Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/10 HABERLER 1 MART 1990
P A R L A M E N T O G U N D E M I
• Adalet Komisyonu'nda üç uluslararası sözleşme ile
Ceza Muhakemeleri Usulü Yasası'nın bazı maddelerinde
değişiklik yapan tasarı görüşülecek. TBMM Genel
Kurulu'nda ise TEK dışındaki kuruluşların elektrik
üretimi, iletimi ve dağıtımı ile görevlendirilmesi hakkında
yasa gücündeki kararname ele ahnacak. Anayasa
Komisyonu tarafından reddedilen DYP Genel Başkanı
Süleyman Demirel ve arkadaşlannın milletvekili
seçimlerinin yenilenmesine ilişkin yasa önerisi hakkındaki
rapor da Genel Kurul'da görüşülecek. (Ankara /
Cumhuriyet Bürosu)
P A R T İ L E R D E N
Adana Bağımsız Milletvekili
C ü n e y t C a n v e r T R T Yüksek
Kurulu'na yapılan 4 atamayı TBMM'nin gündemine getirdi
Canver, haklarında yolsuzluk ve usulsüzlük soruşturması
bulunan thsan Gök ile Altemur Kılıç'ın TRT
Yüksek Kurulu'na atanmasını eleştirdi.
Cüneyt Canver, Başbakan Yıldırım
Akbulut'un yanıtlaması istemiyle TBMM
Başkanlığı'na verdiği soru önergesinde, TRT
| Yüksek Kurulu'na atanan thsan Gök ve
I AJtemur Kılıç'ın TRT eski Genel Müdüru
Tunca Toskay'la birlikte çalıştıklarını belirterek, "Tunca
Toskay dönemine ilişkin 40 milyar lira civannda bir usulsüz
harcama soruşturması hâlâ sürmektedir. Bu soruşturma
tamamlanmadan adı 40 milyar lira civarındaki usulsuz
harcama soruşturmasına karışan Ihsan Gök ve Altemur
Kılıç'ın TRT Yüksek Kurulu'na atanması ilginçtir" dedi.
(Ankara / UBA)
V p n î cr\\ f\Ctrf î SHP'den ihraç edilen ve istifa
IC111 5 U 1 y<X.l 11 „}<.„ miiletvekillerinin solda yer
alacak demokratik kitle partisi kurulması amacıyla
düzenleyecekleri çalışma kurultayı 3-4 mart tarihlerinde
yapılacak. Kurultaya, çeşitli illerden delegelerin katılacağı
açıklandı. Demokratik Yeni Oluşum Komitesi adı altında,
Aydın Güven Gürkan'ın önderliğinde yürutulen çalısmalar 3
martta toplanacak çalışma kurultayında değerlendırilecek.
Demokratik Yeni Oluşum Komitesi yann düzenleyeceği bir
toplantıyla kurultayın gündemine ilişkin açıklamalarda
bulunacak. (Ankara / UBA)
D Y P ' n i n h a m i e s i D Y P Genel Başkaıu
L J L r l m l
H a i l U C M süleyman Demirel'in
"ilkbaharla birlikte demokrasi hamlesi" programını
havanın durumuna ve yerel sorunlara göre yapacağı
bildirildi. 26 Mart yerel seçimlerinden sonra
I sürekli olarak "iktıdarın arkasında halk
desteğinin kaybolduğunu ve erken genel
seçimin şart olduğunu" ifade eden Süleyman
I Demirel, baharla birlikte demokrasi
hamlesine girişecek. DYP yetkilileri,
Demirel'in ilk olarak Ege bölgesine giderek
! buradaki vatandaşlara
hitap edeceğini bildirdiler. Demirel'in 5 marttan itibaren
başlayacak Ege gezisi için ilk durak olarak seçtiği Aydın ve
Manisa bölgesinde tütün üreticisinin sorunları işlenecek.
DYP Genel Başkan Yardımcısı Selahattin Kılıç da "Bizim
çalışmalanmıZ, büyük kongre de dahil hep erken bir genel
seçim için. Şu anda erken genel seçim ilan edilse DYP
bayram eder" dedi. (Ankara/UBA)
Zamlar sorulamadı
Alınak'ın zamlarla ilgili Başbakan Yıldırım Akbulut'a
yönelttiği sonılar TBMM Başkanlığı'nca geri iade edildi.
| TBMM Başkanvekili Abdülhalim Aras
imzasını taşıyan geri gönderiliş gerekçesinde
soruların, kısa, gerekçesiz ve şahsi görüş ileri
I sürülmeksizin yazılabileceği hatırlatıldı.
Alınak tarafından Başbakan'a yöneltilen ve
TBMM Başkanlığı'nca geri gönderilen 20
_j Şubat 1990 tarihli önergede "THY ve Devlet
Demiryolları taşıma ücretlerine yapılan son zamlardan
sonra şeker, akaryakıt, sigara ve benzeri temel tuketim
mallanna yeni zamlar yapmak üzere hükümetinizce
herhangi bir çalışma yapılmakta mıdır? Toplumu yeni bir
zam kasırgası beklernekte midir?" sorulan vardı.
(Ankara/ANKA)
SHP Genel Sekreter Yardımcısı
Hikmet Çetin, zamlann televizyon ve
gazetelerde günlük hava raponı gibi verilmeye başladığını
belirterek, "Zamlar zulme dönüştü. Ortadirek kürdan
haline dönüştü" dedi. Dün bir basın toplantısı düzenleyen
Hikmet Çetin, elektriğe yapılan zamlann zincirleme zamlar
getireceğini de ileri sürerek, "Belediyelerimiz, zamlar
karşısında çaresiz durumda. Elektriğin getireceği zamlar,
belediyekrimizi de güçlükle karşı karşıya bırakmaktadır"
diye konuştu. Zamlann sorumlusunun "mahalledeki bakkal
ve esnaf olmadığını, çünkü sattığı malın yerine yenisini
koyamadığını" anlatan Çetin, "Sorumlu iktidardır" dedi.
(Ankara / Cumhuriyet Bürosu)
'T\o1pt*|r
>
i1'3r
E s k i
lstanbul Belediye Başkanı
J - / a i a i l ^ l l C U Bedrettin Dalan'm kuracağı Demokrat
Merkez Partisi'nin tzmir'deki kuruculan, mart ayı
ortalannda büyük bir toplantı düzenleyeceklerini
açıkladılar. Kurulacak parti için çalışma yapanlar arasında
ANAP, DYP, SHP ve DSP kökenlilerin de bulunduğu,
ancak bunların kamuoyunda "bilinen" isimler olmadıkları
bildirildi. Bu arada PUtS Başkanı DSP'li Kâmuran Sağlam
da Dalan ile birlikte çalışıp çalışmama konusunda
önümüzdeki günlerde kesin karar vereceğini söyledi. öte
yandan parti henüz kurulmadan tzmir'de "il başkanı kim
olacak" tartışmaları sürüyor. Dalan'ın okul arkadaşı eski
DYP'li Ertuğnıl Doğuç'a "il temsilcisi" olarak görev
verilmesi önce ANAP kökenlilerin tepkisine yol açarken
daha sonra parti kuruluncaya dek birlikte çalışmaya karar
verildi.
• •
Ozal-Jbrumtay görüşmesi
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) —Cumhurbaşkanı
Turgut Özal, dün akşam saat 18.00 sıralarında
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necip Tonımtay'ı kabul
ederek bir süre görüştü. Görüşmeyle ilgili olarak
Cumhuriyet'in sonılannı yanıtlayan Cumhurbaşkanlığı
Basın Sözcüsü Toperi, görüşmenin haftalık olağan
ziyaretler çerçevesinde gerçekleştiğini, görüşmede
başbakanlığa vekâlet eden Mehmet Keçeciler'le ilgili bir
konunun ele alınmadığını söyledi. Cumhurbaşkanı Özal
ile Genelkurmay Başkanı Torumtay'ın dün akşam
yaklaşık 1 saat süren görüşmeleri Genelkurmay Başkanı
ile Cumhurbaşkamnın bu hafta içinde gerçekleştirdikleri
ikinci ziyaret oluyor.
Bursa'da 2 gözaltı
• BURSA (AA) — Bursa'da yasadışı "TKP-ML
Partizan" orgütü üyesi olduklan iddiasıyla gözaltına
alınanların sayısı 7'ye yükseldi. Yetkililer, gözaltına
alınanların sorgularının tamamlanmak uzere olduğunu ve
hafta sonunda adliyeye gönderileceklerini bildirdiler.
Gözaltına alınan 7 kişinin öğrenci olduklarını belirten
yetkililer, sanıklarla birlikte yasaklanmış kitap ve
molotof kokteyllerinin de ele geçirildiğini söylediler.
Grizu davası hâkimi istenmiyor
• MERZtFON (Cumhuriyet) — Merzifon'da Yeniçeltek
Linyit Işletmesi'nde 7 şubat günü meydana gelen ve 69
kişinin yaşamını yitirdiği grizu davdsına bakacak olan
Asliye Ceza Mahkemesi yargıcının değiştirilmesi istendi.
Göçük altında kalanların yakınları tarafından Adalet
Bakanlığı'na çekilen telgraflarda tedbirsizlik, dikkatsizlik
ye mesleki acemilik suçlarından dolayı tutuklu bulunan
İşletme Müdurü Hasan Santepe ile 8 martta görülecek
davaya bakacak olan Asliye Ceza Yargıcı İsmail
Bakırcfnın çok samimi arkadaş olduklan öne sürüldü.
DÜZELTME
• 27.2.1990 tarihli gazetemizde yer alan "ûydu anteni
dilediğin gibi üret, sat" başlıklı haberde Ali Uruşak,
Budak Elektronik'in sahibi olarak geçmiştir. Ali Uruşak,
Budak Elektronik Pazarlama ve Tanıtım Bölüm
Müdürü'dür düzeltirız.
MYK bugün toplanacak Parti MeclisVne rapor hazırladı
SHP'den dısa dönük mücadeleMYK raporunda, iç politika hedefi
"seçimi sağlamak" olarak
belirlendi. Bugün PM'ye sunulacak
raporda, "Türkiye'de çarpık
gelişme ve yatınmların durması", "insan
haklan ve demokrasi konularında iktidarın
tutumu" gibi konular da yer alıyor.
ANKARA
(Cumhnriyet
Bürosu) —
SHP, olağanüs-
tü kurultayın
ardından "dısa
dönük miicade-
leye" ağırlık vermek için kendi
içinde toparlanma çabasma girdi.
Bugün toplanacak parti meclisi
üyelerine sunulmak üzere, Merkez
Yürütme Kurulu (MYK) dış ve iç
politikadaki gelişmelere değinen
yaklaşık 10 sayfalık bir rapor ha-
zırladı. Raporda iki Almanya'nın
birleşmesine "olumlu" bakılırken
iç politikada "seçimi sağlamak"
hedef olarak belirlendi. Gençlik ve
kadın kurultaylannın toplanması,
bugüne kadar yeterince çalışma-
yan komisyonların çalıştırüması,
değişik halk kesimlerinin örgüt-
lenmesi ve parti içi eğitim çauşma-
lannın başlatılmasına yönelik sap-
tamalar, bu "toparlanma" çaba-
sının örnekleri olarak gösteriliyor.
Genel Sekreter Deniz Baykal-
ın "zaferi" olarak değerlendirilen
olağanüstü kurultây sonrasında,
bu "kesimin" Genel Başkan Erdal
tnönü ile "ayrı düşmüş" havasını
vermemeye özeüikle dikkat ettiği
gözleniyor. Hjkmet Çetin, Istemi-
baa Talay gibi "üımlı" adların
partide genel sekreter yardımcılık-
lanru tlstlenmesi gend merkez yö-
netimiıvn "berkesi kapsayan, dış-
layıcı olmayan bir tutnma girdigi-
ni gösterme" çabalan diye değer-
lendiriliyor. Parti içi muhalefetin
de genel merkez yönetiminin dü-
zenlediği her organizasyonda yer
alıp "dışandan eleştiri yönelti-
yorlar" görüşlerae haklüık ka-
zandırmayarak öeellikle parti
meclisi toplantılarırm "ileriye yö-
nelik, yapıcı ÖDerüeıV' girmeye
hazırlandığı bildiriliyot.
Ankara'nın ilçeleri dıjtnda,
Amasya, Tokat ve son olarak Ela-
zığ illerinde yapılacak kongreter,
parti içi muhalefet ile genel mer-
kez yönetimini bir kez daha karşı
karşıya getirecek. Tüzük gereği ol-
mamasına karşın Elazığ'da 45 gün
içinde kongreye gitme karan alın-
dığı da vurgulanıyor. Ancak her
iki tarafın da 1991 yılına bırakıl-
ması beklenen olağan SHP kunıl-
tayına yonelik olarak il ve itçe ör-
gütlerinde güçlenme çabalarını yıl
boyunca da sürdürecekleri ifade
ediliyor. Tabanın "partide iç mi-
cadel var, derlenip
toparlanamıyor" göruşu ile parti
içi çıkışlan tepkiyle karşılaması,
bu kon'uda, gerek genel merkez
yönetiminin gerekse parti içi mu-
halefetin "daha ılımlı
davranmasına" yol açtığı kayde-
diliyor.
SHP MYK'nın son toplantıla-
rında, özetle şu noktalar üzerin-
de durduğu bildiriliyor:
• Degişik halk kesimlerinin ör-
gıitlenmesi. Her ilde parti içi egi-
tira çalışmalanna başlanması.
• Kitle agırlıklı toplantılanD
arttınlması. Bu toplanülarda se-
çimin gerektiliğinin ön piana çıka-
nlması ve gttndemden düşüriilme-
raesi.
• Bu tür organizasyonlara ak-
tif katılımın sağlanması.
Öte yandan, hazırlanan rapor-
da üzerinde durulan konular da
özetle şu noktalarda toplanıyor:
• Türkiye'de çarpık gelişme, sa-
nayileşme ve yaünmlann durma-
sı.
• İnsan haklan ve demokrasi
konnlannda siyasal iktidann tn-
tumu.
• Bu durum karşısında, diurya-
daki değişimi, Türkiye ye getirebi-
lecek çabalann içine girilraesi.
• 'Ük bedefler bikürgesi'nin ya-
yırolsjmı&sı.
Dış politikadaki gelişmelere iliş-
kin olarak raporda, dünyadaki de-
ğismeler değerlendirilirken Erme-
ni yasa tasansına değiniliyor. İki
Almanya'nın birleşmesi olumlu
karşılanırken yurtdışına yönelik
olarak da tngilizce bir bültenin çı-
kanunası hedefleniyor.
ORHAN APAYDIN ODULU
Türkiye'ninMÇleıine ödülOrhan Apaydın İnsan
Hakları ve Hukuk
Ödülü, çocuk yaşta
komünizm
propagandası
yapmakla suçlanıp
tutuklanan
"Türkiye'nin
MÇ'leri"ne verildi.
"Hukuk ve İnsan
Hakları Açısından
1989-1990'da Türkiye"
konulu panelde,
Orhan Apaydın'ın
"barış savaşçısı"
olduğu vurgulandı.
PANEL — Orhan Apa\dın İnsan Haklan Ödütii töreninde, 'Hukuk ve tnsan Haklan Açısından 1989 - 1990'da Türkiye' paneJi yapddı.
tstanbul Haber Servisi — Orhan Apay-
dın İnsan Hakları ve Hukuk Ödulü, bu
yıl "Türkiye'nin MÇIerine" verildi. tlhan
Selçuk, Oktay Akbal, Ugur Mumcu, Er-
dal Atabek, Öktay Kurtböke, Tank Akan
ve Gülçin Çaylıgil'den oluşan odul kuru-
lu, bu yılki odulü çocuk yaşta komünizm
propagandası yapmakla suçlanıp mahke-
melerde sürünen "Türkiye'nin MÇ*leri"ne
verilmesini kararlaştırdı. Geçen yıl ödüle
layık görülen ve kendilerine dışkı yediren
binbaşı hakkında suç duyurusunda bulu-
narak dava açılmasını sağlayan Yeşilyurt
köylülerinin ödülü ise, gazeteci yazar İl-
han Selçuk tarafından köylüler adına da-
vadaki avukatları Hasip Kaplan ve Mus-
tafa Malgir'e verildi. Hasip Kaplan, yap-
tığı konuşmada, "Bizler 10 >ılı aşkın sü-
redir sıkıyönetim ve olağanustu hal done-
minde yörenin insanlan olarak buraya gel-
dik. Bu ödiilun Yeşilyurt köylusüne veril-
mesi ülkemizin içinde bulunduğu karan-
lıgm artık yırtılmaya başladığını
gösleriyor" dedi.
Ödül töreninde bir konuşma yapan 11-
han Selçuk, bir insanı tanımak için çok
çalışmak gerektiğini belirterek, şunları
söyledi:
"Orhan Apaydın'ın bütön degerlerine
inandıgımızdan ve Apaydın'ın her turlü
eleştiriye dayanıklı yüce bir kişiliğe sahip
oldugundan, ona >-aklaşımımız dognı ve
gerçekçi yöntemlerle olacaktır" dedikten
sora Apaydın'a ilişkin bilgi, belge, anı, fo-
toğraf toplamak için bir çalışma başlatıl-
dığını belirtti. "İnsan Haklan ve Hnkuk
Ödülü bu yıl Türkiye'nin MÇIerine veri-
liyor. MÇ olayı, hukuk devleti, hukukun
üstünlüğü ve insan haklan tarihimizde
unurulmayacak bir olaydır. Ancak MÇ'ler
çoğaldıkça. bizim de çağdaş dünyaya açık
alınla bakmamız olanaksızlaşır."
Dr. Erdal Atabek ise, Türkiye'nin
MÇ'ler sendromu içinde bulunduğunu be-
lirterek, "15 yaşındaki gençtiğin gelecegüt-
de de kendisini suçlu gibi hissetmesini sağ-
Iayacak davranışlara girijonız" dedi. MÇ
olayının "kişilik cinayetleri" olarak ele
almması gerektiğini de söyleyen DT. Ata-
bek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ülkemizde E tipi insanlar yetişmekte-
dir. Kendisi için düşünen kendisi için du-
yarlı insanlar bedeflenmektedir. Bunun dı-
şında kalan katılımcı, eleştirel, laik ve
cumhuriyet ilkelerine sahip çıkan insan-
lar, baskı altına alınmak istenmektedir."
Ödül dağıtımının ardından Orhan
Apaydın anısına "Hukuk ve tnsan Hak-
lan Açısından 1989-1990'da Türkiye" ko-
nulu bir panel yapıldı.
Avukat Gülçin ÇaylıgiFin yönettiği pa-
nelde konuşan Uğıır Mumcu, Orhan
Apaydın'ın "banş savaşçısı" olduğunu be-
lirterek, "1990'larda insan haklannın han-
gi maddelerini, hangi başlıklarını tartışı-
yoruz hâlâ. Bugün, 73 yaşındaki bir ana-
yasa profesorunu koru>-ama\an bu det let-
le hangi anayasa tartışmasına gireceğiz.
Orhan Apaydın ve Muammer Aksov'u
MİT her an'izledi. Şimdi de Muammer
Aksoy'un katilini aynı MİTin bulması ge-
rekmiyor mu?
Zaman zaman Orhan Apaydın'la ilgili
anılannı anlatan Uğur Mumcu, sözlerini
şoyle surdurdu:
"Orhan Apaydın, 1961 Anayasası'ndan
sonra toplusözleşme hukukunun ete ve ke-
miğe burunmesinde birinci derecede kat-
kısı bulunan insanlardan biridir. Bugün
Türkiye'de bir sosyal sınıf, yani sermaye
sınıfı, bir başka sosyal sınıfa yani işçi sı-
nıfına, emekçiye açıkça tahakküm ediyor.
1402 uygulaması halen yüruriüktedir. Bu,
komutan paşalanmızın beğenmedikleri
ka.mu görevlilerini işten atmalandır.
Apaydın'ın adı savunma hakkıyla bulün-
leşti. Orhan Apaydın üç dönemde de çe-
şitli sanıklan savundu. 27 Mayıs'ta Men-
deres, 12 Mart'la Cemal Madanoglu ve 12
Eylül'de Abdullah Başturk."
Şair Ataol Behramoglu ise, Türkiye'de
aydın olmaktan utandığını anlattı. Behra-
moğlu, "Yurtdışında jiışayanlann Tür-
kiye'ye donmeleri için Sumeyra Çak'j gi-
bi cenazelerinin mi gelraesi gerekiyor? Bir
takım gizli güçler. Turkiye'nin dogal ge-
lişim düzenini degiştiriyor" dedi.
Behramoğlu'rfun ardından söz alan
Avukat Ergin Türsoy, demokrasi ve insan
haklannın, eğitim ve bilinç sorunu oldu-
ğuna değinerek şunlan söyledi:
"Halk bu bilince sahip olmadan iktida-
nn insan haklannı tam olarak uygulaması
işin dogasına aykındır. Bu savaşımda hal-
kın desteğinin olması gerekir. Okullanmı-
za konacak demokrasi ve insan haklan
dersi, zonınlu din derslerine karşı bir bay-
rak oluşturacaktır. îjimdiye kadar, imza-
ladığımız sözleşmelerin hepsi kâğıt üzerin-
de kaldı. Sanki, ihlal etmek için imzalı-
yonız."
İNSAN HAKLARI VE CEZALARIN INFAZI PANELİ:
Cezaevlerînde reform şartDr. Nejat Eczacıbaşı'nın
yönettiği panelde
konuşan Ord. Prof.
Sulhi Dönmezer,
cezaevleriyle ilgili olarak
ülkemizde sistemin
değiştirilmesinden çok,
reform istendiğini
savundu. İstanbul
Barosu Başkanı Turgut
Kazan da "Sağlıklı
mekanizma
kuramazsanız cezaevleri
patlamaya gebe dinamit
fıçısı olur" dedi.
Istanbul Haber Servisi — Eko-
nomik ve Sosyal Etütler Konfe-
rans Heyeti'nce düzenlenen "İn-
san Haklan ve Cezalann lnfazı"
konulu panelde, cezaevlerimizdeki
yasam standartlanrun uluslararası
alanda belirlenen standartlann
çok altında olduğu vurgulandı.
Cezaevlerimizin, ülkemizdeki
insan hakları sorununun önemli
bir halkası olduğu belirtilen pa-
nelde, ceza, adalet ve infaz sistem-
lerinin bir an önce iyileştirilmesi
gerektiği belirtildi. Panelde, ayn-
I • İ i, i , • . t » i r
CEZAEVLERİ PANELİ — Sulhi Dönmezer, Turgut Kazan, Koray Düzgören, Nejat Eczacıbası, Hü-
seyin Turgut, Cihan Yamakoğlu ve Melda Türker katıldılar. (Fotoğraf: A. Tevfik Berber)
ca infaz mahkemderinin kurul-
ması istendi.
Etap Marmara Oteli'nde dün
yapılan ve konferans heyeti Baş-
kanı Dr. Nejat Eczacıbaşı'nın yö-
nettiği panelin ilk konuşmacısı
Ord. Prof. Dr. Sulhi Dönmezer,
ülkemizde ceza, adalet ve infaz
sistemlerinin geleneksel olarak
toplumdan tecrit edilmiş şekilde
faâliyet gosterdiğini belirtti. Gide-
rek bu sistemlerin daha da say-
damlaştırılmasının istendiğine
dikkat çeken Dönmezer, "Gerek
miDeÜerarası sözleşmelerde gerek-
se anayasamızda, insan haklan
açısından cezalandırmanın zali-
mane ve aşağılayıcı olamayacağı
belirtilmiştir. Ama ceza ile de ula-
şılması gereken amaçlar var. Bu
amaçlann yerine getirilmesiyle, in-
san haklan konulannda çok sıkı
ilişkiler var"dedi. Cezaevleriyle il-
gili olarak Ülkemizde sistemin de-
ğiştirilmesinden çok reform isten-
diğini savunan Dönmezer, cezaev-
lerimizin Avrupa Konseyi tarafın-
dan oluşturulan kurallara uygun
olması gerektiğini söyledi.
Çağdaş Gazeteciler Derneği İs-
tanbul Şube Başkanı Koray Düz-
gören de cezaevlerimizin son 10
yüda insan hakları ihlalleriyle bir-
likte anıldığma dikkat çekti. Türk-
iye*deki insan hakları ihlalleriyle
ilgili olarak rakamsal veriler veren
Düzgören, "Türkiye'deki cezaev-
leri uluslararası standartlaria kar-
şılaştınldığında artı haaesine ya-
zılacak bir şey yok" diye konuş-
tu.
Konuşmasına, insan haklan ça-
ğı yaşanırken kendi kafalanmu-
daki duvarlan koruduğumuzu be-
lirterek başlayan İstanbul Barosu
Başkanı lurgut Kazan ise cezaev-
lerimizin hak ve hukuk mücade-
lesinin uğrak yeri olduğunu söy-
ledi.
Kazan, cezaevi sorununa yal-
nız insan haklan için değil, de-
mokrasinin gelişimine engel ola-
rak da bakmak gerektiğini anla-
tarak şöyle konuştu:
"Cezaerlerinde sağlıklı kuraliar
koymak gerekiyor ve o kurallann
sağlıklı işleyebilmesi için sağlıklı
bir mekanizma kurmak gerekiyor.
Bu kadar kaypak, belirsiz kural-
iar koyar, sağlıklı mekanizma ku-
ramazsanız, cezaevleri patlamaya
gebe dinamit fıçısı olur."
Kazan, aynca cezalann kanuni-
liği ilkesi uyannca ceza infaz mah-
kemelerinin de bir an önce kurul-
ması gerektiğini savundu.
Adalet Bakanlığı Ceza ve Tev-
kif Evleri Genel Müdür Yardım-
cısı Hüseyin Turgut, infaz siste-
miyle hükümlüyü ıslah edip top-
luma kazandırmanın amaçlandı-
ğını, ancak uygulamada, personei,
bina ve mevzuat sorunlarının gi-
derilemediğini anlattı.
Baykal:
Türkiye
hukuk
krizindeSHP Genel Sekreteri
Baykal, dün İstanbul
Barosu'nu ziyaret etti.
Baykal, Adalet
Bakanlığı'run görevden
alma işleminin
demokrasiye ve hukuka
aykın olduğunu söyledi.
İç Politika Servisi — SHP Ge-
nel Sekreteri Deniz Baykal, Ada-
let Bakanlığı'nın, İstanbul Baro-
su yönetim organlannı görevden
alma işlemini başlatmasının "ak-
la, saygıya, demokrasiye ve ho-
kuka aykın" olduğunu söyledi.
Baykal, Adalet Bakanlığı'na kar-
şı verilen mücadelede, SHP ola-
rak, İstanbul Barosu'nun yanııı-
da olduklarını, dayanışma için-
de bulunacak larını bildirdi.
SHP Genel Sekreteri Deniz
Baykal, dün, beraberinde İstan-
bul Büyükşehir Belediye Başka-
nı Nurettin Sözen, bazı İstanbul
milletvekilleri ve İstanbul ilce be-
lediye başkanlarıyla birlikte ts-
tanbul Barosu'nu ziyaret etti.
Yapılan toplantıdan önce, Ba-
ro Başkanı Turgut Kazan'ı ma-
kam odasında ziyaret eden Bay-
kal, burada, "Sizi başkan olarak
görmeye, dunımunuzu tescil et-
meye geldik" dedi.
Baykal, bunun nezaket zdyarcti
olmadığını, görev anlayışıyla gel-
diklerini belirterek, "Kendileri-
ne ve kamuoyuna duyurmak is-
tiyoruz. İstanbul Barosu, Adalet
Bakanlığı'nın görevden alma iş-
lemine karşı verdiği mücadelede
yalnız değildir. SHP'nin Genel
Sekreteri olarak partim ve tstan-
bul'un beiediye başkanlan adına,
İstanbul Barosu'nu destekledigi-
mizi, kendileriyle dayanışma
içinde oldugumuzu bildirmek
istiyorum" diye konuştu.
Türkiye'nin bir "hokuk krizi"
içinde bulunduğunu savunan
Baykal, hükümetin toplumun
kabulleneraeyeceği uygulama ve
kararlan, mevzuatlann arkasına
saklanarak yürürlüğe koyduğu-
nu, cumhurbaşkanlığı seçüninin
de "toplnma rağmen" yapılan-
lara örnek olduğunu söyledi.
İstanbul Barosu yönetim or-
gan'arını görevden alacak baka-
nın, bu işlemden sonra üç gün
içinde yerinde rahat oturamaz
hale geleceğini, Baro'nun, bu so-
run karşısında verdiği mücadele-
yi sürdürmesi gerektiğini ifade
eden Baykal, "Kararlann huku-
ka uygun olması yetmez, demok-
rasi kurallanna ve halkın irade-
sine de uygun olmalıdır" dedi.
Bağımsız olarak çalışması ge-
reken baroların, Cumhuriyet ta-
rihinde ilk defa, bir hükümet ta-
sarrufu ile görevden alınmak is-
tendiğine işaret eden Baykal, bu-
nu "sağlıksız bir girişim" olarak
niteledi. Baykal, mahkemenin bu
konuda vereceği kararı saygı ile
karşılayacaklarım da belirtti.
İstanbul Büyükşehir Belediye
Başkanı Nurettin Sözen de bura-
da yaptığı konuşmada, Baro'nun
bir demokrasi savaşı verdiğini,
kendilerinin de Maliye Bakanlı-
ğı ile mücadele ettiğini söyledi.
Sözen bu mücadelede, belediye
olarak Baro'nun yanında yer ala-
caklarını belirtti.
Üniversitede toplu ııaıııaza tepkî
İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi'nde
öğrencilerin koridorlarda topluca namaz
kılmalarını kınayan 56 öğretim görevlisi, ortak
bir bildiri yayımladılar. Bildiride, "Toplu namaz
kılma, şalvar ve potur giyme, türban takma,
çember sakal bırakma gibi çağdaş görünümden
uzak davranışları onaylamıyoruz" denildi.
Eğitim Servisi — İstanbul Üni-
versitesi Veteriner Fakültesi'nde
bazı öğrencilerin fakulte koridor-
larında toplu namaz kıldıklannı
belirten öğretim üyeleri ile öğre-
tim elemanlan, dün yayımladık-
ları 56 imzalı bir bildiri ile "laik-
lik karşıtı davranışlan onaylama-
dıklanm" açıkladılar. Veteriner
fakültesinde, Atatürk ilkeleri ve
laiklik konularını derslerde işle-
yen öğretim üyelerinden bazıları-
nın da laikliğe karşı çıkan "kn-
fürlu" mektuplar aldıkları öğre-
nildi.
Bir açıklama yapan 10 Veteri-
ner Fakultesi'nden 56 öğretim
uyesi ve öğretim elemaru, bazı öğ-
rencilerin fakulte koridorlannda
toplu namaz kıldıklannı, çağdaş
görünümden uzak kılık ve kıya-
fetle okula geldiklerini bildirdiler.
Aralannda 9 profesörun de bu-
lunduğu 56 öğretim üye ve elema-
nının imzasını taşıyan açıklama-
da şöyle denildi:
"Fakültemizin bazı öğrencile-
rinin toplu namaz kılma, şalvar ve
potur giyme, türban veya başör-
tüsü takma, çember sakal bırak-
ma gibi çağdaş görünümden uzak
kılık ve kıyafeti ile davraıuşlan-
m onaylamıyoruz. Bu ve benzeri
olayların Damstay 8. Dairesi'nin
1984/1574 sayı ve 13.12.1984 ta-
rihli ve Anayasa Mahkemesi'nin
1989/2 sayı ve 7.3.1989 tarihli ka-
rariannda açıklanan gerekçeler
doğrultusunda laik devlet ilkele-
rine aykın ve cumhuriyetimize yö-
nelik yıkıcı eylemlerden olduğu
göriişü ile bu gibi olaylann yine-
lenmesuıi onlemek uzere ilgili ma-
kamlann, Danıştay ve Anayasa
Mahkemesi'nin kararianm dikka-
te alarak bir karar alması zorun-
luluğuna inandığımızı kamuoyu-
nun biigisine sunanz."
Bu arada aynı fakültede, ders-
lerde Atatürk ilkeleri ve laiklik
konuları üzerinde duran baa öğ-
retim üyeleri, laiklik karşıtı
"küfürlü" mektuplar alıyorlar.
İÜ Veteriner Fakültesi Hayvan
Besleme ve Beslenme Hastalıkla-
n Anabilim Dalı öğretim üyelerin-
den Prof. Dr. Servet Şenel, "AU-
türk ilkeleri ve özellikle laiklik
üzerine yaptığım konusmalardan
sonra çeşitli mektuplar ahyonun"
dedi. Prof. ŞeneTe gönderilen
mektuplarda, Atatürk'e, laikliğe
yönelik ağır küfürlere yer verildi.
Bildiriye imza atan tstanbul
Üniversitesi Veteriner Fakültesi
öğretim üye ve elemanlan şunlar:
Profesörler: Ahmet Mengi,
Muzaffer Beşe, Atilla Ilgaz, Ka-
mil Göksu, Muammer Uğur,
Mehmet Evrim, H. Servet Şenel,
Rauf Yücel, Hasan Büyükönder.
Doçentler: Suzan Dağlıoğlu,
Ülker Çötelioğlu, Erkut Tuzer,
Özer Ergün, Ahmet Altuıel, Hay-
dar Özpınar, Nuri Arıkan, Tah-
sin Yeşildere, Aysel özpınar.
Yardımcı Doçentler: Aysan
Tantaş, Hıdır Demir, Ayhan Ün-
sal, Suphi Erme Acar.
Doklorlar: Nuray Uzunören,
Yeşim Çalışkan.
Araşürma görevlileri: Serdal
Uğurlu, Ihsan Çerekçi, Altan
Armutak, Rufat Mutuş, Umay
Banıçiçek Erkut, Vehbi Altunçul,
Süleyman Korkut Tekeli, Ayşen
Fırat, Seyyal Ak, Naciye Yakut
Özgür, Ayşen Gargıh, Aynur
Akın, Burhan Hacıislamoğlu,
Şebnem Gündal, Müjdat Alp, II-
han Tunalı, Neşe Tuğrul, Tanay
Bilal, Recep Kahraman, Oya Ke-
leş, Halil Mahsunlar, Murat Yıl-
dınm, Kemal Ak, Mehmet Rağıp
Mılışaçlan, Serhat Pabuççuoğlu,
Sema Usta, Cengiz Sergen Ko-
nuk, Aydın Gürel, S. Serhat Ann,
Kadir Özcan, Erman Or.
Ögretira görevlisi: Hüsniye Su-
naçoğlu.