Katalog

CUMHURİYET/16 SPOR 24MART 1990 Aykut ve İsmaiVden sonra Nielsen deyok KBahçe11 kuramıyorAykut ve lsmail'in sakatlıkları sürüyor. Müjdat ile Nezihi ise sakat sakat sahaya çıkıyor. Kupa maçında sakatlanan Nielsen'in de Bursa'ya karşı oynaması şüpheli. NECMİ GÜLÜMSEL Fenerbahçe'de menajer Selim Soydan ile teknik heyet arasında- ki sürtüşme "zoralrî banş" ile şim- dilik tatlıya bağlandı. Yugoslav Teknik Direktör Todor Veselino- viç, şimdi de sakatlıklar nedeniy- le takım kuramama güçlüğü için- de şanssızlıktan yakınıp "Fener- babçe vt ben en sanssız dönemi geçiriyon»" dedi. Sakatlıklan nedeniyle Beşiktaş ile oynanan kupa maçında forma giyemeyen tsmail ve Aykut'un sa- kathkiannın geçmemesi ve son olarak kupa maçında sakatlanan' Danimarkalı Nielsen'in Bursaspor maçında oynayamayacağının an- laşılmasından sonra takım kura- mama tehlikesiyie karşı karşıya kalan Veselinoviç, hastalığı geçen Bilal ile Vişnevski'ye "lumr ol" komutunu verdi. Ayak pannağın- daki kırığa karşın iğne ile oyna- yan Nezihi ile kasığı çeken Müj- dat'ın sakatlıklannın kendileri için ayrı bir handikap teşkil ettiğini vurgulayan Todor Veselinoviç, "Bursaspor karşısiBa takım çıkar- makta güçHk çekiyorum. Ayknt, tsmaü ve Nielsen sakatlıklan ne- deniyle oynayamaymcaklar. Muj- dat ile Neahi ise sakat sakat oy- nuyorlar. Antrenörtak hayatanda bu kadar şanssızkk yasanadım. Fenerbahçe'deyetki kargaşası HALİT DERİNGÖR Menajer yönetici demektir. Ancak spor ku- lüplennde menajerlik, Batılı anlamda son de- rece önemJi bir müessesedir. Bu göreve geti- rilecek kimselerin beürli bilgi ve yeteneklerle donatılması ve cağdaş yönetim bilimini bilme- si gerekir. Bu kişiler, bir futbol takımınının kramponundan tutun da sağlık dunımuna ka- dar sorumluluk taşır. Bizdeki menajerlik anlamı çok değişiktir. Genellikle ekonomik durumu bozuk, belirli fonnasyonu olmayao veya grup adamlan olan eski futbolculardan seçilir. Futbolcu olması ön koşuldur. Bunların görevleri ise uçak ve otel rezervasyonlan yapmak, futbolcuların klaslarına göre oda ayırmaktır. Nedense me- najerlikle ağabeylik ülkemizde birbirine ka- nştınlmaktadır. Kammıza göre"ülkemize ger- çek anlamda raenajirlik yapmak, ülkemizin doğasına da aykındır. Bir başkan cebinden kulübe milyarlar verecek ve de bütün yetki- lerini dışardan gelen bir menajere devredecek. Bunun pratikte yeri yoktur. Fenerbahçe'nin yeni menajeri Selim Soydan. Kendisine yöne- tkilik yaptım. Gerçekten tath ve esprili bir ço- cuk. Ağabeylik için de biçilmış kaftan. An- cak gerçek anlamda menajerlik için hayır. Bu görevi yurütebilecek bilgi ve yetenekle dona- tılmış olabileceğini sanmıyorum. Çocukcağı- za bu görev çok ağır gelebilir. îşte çiçeği bur- nunda bu menajerle diğer teknik yöneticiler Veselinoviç ve Orner Kaner arasında yetki kar- gaşası başladı. öğrendiğimize göre bu teknik üçlü Beşik- taş maçından önce bir program yapıyor. Bu programın içerisinde Beşiktaş maçından sonra Sürmeli Oteli'nde kampm devam edeceği de yer alıyor. Ne var ki Beşiktaş yenilgisinden sonra kampa gelen Teknik Direktör Veseli- noviç ve antrenör ömer Kaner kampm dağıl- masını, futbolcuların kamp istemediğini söy- lüyorlar. Haklı olarak buna karşı çıkan Se- lim Soydan'a Veselinoviç, "O halde fatboL- cular arasında oytama vapalım" diyor. Selim Soydan bunu kabul etmeyince de iki teknik adam "Bundan sonra Selim Soydan varsa biz yokıu" diyerek kampı terk ediyorlar. Bu du- rum karşısında olayı basm da tüm boyutla- rıyla açıklıyor. Ne var ki bu düşman kardeş- ler yönetim huzurunda barıştırılarak opuşup koklaşıyorlar. Bizim anlayamadığımız bazı noktalar var, Selim Soydan kendisine bağlı olduğu bu tek- nik adamların resti karşısında neden istifa et- mez? Teknik Direktör Veselinoviç, "Seiim Soydan varsa ben yokum" dedikten sonra, nasıl göreve devam eder? Ne zamandan beri kamp yapılıp yapümayacağına futbolcular ka- rar veriyor? Görüldüğu gibı tam bir yetki kar- gaşası. Bundan sonraki çahşmalannda bu üç- lüden nasıl kolektif çalışma beklenebilır. Bir gün önce basında atıp tutanlann kendisine hiç mi saygısı yoktur? Kendisine saygısı olmayan Fenerbahçe'ye ve topluma nasıl saygılı olabi- lir? LMerlifinıizi devam erdnnek Mn Borsa'daa 3 pnan atanak zonında- yu. Her şeye ragmen bizim icia bttyük önem tasıyan bu karşjlas- madan kayıpsız döameye çalışacafız" şeklinde konuştu. Uludağ'da piknik Bursaspor maçının son hazırlı- ğını dün yapan Fenerbahçe, öğle- den sonra otobusle Bursa'ya ha- reket etti. San Lacivertliler bugün Uludağ'da piknik yapacakJar. öte yandan Bursaspor maçına büyfik önem veren Fenerbahçe taraftar- lan akın akın Bursa'ya gidiyorlar. Fenerbahçe kulübü dün Bursa Va- liliği'ne başvurarak yarınki karşı- laşmada güvenüğin temin edilmesi için özel tedbirlerin alınmasını is- tedi. Rıdvan düzeliyor Fenerbahçe'yi sakatlıklar kara kara düşündürürken, takımdan ayn olarak Veselinoviç yöneti- minde bir saat sıkı bir çalışma ya- pan Rıdvan'ın gdzle görülür bi- çimde dıizelmesi tek sevinç kay- nağı oluyor. Teknik direktör Veselinoviç, Rıdvan'ın her geçen gün hızla iyi- ye gittiğini belirterek, bu futbol- cunun Galatasaray maçında . : or- ma gıyebileceginı müjdeledi. Rıd- van ise, calışmalannı muntazam olarak sOrdürduğunü ve forması- nı çok özlediğinı belirttı. Beşiktaş'ta şanssız gün Ali ve Recep sakatlandı TANJU KONYA'DA VOK —12 parmak bagırsagında ülsere rast- lanan Tanjn 2 gfin Doğaner Hastanesi'nde miişahade altıııa alınacak. Golcü futbolcu hastaneye yattı Tanju ülserDoğan Sanbeyoğlu'nun hastanesinde kontrol altına alınan Tanju'nun 12 parmak bağırsağında ülsere rastlandığı ve 3 gün futbol oynayamayacağı bildirildi. Kupa maçında sakatlanan Rıza ve sakatlığı devam eden Wilson'dan sonra dünkü antrenmanda Ali ve Recep'in de sakatlanması üzerine Milne çalışmayı yanda bıraktı. ASENA ÖZKAN Kartal'a nazar değdi. Federas- yon Kupası yarı fınal maçında Fe- nerbahçe"yi 3-0 gibi net skorla ye- nerek ligdeki rakibi Fener'i kupa- da saf dışı eden Beşiktaş'ta dün 2 futbolcu daha sakatlandı. önceki gunü izin yaparak geçi- ren Siyah-Beyazlı ekip, dün Ful- ya tesislerinde yaklaşık 2 saat sü- ren bir çalışma yaptı. Sahada ısı- nan futbolcular daha sonra çift kaJe maç yaptılar. Kupa maçında ayağından sakatlanan Rıza ve sa- katlığı devam eden Wilson, düz koşu yaptılar. Maçın sonlanna doğru sakatlanan Ali, masör Ne- cati Yücel'e ilk tedavisini yaptır- dıktan sonra soyunma odasırun yolunu tuttu. Ali'nin sakatlanma- sından hemen sonra bu kez de sa- vunmanın değişmez elemanı Re- cep sakatlandı. Recep'in sakatlı- ğını da gören Teknik Direktör Gordon Milne antrenmanı bitir- di. Her iki futbolcunun da sakat- lığının çok önemli olmadığını be- lirten masör Necati Yücel, bugün- kü antrenmandan sonra futbolcu- ların durumlarırun belli olacağı- nı söyledi. Dünkü antrenmana renk katan- lar ise Ordu Fbco Film Merkezi- nin elemanları oldu. Televizyona Tûrk Silahlı Kuvvetlerini Qüçlen- dirme Vakfı için bir program ha- arlayanfilmciler;Ali, Metin, Fey- yaz ve Rıza ile çekim yaptılar. Antrenmana geç katılan Ulvi ise yedek oyuncularla birlikte bir sü- re çalışmak zorunda kaldı. Fut- bolcular daha sonra öğle yemeği- ni Beşiktaş'ın eski futbolculan ile yediler. GÜÇLENDİRME VAKFI — Beşiktaş'ın başanlı îMmlerinden Me- tin, Ali, Feyyaz ve kaptan Rıza, Turk Silahlı Kuvvetleri'ni Güç- lendirme Vakfı'nın özendirici programında yer aldılar. Futbolcalar kamera önune geçerek "Silahlı kuvvetlerimizi gbçlendirmeliyiz" dediler. (Fotograf: Asena Özkan) MUSTAFA ERSOY Gaiatasaray'da büyük sanssız- lık: Tanju ülser. Dün eski basm sözcüsü Doğan Sanbeyoğlu'nun hastanesinde kontrol altına alı- nan Tanju'ya 3 gün futbol ya- saklandı. Galatasaray Konya'da Tanju'- dan yoksun olarak sahaya çıka- cak. Sarı-Kırmızüı takımın dün l^Af-^ yaptığı antrenman öncesi teknik ' ' -"irektör Sigi Hdd'e midesinin söyleyen ve izin isteyen Tanju'ya ülser tanısı kondu. Florya tesislerinden aynldıktan sonra eski basın sözcüsü Doğan Sanbeyoğlu'nun hastanesine gi- derek muayene olan Tanju'ya 3 gun futbol yasaklandı. Tanju*yu muayene eden doktor Doğan Sa- nbeyoğlu "keadUiııe gerıkli olan mudahaleyi yapbk. ŞİMdi istirabat elmesi lazını. Konya- «por maçında oynamayacak. Kendisinin 12 parmak bağırsa- ğında ülsere rastladık. Şo anda kanama geciriyor" diye konuş- tu. Tanju'yu dün gece karısı Ay- su ve oğlu Anıl da ziyaret etti. latasaray'da ülser olan Tanju ile birlikte sakatlıklan süren 4 k*si Konya'ya götürülmüyor. Sigi Held bu konuda zorluk çektiği- ni söylerken diğer sakat futbol- cular ise şunlar: Cüneyt, Erhan, K.Bülent, K.Savaş. San kart ce- zalılan Semih ve Prekazi. Sigi Heh 7 asından yoksun olduğunu söyleyerek paf takımından Ibra- him ve Mehmet'i Konya maçı kadrosuna aldı. Hayrettin'le anlaşma Cizre olaylan ve spor olgusu YILMAZ YÜCETÜRK Birkaç gündür basında Nusaybin vc Cizre olaylannı içim sız- layarak okuyorum. Satırlar arasında "Cizrespor Kulübü Sosyal Tesisleri'nin de yakılıp tahrip edildiğini" okuyunca geçen yıl bu mevsimde Doğu'daki kulüpleri de içine alan TRT adına yaptığı- mız 3. lig programı nedeni ile o yöreler, insanları, gördüklerim ve anılanm, kafamın duvarlarına tekrar vurmaya başladılar. O güzelim program yayımlanmadı. Gerekçe de "Çok çarpıcı olmoş". "Hocam, sizin düşiindügtiniiz ve araştırdıgınız tarzda bu program yayımlanmaz" diyenler haklı çıktı. Hem de düşun- celerımizi önceden anlatıp yetkililerden 'okey' aldjktan sonra; bir kere daha duvarlarla karşılaştık. Silvan'dayız; Silvan sahasında cekimler, röportajlar yapıyoruz. Yöneticiler, futbolcular, izleyiciler; kalabalık bir grup. Içlerin- den orta yaşlı birisi; "Hocam gizH konusabBir mryiz?" dedi. Ben, yönetmen, kameraman arkadaş ve sonradan Silvanspor kulübü- nün eski başkanı olduğunu söyleyen bey bir köşeve çekildik: "Hocam, açıkça toplnlukta konnşmaya çekindim. Biz bu sa- hayı hiç kimseden yardım görmeden yapbk. Kendi imkftnlanmızla gençlerimize spor yaptırmayı amaçladık. Ama oylesine engelle- melerle karşılaştık ki! Antrenman yaparken bu sahayı 3-4 defa terörist grnplar Kaleşnikoflan ile bastılar. havava ateş edip 'Bu- rada bir daha futbol oynamak yok' diye bizi tebdit etrJler. Bu sözler hâlâ beynimde zıplun gibi saplanmış duruyor. Başka bir sahne: Tatvan'dayız. Cumhuriyetin kuruluş dönem- lerinden kalma tarihi bir misafirhanenin salonunda Monako^ daki Monako-Galatasaray macını tdevizyondan seyrediyonız. Ba- yağı kalabalık, yanımızda Tatvanspor'un yöneticileri var. Sağı- mız, solumuz, arkamız dolu. Hemen hemen hepsi Kürtçe konu- şuyorlar. Maçın gidişi hakkmdaki bana yönelik sorulan ise Türk- çe. Galatasaray'ın golü attığı andaki o atmosferi asla unutamam: Herkes ayakla, bağınşlar, havaya zıplamalar, birbirlerine sanlı- yorlar, bizi kucaklıyorlar, öpüyorlar, bir sevinç yumağı. Hey gözü nü sevdiğimin Galatasaray ı, Tatvan'da bayramı yasatıyorsun. Cizre'deyiz; Cizresporlu bir yönetici ile konuşuyoruz. Bilemi- yorum yine vönetimde mi? "Hocam, büiyorsunuz Cizre'ye iki aşi- ret hikim. iki aşiretin başı kan davası sapıklığı altında maddi ve manevi çıkarlanna gençleri harcıyorlar. Şimdi Cizrespor'la be- raber bu silahları, etkisini kaybetmeye başladı. Kahvelerde, dük- kânlarda, lokantalarda. evlerde Cizrespor konusulmava başladı artık. Yönetimde iki aşiretten de gorev alan var. Maçlan her ne kadar aynı yerlerden olmasa bile beraberce seyretmeve, gençleri aktif futbol oynamaya başladılar. Bu, aşiret ağalannın hiç mi hiç işine gelraijor. Devamlı düşmanlığı, kan davasını köıüklemeye çalışıvoriar." Peki dedim, bu iki aşiret banşmadı mı? Televizyonda davullu-zurnalı, yetkililerle dostluk merasimleri izledik. "Yok Hocam, hepsi seBaryo, yapmıcık; dîişmarriık devam edi- yor. Uzun sohbetimizdeki birçok konuyu atlayarak belediye baş- kanını ilginç ziyaretimize gelelim. Kapıda bizi karşılayan 7-8 ko- ruması ile kalabalık arasından başkanın ikinci kattaki odasına çıktık. Yapımcı arkadaş; 3. lig ile ilgili bir program yaptığımızı, başkanın Cizrespor ve Cizrespor'un iki aşiretin kan davası so- runundaki olumlu adımlar atılmasındaki katkısı konusunda gö- rüşlerini sormaya çalışırken, başkan sert bir üslupla sözümü ke- serek: "Bak kardeşim, ben lig mig anlamam; avnca futbolu da hiç sevmem. Sonra aşiret maşirtt yok. biz bir aileyiz. Televizyona da çıkmam, bizi bir kere kullandılar. Kan davası da devam ediyor. Şunu açıkça da söyleyeyim ki Cizre'nin, Cizrespor'dan önce bir- çok sorunu var." Odada buz gibi bir hava esti. Ben, "Sayın Baş- kan, yerel yönetimin başı olarak gençlerin, halkın sosyal faali- yetleri ile ilgilenmeniz gerekir, spor olgusu da bunlardan bir tanesidir" diyerek söze girdim. Konuşmamı keserek "Bak Ho- cam, ben Fenerbahçelivim. Fenerbahçe duıryanın neresinde ka- zanırsa kazansın mutlu olurum. Aynca Cizrespor'a da yardım ediyonız. Saha yerini de betediye olarak ben verdim." Birden hava yumuşadı. Konuşmalar banta alınmamak şartı ile devam etti. Hey gözünü sevdiğimin Fenerbahçesi, futbolu hiç mi hiç sevmeyen bir başkanla bizi spor sohbetinde yakınlaştmyorsun. Konular, gözlemler, anılar yığınla. Doğu'nun mert insanlarına bir iki cumle ile uzüntülerimizi be- lirtip düşünce ve dileklerimizi vurgulayalım: Lütfen iç ve dış mihraklara kapılmayınız. Terörün her türlü- süne yılmadan direniniz. Evrensel bir olgu içerisinde sınırların kaldırılmaya çalışıldığı, sevgi, dostluk, özgürlük parolalan ile bütun insanların birleşmeye çalıştıklan bir ülkemizi parçalamak, bölmek isteyen ırkçı, hastalıkb kafalara prim vermeyiniz. Bu ülke hepimizin ülkesi, özellikle de en başta sizin gibi mert insanlann ulkesı. 7 eksikle gidiyorlar Bu arada dün Konyaspor ma- çı hazırlıkiannı tamamlayan Ga- Türkiye ikinci liginde Aydın- spor'da oynayan Hayrettin de Galatasaray'la anlaştı. Hafta içinde Galatasaray Başkanı Alp Yalman'ın Tatko'daki bürosuna gelerek tranfster teklifıne evet di- yen Hayrettin seneye Sarı- Kırmızılı formayı gjyecek. Paralar ödendi Galatasaray yönetimi, iş başı- na geldiğinden bu yana Sarı- Kırmızılı kulüpte çalışan futbol- cu ve tüm çahşanların paralarını ödedi. Dün maaşlannı alan Flor- ya tesisleri çalışanlan, "Yeai ytt- netim bemen kendini gosterdl" dediler. Bu arada futbolcular da transfer taksitlerini aldılar. Loto'da5 yılda sadece34 kişi 8 bildi Oynamak kolay, kazanmak zorSpor Loto 5 Mayıs 1986 tarihinde başladı. Bugüne kadar geçen 148 haftadan 114'ünde 8 bilen çıkmadı ve ikramiye bir sonraki haftaya devredildi. Spor Loto'da en büyük ikramiyeyi 1988-89 sezonundaki 19-B baftasında 5.5 milyar lira ile 1. Nazmi Ekinci kazandı. 2500 kolon oynama sının konulan Loto'nun zorluğundan yakınan iştirakçiler değişiklik istiyor. Yalnızca şansın kazanma faktörü olarak ortaya çıktığı Spor Loto'da 5 yılda 500 milyon liranın üzerinde para kazanan 12 kişi var. TURGUT DARUGA Geçen gün spor ajanslanndan geçen küçük bir haber, Spor Lo- to'nun 9 milyar gibi bir rakamla rekora gittiğini beürtiyordu. Ha- ber spor basınında farklı yorum- larda çıktı. Çünku rekor, ikrami- ye dağıtımında değil sadece genel hasılattaydı. Dağıtılacak ikrami- ye ise geçen yıllara göre oldukça düşuktü. 5 Mayıs 1986 tarihinde başla- yan ve ilk sezon sadece 4 hafta oy- nanan Spor Loto'da ikramiye 4 kez devredildi. O zamanlar bilin- meyen "yeni"nin sergiledıği ilgi vardı. lştirakçı, Toto'ya göre yüksek olan ikramiye bedelinin cazibesine kapüıyor ve bayilerdeki Spor Loto'da ne kadar, ne zaman. kaç kişi çizelgesi kuponlan kapışıyordu. Ne var ki bir sonraki yıl, yani 1986-1987 futbol sezonunda, Spor Loto'nun oynandığı 38 haftadan yalnızca 7'sinde sekiz bilen çıktı. Geri ka- lan 31 haftada ikramiye sonraki haftaya devredildi. Bu devirler katüımcıyı öfkelendirirken her şe- ye karşın ikramiyenin ytıksekliği karşısında oynamaktan kendini alamadı. Yapılan bir araştınna ilk günden bu yana 148 haftadır Spor Loto oynandığını göstenyor. 7 bi- lenin daha çok rastlandığı bu oyunda, 148 haftanın 114'ünde 8 bilen çıkmadığı için ikramiye kat- lanarak bir sonraki haftaya dev- redildi. Bunun yanı sıra 1985-86 futbol sezonundan bu yana mil- yonlarca kişinin katıldığı Spor Loto'da 8 bilen kişinin sayısı yal- nızca 34. Spor Loto ilk günden bu yana 7 ve 8 bilenlere 68 milyar li- ra ikramiye dağıttı. 500 milyon li- ranın üzerinde para kazananlann sayısı da oldukça az. Bilgeliğin et- kisiz olduğu ve otoritelere göre yalnızca şansın kazanma faktöıü olarak ortaya çıktığı Spor Loto'- da 5 yılda 500 milyon liranın üze- rinde para kazanan 12 kişi var. Bu nedenle katılımcüar zorluktan ya- kınırken Spor Loto'nun ikrami- ye dağılımı konusunda yenilikler getirmesinin artık gerekli olduğu- nu söylüyorlar. Spor Loto ve Spor Toto, hası- latm tamamını iştirakçilere dağıt- mıyor. KDV, idari masraflar, ku- lüp isim hakları, tanıtma fonu, Kredi Yurtlar Kurumu, komis- yonlar, Beden Terbiyesi ve Spor Genel Müdürluğu hissesi çıktıktan sonra kalan para ikramiye olarak belirleniyor. Tabii kişiler kazan- dıkları paranın Vo 20'sini de ver- gi olarak ödüyorlar. 1989 yılı araştırmalarına göre Spor Toto teşkilatının vergili hasılatının 1t 10'u Toto'ya, t* 7'si ise Loto'ya veriliyor. Hasılatın Vt 40 gibi bü- yük bir kısmı Beden Terbiyesi'ne gidiyor. Spor Loto her biri 300'er Ura olan 15 kolonluk kuponlarla hal- ka sunuluyor. Bir kişinin en faz- la 2500 kolon oynaması olası. Ya- ni 750 bin liralık bir oynama li- miti bulunuyor. Oysa Loto'nun tamamını bilmek için milyonlar- ca liralık bir oynama zorunluğu var. Beraberlikler sıralamasında "Alttan başlayan gollüler" uygu- laması da iştirakçiye ters geliyor. Sonuçta Spor Loto oynaması koiay, kazanması zor bir oyun. Her şeye karşın yine de ekonomik zorlama içindeki kişilerin "gele- cekteki güzel gün" umudu. 500 Milyomın üzeriıNte IknMriye kazananiar 1. Ortıan Kuyumcu 814 milyon (1985-86 sezonu 15. hafta) 2. Mevlüt Birım 701 milyon (1986-87 sezonu 29 hafta) 3. Hasan Demirel 1.5 milyar (1987-88 sezonu 10 hafta) 4. Nafız Ûzcan 598 milyon (1987-88 sezonu 36. hafta) 5. Mustafa Nadir 897 milyon (1988-89 sezonu 12 hafta) Hûsamettın Tunalılar 897 milyon (1988-89 sezonu 12. hafta) 6. Ibrahım Nazmt Ekinci 5.5 mityar (198^-89 sezonu 19-B hafta) 7 Mehmet Buyruk 696 mityon (1988-89 sezonu 24 hafta) 8 Ramazan Özkoç 551 nulyon (1988-89 sezonu 26. hafta) 9 (Adı açıtdanmayan taürf) 1.1 mil- yar (1989-90 sezonu 3. hafta) 10. (Adı açıklanmayan talihli) 2.2 mtfyar (1989-90 sezonu 11 hafta) 11. (Adı açıklanmayan talıhlı) 1.3 miryar (1989-90 sezonu 15. hafta) Dtin gittiler, biı^ün yanşacaklar MEHMET YURDADÖN Dünya Kros Şampiyonası bugün Fransa'- da. Takım aı.cak dün gidebildi, bugün yan- şacak. Onay uzun bir uğraştan sonra Bakan beyin onayından çıktı. Günlerce Bakan beyin peşinden koşulmuş ve Bakan beyin işleri ge- reği yazı nedense bir türlü imzalanamamış. Balkan Kros Şampiyonası öncesinde de kampa gitmiştik. tasarrufla sınırlı çok sorunlu bir kamp dönemi yaşandı. Ben ve birkaç at- let vardım kampta. Diğerleri pasaportlanru al- mak için kilometrelerce uzaktaki memleket- lerine gitmişlerdi. Malzemeler hareketten bir gün önce gece yansı geldi. Bir de ne görelim, kimi açık kimi koyu kırmızı renkte eşofman- lar. Ayyıldızlann biri aşağıda diğeri yukan- da. Hatta kann boşluğunda olan bile var. Bol ve geruş hepsi de. Adeta cuval giymiş gibi. Ya ayakkabılar! Günlük yürüyüşte bile giyilmez, kaldı ki bu takım çamurda, karda, çimde ya- rışacaktı. Kısaca savaşa silahsız gidiliyordu. Bakan, işleri nedeniyle geç onaylayınca Dünya Kros Şampiyonası'na katılacak milli takım kafılesi yanşmalardan bir gün önce gidebildi. Balkan Kros Şampiyonası 'nda da bir keşmekeş yaşanmıştı. Otobusle yorucu bir seyahatten sonra sporcular kendi paralarıyla otel ücretlerini ödemişler bir gün Önce dağıtılan ve üzerlerine uymayan malzemelerle gülünç duruma düşmüşlerdi. Ya yolculuk! Otobusle Bulgaristan'ın Roman- ya sınınna gittik. Perişan halde, yorgun ve bit- kin. Tasarnıfmuş. Neden ve nasü tasarruf zih- niyeti ise. Konaklamalarda kamu kuruluşla- nnda yapılacak diye bir genelge vannış. Ka- mu kurufuşunuh başııidaki, sporu ve sporcuyu sevıyorsa sorun yok. Ya sevmiyorsa yandı sporcular. Bu seyahatte de boyle oldu. 6 spor- cunun dışmdakiler ve federasyon başkanı, kendi ceplerinden otelde kaldılar. Demek ki konaklama da tasarruf tebdirlerinin arasına girmişti. Malzeme tespiti, kamu kuruluşlann- daki yetkililerin despotluğu, tasarruf diye kamp süresi içinde kısa tutulması, otobusle seyahat sefilliği, bürokrasi engellemesi ve ça- lışma.ı engellenen federasyonun çırpıruşı. Bü- tün bu koşullar altında kendi cebinden mil- yonlar harcayan iyi niyetli ve üretken Başkan Ali Ergenç ile dün Fransa'ya giden ve bugün yanşacak kros takımımız şoyle: Nihat Bağcı, Sefa Het, Ahmet Altun, Haydar Doğan, Tu- gay Meşe, Fatih Çintımar. Genç atletimiz ise Remzi Atlı, bu takım son Balkan Şampiyo- nası'nda da şampiyon olmuştu. Türkiye'de sevinç yaratan bu isimsiz kah- ramanlar, Balkan krostaki başarınızı kutlu- yor ve Dünya Kros Şampiyonası'nda size ba- şarılar diliyorum. hasıiat GENEL HASILAT344.009.048 540 TL KDV 37.640.022.533 TL idari masraflar. .25.502.255.064 TL Kulüp isim haWan20.400.125.344 TL Tanıtma Fonu.. ..5.451.769 403 TL Kredı Yurtlar K..13.451.769.403 TL Çocuk Esimeme K.2 855.008.666 TL Komısyonlar 35.990.678.998 TL B T.ve S.G.Md.His.88.864.758.604 TL Spor Toto dağ.ik.72.721.940.199 TL Spor Loto dağ.ık.41 276 493.854 TL Günün Programı FUTBOL 14.30. Altay-K.Yaka. Maç TV 1. kanaldan naklen ya- yımlamyor. 14.30 Yücespor-Babaeski 14.30 S.Sirkeci-Silivrispor 12.30 Galata-Gaziosmanpaşa 14.30 Feriköy-Çorluspor 14.30 Pendikspor-KırklareM VOLEYBOL tstınbnl (Bnrhan Felek Spor Salonn): 11.00 Arçelik-Vakıfbank Ruto 12.30 Galatasaray-Emlak Bank 14.00 Eczacıbaşı-Güneş Sigorta ELTOPU tstanbnl (Baglarb«$ı Spor Sa- (onu): 11.00 Arçelik-Halk Bankası 12.30 THY-Polath 14.00 Moda-THY 15.00 Arçelik-Tekel Avnıpa Kupa kuralan • Spor Servisi — Avrupa kupaları kuralan dün çekildi. Isviçre'nin Cenova kentinde çekilen kuralara göre şampiyon kulüplerde yarı fınal, AC Milan (ttalya) - Bayern Münih (FvAİmanya) ve Olimpique Marsilya (Fransa) - Benfica Lizbon (Portekiz), kupa galipler kupasında Anderlecht (Belçika) - Dinamo Bükreş (Romanya) ve Monaco (Fransa) - Sampdoria (Itarya), UEFA Kupası'nda ise Juventus (îtalya)-FC Köln (EAJmanya) ve VVerder Bremen (F.Almanya)- Fiorcntina (îtalya) oynayacak. Dinçer: Hedef 3 puan • Spor Servisi — Teknik Direktör Adnan Dinçer, EB. Eyüpspor'da transfer taksitleri ile birikmiş primlerin ödendiğini bildirdi. Dinçer, haziran ayına kadar tüm futbolcuların transfer taksitlerinin ödeneceğini belirtti. Bu hafta oynayacakları Kasımpaşaspor maçından da üç puan beklediklerini kaydeden Dinçer, "şampiyonluk yanşında biz de varız diye konuştu. Güvelioğlu bronz aldı • BONN (AA) — 13. Uluslararası Haribo Yüzme TAırnuvasrnda, Tuba Güvelioğlu bronz madalya kazandı. Haribo 13. Uluslararası Yüzme Turnuvası'nın dün yapılan yanşmalarında 200 metrc kurbağalamada Tuba Güvelioğlu, 2.40.4'lük derecesi ile 3. olarak bronz madalya kazandı. 100 metre sırtüstü erkeklerde Burak Erdem 1.00.2 ile dördüncü, 100 metre erkeklcr kelebekte Ahmet Turan 57.5 ile 6. oldu. YarışmaJara, bugün devam edilecek. Eczacıbaşı set vermefli • Spor Servisi — Voleybolda Turkiye Kupası finaİinin ilk maçında Eczacıbaşı, Ziraat Bankası'na set vermedi: 3-0. Karşılaşmanın başlamasıyla birlikte maçta belirgin bir ustünlük kuran Eczacıbaşı, birinci seti 15-4 aldı. Eczacıbaşı çekişmeli geçen ikinci seti 15-13, üçüncü seti de 15-12 önde tamamlayarak, kupadaki ilk raunttan 3-0 galip aynldı. nkokuDar masatenisi • Spor Servisi — Tozkoparan Spor Salonu'nda yapılan ilkokullararası Istanbul Masatenisi Birinciliği sona erdi. Dün yapılan müsabakaJardan sonra erkeklerde; Zeytinburnu Veliefendi llkokulu birinci, Zeytinburnu Ali Ülke llkokulu ikinci, Yalova Zübeyde Hanım tlkokulu ise üçüncü oldu. Kızlarda; Zeytinburnu Veliefendi llkokulu birinci, Umraniye Mehmet Ali Yilmaz llkokulu ikinci, K.Mustafapaşa Mehmet Akif llkokulu ise üçüncü oldu. Altılı 295 bin lira verdi • Spor Servisi — 22.3.1990 tzmir at yanşlan neticesinde 6'h ganyan: 3-1-2/5-3-4-2/5 kombinesini bilenler: 295.570 lira kazannuşlardır. ADANA'DAN MURA T ÖZARSLAN 1. KOŞU: F: 1 Sonkoz, P: 5 Tırpan, P: 6 Hazer, S: 4 Şahin 115. 2. KOŞU: F: 3 Jocka- Dancer, PP: 2 Buruk, P: 4 Ba- hir, S: 1 Handan. 3. KOŞU: F: 1 First Shadow, PP: 3 Dalga, P: 6 Duldül, S: 2 Latifşah. 4. KOŞU: F: 8 Okey-Tur, PP: 2 Mehmurat, P: 6 Baba, S: 3 Şahaner. 5. KOŞU: F: 7 Süslüihsan, PP: 6 Eserin, P: 4 Selbatur, S: 2 Eros. 6. KOŞU: F: 4 Cengizbey, PP: 5 Demirkır, P: 6 Gizbatur, S: 9 Son Şans. 7. KOŞU: F: 1 Kılıçdağ, PP: 4 Ash 3, P: 6 Kayarh, S: 10 Fahriye Abla. 8. Kosu: F: 7 Kayhanbarur, PP: 6 Yanangün, P: 11 Tuğba, S: 1 Adlan. fti 1 X l 4 % t7 t 0-2 1 i X 1 4 • X £5? II 1 3 4 S 0 7 e n V 1 1 4 ş 7 IÇ A >rX I S < 1 1 f 1 u X ;