Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
PAMUKBANK
Konut Destek
Kredisi.
Yuva sahibi
yapar... Cumhuriyet
Konunuz lconutsa
Pamukbank'la konuşun.
PAMUKBANK
1yi b a n k a d ı r
66. Vıl; Sayı: 23584 Kurucusu: Yunus Nadi 800 TL. 17 Nisan 1990 Salı
17Nisan
Bugün Köy Enstitülerinin
kuruluşunun 50.
yüdönümü. Basyazanmız
Nadir Nadi'nin 17 Nisan
1974'te bu sütunda yer
almış olan yazıstnı aynen
sunuyoruz.
Tiirkiye Cumhuriyeti ku-
rulduktan sonra yaptıgı ilk
konuşmalardan birinde Ata-
türk, "Köylu efendimizdir"
demişti. Ataturk bu sözü
herhangi bir oy kaygusu, ya
da bir kitleye hoş görunmek
ard niyeti ile söylemiş değil-
di. "Köylü efendimizdir"
yargısının alünda bu iılkenin
gerçek sahibi kimdir o belir-
tiliyor. Yüzyıllar boyunca
sömüriilen, ezüen, hor göriı-
len ve sömüriıldüğünün,
ezüdiginin, hor görüldügü-
nün bilincine bile varamamış
yıgınlann uyandınlması öz-
lemi yatıyordu.
Köy Enstitülerinin kurulu-
şuna yol açan nedenleri araş-
tırırsak, sanırım, daha
1920lerde Atatürk'ün dilin-
de ifadesini bulan itici giice,
ülkeyi gerçek sahibine ka-
vuşturma özlemine dek
uzanmak geregini duyanz.
Arka arkaya bitmez tiı-
kenmez savaşlar vermiş,
yanraış yıkılmış, korkunç bir
kültür karanlıgı içinde yok-
sul kalmış bir ülkede bu öz-
lemi gerçekleştinnek kolay
degildi elbet. Bir insan öm-
rüniin dar sınırlan yetmezdi
bu işe. Kimilerinin iist yapı
devrimleri diye hafife aldığı
köklü dönüşiimlerlc Atatiirk
bize geniş olanaklar hazıria-
dı. Saffet Ankan'ın Milli
Eğitim Bakanlığı doneminde
egitmen kurslan açüarak kö-
ye ışık götünıcü ilk deneme-
lere girişildi. Daha sonrala-
n üstiin yaradıhşlı bir egitim-
cimiz olan İsmail Hakkı
Tonguç'un yonılmak bilmez
çabalan sonunda enstitüler
kuruldu. Başlangıçta Ton-
guç, devrin Cumhurbaşkanı
Inönü'den anlayış gönniiş.
Hasan Âli Yücel'in destegi
ile kısa zamanda hayrete de-
ger başanlar saglamıştı.
Bilgisiztigin ve bilgisizligin
sonucu yoksulluğun kalın
çemberini kıracak tılsımı ni-
hayet bulmuştuk. Köyden
gekn köy çocuklan özel
yöntemlerle eğitilip köye geri
gönderilecek, böylece Türk
halkı kısa zamanda aydınla-
nacaktı. Çagdaş uygarhga
kavuşmanın, ulusça kalkın-
mamızın, ynrdumuza sahip
olmanın yolu bulunmuşlu.
Bu biiyük bir devrimdi,
devrimlerimizin kuşkusoz en
büyügü idi.
Ne var ki, her devrim bir
azuüıgın çıkannı zedeler. 5-6
yıl kadar başan ile yürütülen
Köy Enstitüleri denemesi de
kimi çevrelerde önce korku,
sonra da tepki yarattı. Köy-
lü uyanacak, hakkını araya-
cak diye kaygılanan agalar,
çok paıtili yaşama geçildik-
ten sonra kıyameti kopardı-
lar, enstitüleri birer komii-
nist yuvası olarak damgala-
maya kalkıştılar. Beri yan-
dan, birtakım kuramsal ay-
dınlar da aynı enstitüleri ül-
kemize sanki faşizmi yerleş-
tirmek amacıyla kurulmuş
gibi göstennek istediler. Ara
yerde ne oldu ise enstitülere
oldu. Oy uğruna, özel çıkar-
lar ugruna hem eğitim yön-
temleri, hem de adlan degiş-
tirildi. Kısa zamanda yok ol-
dular.
Öyle ama 17 Nisan'da eki-
len tohumun ülkemiz topra-
gında kök salmadığını söyle-
meye biz yine olanak göre-
miyonız. Yeteri kadar yaşa-
tilamamışlarsa da, enstitüler
tam verimli çalıştıklan yıllar
boyunca köyden gelen bin-
lerce gencin yetişmesini sağ-
lanuşlardır. Aralannda bu-
gün yurt ölçüsünde ün yap-
mış egitimciler, yöneticiler,
gazeteciler. yazarlar. hatta
ünü yurt sınırlannın ötesine
tasmış romancılar, ozanlar,
sanatçüar vardır. Ekonomik
ve sosyal koşullann degişme-
siyle köyün uyanması da hız-
lanmıştır. Çeşitli nedenlerle
köyden kente doğru gelişen
akıra iki sosyal birim arasın-
daki ilişkileri gittikçe daha
yakından etkilemektedir. 14
ekün seçimleri, Türkiye'de-
ki uyanışı açık seçik gözler
önüne sennektedir. Ülkemiz
artık 1930' lardan, 1940'-
lardan çok uzaktadır. Bu
ilerleyişi durdurmaya kimse-
nin gücü yetmeyecektir.
NADtR NADt
Mııhalefetin 'zirve' öfkesiINÖNÜ, TARTIŞMANINBİTMESİNİİSTEDİ
'Halka saygısızlık'SHP lideri "Orada insanlar ölüyor, biz neler konuşuyoruz" dedi ve
olaylan durdurmaya yönelik demokrasi içindeki önlemleri
desteklediklerini vurgulayarak şunları söyledi: "Sayın Özal'ın 'bu
kararnamede getirilen önlem basına sansür getirmeyecektir' demesini
olumlu karşılıyorum. İnanamıyorum ama olumlu karşılıyorum.
Hükümetten Güneydoğu'da halkı huzura kavuşturmasını bekliyoruz."
ANKARA
(Cumburiyet
Bürosu) —
SHP Genel Baş-
kanı Erdal Inö-
nü hâlâ surdu-
rulen "Zirvede
neler konuşuMu" tartışmasının
halka saygısızlık olduğunu belir-
terek, "Orada insanlar ölüyor.
Biz neler konuşuyoruz. Bu tartış-
ma bitmeli" dedi.
Inönü, özal'ın anayasadan
kaynaklanan yeıkilerini kullan-
masının doğal olduğunu kaydede-
p-
rek "Anayasadan yetki alan bir
devlet görevlisinin bu yetkilerini
kullanması dogaldır. Bunu kul-
lanmıyorsa saşılır. Anayasada ol-
ma>an yelkiyi kuDandıgı zaman
da karşı çıkıtır. Özal'ın ümrlann-
da bizim karşı çıktıgımız durum
budur" diye konuştu. Cumhur-
başkaru Özal'ın ortaya koyduğu
politıkalarla Turkiye'yi "devlet
başkanlıgı" sistemine götürdüğü
yorumlanna ilişkin görüşlerini
açıklayan Inönü, anayasada ol-
raayan geçici ve yanlış durumun
seçimle ortadan kalkacağını söy-
ledi. Hasan Celal Güzel'in telefon
dinleme olayına da değinen tnö-
nu, "Küçük bir çevreyi iktidarda
tutmaya yönelik hareketler. Ama
sonunda halkın iradesi ile bu çev-
rede hesap vermek zorunda kala-
cak" değerlendirmesini yaptı.
tnönü, dün düzenlediği basın
toplantısında Cumhurbaşkanı
Turgut özal'ın önceki akşam
TV'den yaptığı konuşmayı yanıt-
ladı. SHP lideri, Cumhurbaşka-
nı'nın konumunun tartışmalı ol-
masının, gündeme getirdiği konu-
<Arkası Sa. 17, Sü. 5'de)
CÜNEYT ARCAYÜREK
yazıyor
İki Dudak
Arası
ANKARA — Anayasal dü-
zeni değiştiren oldubittiler
karşısında zayıf direnişler
gösteren muhalefet yeni bir
atağa kalkışın izlenimlerini
veriyor. Başkanlık ya da yan
başkanlık sisterni bütûn ge-
rekleriyle sûrdürülürken S-S
kararnamelerinin Meclis Ge-
nel Kurulu'na bir an önce ge-
lip gelmeyeceği henüz bilin-
miyor.
S-S kararnamelerinin siya-
sal gündemdeki değişmez
yeri önümüzdeki günlerde
daha belirgin duruma gele-
cek. Dünkü gelışmeler kimi
yeni oluşmalann işaretini ku-
lise yayıyor. İki aşamalı süreç
dün başladı. Birıncisı S-S ka-
rarnamelerinin Meclıs'e geti-
(Arkası Sa. 17, Sü. 2'de)
DEMİREL: ÇANKAYA ZİRVESİ TAHRÎFEDİLİYOR
'Suçluluk psikozu'DYP lideri, "Özal, 'Bu sürgün değildir' diyor. Sürgün değilse zaten
konuşmamışızdır. 'Sansür değildir' diyor. Sansür değilse konuşulmamış
demektir" diye konuştu ve Cumhurbaşkanı ile iktidann "suçluluk
psikozu içinde yaptıkları yanlışa ortak aradığım" söyledi. Gazeteciler,
Akbulut'un, "Muhalefetin tavrını yadırgıyorum" sözlerini ammsatınca,
Demirel, "Sayın Akbulut anlamamıştır" karşılığını verdi.
ANKARA
(Camhnriyet
Bürosu) —
DYP Genel
Baskanı Siiley-
man Demirel,
"Çankaya drve-
si tahrif ediliyor. Buna gerek yok"
dedi. Demirel, Cumhurbaşkanı ve
iktidann "suçluluk psikozu için-
de yaptıkları yanlışa ortak aradı-
gını" söyledi.
Demirel, dün gazetecilerin so-
rulannı yanıtlarken anarşi ve te-
rörün insan hakları zeddenmeden
önlenmesi isteğini yineledi. Demi-
rel'e yöneltilen sorular ve yanıtla-
rı şöyle:
— Sayın Akbulut, "Muhalefe-
tin tedbırler konusundaki tavrını
yadırgıyorum" dedi. Sajın Cum-
hurbaşkam'nın konuşmasında
benzer bir ifade yer aldı mı sizce?
DEMİREL — Sayın Akbulut
yadırgamamıştu. Onu anlamamış-
tır. Cumhurbaşkanı 'Bunlar
konnşaldu' derniyor ki. Sayın
özal diyor ki: 'Bu sürgün değil-
dir.' Sürgün değilse yapılan işi za-
ten konuşmamışız demektir. 'Ya-
pılan iş sansür degildir' diyor.
Sansür değilse yapılan iş konuşul-
mamış demektir, biz konuşulan
bir seyi 'konuşulmadı' der miyiz?
Konuşulan şey, milletvekillerinin
dokunulmazlıgının kaldırılması-
dır. Biz buna karşı çıktık. Bize
söylediği şey idamların çabuklas-
tırılmasıdır. Biz ona da karşı çık-
tık. Bize söylediği şey dil meseie-
sidir. Dil meselesinde kimsenin bir
diyecegi yok zaten. insanlar ken-
di dillerini kendi aralannda konu-
şuyorlar. Onun dışında aynntıya
(Arkası Sa. 17, Sü. 2'de)
HUKUKÇULAR: KARARNAMEYE DENETİM ZORUNLU TURAN YILMAZ'ın haberi 11. Sayfada ^ SHP ANAYASA MAHKEMESİ'NE BAŞVURACAK 11. Sayfada
Hande:MTT bizi izKyorduHande Mumcu'nun Dışişleri Müsteşarı ve sorgu yargıcına verdiği ifadeler
ÖzçeriVe ifadesinden Hasan Celal
Güzel ile olan ilişkimiz, beni ne kadar
büyük bir yük altında bıraktı bilemem.
Yani korkunç bir şey, kurtulamadım.
Her yolu denedim, kurtulamadım.
Artık en sonunda konuştum. Ben
evleneceğim. İşte başkasını seviyorum.
Seni sevmiyorum, bırak artık.
Hasan Celal Güzel'in işmini verdikten
sonra bunun arkası gelir, çıkar diye
düşünüyorum. (...) Ama yani Hasan
CelaPi suçlamak istedikten sonra suçla.
Kendimi kullanılmış gibi hissediyorum.
Ben eminim ki bizi MİT izliyordu. Ben
bir süre sonra zaten bunun artık çok
yayılacağını...
Sorgu yargı^lıgındaki ifadesinden
88 eylülünden sonra ilişkimizin böyle
devam edemeyeceğini anlattım, ama
kabul etmedi. Evime telefon etmeye
başladı. Ben çıkmayınca da
kapatıyordu. Bazen de evin etrafında
dolaşıyordu. Benden Mesut Yılmaz'ın
ne yaptığım öğrenmemi istedi.
Güzel, tutanaklan istedi. Ben direndim.
'Bunları getir, ilişkimi keseceğim', dedi.
Fotokopileri Güzel'in Tunus Caddesi'nde
bulunan bürosuna götürdüm.
Kendisinden peşimi bırakmasını istedim.
Fotokopileri arşivinde kullanacağını,
kimseye vermeyeceğini söyledi.
ERBİL TUŞALP ve UBA'nın haberleri 14. Sayfada
D İ K M E N E R Ö D Ü L Ü ^ L U Ç G Ü R K A N ' A V E R İ L D İ 10. Sayfada ^ 1 3 3 BİN KİTABIN YAKILMASI DANIŞTAY'DA 10. Sayfada
Marksistler
partileşiyor
Mülkiyeliler Birliği'nde önceki gün yaptıkları
toplantıda "genelde görüş birliği"ne varan
Marksistler, oluşturdukları 'Yürütme
Kurulu'na Oral Çalışlar'ı sözcü olarak sectiler.
Kurul, mayıs ayında yerel toplantılar yapacak,
haziranda da ilk kurultayı toplayacak.
Kurulacak partiye "Yeni Oluşumcular"ın da
katılımı bekleniyor. 10. Sayfada
KUTLU-SARGIN: ÖLÜM ORUCUNDA 12. GÜN
DOKTORLAR: RİSKLİ DÖNEMEGIRDİLER
10. Sayfada
Rumlar Gümülcine'de silah kullandı
Türklere saldırı
Bazı fanatik Rumlar tarafından pazar gecesi
Türklere karşı girişilen saldırı sonucu 5 kişi
yaralandı. Bir Türk kahvehanesi kurşunlandı.
GÜMÜLCtNE (Cumhuriyet)
— Yunanistaıı'ın Batı Trakya Böl-
gesi'nde önceki gece meydana ge-
len olaylar, Türk azınlık arasında
yeniden tedirginlik yarattı. Gü-
mülcine'de bir grup Türkün saldı-
rıya ugraması, 5 kişinin yaralan-
ması ve ardından Türklere ait bir
kahvehanenin kurşunlanması göz-
leri yeniden bölgeye çevirdi.
Edinilen bilgiye gore pazar ge-
cesi Gümülcine'nin Kınnanalle gi-
rişinde bulunan Anatolia Oteli \a-
kınlarında bir grup fanatik Pon-
tuslu Rum, bir genci durdurarak
bıçakia tehdit ettiler. Bu kişiye
"Türk müstın Yunanlı mısın?" di-
ye soran ve sayıları 10 kişi kadar
olduğu bildirilen fanatik grup,
çevreden yetişen askerlerin uyarı-
sı üzerine kaçtılar.
Bu olayın duyulması üzerine
bazı mahalleleıde fanatik gruplar-
la Türkler arasında yer yer kavga-
lar meydana geldıği bildirildi. Bu
kavgalar sırasında 5 kişinin çeşit-
li yerlerinden yaralandıkları kay-
dedildi.
Gece saat 24'ten sonra da kim-
liği belirsiz kişüerce kullamlan bir
araçtan, Gümülcine'de Gülistan
Ahmet adlı bir Türk azınlık men-
subu tarafından işletilen kahveha-
neye ateş açıldı. Olayda ölen ya da
yaralanan olrnadı. Görgü tanıkları
plakasını aldıkları araçtan av tü-
feği ile ateş açıldığım ve kahveha-
nenin kapısıyla camlannda çok
sayıda kurşun izi bulunduğunu
belirttiler.
Olay üzerine Gümülcine polis
yetkilileri soruşturma başlatırken
saldırıyla ilgili olduğu sanılan Di-
mitris Papadopulos (27) ve Stav-
ros tlliadis (42) adlı iki Pontuslu
Rumu gözaltına aldılar. Bu kişi-
ler bugün suçüstü mahkemesinde,
yasadışı silah bulundurmak ve
kullanmak, asayişi bozmak ve
başkasının mülküne zarar vermek
suçlamasıyla yargı onune çıkacak-
(Arkası Sa. 17, Sü. l'de)
İSOVYETLER BİRLİĞI KIBRIS İÇIN DEVREDE
SEMİH İPİZ'in haberi 3. Sayfada
MANDELA'YA ONUR KONSERİ 3. Sayfada
Bugünden itibaren geçerli
Kağıda yüzde 18 zam
SEKA, hammadde ve bazı girdilerin
fiyatlarının artmasını gerekçe göstererek
kâğıt-karton fiyatlanna yüzde 10-18 oranında
zam yaptı. Gazete kâğıdının tonu 1 milyon
300 bin liradan 1 milyon 500 bin liraya '
yükseltildi. Ekonomide
84 YAŞINDA ÖLDL — "Beyazperdenin tannçası", "sinemanın Sarah Bernhardt'ı","sonsuzluğun
diişler prensesi" gibi lanımlarla anılan Grela Garbo önceki gun Sew York'ta 84 yaşında öldu.
GRETA GARBO
Efsanenin ölümsüz güzelliği
Yönetmen Peter Brook, "Günahın erişemeyeceği, Meryemvari,
erişilmez bir yaratık" olarak tanımlamıştı Garbo'yu.Yazar Kenneth
Tynan ise "Sarhoşken başka kadınlarda gördüğünüzü.ayıkken
Garbo'da görürsünüz" demişti. ATİLLÂ DORSAY'ın yazısı Arka Sayfada
• Vilnius görüşme istiyor Lınanya
hukumeu, dünku ioplanlısında Gorbaçov'un
ultimatomunu gorüşiu. Vilnius, Moskova'dan
gorıişıııe ısteminde buiundu.3. Sayfada
• KKTC'de seçim Cumhurbaşkanlığı ve
parlamenıo seçiınlerine iddialı hazırlanan
partiler köy ko\ dülaşıvorlar. 3. Sayfada
• Harisli Kadın Charlie
Chaplm 'in yalnızca
yönetmenliğini yaptıgı tek
fılıni olan Parısli Kadın 'da\
bırçok fılminde başrol
verdiği eşi Edna Purviance\
de rol alıyor. 4. Sayfada
• Dönemin ruhunu yakalamak Fransız
yönetmen Tavernier ile tarih-sinema ilışkisı
ve Amerikan smeması üzerine. 5. Sayfada
• Tekstil ihracatında alarm ABD ve
AT'ye yönelik sorunlar tekstil ıhracatının
% 12 gerilemesine yol açtı. Ekonomide
• Borsa' satılıyor Turkiye'nin ilk borsa
binası satılığa çıkarıldı. Ekonomide
• Tarımda uzlaşma umudu tşveren
AOÇ'de SO'yeyakın ışçinin grevi istemeyerek
işbaşı yaptığım söyledi. Ekonomide
• 90 milyarlık hisse Çukurova Elektrik ve
Kepez 'ın 90 milyar liralık hisse senetleri
satıldı. Ekonomide
• PTT'den gizli zam 100 km 'ye kadar olan
yerlerle yapılan konusmalardaki sayaç kontor
suresi 18 sanıyeye indirildi. Ekonomide
• G. Saray'a alkışlı protesto- San-
Kırmızılıların dünku antrenmanında
taraftarlar futbolculan protesto etıi. Spor'da
6 bin telefon
'dinlemede'PTT yetkilileri, polisin bazı konularda
istihbarat gerektiğinde savcılık ya da
mahkeme kararı olmaksızın 17 bin telefonu
da dinlemede tuttuğunu bildirdiler. Güzel
olayından sonra özellikle gazetecilerin
telefonlarının dinlemeye alındığını söylediler.
HAKKI ERDEM
ALİ DOĞAN
ANKARA — Polisin "istilıba-
rat amacıyla" 6 bin telefonu sü-
rekli, 17 bin telefonu da "gerek-
tiğinde" dinlediği öğrenildi. Te-
lefon konuşmalannı dinlemek
için polisin oluşturduğu "teknik
takip odalan"nın son günlerde
PTT'den çok sayıda hat istediği
anlaşıldı. PTT Işletme Genel Mü-
dürluğü tarafından 8 Mart 1990
tarihinde telefon baş müdürlük-
lerine gönderilen 25 nolu "dinle-
merihazıhaklandald" genelgede,
telefon dinlemek için savcılık ve
hâkim kararı gerektiği bildirildi.
PTT, polisin kullandığı özel hat-
lardan "tarifeye göre iicret" de
talep etti.
PTT Işletme Genel Müdürlü-
ğü'ne yakın kaynaklardan edini-
len bilgiye göre polis, savcılık ya
da mahkeme kararı olmaksızın
"istihbarat toplamak amacıyla"
6 bin telefonu sürekli dinlemede
tutuyor. Aynı kaynaklar 17 bin
telefonun da "Bazı konalarda is-
tihbarat gerektiğinde" dinlendiği-
ni belirttiler. Telefon konuşmala-
nnın istihbarat amacıyla dinlen-
mesinde "Hasan Celal Güzd ola-
(ArkasıSa. 17, Sü. l'de)
Mînibüste patlama:
3 ölü, 14 yarah
Mardin'e bağlı Derik'te bir mezraya gitmek
üzere hareket eden minibüsteki patlamanm
şoföre verilen file içindeki bir paketten
kaynaklandığı sanılıyor. Elbistan Şeker
Fabrikası kundaklanmak istendi.
Haber Merkezi — Mardin'in
Derik ilçesinde bir minibüste mey-
dana gelen patlamada 3 kişi öldü,
14 kişi yaralandı.
Mardin Emniyet Müdürü Ce-
makltin Cerrah'tan alınan bilgi-
ye göre, dün saat 18.00'de Derik-
ten Aşağıkonak Mezrası'na giden
21 DU 564 plakah minibüste, ha-
reketinden 15 dakika sonra henüz
anlaşılamayan bir nedenle patla-
ma oldu. Minibüsün arkasında
oturan yolculardan Setahattin Tu-
tar, Mehmet Sessiz ve Önter Do-
gan olay yerinde öldü. Valilik yet-
kilileri, hareketinden önce mini-
bus şoföru Mehmet Selin Güagö-
rür'e, 16 yaşında kimligi belirlene-
meyen bir gencin paket bıraktığı-
nı, patlamamn bu paketten kay-
naklanabileceği üzerinde duruldu-
(Arkası Sa. 11, Sü. 8'de)
TRT OGRETMEN
KATLİAMINI VERMEDİ
11. Sayfada
GOZLEM
UGUR MUMCU
2. Takrir-i Sükûn mu?
Hükümetin getirdiği ve üç gün içinde "olmamış" diye de-
ğiştirdiği yasa gücündeki kararname, "2. Takrir-i Sükûn
dönemi" başlatabilır mi?
1925 tarihii "Takrir-i Sükûn Kanunu" ile kararname arasın-
da benzerlikler çok, ama o günkü iktidar ile bugünkü ara-
sında da dağlar kadar fark var.
(Arkası Sa. 17, Sü. 5'de)