25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
PAMUKBANK Konut Destek Kredisi. Yuva sahibi yapar... Cumhuriyet Konunuz lconutsa Pamukbank'la konuşun. PAMUKBANK 1yi b a n k a d ı r 66. Vıl; Sayı: 23584 Kurucusu: Yunus Nadi 800 TL. 17 Nisan 1990 Salı 17Nisan Bugün Köy Enstitülerinin kuruluşunun 50. yüdönümü. Basyazanmız Nadir Nadi'nin 17 Nisan 1974'te bu sütunda yer almış olan yazıstnı aynen sunuyoruz. Tiirkiye Cumhuriyeti ku- rulduktan sonra yaptıgı ilk konuşmalardan birinde Ata- türk, "Köylu efendimizdir" demişti. Ataturk bu sözü herhangi bir oy kaygusu, ya da bir kitleye hoş görunmek ard niyeti ile söylemiş değil- di. "Köylü efendimizdir" yargısının alünda bu iılkenin gerçek sahibi kimdir o belir- tiliyor. Yüzyıllar boyunca sömüriilen, ezüen, hor göriı- len ve sömüriıldüğünün, ezüdiginin, hor görüldügü- nün bilincine bile varamamış yıgınlann uyandınlması öz- lemi yatıyordu. Köy Enstitülerinin kurulu- şuna yol açan nedenleri araş- tırırsak, sanırım, daha 1920lerde Atatürk'ün dilin- de ifadesini bulan itici giice, ülkeyi gerçek sahibine ka- vuşturma özlemine dek uzanmak geregini duyanz. Arka arkaya bitmez tiı- kenmez savaşlar vermiş, yanraış yıkılmış, korkunç bir kültür karanlıgı içinde yok- sul kalmış bir ülkede bu öz- lemi gerçekleştinnek kolay degildi elbet. Bir insan öm- rüniin dar sınırlan yetmezdi bu işe. Kimilerinin iist yapı devrimleri diye hafife aldığı köklü dönüşiimlerlc Atatiirk bize geniş olanaklar hazıria- dı. Saffet Ankan'ın Milli Eğitim Bakanlığı doneminde egitmen kurslan açüarak kö- ye ışık götünıcü ilk deneme- lere girişildi. Daha sonrala- n üstiin yaradıhşlı bir egitim- cimiz olan İsmail Hakkı Tonguç'un yonılmak bilmez çabalan sonunda enstitüler kuruldu. Başlangıçta Ton- guç, devrin Cumhurbaşkanı Inönü'den anlayış gönniiş. Hasan Âli Yücel'in destegi ile kısa zamanda hayrete de- ger başanlar saglamıştı. Bilgisiztigin ve bilgisizligin sonucu yoksulluğun kalın çemberini kıracak tılsımı ni- hayet bulmuştuk. Köyden gekn köy çocuklan özel yöntemlerle eğitilip köye geri gönderilecek, böylece Türk halkı kısa zamanda aydınla- nacaktı. Çagdaş uygarhga kavuşmanın, ulusça kalkın- mamızın, ynrdumuza sahip olmanın yolu bulunmuşlu. Bu biiyük bir devrimdi, devrimlerimizin kuşkusoz en büyügü idi. Ne var ki, her devrim bir azuüıgın çıkannı zedeler. 5-6 yıl kadar başan ile yürütülen Köy Enstitüleri denemesi de kimi çevrelerde önce korku, sonra da tepki yarattı. Köy- lü uyanacak, hakkını araya- cak diye kaygılanan agalar, çok paıtili yaşama geçildik- ten sonra kıyameti kopardı- lar, enstitüleri birer komii- nist yuvası olarak damgala- maya kalkıştılar. Beri yan- dan, birtakım kuramsal ay- dınlar da aynı enstitüleri ül- kemize sanki faşizmi yerleş- tirmek amacıyla kurulmuş gibi göstennek istediler. Ara yerde ne oldu ise enstitülere oldu. Oy uğruna, özel çıkar- lar ugruna hem eğitim yön- temleri, hem de adlan degiş- tirildi. Kısa zamanda yok ol- dular. Öyle ama 17 Nisan'da eki- len tohumun ülkemiz topra- gında kök salmadığını söyle- meye biz yine olanak göre- miyonız. Yeteri kadar yaşa- tilamamışlarsa da, enstitüler tam verimli çalıştıklan yıllar boyunca köyden gelen bin- lerce gencin yetişmesini sağ- lanuşlardır. Aralannda bu- gün yurt ölçüsünde ün yap- mış egitimciler, yöneticiler, gazeteciler. yazarlar. hatta ünü yurt sınırlannın ötesine tasmış romancılar, ozanlar, sanatçüar vardır. Ekonomik ve sosyal koşullann degişme- siyle köyün uyanması da hız- lanmıştır. Çeşitli nedenlerle köyden kente doğru gelişen akıra iki sosyal birim arasın- daki ilişkileri gittikçe daha yakından etkilemektedir. 14 ekün seçimleri, Türkiye'de- ki uyanışı açık seçik gözler önüne sennektedir. Ülkemiz artık 1930' lardan, 1940'- lardan çok uzaktadır. Bu ilerleyişi durdurmaya kimse- nin gücü yetmeyecektir. NADtR NADt Mııhalefetin 'zirve' öfkesiINÖNÜ, TARTIŞMANINBİTMESİNİİSTEDİ 'Halka saygısızlık'SHP lideri "Orada insanlar ölüyor, biz neler konuşuyoruz" dedi ve olaylan durdurmaya yönelik demokrasi içindeki önlemleri desteklediklerini vurgulayarak şunları söyledi: "Sayın Özal'ın 'bu kararnamede getirilen önlem basına sansür getirmeyecektir' demesini olumlu karşılıyorum. İnanamıyorum ama olumlu karşılıyorum. Hükümetten Güneydoğu'da halkı huzura kavuşturmasını bekliyoruz." ANKARA (Cumburiyet Bürosu) — SHP Genel Baş- kanı Erdal Inö- nü hâlâ surdu- rulen "Zirvede neler konuşuMu" tartışmasının halka saygısızlık olduğunu belir- terek, "Orada insanlar ölüyor. Biz neler konuşuyoruz. Bu tartış- ma bitmeli" dedi. Inönü, özal'ın anayasadan kaynaklanan yeıkilerini kullan- masının doğal olduğunu kaydede- p- rek "Anayasadan yetki alan bir devlet görevlisinin bu yetkilerini kullanması dogaldır. Bunu kul- lanmıyorsa saşılır. Anayasada ol- ma>an yelkiyi kuDandıgı zaman da karşı çıkıtır. Özal'ın ümrlann- da bizim karşı çıktıgımız durum budur" diye konuştu. Cumhur- başkaru Özal'ın ortaya koyduğu politıkalarla Turkiye'yi "devlet başkanlıgı" sistemine götürdüğü yorumlanna ilişkin görüşlerini açıklayan Inönü, anayasada ol- raayan geçici ve yanlış durumun seçimle ortadan kalkacağını söy- ledi. Hasan Celal Güzel'in telefon dinleme olayına da değinen tnö- nu, "Küçük bir çevreyi iktidarda tutmaya yönelik hareketler. Ama sonunda halkın iradesi ile bu çev- rede hesap vermek zorunda kala- cak" değerlendirmesini yaptı. tnönü, dün düzenlediği basın toplantısında Cumhurbaşkanı Turgut özal'ın önceki akşam TV'den yaptığı konuşmayı yanıt- ladı. SHP lideri, Cumhurbaşka- nı'nın konumunun tartışmalı ol- masının, gündeme getirdiği konu- <Arkası Sa. 17, Sü. 5'de) CÜNEYT ARCAYÜREK yazıyor İki Dudak Arası ANKARA — Anayasal dü- zeni değiştiren oldubittiler karşısında zayıf direnişler gösteren muhalefet yeni bir atağa kalkışın izlenimlerini veriyor. Başkanlık ya da yan başkanlık sisterni bütûn ge- rekleriyle sûrdürülürken S-S kararnamelerinin Meclis Ge- nel Kurulu'na bir an önce ge- lip gelmeyeceği henüz bilin- miyor. S-S kararnamelerinin siya- sal gündemdeki değişmez yeri önümüzdeki günlerde daha belirgin duruma gele- cek. Dünkü gelışmeler kimi yeni oluşmalann işaretini ku- lise yayıyor. İki aşamalı süreç dün başladı. Birıncisı S-S ka- rarnamelerinin Meclıs'e geti- (Arkası Sa. 17, Sü. 2'de) DEMİREL: ÇANKAYA ZİRVESİ TAHRÎFEDİLİYOR 'Suçluluk psikozu'DYP lideri, "Özal, 'Bu sürgün değildir' diyor. Sürgün değilse zaten konuşmamışızdır. 'Sansür değildir' diyor. Sansür değilse konuşulmamış demektir" diye konuştu ve Cumhurbaşkanı ile iktidann "suçluluk psikozu içinde yaptıkları yanlışa ortak aradığım" söyledi. Gazeteciler, Akbulut'un, "Muhalefetin tavrını yadırgıyorum" sözlerini ammsatınca, Demirel, "Sayın Akbulut anlamamıştır" karşılığını verdi. ANKARA (Camhnriyet Bürosu) — DYP Genel Baskanı Siiley- man Demirel, "Çankaya drve- si tahrif ediliyor. Buna gerek yok" dedi. Demirel, Cumhurbaşkanı ve iktidann "suçluluk psikozu için- de yaptıkları yanlışa ortak aradı- gını" söyledi. Demirel, dün gazetecilerin so- rulannı yanıtlarken anarşi ve te- rörün insan hakları zeddenmeden önlenmesi isteğini yineledi. Demi- rel'e yöneltilen sorular ve yanıtla- rı şöyle: — Sayın Akbulut, "Muhalefe- tin tedbırler konusundaki tavrını yadırgıyorum" dedi. Sajın Cum- hurbaşkam'nın konuşmasında benzer bir ifade yer aldı mı sizce? DEMİREL — Sayın Akbulut yadırgamamıştu. Onu anlamamış- tır. Cumhurbaşkanı 'Bunlar konnşaldu' derniyor ki. Sayın özal diyor ki: 'Bu sürgün değil- dir.' Sürgün değilse yapılan işi za- ten konuşmamışız demektir. 'Ya- pılan iş sansür degildir' diyor. Sansür değilse yapılan iş konuşul- mamış demektir, biz konuşulan bir seyi 'konuşulmadı' der miyiz? Konuşulan şey, milletvekillerinin dokunulmazlıgının kaldırılması- dır. Biz buna karşı çıktık. Bize söylediği şey idamların çabuklas- tırılmasıdır. Biz ona da karşı çık- tık. Bize söylediği şey dil meseie- sidir. Dil meselesinde kimsenin bir diyecegi yok zaten. insanlar ken- di dillerini kendi aralannda konu- şuyorlar. Onun dışında aynntıya (Arkası Sa. 17, Sü. 2'de) HUKUKÇULAR: KARARNAMEYE DENETİM ZORUNLU TURAN YILMAZ'ın haberi 11. Sayfada ^ SHP ANAYASA MAHKEMESİ'NE BAŞVURACAK 11. Sayfada Hande:MTT bizi izKyorduHande Mumcu'nun Dışişleri Müsteşarı ve sorgu yargıcına verdiği ifadeler ÖzçeriVe ifadesinden Hasan Celal Güzel ile olan ilişkimiz, beni ne kadar büyük bir yük altında bıraktı bilemem. Yani korkunç bir şey, kurtulamadım. Her yolu denedim, kurtulamadım. Artık en sonunda konuştum. Ben evleneceğim. İşte başkasını seviyorum. Seni sevmiyorum, bırak artık. Hasan Celal Güzel'in işmini verdikten sonra bunun arkası gelir, çıkar diye düşünüyorum. (...) Ama yani Hasan CelaPi suçlamak istedikten sonra suçla. Kendimi kullanılmış gibi hissediyorum. Ben eminim ki bizi MİT izliyordu. Ben bir süre sonra zaten bunun artık çok yayılacağını... Sorgu yargı^lıgındaki ifadesinden 88 eylülünden sonra ilişkimizin böyle devam edemeyeceğini anlattım, ama kabul etmedi. Evime telefon etmeye başladı. Ben çıkmayınca da kapatıyordu. Bazen de evin etrafında dolaşıyordu. Benden Mesut Yılmaz'ın ne yaptığım öğrenmemi istedi. Güzel, tutanaklan istedi. Ben direndim. 'Bunları getir, ilişkimi keseceğim', dedi. Fotokopileri Güzel'in Tunus Caddesi'nde bulunan bürosuna götürdüm. Kendisinden peşimi bırakmasını istedim. Fotokopileri arşivinde kullanacağını, kimseye vermeyeceğini söyledi. ERBİL TUŞALP ve UBA'nın haberleri 14. Sayfada D İ K M E N E R Ö D Ü L Ü ^ L U Ç G Ü R K A N ' A V E R İ L D İ 10. Sayfada ^ 1 3 3 BİN KİTABIN YAKILMASI DANIŞTAY'DA 10. Sayfada Marksistler partileşiyor Mülkiyeliler Birliği'nde önceki gün yaptıkları toplantıda "genelde görüş birliği"ne varan Marksistler, oluşturdukları 'Yürütme Kurulu'na Oral Çalışlar'ı sözcü olarak sectiler. Kurul, mayıs ayında yerel toplantılar yapacak, haziranda da ilk kurultayı toplayacak. Kurulacak partiye "Yeni Oluşumcular"ın da katılımı bekleniyor. 10. Sayfada KUTLU-SARGIN: ÖLÜM ORUCUNDA 12. GÜN DOKTORLAR: RİSKLİ DÖNEMEGIRDİLER 10. Sayfada Rumlar Gümülcine'de silah kullandı Türklere saldırı Bazı fanatik Rumlar tarafından pazar gecesi Türklere karşı girişilen saldırı sonucu 5 kişi yaralandı. Bir Türk kahvehanesi kurşunlandı. GÜMÜLCtNE (Cumhuriyet) — Yunanistaıı'ın Batı Trakya Böl- gesi'nde önceki gece meydana ge- len olaylar, Türk azınlık arasında yeniden tedirginlik yarattı. Gü- mülcine'de bir grup Türkün saldı- rıya ugraması, 5 kişinin yaralan- ması ve ardından Türklere ait bir kahvehanenin kurşunlanması göz- leri yeniden bölgeye çevirdi. Edinilen bilgiye gore pazar ge- cesi Gümülcine'nin Kınnanalle gi- rişinde bulunan Anatolia Oteli \a- kınlarında bir grup fanatik Pon- tuslu Rum, bir genci durdurarak bıçakia tehdit ettiler. Bu kişiye "Türk müstın Yunanlı mısın?" di- ye soran ve sayıları 10 kişi kadar olduğu bildirilen fanatik grup, çevreden yetişen askerlerin uyarı- sı üzerine kaçtılar. Bu olayın duyulması üzerine bazı mahalleleıde fanatik gruplar- la Türkler arasında yer yer kavga- lar meydana geldıği bildirildi. Bu kavgalar sırasında 5 kişinin çeşit- li yerlerinden yaralandıkları kay- dedildi. Gece saat 24'ten sonra da kim- liği belirsiz kişüerce kullamlan bir araçtan, Gümülcine'de Gülistan Ahmet adlı bir Türk azınlık men- subu tarafından işletilen kahveha- neye ateş açıldı. Olayda ölen ya da yaralanan olrnadı. Görgü tanıkları plakasını aldıkları araçtan av tü- feği ile ateş açıldığım ve kahveha- nenin kapısıyla camlannda çok sayıda kurşun izi bulunduğunu belirttiler. Olay üzerine Gümülcine polis yetkilileri soruşturma başlatırken saldırıyla ilgili olduğu sanılan Di- mitris Papadopulos (27) ve Stav- ros tlliadis (42) adlı iki Pontuslu Rumu gözaltına aldılar. Bu kişi- ler bugün suçüstü mahkemesinde, yasadışı silah bulundurmak ve kullanmak, asayişi bozmak ve başkasının mülküne zarar vermek suçlamasıyla yargı onune çıkacak- (Arkası Sa. 17, Sü. l'de) İSOVYETLER BİRLİĞI KIBRIS İÇIN DEVREDE SEMİH İPİZ'in haberi 3. Sayfada MANDELA'YA ONUR KONSERİ 3. Sayfada Bugünden itibaren geçerli Kağıda yüzde 18 zam SEKA, hammadde ve bazı girdilerin fiyatlarının artmasını gerekçe göstererek kâğıt-karton fiyatlanna yüzde 10-18 oranında zam yaptı. Gazete kâğıdının tonu 1 milyon 300 bin liradan 1 milyon 500 bin liraya ' yükseltildi. Ekonomide 84 YAŞINDA ÖLDL — "Beyazperdenin tannçası", "sinemanın Sarah Bernhardt'ı","sonsuzluğun diişler prensesi" gibi lanımlarla anılan Grela Garbo önceki gun Sew York'ta 84 yaşında öldu. GRETA GARBO Efsanenin ölümsüz güzelliği Yönetmen Peter Brook, "Günahın erişemeyeceği, Meryemvari, erişilmez bir yaratık" olarak tanımlamıştı Garbo'yu.Yazar Kenneth Tynan ise "Sarhoşken başka kadınlarda gördüğünüzü.ayıkken Garbo'da görürsünüz" demişti. ATİLLÂ DORSAY'ın yazısı Arka Sayfada • Vilnius görüşme istiyor Lınanya hukumeu, dünku ioplanlısında Gorbaçov'un ultimatomunu gorüşiu. Vilnius, Moskova'dan gorıişıııe ısteminde buiundu.3. Sayfada • KKTC'de seçim Cumhurbaşkanlığı ve parlamenıo seçiınlerine iddialı hazırlanan partiler köy ko\ dülaşıvorlar. 3. Sayfada • Harisli Kadın Charlie Chaplm 'in yalnızca yönetmenliğini yaptıgı tek fılıni olan Parısli Kadın 'da\ bırçok fılminde başrol verdiği eşi Edna Purviance\ de rol alıyor. 4. Sayfada • Dönemin ruhunu yakalamak Fransız yönetmen Tavernier ile tarih-sinema ilışkisı ve Amerikan smeması üzerine. 5. Sayfada • Tekstil ihracatında alarm ABD ve AT'ye yönelik sorunlar tekstil ıhracatının % 12 gerilemesine yol açtı. Ekonomide • Borsa' satılıyor Turkiye'nin ilk borsa binası satılığa çıkarıldı. Ekonomide • Tarımda uzlaşma umudu tşveren AOÇ'de SO'yeyakın ışçinin grevi istemeyerek işbaşı yaptığım söyledi. Ekonomide • 90 milyarlık hisse Çukurova Elektrik ve Kepez 'ın 90 milyar liralık hisse senetleri satıldı. Ekonomide • PTT'den gizli zam 100 km 'ye kadar olan yerlerle yapılan konusmalardaki sayaç kontor suresi 18 sanıyeye indirildi. Ekonomide • G. Saray'a alkışlı protesto- San- Kırmızılıların dünku antrenmanında taraftarlar futbolculan protesto etıi. Spor'da 6 bin telefon 'dinlemede'PTT yetkilileri, polisin bazı konularda istihbarat gerektiğinde savcılık ya da mahkeme kararı olmaksızın 17 bin telefonu da dinlemede tuttuğunu bildirdiler. Güzel olayından sonra özellikle gazetecilerin telefonlarının dinlemeye alındığını söylediler. HAKKI ERDEM ALİ DOĞAN ANKARA — Polisin "istilıba- rat amacıyla" 6 bin telefonu sü- rekli, 17 bin telefonu da "gerek- tiğinde" dinlediği öğrenildi. Te- lefon konuşmalannı dinlemek için polisin oluşturduğu "teknik takip odalan"nın son günlerde PTT'den çok sayıda hat istediği anlaşıldı. PTT Işletme Genel Mü- dürluğü tarafından 8 Mart 1990 tarihinde telefon baş müdürlük- lerine gönderilen 25 nolu "dinle- merihazıhaklandald" genelgede, telefon dinlemek için savcılık ve hâkim kararı gerektiği bildirildi. PTT, polisin kullandığı özel hat- lardan "tarifeye göre iicret" de talep etti. PTT Işletme Genel Müdürlü- ğü'ne yakın kaynaklardan edini- len bilgiye göre polis, savcılık ya da mahkeme kararı olmaksızın "istihbarat toplamak amacıyla" 6 bin telefonu sürekli dinlemede tutuyor. Aynı kaynaklar 17 bin telefonun da "Bazı konalarda is- tihbarat gerektiğinde" dinlendiği- ni belirttiler. Telefon konuşmala- nnın istihbarat amacıyla dinlen- mesinde "Hasan Celal Güzd ola- (ArkasıSa. 17, Sü. l'de) Mînibüste patlama: 3 ölü, 14 yarah Mardin'e bağlı Derik'te bir mezraya gitmek üzere hareket eden minibüsteki patlamanm şoföre verilen file içindeki bir paketten kaynaklandığı sanılıyor. Elbistan Şeker Fabrikası kundaklanmak istendi. Haber Merkezi — Mardin'in Derik ilçesinde bir minibüste mey- dana gelen patlamada 3 kişi öldü, 14 kişi yaralandı. Mardin Emniyet Müdürü Ce- makltin Cerrah'tan alınan bilgi- ye göre, dün saat 18.00'de Derik- ten Aşağıkonak Mezrası'na giden 21 DU 564 plakah minibüste, ha- reketinden 15 dakika sonra henüz anlaşılamayan bir nedenle patla- ma oldu. Minibüsün arkasında oturan yolculardan Setahattin Tu- tar, Mehmet Sessiz ve Önter Do- gan olay yerinde öldü. Valilik yet- kilileri, hareketinden önce mini- bus şoföru Mehmet Selin Güagö- rür'e, 16 yaşında kimligi belirlene- meyen bir gencin paket bıraktığı- nı, patlamamn bu paketten kay- naklanabileceği üzerinde duruldu- (Arkası Sa. 11, Sü. 8'de) TRT OGRETMEN KATLİAMINI VERMEDİ 11. Sayfada GOZLEM UGUR MUMCU 2. Takrir-i Sükûn mu? Hükümetin getirdiği ve üç gün içinde "olmamış" diye de- ğiştirdiği yasa gücündeki kararname, "2. Takrir-i Sükûn dönemi" başlatabilır mi? 1925 tarihii "Takrir-i Sükûn Kanunu" ile kararname arasın- da benzerlikler çok, ama o günkü iktidar ile bugünkü ara- sında da dağlar kadar fark var. (Arkası Sa. 17, Sü. 5'de)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle