05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 ŞUBAT1990 CUMHURÎYET/15 HAVA DURUMU TURKIYE DE "BUGUN Genel MuûurluSuratefialnan öılgıye göre yurdun kuay w do$u tesm- len parçaiı bututlu Ora ve Do(u Karadenc lc Aradob'nun dojusı Dofltı Akdenz ık Doju w Guney Doju A-jdoı. bdgelen ya Qışb ftetayertaazbuL"-gecece- Vajış !ar Orta ve Oojtı Karaoena kıy lan Doğü AMemz ife GâneydoOu Anadokıda yajmbr ve karta kanş* yajmur W ı ytrlente kar şefcMfc olacak M a r m » 4e yuntun ıç te artennde sts gûnılecelc HA\* SICAKLHÎ Bat Mlgetenmade 0ıra2 aracak ılo$ubo 8eter;m2öe de>şmeyecek RLZGAR Kuzey ve dojju yönterten hafif ara s>-a orta Kuv- vette yurdun kuzey ve doju kesmlennde kuvveâce esecek Oeruztefimızde Ruzgâr Yıldıî ve poyrsalan 3-5 yer yer 6 amanla Bat Karadeu Ege ve Bat AkdaK'tle 7-8 tametnde saatte 10-21 yer yer 27 aman- U Bat Karadenız Ege ve Bat Atolenc ac k ar nda 3J-40 denu m* h zla esecek Dena muteoıl ye yer teba Gaıga olacak Dalga yUseM0 05-15 yer yer 2 metre zamanla Bsu Karadentf Ege ve Bat Akderaz açıUannda 3-4 metre rjöruş uzaMı^ı 10 km toayında oteca* VanGöiundeHava. ÇaıbUuOuveKaryjjısdgeçtcek rıugar kuzey ve rJoOu yrjrterten orta kuvvetie. zaman aman kınveü olarak esecek Gc raffçalkantılıoUakg*ûşu2ald>4ı10kın yagışaınnda3-5km cvannaa bukınacak Adana Adapaon JVJyaman Afyon Ajr Ankara Antatya Antarya A.rtvi Aydn Etalıkesır Bleck Bngol Bıtts Bokı Bursa ÇanaMole Çorum Oenü y 14° 2°r>yartekır S 12° 4°Edırne B 7° 1° Erzmcan A 5° -4° Emırum B 3° 2° Estosehır S 7° 3° Gazantep 8° 2"Gueun A 16° 4° Gumuşfıane K 2 3 taK 2° 3° Hatar A 16° 3»rspara S 10° 2° Istandd S 8° 0°Bmır 2° 7° Kars 3"-6° KasBmnu B 8 6° 3° Kaysen S 13° 2° Kırklarelı S 13° yfonya 6°-«° KiıBiıya 2° 2-M y A 12° 2-Malatya 4° 4° Manısa 15° 2°KMI-ÎŞ 0° KPMersın 2° 16°M<j{ia 6° 3°Muş 6° 2°Nıf)de 10° 2°0rdu 2° 12°ta 3° 6° Sa-nsun 7° 5°&rt 12° 3°&nop 12° 0°Srws 2° 5° taöl* 8° 2-Trata» 4°-8°1ünceS 11° 2°Uşak 3° 5-Uan 7° 3° Vtagat 3°-6° Zonguklak C «lk yagmuf u A ac* B bulultu 6-guıeşlı K urlı S $ıs 1 Y-yaOmur u BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Koksaplan baha- rat olarak kullamtan ıtırlı bır bıtkı 2/ Yun- den döVulerek yapılan kalın ve kaba ku- maş Bınalann önle- nnde ustu örtulu, önu açık yer 3/ Denızcı- lıkte, yatay serenlenn her ıkı başına venlen ad Bır etkınlıgın ge- çıcı olarak durdurul- duğu sure. 4/ Askerı donanımın madenı bölümlerını temızle- mede kullanılan ustü beç, alkol ve sabun kanşımı madde Bır akademık unvanın kısa yazılışı 5/ Radon elemenünın sımgesı Çevık 6/ Spor yanşmalannda seyırcılen coştu- ran kımse Temel, esas 7/ Kımı ge- rrulerde baş bodozlamasından omurga- ya kadar uzanan ek yapı öğesı 8/ ltal- ya'da bır ova Unsüzle bıten bır söz- cüğun, unluvle başlayan bır sozcuğe bağlanarak okunması 9/ Osmanlı dev- letınde ıskelelerde alınan bır çeşıt vergı YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Vücudun herhangı bır yennı hafıfçe çızıp uzenne boynuz, bar- dak ya da şışe oturtarak kan alma 2/ Asık suratlı Ucu halkalı cıvata. 3/ Karrundan konuşan kımse 4/ Bır çıfte küreklı küçuk pa- lalya 5/ Asya'da bır ülke Omurgayı oluşturan kemıklerden her bın 6/ Seryum elementının sımgesı Bır haber ajansının kısa ya- zılışı Dort Halıfe'nın sonuncusu 7/ Geçenlerde ölen guzellığı ıle unlu bır Amerıkalı sınema yıldızının kuçuk adı Guneydoğu As- ya'nın bataklık ormanlarında yaşayan ve balıkla beslenen kedı tu- ru 8/ Hayvanlara yedınlen bır çayır bıtkısı.. Kuzu sesı 9/ Sorguç tOylen sus olarak kullanılan turna tunl. 60 YIL ÖNCE Cumhur.Ye( 'Ölmez Serseri' 21 ŞUBAT 1930 Almanya'nın en buyük musıkışması Bruno Valter "Afrıka'lı Kadın" namındakı meşhur operayı filme çekmek ıçın hazırlıkta bulunmaktadır Bundan maada "Fledermavs", "Çıngene Baron" ve "Dılencı Talebe" operet ve opera komıklerı de sınemaya alınıyor "Olmez Sersen" de bır operetttr Aysler'ın eserıdır Avusturva'nın guzel manzaralı dağlannda alınmıştır Başrolü Lı>an Hayt o>nuyor Çok şınn bır köylü kızıoluyor 30 YIL ÖNCE Cumhurıyet Sunuş Nutku Nadır Nadı 21 ŞLBAT 1960 Bız gerı kaJmış bır mılletız Her gerı kalmış mıllet gıbı de doğurganız, nufusumuz hızla artıyor Şu halde hem çoğalan nufusumuzu doyurmak, hem de hayat sevıyemızı yükseltmek ıçın ılerı mılletlere kıyasla ıkı kat çalışmak zorundayız tstıhsal gucumuz ve ıhracat hacmımız buyuraelı kı, ozledığımız amaca bıran once saralım Bu da elbette elverışlı bır yatırım polıtıkası ıle gerçekleşebılır Acaba zahmetsız \e sıkıntısız bır yatınm polıtıkası yurutmek mumkun mudur 7 Ben sanmıyorum Ingıhere gıbı Batı Avrupanın en ılerı bır rnemleketı bıle yururluğe koyduğu kalkınma polıtıkasını başarıncıya değm yıllarca suren bır perhız devrı yaşadı îstıhlâkını kısıp ıhracatını anırma\a baktı Meralekete gıren dövız faziasıru venml» tesıslere yatırdı Nıhayet, ıstedığı dengeyı kurduktan sonradır kı rahat edebıldı E\\elkı gun Sayın Polatkan'ın butçe sunuş nutkunu dınlerken bunlan duşunu>ordum Boyle yapılsa ıdı, ne ıyı olacaktı Zarann neresınden donulse kârdır, derler, hâlâ bu vola sapılsa bır çok guçluklerı venebıleceğımıze ınanıyorum O>sa savın Polatkan böyle bır ıhtımalı zıhnımıze yerleştırecek hıçbır belırtı gostermeksızın, uç saat boyunca, her yıl vaptığı gıbı hep "gorulrnemış kalkınma"nın, "mutlu ve refahh Turkı>e"nın edebıyatını yaprnakla vetındı 1950'den oncekı rakamlarla bugunkulen karşılaştınp aradakı ayırımı gostermeve çalıştı Bu uzun sozlerın seçmen vatandaşı do>Tiracağını sanmak, doğnısu bıraz guçtur Gerçı Savın Polatkan'ın nutkunu ya>an Radyo ıdaresı, sıra muhalefet sözcusune geldığı zarnan ya>ını kesmış, bö>lece Malıye Bakanıru rakıpsız bırakmak ıstemıştır. Fakat polıtıkada en buvuk rakıp muhalefet değıl, vatandaşın ekonomık durumu, bır kelıme ıle mıdesıdır Mıdeler tatlı bır rehavet uykusuna dalmışsa, muhalefet, mıkrofonları yıkarcasına avaz avaz bağırsa da ona kımse kulak asmaz Fakat ekonomık durum sanıldığı gıbı parlak değıl de mıdeler şoyle hafıften sızlamava başlamışsa, muhalefetın ağzına tıkaç da soksan halk, onun ne demek ıstedjğını yıne de anlı>acaktır Bence D P ıktıdarının asıl aldandığı nokta, gerçeklerı olduğu gıbı gostermekten sakınarak bır takım ozlemlen gerçek >enne koyarken buna vatandaşı ınandıracağmı sanmasıdır Sıyasal \e ıdeolou alanında bu belkı bır dereceye kadar mumkundur. Basın hurrıyetı vardır dersımz, bır kısım halk "va, demek varmış!" dıye duşunebıhr Denetleme rejımı bızde ıvı ışlıyor dersınız, kımı vatandaşlar bu soze manabılırleT Fakat "görulmemış kalkınma ıçmdevız Bugun, dunden daha ı>ı vaşıyoruz" dersenız ancak sa\e-ı demokrasıde gerçekten bol kazanç ımkânlanna kavuşanları ınandırabılırsınız Her mahallede vetıştığı so>lenen mılyonerler sızı alkışlar V C Başkan Yardımcıları "yaşa1 " dıye bağınr Otesı hazın bır tevekkul ıçınde susar Bunlann sayısı elbette alkışçı ve yaşacılarınkmden kat kat fazladır Devlet Idaresının hunerı de asıl bunlan memnun NADIR NADI GEÇEN YIL BUGÜN c 'Şeytan' krizi 21 ŞUBAT 1989 Hınd asıllı Ingılız yazar Salman Ruşdu'nün "Şevtan A>etlerı" adlı kıtabı uzerınde kopartılan fırtına surerken Ayetullah Humeynı'nın olum emrınde ısrar etmesı uzerıne Brüksel'de toplanan AT ulkelen, Iran'ia dıplomatık ılışkılerı koparmadan Tahran'da bulunan buyukelçılerını jen çekme kararı aldılar DÜNYAOA BUGÜN Amsterdam B 10° Amrran B 22° Ama BaJOa- Barceona Bdgrat Berfn Bonn Brufcsei Cenevre Cezayr ûdde Dubayı Frank'urt Gırne Helsnkı Kahre Kopentıag KoM Lefkrjşa B 13» B 28° B 13° B 15» A 13° Y 10° Y 13» B 11" A 9° A 16° B 19° A 19° B 8° Y 12° Y 16° K 3° B 17° Y 10° Y 13° Y 17° K 3° Y 12° 8 17° A 14° B 8» K 2° Y 14° Y 10° Y 8° A 15° A 10° A 21» A 13° B 9° B 24° B 12° B 10° S 6° A 14° B 21° IrVashnotofi B 8° Zunh A 14° Lenngrad Landta Madnd Mlano Montreal Mostova Murı^ı Ne*Ytrt OsJo Pans Prag Rıyad Roma Sofya Sam Tunus Varşova v/enedık ı/ıyana TARTIŞMA Üııîv ersiteler Yasa Tasarı» Üzerine Basında yeni bir yasa tasansı uzerinde çahşıldığıru okumaktayız. Bu konuda henuz tarafımıza resmen hiçbir bilgi ulaşmadığı için bununla ılgili eleştiri hakkımızı saklı tutuyoruz. Burada, yenı bir yasada bulunması gerektiği kanısında olduğumuz bazı ilİceleri açıklamak istiyoruz. 12 Eylul oncesmm anarşık ortammda, Turk unıversıtelerınm de ulkece çektığımız ıstırap- tan en fazla pay alan kurumlar olduğunu he- nuz unutmuş değıhz Ancak hemen eklemek zorundayız kı, o akıldışı kargaşanın yaratıl- masında unıversıtelerımızı suçlu gostermeye çahşanlara da hıçbır zaman ıçtenlıkle katılma- dık Ülkenın butün kurumlarını saran polıtı- zasyon ve anarşı afetınden ünıversıtelenn et- kılenmemesı mümkun değıldı Fakat ıstısna- sız her kurumun derece derece tutulmuş ol- duğu bu hastalığın ceremesını, en ağır bıçım- de ödemek zorunda kalan unıversıtelenmız ol- du Ülkemızde yarım yuzyühk bır geleneğı olan, Orla Avnıpa kökenlı unıversıte kavra- mı, revızyonlarla aksayan >önlen düzeltılecek yerde, bütünuyle terk edılerek Amerikan mo- delını esas alan yenı bır yapılanmaya gıdıldı Ama bu modeh yaşatan bol maddı olanak, az sayıda oğrencı ve çok sayıda öğretım uyesı uç- lusundekı faktörlerden hıçbınsıne sahıp olma- yan Turk unıversıtelennde uygulandı Uste- lık Arnenkan modeh de tum olarak alınma- yıp derleme bır sıstem yaratılmak ıstendı Bu ganp sıstemı butun zorlukianna rağmen, ı>ı nıyetle ve bazen yarattığı kotu sonuçlan go- rup, bundan acı ve ulke hesabına elem duya- rak uygulama>a çahştık Basında yenı bır yasa tasansı uzerınde ça- hşıldığıru okumaktayız Bu konuda henuz ta- rafımıza resmen hıçbır bılgı ulaşmadığı ıçın bununla ılgılı eleştiri hakkımızı saklı tutuyo- ruz Burada yenı bır yasada bulunması gerek- tığı kanısında olduğumuz bazı ılkelerı açık- lamak istiyoruz • Umversıteler arası koordınasyon, dene- tım ve ülkenın yüksekoğretım alanındakı ıh- tıyaçlan konulannda, oluşumu yönetmelıkler- le saptanacak bır kurul yetkılı olmalıdır. • Malı ve ıdarı ışlerde fakultelere verılen yetkıler arttınlmalıdır • Her ıdarı kademede atama yerıne seçım >apılmalıdır Rektör, her fakültenın profesör \e doçentlenmn katıldığı bfV kurulda seçılme- hdır • Fakulte kurulları, fakültenın uyesı olan tum profesörler ve doçentlerden oluşmalıdır Bu kurullar akademık denetım konusunda da- \ urt tan Sesler Acaba bizler kendi kendimizi korumayı (gerektiğinde) ne zaman öğreneceğiz? Ve acaba bizim namus bekçiliğimiz daha ne kadar yapılacak? Kredi ve Yurtlar Kurumu'na bağlı kız \urt- larında hafta ıçı yurda en geç gınş 21 00, hafta sonu ıse 23 00 olarak belırlenmıştır Bu saat ler sonrasında gelen kışıler hakkında gereklı ışlemler yapılmaktadır (Geç kalanın yurda alınmaması gıbı) Erkek yurtlarında ıse tum hafta boyunca yurda en geç gınş 23 00 ola- rak belırlenmıştır Bu sure aşıldığı zamanlar- da da erkeklere karşı anlayışh davranılmak tadır (Ne de olsa erkek 1 ) Acaba bız kız öğ rencılerın erkeklerle eşıt duruma gelebılmesı ıçın ne yapmamız gerekmektedır'' Erkeklerın bu avrıcalığı, kendılerını rahatlıkla koruyabı leceğı, kızların ıse korunmaya muhtaç vara- tıklar olmasından mı kaynaklanıvor'' Eğer du- rum böyleyse bız kızlar hafta sonlan saat 23 00'e kadar dışanda kalınca, hafta ıçıne go- re ıkı saat korunmasız kalmış olmuyor mu- yuz 9 Ceza hukukunda "gece infazı" denılen bır olay vardır Kışıler gundüz ışındedır, aılesıy ledır Gece bellı bi!" saatte hapıshaneye gelır, teslım olur ve sabaha kadar kalır Sabah tek- rar gündelık hayata doner Söyler mısınız bı- zımkı gece infazı değıldır de nedır"» Herhalde bır mahkûm gıysılerımız eksık 1 ha fazla yetkıye sahıp olmalı ve her ay top- lanmalıdır • Basın ışlerı, yayınlar ve araştırma fonla- nnın kullanılmasında fakülteler yetkıh kılın- malıdır • Master derecesının kalması koşuluyla doktora, doçentlık \e profesörluk aşamala- nnda yoırurlukten kaldırılmış 1750 sayılı ka- nunda yer alan prosedur uygulanmalıdır • Yardımcı doçentlık unvanı, hak ve \et- kılenvle bırlıkte kaldırılmalıdır Bunun yen- ne, doktorasını bıtırmış asıstanlara lısans dersı verme >etkısı getırılmehdır • Yuksek lısans \e doktora eğıtımı ve bun- lann sonucu olarak alınan derecelere ılışkın her turlu yetkı fakultelere ve dolayısıyla bö- lum \e anabılım dallanna bırakılmalıdır • Oğretım uyelerının ders yüklerı haftada 6 saate ındınlmelıdır • öğrencılerın ders yuklennın azaltılması, vıze sınavlan yenne araştırmaya özendırecek donem ödevlerı veya semıner çalışmalan ko- nulmalıdır • Ders programlan, her anabılım tarafın- dan, gerekırse bolum kurullarında belırlene- cek ılkeler doğrultusunda serbestçe saptana- bılmelıdır • Akademık personelın parasal olanaklan arttınlmalıdır Istanbul Universıtesi Edebıyat Fakoltesi ögretim uyeleri Acaba bız ranzalan, dolapları, yonetmelı- ğı ıle hapıshane benzerı yurtlanmızdan ve bu asker dısıplınınden ne zaman kurtulacağız 9 Acaba bizler bağımsız kımlığımızı ne zaman kazanabıleceğız 7 Acaba bizler kenoı kendımı- zı koruma>ı (gerektığınde) ne zaman öğrene ceğız 9 Ve acaba bızım namus bekçıbğımız da- ha ne kadar yapılacak 7 Bu olay, kadının bağımsız kımhğım kazan- ması, tek başma hareket edebılmesı hakkının kısıtlanışının kuçuk bır orneğıdır Bunu ya- pan, çağın gensmde kalan kafalardır kı hıç- bır mantık bu olayı haklı gerekçelere dayan- dıramaz En başta yapılması gereken bu örumcek ağlanyla örtılü kafalan değıştırmek- tır Bir gnıp oğrencı Sovyetler'e Bir Gerçeği Sunnıak Sovyetler, dunya demokrasisi için "Avrupa Evı" diye butun Avrupahları buluşturacak bir kurum öne sürmektedirler. Başkanlı sistem otoriteryanizmi içinde bu Avrupa Evi'ni kim, nasıl kurabilir ve oraya nasıl girebilir? maları azalmış ımış Bu zayıflamış yönetım ıçınde de aşırı uçlar etkınlıklennı arttırmışlar ımış tşte, vönetım dısıplınım korumak uzere bu aşırı uçların etkınlıklennı durdurabılmek ıçın yönetım gucunu ellerınde toplayacak bır kuv- vetlı başkanlı sısteme gereksınım duyuyorlar- mış Burada, naçız bır uzman olarak şu gerçeğı sunmamıza Sovyetler'ın ıznım nca ederız Sovyetler'de, Batı demokrasılerının felse- fesel ıçenklenne, sı>asal çatılarına yakınlıklı bır >enı sıyasal yapüanma devnmı oluyor Bu, 1917'mn dunyaya getırdığı sömurusuz bır or- tamda ekmek-ış-guvence-barış devrımı gıbı onemlı ve gene evrensel bır devınımdır Bu devınımın kendısı, bu kez de >ıne sö muruye karşı, sosyalızm temehnı koruvor Fa- kat bunun, bundan sonrakı modern yolunun da artık çoğulcu bır toplumda olduğunu gö ruvor Sıyasal vapıvı da, bu coğulculuğun bır gereğı olan çok partı sıstemıne dayatıyor Gu cunu, tek panının mılıtanlar örgutunden de ğıl, halka kanıtlamaktan alan ve şıddetı red- deden her turlu venı akımların dıyaloğu ve konsensuslarının geçerlı olacağı bır Batılı sı- yasal yapılanmadır bu Bunun ıçın de, artık komumzmdekı egemen tek partı çatısı ıçındekı "tek"ın sultasını mut- lak hukumran kılma olmayacaktır Tamam mı7 Tamam Fakat şubatın ılk haftası sonı nda oğrenı- yoruz kı, bu yenı demokratık sıyasal yapılan- manın hem temehnı hem çatısını, halk seçı- mınden gelecek olan bır de\let başkanı halınde Başkanlı Hukumet sıstemı ıçınde anyorlarmış Olmadı Işte' Bu kapı, Korkuııç tvan'lardan gehp Stalin'- lerden geçen ve de Onodoks Kılısesı'nın "ege- men goruşe mutlak ıtaat" geleneğını ıçeren o gızemlı "kuzey ruhu"na bu kez, seçımden de gelse gene bır "tek'ın suhası"nı mutlak hu- kumran kılma yolunu açtna ıstıdadındadır Başkanlı sıstemı, oğrendığımıze gore şu ne- denle arıyorlar Sovyetler'ın eskı yonetımın- de çeşıtlı kademelenn yönetım dısıplınıne uy A- Bu sıstem Amerika'da doğmustur Ama oranın doğal verısı olarak doğmustur Amerıka, ıstıladan kunulup bağımsızlığı- nı ararken, tarıhsel sureç, ıstılanın getırdığı Londra'ya bağlı Genel Vali ıle orada doğan yerel meclısler pratığınden, bugunku evalet valılerı, >erel meclısler, ulusal boyutlar ıçın- de de başkan ıle Federal Kongre'yı çıkar- mıştır Sovvetler, buna benzer bır sureçten gelme mıştır Bu surecm urunu olan bır federal baş- kanlık sıstemı, Sovyetler'ın oluşumuna yaban- cılığım surdurecektır B- Ayrıca Amerıka ıstıla gormuştur, ama bu ıstıla ona şunlan da getırmıştır Ta 1215 Magna Carta'sından başlayan -1620'lerın Mayıs Çıçeğı Gemısı'nın güverte- sınde ımzalanan Ozgurluk Paktı'ndan geçen- 1660'lann Habeas Corpns'u ıle kucaklaşan - bır kral başına da mal olan, bır suru ınsan hakları bıldırgelerınden kok alan bır bıreysel, sıyasal özgurlukler espnsı - ve bununla da kuvveth bır denetıcı olan bır yargı sıstemıne vanlmıştır Ve en sonunda başkanı bıle ıstı- faya zorlayan bır kamuoyu olgunluğuna va- nlmıştır Mülkiyeliler ve Dostlarına İstanbul Mülkiyeliler Vakfı Kuruluyor Son başvuru tarihi- 7 Marî 1990 Ulaşamadiğımız Mülkiyelılere ve Dostiarımıza duyuruyoruz. Doğan Pazarcıklı Girişim Kurulu Adına Mülkiyeliler Bırlığı İstanbul Şubesi Kuruçeşme 80820 İstanbul 157 46 34-35 .İNGİLİZCE DILKURSU ENGLISH LANGUAGE CENTRE A TEK DİLLE YAŞANIR MI? YOĞUN , yarı yoğun ve TOEFL sınıflarımıza kayıtlar devam etmektedir. SİZE EN UYGUN OLANINA BİRLİKTE KARAR VERELİM REFERANSLARIMIZ GÜVENCEMİZDİR BÜYÜK SÜRMELİ OTELİ KARŞISl GAYRETTEPE 174 28 90-174 28 91 Çarlık'ta ve Sovyetler'de surecın bu ıç ge- lışımlerı olmamıştır (tıpkı bızdekı gıbı) Sov- j yetler'de olan Mıstık bır "şefe itaat gelcnegı" ıçınde "Çar Tahtı"nca ya da "Partı Merkez MihrakT'nca vurutulen bır "Tekçı Guç"un geleneksel gehşımıdır. Şımdı, seçımden gelen bır "başkan tekügi"- ne doğru meyledılırse, bu başkanı dengele- vecek oğelenn kolayca var kılınamayacağı bır ortamda, en koyu bır otorıteryanızme bır ye- m ıstıdat doğmuş olur (Tıpkı bızdekı gıbı) Yıllarca okuttuk Beyaz Saray'da oturan- lar da yönetım gucu açısından, Kremlınnde oturanlar kadar bır hukumran sultadırlar Fa- kat bu başkanhk sultasını, o başkanı da ya- ratmış olan sosyo-hıstonk surecın >ukarıda anlattığırnız oğelerı durdurabılır, altedebılır Çarlık'ta ve Sovyetler'de olmayan budur Sovyetler dunya demokrasisi ıçın "Avru- pa Evi"dıye butun Avrupalılar'ı buluşturacak bır kurum öne sürmektedirler Başkanlı sıstem otonteryamzmı ıçınde bu Avrupa Evı'nı kım, nasıl kurabilir ve oraya nasıl gırebılır 7 Avrupa Evı'nı kurmada da Sovyetler'e yar- dımcı olacak sıstem, Avrupa'da uygulanan parlamentarızmdır Bır kuçuk anekdot sunayım F. Ddano Ro- osevelt'ın amcası Roosevelt Amerıka Cum- hurbaşkanı ıken, 7 bakanını bır sabah kah- valtısına çağınyor Bır konuyu tartışacaklar ve karara bağlayacaklar Tartışıyorlar Ikı tez behnyor Bınnı 7 bakan savunuyor, otekını tek başına başkan "Oya koyahm" dıyor Baş- kan O>a kovuyor, fakat sonucu şoyle ılan edıvor "Oylama yapıldı, 7'ye karşı 1 ile Baş- kan'ın tezi kabul edıldi." Bovlesı bır sıstem Sovyetler'de (ve bızde) neler getırmez7 Bahri Savcı POLİTİKA VE OTESİ MEHMED KEMAL • •Kendini Yenileme. Butün yaşamı demokratık sağ ıçınde geçen Husamettın Cın- doruk'u eskı Ankara gunlennde DP'nın GençlıK Kolları Başka- nı ıken tanırız Yılmadan, yorulmadan hep polrtıkanın ıçınde ol- muştur Partıler ve darbeler karmaşasının her aşamasında bu- lunmuştur En son onu DYP'yı 12 Eylül faşızmınden çıkarırken gördük Kıyıcı 12 Eylül'den sonra partısını kazasız, belasız bılı- nen ortamdan çıkannış, Demırel'e teslım etmıştır Kendıne 'ema- netçı'yım demesı bugun bır onur sımgesıdır Kımseden bır şey ıstemıyor tersıne bır çok şey verıyor Husamettın Cındoruk, uzun sıyaset deneyımınden sonra, ça- ğımızda partılerın gençleşmesını, partı lıderı olacak kışılerın ken- dılennı yenılemelerını salık verıyor Dılınden eksık etmedığı slo- ganı Gençleşelım, yenıleşelım, lyıleşelım dır Bu slogan ken- dısı ıçın olduğu kadar partısındekılere de DYP Genel Başkanı Suleyman Demırel de bu sınıriamalar ıçmdedır Onun ıçın 'ken- dını yenıleyen ve yenılığe açık dıyor Bunca yıl süren bır sıyası yaşamdan sonra bır ınsan 'yenılığe yonelmez, yenılığe açık olmazsa yerlı yerınde durabılır mı'7 Partısının ıl başkanı 'yenı- lenme'den gerı kalmış olacak kı partıyı bır futbol kulübune ben- zeterek genç takım kurmuyoruz' dıyor Gençleşme ve yenıleş- me sadece futbol kulüplerının genç takımında olmaz, sıyası lı- derlerde de olur Bır ornek vermek gerekırse Ismet Paşa, sıya- sette, her zaman kendını yenıleyenlerdendı Suleyman Oemırel kendını yenılıyor mu' Bay Demırel ıçın kuş- ku besleyenler her zaman haklıdırlar Demokratık atılımlarda 141,142 ve 163'uncu maddeier ıçın basında karşı çıkması, şımdı degışıklık yanlısı kealmesı bır aşamadır Insan hakları savunucusu olması bu aşamanın bır halkasıdır Hele ışkenceye dur dıyenterden yana olması demokratlaşttğını gösterır 12 Eylül'den sonra ulkemız bır ışkence mezbahasına dönmuş- tür Bunu bızdekı sıyasetçıler bıldığı gjbı dünyadakı ınsan hak- ları kovuşturuculan da bılıyor Ateş olmayan yerden duman çık- maz, derler Bunca ışkence gören varken ışkenceyı yadsıyan- lara gülünür Insan hakları heyetlen gelıyor, göruyoriar Hâlâ bu- nu yok saymak özel çıkarı olanların ışıne yarar Suleyman Demırel, ışkence konusunda bır ınsan haklan yan- lısı olduğunu belırlıyor, dıyor kı "Işkence olaymda Turkıye çok yara almıştır Bu yara henûz kapanmamıştır Turkıye'yı yönetenler, ışkence devletın resmı polıtıkası değıldır'dıyorlar Ama ışkence yoktur demryoriar Tür- kıye'de ışkenceden otürü 600 dava açılmıştır " 12 Eylul, bır ışkenceler rejımıdır Sadece ınsanlara ışkence yapılmamış, ışkence yontemlerı uretılerek yenılerı denenmıştır Işkence yuvalarına hıçbır yönetım dönemınde gerektiği gıbı el atılmamıştır Işkencenın belkı var olabıleceğı soylenmış, yuva- ları kurutulmamıstır Bugun çok yara alındığını soylemesı dev- let polıtıkası halıne getırılmış olduğunun açıklanması ılende ış- kencenın kurutulacağı doğrurtusunda umut vencıdır Eğer ışken- ce yapıldığından sıyası ıktıdarların kuşkuları yoksa elbırlığı ıle bır Meclıs arastırması' verırler, muhalıfı, muvafığı buna katılır Işkencecılerın cesaretı kınlır, kokü de kurutulur Sadece bınnın karşı çıkması yetertı değıldır Çocukların ışken- ce gormesı de ulke ıcın ışkencedır Baskı rejımlerı ışkence ıle kurulur Ardında ışkencecıler bulunmayan kımse baskı rejımını hıçbır zaman kotaramaz Kıta Avrupa'sı tepeden tırnağa demokratlaşırken, bızde hâlâ •şkenceye dâyanarak baskı rejımını surdureceklerını sananlar yanılırlar Kem kum edenlerın de seslerı kesılır O günlerın yak- laşmasıyla demokrası umutları da yeşerır Eskı bır polıtıkacının kendını yenıleyıp yenılemedığı de böyle bır arenadakı davranışından bellı olur Hem ışkenceden yana olacaksın hem de kendını yenıleyeceksın, bu olası değıldır Olay- lann dehşetı her polıtıkacıyı etkıleyecektır Demırel ı de ÇALJŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL "Aynı Ülkeden Aynı Koşullarda" • 3395 sayılı Super Emeklılık Yasası, tartışmaları ve haksızlıkları da bırlıkte getırmıştır Oncehkle kamuoyunda emeklıler super \e normal olarak ıkıye a> nlmışvebuemeklılerden bır bolumu çeşıtlı nedenlerle 1 400gosterge- ye ulaşamadıklan ıçın "super" olma hakkından yoksun bırakılmıştır Emeklılerın bır başka bolumu, 1 400gostergeyeulaşabılmış, ancak 4 mılyon 200 bın lıra bulamadıklan ıçın "super" olma haklanm kul- lanamamıştır Bır dığer bölum ıse hem 1 400 gostergeye ulaşabılmış hem de kımı- len, vannı yoğunu satarak "super" olma hakkını, 4 mıl>on 200 bın h- ra ödeyerek elde etmıştır Gerçek anlamda 3395 sayıh Super Emekhhk Yasası'nın uygulama- sı ılerıye dönuk olarak surmektedır Bu uygulama 1988 oncesı emek- lılerıyle 1988 sonrası emeklılen arasındakı ayjık farklarını kapatılamayacak bır bıçımde açmıştır 1990 yüında, son 5 yıllık sıgorta pnmlennı tavandan ödeyenler, 4.050 gostergeye ulaşmışlardır 1991 yılında yıne son 5 >ilın pnmlennı tavan- dan odeyenler 5 100 gostergeye ulaşacak ve 1992 yılında 5 yıhn prım- lennı tavandan odeyenler, ust gösterge tablosunun zırvesınde yer alan 6 400gostergeyı yakalayarak gerçek "super emeklı" olacaklardır Oysa kı 1988 oncesı emeklılerın değıl 6 400 göstergeyı yakalamak, ust gösterge tablosundakı en duşuk gösterge olan 1 700'u yakalayabdme şansları bıle yoktur Yasa\la getınlen ve uvgulaması surmekte olan bu haksızlığı, somut örneklerle kanıtlayalım 1 SİGORTALI 25 yıllık (9 000 gun) çalışma>'aşamı bo>ııncaen ust duzeyden (tavan- dan) sıgorta pnmı odemış ve 1 Ocak 1988'den once ve 1 400 gosterge- den emeklı olmuş ve 3395 sayılı yasadan 4 mılyon 200 bın lıra yatırarak vararlanmıştır Bugun super emeklı olarak 539 400 TL yaşlılık aylığı almaktadır 2 SÎGORTAL1 9 000 gun pnm odemış, 1 400 gostergeden \ e 1988'den once emeklı olmuş ve 4 mılyon 200 bın lıra bülamadığı ıçın 3395 sayılı yasadan ya- rarlanamamıştır Bugun 446 320 TL yaşlılık aylığı almaktadır 3 SİGORTALI Uçuncu sıgortalıda 25 yıhntumunün (9 000 gun) prurunı en yuksek duzejdenodemışdurumdadır Busıgortah,3395sa>üıyasanınılerı>e donuk hukumlennden yararlanarak değışık >ıllarda emeklı olursa ne kadar>aşlılıkaylığıalacaktır''(255katsayıve 175 000TL sosyalyar- dım zammına gore) Uçuncu sıgortalı 1988 yılında emeklı olduğu ıçın bugun, 520 015 TL yaşlılık aylığı almaktadır 1989 YIL1 Uçuncu sıgortalı aynı koşullarda 1989 vılında emeklı oldu. Bugün 688 315TLayhkalı>or 1990 YILI Uçuncu sıgortalı gene9000gun ve son 5 yılı tavandan ödeyerek emeklı olmuş yada olacaktır Aldığı ya da alacağı yaşlıhk a>bğı 856 615 TUdır. 1991 YILI Uçuncu sıgortah bu kez 25 yılını 1991 yılında dolduracak ve emek- lılığmı ısteyecektır Alacağı vaslılık aylığı 1 033 330 TL olacaktır 1992 YILI Uçuncu sıgortah 25 yılını ve9 000 gununu doldurup emeklı olmayı ıstedığınde kendısıne SSK'nınta\ an göstergeolan6 400 uzennden 1 mıl- yon 252 bın 120 bra yaşlılık aylığı bağlanacaktır Sonuç olarak, aynı ulkede, a>Tu koşullarda çalışanlardan buı 446 bın, dığen ıse 1 mılyon 252 bın lıra yaşhlık aylığı alacaktır Hakseverlere saygı ıle sunanz TUMU YABANCI ÖĞRETİM KADROSU İLE ALMANCA ENGUSH FAST Mecıdıyekoy 175 43 98 - 175 43 99 Kadıkoy 33S 91 00 - 345 14 40 Bakırköy 542 56 27 - 542 56 28
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle