Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24 MART 1990 DIŞ HABERLER CUMHURÎYET/3
James Baker
G. Afrika'da
• CAPE TOWN (AA) —
Güney Afrika'yı ziyaret
eden ABD Dışişleri Bakanı
James Baker, Güney Afrika
Devlet Başkanı F.W. de
Klerk ile görüştü. ABD
Dışişleri Bakanı Baker de
KJerk ile görüştükten sonra
yaptığı açıklamada, Güney
Afrika hükümetinin ANC
Uzerindeki yasağı
kaldırması ve siyah lider
Nelson Mandela'yı serbest
bırakmasından memnuniyet
duyduklannı bclirterek bu
ülkedeki olağanüstü
durumun da kaldınlmasını
istedi.
KP tekeline son
• ULAN BATOR (AA)
— Moğolistan
Parlamentosu, Komünist
Parti'nin iktidar tekeline
dün son verdi. Devlet
Radyosu'ndan yapılan
açıklamada, "Parlamento,
anayasanın 83. maddesini
kaldırmayı kararlaştırdı"
denildi. Anayasanın 82.
maddesi, KP'nin Ulkenin
"tek yöneticisi" olduğu
şeklindeydi. Parlamento,
yabancı sermaye
yaürımlanna güvence
veren, insan haklarını
koruyan ve geçmişte
baskıya uğramış kişilerin
tazmin edilebilmelerinin
yolunu açan yasalan da
kabul etti.
THY bûrosu
iggal edildi
• LONDRA (AA) —
tngiltere'nin başkenti
Londra'da, 50 kadar
kişiden oluşan bir grup
Belgrave Meydanı'ndaki
Türkiye Büyukelçiliği
karşısında gösteri yaptı.
Göstericüer, dün TSI 16.30
ile 18.30 arasında
düzenledikleri
eylemlerinde, Türkiye
aleyhinde sloganlar attılar.
Pakistan
Ulusal Günü
kutlandı
• ANKARA (Cumhuriyet .
Bttrosa) — Pakistan Ulusal
Günü dün Pakistan
Büyükelçiliği'nde verilen
bü>1lk bir resepsiyonla
kutlandı. Resepsiyona
Cumhurbaşkanı Turgut
özal, eşi Semra özal ile
Başbakan Yıldınm Akbuhıt
ve eşi Sen ia Akbulut da
katıldılar. Resepsiyonda
korumalar tarafından
çembere alınan bir köşede
Cumhurbaşkanı türgut
özal, Başbakan Yıldınm
Akbulut ile Genelkurmay
Başkanı Necip Torumtay
bir süre sohbet etüer. Bu
sohbetin bir bölümüne
Pakistan Büyükelçisi de
katıldı.
Çin'in ilk kadın
generali öldü
• HONG KONG (AA) —
Çin'de, generalliğe yükselen
ilk kadın olan Li Zhen, 83
yaşında öldü. Yeni Çin
Haber Ajansı'nm haberine
göre 11 martu ölen Bayan
Li'nin cenaze törenine,
Devlet Başkanı Yang
Shangkun ile yüksek
dûzeyli askerler katıldılar.
Çin'in güneyindeki Hunan
bölgesinde dünyaya gelen
Bayan Li, 1927'de
köylülerin hükümete karşı
giriştikleri ilk ayaklanmaya
katılmıştı.
Türkiye-ATKarmaParlamento Komisyonu'nda Türkiye'nin üyelik engelleri netleşti
Üyelîk içîn Kıbrıs koşııluAT Grubu Başkanı Hollandah sosyalist
milletvekili Alman Metten Kıbrıs sorununun
çözümünün Türkiye'nin topluluğa tam üyeliği
için asgari koşullardan biri olduğunu söyledi.
Toplantıda, Avrupa'da yasal olarak yaşayan
Türklerin serbest dolaşım hakkı da reddedildi.
SEMİH tDİZ
ANTAUfA — Türkiye'nin Av-
rupa Topluluğu'na tam üyeliği yo-
lundaki ciddi engelleri daha net
bir biçimde ortaya çıkaran Tür-
kiye - AT Karma Parlanıento Ko-
misyonu'nun (KPK) 29. toplantı-
sı dün sona erdi. Toplantıda,
Türkiye ile AT arasındaki ekono-
mik ve sosyal farklüıklar ile de-
mokrasi ve insan haklan konula-
nnın yanı sıra Kıbns sorunu aşıl-
ması gereken en ciddi engellerden
biri olarak Türk tarafının önüne
getirildi. KPK'nın AT grubu baş-
kanı Hollandalı Sosyalist Millet-
vekili Alman Metten, Kjbns soru-
nunun çözümünün Türkiye'nin
üyeliği için asgari koşullardan biri
olduğunu söyledi. Metten, Türk-
iye'nin Kıbns konusunda yapacağı
bir "jestin" AT ile ilişkileri uze-
rinde "önemii birrtkisiolacaguu"
belirtti.
Toplantıdan çıkan sonucu de-
ğerlendiren Turk grubu Üyelerin-
den SHP Genel Sekreteri Deniz
Baykal, "Öyle anlaşılıyor ki
Tnrkiye'nin AT Ue üisktteri aruk
19601ı yülarda kararlaşünlmıs
olan ortaldık çerçevesinde gelişe-
cektir" dedi. AT Komısyonu'nun
Türkiye'nin üyelik başvurusuna
ilişkin raporunda, bu başvuruyu
reddettigini kaydeden Baykal,
"Tam nyenfi öngören, tam uyell-
gi ilke olarak kabol etmis olan bir
ihşki tüni soz konusu degadir" di-
ye konuştu.
Türk grubunun DYP'li üyele-
rinden Tevfik Erttizün ise Doğu
Avrupa'daki gelişmeler üe kon-
jonktürün Türkiye aleyhine işle-
diğini söyledi. Ertüzün, "AT yok-
muş gibi dovranmak zonındayız.
Ama ATden kopaiım demiyo-
rum" dedi.
Türk grubunun ANAP'lı üye-
lerinin, muhalefet milletvekilleri-
nin bu karamsar yaklaşımlannı
paylaşmadıkları gözlendi.
KPK'nın Eş Başkanı tstanbul Mil-
letvekili Bölent Akaraüı, Türki-
ye'nin tam üyelik yerine "iiçiincii
fonniUlerle" yetinmek zorunda
kalacağı düşüncesine kaulmadığı-
nı söyledi.
Akarcalı AT Komisyonu'nun
hazırladığı ve Türkiye ile topluluk
arasındaki işbirliğini
"dcrinleştirmeyi" amaçlayan
programa işaret ederek, bunun ay-
nntılı bir sekilde tartışılmasından
sonra Türkiye'nin topluluğa üye
olup olmayacağı konusunda daha
elle tutulur göstergelerin elde edil-
miş olacağını belirtti.
Antalya'nın turistik yörelenn-
den Beldibi'nde iki gün süreyle ya-
pılan ve dun sona eren KPK top-
İantısının sabahki oturumunda,
Avrupa'da yaşayan Türklerin AT
sınırlan içinde sefbestçe dolaşma-
larını öngören bir tasarı sunuldu.
tngiliz Sosyalist Milletvekili Ric-
hard Balfe, Federal Alman Sosya-
list Milletvekili Leyla Onur ile Fe-
deral Alman Yeşüler Milletvekili
Claudia Roth tarafından hazırla-
nan bu tasan, Avrupa grubu için-
de yapılan oylamada 7'ye karşı 6
oyla reddedildi. Tasanyı redde-
denler arasında üç Yunanlı millet-
vekili de yer aldı. Yunanistan Ko-
münist Partisi Milletvekili Vasilis
Epremidis'in tasanyı başta destek-
lerken oyunu son anda değiştirdıği
belirtildi. Bunda toplantıda hazır
bulunan Yunanistan'ın Ankara
büyükelçisi Dimiüis Makris'in
müdahalesiain etkin olduğu Turk
grubu üyelerince bildirildi. Büyü-
kelçinin toplantı sırasında Yunanlı
milletvekilleri ile yakın diyaloğu
Türk tarafında hoşnutsuzluk ya-
rattı.
Daha sonra Yunanlı milletvekü-
lerinin inisiyatifiyle sunulan
"sulandınlnuş" metin, bu kez
Turk tarafmca kabul edilmedi. Bu
şekilde sonuçsuz kalan tasanmn
KPK'nın haziran ayında yapüacak
toplantısında ele ahnacağı belir-
tildi.
KPK'nın dün sabahki oturu-
munda Aynca Türkiye*de insan
haklan ve demokrasi konulan
canlı tartışmalara neden oldu. AT
grubundaki genel görüş, Türkiye1
nin bu alanlarda bazı olumlu
adımlar attığı, ancak bunlann Av-
rupa standaıtlanrun gerisinde kal-
dığı yonündeydi.
Öğleden sonraki oturumda ise
AT'de insan haklan ve Avrupa1
da yaşayan Türklerin durumu gö-
rüşüldü. Türk tarafı burada Batı
Trakya sorununu gündeme getir-
di. Yunanlı milletvekillerini soru
yağmuruna tutan Türk tarafı, bu
sorulara, bilenen "Batı Trakya'da
Türk yok Muslnman annlık var"
turunden yarutlar aldı.
Başkan «dayı Bernardo Jaramülo'nnH yakmlan saikast haberini 6grendikten sonra. (Fotograf: Renter)
Kolombiya'da siyasal cinayete tepkiBOGOTA (AP) — Kolombiya'da önceki
gün solcu başkan adayının öldurülmesi uze-
rine halkm başlattığı protesto eylemleri sürü-
yor. Vatansever Birlik Partisi merkez bınası
önünde toplanan Kolombıyalılann başkan
adayı Bernardo Jaramillo'nun öldürüldüğü-
nü öğrenince başlattıklan olaylar sırasında
halk, otobüsleri ateşe verdi, dükkân camla-
nnı aşağı indirdi. Olaylan kontrol altına al-
mak amacıyla polis devreye sokuldu.
Parti Başkam Diego Montana, Jaramillo'-
yu öldüren iki kişiden birinin korumalar ta-
rafından öldürüldüğünü, 21 yaşında ve ismi-
nin Jairo Restrepo olduğu tespit edilen diğe-
rinin ise kaçtığını, ancak ağır yaralı olduğu-
nu acıkladı.
Vatansever Birlik Partisi başkan adayı, ül-
kenin en çok tehdit edilen kişisiydi. Hatta bu
nedenle parti başkanlığından çekilmiş, 28 Şu-
bat 1989'da da ülkesini terk etmişti. Jaramil-
lo, 9 Haziran 1989 tarihinde Kolombiya'ya
geri dönrnüştü. Geçen mart ayımn 11 'inde de
senatoya seçilmişti. Kolombiya kanunlanna
göre senatörler başkanlık için adaylıklarını
koyabiliyorlar.
Vatansever Birlik, Kolombiya sağ kanat
ölüm komandolanmn birinci hedefi. Parti
1984 yılında kunılduğundan beri 1044 üyesi
öldürilldü. Jaramillo'nun korumalanndan bi-
rinin söylediğine göre saldırganlar başkan
adayına taraftan gibi davraaarak yaklaştık-
tan sonra silahlanru ateşlediler. Yere düşen
aday, eşi ve korumalan tarafından çevrelen-
dü.
Derhal yakındaki bir kliniğe götürülen Ja-
ramillo. doktor Juan Manuel Uribe'nin be-
lirttiğine göre boğazına rastlayan kurşun ya-
ralarının actığı komplikasyon sonucu kurta-
nlamadı. Bogota Uluslararası Havaalanı'na
girerken suikasta uğrayan Bernardo Jaramil-
lo, üç günlük bir tatil için Kolombiya'nın ku-
zeyine gidecekti.
INGÎLTERE
Demir Leydi'ye seçinı darbesi
Bir milletvekilliği için yapılan ara seçimde, Başbakan
Margaret Thatcher başkanlığındaki Muhafazakâr Parti,
55 yıldan beri en büyük yenilgisini aldı. Muhafazakârlann
kalesi olarak kabul edilen Mid-Staffordshire'de seçimi
Işçi Partisi, büyük farkla kazandı.
büyük oranda bir kayma gö-
rüluyor.
tşçi Partısi'nden milletvekili se-
çilen Bayan Sylvia Heal, "Bn so-
nuç. Tbatcber donemiııiıı karan-
lıgının sona ennekte olduğunu
göstenniştir. Bundan sonra scçe-
nek tşçi Partisi'dir" derken Mu-
hafazakâr Parti yetkilileri, tşçi
Partisi'nin sadece bir "protesto
oyu akhgııu, seçtat kampanyası sı-
rasında adayınıa hiçbir siyasi tu-
tnm takınmadığını" kaydettiler.
Işçi Partisi lideri Neil Kinnock,
"Seçmen, Bayan Thatcher'a *artık
gil' dedi, bu kadar basit" dedi.
Basın-yayındakı gözlemciler, ön-
EDtP EMİL ÖYMEN
LONDRA — Bir milletvekilli-
ği için yapılan ara seçimde iktidar-
daki Muhafazakâr Parti, 55 yıl-
dan beri en büyük yenilgisini al-
dı. Muhafazakâr Parti'nin kalesi
sayılan Mid-Staffordshire seçim
bölgesinin muhafazakâr seçmeni,
partisini değil ana muhalefeti ter-
cih etti. Başbakan Margaret
Thatcber için bir referandum ni-
teüği taşıyan ara seçimde Muha-
fazakâr Parti'nin oy oranı yüzde
19 azalırken tşçi Partisi'ninki yuz-
de 22 arttı. 1935'ten bu yana ilk
kez bir paniden ötekine bu kadar
lenemeyen ve yüzde 10'a kadar çı-
kacağı sanılan enflasyon, buna
karşı çare olarak kişisel kredilere
uygulanan yüksek faiz hakkaniye-
ti konusunda sürekli tartışma ya-
pı-'an kelle vergisi başta olrnak
üzere genel olarak ekonomi hak-
kındaki huzursuzluğun oya yansı-
dığını belirtiyorlar. Aynca tşçi
Partisi'nin yürüttüğü kampanya-
mn, Muhafazakâr Parti'ye bakış-
la çok daha profesyonel ve ama-
ca yönelık olduğuna dikkat çe-
kiliyor.
Ara seçim öncesinde yapılan
kamuoyu yoklamalan, Muhafza-
zakâr Parti'nin seçimi büyüL fark-
la kaybedeceğini gösteriyordu. Bir
yılda seçmen desteğini yüzde 10
yitiren ve yüzde 45'lik bir taban-
dan yüzde 35'lere düşen partiye
karşın tşçi Partisi'nin yüdızı par-
lıyor. THATCHER — Büyük yenOgi.
IUGOSLAVYA
Kosova
kazanı
kaynıyor200 Arnavut öğrencinin
zehirlenmesi üzerine çıkan
çatışmalarda, 15 Sırp ve
Karadağh yaralandı.
Dıs Haberter Scrvisi — Yu-
goslavya'nın Sırbistan Cumhu-
riyeti'ne bağlı Kosova özerk böl-
gesinde, Arnavut öğrencüerin bi-
linmeyen bir nedenle zehirlen-
mesinin üzerine Amavutlarla
Sırp ve Karadağhlar arasında ça-
tışma çıktı. Çatışmalarda 15 ki-
şinin yaralandığı bildiriliyor.
Kosova'nın başkenti Priştine
1
de ve Podujevo kentinde Arna-
vut öğrencüerin devam ettiği ba-
zı okullarda önceki gün öğren-
cilerde zehirlenme belirtileri gö-
rülmesi üzerine okullar tatil edil-
di. Belgrad'dan bölgeye gelen
doktorlar, zehirlenen 200 Arna-
vut öğrenci üzerinde yaptıklan
incelemelerde, öğrencilerde gö-
rülen nefes alma güçlüğü ve göz-
lerin kanlanması gibi belirtüerin,
gözyaşı gazının yarattığı etkilerle
benzerlik taşıdığını açıkladılar.
Ajansların haberlerinde, bölge-
de daha önce çıkan çauşmalar-
da, Arnavutlara karşı polisin
gözyaşı gazı kullandığma dikkat
çekiliyor.
Zehirlenen Arnavut öğrenciler
hastanelere kaldınlarak tedavi
altına alınırken olayın duyulma-
sının üzerine Podujevo'da Arna-
vutlar sokağa dökülerek olayı
protesto ettiler. Belgrad Radyo-
su'nda yayımlanan habere göre
Podujevo'da yaklaşık 4 bin Ar-
navut, kentteki resmi binalara
saldırarak binalan tahrip ettiler.
Arnavut öğrencüerin zehirlen-
mesinden, bölgedeki Sırp yöne-
timini sorumlu tutan Arnavut-
lar, "Çocnklanmızı
zcMrtediııiz" diyerek Sırplara ve
Karadağlılara da saldırdılar.
Sırplar ile Arnavutlar arasında
çıkan çatışmalarda, 15 Sırp ya-
ralandı. Arnavutlar, Sırp yöne-
ticilerin, Arnavut öğrencilerin
bulunduğu sınıflan zehirledikle-
rini öne sürerken Sırp yönetici-
ler, henüz resmi bir açıklama
yapmadılar.
ı;
Yetkililer, bölgedeki pek çok
yerlesim merkezinde içme suyu-
nun da zehirlendiği yolundaki
iddiaları reddediyorlar. Çatış-
malann büyümesi olasüığına
karşı, bölgedeki tüm polis güç-
lerinin alarma gecirüdiği bildi-
riliyor.
Kosova bölgesi başbakam Yn-
suf Zeynulabu, başkent Prişti-
ne'de hastane yetkililerinden bil-
gi aldıktan sonra yaptığı açıkla-
mada, zehirlenen 200 öğrenci-
den hiçbirinin durumunun ya-
şamsal tehlike taşımadığım bil-
dirdi. Zeynulahu, bölgedeki Ar-
navutlardan, "söylentilerc inan-
mamaiannı ve provokasyona
gelmemelerini" istedi. Başba-
kan, olay hakkında soruşturma
yapılacağını ve yakında olaya
resmi bir açıklama getirileceği-
ni söyledi.
DUN\ADA BUGUN
Bir parça kopsa yüreğimden
Baksamona
Bir baş yapsam,
tki el, iki ayak.
Sx>nra emzirsem onu,
Akşam olsa,
Masal anlatsam,
Uyusa..
Uyansa,
Büyüse,
^lermi
"Birvardı, biryoktu"
AYHANSEMERd (1934-1990)
AYHANSEMERCİ
sen hep varsın sevdiceğim,
Eşin: AHMET SEMERÖ
Çocuklann: TtMUR, AYŞE. TANER, SONGÜL, CENGİZ, \AVUZ,
LEVENT SEMERÖ
Torunlann: BURÇAK, MERTCAN SEMERCt
Fedakâr yiğit anamız
AYHAN
SEMERCİ'yi
kaybettik.
Evlatlan adına:
MEHMETEREN
ALÎStRMEN
Her Şey Yenik Düşüyor
Zamana
BUDAPEŞTE — Orta Avrupa'da yassı ülkenin güzel insanları
Macarlann Tuna kryısında gerçek bir ınci olan başkentlerinın Peş-
te yakastnda Zrinyi Sokağı'ndaki basın merkezinin toplantı sa-
lonunun sahnesinde kendınden emın oturan adam imre Pozs-
gay (Poşgay okunuyor) eski hükümetin Devlet Bakanı ve Macar
Sosyalist Partisi'nin önde gelen adlarından, aynı zamanda da
ülkeyı bugüne eristiren reform hareketinin öncülerinden biri.
Pozsgay'ın 1988 20 mayısında Devlet Bakanı olması ve parti-
nin kilıt noktalarından birini ele geçirmesıyle reformcu kanadın
durumunu güçlendirmesi, son derecede hareketli geçen son iki
buçuk yılın en önemlı olaylanndan bırı olarak kabul edilıyor. Eğer
bugûn Macaristan büyük, çok büyük çalkantı ve çatışmalardan
geçmeden içinde bulunduğumuz duruma gelmişse bunda hiç
kuşku yok kı Janos Kadar'ın da rolü var. Ama asıl ivmeyi sağla-
yanlar, bugünlerin mımarları Karoly Groz, Rezsö Nyers ve İmre
Pozsgay gıbı genç reformcular Bu reformcuiann hepsi de bü-
yük ilertemeyı Macar Kbmünıst Partisi'nin içinde sağlamışlar, böy-
lelıkle savaş, resmi adı Macar Sosyalist İşçı Partisi olan Macar
Komünist Partisi içindeki ortodokslar ile reformcular arasında
geçmiş ve sonunda Pozsgay'ın içinde bulunduğu grup, savaşı-
mı kazanarak yumuşak ınişi hızlandırmış.
Nrtekim Pozsgay, gelişmenın kendı sayelennde olduğunu, kan-
sız devrımi gerçekleştirdıklerini belirtiyor ve amaçlannın "demck-
ratik sosyalizmı" kurmak olduğunu söylüyor
"Demokratik sosyalızmin Stalinizm ile bir ilgisi yoktur, bizler
Stalinizmi ortadan kaldırmak için Orta Avrupa'da harekete ge-
çen ilk ülke ve ilk parti olduk. Amacımız, demokratik sosyaliz-
min gerçek bir seçenek olduğunu göstermektir ve ilk dört parti
arasına gırecek olduğumuza göre parlamentoda yasal gorevde
bize önemli ışlevier düşecektir" diyor.
"Koalisyon ortağı olmayt düşünüyor musunuz?" sorusuna, par-
tisınin her türlü görüşmeye açık olduğu, ama önce halkm isten-
cinin belirtenmesı gerektiğı yanıtını veren Pozsgay'e yöneltilen
can alıcı sorulardan biri de; "yasam düzeyi bunca yüksek olan
bu ülkede böylesı bir komünizm düşmanlığının nasıl açıklana-
bıleceği?" Pozsgay bu soruyu yalnızca sosyalizm adına bazı yan-
lışlar yapıldığını kabul edip ve kendilerinın artık sınıt savaşına
değıl, emek ile sermayeyi uzlaştıracak bir sosyalizme yönele-
rek çözeceklenni söyleyerek yanıtlamıyor, ama aynı zamanda,
son dönemde bu yüksek yasam dûzeyinde gerileme olduğunu,
bunu da en çok halkm ve orta sınıfların durumunu etkilediğini
söylüyor.
Gerçekten de Gulaş sosyalizminin görece özgür ve tüm Do-
ğu Avrupa ülkelerinkınden yüksek yaşam düzeyınden yararla-
nan, hele hele 1970li yıllann sonlarında ve seksenlerin başla-
nnda dış yardımın ülkeye girışı sırasında oldukça, hatta ayak yor-
ganın dışına taşmaya başladığına göre fazlaca rahat günler ya-
şayan Macaristan'da 1985'ten başlayan ve özellikle 1986'da be-
lırginleşen bir ekonomik bunalım dönemine girilmıştir ki bu bu-
nalım sonunda şimdi artan işsizlik ve yüzde 30lara dayanan enf-
lasyonun bir yandan endüstriyel üretim, bir yandan yatırımlar
düserken, halkın alım gücünde de hatırı sayılır kayıplar olmuş-
tur. Macar halkı ve özellikle büyük kentlerde yaşayanlar artık bir
tek işle yetinmez olmuşlar. Her biri bir ikinci, hatta kimileri bir
üçüncü bulmak zorunda kalmıştır. Böylelikle Macaristan'da emek-
çınin çalışma saati 7'den 14.5'e fırlamış bulunmaktadır.
Tüm bu gelişmelerin faturasının yumuşak geçişi sağlamaya
çalışan reformist grubun önderiiğindekı yönetime çıkarılması ka-
çınılmazdı. Üstelik de bu yönetim ne denlı reformcu olursa ol-
sun ve ne kadar kurulusunun adını değiştirirse değiştirsin, eski
Komünist Partisi'nin içinden çıkmış ve onun devamı otarak iş-
başında duruyor ise.
Pozsgay ülkesinde anti komünist bir havanın varlığını hiç yad-
sımıyor, ama kendisi de "Sosyalist İşçi Partisı"nden gelmiş ol-
mayı bir sorun, bir kompleks nedeni yapmıyor
"Bir zamanlar Macaristan Sosyalist İşçi Partisı'nde iken şim-
di başka yere geçenler, "nasıl olur da bize çatabilirler?" dedik-
ten sonra Pozsgay, banşçıl yontemlerle devrımi basaranlann ken-
dileri olduğunu ima ediyor ve ekliyor:
"Ama tıpkı İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra o güne kadar hiç
ortalarda gorülmeyen, sesleri çıkmayan birçok kışi nasıl parti-
zan makizar (direnişçi) olarak ortaya fırladılarsa, son zamanlar-
da da çok fazla partizan türedi ülkemizde" diyor.
İmre Pozsgay, altı ay önce Newsweek dergısi tarafından ülke-
sinde cumhurbaşkanhğına en güçlü aday olarak göstenlmiştı.
Şimdi ise artık o noktadan çok uzakta. Bu gelişmenin nedeni
kendisine sorulduğunda; bir yandan ekonomik güçlükleri vur-
gularken, bir yandan bu konuda muhalefetin oyununu ve cum-
hurbaşkanlığı seçimlerini engelleyerek öngörülen çözüme kar-
şı çıkmasını anımsatıyor ve "Yine de bizım için halkın istenci-
nin hiçbir engel ile karşılaşmadan beliıienmesi her şeyden
önemlidir" diyor.
Pozsgay'ın durumu gerçekten çok ama çok çarpıcı bir geliş-
menin en güzel örneği. Altı ay önce, ülkede yıldızı parlayan tar-
tışmasız, rakipsiz en yüce makamlara aday olarak gösterilen
Pozsgay'ı olaylar, bu denli kısa bir süre içinde aşıvermiş.
Macarlann çoğu Pozsgay için, "Altı ay önce olsaydı her şeyi
kazanırdı... Ama şimdi her şey degişti, burada zaten her şey hızla
değışıyor" diyorlar.
Evet, Macaristan'da her şey yenik düşüyor zamana ve hem
de hızla. Konuşmasında, "Belki de çok daha konforlu, rahat ve
avantajlı olan muhalefet görevinı yeğleriz" diyen Pozsgay'ın söz-
lerindeki ironik yumuşak tehdidı acaba ıktıdara hazırlanan orta
sağın Macar Demokratik Forumu ile orta solun Özgür Demok-
ratlar'ı iyice kavrayabildiler mi?
Bu kansız, çekişmesiz devrimin mimarlarını altı ayda aşan za-
man, acaba 21 milyar dolar dış borçlu bir ülkenin yenı iktidarını
ne kadar zamanda yıpratır dersiniz?
"Her şey yenik düşüyor zamana" güzel bir türküdür, eğer mu-
halefette iseniz. Ama bir kez iktidara geldiniz mi aynı nakarat
ufkunuzu karartır, uykularınızı kaçırır. Ne var ki bu süreci kimse
sandıklar açılıp iktidar belirlenip koltuklara kurulmadan düşün-
mez.
AVUKAT
SITKI ŞAPLAK
(1949-16.3.1990)
Kendisıni "'bir devrim neferi" olarak
gördüğü yaşamda, kısa, ama onurlu
yaşadı.
O, yasanu boyunca halkın ve
devrimcilerin dağımklık ve
örgütsüzlüğünün aşılması için çaba sarf
etti. Son soluğuna dek devrimcî
mücadelenin içinde oldu.
YAŞAMI ONURUMUZ AN1SI
MÜCADELEMİZE ÖR>fEK
OLACAK!
SELAM OLSUN BİZDEN ÖNCE
GEÇENE, SELAM OLSUN
SAV.\ŞIRKEN DÜŞENE!
DEVRtMCl MÜCADELE DERGİSİ
Nusaybin
Metalurji
işçilerinin
birtiği
güçleniyor
PolitikaI5GHMJ.KGAZETC W l 17 IOOO TL (KDV D.hJ) 18 MAHT 1990
'Bahar' geliyor
Dr. ZOİ POLMU
Klinik Psikolog-Psikoterapist
Randçvu: 144 04 47
Taksım, httklâl Cad. Meşehk Sok. Noc 12-44 Kat: 3