05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 MART 1990 CUMHURİYET/15 HAVA DURUMU TURKIYE'DE BUGÛN Meteoroloji Genel Müdürlüğü'n- den alınan bilgiye göre; yurdun ku- zey kesimleri çok bulutlu Marmara'nın doğusu ile Karadeniz yağtştı öteki yerier parçalı ve az bu- lutlu gececek. Yağışlar genellıkle yağmur, Bat Karadeniz'm iç kesim- lennde tarta kanşık yağmur ve kar şekünde olacak. HA/A StCAKLiĞ Yurdun kuzeybatı kesimlennde aza- ^ L S e İ i r â 1 - H - 5 m - d o l a y" K İ a bulunacak. Van Gölü'nde hava: Az bu- a S ? D r t f t r i r t r t ^ S ? l u ö u * • * 0 ° * * * Rû^Sâr kuzey ve bati yönlerden orta aMdenizlerinrudegûnbatısıveka- — rayeUen«kuvveündesaatte 16-27 %£** ^**«*> *f-m»ıfo g i , » ^ K * * Adana Adapaan Adıyaman Afyon ACrı Annara Amakya Amalya Artvın A><jın Balıtesıı Bıleak BıngAI BiSs Botu Bursa A 17° 6= Diyartıakır A B B B B A A 18° 10° Gresun K A 17" 4°Gümü5lıaneK 8° 3°Edıme A 14° 4° Erancan A 5" rEraırum B 4° -K 9° Ç Conım DenaJ K 11° 2°HaWdr A 15° 6°lspam A Y 9° 3°lstaı*ul Y 8° 3°tomr A 5°-6° Kare B 6° -5° Kasamonu K 5° fKaysen S 9° 3°Kırklare« B 9° 4°Konya B 8° 0°Kûöhya A 14° 5°Malatya A 12° (PManısa 6° 3°K.Mara$ 10» -1° Mersin 3° ••:" MuJB 5° 1°Muş 14° 3°N*)e 11° 4°Ortu 10° 1°«ze 7° -3° Samsun 9° 0°Sırt 7° *>Smop 15° 7°Sıvas 7°-8° TetaröaO 5° (PTralaon 9° 3°Tunce« 7° PVan 5° 1° Yazgaî 12° 0°Zonsuldak A 15° 8° A 15° 5° A 18° 10° A 14° 5° A 4°-8° B 8° 0° Y 10° 3° K 11° 4° Y 10° 3° A 13° 3° K 10° 3° B 7°-3° B 7° 4° K 11° 4° A 10°-1° A 6° 2° A 8° -2° B 8° 0° K 8° 3° A-ıpk B-tuluau fraüneşt K-laıtı S-ssk 7 ®\ Helsin Helsinki O **93* Lenıngrad *• Moskova :'Cf J ' " »Vıyana • Zunn -}'>'-i< Kahırea DÜNYA'DA BU6ÜN Amsteröam Aranun ASna BaOdat Baıcelona Base Bdgıat Berin BOIHI Brûksel Budape$te Cenevrt Cezayır Odde Dutayi FranMun Gime Ndsınkı Kahıre Kopenfng K6tn Leftoşa B 10° A 21° A 19° B 20° A 14° A 9° A 13° B 8° B 7° B 8° B 11° A 8° A 20° B 23° B 28° B 8° B 20° K O» A 25° K 7° B 7° B 20° Lemngrad Lnndra Madrd Milano Momreal Moskova Mirah N m Vbrk Oslo Pans Prag Riyad Roma Sofya Sam •fel A m Imus Vlyana K 2° B 11° A 14° A 16° B 3° K r B 6° B 4° K 2° B 10° B 7° B 26° A 18° A 10° B 19° Y 8° B 8° B 7° A 17° Y 7° kfeshmgtonB 8° Zûnh A 7° BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Afyondan dde edi- len bir alkaloit. 2/ Belirteç olarak kulla- tulan eylem soylu söz- cük... Antalya'nın bir plajı. 3/ Ticaret eşya- sı... Sağlam ve kesin bilgi. 4/ Bir yüzey öl- çüsü birimi.. Radyo- aktif cisimler tarafın- dan yayılan üç ışın- dan biri. 5/ Baa has- talıklara eşlik eden kas zayıflıîı. 6/ Tü- tün dizmek, kurut- mak ve işlemek için kullanılan üstü kapalı sergi... Viet- nam'ın plaka işareti. 7/ Arap abecesin- de geliştirilen, yatık'olarak yazılan yazı türlerinden biri... lki nesneyi birbirin- den ayıran uzaklık. 8/ Cennet ile ce- hennem arasında bulunduğuna inanı- lân yer... Fiil. 9/ Donma olayına ne- den olan bileşiklerden anndınlmış yağ- lara verilen ad. YUKAREDAN AŞAĞIYA: 1/ Yırtıcı bir memeli hayvan... Argo- da oyun, hile. 2/ Akdeniz bölgesinde bir akarsu... Hint-tran dil gru- buna verilen ad. 3/ Renkli televizyon sistemlerinden biri... Bir ya- pının dış kapısıyla odaları arasındaki geçit. 4/ Gözü doymaz, ha- ris... Bir çeşit küçük ney. 5/ Yüzün bir bölümü. 6/ Bezginlik ve sız- lanma anlatan bir sözcük... Rütbesiz asker. 7/ Sayıları göstermek için kullanılan işaretlerden her biri... Bayağı. 8/ Oylumlu... Yurdu- muzda kurulmuş yirmi köy enstitüsünden biri. 9/ Ekmek... Mektup. 60 YIL ÖNCE Cumhuriyet Fuhuşla mücadele 4 MART 1930 Dahiliye Vekâletince hazırlanmakta olan fuhuşla mücadele talimatnamesine veni bir tamim ilâve edilmiştir. Bu tamim şudur: "Talimatnamede işaret olunan bülün noktalar takip ve tatbik edilirken her şeyden evvel gözetilrnesi, mazbut ve masun bulundurulması lâzım gelen cihet, vatandaşlann ve Türkiye'de Türk kanunlannın himayesinde bulunan ecnebilerin hürriyet ve haysiyetidir. Binaenaleyh irtik^p edilmiş bir cürüm olmadıkça hiç bir kimsenin hürriyet ve haysiyetine, haysiyet ve namusuna meskeninin masuniyetine tecavüz ve iz'aç mana ve mahiyetinde hiç bir harekette bulunulmaması, ketumiyet ve mahremiyete azamî dikkat ve itina lâzımdır. Kanunî şerait haricinde her kim tarafından olursa olsun ev basmak sureti kat'iyede menedilmeli, mütecasirleri derhal kanunun hükraü yerine getirilmek uzere mahkemeye teslim edilmelidir. Fuh^u takip vesilesi nilfuz ve vazifei memuriyetini sui istimal eden memurun derhal eli işten çektirilir ve hakkında kanunî takibatta bulunulur. Vali Beylerin emir ve mürakabeleri altında bulunan idare ve inzibat teşekkül ve kuvvetlerine, kanun ve nizamlann kendilerine bahşettiği salâhiyetlere tevfikan hareket ve faauyete girerek fuhşun men'ine müteveccih olan bu direktifler dairesinde icrayi mesai ve foyurmaları ve icraat ve neticelerinden Vekâleti haberdar etmeleriniricaederimr rs Demiryolları Şimendifer mektebinde yeni ıslâhat yapılması ve ders prograrnlarında tadilât icrası da muhtemel bulunmaktadır. Devlet demir yolları idaresince bundan bir müddet evvel Avnıpa'ya sipariş edilmiş olan yeni vagon ve lokomotiflerden mühim bir kısmı şehrimize gelmiş ve Anadolu dahilindeki muhtelif hatlann ihtıyacatına tahsis edilmiştir. Yeni vagon ve lokomotiflerden kısmı âzamı bilhassa yeni inşa edilen hatlara verilmiştir. Bu vagon ve lokomotiflerden mütebaki kısmı da peyderpey gelecektir. 30 YIL ÖNCE Cumhuriyet 4 Hazır Kuvvet' 4 MART 1960 Avrupadaki Müttefik Kuvvetler Başkumandaru General Launs Norstad, bugün yaptığı bir basın toplantısında, NATO'nun gelecek yıl içinde çeşitli milletlere mensup birliklerden meydana gelen bir "hazır| kuvvet" kurulacağıru ve kuvvetin hem klâsik, hem de nüklear silahlarla teçhiz edileceğini bildirmiştir. L a y r i s Norstad Norstad, bu kuvvetin başlangıçta üç tabur olacağım, lngiltere, Fransa ve Birleşik Amerikanın birer tabur vereceğini söylemiştir. Norstad'ın açıkladığına göre, "hazır kuwet"in kendi taşıt uçakları, taktik uçaklan ve bunları destekleyici deniz kuvvetleri olacak, tek bir kumanda altına verilecektir. Kıral Hüseyin Ürdün Kıralı Hüseyin salı gecesi yaptığı bir radyo konuşmasında "Ortadoğu'daki durumun memnuniyet ve emniyet verici olmadığını" belirtmiştir. Hüseyin, Amman radyosunun ilk kuruluş yıldönümü ve ramazan münasebetiyle yaptığı bu konuşmada, "Bir hükümdar olarak değil, fakat geniş Arap ailesinin bir ferdi ve basit bir vatandaş olarak konuştuğunu" kaydetmiş ve devamla: "Beynelmilel komünizm ve dünya siyorüzmi kendisine karşı birleştikten sonra tehlike Arap dünyasını her taraftan tehdit etmektedir" demiştir. GEÇEN YIL BUGUN Cumhuriyet Faciaya ruhsat 4 MART 1989 Istanbul'da dün korku ve dehşet dolu bir gün yaşandı. 4. Levent'teki Santa Boya Sanayii A.Ş!de meydana gelen patlama ve yangın sonrasında 3 bina tamamen çöktü, çok sayıda kişi yaşamını yitirdi. 4O'ı aşkm kişi yaralandı. Olay sonrasında çevreden enkaz arasından 9 ceset toplanırken, ağır yaralı olarak tstinye Devlet Hastanesi'ne kaldınlan 2 kişi de kurtanlamayarak öldü. Enkaz altında 20 doiayında cesedin bulunduğu tahmin ediliyor. Yaralanan 44 kişi ise çevre hastanelerde tedavi altına alındı. Enkaz kaldırma çahşmaları olanca hızıyla sürdürülürken patlamanın boya fabrikasında bulunan tiner ve kimyasal madde depolarının ateş alması sonucu çıktığı bildirildi. TARTIŞMA Samih Rıfat 9 a Zorunlu Bir yankılanma Fotoğraf olayı çok geniş bir alanı kaplar Bay Şamih Rıfat; ustanızın şipşakçıhğmdan karanlık odaya, teorisyenlikten stüdyoya, felsefesinden soyut çalışmalara, tarihçilikten koleksiyonculuğa, arşivciliğe kadar. Ayrıca yân tutmadan yapılması gereken "fotoğraf eleştirmenliği" de vardır. 20 Şubat 1990 tarihli Cumhuriyet'teki "Ara Güler'i iyi tanır mısınız?" başlıklı yazınız bu yankıyı zorunlu kıldı. Konu ettiğiniz o büyük "ohipohakdji" yi, o büyük "zanaatk&n" yak- laşık otuz yıldır izliyor ve tamyorum. Otuz yıl- da çizgisinin nereye varabildiğini ya da nere- de kaldığını göruyoruz. Düşündüğunüzün ter- sine kendisine büyük saygırnız var. Bu saygı 50*li, 60*11 yıllarda eline geçen "Tiirki^nin üç- bcş folografçısımiaıı biri olmak" fırsatını çok eleştirmenliği" de vardır. Ülkemizde, fotoğrafın bu dallarında genç yaşlı değerli insanlar amatörce (anlamı "sev- digi için"dir) veya profes>t>nelce (anlamı "mes- lek olarak"tır) uğraş verirler Bay Samih Rı- fat. Hepsi kendilerine ve başkalarına, en önemlisi fotoğrafa saygıh kişilerdir. Derli toplu arşiv düzenlemeye, albüm kitap yayımlama- ya, bildiklerini ve öğrendiklerini başkaları ile paylaşmaya çalışırlar. Ne kadar bilgili ve gör- iyi değerlendirmesindedir. Ayrıca ustanızın u:- kından gelen "Zanaata" yatkınlığını, dünya- nın tüm yüzeyine yayılmış ırkdaşlan ile yardun-destek olanağını, geçen yülarda bütün bunlann birikimini yabana mı atalım? Fotoğraf olayı çok geniş bir alanı kaplar Bay Samih Rıfat, ustanızın şipşakçıhğmdan karan- lık odaya, teorisyenlikten stüdyoya, felsefesin- den soyut çalışmalara, tarihçilikten koleksi- yonculuğa, arşivciliğe kadar. Ayrıca yan tut- madan yapılması gereken "fotoğraf müş geçirmiş olurlarsa olsunlar yapıcı eleşti- riye açıktırlar. Bir tarihte bu satırların yaza- rının gösterisi, yoğun kar nedeniyle yapılama- yacaktı. Bir dostum "biz bnradayız, )-apmalısın" diye yüreklendirmişti. Olay, ya- pılan işe, fotoğraf saygı idi. Büyük şipşakçı us- tanız ise dolu salonda "alkışlan" bile bekle- raeden sırtını dönmüş, yabancı biri ile konu- şarak çıkıp gitmişti. Söyler misiniz bunun adı nedir? Yazınızda değindiğiniz "Kültiir Bakan- lığı 1989 Büyük Ödülü'nü alan kişi, bazı fo- toğraflarında ufuk yatay olmasa da yüreği Türkiye için çarpan, alçak gönüllü, bir iste- yene bin veren sevecen bir insandır. Eleştiriyi kabullenir ve olgun yaşına karşın daha iyiye ulaşmaya çalışır. Kısaca onun fotoğrafları sa- dece Paris Bibliotheque Nationale'de Cante- ra koleksiyonlarında değil, Türkiye'nin adı gectiğinde dünyanın her yerindedir. Kültiir Ba- kanlığı çok doğru bir kararla Büyük Ödülü ona vermiştir. Her dalda olduğu gibi fotoğrafta da adım adım ilerlenir Bay Samih Rıfat. Makineyi eli- ne alan önce iyi bir sokak fotoğrafçısı (bir an- lamda şipşakçı) olur. Kimileri burada kalır, ki- mileri ilerisini amaçlar. îlerlemenin bir yolu yapıtiannı sırayla yakın çevre, ulusal ve ulus- lararası düzeyde eleştiriye açmaktır. FIAP (Uluslararası Sanat Fotografı Federasyonu) bir ortamda bu düzeni sağlar. FIAP yolu ile fo- toğraflannız sadece Paris, New York ve EB- donezj-a'da değil, Kanada'dan Hindistan'a tüm dünyada değişik kültürlerden kişilerin süzge- cinden geçer. Sonra yeniden bir sınav şansı ve- rilir. Geçerseniz düzeyiniz belgelenir. Ülkemiz- de okuyan, okuduğunu uygulayan, durmadan araştıran dinamik bir genç fotoğrafçılar nesli yetişiyor Bay Samih Rıfat. Işte size bir öneri, ustanızın yığılı duran fotoğraflarından birka- çını (örneğin yazınızla yayımlanmış olanı) de- ğişik isimle o beğenmediniz amatör dernek- lerimizin bir tanesinde "ayın fotografı" yarış- masına katınız. Bakalım kaçı ön elemeyı ge- çebilecek. Sadece fotoğrafta değil, her konuda bilgiç- lik, tek yönlülük (hadi saygısızlık demeyelim), hoşgörüsüzlük bir yere götürmez kişiyi. Otur- duğunuz yerde (yine ustanızın deyimi ile) "masturbasyon" yapıp dunırsunuz. Kimisi de sizin için "Sahibinin Sesi"ni çalar arasıra. Bi- zim bütün şipşakçılara, ustalara, sanat düze- yine yükselmeye çalışan gençlere, derneklere, hepsine çok saygımız var Bay Samih Rıfat. Ya sizin?.. ORAL GÖNENÇ Bodrum KURT SORUNUNA ÇOZUM Oevletin askeri çözüm yöntemi iflas etti. Askerler ne diyor? Doğu'ya gitmemek için torpil. Halk korku duvarını aştı. "Türkler'in ve Kürtler'in Hükümeti." İslam'ın yapıştırıcılık misyonu. Tersine dönen asimilasyon. Demokratik çözüm dayatıyor. TC'nin Barzani umudu. "İnsan Hakları Şampiyonu ABD". Güney'i gösteriyor. Diyarbakır Konferansı. Devlet, bölgesel özerkliği tartışıyor. Ve 2000'e Doğru'nun çözüm önerileri. Doğu Perinçek'in başyazısı: "Türk meselesi". • CASUSLARIN TURKIYE MERAKI. KIM, NEYIN PESINDE? • ANAP SEÇİM YASASI'NI DEĞİŞTİRİYOR. • POLİS TERFİ YASASI VE İMTİYAZULAR • 8 MART KADINLAR GÜNÜ VE SOSYALİSTLERE MOR AŞI • Kuruçeşme umut vermeyince, Sadun Aren'in yasal parti girişimi. TBKP, "sönümleniyor mu?" Kutlu-Sargın ne diyor? • Arkeolojik kazılarda Türk-islam sentezi • Nikaragua'da Sandinist demokrasinin acı meyvesi • Filistin'de ajan pişmanlık merkezleri • YÖK gitti gidecek • Yeniçeltek'te ölen Dev-Yol davası sanıkları • Cemal Süreya'nın yakaladıklan! • Ankara 3. Film Şenliği. Yasaklılar da beyazperdede • Turan Dursun'dan "Bir üfürük bir can oluyor" • Kızılderili mezarlığına gömülmek ister misiniz? Sevgili eşim, babamız Gazeteci ERDOĞAN ÖZER'İ kaybettik. Acımız sonsuzdur. YILDIZ ÖZER MUSTAFA OSMAN SELÇUK VEFAT Gazetemizin Ankara Bürosu İdare Müdürü Cazeteci ERDOGAN ÖZER'İ kaybettik. Acımız sonsuzdur. Kendisine rahmet, kederli ailesine başsağlığı dileriz. CUMHURİYET ÇAUŞANLARI Not: Cenazesi 4 mart (bugün) Izmir Karşıyaka Çarşı Camii'nde kılınacak öğle namazından sonra Soğukkuyu Mezarhğı'nda defnedilecektir. Yıllarca (1974-1983) birlikte çalıştığımız sevgili arkadaşımız, şair, karikatürist, gazeteci ERDOĞAN ÖZER'i yitirdik. Ailesine ve dostlarına başsağlığı ve sabır diliyoruz. AHMET TEVFİK KÜFLÜ VE BİLGİ YAYENEVİ ÇAUŞANLARI TEŞEKKÜR Değerli varbğımız, sevgili annemiz HAVVA NECÎBE ERBİEin 24.1.1990 günü geçirdiği elim trafik kazası sonucu vefatında, cenaze törenine katılan, çelenk gönderen, telefon, telgraf, basın yoluyla ve bizzat gelerek acımızı paylaşan değerli dost, akraba ve arkadaşlarımıza teşekkür ederiz. IŞEV EVREN, DEVRİM, MEHMET ERBİL Oğlumuz BERK'in 25.2.1990 tarihinde dünyaya geldiğini tüm dostlara duyururuz. FEVRİN-LEVENT MOLLAMUSTAFAOĞLU KİRALIK DAİRE veya ODA ARANIYOR Genç doktor, uygun koşullarda möbleli ya da boş daire veya oda anyor. Tel: 583 91 84 AIVKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKÇİ Domuzuna Yazılar (1) Ali Hüsrevoğlu, "Ankara Notları"ndaki takma adıyla "Felâket AN", işkence yazılarını okuduktan sonra şu dizeleri dökmüş: "Ulan, yedi aylık yağız velet / Ben değil, asıl sensin felâket / Yazdıklarım doğru olsa eğer / Yer yerinden oynar, kopar kıya- met! İşkence, yok domuz, yok domuzun eniği / Satır araları sanki mazgal deliği!" Dünya tatlısı Ali, yetkililerin, yöneticilerin, sorumluların kılları- nın kıptrdamadığı yazılardan etkilenmiş de yazmış taşlamasını besbelli. Aydın'da, İnsan Hakları Derneği'nin düzenlediği açıkoturum- dan sonra Torbah'ya geçtim. Prof. Rona Aybay'la, Muzaffer İl- han Erdost, Torbalı kavşağında bıraktılar beni. Yol üstünde, Ortaklar'a uğrayıp, eski köy enstitüsünü gördük; arabayla dolaştık içinde, şöyle bir. Torbalı'da, Belediye Başkanı Ertan Ünver var; onu, bu çalış- kan, dürüst Ege çocuğunu görmeden geçemezdim. Küçük il- çelerde, yerel yönetimlerde görev yapmanın ne denli gûç olduğunu, onları yakından görünce daha iyi anlarsınız. Küçük hesaplar, dedikodular, etekten çekmeler, yıpratma çabalan, boyle yerlerde, daha bir göze çarpar. Olaylara, bir mikroskoptan ba- kar gibi bakabalirsiniz. Buralarda tam bir kasaba havası eser. Yakup Kadri'nin "Yaban"ında yasarsınız sanki... Onca domuz eti üzerine yazı yazdım ya Torbalılı avcılar, ben geliyorum diye domuz avına çıkmışlar. Otuz kiloluk bir domuz yavrusu vurmuşlar. Avcılardan biri, mozağın ayaklarını gösteri- yordu: — Şuraya bak, buzağı sanki! Aynı buzağı... (Domuz da çift tırnaklı ya) Hemen oraakta ateş yaktılar. Yiyen var, yemeyen var, Başkan Ertan Ünver yemiyor: — Mustafa Abi, ben politika yapıyorum! Sen buralan bilmez- sin... — Mis bu, mis... diyor babacan biri. Avcılar burada yabandomuzlannı vurup, gemilere götürüp sa- tıyoriarmış. Yiyenler de yok değil. Bu enflasyon doneminde, ki- min evine et giriyor ki... Önce bağnazlığın yıkılması gerekiyor. Şeriat düzeninden ya- na olanlar koparıyorlar gürültûyü... Domuzla ilgili yeni bilgiler öğreniyorum avcılardan. Domuz, insana en çok benzeyen yara- tık. Hem et, hem ot yiyor. Zekâsı da buradan geliyor. Hayvanla- rın en zekisi. Hasan Pulur, ne der bilmem, tilkinin adı çıkmış. Tilkiyi avlamak, domuzdan çok çok kolaymış, anlatacağım onu da... Domuzun en sevdiği ot salep kökü. Azı dişleriyle toprağı ka- zıp, onu arayıp buluyor. Salep kökünü çok yedi mi dişlerini çalı- lara sürtüp, temizliyor Avcılar buna, "kürdanla dişlerini temizliyor" diyorlar. Mantara, bir de salyangoza bayılıyor. Onları arayıp buluyor. Bahçelerdeki mısırlar da sevdiği yiyeceklerden. Bahçelerı bozup dağıtıyormuş. Eee, herkes bahçesine sahip ol- sun efendim! Domuzun azı dışleri çok keskin. En sert toprağı onunla kazı- yor. Küçük bir fildişi denebilir. Domuz, küçük yastan bunları taş- lara sürterek kama gibi yapıyor. Yurtdışına gönderiliyor, domuz dışleri, çok para ediyormuş. Kulüplere dağıtılıyormuş dişler. Ki- mi yerlerde, nazar boncuğuyla birlikte, atlara nazarlık olarak ta- kılırmış... Avcı Muharrem, Torbalı'da bir camlı arabada sandviç satıyor. Arabasının üstünde, "Mis Doyum Sandviçleri" yazar. Çok kişi Muharrem Yoldaş adım bilmez. Onu "Mİ6" diye çağırırlar. Mo- zak bir yandan pişerken, avcılar karştya diktikleri rakı şişesine atış yapıyorlar. Bir de bana artırdılar, tabii karavana! Mis'in attığı fişeğin arkasından Samsun paketinin kabı çıktı. öyle de yoksul bir adam! Avcılığı, belki de çoluk çocuklarının nzkını keserek ya- pıyorlar işte! Torbalı'dan ayrılırken Muharrem Yoldaş'a uğrayıp Allahaısmarladık" dedim. Avcılardan trafik polisi İsmail, hayvanlar ûstüne bilgiler veri- yor: * — Bak abiciğim, evcil kazlar var ya trafik kazalarına en az uğ- rayan hayvanlardandır. Ben, yirmi beş yıldır trafik bilirkişisiyim. Domuz da çok zeki hayvandır. Geçen yıl, biz bir domuz tuttuk. Tuttuk, aldık geldik, mozaydı boyle (domuz yavrusuna mozak de- nir, burada 'moza' deniyor), bir şoför arkadaşa verdik. Bir süre evinde besledi, meraklı. Kahveye geliyoruz, arkadaşa diyoruz ki "saklan", saklanıyor. domuzu kapıdan salıyoruz, pıt pıt pıt dola- şıyor, buluyor arkadaşı. Beni niye bulmuyor be namussuz hay- van! Ne diyorum sana, gotürüyoruz, iki üç yüz metre başka yere bırakıyoruz, gidip onu buluyor. Beni bulmaz! Bir zaman, şu vu- rulan domuz kadar bir domuz oldu moza, dağa saldık. Ta o dağ- dan Tepeköy'e geldi abi! Evi buldu. Kapıya da burnuyla "tak tak" diye vurmuş. — Dağda kalsa ya, kalmıyor değil mi? — Kalmıyor! Bir yerde hayvan, çok hisli bir hayvan! Çok ko- kusu güçlü bir hayvan. — Burnu zaten uzun Mustafa Abi! Çok güzel koku alıyor. — Doğa, buna göz vermemiş. Bak şimdi, tilki çok kurnaz de- riz değil mi? Çocukluğumuzda hep tilkinin kurnazlığı üstüne öy- küler okumuşuzdur. Karganın ağzından peyniri almış filan! Tilki çok aptal abi! Ben Kars'ta avlandım, her gece tilki avı yapıyo- rum, benim Tuncay diye bir arkadaşım vardı müteahhit; tilkiyi arabanın yanına getiriyordu o çocuk! — Nasıl getiriyor? — Bak, nasıl? Bizim Torbalı gibi açık alan değil, her yan kar. Hayvan yiyecek bulamıyor. En çok sevdiği yiyecek fare. Fareye bayılıyor. Ne yapmalı, Arkadaş avucuna öpücük gönderir gibi ses- ler çıkarttı mı ta uzaktaki tilki, bu sesi duyuyor, sese doğru^el- meye başlıyor. Tilki neredeyse, arabanın içine girecek. Oyle yaklaşıyor Kars'a ilk gittiğim yıl 27 tane tilki vurdum. Orduevin- de yatıp kalkıyorum. Eşim dedi ki: "Herkese tilki vuruyorsun, ba- na bir kürklük tilki vurmadın!" "Vuralım hanım, dedim be!" üç gecede 14 tane tilki vurdum! — Sonra kürk yaptınız mı? — Yaptı, kendi dikti, kendi yaptı! Bir mavi tilki var, senin şap- ka nasıl, onun mavisi! Beyaz kekliği orda gördüm. Süt beyaz kek- lik! Avcılar arasında Torbalı'nın Çakırbeyli Koyü'nden Ahmet Ûğüt de vardı. Ahmet Öğüt'e "Deccal Ahmet" diyorlardı. Ahmet, 32 yıllık Cumhuriyet okuru olduğunu söylüyordu. Domuz avına nar- gilesiyle geliyor, av yerinde nargilesini tüttürüyordu. Kendisi vak- tiyle din adamıydı. Bir gün köylüler, "Deccal gelecek, Deccal gelecek!" diye konuşurlarken Ahmet Öğüt dayanamamış: — Deccal filan yok, Deccal benim! deyince adı "Deccal Ahmet" kalmıştı. Ahmet Öğüt'ün yanında, o günkü Cumhuriyet de vardı. Cumhuriyet'te o gün "Ankara Notlan", iyi mi? Orada saygınlığım bir arttı, bir arttı! İMZA VE SÖYLEŞİ G Ö N E N Ö M E R S E Y F E T T İ N KÜLTÜR «SANAT HAFTASI 7 mart çarşamba/8 mart perşembe/9 mart cuma Saaf: 16.00 ASIM BEZİRCİ OKTAY AKBAL TAHSİN YÜCEL ATİLLA ÖZKIRIMLI MUZAFFER İZGÜ TAN ORAL ŞERAFETTİN TURAN MUZAFFER UYGUNER CAHİT (CÜLEBİ TARIK DURSUN K. C U M H U R İ Y E T K İ T A P K U L Ü B Ü B A N D I R M A T E M S İ L C İ L İ Ğ İ O Z A N S A N A T E V İ DENİZ MANZARALI SATILIK DAİRE Taksim'de, Kutlu Sokak'ta Na 11 Pazar günleri görülebilır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle