25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 ŞUBAT 1990 CUMHURİYET/7 GORUŞ İNSANLAR F Ü S U N Ö Z B İ'L G E N Zevkalmak Aklı başında bir adamın sözünü etmekten en çok zevk alacağı konu nedir bilir misiniz? Yanıt: Yine kendisi Dostoyevski KUBBESİNE MELEKLER KONMUŞ Ayasofya yıkılıyor mu?AYASOFYA 326 yıhnda bir Roma tapınağının yerine yapı- hyor ve bir ayaklanmada yıkı- hyor. Yeniden aynı yere inşa ediliyor, fakat kubbe tuğladan ve çok alçak olduğu için yavaş yavaş çokmeye başlıyor. O za- man insanlar batıl ınançlanna göre "Kubbeain uzerine melek- ler konmuş ve ağırlıklan yii- zunden çokuyor" diyorlar. Bu inançla insanlar yapının içine giriyor ve kubbenin çökmesiy- le birlikte ölümü beklemeye başhyorlar. Bir sure sonra kub- be gerçekten çöküyor ve pek çok kışi öluyor. V Restorasyon çalışmalan Üzerine insa edildiği kaya depremlerle çatlamış. piramit içinde bir duvar yaptı- mıleT bile yapıda sarsmtıya ne- Uçüncü yapıbşı ise 415 yıhn- da oluyor. 533 ve 577 yıllann- da ıki buyük deprem geçiriyor. Bu deprcinlerden birısinde Aya- sofya'nın üzerine insa edildigi kaya, ortasından çatlıyor. O za- manlar bu pek sorun olmuyor. Osmanlılar İstanbul'u aldıgın- da Ayasofya'nın yan tarafları- na minareler ekleniyor. Mina- reler yeni bir ağırlık oluşturu- yor ve yan duvarlar açılmaya başlıyor. Kubbe giderek eğili- yor. Mimar Sinan bu gelişmeyi fark edince çatlak olan kayanın üzennde dengeyi sağlamak içın nyor. Bazı pencerelen iptal et- tirip, estetiği bozmamak için de hâlâ camlar duruyonnuş gibi süslettirip tüm binayı saracak şekilde bunların içinden zincir geçiriyor. tstanbul'da depremler olduk- ça açılma da devam ediyor. Açılmayı durdurmak için bugü- ne dek birçok restorasyon yapıl- mış, arna açılma hâlâ devam ediyor. Üstelik bu bilgileri aldı- ğımız, Boğaziçi Üniversitesı'n- de araştırma görevlisi Kaya Menteşogiu'na göre oldukça ciddi durumda. Yoldan geçen arabalar ile denizden geçen ge- den oluyor. Menteşoğlu yapının şimdiye dek geçirdiği restorasyonlan şöyle anlatıyor: "Yapının geçirdiği en büyük restorasvonlardan birisi 986 yı- lında başlajıp 994 vılında bite- nidir. F.rmeni Trdat'ın yapügı restorasyonla kubbe, denge>i sağlamak için yuvarlaklıktan çıkanlıp elips şeknnde yapılmış. Yeni kolonlarla çıkıntüar yapıl- mtş, baa kolonlar kalınlastınl- mış. Trdat'a bu juzden birçok insan kmyor, yapının estetiği- ni ve simetrisjni bozdu diye. Ba- n kjşiler ise yapının bugune dek BAYKAL YENİ GIRIŞ1MLER1NIANLATTI Baykal, SHP'nin S yıl öncestae göre kadımn daha ıçtenlikle sahip çıktığı bir parti durumuna geldi- gini söyluyor. (Fotograf: Mnharrem Aydın) ( SHP'ye kadın desteğiSHP Genel Sekreten Deniz Baykal, Kırşehir seçım zaferim pazar gecesi Maçka Oteli'ndeki kokteylde kutladı. Çevresi kadın- lar tarafından kuşatılan Baykal, SHP'nin kadın, gençlık ve kent- lilerden daha fazla destek alma- ya başladığmı söyluyordu. Bu kez kırsal kesıme atak >aptıklarını belvrten Baykal, arkadaşımız Ay- şe Yıldınm'ın SHP profiline ilış- kin sorularını da şöyle yanıtladı: "Elımızde çok yönlu, ciddi ka- muoyu araştırma kuruluşlannın yaptırdığı ıncelemeler, araştırma- İar var. Bu araştırmalar SHP'ye destek olan kesimin nıtehğıni, ya- pısını ortaya koyuyor. Bu yapı- dan göruyoruz ki diyelım 5 yıl öncesine göre SHP, kadımn da- ha içtenlikle sahip çıktığı bir parti haline gelmiştir. Aynı şekilde gen- cin daha çok sahıplendıği bir par- ti haline gelmiştir Eğıtitn duze- yi yükseldikçe de seçmenin SHP'ye desteği artar. Kentlesme boyutu SHP deste- ğı ile olumlu bir ilışki içındedır. Yani kentte yasayanlar SHP'ye daha kolayca destek olurlar. Ör- gütlu kesıra daha kolay destek olur. Siyasi olarak, bir siyasi parti- nin yöneticisi olarak ifade ede- yim, gençten, kadındah ve kent kesimınden ağiTİıklı oy almak be- nı mutlu eder. Bu, kırsal kesım- den o> almak önernli değildir an- larruna gelmez, gelmemelidir. Bu konuda bir eksiğimiz olduğunu biliyoruz, parti olarak onu ka- patmaya dönuk büincli bir prog- ramı bir sureden berı uygulama- ya çalışıyoruz. Butçe konuşma- sında ben kırsal kesime donük id- dıalarımızı vurguladım, arkasın- dan Bursa'da bir köylü kurulta- yı duzenledik. Bine yakın köy temsilcısı oraya katıldı. Kendi köylenyle ilgili sorunlarını, şikâ- yetlerini anlattılar. Son zaman- îarda kırsal kesime dönuk bir atak yapıyoruz. Yani bir suredir bilinçli bir şekılde kırsal kesimle ilgili girişımlenmız oluvor. Bun- lar da olumlu sonuç vermeye baş- ladı. Tabıi ıktidara gelecek olan bir siyasi parti, toplumun her ke- siminde ağırlıklı olmayı amaçla- malıdır. Şımdı Kırşehir seçımın- den geliyoruz. Kırşehir, Anado- lu'nun bir kent merkea, ama kır- sal kesimle çok yakın ticari ve sosyal ilişkilen var. Kırsal ke- sim, kuşakta bir kent merkezidir ve onların duyarlıhklannı, eği- limlerıni yansıtır. • Oradaki kampanyamızda da bir beledıye başkanlığı kampan- yası olmanın ötesinde Turkıve 1 nın genel sorunlarını, bu arada kırsal sonuüaruu oncehkle ele al- dık. Konuşmalarımızda onu uzun uzun dıle getırdık. Bütün bunlar kırsal kesime de bir açılış ıçerisinde olduğumuzu gösterı- yorT gdişinin onun sayesinde oldu- ğunu söylüyoriar. 1847'de doğu arkı yıkılmca Abdulmecifin emriyle yeni bir restorasyon yapılıyor. İtalyan mimar kardeşler Fossatiler'in jnptığı bu çalışmada ise eğilen kolonlar iptal edilip yeni kolon- lar yapılmış, aynca Fossatiler kobbenin etraf ına bir de zincir Ukmışlar. Bu çahşmayı >-azdık- lan kitapta da anlatmışlar, fa- kat daha sonra yapılan incele- melerde böyle bir zincire rast- lanmamıs. Zaten bu zincir o kadar onemli de değil. Çunku önenüi olan kubbe değil. du- varlar. Duvarlardaki açılmayı durdurmak lazım. Curahuriyet doneminde de ufak tefek restorasyon çalışma- lan oldu. Fakat son yıllardaki- ler boyama şeklinde>di. Japon- lar her yıl gelip çatının sarsın- tıya karsı eğilimini olçuyorlar." Sismik kayıtlar 4-5 ay önce bakanlık, ûniver- sitenin deprem muhendisliği bölümüyle bir anlaşma yapmış. Kandılli'den bir grap Ayasof- ya'da ölçumler yaparak, sismik kayıtları çözmek üzere Amerı- ka'ya göndermiş. Şimdi sonuç- lar bekleniyor. Bu sonuçlara göre yapının daha ne kadar su- re dayanacağı belli olacak. Ayasofya 1934yıüna dek 270 deprem geçirmiş. Her yuzyılda bir kere Richter ölçeğıyle 6.5-7 şiddetinde bir deprem geçiriyor. Bu yuzyılınkini ise henuz geçir- memiş. Tabıi bunlar olasıhk he- sapları. Ama Ayasofya'nın da ilk ciddi depremde yıkılma ola- süığı yuksek bulunuyormuş. Menteşogiu'na göre ciddi bir restorasyon mılyon dolarlarla ölçülüyor. Yapılması gereken şey ise çatıyı baştan ele ahnak. Kayanın uzerüıde sorun yaratan yuku hafıfletmek. Duvarlarda- ki açılmayı önlemek için çelik kafes içine almak gibi çalışma- lar. Bir suredir Ayasofya'nın iba- dete açılması için kampanya yürüten çevreler herhalde bu gelişmelerı bilmiyorlar. Yoksa bir "toplu narhazda", tarihte ol- duğu gibi yuzlerce insamn kub- benin altında kalma olasılığı var. Zaten önemli olan, bu tarihi binayı ibadete açmaktan çok konımak ve daha sonraki nesil- lere aktarmak olsa gerek. Ama tarih ve kultur hazinelerine sa- hip çıkmak yerine ucuz dini is- tismarla vakit geçuroek isteyen- ler için şöyle demek mumkun: Haydi beyler, buyurun Aya- sofya'da cuma namazına. KAYINPEDER-DAMAT KAVGASI Fotokopi ile basılan HASIL BİR TURKIYE? IKİ AYRI KADIN DUNYASI Gençler için yarışma ÇAGDAŞ Yaşamı Destekleme Derneği 18-24 yaş arasmdaki gençliğe bir soru yöneltiyor. "Kultürel ve Tophımsal Kosıula- n ile Nasıl Bir Turkiye'de Yaşa- mak lstersiniz?" Prof. Dr. Jale Baysal, Prof. Dr. Turkân Saylan, Prof. Dr. Aysel Çelıkel, Doç. Dr. Zehra Ip- şiroğlu ve Nazan İpşiroğlu'nun jürı olarak gençlerin göndere- ceklerı en çok 5 daktilo sayfalık metinlerı değerlendireceği bir ya- rısma. 15 nisana kadar gönderılecek yazılann değerlendirmeye girece- gi yanşmadan, 19 Mayıs 1990 Turkiye'sınde gençlerımizın na- sıl bir Turkıye istedıklerini, duş- lediklerini öğrenmiş olacağız. Kuşkusuz duşlemek yetmez, oluşmasına katkıda bulunmak da gençlerın görevı... Eylem yapana gülüyor TÜRkCezaKanunu'nun iffetli ve iffetsiz kadına yapılan tecavüzler- de ayrım yapan 438. maddesınin iptali için pazar gunu yapılan yu- ruyüşten bir görunum. "Bedenimiz bizimdir.mor ıgue, cınsel ta- cize son ve 438. naadde kalksm" dıyen kadınlar ve genç kızlar Bağ- larbaşı'na doğru yuruyorlar. Yuruyuş ekıbinin yanından geçen bir belediye otobusunde ise başı ortulu bir genç kız. Sloganları ve do- vızlerı okumuş, kıkır kıkır güluyor. Ortaya atılan sorunlar onun da sorunian amadunyası henuz o kadar uzak ki. Eyleme katılmak ne kelime sadece otobusun eamından gulmekle yetinebiliyor. (Fotoğraf: Fuat Kozluklu) gazete •YÖREMtZDE Gerçek", Turkiye'nın "daktilo" Ue dizilen, ••fotokopi" ile basılan "tek" ye- rel gazetesı. Ocak 1990'da 3. ya- şına giren gazetenin son sayısın- da Ege Unıversitesi Basın Yayın Yuksek Okulıı'nca yapılan bir araştırmanın sonuçlanndan söz edilerek Turkiye'de çıkan 729 ye- rel gazeteden 82'simn bılgisayar, 324'unun makıne, 322'sınin de elle dizildığı behrtıldıkten son- ra, "Bir tanesi de daktilo ile di- zilmekte, fotokopide basıl- maktadır" denıyor. Gazetenin yazı işleri mudur- luğunden muhabirliğe, dızgiden baskıya kadar tum ışlerini yuru- ten Durmuş Mert'in çabasının nedenini anlamak hiç de zor de- ğil. Mert, kendisine "Hacı Hafız" ismini Onısim olarak alan ilçesinın ANAP'lı Belediye Baskam Durali Baykan'a karşı savaş açmış. "Hacı Hafız", Yo- remızde Gerçek'ın tum sayfala- nnın vazgeçilmez konusu. Bir sayfada "uvgulamalan" anlatı- Uyor, bir başka sayfada "oriu sözleri", "yağmur duaları", "fermanlan" ve "yasalan" ile fıkralara konu oluyor. Her sayı- da yapılan guncel bır kitabın ta- nıtımı bile "Haa Hafız"a daya- nıyor. Hacı Hafız Baykan da boş durmuyor: "Belediye Bulteni" adı altında çıkardığı haftalık tek sayfa bıldırisiyle karşı saldırıda. Amansız kavga böylece suruyor. Yerel gazetenin inatçı savaşçısı Mert, SHP Karamanlı tlçe Baş- kanı. Ve Belediye Başkanı Hacı Hafız Durali Baykan'ın da da- madı. Betedıye başkanı da doğal olarak Mert'in kayınbabası. Ha- ben Burdur'dan bildıren muha- birimiz Gıilçin Ilci'nin gözlemı- ne gore aralarındakı kavga damat-kayınbaba kavgası değıl, politıka kavgası... HAYVANLAR tSMAİL GÜLGEÇ KÎM KİME DUM DUMA BEHİç AK PÎKNtK PİYALE MADRA HIZU GAZETECİ NECDET Ş AĞAÇ YAŞKEN EĞİLtR KEMAL GOKHAK GÜRSES GARFIELD JM DAUS GÖSTE» SAMATIMIN ÖBNa. »CÇULU : SEyfECfNE-tSTl A VECİN . 1 V "HEDEF" ısriyoR. o l| •ı \\4 5 ) TARİHTE BUGÜN MİMTAZ ARIKA* 21 ŞUBAT ALİ ÇETİNKAYA'NIN ÖLÜMÜ. 194-3'DA BUSUM, l/MLÜ ASKER I/E SiyASETÇı ALI ÇETtNKAYA OLMufTU. IBSS'OE SUSAy OCAHAK HAggiYE'Yl SıTltSEM ALI BEY,OS- MAMLI IMPA&ATO/ZLUĞU'NUN SON PA, BAL.K/*fJLA£DA Tl ÛY£Cl£riVI OE 8U İ913 'OA MECLıS-ı MEBUSAAI 'A SfıPAOA, rklGtLrZLEZ TPEAFMOAU SLnesu/ıj EDicMiçrr. DONUÇUNDE GELE&EK TBMM 'A/E M/LLE7VEK/L/ &A/C SİKMlŞ,A&PfMPAN KUg.TULUŞ SAl/A- Al, &t,ç Al> Çetınhaya Al, Kuçutca ÇAgP/ŞM(ŞT(. OA/UfJ ÇOK TAMMAAAStUDAta \JEP£~N, CUMHUtStYET'lN ıLK YtLLA- KURuLAN İSTllCLAL MAHKEMESI NE BAŞtcAML(K £PEÜ£fC BılSÇOfC ÖNEMLI DAl/A- SESr KAISj4fcLAI& ALMASlYPI.. usf-fe bu mahk£rrttn"i <JÇ üntu "Alı "s, t>,r amda şanjluj/or.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle