02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 NÎSAN 1990 HABERLER CUMHURİYET/U Nörolojiye LBM'den bilgisayar • İstanbul Haber Servisi — IBM bilgisayar şirketinin Türkiye temsilciliği, İstanbul Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı'na bilgisayar bağışında bulundu. Bağış nedeniyle Nöroloji'Anabilim Dalı binasında yapılan törende Bölüm Başkanı Prof. Dr. Coşkun Özdemir, fakulte dekanı Prof. Dr. Korkmaz Altay, öğretim görevlileri ile şirket yetkilileri katıldı. Prof. Dr. Coşkun özdemir, bağış töreninde yaptığı konuşmada, üniversitenin olanaklarının bilgisayar alımına yetmediğini belirterek, "İçinde bulunduğumuz bilgi-iletişim çağında bilgisayarlar bizim için vazgeçilmez araçlar olmuştur. Kendi kendimize edinemeyeceğimiz boyle bir uniteyi bölümumüze bağışlayan şirket yetkililerine teşekkür ediyoruz" dedi. (Fotoğraf: Behzat Şahin) 2000'e Doğru TCSS'ye başvurdu • tstanbul Haber Servisi — 2000'e Doğru Dergisi'nden dün yapılan yazılı açıklamada, 413 sayılı kararname nedeniyle dergiyi basacak matbaa bulunmadığı için Türkiye Gazete Sahipleri Sendikası'na yapılan başvuruyla her gazetenin, derginin bir sayısını basmasının istendiği bildirildi. Bu arada Dergi Genel Yayın Yönetmeni Doğu Perinçek'in polisçe aranması sürerken, Yazı İşleri Müdüru Hüseyin Karanhk, ifadesine başvurulmak üzere siyasi şubeye göturüldü. Bıcak'a Vİava bombardımanı' • ANKARA (Cumhuri)et Bürosu) — ANAP milletvekilleri için Pavlov'un "şartlı refleks deneyi" benzetmesinde bulunan Tercüman gazetesi yazarı Nazlı Ilıcak, "dava bombardımanı"na uğruyor. 5 Kasım 1989 tarihli köşe yazısında yaptığı benzetme üzerine 102 ANAP milletvekili tarafından dava edılerek, toplam 306 milyon lira tazminat ödemeye mahkûm olan Ilıcak hakkında aynı konuda 160 ANAP milletvekili daha dava hazırlığına başladı. Özallar'ın avukatı Bilgin Yazıcıoğlu tarafından yürütüldüğü kaydedilen dava hazırhğının önümüzdeki günlerde tamamlanacağı bildirildi. Bilgin Yazıcıoğlu da dava hazırlığını doğrulayarak, 160 ANAP milletvekili adma, llacak hakkında yakında tazminat davası açacaklarını soyledi. DGM'de Güneş'e dava • İSTANBUL (AA) — Giineş gazetesinde yayımlanan "Bush-Özal görüşmesinin tutanaklan" başlıklı haber nedeniyle, İstanbul Devlet Guvenlik Mahkemesi Savcıhgı'nca da dava açıldı. tstanbul DGM savcılığı'nca hazırlanan iddianamede, haberin yayımlandığı sırada sorumlu yazı işleri müdürluğu görevini yürüten Salih Alev Er hakkında, "Gizli kalması gereken devletin emniyeti ve siyasi menfaatlerine taalluk eden bilgiyi basın yoluyla ifşa etmek" iddiasıyla 5 yıldan az olmamak üzere ağır hapis cezası istendi. Antalya cinayetinde gelişme • ANTALYA (Cumhuriyet) — Üç kişinin öldürülmesi ve bir kişinin yaralanması ife sonuçlanan "Antalya cinayeti" ile ilgili soruşturma devam ediyor. Katil zanlısı olarak aranan Cebrail Aykurt'un cesedinin Mazı Dağı'nda bulunmasından sonra gözaltına alınan sekreter Filiz Curuğ'un eşi Şenol Cüruğ, olay gecesi teravih namazında olduğunu kanıtladığı için serbest bırakıldı. Bu arada Cebrail Aykurt ve Hüseyin Aykurt tarafından kiralandığı saptanan bir araçta eski eser aramaya yarayan bir metal dedektörü bulundu. Hüseyin Aykut'un da bir süre önce Antalya Müzesi'ne 15 adet gümüş antik Aspendos sikkesi sattığı belirlendi. Polis yetkilileri elde edilen bu bilgiler üzerine cinayetlerin eski eser kaçakçılığıyla bağlantıh olabileceğini belirttiler. AÇIKLAMA • İnsan Hakları Derneği Başkanı Nevzat Helvacı, dünkıi gazetemizde yer alan "Marksist Parti Eylülde Kuruluyor" haberi ile ilgili olarak şu açıklamayı yaptı: "Ben Marksist parti oluşturulması için yapılması düşunülen toplantıya davet edildim, ancak toplantıya katılmadım. Türkiye'de sosyalist bir parti kurulmasının ihtiyaç olduğuna inanıyorum. Ancak Insan Hakları Derneği Başkanı olarak bir siyasi oluşum içinde bulunmam söz konusu değildir. Bu, görevimi tamamladıktan sonra bir siyasi oluşum içinde olabilir." Hukukçular Olağanüstü Hal Kararnamesi'ni değerlendirdi: \argının denetimi zorunluTURAN YILMAZ ANKARA — Olağanüstü Hal Bölge Valisi'nin yetkilerini geniş- leten son düzenlemelerin, bölge dışında da uygulamalara olanak sağlaması nedeniyle iptal istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne göturule- bileceği savunuldu. Hukukçular, Anayasa'nın 148. maddesindeki olağanüstü hal durumunda çıka- nlan kanun hükmündeki kararna- melerin iptalinin istenemeyeceği hükmünün, son kararnameler için uygulanamayacağını belirttiler. Kararnamelerde "usul saptırma- sı" ve "yelki asımı"nm söz ko- nusu olduğunu vurgulayan hu- kukçular, "yönetimin kötü niye- Ünden" söz edilebileceğini söyle- diler. Cumhuriyet muhabirinin gö- rüşlerine başvurduğu hukukçular, son KHK'ları anayasa hükümle- ri ve genel hukuk kurallan açısın- dan değerlendirdiler. Hukukçu- lar, Anayasa'nın 148. maddesin- de yer alan olağanüstü hak duru- munda çıkarılan kanun hükmün- deki kararnamelerin iptali iste- miyle Anayasa Mahkemesi'ne başvurulamayacağı hükmünü, son kararnamelerin içeriği açısın- • dan yorumladılar. Hukukçular, son düzenlemelerin Anayasa Mahkemesi'ne iptal istemiyle gö- türülebileceği göruşünde birleşti- ICT. Tanör: Yetki saptirması Doç. Dr. Bulenl Tanör, olağa- nüstü hal kararnamelerinin Ana- yasa Mahkemesi'ne götürüleme- yeceğine ilişkin yasaklamanın, an- cak olağanüstü hal dönemi ve böl- gesi ile ilgili olraası koşuluyla sı- nırlı olduğunu belirterek şöyle de- di: "Eger kararaamenin içine ola- ğanüstü hal ve bölgesiyle ilgisiz unsurlar sokuşlurulmuşsa. bu bir başka organın, yani TBMM'nin yetkisinin gaspedilmesi ve bir usul saptirması anlamına gelir. Bu du- nımda Anayasa Mahkemesi'ne kararname aleyhine bir başvunı vapüdıgı takdirde, yuksek mahke- menin usul saptirması ve yetki aşı- mı niteligindeki hukümleri yok sayması mumkundur. hatta ge- reklidir. Aksi tıalde olağanüstü hal kararnameleri ile biitıin ulke- nin hukuka a>kın ve yargı dene- timi dışında kalan işlemlerle yö- netiimesi mümkün olur. Bu da hukuk devleti anlayışının kabal edebikceği bir husus değiMir. Bu karamamenin de bir an once Mec- lis'te goruşulmesi gerekir. Meclis- ten çıkacak yasa aleyhine ise za- ten Anayasa Mahkemesi'ne baş- vuru yolu acıktır. Bu konuda ana- yasal yargı denetimi mutlaka zo- nınludT. " Oktay: Çok ciddi düşünmek gerekir SHP adına 50 kadar yasa ve KHK'yı Anayasa Mahkemesi'ne götüren Avukat Seyfı Oktay da olağanüstü hal uygulamasına iliş- kin çıkarılan bir KHK'da devle- tin değiştirilmesi dahi teklif edi- lemeyecek temel niteliklerine ters düzenlemeler getirilemeyeceğini bildirdi. tstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyelerinden Yrd. Doç. Dr. Semih Gemalmaz da karamamenin birkaç teknik usul hatası bulunduğunu belirte- rek "Olağanüstü Hal Yasası'nda- ki alanın dısına yaygınlaşbnlma- sı amaca elverişli değü" dedi. Ge- malmaz, bu usul hatalarını şöyle sıraladı: "Anayasada KHK'lann ivedi- tikle Mectis'te görüşiüeceği ibaresi var. Burada >önetim, bir hukuki imkânı kotuye kullanıyor. Konu- yn Medis denetiminden kaçınyor. Bu paketie getirilen bazı önlem- kr, Türkiye'de sıkıyönetim reji- mini, kunımlannı, usullerini ola- ğanüstü hal rejimioe ithal etmiş- tir. Onun içerisine yeriestirilmis- tir. Tehlikeli olan yön budur. Anayasa] açıdan bakıldığında ola- ğanüstü hal ile sıkıyönetim rejûn- leri arasında pek fark görülmez. Bu farklılık özel yasalannda be- Hrginteşmiştir. Dofaıyısıyla bugün Dr. Yıldırım Uler ise karamame- nin bütünüyle anayasal yargı de- netimine tabi olduğu görüşünü sa- vundu. Söz konusu kararname- nin, Anayasa'nın 121. maddesin- de öngörülen yetkiler içinde yal- nız olağanüstü hal uygulanan böl- ge için düzenlemeler yapmadığı- nı, Anayasa \e Olağanüstü Hal Yasası'nın çizdiği çerçevede deği- şiklik yaptığını belirten Uler, "Bütün Türkiye için ve butun za- manlar için geçerti olacak yeni dü- zenlemeler getiren bu kararname için bir yetki vasasının gerekli ol- duğu görüşündeyim. Bu nedenle söz konusu kararname, Aoaya- sa'nın 148. raaddesinde 'yargı Mahkemesi'nin 29 Nisan 1988 ta- rihli karanna göre genel nitelikte çekinceler sözlesmeye aykındır. Bu dunımda kouisyona ferdi başvunı hakkı kayıtsız kullamla- bilecektir. Bunun öaemi şurada- dır; Avnıpa Mahkemesi, olağa- nüstü ballerde hak ve hürriyetle- re getirilen kayıtlamalann sozleş- roeye uygunlugunu denedemekte, getirilen tedbirlerin 'ölçülü olup olmadığım' araşUrmaktadır. Milli planda yargı denetimi: Kriz yasallıgı 1982 Anayasası'ıun 15. maddesinde düzenlenmiştir. Bu düzenleme İnsan Haklan Av- nıpa Sözleşmesi'nin 15. maddesi- ni Tiirk anayasal sistemine sok- trlanda ve Hindistan anayasala- nnda da vardır. Ancak bu mah- keme, kısıntıya ragmen olağanüs- tü hal düzenlemeleriBİ yetki teca- vüzü, yttkinin kötüye kuUamlma- sı ya da hürriyetlerin saklı koru- ma alanına müdahale dnrnmnn- da denetiemektedir. Bu durumda aynı mantığın Türk anayasal sis- temi içinde de geçerii olduğu dü- şünülebilir." Özek: Anayasaya aykın Prof. Dr. Çctin Özek de karar- namenin yargı denetimine tabi x>l- duğu görüşünü savundu. Anaya- sa'nın 148. maddesinin hükümete sanın 148. maddesinin hükümete Bile»l Tuö Anayasa Mahkemesi'ne götürülebilir: Hukukçular, anayasanın yalnız olağanüstü hal ilan edilen illerde düzenleme yapma yetkisi verdiğini, kararname ile ise Türkiye genelini kapsayacak düzenlemelere gidildiğini bildirdiler. Bunu 'usul saptırması' ve 'yetki aşımı' olarak değerlendiren hukukçular, kararname aleyhine bu açıdan Anayasa Mahkemesi'ne gidilebileceğini bildirdiler. Scmib Gcnulmaz Turfut kıuaa demek ki Türkiye'de olağanüstü hal olan o bölgede ashnda bir sı- kıyönetim rejimi uygulanacakbr. Buradan da yönetimin kötii niyet- li olduğu ortaya çıkar. Bu düzen- lemeler aleyhine üst bukuk ku- rumlanna başvarulmasında bazı teknik güçlükler buluauyor. An» bence asıl olan topu hukuk mer- cilerine atmak yerine siyasi so- nımluluğun arastınlmasıdır. Bu da Meclis'te olacaktır. Bu karar- name ile getirilen düzenlemeler, aslında Türkiye'de 12 Eylül reji- minin yüriirlükte bulnnduğunn, gercekte sivil yönetime gecilmedi- ğinin de en gnçlü kanıtıdır." Ankara Üniversitesi Hukuk Fa- kültesi öğretim üyelerinden Prof. bağısıklıgr engeüne takıhnaz. Ka- ramamenin bir yetki yasasına da- yanmadıgı için ağır sakatlığı var- dır. Bu nedeniyle de bütünüyle yargı denetimine tabidir" dedi. tki planda düşünmeli Doç. Dr. Bakır Çağlar îse ko- nunun "milli üstü" ve "milli" ol- mak üzere tki planda düşünmek gerektiğini bdirterek şunlan soy- ledi: "Milli üstü planda yargı dene- timi: Türkiye, İnsan Haklan Av- nıpa Komisyonu'na ferdi başvu- nı bakkını ve A>nıpa Mahkeme- si'nin yargı yetkisini tanımıştır. Kontisyona ferdi basvunı hakkı- nı kayıtlı tanımıştır, ama Avrupa muştur. 15. maddede, kriz kayıt- lamalanna getirilen sınıriar iki prensip üzerine kunıludur. ilk prensip, milletlerarası hukuktan doğan yükümlöHikleri ihlal etme- me, ikinci prensip ise ölçülülnk prensibidir. 15. madde ile hak ve hürriyetlerin sert çekh-deği sayılan hak ve özgürluklere dokunma ya- sağı da getirilmiştir. Hemen soy- knmesi gereken 15. madde ile ge- tirilen miDetJerarası hukuktan do- ğan yükümlülükleri ihlal etme- mek kaydıyla kriz hukuku Avnı- pa organlan denetimi alanına so- kulmuştur. Ancak Türk anayasal sisteminde olağanüstü hal karar- nameleri konusunda yargı kısın- tısı getirilmiştir. Benzer bir kısıntı yalnız olağanüstü hal ilan edilen yerlerde düzenleme yetkisi verdi- ğini anımsatan özek, çıkarılan KHK ile olağanüstü hal ilan edil- meyen yerlerde de düzenlemelere gidildiğini bildirdi. Olağanüstü hal ilan edilen yerlerdeki düzen- lemelerin de anayasada belirtilen ve değiştirilemeyeceği öngörülen temel niteliklere aykın olamaya- cağı görüşünü savunarak hukuk devleti ile temel hak ve özgürlük- lerin korurunası gibi bu nitelikle- re aykın düzenlemeler getirilme- si halinde olağanüstü hal bölgesi sınırlan içinde bile konunun ana- yasal yargı denetimine tabi olabi- leceğini kaydetti.özek şöyle dedi. "Bu KHK, geçmisin 'takrir-i 413 SAYILI KARARNAMENİN İPTALİ İSTENİYOR SHP, Anayasa Mahkemesrne gicliyor ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) — TBMM Genel Kurulu'nda bugün "Güneydoğu Anadolu'da meydana gefcn olaylar" konusun- da SHP ve DYP grupları tarafın- dan verilen genel görüşrne öner- geleri görüşülecek. SHP grup başkanvekillerinden Hasan Fehmi Güneş 413 sayılı ka- nun hükmündeki karamamenin iptali için Anayasa Mahkemesi'- ne gideceklerini acıkladı. Güneş, aynca TBMM Başkanı Kaya Er- dem ile görüşerek karamamenin TBMM Genel Kurulu'nda bir an önce göruşülmesini istedi. SHP milletvekili lurhan Beyazıt, karar- nameyi "kanun-u muvakkaf'ına benzeterek, "Bu inanış Meclisin yok sayılmasıdır. Bu inanış oligar- şik diktatöriuktür" dedi. SHP Milletvekili Öner Miski, verdiği soru önergesiyle TBMM Başkan- lığı'mn 413 sayılı kararnameyle il- güi olarak genel kurulda zamanın- da göruşülmesi için önlem alıp al- madığını sordu. SHP Grup Başkanvekili Hasan Fehmi Güneş ve 64 arkadası ile Güneş DYP Sinop milletvekili Yaşar Topçu ve 10 arkadaşının ayrı ayrı verdikleri genel görüşme önerge- leri bugün birleştirilerek ele alına- cak. önergeler üzerine hükümet görüşünü tçişleri Bakanı Abdül- kadir Aksu açıklayacak. ANAP grubu adına Hasan Ça- kır, SHP grubu adına Turan Be- yazıt, DYP grubu adına da Yaşar Topçu'nun konuşmalanndan son- ra önergelerin gündeme alınması oya sunulacak. SHP Grup Başkanvekili Hasan Bayazıt Fehmi Güneş, SHP Izmir Millet- vekili Turhan Beyazıt ile birlikte düzenlediği basın toplantısında, şiddet olaylarının demokrasi içe- risinde önlenmesini istediklerini ifade ederek, karamamenin ana- yasanın 12. maddesi son fıkrası uyannca TBMM Başkanı Kaya Erdem tarafından derhal TBMM Genel Kurulu'nda görüşulmeye açılması gerektiğini söyledi. SHP Izmir Milletvekili Turhan Beyazıt da anayasanın 121. mad- desi 2. fıkrasında sayılan olağa- Güven'li yatırımların gurur verici sonucu GÜVEN SİGORTA 1989'da Sigortalılarına % 75,23 oranında net kâr dağıttı 1989 yılında da sigorta hii:metleri Güven'le verildi. Halkımız için... Güvenli yarınları için sağlam güvenceler yaratıldı. % 95 kâr paylı, Güven Sigorta Hayat Poliçeleri, en verimli yatınmlarda kuruşuna kadar değerlendirildi: Her 100.- TL için % 79,19 oranında kâr elde edildi. Bu kârın % 95'i, (79,19x% 95) olan % 75,23 net kâr, sigortalılara dağıtıldı. Hayat Sigortası primlerinin, belli oranlarda Gelir Vergisi'nden muaf tutulması nedeniyle, sigortalıların elde ettiği net kâr oranı ortalama 35 puan artmakta ve böylece dağıtılan kâr payı % 110'u aşmaktadır. Güven Sigorta, Hayat Sigortalılarına dağıttığı yüksek gelirlerle, kendisine duyulan güveni, bir kez daha haklı çıkarmaktan mutludur, gururludur. GÜVEN SİGORTA "Sigortacılık Güven İşidir" Güven Sigorta T A Ş. Genel Müdürlüğü- Bankalar Cad 122/124-80000 Koraköy/İstanbul Tel 154 79 00 (14 hat) Fax 155 58 88 SHP İzmir Milletvekili Turhan Bayazıt ile birlikte bir basın toplantısı düzenleyen SHP grup başkanvekillerinden Hasan Fehmi Güneş, TBMM Başkanı Kaya Erdem ile görüşerek karamamenin göruşülmesini istedi. nüstü hallerde vatandaşlar için ge- tirilecek para, mal ve çalışma yü- kümlülükleri, temel hak ve hürri- yetlerin nasıl sınırlandırılacağı ve durdurulacağı, halin gerektirdiği tedbirlerin nasıl ve ne surette alı- nacağı, kamu hizmeti görevlileri- ne ne gibi yetkiler verileceği görev- lilerin durumlarmda ne gibi deği- şiklikler yapılacağı ve olağanüstü yönetim usullerinin kanun ile dü- zenlenmesinin, kanun ile yapılma- sı gerektiğinin hükme bağlandığı- nı bildirdi. Beyazıt, 413 sayılı ka- nun hükmündeki karamamenin anayasanın 121. maddesinin 2. fıkrası hükümlerine aykın oldu- ğunu belirterek, "Cumburbaşka- nının başkanlıgında toplanan Ba- kanlar Kurulu Anayasa Mahke- mesi'ne başvurulamayacağı için bilerek ve kaslen bu yola gitmiş ve böylece hukuken yok sayılması ge- reken bir tasarrnfta bulunmuştur" dedi. Hasan Fehmi Güneş ile Beyazıt, 413 sayılı kararname için Anaya- sa Mahkemesi ve idari yargı yo- luna başvuracaklannı da kaydet- tiler. SHP Hatay MilletvekUi Öner Miski de TBMM Başkanhğı'nca cevaplandınlması istemiyle verdiği soru önergesinde Bakanlar Kuru- lu'nun Güneydoğu Anadolu'daki terör olaylarını engellemek ama- cıyla çıkarttığı son karamamenin onay merciinin Meclis olduğunu belirterek, "Başkanlık, bn karar- namenin genel kurulda zaman içinde göruşülmesini sağlamak için ne gibi önlemler almış bnlunmaktadır" dedi. Tepkiler süriiyor TBMM eski Başkanı Trabzon Milletvekili Necmertin Karadn- man teröre karşı önlemleri içeren karamamenin bir an önce TBMM'ye getirilmesini istedi. Ka- raduman basın özgürlüğunü zede- leyen bir düşünceyi savunmanın mürakün olmadığım söyledi. UBA'nın haberine göre, Ihsan Sabri Çaglayangil de şiddetle bir yere varılamayacağını belirterek, "ABD Vietnam karşısında çok güçlüydu. Ama binlerce insan öl- dükten ve milyonlarca dolar kay- bolduktan sonra işi çözdü. Bölge- de ana dili Kürlçe olan ezici ço- ğunlnk yurduna bağlıdır" dedi. ANAP Maıdin Milletvekili Va- hap Dizdaroğlu, kararnameyi "Bekleyelim görelim" diye değer- lendirirken yöntemin de demok- ratik olmadıgını savundu. Bağım- sız milletvekili Mahmut Alınak da TBMM'ye verdiği soru önergesin- de Başbakan Akbulut'a "Hükü- metinize ve muhalefel partilerine gizli ve askeri muhUra verildiği do£ru mudur" diye sordu. sükün kanunu' ile benzer nitdik- tedir. Bu KHK, kendisini hukukla bağh saymayan bir anlayışın ürii- nüdür. Bu KHK, Türkiye'de in- san haklanna ve bukuk devletine bağlıiığın lumuyle inkân anlamı- na gelmektedir. Bu KHK, 1982 Anayasası'na dahi aykındır. El- bette ki ülke bütünluğu korun- mak zorundadır. Fakat demokra- si ve insan haklan da aynı şekil- de korunması gereken değerierdir. Ve bu iki değer 'devlet'i olustu- ran öğelerdir. Birisini korumak için diğer değeri tahrip etmek, gercekte 'hukuka bağh devlet' kavramına, devletin kendisine za- rar verir." Hukuk düzeni altüst istanbul Barosu Başkanı Av. Turgut Kazan, Olağanüstü Hal Valisi'ne sınırsız yetkiler getiren 413 sayılı kanun kuvvetindeki ka- rarnameye Meclis'in el koyması- nı ve kararname hakkında iptal davası açılmasını istedi. Kazan, dün yaptığı yazılı açık- lamada kararname ile öngörülen düzenın asla "hukuk düzeni" ol- madığını savunarak şöyle dedi: "Bir hukuk devletinde huk«- knn ne olduğuna yalnız mahke- meler karar verebüir. Oysa KHK ile yargı organı devreden çıkanl- mış ve kamu görevliierine âdeta 'suç işleme imtiyazı' tanınmıştır. Bö>le bir anlayış hukukla bagdas- maz. Ve silahlı siddeti önleme ge- rekçesiyle cumhurbaşkanı ile hü- knmete hakaret suçUnnın cezası arttınlmıştır ki eleştiriyi yasakla- manın anuçlandıgı anlaşılmakta- dır. Ne var ki hukuk, hukuka kar- şı hileyi konımaz. Bu nedenle 413 sayılı kararnamenin içine yerleş- tirilen ve bütun Türkiye için uy- gulanabilir kurallar getiren gizli kararnanenin Anayasa Mahke- mesi'ne gotünilebilmesi ve iptal edilebilmesi mamkıindür." TRT, öğretmen katliamını vermedi Haber Merkezi — Elazığ'ın Ancak ilçesine bağh Bükardı Kö- yü'nde PKK tarafından gerçekleş- tirilen "öğretmen katlianu"na TRT önceki gün haber kuşağın- da hiç yer vermezken, haber dün- kü gazetelerde de oldukça küçük boyutlarda yer aldı. Ankara büromuzun bildirdiği- ne göre Elazığ'da 4'ü öğretmen 5 kişinin PKK tarafından öldürül- mesi olayını TRT, Olağanüstü Hal Bölge Valiliği'nin resmi açık- laması olmadığı için "haber" ola- rak vermedi. Konuyla ilgili bilgi veren' TRT'den üst düzey bir yetkili, TRT'nin Güneydoğu'ya ilişkin haberleri Olağanüstü Hal Bölge Valiliği'nin resmi açıklaması ol- madan verilemeyeceği doğrultu- sundaki "prensip karan" uyann- ca hareket ettiğini bildirdi. Aynı yetkili, Elazığ'da 9 mühendisin öl- dürülmesi ve geçen günlerde PKK militanlarından 22'sinin öldürül- mesi haberinin de "Valilik açıklaması" şeklinde duyuruldu- ğunu bildirdi. Olağanüstü Hal Bölge Valiliği Basın Bürosu yetkilileri ise TRT Diyarbakır Radyosu Haber Mü- dürluğu'nden kendilerine olayın sorulduğunu ve Basın Bürosu ola- rak "haberi teyit ettiklerini" söy- lediler. TRT Diyarbakır Bölge Radyosu Haber Müdürlüğü'nden alınan bilgiye göre de Elazığ'da beş kişinin öldürülmesiyle ilgili haber derlenerek Ankara'ya bil- dirildi. Ancak TRT'nin haber bültenlerinde yet almadı. Terör önlenebilir mi? Son yasa gücünde kararname- lerle özellikle Güneydoğu haber- leri için basma getirilen sınırlama- lar, "Terör habeıierinin küçök gösterilmesi ya da hiç verilmemesi terörü önleyebilir mi" tartışması- nı da beraberinde getirdi. Dünkü gazetelerin Elazığ katliamına az yer ayırması da son birkaç gün- dür tosm dünyasında yaşanan te- dirgin ortama bağlandı. Minibüste (Baftarafi 1. Sayfada) ğunu söylediler. Durumlan ağu- olan 14 yolcu Dicle Üniversitesi Hastanesi'nde tedavi altına alın- dılar. Kahramanmaraş'ın Elbistan il- çesinde kurulu şeker fabrikası ön- ceki gece kimliği henüz belirlene- meyen kişilerce kundaklanmak is- tendi. Kazan dairesine yerleştiri- len iki patlayıcı madde, etkisiz ha- le getirildi. Bu arada meçhul kişi- lerce çıkartıldığı belirtilen yangın ise söndürüldü. Olağanüstü Hal Bölge Valiliği üç gün önceki bir çatışmayı dün duyurdu. Açıklamaya göre, Sürt'in Şırnak ilçesine bağlı Reşitderesi bölgesinde, 14 nisan günü bir grup terörist, yörede onarım çalışması yapan bir kamu kuruluşuna ait S araca yangın çıkartarak zarar ver- diler. Teröristler kısa sürede ger- çekleştirdikleri eylemden sonra kaçtılar. Takip sırasında çıkan ça- tışmada bir teörist, uzun namlu- lu silahı birlikte olay yerinden ya- ya olarak üç saat mesafede ölü olarak ele geçirildi. Dogubeyaat'ın Uzunyazı kö- yünden bir süre önce bir grup te- röristin silah zoruyla tran'a kaçı- rılan 11 kişiden son iki kişi olan Ahmet Gültekin ile Kemal Eök de kurtularak köylerine döndüler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle