Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
27ŞUBAT1990 EKONOMİ CUMHURİYET/13
IMF üe
görüşme yaruı
• ANKARA (Cumhuriyet
Barosn) — Uluslararası
Para Fonu (IMF) heyetinin
TUrk ekonomisiyle ilgili
yülık olağan inceleme ve
görüşmelere yann
başlayacağı bildirildi. IMF
uzmanlanyla enflasyona
karşı alınan ve alınacak
önlemler tarüşılacak, para
programı hakkında bilgi
verilecek. IMF heyetinin
önce ekonomiden sorumlu
devlet bakanlan ile Maliye
ve Gümrük Bakanı Ekrem
Pakdemirli'ye nezaket
ziyaretlerinde bulunacağı,
resmi görüşmelere de hafta
sonunda başlanacağı
belirtildi. IMFnin bir süre
önce Ankara'ya gönderdiği
ekonomiyle ilgili sorulara
Hazine, DPT, Merkez
Bankası ile Maliye ve
Gümrük Bakanlığınca yanıt
hazırlıklanmn sürdürüldüğü
ögrenildi.
Çay-Kur da
zam yaptı
• RİZE (Cumfauriyet) —
Çay-Kur da zam kervanına
katıldı. Kısa adı Çay-Kur
olan Çay Işletmeleri Genel
Müdürlüğü, Urettiği kuru
çay çeşitlerine dünden
itibaren yüzde 25 ile 29
arasında zam yaptı. Çay-
Kur Genel Müdürü Nejat
Ural'm dün Rize'de
düzenlediği basın
toplantısında açıkladığı eski
ve yeni çay fiyatlannın
bazılan şöyle: 100 gramlık
Kamelya 600 liradan 750
liraya, 100 gramlık turistik
Rize çayı 650 liradan 840
liraya, 100 gramlık Çay
Çiçeği ve Rize Çayı 700
liradan 900 liraya. 125
gramlık kokulu Tomurcuk
700 liradan 900 liraya, 100
gramük Altuıbaş 1000
liradan 1250 liraya çıkanldı.
Nejat Ural üzerinde yeni
flyatı bulunmayan tüm
çaylann eski fıyattan
saülacağını açıkladı.
ÇitosanVla sıcak mücadele
CENGİZ TURHAN
PARİS — "Türkiye'de aldığı-
mız çimeoto fabrikalannın satış
tşJeminin iptaü varsaynnını duşün-
mek bile istcmiyorum. Ama far-
zedeiinı ki oldu. Biz )ine dc Türki-
ye'de faaliyetimizi sürdüreeegiz.
Faaliyeüerimiz bu beş Çitosan
fabrikasıyla sınırü degil."- Çito-
san'ın beş fabrikasını satın alan,
dünyanın dördüncü büyük çimen-
to üreticisi Ciments Français'in
(CF) Başkanı Picrre Conso, Pa-
ris'in Defence bölgesindeki mer-
kez ofislerinde Türkiye'den davet
ettiği 11 gazeteciye iki temel me-
saj verdi: Birincisi, Türkiye, geniş-
leme stratejimizin bir parçası ola-
rak bizim için önemlidir ve bu ül-
kede faaliyet göstermeye kararlı-
yız. lkincisi, CF, gelişmeleri pasif
bir biçimde izlemeyecek, etkin
olabilmek için gerekli girişimleri
başlattık.
Çitosan'ın beş fabrikasını "biok
saûşla özelleşlirme" yoluyla, 105
milyon dolarlık ödeme, 60 milyon
dolarlık yatırım ve serraayesinin
yüzde 40'ını halka açma tahhüdü
ile satın alan, 12 ülkede faaliyet
halindeki Ciments Français, An-
kara Bölge tdare Mahkemesi'nin
satışla ilgili olarak yürütmeyı dur-
durma kararı almasından sonra,
"Bu, mahkemeyk Başbakanlık
arasındaki bir meseledir, birim
dtşımızdadır" tavnıu benimsemiş-
ti. Gelişmeler, CFnin Paris'teki
merkezinde "aktifleşme" kararı
alınmasına yol açtı. Yeni strateji-
nin sacayağını, Çitosan davasma
"müdahiT olmak, Türkiye'de yeni
satın aJma ve ortaklıklarla nıüra-
kün olduğunca kökleşmek ve ka-
muoyu üzerindeki olumlu etkile-
rini dikkate alarak, hisselerin bir
bölümünü halka açma işlemini
hızlandırmak ve bunlar için de ca-
hşanlara bir pay ayırmak oluş-
turuyor.
PIERRE CONSO -
Türkiye'de kalacagız.
Çitosan'ın 5 fabrikasını satın alan Ciments Français
üç koldan atağa kalktı: 1 "İptal davası"na -
müdahil olarak katılma kararı alındı,
2 Çitosan'la ortak yeni bir şirket kuruldu,
3 Halka açılmaya martta başlanıyor, pefsonele de
ayrıldı
Türk Idare Hukuku avukatlarının
da bulunduğu bir ekibe hazırlat-
tığı dosyayla, Çitosan'ın beş fab-
rikasmın özelleştirilmesinin ipta-
line ilişkin davaya "müdahil" ola-
rak katılma kararı aldı. Haroche,
bu girişimlerini "mahkemeııiıı al-
dığı karardan sonra mahkemeyi
aydınlalma isteği" olarak açıkla-
dı. Başkan Conso da Türk adale-
tine güvenlerinin tam olduğunu
belirtti.
Yeni girişiader: CF,
dünyanın diğer ülkelerinde oldu-
ğu gibi Türkiye'deki faaliyetlerini
çimento üretimiyle, çimento üre-
timini de Çitosan'dan aldığı beş
fabrikayia sınırlı tutma niyetinde
değil. lstanbul bölgesinde var ol-
mak için satın aldığı Kartai Çi-
mento fabrikası ile tzmir'de hazır
beton elemanlar üreten Betoya'run
geçen iki ay içinde sessizce gruba
katılması bu yöndeki ilk adımlar
oldu. Beton elemanlar üreten bir
başka kunıluş olan Betontaş'la da
satın alma göruşmeleri sürüyor.
CF, Türkiye'de kökleşme açısın-
dan asıl ilginç ortaklığı Çitosan
1
la yapıyor. Çitosaıı'a bağlı Çimhoi
ile Ciments Français'e bağlı CI-
TEC yüzde 5O'şer oranında ortak
oldukları bir şirket kuruyorlar:
Çimtek. CITEC, çimentoya bağlı
sanayi know-how'ı, çimentonun
üretim ve kullanım alanlannın ge-
liştirilmesi gibi alanlarda faaliyet
gösteriyor. Çimento teknolojisin-
de iddialı bir kuruluş olan CF, ye-
ni kunılan Çimtek aracılığıyla,
Çitosan'ın mevcut bağlantılann-
dan yararlanarak Türkiye, Orta-
doğu, Sovyetler Birliği ve Doğu
Avrupa'ya teknoloji satmayı ta-
sarlıyor.
Halka açılma: Ankara,
Balıkesir, Söke, Afyon (<%51) Pı-
narhisar fabrikalarını satın alan
CF, fabrikalann yüzde 40'ım hal-
ka açma taahhüdünde bulundu.
Başkan Pierre Conso, Paris'te bu
halka açılma sırasında çalışanla-
ra da özel bir pay aynlacağını
açıkladı. Conso bu karann, Türki-
ye'de süren mahkemeden bağım-
sız olarak alındığmın altını tekrar
tekrar çizdi. Şirketin Doğu Avru-
pa Bölüm Başkanı Claude Grin-
feder, halka açümayı şu anda yüz-
de 10-15'lik bir bölümle başlatma-
yı düşündüklerini ve bunun yüz-
de 3-5 kadannın personele aynla-
cağını söyledi. Personel, hisse alı-
mı için örneğin 12 aylık taksit gi-
bi bir kolaylıktan da yararlandı-
nlacak. Emisyonun hazırlık saf-
hasında olduğunu belirten Grin-
feder, mart ayında Sennaye Piya-
sası Kurulu'na başvuruİacağını
soyledi. Grinfeder, hisse fiyatları-
nın, satın alırken ödedikleri tutar-
dan hareketle belirleneceğini
kaydetti.
Yatıruı taakhüdiı: CF,
özelleştirme yoluyla aldığı fabri-
kalara, 60 milyon dolarlık yatınm
yapma taahhüdünde bulundu.
Söz konusu fabrikaları bünyesin-
de toplayan ve yakında bir holding
haline getirilecek olan Set Çimen-
to'nun Genel Müdürü Yves - Ma-
rie Laouenan ile Sanayi ve Tica-
ret Müdürü Guy Malkl'in verdik-
leri bilgilere göre 60 milyon dola-
rın büyük bir bölümü Ankara ve
Pınarhisar çimento fabrikalarına
harcanacak. Pazar potansiyeli çok
önemli bulunan Ankara Çimento
Fabrikası'na, kapasitesinin 700
bin tondan 1.2 milyon tona çıka-
rılması ve diğer yatınmlar için
25-30 milyon dolar ayrılması dü-
şünülüyor. Yakın zamana kadar
beyaz çimento üreten tek fabrika
olan Pınarhısar'ın kapasitesini 100
bin ton kadar arttırmak ve tekno-
loji değişirai için de 20-25 milyon
dolar harcanacak.
Davaya
o l m a k : Başkan Conso'nun
"insan kendi mesetesini en iyi ken-
di anlatır" hıçiminde özetlediği
yaklaşım uyarınca CF, Hukuki Iş-
ler Müdürü Philippe Haroche'nin
başkanlığında, aralannda ünlü
TEKNOLOJİVITRINI
Yüzen
dürbün
Guy Bonvoisin'in
Aquaflot adlı
dürbününe
sahip
olursanız,
dürbününüzün
suya düşüp
batmasından
korkmanıza
gerek kalmayacak.
Aquaflot,
polikarbonat
liflerinden
irnal edilmiş ve çok hafif. Renginin sarı olması, çok uzaktan
bile suyun üstünde görülebilmesini sağlıyor. 2965 Fransız
Frangı'na satılan Aguaflot'un beş yıl garantisi var.
İ
Robotlardakasolabilir mi?
Robot denince akla bilgisayarla kontrol edilen bir metal
makine gelir. Fakat bir Japon üniversitesi, robotlan kas
sahibi yapan bir madde yarattı.
Ibaraki Oniversitesi'nin Kimya Bölümü, elektrik akımı
geçince bir insan kası gibi kasılan bir polimer jöle geliştirdi;
akım kesilince jöle yeniden eski haline dönüyor.
Jöle, polivinil alkol ve poliakrilik asitin dondurulması ve
eritiünesi süreçleriyle elde edildi. Bu "kimyasal-mekanik"
sistem, kimyasal enerjiyi doğrudan mekanik işleve
dönüştürüyor; böylece, harekete geçraesi için çok küçük
miktarda bir dış enerjiye gerek kalıyor. Jöle, güneş ısısıyla,
deniz suyuyla ya da gazlarla harekete geçebiliyor.
Bu elektrikle kasılan jöle, robotlann yanı sıra elektrik
düğmelerinde, pompalarda ve ilaçlarda yavaş serbest kalma
sisteminde kullanılabilecek. Japon araştırmacılar, jölenin
içine ilaç yerleştirdiler ve elektriksel bir alana geldiğinde
jölenin ilacı serbest bıraktığını gözlediler. Jöle, özel bir
hedefe yönelik ilaçlann taşıyıcısı olarak da kullanılabilir.
Zamantünelinde
45yıllık yolculuk
Şubat 1945... Koç Grubu yöneticileri,
önde gelen bir ABD firmasıyla
distribütörlük sözleşmesi imzaladılar.
Dünyanın ve Türkiye'nin 2000'li
yıllardan önce,"bilgi çağı"naulaşacağını
—daha o tarihte— görmüşlerdi.
Bu sözleşme, KOÇ-UNİSYS'in kuruluş
belgesidir.
Şubat 1990... KOÇ-UNİSYS 45yaşında.
Zaman tünelinde bir yolculuk gerçekleşti.
Teknolojide araçlar, yaklaşımlar,
boyutlar, kavramlar değişti.
KOÇ-UNİSYS, tam 45 yıldır ülkemize,
halkımıza "bütün zamanların en iyi
hizmeti"ni verdi.
KOÇ-UNİSYS 45'inciyaşını,geride
bıraktığı başanların gururu ile değil,
yeni atıhmların heyecanı ile kutluyor.
Başarmak KOÇ-UNİSYS'in geleneği,
gelişmek kaçınılmaz geleceğidir.
KOCUNISYS
"Bilgisayar Sistemleri"
Koç-Unisys Bilgisayar Sistemleri A.Ş.
REKLAM DUNYASI
İki yanıtGeçen hafta bu köşede "Dernek Yıpratılmamalı"
başlığı ile yayımladığımız Eli Acıman'ın açıklamalan
komısunda, yazıda söz konusu edilen iki reklam
ajansınm yöneticisi, Nail Keçili ve Ünver Oral iki
yazı gönderdi. Bu iki metni aynen yayımlarken Nail
Keçili'nin kendi koyduğu başlığı da koruyoruz.
Nail Keçili:
BayAcıman'a Tıop'dedik
20 Şubat 1990 tarihli bu gazetenin aynı sütununda, Sayın Eli
Acıman'ın "Dernek Yıpranmamalı" başlıklı bir yazısını
okudum. Üslup Sayın Acıman'ın değil. Bilgisizce mesajlar ve
ithamlar Sayın Acıman'ın değil... "Dernek Yıpraamamah"
başlığı ile hiç uyum sağlamayan agresif tavırlar ise hiç mi hiç
Sayın Acıman'ın değil. Kısacası bu yazı Sayın Acıman'a ait
değil... Yine uzun düşüncelere daldım. İki yıl evvel gördüğüm
fümi hatırladım ve yine aynı nimi gördüğümü anladım.
"Gölge Adam" gazetesi ile ihtilafa düştüğümüz dönemde,
dönemin Dernek Başkanı Sayın Eli Acıman'dı. Derneğin
Gölge Adam'a tavır alma gayretinin önderi ise Asbaşkan
Ersin Salman'dı. Acıman Bey'i ikna ettikten sonra gazete ile
ilgili ilan metnini hazırlayan da kendisiydi. Derneğin başına
bir iş açıp açmayacağı konusunda gerekli istişareyi hukuk
danışmanları ile yapan da kendisiydi. Bize öyle söylemişti.
Acıman Bey yazıyı sadece imzaladı. Diğer yönetim kurulu
üyeleri ile biz de imzaladık. Sonraki gelişmeleri hep birlikte
yaşadık...
Ben, madem ki Acıman Bey'in imzası var (Kızım sana
söylüyorum, gelinim sen anla misali) kendilerine bazı
hatırlatmalarda bulunmak istiyorum.
Ben bu dernekten Kristal Elma Yarışması'nı yıpratmak için
aynlmadım. Ben dernekten, "Derneğin kendisiae gdmesiaJ
belki saglayabilirim, reklamcılık meslegine birlikte sabip
çıkmamız gereğini belki sizlere anlaUbilirim" Hkri ile çaresiz
kaldığıra için aynldım. Derneği icraat yapmaya teşvik etmek
için hâlâ anlaşılamıyorsa, reklamcılık mesleğine sahip
çıkacak insanla birlikte olmak, geleceğünize sahip çıkmak
için aynldım. Elma yarışmasım yıpratmak gibi küçük
düşünen bir adam olmadığımı hem icraatlanmla hem
ilişkilerimle ispat etmiş olduğumu Sayın Acıman gayet iyi
bilmektedir. Takdirlerini çok almışımdır.
Sayın Acıman'ın ifade
ettikleri dernek icraatlan
dikkatle okunduğunda
âdeta bir hiçtir. Yoktur.
İcraat yoktur, sohbet
ilişkileri vardır. lyi niyet
elçilerinin temaslan gibi
temaslar vardır. Hiçbir
icraat yoktur. Mesleğin
itibarı vardır, icraata
ihtiyacı vardır.
Usta bir işadamma,
yazılarında belirtilen
hususları faaliyet, icraat
gibi göstermesi bence yakışmaz. Yanşmada
derece alamamaktan endişe duyduğumuzu ifade etmiş Sayın
Acıman. Ne ben ne Cenajans mensupları böyle bir. ithamı
hiç üzerimize almıyoruz. Belki başka arkadaşlar için
söylemişlerdir, yazının diğer bölümlerinde söyledikleri gibi...
Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz. Ajanstaki odamda
iftiharla seyrettiğim bir kocaman 'dünya birinciliği' ödülü
bana bakıyor, elma değil. Koskocaman camlı bir vitrinde ise
Cenajans'ın kazandığı otuzun üzerinde ödül herkes görsün
diye sergileniyor. Büyük bir miktarı yurtdışından kazanılraış
ödüller, elma değil. Bunun için yakışır mı Sayın Aaman'a
yazılarında böyle bir söz sarf etmek... Geçtiğimiz yıl jüride
ben de vardım. Ben nasıl varsam, bir zavallı yabancı
Amerikalı da vardı. Adamı şimdi bulmalı ve basına bir
beyanat vermesi sağlanmalı, ama erkekçe. Bakalım neler
diyecek? Acıman Bey o dönemde konuştuklanmızı herhalde
unutmuşlar. Gelişim Yayınları'nda iki tane kaset var. Bu
kasetleri geçen yılki yarışmayı seyreden vatandaşlar
göndermişler. Bu kasetlerde, geçen yıl büyük ödüller alan
filmlerin Batı dünyasında aynıları olduğunu kanıtlayan
örnekleri varmış. Bilmem Sayın Acıman'ın şirketinin ödül
alan reklamlannın aynıları da var mı? Kasetler Gelişim
Yayınları'nda duruyormuş, ilgilenen bakar görür...
Bir reklam ajansının cirosu Türkiye'nin en yükseği ise, ancak
kâr marjı, Türkiye'nin en yükseği değilse ben bununla iftihar
ederim. Şunun için iftihar ederim: Cenajans Türkiye'nin en
yüksek hizmet payı ile çalışan ajansı değildir. En düşük
hizmet payı ile çalışan ajansı da değildir. Cenajans'ta
hakikaten araştırma, halkla ilışkiler, promosyon, vs.. gibi
reklam verene doğru hizmet veren yan bölümler vardır. Bu
bölümlerin hiçbiri göstennelik değildir. Cenajans Türkiye'de
en çok personeli olan tam hizmet ajansıdır. Cenajans'ta
küçük büyük reklamveren tefriki yoktur. Çünkü biz
inanırız ki küçük reklamveren başanlı tanıtım çalışmaları ile
bir gün büyük reklamveren olur ve reklam dünyası bir
önemli müşteri daha kazanır.
Sayın Acıman'ın, eski başkanıraın bütün dediklerini ve benim
dediklerimi değerlendirdiğimizde, 20 şubat tarihli yazının
kendilerinin kaleminden çıkmadığındaki görüşümde ne kadar
haklıyım, değil mi? Yılların ustası, mesleğin öncüsü sevgili
Acıman böyle yazı yazar mı? Sevgilerimle.
Ünver Oral:
20 şubat tarihli Cumhuriyet'in yine bu sütunlarında Sayın
Eli Acıman'ın Reklamcılar Derneği ile ilgili olayları pembe
gözlükle anlatmaya çalışan, son derece talihsiz yazısı, Güzel
Sanatlar Saatchi & Saatchi adına beni, aşağıdaki konuları
bütün açıklığı ile bir kez daha belirtmeye zorlamıştır.
1- 1985 yılından beri Reklamcılar Derneği, (yoruma açık
değerlendirraeler dışında) kendilerinin de söylediği gibi
somut icraat olarak iki uluslararası toplantı tertiplemiş ve
gerisinde bir sürü soru işaretleri bırakan bir yarışma
yapabilmiştir.
2- Dernekten son kopmalara neden olan Kristal Elma
Reklam Yanşması'nda jüri teşkilinde ise dernek, ikinci
yılında da yanlış tutumunu inamlmaz bir şekilde inatla
sürdürmektedir. Bundan sonra yapılacak iş, dünyada bu tür
yarışmalar düzenleyen kuruluşlara birer uyarı yazısı
göndererek, "Sizler banca yıl bu uygulamalarda yanlış
yapmışsınız. Jüri reklam ajanslan sahipleri tarafından
oluşurmuş. Bizim Reklamcılar Derneği bnnu keşfetti, sakın
ha yanlış yapmayın, siz de bu uygulamaya geçin" demek
olacaktır herhalde...
3- "Kişisel ihtiraslar" konusuna gelince: Diğer ajanslar için
söz edemem, ama Güzel Sanatlar Saatchi & Saatchi,
cumartesi günleri de dahil olmak üzere ortalama günde
10-11 saat çalışır. Demek ki "ihtirasımız işimizdir."
Dernekçilik değil...
4- Sayın Acıman, "bir ajans"
deyimiyle başlayıp Güzel Sanatlar'ın
Reklamcılar Derneği'nden ayrılış
şeklini anlatırken; "Istifa ederek
aynldı" diyeceği yerde çok ufak bir
değişiklik yaparak "Ihraç edilmiştir"
diyebilmektedir. Ve böylece Dernek
Başkanı Ersin Salman'ı da konturda
bırakarak, ya dernek başkanının ya
da kendisinin hakikat dışı konuştuğu
izlenimini sergilemektedir.
5- Değerli dostumuzun "şatasen Kristal Elma Yanşmalannın
kısa sürede yalnızca Türkiye'de değil, Avrupa'da sayıh
reklam yarışmaları arasında yer alacağma inanıyorum"
sözüne şahsen iştirak ediyor ve diyorum ki: Bu gidişle
Kristal Elma Yanşmalannın bütün dünyada, özellikle jüri
oluşturuluş şekli ile kendine has çok özel bir yeri olacaktır.
6- Dernekten ayrılma dunımunda olan ajanslann
uluslararası ortaklı ve sektörün (ciro sıralamasında) ilk üç
ajansı olmasının hiçbir özel önemi olamaz diyen Sayın
Acıman, aslında böyle bir dururnun, konuyu ne derece ciddi
ve büyük boyutlara getirmiş olduğunu iyi bilenlerden biridir.
Eğer söylendiği gibi değil birlik olup derneğe cephe almak,
birbirlerine rakip durumunda olan bu üç ajans, dernekle
ilgili yanlışlıkları, eksiklikleri deklare ederken aynı
noktalarda birleşiyorlarsa, ortada ciddi sorunlar var demektir.
Dernek yöneticilerinin, gereksiz bir inatla "yapbğımız,
dedigimiz dogrudur" felsefesini bırakıp konuya yapıcı
yaklaşmalan ve gerekli düzeltmeleri yapmaları kaçınılmaz
hale gelmiştir. Dernekten hoşnutsuzluk ve kopmaların daha
da çoğalmasını önleyebilecek tek çözüm budur.