05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 ŞUBAT 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Rafsancani'den Ozal'a mesaj • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) — Iran Cumhurbaşkanı. Haşemi Rafsancani, özel danışmanı Ali Reza Muayyeri aracıhğıyla Cumhurbaşkanı Turgut Ozal'a dün bir mesaj gönderdi. Ağırlığını ekonomik konuların oluşturduğu mesajda, daha öncekı yıllarda 2 milyar dolar düzeyine ulaşan ikili ticaretin geçen yıl 360 milyon dolara düşmüş olmasına işaret edildiği kaydedildi. Bu arada özal'ın Rafsancani'yi Türkiye'ye davet ettiği, Rafsancani'nin bu daveti memnuniyetle karşıladığı ve en kısa zamanda gerçekleştirmek arzusunda olduğunu da ilettiği belirtildi. Filipinler'de çatışına:75 ölü • ZAMBOANGA (AA) — Filipinler'in güneyinde komünist gerillaların sığınaklarına hükümet güçlerinin baskınlar düzenlediği çatışmalarda, 8'i asker, toplam 75 kişinin öldüğü açıklandı. Ordu kaynakları, operasyonlarda 9 askerin de yaralandığını bildirdiler. Açıklamada, başkent Manila'nın 770 km. guneybatısında bulunan Yeni HaJk Ordusu sığınaklarına cumartesi gününden itibaren yüzlerce saldın düzenlendiği, çatışmaların, yılbasından beri meydana gelenlerin en şiddetlisi olduğu belirtildi. Pakistan'da çatışma: 22 ölü • KARAÇİ (AA) — Fakistan'ın Karaçi kentinde, hükümet aleyhtarları ile güvenlik güçleri arasında çıkan silahh çatışmalarda, ikisi polis 22 kişi öldü; en az 60 kişi de yaralandı. Daha önceki etnik çatışmalarda gözaltına alınan yandaşlarının serbest bırakılmasım talep eden yaklaşık 50 kişilik silahh bir grubun bir polis karakoluna saldırmalan üzerine silahh çatışmalann bütün kente yayüdığı bildirildi. Carrington ve Avrupa • PARİS (AA) — NATO'nun eski Genel Sekreteri Lord Carrington, "Avrupa'nın kendi güvenliği ile pek ilgilenmediğini" söyledi ve Batı'daki askeri ve siyasi ittifaklann korunması gerektiği görüşünü savundu. Carrington, Fransa'da yayımlanan Quotidien de Paris'ye verdiği demeçte NATO ve ATnin "denge unsuru iki kuruluş" olduğunu vurguladı Kmerler'in ölüm bilançosu • BANGKOK (AA) — Kampucya'da yönetimi ele gecirmek için silahh mücadele veren Çin yanlısı Kızıl Kmerler, ocak ayı içinde 1.076 asker öldürdüklerini açıkladılar. Bangkok'tan dinlenen Kızıl Kmer Radyosu'nun bildirdiğine göre ülkenin çeşitli bölgelerinde meydana gelen çatışmalarda 1.123 asker de yaralandı. Gözlemciler, Kızıl Kmerler'in verdiği rakamlann genellikle abartılı olduğuna, ancak gerçek olaylara dayandığına dikkat çekiyorlar. Kızıl Kmerler, Kampuçya'daki Vietnam destekli Phnom Penh yönetimine karşı mücadele eden 3'lü koalisyon içinde askeri açıdan en güçlü olan grup. Tek füzeden 3 uydu • TOKYO (AA) — Japonya, tek füzeden 3 uydu birden fırlatma deneyini ilk kez başan ile gerçekleştirdi. Ülkenin gûneyindeki Tanegaşima uzay merkezinden fırlatılan iki kath bir H-l füzesi, oşinografik gözlemlerde bulunacak. Mos-lb, amatör radyo yayınlarını düzenleyecek Jas-tb ve ağırhksız ortamda bilimsel deneyler yapmakla görevli uydulan yörüngelerine yerlestirdi. Dr. SadıkAhmet vetbrahim Şerifiçin olaylı duruşmada karar verildi Tahliye talebine retSTELYO BERBERAKİS GÜMÜLCİNE — Batı Trak- ya'nın Gümülcine bölgesi bağım- sız eski milletvekili Dr. Sadık Ah- met ile milletvekili eski adayı Ib- rabim Şertf'in tahliye başvurula- n reddedildi. Gümülcine istinaf mahkemesi dün Ahmet ile ŞeriP- in tahliye başvurulannı incdedik- ten sonra, gösterilen gerekçeleri "zayıf" buldu ve ret kararı aldı. Karardan önce ve sonra bazı Yu- nanh fanatik gruplar taşkınlık ya- parak duruşmayı izleyen avukat ve basın mensuplarıyla TRT eki- bine saldırdılar. Gümülcine bağımsız milletveki- li İsmail Rodopiu karann açıklan- masından sonra yaptığı açıklama- da "mahkeme karanna yonım yapılamaz" diye konuştu. Mah- kemeyi gözlemci olarak izleyen bir Alman avukat ise dışanda top- lanan ve mahkemenın aldığı ka- ran Yunan bayraklannı sallaya- rak coşkuyla karşılayan fanatik bir grup tarafından tartaklandı. Aynı grup, mahkemeyi izleyen birçok yerli ve yabancı gazeteci arasında fotoğraf çekenlere de DR. AHMET — Tutuklu kalacak saldırdı. TRT adına duruşmayı iz- leyen Nurettin Atmaca, Ertuğrul Bülent, Talay Ulasu ve tlhan Öz- tekin'den oluşan ekip de Yunan- lılann saldınlanna hedef oldu. Bir süre savcının odasına sığınan TRT ekibi daha sonra polis kor- dönu altında bir taksiyle T.C. konsolosluğuna gitti. Alınan çok sıkı güvenlik önlemlerine karşın Gümülcine adliye binasınm içini çok sayıda Türk azmhk üyeleri ile büyük bir grup fanatik Yunanlı tıklım tiklım doldurdu. Yunanistan'ın Gümülcine kenti istinaf mahkemesi 26 ocakta 18'er ay hapis cezasına çarptırılan Batı Trakyalı iki Türk liderin geçici olarak tahliye istemlerini reddetti. Duruşma öncesi ve sonrasmda mahkeme binasıyla bina dışında gösteri yapan bir grup fanatik, Yunanlı avukatlara ve basın mensuplarına saldırılarda bulundu. Fanatik Yunanlı grup, TRT ekibine ve bazı yabancı basın mensuplarına saldırırken "Türkler Batı Trakya'dan dışarı" gibi sloganlar attılar ve Yunan milli marşım söylediler. ANKARA Dr. Sadık Ahmet ile Ibrahim Şerif'e Yunan ceza yasasının 192'nci maddesini ihlal ettikleri gerekçesiyle 26 ocaktaki duruşma- da 18'er ay hapis ve 3'er yıl siya- sal haklardan men cezası verilmiş- ti. Ahmet ile Şerif o günden beri Selanik Cezaevi'nde tutuklu bu- lunuyorlar. Ahmet ile Şerif, Gü- mülcine bidayet mahkemesinin al- dığı bu karara itiraz ettiler ve tenı- yiz mahkemesinin yapılacağı ta- rihe kadar tahliyelerini isteyerek istinaf mahkemesine başvurdular. Sanıklann dünkü savunmasını Selanikli avukat Yeorgios Gulas üstlendi. Avukat, başvunıyu ya- panlann, •'Yurtdışınakacmalan- nın söz konusu olmadıgı ve aile- lerinin gecimlerini temin edebil- meleri gerekçesiyle koşullu \a da kefaletle geçici olarak tahliye edilmelerini" istedi. 3 üyeli istinaf mahkemesi daha sonra Ahmet ile Şerif'in lehinde ifade veren iki görgü tanığını dinledi. Tanıklar Hasan Mehmet ve Hasan Paça- man, Ahmet ile Şerifin tutuklu Dışişlerfrıden Atina'ya protesto Gümülcine'deki duruşmada TRT ekibine yapılan saldın, Yunanistan'ın Ankara Büyükelçiliği Basın Müsteşarı nezdinde kınandı. ANKARA (Camhuriyet Büro- su) — Dısişleri Bakanlığı, Gümul- cine'de TRT ekibine saldınlması olayını protesto etti. Bakanlık Sözcüsü Murat Sungar, Yunanis- tan Büyükelçiliği Basın Müsteşa- rı Aristidis Kalegeropulos'u ba- kanhğa çağjrarak, Ankara'nın bu konudaki protestosunu iletti. Sözcü Sungar'ın Kalegeropu- los'la görüşmesinde, Sadık Ah- met ve Ibrahim ŞeriFin tahliye is- temlerinin görüşüldüğü duruşma- yı izleyen TRT ekibine yapılan saldırıyı "kesin" bir dille kınadı- ğı öğrenildi. Sungar aynca Yunan güvenlik güçlerinin saldmlara "bigane" kalmasını ve TRT eki- bi dışındaki diğer bazı basın men- suplarına da görevlerini yerine ge- tirme fırsatı verilmemesini eleştir- di. öte yandan, Dısişleri Bakaniı- ğı'ndan dün aksam yapılan açık- lamada, TRT ekibinin polis kor- donuna karşın tartaklandığı belir- tilerek, olayın Yunan makamla- nnın basın, yayın ve haberleşme özgurlüğti alanındaki uluslarara- sı ilke ve kurallan da hiçe saydı- ğını gösterdiğine işaret edildi. Açıklamada şöyle denildi: "Bu çirkin tecavüzlerin Yunan savcının ve poüsin gözünıin önün- de gerçeklesmiş olması ve buna rağmen bir de örtbas edilmeye kalkışılmış bulunması ibret ve en- dişe vericidir. Bu suretle, Yunan makamlan basın, yayın ve haber- leşme özgürlüğü alanındaki ulus- lararası ilke ve kurallan da hiçe saydıklannı göstermiş olmakta- dırlar. Bu arada TRT ekibine ve bazı basın mensuplarına karşı Yunanlı fanatiklerce girişilen saldınlar, çe- şitli basın kuruluşlarının da pro- testosuna neden oldu. Gazetecüer Cemiyeti Baskanı Nezih Demir- kent tarafından yayımlanan bildi- ride, "saldırganlann polisin mıi- samahası yüzunden arkadaşlan- mıza lekme atmalan iğrenç bir olaydır" denildi. Bildiride Gü- mülcine'deki saldınmn Uluslara- rası Basın Enstitüsü'ne (IPI) de iletildiği kaydedildi. yargılanmalannı gerektirecek bir neden olmadığmı söylediler. Baş- yargıç Nikoiaropolos'un, "Bnn- lar tahliye edilirse yasadtsı olarak nitelenen faaliyetta-ini sürdünr- ler miî" sorusuna "Hayır, gostermeyecekler" yanıtını verdi- ler. Daha sonra sozü savcı Dimos- tenis Vasilov aldı. Vasilos, Ahmet, ile ŞeriTin tahliye basvurulannın reddedilmesini istedi. Savcının konusmasından sonra yanm saat ara veren mahkeme, daha sonra aldığı karan tek cümle ile açıkladı: "Ahmet Oe Şerifin tabliye başvurulan reddedilmfaj- tir". İki sanığın haklanndaki ka- rar bundan sonra temyiz mahke- mesinde görüldükten sonra ya ke- sinleşecek ya da yeniden yargılan- malarına karar verilebilecek. Karar, acıklanır açıklanmaz ge- rek salon içinde bulunan gerekse adliye binası önünde toplanan yüzlerce kişi tarafından coşkuyla alkışlandı. Ellerinde Yunan bay- raklan ve "adalet boyunu göster" yazılı panolar bulunan fanatik grup, "Türkler Trakya'dan dışan" sloganlan atıyor, Yuna- nistan milli marşım söylüyorlar- dı. öte yandan Dr. Sadık Ahmet ve Ibrahim Şerif hakkında yine ceza yasasının 192. maddesini ih- lal gerekçesiyle açılan ve bugün Agrinion kentinde başlanması beklenen mahkemenın süresiz olarak ertelendiği bildirildi. Bu arada geçen hafta sonu Yu- nanistan tarafından istenmeyen kişi ilan edilerek ulkeden ayrılma- sı istenen Türkiye'nin Gümülcine Başkonsolosu Kemal Gür'ün ye- rine Atina'daki Büyukelçiliğimiz- de musteşar olarak görev yapan Deniz Bölükbaşı'mn geçici olarak Gumulcine'ye gideceği oğrenildi. Aym şekilde Yunanistan'ın Tür- kiye tarafından istenmeyen kişi ilan edilen Istanbul Başkonsolo- su llias Klh'in yerine de Ankara'- dan Büyükelçilik ikınci müsteşa- rı Dimitris Vasilopulos'un geçici görev le gönderileceği kaydedildi. 3JUIIİ1 ;ı Teşekkürlerinize Teşekkür Ediyoruz. Emekli maaşınızı beklemeden, yorulmadan, daha rahat şartlarda almaruz amacıyla hizmete açtığımız "Özel İşlem Merkezleri"nin ilk uygulama sonuçlannı sizden gelen sayısız mektuplannız, TRT'nin yaptığı konuyla ilgili röportajlardaki övücü sözleriniz ve teşekkürlerinizle aldık. "Özel İşlem Merkezleri"ne gösterdiğiniz ilgi, bu konuda özel bir hizmetin verilmesi yolundaki çalışmalarımızda ve istendiğinde "büyük güçlükleri de olsa her işin başarılabileceği" inancımızda, ne derece hakb olduğumuzun en somut kanıtı oldu. Ilgilerinize ve "teşekkürlerinize", teşekkür ediyoruz. TC ZIRAAT BANKASIZ İ R A A T S İ Z B İ R T Ü R K İ Y E D Ü Ş Ü N Ü L E M E Z POIJTIKADA SORU1NLAR ERGUNBALa Sovyet Örneği, Çin Ornegı... Sovyetler Birtiği'ndeki gelîşmeler, akla Çin Halk Cumhuriye- ti'ni getiriyor. İki ülke de ekonomilerinde kapsamlı reform yap- ma gereğini duyarak bu yota yöneldiler. Reformlan uygulama yon- temleri ise değişik oldu. Mihail Gorbaçov ekonomik reformların krtleterin dinamizmi ile desteklenmesı görüşünden hareket ede- rek önce siyasal reformlarla (glasnost) işe başladı. Glasnost, pe- restroykanın itici gücünü, motorunu oluşturacaktı. Çin ise ters yönden yola çıktı. Önce ekonomik reformlar başlatıldı; bu ara- da siyasal alanda yavaş yavas lıberalleşmeye gidildi. Bu süreç bilindiği gibi geçen yaz Tienanmen'deki kanlı olaylarla son bul- du. Gorbaçov'un görüşü daha gerçekçı idi. Sovyet lideri, ekono- mik özerkliğin ya da lıberalleşmenin. baskıcı bir ortamda ger- çekleşemeyeceğini, enınde sonunda siyasal otorite ile sürtüş- menin kaçınılmaz olduğunu görmüştü. Ayrıca ekonomik canlan- ma için kttlelerin katılım ve dinamizmine gerek olduğunun da bilincinde idi. Bu gerçeği belki Çinli yetkililer de bir ölçüde kav- ramışlardı. Ama Pekin yine de "tepeden inme perestroyka" mo- delinde ısrar etti. Önce ekonomik reformlar uygulanacak, siya- sal reformlar geriden ve çok daha yavaş bir tempo ile gelecekti. Kâğıt üzerinde, Gorbaçov'un ekonomik reformlarının başarı- ya ulaşması, Çin'inkinin ise fiyasko ile sonuçlanması gerekiyor- du. Ama tersi oldu. Çin, Deng Şiao Ping'in reformlarının uygu- landığı 1981-1989 döneminde ekonomik alanda şaşırtıcı başarı- lar elde etti. Tarımsal ve sanayi üretimleri yüksek oranlarda art- tı. Tarımda köylüye toprak kiralanması yönteminin uygulanma- sıyla ülke birkaç yıl içinde tarım ürünü ithalatçısından tarım ürü- nü ihracatçısı durumuna geldi. Tarımdaki canlanma, kırsal sa- nayilerde de büyük patlamaya yo) açtı. Bu alanda 1981-1986 yıllan arasında yüzde 400 gibi, şaşırtıcı bir büyüme hızına ulaşıldı. Ta- nmdaki dinamizm kentlerdeki sanayiye de yansıdı. Ülkenin gayri safi milli hasılası 1978den bu yana iki kat arttı. ihracatta 1982 -1987 yıllarında düzenli olarak her yıl yüzde 15 oranında artış kaydedildi. Sovyetler Birliği'nde ise 5 yıllık reform denemesinden sonra ekonomik durum iyileseceğine daha da kötüye gittı. • Neden? Bu olgunun çeşitli sebepleri var Önce, Sovyetler'de glasrtos- tun önemli bölümü, reformları tartışmakla geçmistir. Herkes ak- lına geleni söylemiş, polemikler yapılmış, ama teorıden uygula- maya bir türtü geçilememistir ya da ook zaman kaybetlikten sonra geçilmistir. Çin'de ise ekonomik reformlara karar verildikten sonra program zaman yıtirılmeden uygulanmaya başlanmıştır. Çin, re- formlara tarım alanında başlayıp kısa sürede sonuçlannı almış- tır. Oysa Sovyetler'de tarım alanındaki reformlar hem geç gûn- deme gelmis hem de sağlıklı bıçimde uygulanamamıştır. Bu nok- tada Çin'in büyük bir avantajına işaret etmek gerekiyor. Stalin, Sovyetler Birliği'nde köylü sınıfını tümüyle ezmiş, yok etmiştir. Çin'de ise köylülerin başına böyle bir şey gelmemiştir. Bu köylü- lere toprak verilir verilmez, geleneksel birikımleri ile araziyi iyi biçimde değerlendirip işleyerek üretimi arttırmışlardır. Ayrıca Çin halkı Sovyet halkında olmayan girişimcilik gelene- ğine sahip. Bu bakımdan reformlara daha kolay uyum sağlaya- biliyor. Sözgelişi Sovyetler Birliği'nde karar alma özerkliği vert- len işletme yöneticilerinin, ne yapacaklarını şaşırdıklarına ve hu- zurlarını yitirdiklerine ilişkin birçok haber çıkmıştır. Çin'de ise iş- letme yöneticile'i, özerkliğe çok daha çabuk ve kolay alışmış- lardır. Son olarak Çin'in Sovyetler Birliği'ne kıyasla iki büyük avan- tajına da işaret etmek gerekiyor. Pekin, reformlara başladıktan sonra savunma giderlerinde önemli kısıntı yapmıştır Başkan Re- agan'ın "Yıldız Savaşlan" ya da Stealth uçaklan gibi projelerle sürekli zorladığı Sovyetler ise bu fırsatı buiamamıştır.Çin ayrıca reformlara yöneldikten sonra dış ülkelerde yaşayan milyonlarca Çinliden büyük yardım görmüş, bu Çinliler anavatanın ihracat ve tüketım sanayilerine küçümsenemeyecek yatırımlar yapmış- lardır. Sovyetler, böyle bir avantaja da sahip değildi. Ancak Çin'in ekonomik başarısından soz ederken madalyc- nun öteki yüzüne de bakmak gerekiyor. Enflasyon yüzde 20'yi aşmış, ışsizlik artmış, yolsuzluk, karaborsa, fuhuş büyük boyut- lara ulaşmıştır. Çoğulcu ekonomik altyapı ile tekelci siyasal üst- yapı arasındaki çelişki ise Tienanmen'deki kanlı olaylarla nok- taianmıştır. Bu olaylardan sonra siyasal otoritenin sertleşmesi- ne koşut olarak ekonomik lıberalleşme programı da Pinırlandı- rılmış, merkezı yönetimin ekonomi üzerindeki denetimi güçlen- miştir. Ancak gelen haberlere göre bu kez de ekonomik büyü- me hızı yavaşlamış, üretımde düşüş olmuştur. Sorunlar çetin ve karışık. Hazır reçeteler ve klişelerle çözüm bulunamıyor. Ancak 21. yüzyıla girmeye hazırlanırken şu gerçek açık biçimde ortaya çıkmıştır: insanlığın büyük arayışının vaz- geçilmez önkoşulu demokrasıdir. ' Bu gerçeği herkesin içine iyice sindirmesinde sonsuz yarar vardır. DlŞtŞLERl SÖZCÜSÜ SUNGAR: AT'ye sırtımızı dönmeyeceğiz Ankara, Avrupa Topluluğu Bakanlar Konseyi'nin aldığı kararın, Türkiye'nin tam üyeliğe ehliyeti de dahil, esas elemanlarını benimsediği görüşünde. ANKARA (Cumhuriyet Buro- su) — Avrupa Topluluğu (AT) Dı- sişleri Bakanları Konseyi'nin aldı- ğı kararın Türkiye'nin Avrupa'ya sırtını dönmesi için neden olustur- maması istendi. Dısişleri Bakan- lığı Sozcüsü Murat Sungar, top- luluk ile Türkiye arasındaki işbir- liğini geliştirecek önerilerin aktif biçimde bir an önce uygulamaya konulmasma önem atfedildiğini bildirdi. Avrupa Topluluğu Derne- ği ise Konsey kararının Türkiye- nin bütünleşme çabalarını karşı- laması gerektiğini savundu. Dısişleri Bakanlığı Sözcüsü Maral Snagar, AT Bakanlar Kon- seyi'nin 5 şubattaki toplanusında, Brüksel Komisyonu'nun 18 aralık- ta açıkladığı görusün, Türkiye'nin tam üyelik ehliyeti de dahil, esas elemanlarını benimsediğini ve ko- misyondan Türkiye ile işbirliği önerilerinin en kısa zamanda ha- zırlanmasım istediğini vurguladı. Komisyon önerilerinin ilişkilere yeni bir canlılık kazandıracağının "mahakkak" olduğunu belirten Sungar, "tsbirliginin bütün alan- larda, en geniş biçimde ve özellikie tam üyeliğe hazırlık perspektifi içinde geliştirilmesi yolunda ko- misyondan bekleaen onerüere cid- di bir kapsam kazandınlmasına önem attelmekteyiz" d-.dı. Söz< 'i Sungar, Bakanlar Konse- yi'nin Türkiye ile 1993 yıhndan sonra tam üyelik görüşmelerine başlanıp baslanmayacağı yolunda herhangi bir irade beyanmda bu- lunmamasını ise şöyle değer- lendirdi: "Topluluğun içinde bulunduğu •nişknller karşısında iç butunles- mesine öncelik vererek hiçbir ül- kejle 1993 yılına kadar tam üye- lik mnzakeresine girişmeyi göze alamamasını bir ölçude anlayısla kaışılıyoruz. Ancak bizim üzerin- de önemle durdugumuz nokta, AT'nin ilişkilerinde özei bir yeri olması gereken Türkiye ile Um üyelik müzakerelerinin açılması yolunda topluluğun siyasi irade- îsini en geç 1993'ten önce olustur- imasıdır." Ankara'da Matutes rahatsızlıgı ANKARA (Cumhuriyet Biiro- su) — Avrupa Topluluğu'nun (AT) Akdeniz bölgesi ülkelerinden ve Akdeniz politikasından sonım- lu komiseri Abel Matutes bugün Güney Kıbns'a gidiyor. Türkiye1 nin toplulukla ilişkilerinde "kilit adam" olan Matutes'in bu ziyare- ti, Ankara'da bazı soru işaretleri yarattı. Matutes'in Lefkoşa'daki temaslan sırasında, Kıbns sorunu ile Türkiye'nin ve Kıbns'ın toplu- luğa katılma istemleri konularm- da alacağı tavır, Türkiye acısından topluluktaki Yunanistan engelinin aşılması çerçevesinde büyük önem tasıyacak. Ispanyol komiser Matutes, üç gün sürecek Güney Kıbns ziyare- ti sırasında, Rum yönetimi lideri Yorgo VasilİH, Dısişleri Bakanı Yorgo Yakovu ve Rum Temsilciler Meclisi Başkanı Vassos Lissari- des'le görüşecek. Görüşmelerde, Guney Kıbns'ın AT'ye tam üyeiik başvurusuna yönelik hazırlıklan ele alınacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle