Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
27ŞUBAT1990 HABERLER CUMHURİYET/U
Ogrencilerden organ bagışı
• VAN (AA) — Van'da Atatürk Lisesi öğrencileri
tarafından başlatılan organ bağışı kampanyasında, bir
ayda 130 kişiden organ bağışı sağlandı. Van Atatürk
Lisesi'nde öğrenim gören biri erkek 5 öğrenci, bir ay
önce organ bağışı kampanyası başlattı. Van'ın yanı sıra
Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki diğer illeri
de kapsayan kampanyada, bugüne kadar 130 vatandaş,
tüm organlannı bağışladı. Kampanyayı başlatan Nurdan
Kılavuz, Sibel Bayramoğlu, Nurcan Koç, Arzu Çakmakçı
ile Mustafa Akbaş adlı öğrenciler, hedeflerinin yıl
sonuna kadar bağış sayısım 200'e çıkarmak olduğunu
belirttiler. Sağlık müdürlüğü yetkilileri de, böyle bir
kampanyanın Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde
ilk kez başlatıldığını, sağlanan bağış belgelerinin
öğrenciler tarafından kendilerine teslim edildiğini
bildirdiler.
TÜBİTAK'ta igten çıkarma
• tş-Sendika Servisi — TÜBİTAK Gebze Araştırma
Merkezi'nde çalışan 420 kişi, 7 arkadaşlarının işten
çıkartılmasını protesto etmek amacıyla dün yemek
boykutu ve işyerinin önüne siyah çelenk bırakma
eylemleri yaptılar. öğlen yemeğini yemeyerek çıkış
kapısınm önünde toplanan TÜBİTAK çalışanlan, buraya
siyah çelenk bıraktıktan sonra topluca yürüyerek
işyerlerine döndüler. TÜBİTAK çalışanları, işten
çıkartmalann sürmesinden endişe ettiklerini belirterek
yemek boykotu eyleraini bir hafta sürdüreceklerini
açıkladılar.
Aykut devrede
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Reorganizasyon
nedeniyle işçilere izin verilen ASELSAN'daki sorunlan
görüşmek üzere Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Imren Aykut, işçi ve işveren taraflarıyla görüştü. Aykut,
ilk olarak ASELSAN işçilerinin yeni örgütlendiği
Otomobil-lş yetkilileriyle görüştü. Aykut görüşme
sırasında sendikaalara, işçilerin sokağa dökülmemesi,
eylem yerine haklann yasal yollardan aranması
gerektiğini, eylem halinde işçilerin hapise düşebileceğini
ifade etti. Edinilen bilgiye göre Aykut, işverenin işçi
çıkarmasının da bir hak, yasal bir işlem olduğunu da
sendikacılara aktardı. Aykut, sendikacüardan sonra
ASELSAN işveren temsilcileriyle de bir görüşme yaptı.
2 gencin kuşkulu öltimü
• ANKARA (Cnmhuriyel Bürosu) — Ankara'da
lncirli'de özcan Çelebi'ye ait evde lncirli Lisesi son sınıf
öğrencilerinden Hakan Çelebi ile Yalçın Eskiyapan
Ortaokulu son sınıf öğrencisi Tülay Salman tabaneayla
vurulmuş olarak bulundular. Dün sabah meydana gelen
olayda kullanılan silahın Özcan Çelebi'ye ait olduğunu
bildiren yetkililer, cesetlerin Çelebi'nin annesi Raziye
Çelebi tarafından bulunduğunu kaydederek, olayın
09.00-10.30 saatleri arasında meydana gelmiş olabileceğini
belirttiler. Yetkilüer, olayla ilgili soruşturmaya devam
edildiğini ve ancak balistik incelemeden sonra olayın
cinayet ya da kaza olup olmadığının anlaşılabileceğini
söylediler.
Ege'de deprem
• İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) — Ege Denizi'nde
dün akşam saatlerüıde hafıf şiddetli bir deprem oldu.
Kandilli Rasathanesi yetkililerinden edinilen bilgilere göre
dün akşam saat 21.00'de Bozcaada açıklarında Richter
ölçeğine göre 4 şiddetinde meydana gelen deprem, Ege
Denizi ve kıyılannda hissedildi. Depremde herhangi bir
can ve mal kaybının olmadığı öğrenildi.
Sığınmacılardan dilekçe
• DtYARBAKIR (Cumhuriyet) — Suriye'den Irak'a
geçmek isterken yanhşlıkla geçtiği Türkiye'de yakalanan
ve yargılaması sonucu 12 yıl ağır hapis cezasına
çarptırılan Iraklı Peşmerge Ismail Bercilli'nin Diyarbakır
geçici bannma merkezinde bulunan eşi, İçişleri
Bakanhğı'na başvurarak mart ayında cezası sona erecek
olan eşinin, Irak'a gönderilmemesini istedi.
Atatürk büstü yıkıldı
• BATMAN (Cumhuriyet) — Merkeze bağb Balpınar
köyündeki Mobil Ortaokulu'nun Atatürk büstü kimliği
belirsiz kişilerce yıkıldı. Büst üzerindeki tüm yazılan da
silen saldırganlar "Ne Mutlu Kürtüm diyene PKK"
yazdılar. Önceki gece kimliği belirsiz kişilerce düzenlenen
saldında Atatürk büstü yıkıldıktan sonra bahçeye atıldı.
Büst üzerindeki "Ne mutlu Türküm diyene" yazısını da
söken saldırganlar kırmızı boyayla "Ne mutlu Kurtum
diyene PKK" yazdılar. Batman Kaymakamı Ali Ülger
olayla ilgili soruşturmanın sürdürüldüğünü bildirildi.
]
SP'NIN IÇINDEN
Başlarken."SHP'de ne var ne yok?"
"DYP'de ne var ne yok?"
"ANAP'ta ne var ne yok?"
"DYP'de 'yeni çizgi' tartışması..."
Bu dört çalışma, siyasal yaşamımızdaki partilerin program
ve tüzük tartışmaları dışında, yazılı olanların somut
anlamda yaşama geçirilmesi açısmdan pek çok olguyu
gündeme getirmişti
Kongrelerde, parti içi toplantılarda dile getirilemeyen,
tartışma zemini bulunamayan sancılar, sıkıntüar da
partilerdeki değişik görüşlerin temsilcileri, farklı kesimlerin
sözcüleri tarafından dile getirilmişti bu çalışmalarda.
Siyasal partilerimizde pek yaygm olamayan iç haberleşme
araçlarının, üyeler arasındaki iletişimi yeterli düzeyde
sağlayamadığı da gö'z önüne alınırsa, bu tür çalışmalarm
işlevi daha belirgin biçimde ortaya çıkıyor.
Parülerde olup bitenlerin kamuoyuna, bir siyasal oluşumun
içindeki değişik tonlardan yansıtılması da "örgüt içi
demokrasi"den geniş kesimlerin daha ayrmtılı bilgilenmesine
yol açıyor.
Bir sûredir ağırlıklı olarak parlamentodaki partilere yönelik
yaptığımız çalışmaları bu kez de parlamento dışmdan bir
partiyle sürdüruyoruz'
"DSP'nin içinden"
Dünden bugüne DSP nasıl geldi? DSP'den "gelip geçenler"
ne diyor? DSP ö'rgûtlerinin bugün içinde bulundukları
durum nedir? Görevden almalar, istifalar, atamalar, kongre
yapüamayan iller... DSP'yi yönetenler ne diyor?
Yukandaki sorulara yanıt arayarak, parti içindeki somut
uygulamalara farklı açtlardan bakan değişik tondaki sesleri
yansıtarak sürdüreceğiz bu çalışmayu
îç Politika Servisi
'Söylenecek çok
şey var, ancak...9
AHMET KURT
Dünden bugüne DSP
Güvercîn kıpır kıpırDSP'de neredeyse
kurulduğu günden bu yana
sessizce yürüyen, zaman
zaman "deklarasyonlarla"
açığa çıkan, bir süredir
durulmuş gibi görünen iç
çatışma geçen günlerde
kamuoyuna duyuruldu.
ŞENAY KALKAN
70Mi yılların "umudu",
"Karaoglan" Bülent Ecevit, Türk
siyasi yaşanunda "mavi gömle-
gi"yle olduğu kadar mitinglerde
uçurduğu ak güvercinlerle de sim-
geleşmişti. 12 Eylül'de CHP'nin
kapatılraası, Ecevit'in "yasaklan-
masT bu kez ak güverrinlerin aya-
ğındaki zincirle anlatılır olmuştu.
85 sonlarına doğru da ak güver-
cin, mavi zemin üzerinde kanat
açarak Demokratik Sol Parti'nin
amblemi oldu. Ancak her ne ka-
dar ak güvercin mavi zemin üze-
rinde hareketsiz duruyorduysa da
DSP'yle yakından ilgilenenlerin
anlattıklan, güvercinin kıpır kıpır
olduğunu gösteriyordu. "Halkın
yönetime ıgırltgını koyması ve
halkın sesi olmak" için kurulan
Demokratik Sol Parti, içten içten
kaynıyordu. Ocak, bucak örgütle-
rinden ıllere, hatta genel merkeze
kadar... Bnlenl ve Rahşan E«vit-
le bir-iki genel raerkez ve ataraa,
il, ilçe başkanı dışında "kime do-
konulsa bin ah" işitiliyordu. Eleş-
tiriler.; "parti içi demokrasinin iş-
letilmemesi", "parti tüzügüne
uyulmamasT, "kongrelerin yapıl-
maması", "yıüardır aidat odeyen-
ler dahil başvuranlara uyelikleri-
nin gelmemesi", '11, üçe yonetici-
lerinin sık sık görevden alınması",
"biraz sesini yükseltenlerin ihraç
edilmesi",. "partinin hiçbir orga-
nının çalışbnlmayarak tek eiden
yönetiliyor olması" gibi konular-
da odaklaşıyordu.
DSP'de neredeyse kurulduğu
günden bu yana sessizce yürüyen,
zaman zaman "deklarasyonlarla"
açığa çıkan, ama bir süredir yine
"durulmuş" görünen iç çatışma,
geçen günlerde yeniden "korano-
yuna dayanı"ldu. Kendilerine
"DSP'yi güçfendinneye karariı
partililer" diyen bir grup, parti
içindeki sorunlan kamuoyuna da
mal ettiler. Yaptıklan açıklamada,
DSP'de yaşananın "kamuoyunda
iddia edildigi gibi" il ve ilçelerde
kongre sanası olmadığııu "yaşa-
nanın parti tüzügu ve parti içi de-
mokrasinin işletilraemesinden
kaynaklanan sancı" olduğu belir-
tilerek "Sayın Bölent Ecevit'in li-
derligine, parti tüzük ve programı-
na ve örgütlenme modeline inan-
dıgımız için DSP'liyiz. Ancak tü-
zük ihlali yaparak partinin Ana-
yasa Mahkemesi'nden ihtar alma-
sına neden olanlarla raakamlan
ne olursa olsun mücadele edece-
ğiz" deniliyordu. Grubun hazırla-
dığı rapora göre Ocak 1990 itiba-
nyla DSP'de kongre yapan il sa-
yısı 39, bu illerden çeşitli neden-
lerle yönetımi boşalanlarda kong-
re yapılmayan il sayısı 32, parti
kurulduğundan bu yana hiç kong-
re yapmayan il sayısı da 28 idi.
Bu ve benzeri sorunlar belki bü-
tün partilerde yaşanıyordu. Hat-
ta belki Türk (belki de dünya) si-
yasi tarihi bu ve benzeri sorunla-
nn yaşandığı partilerle doluydu,
ama Türkiye'de hiçbir parti "ta-
bandan örgütlenrae" konusunda
DSP'DE SANCI — Demokratik Sol Parti'nin kurnluş günlerinden iti-
baren yaşanan huzursuzluk. yöneltilen eleştiriler zaman zaman parti-
nin ilk Genel Başkanı Rahşan Ecevit'i de hedef almıştı. Geçen günler-
de partideki sorunlan kamuoyuna açıklayan "DSP'ye gönül vermiş
gerçek partililer" ise "Yılmadan oldubittilere karşı koyahm, pislOderi
ni örtmek için liderimiri kalkan yapanlann nmskesini düşürelim" diyor.
DSP kadar "iddialı" olmamıştı.
DSP adı daha ağızlara alınmaz-
ken Rahşan, hatta Biilent Ecevit,
dolaylı yollardan görüşlerini açık-
larken bile, kurulacak yeni parti-
nin "Türkiye'de ilk defa" taban-
dan tavana doğru örgütleneceği
vurgularuyordu. Nitekim Rahşan
Ecevit de DSP'nin ilk Kurucular
Kurulu toplantısında "tabandan
tavana" örgütlenmenin, DSP'nin
"haJkın gerçek partisi" olduğunun
altını çiziyordu.
Peki, Rahşan Ecevit'in ilk ku-
rucular kurulu toplantısında de-
diği gibi "seçkinler yönetiminin
degil, seçmenler yönetiminin par-
tisi" olan Demokratik Sol Parti
nasıl olmuştu da muhalefetin de-
yimiyle "Devamlı Sorunlu Parti"
haline gelmişti? Bu sorunun ya-
rutı için en başa dönelim:
6 Kasım 1983 seçimlerinden kı-
sa bir süre önce (27 Ekim 83)
Türk-îş eski genel başkanlarından
Halil TUnç, sanayici Murtaza Çe-
likel ve kapatılan CHP tzmir es-
ki İl Başkanı Sedat Alunan, "müj-
de"yi.vermişlerdi. "Halkın kendi
partisini kurması" için kollar sı-
vanmıştı. Örgütlenme modeli ola-
rak da Isveç Sosyal Demokrat
Partisi ornek alınmıştı. Yani her
sandık bölgesinden işçi, ev kadı-
ru, esnaf, üretici gibi toplumun çe-
şitli kesimlerinden 12 kişi kurucu
üye olarak belirlenecek, böylece o
zamanki sayısıyla 67 ilde birden
örgütlenilecek, sonra genel merkez
ve yöneticileri saptanacakü. Lider
mi? "Lider halkın arasından çıkar
ve kendini kanıtlaya kanıtlaya ge-
lir"di. Ankara'da önce "Geçid Ya-
zışma Merkezi", ardından "Kurn-
luş Hazırüklan Bürosu" kuruldu.
Temmuz 1984'te çalışmalar bi-
raz daha somutlanmaya başladı.
Ankara Küçükesat'ta oluşturulan
"Geçici Merkez"den 35 ildeki 18
bini aşkın adrese "Demokratik
Sol Hareketin Öncüieriııe" başhklı
çağn mektubu postalanıyordu. 24
Ocak Kararları'mn uygulamaya
başladığı günlerde Merkez Banka-
sı Başkanı olan, ancak bu karar-
ları eleştirince görevinden alınan
tsmail Hakkı Aydmoghı ve mimar
Cahit Ülkü'nün yolladığı 32 say-
falık "çağn" kitapçığmm son say-
fası "üye adaylığı" ve "kurucu
üjcHk başvunı ön»egi"ne aynlnuş-
tı.
O günlerde "demokratik sol ha-
reketin öncüleri"ni bir parti çatı-
sı altında toplamaya çalışanlar
arasında 12 Eylül'de kapatılan
CHP'nin Genel Başkanı Bölent
Ecevit "yasakh" olduğu için da-
ha çok eşi Rahşan Ecevit'in adı ge-
çiyordu, ancak DSP'ye ilişkin ilk
açıklamaları yapan Halil Tunç,
Murtaza Çelikel, Şedat Akman-
ın yanı sıra Mukbil Abay, Hasan
Bıyıklı, Mahmut Özdemir, Engin
Ünsal, Doğan Öztunç, Cahit Ul-
kü, Ali Ekber Eren ve Salih Kurt-
un bütün çalışmaları Ecevitler'in
önderliğinde yaptıklan biliniyor-
du.
Nitekim Bulent Ecevit, partinin
kuruluşu için İçişleri Bakanlığı-
na başvurulduğu günlerde "Hay-
di saklamayayun, partinin progra-
mını benim yazdığımı soyleyevim"
diye "itirar' ediyordu. Tuzuğu de
Bulent Ecevit'in "gözleminde",
Ecevit'in avukatlarından Özcan
Atalay, Doç. Dr. Hasan Bıyıkh ve
Şahin Mengü hazırlamıştı.
StRECEK
İZMİT — DSP Kocaeli örgü-
tünde Bulent Ecevit sevgisi her şe-
yin üstünde tutuluyor. örgütteki
huzursuzluklar Bulent Ecevit üzü-
lecek diye örtbas ediliyor. Ancak
Örgüt içinde Rahşan Ecevit'e karşı
tepkiler az da olsa bulunuyor.
Rahşan Ecevit'in DSP örgütleri-
ni zaman zaman telefonla yönlen-
dirdiğini söyleyen DSP eski il yö-
neticilerinden bazıları, "Rahşan
Hamm, 'Şu kişi partiye zararlı,
uzaklaştınn' gibi talimatianyla
zaman zaman huzursuzluklar ya-
raüyor. Ancak Genel Başkan Bu-
lent Ecevit sevgisi berkesi suskun-
luga itiyor. Zaten bu konudaki
tepkinizi dile getirseniz de parti
suçu işlediğiniz gerekçesiyle disip-
line veriliyorsunuz" diye görüşle-
rini belirtiyorlar.
DSP Kocaeli tl Başkanlığı'na 21
Nisan 1989 tarihinde atama ile ge-
len emekli öğretmen Hasan Er-
rag, parti genel merkezine il kong-
ni de belirterek, "Tüm secimlerin
hazüran 1990'a kadar yapılması
gcrekiyor. Biz bu konudaki kazır-
hkianmızı bitirdik. 9 bin 800 öye-
mizle seçimleri bekliyomz" dedi.
DSP Kocaeli İl Başkanlığı'na
seçimle gelen ilk başkan olan
emekli Milli Eğitim Müdürü Mu-
sa Adnan Kaya ise görevinde 5 ay
kaldığım söyledi.
Musa Adnan Kaya, DSP il baş-
kanhğı sırasında Kocaeli örgütün-
de uyumsuzluğun söz konusu ol-
duğunu belinerek, "Tabandan ta-
vana dognı ruh ve anlayış düzeyi
felsefesini göremedim. Dunımu 7
sayfahk rapor halinde parti genel
merkezine bildirdim. Genel mer-
kezin bu konuda rahat karar ve-
rebilmesi için de istifa ettim. An-
cak genel merkezden hiç ilgi
görmedim" dedi. Kaya, DSP Ge-
nel Merkezi'nden konu ile ilgili
araştırma yapümasını beklerken
17 Kasım 1988 tarihinde Kocaeli
il disiplin kurulu tarafından par-
ti suçu nedeniyle ihraç edildiğini,
ERTlG
Tüm secimlerin
haziran 1990'a
kadar
yapılması
gerekiyor. Biz
hazırız.
KAYA
Tabandan
tavana doğru
ruh ve anlayış
düzeyi
felsefesini
göremedim.
GEDtKLt
Yönetim
demokratik
solcuların
yönetimidir.
Kongreler
yapılacak.
resi zorunluluğunu bildirdiğini
söyleyerek, "üç kez yasalara uy-
gun olarak atamam yapıldı" de-
di.
DSP Kocaeli tl Başkanı Ertug,
Kocaeli'de Gebze ilçesi dışında
Merkez ilçe Izmit, Körfez, Göl-
cük, Kandıra, Karamürsel ilçele-
rinde görevlerini aksatanların de-
mokratik anlayış içerisinde nöbet
devrinin atamayla yapıldığını, bu
ilçelerin yasal süre içerisinde se-
çime gidebileceklerini söyledi. İl
Başkanı Ertuğ, "Kocaeli olarak 6
ilçe, 24 belde ve il olarak Rahşan
Hanım'a karşı en nfak tepkimi-
zin buJunmadıgı, onun varlığı ile
aşın uçlann partiye sızdınlmadı-
ğından örgüt, ilçe ve belgeler ile
huzur içindedir. Rahşan Hanıma
mutfağı tarif edenleri kınıyoruz.
Örgut içinde boyle duşünenleri
banndırmayız. Disiplin kunıluna
sevk ederiz" diye konuştu.
DSP tl Başkanı Hasan Ertuğ,
ilçe kongreleri için parti genel
merkezinden taliniat bekledikleri-
parti Ust disiplin kuruluna bu su-
çu işlemediğini bildirdığı halde he-
nüz bu konuda olumlu veya
olumsuz yanıt alamadığını söyle-
di.
Gönlünün hâla DSP'de oldu-
ğunu söyleyen eski DSP İl Başka-
nı Kaya, "DSP'de tüzuk hüküra-
lerine ve programa yeterince s»y-
gı gösterilmiyor kanaaündeyim.
Söylenecek o kadar çok şey var
ki, Sayın Genel Başkan Bulent
Ecevit üzülecek diye söylemek
istemiyoram" şeklinde konuştu.
DSP'nin il kurucu üyelerinden
ve merkez ilçe eski başkanlann-
dan SEKA'da işçi olan Bekir Ge-
dikli, Genel Başkan Bulent Ece-
vit ve Rahşan Ecevit'e büyük sev-
gi ve saygı beslediklerini, bunun
karşısında olanları çıkarcılıkla
suçlayarak, "Mevcut yönetim de-
mokratik solcolann yönetimidir.
Siyasi Partiler Yasası'na göre, za-
manında ve günunde DSP de-
mokratik bir şekilde kongrelerini
yapacaktir" dedi.
Benden habersiz atamalar yapıldı
DSP'nin 3. Genel Başkanı Necdet Karababa, üye sayısının 100 binin üstünde olmadığını savundu
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) — DSP'nin mayıs ya da hazi-
ran ayında yapılacağı açıklanan
kurultayı öncesinde eski Genel
Başkan Necdet Karababa, Cum-
huriyet'in sorularını yanıtlarken
en çok Rahşan Ecevit'ten yakın-
dı. Genel başkanlığı döneminde
Rahşan Ecevit'in hiçbir sıfatı yok-
ken istediği örgütleri görevden al-
dığını, istediği atamaları yaptığı-
nı bildiren Karababa, "Son kurul-
taya da sahte delegeler veya masa
başında delege tespitleriyle gidi-
lecegi" görüşünü savundu.
Partinin 1985 yılında kurulu-
şundan bugüne değin bir tek Ada-
na kongresinin yapıldığını, orada
da Rahşan Ecevit'in istediği bir is-
min seçildiğini anlatan Karababa,
1987 milletvekili seçiminden son-
ra Bulent Ecevit'in parti genel baş-
kanhğından ayrılma karanndan
sonra partinin başuıa geçtiğini
söyledi. Bulent Ecevit'in ısrarları
karşısında bu görevi kabul ettiği-
'Partideki yasadışı davramşlarm sadece Rahşan
Hanım'dan geldiğini sanıyordum. Bulent Bey'e intikal
etmiyor sanıyordum. Oysa onun da her şeyden haberi var,
genel başkanken haberi olmadan görevden almalar
olamayacağına göre...'
ni, ancak Rahşan Ecevit'le ilgili
endişelerinin doğru çıktığım kay-
deden Karababa, şöyle konuştu:
"Genel başkanlıgımın 15. gü-
nünde Rahşan Ecevit 7 ili görev-
den almamı istedi. Merkez Karer
Kunılu'nda kimsenin haberi yok-
tu. Rahşan Hanım her gün parti-
ye gelmeye başladı. Bütün gün ça-
hsıyordu. Örgüt dahil herkes onun
emirlerini uyguluyordu. Benden
habersiz atamalar yapmaya başla-
dL Kanunsuzhıga göz yummak is-
temedim ama Merkez Karar Ku-
nılu'ndakiler ondan yana tavır
alınca genel başkanlıktan aynl-
mak zonında kaldım."
Karababa, kendi döneminde 4
ilin görevden alındığını, 12 bin
olan üye sayısının 68 bine çıkanl-
dığını, DSP Genel Sekreteri Sd-
çuk Sönmez'in "üye sayımız 100
binin üzerinde" sözlerinin doğru
olmadığını söyledi. Cumhuriyet
Başsaveılıği'nın kayıtlanna göre
1989 sonu itibarıyla DSP'nin 80
bin 934 üyesi bulunuyor. Karaba-
ba, kuruluştan bu yana 27 ilin hiç
kongresinin yapümadığmı, kurul-
tay yaklaşırken de hiçbir kongre
takviminin açıklanmamış olduğu-
na işaret etti.
Örgütün sürekli olarak kendi-
sini sıkıştırması, yakınmalann art-
ması uzerine bir süre önce örgüte
bir mektup gönderdiğini bildiren
Necdet Karababa, çıkışımn kurul-
tayla hiçbir ilgisi olmadığını
savundu.
Parti içinde ikili konuşmalarda
başta Genel Sekreter Sönmez ol-
mak üzere herkesin Rahşan Ece-
vit'in müdahalelerinden rahatsız-
hğını dile getirdığini bildiren Ka-
rababa, sözlerini şöyle surdurdü:
"Merkez Karar Kurulu'ndaki
arkadaşlanmızın bugüne kadar
hangi karardan haberieri oldu?
Hangi gün toplanh yapüıyor, ha-
berieri var mı? Haberfcri ohaadaa
nasıl imza ardldaruu bir açüdaya-
bilseler. Hiçbir topiann yapdau-
dan Uçeler, iller görevdea ahuyor.
tşte son zamaolarda görevdea ab-
nan iller Adana, Adıyamaa, AB-
kara, Antalya, Aydm, BaiıkMir,
Bursa, Çanakkale, DenizM, Diy»-
bakır, Eskişehir, Giresun, Hatay,
tçel, tstanbul, Kars (alındı, aymı
kişi yeniden atandı), Kastamonu
(tam bilemiyoruz), Kocaeli, Kii-
tahya, Manisa, Muş, Nevşehir,
Ordu, Rize, Samsun, Irabzon,
Şanlıurfa, Zonguldak.
Partideki yasadışı davnunsJara
sadece Rahşan Hanım'dan geldi-
ğini sanıyordum. Bulent Bey'e in-
tikal etmiyor sanıjordum. Oysa
onnn da her seyden haberi var, ge-
nel başkanken haberi olmadan
görevden almalar olamayacağına
göre."
Karababa, mücadelelerinin
devam edeceğini sözlerine ekledi.
BARCLAY
DüşükKatran-Zevkli Içim MADEIN U.S.A.