Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/14 DIŞ HABERLER 8 ŞUBAT 1990
BULGARİSTAN MUHALEFET SÖZCÜSÜ BERON'UN CUMHURİYETE DEMECİ
'Sonsuza dek düşmankalamayız'Dulgaristan'daki muhalif siyasi grupları çatısı altmda
toplayan Demokratik Güçler Birliği Sözcüsü Petar Beron,
"Türk müdahalesi"nin hâlâ ülkesi için bir endişe kaynağı
olduğu görüşünü savundu.
SEMİH tDtZ
Muhaicfet lideri Petar Beron
SOFVA — Bulgaristan'da Koraunist Par-
tisi'ne muhalif olan siyasi grupları çatısı al-
tında toplayan Demokratik Güçler Birliği
(DGB) Sözcüsu Petar Beron, Bulgaristan'ı
istila edebilecek tek ulkenin Turkiye oldu-
ğunu savunarak bu nedenle şimdilik Var-
şova Paktı'ndan çıkmayı düşünmedikleri-
ni belirtti. Ancak iki ülkenin sonsuza ka-
dar düşman kalamayacağını ifade eden Be-
ron, demokrasiye geçilmesiyle Bulganstan-
ın uzun vadeli guvenliğınin sağlanacağını
ekledi. Beron, "Böyle bir devlet uluslararası
çerçevede yalnızlık içinde bulunmadığı için
kendini gövende hisseder" dedi. Çevreci
Ekoglasnost örgütunün kurucusu ve
DGB'nin önde gelen isimlerınden olan Zo-
oloji Profesörü Beron'a sorduğumuz soru-
lar ve verdıği yanıtlar şöyle:
— Türklere ellerinden alınan haklannı
iade eden 29 aralık karanna karşı bnynk
DIŞBASIN
Gorbaçov fırtınası
yeni dönemi başlattı
THEGUARDIAN
Gorbaçov, üretim güçlerini harekete ge-
çirebilmek için sıyasal reformun şart oldu-
ğu inancını sürdurüyor. Siyasal bölunme-
ler ve muhalefet, Sovyet liderini çok partili
istem yolunda daha da ilerlemeye zorladı.
Gorbaçov'un muhafazakârlardan uzaklaşıp,
reformculara yaklaşma kararı doğrudur.
Olaylar da Gorbaçov'u bu yola itmıştir. Ge-
çen hafta sohbet ettiği kömur işçilennden
birı Sovyet liderıne şöyle demışti: "Bu mu-
eadelede hangi tarafı tultugunuzu daha apk
biçimde ortaya ko>malısınız." Gorbaçov,
Merkez Komıtesi toplantısında bunu yap-
mıştır. Şitndi gerek Gorbaçov'un gerekse
Sovyet halkının ne yöne gideceklerini dii-
şünebilmek için sakin bir ortama gereksin-
melerı vardır. Bu ortamı bulup bulamaya-
cakları ise belli değil. (7 şubat)
Doğu ve Orta Avrupa'da başlayan süreç
şimdi Marksist-Leninist iktidarların besi-
ğini de etkisi altına abyor. Bu gelişme ar-
tık devrimci nitelemesini aşıp tarihi bir bo-
yut kazanmaktadır.
Demokratik Almanya, Polonya, Macaris-
tan, Romanya veya Çekoslovakya'ya kıyasla
ÇÎN
Tartinin
oncu rolu
sürecek'PEKlN (AA) — Çin'de, Koraunist Par-
tisi'nin, toplum ve devlet içindeki öncü ro-
Iünden vazgeçnıeyeceği, kendisine karşı bir
muhalefet oluşmasına da izin vermeyeceği
bildirildi.
Yeni Çin Haber Ajansı'nın verdiği habe-
re göre KP Merkez Komitesi tarafından ha-
zırlanan kapsamlı bir rapor, aralık ayı so-
nunda yayımlandı
Ajans, bugune dek basına açıklanmayan
raporda, "4 önerali ilkeye karşı çtkan ve dev-
let gucunu tehdit edici nitelikteki siyasi ör-
gutlerin yasamasına kesinlikle izin verilme-
yecegi ve bu tür örgütlerin yasaklanacagı"-
nın belirtildiğini haber verdi.
Çin'de Komünist Parti'nin dışında diğer
panilerin de bulunduğu kaydedilen rapor-
da, bu konuda da şöyle denildi:
"Çin'de bulunan 8 komünist olmayan
partiyle işbirligi aranmalı ve bu yondeki ça-
balar arttınlmalıdır. Ancak bunlar 47 mil-
yon uyesi bulunan KP'nin denetiminde kai-
maya devam edeceklerdir. Çin, komünist il-
kelerie yönetflmeve devam edilecekdr."
Sovyetler Birliği Komünist Partisi, halka ya-
bana eller tarafından dayatılmış bir ıktidar
aracı değıldir. Ayrıca Lenin'in yarattığı ve
kendisine siyasi öncüluk rolü verdiği parti-
nin görevı, dünyanın bu son imparatorlu-
ğunu yuzü aşkın ulusuyla bir arada tutmak-
tı. Parti, bu görevi şimdiye kadar yerine ge-
tirmiştir. (7 şubat)
THE INDEPENDENT
Mihail Gorbaçov, Komünist Parti'nin ik-
tidar tekelinden vazgeçmesinı ısteyerek bir
fırtına estirdi. Gorbaçov, Sovyetler Birliği
başka bir sisteme geçerken, iktidarda kala-
bilirse, ülke yeni bir devrimin faturasını çok
ağır biçimde ödemekten kurtulabilir. Ama
yine de kanşıklık, etnik huzursuzluk ve ağır
ekonomik sorunlar olacaktır. Devrildiği
takdirde ise yerine muhafazakâr ya da da-
ha reformcu bir yönetım gelse bile, Sovyet-
ler'in ıstırabı daha da artacaktır. Sovyetler
Birliği sorunlannı çözebilmek ıçın demok-
rasi ve serbest piyasanm ekonomik libera-
lizmini benimsemek zorundadır. Ama pi-
yasanın saptadığı ücret ve fiyat sistemine ge-
çiş ve bunun yol açacağı işsizlik, toplum için
çok acılı olacak, kitlelerde büyük öfke ya-
ratacaktır. Bu çalkantılı dönemde, Komü-
nist Parti'nin desteğı azaldıkça, liderlik kad-
rosu kısa vadede çok zorlanacaktır
Sovyet halkları için tek teselli, başka yo-
lun olmaması ve uzun vadede bu devrimin,
ülkeye barış ve refah getireceğidir. (7 şubat)
LE FIGARO
Sovyet Komünist Partisi Merkez Komi-
tesi'ndeki eleştiri yağmurunda sadece bır
konusmacı, Gorbaçov'u kayıtsız şartsız des-
tekledi: Geçen yılki grevlere katılan bir raa-
den işçisi. Toplantıya kışisel olarak davet
edilmişti. Bu maden işçisine göre, partı ay-
gıtı Gorbaçov'dan "gerçekleri gizlemiş", sa-
dece "ayıklanmış bilgiler"i genel sekretere
nakletmışti Parti, "tüm demokratik geliş-
meleri kendi kendine karşı tehdit unsuru"
sayıyordu. Başka bir deyışle ülkede ışler iyi-
ye gıtmese bile, bundan genel sekreten so-
rumlu tutmak gereklı değıldı.
Bu destek, tek de kalsa çok önemlı. Çün-
kü merkez komite üyesi olmayan bir adam-
dan geliyor. Bu kişi, tuzüğe pek uygun ol-
mayan istisnai bir uygulama sayesınde se-
sini duyurabildi. Herkes işçi sınıfı'run des-
teğini almaya çalışırken, konuşmacı bizzat
bu smıfın mensubu. İşçi smıfının destegini
almadan, muhafazakârlar, Gorbaçov'u de-
virmeyi hayal bile edemezler. Gorbaçov da
aynı desteğe başvurmadan kendisini fren-
leyen "Nomenklatura'vı temizleyemez. İşçi
sınıfından destek alamadıklan sürece, 'aşın-
reformcular' bırer utopyacıdan öteye gide-
mez. İşçi sınıfının desteği olmadığı sürece
SSCB hıçbır zaman, rüyasını gördüğu "sos-
yalist hukuk devleti" haline gelemez.
(7 şubat)
tepkiler dogdu. Milfiyetçiler seferber oldu.
Bunun arkasında kimler vardı?
BERON — Bu kadar geruş bır tepki bek-
lemiyorduk. Bunun arkasındakı temel guç
yerel partı organları ıçındekı muhafazakâr-
lardır. Bu kişiler isimlenn değıştinlmesi kam-
panyasına katıldılar. Bu arada Turklerin
sırtından buyuk kârlar yapanları da vardı.
Ayrılan Türklerin evlerini yok denecek fi-
yatlara aldılar. Onlara yuksek fıyatlarla ara-
ba sattılar. Vicdanları rahat değıl.
— Ama geniş kitleleri harekete geçire-
bildiler.
BERON — Bunun arkasında insanlann
temel korkulan var. Kimi yerlerde Turkle-
rin de kışkınıcı bir şekilde davrandıklan ko-
nusunda bügıler geliyor. Çoğunlukta olduk-
lan yerlerde Bulgartara eknıek satmıyorlar-
mış. Bazı yerlerde Turk bayraklarının asıl-
dığı söylentileri yayıldı. Kanımca bu bay-
raklar asıldıysa gizli polis tarafından yapıl-
mıştır. Turklerin böyle kışkırtmalarda bu-
lunacak kadar aptal olduklarına
inanmıyorm. İsimlenn iade edilmesınin ve
kullürel otonomi verilmesinin tam otono-
mi taleplerine yol açacağından korkanlar
var.
Halk, buranın Lubnan'a donuşmesinden,
Hıristiyan ve Muslumanların dağlarda çar-
pışmalarından korkuyor. Bu arada Kıbrıs'-
ta olduğu gibi Türkiye'nin Bulgaristan'ın bir
parçasına saldıracağı korkusu rnevcut. Bu
temalar buradaki milliyetçiler tarafından
devamlı tekrarlanıyor. Turk basınının kış-
kırtmalan da var. Gazeteleriniz, 'TankJar
Sofya'ya' gibı manşetler atınca milliyetçiler
bunlan anında halka gösteriyor.
— Turklerin haklan iade edilmezse top-
lum demokratik olmaz, edilirse milliyetçi-
ler boy gösteriyor. Orta yol nedir?
BERON — DGB her Bulgar vatandaşı-
nın eşit haklardan yararlanmalannı istiyor.
Aynca Muslumanların çoğunluğu oluştur-
duklan yerlerde Hıristiyanlann haklarımn,
Hıristiyanlann çoğunlukta oldukları yerler-
de de Muslumanların haklarımn korunma-
sını istiyoruz. Aksi takdirde çoğunluk eli-
ne geçirdiği yerel yönetim kanalıyla azınlı-
ğın hayatuu yaşanamaz hale getırebilir. Din
ve ibadet hurriyetine gelince bunların mut-
lak olarak serbest olması gerektiğme ina-
nıyoruz.
— Türkler okullarda Türkçenin ögretil-
mesini de istiyorlar. Buna yaklasımınız
nedir?
BERON — Bulgarca öğrenmezlerse top-
lum içinde hep vasıfsız işçi ve tutun ureti-
cisi konumunda kalacaklaı. Tum olanak-
lardan yararlanan vatandaşlar olabilmele-
ri için Bulgarcayı oğrenmelerı şart. Böyle-
ce okullarda derslenn Bulgarca verilmesi ge-
rekıyor. Ancak okullarda Turkçe öğrenme
olanağı sağlanması da gerekiyor.
— Türklerin geçen yaz kide halinde ay-
nlmaian bnvuk sonınlara yol açtı mı?
BERON — Evet. Çunku hasat dönemi-
nin ortasında ayrıldılar. Şımdi gerı dönu-
yorlar \e büyük nefret hisleri ıle karşılaşı-
yorlar. Aslında maddi açıdan burada çok
iyi konumdaydılar.
Çoğu alçakgonullu insandır. Ayrıca çok
kârlı olan tutun yetıştinyorlar. Çalışkan ol-
duğu kadar tasarrufu seven insanlardır. An-
cak isim değiştirme kampanyasında asağı-
landılar. Daha once bu insanlarla bir soru-
numuz yoktu. Bulgar tarihinde önemli şey-
ler oldu. Bunlan ortaklaşa yaşadık. Sadık
vatandaşlardı. Olanlar bu aptal Jivkov ve
D. ALMANYA
arkadaşlarının başının altından çıktı.
— DGB olarak d«ş politika konusunu dü-
şiinme olanagı buldunuz mu?
BERON — Her şeyı duşünmek duru-
mundayız. Şu anda Varşova Paktı'nda kal-
mak istiyoruz. Bunun arkasında esas ola-
rak Türkiye'nin istilasına uğrama korkümuz
yatıyor. Ülkemizi istila edebilecek başka bir
ülke yok. tki ulke arasındaki bir savaşta
Türk ordusuna dayanamayız. Biz küçük bir
Ulkeyiz. Ancak uzun vadede güvenüğimizi
sağlayacak şey demokrasıdir. Kimse demok-
ratik bir ülkeye saldıramaz. Böyle bir dev-
let uluslararası çerçevede yalnızlık içinde bu-
lunmadığı için kendini güvende hisseder.
Fakat komşu ülkeler olarak sonsuza dek
düşman kalamayız.
— tki ulke Dısişleri Bakanlan öniımiiz-
deki gunlerde Kanada'da bir araya gelecek.
Bu göruşmeden umutlu musunnz?
BERON — Evet, çok umutluyum. Ama
biliyor musunuz, bir nevi güvence verilme-
si gerekiyor. Güvenliğimiz konusunda so-
mut garanti istiyoruz.
— Yani, saldırmazlık paktı gibi bir bci-
ge mi?
BERON — Evet. tlişkilerimizin düzetaıe-
si için bu yardımcı olur.
DAZLAKLAR — Leipzig'de her pazartesi duzenlenen gösteriler sırasında boy gösteren ırkçı "üaziakUr ' gruj... ..^
tepkilere yol açıyorlar. (Fotograf: AP)
ist sloganlarla
FEDERAL ALMANYA
KohPden iki süpere ziyaretFederal Almanya Başbakanı Helmut Kohl, dün Doğu
Almanya'ya yaptıkları "para reformu" önerisinin ardından
Moskova'dan "birlik konusunu" görüşmek üzere davet
aldı. Kohl daha sonra Washington'a gidecek.
DÎLEK ZAPTÇIOĞLU
BONN — Federal Almanya Başbakanı
Helmut Kohl, Almanya'nın birleşme poli-
tikası hakkında rapor vermek üzere Mos-
kova ve VVashington'a çağnldı. Davetler
Bonn'a dun, Başbakan Kohl, Demokratik
Almanya'ya bir "para reformu" önerisi
yaptıktan hemen sonra ulaştırıldı. "Para
reformu" onerisi, Maliye Bakanı Theo Wa-
igel'in açıkladığı Uzere "önceden Avrupa'-
daki hicbir ülkeye danışılmamıştı". Bonn'-
un Doğu Berlin'e yaptığı onerinin can alı-
cı noktasını, Deutsche Mark'ın Doğu'nun
da para birımi haline getırilmesi oluşturu-
yor. Eğer D.Almanya bu öneriyi kabul
ederse malı bağımsızlığı ortadan kalkacak
ve F.Alman Merkez Bankası'nın hükum-
ranlığı altına girecek.
Bonn hukümetı dun aldığı bir kararla
"Almanya'nın biıieşmesini kendi dognıl-
tusunda kabul ettirecegi" izlenimini uyan-
dınnca, Washington ve özellikle Moskova'-
dan beklenmedik tepkiler aldı. Dün sabah
Bonn'da Başbakan Helmut Kohl liderliğin-
de toplanan bakanlar kurulunun gündemin-
de tek bir madde vardı: Demokratik Al-
manya'ya yapılacak "para reformu" öne-
risi.
öneri kısaca şunu içeriyordu:
Demokratik Almanya ekonomisini kur-
tarmak için önce Deutsche Mark'ın D. Al-
manya'run da para birimi haline getirilmesi
gerekmektedir. Yani Doğu'da tedavulde
olan paranın değiştirilerek yerine DM'nin
geçirilmesi ve Federal Alman Merkez Ban-
kası'nın Doğu'nun mali işlerini devralma-
sı. Bu, F.Alman Maliye Bakam'nın deyi-
şiyle "D.Almanya'nın bütün para işlerinin
bir dökümüııü yapması"nı gerektiriyor.
Normalde ıflas halindeki şahıs veya şirket-
lere dayatılan bu "öneriyi" Federal Alman-
ya D.Almanya'ya dayatmakta bir sakınca
görmemişti. Ote yandan Alman Ekonomik
Araştırmalar Enstitüsu dünkü yonımunda
Bonn'un önerisinin "Demokratik Alman-
ya açısından feci sonuçlara yol açacagını"
belirtiyordu. Doğu Markı DM'ye sabit bir
kurdan cevrilecekti. Bu, bankalarda 150
milyar Mark tasarrufu olan Doğu vatan-
daşlanrun bir anda yoksullaşmasım getire-
cekti.
Derken, beklenmedik "davet" kapıyı
çaldı ve Başbakan Helmut Kohl, Dısişleri
Bakanı Hans-Dietrictı Genscher ıle beraber
cumartesi gunu Moskova'ya çağnldı.
TASS'ın haberine göre SSCB Devlet Baş-
kanı Mihail Gorbaçov ve Dışişleri Bakanı
Eduard Şevardnadze, Alman politikacılarla
"Almanya'nın birteşmesi" hakkında göru-
şecekler. Aynı tanhte ABD Dışışlen Bakanı
James Baker da Moskova'da olacak. Ba-
ker'ın zıyaretı çok önceden kararlaştınlmış-
tı.Başbakan Kohl 13/14 şubat tarihlennde
D.Almanya Başbakanı Hans Modrow'u
Bonn'da ağırladıktan sonra Moskova'ya
uçacak, hemen ardından da ABD'ye gide-
rek Başkan Bush'a rapor verecek. Bonn'-
daki siyasi gozlemciler, Başbakan Kohl'ün
"hızlı birleşme temposunun" Washington
ve Moskova'da olduğu kadar Paris ve
Londra'da da kaygıyla ızlendiğini belirti-
yorlar. Nitekım Ingıltere Başbakanı Mar-
garet Thatcher dun yaptığı açıklamada şöy-
le diyordu: "Almanya'nın birleşmesi, hal-
kın arzusu olabilir. Ama bu, populist ka-
rarlarla değil, muttefiklerin onayıyla aüla-
cak bir adımdır >e aceleye gelmez."
NEW YORK
TIMESX
INHABERİ
Türkiye'ye
karşı
Bulgar-Yunan
ışbırlıgı
The New York Times
Gazetesi'nde yer alan bir
haberde komşularımız
Bulgaristan ve Yunanistan'ın
Türkiye'ye karşı ortak bir
strateji geliştirdiği öne
sürüldü.
NEW YORK (Cumhuriyet) — ABD'de
yayımlanan The Nevv York Times Gazete-
si'nde "Yunanistan ve Bulgaristan, Türki-
ye'ye karşı strateji geliştiriyor" başhğıyla
dün yer alan bir haberde, Yunan ve Bulgar
hükümetlerı arasında, Türkiye'ye karşı ge-
lişen askeri işbirliği konu edildi. Atina mah-
recli, Paul Anastasi imzası habere göre,
"Önemli bir Türk-Müshiman azınlıga sa-
hip olan Ortodoks Hıristiyan iki milletten
oluşan Yunanistan ve Bulgaristan, Türki-
ye'ye karşı askeri işbirliği dahil ortak stra-
tejiler geliştiriyor."
"Batılı diplomatik kaynaklar*" dayanan
habere göre Yunanistan ve Bulgaristan hü-
kümetleri Turk Müslüman azırüığın son za-
manlardaki hareketini Avrupa'da lslamın
yayılması yonunde "endişe" verici bır geliş-
me olarak değerlendiriyorlar.
Yunanistan'da son gunlerde yasanan olay-
ları, geçen yıl Bulgaristan'da olanlara ben-
zeten habere göre iki ulke azmkk sorunu ko-
nusunda şimdiye değin farklı politika uy-
guladı. Bulgaristan Tuıkleri göçe zorlandı.
Buna karşın Yunanistan, Batı Trakya'ya
Pontus bölgesinden gelen göçmenleri yer-
leştiriyor.
Yunanistan ve Bulgaristan arasındaki iş-
birliği özellikle son aylarda yoğunluk kazan-
dı. Bulgaristan Dısişleri Bakanı Boika Di-
mitrov, Kuveyt'te Türkıye Dısişleri Bakanı
Mesut Yılmaz ile göruştukten sonra dosdoğ-
ru Yunanistan'a gittı. Batılı diplomatlar The
Nevv York Times'a, Mesut Yılmaz'ın Bulga-
ristan Dısişleri Bakanı'nca yapılan saldır-
mazlık paktı önerisini reddettiğini söyledi-
ler. Yunanistan resmi makamlan da bu bil-
giyı doğruladüar. Aynı şekilde Ankara'nın
Yunanistan tarafından yapılan saldırmaz-
lık paktı önerilenni sürekfi reddettiğini vur-
guladılar.
Haber, Batılı dıplomatlann Türkiye'nin
pakt önerilenni reddetmesinın Yunanistan
ve Bulgaristan'dakı kuşkulan arttırdığı yo-
rumuyla devam ediyor. Şu anda Yunanis-
tan Dısişleri Bakanı olan ve Trakya'da Müs-
lüman etkinliğine karşı mudahalenın mima-
rı olarak bilınen Andonis Samaras Bulga-
ristan Dısişleri Bakanı ile görüşmesinden
sonra Bulgar-Yunan ilişküerinin mükemmel
olduğunu, Yunamstan'ın, Bulgaristan'a Av-
rupa Topluluğu ile ilişkilerini geliştirmekte
yardımcı olacağını açıkladı.
Sovyetler Birliği'nde Komünist Parti ve devlet mekanizmasının yapısı
Merkez Komitesi
Q6nışletllnış
toplanttsmın
Stahlı Kuvvetler
Yûksek Kormıtanlığı
Mihail Gorbaçov'un
kilometre taşları
Sovyet Anayasası'mı 6. mad0esl
1936 Anayasaanda yavaş yavaş şelallenen ve Leonıd Breınev tarafından 1977de Sovyet Anayasası'nda somut foçHnde
yer alan E maddemn tam metnı şöyle "Sotyetter BMil KMtfırist Partisi, Sovyet tef*
•içnV. KoaMst Pnttai, Soıyct sMtMinia, devM «rjantanmnratopİMisalfttgyitorlnçeklrtejidk. S8KP hak td"
nrdır n tafcıı»toı«Ma«edir. MaıksM-UflMst daktriatemflnie yikjeleıı Ktmtaist Parttsi, ta*)wmn kanamnan-
M I 9M0I pcnpM(iıfwffıiHı SSCB nnı ıç vc nş poMıu yvnrtyİBriııl çfzvf, Sovrat taüunuı bvytk
«f, kMinizmhı zateıf tçbı mncadrteshıe bflhnal Mr IMMI N öfjitti Mf nitelik lıımı*nı P;
-ni SSCS'niR Aıuramı çwçt»m«*
Partı buraü dev et cıhazındakı soramluluk mevkılenne her dûzeyde yaptığı bûtûn atamalarda dramaW( biçim alan tekelcı
bıçımöe uvguıar (nokta nokta göstenler oklar) Bu uygulama (geçen yılkı parlamento seçımlennde büyük Mçüde yara aknıştır)
hıçbır metınde açıkça hûkıne bağlanmamı; yalnızca anayasanm olduğu gıbı 6 maddeyı aşağı yukan tekrarlayan parti prog-
ramının 4 tjölümiınde de satır aralarında belırtıtaştır
Bu metn'n kaldınıması ya da değıştınlmesı, nomenklatura (yonetıcı grup) ılkesımn yasal temelını crtadar kaldıracaktır
Merkez Komitesi genışletılmış toplantısmın bu metın ûzennde bır yetkısı yoktur Ancak Merkez Komitesi Halk Temsılcılen Kİong-
resı nden 6 maddeyı kaldırmasmı ya da daha lıberal hale getmlmesmı ısteyebılır Aynı şekilde parbnın geleceK kongreane
programın i ûölununun kaldırılmasını ya da daha lıberaı hale getınlmesıoı önerebılır
Uerkez Komitesi Gentşletılmtş Toplantısı aynı şekilde programın 7 bölümûnûn nıspeten Mberal mtelıguu pekışûrebılır Prog-
ramın7 bolûnHJ. progranıır 4 bölûmü ile çeliskıye dûşmekten kaçınmayarak parfiye "sosyalıst özyûnebmm kuruluşunda,
sosyal guçlenn sefbestce hareket etmesıne" ıztn vermesını tavsıye etmektedır
Dış Haberier Servisi — Sovyetler Birliği
Devlet Başkanı ve Komünist Parti Genel
Sekreteri Mihail Gorbaçov, iktidara
geldıği 1985 yıluıdan bu yana dunyada
adından en çok soz edılen lider
konumunu korudu.
Sovyet liderinin siyasal yaşantısındaki
dönüm noktalan şöyle:
1985 11 mart: Mihail Gorbaçov,
Sovyetler Birliği Komünist Partisi Genel
Sekreteri oldu.
1986 16 aralık: Gorkı'de surgunde
bulunan Sahaıov, serbest bırakıldığını
Gorbaçov'un kendisınden öğrendi. 1986
aralık ile 87 şubatı arasında yaklaşık 200
muhalif serbest bırakıldı.
1987 haziran: Ekonominin yönetıminde
bir reform projesi kabul edıldı.
1988 23 mayıs: Merkez Komitesi
SBKP'nin yeniden düzenlenmesı ve
rolünün yeniden tanımlanması, devletle
yurttaşlar arasındaki ilişkiler, kiliselerin
haklan ve sosyalist bır hukuk devletinin
kurulması ile ilgili reformları kabul etti.
1 haziran: Şirketlerle ilgili yasa
yururluğe girdi Psikıyatnk hastaneler
sağlık bakanlığına bağlandı.
13 haziran: Yûksek Mahkeme, Stalin
yargılamalarının kurbanlanna
itibarlarını iade e"i
21 haziran: Buharin'in itibarı iade edildi.
28 haziran: Gizli oyla seçilen devlet
başkanlığı makamı ihdas edildi.
1989 26 mart: Halk Temsıleileri
Kongresı'nin seçımlerinın bırinci turu
yapıldı. Komünist Partisi'nin birçok
resmi adayı yenilgiye uğradı.
25 mayıs: Kongrenin 2250 üyesi,
Gorbaçov'u Devlet Başkanı seçti.
27 temmuz: Yüce Sovyet, uç Baltık
curnhuriyetinin 1990 başından itibaren
"özerkliğine kavuşmasf'nın lehinde tavır
belirtti.
20 eylnl: Gorbaçov, parti yönetiminin
kökliı biçimde değişikliğe uğratılması
kararını Merkez Komitesi'ne onaylattı. •
Buna göre muhafazakârlar parti
yönetiminden uzaklaştırıldı ve
reformcular yukseldı. Milliyetler
politikasındaki yeni platform, birliktekı
cumhuriyetlere "ekonomik egemenlik
hakkı"nı tanıdı.
28 aralık: Litvanya yetkilileri, Sovyetler
Birliği'nin çoğulcu sisteminin ilk adımını
resmen attılar ve Sovyet Partisi'nden
aynlan Litvanya Partisi'ni yasal hale
getirdiler.
31 aralık: Gorbaçov, iki Almanya'nın
"kendi kaderini tayin hakkı"ru tanıdı.
1990 yılı ise Mihail Gorbaçov için
büyük çalkantılarla başladı. Ocak aymın
ilk haftalarında Baltık'taki Litvanya
Cumhuriyeti Komünist Partisi'nin
Sovyet Komünist Partisi'nden ayrılma
kararı, büyük bir bunalıma yol açtı.
Sovyet lideri, Litvanya'yı ziyaret
etmesine rağmen yetkilileri bu
kararından dönduremedi. Gorbaçov,
Moskova'ya döner dönmez ise
Azerbaycan bunalımı patlak verdi.