05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 ŞUBAT 1990 EKONOMİ CUMHURÎYET/13 Otoyollar para kırdı • ANKARA (AA) — Paralı otoyollann gelirleri 1989'da bir önceki yıla göre yüzde HO'luk artışla 40 milyar 340 milyon liraya ulaştı. Otoyollardan geçen toplam araç sayısı da yüzde 65.9 artarak 8 milyon 726 bine yükseldi. 1989'da geçen araç sayısı ve elde edilen gelir bakımından en iyi iş yapan otoyoJ, yine Gebze-tzmit otoyolu oldu. Gebze-lzmit otoyollarından 1989'da geçiş yapan toplam 5 milyon 260 bin araçtan 22 milyar 244 milyon lira gelir elde edildi. 'Konfeksiyona yeni teknoloji' • İZMİR (Cumhnriyet Ege Biirosu) — Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon Ihracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Hüdai Kurt, konfeksiyon sanayiinde halen kullanılan makinelerin birkaç yıl içinde kullanılamaz dumma geleceğini söyledi. Gerçekleştirdiği son dış gezilerde konfeksiyon sanayiindeki son teknolojik gelişmeleri inceleyen Hüdai Kurt, halen kullanılan makinelerin gerek kapasite, gerekse urün kalitesi açısından gelişmiş teknoloji ürünü son model makineler karşısında hiçbir değer ifade etmediğini belirtti. Sümerbank \atırem Fonu • ANKARA (AA) — Bankaların oluşturduklan Menkul Kıymet Yatırım Fonu kervanına Sümerbank da katıldı. Sümerbank Yönetim Kurulu Başkanı Ibrahim Çakır, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ilk defa oluşturulan 5 milyar liralık "Sümer Yatınm Fonu" katılma belgelerinin, 12 şubat pazartesi gUnünden itibaren Sümerbank şubelerinde satışa sunulacağını bildirdi. Yatınm fonunun 500 bin adet katılma belgesine böluştüruldüğünü ve her bir katılma belgesinin satış değerinin 10 bin lira olarak belirlendiğini anlatan Çakır, "Sümer Yatınm Fonu, portföyünde ilk defa konut sertifikası içeren bir fon olma özelliğini taşıyor" dedi. Doğu'ya laboratuvar • ERZURUM (AA) — Türk Standartlan Enstitüsü, Doğu Anadolu Bölgesi'nde ilk laboratuvarını Erzurum'da açıyor. Erzurum Organize Sanayi Bölgesi'nde açılacak olan ve Erzurum'un yanı sıra çevre illere de hizmet verecek laboratuvar önümüzdeki aylarda hizmete girecek. Hizmete girecek laboratuvarda tüketicinin korunması, kalite seviyesinin yükseltilmesi için çalışmalar yürütülecek ve aynca motorlu taşıtlann fenni muayeneleri de yapılabilecek. llfeni hesap işçiye yaramadı • ANKARA (ANKA) — Eski seri uyarınca yüzde 66.1 olması gereken enflasyonun yüzde 60 olarak bulunması sonucunda, 38 bin.şeker işçisi enflasyon farkı aiamayarak aylık ortalama ücrette yaklaşık 37 bin lira kayba uğradı. tşçi ve işveren sendikaları arasında geçen yıl imzalanan toplusözleşmelerde, sözleşmenin kapsadığı birinci yıldaki enflasyon oranının yüzde 60'ın üzerinde olması halinde, aradaki farkın ikinci yılın birinci altı ay zamlannın üzerine eklenmesi öngörülüyor. Dr. NURŞEN MAZICI TÜRKİYE'DE ASKERİ DARBELER VE SİVİL REJİME ETKİLERİ Gür Yayınlan P.K. 621 Sirkeci Enflasyon kabinede sonın I ş m Ç e l e b İ DİE'den sorumlu olmasma rağmen 'teknik konu' diyerek yeni endeksler üzerine konuşmadı. "Politikacılann, konuyu incelemeden hemen konuşmaları talihsizliktir" dedi. G ü n e ş T a n e r EnnasyoniaîigUi iddialı açıklamaları, hükümet çevrelerinde, "acelecilik" ve "olumsuz hava yaratan talihsiz bir girişim" olarak yorumlandı. VECDİ SEVİĞ YOLKESEN IRMAK Hıfzı V. Velidedeoğlu ANKARA — Devlet Istatistik Enstitü- sü'nün fiyat endeksleri hesaplama yönte- mini değiştirmesinin siyasi tartışmalara yol açması kurum îçinde ve hükümet çevrele- rinde rahatsızhk yarattı. DlE'nin bağlı bu- lunduğu Devlet Bakanı Işın Çelebî, yön- tem değişikliği ve ocak ayı enflasyon ra- kamlan konusunda sessiz kalmayı tercih ederken, Devlet Bakanı Güneş Taner'in po- litik tartışmalara yol açan demeçler vermesi dikkat çekti. Geçen pazar günü yeni yönteme göre ocak ayı enflasyon rakamlarının açıklan- rnasından sonra Devlet Bakanı Işın Çele- bi, gazetecilerin sorularını, "olayın teknik yöoünün agır basüğı" gerekçesiyle yanıt- lamadı. DİE Başkanı Orhan Güvenen, ön- ceki hafta Ankara'da duzenlediği basın toplantısında yeni endeks hazırlama yön- temini anlatmıştı. Muhalefet partilerinin li- derleri, enflasyonun yöntem değıştirilerek düşürülemeyeceği eleştirisinde bulununca, pazartesi günü Devlet Bakanı Güneş Taner akşam saatlerinde acele açıklama yapma gereği duydu. Devlet Bakanı Taner, açıklama yapmak için sadece TRT ve Anadolu Ajansı'nı ma- kamına çağırdı ve "enflasyonun düşiiriil- mesinde endekslerin değiştirilmesinin hiç- bir etkisi olmadıgını" söyledi. Taner, aynı yöndeki görüşlerini önceki gün de partisi- nin grup toplantısında yineledi. Taner'in DlE'nin hesaplamalarıru sahiplenmesi, hü- kümet çevrelerinde "acelecilik" olarak yo- rumlandı. Gnıpta tartışmalara yol açan ko- nuşma konusunda, hükümete yakın bir kaynak, "Olumsuz hava yaratan talihsiz bir girişim" yorumunu yaptı. Bu gelişmeler üzerine, DtE'nin bağlı bu- lunduğu Devlet Bakanı Çelebi ile Davos- ta toplantıya katılan Orhan Güvenen tele- fonla görüştü. Görüşme sonunda, olayın teknik yanının bir kez daha arüatılması için cuma günü Ankara'da bir basın toplantısı daha düzenlenmesi kararlaştırıldı. Bugün yurda dönecek olan Güvenen, yann endeks Ilö'dan Güneş Tbner'e cevap Ekonomi Servisi — * tstanbul Ticaret Oda- sı'nca yayımlanan yeni enflasyon rakamı için Güneş Taner'in "İTO yalan söytiryor. Siyasrt yapıyor, ortalıgı kanşnnyor" sözlerine Yalım Erez'den tepki geldi. ÎTO Yönetim Kurulu Başkanı Erez, bu sözleri esef ve üzüntü ile karşıladıklarım söyleyerek ta- mamen afaki ve gerçeklere uymayan boy- le bir beyanın ekonomiden sorumlu bir devlet bakanı tarafından söylenmesini ta- lihsizlik olarak niteledi. Görevli olarak yurtdışında bulunan Ya- lım Erez dün yaptığı yazılı açıklamada, İTO'nun, uygulanan ekönomik politika- lann rakamlarla oynayarak olumlu gös- terme çabaJanna alet edilemeyeceğini ve tamamen ilmi yöntemlerle haarlanan ITO endekslerinin politik kaygı ile değiş- riıilmesinin söz konusu olmadığuu belirt- ti. Yalırn Erez, yeni endeksin yıllar süren titiz çalışmalar sonucunda bir yıl önce odaya teslim edildiğini ve 12 ay boyunca kamuoyuna yansımadan test edildiğini belirterek sağhklı sonuçlar dde edildiği- ne emin olduktan sonra kamuoyuna yan- sıtıldığım vurguladı. Yalım Erez, ÎTO endeks rakamlan ile DİE rakamlan arasında büyük fark ol- madığmı beiirtti. Erez'in buna verdiği ör- nek şöyle: "1989 ydı için odanmca dnzrakoen Ücretiikr Gecinme Endeksi ydlık orta- tarna arOş onuu yüzde 71, toptaa eşya fi- radan endeksi yülık ortaiama artış om- nı yüzde 65.0'dır. DİE, İstanbnl için tu- ketici fiyatian endeksini yüzde 70.4 ve ge- Bel toptan eşya fiyatlar eodeksini yazde 69.6 olarak iian etmistir. Odanmın en- deksiain daha yüksek oidugu iddiası v». rit degfldir. Aynca 1985 bazlı tstanbul için hazırianan yeni ücretiikr geçinme ea- defcsimtzin 1990 ocak ayıadaki bir önce- ki aya goslerdiği arüs ise yüzde 2.9'dar. DtE de Istanbul için aynı rakamı buirnus- tar." yöntemindeki değişiklikler konusunda açıklamalarda bulunacak. tlk günler suskun kalan Devlet Bakanı Işın Çelebi ise, "DPT ve DtE'nin kunıra- lar üstii yapıda, siyasetten bagımsızlığını saglamak temel görevimiz" dedi. Çelebi, Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada, endeks değişikliğinin Birleşmiş Milletler'in çalış- malanna paralel yürutüldüğünü, tutarlı ve bilimsel bir yapıya sahip olduğunu söyle- di. Çelebi, toplumda tüketim yapısının 1979-80'den sonra önemli ölçüde değişti- ğini, bunun da endekslere yansıtılmasının doğal olduğunu. vurguladı ve "Politikacı- lann popülist davranışlannın Türkiye'ye bir yarar saglamayacagını" ifade etti. Çelebi şunları söyledi: "Politikacılann günlük politika yapmak amacıyla bu konulardan bahsetmelerini anlayamıyorum. Politikacılann, konuyu araştırmadan, incelemeden hemen konuş- malannı da talihsizlik olarak niteliyonım. Bu konuda önemli olan, bilim adamları- nın sözleridir." Çelebi dün Anadolu Ajansı'na verdiği demeçte de, "1990 enflasyonunun yüzde 50 dolayında olacağını" söyledi. Güneş Taner ise önceki gün Anadolu Ajansı ve TRT'ye yaptığı açıklamada, "Her aj enflasyon ra- kamlan daha da düşük çıkacak ve aralık 1990 sonunda, bedeflediğimiz yüzde 30"lar düzeyine inecek" demişti. Başbakan Yıldı- nm Akbulut ise önceki hafta gazetecilerin sorulanru yanıtlarken, enflasyon konusun- da rakam vermeyeceğini bildirmişti. Uçak ihalesi tartışmasıTürkiye'nin önemli savunma sanayii projeleri arasında yer alan hafif nakliye uçağı projesini kazanan Ispanyol Casa firmasının CN-235 modeli üzerine olumsuz bir raporun varlığı saptandı. EVREN DEĞER ANKARA — Türkiye'nin önemli savunma sanayi projeleri arasında yer alan hafıf nakliye uçağı projesini kazanan tspanyol Casa firmasının CN-235 modeli- nin, ihaleye katıldığı dönemde uçuş sertifıkasının bulunmadığı ve o dönemde "prototip" olarak üre- tildiği saptandı. Savunma Sanayi Müsteşarlığı kurulmadan önce proje ile ilgili askeri ve sivil çev- relerin hazırladıklan raporda, CN-235 modeli uçağın, sivil bir uçak olarak dizayn edildiği, askeri niteliklere uyabilmesi için de bir- çok modifikasyona gereksinimi olduğu kaydedildi. Raporla ilgili olarak görüşlerine başvurduğu- muz Savunma Sanayi Müsteşar Yardımcısı Ahmet Söylemezoğlu, proje ile ilgili birçok değerlendir- me raporunun bulunduğunu, aıı- cak seçimin doğru yapıldığını be- lirtti. Hazırianan raporda uçağın pro- totipinin lspanya ve Endonezya- da yapılan test uçuşlan sırasında "bekJenmeyen problemlerie" kar- şüaşüdığı ifade edilerek, özetle şu görüşlere yer verildi: "Verilen teknik ve performans verileri bizzat uçularak tespit edil- mis değerler olmayıp. teoriktir. Muhtemel bir ambargo halinde Amerikan menseyli motor ve di- ğer bazı aksam için alternatifi yoktur. Projenin etiket fiyatının daha düşük gözükmesi aldatıcıdır. Zi- ra uçağın personel ve taşıraa ka- pasitesi diğer uçaklara nazaran daha düşüktür. Görev sonucuna göre maliyet degerlendirmesi ya- pıldıgında diğer projelerden daha ucuz olmadıgı ortaya çıkmakta- dır." öte yandan Milli Savunma Ba- kanı Safa Giray, dün öğleden son- ra konuyla ilgili duzenlediği basın toplantısında uçağın fıyatı hak- kında da şunlan söyledi: "Fıvatlar 1983 ve 1989 yıltan iti- bariyk \-erilen fiyatian yanatmak- ladır. Aradaki fark, 6 yıllık süre için dolann eskale edilmesinden, dolann tspanyol para birimi kar- şısında önemli ölçüde değer kay- betmesinden ve konfigürasyoa farklılıgmdan kaynaklanraakta- dır. Buna ragmen uçağın fiyatı G-22 ucagına göre yaklasık yüz- de 40 civannda ucuzdur." Bakan Giray aynca ortaya atı- lan iddialann ihalede kaybeden fırma tarafından ortaya atıldığını, bunların da gerçeği yansıtmadığı- nı sözlerine ekledi. tki Almanya'yı birleştirecek köprüler için ilk halatları iş dünyası atıyor 9 vardıBaşlangıçtaDoğu Almanya'da ortak yatırıma girişmek isteyen Batı Alman fırmaları çığ gibi artıyor. 18martta göreve gelecek yeni hükümetin kısıtlamaları kaldırmasıyla 6 milyar dolarlık Batı Alman sermayesinin Doğu'ya akacağı bildiriliyor. Ekonomi Servisi — Berlin Du- van'nın yıkılmasının ardından sa- dece 11 hafta geçmiş olmasına rağmen Doğu Almanya'da ortak yaürun yapmak için ticaret anlaş- ması imzalayan Doğu ve Batı Al- man firmaların sayısı hızla artı- yor. Ortak yaünmlann çoğalması iki Almanya'nın birleşmesi umut- larını daha da güçlendiriyor. Batı Alman yetkililer Sovyet li- deri Gorbaçov'un iki Almanya'- nın birleşmesi konusunda olum- lu tavır almasından sonra Doğu Almanya'da serbest piyasa eko- nomisine geçileceğine kesin göz- üyle bakıyorlar. Genel seçimlerin yapılacağı 18 manta göreve gele- cek yeni hükümetin Doğu Alman- ya'ya Batı yatınmlanmn gelme- sini önleyen kısıtlamalan hafiflet- mesi bekleniyor. Bu gerçekleştiği takdirde yıllık 6 milyar dolar (yaklaşık 14.2 trilyon TL.) tuta- rında Batı Alman özel sermaye- sinin Doğu Almanya'ya akacağı hesaplanıyor. Batı Alman hükü- OzaPa bakışı Ekonomi Servisi — Koç Hol- ding tdare Komitesi Başkanı Can Kıraç, "Ozal'ın laikligi tartışıhr bir noktaya getirmesinden daima ea- dişelendiğini" söyledi. Koç Holding'deki kırk yılmı ay- lık Kapital Dergisi'ne anlatan Can Kıraç, hangi liderlerden etkilendiği yolundaki bir soruyu cevaplarken Cumhurbaşkanı Turgut özal'la il- gili olarak, "Başbakan olduğu dö- nemde Turgut Özal'ın teknokrat deneyimlerini güniük hayatımıza uygulamadaki nünerine gonülden kablırken vicdan hürriyetine bag- lılık gerekçesiyle laikliği tartışılır bir noktaya getirmesinden daima endişelendim" dedi. Kıraç "yapmak isteyip de ya- pamadıklan" ile ilgili soruyu ce- vaplarken, talebelik gunlerinde gönlünde politikanın "filizlendi- ğini", ancak iş hayatmdaki yoğun çalışma ve para kazanma arzusu- nun içindeki politika ateşini sön- dürdüğünü belirtti. Kıraç, "63 ya- şına adım atraak üzereyim. Arbk bundan sonra politikacı olamaya- cagımı idrak edecek çaga girmiş bulunuyorum" dedi. Türk sanayicisinin konumunu değerlendiren Can Kıraç, bu ko- nudaki görüşlerini de şöyle açık- ladı: "Bugun ekonomi gündemio- de korumacılık (artışılmaktadır. Bu konuda Türk sanayicisinin bir korkaklık içine girdigini görüyo- rum. Bence her alanda korama- cılık bir ülkenin var olması için önem verilecek en hayati unsur- dur. Biz; geleneklerimizi, ahlaki degerlerimizi, tarihimizi, cumha- riyetimizi, laiklik anlayışımızı •«- sıl korumak durumundaysak, sa- nayimizi de aynı hassasiyetle ko- rumak, kollamak mccburiy«tinde- yiz. Sanayiyi korumak. kapılan rekabete kapamak değildir. Koru- mak, rekabet karşısında güçlü ha- le getirmektir." 1SCININ EVREMNDEN ŞÜKRAN KETENCİ Emeğin Temsilcisi Harb-İş'in Adana mıtinginde Türk-İş Başkanı Şevket Yılmaz'ın "yuhalanarak" konuşturulmaması, işçiler, sendikacılar arasın- da her zaman var olan bir tartışmayı alevlendirdi. Türk-İş Başkanı Şevket Yılmaz, konuşmasında hükümetin is- tifasını istiyor. Aşağıdan "Sen istifa et" yanıtı geliyor. "ABD iş- vereninin yasadışı uygulamalarından, tşçi kıyımından" söz eden konuşmasından hiçbir şey anlaşılmıyor. Bu miting "özelde ABD işvereninin, genelde Türkiye işçi sınıfının kıyımını protesto" ama- cı ile düzenlenmemiş miydi? İşçiler, sadece Harb-İş üyeleri de- ğil, diğer işkollarından Türk-İş üyesi olmayanlar da dahil, pek çok da başka kentlerden olmak üzere, işçi kıyımlarına karşı da- yanışma için mitinge katılmamışlar mıydı? Mitingin gerçek amacı ve hedefi dururken olay neden Türk-İş Başkanı'nın protestosu- na dönüşmüş, hedef sapmıştı? Şevket Yılmaz'a karşı olduklarını söyleyen pek çok sendika lideri de "Ben Şevket Yılmaz'a karşı hep mücadele ettim. Ama amaç saptırılması iyi olmadı. Bizim bölündüğümüzü görünce iş- verenler bayram yapıyor. Kol kırılır yen içinde. Şimdi bu adamı bir daha mitinge nasıl götürürüz?.." türünden görüşleri savu- nuyorlar. Bu konuda daha ileri bir adım da atıldı. Örgüt disiplini adına Adana'daki bütün sendikalar şube başkanlarının imzala- rı alınarak bir basın toplantısı ile olay kınandı, "yuhalama" ey- lemi "100-150 kişilik bir avuç işçi düşmanının provokasyonu" "olarak nitelendirildi. Gazeteciler sürekli ve geniş katılımlı bir protesto eylemıne tanık olduklarını söylediklerinde de "birileri başlattı, diğerleri toplum psikolojisi ile bilinçsiz katıldı" savun- rnası yapıldı Biz bir önceki Adana'da yapılmış Türk-İş mitingini ve 24 yılı bulan gazetecilik yaşamı içinde binlerle mitingi izlemiş olarak faridı gözlemimiz olduğunu açıklama gereğini duyuyoruz. Bir ön- ceki Türk-İş'in Adana mitihginde de Sayın Şevket Yılmaz pro- testo edilmişti. Daha agresif ve gençler ağırlıklı grup gerçekten Türk-iş'e üye işçiler dışında, "bazı siyasetlerin eylemi" izleni- mini vermişti. İşçi kitlesi "yuhalamaya" katılmamış, en azından seyirci kalmıştı. Bu kez Sayın Yılmaz toplantı alanında da mi- ting alanında da görülür görülmez protestolar başladı. Agresif bir grup çevresinde değil, yaygın ve sürekli oldu. Her tarafta do- laşarak aralarındaki konuşmalara, tepkilere kulak misafiri oldu- ğumuzda, "bir avuç işçi düşmanının provokasyonu" diyen sen- dika liderlerinin kendi üyeleri işçilerin içtenlikle protestoya ka- tıldıklarına tanık oldu. Şüphesiz toplum psikolojisi, "tahrik" un- surları da var. Ancak bir acı gerçek daha var: İşçi, temsilcisinden, sendikacısından hoşnut değil. Kendisi- nin temsilcisi olarak görmüyor. Haklarını savunduğuna inanmı- yor. Bu olumsuz yargı pek çok sendika lideri için eskıden beri vardı. Giderek pekişiyor, tepkiye dönüşüyor. Geçen Türk-İş mi- tinginden bu yana da köprüler altından çok sular aktı. Her şeyden önce Şevket Yılmaz'ın kimliğinde sembolleşen Türk-İş yönetımi aynı yönetim değil; dengelere dayanan yöne- tim, siyasal değil, sendikacılık anlayışı bazında bakarak söylû- yoruz; son genel kurulda sağ ittifaka dayanan bir yönetime dö- nüştü. 1984 yılından geçen yılın sonuna kadar ANAP iktidarla- rına karşı politika izleyen, seçimlerde kampanyalar düzenleyen Şevket Yılmaz başkanlığındaki Türk-İş yönetimi değişti. Yeni Türk-İş yönetimi, toplusözleşme anlaşması değil, doğrudan bir siyasi iktidara destek verme anlamına gelen hükümetin "top- lumsal uzlaşma" önerisini baştan reddetmeyip sıcak bakabili- yor. Hiçbir ülkede işçi hareketinin, işçi liderlerinin yan yanagel- melerinin söz konusu olamayacağı ırkçı, tarikatçı nrteiikteki der- neklerle birlikte, onların lidertiği üstlenerek Afganistan mitingi düzenlenmesi düşünülebiliyor. Hükümet, Sovyetler'le ağırlıklı ekönomik ve siyasal ilişkiler çerçevesinde, Afganistarr mitingt- ne izin vermey'Jice Türk-İş Başkanı, düzenlenmesinde yer al- madığı, katkısının söz konusu olmadıgı Harb-İş mitingine geli- yor. Bunlar hep biliniyor da gündemdeki tartışma başka: Kimliği, yaptıkları ne olursa olsun, emeğin temsilcisi konumundaki bir kişi emekçilerin gerçek mücadele verecek hedefleri dururken hedef alınır mı? Son gûnlerde çok kullanılan "işçi sınıfı hareketi, sendikacısı- nı biçımlendirir" tezinin sahıpleri yanılmıyorsa, gerçekten de işçi sınıfı, sendikacının emeğin temsilcisi olup olmadığına bakarak karar verir. Emeğin temsilcisi olduğuna, olabileceğine ilişkin az da otea umudu varsa, biçimlendirmek için çaba gösterir. Ya yok- sa? Kalmamışsa? Çabası, değişmesı, değiştirilmesi yolunda ola- caktır elbet. Bazılarınm öne sürdüğü gibi yöneticilerin reddi, ör- gütlülüğün Türk-İş'te birliğin reddi anlamına da hiç gelmez. Sendikacının emeğin temsilcisi olabiime umudunun kalıp kal- madığına karar vermek için de sendikacının "ben emeğin temsilcisiyim" demesi yetmez. Ne yaptığına, nasıl yaşadığına bakıhr. Son genel kurullarda sendikacıların ücretleri de enflasyonla bağlantılı olarak doğal arttınlmıştır. Biz işçiyi her platformda tem- sil eden ve gerçekten çok çileli bir meslek olan sendikacılıkta, ücretlerin ülkede verilebilen en yüksek ücret düzeylerinde ol- masını da savunuyoruz. Batıda olduğu gibi "sendikacı ile işçi arasında önemli gelir farkı olmasın. Birbirierinden kopmasınlar" da diyemiyoruz. Çünkü işçi ücretleri Türkiye'de çok düşük. iş- verenle pazarlık masasına oturan sendikacının geliri, hiç değil- se, işveren sendikasının temsilcisinin düzeyine ulaşmalı tezini savunuyoruz. Ancak Türk-İş yönetim kurulu üyeleri için geçerli olduğu üzere bazen işin dozu iyice kaçmış oluyor. Türk-İş'ten artı başkanlığı deyam ettirilen sendikadan, artı süper emeklilik de alınınca, Türk-İş Genel Başkanı ve Yönetim Kurulu üyeleri, toplam yılda 42-46 maaş birden almış oluyorlar. Sadece çıplak net aylık gelirleri ise asgari ücretin 60katustüneçıkmış bulunu- yor. Bu gelir düzeylen ile "emeğin temsilcıliği" kimliklerini kc- ruyabilirler mi? Doğrusunun önce bilinmesi, tartışılması ve bir karar verilmesi gerek. İŞADAMININ ŞUBAT '90 GÜNLÜĞÜ (2)H İZIRLAY4\: H. TLRCLTARIt, meti de Doğu Alman fırmalanrun yeniden organizasyonu için 3.5 milyon dolarlık f8.2 trilyon TL.) kredi vermeyi teklif ediyor. Doğu Almanya'ya gelecek B. Alman yatınmlanmn ilk bölümü turizm, hizmet, teçhizat, tekstil ve araba üretimi sektörlerine yönel- miş durumda. B. Alman araba üreticisi Volkswagen Doğu Al- man IFA Kombinat fırması ile ye- ni bir araba modeli için 3 milyar dolarlık ortak yatınm yapacağı- nı açıklarken Batı Almanya'nın en büyük otel zinciri Kempsinski ise VEB Interhotel of Berlin ile Doğu Almanya'da Doğu Berlin, Dresden ve Leipzig'de otel inşası için ortak yatırım yapacaklannı açıkladılar. Daimler Benz firma- sı kamyon ve uzay araçlan üreti- mi, Metollgesellchaft firması da hurda bakınn yeniden işlenmesi ile ilgili olarak, Doğu Alman fir- maları ile ortak yatırım için gö- rüşmelerini sürdürüyorlar. Bu arada Doğu Ahnanya'da lokan- ta ve bar inşa etmeic, kiralamak ya da satın almak için 2 bin baş- vuru yapıldığı bildiriliyor. Batı Alman Ekönomik Araştır- malar Enstitüsü'nce yapılan araş- tırma çelik üretimi gerçekleştiren Batı Alman firmalannın yansının Doğu Almanya'da yatınra yap- mayı hedeflediklerini ortaya ko- yuyor. Bu konuda ilk girişimi 40 milyon dolar tutannda bir ortak yatınm için Batı Alman çelik üre- ticisi Thyssen yaptı. Halen görevini y-ürüten Doğu Alman hükümetinin ortak yatı- nmlarda yabancı yatırımcüarın payım yüzde 49 ile sınırlayan ve yabancı sermayeyi teşvik için ye- tersiz kalan vergi sisteminin ülke- ye yabancı yatınm akışını engel- lediği belirtiliyor. LİRAYA INGILIZCE ENGLISH CENTRES • Bütçenize, zamaruruza, öğrenim ve dil düzeyinize uygun Genel İngilizce Knrslan, • Uluslaıarası TOEFL, FCE ve MEB sınavlanna hazırlanma olanağı, • Öğrencüerden dileyenlere oknl İngilizce derslerirü destekleyici progıamlar. * Aynca, ayda 199 bin, 149.99» TL'Vk seçtneklerie Kayıt olan, avantajınızı değerlendirin. KADIKÖY Eskı Iskele Karşısı No 3 Tel 338 83 10 - 338 58 47 ŞİŞLİ Koca Mansur Sok No: 58 Tel: 130 81 91 - 132 72 S2 BAKIRKÖT Hatboyu Cad No 16 Tel: 570 12 70-572 21 44 26 Şubat Pazartesi'ye kadar • Geçen ayın KDV beyannamesi vergi dairesine verilir, fazla kesinti varsa ödenir. • Kurulu kooperatifler, anasözleşmelerini 3476 s. Kooperatifler Yasası'na göre yeniden düzenlemelidirler. (16. ay-RG 25.10.1988) 28 Şubat Çarşamba'ya kadar • Daha önce alınmış, ama tescili yapılmamış lastik tekerlekli tarım traktör, tam ve yan römorklann cezasız tescil işlemi yaptırmalı. (10. ay - RG 28.4.1989) • Daha önce satılmış, ama trafik ve vergi kaydı eski sahıpleri adına görunen araçların yeni sahıpleri, noter satış belgesi ile il trafik bürosuna cezasız duzeltme işlemi yapılmalı. (10. ay-RG 28.4.89) • Yürürlükteki dış ticaret sermaye şirketleri, ye.ıi karara uyum sağlayacak düzenlemeyi yapmaüdır. (7. ay - RG 27.7.1989) • Bağ-Kur'un yeni katsayı artışlı Şubat '90 primi bankaya, posta çekine, il müdürlüklerine ödenir. • Ocak '90 aylık sigorta bildirgesi SSK bölge müdürlüğüne verilir ve prim tutarı ödenir. • Geçen ay 9'dan fazla işçi çalıştıran işyerlerinde: a) 6'şar aylık dönemlere göre değişen Konut E.Y. Fonu bildirimi, SSK bölge müdürlüğüne verilir, tutarı banka ya da sigortaya ödenir. b) Ücretlerden zorunlu tasarruf kesintisi, yeni aylık bildirim formlan ile Ziraat Bankası'na verilir ve yatırılır. c) 1.4.1988 - 31.12.1989 arasında zorunlu tasarruf kesintisi yapan işyerleri, yeni tip üçer aylık şahıs bildirim formlannı yeniden düzenleyerek Ziraat Bankası şubesine vermek zorundalar. (RG 11.1.1990) • 1.1.1989-1.5.1989 arasında alınan müteahhitlik karneleri yenileri ile değiştirilmelidir. (2. ve son ay - RG 204. 1989) • Yıllık G.V. beyannamesi veren ticaret ve serbest meslek sahipleri, geçen ayın vergi iade beyannamesini verirler. • Çiftçilerin vergi iade tutarlan, vergi dairesince ilgili vergi sorumlusuna ödenir. • Motorlu kara taşıtları ilk yarıyıl taşıt pullannı geçen ay alamayanlar, gecikrae zammı ve verginin % 10'u trafik cezası eklenerek alabilirler. • Ticari defterlerini notere onaylatmayı unutanlar, 1989 defterlerini ek süre olarak yenileme/devam/ara onayı yaptırarak kullanabilirler. • Götürü gelir usulü ile vergilendirilen ücretlilerin ilk yan taksitleri karneye yazdırılarak ödenir. • Ölçü ve tartı aletleri yapan, satan ve kullananlar yıllık kontrollerini yaptırmalıdırlar. • Eski karton tipi taşıt süriicu belgeleri yenileri ile değiştirilmeli. (Yeni ek sürede 2. ay) • Basın trafik kartları yenileri ile değiştirilmek üzere valiliklere başvurulmalı. (5. ay) • Tarama özellikli telsiz ve amatör bandlı verici, alıcı ve verici-alıcı cihazlan izinsiz kullananlar, Telsiz Genel Müdürlüğü'ne başvurmalı. (6. ay - RG 24.8.1989) LIŞKUR SÜRÜCÜ KURSU Sürücü belgesi bizden alınır. Kadıköy: 336 02 79 Erenköy:359 30 68 Maltepe: 352 24 21 ELEMAN ARANIYOR — Laboratuvarda çalışacak bay bayan — Bay bayan pazarlamacılar — Bay ilaçlama etemanı aranıyor. Muracaatlann şahsen: Kapalıçarşı Kürkçüler Kapısı Mesih Mehmet Paşa Sk. Kısmet Han K. 1 D. 4 Beyazıt. adresıne yapılması nca olunur
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle