23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 MART 1990 KULTUR-SANAT CUMHURİYET/5 Troçki'nin mektubu satıldı • NEW YORK (AA) — 1917 Sovyet lhtilali'nin önderlerinden Leon Troçki'nin devrimin lideri V.î. Lenin'e 1918'de yazdığı "tarihi bir mektup" New York'ta düzenlenen bir müzayedede 27.500 dolara satıldı. "Sevgili Vladimir Iliç" başlıkh bir sayfalık mektubunda Troçki, Birinci Dünya Savaşı'nda mihver ülkeleri ile Sovyetler arasında "ne savaş, ne banş" olarak adlandırdığı bir uzlaşma ile ilgili planını anlatıyor. Troçki mektubunda, Almanlann önerdiği banş anlaşmasının imzalanmasının mttmkün olmadığını belirterek Sovyetler'in herhangi bir anlaşma imzalamadan savaştan çekılmesini öneriyor. Troçki'nin mektubunda, şimdiye kadar Sovyet devrimiyle ilgili birçok çahşmadan bahsedildiği, ancak mektubun kendisinin araştırmacılar tarafından doğrudan görülmediği belirtildi. Mektubun, Rus devrimini izleyen ünlü Amerikalı gazeteci Herman Bernstein'ın gelini Adele Bernstein tarafından satışa sunulduğu bildirildi. Frankfurt'a dogru CKK • Kiiltür Servisi — Cumhuriyet Kitap Kulübü yöneticileri, Uluslararası 42. Frankfurt Kitap Fuan öncesinde çeşitli yayınevlerinin yöaeticileriyle bir danışma toplantısı düzenlediler. 1990 ekim ayında duzenlenecek olan 42. Frankfurt Kitap Fuan'yla ilgili olarak görüş alışverişinde bulunulan toplantıya Cumhuriyet Kitap Kulübü Müdürü Mehmet llkorur, CKK Yurtdışı llişkiler sorumlusu ve Çağdaş Yayıncıhk Müessese Müdürü Fatma Arığ, gazetemiz ek yayınİar ilan sorumlusu Hülya Akyol, CKK yöneticilerinden öner Cıravoğlu, Sol ve Onur Yayınları'ndan Muzaffer llhan Erdost, Cem .Yaymevi'nden Ali Uğur, Afa Yayınları'ndan Atıl Ant, Yapı Kredi Yayınlan'ndan Turhan Ilgaz, Remzi Kitabevi'nden Erol Erduran, Alan Yayıncılık'tan Ragıp Zarakol, Net Turistik Yayınları'ndan Gürkan öztürk katıldılar. (Fotoğraf: Erdoğan Köseoğlu) Gris'in yapıtma rekor fiyat • MADRİD (AP) — lspanyol ressam Juan Gris'in bir kübist kolaj çalışması 3.68 milyon dolara satıldı. Söz konusu fiyatın hem Ispanya'da satılan bir sanat yapıtı hem de Gris'in yapıtlan açısından bir rekor olduğu belirtildi. Sotheby'nin Ispanya temsilcisi Edmund Peel tarafından düzenlenen müzayedede rekor kıran "Keman" adlı yapıtın Juan Gris tarafından 1914'te gerçekleştirilmiş olduğu bildirildi. Kent Orkestrası kuruldu • Küllür Servisi — tstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından 40 kişilik Istanbul Büyükşehir Belediyesi Kent OTkestrası kuruldu. Kunıluş çalışmalan yaklaşık bir yıldır süren orkestra, ilk konserini bugün saat 17.30'da Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda verecek. Şef Ekrem Tekeşin'in yönetimindeki konserin ilk bölümünde 40 kişilik Klasik Armoni Orkestrası, A. Dvorak, F. Leker, F. Suppe, F. Liszt ve L. Bernstein'ın yapıtlarmı seslendirecek. Konserin ikinci bölümünde ise orkestra 18 kişi olarak pop müzik yapıtlannı çalacak. Orkeştra daha sonra Nükhet Duru'ya eşlik edecek. Vjyana'da Türk ressamları • Kültür Servisi — Marmara Üniversitesi AtatUrk Eğitim Fakultesi Resim-lş Eğitimi Bölümü öğretim elemanlarmın karma resim sergisi, 30 Mart 1990 tarihine kadar Viyana Afro-Asiatischen Insjitut Sanat Galerisi'nde açık kalacak. Sergide, Ismail Avcı, Ramiz Aydm, İsa Aşhoğlu, Ali Candaş, 1. Hakkı Demirtaş, Pesent Doğan, Basri Erdem, Dinçer Erimez, Tayyar Melih Örgün, Yunus Güneş, Berika Ipekbayrak, M. Zeki Kuşoğlu, Nüzhet Kutluğ, Bahattin Odabaşı, Hatice Odabaşı, Tülin Onat, Muammer öner, Erol Özden, Ayşe Özel, Mehmet Özet, Bünyamin özgültekin, Ahmet Özol, Veli Sapaz, Nevhiz Tanyeli ve Yıldınm Vural'm yapıtlan yer alıyor. Genç Tlyatro Gtinleri • Kiiltür Servisi — Istanbul Devlet Tiyatrosu 27 Mart Dünya Tiyatroları Günü Nedeniyle 26-30 mart tarihleri arasında "Genç Tiyatro Günleri" başlığı altında bir etkinlik gerçekleştiriyor. Altı topluluğun birer oyunla katdacağı etkinlik ücretsiz olarak izlenebilecek. Antik Yunan yazan Aiskhylos'un Mustafa Aykıran tarafından sahnelenen oyunu "Prometheus" 26 martta 19.00'da Taksim Sahnesi'nde, Metin Beyen'in yönettiği tstanbul Devlet Tiyatrosu sanatçılanmn rol aldığı "Yangın Yerinde Orkideler" 28 martta 14.00'de AKM Oda Tiyatrosu'nda, Bilsak Tiyatro Atölyesi'nin "tşte Baş Işte Gövde Işte Kanatlar"ı 28 ve 29 Mart 19.00'da Bilsak'ta izlenebilir. Tiyatro Devran "Daktilolar"ı 29 martta 14.00'de AKM Oda Tiyatrosu'nda, Şehir Tiyatroları'mn genç ekibinden oluşan Tiyatro Odası "Shakespeare-Hamlet"i 30 martta 14.00'de aynı yerde, Kocaeli Bölge Tiyatrosu ise "Sandalyeler"i 30 martta 15.30'da Taksim Sahnesi'nde sergileyecek. Memet Baydur 'CumhuriyetKızı'nayöneltilen eleştirileri yanıtladı YOK'zede değil, maço erkek istıkiai Cafl No PAZARTESİ 26 Mart Pazaıtosl 21.00 CARLO DOMENICONI Bu sanatçının busbutun kendıne ozgu olan teknığı nefes kesıcı. Carlo, . dınleyıcıyı ilk notadan son notaya kadar zaterle peşınden surukluyor." Davtd Bumett Neden sureklı ellerımızı oğuşturup Gıtarın bir Mozart'ı; bir Beethoven ı yok kı ' gıbı yakınmalarda bulurıuyoruz. sankı? İşte Domenıconı burnumuzun dıbınde. " Cdin Cooper KONSERLERI Bıl«llet Gı«(. Vakkorama « Ganena Dan.srn* Buroıunda YAPIM & ORGANIZASYON Baydur'un ilkgençlik yıllannda tiyatroya soyunmasında Güner Sümer'in çok etkisi olmuş. Melih Cevdet Anday'ın "Mikadonun Çöpleri" adlı oyunu da Baydur'un yazarhk yaşamında özel bir yer tutuyor. MİNE G. SAULNÎER MADRİD — Övülse de yerilse de bugün Türk tiyatrosunda Me- met Baydar adlı bir değişiklik var. LJmon. Yalnızhğın Oyuncaklan, Cumhuriyet Kızı, Yaagın Yerinde Orkideler adlı piyesleri Ankara ve tstanbul sahnelerinde sergilenen bu verimli yazanmızı; son zaman- larda kimi kızartıp yemek hevesin- de, kimi buğulamasını hayal edi- yor, bazıjarı ise tütsüleyip başuç- lanna asmış bulunuyor. Memet Baydur "balıginı" ben de doğal çevresinde, yani yaşadığı Madrid sularında avlamaya çalıştım. — Cumhuriyet Kızı adlı oyunu- nuz aet bir biçimde YÖK'zedele- re saldın olarak algılandı. Oyun- da cücelerin mutlaka aydın olma- lan gerekiyorsa; ornegin yazar, müzisyen, gazeteci vb. de olabilir- lerdi. Niçin üniversite profesörle- ri? Bu seçimde profesöıierin gun- demde oluşunun etkisi yok mu? — Sorunuzun birinci bölümü- ne katılmıyorum. Oyun, seyircile- rin çok küçük bir bölümü tarafın- dan YÖK'zedelere saldın olarak algılandı. Bir avuç insan işi o ya- na çekmeye çalıştı. Gerçek profe- sörlerin ve aydınlann, bu oyuna düşünceli güldüklerini umuyorum ben. 1452'lik yasayla universiteden uzaklaçtınlmış olsun olmasın, bu kadar sert hakaret ve küfürle oyu- na karşı çıkanlann, 1453'lük ol- duklannı düşünüyonım. Istan- bul'un fethinden kalma insanlar yani. Oyunda yedi tane profesör oluşunun nedeni, yazarlıkla ilgili teknik bir seçim ashnda. Toplu- mun en aydın, en süzülmüs, en in- ce kesimini simgelerken bize de en yakın duran topluluğu oluşturu- yorlar. Oyunumda, konuşan ve "h*r şeyi" bilen bir orospunun çevresine yedi adet Türk erkeğini toplamam gerekiyordu. Yalnızca bir güldürü yazmak için yola çık- saydım, her meslekten seçilebilir- lerdi. Ama ben "siyasi knrgu - bilim iıstune dramatik bir trajikomedi" yazmak ıstemiştim. Pakize'nin orta ikiden aynlmış ol- raası, her şeyi bilmesini engeUemi- yordu kurguda. Erkeklerin de en çağdaşlanmız arasından seçilmiş olması, oyunu daha da acıkJı ve gülünç kılmak içindi. — "Yangın Yerinde Orkideler" adlı oyunnnuzda da aym aykınuk- lar simetrisi kurulmuş. Kimi kişi- ierin iyice cerçeveleriııiıı dışına ta- şıyoriar. Bunu acıklar nusınız biraz? — Yangın Vcrinde Orkideler'- de Nuri, köprü altında evsiz bark- sız bir serseri. Ama ağzını açtığı anda geniş bir kültür ve müthiş bir hayal gücünden yola çıkıyor. Peri Pakize de öyleydi. Bu benim tiyat- romun temel taslanndan biri. tna- nüması güç bir karakteri, sözcük- lerle, aksiyonla, inanıhr hale ge- tirmek. Yann oraya uçan daireden bir Merihliyi de indirebilirim ben. Siyasal ağırlıklı, çok da güzel bir oyun olur. Cumhvriyel Kızı'na yö- neltilen eleştiriler arasında, fazla geniş bir hayal gücüne sahipliğim de vardı. Bir kurmaca yazarının "fktion" ile uğraşan birinin geniş hayal gücüne sahip olmakla suç- lanmasını çok hoş buldum! Söz konusu gücü, mizah duygumla pe- kiştirerek bu komik "ekşüri"den ayrı bir oyun çıkartabileceğimi umuyorum. — Peki tiyatro tüni olarak si- zin begenileriniz ve seçiminiz neler? — Benim tiyatroya soyunmam- da, ilk gençlik yülanmda, rahmet- li Güner Sümer'in çok etkisi oldu. Yakın dostumdu. Dolayısıyla o za- manki ASTm repertuarma bakı- lırsa, beni birinci elden etkileyen tiyatro eserleri kolaylıkla anlaşı- hr. Neyi oynuyorlardı? Işte Samu- el Beckett oynuyorlardı, Brendan EROTİZM ÇOK ÖNEMLİ — Memet Baydur'a göre erotizm çok önemli. Ancak maçoluğun olduğu yerde erotizmin olanıayacagını be- lirten Baydur "Maço hep yalnızdır" diyor. Behaa, Maksim Gorki, Sartre, Or- han Kemal ve şimdi aklıma gelmi- yor, ama bir dizi baska Türk ya- zarlarımn da eserlerini oynuyor- lardı. Yani bir ulusal tiyatro yarat- mak peşinde değildi AST, Asaf Çiyiltepe ve Güner Sümer döne- minde. Bir şeyin peşindeydi; ama dünya çapında en iyi tiyatroyu yapmak... Etkilenmelerim konusunda şimdiye dek hiç sözünü etmediğim bir şey anlatmak istiyorum; Me- lih Cevdet Anday ve "Mikado'mın Çöpleri" oyunu benim yazarhk yaşamımda özel bir yer tutar. tlk oyunum "Limon", benim için "Mikado'nun Çöpleri"nin oynan- dığı apartman dairesinin alt katın- da geçer. Aynı gece. Bu tabii ne oyunun metninde ne de daha son- raki söyleşilerimde yer aldı. Benim kafamda aynı gece, aynı kar yağ- maktadır ve üst katlaki sahnede "Mikado'nun €00101", görünme- yen alt sahnede de "Limon" ser- güenir. "Mikadonun Çöptefi"nde kucağında kundakta bir bebekle bir kadın ve bir erkek; adanun evı- ne gelirler. Çocuk yandaki odada uyur, erkekle kadın sabaha kadar konyak içerek birbirlerini didikler- ler. Lbnon'da da lapa lapa kar yağdığı bir aksam, 6 kişi bir ara- va gelir ve sabaha kadar içki içe- rek konuşurlar. Ayn sonuçlara va- rırlar, başka yerlere giderler; enin- de sonunda iki ayn ovundur. Ama "Mikado'nun Çöpleri"nin benim tiyatro yazariığırn üstünde çok bü- yük etkisi vardır. Limon'u seyre- den gerek yazar, gerek elestirmen- lerinüz buna teğet bile geçmediler. Başka etkiler, başka saplantılar arandı. Şimdi bunu açıklamış oluyorum. — Cumhuriyet Kızı'nda tabta- knrnlannın kadın ve erkek Uişki- leriae izdıişumü var. Ama siz hep erkekleri eleştiri)orsunuz. Oysa, vısufçugun, peygamber devesinin çiftleşmelerini de bilirsiniz. Kadı- mn onyargılı, kurnaz. fırsatçı vt kalleş olanı hic Ugilendimıryor mu sizi? Bu şovaheligin ardında Idbv bir "macoluk " gizii degil mi? — Yok kadına suç yuklemedi- ğim, yalnızca Camburiyet Kızı için geçerli. Söylediğiniz böcekle- rin çiftleşmesi de ayn bir oyun ko- nusu. On yü içinde sekiz oyun yaz- dım. Şimdi dokuzuncu üstünde çalışıyorum. Belki kadınların da sırası gelecek. Erotizm, benim için çok önemli. Maçoluğun olduğu yerde erotizm olamaz. Bir erotika kurabilmek için en az iki kişi ge- rekli. Oysa "maço' hep yalnızdır. Ben kadınları çok seviyorum ve paylaşmacıyım. — Cumburiyet Km, Yangın Ve- rinde Orkideler ve Maskeli Süva- ri için bir üçlü diyorsunuı... — Evet. İlk ikisinde eğildiğim zaman ve insan kesitleri raslantı değil. Bu üçlemenin son oyunu olan Maskeli Süvari'de toplumu- muzun başka bir kesimiyle uğraş- tım. Ama o oyundan şimdi söz et- mek istemiyonım. — Memet Baydur, Mehmet Baydur'a bir şey sormak ister miydi? — Hayır. Sizin yerinizde olsam, bu röportajı da yapmazdım ken- dımle. Beğenilmek, eleştirilmek benim sorunsalımın dışında kalı- yor. Yani bu oyunların hiçbiri oy- namasa da ben yine yazmayı sür- düreceğim. Haldun Tanefin iki yapıtı birden sahnelerde Taşlama ustalıkları Taner'in "Zilli Zarife" adlı yapıtı Taner Barlas yönetiminde Bakırköy Belediye Tiyatrosu'nda, "Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yapanm" ise Enis Fosforoğlu Tiyatrosu'nda sahneleniyor: VİCDANt'DE ENİS FOSFOROGLU — Haldun Taner'in "Gözleri- mi Kapanm Vazifemi Yapanm" adlı ojununu sahneye koyan Enis Fosforoğlu, aynı zamanda vicdani rolünü üstleniyor. DtKMEN GÜRÜN UÇARER Haldun Taner ustanın iki yapıtı birden sahnelerde. Bakırköy Be- lediye Tiyatrosu'nda Taner Bar- las'ın yönettiği Zilli Zarife ve 10. yılını kutlamakta olan Enis Fos- foroğlu Tiyatrosu'nda Fosforoğ- lu'nun yönettiği Gözlerimi Kapa- nm Vazifemi Yapanm. tkisi de Haldun Taner'in keskin zekâsı, taşlama ustauğı, ince alayalığı ile yoğrulmuş toplumsal eleştiriler. Yanhş değer yargüannın, politik karmaşanın, bireysel suskunlu- ğun, ekonomik çıkmazlann irde- lendiği yapıtlar. Dünden bugüne güncelliğini yitirmek bir yana da- ha da keskinleşen gerçekler... Haldun Taner, birbiriyle ilgisiz gibi gönlnen beş gazete haberin- den yola çıkar "Zilli Zarife"de ve bir yanda hanımefendi ve beye- fendileriyle sosyeteyi, öte yandan ise genelev sakinlerini karşı kar- şıya getirerek "ahlak" üstune tar- tışmasını başlatır. Ahlak nedir? Eskinin sermayesi simdiain patro- niçesi Zarife mi ahlaksızdır, yoksa evliliği kâğıt üzerinde ticari bir an- laşma olarak gören Dürdane mi? TlYATROLARDA BİR GEZÎNTİ ORHAN ALKAYA Güçlü ve demokrat bir sesSansabır Çiçeklerlnden Bir Ders / Yazan: Athol Fugard / Çeviren ve yöneten: Cevat Çapan / Dekor: Osman Şengezer / Oynayanlar: Şükran Güngör, Yıldız Kenter (Mübeccel Vardar), Mehmet Birkiye (Kemal Kocatürk) / Kent Oyuncuları. Tel 151 18 65 • 66 "Müzikteki yirmı ydnrL 1970 -1990 BAGCAN Dünyanın en karmaşık dilçtatörlüklerinden birinin hüküm sürdüğü Güney Afrika'dan güçlü ve demokrat bir ses yükselten Athol Fu- gard, 1978'de yazdığı Sansabır Çiçeklerinden Bir Ders'te gene traji-komik üslubuyla ırkçı- lık karşıtı izleğini sürduriiyor. Irkçüığa karşı mücadele eden bir beyazın (bu yanıyla Fu- gard'ı da düşündüren EHet), muhbirlik suçla- En temiz Uçan Şeasiye / Yazan ve yöneten: Reha Bilgen / Dekor: Sevim Bilgen / Müzik: Cem Küçümen / Oynayanlar: Doğan Yancı, Canan Sanan, Mustafa Keskin, Arzu Yılmaz, Jale Yücel, Kemal Okur / Masal Gerçek Tiyatrosu. Koca gagasım taşıyamayan kuş Ugah, şişko aygır Topik ve kaba- dayı koyun Meli, büyük bir ay- azlık içinde her tarafı çöplüge •iren "insan"lardan usanıp te- ız bir yaşama alanı aramak için yola çıkarlar. Ama dünyaya pis- letenler, kirletenler hâkimdir ve gi- dılecek en temiz yer, kendi temiz- leyecekleri yerdir. Geri döner ve kolları sıvarlar. Çağın belki de en canalıcı sorununa, üstelik bir ço- cuk tiyatrosu söylemiyle yaklaşı- yor Masal Gerçek Tiyatrosu. Ders vermeden, öğüt vermeden, ihti- malleri açıp çocukları da bu tar- tışmaya katarak... Reha Bilgen, LçanŞemsiye'yi sahnelerken, Çe- koslovak kara tiyatrosunun görsel anlatım tekniklerinden yararlan- mış. Kara fon perdesinin önünde hareket eden, floresan çubuklar- la ışıklandırılmış kuklalar, oyu- nun masalsı atmosferini kurma- da etkin bir katkı sağlıyor. masıyla karşı karşıya kalmasma karşın gücu- nu yitirmeyen raoral değerleri çerçevesinde ge- lişen oyun, bir yanıyla klasik tragedya tema- larına, bir yanıyla da Becketvari bir insanlık dunımu tespitine dayanıyor. Mesajındaki sağ- lamlığa karşın, bir sahne metni olarak güç bir yapıya sahip Sansabır Çiçeklerinden Bir Ders. lngiliz edebiyatına yabancı bir izleyici için, özellikle birinci perdesi oldukça sofıstike gön- dermelerle yüklü. tlk yönetmenlik çalışması- nı gerçekleştiren değerli kültür adamımız Ce- vat Çapan, bu güçlüğün üzerine giderek, se- yirciyi yorucu bir izleme serüvenine çağırmış. Minimalize edilmiş, yer yer fotoğrafik sapta- malara yönelmiş nüzansen düzeni, oyunun ic temposunun sürekli viiksek tutulmasını gerekli küıyor. Bu da, zamanla sağlanacaktır sarunm. Mehmet Birkiye'nin oyoınu oldukça sağlam ve doyurucu. YUdır Kenter ve Şükran Güngör za- ten usta oyuncular. Değişik bir seyir arayan- lar için... KENT OYUNCULARI'NDA FUGARD — Athol Fugard'ın "Sansabır Çiçeklerinden Bir Ders" adlı oyunu Kent O\uncuları"nda. Usta oyuncular Şükran Güngör ve Yıldız Kenter başrolleri ustleniyorlar. Ciddi bir güldürüGözlerimi Kapanm, Vazifemi Y a p a n m / Yazan: Haldun Taner / Yöneten: Enis Fosforoğlu / Oynayanlar: Enis Fosforoğlu, Suna Keskin, Aybe'rk Atilla, Serdar Seçkin / Enis Fosforoğlu Tiyatrosu. Türk tiyatrosunun geleneksel anlatım özellikleri ile epik tiyatronun sentezini arayan \e oldukça önemli oyunlar üreten Haldun Taner'in 1964'te yaz- dığs Gözterimi Kapanm. Vazifemi Yapanm, Abdül- hamid'in son yıllannda başlayıp 1960'lara uzanan bir açılımla, insanımızın serüvenine eğiliyor. Oyun, temel bir karşıtlık uzerine kurulu. Daima iktidar- da olana ve iktıdarın nesnesine oynayan hırslı Ef- ruz ile naiv bir dürüstlüğün temsilcisi Vicdani, kü- çük insanın iki yüzünu temsil ediyor oyunda. Ef- ruz, adının da gönderdiği gibi, Meşrutiyet roman- tizminin uzantısı bir Batı hayranlığım, Vicdani ise Kemalizmin yaratmak istediği vatansever, çalışkan, sadık insan prototipini vurguluyor. Taner'in başa- rısı, bu iki bütünleyici/karşıt karakterin kesişme noktalanru usialıkla ortaya çıkarmasında. Enis Fos- foroğlu, metnin içerdiği mesajı doğru kavrayan, sade ve' ustahklı bir yorumla yonetmiş oyunu. Gulduru dozunu dengeli tuta'rak, anlamsal kaymalara mey- dan vermemiş. Düzeyli bir ekip oyunculuğu ve özel- likle Fosforoğlu'nun finaldeki yiıksek performan- sı, Göderimi Kapanm, Vazifemi Yapanrn'ı, tiyat- ro sezonunun önemli oyunlan arasına katıyor. Ciddi bir gulduru ya da iyi bir oyun izlemek isteyenler için... Evlendirmek için kızını pazarla- yan "narnuslu" kadınla sermaye- sini pazarlayan "namussuz" ka- dın arasında fark var mıdır?.Ah- laklı olmak mı önemlidir, yoksa sadece öyle görünmek mi? Ashn- da 20. yüzyıun bitmesine ramak kala "fahişeye tecavuzde ceza indirimi" gibi çağdışı bir yasaıun uygulanabildiği bir toplumda "Zilli Zarife"yle gelen bu soru- ların yanıtlannı almak ügınç. Hal- dun Taner, biçimde geleneksel çizgiler taşıyan oyunda epik tiyat- ro öğelerini de kullanır. Bu dene- me, oyunun özüyle bütünleşirken yazann ustalığını bir kez daha or- taya koyar. "Zilli Zarife" coş- kuyla cümbüşle oynanacak naiv bir metin kanımca ve yine bu bağ- lamda Haldun Taner rollerin al- tını doldurma işlevini de sanatçı- lara bırakmıştır. Burjuva çevreler- deki insan Uişkileriyle genelev çev- resindeki insan ilişkileri arasında bir paralellik kurarak ortaya bir ironi çıkartinıştır. Taner Barlas'- ın rejisi özellikle ikinci bölümde daha hareketli, ama sanırım bu ironiyi öne çıkartmak açısından "vasiyet", "mektup", "noter" gibi sahnelerde kişilerin birbirle- riyle ilişkileri daha vurgulanabi- lir ve olaylann komiğı daha belir- ginleşebilirdi. Zarife, klasik bir • "orospu" tipi olmaktan çok, in- sancıl yanlan ağır basan, sevecen bir kadındır. Dürdane'den çok daha insancıl yanları vardır. Tu- lû Çizgen'in benimsediği Zarife ti- pinde bu özelliklerin öne çıktığı söylenemez. Bir de şu var, Çiz- gen'in yorumunda hareket nokta- sı 60'lardan bugünlere yaşanan toplumsal değişimin Zarife'de yansılanışı olabilir. "Hak yok vazife vardır" diyen Vicdani'nin 31 mart olaylanndan günümüze uzanan yaşamı onun suskunluğunun, ezikliğinin, gü- dühneye yatkınlığının oyküsüdür. Hiç sorgulamadan uyduğu kural- lann, gözlerini kapatarak görmez- liğe geldiği gerceklerin altında ezilmeye mahkûm, kişiliksiz bir vatandaştır. Hiç de yabancısı ol- madığımız bir tip. Efruz da "Ke- şanlı"daki politikacı gibi, düzeni- mizin bol miktarda ürettiği türün belirgin örneklerinden. Haldun Taner'in yakın tarihimizde yaşa- nan toplumsal, siyasal değişimler sürecinde Vicdani ve Efruz'da al- tını çizdiği karşıthklar toplumu- muzun gerçekleri. Esen heı poli- tik yelle birlikte değiştirilen sokak isimleri ise ne kadar bız! Ne ka- dar tepkisizliğimizin simgesi! 60'lardan bu yana birkaç kez sevkle izledik "Gözlerimi Kapa- nm"ı. Her izleyişte ayn bir tat al- dık. Bu kez Enis Fosforoğlu'nun Vicdanisi'nde gerçekleri daha de- ğişik bir yorumla algılıyoruz. Ro- lün altında yatan güldürü öğele- rini sonuna kadar zorlamayan bir Vicdani çıkıyor karşımıza. Sanki sokaktaki adam. Yine severek ve yer yer de buruk izliyoruz. Bu yaklaşım, çok sağlam bir kurgu- su olan oyunda gulduru unsuru- nu zedelemiyor (bunda Ayberk Atilla, Suna Keskin ve Volkan Sa- raçoğlu'nun payları da var), ama acaba Haldun Taner, geleneksel bütün içinde, bu abartılann ge- rekli olduğunu savunmaz mıydı yine de?.. 4 TDK' üyeleri atandı • ANKARA (UBA) — Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu, Atatürk Araştırma Merkezi ve Atatürk Kültür Merkezi üyeliklerine atamalar yapddı. Türk Dil Kurumu Yürütme Kurulu üyeliklerine Prof. Dr. Yaşar Ömer, Prof. Dr. Zeynep Korkmaz, Prof. Dr. Mehmet Akalın, Prof. Dr. Bican Ercilasun, Prof. Dr. Ismail Parlatır, Doç. Dr. Fikri Serkaya atanırken, Türk Tarih Kurumu Yürütme Kurulu üyeliklerine de Prof. Dr. Erdoğan Mercil, Prof. Dr. Reşat Genç, Prof. Dr. Bahaeddin Yeniyıldız ve Prof. Dr. Fahir Armaoğlu getirildiler. Öte yandan Prof. Dr. Emel Doğramacı, Prof. Dr. Mehmçt Gönlübol, Prof. Dr. Ergun özbudum ve Prof. Dr. Özkan lzgi Atatürk Araştırma Merkezi, Prof. Dr. Nihat Nirun, Dr. Müjgan Cumbur ve Prof. Dr. Sadık Tural ile Mehmet önder de Atatürk Kültür Merkezi Yürütme Kurulu üyeliklerine atandılar. Madaralı ödtilü • Kültür Servisi — 1973'te verilmeye başlanan Madaralı Roman Ödülü'ne iki yıl ara verilecek. Fethiye ve Fikret Madaralı'nm yaptıklan açıklamada "Madaralı Roman Ödülü'nü, oluşturduğumuz vakfın senedinde yapılacak ekleme ve çıkarmalar nedeniyle iki yıl ertelemiş bulunuyoruz" denildi. Açıklama şöyle: "Yurdumuzun yazın yaşamında olumlu yankılar uyandıran ödülümüzün gelişip tutunmasında emekleri geçenleri teşekkür duyguları ve saygılarla anıyonız. Vedat Günyol, Ceyhun Atuf Kansu, Cavit Orhan Tütengil, Oya Baydar, Oktay Akbal, Adnan Binyazar, Mustafa Şerif Onaran, Bedreddin Cömert, llhami Soysal, Talip Apaydın, Emin Özdemir, Mehmet Bayrak, Mustafa Ekmekçi emeklerini esirgemedilerî' Tango Dostlan Dernegi • Kültür Servisi — Tango sevenler, Müzik ve Tango Dostları Derneği adı altında bir dernekte bir araya gelecekler. Nedim Erağan, Fehmi Akgün, Erdener Koyutürk, Erol Büyükburç, Tuncer Ugıt ve Fikret Everest'in de aralarında bulunduğu tango sevenler, ilk tanışma toplantısını yann saat 20.00'de Levent Türkiye Spor Yazarlan Tesisleri'nde verilen bir yemekte yapacaklar. Toplantıda Erdener ve Özdener Koyutürk ile Erol Büyükburç tangolar seslendirecekler. UGÜN • Atabek söyleşisi Dr. Erdal Atabek saat 15.00*te Pendik Atatürk Kültürevi'nde "Kuşatümış Gençlik" adlı kitabını imzalayacak ve okurlanyla söyleşecek. • 'Çağdaş Heykel' Tülay Baytuğ'un "Çağdaş Heykel Sanatı" konulu konferansı saatlS.OffteKadıköy Belediye Kültür ve Sanat Merkezi'nde yer alıyor. • Beş Arel bir arada Moda Sanat Galerisi'nde "Kadıköylü Ressamlar" sergisi açılıyor. Sergide Mehmet Ruhi Bey, Şemsi Arel, Maide Arel, Selma Arel, Cengiz Alpagut, MÜrvet Güzelsoy, Aynur Uğur Ödemiş ve Ulvi Çağlı'nm tablolan yer alıyor. • Sevgi yumağı Yunus' Nezihe.Araz, Rıza Zelyut ve Raik Aİmaçık'm katılacaklan, Tanju Cılızoğlu'nun yöneteceği "Sevgi Yumağı Yunus" konulu söyleşi 15.30'da Kadıköy Gençlik Kitabevi'nde BİLSAK'TA BUGÜN 24 Mart Cumartesi 14.30 GÜNLERİN GÖTÜRDÜGÜ: Günej Afrika CumhariyeÜ Dün, Bugün ve Yann. Prof. Suna KİLİ. 15.00 Gitar VVork-Sbop: Carlo Domeniconi. 18.30 KONSER: Kanadım Değdi Sevdaya. Ferda EREREN 19.30 TtYATRO: "Işte Baş İşte Gövde Işte Kanatlar" Yazan: Sevim BURAK, Oynayan: BİLSAK TİYATRO ATÖLYESt. 10.00-01.00 arası CAFE-FOYER-BAR BİLSAK Herkese Acıktır. BİLSAK Sıraselviler, Sogancı Sok. No: 7 CİHANGÎR U'i 2S 79-U1 2S 9Q
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle