Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 MAKT 1990* HABERLERİN DEVAMI CUMHURÎYET/17
O L A Y L A R E V C U N E Y T
ARCAYUREK yazıyor
ARDINDAKI
GERÇEK
(Baştarafı 1. Sayfada)
nimetlerine karşı oteki dunyanın
duşlerini kurarak avunmak...
Antıdemokratık yasalar ve
yasaklarla sıyaset engellemrken
dınsel kesımm doğal orgutlen-
mesı ıçınde bıreylerm bır amaç-
ta butunleşmelerı, tepkılerın ku-
rumsallaştınlmalan kolaylaş-
maktadır.
En kısa deyışıyle "irtica" ıçın
en elverışlı ortam yaratılmıştır
Buna karşılık sosyal adalet
sızlığm otekı ucunda yaşayan
aşırı zengınler kesımmın Batı
taklıtçüığıyle pompalanan; luks,
eğlence, tuketım ve sımrsız gos-
terışle donatılan savurganlığı
ovunçle sergılenmekte, bır
olumlu yaşam bıçımı gıbı toplu-
ma sunulmaktadır
"Teşbıhte hata olmaz"sa
Turkıye şah donemmdekı îran'a
dönuşturulmekte; bır yanda "jet
sosyete", öteyanda "irtica" ıkı
aşırı uç gıbı sıvrılmektedır Bu
sureç 12 Eylul duzenıyle busbu-
tun hızlanmıştır.
Eğer boyle gıderse ve Turkı-
ye'de toplum, çağdaş demokra-
sının örgutlenme sureçlerının dı-
şında yaşamaya zorlamrsa, bır
"patlama" kaçımlmaz gorun-
mektedır
Bu gıdışatın sonunda neler
olabıleceğını şımdıden kımse he-
saplavamaz. Bugun toplumun
ustune çokmuş olan kara bulut-
lann yaraltığı aşın tedırgınlık el-
!e tutulurcasma somutlaşmışttr
Başol öldü
(Baştarafı I. Sayfada)
27 Mayıs 1960 devnmınden
sonra kurulan Yuksek Adalet Dı-
vanı'ndakı yargılamalarla unle-
nen Salım Başol, 1905 yüında Bo-
zok'ta doğdu Ortaöğretımını
Yozgat'ta tamamla>an Başol,
Ankara Hukuk Fakültesı'nden
1928 yılında mezun oldu. 1930 yı-
lında Nıksar Hâkımlığı'ne atana-
rak yargıçlık mesleğıne başlayan
Başol, daha sonra 19 yıl sureyle
bu mesleğı çeşitlı ıllerde sürdür-
du
Başol, sırasıyla ceza hâkımlı-
ğj, ağır ceza mahkemesı uyelığı ve
ağır ceza mahkemesı başkanlığı
(Jstanbul) görevlerınde bulundu
Başol, '4O'lı yıllann sonunda Tan
gazetesı baskınından sonra yazar
Zekenya Sertel ve Sabıha Sertel
hakkında, "hıikumetın manevı
şahsıyetını tahkır" suçundan bır
yıl hapse mahkûm edılmelen ka-
rarını da almıştı Başol, 10 Kasıtn
1949'da Yargıtay uyelığme seçıl-
dı
18 Aralık 1954'te Yargıtay 2.
Başkanlığı'na seçılen Başol, Yar-
gıtay 1 Ceza Daıresı Başkanı
ıken, Mıllı Bırhk Komıtesı'nce 27
Mayıs 1960 devrımınden sonra
kurulan Yuksek Adalet Dıvanı
BaşkanlığYna atandı Başol'un da
görev aldığı Yassıada yargılama-
ları sonucunda Başbakan Adnan
Menderes ıle bırlıkte Malıye Ba-
kanı Hasan Polalkan ve Dışışlerı
Bakanı Fatin Ruştu Zorlu ıdam
edıldıler Budıvandakıyargılama-
ların sona ermesı uzenne yenıden
Yargıtav'dakı görevıne donen Ba-
şol, Anavasa Mahkemesı'nın ku-
rulmasından sonra Yargıtay Bu-
yuk Genel Kurulu'nca 2 Mayıs
1962'de Anayasa Mahkemesı asıl
uyelığıne seçıldı Başol, 14 Tem-
muz 19^0'te 65 yaş haddını dol-
durduğu ıçın Anavasa Mahkemesı
uvelığınden emeklı oldu Melıha
Başol ıle evh olan Başol, bır ço-
cuk babası ıdı
Emlak
(Baştarafı 1. Sayfada)
şılamayı planlarken vergı ıle ılgılı
belırsızlıklerın odeme donemının
başladığı tarıhte hâlâ çozulmemış
olmasından kaygı duyuyorlar
1 mart - 31 mavıs tarıhlerı ara-
sında beyan edılerek, ılk taksıdı
odenecek olan emlak vergısı ıçın
beledıye sınırları ıçınde bulunan
arsa metrekare bırım fiyatları da-
ha once takdır komısyonlannca
behrlenmıştı Bu fiyatlara muhtar-
lıklann ıtırazlan da mahkemelerce
göruşulerek kesın şeklını almıştı
Arsaların >eru bırım fiyatları, be-
ledı>elerın vergı daırelerıne ve
muhtarbklara gondenlerek vatan-
daşın gorebıleceğı bıçımde askıya
çıktı Emlak vergısı hesabında
kullanılacak ınşaat metrekare bı-
nm fıyatları ve aşınma payları da
bır sure once Baymdırhk ve lskân
Bakanlığfnca belırlenerek ılan
edıldı
Bınm fiyatların kesınlık kazan-
masına karşın beledıyelere emlak
vergısı beyannamelerının yetersız
sayıda gelmesı sıkıntı yarattı
200 bın beyanname talebıne
karşılık yalnızca 30 bın adet be-
yanname geldjğını behrten Beşık-
taş Beledıyesı yetkılılen, beyanna-
melerın nasıl doldurulacağını
açıkla>an rehberlenn de sınırlı sa-
yıda basıldığını bıldırdıler Fatıh
Beledıyesı yetkılılerı de 140 bın
mukelleflerı olduğu halde ellerın-
de sadece 2 bın rehber bulundu-
ğunu belırterek, "Aslında her be-
yannaraeye bir rehber olması la-
rnn. Vatandaş beyannamesini na-
sıl dolduracağını bilemez, çok ha-
talar olur" dedıler.
Istanbul Defterdarlığı yetkılıle-
rı, beyanname ve rehberlerdekı sı-
kıntının peyderpe> gıderıleceğını
belırterek, "Mukelleflerin hiçbiri
daha ilk gunden beyanname ver-
meye gıtroez. Daha uzun zaman
var. Mart ayı içinde yeterli sayıda
beyanname ve rehber ulaşacaktır"
dedıler
(Baştarafı 1. Sayfada)
Uç dort gündür zaten bu me-
tın Washıngton kulıslerınde el-
den ele gezıyordu Bush'un ga-
rıpsenen yörungesıne 'dengelı
formul" adı verılmıştı ABD Baş-
kanı, hızını alamamış Dole'e yaz-
dıklarını dıplomatık uslupla sus-
leyerek "yakın arkadaşı ve
dostu" TO'ye de mektupla
ıletmıştı
Demırel'ın ortaya attığı "mek-
tuplar olayı" böylece yenı bır
aşamaya gınyordu Ufuk Gülde-
mır'ın VVashıngton'dan bıldırdığı-
ne göre 17 şubat tarıhlı mektu-
bunda Bush, 'Ermenılerın ıstı-
raplarma duyarlı" olduğunu kay-
dedıyor Tarıhsel gerçeklere kar-
şın demek kı Ermenılerın soykı-
rım savlarını kabul edıyor "Ara-
larında Türklerın de
bulunduğu 'ndan soz ederek tra-
jık bır donemın "kurbanlarının
anılması ıhtıyacım" vurguluyor
Demek kı adı ıster şehıtler gunu,
ıster soykırım olsun, her yıl bır
anma gunu saptanmasını uygun
buluyor Sonuçta hem Turkıye'yı
rencıde etmeyecek hem karşılıklı
ulusal guvenlığı zarara uğratma-
yacak, ama Ermenı toplumunun
kaygılarına yanıt verecek formü-
lun Turkıye tarafından benımsen-
mesını ıstıyor
TO, yıne koşeye sıkışıyor 16
şubatta Bush uzermdekı eşsız
etkınlığını kullanmak ıçın otur-
muş, bır mektup yazmış 17 şu-
batta Bush'tan mektuba yanıt
gelmış, Başkan da TÖ ıle aynı ko-
sutta duşünmuş ve bır mektup
postalamışTO,Ermenı sorunun-
dakı duyarlığımızı anlatırken
Bush, anma gununun kabul edıl-
mesını duyumsatan satııiar dok-
turmûş
Bush'un yazdığının üzerınden
on gün geçtı Bush, dengelı for-
mul adı altında bızı kendı çızgı-
sıne getırmeye çalışıyor Aklına
geldıkçe kaleme kâğıda sarılan
TO 17 şubat tarıhlı mektuba aca-
ba neden karşı bır yazı gonder-
medı' Mektup yazmak gerekı-
yorsa, zaman ışte bu zaman
Bush'a, denge menge anlamadı-
ğımızı, şu ya da bu formulun ay-
nı kapıya çıkacağını ıçeren ıkın-
cı bır mektubu on gundur nıçın
hazırlayıp gondermedı'?
Polıtıkacı polıtıkacının dılınden
anlarmış Bush'a göreTO,ABD
1
nın 'gozetmek zorunda olduğu
dengeyı anlayışla" karşılamalıy-
mış Kısacası nazık dılle Bush,
boyle yaparım, sen de kabul et-
mek zorundasın dıyor
Devle yatağa gırerken onune
ne çıkacağı lyı hesap edılmeden
gırışımler başlayınca, sonuç sert
sozcukler kullanmadan bır yerde
ınsanı terse duşuruyor Basın ku-
lısı de Bush'u bır yana atmış, ge-
len gıden mektupları Demırel'e
kımın verdığını araştırıyor Koşk
1
te ya da Dışışlerı'nde bır koste-
bek arıyor Tarafların bırbırınden
habersız postaladığı mektuplar
'havada cakışırken", asıl başka
bır gerçek ortaya çıkıyor
TO, 16 şubatta mektubu gon-
dermış, 17 şubatta Bush'tan
mektup Ankara'ya gelmış TO
:
nun mektup yazdığını bılen bır
"Amerıkan kostebeğının' araştı-
rılması gerekmıyor mu' Was-
hıngton'a Turkıye'den gonderılen
mektubun ıçerığını ıleten Amerı-
kan kostebeğını bulup çıkarmak
asıl gorev olmuyor mu
?
ABD'yı bırıncı dost, ıçerdekılen
kara gözluklü "münafıklar" gö-
ren zıhnıyet, kuşkusuz duşmanı
yıne buralarda arayacak'
Oncekı gunku TÖ - Ah Bozer
göruşmesınden sonra ABD'ye
karşı surdurulen yaptırımların yu-
muşatılm'ası, hatta kaldırılması
ıçın gereklı hazırlıklara başlandı-
ğını dün ılgılıler duyuruyordu Er-
menı tasarısı Senato'dan geçme-
dı Fakat bu ABD'de Turkıye'ye
karşı belıren "yenı anlayışı" or-
tadan kaldırdı mı? Yuksek duzey-
de bır Dışışlerı yetkılısı' Bundan
sonra ABD ıle daha sık
konuşacağımızı" soyleyerek ye-
nı dıplomatık gırışımlere değı-
nıyordu
Zaten Koşk'un de ABD ıle or-
ganık asken bağları olan çevre-
lenn de oteden berı yargısı, Turkı-
ye'nın aldığı karşı onlemlerın
"fuzulı' olduğu ıdı Madem kı ta-
sarı geçmedı onlemler de
kalkmalı
Bugünü kurtardık ya, otesını
boşver'
Bush'un mektubu
(Baştarafı 1. Sayfada) t
on kullaruyor ABD Başkam,
laşıldı Bush'un, Ozal'a mektubu mektubunda Ermenılerın ıstırap-
"sert" bır ton taşımamakla bırlık- larına duyarlı olduğunu ka>dettık-
te, Beyaz Saray'ın Ermenı toplu- ten sonra aralarında Türklerın de
bulunduğu "trajik bir donemın"
IZMIR'den HİKMET ÇETİNKAYA
(Baştarafı 1. Sayfada)
Cumhurbaşkanı Özal, Inönü'-
nun onerısını nasıl karşıladı bıl-
meyız, ama DYP hdennın savı ıl-
gınç
— Dünden berı ortada gezen
bır şayıaya gore Ozal, Bush'a
mektup yazmış ve fevkalade sert
cevap almış Tahkıke muhtaç-
tır
Inonu, Ozal'a, Bush'a telefon
etmesını onermıştı yakın dostu
olarak O da telefon yerıne mek-
tup yazmayı yeğlemış olabılır
Ozal'ın mektubunu Bush'un
yanıtını sokaktakı yurttaş konu-
şuyordu dun Yanıt mektubunun
ıçerığının ne olduğunu, gazete-
lere telefon eden okurlar öğren-
mek ıstıyorlardı Demırel'ın "fev-
kalade sert" dıye nıtelendırdığı
Bush'un yanıtını merak edıyorlar
ve soruyorlardı
— Mektubun tam metnı yarın
gazetelerde çıkar mO
Mehmet Kececıler'ın Başba-
kanlığa vekaletını protesto eden
ANAP'h hberal mılletvekıllerı de
mektup uzenne çeşrtlı yorum ge-
tırıyorlardı dun yaptığımız telefon
goruşmelennde
Kımılerı, "mektuplar yolda
karşılaşmış" dıyordu Köşk'ün
açıklamasına göre Ozal 16 şubat
gunü, Bush da 17 şubat günü
mektup yazmıştı Goruştuğümuz
mılletvekıllerı, ' lyı ama" deyıp
eklıyorlardı
— Ozal'ın yazdığı mektup ıle
Bush'unkının ıçerığının Ermenı
tasarısına ılışkın olduğu bır ger-
çek Vallahı bız de yannı (bugun)
merakla beklıyoruz
ANAP'lı lıberallerın bır başka
merak konusu ıse şuydu
— DYP lıden Demırel boyle bır
mektup yazıldığını nasıl oğrendı
9
Oyle ya SHP lıden Inönü bılmı-
yor Demırel bılıyor
ANAP'ta bırbırı ardına gelme-
sı beklenen ıstıfalar, Aydınlı Na-
bı Sabuncu'nun "grup bana sa-
hıp çıktı" açıklamasıyla buzluğa
konulurken şımdı Bush'un "fev-
kalade sert" dıye tanımlanan
mektubu polıtıka gûndemının bı-
rıncı sırasını mı alacak, yoksa bır
günluk malzeme mı olacak? Kı-
saca ANAP yıne kuçuk bır sar-
sıntı daha geçırecek
Sadece bır değıl ıkı olarak yo-
rumlayanlar da yok değıl Ikıncı-
sı, ANAP'lı lıberallerın yakında
örgut ıçınde takınacağı tavır
Ozellıkle Akbulut'a karşı başla-
tılacak atak Bır grup ANAP'lı lı-
beralın Mehmet Keçecıler'ı pro-
testo eylemlerı bunun ılk asama-
sı olarak yorumlanıyor
Dört gunlüğüne Başbakanlıga
vekalet eden Keçecıler durumun
farkında O yuzden de "bugun
varsan yarın yoksun" dıyor Lı-
beral kanadın takındığı tavrı
' kadercı bır çızgıyle geçıştır-
mek ıstıyor
Acaba 10 yıl önce böyle bır
düş görseydı gerçekleşeceğıne
ınanır mıydı Keçecıler"
7
O unlu Konya mıtıngının on-
derlerınden eskı Beledıye Baş-
kanı Mehmet Keçecıler, veto
edıldığı donemde yıne boyle bır
duş görse acaba ne yapardı?
Nereden nereye
9
1986 ara seçımlerınde Ekrem
Pakdemıriryie bırlıkte gırdığı Ma-
nısa'daseçım yıtıren Kececıler'-
ın gücü bugun aynı çızgıde de-
ğıl kuşkusuz Bır Burhan Ozfa-
tura artık onunia "kader bırlığı"
etmıyor
Keçecıler şımdı devletın başın-
da Bır suredır ANAP ıçınde do-
laşan ' gızlı aday" soylentılerı
gerçekleşır mı bılmıyoruz Bu-
gun Başbakanlıga vekalet eden
Kececıler'ın, yarın Başbakan
olup olmayacagını kestırmek ıse
henuz erken
Ama ya olursa?
Sanırız ılk ışı Marmarıs'ın Ar-
mutalan koyune gıtmek olacak-
tır Çunku 12 Eylul'un son Ata-
turkçu paşalarına borcu var Ke-
cecıler'ın
Tam bu sırada telefon çaldı
Yıne bır okur arıyordu
— Bush ne yazmış Ozal a
mektubunda''
En tyısı bunu 'bır bılene" sor-
mak
BAŞKENTTEN \HMETT\N
(Baştarafı 1. Sayfada)
DYP lıden Demırel, Bush ıle
Özal mektubu haberını kımden
almıştı9
Cumhurbaşkanlığı'nın kadro-
ları çok dardı Bu nedenle habe-
rın Dışışlerı'nden sızdırılmış
olacağı akla daha yakındı. Ayrı-
ca bazı gerı plan Dışışlerı burok-
ratlarımn Demırel ıle ılışkı ıçınde
oldukları bılınıyordu Bu goruşe
bır de "Mesul Vılmaz boyutu"
eklerunce Dışışlerı'nden sızmış ol-
ma olasılığının altı çızılıyordu
Mesut Yılmaz boyutu ne ıdı9
Yılmaz'ın uzunca suredır eskı
AP'lı bır çevre ve Demırel'e an-
tıpatı duvmayan kımı ANAP'lı-
lar üzerınden Demırel ıle uzaktan
temasta olduğu ıddıaları eksık
değıldı
A>rıca Başkan Bush'u
"arkadaşıtn" dıve nıteleyen, Er-
menı sorununa bır atımlık barut
gozu ıle bakan Cumhurbaşkanı
Ozal'ın yaklaşımına fazla sempau
duymayan bır çevre vardı Ve Me-
sut Yılmaz'ın ıstıfasındakı haklı-
lığı vurgulamak ısteyen bu
çevrelerın DemırePe konuyu çıt-
lattığı one suruluvordu
Elbette bunlar ıddıa ıdı
Bu ıddıaları Dışışlerı Bakanlı-
ğı yönetımı cıddıye almamış ol-
malı kı dün Bakanlık Sözcusu
Murat Sungar, sızma ıle ılgılı ba-
kanhkta herhangı bır ınceleme ya-
pılmasına gerek gorulmedığını
bıldırdı
Bır başka ust kademe bakanlık
yetkılısı ıse "ABD kaynakiannın
sızdırmadığı ne malum?" dı\e so-
ruyordu.
ABD'run Ankara Buyukelçılı-
ğı'nden bır kaynağa Turk yetkı-
lının bu sorusunu yonelıtık
Yanıt, "Kim bilgi sızdırdığını
kabul eder ki?" oldu
Bush'un mektubu tam anlamı
ıle "kim sızdırdı"va gıtmiştı
Pekı, mektupta ne vardı
7
Bu sorunun yanıtını ıse "iki ar-
Ankara şimdilik nıemnun
(Baştarafı 1. Sayfada)
dırme devam ederken, \Vashing
ton'a acelecı ">umuşama" sın-
yallerının gonderıldığı gozlendı
Bu sınyailenn en önemlısı, ABD'-
ye karşı uygulanan dort vaptırım
onlemının kaldırılması doğrultu-
sunda Dışışlerı Bakanlığı Sozcu-
su Murat Sungar, bu konudakı
bır soruyu yanıtlarken, "Şu an-
da değeriendirilraektedır. Onu-
muzdeki kısa sure içensinde bu
konuda bir karara vanlacaktır.
Sonuç istediğimiz gibi oldu" dedı
Resmı bır zıyaret ıçın Iran'da
bulunan Başbakan Yıldırım Ak-
bulut da Isfahan'da gazetecıleıe
yaptığı açıklamada "Enneni tasa-
nsının ABD Senatosu'ndan geç-
memiş olması memnunivet verici-
dir. Bo>lece hakikat ortaya çıktı
ve tescil edildi" dedı
Dışışlerı Bakanlığı'nın ılgılı bı-
nmlennde >apılan değerlendırme-
ler, Senator Dole'un Ermenı ta-
sarısı karşısındakı engelleme gırı-
şımını kırmasındakı başansızüğı-
nın Ankara-Washıngton ılışkıle-
nmn son aylann gergınlığmden çı-
kartılması ıçın "gerekli zemini"
yarattığı yolunda Dışışlerı kay-
nakları, Turk-Amerıkan ılışkıle-
rındekı purüzlerııı, "Ermenilenn
ekmeğine >ağ surduğu" ınancın-
da Aynı kaynaklar, "Bu gergın-
lıgin azaltılması ıçin en uygun za-
man. Yeni tasanlar karşısında son
derece duyarlı olacagımız tabıidır.
Ancak Beyaz Saray'ın verdiği sin-
yaller, yeni tasanlann gundeme
getirilmesinın dolaylı işlemler ge-
rektirdiği ve olayın uzun vadeli bır
girişime donuştugu yolunda.
VVashıngton'la gergınlıgi bu uzun
vadeye yaymak dogru olmaz" de-
ğerlendırmesını yapıyorlar
Dışışlerı Bakanlığı Sozcusu
Murat Sungar haftalık basın top-
lantısında, "onlemler" konusun-
dakı soruları yanıtlarken, Erme-
nı tasarısı meselesının bıtmış ad-
dedılıp addedılemeyeceğı konu-
sundakı değerlendırmenın bırkaç
gun ıçınde sonuçlandınlacağım ve
bundan sonra onlemler konusun-
da bır açıklama yapılacağını soy-
ledı
Sungar tarafından Dole'un ta-
sarısının metnının ıncelenmesı
önergesının Senato'da reddedıl-
mesı konusunda yapılan açıklama
ıse şöyle
"ABD Senatosu'nun değerli
uyelerinin onemli bir bolumunun
temkinli, basiretli ve tedbirli bir
davranış gostererek tarihi gerçek-
lerin çarpıtılmasına goz yumma-
mış olmalannı takdirle not ediyo-
ruz. Lnutulmamalıdır ki Dole ta-
sarısının nihai kabulu sadece
Turk milletinın hıssiyatını rencı-
de ederek ikı ulke Uışkileri uzenn-
de menfi etkiler varatmakla kal-
mayacak, aynı zamanda bolgenın
istikrarını da sarsabılecektır. Ta-
rihle vuku bulan olayların tahlıl
kadaş", Bush ıle Ozal'dan başka
sınırlı sa>ıda yuksek yetkılı bı-
lıyordu
"Cevabi bır nıtelık taşımadığı"
Çankaya Sozcusu Buyukelçı Ka-
>a Toperi tarafından ozellıkle
vurgulanan soz konusu ıkı mek-
tubun, devlet başkanlanna "dip-
lomatik kanallardan" ulaştığı
bılınıyor
Dışışlerı Bakanlığı'na, Bush ve
Ozal arasındakı mektuplaşmarun
'leknik' olarak nasıl gerçekleştı-
ğını sorduk
\ anıt şu
"Bu tur mektuplann adreslerı
ve imzalan cumhurbaşkanlanna
aıttir. Ama olusturulmaları. ka-
leme alınmalan her ulkenin dışış-
leri bakanlığı kademelerinin
katkısı veya bilgisi dahılınde olur.
Çunku devletten devlete nılelık
taşırlar. Başkan Bush'un soz ko-
nusu mektupta agır dıl kullandı-
ğı volundakı ıddıalara bir yanıt
vermek durumunda degiliz. Ama
Sayın Ozal'ın Bush'a vazdıgı
mektubun içeriğınden Dışişleri el-
bette haberdardır."
Bush'un kullandığı "ağır dıl"
konusu çeşıtlı çevTelerı meşgul
ederken Cumhurbaşkanı Sozcusu
Topen'nın açıklamasındakı bır
husus da dıkkat çekıcı
Buyukelçı Toperi, Bush'un
mektubunun ahnmasından sonra
ABD Buyukelçısı AbramovMtz'ın
Dışışlerı Bakanlığı'na çağnlarak
kendısıne "şifahi" bazı goruşler
ıletıldığını açıklamıştı
Bu durumda, Bush'un mektu-
bunda "hazmı zor" unsurlar bu-
lunduğu ıddiaları hakhlık
'cazaruyordu Yoksa, ABD Büytı-
kelçısı neden mektup uzenne Dı-
şışlen'ne çağnlsın9
Şımdı Ankara'ya duşen, Bush'-
un mektubunu kendısıne haber
vererek açıklamaktır Yoksa, bır
gun Kongre'de bır polıtıkacı kal-
kıp "tşte Bush'un mektubu" dı
ye orta>a çıkabılecektır
ve değerlendirilmesinin tanhçile-
rin ve bilim adamlannın gorevle-
ri arasında bulunduguna olan
inancımızı tekrarlarken, Senato'-
nun gorev alanına girmeyen bir
sonımluluğu ustlenmek istemeyi-
şinı memnunıvetle karşılı>oruz."
İran'da bulunan Başbakan Yıl-
dırım Akbulut, Isfahan'da gaze-
tecılerın sorulanna karşılık şun-
ları soyledı
"Ermeni karar tasansının \BD
Senatosu'ndan geçmemiş olması
memnunivet vericidir. Esasında
bu karar tasansı tarihi hakikatleri
tam tersine çeviren bir tasanydı.
Çunku Turk railletı hiçbır zaman
tarihimizde boyle bir olaydan suç-
lanmamıştı "
Inonu konuyla ılgılı >azılı açık-
lamasında da şu goruşlere yer \er-
dı "Bu sonuç, tarihsel gerçeklerin
Amerikan kamuoyunda ve Sena-
tosu'nda oğrenilmesı yolunda
ikina adımdır. tyı anlaülmaya de-
vam edılırse yıllardır aleyhimizde
yunıtulmuş olan karalama kanı-
panyasının, gerçek karşısında gıt-
tikçe etkısinı kaybedecegı gonılu-
yor. Ama tehlike henuz geçme-
miştir. Be>az Saray'ın demeçleri
hâlâ karşımızdadır. Turkiye'den
toprak alrnak gibi hayaller peşın-
de koşan grupların faalıyetı her
duzevde devam etmektedır. Bu
bakımdan gerçekleri herkese oğ-
retmek ıçin en ciddı şekilde uğraş-
maya devam elmek şarltır."
munun kaygılarına tepkısız kal-
masının olanaksızlığından soz
eden ve dengelı bır tasanva karşı
çıkılmayacağını vurgulayan "ilgi
çekici" ıfadeler ıçen>or
Soz konusu mektup, 16 şubat-
ta Beyaz Sara/da kaleme alındık-
tan sonra Ankara'dakı ABD Elçı-
lığı'ne gonderılmek uzere ABD
Dışışlerı'ne geldı ABD Dışışleıı,
metnı gordukten sonra bazı bo-
lumlerırun Turkıye"de duvarhk ya-
ratabıleceğını fark ettı, mektubu
Ankara'ya gondermeden once Be-
yaz Saray'ı, doğabılecek tepkıler
konusunda uyardı Ancak buna
karşın mektup hıç değıştınlmeden
gonderıldı Yanı Beyaz Saray,
ABD Dışışlerı'ne mektubun ıletıl-
mesı konusundakı son dırektıfînı
venrken ıçerığının Turk makam-
larını rahatsız edebıleceğınden ha-
berdardı
Mektup, hiçbır şekilde Turkı-
ye'nın Amenkan yonetımımn bek-
lentılerını tatmın eden bır kurgu
taşımadığı gıbı Cumhurbaşkanı
Ozal'ın, bır polıtıkacı olarak
Bush'un gozetmek durumunda ol-
duğu bu dengeyı anlayışla karşı-
layacağından kuşku duymayan bır
Tolitik
eşitlik'NEV> YORK/ANKARA
(Cumhunvet) — KKTC Cumhur-
başkanı Rauf Denktaş ıle kıbns
Rum kesımı lıden Yorgo Vasıliu
arasında devam eden "Kıbns zir-
vesı"nın ılk uç gunluk bolumu,
dun tamamlandı Denktaş, göruş-
melerden çıkarken, kayda değer
bır ılerleme sağlanamadığını be-
lırterek, "Halen bir anlaşmaya
varmış değilız" dedı Vasıliu da
"Yenı bır durum ortaya çıktı Go-
ruşmeler surecek" dıye konuştu
Dun goruşmelerın devamı ıçın bır
anlaşma taslak metnını, de Cuel
lar ve Vasılıu'ya üeten Denktaş,
goruşmelerın bugun oğleden son-
ra devam edeceğını söyledı Bu
arada de Cuellar'ın 26 şubatta go-
ruşmelenn açılışında yaptığı ko-
nuşmanın tam metnı oğremldı.
Metınde Denktaş'ın daha once
açıkladığı gıbı, "Kıbns'ta azınlık-
çogunluk ılışkısı olmadıgından ve
ıkı toplulugun bırliginden" soz
edıhyor
Göruşmelenn ılk turu olarak
nıtelenen ılk uv
gunde, de Cuel-
lar'ın taraflara, "anlaşma
başlıkları" uzerınde tartışmayı
önermesıne karşın, bu konuda ta-
rafların bır ılerleme gostermedı-
ğı belırtılıyor
Uç gundur suren goruşmelerde
ıkı toplumun sıvası eşıthğı temel
konu olarak tartışıhyor tkı top-
lumun sıyası eşıtlığırun bütünluk-
lu bır anlaşmanın ana hatlarında
ve anlaşma taslağında nasıl ıfade
edılebıleceğı muzakere edıhyor
Denktaş, dun goruşmelere gırer-
ken afladakı ıkı tarafın "kendi ka-
deriBİ tayin hakkına sahip iki top-
luluk ya da ikı halk" olarak nıte-
lendınlmesınden yana olduğunu,
polıtık eşıtlığın bunu gerektırdığı-
nı soyledı.
Genel Sekreter de Cuellar'ın
Kıbns konusunda ılk kez "azınhk
ve çoğunluk yenne ikı loplumdan
soz etmesi" ıse Ankara'da onem-
lı bır kazanım olarak değerlendı-
rıldı Ancak bu gehşmenın "Kıb-
ns'ta yeni donem" değerlendırme-
sıne ımkân vermeyeceğını savunan
Dışışlerı çevrelerı, "Yeni donem
demek ıçin erken. Kıbns oyle bir
konu ki çabuk ıvımserlık aynı ça-
buklukla karamsarlığa donuşebı-
lir" goruşunu dıle getınvorlar
Öte yandan goruşmeler konu-
sunda Ankara'da Dışışlerı çevre
lerının genel değerlendıımesı,
"KKTC lıden Denktaş'ın gunde-
me getirdığı iki belgeyle yeniden
etkın taraf halıne geldıgi" doğrul-
tusunda. Ancak "Kıbns tçın Kap-
samlı Çozum Anahtan Tasansı"
başlıklı bır sayfalık belgenın Va-
sıliu tarafından reddedıldığını ha-
tırlatan Dışışlerı çevrelerı, "Rum
tarafı yapıcı ımajının ardında uz-
laşmaz tutumunu surduruyor.
Toplum ve halk kavramlan uze-
rindeki tartışma Rum >onebmının
Kıbns'ı temsıl ettıgı ıddiasının so-
nucudur. Bu ıddıa ortadan kalk-
madıkça, KKTC halkı Rum >one-
timi halkına eşıt sayılmadıkça so-
mul adımlar atılmasını beklemı-
yoruz. Bu aşarnada, Turkiye her
ne pahasına olursa olsun Kıbns
sorunu çozulsun gibi bir lulum-
dan alabıldıgıne uzaktır" değer-
lendırmesını yaptılar
De Cuellar'ın
konuşma metni
Bu arada Perez de CLellar'ın
26 martta ıkı lıdere hıtaben >ap-
uğı, göruşmelenn açılış konuşma-
Mnın metnı de oğremldı Cuellar
konuşmaMnda Kıbns sorununa,
butun konularda ıkı toplumun
kabul edeceğı çozumler bulunma
>ı gerektığını belırterek, "Kıbns,
Turk Kıbnslılan ıle Rum Kıbrıs-
lılan toplulugunun ortak evidır.
Bu ikısı arasındaki ılişkı azınlık-
çogunluk ılışkısi olamaz. \maç,
Kıbns devletınin içinde ıkı toplu-
lugun bırligıdır.
İki toplulugun, federasyonun
ıkı toplumlu dogasına uvgun ola-
rak polıtık eşitligı belırlenmelıdir.
Her ne kadar polıtik eşıtlık, sa>ı-
>al eşitlik uzerınde bır eşitlik de-
mek degilse de bu durum çeşitlı
,ekillerdc yansıtılmaktadır.
Federasyonun ikı kesımcıliğı.
federe devlet voneümlennde açık-
çaortava konulmalıdır. 1960 Ga-
rantıler Anlaşması'nın bir çerçe-
ve olarak geçerlilıginı surdurme-
sı, buna uygun şekilde, BM >asa-
lan ve ılkelen dıkkate alınarak bir
yenı duzenleme getırılmesı onerı-
lır. '
kurbanlarının anılması ıhtıyacın-
dan bahsedıyor ABD Başkanı,
"Turkıye ıle yakın dostluk ve mut-
tefiklık ıhşkısıne verdığı onemın"
altını çızdıkten sonra bu konunun,
ılışkılen golgelemekten çıkarılma-
sının yararlarına, bu çerçevede de
hem Turkıye'yı rencıde etmevecek
hem karşılıklı ulusal guvenlığı za-
rara uğratmayacak, dığer yandan
da Ermenı toplumunun kaygıları-
na cevap verecek "dengeli" bır for
mulden vana olduğunu ıma edı-
vor
Bush'un Ozal'a gonderdığı
mektupla aldığı bu tutum, Ame-
rıkan yonetımımn Ermenı karar
tasarısını Kongre'de durdurmak
ıçın bugune kadar neden en ufak
bır çaba göstermedığı konusunda
da ıpuçları verıyor Reagan yöne-
tımı, bu vonde bır anma gunune
ılke olarak karşıydı Reagan'ın Dı-
şışlen Bakanı Shultz'un, bu konu-
da gayet net deklarasyonlan var-
dı Oysa Bush vonetımı böyle bır
anma gunune ılke olarak karşı de-
ğıl Bu durum ıkı Amerıkan yo-
netımı arasında Ermenı karar ta-
sarısı konusunda onemli bır polı-
tıka değışıklığı olduğunu gösterı-
yor Dolayısı>la da Bush'un seçım
kampanyası sırasında Ermenılere
verdığı sözdesoykınmm arulma-
sının sağlanması ıçın çaba göste-
receğı ve Ermenı lıderler ıle Tur-
kıve arasında bır dıyaloğu teşvık
edeceğı >olundakı vaadını tut-
maktakı kararlılığına ışaret edıyor
Konuvla ılgılı bır Beyaz Saray
mensubu, mektubun ıçenğımn
Turk beklentılerıru tatmın etme-
mış olması konusunda, "Yapıla-
cak bir şey olmadtğım" kaydedı-
\or ve şunları söylüyor
"Herhangı bir konuda Turk go-
nışlerını desleklemedigimizi söy-
lemış olmak. sert tavır aldığımız
anlamına gelmez. Sadece fikir bir-
liği oimadığı anlamına gelir. De-
mirel'in bunu kendi soylediğı gi-
bi yonımlaması ıçın ozel neden-
len olabilir. Bu da bizi ilgilendir-
mez."
Turk-Amerıkan ılışkılen bu
mektuptan sonra ust dUzeyde bır
guven bunalımı yaşarken, Bush1
un 5 gun sonra bu kez de Senatör
Dole'a bır mektup göndererek
"Kongre'nin hissiyatı" şekhnde çı-
kacak "alternatır* bır anma ka-
rar tasansına kapıjT aralaması bu-
nalımı daha da pekıştırdı "Kong-
re'nin hissiyatı" adı venlen teknık,
Başkan'ın onavını gerektırmıvor-
du Bovlece Bush, Dole'a, "Beyaz
Saray'ı bulaştırmadan tasarıjı ka-
bul edın" demeye getırıvordu
Bush'un 22 şubat sabahı Dole'a
yolladığı mektubun uçuncu parag-
rafında şu satırlar ver ahvordu
"Yonetim olarak 'Kongre'nin
hıssıyarT şeklinde çıkacak denge-
li bir anma karannı destekleriz.
Bu dogrultudakı taslagı gozden
geçirdim, benim başkan yardım-
cısı iken dile getirdıgim goruşlere
uygun . Bu laslagın 'Kongre'nin
hıssıvatı' şekhnde geçmesıne ona-
vımı verıjorum."
Bu mektup, Turk makamları
uzerınde "soğuk duş etkisi" >arat-
tı Çunku Turk Buvukelçılığı'mn
matematıksel hesapları, Dole'un,
Senator Bvrd'un vapacağı engel-
lemeyı aşacak kadar oyu olmadı-
ğını gosterıvordu Ancak şımdı
Bush'un boyle bır destekle ortava
çıkmış olması, Turkıve'mn Sena-
to'dakı başarısını tehlıkeye duşu-
rebılecektı Washıngton Buvukel-
çısı Nuzhet Kandemir, mektubun
varlığından haberdar olur olmaz
ABD Başkanı'nın Ulusal Guven-
lık Danışmanı Brent Scowcroft-
tan randevu talebınde bulundu.
Ancak bu talebe olumlu yanıt gel-
meyınce Kandemir, "Amerikan
>onetiminın Turkıve'nin Kongre^
deki başansını tehlikeye duşurecek
bir hareketten kaçınmasını talep
eden" sert bır mektup kaleme al-
mak zorunda kaldı Bu mektup,
a>m zamanda Bush'un, Dole'a
volladığı mektuba \enlmi} dola\lı
bır vanıttı veTurk makamlarının,
tasanmn oncekı gun yapılan ıkıncı
ovlaması oncesınde Amenkan vo-
netımıne guven duvmaktan çok
uzak olduğunu gosterı>ordu
Tasarı ıkıncı oylamada da \enıl-
gı>e uğradı, ama Ermenı lobısı.
Bush'un bu desteğınden aldığı
guçle, şımdı tum gucunu Temsıl-
cıler Meclısı'nde odaklaştırdı
Gerçı Senato'dakı ovlamada Tur-
kıye lehındekı o> ların, 50'nın uze-
nne cıkarak çoğunluğun bu ışın
alevhınde olduğunu gostermış ol-
ması. Temsılcıler Meclısı Başkanı
Tom Folley'ın eğer guçlu bır su-
nuş vapılmazsa tasarıyı gundeme
almamasım kolavlaştırı>or, ama
Ermenı lobısı guçlu bır çıkış va-
parsa, gundeme alınması kaçıml-
maz olaeak Dığer yandan da Do-
le tehlıkesı henuz sona ermedı Bu
konu\a duvarbğını, oncekı gunku
ovlamava, sovkırım tanığı olduğu
nu ılerı surduğu S0 kadar >aşlı Er-
menıvı getırtıp locada oturttura-
rak gosteren Dole, tasarıvı bu >e-
kılde Senato'dan da geçıreceğını
sovlemeve de\am edı>or
GOZLEM
UGUR MUMCU
(Baştarafı 1. Sayfada)
panyasımn ıçınde yer alan bır asamadır, yalnızca bır aşama!
Bu bır surec
Içınde bulunduğumuz sureç, teror ıle başladı 1978-84
arasında tırmandınlan Ermenı teroru, soykırım savlarını gun-
deme getırdıkten sonra yennı dıplomasıye ve sıyasal çalış-
malara bıraktı
Washıngton muhabırımız Ufuk Guldemır'ın haberınden
oğrenıyoruz kı Başkan Bush, Cumhurbaşkanı Ozal'a yaz-
dığı mektupta "Ermenılerın ıstıraplarına duyarlı olduğu"nu
kaydetmıs, ayrıca Senator Dole'a yazdığı mektupta da
' Kongre'nin hıssiyatını" yansıtacak "dengelı bır karan" des-
tekleyeceğını de bıldırmıştır
Bush Turk dıplomatlarına karşı Ermenı terorunun yuk-
seldığı yıllarda CIA başkanıydı Bush, 1975-76 yılları arasın-
da CIA başkanı olarak elbette Turk dıplomatlarına karşı
"ASALA" tarafından duzenlenen saldırılann hem amacını
hem de terorun kaynaklarını herkesten lyı bılmektedır
Bızler, tarıh kıtaplarından ve arsıvlerdekı belgelerden
Amerıka'nın, Kurtuluş Savaşı oncesınde Ermenılerı nasıl
destekleyıp sılahlandırdığım da bıhyoruz
Ermenı sorunu tartışılacaksa Amerıka'nın Ermenılerı ni-
cın sılahlandırdığım da tartışmak gerekır
' Mutekabılıyet prensıbı" butün bu konuların Turkıye Bu-
yuk Mıllet Meclısı'nde de tartısılmasını gerektırır Dışişleri
Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı harp tarihi uzmanla-
rı ıle araştırmacılar, ABD'nın Kurtuluş Savası oncesınde Er-
menılerı nıcın sılahlandırdığım belgelerıyle bırlıkte tartışma-
ya acmalıdırlar
Ermenı sorunu, ancak boyle tartışılır
ANAP boyle bır tartışmaya hazır mıdır'
Boyle bır tartısmadan Turk-Amerıkan ılışkılen zarar go-
rur Turkıye'nın NATO ıçındekı konumunda da ıster ıstemez-
değışıklıkler olur
Ermenı lobısı henuz "pes" demedı Demedığı gıbı, ayrı-
ca Başkan Bush'un desteğını de kazandı
Senator Dole, bu destekle konuyu Temsılcıler Meclısı gun-
demıne getırecektır
Ermenıler ıçın bu konunun tartışılmış olması bıle başarı-
dır Konu, yıllardır gundemdedır Tasarının çıkmış ya da çık-
mamıs olması artık ıkıncı derecede onemlıdır
ABD, sımdı uç konuyu bır arada gundemde tutuyor
Ermenı sorunu Kurt sorunu ve Islamcı akımlar
Turkıye'nın "destabılızasyonu" 1974 yıhndakı Kıbns Ba-
rıs Harekâtı ıle baslatıldı Ermenı teroru, Turkıye ıçındekı
sağ ve sol teror ıle eş zamanlarda saldınlarını yoğunlaştırdı.
"ASALA teroru" bıttı, yerını "PKK teroru"ne bıraktı
'Islamcı terör" orgutlerı de seslerını duyurmaya başladılar.
Dunyada bundan sonra ne gıbı gelışmeler yaşanacak"
7
Onumuz sıs Ne olacak, ne bıtecek, bılınmıyor, gö-
runmuyor
Bu bır surec
Bu surec pek de aydınlık olaylara gebe değıl
Ermenı sorunu PKK teroru ve Islamcı teror orgutlerı,
Turkıye'nın yakın gundemını bırdenbıre değıştırebılırler
ABD, Ermenılerı nıçın destekler? Kurt ayrımcılanna m-
cın yesıl ısık yakar"? Islamcı akımlara neden destek olur?
Bunlar ne bılmecedır, ne bulmaca
MiDiPiyango çekildi
Haber Merkezı — Mıllı Pıyan-
go'nun 28 şubat çekılışı dun An-
kara'da yapıldı îkramıve kaza-
nanların lıstesı şöyle
2 MİLYAR LtRA
083627 (Sakarva, tzmır)
5 0 0 ' M İ L Y O N LİRA
315227
334304
344559
361300
381386
404350
427721
434382
317864
338946
345992
362574
394814
405805
429116
434878
320292
339081
347947
369427
395463
409325
429310
437514
396814 (Denızlı, lstanbul, Eskışe- ^ 7 2 3 441066 442491^
h G t )hır, Gazıantep)
489195 (lstanbul, lstanbul)
100 MtLYON LİRA
005891 (Samsun, lstanbul, Anka-
ra, Izmır)
322578 (İstanbul, Adana)
803766 (Karabuk, İstanbul, An-
kara, Mersin)
50 MtLYON LİRA
119152 263583 521383 704298
10 MİLYON LİRA
178973 186048 218916 291104
447116 532480 542080 554955
633068 805641
5 MtLYON LtRA
106940 111455 126447 146484
277174
459976
555760
699834
889303
948259
148503 152988 186400
285377 303123 405493
463162 520240 540961
597736 623225 659340
746924 804581 812827
899288 913880 930288
954375 990254
2 MtLYON LİRA
009695 042617 054437
087138 100304 109292
136957 147398 176187
202088 221761 242346
253935 257876 277205
291855 334034 339858
382552 392425 436239
488200 489734 498329
514980 516757 525681
533002 538109 547171
596237 647592 650858
674231 680292 701483
716727 720116 720402
768358 771523 800228
874230 911989 937547 974999
1 MİLYON LİRA
001186 001974 012632
015291 030393 032045
044018 047688 049649
052403 054789 057545
059293 062192 063647
070767 071092 079544
091038 092357 095084
101747 103175 103527
110241 110926 111722
114966 116846 132990
143373 144188 144744
157713 158653 164162
172104 174463 P7463
182634 184435 186716
188667 189805 189834
200228 200371 201258
202504 205638 224877
234962 239446 257566
260033 261302 27
0690
284466 284'
7
18 292"'82
297082 297979 298827
302858 304778 306024
070941
118207
192185
247460
281680
359925
452985
507880
528831
564940
658217
716268
729170
812743
014256
033997
050359
057882
066592
084217
097275
104659
113933
134154
149822
167509
177779
187713
191064
201877
227925
257698
283782
295167
302263
313072
446751
469312
472984
481838
499856
529853
538049
544072
563981
590619
604929
620107
632486
640815
652584
669438
679401
693172
704039
720435
734872
739112
745663
753624
763440
773089
787675
803738
812572
825831
834467
841277
848204
853107
869013
879902
887934
895537
904433
913151
927591
943220
984617
453814
471578
478530
493290
515935
535261
542112
561347
568876
603340
613810
626516
635931
647691
662529
677700
689250
701832
713330
723625
737671
744619
749747
760489
767397
777457
796407
806986
821288
830477
836491
844307
848429
859147
872421
883161
889930
896547
909354
921815
941232
968881
987693
Vekil Keçeciler'e tavır
(Baştarafı 1. Sayfada)
haftalık ulagan goruşmeyi yapa-
cak mısınız?
KEÇECtLER —Evet Son an
da onemli bır şe> olmazsa çıkaca-
ğım Arz edeceğım bır ıkı konu
var
Keçeuler, hangı bakanların
>urtdışında olduğu sorusunu \a
nıtlarken de Halıl Şıvgın, Namık
Kemal Zevbek, Mehmet \azar,
Cemıl Çıçek'ın adlarını verdı
Sağlık Bakanı Halıl Şıvgın'ın
Tavland, Kııltur Bakanı Namık
Kemal Zevbek'ın Fransa, Devlet
Bakanı Mehmet Vazar'ın \lman-
va, Deslet Bakanı Cemıl Çıçek'ın
ıse Başbakan Akbulut ıle bırlıkte
Iran gezısınde bulundukları belır-
lendı Devlet Bakanları İbrahim
Ozdemir \e tsmet Ozarslan ıle
Ulaştırma Bakanı Cengiz Tuncer^
ın de IstanbuPda oldukları oğ-
remldı
Bu gelışmeler ANAP çevrele-
rınde, "KeçecUer'in başkanlıgında
vapılacak bır toplanlıva donuk
spekulasvonlan onlemek amacıy-
la toplantının iptal edildığı" şek-
hnde yorumlandı
Bakanlar Kurulu 1un dun top-
lanamamasıııa karşın Demokrası
Vakfı nın dun akşam Ankara'da
verdığı koktesle 8 bakaıun katıl-
ması dıkkatı vektı Vaktın 4 ku-
469913
473173
492752
510810
531254
541341
547152
567184
602970
607811
621472
633846
644681
660185
669987
684192
694767
709869
722504
737254
743080
747353
759345
767125
774957
790661
804700
815132
825908
835795
842054
848371
853752
869794
882573
889305
895836
907618
913792
935411
948620
985169
989608 992777 994293 996970
400 BİN LİRA
03988 08748 09292 13812 16482
18523 19276 24404 27139 27861
28248 33096 36632 46468 46852
51116 55508 55562 61851 63528
64571 64781 77379 78224 80945
83999 86616 89521 89570 91965
200 BİN LİRA
0335 0626 1319 1475 2090 2712
3121 3519 4213 4901 5406 5555
6398 6701 7111 7469 8134 8838
9180 9848
100 BİN LtRA
149 235 388 468 532 696
40 BİN LtRA
22 23 27 50 88 89
20 BİN LİRA
0 7
ruluş yıldonumu nedenıyle duzen-
lenen koktevlde, bakanlardan
Cengiz Altınka\a. İmren Aykut,
Mustafa Tasâr, tlhan Akuzum,
Kemal Akkaya, Ercument Ko-
nukman, Ekrem Pakdemırlı ve
Husamettın Onıç hazır bulundu.
TBMM Başkam Kaya Erdem'-
ın resmı konuğu olarak dun
23 30'da Sofva'dan lstanbul'a ge-
len Avrupa Konseyı Parlamenter-
ler Mechsı Başkanı Anders
Bjorck'un, Ankara'dakı genış
kapsamlı goruşme programına
karşın. Başbakan Vekılı Mehmet
Kececiler ıle bır ara>a gelmeveceğı
oğremldı Keçecıler ıse Akbulut'-
un programında bo\le bır goruş-
menın bulunmadığını sovledı.
321115
344480
349780
380681
400966
424184
429644
440451
442982
460184
471878
480331
498514
528147
536215
542411
562498
589979
604487
615106
627763
635940
649406
669235
678104
689816
702473
714687
727148
738454
745010
752243
762344
770444
785977
797407
810811
824836
831840
840965
845870
849458
863179
874497
883574
890548
900393
911951
927249
943070
983554
989363