05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahıbı Cuırhurıvet Malbaaulık vr Gazeteulık Turk "\nonim Şırkelı adına Nadır Nadı 0 Genel Ya\ın Muduru Hasaa Cemal. Mues-.ese Muduru t m n t Lşaklıgıl, Yazı Işterı Muduru Okav Gonensıa, # Habe- Merkezı Muduru \alçın Ba)er, Sa.ta Duzenı Vonetmenı Aiı Sar. O Temsılcler \NKARA Mımrt TM. İZMİR Hıkmn Çtonkra. ADAN^ (.«ın Yıgeoogiu iv PolıtıljL CHal B^tongK. D15 HaberkT EJJMI IWn Ekonomı Cmgu Turfean. Iş Scndıka tufcnn Krttna, kulldr OtaJ U«w, Eğnım Geaca\ Ş*)tu. Haber Ara^ınna tsmrl BerVan Yun Haberlen Nccdd Dofcan. Spor Daniirtunı Abdnlkadır \ucdnan. D12 Ya^iaj Kcma r»l^t— Aıaşlınıu- Şafclıı Upaj. Dwdtı»t Abdallali \a2Ki 9 Kooıdınalor 4hne< Kondsn. 0 Mab Isfcr Erol Eıkol • Muhasebc Boknl Ymtr • Buıçr-Planlama Vvp Osm.«h^ro(ihı # Rckfcurt V?» Toran. • Ek Yayıplar Hırfn \k»o< • 1dan; Husnm bom. • likimc Ondtr Çcifc • Bılgı Işlan Naıl IIBÜ # PtTsonci Srvp Boa.nc.o0». # Aduuc oMire Cumnunwrt Matbaaolık *« Gutecüık Tj\_Ş. Turk Ocagı Cad- 39 Pk 246-laanbul Td M2 (X 05 (20 haı), TfclOL 22246 Fax. (1) 526 60 72 • 7ıva Ooulp BK bkıtop S So 19 4, Td 1)3 11 A\JT Tdn. 42344 ft* (4) 133 b n r H Zı« BK 1352 S l ' H 1! 12 30. THOL 52359 Far (51) I? 53 60 Intınu Cad 119 S No 1 KM 1 Td 19 37 >2 (4 hal) TdoL 62155 Fıx. (71) 19 37 52 TAKVIM. 4 MART 1990 Imsak 5 03 Guneş. 6 27 Oğle: 12 20 İkindi 15 30 Akşam 18 04 Yatsı: 19.23 TERMİK SANTRALA '2. DUIT Atiağa'da Danıştay sevinciDanıştay'ın Aliağa Gencelli'de yapılması planlanan termik santral konusunda ikinci kez yürütmeyi durdurma kararı vermesi yöre halkı, yeşiller ve çevreciler arasında sevinç yarattı. Damştay'a başvuru yapan Kemal Anadol, "Gencelli'ye termik santral yapılamayacaktır" dedi. İnsan zinciri çalışmalan sürüyor. HAKAN KARA İZMİR — Aliağa Cencellı'de yapımı planlanan termik santral içın Danıştay'ın ikinci kez 90 günluk yurutmeyi durdurma ka- ran vennesi, termık santralın ya- pılmasına karşı çıkan bölgede ya- şayan yurttaşlar, çevreciler, ye- şiller verneslek kuruJuşlan tara- fından sevinçle karşılandı. Bağımsız milletvekili Kemal Anadol karann büyük bır önem taşıdığını belirterek kendisınden istenen ikinci savunmada Alıa- ğa'da yapımı planlanan termik santralın yol açacağı kirlıhk ko- nusunda çeşıtlı meslek odaJannın yaptığı araştırmanın sonuçlarını da vurgulayacağını açıkladı. Ye- şiller ve çevreciler ise bölgede başlayan ölçurn çalışmalanndan hemen vazgeçilmesinı ısteyerek çalışmalann Danıştay kararları- na aykırı olduğunu öne sürduler. Izmır'den termik santralın ya- pılacağı alana kadar 50 kılomet- relik ınsan zincırı konusundakı eylem ıçın de çalışmalar sürüyor. Dunyadakı çeşitli çevre örgütle- rine, yeşil partılere yuzu aşkın mektup gönderılerek eylem ıçin "destek" istendı. Çevre sorunlarının sadece bır ülkeyı değıl, tüm dünyayı ilgılen- dirdiği, sonuçta yaratılan kirlili- ğin tüm insanuğın felaketıne yol 11 turistik tesise iptal ANKARA (Comhariyet Bnro- sn) — Yenı özel çevre konıma alanı ilan edilen Patara, Kekova ve Göksu ile koruma alanlan fe- nişletilen, Köyceğrz-Dalaman'd» 11 kadar firmanın 6 bin 937 ym- tak kapasiteli otel, moteJ gftri ya- tırunlan iptal edıldi. Yeni özel çevre koruma alan- lannın belirlenmesi nedeniyle bır basın toplantısı duzenleyen Dev- let Bakanı Vehbi Dinçerler ve Başbakanlık Ozel Çevre Koruma Alanları Başkan Vekili Nun Dündar, yeni alanlar hakkında bilgı verdiler. Aralarında yaban- cı kredili kuruluşların da bulun- duğu 10 Kasım 1989 tarihinden bu yana olan turizm yatınmları- nın bu alanlar dışına kaydınlaca- ğım belırten Nurı Dundar, özel çevre alanlan dışında eşdeğer öl- çüde, arazi tahsısi yapılacağını söyledi açacağı belirtılen mektuplarda "Geiin uluslararası bir yeşil zin- cir oluşturaüm" çağrısı yapıldı. Bu arada Yeşiller Partisi Genel Başkanı Celal Ertuğ ve lzmır tl Başkanı Savaş Emek, Yunanıs- tan'da gerçekleştirilecek Balkan Yeşillen ve Akdeniz Yeşiller top- lantılanna katılmak için Atina'- ya girtiler. Aliağa Termik Sant- ralı konusunu toplantıda gunde- me getırecek olan yeşillerin, bu- rada da destek çağnsını yineleye- cekleri bıldirildı. Daha once yaptığı açıklama- larda Danıştay'ın termik santral konusunda vereceği karann, kendıleri açısından sıkıntı yarat- mayacağını belirterek, "Danış- lay'dan yana sıkıntıınız olmu. Bu memleketin kunımlan birbi- rinden kopuk değildir" dıyen Enerıı ve Tabıi Kaynaklar Baka- nı Fahrettin Kurt'un, 1 nısanda büyuk bır surprizle karşılaşaca- ğını beürten Yeşiller Partisi lzmır II Başkanı Savaş Emek, "Uzak- tan bakan Fahrettin Kurt o za- man termik santrala karşı çıkan- lann uç gnıplar olmadığını gore- cek. Karşı çıkanlar dunyada ve Turkiye'de yaşanan hızlı dofa katliamım goren ve bundan nzuntu dujan, buna karşı bir şeyler japılması gerektiğini du- şiinen. çocuklanna yaşamlabilir bir dtınya bırakmak isteyen in- sanlardır. Ancak anlaşıldığı ka- danyla uzaktan bakan Fahrettin Kurt'a bu kavramlar ve duşun- ceier çok yabana" dıye konuş- tu. Gerçekleştirilecek buyıik ey- lemın yeşillenn değil, çevre ko- nusuna duyarlı tum insanların eylemı olduğunu yineleyen Emek, Yunanistan'dakı yeşiller toplantısına gıtmeden önce >ap- tığı açıklamada, "eyleme destek verilmesi" çağnsı yaptı. Aliağa Gencelli'ye termik santral yapılması ıçın alınan Ba- kanlar Kurulu karannın iptalı için Damştay'a ilk başvuruyu ya- pan bağımsız milletvekili Kemal Anadol ise karşı çıkan bunca ın- sana ve bölgede yaşayan yurttaş- lara rağmen Gencelli'ye termik santral yapılamayacağını belirte- rek, "Gencelli'ye termik santral yapılamayacaktır. Turkiye'de yaşayan ve cevreye karşı duyarlı olan insanlar, çevre sonınlannın ulkelerin değil, tum insanhgın so- runu oldugnnda birleştn dıınva- daki çevreciler, hep birlikte bu santrab engeüeyeceklerdir" dedı Silifke Gkiksu'nıııı korunması için model aranıyor MEHMET AKA SİLİFKE — Kuş turu zenginlı- ğı kadar caretta caretta kaplum- bağalan açısından da önem taşı- yan Göksu Deltası'nda, "sulak alanlann entegre yonetimi" kap- samında ön çalışma başlatıldı. Bu amaçla Göksu'ya gelen Fransa'nın Station Bıologıgue de La Tour du Valat Enstitusu'nden bır heyet ın- celemelerde bulunuyor. Doğal Hayatı Koruma Derneğı ışbirhğiy- le surdurulen çalışmalar sonunda bir ön raporlar hazırlanacağı ve Göksu Deltası ıçın Fransa'dakı Don Nehri Deltası örneğinın bir model oluşturabıleceğı bıldirıl- di. DHKD Genel Mudürü Nergıs Yazgan, Bakanlar Kurulu'nca "özel koruma alanı" ilan edilen Göksu Deltası'nda, SBTV uzman- lanrun hazırlayacaklan modelın Türkiye'deki diğer sulak alanlar- da da uygulanabileceğıni belirte- rek şunlari söyledi: "Bölgenin özel konıma alanı ilan edilmesivle çe\Tedeki yerieşim birimlerinin deltanın içerisine dognı ileıiemea ve kum taşınması önlenecek. Bu yonden alınan ka- rar çok onemüdir. Son 20-30 yıl- dır vapüan çahşmalar gosterdi ki sulak alanlar en onemli ekosistem- lerden biri, ormanlar ve denizler gibi. Ancak tarih« baklıgımızda snlak alanlar bataklık, sazlık, sıt- ma gibi hastalıklann yogun oldu- gu, kurutulması gereken yerler olarak duşunulmuş. Hatta sulak alanlann kunıtulmasına ilişkin kanunlar çıkanlmış. Oysa sulak alanlann kurutulması giderek da- ba çok canlı tunınun jok olması anlamına geliyor. Gocleri sırasın- da sulak alan bulamayan kuşlar yorganluktan öluyor." Ünlü Fransız modacı Gaultier'nin yenifantezileri izleyicileri şok ediyor Çılgın rahibelerNECLÂ SEYHUN Paris'in en çılgın modellerim ureten, en delifisek genç modacı- sı Jean-Paul Gaultier'nin durumu- na akıl sır erdirme olanağı yok. Her mevsim hstelenn başında. Yapılan istatistiklere göre, en se- vilen modacı, gazetecilerin gözbe- beğı o!.. Mağazaların o mevsim malını en çok sattıklan kışi de o!.. Bir mevsim, uç mevsim, beş mev- sim de değil, yıllardır böyle bu... lyı, ama o akla ziyan modelle- rini giyıp bır gezen de görülmü- yor ki sağda solda, ortalıkta... Bugune değin ben Gaultier'nin podyumlarda gösterdiği modeller- den bir tekim bıle bırinin sırtında görmedim. Ama... Jean-Paul Gaultier'nin butiklerinden alışveriş eden çok kimse gördum. Benim çevremde bir haylısı var. Ne var ki podyumlardan tam» nan Gaultıer ile buuklerde satılan- lar arasında en ufak bır bağlantı bıle yok. Nerede o podyumların insana dilini yutturacak çılgınlığı?.. Bu- tiklennde dunyarun en aklı başın- da, en giyimlı mallan satıbyor. Guzelim ceketler, montlar, kulla- nışlı, aklı başında gömlekler, pan- tolonlar, tişörtler... öyleyse?.. Ikilı oynuyor Gaul- tier. Iki yuzu var. Podyum yıizü, butik yüzü. Podyumdaki çdgınlık- ları ile ununü saglıyor, bu unu du- yup butiklere gelenlere de, kulla- nışlı, aklı başında modellerini ve- rıyor. Fena hesap mı?.. Aslında çok da üçkâğıtçıhk yaptığı söylenemez. O kullanışlı modeller de çıkıyor aslında pod- yuma Ama ne çıkış... Akıl almaz aksesuarlarla, akıl almaz bir tak- dımle. Orneğın, kullanışlı, pratık bır şort sunacak Gaultier. Tutuyor, o şortu uzun, kırmızı bir küiotlu ço- rabın ustune gıydinyor. Daha us- tune de dizlerın ustune kadar ge- len mavı bir çorap giydirıyor. Ma- vı çorabı jartıyerlerle tutturuyor şorta. Abn sıze Gaultier işı bir tak- dim. Bu yıl rahıbelerle bozdu. Mo- daarun rahibelen fırtınalar yarattı podyıımda. Neden?.. AMA NE TİŞÖRT — Omurgah, legen kemikli bir tişort. lster oyle, ister böyle. MANASTIR MODASI — Gaultier'den bir model. Podyum işi. Duz bir mavo, rahibe başı ile beyecan verici oluyor. Çunkü rahibe başı ile podyuma çıkan mankene ya kısacık, kısanın kısası bır şort gıydirdı Gaultier. Daha da dıkkatı çeksın dıye, kı- yafete dızın ustune kadar çıkan sı- yah çoraplar ekledi. Seksi, yurek- lerı hoplatan bır model oluverdı, o kısa, sade şort. Ya da gene rahibe gibi başını sa- ran bır modelde, Amerikan dekol- telı bır yazlık elbıse giydirdi genç modacı. Sıradan, son derece kul- lanışlı bir model. Podyumluk hiç- bir yanı yok aslında. Ama... ete- ğin bir ucu edepsizce toplanıp ke- mere sokulunca, bacaklardan bı- ri, resmen bele kadar açılınca, ra- hibe başıyla modacının ıstedığı çe- lişkı doğdu. tşini iyi biliyor Gaul- tier. lyı kesımli klasik bir erkek pan- tolonu, erkek mankenin sırtında inamhnaz bir firtına yaratıyor bir- den. Ned»n?.. Çunkü Gaultier bu- tiğınde peynir ekmek satacağı bu giyimlı pantolonu, boyadan bir ti- şörtle tamamlıyor da ondan. Yanı alıyor elıne fırçayı, man- kenin çıplak bedenine göz alıcı renklerde bantlar, desenler, garip motifler çjziyor. Model de böyle- ce üstü kaval altı Şişhane ya da altı kaval ustu Şişhane Gaultier işi olup çıkıyor Sade bır tişörtünün ustune si- yah tülden yapılmış bir ikinci ti- şört daha giydınyor. Üstünde omurgalan. leğen kemiklen ile b>r röntgen resmı. lster onunla gıyın çılgın, ister onsuz giyın, aklı ba- şında. Gaultier'yi yorumlamak size kalrruş. "Size nasıl gelıyorsa" öy- le o!.. En iyi satışı o yapıyor elbet. En kullanışlı modeller onun bu- tiklerinde de ondan. Ama sız ille de podyum havasını ısteyebilırsi- niz. Bir röntgenlı tişört, bir jarti- yerli şort, bir rahibeli elbise... On- ca pratık mal karşısintia bocala- mayın girdığimzde. Uç tane, beş tane "meraklısına" mal vardır, kı- yıd^a köşede. Siz bır isteyın hele... Isteyenin bır yüzü kara... Harp okuluna yeni yapılanma EVREN DEGER HAKAN AYGÜN ANKARA — Genelkurmay Başkanlığı- nın, Yuksek Oğretım Kurulu (YOK) ile ış- bırliğı yaparak harp okullanndakı eğıtım sevıyesıni yukseltmeyı planladığı oğrenıl- dı Bu plan çerçevesınde, harp okullann- dakı eğıtım se\ıyesının unıversıtelerdekı lı- sans eğıtımı duzeyıne getırıleceği ve bu okullardan mezun olan subaylara, mezun oldukları bölumun unvanlarının venlece- ğı bıldirildı. YÖK Başkanvekılı Uygur Ta- zebay, bu yolda kara, deniz ve hava harp okullarından bir başvuru olduğunu doğ- rularken, "Amaç, teknolojik çağda her su- bayın elinde bir meslegin bulunmasıdır" dedı. Genelkurmay Başkanlığı'ndaki kaynak- lardan edinilen bılgilere göre planın yasa- laşması halinde, harp okullanndan mezun olan subaylar genç yaşta bir meslek unva- mna kavuşacaklar ve emekli olduktan son- ra bu mesleklerıni sıvıl hayatta da yurüte- bilecekler Kaynaklann bu konuda verdı- ğı bilgiler şoyle. t "Gercekleştirilmeye çalışılan sistem Amerika'dakine benzer bir sistem. Harp okullannın eğitim seviyesi yukseltilecek ve buradan mezun olanlara meslek unvanla- n verilecek. Mesela eskiden. tank subayı olarak anılan subav, makine muhendbi un- vanını alacak. Muhabere subayı ise mese- la elektronik muhendisi unvamnı alacak. Yani harp okullannda artık bu meslekle- rin formasyonu verilecek. Boylece, emekli olan bir subay mesleğini icra edebilecek. Şu anda da harp okullannda belirli bolum- ler var, ama burada verilen eğitim lisans egifimi duzeyinde değil." Yenı çalışmaya gore harp okullannda, dığer normal unıversıtelerde behrlenen kre- dı sıstemı de uygulanarak, şöyle bır yön- tem ızlenecek: "Normal bir universitede derslerin kre- di toplamı 400 olarak kabul edilirse, harp okullannda da yeni programlar saptana- rak >eni krediler belirlenecek. Ancak as- keri eğitim nedeniyle, bu derslerin kredi- leri tutturulamayarak 350 kredide kalınır- sa, bu dururoda o subaya harp okulundan mezun olduktan sonra yeni bir olanak ta- nınarak ya yıllık izninde ya da yazın uçer aylık kurslar şeklinde kredilerini tamam- laraa olanağı verilecek. Boylece bir mes- lek unvanına kavuşulacak." Amerika güzeli Michiganlı 15 nisanda Hulljnood'da evren guzeli se- çimi var. Çeşitli ulkelerde bu buyuk yarış- ma için jüriler "milli gu^eııen" seciyorlar. Araerika guzelinin seçimi de dun gece \\ichita'da yapıl- dı. \ansma sonunda buyuk juri Vfichigan guzeii Carole Gist'i "Bavan Amerika" seçti. 20 jaşındaki Bajan (.ı->l TV'deki canlı >a>ın sırasında kraliçe seçildiğini ogrenince bu\uk bır heyecan geçirdi. Daha sonra toparlaaarak, saiondaki ve ekrandaki izleyicileri selamladı. Fotograf: Reuter) Oscarh uzanan güzellik: AdjaniCamille Claudel filmindeki rolüyle Oscar'aadayolan İsabella Adjani, "Bir Fransız kadmı için Oscar hâlâ heyecan verici bir olay" diyor. Dış Haberier Servisi — Ünlü Fransız yönetmeni Francois Truf- faatt, tsabelle Adjani gibi bir yıl- dız ıçin Fransa'nın çok kuçük bir ulke olduğunu, Adjani'nin Ame- rikan sıneması içın daha uygun duşeceğıni söylemıştı. The International Herald Tri- bune'un haberine göre Adjani, Amerikan filmlerinde büyük bir başan kazanamadı, ama "Camil- le Claudel" fîlmi onu, en iyi ka- dın oyuncu dalında Oscar adayı yaptı. Bu, ozellikle fngiliz dihn- den olmayan, alt yazılı fılmlerde, bir Fransız kadın oyuncusu için ender rastlanan bir olay. Adjani "havalara uçuyorum" demışti bu olayla ılgılı olarak: "Simone Sig- noret 'Room at the Top' (Yuka- rıdaki Oda) adHı rdmiyle en iyi ka- dın oyuncu Oscan'nı aldığı zn- man, bunun bir Fransız kadını için ne anlama geldiğini anlatmak biç de kolay değildi. lnanın bana! 30 yılda fazla bir şe> değişmedi. Oscar hâlâ çok onemli bir ola> ! " Bu Adjani'nin Oscar'a ikinci adayuğı. flk kez, 1975'te Francois Truffautt'nun "Adele H.'nın Öykiiso" ile adaylığa layık görul- muştü. Adjani'mn gözleri fotoğraflar- daki ve filmlerdeki kadar guzel. Ağzı açılan bir gulu andırıyor. Bu kadar güzel bir yüzü, sonsuza tes- lim etmek ıçın mermere kazıma- lı. Buz mavısı duşunceh bakışla- rında korku ve tutku ıç ıçe geçı- yor. Ele avuca sığmıvor... Adjani kaynak kıtaplara göre ADJANİ — Magazin basını onu AIDS'ten oldnrmek istedi, ancak haber yalan çıktı. 34 yaşında. Pasaportu 31 rakamı- nı taşıyor. (Ah, Isabelle, zamanı durdurabılsen! Dağları yerinden oynatabilecek bir yeteneğe, ınanıl- maz bır guzellığe sahıpsın) Adjani 1974'te "yardımcı ol- madığı, işbirtiğine yanaşmadığı için" basın tarafından "Limon Ödulü"ne layık gorulmuştu Ba- sma gore Adjani. göruntusunu sı- kı sıkıya denetım altında tutmak için elınden geleni yapıyordu. Gerçekten de Adjani kendısını bir kabuğun aliına sokuyor, orada gızlenıyordu Şimdi bu kabuğu at- mış, kendı kımlığıne burunmuş görunuyor Adjani bır yandan da 'canavarlara' karşı mucadelesini surduruyor Babasının doğduğu topraklara (Cezayir) yaptıği gezı- de ışkenceyı kınadı. 1989'da Ce- sar Odullerı törenınde Salman Ruşdu'ye sahıp çıktı "Mahkûm edilmiş bir sanatçının yardıma ih- liyacı vardır" demiştı. "Kimse hayatı bir sanat eserinin içinde canlandıran birini mahkûra etme hakkına sahip olmamalıdır." Isabelle'in kendisi de bır za- marılar, mahkûm edılmış bir sa- natçının duygularını yaşamıştı. "Camille"e hazırlandığı sırada basın onu AIDS'e mahkûm et- miştı. AIDS'ten olduğü söylen- mişti. Nereden çıkmıştı bu soylen- tiler? "Gercek şu ki film dünya- sından çok kjşiyi tanımıyorum, benim yoklağumda birçok kişi bayal gucunu işletmiş olacak. Ki- şisel yasantımın aynntılennı orta- >a dökmekten hoşlanmıyonım. Bu ise benim cinsel yaşantım ko- nusunda her lürhı dedikoduyu korukluyor. Dabası, o sıralarda ırkçılık hckkında ağır sozler sar- fetmişum. Le Pen'in Milli Cephe- si'nin kalesi Marsilya'da beni ber gun oldunıvoriardı" dıye gu- lumsuyor. Bıırsa çanak anten istiyor • BURSA (AA) — Radyo ve Televızyorr Yüksek Kurulu'nun aldığı son karar sonrası birçok belediyede "çanak anten" tartışmalan sürerken, D\P'li büyukşehir ve ilçe belediye başkanları Bursa'ya çanak anten kurulmasından yana olduklarını açıkladılar. Bursa Büyukşehir Belediye Başkanı Teoman özalp, yaptığı açıklamada, teknolojik gelişmeleri vatandaşlara ulaştınnanın faydalı olduğunu belirtti. Özalp, "Konunun hukuksal, ahlaki ve teknik tarafları buiunmaktadır. Bunlar çok iyLincelcnip, öyle karar verilmelidir. Bunu söyierken, çağdaş gelişmeyi vatandaşlara ulaştrrmadan yanayız" diye konuştu. Makamlı ezan kıırsları • İZMİR (ANKA) — Ezanın beş ayn vakitte, ayn makamlarda okunması göruşü, müzikolog ve ılahiyatçılar tarafından "ibadeti sevdirme açısından" yararlı bulundu. Diyanet Işlerı Başkanlıgı'nın bu konuda herhangı bir kararı bulunmamasına karşın, bazı muftulukler açtıklan hizmetiçi eğitim kurslannda muezzinleri sabah ezanını "saba", öğle ezanını "uşsak", ikindi ezanını "rast", akşam ezanını "segâh", yatsı ezanını ise "hicaz" makamında okumalan yönünde eğitiyor. Izmir Müftüsü Rasim Arslan, ezanlann makamlarına uygun olarak okunması için bazı müftülüklerde kurslar açıldığını söyledi. Dünyada kadın sayısı artıyor • İZMİR (ANKA) — Birleşmış Milletler Nüfus Hareketleri Fonu tahminlerine göre, 2000 yılında 6 milyara ulaşacak dünya nufusunda, kadınlann sayısı erkelderi geçecek. BM Nüfus Hareketleri Fonu ve Ekonomik Sosyal t&ler Dairesi raporlarından derlenen bilgılere göre, 21'inci yuzyıhn başında dünyadaki kadın nüfusu, erkeklerden 175 milyon daha fazla olacak ve 3 milyon sınınnı biraz asacak. Yüzyıl başlarında kadınlann doğum sırasında olum oranlarının azalmasına karşın yasam sürelerinin de uzayacağı, gelişmiş ileri ulkelerde kadının ortalama ömrünün 78'i, gelişmekte olan ulkelerde de 6O'ı bulacağı varsayılıyor. Sigarada arkadaş etkisi • ANKARA (ANKA) — Bilkent Üniversitesi'nde yaklaşık bin kadar öğrenci uzerinde "Üniversite gençliğinin sigara içme alışkanlığı" konulu bir araştırma yapıldı. Araştırmada, üniversite gençlerinin yaklaşık yüzde 35'inin sigara içtıği, yüzde 7'sinin ise sigarayı bir süre önce bıraktığı belirlendi. Araştırma, erkek öğ>encilerinin 3'te birinin, kız öğrencilerinin ise 4'te birinin sürekli sigara kullandığını ortaya koydu. Sigara içen öğrencilerin buyuk çoğunluğu günde yarım paketten fazla sigara tuketirken, yüzde 50'sinden fazlası sigaraya lise çağlannda başladığını söyledi. Sigaraya baslama nedenlerıne bakıldığında, öğrencilerin yuzde 55'i çevredeki arkadaşları sigara ictiği için başladığını, yuzde 19'u sigara ıçenJere özendiğini, yüzde 17'si ise sigara reklamlanndan etküendiğini söyledi. Antalya sezona hazır • ANTALYA (AA) — Antalya yöresindeki turistik tesislerin yarısına yakın bölümü, 1990 turizm sezonunu başlattılar. Yöreye, havayoluyla turist akınmın da, 15 marttan itibaren yoğunluk kazanacağı bildırildi. Antalya yöresindeki turistik belgelı otel ve tatil köyleri ile belediyelerden belgeli ; pansiyonların çoğunluğu, 1 marttan itibaren yaz tarifesi uygulamaya başladılar. Turizm Bakanlığı tarafından onaylanan, turistik belgelı tesislerin bu yılki fiyat tarifelerinde, dövız uzerınden artış olmadığı dikkati cekti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle