25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
F CUMHURİYET/14 DIŞ HABERLER 27ŞUBAT1990 BİRLEŞİK ALMANYA TAKTIŞMASI Polonya bastırıyor,Kohl kaçıyorFederal Almanya Başbakanı Helmut Kohl, Polonya'nın ısrarına karşın Camp David'de Başkan Bush'la yaptığı goruşmede de Almanya'mn eski toprakları konusunda bir taahhutte bulunmaktan kaçındı. Kohl'le Bush tek Almanya'nın NATO'da kalmasını kararlaştırdılar. Sovyetler Birliği ise birleşmiş Almanya'nın tarafsız olmasını istiyor. Dış Haberler Servisi — Başkan Busn'la Federal Almanya Şansölyesı Helmnt Kohl arasında Camp David'de oncelu gun sona eren göruşmelerde VVashmgton'la Boıuı'- un Almanya'nın bırleşmesı konusunda go- rüş bırlığı ıçınde olduklan ortaya çıktı, an- cak Kohl Polonya'mn kaygüanm yatıştıra- cak bır açıklamada bulunmaktan kaçındı ve Varşova'ya sınırların değışmezlığı konu- sunda bır taahhutte buiunmadı Başkan Bush, öncekı akşam Helmut Kohl'le düzenledıklen basın toplantısında yaptığı konuşmada, Federal Almanya Baş- bakanı ıle birleşmiş Almanya'nın NATO ıçınde kalraası gerektığı konusunda göruş bırlığı ıçınde olduklarını söyledı Bush'un açıklamasına göre ıkı Almanya bırleştıkten sonra şımdıkı Demokratık Almanya top- raklan "ozel bır askeri sıatuye" sahıp olacak Bılındığı gıbı Sovyetler Bırlığı, birleşmiş Almanya'nın NATO ıçınde kalmasrna karşı çıkarak tarafsız olmasını ıstıyor Böylece askeri ıttıfaklar konusu Almanya'nın bır- leşmesınde en puruzlu sorun olarak orta- ya çıkıyor Bush, basın toplantısında, halen Federal Almanya'da bulunan Amerıkan bırlıklen nın Alman halkı ıstedığı süre bu ulkede kal maya devam edeceğını soyledı Başbakan Helmut Kohl de Almanya'nın NATO'da kalmasının Alman halkı tarafın- dan destekleneceğıne ınandığını söyledı Fe- deral Almanya Şansölyesı, "Tarafsızlık bı- zım ıçin çok yapay bir dunım olacaktır" şeklınde konuştu Kohl sözlerıne şöyle de- vam ettı "ABD üe Avrapa arasındaki gu- venlik bağı, birleşmış Almanya ıçin çok onemlidır." Federal Almanya Başbakanı, halen Demokratık Almanya'da bulunan 380 bın Sovyet askenmn yarısının, bır an- laşma ımzalanıncaya kadar D Almanya'da kalacağını bekrttı Ancak Kohl Almanya'nın 2 Dunya Sa- vaşı sonunda Polonya'ya, yıtırdığı toprak- lar konusunda kesın bır taahhutte bulun- maktan kaçındı Kohl ıkı Almanva'nın bır leşmesı konusunda "Tum devletlenn yas»l guvennk çıkarianna saygı dujdugunu" söy ledı Fakat bırleşrruşAlman>a'nın eskı top- raklan üzennde hak ıddıa etmeyeceğıne üış kın bır taahhutte bulunmaktan kaçındı Kohl, böyle bır taahhudu ancak bırleşmı< Almanya hükümetının verebıleceğını söyledı Polonya ıse Bonn'dan bu konuda resmı bır taahhutte bulunmasını ıstıyor Böylece Almanya'nın bırleşmesı konu sunda ıkı sorunun önumuzdekı günlerde tartışmalara yol açması beklemyor Bunlar dan bın "lek Almanya'nın" bır askeri ıt tıfaka dahıl olup olmayacağı, dığerı de Po lon>a'nın kuşkulannın nasıl yatıştırılacağı Moskova'dan eleştiri Ote yandan Sovyetler Bırlığı Dışışlen Ba kanlığı, bırleşık bır Alman devletının NA- TO'ya bağlılığımn devam etmesı konusun- da Batılı ulke lıderlennce yapılan açıklama- ları eleştırerek bu sorunun çözumlenmesı ıçin tek yanlı açıklamalar yapılması yenne, kararlaştırıldığı gıbı göruşmelere derhal başlanmasını ıstedı Sovyet Dışışlen Bakanlığı'nın resmı ha- ber ajansı TASS tarafmdan vayımlanan ko- nuya ılışkın açıklamasmda, Batılı ülke yet- kılılennın, bırleşık Alman devletımn NA- TO'ya bağlı olmasının kesınleştığı şeklın- de açıklamalar yapmalan eleştmldı Dışış- len Bakanlığı'nın açıklamasmda, birleşmiş Almanya'mn komşuları ıçin askeri tehdıt kaynağı olmamasını ısteyen Sovyetler Bır- lığı'nın, ıkı Alman devletının de kabul et- tıklen gjbı bırleşme konusuyla ılgılı göven- lık sorunlarının çözumlenmesı ıçin ılgılı ül- kelenn derhal göruşmelere başlamalannı ıs- tedığı bıldmidı Kohl'le Bush, Camp Davıd de aralannda anlaştılar, ancak SSCI gılan yahşmadı. (Fotograf: Reııter) olooya'nıo kay- SSCB Vaclav Havel Moskova'da Havel, SSCB ve Çekoslovak dışışlen bakanlarının SSBC bırlıklerının ulkesınden tumuyle çekılmesıni ongoren bır anlaşma yaptıklarmı açıkladı. MOSKOVA (Ajanslar) — Çekoslovakya Devlet Başkanı Vaclav Havel, ulkesındekı Sovyet bırlıklermın gerı çekılmeye başladı- ğı gune rastlayan resmı bır zıyaret ıçin dun Moskova'ya gıttı Havel'ın zıyaretı 2 gun su- recek Havel ıle Sovyet lıderı Mıhaıl Gorbaçov, yayımladıkları kısa bır bıldırıyle, ıkı ulke ıhşkılennın bundan böyle "eşıtlık ve ege- menlığe sajgı" ılkelen temehne dayalı ola- rak gelışeceğını ılan ettıler Vaclav Havel, ulkesındekı Sovyet bırlık- lerının en geç gelecek yılın ortasına kadar tumuyle çekılmelerını ongören anlaşmanın ıkı ulkenın dışışlen bakanlannca ımzalan- dığını açıkladı Çekoslovakya Devlet Bakanı Vaclav Ha- vel'ın dun Sovyet lıden Mıhaıl Gorbaçov'la Moskova'da yaptığı göruşmeye, Sovyet ta- rafından aralannda dışışlen ve savunma ba kanlannın da bulunduğu beş Polıtburo uye- sı, Çekoslovakya tarafmdan da savunma, ıcışlen ve dışışlen bakanlan katıldı Vaclav Havel, göruşmelenn tamamlan- masından sonra Moskova'da duzenledığı basın toplantısında, dunku zıvaretıyle SSCB ıle Çekoslovakya arasındaki ıhşkıler- de yenı bır sayfa açıldığmı bıldırdı Havel, Mıhaıl Gorbaçov'la ımzaladıkları deklarasvonun metın olarak çok kısa olma- sına karşılık, ıçerık olarak çok büyuk bır anlam taşıdiğını ve bu bıldırının gelecekte ıkı ulke arasında ımzalanacak yenı metın- lere temel oluşturacağını belırttı S O V Y E T L E R ' D E S E C I M B A H A R I Dış Haberler Servisi — Doğu Avrupa, yaklaşan seçımlere hazırlanırken Sovyetler Bırlığı cumhurıyetlen de "seçim mevsimıni" açtı Lıtvanya ve Moldavya'da yapılan seçımlerden sonra mart ayında daha bır dızı Sovyet cumhunyetınde seçımler yapılacak Sovyetler Bırhğı'nde seçım takvimı şöyle Litvanya - 24 şubat (yapıldı) Moldavya - 25 şubat (yapıldı) Ukrayna • 4 mart Beyaz Rusya • 4 mart Rusya Curaburiyeti - 4 mart Letonya - 18 man Estonya - 18 mart Gurcıstan - 25 mart Kazakıstan - 26 mart DEMOKRATIK ALMANYA ALMANYA'NIN ESKİ TOPRAKLARI Potsdam anlaşması 45 yıl sonra yine gündemde Dış Haberler Servisi — tkı Almanya'nın bırleşrnesının artık kaçınılmaz olduğunun herkes tarafmdan kabul edıldığı şu sıralar- da, dıkkatlerm odak noktasını Polonya oluşturuyor Polonya ıkı Almanya'nın bır- leşmesınden kuşkulandığını açık bıçımde ıfade edıyor Polonya Başbakanı Tadeusz Mazowıeckı ıkı Almanya'nın bırleşmesı gö- ruşmelerıne ülkesının de katümasını ıstıyor Bılındığı gıbı ıkı hafta önce Kanada'da Ot- tavva'da yapılan NATO Dışışlen Bakanlan toplantısında bırleşme konusunda önce ıkı Almanya arasında gönışmeler yapılması, daha sonra da ABD, SSCB, îngıltere ve Fransa'nın bu görüşmelere katılması ıs- tenmıştı 2 Dunya Savaşı'dan sonra Alman toprak lannın bır bölümunu alan Polonya da bu göruşmelere katılmak ıstıyor Varşova hu kumetı ayrıca Bonn'dan gözlennı tekrar Al- manya'nın eskı topraklarına çevırmeyeceğı- ne ılışkın guvence ıstıyor Federal Alman ya Başbakanı Helmut Kohl ıse böyle bır gu- vencenın ancak ıkı Almanya bırleştıkten sonra verılebıleceğını, kendısının Demok- ratık Almanya hesabına guvence vermeye yetkıh olmadığını söylüyor Kohl'un bu tu- tumu da Polonya'nın kuşjkularmı arttınyor Potsdam anlaşması Gunümuzdekı tartışmanın kökenlen Potsdam anlaşmasına kadar uzanıyor. 1945 ağustosunda ımzalanan Potsdam anlaşma- sında Batılı müttefikler Sovyet lıden Josef Stalin'ın önensını kabul ettıler Anlaşma- ya gore Oder - Neisse nehnnın doğusunda kalan Alman topraklan (100 bın km! dola- yında) Polonya'ya verılıyordu Buna karşı- lık, Polonya'mn doğusundakı topraklar da Sovyet yönetımıne geçıyordu Böylece do- ğuda gen çekılen Polonya sımrları batıya kaydırıldı Potsdam anlaşmasında bu konuda göruş bırlığıne varılmasına karşın, "Polonya'mn ban smırlannın genei barış anlaşmasında kesinlıkle saptanacagı" da behrtilıyordu Ancak Almanya ıle barış anlaşması ımza- lanmadı Ve Potsdam'ın çızdığı sınırlar ke- sınlık kazandı Polonya'mn aldığı toprak- lardan mılyonlarca Alman kovuldu Batı- ya goç eden bu Almanlar, Bonn hükümetı- ne Potsdam'da yapılan sınır değışıklığını reddetmesı ıçin yoğun baskı yapageldıler Bu gruplar, Hırıstıyan Demokrat Partı'nın Bavyera kolu olan, sağcı Hırıstıyan Sosyal Bırlığı'nde, kendılenne guçlu bır muttefık buldular Son zamanlarda Federal Alman polıtıkacılanmn Polonya'ya venlen Alman topraklan konusunu sıkça gundeme getır- dıklerı gözlenıyor Nıtekım geçen yıl Malı ye Bakanı Tbeo Weigel yaptığı bır açıkla- mada "AJmanya sonınu, Oder • INeısse hat- tiDin ote vanındaki Alman topraklannı da kapsamına alır" demıştı Aralık ayında seçımlere gıdecek olan Baş- bakan Helmut Kohl ıse sağ kanadı öfkelen- dırmemek ıçin Oder - Neısse'ın doğusunda- kı Alman topraklannda gözlerı olmadığı- na ılışkın kesın bır taahhutte bulunmuyor Polonya smırlannın savaş sonrası batıya kaydırılması Demokralik Almanya'nın Leipzig kentınde onceki gun Dogu Sosyal Demokrat Parti'ni» duzenledıği seçim mitıngine katılanlar, bir helıkopter tarafmdan atılan propaganda broşuranu yakalamavg çaiışıyorlar. (Fotograf: Reuter) Modrow seçime katılıyorDemokratik Almanya Başbakanı Hans Modrow, Demokratik Sosyalist Parti kongresinde yaptığı açıklamada, 18 marttaki seçime katılacağını söyledi. Modrow, partisini terk etmek istemediğini ve Demokratik Sosyalist Parti'den adaylığını koyacağını bildirdi. Dış Haberler Servisi — Demokratık Al- manya Başbakanı Hans Modrow, 18 mart- ta yapılacak olan genel seçımlere, Komu- nıst Partı'nın yerıne kurulan Demokratık Sosyalist Partı'nın adayı olarak katılacağını açıkladı Demokratık Sosyalist Partı'nın kongre- sinde konuşan Başbakan Hans Modrow, partıyı terk edemeveceğım ve 18 mart se- çımlennde Demokratık Sosyalist Parti'den aday olacağını söyledı Modrovv, bu kara- rı almanın kendısı ıçin kolay olmadığını, ancak yıllardır emek verdığı partıyı bırak- mak istemediğini belırttı Modrovv, kara- nnın gerekçesını, 'Gerçek bır sol partıde yer almak ısteyen yuz bınlerce ınsam hayal kı- nklığına uğratmak ıstemedığı ıçin aday olduğu' şeklınde açıkladı Başbakan Hans Modrovv, partısınden vazgeçeraeyeceğını, ancak partmın kendı- sını yemlemesı gerektığını de söyledı. Par- üyı geçmışten ve geçmışın etkılennden kur- tulmaya çağıran Modrovv, aksı takdırde partının halkın gözunde ınandırıcı olama- yacağmı belırttı Demokratık Almanya'mn en sevılen po- lıtıkacılarından bın olan Modrovv'un De- mokratiıc Sosyalist Parti'den adaylığını koyması, partı ıçınde sevınç yarattı Partı ıçınde reformdan yana olduğunu açıklayan Modrovv'un, partıden adaylığını koyması, seçımlerde partının şansını buyuk ölçude arttıncı bır etken olarak göruluyor Demok ratık Sosyalist Partı'nın Onceki gun başla- yan kongresınde, delegeler ve partı başka nı Gregor Gysi, Modro»'u, seçımlerde De- mokratık Sosyalist Parti'den adaylığını koymaya çağırmışlardı Demokratık Alman Komünıst Partısı hakkındakı çeşıtlı yolsuzluk ıddıalan ıse sü- rüyor Demokratık Alman haber ajansı ADN'nm haberıne gore şımdıkı adı De- mokratık Sosyalist Partı olan Komünıst Partı'nın Başkanı Gregor Gysı'nın, 1989 yı- lı malı kayıtlannda tahrıfat yaptığı dne su- rıildü ADN'nın haberınde, Gysı hakkın- dakı ıddıalan ortaya atan Bağımsız Halk Partisı adlı grubun, Gysı hakkında soruş- turma açılmasını ve cezalandmlmasını ta- lep ettığı, ancak henüz herhangı bır gınşım- de bulunulmadığı bıldırıldı Demokratık Sosyalist Partı Başkanı Gregor Gvsı, geçen aralık ayında partının bajkanhğına getırıl- mış ve partının yenıleştınlmesı konusundakı gınşımlenyle dıkkat çeknuştı Polonya ' " " sımrları (1939) I Polonya ya venlen | Alman toprakları SSCB ye venlen Polonya topraklan PARİS: 'DOĞUAVRUPA NEREYE GtDtYOR?'KOLOKYUMU 'Demokrasi olmadan sosyalizm olmaz'— ı — SABETAY VAROL PARİS — Sorbonne Üruversıtesı'nm bü- yuk konferans salonunda geçen salı gunu gerçekleşen "Dogu Avrupa Nereye Gıdi- yor?" konulu kolokyum, Doğu ve Batı Av- rupa'mn sıyaseunde rol oynayan önemlı ısımlen bır araya getırdı Uç ulkenın (Fran- sa, Romanya, Çekoslovakya) başbakanı, es- kı ya da halen görevde olan bırçok bakan ve devlet adamı, partı lıderlen, çeşıtlı yazar ve duşunurler, bır gun boyunca, Doğu Av- rupa ve SSCB'de meydana gelen değışme- lerden sonrakı yenı durumu tartıştı Parıs- ın polıtıka, bılım ve duşunce yaşamıyla ba- sın dunyasırun hemen tüm ımzaları da "Liberatıon" gazetesı ve "Le Journal Des Electıons" adlı dergının duzenledığı bu ko- lokvumu buyuk ılgıyle ızledı Parıs unıversıtelerı Başkanı Bayan Gendreau-Massalou\, konukları tanıtma konuşmasında, "Avrupa'nın her ikı Urafın- dan gelen duşunce adamlannın aynı masa etrafında otunıp konuşmasının, Avrupa'mn Ortaçag dan ben var olan eski bır gelene- ğine donuş sımgesı olduğunu" vurguladı Toplantımn açış konuşmasını Fransa Baş bakanı Mıchel Rocard yaptı "Sadece Do- gu Avrupa ulkelennde değıl, tum dunyada demokrası ozlemıoin guoamuzde ağır bas- makta olduğunu" belırten Rocard, her top- lumun demokrasısını kendı tarıhınden ge- len özellıklerle kuracağım söyledı Fransa Başbakanı "uzun suren sessızlıkten sonra ozguriuğe kavuşmanın. toplumlara, gelecegı meçhul anlar yaşatabılecegıne" ışaret ede- rek bunun doğuracağı sakıncalann sadece Doğu Avrupa'yı değıl, herkesı ılgılendırdı- ğını sözlenne ekledı Rocard, "\vrupa'nın her ıkı yansının ortak sıvası kulnınınun bır parcası olarak, sosyal demokrasının loplum- lan yakınlaştıncı rol ovnayacagını" belırt- tı İlk bölumde konuşmacılar, "Kırk ya da altmış yıllık aralıklardan sonra 'reel sosyalizm' oncesı sıvasal kulturun yaşama- ya devam edıp etmedığı. voksa daha çok, onjına) ve yenı bır sıyasal kulturun dogu- şnna mı tanık olundugu" sorulanna yanıt aradı Başbakan Rocard'dan sonra söz alan Sos- yalist Enternasyonal Başkanı ve eskı F Al- man Başbakanı W ılly Brandt oldu Brandt, "Dogu Avrupa ulkelennde reformcu akım- lann ıflası halınde bundan herkesın zarar goreceğını" ıfade ederek Batılı ulkelen, bır an önce kalkınma konusunda bu ulkelere yardıma çağırdı Brandt, bu yıl ıçınde ya- pılacak seçımler sonunda bu ulkelerde bu yuk olasıhkla sosyal demokrat pamlenn ba şarıh çıkacağını belırterek bırçok Doğu Av rupa ulkesınde tskı komünıst partılenn "de- mokralik sosyalıst" partıye dönuşmeye ça- lıştıklarına ışaret ettı ve bunun Sosyalist En- ternasyonal'de doğurduğu tartışmalara de- ğındı Brandt, konuşmasının son bölumün- de, ıkı Almanya ıçin "yeniden bırleşme" de- yımının söz konusu olmadığını belırterek "Alman bırlığınden korkmajınız. Yeniden bırleşme yokfur. Reıch olmayacaktır. Poton- ya-Almanya sının degışmejecektir" şeklın- de konuştu Kolokyumun en ılgı çeken konuşmacıla- n arasında Polonyalı aydın ve sıyaset adam- ları bulunuyordu Polonya Dayanışma Sendıkası'na yakın yayın organı "Gazeta" Genel Mudurü Adam Michnık, son yıllarda Doğu Avrupa1 da cereyan eden önemlı gelışmelerın belkı eskı Federal Ahnanya Başbakanı Wılly Brandt'ın, Mıchnık'm yukanda sözunu et- tığımız konuşmasıyla aym gun ve aynı sa- londa soyledığı gıbı "Demokrası olmadan sosyalizm olmayacağı ortava çıktı. Daha az burokran'k ve çağdaş bır topluma yonelme istegi ağır bastı. Ama butun bunlar adı ge- çen nlkelere insan baklan ıçin mucadele edenlenn değerini azaltmamalı." Adam Michnık, Brandt'ın "ınsan haklan ıçin mu- cadele edenfer" derken kastettıklen arasında belkı de ılk beş-on ısımden bın Dayanışma'nın ılen gelen ıdeologlanndan Mıchnık, bundan sonra Doğu Avrupa ul- Sorbonne Üniversitesi'nde geçen hafta gerçekleştirılen kolokyumda Batı ve Doğu Avrupa'mn sıyasetinde rol oynayan dnemh isimler bir araya geldi. Konuşmacılar, reform dalgasınm kabardığı E)oğu Avrupa'nın geleceğini tartıştılar. de en önemlı ısımlennden bın Sorbonne Unıversıtesı "Buyük AmfT'sınde yaptığı ko- nuşma, Fransız aydınları tarafmdan bol bol alkışlandı Ama ne demek ıstedığını anla- dıkları kesın değıl Aynı salon, geçen bır yıl ıçınde hem AGİK "Insan Boyutu" Konfe- ransı'm hem de konuşmacı olarak Mıhaıl Gorbaçov'u ağırlamıştı Michnık, geçmışı anlatmak yerıne daha zıyade bundan son- ra olacaklarla ılgılı Gorbaçov'un perestroykası olmasa, son gelışmelerden hıçbınsı gün ışığı görmeyecek- tı Ama Sosyalıst Enternasyonal Başkanı ve kelennde olabıleceklen başka ulkelerden ör- nekler vererek sırahyor 1- lspanya modeli: Bu model totalıter bır toplumdan demokrasıye banşçı geçışı özet- hyor Eskı rejımın sorumluları ıle bır uzlaş- mayı, her turlu öç almaya karşı oluşu sım- gelıyor 2 tran modeli: Bu yontem eskı düzen so- rumlularının kıtlesel olarak ımhasını, yerı- ne bağnaz bır yapının yerleşmesını özetlı- yor Mıchmk konuşmasında, nedense Azer- baycan'dakı son gelışmelerın, bu yolu akla getırdığını ıddıa ettı 3- Lubnan modeli: Yerleşık bır düzen ku- rulamaması ve ulkenın etnık, dmsel grup- lar arasında parçalanması Michnık ılk ağız- da, Yugoslavya'mn böylesı bır tehdıtle yuz yuze olduğunu söyledı Tabıı, kendı tercı- hının lspanya modeli olduğunu belırtmeye gerek yok Konuşmacıya bu konulan ıçeren konuş- masından bıraz sonra Sorbonne Umversı tesı'run kondorlannda, "Azerbaycan'daki gelışmelerle tran arasında paralellık kurar- ken bu ulkede olup bıtenlen yeterınce bılıp bümedıgıni" sorduk Verdığı >anıt şu oldu "Bildigım soylenemez. Ama bır olasılık olarak ve teorık bır model olarak sovledım. Demek ıstedıgım şu kı bırçok ulkede dın- sel ya da etnık bagnazlıklar ağır basabılir. Çok sempauk, sağa sola hareket etmeden yennde duramayan ve kekeme olan Mıch mk, bırden kulağımıza bır şey fısıldamak ıster gıbı bızı kendıne doğru çektı ve "Baş- U PoJonya" dedı Michnık, Azerbaycan der ken dıhrnn ucunda gerçekte kendı ulkesı Po- lonya'dan başkası yoktu Bu ufacık olay, Doğu Avrupa'mn ve SSCB'nın, bu ulkeler le bırhkte tum Avrupa ve hatta dunyanın ne kadar büyuk bır yol ayrımında olduğunu net bır şekılde ortaya koyuyor Stahncı re jıme karşı en amansız mucadeleyı verıp ba şanlı olanlardan bınnın kafası yepyenı prob- lematıklerle doluydu lvısı ve İcötusuyle 21 yuzyılın problematıklerı "Ark»daş"ı Adam Mıchnık'm bu tezlenn- den bır sureden berı haberdar olan Ispan vol Kultur Bakanı Jorge Semprun'un soz sı- rası Polonyalı gazetecıden önce ıdı Ama es- kı bır komünıst olan Semprun, Polonyalı- mn modehnı kabuUenmek konusunda tered- dütlü MılL hareketlerdekı demokratık özun yakalanması gereküğıne ışaret edıyor Fran- co'cu totalıtanzmle Marksızm-Lenımzm arasında benzerlık kurmanın doğru olma- dığını hatırlatıyor Sosyalıst Felıpe Gonza- les hukumetırun Kultur Bakanı, "Franco, hayaünın son gurdenne kadar insanlan kur- şuna dızdı Franco rejımı korkunç bir re- jırndı, ama bılımsel anlamda bır totalıta- rızm değıldı \ynca ekonomık planda girı- şım ozguriugune karşı olmadı" dıyor Lnlu romancı ve Ispanyol Kultur Baka- nı 1953'te Komünıst Partısı yönetıcısı ola- rak ılk kez gızlıce İspanya'ya dönduğunde Franco'cu basında, Berlınlı ışçılenn komü- nızme karşı ayaklanmasıyla ılgılı haberlerı öğrendığım anlattı Semprun, pariamenter demokrasının Doğu Avrupa ıçin vazgeçıl- mez bır demokrası yolu olduğundan şuphe bıle etmıyordu Garıp bır şekılde, eskı ko- munıstler başta olmak uzere, Batı Avrupa aydınlarının bırçoğunun kendı kışısel geç- mışlerıyle ılgılı sorunları hâlâ cözemedık- lerını, Doğu Avrupalı aydınların ıse kendı ulkelennde filızlenen neofaşıst, otonter sağ ve "reel komunızmın enkazını kaldırma" guçluklerıyle boğuştuklarını hıssettık StÎRECEK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle