Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
17 NÎSAN 1990 HABERLER CUMHURİYET/U
Nörolojiye LBM'den bilgisayar
• İstanbul Haber Servisi — IBM bilgisayar şirketinin
Türkiye temsilciliği, İstanbul Tıp Fakültesi Nöroloji
Anabilim Dalı'na bilgisayar bağışında bulundu. Bağış
nedeniyle Nöroloji'Anabilim Dalı binasında yapılan
törende Bölüm Başkanı Prof. Dr. Coşkun Özdemir,
fakulte dekanı Prof. Dr. Korkmaz Altay, öğretim
görevlileri ile şirket yetkilileri katıldı. Prof. Dr. Coşkun
özdemir, bağış töreninde yaptığı konuşmada,
üniversitenin olanaklarının bilgisayar alımına yetmediğini
belirterek, "İçinde bulunduğumuz bilgi-iletişim çağında
bilgisayarlar bizim için vazgeçilmez araçlar olmuştur.
Kendi kendimize edinemeyeceğimiz boyle bir uniteyi
bölümumüze bağışlayan şirket yetkililerine teşekkür
ediyoruz" dedi. (Fotoğraf: Behzat Şahin)
2000'e Doğru TCSS'ye başvurdu
• tstanbul Haber Servisi — 2000'e Doğru Dergisi'nden
dün yapılan yazılı açıklamada, 413 sayılı kararname
nedeniyle dergiyi basacak matbaa bulunmadığı için
Türkiye Gazete Sahipleri Sendikası'na yapılan başvuruyla
her gazetenin, derginin bir sayısını basmasının istendiği
bildirildi. Bu arada Dergi Genel Yayın Yönetmeni Doğu
Perinçek'in polisçe aranması sürerken, Yazı İşleri
Müdüru Hüseyin Karanhk, ifadesine başvurulmak üzere
siyasi şubeye göturüldü.
Bıcak'a Vİava bombardımanı'
• ANKARA (Cumhuri)et Bürosu) — ANAP
milletvekilleri için Pavlov'un "şartlı refleks deneyi"
benzetmesinde bulunan Tercüman gazetesi yazarı Nazlı
Ilıcak, "dava bombardımanı"na uğruyor. 5 Kasım 1989
tarihli köşe yazısında yaptığı benzetme üzerine 102
ANAP milletvekili tarafından dava edılerek, toplam 306
milyon lira tazminat ödemeye mahkûm olan Ilıcak
hakkında aynı konuda 160 ANAP milletvekili daha dava
hazırlığına başladı. Özallar'ın avukatı Bilgin Yazıcıoğlu
tarafından yürütüldüğü kaydedilen dava hazırhğının
önümüzdeki günlerde tamamlanacağı bildirildi. Bilgin
Yazıcıoğlu da dava hazırlığını doğrulayarak, 160 ANAP
milletvekili adma, llacak hakkında yakında tazminat
davası açacaklarını soyledi.
DGM'de Güneş'e dava
• İSTANBUL (AA) — Giineş gazetesinde yayımlanan
"Bush-Özal görüşmesinin tutanaklan" başlıklı haber
nedeniyle, İstanbul Devlet Guvenlik Mahkemesi
Savcıhgı'nca da dava açıldı. tstanbul DGM savcılığı'nca
hazırlanan iddianamede, haberin yayımlandığı sırada
sorumlu yazı işleri müdürluğu görevini yürüten Salih
Alev Er hakkında, "Gizli kalması gereken devletin
emniyeti ve siyasi menfaatlerine taalluk eden bilgiyi basın
yoluyla ifşa etmek" iddiasıyla 5 yıldan az olmamak
üzere ağır hapis cezası istendi.
Antalya cinayetinde gelişme
• ANTALYA (Cumhuriyet) — Üç kişinin öldürülmesi ve
bir kişinin yaralanması ife sonuçlanan "Antalya cinayeti"
ile ilgili soruşturma devam ediyor. Katil zanlısı olarak
aranan Cebrail Aykurt'un cesedinin Mazı Dağı'nda
bulunmasından sonra gözaltına alınan sekreter Filiz
Curuğ'un eşi Şenol Cüruğ, olay gecesi teravih namazında
olduğunu kanıtladığı için serbest bırakıldı. Bu arada
Cebrail Aykurt ve Hüseyin Aykurt tarafından kiralandığı
saptanan bir araçta eski eser aramaya yarayan bir metal
dedektörü bulundu. Hüseyin Aykut'un da bir süre önce
Antalya Müzesi'ne 15 adet gümüş antik Aspendos sikkesi
sattığı belirlendi. Polis yetkilileri elde edilen bu bilgiler
üzerine cinayetlerin eski eser kaçakçılığıyla bağlantıh
olabileceğini belirttiler.
AÇIKLAMA
• İnsan Hakları Derneği Başkanı Nevzat Helvacı,
dünkıi gazetemizde yer alan "Marksist Parti Eylülde
Kuruluyor" haberi ile ilgili olarak şu açıklamayı yaptı:
"Ben Marksist parti oluşturulması için yapılması
düşunülen toplantıya davet edildim, ancak toplantıya
katılmadım. Türkiye'de sosyalist bir parti kurulmasının
ihtiyaç olduğuna inanıyorum. Ancak Insan Hakları
Derneği Başkanı olarak bir siyasi oluşum içinde
bulunmam söz konusu değildir. Bu, görevimi
tamamladıktan sonra bir siyasi oluşum içinde olabilir."
Hukukçular Olağanüstü Hal Kararnamesi'ni değerlendirdi:
\argının denetimi zorunluTURAN YILMAZ
ANKARA — Olağanüstü Hal
Bölge Valisi'nin yetkilerini geniş-
leten son düzenlemelerin, bölge
dışında da uygulamalara olanak
sağlaması nedeniyle iptal istemiyle
Anayasa Mahkemesi'ne göturule-
bileceği savunuldu. Hukukçular,
Anayasa'nın 148. maddesindeki
olağanüstü hal durumunda çıka-
nlan kanun hükmündeki kararna-
melerin iptalinin istenemeyeceği
hükmünün, son kararnameler için
uygulanamayacağını belirttiler.
Kararnamelerde "usul saptırma-
sı" ve "yelki asımı"nm söz ko-
nusu olduğunu vurgulayan hu-
kukçular, "yönetimin kötü niye-
Ünden" söz edilebileceğini söyle-
diler.
Cumhuriyet muhabirinin gö-
rüşlerine başvurduğu hukukçular,
son KHK'ları anayasa hükümle-
ri ve genel hukuk kurallan açısın-
dan değerlendirdiler. Hukukçu-
lar, Anayasa'nın 148. maddesin-
de yer alan olağanüstü hak duru-
munda çıkarılan kanun hükmün-
deki kararnamelerin iptali iste-
miyle Anayasa Mahkemesi'ne
başvurulamayacağı hükmünü,
son kararnamelerin içeriği açısın- •
dan yorumladılar. Hukukçular,
son düzenlemelerin Anayasa
Mahkemesi'ne iptal istemiyle gö-
türülebileceği göruşünde birleşti-
ICT.
Tanör: Yetki saptirması
Doç. Dr. Bulenl Tanör, olağa-
nüstü hal kararnamelerinin Ana-
yasa Mahkemesi'ne götürüleme-
yeceğine ilişkin yasaklamanın, an-
cak olağanüstü hal dönemi ve böl-
gesi ile ilgili olraası koşuluyla sı-
nırlı olduğunu belirterek şöyle de-
di:
"Eger kararaamenin içine ola-
ğanüstü hal ve bölgesiyle ilgisiz
unsurlar sokuşlurulmuşsa. bu bir
başka organın, yani TBMM'nin
yetkisinin gaspedilmesi ve bir usul
saptirması anlamına gelir. Bu du-
nımda Anayasa Mahkemesi'ne
kararname aleyhine bir başvunı
vapüdıgı takdirde, yuksek mahke-
menin usul saptirması ve yetki aşı-
mı niteligindeki hukümleri yok
sayması mumkundur. hatta ge-
reklidir. Aksi tıalde olağanüstü
hal kararnameleri ile biitıin ulke-
nin hukuka a>kın ve yargı dene-
timi dışında kalan işlemlerle yö-
netiimesi mümkün olur. Bu da
hukuk devleti anlayışının kabal
edebikceği bir husus değiMir. Bu
karamamenin de bir an once Mec-
lis'te goruşulmesi gerekir. Meclis-
ten çıkacak yasa aleyhine ise za-
ten Anayasa Mahkemesi'ne baş-
vuru yolu acıktır. Bu konuda ana-
yasal yargı denetimi mutlaka zo-
nınludT. "
Oktay: Çok ciddi
düşünmek gerekir
SHP adına 50 kadar yasa ve
KHK'yı Anayasa Mahkemesi'ne
götüren Avukat Seyfı Oktay da
olağanüstü hal uygulamasına iliş-
kin çıkarılan bir KHK'da devle-
tin değiştirilmesi dahi teklif edi-
lemeyecek temel niteliklerine ters
düzenlemeler getirilemeyeceğini
bildirdi.
tstanbul Üniversitesi Hukuk
Fakültesi öğretim üyelerinden
Yrd. Doç. Dr. Semih Gemalmaz
da karamamenin birkaç teknik
usul hatası bulunduğunu belirte-
rek "Olağanüstü Hal Yasası'nda-
ki alanın dısına yaygınlaşbnlma-
sı amaca elverişli değü" dedi. Ge-
malmaz, bu usul hatalarını şöyle
sıraladı:
"Anayasada KHK'lann ivedi-
tikle Mectis'te görüşiüeceği ibaresi
var. Burada >önetim, bir hukuki
imkânı kotuye kullanıyor. Konu-
yn Medis denetiminden kaçınyor.
Bu paketie getirilen bazı önlem-
kr, Türkiye'de sıkıyönetim reji-
mini, kunımlannı, usullerini ola-
ğanüstü hal rejimioe ithal etmiş-
tir. Onun içerisine yeriestirilmis-
tir. Tehlikeli olan yön budur.
Anayasa] açıdan bakıldığında ola-
ğanüstü hal ile sıkıyönetim rejûn-
leri arasında pek fark görülmez.
Bu farklılık özel yasalannda be-
Hrginteşmiştir. Dofaıyısıyla bugün
Dr. Yıldırım Uler ise karamame-
nin bütünüyle anayasal yargı de-
netimine tabi olduğu görüşünü sa-
vundu. Söz konusu kararname-
nin, Anayasa'nın 121. maddesin-
de öngörülen yetkiler içinde yal-
nız olağanüstü hal uygulanan böl-
ge için düzenlemeler yapmadığı-
nı, Anayasa \e Olağanüstü Hal
Yasası'nın çizdiği çerçevede deği-
şiklik yaptığını belirten Uler,
"Bütün Türkiye için ve butun za-
manlar için geçerti olacak yeni dü-
zenlemeler getiren bu kararname
için bir yetki vasasının gerekli ol-
duğu görüşündeyim. Bu nedenle
söz konusu kararname, Aoaya-
sa'nın 148. raaddesinde 'yargı
Mahkemesi'nin 29 Nisan 1988 ta-
rihli karanna göre genel nitelikte
çekinceler sözlesmeye aykındır.
Bu dunımda kouisyona ferdi
başvunı hakkı kayıtsız kullamla-
bilecektir. Bunun öaemi şurada-
dır; Avnıpa Mahkemesi, olağa-
nüstü ballerde hak ve hürriyetle-
re getirilen kayıtlamalann sozleş-
roeye uygunlugunu denedemekte,
getirilen tedbirlerin 'ölçülü olup
olmadığım' araşUrmaktadır.
Milli planda yargı denetimi:
Kriz yasallıgı 1982 Anayasası'ıun
15. maddesinde düzenlenmiştir.
Bu düzenleme İnsan Haklan Av-
nıpa Sözleşmesi'nin 15. maddesi-
ni Tiirk anayasal sistemine sok-
trlanda ve Hindistan anayasala-
nnda da vardır. Ancak bu mah-
keme, kısıntıya ragmen olağanüs-
tü hal düzenlemeleriBİ yetki teca-
vüzü, yttkinin kötüye kuUamlma-
sı ya da hürriyetlerin saklı koru-
ma alanına müdahale dnrnmnn-
da denetiemektedir. Bu durumda
aynı mantığın Türk anayasal sis-
temi içinde de geçerii olduğu dü-
şünülebilir."
Özek: Anayasaya aykın
Prof. Dr. Çctin Özek de karar-
namenin yargı denetimine tabi x>l-
duğu görüşünü savundu. Anaya-
sa'nın 148. maddesinin hükümete
sanın 148. maddesinin hükümete
Bile»l Tuö
Anayasa Mahkemesi'ne
götürülebilir: Hukukçular,
anayasanın yalnız olağanüstü hal
ilan edilen illerde düzenleme yapma
yetkisi verdiğini, kararname ile ise
Türkiye genelini kapsayacak
düzenlemelere gidildiğini bildirdiler.
Bunu 'usul saptırması' ve 'yetki
aşımı' olarak değerlendiren
hukukçular, kararname aleyhine bu
açıdan Anayasa Mahkemesi'ne
gidilebileceğini bildirdiler. Scmib Gcnulmaz Turfut kıuaa
demek ki Türkiye'de olağanüstü
hal olan o bölgede ashnda bir sı-
kıyönetim rejimi uygulanacakbr.
Buradan da yönetimin kötii niyet-
li olduğu ortaya çıkar. Bu düzen-
lemeler aleyhine üst bukuk ku-
rumlanna başvarulmasında bazı
teknik güçlükler buluauyor. An»
bence asıl olan topu hukuk mer-
cilerine atmak yerine siyasi so-
nımluluğun arastınlmasıdır. Bu
da Meclis'te olacaktır. Bu karar-
name ile getirilen düzenlemeler,
aslında Türkiye'de 12 Eylül reji-
minin yüriirlükte bulnnduğunn,
gercekte sivil yönetime gecilmedi-
ğinin de en gnçlü kanıtıdır."
Ankara Üniversitesi Hukuk Fa-
kültesi öğretim üyelerinden Prof.
bağısıklıgr engeüne takıhnaz. Ka-
ramamenin bir yetki yasasına da-
yanmadıgı için ağır sakatlığı var-
dır. Bu nedeniyle de bütünüyle
yargı denetimine tabidir" dedi.
tki planda düşünmeli
Doç. Dr. Bakır Çağlar îse ko-
nunun "milli üstü" ve "milli" ol-
mak üzere tki planda düşünmek
gerektiğini bdirterek şunlan soy-
ledi:
"Milli üstü planda yargı dene-
timi: Türkiye, İnsan Haklan Av-
nıpa Komisyonu'na ferdi başvu-
nı bakkını ve A>nıpa Mahkeme-
si'nin yargı yetkisini tanımıştır.
Kontisyona ferdi basvunı hakkı-
nı kayıtlı tanımıştır, ama Avrupa
muştur. 15. maddede, kriz kayıt-
lamalanna getirilen sınıriar iki
prensip üzerine kunıludur. ilk
prensip, milletlerarası hukuktan
doğan yükümlöHikleri ihlal etme-
me, ikinci prensip ise ölçülülnk
prensibidir. 15. madde ile hak ve
hürriyetlerin sert çekh-deği sayılan
hak ve özgürluklere dokunma ya-
sağı da getirilmiştir. Hemen soy-
knmesi gereken 15. madde ile ge-
tirilen miDetJerarası hukuktan do-
ğan yükümlülükleri ihlal etme-
mek kaydıyla kriz hukuku Avnı-
pa organlan denetimi alanına so-
kulmuştur. Ancak Türk anayasal
sisteminde olağanüstü hal karar-
nameleri konusunda yargı kısın-
tısı getirilmiştir. Benzer bir kısıntı
yalnız olağanüstü hal ilan edilen
yerlerde düzenleme yetkisi verdi-
ğini anımsatan özek, çıkarılan
KHK ile olağanüstü hal ilan edil-
meyen yerlerde de düzenlemelere
gidildiğini bildirdi. Olağanüstü
hal ilan edilen yerlerdeki düzen-
lemelerin de anayasada belirtilen
ve değiştirilemeyeceği öngörülen
temel niteliklere aykın olamaya-
cağı görüşünü savunarak hukuk
devleti ile temel hak ve özgürlük-
lerin korurunası gibi bu nitelikle-
re aykın düzenlemeler getirilme-
si halinde olağanüstü hal bölgesi
sınırlan içinde bile konunun ana-
yasal yargı denetimine tabi olabi-
leceğini kaydetti.özek şöyle dedi.
"Bu KHK, geçmisin 'takrir-i
413 SAYILI KARARNAMENİN İPTALİ İSTENİYOR
SHP, Anayasa Mahkemesrne gicliyor
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) — TBMM Genel Kurulu'nda
bugün "Güneydoğu Anadolu'da
meydana gefcn olaylar" konusun-
da SHP ve DYP grupları tarafın-
dan verilen genel görüşrne öner-
geleri görüşülecek.
SHP grup başkanvekillerinden
Hasan Fehmi Güneş 413 sayılı ka-
nun hükmündeki karamamenin
iptali için Anayasa Mahkemesi'-
ne gideceklerini acıkladı. Güneş,
aynca TBMM Başkanı Kaya Er-
dem ile görüşerek karamamenin
TBMM Genel Kurulu'nda bir an
önce göruşülmesini istedi. SHP
milletvekili lurhan Beyazıt, karar-
nameyi "kanun-u muvakkaf'ına
benzeterek, "Bu inanış Meclisin
yok sayılmasıdır. Bu inanış oligar-
şik diktatöriuktür" dedi. SHP
Milletvekili Öner Miski, verdiği
soru önergesiyle TBMM Başkan-
lığı'mn 413 sayılı kararnameyle il-
güi olarak genel kurulda zamanın-
da göruşülmesi için önlem alıp al-
madığını sordu.
SHP Grup Başkanvekili Hasan
Fehmi Güneş ve 64 arkadası ile
Güneş
DYP Sinop milletvekili Yaşar
Topçu ve 10 arkadaşının ayrı ayrı
verdikleri genel görüşme önerge-
leri bugün birleştirilerek ele alına-
cak. önergeler üzerine hükümet
görüşünü tçişleri Bakanı Abdül-
kadir Aksu açıklayacak.
ANAP grubu adına Hasan Ça-
kır, SHP grubu adına Turan Be-
yazıt, DYP grubu adına da Yaşar
Topçu'nun konuşmalanndan son-
ra önergelerin gündeme alınması
oya sunulacak.
SHP Grup Başkanvekili Hasan
Bayazıt
Fehmi Güneş, SHP Izmir Millet-
vekili Turhan Beyazıt ile birlikte
düzenlediği basın toplantısında,
şiddet olaylarının demokrasi içe-
risinde önlenmesini istediklerini
ifade ederek, karamamenin ana-
yasanın 12. maddesi son fıkrası
uyannca TBMM Başkanı Kaya
Erdem tarafından derhal TBMM
Genel Kurulu'nda görüşulmeye
açılması gerektiğini söyledi.
SHP Izmir Milletvekili Turhan
Beyazıt da anayasanın 121. mad-
desi 2. fıkrasında sayılan olağa-
Güven'li yatırımların
gurur verici sonucu
GÜVEN SİGORTA
1989'da
Sigortalılarına
% 75,23
oranında
net kâr dağıttı
1989 yılında da sigorta hii:metleri
Güven'le verildi.
Halkımız için...
Güvenli yarınları için
sağlam güvenceler yaratıldı.
% 95 kâr paylı, Güven Sigorta Hayat
Poliçeleri, en verimli yatınmlarda kuruşuna
kadar değerlendirildi:
Her 100.- TL için % 79,19 oranında kâr elde
edildi. Bu kârın % 95'i, (79,19x% 95) olan
% 75,23 net kâr, sigortalılara dağıtıldı.
Hayat Sigortası primlerinin, belli oranlarda
Gelir Vergisi'nden muaf tutulması nedeniyle,
sigortalıların elde ettiği net kâr oranı ortalama
35 puan artmakta ve böylece dağıtılan kâr
payı % 110'u aşmaktadır.
Güven Sigorta, Hayat Sigortalılarına dağıttığı
yüksek gelirlerle, kendisine duyulan güveni, bir
kez daha haklı çıkarmaktan mutludur,
gururludur.
GÜVEN SİGORTA
"Sigortacılık Güven İşidir"
Güven Sigorta T A Ş. Genel Müdürlüğü- Bankalar Cad 122/124-80000 Koraköy/İstanbul Tel 154 79 00 (14 hat) Fax 155 58 88
SHP İzmir Milletvekili
Turhan Bayazıt ile
birlikte bir basın
toplantısı düzenleyen
SHP grup
başkanvekillerinden
Hasan Fehmi Güneş,
TBMM Başkanı Kaya
Erdem ile görüşerek
karamamenin
göruşülmesini istedi.
nüstü hallerde vatandaşlar için ge-
tirilecek para, mal ve çalışma yü-
kümlülükleri, temel hak ve hürri-
yetlerin nasıl sınırlandırılacağı ve
durdurulacağı, halin gerektirdiği
tedbirlerin nasıl ve ne surette alı-
nacağı, kamu hizmeti görevlileri-
ne ne gibi yetkiler verileceği görev-
lilerin durumlarmda ne gibi deği-
şiklikler yapılacağı ve olağanüstü
yönetim usullerinin kanun ile dü-
zenlenmesinin, kanun ile yapılma-
sı gerektiğinin hükme bağlandığı-
nı bildirdi. Beyazıt, 413 sayılı ka-
nun hükmündeki karamamenin
anayasanın 121. maddesinin 2.
fıkrası hükümlerine aykın oldu-
ğunu belirterek, "Cumburbaşka-
nının başkanlıgında toplanan Ba-
kanlar Kurulu Anayasa Mahke-
mesi'ne başvurulamayacağı için
bilerek ve kaslen bu yola gitmiş ve
böylece hukuken yok sayılması ge-
reken bir tasarrnfta bulunmuştur"
dedi.
Hasan Fehmi Güneş ile Beyazıt,
413 sayılı kararname için Anaya-
sa Mahkemesi ve idari yargı yo-
luna başvuracaklannı da kaydet-
tiler.
SHP Hatay MilletvekUi Öner
Miski de TBMM Başkanhğı'nca
cevaplandınlması istemiyle verdiği
soru önergesinde Bakanlar Kuru-
lu'nun Güneydoğu Anadolu'daki
terör olaylarını engellemek ama-
cıyla çıkarttığı son karamamenin
onay merciinin Meclis olduğunu
belirterek, "Başkanlık, bn karar-
namenin genel kurulda zaman
içinde göruşülmesini sağlamak
için ne gibi önlemler almış
bnlunmaktadır" dedi.
Tepkiler süriiyor
TBMM eski Başkanı Trabzon
Milletvekili Necmertin Karadn-
man teröre karşı önlemleri içeren
karamamenin bir an önce
TBMM'ye getirilmesini istedi. Ka-
raduman basın özgürlüğunü zede-
leyen bir düşünceyi savunmanın
mürakün olmadığım söyledi.
UBA'nın haberine göre, Ihsan
Sabri Çaglayangil de şiddetle bir
yere varılamayacağını belirterek,
"ABD Vietnam karşısında çok
güçlüydu. Ama binlerce insan öl-
dükten ve milyonlarca dolar kay-
bolduktan sonra işi çözdü. Bölge-
de ana dili Kürlçe olan ezici ço-
ğunlnk yurduna bağlıdır" dedi.
ANAP Maıdin Milletvekili Va-
hap Dizdaroğlu, kararnameyi
"Bekleyelim görelim" diye değer-
lendirirken yöntemin de demok-
ratik olmadıgını savundu. Bağım-
sız milletvekili Mahmut Alınak da
TBMM'ye verdiği soru önergesin-
de Başbakan Akbulut'a "Hükü-
metinize ve muhalefel partilerine
gizli ve askeri muhUra verildiği
do£ru mudur" diye sordu.
sükün kanunu' ile benzer nitdik-
tedir. Bu KHK, kendisini hukukla
bağh saymayan bir anlayışın ürii-
nüdür. Bu KHK, Türkiye'de in-
san haklanna ve bukuk devletine
bağlıiığın lumuyle inkân anlamı-
na gelmektedir. Bu KHK, 1982
Anayasası'na dahi aykındır. El-
bette ki ülke bütünluğu korun-
mak zorundadır. Fakat demokra-
si ve insan haklan da aynı şekil-
de korunması gereken değerierdir.
Ve bu iki değer 'devlet'i olustu-
ran öğelerdir. Birisini korumak
için diğer değeri tahrip etmek,
gercekte 'hukuka bağh devlet'
kavramına, devletin kendisine za-
rar verir."
Hukuk düzeni altüst
istanbul Barosu Başkanı Av.
Turgut Kazan, Olağanüstü Hal
Valisi'ne sınırsız yetkiler getiren
413 sayılı kanun kuvvetindeki ka-
rarnameye Meclis'in el koyması-
nı ve kararname hakkında iptal
davası açılmasını istedi.
Kazan, dün yaptığı yazılı açık-
lamada kararname ile öngörülen
düzenın asla "hukuk düzeni" ol-
madığını savunarak şöyle dedi:
"Bir hukuk devletinde huk«-
knn ne olduğuna yalnız mahke-
meler karar verebüir. Oysa KHK
ile yargı organı devreden çıkanl-
mış ve kamu görevliierine âdeta
'suç işleme imtiyazı' tanınmıştır.
Bö>le bir anlayış hukukla bagdas-
maz. Ve silahlı siddeti önleme ge-
rekçesiyle cumhurbaşkanı ile hü-
knmete hakaret suçUnnın cezası
arttınlmıştır ki eleştiriyi yasakla-
manın anuçlandıgı anlaşılmakta-
dır.
Ne var ki hukuk, hukuka kar-
şı hileyi konımaz. Bu nedenle 413
sayılı kararnamenin içine yerleş-
tirilen ve bütun Türkiye için uy-
gulanabilir kurallar getiren gizli
kararnanenin Anayasa Mahke-
mesi'ne gotünilebilmesi ve iptal
edilebilmesi mamkıindür."
TRT, öğretmen
katliamını
vermedi
Haber Merkezi — Elazığ'ın
Ancak ilçesine bağh Bükardı Kö-
yü'nde PKK tarafından gerçekleş-
tirilen "öğretmen katlianu"na
TRT önceki gün haber kuşağın-
da hiç yer vermezken, haber dün-
kü gazetelerde de oldukça küçük
boyutlarda yer aldı.
Ankara büromuzun bildirdiği-
ne göre Elazığ'da 4'ü öğretmen 5
kişinin PKK tarafından öldürül-
mesi olayını TRT, Olağanüstü
Hal Bölge Valiliği'nin resmi açık-
laması olmadığı için "haber" ola-
rak vermedi.
Konuyla ilgili bilgi veren'
TRT'den üst düzey bir yetkili,
TRT'nin Güneydoğu'ya ilişkin
haberleri Olağanüstü Hal Bölge
Valiliği'nin resmi açıklaması ol-
madan verilemeyeceği doğrultu-
sundaki "prensip karan" uyann-
ca hareket ettiğini bildirdi. Aynı
yetkili, Elazığ'da 9 mühendisin öl-
dürülmesi ve geçen günlerde PKK
militanlarından 22'sinin öldürül-
mesi haberinin de "Valilik
açıklaması" şeklinde duyuruldu-
ğunu bildirdi.
Olağanüstü Hal Bölge Valiliği
Basın Bürosu yetkilileri ise TRT
Diyarbakır Radyosu Haber Mü-
dürluğu'nden kendilerine olayın
sorulduğunu ve Basın Bürosu ola-
rak "haberi teyit ettiklerini" söy-
lediler. TRT Diyarbakır Bölge
Radyosu Haber Müdürlüğü'nden
alınan bilgiye göre de Elazığ'da
beş kişinin öldürülmesiyle ilgili
haber derlenerek Ankara'ya bil-
dirildi. Ancak TRT'nin haber
bültenlerinde yet almadı.
Terör önlenebilir mi?
Son yasa gücünde kararname-
lerle özellikle Güneydoğu haber-
leri için basma getirilen sınırlama-
lar, "Terör habeıierinin küçök
gösterilmesi ya da hiç verilmemesi
terörü önleyebilir mi" tartışması-
nı da beraberinde getirdi. Dünkü
gazetelerin Elazığ katliamına az
yer ayırması da son birkaç gün-
dür tosm dünyasında yaşanan te-
dirgin ortama bağlandı.
Minibüste
(Baftarafi 1. Sayfada)
ğunu söylediler. Durumlan ağu-
olan 14 yolcu Dicle Üniversitesi
Hastanesi'nde tedavi altına alın-
dılar.
Kahramanmaraş'ın Elbistan il-
çesinde kurulu şeker fabrikası ön-
ceki gece kimliği henüz belirlene-
meyen kişilerce kundaklanmak is-
tendi. Kazan dairesine yerleştiri-
len iki patlayıcı madde, etkisiz ha-
le getirildi. Bu arada meçhul kişi-
lerce çıkartıldığı belirtilen yangın
ise söndürüldü.
Olağanüstü Hal Bölge Valiliği
üç gün önceki bir çatışmayı dün
duyurdu. Açıklamaya göre, Sürt'in
Şırnak ilçesine bağlı Reşitderesi
bölgesinde, 14 nisan günü bir grup
terörist, yörede onarım çalışması
yapan bir kamu kuruluşuna ait S
araca yangın çıkartarak zarar ver-
diler. Teröristler kısa sürede ger-
çekleştirdikleri eylemden sonra
kaçtılar. Takip sırasında çıkan ça-
tışmada bir teörist, uzun namlu-
lu silahı birlikte olay yerinden ya-
ya olarak üç saat mesafede ölü
olarak ele geçirildi.
Dogubeyaat'ın Uzunyazı kö-
yünden bir süre önce bir grup te-
röristin silah zoruyla tran'a kaçı-
rılan 11 kişiden son iki kişi olan
Ahmet Gültekin ile Kemal Eök de
kurtularak köylerine döndüler.