Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24 MART 1990 KULTUR-SANAT CUMHURİYET/5
Troçki'nin mektubu satıldı
• NEW YORK (AA) — 1917 Sovyet lhtilali'nin
önderlerinden Leon Troçki'nin devrimin lideri V.î.
Lenin'e 1918'de yazdığı "tarihi bir mektup" New York'ta
düzenlenen bir müzayedede 27.500 dolara satıldı. "Sevgili
Vladimir Iliç" başlıkh bir sayfalık mektubunda Troçki,
Birinci Dünya Savaşı'nda mihver ülkeleri ile Sovyetler
arasında "ne savaş, ne banş" olarak adlandırdığı bir
uzlaşma ile ilgili planını anlatıyor. Troçki mektubunda,
Almanlann önerdiği banş anlaşmasının imzalanmasının
mttmkün olmadığını belirterek Sovyetler'in herhangi bir
anlaşma imzalamadan savaştan çekılmesini öneriyor.
Troçki'nin mektubunda, şimdiye kadar Sovyet devrimiyle
ilgili birçok çahşmadan bahsedildiği, ancak mektubun
kendisinin araştırmacılar tarafından doğrudan
görülmediği belirtildi. Mektubun, Rus devrimini izleyen
ünlü Amerikalı gazeteci Herman Bernstein'ın gelini Adele
Bernstein tarafından satışa sunulduğu bildirildi.
Frankfurt'a dogru CKK
• Kiiltür Servisi — Cumhuriyet Kitap Kulübü
yöneticileri, Uluslararası 42. Frankfurt Kitap Fuan
öncesinde çeşitli yayınevlerinin yöaeticileriyle bir danışma
toplantısı düzenlediler. 1990 ekim ayında duzenlenecek
olan 42. Frankfurt Kitap Fuan'yla ilgili olarak görüş
alışverişinde bulunulan toplantıya Cumhuriyet Kitap
Kulübü Müdürü Mehmet llkorur, CKK Yurtdışı llişkiler
sorumlusu ve Çağdaş Yayıncıhk Müessese Müdürü Fatma
Arığ, gazetemiz ek yayınİar ilan sorumlusu Hülya Akyol,
CKK yöneticilerinden öner Cıravoğlu, Sol ve Onur
Yayınları'ndan Muzaffer llhan Erdost, Cem
.Yaymevi'nden Ali Uğur, Afa Yayınları'ndan Atıl Ant,
Yapı Kredi Yayınlan'ndan Turhan Ilgaz, Remzi
Kitabevi'nden Erol Erduran, Alan Yayıncılık'tan Ragıp
Zarakol, Net Turistik Yayınları'ndan Gürkan öztürk
katıldılar. (Fotoğraf: Erdoğan Köseoğlu)
Gris'in yapıtma rekor fiyat
• MADRİD (AP) — lspanyol ressam Juan Gris'in bir
kübist kolaj çalışması 3.68 milyon dolara satıldı. Söz
konusu fiyatın hem Ispanya'da satılan bir sanat yapıtı
hem de Gris'in yapıtlan açısından bir rekor olduğu
belirtildi. Sotheby'nin Ispanya temsilcisi Edmund Peel
tarafından düzenlenen müzayedede rekor kıran "Keman"
adlı yapıtın Juan Gris tarafından 1914'te gerçekleştirilmiş
olduğu bildirildi.
Kent Orkestrası kuruldu
• Küllür Servisi — tstanbul Büyükşehir Belediye
Başkanlığı tarafından 40 kişilik Istanbul Büyükşehir
Belediyesi Kent OTkestrası kuruldu. Kunıluş çalışmalan
yaklaşık bir yıldır süren orkestra, ilk konserini bugün
saat 17.30'da Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda
verecek. Şef Ekrem Tekeşin'in yönetimindeki konserin ilk
bölümünde 40 kişilik Klasik Armoni Orkestrası, A.
Dvorak, F. Leker, F. Suppe, F. Liszt ve L. Bernstein'ın
yapıtlarmı seslendirecek. Konserin ikinci bölümünde ise
orkestra 18 kişi olarak pop müzik yapıtlannı çalacak.
Orkeştra daha sonra Nükhet Duru'ya eşlik edecek.
Vjyana'da Türk ressamları
• Kültür Servisi — Marmara Üniversitesi AtatUrk
Eğitim Fakultesi Resim-lş Eğitimi Bölümü öğretim
elemanlarmın karma resim sergisi, 30 Mart 1990 tarihine
kadar Viyana Afro-Asiatischen Insjitut Sanat
Galerisi'nde açık kalacak. Sergide, Ismail Avcı, Ramiz
Aydm, İsa Aşhoğlu, Ali Candaş, 1. Hakkı Demirtaş,
Pesent Doğan, Basri Erdem, Dinçer Erimez, Tayyar
Melih Örgün, Yunus Güneş, Berika Ipekbayrak, M. Zeki
Kuşoğlu, Nüzhet Kutluğ, Bahattin Odabaşı, Hatice
Odabaşı, Tülin Onat, Muammer öner, Erol Özden, Ayşe
Özel, Mehmet Özet, Bünyamin özgültekin, Ahmet Özol,
Veli Sapaz, Nevhiz Tanyeli ve Yıldınm Vural'm yapıtlan
yer alıyor.
Genç Tlyatro Gtinleri
• Kiiltür Servisi — Istanbul Devlet Tiyatrosu 27 Mart
Dünya Tiyatroları Günü Nedeniyle 26-30 mart tarihleri
arasında "Genç Tiyatro Günleri" başlığı altında bir
etkinlik gerçekleştiriyor. Altı topluluğun birer oyunla
katdacağı etkinlik ücretsiz olarak izlenebilecek. Antik
Yunan yazan Aiskhylos'un Mustafa Aykıran tarafından
sahnelenen oyunu "Prometheus" 26 martta 19.00'da
Taksim Sahnesi'nde, Metin Beyen'in yönettiği tstanbul
Devlet Tiyatrosu sanatçılanmn rol aldığı "Yangın Yerinde
Orkideler" 28 martta 14.00'de AKM Oda Tiyatrosu'nda,
Bilsak Tiyatro Atölyesi'nin "tşte Baş Işte Gövde Işte
Kanatlar"ı 28 ve 29 Mart 19.00'da Bilsak'ta izlenebilir.
Tiyatro Devran "Daktilolar"ı 29 martta 14.00'de AKM
Oda Tiyatrosu'nda, Şehir Tiyatroları'mn genç ekibinden
oluşan Tiyatro Odası "Shakespeare-Hamlet"i 30 martta
14.00'de aynı yerde, Kocaeli Bölge Tiyatrosu ise
"Sandalyeler"i 30 martta 15.30'da Taksim Sahnesi'nde
sergileyecek.
Memet Baydur 'CumhuriyetKızı'nayöneltilen eleştirileri yanıtladı
YOK'zede değil, maço erkek
istıkiai Cafl No
PAZARTESİ
26 Mart Pazaıtosl 21.00
CARLO DOMENICONI
Bu sanatçının busbutun kendıne ozgu olan teknığı nefes kesıcı.
Carlo, . dınleyıcıyı ilk notadan son notaya kadar
zaterle peşınden surukluyor." Davtd Bumett
Neden sureklı ellerımızı oğuşturup Gıtarın bir Mozart'ı;
bir Beethoven ı yok kı ' gıbı yakınmalarda bulurıuyoruz. sankı?
İşte Domenıconı burnumuzun dıbınde. " Cdin Cooper
KONSERLERI
Bıl«llet Gı«(. Vakkorama «
Ganena Dan.srn* Buroıunda YAPIM & ORGANIZASYON
Baydur'un ilkgençlik yıllannda tiyatroya
soyunmasında Güner Sümer'in çok etkisi
olmuş. Melih Cevdet Anday'ın "Mikadonun
Çöpleri" adlı oyunu da Baydur'un yazarhk
yaşamında özel bir yer tutuyor.
MİNE G. SAULNÎER
MADRİD — Övülse de yerilse
de bugün Türk tiyatrosunda Me-
met Baydar adlı bir değişiklik var.
LJmon. Yalnızhğın Oyuncaklan,
Cumhuriyet Kızı, Yaagın Yerinde
Orkideler adlı piyesleri Ankara ve
tstanbul sahnelerinde sergilenen
bu verimli yazanmızı; son zaman-
larda kimi kızartıp yemek hevesin-
de, kimi buğulamasını hayal edi-
yor, bazıjarı ise tütsüleyip başuç-
lanna asmış bulunuyor. Memet
Baydur "balıginı" ben de doğal
çevresinde, yani yaşadığı Madrid
sularında avlamaya çalıştım.
— Cumhuriyet Kızı adlı oyunu-
nuz aet bir biçimde YÖK'zedele-
re saldın olarak algılandı. Oyun-
da cücelerin mutlaka aydın olma-
lan gerekiyorsa; ornegin yazar,
müzisyen, gazeteci vb. de olabilir-
lerdi. Niçin üniversite profesörle-
ri? Bu seçimde profesöıierin gun-
demde oluşunun etkisi yok mu?
— Sorunuzun birinci bölümü-
ne katılmıyorum. Oyun, seyircile-
rin çok küçük bir bölümü tarafın-
dan YÖK'zedelere saldın olarak
algılandı. Bir avuç insan işi o ya-
na çekmeye çalıştı. Gerçek profe-
sörlerin ve aydınlann, bu oyuna
düşünceli güldüklerini umuyorum
ben. 1452'lik yasayla universiteden
uzaklaçtınlmış olsun olmasın, bu
kadar sert hakaret ve küfürle oyu-
na karşı çıkanlann, 1453'lük ol-
duklannı düşünüyonım. Istan-
bul'un fethinden kalma insanlar
yani. Oyunda yedi tane profesör
oluşunun nedeni, yazarlıkla ilgili
teknik bir seçim ashnda. Toplu-
mun en aydın, en süzülmüs, en in-
ce kesimini simgelerken bize de en
yakın duran topluluğu oluşturu-
yorlar. Oyunumda, konuşan ve
"h*r şeyi" bilen bir orospunun
çevresine yedi adet Türk erkeğini
toplamam gerekiyordu. Yalnızca
bir güldürü yazmak için yola çık-
saydım, her meslekten seçilebilir-
lerdi. Ama ben "siyasi knrgu -
bilim iıstune dramatik bir
trajikomedi" yazmak ıstemiştim.
Pakize'nin orta ikiden aynlmış ol-
raası, her şeyi bilmesini engeUemi-
yordu kurguda. Erkeklerin de en
çağdaşlanmız arasından seçilmiş
olması, oyunu daha da acıkJı ve
gülünç kılmak içindi.
— "Yangın Yerinde Orkideler"
adlı oyunnnuzda da aym aykınuk-
lar simetrisi kurulmuş. Kimi kişi-
ierin iyice cerçeveleriııiıı dışına ta-
şıyoriar. Bunu acıklar nusınız
biraz?
— Yangın Vcrinde Orkideler'-
de Nuri, köprü altında evsiz bark-
sız bir serseri. Ama ağzını açtığı
anda geniş bir kültür ve müthiş bir
hayal gücünden yola çıkıyor. Peri
Pakize de öyleydi. Bu benim tiyat-
romun temel taslanndan biri. tna-
nüması güç bir karakteri, sözcük-
lerle, aksiyonla, inanıhr hale ge-
tirmek. Yann oraya uçan daireden
bir Merihliyi de indirebilirim ben.
Siyasal ağırlıklı, çok da güzel bir
oyun olur. Cumhvriyel Kızı'na yö-
neltilen eleştiriler arasında, fazla
geniş bir hayal gücüne sahipliğim
de vardı. Bir kurmaca yazarının
"fktion" ile uğraşan birinin geniş
hayal gücüne sahip olmakla suç-
lanmasını çok hoş buldum! Söz
konusu gücü, mizah duygumla pe-
kiştirerek bu komik "ekşüri"den
ayrı bir oyun çıkartabileceğimi
umuyorum.
— Peki tiyatro tüni olarak si-
zin begenileriniz ve seçiminiz
neler?
— Benim tiyatroya soyunmam-
da, ilk gençlik yülanmda, rahmet-
li Güner Sümer'in çok etkisi oldu.
Yakın dostumdu. Dolayısıyla o za-
manki ASTm repertuarma bakı-
lırsa, beni birinci elden etkileyen
tiyatro eserleri kolaylıkla anlaşı-
hr. Neyi oynuyorlardı? Işte Samu-
el Beckett oynuyorlardı, Brendan
EROTİZM ÇOK ÖNEMLİ — Memet Baydur'a göre erotizm çok
önemli. Ancak maçoluğun olduğu yerde erotizmin olanıayacagını be-
lirten Baydur "Maço hep yalnızdır" diyor.
Behaa, Maksim Gorki, Sartre, Or-
han Kemal ve şimdi aklıma gelmi-
yor, ama bir dizi baska Türk ya-
zarlarımn da eserlerini oynuyor-
lardı. Yani bir ulusal tiyatro yarat-
mak peşinde değildi AST, Asaf
Çiyiltepe ve Güner Sümer döne-
minde. Bir şeyin peşindeydi; ama
dünya çapında en iyi tiyatroyu
yapmak...
Etkilenmelerim konusunda
şimdiye dek hiç sözünü etmediğim
bir şey anlatmak istiyorum; Me-
lih Cevdet Anday ve "Mikado'mın
Çöpleri" oyunu benim yazarhk
yaşamımda özel bir yer tutar. tlk
oyunum "Limon", benim için
"Mikado'nun Çöpleri"nin oynan-
dığı apartman dairesinin alt katın-
da geçer. Aynı gece. Bu tabii ne
oyunun metninde ne de daha son-
raki söyleşilerimde yer aldı. Benim
kafamda aynı gece, aynı kar yağ-
maktadır ve üst katlaki sahnede
"Mikado'nun €00101", görünme-
yen alt sahnede de "Limon" ser-
güenir. "Mikadonun Çöptefi"nde
kucağında kundakta bir bebekle
bir kadın ve bir erkek; adanun evı-
ne gelirler. Çocuk yandaki odada
uyur, erkekle kadın sabaha kadar
konyak içerek birbirlerini didikler-
ler. Lbnon'da da lapa lapa kar
yağdığı bir aksam, 6 kişi bir ara-
va gelir ve sabaha kadar içki içe-
rek konuşurlar. Ayn sonuçlara va-
rırlar, başka yerlere giderler; enin-
de sonunda iki ayn ovundur. Ama
"Mikado'nun Çöpleri"nin benim
tiyatro yazariığırn üstünde çok bü-
yük etkisi vardır. Limon'u seyre-
den gerek yazar, gerek elestirmen-
lerinüz buna teğet bile geçmediler.
Başka etkiler, başka saplantılar
arandı. Şimdi bunu açıklamış
oluyorum.
— Cumhuriyet Kızı'nda tabta-
knrnlannın kadın ve erkek Uişki-
leriae izdıişumü var. Ama siz hep
erkekleri eleştiri)orsunuz. Oysa,
vısufçugun, peygamber devesinin
çiftleşmelerini de bilirsiniz. Kadı-
mn onyargılı, kurnaz. fırsatçı vt
kalleş olanı hic Ugilendimıryor mu
sizi? Bu şovaheligin ardında Idbv
bir "macoluk " gizii degil mi?
— Yok kadına suç yuklemedi-
ğim, yalnızca Camburiyet Kızı
için geçerli. Söylediğiniz böcekle-
rin çiftleşmesi de ayn bir oyun ko-
nusu. On yü içinde sekiz oyun yaz-
dım. Şimdi dokuzuncu üstünde
çalışıyorum. Belki kadınların da
sırası gelecek. Erotizm, benim için
çok önemli. Maçoluğun olduğu
yerde erotizm olamaz. Bir erotika
kurabilmek için en az iki kişi ge-
rekli. Oysa "maço' hep yalnızdır.
Ben kadınları çok seviyorum ve
paylaşmacıyım.
— Cumburiyet Km, Yangın Ve-
rinde Orkideler ve Maskeli Süva-
ri için bir üçlü diyorsunuı...
— Evet. İlk ikisinde eğildiğim
zaman ve insan kesitleri raslantı
değil. Bu üçlemenin son oyunu
olan Maskeli Süvari'de toplumu-
muzun başka bir kesimiyle uğraş-
tım. Ama o oyundan şimdi söz et-
mek istemiyonım.
— Memet Baydur, Mehmet
Baydur'a bir şey sormak ister
miydi?
— Hayır. Sizin yerinizde olsam,
bu röportajı da yapmazdım ken-
dımle. Beğenilmek, eleştirilmek
benim sorunsalımın dışında kalı-
yor. Yani bu oyunların hiçbiri oy-
namasa da ben yine yazmayı sür-
düreceğim.
Haldun Tanefin iki yapıtı birden sahnelerde
Taşlama ustalıkları
Taner'in "Zilli Zarife" adlı yapıtı Taner
Barlas yönetiminde Bakırköy Belediye
Tiyatrosu'nda, "Gözlerimi Kaparım Vazifemi
Yapanm" ise Enis Fosforoğlu Tiyatrosu'nda
sahneleniyor:
VİCDANt'DE ENİS FOSFOROGLU — Haldun Taner'in "Gözleri-
mi Kapanm Vazifemi Yapanm" adlı ojununu sahneye koyan Enis
Fosforoğlu, aynı zamanda vicdani rolünü üstleniyor.
DtKMEN GÜRÜN
UÇARER
Haldun Taner ustanın iki yapıtı
birden sahnelerde. Bakırköy Be-
lediye Tiyatrosu'nda Taner Bar-
las'ın yönettiği Zilli Zarife ve 10.
yılını kutlamakta olan Enis Fos-
foroğlu Tiyatrosu'nda Fosforoğ-
lu'nun yönettiği Gözlerimi Kapa-
nm Vazifemi Yapanm. tkisi de
Haldun Taner'in keskin zekâsı,
taşlama ustauğı, ince alayalığı ile
yoğrulmuş toplumsal eleştiriler.
Yanhş değer yargüannın, politik
karmaşanın, bireysel suskunlu-
ğun, ekonomik çıkmazlann irde-
lendiği yapıtlar. Dünden bugüne
güncelliğini yitirmek bir yana da-
ha da keskinleşen gerçekler...
Haldun Taner, birbiriyle ilgisiz
gibi gönlnen beş gazete haberin-
den yola çıkar "Zilli Zarife"de ve
bir yanda hanımefendi ve beye-
fendileriyle sosyeteyi, öte yandan
ise genelev sakinlerini karşı kar-
şıya getirerek "ahlak" üstune tar-
tışmasını başlatır. Ahlak nedir?
Eskinin sermayesi simdiain patro-
niçesi Zarife mi ahlaksızdır, yoksa
evliliği kâğıt üzerinde ticari bir an-
laşma olarak gören Dürdane mi?
TlYATROLARDA BİR GEZÎNTİ ORHAN ALKAYA
Güçlü ve demokrat bir sesSansabır Çiçeklerlnden Bir Ders / Yazan: Athol Fugard / Çeviren
ve yöneten: Cevat Çapan / Dekor: Osman Şengezer / Oynayanlar: Şükran
Güngör, Yıldız Kenter (Mübeccel Vardar), Mehmet Birkiye (Kemal Kocatürk)
/ Kent Oyuncuları.
Tel 151 18 65 • 66
"Müzikteki yirmı ydnrL 1970 -1990
BAGCAN
Dünyanın en karmaşık dilçtatörlüklerinden
birinin hüküm sürdüğü Güney Afrika'dan
güçlü ve demokrat bir ses yükselten Athol Fu-
gard, 1978'de yazdığı Sansabır Çiçeklerinden
Bir Ders'te gene traji-komik üslubuyla ırkçı-
lık karşıtı izleğini sürduriiyor. Irkçüığa karşı
mücadele eden bir beyazın (bu yanıyla Fu-
gard'ı da düşündüren EHet), muhbirlik suçla-
En temiz
Uçan Şeasiye / Yazan ve
yöneten: Reha Bilgen /
Dekor: Sevim Bilgen /
Müzik: Cem Küçümen /
Oynayanlar: Doğan Yancı,
Canan Sanan, Mustafa
Keskin, Arzu Yılmaz, Jale
Yücel, Kemal Okur / Masal
Gerçek Tiyatrosu.
Koca gagasım taşıyamayan kuş
Ugah, şişko aygır Topik ve kaba-
dayı koyun Meli, büyük bir ay-
azlık içinde her tarafı çöplüge
•iren "insan"lardan usanıp te-
ız bir yaşama alanı aramak için
yola çıkarlar. Ama dünyaya pis-
letenler, kirletenler hâkimdir ve gi-
dılecek en temiz yer, kendi temiz-
leyecekleri yerdir. Geri döner ve
kolları sıvarlar. Çağın belki de en
canalıcı sorununa, üstelik bir ço-
cuk tiyatrosu söylemiyle yaklaşı-
yor Masal Gerçek Tiyatrosu. Ders
vermeden, öğüt vermeden, ihti-
malleri açıp çocukları da bu tar-
tışmaya katarak... Reha Bilgen,
LçanŞemsiye'yi sahnelerken, Çe-
koslovak kara tiyatrosunun görsel
anlatım tekniklerinden yararlan-
mış. Kara fon perdesinin önünde
hareket eden, floresan çubuklar-
la ışıklandırılmış kuklalar, oyu-
nun masalsı atmosferini kurma-
da etkin bir katkı sağlıyor.
masıyla karşı karşıya kalmasma karşın gücu-
nu yitirmeyen raoral değerleri çerçevesinde ge-
lişen oyun, bir yanıyla klasik tragedya tema-
larına, bir yanıyla da Becketvari bir insanlık
dunımu tespitine dayanıyor. Mesajındaki sağ-
lamlığa karşın, bir sahne metni olarak güç bir
yapıya sahip Sansabır Çiçeklerinden Bir Ders.
lngiliz edebiyatına yabancı bir izleyici için,
özellikle birinci perdesi oldukça sofıstike gön-
dermelerle yüklü. tlk yönetmenlik çalışması-
nı gerçekleştiren değerli kültür adamımız Ce-
vat Çapan, bu güçlüğün üzerine giderek, se-
yirciyi yorucu bir izleme serüvenine çağırmış.
Minimalize edilmiş, yer yer fotoğrafik sapta-
malara yönelmiş nüzansen düzeni, oyunun ic
temposunun sürekli viiksek tutulmasını gerekli
küıyor. Bu da, zamanla sağlanacaktır sarunm.
Mehmet Birkiye'nin oyoınu oldukça sağlam ve
doyurucu. YUdır Kenter ve Şükran Güngör za-
ten usta oyuncular. Değişik bir seyir arayan-
lar için...
KENT OYUNCULARI'NDA FUGARD — Athol Fugard'ın "Sansabır Çiçeklerinden Bir Ders" adlı
oyunu Kent O\uncuları"nda. Usta oyuncular Şükran Güngör ve Yıldız Kenter başrolleri ustleniyorlar.
Ciddi bir güldürüGözlerimi Kapanm, Vazifemi
Y a p a n m / Yazan: Haldun Taner /
Yöneten: Enis Fosforoğlu / Oynayanlar:
Enis Fosforoğlu, Suna Keskin, Aybe'rk
Atilla, Serdar Seçkin / Enis Fosforoğlu
Tiyatrosu.
Türk tiyatrosunun geleneksel anlatım özellikleri
ile epik tiyatronun sentezini arayan \e oldukça
önemli oyunlar üreten Haldun Taner'in 1964'te yaz-
dığs Gözterimi Kapanm. Vazifemi Yapanm, Abdül-
hamid'in son yıllannda başlayıp 1960'lara uzanan
bir açılımla, insanımızın serüvenine eğiliyor. Oyun,
temel bir karşıtlık uzerine kurulu. Daima iktidar-
da olana ve iktıdarın nesnesine oynayan hırslı Ef-
ruz ile naiv bir dürüstlüğün temsilcisi Vicdani, kü-
çük insanın iki yüzünu temsil ediyor oyunda. Ef-
ruz, adının da gönderdiği gibi, Meşrutiyet roman-
tizminin uzantısı bir Batı hayranlığım, Vicdani ise
Kemalizmin yaratmak istediği vatansever, çalışkan,
sadık insan prototipini vurguluyor. Taner'in başa-
rısı, bu iki bütünleyici/karşıt karakterin kesişme
noktalanru usialıkla ortaya çıkarmasında. Enis Fos-
foroğlu, metnin içerdiği mesajı doğru kavrayan, sade
ve' ustahklı bir yorumla yonetmiş oyunu. Gulduru
dozunu dengeli tuta'rak, anlamsal kaymalara mey-
dan vermemiş. Düzeyli bir ekip oyunculuğu ve özel-
likle Fosforoğlu'nun finaldeki yiıksek performan-
sı, Göderimi Kapanm, Vazifemi Yapanrn'ı, tiyat-
ro sezonunun önemli oyunlan arasına katıyor. Ciddi
bir gulduru ya da iyi bir oyun izlemek isteyenler
için...
Evlendirmek için kızını pazarla-
yan "narnuslu" kadınla sermaye-
sini pazarlayan "namussuz" ka-
dın arasında fark var mıdır?.Ah-
laklı olmak mı önemlidir, yoksa
sadece öyle görünmek mi? Ashn-
da 20. yüzyıun bitmesine ramak
kala "fahişeye tecavuzde ceza
indirimi" gibi çağdışı bir yasaıun
uygulanabildiği bir toplumda
"Zilli Zarife"yle gelen bu soru-
ların yanıtlannı almak ügınç. Hal-
dun Taner, biçimde geleneksel
çizgiler taşıyan oyunda epik tiyat-
ro öğelerini de kullanır. Bu dene-
me, oyunun özüyle bütünleşirken
yazann ustalığını bir kez daha or-
taya koyar. "Zilli Zarife" coş-
kuyla cümbüşle oynanacak naiv
bir metin kanımca ve yine bu bağ-
lamda Haldun Taner rollerin al-
tını doldurma işlevini de sanatçı-
lara bırakmıştır. Burjuva çevreler-
deki insan Uişkileriyle genelev çev-
resindeki insan ilişkileri arasında
bir paralellik kurarak ortaya bir
ironi çıkartinıştır. Taner Barlas'-
ın rejisi özellikle ikinci bölümde
daha hareketli, ama sanırım bu
ironiyi öne çıkartmak açısından
"vasiyet", "mektup", "noter"
gibi sahnelerde kişilerin birbirle-
riyle ilişkileri daha vurgulanabi-
lir ve olaylann komiğı daha belir-
ginleşebilirdi. Zarife, klasik bir
• "orospu" tipi olmaktan çok, in-
sancıl yanlan ağır basan, sevecen
bir kadındır. Dürdane'den çok
daha insancıl yanları vardır. Tu-
lû Çizgen'in benimsediği Zarife ti-
pinde bu özelliklerin öne çıktığı
söylenemez. Bir de şu var, Çiz-
gen'in yorumunda hareket nokta-
sı 60'lardan bugünlere yaşanan
toplumsal değişimin Zarife'de
yansılanışı olabilir.
"Hak yok vazife vardır" diyen
Vicdani'nin 31 mart olaylanndan
günümüze uzanan yaşamı onun
suskunluğunun, ezikliğinin, gü-
dühneye yatkınlığının oyküsüdür.
Hiç sorgulamadan uyduğu kural-
lann, gözlerini kapatarak görmez-
liğe geldiği gerceklerin altında
ezilmeye mahkûm, kişiliksiz bir
vatandaştır. Hiç de yabancısı ol-
madığımız bir tip. Efruz da "Ke-
şanlı"daki politikacı gibi, düzeni-
mizin bol miktarda ürettiği türün
belirgin örneklerinden. Haldun
Taner'in yakın tarihimizde yaşa-
nan toplumsal, siyasal değişimler
sürecinde Vicdani ve Efruz'da al-
tını çizdiği karşıthklar toplumu-
muzun gerçekleri. Esen heı poli-
tik yelle birlikte değiştirilen sokak
isimleri ise ne kadar bız! Ne ka-
dar tepkisizliğimizin simgesi!
60'lardan bu yana birkaç kez
sevkle izledik "Gözlerimi Kapa-
nm"ı. Her izleyişte ayn bir tat al-
dık. Bu kez Enis Fosforoğlu'nun
Vicdanisi'nde gerçekleri daha de-
ğişik bir yorumla algılıyoruz. Ro-
lün altında yatan güldürü öğele-
rini sonuna kadar zorlamayan bir
Vicdani çıkıyor karşımıza. Sanki
sokaktaki adam. Yine severek ve
yer yer de buruk izliyoruz. Bu
yaklaşım, çok sağlam bir kurgu-
su olan oyunda gulduru unsuru-
nu zedelemiyor (bunda Ayberk
Atilla, Suna Keskin ve Volkan Sa-
raçoğlu'nun payları da var), ama
acaba Haldun Taner, geleneksel
bütün içinde, bu abartılann ge-
rekli olduğunu savunmaz mıydı
yine de?..
4
TDK' üyeleri
atandı
• ANKARA (UBA) —
Türk Dil Kurumu, Türk
Tarih Kurumu, Atatürk
Araştırma Merkezi ve
Atatürk Kültür Merkezi
üyeliklerine atamalar
yapddı. Türk Dil Kurumu
Yürütme Kurulu
üyeliklerine Prof. Dr. Yaşar
Ömer, Prof. Dr. Zeynep
Korkmaz, Prof. Dr.
Mehmet Akalın, Prof. Dr.
Bican Ercilasun, Prof. Dr.
Ismail Parlatır, Doç. Dr.
Fikri Serkaya atanırken,
Türk Tarih Kurumu
Yürütme Kurulu
üyeliklerine de Prof. Dr.
Erdoğan Mercil, Prof. Dr.
Reşat Genç, Prof. Dr.
Bahaeddin Yeniyıldız ve
Prof. Dr. Fahir Armaoğlu
getirildiler. Öte yandan
Prof. Dr. Emel Doğramacı,
Prof. Dr. Mehmçt
Gönlübol, Prof. Dr. Ergun
özbudum ve Prof. Dr.
Özkan lzgi Atatürk
Araştırma Merkezi, Prof.
Dr. Nihat Nirun, Dr.
Müjgan Cumbur ve Prof.
Dr. Sadık Tural ile Mehmet
önder de Atatürk Kültür
Merkezi Yürütme Kurulu
üyeliklerine atandılar.
Madaralı
ödtilü
• Kültür Servisi — 1973'te
verilmeye başlanan
Madaralı Roman Ödülü'ne
iki yıl ara verilecek. Fethiye
ve Fikret Madaralı'nm
yaptıklan açıklamada
"Madaralı Roman
Ödülü'nü, oluşturduğumuz
vakfın senedinde yapılacak
ekleme ve çıkarmalar
nedeniyle iki yıl ertelemiş
bulunuyoruz" denildi.
Açıklama şöyle:
"Yurdumuzun yazın
yaşamında olumlu yankılar
uyandıran ödülümüzün
gelişip tutunmasında
emekleri geçenleri teşekkür
duyguları ve saygılarla
anıyonız. Vedat Günyol,
Ceyhun Atuf Kansu, Cavit
Orhan Tütengil, Oya
Baydar, Oktay Akbal,
Adnan Binyazar, Mustafa
Şerif Onaran, Bedreddin
Cömert, llhami Soysal,
Talip Apaydın, Emin
Özdemir, Mehmet Bayrak,
Mustafa Ekmekçi
emeklerini esirgemedilerî'
Tango Dostlan
Dernegi
• Kültür Servisi — Tango
sevenler, Müzik ve Tango
Dostları Derneği adı altında
bir dernekte bir araya
gelecekler. Nedim Erağan,
Fehmi Akgün, Erdener
Koyutürk, Erol Büyükburç,
Tuncer Ugıt ve Fikret
Everest'in de aralarında
bulunduğu tango sevenler,
ilk tanışma toplantısını yann
saat 20.00'de Levent Türkiye
Spor Yazarlan Tesisleri'nde
verilen bir yemekte
yapacaklar. Toplantıda
Erdener ve Özdener
Koyutürk ile Erol Büyükburç
tangolar seslendirecekler.
UGÜN
• Atabek söyleşisi Dr.
Erdal Atabek saat 15.00*te
Pendik Atatürk Kültürevi'nde
"Kuşatümış Gençlik" adlı
kitabını imzalayacak ve
okurlanyla söyleşecek.
• 'Çağdaş Heykel' Tülay
Baytuğ'un "Çağdaş Heykel
Sanatı" konulu konferansı
saatlS.OffteKadıköy
Belediye Kültür ve Sanat
Merkezi'nde yer alıyor.
• Beş Arel bir arada Moda
Sanat Galerisi'nde
"Kadıköylü Ressamlar"
sergisi açılıyor. Sergide
Mehmet Ruhi Bey, Şemsi
Arel, Maide Arel, Selma Arel,
Cengiz Alpagut, MÜrvet
Güzelsoy, Aynur Uğur
Ödemiş ve Ulvi Çağlı'nm
tablolan yer alıyor.
• Sevgi yumağı Yunus'
Nezihe.Araz, Rıza Zelyut ve
Raik Aİmaçık'm
katılacaklan, Tanju
Cılızoğlu'nun yöneteceği
"Sevgi Yumağı Yunus"
konulu söyleşi 15.30'da
Kadıköy Gençlik
Kitabevi'nde
BİLSAK'TA
BUGÜN
24 Mart Cumartesi
14.30 GÜNLERİN
GÖTÜRDÜGÜ: Günej
Afrika CumhariyeÜ Dün,
Bugün ve Yann. Prof. Suna
KİLİ.
15.00 Gitar VVork-Sbop:
Carlo Domeniconi.
18.30 KONSER: Kanadım
Değdi Sevdaya.
Ferda EREREN
19.30 TtYATRO: "Işte Baş
İşte Gövde Işte Kanatlar"
Yazan: Sevim BURAK,
Oynayan: BİLSAK
TİYATRO ATÖLYESt.
10.00-01.00 arası
CAFE-FOYER-BAR
BİLSAK Herkese Acıktır.
BİLSAK Sıraselviler,
Sogancı Sok. No: 7
CİHANGÎR
U'i 2S 79-U1 2S 9Q