Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
27 ŞUBAT1990 KULTUR-SANAT CUMHURÎYET/5
Ayanldan 'Ecce Homo'
• Kültiir Servisi — Ressam Aydın Ayan'ın "Ecce
Homo" özgün baskı albumü sergisi Taksim Atatürk
Kültür Merkezi'nde 26 şubat-15 mart tarihleri arasmda
sanatseverlerin ziyaretine açılıyor. 1953
Trabzon doğumlu Ayan, İÖGSA Yüksek Resirn
Bolümü'nde oğrenim görerek gravür atölyesinden
sertifika aldı. Akademinin resim bölümüne asistan olarak
giren sanatçı, yurtiçi ve yurtdışında birçok sergilere
katılarak çeşitli ödüller aldı. Resim çahşmalarının yanı
sıra çeşitli dergi ve gazetelerde eleştiri ve sanat yazıları
çıkan Aydın Ayan, halen MSÜ Güzel Sanatlar Fakültesi
Resim Bölumü'nde öğretim gorevlisi olarak çalışıyor.
Daha önce 5 kişisel sergi açan ve 1975-1986 yılları
arasında çeşitli ödüller alan Aydın Ayan'ın yurtiçi ve
yurtdışında bulunan resmi ve özel kuruluşlarda çeşitli
koleksiyonları bulunuyor.
Nan Freeman İstanbuTda
• Kültiir Servisi — Amerikah Sanatçı Nan Freeman son
dönem çalışmalannı 2 marttan başlayarak Istanbul
Galeri Nev'de sergiliyor. 1944'ta Houston Texas'ta doğan
sanatçının sergisi 31 mart tarihine dek görulebilecek.
New York, Boston, Viyana'da birçok kişisel sergiler açan
Freeman'ın Boston Public Library, Chemical Bank of
New York, Fogg Art Museum, Federal Reserve Bank'ın
koleksiyonlarında yapıtları bulunuyor. Yayımlanmış
birçok kitap ve makalesi de bulunan sanatçının çıkan
kitaplan arasında Japer Johns, Mark Cooper, Zush ve
Mehmet Güleryuz de yer alıyor.
Baleye salon aranıyor
• ANKARA (AA) — Devlet balesinin buyiik tiyatro
binasını Devlet Tiyatroları ve Opera ile birlikte
kullanmak zorunda kalması, bale salonu sorununu
gündeme getirirken, bale yetkilileri Beşevler semtindeki
Milli Eğitim Bakanlığı'na ait şûra salonunu istiyorlar.
Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Doç.Dr. Erol
Gömürgen, yaptığı açıklamada, şûra salonuna talip
olduklarım ve verilmesi durumunda bale gösterileri
konusundaki sıkışıkhğın ortadan kalkacağın\ söyledi.
Gömürgen, Milli Eğitim Bakanı Avni Akyol'un sanata ve
sanatçıya çok sıcak baktığını belirterek, konuyu
önumuzdeki günlerde Akyol ile göruşmesinde gündeme
getireceklerini söyledi.
Akgoy'dan heykel ve desen
• Kültür Servisi — Ayşe Mufıde Aksoy'un heykel ve
desen çalışmalarından oluşan sergisi, 2-31 Mart 1990
tarihleri arasında Osmanbey BiZe Sanat galerisinde
açıbyor. İDGSA Yüksek Heykel bölümünde oğrenim
gören Aksoy, 1972-1986 yıllan arasında birçok kişisel ve
karma sergilere katılmıştı. İlk kişisel sergisini 1976
yılında Galeri Baraz'da açan Müfide Aksoy'un sergide
yer alan özgün bir çalışması görülUyor.
'Yusuf ile Menofig' yayımlandı
• Kültur Servisi — Adam Yayınları Kafatası ve Ferhad
ile Şirin'den sonra Nâzım Hikmet'in oyun kitaplan
dizisinin üçüncü kitabını da yayımladı. Nâzım Hikmet'in
bütün yapıtlarını kapsayan dizinin on ikinci cildi olan
Yusuf ile Menofıs, "lnsanlık Olmedi Ya" (1949); "Allah
Rahathk Versin" (1949); "Evler Yıkılmca" (1949); "Yusuf
ile Menofıs (1950); "lvan Ivanoviç Var mıydı, Yok
muydu?" (1955) adlı oyunlan içeriyor. Bunlardan
"lnsanlık Olmedi Ya", "Evler Yıkılınca" ve
tamamlanmayan "Allah Rahaüık Versin" ilk kez bu
kitapta yayımlandı. "Allah Rahathk Versin"in eldeki
müsveddelerinin başmda "Birinci Perde" yazması
nedeniyle oyunlann geri kalan bölümlerinin yazılmamış
ya da kaybolmuş olduğu tahmin ediliyor. Adam Yayınları
yarım kalmış oyunu yayımlamalarının nedenini, "Bu
parçanın da belli bir olay karşısında kişilerin tepkilerini
sergileyisiyle, ilginç olduğunu duşünmemizdir" diye
açıklıyor.
4
39 ustadan 70 yapıt'
• Kültür Servisi — Ümit Yaşar Sanat Galerisi ve
Kitabevi sergi salonunda 39 ressamın 70 yapıtı
sergileniyor. 14 mart tarihine kadar pazar günleri dışında
açık kalacak olan sergide, Salih Acar, Naile Akıncı,
Özden Akbaşoğlu, Tekin Artemel, C.Esat Arseven, Cavit
Atoıaca, Balaban, Leon Balyan, A.Rıza Bayezit,
Fahrettin Baykal, H.Vecih Bereket, Huseyin Bilişik,
Üsküdarlı Cevat, İbrahim Çallı, Şevket Dağ, tlhami
Demirci, Erol Deran, Şukriye Dikmen, Orhan Ersoy,
RR.Eyuboğlu, Leyla Gamsız, Cahit Güraydın, Ramuş
tpek, M.Aİİ Laga, A.Meriç Adalı, Saim Özeren, Işıl
Özışık, Mehmet Pesen, Numan Pura, Nermin Pura,
Amedeo Preziosi, îbrahim Safi, Zehra Say, M.Esat
Subaşı, Orkun Tuna, Naim Uludoğan, Ülku Uludoğan,
Ahmet Uzelli ve Yaşar Yeniceli'nin resimleri sergileniyor.
Modafla imza günü
• Kültür Servisi — Moda Sanat Galerisi'nde 3 mart
cumartesi gunü 14.00-18.00 saatleri arasında yapılacak
imza günunde, Vasfi Rıza Zobu, "Uzun Hikâyenin
Sonu" isimli kitabını imzalayacak. Bedia Muvahhit'in
komık sanatçı olarak katılacağı imza ve sohbet gününde
Türk tiyatrosuna yaptığı hizmetlerin anısına Vasfi Rıza
Zobu'ya "Şukran Belgesi" verilecek. linza ve sohbet
günu, sanatçının onuruna verilecek bir kokteylle sona
erecek.
Ali Teoman Germaner'in heykel sergisi10 marta kadar Galeri MD'de
Düşlerin masakı dünyasındaAloş'un yapıtlarında
düş gücünün yeri
büyük. Sanatçı düşlerini
heykel ve kabartmalarda
gerçekleştirirken, çini
mürekkebi desenlerine
de yer veriyor. Galeri
MD, Aloş'un yapıtlarını
bir katalogla belgeledi.
NUR NİRVEN
Heykelciliği "insan tarihi kadar
eski bir meslek" olarak niteleyen
Aloş (Prof. Ali Teoman Genna-
ncr), "Akdeniz uygariıklannı du-
şünecek olursak, sanıyorum, hey-
kelin dogum veri bizim ülkemiz"
diyor. Sanatçı, Galeri MD'de aç-
tığı sergisinde heykellerini ve de-
senlerini sergiliyor. Konuşmamız-
da heykelle desenin iç içeliğine
dikkat çeken Aloş için bu iki sa-
nat dalı arasındaki ilişki okuma
- yazma arasındaki ilişkiye
benziyor.
Aloş'un yapıtlannda düş gücü-
nün yeri büyük. Bu düşlerini ah-
şap, bronz, pişmiş toprak, bakır
dövme heykeller ve kabartmalar-
da (Zümrüt-ü Anka, Savaş Atı,
İki Başlı Yılan, Piton'un Kızı,
vb.) somutlastınrken kâğıt üzeri-
ne çini mürekkebi desenlerinde
mitolojiyi, deniz kabuklannı,
Kurtuluş Savaşı anısına önerileri-
ni görilntüye getiriyor. Sanatçı,
düş gücünün ve aynı bağlamda
mitolojinin sanatındaki yerini,
"Masalsı dünya bir bakıma kacı-
•ulmaz. Anlatun araçlanndan bi-
ri. Düş gücü, vazgeçilenıeyen en
ciddi beslenme ka>naklanndan
biri. İnsanlara ulaşmanın, anlat-
mak istediklerimi ifadc etmenin
bir yolu" sözleriyle açıklıyor.
Ali Teoman Germaner'e
"Aloş" adım annesi takmış.
"Başka ad takan da olmadı ba-
na. Bilirsiniz, öğrenciler hocala-
nna her zaman bir ad takarlar.
Nedense bana takmadılar" diyor.
Aloş, heykelci olmayı çocuklu-
PİŞMtŞ TOPRAKTAN ZÜMRÜT-Ü ANKA — \lo!,un (Ali Teoman Germaner) sergisinde ahşap,
bronz, pişmiş toprak, bakır dövme he)kel ve kabartmalar *ar. "Zümrül-u Anka" adım taşıyan pişmiş
topraktan heykel de bunlar arasında.
ğundan beri istemiş. Ortaokulu
bitirince, 15 yaşındayken akade-
miye girmiş. "Ama" diyor, "Ka-
za oldu, harika çocuk olamadım.
Annemle babamın o kadar çok is-
leri vardı ki benim barikalıgımın
farkına varamadılar."
Aloş, heykele gönül vermesey-
di, ne olurdu? Hangi mesleği se-
çerdi? Bu soruyu şoyle >anıthyor:
"Çenemi tutamadıgım için, haya-
ü ve insanlan çok sevdigim için
gene insanlarla ilişkili. duşünce-
lerimi onlara anlatabilecegim bir
meslek seçerdim. Yazar olurdum.
taşlamacı olurdum."
Aloş, 1952'de daha akaderniyi
bitırmeden ilk sergisini açmış; ts-
tanbul'un ilk özel galerisi Maya'-
da ("Araan bunlar aile arasında
kalsın, yoksa bu kadar tarihlere
girersek yaşım ortaya çıkacak"
diyor). Bu sergisinde içlerine ya-
karak desenler yaptığı ahşap ta-
baklanru sergilemiş. 1954-1955'te
üç arkadaşıyla Paris'te yasayan
Bayram Küçük, "Her ikisi de bu-
gün aratnızda değil ama
yiıregimizde" dediğ) Kuzgun Acar
ve Oktaj Günday ile birlikte Ma-
ya'da, Ankara Helikon'da, ABD
Haberler Merkezi'nde birbiri ar-
dına sergiler açmış.
Sanatçı, o yıllann izleyicisiyle
günümüz izleyicisini karşılaştınr-
ken kitle iletişim araçlannın öne-
minin üzerinde duruyor ve "Gü-
nümüz izleyicisi, önce sayısal,
sonra düzej olarak 1950'lerin iz-
leyicisinden çok farklı" diyor.
"Gunümuz izteyicisi, daha dün-
yaya bağlı. Türk aydını, geltşim
içinde bulunan yeryüzunde olup
bitenlerin daha çok bilincinde.
Olanaklan o günlerdekilerle kar-
şılaşUnlamayacak kadar degjsti."
1957'de akademiyi bitiren
Aloş, bugüne kadar kaç kişisel
sergi açtığını tam olarak anımsa-
mıyor. "Yolda gdirken, Semra
(eşi, Prof. Semra Germaner) ile
hesaplamaya çalışıyorduk. Sanı-
nm 9-10 olmuştur" diyor. Çalış-
ma biçiminden söz ederken sanat-
çı, kendisini bir ayakkabıcıya ben-
zetiyor. "Sergi açmak icin öze) bir
çaba barcamıyorura. Sürekli ça-
lıştıgımdan, sergilenecekleri yap-
tıklanmın arasından seciyorom.
Zanaatkârlıgı kiiçumsemedigim
işlerimden belli oluyor. Bir ayak-
kabKi nasü her gun dukkâmna gi-
dip çalışıyorsa, ben de aşagı yu-
karı oaun gibi her gün
cahşıyoruın" diyor. Ardından he-
men, "Hayatı, insanlan sevmez-
sek yaptıgımmn hiçbir anlamı
kalmaz. Hiçbir sanatçı salt kendi
için çalışmaz" diye ekliyor. Sa-
natçı, tüm geleneksel malzemeyi
sevdiğini, ancak yontmamn ona
daha çok mutluluk verdiğini be-
lirtiyor.
Konuşmamızın sonunda iki öğ-
rencisi geliyor. "Hocam, çok ba-
şanlı bir sergi" diyen öğrencile-
rini yanaklanndan öpen Aloş, on-
lara, "SizinkUer daha başarüı
olacak" yanıtını veriyor. Bana da
dönerek "Bana, çocnklanmı sor-
muştunuz. lşte çocuklanm!" di-
yor. O sırada Aloş, kapıdan gir-
diğinı gördüğu hocası Zühtü Mü-
ritoglu'nu tam bir oğrencı heye-
canı içinde karşılıyor. Elinde ra-
kı kadehiyle Aloş'un tüm yapıt-
larını tek tek inceleyen Müritoğ-
lu ise "Bir zamanlar biz onlann
hocasıydık. Şimdi, btrim hocamız
onlar" yorumunda bulunuyor.
Galeri MD, sanatçının sergisin-
de yer alan yapıtlan bir katalog-
la belgeliyor. Ayrıca. katalogda
Metin Deniz'in ve sanatçının Ma-
ya Galerisi'ndeki ikinci sergisi ne-
deniyle Sabahattin Eyuboglu'nun
Şubat 1954'te "Aksam" gazete-
sinde yayımlanan eleştirileri de
yer alıyor.
Bakırköy'de
dörtmevsim
tiyatro
Kültür Servisi — Çalışmala-
nnı Adile Naşit Kültür Merke-
zi'nde sürdüren Bakırköy Bele-
diye Tiyatrosu yaz aylannda da
Brecht'in "Seznan'ın lyi
İnsanı" adlı oyunuyla değişik
bir mekânda izleyici karşısına çı-
kacak.
Halen '•ZilB Zarife" ve "Pro-
metheus" adlı oyunlan sergile-
mekte olan Bakırköy Belediye
Tiyatrosu nisan ayından itibaren
konuk Alman yönetmen Gott-
friend Helferich VVaener yöne-
timinde "Sezaan'ın lyi İnsaaı
1
-
'nln provalanna başlayacak.
Ataköy 5. Kısım'da eskiden Ba-
ruthane olarak kullamlan bina-
da haziran ayında sergilenmeye
başlanacak olan oyunun drama-
turji çalışmasını Zehra Ipşirog-
lu yapıyor. Muziği Kurt VVeül'-
ın imzasını taşıyan "Seznan'ın
lyi lnsam"nın çevre düzeniui
Metin Deniz hazırlayacak.
Bakırköy Belediyesi'nin bu
oyunu yönetmesi için davet et-
ti|i konuk Alman yönetmen
dün Bakırköy Belediye Başkanı
Yıldınm Aktuna'nın verdiği ye-
mekte basın mensuplarıyla ta-
nıştınldı. 1946 Bayreuth doğum-
lu olan Wagner, Federal Alman-
ya'da müzikoloji öğrenimı gör-
dü. 1977'de Viyana Üniversite-
si'nde "Kurt VVeUI ve Bertolt
Brecht" üzerine hazırladıgı tezle
doktorasını tamamlayan Wag-
ner, Bonn'da "Fidelio" opera-
sını sahneye koyduktan sonra
Ankara'da da "Carmina Bura-
na"yı sahneledi. Operalar sah-
nelemesinin yanı sıra video film-
çalmışmalan da yapan sanatçı,
1986'da Lizst üzerine yaptığı bir
çalışma ile ödül kazandi. Wag-
ner, 1983 yüından bu yana ya-
şamını ttalya'da sürdünıyor.
WagnCT'in sahneleyeceği "Se-
zuan'ın lyi tnsam" oyunu için
düşünulen dış mekân dışında
Bakırköy Belediye Tiyatrosu yi-
ne yaz ayları içinde Bakırköy'-
de "Fil Ayagı" adıyla anılan ta-
rihi yapıda bir tiyatro şenliği dü-
zenlemeyi de tasarlıyor. Ayrıca
önümüzdeki yıl içinde Yeşilköy
Rene Park'ta doğal bir tiyatro
sahnesi hazırlanarak burada da
doğayla butünleşmiş bir mekân-
da tiyatro gösterileri verilmesi
amaçlanıyor.
Modern teknolojilergörsel veplastik sanatlara dayansıyor
Sanatı da fakslarlarÖğrenci hareketleri sırasında Çinli yöneticiler
"Ingiliz Resim Sanatı" sergisini iptal etmişlerdi.
Ama İngiliz ressam David Hockney, sergide yer
alacak 50 çalışmasını "telefax" yoluyla Pekin'deki
hayranlarına iletti.
MİNE G.SAULNIER
MADRİD — Sanatta modern
teknolojilerin mızrak ucunda ol-
mak isteyen yaratıcüara dur durak
yok. özellikle görsel sanatlar ala-
nında hergün yeni bir uygulama
çıkıyor. Bilgisayann grafik düzen-
lemelere getirdiği tüm olanaklar
bile henüz tam randımanla kulla-
nılmaya başlamadan, bu kez "te-
lefax"la yapüan ve gönderilen sa-
nat yapıtlan gündeme geldi.
Geçen kasım ayında bir dizi Av-
rupa gazete ve dergisi, Çin Halk
Cumhuriyeti'nde kendini gösteren
demokrasi özlemini desteklemek
üzere, birraanifestoylabirlikte söz
konusu ülkeye ait yüzlerce fax nu-
marası yayımlamıştı. Çinli öğren-
cileri destekleyen ve elinin altında
bir fax makinesi bulunan Avrupa-
lılar, bu otomatiğe bağlı araçlar
sayesinde Çin yöneticilerinin ba-
sm ve posta sansürunu aşarak de-
mokrasi isteyen gençliğe sevgi me-
sajları gönderdiler.
Bu arada, sanatının
"popülarize" olmasından pek
hoşlanan İngiliz ressam David
Hockney de Çin'deki sanatçı ar-
kadaşlarına yapıtlarını "f»jı"ladı.
Hatta öğrenci hareketleri dolayı-
sıyla Çinli yetkililer tarafmdan ip-
tal edilen 'İngiliz Resim Sanatı'
konulu sergiye katüacak 50 çahş-
masını "telefax" yoluyla Pekin'-
deki hayranlarına iletebildi.
Bu tarihten sonra, a>Tiı tekno-
lojiyi kullanan tspanyol sanatçı-
lar, binlerce kilometre öteden Sao
Paulo Bienali'ne resim gönderdi-
ler»Ama Fax-Art'ın gerçekten gör-
kemli çıkışı, Brezilya'da kutlanan
Recifax Festivali'yk oldu. 1970'li
yıllarda başlayan söz konusu
"elekrrografİk" sanat Fax-Art'ın
Stan Vanderbeek, Sonia La'ndy
Sberidau ve Peter Thompson gi-
bi önde gelen (elbette) ABD'li uy-
gulayıcılan yanında 1960 Barselo-
na doğumlu bir tspanyol sanatçı-
sının da yıldıa uluslararası plat-
forrnda öne çıkıyor. Toni Calvet
adlı tspanyol Fax-Art'cı, bu konu-
da en ileri karakol sayılıyor. İlk
sergisini 1987 yılında, Barselona'-
dan New York'a doğru açmış. Te-
lefax sırur ve uzunluk kavramla-
rırun sıfıra indiği bir teknoloji ol-
duğu için, Fax-Art sergileri belli
bir yerde değil, bir yerden bir ye-
re doğru açılmak zorunluluğunu
da birlikte getiriyor. Toni Calvet,
bu sergisi için Barselona'nın KGB
adım taşıyan "entel" diskoteğin-
den New York Soho'daki "Gale-
ria Dos"a yirmi adet özgün yapıt
faxlamış.
Söz konusu sanatçı, şu anda
Moskova'dan Madrid'e doğru açı-
lacak bir Fax-Art sergisinin hazır-
lık projesi üstünde çalışıyor.
Calvet'in sanatçının yeni tekno-
lojiler karşısında takınması gere-
ken tutum üzerine de ilginç dü-
FAX-ART1N ÖNCÜLERİNDEN - İspanyol sanatçı Toni Calvet,
dunyada "fax-arl"ın onculeri arasında.
şünceleri var:
"Dunyada bilimsel ve teknolo-
jik gelişimin ön mekanizması, ya-
ni araşdrma dalında avangard ola-
rak karşımıza daima askeri kunı-
luşlar çıkıyor. Bulunan yenilik,
önce askeri alanda u>gulandıktan
sonra toplumun diger gereklerine
uydunıluyor. Teknolojiye özgür
bir kullanım alanı, bir oyun bab-
çesi vermek şarL Kuzeyi azıak gü-
neye kaydırmak, makinelerin so-
guk kullanımıııa renk katmak, sa-
natçının kanımca yeni gündemi."
Serin
Sermet'ten 'Beethoven' yorumuKültür Servisi — Yaşamını 1980
yüından bu yana Monaco'da ge-
çiren piyanist Hüseyin Sermet, bu-
gün saat 18.30'da Destek Reasü-
rans'da bir resital verecek. Sanat-
çı, tstanbul Devlet Senfoni Or-
kestrası'nın bu haftaki konserle-
rinin de solistliğini yapacak. Ser-
met, resitalinde Beethoven'ın 17
Nunıaralı Sonatı'nı (Fırtına), 24
Numaralı Fa Diyez Majör Sona-
tı'nı ve 21 Numaralı Do Majör So-
natı'nı (Waldstein) seslendirecek.
Halen Monaco'da Prince Rai-
ner II. Müzik Akademisi'nde pi-
yano hocalığı yapan Huseyin Ser-
met, 2 martta saat 19.00'da, 3
martta saat ll.OCde gerçekleştiri-
lecek olan İDSO konserlerinde ise
Beethoven'ın 2 Numaralı Si Bemol
Majör Konçertosu'nu yorumla>-a-
cak. Kurt Raph'ın yoneteceği bu
konserde orkestra, Raph'ın Lean-
da Fantastik Uvertüru ile
Brahms'm 1 Numaralı Do Minör
Senfonisi'ni de sunacak.
Geçen yıl da İDSO konserleri-
ne solistlik yapan ve buyuk ilgi
toplayan Hüseyin Sermet, 1965 yı-
lında Ankara Devlet Konservatu-
van'nda öğretime başladı. 6660
sayılı yasa kapsamında Paris'e
gönderilen ve daha sonra Ecole
Normale Superieure de Musiqu-
e"den "LfceDce de Concert" ala-
rak mezun olan sanatçı, Londra,
Berlin, Paris, Brüksel, Monte Car-
lo, Milano, Yokohama, Tokyo, Va-
lencia, Nice gibi birçok kentte
konserler verdi.
Sergisi
• Kültür Servisi — Sıvas
Devlet Güzel Sanatlar
Galerisi 5 mart tarihinden
itibaren Cumhuriyet
Üniversitesi Güzel Sanatlar
Bölümü Resim Birimi
Başkanı Yaşar Serin'in
çalışmalarını Gaziantep'te
sergiliyor. Gaziantep
Büyükşehir Belediyesi
Tiyatro Salonu fuayesindeki
sergi 12 mart tarihine kadar
sürecek. Sergide yağlıboya,
gravür ve soyut
heykellerden oluşan 30
çalışma yer alacak.
'Çevre'
yanşması
• NEVŞEHİR
(Cumhuriyet) — Nevşehir
Çevre Koruma ve
Güzellestirme Derneği, ilk
ve orta dereceli okul
öğrencileri arasında çevre
bilincinin yaygınlaştınlması
amacıyla 4 ayrı konuda bir
yarışma düzenledi. Nevşehir
Valisi özdemir Hanoğlu,
şiir, kompozisyon, resim ve
fotoğraf dallarında açılan
yanşmaya katılacak
eserlerin en geç 15 Mayıs
1990 tarihine kadar
Nevşehir Çevre Koruma ve
Güzellestirme DernegTne
teslim edilebileceğini
belirtti.
İTÜ Vakfı'nda
konser
• Kültür Servisi — İTÜ
Vakfı, 1990 mart ayı kültür
ve sanat etkinlikleri
çerçevesinde 3 mart
cumartesi günü saat
16.00'da Esin Afşar ve
grubunun katılacağı bir
konser düzenliyor. Esin
Afşar ve grubunun vereceji
konser, İTÜ Maçka
Kampusu G Anfısi'nde
izlenebilir.
Kitabevi'nde
Söyleşi
• Kültür Servisi —
Kadıköy Gençlik Kiubevi,
Sanat Galerisi Salonu'nda 1
mart perşembe günü saat
16.00'da "Resim ve Sanat
Üstüne" konulu bir söyleşi
düzenliyor. Gazeteci-yazar
Yüksel Yazıcı'nın yoneteceği
söyleşiye ressam, öğretim
gorevlisi ve sanat yönetmeni
Hasan Kavruk katıhyor.
UGUN
• Şan resitali Tanju
Albayrak ve Erkan
Tezcan'ın şan resitali
18.30'da Atatürk Kültür
Merkezi'nde izlenebilir.
• Yazarlık ve yaşam
Füsun Erbuiak saat
18.00'de Türkiye Yazarlar
Sendikası'mn Tünel'deki
merkezinde sab
söyleşilerinin konuğu
olacak ve Faruk Şüyun'la
"Yazarlık ve Yaşam"
üzerine soyleşecek.
• Oda müziği tonsert
Fatma Dağlar (obua) ve
Zeynep Yurdakul (piyano)
saat 16.00'da Vezneciler
Kuyucu Murat Paşa
Medresesi'nde Bach,
Cimarosa ve Colin'in
yapıtlarını seslendirecekler.
• 'Bizans Saraylan'
Prof. Dr. Semavi Eyice,
saat 19.00'da Bilsak'ta
"Bizans Sarayları"nı
anlatacak.
BİLSAK'TA
BUGÜN
27 Şubat Salı:
19.00 KONFERANS: Bizaı
Saraylan.
Prof. Sernavi EYİCE.
19.00 DİA GÖSTERİSİ:
"Fas" Izzet KERİBAR
Ta'i Chi Chu'an
Hareketli Meditasyon
tlhan GUNGÖREN'le
10 00-01.00 arası
CAFE-FOYER-BAR
BİLSAK Herkese Açıktır.
BİLSAK, Sıraselviler,
Sogancı Sok. No: 7
CİHANGİR
143 28 79 - 143 28 99
H...I Unutmayın ki;
sazmteline vurulan her mızrap
bir atom bombasmdan
daha güçlüdür JJ
YILMAZ GÜNEY
GÜNEY PLAK ve KASETÇİLİK
I.M.Ç 5. BlokNo 5 30 7ve5551
Telefon 527 26 46 527 17 80 Unkapanı
Sevgili Babacığım,
Bu yaz 12'me basacağım.
Liseden karnemi aldım, notlanm
çok iyi, sevineceğinden eminim.
Ali Can 5'ine girdi, hep seni
soruyor, "Babam ne zaman
gelecek?" diye.
Ne cevap vereceğimi bilemiyorum.
Sen bana hep zayıfları, güçsüzleri
korumayı, iyi kalpli olmayı
öğretmiştin.
Seni dört sene önce, arkandan
neden vurduklarını hâlâ
anlayamıyorum...
Oğlun OZAN
KURŞAT
TİMUROĞLU
1954 - 1986