonı"nun kimyasal silah için top namlusu mu olduğu, yoksa uzaya yollamak üzere rampa şeklinde mi kullanılabileceği tartışmalan sürüyor. Soruşturma, emniyet örgütü Scotland Yard'ın ağır suç masasına devredildi. Thatcher'uı gezisine tepki • LONDRA (Cumhuriyet) — lngiltere Başbakanı Margareı Thatcher'ın 24 nisanda Türkiye'ye yapacağı ziyaret, dün The > Independent Gazetesi'nde «' yayımlanan bir mektupta protesto edildi. lngiltere Parlamentosu İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Lord Averbury tarafından kaleme alınan mektupta, Thatcher'ın Çanakkale Savaşı'nın yıldönümu nedeniyle yapacağı ziyarete değinildi. Litvanya hükümeti Gorbaçov'un ültimatomunu ele aldı Vilnius görüşme istiyorLitvanya Başbakanı Prunskene, ekonomik yaptırım tehdidinin "soğuk savaş ilanı" anlamına geldiğini açıkladı. Dış Haberler Servisi — Litvan- ya hükümeti, dün yaptığı toplan- tıda, SSCB Başkanı Mihail Gor- baçov'un önceki gece süresi dolan ültimatomuna verilecek yanıtı ele aldı ve Moskova'dan görüşme is- tedi. Litvanya Başbakanı Karimiera Prunskene, bakanlar kurulunun aldığj kararlan açıklarken her şey- den önce, Moskova ekonomik ambargo uygulama karan alsa bi- le, Litvanya'daki ekonomik işlet- melerin SSBC'nin çeşitli cumhu- riyetlerine yapması gereken mal sevkiyatım aksatmayacağını be- lirtti. Prunskene, buna gerekçe olarak "ekonomik yükümlülükle- rini yerine getirmemiş durumuna düşmek istemediklerini" gösterdi. Kazimiera Prunskene, Sovyetler Birliği yönetiminin Litvanya hü- kümetine karsı uygulama tehdi- dinde bulunduğu ekonomik yap- tınmlann, "sogok savaş Uanı" an- lamına geldiğini kaydetti. Pruns- kene, bunun nedenini sormak için Moskova'ya bir Litvanya heyetinin gideceğini açıkladı. Litvanya Başbakanı, en kısa za- manda Moskova'ya gidecek olan bu heyetin Sovyet hükümetince kabul edilmesinin, sonınun çözü- mü açısından kaçınılmaz olduğu- nu belirterek "SSCB ile olan iliş- kilerimizde sagduyunun üslün ge- lecegi umudunu koruyonız" dedi. SSCB Başkanı Mihail Gorba- çov, geçen cuma gecesi Litvanya yönetimine gönderdiği mesajda, iki gün içinde bağımsızlık ilanını pekiştiren kararlann geri alınma- ması halinde, Litvanya'ya "dövizle ihraç edilebilir" mal sevkiyatımn durdurulacağını bildirmişti. Litvanya Devlet Başkanı Vita- utas Landsbergis de bağımsızlık ilanından vazgeçmcyeceklerini ıs- rarla vurgulamış. Moskova'nın kendilerinden "imkânsız şeyler" istediğini söylemişti. Ultimatomu "önerali bir hata" olarak niteleyen Landsbergis, SSCB'nin alacağı önlemlere kar- şı dünyanın tepki göstereceğine inandığını belirterek ancak boyle- ce Litvanya ve SSCB için daha iyi bir siyasi atmosfer oluşacağı tah- mininde bulundu ve "Böylece Moskova belki daba başka türtii düşünmeye başlar" dedi. AP'ye göre Litvanyalı yetkililer, Moskova ambargo uygulasa bile ban cumhuriyetlerin Litvanya'ya hammadde ihracatını durdurma- yacağmı umduklannı belirtiyorlar. Estonya Halk Cephesi ise Lit- vanya'nın Moskova'ya karşı diren- mesine destek olabilmek için bu cumhuriyetteki tüm ekonomik iş- letmelere, Litvanya'ya yardıma ha- zır olmalan çağrısında bulundu. Estonya Halk Cephesi'nin çağ- nsında, Moskova'dan gelecek Lit- vanya aleyhindeki talimatlann da uygulanmaması istendi. Estonya da Moskova'dan aynl- mak için sırada bekleyen cumhu- riyetlerden biri. Ancak Estonya, geçen hafta yaptığı açıklamada, ayrılma konusunu Litvanya gibi aceleye getirmeyeceklerini ve aşa- malı bir aynlma planı hazırladık- lannı bildirdi. Siyasal gözlemciler, Estonya1 dan başka Letonya, Moldavya ve Gürcistan'ın da aynlmaya hazır olduklannı, daha sonraki aşama- da Ukrayna ile Azerbaycan'ın ay- nlmayı talep edebileceğini belirti- yorlar. Vatikan SSCB ile Litvanya arasındaki sorunları gidermek için Papa 2. Jean-Paul'ün iyi niyet girişimleri yapmaya hazır olduğu bildirildi. Vatikan'daki diplomatik kaynak- lar, taraflann istemesi ve şartlann zorlaması halinde, bu ay sonun- da Moskova'ya gidecek olan Va- tikan Büyükelçisi'nin, Şovyet baş- kentine ziyaretini erkene alabile- International Herald Tribune'den ceğini belirttiler. Vatikan ile SSCB arasında res- mi ilişkilerin kurulmasından sonra Moskova'ya büyükelçi atanan Başpiskopos Francesco Coiasuon- no, bir hafta önce yaptığı açıkla- (12 Nisan) mada. "lkna ve aracılık için istefc- te bulunulması halinde, Vatikan* ın, Vilnius iie Moskova arasında- ki sonınun çözümü için devreye girmesinin mümkön olduğunu" söylemişti. Sovyet KP'nin yayın organı, Boris Yeltsin'in grubuna şiddeîle çattı Pravda: Parti elden gidîyorPravda gazetesinde çıkan imzasız yazıda radikal reformcu Yeltsin'in önderliğindeki Demokratik Platform grubu, "Stalinist yöntemlerle yönetimi ele geçirmeye çahşmakla'' suçlandı MOSKOVA (AA) — Sovyetler Birliği Komünist Partisi'nin yayın organı Pravda, partinın, 28. Kongresi başlamadan önce "ba- a unsorlardan anndınlması" ge- rektiğini savundu. Dün Pravda'nın birinci sayfa- sının yarısından fazlasını kapla- yan imzasız başmakalede, başını Boris Yeltsin ve arkadaşlarının çektiği Demokratik Platform gru- bu, "Partide iktidan ele geçinnek iftB SUliniftt mücadele yöntcmle- ri" uygulamak ve "yapıcı tartış- malar yerine bölücii taktiklere" başvurtnakla suçlandı. Pravda'nın başmakalesinin bir bolümünde, "Demokratik Plat- form De SBKP Merkez Komitesi'- UKRAYNA'DA PASKALYA — Paskalya bayramı. Batı'da olduğu gibi Sovyetler Birliginde de kul- landı. Ukrayna Cumhuriyeti'nde Llov kentinde Rus Ortodoks Kilisesi'nde Paskalya şerefine görkemli bir dini tören düzenlendi. (Fotograf: Reuter) nin şubat ayında kabul ettigi plat- form arasında ashnda çok bıiyuk bir fark olmadığı ve programın da partinin yenileamesini amaçladıgı" kaydedilirken, bir başka paragrafta, Boris Yeltsin ve çevresine yönelik olduğu sanılan bir atıfta bulunularak, "Demok- ratik Platfonn'un bazı liderierigin SBKP'nin maddi temellerini parçalamaya" çalıştıklan savu- nuldu. Makalede, SBKP'nin temmuz ayı başında yapılacak 28. Kong- re öncesinde, bu unsurlardan 'anndınlması gerektiği' vurgulan- dı.Siyasi gözlemciler, Gorbaçov'- un, Demokratik Platform grubu- nun lıderlerinin, 28. Kongre ön- cesinde partiden tasfiyesini iste- mesinin ardında, bu grubun, her geçen gün daha fazla destek top- lamasının yarattığı kaygımn bulun duğunu belirtiyorîar. KlBRIS Sovyetler Birliği devreye girdi SEMİH tPtZ ANKARA — Güney Kıbrıs'ta EOKA'nın yeniden örgütlenme ça- baları ve nikos Sarapson'un ada- ya dönme hazırlığı, Sovyetler Bir- liği'ni harekete geçirdi. Ankara 1 nın da sürekli ışaret ettiği bu ge- lişmeler, Batı'da geneüikle gözardı edilirken, Moskova, BM Genel Sekreteri'nin bunlara dikkat çek- mesi için girişimlerini sürdürüyor. Diplomatik kaynaklardan edini- len bilgiye göre Moskova, bunun genel sekreterin 619 sayılı GUven- lik Konseyi karannın 5. maddesi- ni vurgulayan bir açıklama yap- ması şeklinde gerçekleşmesini is- tiyor. Söz konusu madde, tarafla- ra, "Durumu daha da agırlaştıra- cak hareketierden kaçınmalan" çağnsında bulunuyor. Moskova'nın, dolaylı yoldan da olsa, Türk tarafını destekler nite- likteki bu son yaklaşımı, Ankara 1 da 'önemli bir gelişme' olarak de- ğerlendiriliyor. Sovyetler Biriiği- nin bu şekilde devreye girmesinin gerek ABD'de, gerekse Avrupa'da Kıbns Türk tarafı aleyhinde esen rüzgârı 'dengeleyecek' nitelikte olabileceği belirtiliyor. Güvenilir diplomatik kaynak- lardan edinilen bilgiye göre Güney Kıbns'daki militan eğüimlerin art- ması paralelinde Kıbns konusu- nun genel sekreterin iyi niyet mis- yonunun dışındaki platformlara taşması, Sovyetler Birliği'nde hoş- nutsuzluk yaratmış bulunuyor. Genel sekreterin görevini tammla- yan 12 Mart 1990 tarihli ve 649 sa- yılı Güvenlik Konseyi karan orta- dayken bir yandan Amerikan yö- netimi ve kongresi, diğer yandan Avrupah hükümetlerin ve Avrupa Parlamentosu'nun "dışarıdan müdahaleleri" de Moskova'da "durumu daha da güçleştirecek" gelişmeler olarak görülüyor. Diplomatik kaynaklar, arkasın- da bu şekilde büyük destek hisse- den Kıbns Rum yönetiminin "he- def saptırma" mahiyetindeki pro- poganda girişimlerinin Moskova 1 ya da yansıdığını bildiriyorlar. Bu çerçevede Kıbns Rum Yönetimi Dışişleri Bakanı Yakovu'nun ge- çen günlerde Sovyet Büyükelçisi Fokin ile yaptığı görüşmeye işaret ediyorlar. Edinilen bilgilere göre Yakovu, Büyükelçi Fokin ile görüşmesi sı- rasında, "Azınlığı bahane ederek Kıbns'a saldıran Tıirkiye'nin ge- lecekte Bulgaristan ve Batı Trak- ya'ya karşı aynısını yapabUecegini" söyledi. lngiltere Mandela'ya onur konseri EDİP EMtL ÖYMEN ~ LONDRA — Güney Afrikalı siyah lider Nelson Mandela, VVembley Stadyumu'nda onunına verilen dev konsere eşi Winnie ile katılırken, tngiltere Başbakanı Margaret Thatober ile mayıstan önce görüşmeyeceğini de açıkla- dı. îki yıl önce de aynı yerde, Mandela'nın 70. doğum yıldönü- münü kutlamak amacıyla benzer bir konser verilmişti. Ancak Man- deia, o tarihte cezaevindeydi. Stadyumda en az 70 bin kişinin izlediği konseri BBC, 30 ülkeye naklen yayımladı. Bir milyar ki- şinin konseri izlediği sanılıyor. Mandela, 5 saatlik konserin so- nunda bir de konuşma yaparak ırk ayrımı siyasetinin sonuna gel- diğini, Güney Afrika'da her bire- ye tek bir oy sisteminin uygulana- cağını söyledi. Mandela'nın tngiltere Başbaka- nı Margaret Thatcher ile görüşme- yi reddetmesi, hükümet çevrele- rinde huzursuzluk yarattı. Ayrıca Güney Afrika yönetimi, BBC Yö- netim Kurulu Başkanına başvura- rak konserin kesintisiz olarak ya- yımlanma karannı eleştirdi ve "4-S saat süreyle Güney Afrika- ya karşı bir nefret yayım" diye ni- teledi. Ancak BBC, başvuruyu dikkate almadı. Yerel saatle 18'de başlayan konser, 22'ye kadar sür- dü. Konsere Terence Trent D'Arbj, Peter Gabriel, Tracy Chapman, Miriam Makabe, Simple Minds gibi sanatçılar katıldı. İki yıl ön- ce aynı yerde yapılan konserde Mandela'nın serbest bırakılması istemleri dile getirflirken, bu kon- serde Güney Afrika'da ırk ayrımı siyasetinin sona eıdirilmesi ve si- yah bir yönetim kurulması dilek- leri dile getirildi. Başbakan Thatcher ile Mande- la, mayıs ayının sonunda bir ara- ya gelecek. DUIVYADABTIGTIN ALJSİRMEN Hesap TÖ'nün televizyon konuşması, Türkiye'de geleceğe yönelik he- sapları açığa çıkarması bakımından son derece ilginçti. Konuş- ma aynı zamanda, Çankaya'dakı lıderler doruğu ile ilgili ipuçla- rtnı da ortaya seriyordu. TO, dorukta "...Milli birlik ve bütünlüğü- müze yönelmiş terörist faaliyetlere ve bunları destekleyenlere kar- şı çok kesin ve kararlı bir mücadele vereceğimizi belirterek, ay- rıntıya girmeden ana hattan ile alınacak tedbirler görüşülmuştür" diyor. Bu açıklamadan da anlaşılacağı gibi Çankaya görüşmesinde bazı konular karanhkta kalmış, liderleri çağıran kışi, ne yapaca- ğını ayrıntılarıyla anlatmamış, yani liderlerden, daha sonra açık- ladığı önlemler tçın destek almamıştır. Zaten TÖ'nün de destek mestek de aradığı yoktu. Onun amacı inönü ile Demirel'i Çankaya'ya getirtip kendi konumunu onay- latmaktı, bunu da yaptı. Ulusal dava ise kılıftan başka bir şey değildi. Doğrusu biz alınan son önlemlerin de Güneydoğu ya da baş- ka bir deyişle Kürt sorununu çözmekten çok, kişisel diktayı pe- kiştirmeye yönelik olduğuna inanıyoruz. Türkiye'de ulusal varhğımıza yönelik tehdide karşı amansız bir savaşım vermenin zorunluluğunu kabul etmek, TÖ'nün sundu- ğu önlemleri demokrasinin ve hukukun temel kurallarına uygun görüp içine sindirmek anlamını taşımaz. Ama yanılmayalım, bu önlemlerı demokratik güçlerin içlerine sindirip sındirmemelerı de umurunda değil TÖ'nün O, geçen günkü açıklamasında da belirtiığı gibi yetkilerini anayasadan al- dığını söyleyerek durumunu pekiştirmeye çalışmaktadır. 12.5 eylül rejiminin mimarı, 12 Eylül damgalı beş orgeneral ve seçilmemış kurucu meclisin yapıtı olan ve halka silah zoruy- la kabul ettirilen başkancı 1982 Anayasası'nın meşruiyetı tartış- malıyken, şimdi demokrasinin temeli ile çelişen davranışlara aynı anayasayı kaynak olarak göstermek, sorunu çözmek yerine da- ha da karmaşıklaştırmaktadır. Ama TÖ, 1982 Anayasası'na dayanarak başkan baba yöneti- mini başkancı yönetime çeviren 12.5 eylül yöntemlerinı sürdür- mekte kararlı görünüyor. Ne var ki Türkiye'de ulusal istenç TÖ'ye de, örgütüne de, YA1 ya da SÖ'ye de karşıdır Ve ulusal ıstencin bu yönelişi tüm he- sapları allak bullak edebilecek bir boyuta varmıştır. Işte tam bu noktada TÖ'nün ulusal istenci saptırmaya, elden geldığince ortadan kaldırmaya yönelik hesabı giriyor devreye. TÖ'nün hesabı, elektronik aygıtlarla seçim yaptırıp, okuma yaz- ma düzeyi düşük ülkemizde ulusal istenci iyice saptırmak için seçmenleri şaşırtacak bir yol tutmaktır. Önceleri Kahveci'ye gizliden gızlıye hazırlatılan proje, artık açık açık dile getirilir olmuştur. TÖ'nün hesabı açıktır: Zaten meşru olmayan ve halka silah zoruyla kabul ettirilen başkancı 1982 Anayasasına dayanarak demokrasinin temellerini sarsacak, insan hak ve özgürlüklerini ayaklar altına alacak rejimın tonton başkanı olmak ve bu ıktida- rı sürdürmek üzere de ulusal istenci saptıracak yöntemler uy- gulamak. Bu Salazar yöntemlerinın tutacağını sanıyor ve hesaplarını ona göre yapıyor 70. Onun hesaplamadığı tek şey, bu oyunun tut- maması halinde başına nelerin geleceğıdir. KKTC Seçimkampanyası dolu dizgin Cumhurbaşkanlığı ve Parlamento seçimlerine iddialı hazırlanan parti ve adaylar köy köy, şehir şehir dolaşarak oy isterken, genellikle iç sorunlannın ön plana çıkması dikkat çekiyot-F \ İZZET RIZA YAXIN LEFKOŞA — KKTC'de 22 ni- sandaki cumhurbaşkanlığı seçim- lerinin jehir ve köylerdeki propa- ganda kampanyası, cumhurbaş- kanlığı adaylarıyla ilgili tek yanlı basın haberciliği sürerken, cum- hurbaşkanlığı seçiminin sonucu alınmadan, milletvekili seçimle- rinde olumlu sonuç alma yanşı hızlandı. İki propaganda ve seçim yarı- şı, birbirine parald gidiyor. Ulusal Birlik Partisi (UBP), Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) - Toplumcu Kurtuluş Partisi (TKP) - Yeni Doguş Partisi (YDP)'nin desteklediği Demokra- tik Mücadele Partisi (DMP) ve ye- ni kurulan Yeni Kıbns Partisi (YKP)'nin katılacağı milletvekili seçimlerinde 50'şer adaydan 150 partili, bir bağımsız aday olmak üzere 151 kişi yarışacak. Yeni Seçim Yasası'nın bu seçim- lerde yarattığı sıcak atmosfer, bu seçimlerin propaganda süreciyle konuşmalarının, cumhurbaşkan- lığı propaganda sürecinden hemen Benzersiz & Vestel ürünleri faizsiz Vestel taksitleriyle! TESLİMAT: \CUSTOS-EYLCL Yılın en büyük imkânı... Yine Vestel'den! Yandaki tabloyu inceleyin, dilediğiniz modeli seçin. Peşinatı size en yakın Vestel Yetkili Satıcısı'na yatınn, Vestel'inizi faizsiz taksitlerle ve sabit fiyat garantisivle alın. Hesaph alın! TVESTELVESTEL bir & Polly Peck International PLC kurulusudur. TELEVİZYONLAR Vestel Diamond Monitör 37 UK Vestel Comfort FST 40 UK Vestel Diamond Monitör 51 UK Vestel Diamond FST55 UK Vestel Siyah İnci 55 UK Vestel Diamond 56 UK Vestel Multivision P.I.P. 55 UK Vestel Multivision P.I.P. 63 UK Pesinat 150.000 200.000 200.000 300.000 300.000 250.000 300.000 400.000 HTaksH 150.000 170.000 180.000 210.000 210.000 210.000 300.000 330.000 ToplamFivat (KDVDahii) 1.800.000 2.070.000 2.180.000 2.610.000 2.610.000 2.560.000 3.600.000 4.030.000 VİDEOLAR Vestel Akai VS-425 Video UK Vestel GoldstarLikit Kristal UK Vestel Akai VSP-84 EV Player UK Vestel Goldstar4301 Player UK 250.000 200.000 150.000 150.000 200.000 180.000 130.000 120.000 2.450.000 2.180.000 1.580.000 1.470.000 MÜZİKSETLERİ Vestel Midi 85 Müzık Seti Kabinli Vestel Midi 250 Mûzik Seti Kabinli Vestel Midi 270 UK Müzik Seti Kabinli Vestel Midi 150 UK Müzik Seti Kabinli 200.000 . 200.000 300.000 200.000 190.000 150.000 200.000 140.000 2.290.000 1.850.000 2.500.000 1.740.000 EVGEREÇLERİ Vestel Mikrodalga Fırın 7 Kademeli Vestel Mikrodalga Fınn Digital Vestel 864 Tam Otomatik Çam. Mak. 70.000 80.000 200.000 70.000 80.000 160.000 840.000 960.000 1.960.000 Peşinatı Nisan ayında yatıranlara ürünleri Ağustos taksitinden önce. peşinatı Mayıs ayında yatıranlara ürünleri Eylül taksitinden önce teslim edilecektır. Bu kampanya T.C. Merkez Bankası'mn 23.1.1986 tarih ve 18997 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan tebliğine uygundur. M bir hafta sonra başlaması, parti- lerin birbiri ardınca miting düzen- lemeleri, birbirinden ilginç ilan ve yayınlann birbirini izlemesiyle iyi- ce yükseldi. UBP kampanyalarının başını, Magosa'dan liste başı olan UBP Genel Başkanı Dervis Eroglu, DMP kampanyalarının başını, Lefkoşa bölgesinde eski TKP Ge- nel Başkanı Mustafa Akıncı, es- ki CTP Genel Başkanı Özker Öz- gur, eski bakan ve eski Toplum- sal Atılım Partisi Başkanı lrsen Küçiik, Girne bölgesinde eski TKP Milletvekili ve Akıncı ile Öz- gür gibi yeni DMP adayı Ziya Rız- kı, Magosa bölgesinde ise eski YDP Genel Başkanı Orfaan Üçok ile eski Bakan Ismet Kotak çeki- yor. Akıncı ile özgür, bağımsız cumhurbaşkanlığı adayı Ismail Bozkurt'un seçim toplantılarında da konuşuyor. UBP, seçim stratejisini bağım- sız cumhurbaşkanı adayı Denktaş gibi "dava" temeline oturtmuş. Bu strateji, UBP ile Denktaş'ı özdeş- leştiriyor. İç sorunlar ön plana çı- karılmıyor. DMP ile YKP ise iç sorunları ön planda irdelemek durumunda. YKP, UIC sorunlannın yanı sıra uluslararası platformlarda yer al- manın, Avrupalılaşmanın, Kıbns Türküne olanaklar sağlayacağına örnekler veriyor. Kıbns sorununa erken çözüm istiyor. 'Kader seçimleri' UBP mitinglerinin ana konuş- macısı durumundaki Başbakan Eroğlu, UBP'nin Geçitkale'de baş- lattığı seçim gezilerinde, "Bu se- çimin KKTC için kader seçimleri olduğunu, taviz isteyen Rumlann ve dünyanın Denktaş-UBP ikilisi- nin kaybelmesini bekledigini" dile getirdikten sonra "Bu secimkr ka- der seçimleridir. Diğerleri ile lu- yaslanamaz, iç meseleler ön pla- na çıkanlarak değerlendirüemez" diyor. "Dıinya karşımıza gecmiş, 'dev- letinizi yıkınız, içinize Rum gelme- sine izin veriniz, Türkiye'nin etkin garantisinden vazgeçiniz' diyor. Bidm içimizde ise KKTC'ain kunılmasına olduğu gibi yaşabl- masına da karşı olanlarla içimize Rum gelsin diyenler ve onlarla bir arada olmaması gerekenler cephe kurdular. Amaçları belli, KKTC'ye barikat olacaklar." "UBP'yi iç sorunları Urnşmak- tan kaçmak"la suçlayan DMP, Lefkoşa'daki ilk büyük ve gövde gösterisi niteliğindeki mitinginde olduğu gibi Güzelyurt, Magosa ve Girne bölgelerindeki seçim alan- larında "el" amblemli flamalar, mavi beyaz zemin Uzerinde yine "el"le "UBP'ye dur", Kırmın be- yaz zemin uzerinde "d" amblemi- nin altında "Yağmaya, yolsazln- ğa, partizanhga yeter" sözleri gö- rülen afişlerle iç sorunlann ağır- lıklı olduğu konuşmalar yapıyor. Seçim sonrasında uygulayacakla- n üç aylık programı açıklıyor.