Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 ŞUBAT 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3
Rafsancani'den
Ozal'a mesaj
• ANKARA (Cumhuriyet
Biirosu) — Iran
Cumhurbaşkanı. Haşemi
Rafsancani, özel danışmanı
Ali Reza Muayyeri
aracıhğıyla Cumhurbaşkanı
Turgut Ozal'a dün bir
mesaj gönderdi. Ağırlığını
ekonomik konuların
oluşturduğu mesajda, daha
öncekı yıllarda 2 milyar
dolar düzeyine ulaşan ikili
ticaretin geçen yıl 360
milyon dolara düşmüş
olmasına işaret edildiği
kaydedildi. Bu arada
özal'ın Rafsancani'yi
Türkiye'ye davet ettiği,
Rafsancani'nin bu daveti
memnuniyetle karşıladığı ve
en kısa zamanda
gerçekleştirmek arzusunda
olduğunu da ilettiği
belirtildi.
Filipinler'de
çatışına:75 ölü
• ZAMBOANGA (AA) —
Filipinler'in güneyinde
komünist gerillaların
sığınaklarına hükümet
güçlerinin baskınlar
düzenlediği çatışmalarda,
8'i asker, toplam 75 kişinin
öldüğü açıklandı. Ordu
kaynakları, operasyonlarda
9 askerin de yaralandığını
bildirdiler. Açıklamada,
başkent Manila'nın 770 km.
guneybatısında bulunan
Yeni HaJk Ordusu
sığınaklarına cumartesi
gününden itibaren yüzlerce
saldın düzenlendiği,
çatışmaların, yılbasından
beri meydana gelenlerin en
şiddetlisi olduğu belirtildi.
Pakistan'da
çatışma: 22 ölü
• KARAÇİ (AA) —
Fakistan'ın Karaçi kentinde,
hükümet aleyhtarları ile
güvenlik güçleri arasında
çıkan silahh çatışmalarda,
ikisi polis 22 kişi öldü; en
az 60 kişi de yaralandı.
Daha önceki etnik
çatışmalarda gözaltına
alınan yandaşlarının serbest
bırakılmasım talep eden
yaklaşık 50 kişilik silahh
bir grubun bir polis
karakoluna saldırmalan
üzerine silahh çatışmalann
bütün kente yayüdığı
bildirildi.
Carrington ve
Avrupa
• PARİS (AA) —
NATO'nun eski Genel
Sekreteri Lord Carrington,
"Avrupa'nın kendi güvenliği
ile pek ilgilenmediğini"
söyledi ve Batı'daki askeri
ve siyasi ittifaklann
korunması gerektiği
görüşünü savundu.
Carrington, Fransa'da
yayımlanan Quotidien de
Paris'ye verdiği demeçte
NATO ve ATnin "denge
unsuru iki kuruluş"
olduğunu vurguladı
Kmerler'in
ölüm bilançosu
• BANGKOK (AA) —
Kampucya'da yönetimi ele
gecirmek için silahh
mücadele veren Çin yanlısı
Kızıl Kmerler, ocak ayı
içinde 1.076 asker
öldürdüklerini açıkladılar.
Bangkok'tan dinlenen
Kızıl Kmer Radyosu'nun
bildirdiğine göre ülkenin
çeşitli bölgelerinde meydana
gelen çatışmalarda 1.123
asker de yaralandı.
Gözlemciler, Kızıl
Kmerler'in verdiği
rakamlann genellikle
abartılı olduğuna, ancak
gerçek olaylara dayandığına
dikkat çekiyorlar. Kızıl
Kmerler, Kampuçya'daki
Vietnam destekli Phnom
Penh yönetimine karşı
mücadele eden 3'lü
koalisyon içinde askeri
açıdan en güçlü olan grup.
Tek füzeden 3
uydu
• TOKYO (AA) —
Japonya, tek füzeden 3
uydu birden fırlatma
deneyini ilk kez başan ile
gerçekleştirdi. Ülkenin
gûneyindeki Tanegaşima
uzay merkezinden fırlatılan
iki kath bir H-l füzesi,
oşinografik gözlemlerde
bulunacak. Mos-lb, amatör
radyo yayınlarını
düzenleyecek Jas-tb ve
ağırhksız ortamda bilimsel
deneyler yapmakla görevli
uydulan yörüngelerine
yerlestirdi.
Dr. SadıkAhmet vetbrahim Şerifiçin olaylı duruşmada karar verildi
Tahliye talebine retSTELYO BERBERAKİS
GÜMÜLCİNE — Batı Trak-
ya'nın Gümülcine bölgesi bağım-
sız eski milletvekili Dr. Sadık Ah-
met ile milletvekili eski adayı Ib-
rabim Şertf'in tahliye başvurula-
n reddedildi. Gümülcine istinaf
mahkemesi dün Ahmet ile ŞeriP-
in tahliye başvurulannı incdedik-
ten sonra, gösterilen gerekçeleri
"zayıf" buldu ve ret kararı aldı.
Karardan önce ve sonra bazı Yu-
nanh fanatik gruplar taşkınlık ya-
parak duruşmayı izleyen avukat
ve basın mensuplarıyla TRT eki-
bine saldırdılar.
Gümülcine bağımsız milletveki-
li İsmail Rodopiu karann açıklan-
masından sonra yaptığı açıklama-
da "mahkeme karanna yonım
yapılamaz" diye konuştu. Mah-
kemeyi gözlemci olarak izleyen
bir Alman avukat ise dışanda top-
lanan ve mahkemenın aldığı ka-
ran Yunan bayraklannı sallaya-
rak coşkuyla karşılayan fanatik
bir grup tarafından tartaklandı.
Aynı grup, mahkemeyi izleyen
birçok yerli ve yabancı gazeteci
arasında fotoğraf çekenlere de
DR. AHMET — Tutuklu kalacak
saldırdı. TRT adına duruşmayı iz-
leyen Nurettin Atmaca, Ertuğrul
Bülent, Talay Ulasu ve tlhan Öz-
tekin'den oluşan ekip de Yunan-
lılann saldınlanna hedef oldu. Bir
süre savcının odasına sığınan
TRT ekibi daha sonra polis kor-
dönu altında bir taksiyle T.C.
konsolosluğuna gitti. Alınan çok
sıkı güvenlik önlemlerine karşın
Gümülcine adliye binasınm içini
çok sayıda Türk azmhk üyeleri ile
büyük bir grup fanatik Yunanlı
tıklım tiklım doldurdu.
Yunanistan'ın Gümülcine kenti istinaf
mahkemesi 26 ocakta 18'er ay hapis cezasına
çarptırılan Batı Trakyalı iki Türk liderin geçici
olarak tahliye istemlerini reddetti.
Duruşma öncesi ve sonrasmda mahkeme
binasıyla bina dışında gösteri yapan bir grup
fanatik, Yunanlı avukatlara ve basın
mensuplarına saldırılarda bulundu.
Fanatik Yunanlı grup, TRT ekibine ve bazı
yabancı basın mensuplarına saldırırken
"Türkler Batı Trakya'dan dışarı" gibi sloganlar
attılar ve Yunan milli marşım söylediler.
ANKARA
Dr. Sadık Ahmet ile Ibrahim
Şerif'e Yunan ceza yasasının
192'nci maddesini ihlal ettikleri
gerekçesiyle 26 ocaktaki duruşma-
da 18'er ay hapis ve 3'er yıl siya-
sal haklardan men cezası verilmiş-
ti. Ahmet ile Şerif o günden beri
Selanik Cezaevi'nde tutuklu bu-
lunuyorlar. Ahmet ile Şerif, Gü-
mülcine bidayet mahkemesinin al-
dığı bu karara itiraz ettiler ve tenı-
yiz mahkemesinin yapılacağı ta-
rihe kadar tahliyelerini isteyerek
istinaf mahkemesine başvurdular.
Sanıklann dünkü savunmasını
Selanikli avukat Yeorgios Gulas
üstlendi. Avukat, başvunıyu ya-
panlann, •'Yurtdışınakacmalan-
nın söz konusu olmadıgı ve aile-
lerinin gecimlerini temin edebil-
meleri gerekçesiyle koşullu \a da
kefaletle geçici olarak tahliye
edilmelerini" istedi. 3 üyeli istinaf
mahkemesi daha sonra Ahmet ile
Şerif'in lehinde ifade veren iki
görgü tanığını dinledi. Tanıklar
Hasan Mehmet ve Hasan Paça-
man, Ahmet ile Şerifin tutuklu
Dışişlerfrıden Atina'ya protesto
Gümülcine'deki duruşmada TRT ekibine
yapılan saldın, Yunanistan'ın Ankara
Büyükelçiliği Basın Müsteşarı nezdinde
kınandı.
ANKARA (Camhuriyet Büro-
su) — Dısişleri Bakanlığı, Gümul-
cine'de TRT ekibine saldınlması
olayını protesto etti. Bakanlık
Sözcüsü Murat Sungar, Yunanis-
tan Büyükelçiliği Basın Müsteşa-
rı Aristidis Kalegeropulos'u ba-
kanhğa çağjrarak, Ankara'nın bu
konudaki protestosunu iletti.
Sözcü Sungar'ın Kalegeropu-
los'la görüşmesinde, Sadık Ah-
met ve Ibrahim ŞeriFin tahliye is-
temlerinin görüşüldüğü duruşma-
yı izleyen TRT ekibine yapılan
saldırıyı "kesin" bir dille kınadı-
ğı öğrenildi. Sungar aynca Yunan
güvenlik güçlerinin saldmlara
"bigane" kalmasını ve TRT eki-
bi dışındaki diğer bazı basın men-
suplarına da görevlerini yerine ge-
tirme fırsatı verilmemesini eleştir-
di.
öte yandan, Dısişleri Bakaniı-
ğı'ndan dün aksam yapılan açık-
lamada, TRT ekibinin polis kor-
donuna karşın tartaklandığı belir-
tilerek, olayın Yunan makamla-
nnın basın, yayın ve haberleşme
özgurlüğti alanındaki uluslarara-
sı ilke ve kurallan da hiçe saydı-
ğını gösterdiğine işaret edildi.
Açıklamada şöyle denildi:
"Bu çirkin tecavüzlerin Yunan
savcının ve poüsin gözünıin önün-
de gerçeklesmiş olması ve buna
rağmen bir de örtbas edilmeye
kalkışılmış bulunması ibret ve en-
dişe vericidir. Bu suretle, Yunan
makamlan basın, yayın ve haber-
leşme özgürlüğü alanındaki ulus-
lararası ilke ve kurallan da hiçe
saydıklannı göstermiş olmakta-
dırlar.
Bu arada TRT ekibine ve bazı
basın mensuplarına karşı Yunanlı
fanatiklerce girişilen saldınlar, çe-
şitli basın kuruluşlarının da pro-
testosuna neden oldu. Gazetecüer
Cemiyeti Baskanı Nezih Demir-
kent tarafından yayımlanan bildi-
ride, "saldırganlann polisin mıi-
samahası yüzunden arkadaşlan-
mıza lekme atmalan iğrenç bir
olaydır" denildi. Bildiride Gü-
mülcine'deki saldınmn Uluslara-
rası Basın Enstitüsü'ne (IPI) de
iletildiği kaydedildi.
yargılanmalannı gerektirecek bir
neden olmadığmı söylediler. Baş-
yargıç Nikoiaropolos'un, "Bnn-
lar tahliye edilirse yasadtsı olarak
nitelenen faaliyetta-ini sürdünr-
ler miî" sorusuna "Hayır,
gostermeyecekler" yanıtını verdi-
ler.
Daha sonra sozü savcı Dimos-
tenis Vasilov aldı. Vasilos, Ahmet,
ile ŞeriTin tahliye basvurulannın
reddedilmesini istedi.
Savcının konusmasından sonra
yanm saat ara veren mahkeme,
daha sonra aldığı karan tek cümle
ile açıkladı: "Ahmet Oe Şerifin
tabliye başvurulan reddedilmfaj-
tir". İki sanığın haklanndaki ka-
rar bundan sonra temyiz mahke-
mesinde görüldükten sonra ya ke-
sinleşecek ya da yeniden yargılan-
malarına karar verilebilecek.
Karar, acıklanır açıklanmaz ge-
rek salon içinde bulunan gerekse
adliye binası önünde toplanan
yüzlerce kişi tarafından coşkuyla
alkışlandı. Ellerinde Yunan bay-
raklan ve "adalet boyunu göster"
yazılı panolar bulunan fanatik
grup, "Türkler Trakya'dan
dışan" sloganlan atıyor, Yuna-
nistan milli marşım söylüyorlar-
dı.
öte yandan Dr. Sadık Ahmet
ve Ibrahim Şerif hakkında yine
ceza yasasının 192. maddesini ih-
lal gerekçesiyle açılan ve bugün
Agrinion kentinde başlanması
beklenen mahkemenın süresiz
olarak ertelendiği bildirildi.
Bu arada geçen hafta sonu Yu-
nanistan tarafından istenmeyen
kişi ilan edilerek ulkeden ayrılma-
sı istenen Türkiye'nin Gümülcine
Başkonsolosu Kemal Gür'ün ye-
rine Atina'daki Büyukelçiliğimiz-
de musteşar olarak görev yapan
Deniz Bölükbaşı'mn geçici olarak
Gumulcine'ye gideceği oğrenildi.
Aym şekilde Yunanistan'ın Tür-
kiye tarafından istenmeyen kişi
ilan edilen Istanbul Başkonsolo-
su llias Klh'in yerine de Ankara'-
dan Büyükelçilik ikınci müsteşa-
rı Dimitris Vasilopulos'un geçici
görev le gönderileceği kaydedildi.
3JUIIİ1
;ı
Teşekkürlerinize
Teşekkür Ediyoruz.
Emekli maaşınızı beklemeden, yorulmadan,
daha rahat şartlarda almaruz amacıyla hizmete açtığımız
"Özel İşlem Merkezleri"nin
ilk uygulama sonuçlannı sizden gelen sayısız mektuplannız,
TRT'nin yaptığı konuyla ilgili röportajlardaki
övücü sözleriniz ve teşekkürlerinizle aldık.
"Özel İşlem Merkezleri"ne gösterdiğiniz ilgi, bu konuda özel bir
hizmetin verilmesi yolundaki çalışmalarımızda ve
istendiğinde "büyük güçlükleri de olsa her işin başarılabileceği"
inancımızda, ne derece hakb olduğumuzun
en somut kanıtı oldu.
Ilgilerinize ve "teşekkürlerinize", teşekkür ediyoruz.
TC ZIRAAT BANKASIZ İ R A A T S İ Z B İ R T Ü R K İ Y E D Ü Ş Ü N Ü L E M E Z
POIJTIKADA
SORU1NLAR
ERGUNBALa
Sovyet Örneği, Çin
Ornegı...
Sovyetler Birtiği'ndeki gelîşmeler, akla Çin Halk Cumhuriye-
ti'ni getiriyor. İki ülke de ekonomilerinde kapsamlı reform yap-
ma gereğini duyarak bu yota yöneldiler. Reformlan uygulama yon-
temleri ise değişik oldu. Mihail Gorbaçov ekonomik reformların
krtleterin dinamizmi ile desteklenmesı görüşünden hareket ede-
rek önce siyasal reformlarla (glasnost) işe başladı. Glasnost, pe-
restroykanın itici gücünü, motorunu oluşturacaktı. Çin ise ters
yönden yola çıktı. Önce ekonomik reformlar başlatıldı; bu ara-
da siyasal alanda yavaş yavas lıberalleşmeye gidildi. Bu süreç
bilindiği gibi geçen yaz Tienanmen'deki kanlı olaylarla son bul-
du.
Gorbaçov'un görüşü daha gerçekçı idi. Sovyet lideri, ekono-
mik özerkliğin ya da lıberalleşmenin. baskıcı bir ortamda ger-
çekleşemeyeceğini, enınde sonunda siyasal otorite ile sürtüş-
menin kaçınılmaz olduğunu görmüştü. Ayrıca ekonomik canlan-
ma için kttlelerin katılım ve dinamizmine gerek olduğunun da
bilincinde idi. Bu gerçeği belki Çinli yetkililer de bir ölçüde kav-
ramışlardı. Ama Pekin yine de "tepeden inme perestroyka" mo-
delinde ısrar etti. Önce ekonomik reformlar uygulanacak, siya-
sal reformlar geriden ve çok daha yavaş bir tempo ile gelecekti.
Kâğıt üzerinde, Gorbaçov'un ekonomik reformlarının başarı-
ya ulaşması, Çin'inkinin ise fiyasko ile sonuçlanması gerekiyor-
du. Ama tersi oldu. Çin, Deng Şiao Ping'in reformlarının uygu-
landığı 1981-1989 döneminde ekonomik alanda şaşırtıcı başarı-
lar elde etti. Tarımsal ve sanayi üretimleri yüksek oranlarda art-
tı. Tarımda köylüye toprak kiralanması yönteminin uygulanma-
sıyla ülke birkaç yıl içinde tarım ürünü ithalatçısından tarım ürü-
nü ihracatçısı durumuna geldi. Tarımdaki canlanma, kırsal sa-
nayilerde de büyük patlamaya yo) açtı. Bu alanda 1981-1986 yıllan
arasında yüzde 400 gibi, şaşırtıcı bir büyüme hızına ulaşıldı. Ta-
nmdaki dinamizm kentlerdeki sanayiye de yansıdı. Ülkenin gayri
safi milli hasılası 1978den bu yana iki kat arttı. ihracatta 1982
-1987 yıllarında düzenli olarak her yıl yüzde 15 oranında artış
kaydedildi.
Sovyetler Birliği'nde ise 5 yıllık reform denemesinden sonra
ekonomik durum iyileseceğine daha da kötüye gittı. •
Neden?
Bu olgunun çeşitli sebepleri var Önce, Sovyetler'de glasrtos-
tun önemli bölümü, reformları tartışmakla geçmistir. Herkes ak-
lına geleni söylemiş, polemikler yapılmış, ama teorıden uygula-
maya bir türtü geçilememistir ya da ook zaman kaybetlikten sonra
geçilmistir. Çin'de ise ekonomik reformlara karar verildikten sonra
program zaman yıtirılmeden uygulanmaya başlanmıştır. Çin, re-
formlara tarım alanında başlayıp kısa sürede sonuçlannı almış-
tır. Oysa Sovyetler'de tarım alanındaki reformlar hem geç gûn-
deme gelmis hem de sağlıklı bıçimde uygulanamamıştır. Bu nok-
tada Çin'in büyük bir avantajına işaret etmek gerekiyor. Stalin,
Sovyetler Birliği'nde köylü sınıfını tümüyle ezmiş, yok etmiştir.
Çin'de ise köylülerin başına böyle bir şey gelmemiştir. Bu köylü-
lere toprak verilir verilmez, geleneksel birikımleri ile araziyi iyi
biçimde değerlendirip işleyerek üretimi arttırmışlardır.
Ayrıca Çin halkı Sovyet halkında olmayan girişimcilik gelene-
ğine sahip. Bu bakımdan reformlara daha kolay uyum sağlaya-
biliyor. Sözgelişi Sovyetler Birliği'nde karar alma özerkliği vert-
len işletme yöneticilerinin, ne yapacaklarını şaşırdıklarına ve hu-
zurlarını yitirdiklerine ilişkin birçok haber çıkmıştır. Çin'de ise iş-
letme yöneticile'i, özerkliğe çok daha çabuk ve kolay alışmış-
lardır.
Son olarak Çin'in Sovyetler Birliği'ne kıyasla iki büyük avan-
tajına da işaret etmek gerekiyor. Pekin, reformlara başladıktan
sonra savunma giderlerinde önemli kısıntı yapmıştır Başkan Re-
agan'ın "Yıldız Savaşlan" ya da Stealth uçaklan gibi projelerle
sürekli zorladığı Sovyetler ise bu fırsatı buiamamıştır.Çin ayrıca
reformlara yöneldikten sonra dış ülkelerde yaşayan milyonlarca
Çinliden büyük yardım görmüş, bu Çinliler anavatanın ihracat
ve tüketım sanayilerine küçümsenemeyecek yatırımlar yapmış-
lardır. Sovyetler, böyle bir avantaja da sahip değildi.
Ancak Çin'in ekonomik başarısından soz ederken madalyc-
nun öteki yüzüne de bakmak gerekiyor. Enflasyon yüzde 20'yi
aşmış, ışsizlik artmış, yolsuzluk, karaborsa, fuhuş büyük boyut-
lara ulaşmıştır. Çoğulcu ekonomik altyapı ile tekelci siyasal üst-
yapı arasındaki çelişki ise Tienanmen'deki kanlı olaylarla nok-
taianmıştır. Bu olaylardan sonra siyasal otoritenin sertleşmesi-
ne koşut olarak ekonomik lıberalleşme programı da Pinırlandı-
rılmış, merkezı yönetimin ekonomi üzerindeki denetimi güçlen-
miştir. Ancak gelen haberlere göre bu kez de ekonomik büyü-
me hızı yavaşlamış, üretımde düşüş olmuştur.
Sorunlar çetin ve karışık. Hazır reçeteler ve klişelerle çözüm
bulunamıyor. Ancak 21. yüzyıla girmeye hazırlanırken şu gerçek
açık biçimde ortaya çıkmıştır: insanlığın büyük arayışının vaz-
geçilmez önkoşulu demokrasıdir. '
Bu gerçeği herkesin içine iyice sindirmesinde sonsuz yarar
vardır.
DlŞtŞLERl SÖZCÜSÜ SUNGAR:
AT'ye sırtımızı
dönmeyeceğiz
Ankara, Avrupa Topluluğu Bakanlar
Konseyi'nin aldığı kararın, Türkiye'nin tam
üyeliğe ehliyeti de dahil, esas elemanlarını
benimsediği görüşünde.
ANKARA (Cumhuriyet Buro-
su) — Avrupa Topluluğu (AT) Dı-
sişleri Bakanları Konseyi'nin aldı-
ğı kararın Türkiye'nin Avrupa'ya
sırtını dönmesi için neden olustur-
maması istendi. Dısişleri Bakan-
lığı Sozcüsü Murat Sungar, top-
luluk ile Türkiye arasındaki işbir-
liğini geliştirecek önerilerin aktif
biçimde bir an önce uygulamaya
konulmasma önem atfedildiğini
bildirdi. Avrupa Topluluğu Derne-
ği ise Konsey kararının Türkiye-
nin bütünleşme çabalarını karşı-
laması gerektiğini savundu.
Dısişleri Bakanlığı Sözcüsü
Maral Snagar, AT Bakanlar Kon-
seyi'nin 5 şubattaki toplanusında,
Brüksel Komisyonu'nun 18 aralık-
ta açıkladığı görusün, Türkiye'nin
tam üyelik ehliyeti de dahil, esas
elemanlarını benimsediğini ve ko-
misyondan Türkiye ile işbirliği
önerilerinin en kısa zamanda ha-
zırlanmasım istediğini vurguladı.
Komisyon önerilerinin ilişkilere
yeni bir canlılık kazandıracağının
"mahakkak" olduğunu belirten
Sungar, "tsbirliginin bütün alan-
larda, en geniş biçimde ve özellikie
tam üyeliğe hazırlık perspektifi
içinde geliştirilmesi yolunda ko-
misyondan bekleaen onerüere cid-
di bir kapsam kazandınlmasına
önem attelmekteyiz" d-.dı.
Söz< 'i Sungar, Bakanlar Konse-
yi'nin Türkiye ile 1993 yıhndan
sonra tam üyelik görüşmelerine
başlanıp baslanmayacağı yolunda
herhangi bir irade beyanmda bu-
lunmamasını ise şöyle değer-
lendirdi:
"Topluluğun içinde bulunduğu
•nişknller karşısında iç butunles-
mesine öncelik vererek hiçbir ül-
kejle 1993 yılına kadar tam üye-
lik mnzakeresine girişmeyi göze
alamamasını bir ölçude anlayısla
kaışılıyoruz. Ancak bizim üzerin-
de önemle durdugumuz nokta,
AT'nin ilişkilerinde özei bir yeri
olması gereken Türkiye ile Um
üyelik müzakerelerinin açılması
yolunda topluluğun siyasi irade-
îsini en geç 1993'ten önce olustur-
imasıdır."
Ankara'da
Matutes
rahatsızlıgı
ANKARA (Cumhuriyet Biiro-
su) — Avrupa Topluluğu'nun
(AT) Akdeniz bölgesi ülkelerinden
ve Akdeniz politikasından sonım-
lu komiseri Abel Matutes bugün
Güney Kıbns'a gidiyor. Türkiye1
nin toplulukla ilişkilerinde "kilit
adam" olan Matutes'in bu ziyare-
ti, Ankara'da bazı soru işaretleri
yarattı. Matutes'in Lefkoşa'daki
temaslan sırasında, Kıbns sorunu
ile Türkiye'nin ve Kıbns'ın toplu-
luğa katılma istemleri konularm-
da alacağı tavır, Türkiye acısından
topluluktaki Yunanistan engelinin
aşılması çerçevesinde büyük önem
tasıyacak.
Ispanyol komiser Matutes, üç
gün sürecek Güney Kıbns ziyare-
ti sırasında, Rum yönetimi lideri
Yorgo VasilİH, Dısişleri Bakanı
Yorgo Yakovu ve Rum Temsilciler
Meclisi Başkanı Vassos Lissari-
des'le görüşecek. Görüşmelerde,
Guney Kıbns'ın AT'ye tam üyeiik
başvurusuna yönelik hazırlıklan
ele alınacak.