Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/10 HABERLER 8 ŞUBAT 1990
PARLAMENTODA N
• S.HP Genel Başkanı Erdal lnönü'nün,
cumhurbaşkanlığı genel sekreterliğinin çalışrnalannı
TBMM'de yürütmesine imkân veren yasanın yürürlükten
kaldırılmasını amaçlayan önerisi lçişleri Komisyonu'nda
reddedildi. Komisyonun dünkü toplantısında Erdal Inönü
ile 41 arkadaşının önerisi ele alındı. öneri
üzerinde görüşlerini açıklayan SHP Grup
Başkanvekili Hasan Fehmi Güneş,
"Çankaya" sözcuğünün
"cumhurbaşkanlığı" makamı anlamına
gelir olduğunu kaydederek
"Cumhurbaşkanlığı makamı Çankaya'dan
daha yücedir, daha anlamlıdır. Cumhurbaşkanlığı
makamımn kiracı gibi, sığınmacı gibi başka yerde
çalışmalarını sürdürmesi o makama yakışmaz" dedi.
Güneş, TBMM'nin "bağımsız bir şekilde çalışması"
gerektiğini ifade ederek cumhurbaşkanhğına seçilen bir
milletvekilinin görevinden istifa etmesinin nedeninin de
bu olduğunu söyledi.
• Tanm Orman ve Köyişleri Komisyonu, uyuşturucu
maddelerin mürakabesi hakkmdaki yasada değişiklik
yaparak, "lif, tohum, sap ve benzeri amaçlarla kenevir
ekimi"ni, Tanm Orman ve Köyişleri Bakanlığı'nın iznine
bağlayan ve izin belgesi almadan ekim yapanlara
verilecek para cezalarını arttıran tasarıyı kabul etti.
Tanm Orman ve Köyişleri Bakanı Lütfullah Kayalar,
komisyonda SHP Ankara Milletvekili ömer Çiftçi'nin,
söz konusu tasannın kenevir ekim alanlarıru daraltıp
daraltmayacağı yolundaki sorusunu cevaplandırırken bir
daralma söz konusu olmayacağını vurguladı. Kayalar,
hükümetin uygulamalarının da bugüne kadar hep
genişleme yönünde olduğunu kaydetti.
P A R T İ L E R D E ~ N
Terse gidiYardımcısı Esat Kıratlıoğlu Sovyetler Birliği başta olmak
bloku ülkelerinde çok partili hayata geçilmesi
düşünülürken Türkiye'de tek partili bir
siyasetin sağlanmasına çalışıldığını iddia etti.
\ Kıratlıoğlu "Cumhurbaşkanı dahil tüm
/ANAP iküdarı kendilerinden başka varlığa
tahammül edemez bir durum ortaya
~*
k>
<^5&*' koymaktadırlar" dedi. Esat Kıratlıoğlu UBA
muhabırine görüşlerini açıklarken Sovyetler Birliği'nde
Gorbaçov'un çok partili sisteme geçişle karma ekonomi
konusunda önemli gelişmeler peşinde koştuğunu, böylelikle
bu ülkede komünizme ters düşen ve onunla bağdaşmayan
bir sisteme evet deneceğinin anlaşıldığını söyledi.
DYP Sakarya Milletvekili Ahmet Neidim
ve arkadaşları, Sanayi ve Ticaret Bakanı
Şükrü Yürür hakkında hazırladıklan gensoru önergesini
TBMM Başkanlığı'na verdiler. Gensoru önergesinin
gerekçesinde, Para Kredi Kurulu'nun 28 Aralık 1989
tarihinde aldığı bir kararla, Fiskobirlik'te bulunan
fındıkların üç ayı faizsiz 6 ay vade ile piyasa değerinin
yüzde 20 altında fındık sanayicisine verilmesinin
kararlaştırıldığı belirtilerek, bunun Türkiye'de bazı
fırmaların hükümet tarafından desteklendiğini açıkça
gösterdiği büdirildi. (Ankara AA)
Dokunulmazhk Adalet
Komisyonu üyelerinden
oluşan karma komisyon, 12 milletvekilinin
dokunulmazlığımn kaldırıimasına ilişkin 3 ve 4 numaralı
hazırlık komisyonlarının hazırladığı raporları yarın yapacağı
toplantıda ele alacak. 3 numaralı hazırlık komisyonu "Irk
Ayrımcılığı" nedeniyle Diyarbakır Bağımsız Milletvekili
Salih Sümer, Mardin Bağımsız Milletvekili Adnan Ekmen,
SHP Içel Milletvekili Fikri Sağlar, SHP Diyarbakır
Milletvekili Fuat Atalay, tstanbul Bağımsız Milletvekili
Mehmet Ali Eren ve Malatya Bağımsız Milletvekili tbrahim
Aksoy'un yasama dokunulmazlıklanmn kaldırılmasını
istemişti. Zimmet ve evrakta sahtekârlıkla ilgili dosyaları
inceleyen 4 numaralı hazırlık komisyonunda da, Bingöl
bağımsız milletvekili İlhami Binici, DYP Kutahya
Milletvekili Cavit Erdemir, SHP tstanbul Milletvekili Ali
Topuz, SHP Tokat Milletvekili Kazım Özev, SHP Kocaeli
Milletvekili Rıza Sirmen, ANAP Mardin Milletvekili Beşir
Çelebioğlu ve Mardin Bağımsız Milletvekili Adnan Ekmen'in
yasama dokunulmazlıklanmn kaldırılması kararlaştırılmıştı.
KlSA KISA
• TBMM Genel Kurulu - Mılli Eğitim Bakanlığı Personel
Genel Müdurlüğü'ne, Bakanlık MüşaviriSaimHekimoğlu
getirildi.
• Türkije-Kuveyt - Türkiye ve Kuveyt arasında adli
yardımlaşma yapılmasına ilişkin anlaşma dun parafe edildi.
• Sonı önergesi - Kars bağımsız milletvekili Mahmut Alınak,
Bursa'da tutuklanan91 kişinincezaevindegardiyanlarca
dövülmesi olayıyla ilgili olarak Adalat Bakanı Oltan Sungurlu
tarafından cevaplanması istemiyle TBMM Başkanlığı'na yazılı
soru önergesi verdi.
BAŞSAĞUGI
Kadıköy C. Başsavcısı değerli
arkadaşım Sayın
ADNAN
DAITABAN'ın
ani ölümü karşısında üzüntüm sonsuzdur.
Kendisine Allah'tan rahmet, kederli ailesine
başsağhğı dilerim.
ÖMER FARUK ÂŞIKOĞLU
Bakırköv C. Başsavcısı
ÇOK ACI BİR KAYIP
Silifke eşrafından Kuvayi Milüye Kumandanı Emekli Binbaşı Emin
Mengenli ve Naciye Mengenli'nin oğlu, Tekirdağ, Adana Kız ve
Erkek, Mersin, Gümulcine, Beşiktaş Kız ve özel Şişli Liseleri
Emekli Fransızca Öğretmeni
HÜSNÜ MENGEMJ'yi
kaybettik. Acımız sonsuzdur. Cenazesi 8.2.1990 Perşembe gunü
Beşiktaş Sinanpaşa Camisi'nden öğle namazından sonra kaldınlarak
Küplüce Mezarlığı'nda toprağa verilecektir. Allah rahmet eylesin.
AİLESt, TÜM KARDEŞLERİ VE AKR ABALARI
KAMUOYUNA
Bayrampaşa Kapalı Cezaevi ndeki adli (utuklular olarak 'sevk
zıncıri' adı altında vurulan kölelik zincirirte karşı
sürdürdüğümüz direniş, devam edıyor.
15 ocaktan bu yana duruşmalara götürülmüyoruz.
Hükümetin çıkardığı yeni cezaevi tüzuğune rağmen sürdürülen
bu keyfi uygulama durdurulana kadar dırenışimiz devam
edecektir.
Bu amaçla 8 şubat perşembe gününden itibaren 2 günlük
uyarı mahiyelınde açlık grevıne başlıyoruz
Bu insanlık dışı uygulamayı onaylamayan tüm insanlan ve
yetkilileri sorunun çözümu için çaba sarf etmeye çağırıyoruz
KOĞUŞ MÜMESSİLLERİ
SELAHATTİN CAN, AYDIN KARTAL, ŞEREF AKŞAHİN
TARKAN HACI SÜLEYMANOĞLU, EMİN HAZAR,
YAŞAR EDİZASLAN, ERDOĞAN ÇIKAR
DYPeski Genel Başkanı Cindoruk'tan yeni slogan: Gençleşelim, yenileşelim
'Gençler artık bize güvenmelTGÜNSELt ÖNAL
ANKARA — DYP'nin yaşlı
yönetici kadrosunun gençleşmesi
ve yenilenmesi yönündeki eleşti-
rileri sık sık gündeme gelen eski
Genel Başkan Hüsamettin Cindo-
nık, "Gençleşelim, yenileşelim,
iyileşelim. Hem fikirde hem kad-
roda yeni bir hamleye gerek >ar"
dedi. Genel Başkan SiUeyman De-
mird'in, "kendisini yenilediğini
ve yeniliğe açık bir lider
olduğunu" belirten Cindoruk,
"Turk toplumunun Derairel'in el-
rafında toplandıgını" söyledi.
Doğu Bloku'ndaki gelişmele-
rin, marjinal fikirlerin siyasette-
ki etkinliğini azalttığını vurgula-
yan Cindoruk, "Artık dünyada
sag, soi imajlan kalkü. Hatta çok
yakın bir geçmiste solun olan bir-
takım kavramlar bugun hepimi-
zin paylaştıgı ka>ramlar niteligiıı-
de. Doğu Bloku'ndaki olaylar, es-
ki sag partilerin öniine yeni bir
DYP'nin "çağdaş bir sağ parti" mesajı
vermesi gerektiğini söyleyen Cindoruk,
"Gençler artık yönetilmek değil, yönetmek
istiyoriar. O yolu açmalıyız, gelsinler ülke
yönetimine katılsınlar" diye konuştu.
Hüsamettin Cindoruk, DYP'nin "fikir ve
kadro" olarak yeni bir hamleye gereksinimi
olduğunu söyledi.
ufuk getirdi. SoMtki evrensel
kavram kargaşası karşısında sağ
partiler daba dingin fikjrler orta-
ya koyabilirler. Ustelik kavgayi,
güniltüyü, devrimi telaffuz etme-
den beklentileri gerçekleştirebile-
cek bir potansiyel oluşturuyorsu-
nuz. Dünyada doktrin boşluğu
varken, merkez partilerin önün-
de biiyıik ufuk var" diye konuş-
tu. DYP'nin geçmişin sorunlan-
ru eleştirmekten vazgecip bir imaj
değişikliği yapması gerektiğini sa-
vunan Cindoruk, "Türkiye artık
refah ve konfor toplumu olmak
istiyor. Çatik kaşlanmızı giilen
yüzümüze çevirmeü ve gençler ar-
tık bize güvenmeli" dedi. Cindo-
ruk, Cumhuriyet muhabirinin so-
rulannı şöyle yanıtladı:
"— DYP'nin büyük şehirferde-
ki şansı nasıl arttınlabilir?
CİNDORUK — Benim bu ko-
nudaki teşhisimi genel merkez de
paylaşıyor. Sayın Demirel'in sık
sık Istanbul'a gelişi bunu doğru-
luyor. Ortada, yeniden yapılan-
ması gereken bir büyük şehir po-
litikası var. Bunun çözümleri de,
önce örgütün düzeltilmesinden ge-
çer. Eğitim düzeyinin yükseltilme-
si gerekir. Hatta şunu diyorum:
'Gençleşelim, yenileşelim, iyileşe-
lim.' Bu, kesinlikle yüzde 100
gençleşmek de değil. Bunun için-
de yenileşmek, iyileşmek de var.
Hem fikirde, bem kadroda yeni
bir hamleye gerek var.
— Parti içinde de böyle bir ar-
zu var raı?
CtNDORUK — Partiler seçim
kazanmak ister. Aksini düşiınmek
mümkün değil. Partiler yarışa
kaybetmek için girmez. Kadrolar
partide görev aldıkları zaman
kendi iradelerini ortaya koyarlar.
Dinamizm getirirler.
— DYP gibi sağda yer alan bir
partinin bu yeni potitika arayışın-
da, sizce topluma nasıl bir imaj
vermesi gerekiyor? Zeyiinin tanesi
70 lirava çıktı gibi, herkesin bil-
digi sloganlarla bir yere vaniamaz
diyorsunuz.. ^
CtNDORUK — Sağda da, sol-
da da var o slogan. Bütün parti-
ler genellikle buna benzer slogan-
lar ortaya koyuyorlar. DYP'nin
bundan sonra, çağdaş bir demok-
ratik sağ partinin vermekte oldu-
ğu mesajı vermesi lazım. Bence en
önemlisi, gelir dağılımının düzel-
tilmesine ilişkin çareleri ortaya
koymak lazım. Türkiye artık bir
refah ve konfor toplumu olmak
istiyor. O refahın ve konforun
sağlıklı bir bicimde nasıl sağlana-
cağını anlatmamız lazım. Bir de,
Türkiye Cumhuriyeti demokratik
düzene geçememiştir. Demokra-
tik düzenin hukuk yapısını nasıl
DYP İSTANBUL İL BAŞKANI KEÇELİ:
Genç takım kurmuyoruz
Orhan Keçeli, partisinin gençliğe büyük önem
verdiğini, Istanbul'daki üye sayısımn yüzde
90'ınm genç olduğunu söyledi. Keçeli,
Cindoruk'un yönetim kadrolarının
'gençleştirilmesi' yönündeki görüşlerine "Biz
genç takım kurmuyoruz, cepheye de asker
göndermiyoruz" diye karşı çıktı.
lç PolitJka Servisi — DYP'de seçim
takviminin önümüzdeki günlerde başla-
yacak olması, parti içi ceşitli tartışmala-
rı da gündeme getirdi. Ozellikle eski Ge-
nel Başkan Hüsamettin Cindoruk'un yö-
netim kadrolanrun "gençleştirilmesi'' yö-
nündeki görüşleri ve DYP ust yönetici-
lerinin diğer açıklamalan bazı görüş fark-
lılıklannı ortaya koydu. DYP lstanbul tl
Başkanı Orhan Keçeli, "genç kadrolar ve
gençleşme" konusundaki görüşlerini
açıklarken, "Biz genç takım kurmuyoruz,
cepheye de asker göndermiyoruz" biçi-
minde konuştu.
Orhan Keçeli, Hüsamettin Cindoruk-
un sözlerinin kendisini ilgilendirmediğı-
nı beiirterek, "Bu işe kanşmam" dedi.
DYP'nin tstanbul örgütü olarak tabaıı-
da önemli ölçüde genç bir kadroya (üye)
sahip olduğunu belirten Keçeli, ANAP1
ın bittığini, siyasi rakip olarak SHP ile
mücadele etmek zorunda olduklanru söy-
ledi. Keçeli, gençliğe önem verme ve par-
tinin gençleşmesi konusunda ise şunları
söyledi:
"İstanbul'da 144 bin 647 üyemiz var.
Bunun yüzde 9O'ı genctir. Sadece 1989 yı-
lında 70 bin yeni üye kaydettik. Yaşını
dolduran, gddi partiye kayıt yapbrdı. Ka-
dınlar miting yapı>or. gençler Discori-
um'da gençlik yılı açıyor. Parti gençleş-
miştir, imajını yenilemiştir. Bunun aksi-
ni söylemek üyelere hakaret olur."
DYP 11 Başkanı Orhan Keçeli, yapılan
kamuoyu araştırmalarında da partisinin
İstanbul'da birinci parti olduğunu, ayrı-
ca ODTÜ'nün hazırladığı bir başka araş-
tırma sonucunun da Genel Başkan Sü-
leyman Demirei'in elinde bulunduğunu
bildirdi. Keçeli, yapılacak ilk seçimde ts-
tanbul'daki oyların yuzde 30'unu alarak
birinci parti olacaklarını ve milletvekil-
lerinin çoğunu DYP'nin çıkaracağını da
öne sürdü.
'Samksız yargılama'
Avukatlar
6
kararı'£arldı
yorumluyor
tstanbul Haber Servisi — Dev-
rimci Sol ana davasında mahke-
me heyetinin, "rutnklu sanıklann
olay çıkarabilecekleri ve bu ne-
denle duruşmalara getirilmerae-
leri" yolunda verdiği "ara ka-
rar", farklı tepkilere yol actı.
Sanık avukatları, ara karannm
Ceza Muhakemeleri Usulü Kanu-
nu'na aykırı, keyfi ve subjektif bir
nitelik taşıdığını öne sürduler.
Devrimci Sbl sanıklarının savun-
masını yürütürken 30 tutuklu ta-
rafından "azledlen" ve kalan 174
sanığı savunması da, azleden tu-
tuklular tarafından engellenen
Nebi Barlas, "Savunma hakkını
asıl kısıtlayarüar, ara karan veren
mahkeme heyeti degil, davranış-
lanyla aynı davadan yargılanan
174 kişinin savunusunun yapılma-
sını engelleyen sanıklardır" dedi.
Bu arada halen samklann sa-
vunmasını sürdüren avukatlar,
ara kararın, Türkiye'de son gün-
lerde yaşanan sıyasal gelişmeler-
den soyutlanarak değerlendirile-
meyeceğini öne sürdüler. "De-
mokrasi Miicadelesinde Avukal-
lar" imzasıyla yapılan sözk">nu-
su açıklamada, "12 Eylul sonra-
sında yargıclann keyfi tutum için-
de bulunduklan" belirtilerek,
"Geçmişte Barlas ile tutuklu sa-
nıklar arasında çıkan tartışmalar,
Barlas'ın savunma >apmasının
engdlenmek istenmesi değil, Bar-
las'ın savunma kursusunu sanık-
lar aleyhine spekülasyon araci
olarak kullanmak isleraesinden
doğmuştur" denildi.
DYP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI KIRATLJOGLU;
Yönetimi kongre seçer
DYP Genel Başkan Yardımcısı Kıratlıoğlu,
parti bünyesinde yanşanların, "gücü ve
takatı" oramnda, yönetimde yer
alabileceklerini söyledi. Kıratlıoğlu, Kongre
sonunda seçilenlere "rıza" gösterilmesi
gerektiğini bildirdi. Kıratlıoğlu, "Partide kaşı
çatık olan hiç kimseyi görmüyorum" dedi.
ANKARA (Cumhariyet Bürosu) —
DYP Genel Başkan Yardımalanndan ve
Genel îdare Kurulu (GİK) üyesi Esat Kı-
ratlıoğlu, büyük kongre öncesinde yap-
tığı "GençleşeHnı, yenflend'm" biçimin-
deki eleştirileriyle dikkat çeken eski Ge-
nel Başkan Hüsamettin Cindoruk'u
"Yöneticilerimiz, kongrenin ve partinin
iradesini temsil etmektedirler" diye ya-
nıtladı. Kongrede, hiç kimsenin, "Şunu,
bunu «eçin" biçiminde empoze yoluna
gitmesinin bir anlamı olmadığını kayde-
den Kıratlıoğlu, 40 kişiden oluşan GİK'-
nin yalnızca 9 üyesinin eski AP'li, geri-
ye kalan 31 kişinin yeni seçilen üyeler ol-
duğunu belirtti. Yöneticilik yarışına gi-
ren herkesin performansını ortaya koy-
ması gerektiğini kaydeden Kıratlıoğlu, se-
çim somıçlanna rıza gösterilmesini istedi.
Cifldoruk'un 'çatık kaşlann güleryü-
ze çevrilmesi' yönündeki göruşunü eleş-
tiren Kıratlıoğlu, "Partinin içerisinde ka-
şı çatık olan hiç kimseyi görmüyorum.
Partimiz dolup taşmaktadır. Burası sa-
bahtan aksama kadar >üzlerce kişiyle do-
luyor. Eger çatık kaş görse kimse gelmez
buraya. Biz vatandasa karşı yalnız kaşı-
mızı göziimüzü degil, gönlümüzii
açmışız" dedi.
"Gençlerle iletişim kurulabiliyor mu?"
sorusunu da yanıtlayan Kıratlıoğlu bu
konuda şöyle dedi:
Gençlik komiteleri
"Biziro gençlik komitelerimiz vardır.
Ve de gençlerle gonul gonüle, aynı za-
manda kucak kucağayız. Bu ayın
ll'inde, sırf gençlerden ve hanımlardan
teşekkül eden bir toplulukla AP'nin ku-
ruluş yıldönümünü kutlayacağı/.
DYP'nin kendisini gençlerden soyutla-
ması düşünülemez. Ancak 12 Eylül ihti-
lalinden sonra bizira sesimiz soluğumuz
lelevizyonda kesildi."
ÜNİVERSİTEDE FORUM — tstanbul L niversitesi Rektörlük binası önünde toplanan ve Dev-Genç'li olduklan bildirilen bir grup
öğrenci, boykot sırasında 6 ögrencinin gozalUna alınmasım forum ile kınadılar. (Fotoğraf: Erdogan KoseogJu)
Öğrencilere ateşe suç duyurusulstanbul Haber Servisi — lstanbul
Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde, Prof.
Dr. Muammer Aksoy'un öldurülmesini
kınamak için öğrenci derneğince aJınan
boykot kararının Dev-Genç'li bir grup
tarafından dernek görüşü alınmadan
uygulanması üzerine başlayan tartışmalar
dün yumruklaşmaya dönüştü. Öğrenci
derneğinin dağıttığı bildiride, cuma günü
alınan boykot kararının, öğrencilerin
"gönüllü katılunıyla" gerçekleşmesinin
hedeflendiği, ancak Dev-Genç'li
öğTencilerin yaptıklan eylemle
"boykotun kırîlarak baltalandığı" ileri
sürüldü. Dev-Genç'li öğrenciler ise
öğrenci derneğini "eylem kıncı" ve
"pasif" olmakla suçladılar. Bunun
üzerine hukuk fakültesi kantini önünde
başlayan tartışma tarafların zaman
zaman yumnıklaşmalarına neden oldu.
Öğleden sonra gruplar ayn ayn forum
düzenlediler. Bu arada Dev-Genç'li
olduklan belirtilen 7 kişilik bir grup
öğrenci, önceki gün üniversiteden çıkan
öğrencilere polisin ateş ederek
kovalaması ve gözaltına almasıyla
ilgili olarak suç duyurusunda bulundular.
IZMIR'den HİKMET ÇETİNKAYA
Tekzipsiz YazıİZMİR — Cumhuriyet okurlarr, dün sa-
bah gazetenin birinci sayfasının sol üst
köşesine yerleşmiş irice bir tekziple kar-
şılaştılar Fethullah Gülen imzasıyla ya-
yımlanan tekzip yazısının son bölümü
şöyleydi:
— Camıde üzerlerinde cübbe'bulunan
özel korumalarım da olmamıştır. Herhangi
bir kampta yönetici de olmadım. Hiçbir ta-
rikatla, partiyle alakam olmamıştır. Kim-
den ve nereden gelirse gelsin yapılan iyi-
likleri her zaman övdüm. "O münafık ve
diğerleri cezalandırılmalıdır" diye bir söz
sarfetmedim. Sevgiyi sevnıek, düşman-
lığa düşman olmak yolundayım.
Tekzip yasa gereği gazeteniz Cumhu-
riyet'te yayımlandı...
Şimdi biz bugüne dek Fethullah Gü-
len'in tekzip etmediği, yani yalanlamadı-
ğı yazılardan örnekler vereceğiz Cumhu-
riyet okurlarına.
Öyle ya Fethullah Gülen kimdir?
Çogu Cumhuriyet okurtarı bu kişiyi me-
rak edebilir diye düşündük...
Aradan on dört yıl gibi uzun süre geç-
ti. 1976 yılının temmuz ayında hazırladı-
ğımız "Dağlara Kamplar Kuruldu" başlıklı
bir yazı dizimiz yayımlanmıştı Cumhuri-
yet'te. 13-14 yaşlarındaki çocuklar dağlar-
da çağdışı bir eğitim görüyorlardı. Biz o
yazı dizimiz sırasında Fethullah Gülen^
den çok söz etmıştik.
Evet şimdı on dört yıl önceye dönelim
ve "Dağlara Kamplar Kuruldu" başlıklı di-
zi yazımızdan kimi bölümleri aktaralım.
Fethullah Gülen kimdir öğrenelim...
Dedrk ya bu yazı dizisi bugüne dek tek-
zip edilmedi Fethullah Hoca tarafından...
*
... Konuşuyoruz Örenlilerle... Notiarımızı
olduğu gibi aktarmakta yarar var sanırız...
— Bizim gördüğümüz kadanyla iki yüz
kişi vardı kampta. Sizce ne kadar?
— Aşağı yukarı aynı.
— Sizinle ilişkileri oluyor mu kampa ge-
lenlerin?
— Cuma günleri izinli oluyorlar. Grup-
lar halinde kahvelere geliyorlar. Çay içi-
yorlar birlikte. Hesabı, yaşlı bir kişi var, o
ödüyor.
— Konuşuyorlar mı sizlerle?
— Hiç konuşmuyorlar.
— Kampa gelen çocukların görünümü
nasıl sizce?
— Çoğunluğu yoksul koylü çocukları.
DuyduğurrKiza göre kimileri Kuran kursu,
kımılerı ılkokul ve ortaokul öğrencileri.
Aralarında lise öğrencileri de var.
— İmam hatipli yok mu?
— Elbet var.
Ören halkının ifadelerine göre kampa
sıkma başlı kadınlar da geliyor. Kampla-
rın yönetimini ise tanınmış Nurculardan
Fethullah Gülen yürütüyor. Kadınlar ge-
celeri kalmıyorlar kampta.
Soruyoruz Örenlilere:
— Kampa giren oldu mu içınizde hiç?
Kampa giren yok şimdiye dek Ören hal-
kı kpinden. Salt AP'lı Belediye Başkanı İb-
rahim Akçora girermiş. Akçora, kampı fi-
nanse eden kişiler arasında.
Turgutlu'dan Hacı Osman Aykutlar ve
Ali Rıza Ünlü. Aykutlar, kiremit ve tuğla
fabrikası sahibi. Turgutlu'da toprak işçi-
lerinin direnişe geçtikteri fabrikalardan bi-
risi Aykutlar'ın. Grevci işçilerin üzerine
"gomonistler, kâfirler" diye saldıran kişi.
Ali Rıza Ünlü ise çiftçi.
Neler oluyor kampta?
Küçük öğrencilere medrese eğitimi
yaptıranlar Ankara'dan, Konya'dan ve İs-
tanbul'dan özel yetiştiriciler getirmişler.
•
...Kara gözleri oynuyor. Hiç yabancılık
çekmiyor Bizi kamp yöneticilerinden san-
dı olacak ki yanıtladı hemen:
— Ali Acar...
— Nerelisin?
— Antalya'nın Serik ilçesinden.
— Okula gittin mi hiç?
— Gittim. Beşi bitirdim.
— Başka okula?
— Kuran okudum.
— Burada dinleniyorsunuz değil mi?
Birlikte yürüyoruz küçük Ali Acar'la.
Zeytin dolu kasaların bir kısmı yolun or-
tasında. Araç tekrar gelip yükleyecek.
Ali'nin elinde bir kitap var. Nurculukla il-
gili Said-i Nursi'nin bir kitabı. Kendi sa-
vunmasıyla ilgiK bir kitap bu...
— Neler yapıyorsunuz kampta?
— Kitap okuyoruz... İlim öğreniyoruz...
— Aferin sana.
— İlim oğrenip...
Sustu. Kara gözleriyle bakındı sağa so-
la-
"Sonra" dedim, "İlim öğrendikten son-
ra n'apacaksınız?" Beyaz gömleğinin ya-
kası kirliydi. Gözlerime baka baka cevap-
ladı:
— Kâfırleri öldüreceğiz...
— Kim bu kâfirler?
— Namaz kılmayanlar. açık saçık giyi-
nenler. Onlar kâfir hep. Hepsi kâfir. Ca-
mileri kapatacaklar. Müslümanları öldü-
recekler. Ama biz ilim öğrenince soraca-
ğız hepsine...
— Demek kampta bunları öğreniyorsu-
nuz?
— Evet...
Aradan ön dört yıl geçmiş. Dün Fethul-
lah Gûlen'in tekzibini görünce o yılları
anımsadık.
Ne diyor tekzibinde Fethullah Hoca:
— Sevgiyi sevmek, düşmanlığa düş-
man olmak yolundayım...
Biz on dört yıl öncesıne döndüğümüz
için düşman mıyız şimdi?
kuracağımıa anlatmahyız. Genç-
lere de, ileri günlerde yaşayacak-
ları Türkiye için yapacaklarımızı
anlatmahyız. Gençler artık yöne-
tilmek değil, yönetmek istiyoriar.
Onlara, ulkeyi yönetme olanağı
sağlamalıyız. O yolu açmalıyız.
Gelsinler, ülke yönetimine katıl-
sınlar. Rüşt yaşının 16, 17'ye in-
dirilmesini istiyorum. Dünyada
bu, büyük bir gelişme halinde sü-
rüyor. Milletvekili olma yaşının
25'e indirilmesi, belediye nıeclisi
ve il genel meclisine 22 yaşını bi-
tirmiş gençlerin katılması gereki-
yor. Gençleri ortaya çıkaran bir
dinamik ortaya koymak lazım.
— Bugünkü DYP kadrosu,
gençlere bu mesajı vermeye yat-
kın mı? Partinin şu andaki yapı-
sı gençlerle bu iletişimi kurabilir
mi?
CİNDORUK — Eğer alttan
gençleşmeyi sağlarsanız, o, ken-
di kadrosunu ortaya koyar. Be-
nim gördüğüm, çağdaş demokra-
silerdeki yönetim giderek gençle-
şiyor. Burada, gençleşirken, dene-
yimi inkâr etmek mümkün değil.
O nedenle, lider kadronun yaşı
söz konusu olmaz.
— Bu durumda artık bir imaj
degisikligi de gerekiyor, degil mi?
CİNDORUK — Kesinlikle, bir
gülen yüz ortaya koymalı Doğru
Yol. Çatık kaşlanmızı gülen yü-
zümüze çevirmeli ve gençler bize
güvenmeli. Geçmişin meselelerini
değil, günün ve geleceğin mesele-
lerini önlerine koymalıyız. Ve on-
ların konuşmasını, tartışmasını,
teklifler vermesi ni sağlamalıyız.
Gençlerle yanyana, kolkola bir si-
yasal yapıyı ortaya koymalıyız.
Ben, kadın erkek ayrımı da yap-
mıyorum. Türk toplumu kadın -
erkek aynmını da aşmalı.
— Sayın Demirel'in kendisini
yeniledigini söylüyorsunıız?
CtNDORUK — Her zaman yeni-
lemiştir.. Sayın Demirel yeniliğe
açık bir liderdir. 12 Eylül'den bu
yana çok yeni şeyler söylemiştir.
Bunları da söylemeyi sürdürüyor.
Türk toplumu Demirel'i kavra-
mışür. Demirel'i kavramak, zaten
yıllardır Türk toplumunun alışık
olduğu bir konu. Ve Demirel'in
etrafında toplanıyor Türk toplu-
rrhı. Benim söylemek istediğim,
Sayın Demirel'in çevresindeki si-
yasal kadrolaşma ve siyasal fıkir-
İeri, ekonomik görüşleri yeniles-
tirmek.
Uğur:
Laiklik
tehlikede
değil
İDRtS ADtL
Eski Milli Eğitim ve lçişleri ba-
kanlanndan Necdet Ugur, Türki-
ye'nin, ilk kez, içine düştuğü bu-
nalımdan çıkış yolunu bulamadı-
ğını, askeri ihtilallerin çözüm ol-
madığının anlaşılması dolayısıy-
la karşılaşılan bu çözümsüzlüğü
"olumlu" bulduğunu söyledi.
Uğur, "Ilk kez Türkiye'de umut
var. Çünkü çözîimsüzlük var. Çö-
züm diye sunduklannın işlemedi-
ği. üç ayn dene>den sonra anla-
şıldı" dedi.
Yeşiller Partisi lstanbul İl ör-
gütü'nce önceki akşam duzenle-
nen "Muammer Aksoy'n Anma"
toplantısında, Türkiye'de ve dün-
yada yaşanan son siyasal gelişme-
ler ve toplumsal dönüşüm konu-
lannda görüşlerini açıklayan Nec-
det Uğur şöyle konuştu:
"Bunalım donemlerinde bir te-
laş baslıyor, çok dar bir kadro da
bn ortamda çözüm üretiyor.
'Aman batıyoruz' deniyor. 'laç-
kalık var, onun için batıyoruz' de-
niyor. Sonra da vidalar sıkılıyor,
yasalar getiriliyor, bu onlem işle-
meyince sıkı>önetim ilan ediliyor,
bu da işlemeyince askeri yönetim
geliyor. Bu durumda, yani ihtilal
ile birlikte sonınlann çözülmesi
lazım, ama çözülemiyor. Son ça-
re diye getirdikleri de çözümsüz-
lük içeriyor. Artık, bu yontemin
çözüm olmadığı anlaşıldı. Şimdi
bir yozumsuzlük var. Ama bu çö-
zümsüzlük iyi bir çözümsuzlük."
"Bunalımcılann" bundan ön-
ceki tezlerinin "sol geliyor",
"anarşi geliyor", "komünizm
geliyor" şeklinde oluştuğunu,
şimdi ise "laiklik elden gidiyor",
"irüca geliyor"a dönüştuğünü sa-
vunan Necdet Uğur, Türkiye'de
laikliğin tehlikede olduğuna inan-
madığım, Türk toplumunun laık-
liği bir yaşam biçimi olarak be-
nimsediğini söyledi.
Türk insanının ilk kez hakkını
arayan, bir araya toplanmaya
başlayan bir gelişmeyi yaşadığım
ifade eden Uğur, "Bu toplum
uyanmıştır. Gündelik yaşam ha-
riç, İstanbullu ile dag koylıisü ay-
nı kültiiru alına şansına sahiptir.
İnsanlanmız dünyayı televizyon
aracılığıyla aynı anda izlemeye
başlamıştır. Daha duyarlı hale
gelmiştir. Bu gelişmenin farkına
vanlması gerekir. Yakın gelecek-
te Türkiye'nin gündeminde, çag-
daşlaşma vardır. Bunu goremeyen
siyasal partiler ise sevimsizlese-
cektir"dedi.
Uğur şoyle konuştu:
"Her sorunun çözüm yeri An-
kara olmamalıdır. 'Ankara her
şeyi bilir' anlayışı ile bir. yere ge-
linemez. 500 kişilik heyetle de-
mokrasi olmaz. Bu, bir aldatma-
cadır. Türkiye'de yerel demokrasi
diye bir şey yoktur" .