05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 MART 1990 DIŞ HABERLER CUMHURÎYET/3 yenı • LUSAKA (AA) — Afrika Ulusal Kongresi (ANC) Yürütme Kurulu, ırkçı yönetim ile yapılacak görûşmelcrin, ANC başkan yardımcılığına getirilen Güney Afrikalı ırkçılık aleyhtan Iider Nelson Mandela tarafından sürdürülmcsini kararlaştırdı. "Müslümanlar dışan" • ANVERS (AA) — Belçika'nın Anvers kentinde, ırkçı ve Neo-Nazi eğilimli olarak bilinen Flaman Bloku (Het Vlaams Blok) Partisi'nden yaklaşık 650 kişi, Müslümanlann sınır dışı edilmesi isteğiyle bir gösteri yürüyüşü düzenlediler. Anvers Belediye Başkanı Cools tarafından yasaklanmış olmasına rağmen düzenlenen gösteri üzerine Belçika polisi Anvers kenrtnin tüm önemli sokaklannı giriş ve çıkışlara kapattı • İran'da 7 bin tutuklama • TAHRAN (AA) — Iran'da, uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele çerçevesinde düzenlenen operasyonlarda, uyuşturucu kaçakçıhğı yapan 10 kişinin öldürüldüğü, 6 bin 550'si uyuştunıcu müptelası olmak üzere 7 bin 300 kişinin de tutuklandıgı bildirildi. Keşmir kaynıyor • KEŞMtR (Ajanslar)— Hindistan ile Pakistan arasında şimdiye kadar üç kez savaşa neden olan Keşmir eyaletinde gerginliğin artması üzerine, Yeni Delhi hükümeti bölgeye yüzlerce asker daha gönderdi. Keşmir'de 20 ocaktan bu yana süren olaylarda en az 162 kişi yaşamııu yitirdi. Kıbrıs sorununa çözüm bulunamadı. Konu, GüvenlikKonseyi'ne götürülüyor Zirveden suçlama çıktıŞEBNEM ATİYAS BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar'ın gözetiminde KKTC Cumhurbaşkaru Rauf Denktaş ve Kıbrıs Rum kesimi lideri Yorgo Vasiliu arasmda New NEW YORK — Kıbns sorununa çözüm bulmak amacıyla BM Genel Sekreteri Pe- ıw de Cnellar'ın gözetiminde KKTC Curn- hurbaşkanı Rauf Denktaş ve Kıbns Rum kesimi lideri Yorgo Vasili» arasında New Y o r k ' t a y a p l l a n gÖrÜşmeler York'ta yapılan görüşmeler başarısızlıkla ^aşanSlZİlkla SOnUÇİandl. Cuellar v e Vasiliu, Denktaş'ı suçlarken KKTC Cumhurbaşkanı," Anlaşmaya hazır değillerse iki devlet olarak yaşayahm'' dedi. sonuçlandı. CueÜar, zirvenin basansızhk- la sonuçlanmasını, "Görüşme siirecinin te- meliiK ilişkin bir çözümsüzlük ortaya çıktı" şeklinde duyurdu. Cuellar aynca KKTC Cumhurbaşkaru Denktaş'ı Güven- lik Konseyi'nin iyi niyet vekâletinin dışına çıkmakla suçladı. Denktaş ve Vasiliu da karşılıklı olarak birbirlerini suçladılar. Cuellar, önceki gün Rum lideri Yorgo Vasiiiu ve Denktaş'ın da hazır bulunduğu son toplantıda yaptığı kapanış konuşma- sında şunları söyledi: "1) Genel Sekreter'e Kıbns için iyl niyet görevi vekâletini veren 367 sayılı Güven- lik Konseyi, Ogili karan uzlaşnuş iki lop- hılnğnn bir Kıbns devleti alnnda var olması yolunda bir çözümii ongönir. 2) Göriışmeier sırasında Sayın Denktaş, loplnluklar' sözcügünü kendi kaderini ta- yin hakkına sahip "halklar" olarak kullan- dı. 3) Toplumlararası görüşmelenle Güven- lik Konseyi'nin kullandıgından gayri bir terminoloji kullanmak semantik bir sonı- nua ötesinde bir durnmdur. Mtl** 4) İki tarafça da kabul edilmeyen bir ter- minoloji değişikliği kavramsal çerçeveyi bozar. 5) Bn nedenle, iizülerek, gonişmelerin, Güvenlik Konseyi'nce bana verilen iyi ni- yet gorevinin özune ve dolayısıyla göriiş- melerin temeline ilişkin önemli bir çıkma- za girdigi kanısına vardım. 6) Bu dunımu göz önüne alarak Güven- lik Konseyi'ni mevcut dunımdan haberdar etmek ve Konsey'den bundan sonra nasıl devam edilecegi konusanda talimat almak zorundayım. 7) Bu sure içinde taraflardan Kıbns'ta- ki gerginliği arttına açtklamalardan kaçın- maiannı ve Kıbns soranunun çözümü yö- nünde çabalannı sürdünneterini isterim." Cuellar, önumüzdeki hafta sonunda Gü- venlik Konseyi'ne raporunu verecek. Kon- sey'in raporu değerlendirdikten sonra Cu- ellar'ın iyi niyet görevini yeniden gözden geçirrnesi bekleniyor. Denktaş'ın sözleri KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, önceki gün görüşmelerden sonra Genel Sekreter'in değerlendirmesi ve suçlamala- n konusunda Cumhuriyet'e şunlan söyle- di: "Bence Genel Sekreter bu konuda çok dar bir tefsir yapmıştır. Bu manda (vekfl- let) federasyonu öngormüyor olsaydı Ma- karios ile ben anhtşrnayı yaptıgımızda man- dasınındeğişmesiniiste>ebilirdik.Bunca}il federasyon konuştuk, butün bu konoşma- tannuzda kendi kaderimbri tayin h»itltimm var kabul ettik, şimdi karşımıza farklı bir durum çıktı. Genel Sekreter, 'Yetkimin esiriyim' diyor. Esaretten knrtulması ken- disinin bilecegi iştir. Yetkisinin genişletil- mesi kendisinin hakem tayin edilmesi an- lamma gelir ki Kıbns mesetesi hakemle hal- ledilmez. Umanz Güvenlik Konseyi, ala- cagı karariarda bizim ntanuzı da alır, bi- zim nzamız olraadan Genel Sekreter'i Kıb- ns meselesinde diktatör yapamazlar. Gü- venlik Konseyi bizi de dinlesin, o zaman gerceklere uyan bir karar ahrlar." Denktaş bu süreç içinde Rura tarafının Türk tarafı ile anlaşmaya hazır olmadığı- nı kanıtladığını, siyasi eşitiiği istemedikle- rini ifade ettiklerini tekrarladıktan sonra, "Anlaşmaya hazır değillerse kardes kardeş banş içinde ayn iki devlet olarak yaşaya- hm. Böyle devam ederierse bu iş oldugn yerde kalır, KKTC btiyiımekte, serpilmek- te" ve gelişmektedir" dedi. Vasiliu'dan savunma Vasiliu ise göruşmelerin kesilmesinden sonra yaptığı basın toplantısında, "Ben Türk tarafına hiçbir zaman azınlık deme- dim, meseie}1 azınlık-çogunluk meseiesi olarak nitelendirmedim" dedi. Rum lide- ri, "Adada ne Türkler oe de Rumlar kendi kaderini tayin hakkına sahip olabilir, an- cak biitün Kıbns'ın kendi kaderini tayin hakkı vardır, öbür türlü oisaydı bngnn dunya ne olnrdn, ortacaglara döanlürda" şeklinde konuştu. Vasiliu, "Deoktaş'uı agız yaparak Starus Quo'yn konımaya çaltş- ügını" söyledi. DUN^VDA BUGUN ALISIRMEN Sağ-sol çatışması™.""1 ,^. Hamburg kentinde sag ve sol gnıplar arasında dün çıkan çatışmada, 14 polis \e 23 gösterici yaralan- dı. 16 kişi gozalbna alındı. Çatışma, sag görüşe mensup "Milliyetçi Lisle" adlı 600 kişilik bir gru- bun düzenlcdiği yürüynşün "Anti Faşist Koordina»>on" adlı gruba mensup >aklaşık 10 bin gösterici tarafından engellenmek istenmesi üzeri- ne çıktı. Hamburg'un merkezindeki Gaensemarkt Meydanı'nda toplanan "Milli>etçi Liste" üyete- rine saldıran "Anti Faşist Koordinas>on" taraf- tarlan, bu arada molotof kokteyl atarak 50'ye yakın aracın yanmasına neden oldular. ASELSANDAN KAMUOYUNA DUYURU • ASELSAN'da fabrika faaliyetlerinin geçici bir süre tatil edilmesi konusu ile ilgili olarak bazı çevrelerce gerçek dışı bilgi aktarılması sonucu basında çıkan haberlerin yanlış anlamalara yol açması nedeniyle olayın gerçek yönlerinln Kamuoyuna açıklanmasında zaruret görülmüştür. • ASELSAN'da yapılan işlemler ile belli projelerin veya ihalelerln alınıp alınmaması veya sendikal faaliyetler arasında ilişki kurulması doğru degildir. • Tüm sanayi kuruluşları gibi ASELSAN, dünyada ve ülkemizoeki ekonomik, teknolojik ve ticari durum ve gelişmeleri izlemek, değerlendirmek ve şartlara göre gerekli tedbirleri almak durumundadır. • Elektronik sanayii son yıllarda tüm dünyada önemli bir yapısal değişiklik geçirmekte ve gelişen teknoloji, üretimde otomasyona geçmeyi zorunlu hale getirmektedir. Aynca, profesyonel ve askeri ihtiyaçlar, çok sayıda seri olarak üretilen cihazlar yerine tek tek imal edilen ve düz işçilikten zlyade, yetlşmlş az sayıda uzman personell gerektiren gelişmlş sistemler haline dönüşmektedir. Bu nedenlerle ihtiyaç duyulan personelin niteliği ve sayısı doğal olarak değişmektedir. • Ülkemizdeki elektronik sanayii de bu gldişe ayak uydurmak, en verimli ve akılcı çalışma yollarını uygulamak için yapı değişikhğine gitmek zorundadır. • Içe dönük yapıdan çıkıp, büyük sanayi devlerinin savaştığı, uluslararası serbest pazara açıldığımız bir dönemde, ASELSAN rekabet edebilmek ve gelişmesini sürdürebilmek için böyle bir yapı değişikliğine gitmeye ve personel sayısı ile niteliğini ihtiyaçlara göre tesbit etmeye mecburdur. • Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre kurulmuş bir Anonim Şirket olan ASELSAN'da bu amaçla yapılan işlemler tamamen kanunlara uygun olarak ve personelin kanuni haklarını koruyarak gerçekleştirilmiş olup, fabrika 5 iş günü tatilden sonra 26 Şubat günü faaliyete geçirilmiş bulunmaktadır. • ASELSAN gerek yurt Içl gerek yurt dışı bağlantılarını ve taahhütlerini gerçekleştirmek üzere tüm tesisleri ile ve tam kapasite ile çalışmalarına başarı ile devam etmektedir. Kamuoyuna saygı ile duyurulur. ASELSAN A.Ş. ANKARA'NIN ZİRVE YORUMU: ŞaşırmadıkDışişleri yetkilileri temel ilkeler konusunda anlaşma sağlanmadıkça görüşmelerden sonuç alınamayacağını belirtiyorlar. Resmi açıklamada ise göruşmelerin başarısızlıkla sonuçlanmasında sorumluluğun Rum tarafında olduğu belirtildi. ANKARA (Camhnriyet Büro- sa) — Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Perez de CneUar'ın göz- etiminde yapılan Kıbrıs görüşme- lerinin başarısızlıkla sonuçlanma- sı Ankara'da surpriz etki yaratma- dı. Dışişleri yetkilileri, temel ilke- ler konusunda ön anlaşma sağlan- madıkça toplumlararası görüşme- lerden hiçbir sonuç alınamayaca- ğını bildirirken, Perez de Cuellar'ın önumüzdeki günlerde Birleşmiş Milletler Güvenlik Kon- seyi'ne vereceği raporun nasıl bir üslup taşıyacağının önemli oldu- ğuna dikkat çekildi. KKTC Cumhurbaşkanı Raaf Denktaş ile Kıbrıs Rum Kesimi li- deri Yorgo Vasilin arasındaki gö- rüşmelerin Genel Sekreter de Cu- ellar'ın "iyi niyet görevini sürdürenjeyecrgrai" açıklamasıyb yarıda kesilmesi Ankara'da M Ş«- şmnmdık böyle olacagı belliydi" diye yorumlandı. Dışişleri yetki- lileri, göruşmelerin kesilmesine Vasiliu'nun self determinasyon hakkıru tanımaya yanaşmayan tu- tumunun neden ckdugunu atum sattılar. Dışişleri Bakanlığı'ndan yapı- lan resmi açıklamada ise göruş- melerin olumlu bir sonuç verme- den kesilmesinden büyük üzüntü duyulduğu açıklandı. Açıklama- da "Kıbns Rnm tarafının ciddi ve anlarnlı müzakerelere yanaşma- mış olmasının, göruşmelerin ba- şansuhkla sonuçtanmaamn temd nedeni oldvgu" vurgulandı. Açıklamada, Denktaş'ın bu se- ferde Rum liderinden karşıuk gör- mediği belirtilerek "TSrkiye, mii- zakeretere yeniden başlanabilııte- sini temenni etmektedir. Genel Sekreter Perez de Cueilar'm i>i ni- yel görevini surdürmesi bir çok bakımdaa onem taşımaktadır" denildi. öte yandan, New York zirve- sinin olumsuzlukla sonuçlanma- sı üzerine Rum yönetimi sınırda gerginliği tırmandırmaya ça- lışıyor. AA'nın haberine göre bir grup Rum genci, dün Lefkoşa'da sınır tecavüzünde bulundu. Yunanistan gidiüyor ATtNA (Camknriyet) — Yu- nanistan'da cumhurbaşkanlığı sc- çiminin uçüncü ve son turunda da adayların seçilmek için yeterli ço- ğunluğu sağlayamaması üzerine, 8 nisanda genel seçime gidilmesi kararlaştırıldı. Seçimin dünkü turunda büyük tartışmalar oldu. Yeşiller Partisi'- nin bayan milletvekili, masasının altında sakladığı ve üzerinde "Ar- tık bitsin bn tiyatro" yazılı bir pankart açınca Meclis kanştı. Olayları protesto eden YDP'li bir bayan milletvekili oturumu terk ettikten sonra istifa ettiğini açık- ladı. Yunanistan'da cumhurbaş- kanlığı seçiminin ilk iki tuıunda adaylar yeterince oyu sağlayama- mışlardı. Yoktur Birbirinizden Farkınız O canım ovanın yırmi yılda nasıl bu hale geldiğini araştırırken birden güneş yok olup gitti. Araba koyu sarı, sis mi pus mu du- man mı, ne olduğu belirsiz bir şeyin içine dalıverdi. Bilimkurgu filmlerindeki gıbiydik. Güneş gerimizde, dışanmızda kalmıştı ya- şamla birlikte. sarı karanlık ölüm âleminde ilerliyorduk, "Yeşil Bursa"ya girmemize üç kilometreden az kalmıştı. Yeşil Bursa, yeryüzünde yaşamın göbeğindeki somut bir ölüm simgesine dö- nuşmüştü. Ne Ahmet Hamdi Tanpınar'ın Bursası ve camı avlusundaki çı- nariarı kalmıştı, ne zaman artık o zamandı. Bir zamanlar cami- ler, şadırvanlar. sebiller, türbeler, külliyeler, hamamlar, kapahçar- şılar, köprüler ve kaphca hamamlarla bezediğimiz Bursa'yı. Bi- zans'tan aldıktan 650 yıl sonra inanılmaz bir hızla öldürmüş, ge- riltğin, barbartığın, doga ve güzellik düşmanlığı bir ahmaklığın simgesi haline getirmiştik. Geçen ay Bursa'da, kirlilik alarmının doruk noktasında oldu- ğu günlerde, bu yeşil kente ayak basarken edindiğım izlenimler buydu. Bu hafta Bursa'ya gittiğimde, san • siyah elle tutulur ölüm bulutu yoktu. Güneş, bir zamanların yeşil ovası ve kentinin bu- lunduğu yerdeki başıbozukluğun üstüne parlıyordu pırıl pırıl. Eski Bursalı olan dostlarıma ve yakınlanma artık bu kente adım atmamalarını salık veriyordum, belki göreceklerine yürekieri da- yanmaz dıye. Ama bir bölûm Bursalılar "Vah nedir bu başımıza gelenler!" dövünmesini bir yana bırakmışlar, "başımıza daha yeni yeni iş- ler gelmesin, bari elimizde son kajaniarı koruyalım!" kaygısına kapılmışlar. Gerçekten de Bursalının çilesi bitmek bilmiyor. Şu günlerde, görünümü hatta dokusu tümden değışecek bolgeler arasına, kaplıcalar semti Çekırge de katılmış bulunuyor. Eğer, Çekirge DYP Milletvekili ve Süleyman Bey'in Bursa'dakı sağ kolu Cavit Çağlar'ın girışimlerının kurbanı olursa, çok değıl birkaç yıl için- de, o kaplıcalar dokusundan geriye hiçbir şey kalmayacak. Bursa bürornuzdan Adnan Baştopçu ve Sevinç Baysal ile bir- likte Bursa'da Çekirge'de bir zamanlar Çardak Restaurant'ın bu- lunduğu yerdeki Cavit Çağlar'ın 6290 metre karelık arsasının öy- küsünü konuşuyoruz. Bursa'nın en tarıhi semtlerınden bıri olan Çekirge'de hemen Murat Hüdavendigar Camıı'nin yanıbaşında bulunan bu arsa üze- rine yedi katı yot kodunun altında, 14 katı ise yol kodunun üs- tünde olmak üzere 21 katlı bir otel yapılması için izin, ilk kez 1&8.1987 tarihinde yapılan Bursa Büyükşehir Belediye Mecüsi toplantısında verilmişti. Cavit Çağlar'ın sahibi olduğu Beysoy- lar A.Ş. tarafından böyle bir otelin yapılmasına izin verilmesi, o zamanlar ANAP çoğunluğunca kararlaştırılmıştı. Ne var ki bu karar SHP'li üyelerin biri dışında (o da disiplin kuruluna verildi) tümü ve bazı ANAP'lılar tarafından çok şiddetle eleştirildi Gerçekte, kûçük termal pansıyon ve otellerden oluşan tarihi Çekırge'nin ve yakınında bulunduğu Murat Hüdavendigar küllt- yesinın görüntüsünü berbat edecek böyle oır ıznın çıkarılmış ol- ması Bursa açısından gerçek bir cinayettı. işın ılginç yönü de ANAP'lıların Bursa'da, kendilenne karşı kı- yasıya bir savaş açmış olan Demirel'ın sağ kolu durumundaki Cavit Çağlar'ın yardımına koşmak üzere böylesıne büyük bir çaba göstermeierıydi. Ticari çıkarlar, siyasi karşıtlığın üstesinden ge- lebıliyordu demek ki. İki karşıt partı, Bursa halkının sırtından çıkar hesaplarında an- laşabiliyorlardı. Bu görüşümüze karşılık DYP'liler iznin ANAP çoğunluğu ta- rafından verildığtni, kendılerinin ne biçimde olursa olsun, halk- tan ve hukuktan yana olduklarını söyleyebilırlerdi Eğer onlar da 27 Şubat '1990 Çar^amba günü Osmangazı Belediye Meclısi 1 nde otel olması kararlaştırılan ada üzerine yapılacak projenin iş yeri olarak kullanılmasına izin vermek için planda "otel" yerine ^ttcaret merkezi" ibaresinin kullanılmasına izin vermemiş ol- salardı. Bu kez, Osmangazi Belediyesi'nde çoğunlukta olan DYP'li- ler kendi "batık mılletvekillerini kurtarmak için" Çekirge'ye son ölümcül darbeyi indirmekten çekinmiyorlardı. Üçtü muhalefetin (SHP-ANAP-DSP) meclisi terkettikleri olayiı oturumdan sonra, DYP'nin sözcüsü Hüseyin Kaplan kararlarını savunurken, — Buranın otel yapılması ile iş merkezi yapılması arasında bir facia farkı var mı? diye soruyordu. Hüseyin Kaplan'ın dil sürçmesini SHP'li Hikmet Afacan he- men yakalamıştı ve yanıtını yapıştırdı: — Doğru, ikisi de facia. Gerçekten ikisi de faciaydı. Ve bir zamanlar beledıyede ANAP : ın iktıdarda iken başlattığı facia, şimdi Cavit Çağlar'ın hesapla- rına uygun düşen bir manevra ile bu kez iktidarda olan DYP ta- rafından katmerlendirıliyordu. Gerçekte "iki facia" arasında DYP sözcüsü Hüseyin Kaplan 1 ın kavramakta güçlük çekeceği bir fark da vardı. Çekırge gibı kaplıcalar semtinde 21 katlı bir işyerı yapılması- na izin vermek demek, bu semtin kaplıca dokusunu tümüyte or- tadan kaldırmak demekti. Gönlü Ferah'ın, Hüsnü Güzel'in bu- (Arkast 17. Sayfada) Eski prensten Cermik'te eleştıriler kovboy Ûzal'ın eskittiğı prenslerden ANAP kurucusu Veysel Atasoy, hükumete, ANAP'a ve lidertik yanşlarına ilişkin görûşlerini ve eteştirilerini bir bir sıraladı. Dıyarbakır'a bağiı Çermik'te bir belediye başkanı, bir hâkımi dövünce ne olur? Savcılık, başkanı tutuklatabıltr mı? Başkan hastaneden kaçabılir mi? ilginç bir öyku. Secim Yasası degişiyor ANAP Genel Başkan Yardımcısı Metin Gûrdere, ilk kez Nokta'ya açıkladı: "Bir aydır gizli gızli Seçım Yasası'nda değişiklik tasarısı hazıriıyoruz. Akbulut dönünce kendısıne sonacagız." Gürdere yeni tasarıda neler olacağını da anlattı. HAKAN İLE TULAY: BİR ANAT0MİSİ Llse son sınrftald Hakan ile orta sondaki şevgilisi TDlay'ın aiâmjerindeki esrar perdesi... NoUa gençlerin mahaile ve okul arladaşları, öğretmenleri, pnlan tanıyan bakkal, vfdeocu, taksi şotorû ve komvulan ile konuştu. "Ûlüm İliçkileri"nin yazan, döş ktnMıklarının, intlharların romancıtı Seiiro lleri, Nokta için kaleme aldı. Psikolog Arşaluys Kayır, neden daha çok gençlerin Intihar ettikleri sorusuna yanrt verdi. Boy uzatmada yeni yönfem Yeni hormon ytjntemleriyte, boy uzatma çalışmalannda bir adım daha afjldı. Boy. hangi yaşta ne kadar uzatılabilir ve bu işler nerede, nasıl, kaça yapılır? Siyanür sonrası Siyanürden ölen üç sağlık teknisyeninin aıleleri, kamu davası açılmasını istiyor. Savcjlık, soruşüJrmayı derinleştirdi ve doktor hakkında tutuklama ısteminde bulundu. Apar topar Kızkulesi'nden kaçmlan siyanürlerın öykûsü... • TffTö* kan davm. Karim Aydm Erdem'in, 1i»ca TMto» w ekibiM aetıjı savü, bûtân hıçmryla sûrûyor. • Vakur munaltt Ertdn Koray... Rahatsız bir sunucu, Mûge Oruçkaptan. • "Clnsallik asiında betfenle İlgili değil... S«k* Kalanlan'nın yönetmenl Sederberg ftlmini mlaüyor. • Sovyet yızırları, ülkelerindeM gizeflik yanşmaUKtnı tvtifh. HAFTAUK HABER DERGİSİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle