05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/10 HABERLER 8 ŞUBAT 1990 PARLAMENTODA N • S.HP Genel Başkanı Erdal lnönü'nün, cumhurbaşkanlığı genel sekreterliğinin çalışrnalannı TBMM'de yürütmesine imkân veren yasanın yürürlükten kaldırılmasını amaçlayan önerisi lçişleri Komisyonu'nda reddedildi. Komisyonun dünkü toplantısında Erdal Inönü ile 41 arkadaşının önerisi ele alındı. öneri üzerinde görüşlerini açıklayan SHP Grup Başkanvekili Hasan Fehmi Güneş, "Çankaya" sözcuğünün "cumhurbaşkanlığı" makamı anlamına gelir olduğunu kaydederek "Cumhurbaşkanlığı makamı Çankaya'dan daha yücedir, daha anlamlıdır. Cumhurbaşkanlığı makamımn kiracı gibi, sığınmacı gibi başka yerde çalışmalarını sürdürmesi o makama yakışmaz" dedi. Güneş, TBMM'nin "bağımsız bir şekilde çalışması" gerektiğini ifade ederek cumhurbaşkanhğına seçilen bir milletvekilinin görevinden istifa etmesinin nedeninin de bu olduğunu söyledi. • Tanm Orman ve Köyişleri Komisyonu, uyuşturucu maddelerin mürakabesi hakkmdaki yasada değişiklik yaparak, "lif, tohum, sap ve benzeri amaçlarla kenevir ekimi"ni, Tanm Orman ve Köyişleri Bakanlığı'nın iznine bağlayan ve izin belgesi almadan ekim yapanlara verilecek para cezalarını arttıran tasarıyı kabul etti. Tanm Orman ve Köyişleri Bakanı Lütfullah Kayalar, komisyonda SHP Ankara Milletvekili ömer Çiftçi'nin, söz konusu tasannın kenevir ekim alanlarıru daraltıp daraltmayacağı yolundaki sorusunu cevaplandırırken bir daralma söz konusu olmayacağını vurguladı. Kayalar, hükümetin uygulamalarının da bugüne kadar hep genişleme yönünde olduğunu kaydetti. P A R T İ L E R D E ~ N Terse gidiYardımcısı Esat Kıratlıoğlu Sovyetler Birliği başta olmak bloku ülkelerinde çok partili hayata geçilmesi düşünülürken Türkiye'de tek partili bir siyasetin sağlanmasına çalışıldığını iddia etti. \ Kıratlıoğlu "Cumhurbaşkanı dahil tüm /ANAP iküdarı kendilerinden başka varlığa tahammül edemez bir durum ortaya ~* k> <^5&*' koymaktadırlar" dedi. Esat Kıratlıoğlu UBA muhabırine görüşlerini açıklarken Sovyetler Birliği'nde Gorbaçov'un çok partili sisteme geçişle karma ekonomi konusunda önemli gelişmeler peşinde koştuğunu, böylelikle bu ülkede komünizme ters düşen ve onunla bağdaşmayan bir sisteme evet deneceğinin anlaşıldığını söyledi. DYP Sakarya Milletvekili Ahmet Neidim ve arkadaşları, Sanayi ve Ticaret Bakanı Şükrü Yürür hakkında hazırladıklan gensoru önergesini TBMM Başkanlığı'na verdiler. Gensoru önergesinin gerekçesinde, Para Kredi Kurulu'nun 28 Aralık 1989 tarihinde aldığı bir kararla, Fiskobirlik'te bulunan fındıkların üç ayı faizsiz 6 ay vade ile piyasa değerinin yüzde 20 altında fındık sanayicisine verilmesinin kararlaştırıldığı belirtilerek, bunun Türkiye'de bazı fırmaların hükümet tarafından desteklendiğini açıkça gösterdiği büdirildi. (Ankara AA) Dokunulmazhk Adalet Komisyonu üyelerinden oluşan karma komisyon, 12 milletvekilinin dokunulmazlığımn kaldırıimasına ilişkin 3 ve 4 numaralı hazırlık komisyonlarının hazırladığı raporları yarın yapacağı toplantıda ele alacak. 3 numaralı hazırlık komisyonu "Irk Ayrımcılığı" nedeniyle Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Salih Sümer, Mardin Bağımsız Milletvekili Adnan Ekmen, SHP Içel Milletvekili Fikri Sağlar, SHP Diyarbakır Milletvekili Fuat Atalay, tstanbul Bağımsız Milletvekili Mehmet Ali Eren ve Malatya Bağımsız Milletvekili tbrahim Aksoy'un yasama dokunulmazlıklanmn kaldırılmasını istemişti. Zimmet ve evrakta sahtekârlıkla ilgili dosyaları inceleyen 4 numaralı hazırlık komisyonunda da, Bingöl bağımsız milletvekili İlhami Binici, DYP Kutahya Milletvekili Cavit Erdemir, SHP tstanbul Milletvekili Ali Topuz, SHP Tokat Milletvekili Kazım Özev, SHP Kocaeli Milletvekili Rıza Sirmen, ANAP Mardin Milletvekili Beşir Çelebioğlu ve Mardin Bağımsız Milletvekili Adnan Ekmen'in yasama dokunulmazlıklanmn kaldırılması kararlaştırılmıştı. KlSA KISA • TBMM Genel Kurulu - Mılli Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdurlüğü'ne, Bakanlık MüşaviriSaimHekimoğlu getirildi. • Türkije-Kuveyt - Türkiye ve Kuveyt arasında adli yardımlaşma yapılmasına ilişkin anlaşma dun parafe edildi. • Sonı önergesi - Kars bağımsız milletvekili Mahmut Alınak, Bursa'da tutuklanan91 kişinincezaevindegardiyanlarca dövülmesi olayıyla ilgili olarak Adalat Bakanı Oltan Sungurlu tarafından cevaplanması istemiyle TBMM Başkanlığı'na yazılı soru önergesi verdi. BAŞSAĞUGI Kadıköy C. Başsavcısı değerli arkadaşım Sayın ADNAN DAITABAN'ın ani ölümü karşısında üzüntüm sonsuzdur. Kendisine Allah'tan rahmet, kederli ailesine başsağhğı dilerim. ÖMER FARUK ÂŞIKOĞLU Bakırköv C. Başsavcısı ÇOK ACI BİR KAYIP Silifke eşrafından Kuvayi Milüye Kumandanı Emekli Binbaşı Emin Mengenli ve Naciye Mengenli'nin oğlu, Tekirdağ, Adana Kız ve Erkek, Mersin, Gümulcine, Beşiktaş Kız ve özel Şişli Liseleri Emekli Fransızca Öğretmeni HÜSNÜ MENGEMJ'yi kaybettik. Acımız sonsuzdur. Cenazesi 8.2.1990 Perşembe gunü Beşiktaş Sinanpaşa Camisi'nden öğle namazından sonra kaldınlarak Küplüce Mezarlığı'nda toprağa verilecektir. Allah rahmet eylesin. AİLESt, TÜM KARDEŞLERİ VE AKR ABALARI KAMUOYUNA Bayrampaşa Kapalı Cezaevi ndeki adli (utuklular olarak 'sevk zıncıri' adı altında vurulan kölelik zincirirte karşı sürdürdüğümüz direniş, devam edıyor. 15 ocaktan bu yana duruşmalara götürülmüyoruz. Hükümetin çıkardığı yeni cezaevi tüzuğune rağmen sürdürülen bu keyfi uygulama durdurulana kadar dırenışimiz devam edecektir. Bu amaçla 8 şubat perşembe gününden itibaren 2 günlük uyarı mahiyelınde açlık grevıne başlıyoruz Bu insanlık dışı uygulamayı onaylamayan tüm insanlan ve yetkilileri sorunun çözümu için çaba sarf etmeye çağırıyoruz KOĞUŞ MÜMESSİLLERİ SELAHATTİN CAN, AYDIN KARTAL, ŞEREF AKŞAHİN TARKAN HACI SÜLEYMANOĞLU, EMİN HAZAR, YAŞAR EDİZASLAN, ERDOĞAN ÇIKAR DYPeski Genel Başkanı Cindoruk'tan yeni slogan: Gençleşelim, yenileşelim 'Gençler artık bize güvenmelTGÜNSELt ÖNAL ANKARA — DYP'nin yaşlı yönetici kadrosunun gençleşmesi ve yenilenmesi yönündeki eleşti- rileri sık sık gündeme gelen eski Genel Başkan Hüsamettin Cindo- nık, "Gençleşelim, yenileşelim, iyileşelim. Hem fikirde hem kad- roda yeni bir hamleye gerek >ar" dedi. Genel Başkan SiUeyman De- mird'in, "kendisini yenilediğini ve yeniliğe açık bir lider olduğunu" belirten Cindoruk, "Turk toplumunun Derairel'in el- rafında toplandıgını" söyledi. Doğu Bloku'ndaki gelişmele- rin, marjinal fikirlerin siyasette- ki etkinliğini azalttığını vurgula- yan Cindoruk, "Artık dünyada sag, soi imajlan kalkü. Hatta çok yakın bir geçmiste solun olan bir- takım kavramlar bugun hepimi- zin paylaştıgı ka>ramlar niteligiıı- de. Doğu Bloku'ndaki olaylar, es- ki sag partilerin öniine yeni bir DYP'nin "çağdaş bir sağ parti" mesajı vermesi gerektiğini söyleyen Cindoruk, "Gençler artık yönetilmek değil, yönetmek istiyoriar. O yolu açmalıyız, gelsinler ülke yönetimine katılsınlar" diye konuştu. Hüsamettin Cindoruk, DYP'nin "fikir ve kadro" olarak yeni bir hamleye gereksinimi olduğunu söyledi. ufuk getirdi. SoMtki evrensel kavram kargaşası karşısında sağ partiler daba dingin fikjrler orta- ya koyabilirler. Ustelik kavgayi, güniltüyü, devrimi telaffuz etme- den beklentileri gerçekleştirebile- cek bir potansiyel oluşturuyorsu- nuz. Dünyada doktrin boşluğu varken, merkez partilerin önün- de biiyıik ufuk var" diye konuş- tu. DYP'nin geçmişin sorunlan- ru eleştirmekten vazgecip bir imaj değişikliği yapması gerektiğini sa- vunan Cindoruk, "Türkiye artık refah ve konfor toplumu olmak istiyor. Çatik kaşlanmızı giilen yüzümüze çevirmeü ve gençler ar- tık bize güvenmeli" dedi. Cindo- ruk, Cumhuriyet muhabirinin so- rulannı şöyle yanıtladı: "— DYP'nin büyük şehirferde- ki şansı nasıl arttınlabilir? CİNDORUK — Benim bu ko- nudaki teşhisimi genel merkez de paylaşıyor. Sayın Demirel'in sık sık Istanbul'a gelişi bunu doğru- luyor. Ortada, yeniden yapılan- ması gereken bir büyük şehir po- litikası var. Bunun çözümleri de, önce örgütün düzeltilmesinden ge- çer. Eğitim düzeyinin yükseltilme- si gerekir. Hatta şunu diyorum: 'Gençleşelim, yenileşelim, iyileşe- lim.' Bu, kesinlikle yüzde 100 gençleşmek de değil. Bunun için- de yenileşmek, iyileşmek de var. Hem fikirde, bem kadroda yeni bir hamleye gerek var. — Parti içinde de böyle bir ar- zu var raı? CtNDORUK — Partiler seçim kazanmak ister. Aksini düşiınmek mümkün değil. Partiler yarışa kaybetmek için girmez. Kadrolar partide görev aldıkları zaman kendi iradelerini ortaya koyarlar. Dinamizm getirirler. — DYP gibi sağda yer alan bir partinin bu yeni potitika arayışın- da, sizce topluma nasıl bir imaj vermesi gerekiyor? Zeyiinin tanesi 70 lirava çıktı gibi, herkesin bil- digi sloganlarla bir yere vaniamaz diyorsunuz.. ^ CtNDORUK — Sağda da, sol- da da var o slogan. Bütün parti- ler genellikle buna benzer slogan- lar ortaya koyuyorlar. DYP'nin bundan sonra, çağdaş bir demok- ratik sağ partinin vermekte oldu- ğu mesajı vermesi lazım. Bence en önemlisi, gelir dağılımının düzel- tilmesine ilişkin çareleri ortaya koymak lazım. Türkiye artık bir refah ve konfor toplumu olmak istiyor. O refahın ve konforun sağlıklı bir bicimde nasıl sağlana- cağını anlatmamız lazım. Bir de, Türkiye Cumhuriyeti demokratik düzene geçememiştir. Demokra- tik düzenin hukuk yapısını nasıl DYP İSTANBUL İL BAŞKANI KEÇELİ: Genç takım kurmuyoruz Orhan Keçeli, partisinin gençliğe büyük önem verdiğini, Istanbul'daki üye sayısımn yüzde 90'ınm genç olduğunu söyledi. Keçeli, Cindoruk'un yönetim kadrolarının 'gençleştirilmesi' yönündeki görüşlerine "Biz genç takım kurmuyoruz, cepheye de asker göndermiyoruz" diye karşı çıktı. lç PolitJka Servisi — DYP'de seçim takviminin önümüzdeki günlerde başla- yacak olması, parti içi ceşitli tartışmala- rı da gündeme getirdi. Ozellikle eski Ge- nel Başkan Hüsamettin Cindoruk'un yö- netim kadrolanrun "gençleştirilmesi'' yö- nündeki görüşleri ve DYP ust yönetici- lerinin diğer açıklamalan bazı görüş fark- lılıklannı ortaya koydu. DYP lstanbul tl Başkanı Orhan Keçeli, "genç kadrolar ve gençleşme" konusundaki görüşlerini açıklarken, "Biz genç takım kurmuyoruz, cepheye de asker göndermiyoruz" biçi- minde konuştu. Orhan Keçeli, Hüsamettin Cindoruk- un sözlerinin kendisini ilgilendirmediğı- nı beiirterek, "Bu işe kanşmam" dedi. DYP'nin tstanbul örgütü olarak tabaıı- da önemli ölçüde genç bir kadroya (üye) sahip olduğunu belirten Keçeli, ANAP1 ın bittığini, siyasi rakip olarak SHP ile mücadele etmek zorunda olduklanru söy- ledi. Keçeli, gençliğe önem verme ve par- tinin gençleşmesi konusunda ise şunları söyledi: "İstanbul'da 144 bin 647 üyemiz var. Bunun yüzde 9O'ı genctir. Sadece 1989 yı- lında 70 bin yeni üye kaydettik. Yaşını dolduran, gddi partiye kayıt yapbrdı. Ka- dınlar miting yapı>or. gençler Discori- um'da gençlik yılı açıyor. Parti gençleş- miştir, imajını yenilemiştir. Bunun aksi- ni söylemek üyelere hakaret olur." DYP 11 Başkanı Orhan Keçeli, yapılan kamuoyu araştırmalarında da partisinin İstanbul'da birinci parti olduğunu, ayrı- ca ODTÜ'nün hazırladığı bir başka araş- tırma sonucunun da Genel Başkan Sü- leyman Demirei'in elinde bulunduğunu bildirdi. Keçeli, yapılacak ilk seçimde ts- tanbul'daki oyların yuzde 30'unu alarak birinci parti olacaklarını ve milletvekil- lerinin çoğunu DYP'nin çıkaracağını da öne sürdü. 'Samksız yargılama' Avukatlar 6 kararı'£arldı yorumluyor tstanbul Haber Servisi — Dev- rimci Sol ana davasında mahke- me heyetinin, "rutnklu sanıklann olay çıkarabilecekleri ve bu ne- denle duruşmalara getirilmerae- leri" yolunda verdiği "ara ka- rar", farklı tepkilere yol actı. Sanık avukatları, ara karannm Ceza Muhakemeleri Usulü Kanu- nu'na aykırı, keyfi ve subjektif bir nitelik taşıdığını öne sürduler. Devrimci Sbl sanıklarının savun- masını yürütürken 30 tutuklu ta- rafından "azledlen" ve kalan 174 sanığı savunması da, azleden tu- tuklular tarafından engellenen Nebi Barlas, "Savunma hakkını asıl kısıtlayarüar, ara karan veren mahkeme heyeti degil, davranış- lanyla aynı davadan yargılanan 174 kişinin savunusunun yapılma- sını engelleyen sanıklardır" dedi. Bu arada halen samklann sa- vunmasını sürdüren avukatlar, ara kararın, Türkiye'de son gün- lerde yaşanan sıyasal gelişmeler- den soyutlanarak değerlendirile- meyeceğini öne sürdüler. "De- mokrasi Miicadelesinde Avukal- lar" imzasıyla yapılan sözk">nu- su açıklamada, "12 Eylul sonra- sında yargıclann keyfi tutum için- de bulunduklan" belirtilerek, "Geçmişte Barlas ile tutuklu sa- nıklar arasında çıkan tartışmalar, Barlas'ın savunma >apmasının engdlenmek istenmesi değil, Bar- las'ın savunma kursusunu sanık- lar aleyhine spekülasyon araci olarak kullanmak isleraesinden doğmuştur" denildi. DYP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI KIRATLJOGLU; Yönetimi kongre seçer DYP Genel Başkan Yardımcısı Kıratlıoğlu, parti bünyesinde yanşanların, "gücü ve takatı" oramnda, yönetimde yer alabileceklerini söyledi. Kıratlıoğlu, Kongre sonunda seçilenlere "rıza" gösterilmesi gerektiğini bildirdi. Kıratlıoğlu, "Partide kaşı çatık olan hiç kimseyi görmüyorum" dedi. ANKARA (Cumhariyet Bürosu) — DYP Genel Başkan Yardımalanndan ve Genel îdare Kurulu (GİK) üyesi Esat Kı- ratlıoğlu, büyük kongre öncesinde yap- tığı "GençleşeHnı, yenflend'm" biçimin- deki eleştirileriyle dikkat çeken eski Ge- nel Başkan Hüsamettin Cindoruk'u "Yöneticilerimiz, kongrenin ve partinin iradesini temsil etmektedirler" diye ya- nıtladı. Kongrede, hiç kimsenin, "Şunu, bunu «eçin" biçiminde empoze yoluna gitmesinin bir anlamı olmadığını kayde- den Kıratlıoğlu, 40 kişiden oluşan GİK'- nin yalnızca 9 üyesinin eski AP'li, geri- ye kalan 31 kişinin yeni seçilen üyeler ol- duğunu belirtti. Yöneticilik yarışına gi- ren herkesin performansını ortaya koy- ması gerektiğini kaydeden Kıratlıoğlu, se- çim somıçlanna rıza gösterilmesini istedi. Cifldoruk'un 'çatık kaşlann güleryü- ze çevrilmesi' yönündeki göruşunü eleş- tiren Kıratlıoğlu, "Partinin içerisinde ka- şı çatık olan hiç kimseyi görmüyorum. Partimiz dolup taşmaktadır. Burası sa- bahtan aksama kadar >üzlerce kişiyle do- luyor. Eger çatık kaş görse kimse gelmez buraya. Biz vatandasa karşı yalnız kaşı- mızı göziimüzü degil, gönlümüzii açmışız" dedi. "Gençlerle iletişim kurulabiliyor mu?" sorusunu da yanıtlayan Kıratlıoğlu bu konuda şöyle dedi: Gençlik komiteleri "Biziro gençlik komitelerimiz vardır. Ve de gençlerle gonul gonüle, aynı za- manda kucak kucağayız. Bu ayın ll'inde, sırf gençlerden ve hanımlardan teşekkül eden bir toplulukla AP'nin ku- ruluş yıldönümünü kutlayacağı/. DYP'nin kendisini gençlerden soyutla- ması düşünülemez. Ancak 12 Eylül ihti- lalinden sonra bizira sesimiz soluğumuz lelevizyonda kesildi." ÜNİVERSİTEDE FORUM — tstanbul L niversitesi Rektörlük binası önünde toplanan ve Dev-Genç'li olduklan bildirilen bir grup öğrenci, boykot sırasında 6 ögrencinin gozalUna alınmasım forum ile kınadılar. (Fotoğraf: Erdogan KoseogJu) Öğrencilere ateşe suç duyurusulstanbul Haber Servisi — lstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde, Prof. Dr. Muammer Aksoy'un öldurülmesini kınamak için öğrenci derneğince aJınan boykot kararının Dev-Genç'li bir grup tarafından dernek görüşü alınmadan uygulanması üzerine başlayan tartışmalar dün yumruklaşmaya dönüştü. Öğrenci derneğinin dağıttığı bildiride, cuma günü alınan boykot kararının, öğrencilerin "gönüllü katılunıyla" gerçekleşmesinin hedeflendiği, ancak Dev-Genç'li öğTencilerin yaptıklan eylemle "boykotun kırîlarak baltalandığı" ileri sürüldü. Dev-Genç'li öğrenciler ise öğrenci derneğini "eylem kıncı" ve "pasif" olmakla suçladılar. Bunun üzerine hukuk fakültesi kantini önünde başlayan tartışma tarafların zaman zaman yumnıklaşmalarına neden oldu. Öğleden sonra gruplar ayn ayn forum düzenlediler. Bu arada Dev-Genç'li olduklan belirtilen 7 kişilik bir grup öğrenci, önceki gün üniversiteden çıkan öğrencilere polisin ateş ederek kovalaması ve gözaltına almasıyla ilgili olarak suç duyurusunda bulundular. IZMIR'den HİKMET ÇETİNKAYA Tekzipsiz YazıİZMİR — Cumhuriyet okurlarr, dün sa- bah gazetenin birinci sayfasının sol üst köşesine yerleşmiş irice bir tekziple kar- şılaştılar Fethullah Gülen imzasıyla ya- yımlanan tekzip yazısının son bölümü şöyleydi: — Camıde üzerlerinde cübbe'bulunan özel korumalarım da olmamıştır. Herhangi bir kampta yönetici de olmadım. Hiçbir ta- rikatla, partiyle alakam olmamıştır. Kim- den ve nereden gelirse gelsin yapılan iyi- likleri her zaman övdüm. "O münafık ve diğerleri cezalandırılmalıdır" diye bir söz sarfetmedim. Sevgiyi sevnıek, düşman- lığa düşman olmak yolundayım. Tekzip yasa gereği gazeteniz Cumhu- riyet'te yayımlandı... Şimdi biz bugüne dek Fethullah Gü- len'in tekzip etmediği, yani yalanlamadı- ğı yazılardan örnekler vereceğiz Cumhu- riyet okurlarına. Öyle ya Fethullah Gülen kimdir? Çogu Cumhuriyet okurtarı bu kişiyi me- rak edebilir diye düşündük... Aradan on dört yıl gibi uzun süre geç- ti. 1976 yılının temmuz ayında hazırladı- ğımız "Dağlara Kamplar Kuruldu" başlıklı bir yazı dizimiz yayımlanmıştı Cumhuri- yet'te. 13-14 yaşlarındaki çocuklar dağlar- da çağdışı bir eğitim görüyorlardı. Biz o yazı dizimiz sırasında Fethullah Gülen^ den çok söz etmıştik. Evet şimdı on dört yıl önceye dönelim ve "Dağlara Kamplar Kuruldu" başlıklı di- zi yazımızdan kimi bölümleri aktaralım. Fethullah Gülen kimdir öğrenelim... Dedrk ya bu yazı dizisi bugüne dek tek- zip edilmedi Fethullah Hoca tarafından... * ... Konuşuyoruz Örenlilerle... Notiarımızı olduğu gibi aktarmakta yarar var sanırız... — Bizim gördüğümüz kadanyla iki yüz kişi vardı kampta. Sizce ne kadar? — Aşağı yukarı aynı. — Sizinle ilişkileri oluyor mu kampa ge- lenlerin? — Cuma günleri izinli oluyorlar. Grup- lar halinde kahvelere geliyorlar. Çay içi- yorlar birlikte. Hesabı, yaşlı bir kişi var, o ödüyor. — Konuşuyorlar mı sizlerle? — Hiç konuşmuyorlar. — Kampa gelen çocukların görünümü nasıl sizce? — Çoğunluğu yoksul koylü çocukları. DuyduğurrKiza göre kimileri Kuran kursu, kımılerı ılkokul ve ortaokul öğrencileri. Aralarında lise öğrencileri de var. — İmam hatipli yok mu? — Elbet var. Ören halkının ifadelerine göre kampa sıkma başlı kadınlar da geliyor. Kampla- rın yönetimini ise tanınmış Nurculardan Fethullah Gülen yürütüyor. Kadınlar ge- celeri kalmıyorlar kampta. Soruyoruz Örenlilere: — Kampa giren oldu mu içınizde hiç? Kampa giren yok şimdiye dek Ören hal- kı kpinden. Salt AP'lı Belediye Başkanı İb- rahim Akçora girermiş. Akçora, kampı fi- nanse eden kişiler arasında. Turgutlu'dan Hacı Osman Aykutlar ve Ali Rıza Ünlü. Aykutlar, kiremit ve tuğla fabrikası sahibi. Turgutlu'da toprak işçi- lerinin direnişe geçtikteri fabrikalardan bi- risi Aykutlar'ın. Grevci işçilerin üzerine "gomonistler, kâfirler" diye saldıran kişi. Ali Rıza Ünlü ise çiftçi. Neler oluyor kampta? Küçük öğrencilere medrese eğitimi yaptıranlar Ankara'dan, Konya'dan ve İs- tanbul'dan özel yetiştiriciler getirmişler. • ...Kara gözleri oynuyor. Hiç yabancılık çekmiyor Bizi kamp yöneticilerinden san- dı olacak ki yanıtladı hemen: — Ali Acar... — Nerelisin? — Antalya'nın Serik ilçesinden. — Okula gittin mi hiç? — Gittim. Beşi bitirdim. — Başka okula? — Kuran okudum. — Burada dinleniyorsunuz değil mi? Birlikte yürüyoruz küçük Ali Acar'la. Zeytin dolu kasaların bir kısmı yolun or- tasında. Araç tekrar gelip yükleyecek. Ali'nin elinde bir kitap var. Nurculukla il- gili Said-i Nursi'nin bir kitabı. Kendi sa- vunmasıyla ilgiK bir kitap bu... — Neler yapıyorsunuz kampta? — Kitap okuyoruz... İlim öğreniyoruz... — Aferin sana. — İlim oğrenip... Sustu. Kara gözleriyle bakındı sağa so- la- "Sonra" dedim, "İlim öğrendikten son- ra n'apacaksınız?" Beyaz gömleğinin ya- kası kirliydi. Gözlerime baka baka cevap- ladı: — Kâfırleri öldüreceğiz... — Kim bu kâfirler? — Namaz kılmayanlar. açık saçık giyi- nenler. Onlar kâfir hep. Hepsi kâfir. Ca- mileri kapatacaklar. Müslümanları öldü- recekler. Ama biz ilim öğrenince soraca- ğız hepsine... — Demek kampta bunları öğreniyorsu- nuz? — Evet... Aradan ön dört yıl geçmiş. Dün Fethul- lah Gûlen'in tekzibini görünce o yılları anımsadık. Ne diyor tekzibinde Fethullah Hoca: — Sevgiyi sevmek, düşmanlığa düş- man olmak yolundayım... Biz on dört yıl öncesıne döndüğümüz için düşman mıyız şimdi? kuracağımıa anlatmahyız. Genç- lere de, ileri günlerde yaşayacak- ları Türkiye için yapacaklarımızı anlatmahyız. Gençler artık yöne- tilmek değil, yönetmek istiyoriar. Onlara, ulkeyi yönetme olanağı sağlamalıyız. O yolu açmalıyız. Gelsinler, ülke yönetimine katıl- sınlar. Rüşt yaşının 16, 17'ye in- dirilmesini istiyorum. Dünyada bu, büyük bir gelişme halinde sü- rüyor. Milletvekili olma yaşının 25'e indirilmesi, belediye nıeclisi ve il genel meclisine 22 yaşını bi- tirmiş gençlerin katılması gereki- yor. Gençleri ortaya çıkaran bir dinamik ortaya koymak lazım. — Bugünkü DYP kadrosu, gençlere bu mesajı vermeye yat- kın mı? Partinin şu andaki yapı- sı gençlerle bu iletişimi kurabilir mi? CİNDORUK — Eğer alttan gençleşmeyi sağlarsanız, o, ken- di kadrosunu ortaya koyar. Be- nim gördüğüm, çağdaş demokra- silerdeki yönetim giderek gençle- şiyor. Burada, gençleşirken, dene- yimi inkâr etmek mümkün değil. O nedenle, lider kadronun yaşı söz konusu olmaz. — Bu durumda artık bir imaj degisikligi de gerekiyor, degil mi? CİNDORUK — Kesinlikle, bir gülen yüz ortaya koymalı Doğru Yol. Çatık kaşlanmızı gülen yü- zümüze çevirmeli ve gençler bize güvenmeli. Geçmişin meselelerini değil, günün ve geleceğin mesele- lerini önlerine koymalıyız. Ve on- ların konuşmasını, tartışmasını, teklifler vermesi ni sağlamalıyız. Gençlerle yanyana, kolkola bir si- yasal yapıyı ortaya koymalıyız. Ben, kadın erkek ayrımı da yap- mıyorum. Türk toplumu kadın - erkek aynmını da aşmalı. — Sayın Demirel'in kendisini yeniledigini söylüyorsunıız? CtNDORUK — Her zaman yeni- lemiştir.. Sayın Demirel yeniliğe açık bir liderdir. 12 Eylül'den bu yana çok yeni şeyler söylemiştir. Bunları da söylemeyi sürdürüyor. Türk toplumu Demirel'i kavra- mışür. Demirel'i kavramak, zaten yıllardır Türk toplumunun alışık olduğu bir konu. Ve Demirel'in etrafında toplanıyor Türk toplu- rrhı. Benim söylemek istediğim, Sayın Demirel'in çevresindeki si- yasal kadrolaşma ve siyasal fıkir- İeri, ekonomik görüşleri yeniles- tirmek. Uğur: Laiklik tehlikede değil İDRtS ADtL Eski Milli Eğitim ve lçişleri ba- kanlanndan Necdet Ugur, Türki- ye'nin, ilk kez, içine düştuğü bu- nalımdan çıkış yolunu bulamadı- ğını, askeri ihtilallerin çözüm ol- madığının anlaşılması dolayısıy- la karşılaşılan bu çözümsüzlüğü "olumlu" bulduğunu söyledi. Uğur, "Ilk kez Türkiye'de umut var. Çünkü çözîimsüzlük var. Çö- züm diye sunduklannın işlemedi- ği. üç ayn dene>den sonra anla- şıldı" dedi. Yeşiller Partisi lstanbul İl ör- gütü'nce önceki akşam duzenle- nen "Muammer Aksoy'n Anma" toplantısında, Türkiye'de ve dün- yada yaşanan son siyasal gelişme- ler ve toplumsal dönüşüm konu- lannda görüşlerini açıklayan Nec- det Uğur şöyle konuştu: "Bunalım donemlerinde bir te- laş baslıyor, çok dar bir kadro da bn ortamda çözüm üretiyor. 'Aman batıyoruz' deniyor. 'laç- kalık var, onun için batıyoruz' de- niyor. Sonra da vidalar sıkılıyor, yasalar getiriliyor, bu onlem işle- meyince sıkı>önetim ilan ediliyor, bu da işlemeyince askeri yönetim geliyor. Bu durumda, yani ihtilal ile birlikte sonınlann çözülmesi lazım, ama çözülemiyor. Son ça- re diye getirdikleri de çözümsüz- lük içeriyor. Artık, bu yontemin çözüm olmadığı anlaşıldı. Şimdi bir yozumsuzlük var. Ama bu çö- zümsüzlük iyi bir çözümsuzlük." "Bunalımcılann" bundan ön- ceki tezlerinin "sol geliyor", "anarşi geliyor", "komünizm geliyor" şeklinde oluştuğunu, şimdi ise "laiklik elden gidiyor", "irüca geliyor"a dönüştuğünü sa- vunan Necdet Uğur, Türkiye'de laikliğin tehlikede olduğuna inan- madığım, Türk toplumunun laık- liği bir yaşam biçimi olarak be- nimsediğini söyledi. Türk insanının ilk kez hakkını arayan, bir araya toplanmaya başlayan bir gelişmeyi yaşadığım ifade eden Uğur, "Bu toplum uyanmıştır. Gündelik yaşam ha- riç, İstanbullu ile dag koylıisü ay- nı kültiiru alına şansına sahiptir. İnsanlanmız dünyayı televizyon aracılığıyla aynı anda izlemeye başlamıştır. Daha duyarlı hale gelmiştir. Bu gelişmenin farkına vanlması gerekir. Yakın gelecek- te Türkiye'nin gündeminde, çag- daşlaşma vardır. Bunu goremeyen siyasal partiler ise sevimsizlese- cektir"dedi. Uğur şoyle konuştu: "Her sorunun çözüm yeri An- kara olmamalıdır. 'Ankara her şeyi bilir' anlayışı ile bir. yere ge- linemez. 500 kişilik heyetle de- mokrasi olmaz. Bu, bir aldatma- cadır. Türkiye'de yerel demokrasi diye bir şey yoktur" .
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle