Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
F CUMHURİYET/14 DIŞ HABERLER 27ŞUBAT1990
BİRLEŞİK ALMANYA TAKTIŞMASI
Polonya bastırıyor,Kohl kaçıyorFederal Almanya Başbakanı Helmut Kohl, Polonya'nın
ısrarına karşın Camp David'de Başkan Bush'la yaptığı
goruşmede de Almanya'mn eski toprakları konusunda bir
taahhutte bulunmaktan kaçındı. Kohl'le Bush tek
Almanya'nın NATO'da kalmasını kararlaştırdılar. Sovyetler
Birliği ise birleşmiş Almanya'nın tarafsız olmasını istiyor.
Dış Haberler Servisi — Başkan Busn'la
Federal Almanya Şansölyesı Helmnt Kohl
arasında Camp David'de oncelu gun sona
eren göruşmelerde VVashmgton'la Boıuı'-
un Almanya'nın bırleşmesı konusunda go-
rüş bırlığı ıçınde olduklan ortaya çıktı, an-
cak Kohl Polonya'mn kaygüanm yatıştıra-
cak bır açıklamada bulunmaktan kaçındı
ve Varşova'ya sınırların değışmezlığı konu-
sunda bır taahhutte buiunmadı
Başkan Bush, öncekı akşam Helmut
Kohl'le düzenledıklen basın toplantısında
yaptığı konuşmada, Federal Almanya Baş-
bakanı ıle birleşmiş Almanya'nın NATO
ıçınde kalraası gerektığı konusunda göruş
bırlığı ıçınde olduklarını söyledı Bush'un
açıklamasına göre ıkı Almanya bırleştıkten
sonra şımdıkı Demokratık Almanya top-
raklan "ozel bır askeri sıatuye" sahıp
olacak
Bılındığı gıbı Sovyetler Bırlığı, birleşmiş
Almanya'nın NATO ıçınde kalmasrna karşı
çıkarak tarafsız olmasını ıstıyor Böylece
askeri ıttıfaklar konusu Almanya'nın bır-
leşmesınde en puruzlu sorun olarak orta-
ya çıkıyor
Bush, basın toplantısında, halen Federal
Almanya'da bulunan Amerıkan bırlıklen
nın Alman halkı ıstedığı süre bu ulkede kal
maya devam edeceğını soyledı
Başbakan Helmut Kohl de Almanya'nın
NATO'da kalmasının Alman halkı tarafın-
dan destekleneceğıne ınandığını söyledı Fe-
deral Almanya Şansölyesı, "Tarafsızlık bı-
zım ıçin çok yapay bir dunım olacaktır"
şeklınde konuştu Kohl sözlerıne şöyle de-
vam ettı "ABD üe Avrapa arasındaki gu-
venlik bağı, birleşmış Almanya ıçin çok
onemlidır." Federal Almanya Başbakanı,
halen Demokratık Almanya'da bulunan
380 bın Sovyet askenmn yarısının, bır an-
laşma ımzalanıncaya kadar D Almanya'da
kalacağını bekrttı
Ancak Kohl Almanya'nın 2 Dunya Sa-
vaşı sonunda Polonya'ya, yıtırdığı toprak-
lar konusunda kesın bır taahhutte bulun-
maktan kaçındı Kohl ıkı Almanva'nın bır
leşmesı konusunda "Tum devletlenn yas»l
guvennk çıkarianna saygı dujdugunu" söy
ledı Fakat bırleşrruşAlman>a'nın eskı top-
raklan üzennde hak ıddıa etmeyeceğıne üış
kın bır taahhutte bulunmaktan kaçındı
Kohl, böyle bır taahhudu ancak bırleşmı<
Almanya hükümetının verebıleceğını
söyledı
Polonya ıse Bonn'dan bu konuda resmı
bır taahhutte bulunmasını ıstıyor
Böylece Almanya'nın bırleşmesı konu
sunda ıkı sorunun önumuzdekı günlerde
tartışmalara yol açması beklemyor Bunlar
dan bın "lek Almanya'nın" bır askeri ıt
tıfaka dahıl olup olmayacağı, dığerı de Po
lon>a'nın kuşkulannın nasıl yatıştırılacağı
Moskova'dan eleştiri
Ote yandan Sovyetler Bırlığı Dışışlen Ba
kanlığı, bırleşık bır Alman devletının NA-
TO'ya bağlılığımn devam etmesı konusun-
da Batılı ulke lıderlennce yapılan açıklama-
ları eleştırerek bu sorunun çözumlenmesı
ıçin tek yanlı açıklamalar yapılması yenne,
kararlaştırıldığı gıbı göruşmelere derhal
başlanmasını ıstedı
Sovyet Dışışlen Bakanlığı'nın resmı ha-
ber ajansı TASS tarafmdan vayımlanan ko-
nuya ılışkın açıklamasmda, Batılı ülke yet-
kılılennın, bırleşık Alman devletımn NA-
TO'ya bağlı olmasının kesınleştığı şeklın-
de açıklamalar yapmalan eleştmldı Dışış-
len Bakanlığı'nın açıklamasmda, birleşmiş
Almanya'mn komşuları ıçin askeri tehdıt
kaynağı olmamasını ısteyen Sovyetler Bır-
lığı'nın, ıkı Alman devletının de kabul et-
tıklen gjbı bırleşme konusuyla ılgılı göven-
lık sorunlarının çözumlenmesı ıçin ılgılı ül-
kelenn derhal göruşmelere başlamalannı ıs-
tedığı bıldmidı Kohl'le Bush, Camp Davıd de aralannda anlaştılar, ancak SSCI
gılan yahşmadı. (Fotograf: Reııter)
olooya'nıo kay-
SSCB
Vaclav
Havel
Moskova'da
Havel, SSCB ve Çekoslovak
dışışlen bakanlarının SSBC
bırlıklerının ulkesınden tumuyle
çekılmesıni ongoren bır anlaşma
yaptıklarmı açıkladı.
MOSKOVA (Ajanslar) — Çekoslovakya
Devlet Başkanı Vaclav Havel, ulkesındekı
Sovyet bırlıklermın gerı çekılmeye başladı-
ğı gune rastlayan resmı bır zıyaret ıçin dun
Moskova'ya gıttı Havel'ın zıyaretı 2 gun su-
recek
Havel ıle Sovyet lıderı Mıhaıl Gorbaçov,
yayımladıkları kısa bır bıldırıyle, ıkı ulke
ıhşkılennın bundan böyle "eşıtlık ve ege-
menlığe sajgı" ılkelen temehne dayalı ola-
rak gelışeceğını ılan ettıler
Vaclav Havel, ulkesındekı Sovyet bırlık-
lerının en geç gelecek yılın ortasına kadar
tumuyle çekılmelerını ongören anlaşmanın
ıkı ulkenın dışışlen bakanlannca ımzalan-
dığını açıkladı
Çekoslovakya Devlet Bakanı Vaclav Ha-
vel'ın dun Sovyet lıden Mıhaıl Gorbaçov'la
Moskova'da yaptığı göruşmeye, Sovyet ta-
rafından aralannda dışışlen ve savunma ba
kanlannın da bulunduğu beş Polıtburo uye-
sı, Çekoslovakya tarafmdan da savunma,
ıcışlen ve dışışlen bakanlan katıldı
Vaclav Havel, göruşmelenn tamamlan-
masından sonra Moskova'da duzenledığı
basın toplantısında, dunku zıvaretıyle
SSCB ıle Çekoslovakya arasındaki ıhşkıler-
de yenı bır sayfa açıldığmı bıldırdı
Havel, Mıhaıl Gorbaçov'la ımzaladıkları
deklarasvonun metın olarak çok kısa olma-
sına karşılık, ıçerık olarak çok büyuk bır
anlam taşıdiğını ve bu bıldırının gelecekte
ıkı ulke arasında ımzalanacak yenı metın-
lere temel oluşturacağını belırttı
S O V Y E T L E R ' D E
S E C I M B A H A R I
Dış Haberler Servisi — Doğu Avrupa,
yaklaşan seçımlere hazırlanırken
Sovyetler Bırlığı cumhurıyetlen de
"seçim mevsimıni" açtı
Lıtvanya ve Moldavya'da yapılan
seçımlerden sonra mart ayında daha bır
dızı Sovyet cumhunyetınde seçımler
yapılacak
Sovyetler Bırhğı'nde seçım takvimı şöyle
Litvanya - 24 şubat (yapıldı)
Moldavya - 25 şubat (yapıldı)
Ukrayna • 4 mart
Beyaz Rusya • 4 mart
Rusya Curaburiyeti - 4 mart
Letonya - 18 man
Estonya - 18 mart
Gurcıstan - 25 mart
Kazakıstan - 26 mart
DEMOKRATIK ALMANYA ALMANYA'NIN ESKİ TOPRAKLARI
Potsdam anlaşması 45
yıl sonra yine gündemde
Dış Haberler Servisi — tkı Almanya'nın
bırleşrnesının artık kaçınılmaz olduğunun
herkes tarafmdan kabul edıldığı şu sıralar-
da, dıkkatlerm odak noktasını Polonya
oluşturuyor Polonya ıkı Almanya'nın bır-
leşmesınden kuşkulandığını açık bıçımde
ıfade edıyor Polonya Başbakanı Tadeusz
Mazowıeckı ıkı Almanya'nın bırleşmesı gö-
ruşmelerıne ülkesının de katümasını ıstıyor
Bılındığı gıbı ıkı hafta önce Kanada'da Ot-
tavva'da yapılan NATO Dışışlen Bakanlan
toplantısında bırleşme konusunda önce ıkı
Almanya arasında gönışmeler yapılması,
daha sonra da ABD, SSCB, îngıltere ve
Fransa'nın bu görüşmelere katılması ıs-
tenmıştı
2 Dunya Savaşı'dan sonra Alman toprak
lannın bır bölümunu alan Polonya da bu
göruşmelere katılmak ıstıyor Varşova hu
kumetı ayrıca Bonn'dan gözlennı tekrar Al-
manya'nın eskı topraklarına çevırmeyeceğı-
ne ılışkın guvence ıstıyor Federal Alman
ya Başbakanı Helmut Kohl ıse böyle bır gu-
vencenın ancak ıkı Almanya bırleştıkten
sonra verılebıleceğını, kendısının Demok-
ratık Almanya hesabına guvence vermeye
yetkıh olmadığını söylüyor Kohl'un bu tu-
tumu da Polonya'nın kuşjkularmı arttınyor
Potsdam anlaşması
Gunümuzdekı tartışmanın kökenlen
Potsdam anlaşmasına kadar uzanıyor. 1945
ağustosunda ımzalanan Potsdam anlaşma-
sında Batılı müttefikler Sovyet lıden Josef
Stalin'ın önensını kabul ettıler Anlaşma-
ya gore Oder - Neisse nehnnın doğusunda
kalan Alman topraklan (100 bın km!
dola-
yında) Polonya'ya verılıyordu Buna karşı-
lık, Polonya'mn doğusundakı topraklar da
Sovyet yönetımıne geçıyordu Böylece do-
ğuda gen çekılen Polonya sımrları batıya
kaydırıldı
Potsdam anlaşmasında bu konuda göruş
bırlığıne varılmasına karşın, "Polonya'mn
ban smırlannın genei barış anlaşmasında
kesinlıkle saptanacagı" da behrtilıyordu
Ancak Almanya ıle barış anlaşması ımza-
lanmadı Ve Potsdam'ın çızdığı sınırlar ke-
sınlık kazandı Polonya'mn aldığı toprak-
lardan mılyonlarca Alman kovuldu Batı-
ya goç eden bu Almanlar, Bonn hükümetı-
ne Potsdam'da yapılan sınır değışıklığını
reddetmesı ıçin yoğun baskı yapageldıler
Bu gruplar, Hırıstıyan Demokrat Partı'nın
Bavyera kolu olan, sağcı Hırıstıyan Sosyal
Bırlığı'nde, kendılenne guçlu bır muttefık
buldular Son zamanlarda Federal Alman
polıtıkacılanmn Polonya'ya venlen Alman
topraklan konusunu sıkça gundeme getır-
dıklerı gözlenıyor Nıtekım geçen yıl Malı
ye Bakanı Tbeo Weigel yaptığı bır açıkla-
mada "AJmanya sonınu, Oder • INeısse hat-
tiDin ote vanındaki Alman topraklannı da
kapsamına alır" demıştı
Aralık ayında seçımlere gıdecek olan Baş-
bakan Helmut Kohl ıse sağ kanadı öfkelen-
dırmemek ıçin Oder - Neısse'ın doğusunda-
kı Alman topraklannda gözlerı olmadığı-
na ılışkın kesın bır taahhutte bulunmuyor
Polonya smırlannın savaş sonrası batıya kaydırılması
Demokralik Almanya'nın Leipzig kentınde onceki gun Dogu Sosyal Demokrat Parti'ni» duzenledıği seçim mitıngine katılanlar, bir
helıkopter tarafmdan atılan propaganda broşuranu yakalamavg çaiışıyorlar. (Fotograf: Reuter)
Modrow seçime katılıyorDemokratik Almanya Başbakanı Hans Modrow,
Demokratik Sosyalist Parti kongresinde yaptığı
açıklamada, 18 marttaki seçime katılacağını söyledi.
Modrow, partisini terk etmek istemediğini ve Demokratik
Sosyalist Parti'den adaylığını koyacağını bildirdi.
Dış Haberler Servisi — Demokratık Al-
manya Başbakanı Hans Modrow, 18 mart-
ta yapılacak olan genel seçımlere, Komu-
nıst Partı'nın yerıne kurulan Demokratık
Sosyalist Partı'nın adayı olarak katılacağını
açıkladı
Demokratık Sosyalist Partı'nın kongre-
sinde konuşan Başbakan Hans Modrow,
partıyı terk edemeveceğım ve 18 mart se-
çımlennde Demokratık Sosyalist Parti'den
aday olacağını söyledı Modrovv, bu kara-
rı almanın kendısı ıçin kolay olmadığını,
ancak yıllardır emek verdığı partıyı bırak-
mak istemediğini belırttı Modrovv, kara-
nnın gerekçesını, 'Gerçek bır sol partıde yer
almak ısteyen yuz bınlerce ınsam hayal kı-
nklığına uğratmak ıstemedığı ıçin aday
olduğu' şeklınde açıkladı
Başbakan Hans Modrovv, partısınden
vazgeçeraeyeceğını, ancak partmın kendı-
sını yemlemesı gerektığını de söyledı. Par-
üyı geçmışten ve geçmışın etkılennden kur-
tulmaya çağıran Modrovv, aksı takdırde
partının halkın gözunde ınandırıcı olama-
yacağmı belırttı
Demokratık Almanya'mn en sevılen po-
lıtıkacılarından bın olan Modrovv'un De-
mokratiıc Sosyalist Parti'den adaylığını
koyması, partı ıçınde sevınç yarattı Partı
ıçınde reformdan yana olduğunu açıklayan
Modrovv'un, partıden adaylığını koyması,
seçımlerde partının şansını buyuk ölçude
arttıncı bır etken olarak göruluyor Demok
ratık Sosyalist Partı'nın Onceki gun başla-
yan kongresınde, delegeler ve partı başka
nı Gregor Gysi, Modro»'u, seçımlerde De-
mokratık Sosyalist Parti'den adaylığını
koymaya çağırmışlardı
Demokratık Alman Komünıst Partısı
hakkındakı çeşıtlı yolsuzluk ıddıalan ıse sü-
rüyor Demokratık Alman haber ajansı
ADN'nm haberıne gore şımdıkı adı De-
mokratık Sosyalist Partı olan Komünıst
Partı'nın Başkanı Gregor Gysı'nın, 1989 yı-
lı malı kayıtlannda tahrıfat yaptığı dne su-
rıildü ADN'nın haberınde, Gysı hakkın-
dakı ıddıalan ortaya atan Bağımsız Halk
Partisı adlı grubun, Gysı hakkında soruş-
turma açılmasını ve cezalandmlmasını ta-
lep ettığı, ancak henüz herhangı bır gınşım-
de bulunulmadığı bıldırıldı Demokratık
Sosyalist Partı Başkanı Gregor Gvsı, geçen
aralık ayında partının bajkanhğına getırıl-
mış ve partının yenıleştınlmesı konusundakı
gınşımlenyle dıkkat çeknuştı
Polonya
' " " sımrları (1939)
I Polonya ya venlen
| Alman toprakları
SSCB ye venlen
Polonya topraklan
PARİS: 'DOĞUAVRUPA NEREYE GtDtYOR?'KOLOKYUMU
'Demokrasi olmadan sosyalizm olmaz'— ı —
SABETAY VAROL
PARİS — Sorbonne Üruversıtesı'nm bü-
yuk konferans salonunda geçen salı gunu
gerçekleşen "Dogu Avrupa Nereye Gıdi-
yor?" konulu kolokyum, Doğu ve Batı Av-
rupa'mn sıyaseunde rol oynayan önemlı
ısımlen bır araya getırdı Uç ulkenın (Fran-
sa, Romanya, Çekoslovakya) başbakanı, es-
kı ya da halen görevde olan bırçok bakan
ve devlet adamı, partı lıderlen, çeşıtlı yazar
ve duşunurler, bır gun boyunca, Doğu Av-
rupa ve SSCB'de meydana gelen değışme-
lerden sonrakı yenı durumu tartıştı Parıs-
ın polıtıka, bılım ve duşunce yaşamıyla ba-
sın dunyasırun hemen tüm ımzaları da
"Liberatıon" gazetesı ve "Le Journal Des
Electıons" adlı dergının duzenledığı bu ko-
lokvumu buyuk ılgıyle ızledı
Parıs unıversıtelerı Başkanı Bayan
Gendreau-Massalou\, konukları tanıtma
konuşmasında, "Avrupa'nın her ikı Urafın-
dan gelen duşunce adamlannın aynı masa
etrafında otunıp konuşmasının, Avrupa'mn
Ortaçag dan ben var olan eski bır gelene-
ğine donuş sımgesı olduğunu" vurguladı
Toplantımn açış konuşmasını Fransa Baş
bakanı Mıchel Rocard yaptı "Sadece Do-
gu Avrupa ulkelennde değıl, tum dunyada
demokrası ozlemıoin guoamuzde ağır bas-
makta olduğunu" belırten Rocard, her top-
lumun demokrasısını kendı tarıhınden ge-
len özellıklerle kuracağım söyledı Fransa
Başbakanı "uzun suren sessızlıkten sonra
ozguriuğe kavuşmanın. toplumlara, gelecegı
meçhul anlar yaşatabılecegıne" ışaret ede-
rek bunun doğuracağı sakıncalann sadece
Doğu Avrupa'yı değıl, herkesı ılgılendırdı-
ğını sözlenne ekledı Rocard, "\vrupa'nın
her ıkı yansının ortak sıvası kulnınınun bır
parcası olarak, sosyal demokrasının loplum-
lan yakınlaştıncı rol ovnayacagını" belırt-
tı İlk bölumde konuşmacılar, "Kırk ya da
altmış yıllık aralıklardan sonra 'reel
sosyalizm' oncesı sıvasal kulturun yaşama-
ya devam edıp etmedığı. voksa daha çok,
onjına) ve yenı bır sıyasal kulturun dogu-
şnna mı tanık olundugu" sorulanna yanıt
aradı
Başbakan Rocard'dan sonra söz alan Sos-
yalist Enternasyonal Başkanı ve eskı F Al-
man Başbakanı W ılly Brandt oldu Brandt,
"Dogu Avrupa ulkelennde reformcu akım-
lann ıflası halınde bundan herkesın zarar
goreceğını" ıfade ederek Batılı ulkelen, bır
an önce kalkınma konusunda bu ulkelere
yardıma çağırdı Brandt, bu yıl ıçınde ya-
pılacak seçımler sonunda bu ulkelerde bu
yuk olasıhkla sosyal demokrat pamlenn ba
şarıh çıkacağını belırterek bırçok Doğu Av
rupa ulkesınde tskı komünıst partılenn "de-
mokralik sosyalıst" partıye dönuşmeye ça-
lıştıklarına ışaret ettı ve bunun Sosyalist En-
ternasyonal'de doğurduğu tartışmalara de-
ğındı Brandt, konuşmasının son bölumün-
de, ıkı Almanya ıçin "yeniden bırleşme" de-
yımının söz konusu olmadığını belırterek
"Alman bırlığınden korkmajınız. Yeniden
bırleşme yokfur. Reıch olmayacaktır. Poton-
ya-Almanya sının degışmejecektir" şeklın-
de konuştu
Kolokyumun en ılgı çeken konuşmacıla-
n arasında Polonyalı aydın ve sıyaset adam-
ları bulunuyordu
Polonya Dayanışma Sendıkası'na yakın
yayın organı "Gazeta" Genel Mudurü
Adam Michnık, son yıllarda Doğu Avrupa1
da cereyan eden önemlı gelışmelerın belkı
eskı Federal Ahnanya Başbakanı Wılly
Brandt'ın, Mıchnık'm yukanda sözunu et-
tığımız konuşmasıyla aym gun ve aynı sa-
londa soyledığı gıbı "Demokrası olmadan
sosyalizm olmayacağı ortava çıktı. Daha az
burokran'k ve çağdaş bır topluma yonelme
istegi ağır bastı. Ama butun bunlar adı ge-
çen nlkelere insan baklan ıçin mucadele
edenlenn değerini azaltmamalı." Adam
Michnık, Brandt'ın "ınsan haklan ıçin mu-
cadele edenfer" derken kastettıklen arasında
belkı de ılk beş-on ısımden bın
Dayanışma'nın ılen gelen ıdeologlanndan
Mıchnık, bundan sonra Doğu Avrupa ul-
Sorbonne Üniversitesi'nde geçen hafta gerçekleştirılen
kolokyumda Batı ve Doğu Avrupa'mn sıyasetinde rol oynayan
dnemh isimler bir araya geldi. Konuşmacılar, reform
dalgasınm kabardığı E)oğu Avrupa'nın geleceğini tartıştılar.
de en önemlı ısımlennden bın Sorbonne
Unıversıtesı "Buyük AmfT'sınde yaptığı ko-
nuşma, Fransız aydınları tarafmdan bol bol
alkışlandı Ama ne demek ıstedığını anla-
dıkları kesın değıl Aynı salon, geçen bır yıl
ıçınde hem AGİK "Insan Boyutu" Konfe-
ransı'm hem de konuşmacı olarak Mıhaıl
Gorbaçov'u ağırlamıştı Michnık, geçmışı
anlatmak yerıne daha zıyade bundan son-
ra olacaklarla ılgılı
Gorbaçov'un perestroykası olmasa, son
gelışmelerden hıçbınsı gün ışığı görmeyecek-
tı Ama Sosyalıst Enternasyonal Başkanı ve
kelennde olabıleceklen başka ulkelerden ör-
nekler vererek sırahyor
1- lspanya modeli: Bu model totalıter bır
toplumdan demokrasıye banşçı geçışı özet-
hyor Eskı rejımın sorumluları ıle bır uzlaş-
mayı, her turlu öç almaya karşı oluşu sım-
gelıyor
2 tran modeli: Bu yontem eskı düzen so-
rumlularının kıtlesel olarak ımhasını, yerı-
ne bağnaz bır yapının yerleşmesını özetlı-
yor Mıchmk konuşmasında, nedense Azer-
baycan'dakı son gelışmelerın, bu yolu akla
getırdığını ıddıa ettı
3- Lubnan modeli: Yerleşık bır düzen ku-
rulamaması ve ulkenın etnık, dmsel grup-
lar arasında parçalanması Michnık ılk ağız-
da, Yugoslavya'mn böylesı bır tehdıtle yuz
yuze olduğunu söyledı Tabıı, kendı tercı-
hının lspanya modeli olduğunu belırtmeye
gerek yok
Konuşmacıya bu konulan ıçeren konuş-
masından bıraz sonra Sorbonne Umversı
tesı'run kondorlannda, "Azerbaycan'daki
gelışmelerle tran arasında paralellık kurar-
ken bu ulkede olup bıtenlen yeterınce bılıp
bümedıgıni" sorduk Verdığı >anıt şu oldu
"Bildigım soylenemez. Ama bır olasılık
olarak ve teorık bır model olarak sovledım.
Demek ıstedıgım şu kı bırçok ulkede dın-
sel ya da etnık bagnazlıklar ağır basabılir.
Çok sempauk, sağa sola hareket etmeden
yennde duramayan ve kekeme olan Mıch
mk, bırden kulağımıza bır şey fısıldamak
ıster gıbı bızı kendıne doğru çektı ve "Baş-
U PoJonya" dedı Michnık, Azerbaycan der
ken dıhrnn ucunda gerçekte kendı ulkesı Po-
lonya'dan başkası yoktu Bu ufacık olay,
Doğu Avrupa'mn ve SSCB'nın, bu ulkeler
le bırhkte tum Avrupa ve hatta dunyanın ne
kadar büyuk bır yol ayrımında olduğunu
net bır şekılde ortaya koyuyor Stahncı re
jıme karşı en amansız mucadeleyı verıp ba
şanlı olanlardan bınnın kafası yepyenı prob-
lematıklerle doluydu lvısı ve İcötusuyle 21
yuzyılın problematıklerı
"Ark»daş"ı Adam Mıchnık'm bu tezlenn-
den bır sureden berı haberdar olan Ispan
vol Kultur Bakanı Jorge Semprun'un soz sı-
rası Polonyalı gazetecıden önce ıdı Ama es-
kı bır komünıst olan Semprun, Polonyalı-
mn modehnı kabuUenmek konusunda tered-
dütlü MılL hareketlerdekı demokratık özun
yakalanması gereküğıne ışaret edıyor Fran-
co'cu totalıtanzmle Marksızm-Lenımzm
arasında benzerlık kurmanın doğru olma-
dığını hatırlatıyor Sosyalıst Felıpe Gonza-
les hukumetırun Kultur Bakanı, "Franco,
hayaünın son gurdenne kadar insanlan kur-
şuna dızdı Franco rejımı korkunç bir re-
jırndı, ama bılımsel anlamda bır totalıta-
rızm değıldı \ynca ekonomık planda girı-
şım ozguriugune karşı olmadı" dıyor
Lnlu romancı ve Ispanyol Kultur Baka-
nı 1953'te Komünıst Partısı yönetıcısı ola-
rak ılk kez gızlıce İspanya'ya dönduğunde
Franco'cu basında, Berlınlı ışçılenn komü-
nızme karşı ayaklanmasıyla ılgılı haberlerı
öğrendığım anlattı Semprun, pariamenter
demokrasının Doğu Avrupa ıçin vazgeçıl-
mez bır demokrası yolu olduğundan şuphe
bıle etmıyordu Garıp bır şekılde, eskı ko-
munıstler başta olmak uzere, Batı Avrupa
aydınlarının bırçoğunun kendı kışısel geç-
mışlerıyle ılgılı sorunları hâlâ cözemedık-
lerını, Doğu Avrupalı aydınların ıse kendı
ulkelennde filızlenen neofaşıst, otonter sağ
ve "reel komunızmın enkazını kaldırma"
guçluklerıyle boğuştuklarını hıssettık
StÎRECEK