Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
21 ŞUBAT1990 CUMHURÎYET/15
HAVA DURUMU TURKIYE DE "BUGUN
Genel MuûurluSuratefialnan
öılgıye göre yurdun kuay w do$u tesm-
len parçaiı bututlu Ora ve Do(u Karadenc
lc Aradob'nun dojusı Dofltı Akdenz ık
Doju w Guney Doju A-jdoı. bdgelen ya
Qışb ftetayertaazbuL"-gecece- Vajış
!ar Orta ve Oojtı Karaoena kıy lan Doğü
AMemz ife GâneydoOu Anadokıda yajmbr
ve karta kanş* yajmur W ı ytrlente kar
şefcMfc olacak M a r m » 4e yuntun ıç te
artennde sts gûnılecelc HA\* SICAKLHÎ
Bat Mlgetenmade 0ıra2 aracak ılo$ubo
8eter;m2öe de>şmeyecek RLZGAR Kuzey
ve dojju yönterten hafif ara s>-a orta Kuv-
vette yurdun kuzey ve doju kesmlennde
kuvveâce esecek Oeruztefimızde Ruzgâr
Yıldıî ve poyrsalan 3-5 yer yer 6 amanla
Bat Karadeu Ege ve Bat AkdaK'tle 7-8
tametnde saatte 10-21 yer yer 27 aman-
U Bat Karadenız Ege ve Bat Atolenc ac k
ar nda 3J-40 denu m* h zla esecek Dena muteoıl ye yer teba Gaıga
olacak Dalga yUseM0 05-15 yer yer 2 metre zamanla Bsu Karadentf
Ege ve Bat Akderaz açıUannda 3-4 metre rjöruş uzaMı^ı 10 km toayında
oteca* VanGöiundeHava. ÇaıbUuOuveKaryjjısdgeçtcek rıugar kuzey
ve rJoOu yrjrterten orta kuvvetie. zaman aman kınveü olarak esecek Gc
raffçalkantılıoUakg*ûşu2ald>4ı10kın yagışaınnda3-5km cvannaa
bukınacak
Adana
Adapaon
JVJyaman
Afyon
Ajr
Ankara
Antatya
Antarya
A.rtvi
Aydn
Etalıkesır
Bleck
Bngol
Bıtts
Bokı
Bursa
ÇanaMole
Çorum
Oenü
y 14° 2°r>yartekır
S 12° 4°Edırne
B 7° 1° Erzmcan
A 5° -4° Emırum
B 3° 2° Estosehır
S 7° 3° Gazantep
8° 2"Gueun
A 16° 4° Gumuşfıane K
2 3 taK 2° 3° Hatar
A 16° 3»rspara
S 10° 2° Istandd
S 8° 0°Bmır
2° 7° Kars
3"-6° KasBmnu B
8 6° 3° Kaysen
S 13° 2° Kırklarelı
S 13° yfonya
6°-«° KiıBiıya
2° 2-M
y
A 12° 2-Malatya
4° 4° Manısa
15° 2°KMI-ÎŞ
0° KPMersın
2° 16°M<j{ia
6° 3°Muş
6° 2°Nıf)de
10° 2°0rdu
2° 12°ta
3° 6° Sa-nsun
7° 5°&rt
12° 3°&nop
12° 0°Srws
2° 5° taöl*
8° 2-Trata»
4°-8°1ünceS
11° 2°Uşak
3° 5-Uan
7° 3° Vtagat
3°-6° Zonguklak
C «lk
yagmuf u A ac* B bulultu 6-guıeşlı K urlı S $ıs 1 Y-yaOmur u
BULMACA
SOLDAN SAĞA:
1/ Koksaplan baha-
rat olarak kullamtan
ıtırlı bır bıtkı 2/ Yun-
den döVulerek yapılan
kalın ve kaba ku-
maş Bınalann önle-
nnde ustu örtulu, önu
açık yer 3/ Denızcı-
lıkte, yatay serenlenn
her ıkı başına venlen
ad Bır etkınlıgın ge-
çıcı olarak durdurul-
duğu sure. 4/ Askerı
donanımın madenı
bölümlerını temızle-
mede kullanılan ustü
beç, alkol ve sabun kanşımı madde
Bır akademık unvanın kısa yazılışı 5/
Radon elemenünın sımgesı Çevık 6/
Spor yanşmalannda seyırcılen coştu-
ran kımse Temel, esas 7/ Kımı ge-
rrulerde baş bodozlamasından omurga-
ya kadar uzanan ek yapı öğesı 8/ ltal-
ya'da bır ova Unsüzle bıten bır söz-
cüğun, unluvle başlayan bır sozcuğe
bağlanarak okunması 9/ Osmanlı dev-
letınde ıskelelerde alınan bır çeşıt vergı
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Vücudun herhangı bır yennı hafıfçe çızıp uzenne boynuz, bar-
dak ya da şışe oturtarak kan alma 2/ Asık suratlı Ucu halkalı
cıvata. 3/ Karrundan konuşan kımse 4/ Bır çıfte küreklı küçuk pa-
lalya 5/ Asya'da bır ülke Omurgayı oluşturan kemıklerden her
bın 6/ Seryum elementının sımgesı Bır haber ajansının kısa ya-
zılışı Dort Halıfe'nın sonuncusu 7/ Geçenlerde ölen guzellığı ıle
unlu bır Amerıkalı sınema yıldızının kuçuk adı Guneydoğu As-
ya'nın bataklık ormanlarında yaşayan ve balıkla beslenen kedı tu-
ru 8/ Hayvanlara yedınlen bır çayır bıtkısı.. Kuzu sesı 9/ Sorguç
tOylen sus olarak kullanılan turna tunl.
60 YIL ÖNCE Cumhur.Ye(
'Ölmez Serseri'
21 ŞUBAT 1930
Almanya'nın en buyük
musıkışması Bruno Valter
"Afrıka'lı Kadın" namındakı
meşhur operayı filme çekmek
ıçın hazırlıkta bulunmaktadır
Bundan maada
"Fledermavs", "Çıngene
Baron" ve "Dılencı Talebe"
operet ve opera komıklerı de
sınemaya alınıyor
"Olmez Sersen" de bır operetttr Aysler'ın eserıdır
Avusturva'nın guzel manzaralı dağlannda alınmıştır
Başrolü Lı>an Hayt o>nuyor Çok şınn bır köylü kızıoluyor
30 YIL ÖNCE Cumhurıyet
Sunuş Nutku
Nadır Nadı
21 ŞLBAT 1960
Bız gerı kaJmış bır mılletız Her gerı
kalmış mıllet gıbı de doğurganız,
nufusumuz hızla artıyor Şu halde
hem çoğalan nufusumuzu doyurmak,
hem de hayat sevıyemızı yükseltmek
ıçın ılerı mılletlere kıyasla ıkı kat
çalışmak zorundayız tstıhsal
gucumuz ve ıhracat hacmımız
buyuraelı kı, ozledığımız amaca
bıran once saralım Bu da elbette
elverışlı bır yatırım polıtıkası ıle
gerçekleşebılır
Acaba zahmetsız \e sıkıntısız bır yatınm polıtıkası
yurutmek mumkun mudur
7
Ben sanmıyorum Ingıhere gıbı
Batı Avrupanın en ılerı bır rnemleketı bıle yururluğe
koyduğu kalkınma polıtıkasını başarıncıya değm yıllarca
suren bır perhız devrı yaşadı îstıhlâkını kısıp ıhracatını
anırma\a baktı Meralekete gıren dövız faziasıru venml»
tesıslere yatırdı Nıhayet, ıstedığı dengeyı kurduktan
sonradır kı rahat edebıldı
E\\elkı gun Sayın Polatkan'ın butçe sunuş nutkunu
dınlerken bunlan duşunu>ordum Boyle yapılsa ıdı, ne ıyı
olacaktı Zarann neresınden donulse kârdır, derler, hâlâ bu
vola sapılsa bır çok guçluklerı venebıleceğımıze ınanıyorum
O>sa savın Polatkan böyle bır ıhtımalı zıhnımıze
yerleştırecek hıçbır belırtı gostermeksızın, uç saat boyunca,
her yıl vaptığı gıbı hep "gorulrnemış kalkınma"nın, "mutlu
ve refahh Turkı>e"nın edebıyatını yaprnakla vetındı
1950'den oncekı rakamlarla bugunkulen karşılaştınp
aradakı ayırımı gostermeve çalıştı
Bu uzun sozlerın seçmen vatandaşı do>Tiracağını sanmak,
doğnısu bıraz guçtur Gerçı Savın Polatkan'ın nutkunu
ya>an Radyo ıdaresı, sıra muhalefet sözcusune geldığı
zarnan ya>ını kesmış, bö>lece Malıye Bakanıru rakıpsız
bırakmak ıstemıştır. Fakat polıtıkada en buvuk rakıp
muhalefet değıl, vatandaşın ekonomık durumu, bır kelıme
ıle mıdesıdır Mıdeler tatlı bır rehavet uykusuna dalmışsa,
muhalefet, mıkrofonları yıkarcasına avaz avaz bağırsa da
ona kımse kulak asmaz Fakat ekonomık durum sanıldığı
gıbı parlak değıl de mıdeler şoyle hafıften sızlamava
başlamışsa, muhalefetın ağzına tıkaç da soksan halk, onun
ne demek ıstedjğını yıne de anlı>acaktır
Bence D P ıktıdarının asıl aldandığı nokta, gerçeklerı
olduğu gıbı gostermekten sakınarak bır takım ozlemlen
gerçek >enne koyarken buna vatandaşı ınandıracağmı
sanmasıdır Sıyasal \e ıdeolou alanında bu belkı bır
dereceye kadar mumkundur. Basın hurrıyetı vardır dersımz,
bır kısım halk "va, demek varmış!" dıye duşunebıhr
Denetleme rejımı bızde ıvı ışlıyor dersınız, kımı vatandaşlar
bu soze manabılırleT Fakat "görulmemış kalkınma
ıçmdevız Bugun, dunden daha ı>ı vaşıyoruz" dersenız
ancak sa\e-ı demokrasıde gerçekten bol kazanç ımkânlanna
kavuşanları ınandırabılırsınız Her mahallede vetıştığı
so>lenen mılyonerler sızı alkışlar V C Başkan Yardımcıları
"yaşa1
" dıye bağınr Otesı hazın bır tevekkul ıçınde susar
Bunlann sayısı elbette alkışçı ve yaşacılarınkmden kat kat
fazladır Devlet Idaresının hunerı de asıl bunlan memnun
NADIR NADI
GEÇEN YIL BUGÜN c
'Şeytan' krizi
21 ŞUBAT 1989
Hınd asıllı Ingılız yazar Salman Ruşdu'nün "Şevtan
A>etlerı" adlı kıtabı uzerınde kopartılan fırtına surerken
Ayetullah Humeynı'nın olum emrınde ısrar etmesı uzerıne
Brüksel'de toplanan AT ulkelen, Iran'ia dıplomatık
ılışkılerı koparmadan Tahran'da bulunan buyukelçılerını
jen çekme kararı aldılar
DÜNYAOA BUGÜN
Amsterdam B 10°
Amrran B 22°
Ama
BaJOa-
Barceona
Bdgrat
Berfn
Bonn
Brufcsei
Cenevre
Cezayr
ûdde
Dubayı
Frank'urt
Gırne
Helsnkı
Kahre
Kopentıag
KoM
Lefkrjşa
B 13»
B 28°
B 13°
B 15»
A 13°
Y 10°
Y 13»
B 11"
A 9°
A 16°
B 19°
A 19°
B 8°
Y 12°
Y 16°
K 3°
B 17°
Y 10°
Y 13°
Y 17°
K 3°
Y 12°
8 17°
A 14°
B 8»
K 2°
Y 14°
Y 10°
Y 8°
A 15°
A 10°
A 21»
A 13°
B 9°
B 24°
B 12°
B 10°
S 6°
A 14°
B 21°
IrVashnotofi B 8°
Zunh A 14°
Lenngrad
Landta
Madnd
Mlano
Montreal
Mostova
Murı^ı
Ne*Ytrt
OsJo
Pans
Prag
Rıyad
Roma
Sofya
Sam
Tunus
Varşova
v/enedık
ı/ıyana
TARTIŞMA
Üııîv ersiteler Yasa Tasarı» Üzerine
Basında yeni bir yasa tasansı uzerinde çahşıldığıru
okumaktayız. Bu konuda henuz tarafımıza resmen hiçbir bilgi
ulaşmadığı için bununla ılgili eleştiri hakkımızı saklı
tutuyoruz. Burada, yenı bir yasada bulunması gerektiği
kanısında olduğumuz bazı ilİceleri açıklamak istiyoruz.
12 Eylul oncesmm anarşık ortammda, Turk
unıversıtelerınm de ulkece çektığımız ıstırap-
tan en fazla pay alan kurumlar olduğunu he-
nuz unutmuş değıhz Ancak hemen eklemek
zorundayız kı, o akıldışı kargaşanın yaratıl-
masında unıversıtelerımızı suçlu gostermeye
çahşanlara da hıçbır zaman ıçtenlıkle katılma-
dık Ülkenın butün kurumlarını saran polıtı-
zasyon ve anarşı afetınden ünıversıtelenn et-
kılenmemesı mümkun değıldı Fakat ıstısna-
sız her kurumun derece derece tutulmuş ol-
duğu bu hastalığın ceremesını, en ağır bıçım-
de ödemek zorunda kalan unıversıtelenmız ol-
du Ülkemızde yarım yuzyühk bır geleneğı
olan, Orla Avnıpa kökenlı unıversıte kavra-
mı, revızyonlarla aksayan >önlen düzeltılecek
yerde, bütünuyle terk edılerek Amerikan mo-
delını esas alan yenı bır yapılanmaya gıdıldı
Ama bu modeh yaşatan bol maddı olanak, az
sayıda oğrencı ve çok sayıda öğretım uyesı uç-
lusundekı faktörlerden hıçbınsıne sahıp olma-
yan Turk unıversıtelennde uygulandı Uste-
lık Arnenkan modeh de tum olarak alınma-
yıp derleme bır sıstem yaratılmak ıstendı Bu
ganp sıstemı butun zorlukianna rağmen, ı>ı
nıyetle ve bazen yarattığı kotu sonuçlan go-
rup, bundan acı ve ulke hesabına elem duya-
rak uygulama>a çahştık
Basında yenı bır yasa tasansı uzerınde ça-
hşıldığıru okumaktayız Bu konuda henuz ta-
rafımıza resmen hıçbır bılgı ulaşmadığı ıçın
bununla ılgılı eleştiri hakkımızı saklı tutuyo-
ruz Burada yenı bır yasada bulunması gerek-
tığı kanısında olduğumuz bazı ılkelerı açık-
lamak istiyoruz
• Umversıteler arası koordınasyon, dene-
tım ve ülkenın yüksekoğretım alanındakı ıh-
tıyaçlan konulannda, oluşumu yönetmelıkler-
le saptanacak bır kurul yetkılı olmalıdır.
• Malı ve ıdarı ışlerde fakultelere verılen
yetkıler arttınlmalıdır
• Her ıdarı kademede atama yerıne seçım
>apılmalıdır Rektör, her fakültenın profesör
\e doçentlenmn katıldığı bfV kurulda seçılme-
hdır
• Fakulte kurulları, fakültenın uyesı olan
tum profesörler ve doçentlerden oluşmalıdır
Bu kurullar akademık denetım konusunda da-
\ urt tan Sesler
Acaba bizler kendi kendimizi korumayı (gerektiğinde) ne
zaman öğreneceğiz? Ve acaba bizim namus bekçiliğimiz daha
ne kadar yapılacak?
Kredi ve Yurtlar Kurumu'na bağlı kız \urt-
larında hafta ıçı yurda en geç gınş 21 00, hafta
sonu ıse 23 00 olarak belırlenmıştır Bu saat
ler sonrasında gelen kışıler hakkında gereklı
ışlemler yapılmaktadır (Geç kalanın yurda
alınmaması gıbı) Erkek yurtlarında ıse tum
hafta boyunca yurda en geç gınş 23 00 ola-
rak belırlenmıştır Bu sure aşıldığı zamanlar-
da da erkeklere karşı anlayışh davranılmak
tadır (Ne de olsa erkek
1
) Acaba bız kız öğ
rencılerın erkeklerle eşıt duruma gelebılmesı
ıçın ne yapmamız gerekmektedır'' Erkeklerın
bu avrıcalığı, kendılerını rahatlıkla koruyabı
leceğı, kızların ıse korunmaya muhtaç vara-
tıklar olmasından mı kaynaklanıvor'' Eğer du-
rum böyleyse bız kızlar hafta sonlan saat
23 00'e kadar dışanda kalınca, hafta ıçıne go-
re ıkı saat korunmasız kalmış olmuyor mu-
yuz
9
Ceza hukukunda "gece infazı" denılen bır
olay vardır Kışıler gundüz ışındedır, aılesıy
ledır Gece bellı bi!" saatte hapıshaneye gelır,
teslım olur ve sabaha kadar kalır Sabah tek-
rar gündelık hayata doner Söyler mısınız bı-
zımkı gece infazı değıldır de nedır"» Herhalde
bır mahkûm gıysılerımız eksık
1
ha fazla yetkıye sahıp olmalı ve her ay top-
lanmalıdır
• Basın ışlerı, yayınlar ve araştırma fonla-
nnın kullanılmasında fakülteler yetkıh kılın-
malıdır
• Master derecesının kalması koşuluyla
doktora, doçentlık \e profesörluk aşamala-
nnda yoırurlukten kaldırılmış 1750 sayılı ka-
nunda yer alan prosedur uygulanmalıdır
• Yardımcı doçentlık unvanı, hak ve \et-
kılenvle bırlıkte kaldırılmalıdır Bunun yen-
ne, doktorasını bıtırmış asıstanlara lısans dersı
verme >etkısı getırılmehdır
• Yuksek lısans \e doktora eğıtımı ve bun-
lann sonucu olarak alınan derecelere ılışkın
her turlu yetkı fakultelere ve dolayısıyla bö-
lum \e anabılım dallanna bırakılmalıdır
• Oğretım uyelerının ders yüklerı haftada
6 saate ındınlmelıdır
• öğrencılerın ders yuklennın azaltılması,
vıze sınavlan yenne araştırmaya özendırecek
donem ödevlerı veya semıner çalışmalan ko-
nulmalıdır
• Ders programlan, her anabılım tarafın-
dan, gerekırse bolum kurullarında belırlene-
cek ılkeler doğrultusunda serbestçe saptana-
bılmelıdır
• Akademık personelın parasal olanaklan
arttınlmalıdır
Istanbul Universıtesi Edebıyat Fakoltesi
ögretim uyeleri
Acaba bız ranzalan, dolapları, yonetmelı-
ğı ıle hapıshane benzerı yurtlanmızdan ve bu
asker dısıplınınden ne zaman kurtulacağız
9
Acaba bizler bağımsız kımlığımızı ne zaman
kazanabıleceğız
7
Acaba bizler kenoı kendımı-
zı koruma>ı (gerektığınde) ne zaman öğrene
ceğız
9
Ve acaba bızım namus bekçıbğımız da-
ha ne kadar yapılacak
7
Bu olay, kadının bağımsız kımhğım kazan-
ması, tek başma hareket edebılmesı hakkının
kısıtlanışının kuçuk bır orneğıdır Bunu ya-
pan, çağın gensmde kalan kafalardır kı hıç-
bır mantık bu olayı haklı gerekçelere dayan-
dıramaz En başta yapılması gereken bu
örumcek ağlanyla örtılü kafalan değıştırmek-
tır
Bir gnıp oğrencı
Sovyetler'e Bir Gerçeği Sunnıak
Sovyetler, dunya demokrasisi için "Avrupa Evı" diye butun
Avrupahları buluşturacak bir kurum öne sürmektedirler.
Başkanlı sistem otoriteryanizmi içinde bu Avrupa Evi'ni kim,
nasıl kurabilir ve oraya nasıl girebilir?
maları azalmış ımış Bu zayıflamış yönetım
ıçınde de aşırı uçlar etkınlıklennı arttırmışlar
ımış
tşte, vönetım dısıplınım korumak uzere bu
aşırı uçların etkınlıklennı durdurabılmek ıçın
yönetım gucunu ellerınde toplayacak bır kuv-
vetlı başkanlı sısteme gereksınım duyuyorlar-
mış
Burada, naçız bır uzman olarak şu gerçeğı
sunmamıza Sovyetler'ın ıznım nca ederız
Sovyetler'de, Batı demokrasılerının felse-
fesel ıçenklenne, sı>asal çatılarına yakınlıklı
bır >enı sıyasal yapüanma devnmı oluyor Bu,
1917'mn dunyaya getırdığı sömurusuz bır or-
tamda ekmek-ış-guvence-barış devrımı gıbı
onemlı ve gene evrensel bır devınımdır
Bu devınımın kendısı, bu kez de >ıne sö
muruye karşı, sosyalızm temehnı koruvor Fa-
kat bunun, bundan sonrakı modern yolunun
da artık çoğulcu bır toplumda olduğunu gö
ruvor Sıyasal vapıvı da, bu coğulculuğun bır
gereğı olan çok partı sıstemıne dayatıyor Gu
cunu, tek panının mılıtanlar örgutunden de
ğıl, halka kanıtlamaktan alan ve şıddetı red-
deden her turlu venı akımların dıyaloğu ve
konsensuslarının geçerlı olacağı bır Batılı sı-
yasal yapılanmadır bu
Bunun ıçın de, artık komumzmdekı egemen
tek partı çatısı ıçındekı "tek"ın sultasını mut-
lak hukumran kılma olmayacaktır
Tamam mı7
Tamam
Fakat şubatın ılk haftası sonı nda oğrenı-
yoruz kı, bu yenı demokratık sıyasal yapılan-
manın hem temehnı hem çatısını, halk seçı-
mınden gelecek olan bır de\let başkanı halınde
Başkanlı Hukumet sıstemı ıçınde anyorlarmış
Olmadı Işte'
Bu kapı, Korkuııç tvan'lardan gehp Stalin'-
lerden geçen ve de Onodoks Kılısesı'nın "ege-
men goruşe mutlak ıtaat" geleneğını ıçeren o
gızemlı "kuzey ruhu"na bu kez, seçımden de
gelse gene bır "tek'ın suhası"nı mutlak hu-
kumran kılma yolunu açtna ıstıdadındadır
Başkanlı sıstemı, oğrendığımıze gore şu ne-
denle arıyorlar Sovyetler'ın eskı yonetımın-
de çeşıtlı kademelenn yönetım dısıplınıne uy
A- Bu sıstem Amerika'da doğmustur Ama
oranın doğal verısı olarak doğmustur
Amerıka, ıstıladan kunulup bağımsızlığı-
nı ararken, tarıhsel sureç, ıstılanın getırdığı
Londra'ya bağlı Genel Vali ıle orada doğan
yerel meclısler pratığınden, bugunku evalet
valılerı, >erel meclısler, ulusal boyutlar ıçın-
de de başkan ıle Federal Kongre'yı çıkar-
mıştır
Sovvetler, buna benzer bır sureçten gelme
mıştır Bu surecm urunu olan bır federal baş-
kanlık sıstemı, Sovyetler'ın oluşumuna yaban-
cılığım surdurecektır
B- Ayrıca Amerıka ıstıla gormuştur, ama
bu ıstıla ona şunlan da getırmıştır
Ta 1215 Magna Carta'sından başlayan
-1620'lerın Mayıs Çıçeğı Gemısı'nın güverte-
sınde ımzalanan Ozgurluk Paktı'ndan geçen-
1660'lann Habeas Corpns'u ıle kucaklaşan -
bır kral başına da mal olan, bır suru ınsan
hakları bıldırgelerınden kok alan bır bıreysel,
sıyasal özgurlukler espnsı - ve bununla da
kuvveth bır denetıcı olan bır yargı sıstemıne
vanlmıştır Ve en sonunda başkanı bıle ıstı-
faya zorlayan bır kamuoyu olgunluğuna va-
nlmıştır
Mülkiyeliler
ve
Dostlarına
İstanbul Mülkiyeliler
Vakfı
Kuruluyor
Son başvuru tarihi- 7 Marî 1990
Ulaşamadiğımız Mülkiyelılere ve
Dostiarımıza duyuruyoruz.
Doğan Pazarcıklı
Girişim Kurulu Adına
Mülkiyeliler Bırlığı İstanbul Şubesi
Kuruçeşme 80820 İstanbul
157 46 34-35
.İNGİLİZCE DILKURSU
ENGLISH LANGUAGE CENTRE
A
TEK DİLLE YAŞANIR MI?
YOĞUN ,
yarı yoğun
ve TOEFL sınıflarımıza
kayıtlar devam etmektedir.
SİZE EN UYGUN OLANINA
BİRLİKTE KARAR VERELİM
REFERANSLARIMIZ GÜVENCEMİZDİR
BÜYÜK SÜRMELİ OTELİ KARŞISl
GAYRETTEPE
174 28 90-174 28 91
Çarlık'ta ve Sovyetler'de surecın bu ıç ge-
lışımlerı olmamıştır (tıpkı bızdekı gıbı) Sov- j
yetler'de olan Mıstık bır "şefe itaat gelcnegı"
ıçınde "Çar Tahtı"nca ya da "Partı Merkez
MihrakT'nca vurutulen bır "Tekçı Guç"un
geleneksel gehşımıdır.
Şımdı, seçımden gelen bır "başkan tekügi"-
ne doğru meyledılırse, bu başkanı dengele-
vecek oğelenn kolayca var kılınamayacağı bır
ortamda, en koyu bır otorıteryanızme bır ye-
m ıstıdat doğmuş olur (Tıpkı bızdekı gıbı)
Yıllarca okuttuk Beyaz Saray'da oturan-
lar da yönetım gucu açısından, Kremlınnde
oturanlar kadar bır hukumran sultadırlar Fa-
kat bu başkanhk sultasını, o başkanı da ya-
ratmış olan sosyo-hıstonk surecın >ukarıda
anlattığırnız oğelerı durdurabılır, altedebılır
Çarlık'ta ve Sovyetler'de olmayan budur
Sovyetler dunya demokrasisi ıçın "Avru-
pa Evi"dıye butun Avrupalılar'ı buluşturacak
bır kurum öne sürmektedirler
Başkanlı sıstem otonteryamzmı ıçınde bu
Avrupa Evı'nı kım, nasıl kurabilir ve oraya
nasıl gırebılır
7
Avrupa Evı'nı kurmada da Sovyetler'e yar-
dımcı olacak sıstem, Avrupa'da uygulanan
parlamentarızmdır
Bır kuçuk anekdot sunayım F. Ddano Ro-
osevelt'ın amcası Roosevelt Amerıka Cum-
hurbaşkanı ıken, 7 bakanını bır sabah kah-
valtısına çağınyor Bır konuyu tartışacaklar
ve karara bağlayacaklar Tartışıyorlar Ikı tez
behnyor Bınnı 7 bakan savunuyor, otekını
tek başına başkan "Oya koyahm" dıyor Baş-
kan O>a kovuyor, fakat sonucu şoyle ılan
edıvor "Oylama yapıldı, 7'ye karşı 1 ile Baş-
kan'ın tezi kabul edıldi."
Bovlesı bır sıstem Sovyetler'de (ve bızde)
neler getırmez7
Bahri Savcı
POLİTİKA VE OTESİ
MEHMED KEMAL
• •Kendini Yenileme.
Butün yaşamı demokratık sağ ıçınde geçen Husamettın Cın-
doruk'u eskı Ankara gunlennde DP'nın GençlıK Kolları Başka-
nı ıken tanırız Yılmadan, yorulmadan hep polrtıkanın ıçınde ol-
muştur Partıler ve darbeler karmaşasının her aşamasında bu-
lunmuştur En son onu DYP'yı 12 Eylül faşızmınden çıkarırken
gördük Kıyıcı 12 Eylül'den sonra partısını kazasız, belasız bılı-
nen ortamdan çıkannış, Demırel'e teslım etmıştır Kendıne 'ema-
netçı'yım demesı bugun bır onur sımgesıdır Kımseden bır şey
ıstemıyor tersıne bır çok şey verıyor
Husamettın Cındoruk, uzun sıyaset deneyımınden sonra, ça-
ğımızda partılerın gençleşmesını, partı lıderı olacak kışılerın ken-
dılennı yenılemelerını salık verıyor Dılınden eksık etmedığı slo-
ganı Gençleşelım, yenıleşelım, lyıleşelım dır Bu slogan ken-
dısı ıçın olduğu kadar partısındekılere de DYP Genel Başkanı
Suleyman Demırel de bu sınıriamalar ıçmdedır Onun ıçın 'ken-
dını yenıleyen ve yenılığe açık dıyor Bunca yıl süren bır sıyası
yaşamdan sonra bır ınsan 'yenılığe yonelmez, yenılığe açık
olmazsa yerlı yerınde durabılır mı'7
Partısının ıl başkanı 'yenı-
lenme'den gerı kalmış olacak kı partıyı bır futbol kulübune ben-
zeterek genç takım kurmuyoruz' dıyor Gençleşme ve yenıleş-
me sadece futbol kulüplerının genç takımında olmaz, sıyası lı-
derlerde de olur Bır ornek vermek gerekırse Ismet Paşa, sıya-
sette, her zaman kendını yenıleyenlerdendı
Suleyman Oemırel kendını yenılıyor mu' Bay Demırel ıçın kuş-
ku besleyenler her zaman haklıdırlar Demokratık atılımlarda
141,142 ve 163'uncu maddeier ıçın basında karşı çıkması, şımdı
degışıklık yanlısı kealmesı bır aşamadır
Insan hakları savunucusu olması bu aşamanın bır halkasıdır
Hele ışkenceye dur dıyenterden yana olması demokratlaşttğını
gösterır
12 Eylül'den sonra ulkemız bır ışkence mezbahasına dönmuş-
tür Bunu bızdekı sıyasetçıler bıldığı gjbı dünyadakı ınsan hak-
ları kovuşturuculan da bılıyor Ateş olmayan yerden duman çık-
maz, derler Bunca ışkence gören varken ışkenceyı yadsıyan-
lara gülünür Insan hakları heyetlen gelıyor, göruyoriar Hâlâ bu-
nu yok saymak özel çıkarı olanların ışıne yarar
Suleyman Demırel, ışkence konusunda bır ınsan haklan yan-
lısı olduğunu belırlıyor, dıyor kı
"Işkence olaymda Turkıye çok yara almıştır Bu yara henûz
kapanmamıştır Turkıye'yı yönetenler, ışkence devletın resmı
polıtıkası değıldır'dıyorlar Ama ışkence yoktur demryoriar Tür-
kıye'de ışkenceden otürü 600 dava açılmıştır "
12 Eylul, bır ışkenceler rejımıdır Sadece ınsanlara ışkence
yapılmamış, ışkence yontemlerı uretılerek yenılerı denenmıştır
Işkence yuvalarına hıçbır yönetım dönemınde gerektiği gıbı el
atılmamıştır Işkencenın belkı var olabıleceğı soylenmış, yuva-
ları kurutulmamıstır Bugun çok yara alındığını soylemesı dev-
let polıtıkası halıne getırılmış olduğunun açıklanması ılende ış-
kencenın kurutulacağı doğrurtusunda umut vencıdır Eğer ışken-
ce yapıldığından sıyası ıktıdarların kuşkuları yoksa elbırlığı ıle
bır Meclıs arastırması' verırler, muhalıfı, muvafığı buna katılır
Işkencecılerın cesaretı kınlır, kokü de kurutulur
Sadece bınnın karşı çıkması yetertı değıldır Çocukların ışken-
ce gormesı de ulke ıcın ışkencedır Baskı rejımlerı ışkence ıle
kurulur Ardında ışkencecıler bulunmayan kımse baskı rejımını
hıçbır zaman kotaramaz
Kıta Avrupa'sı tepeden tırnağa demokratlaşırken, bızde hâlâ
•şkenceye dâyanarak baskı rejımını surdureceklerını sananlar
yanılırlar Kem kum edenlerın de seslerı kesılır O günlerın yak-
laşmasıyla demokrası umutları da yeşerır
Eskı bır polıtıkacının kendını yenıleyıp yenılemedığı de böyle
bır arenadakı davranışından bellı olur Hem ışkenceden yana
olacaksın hem de kendını yenıleyeceksın, bu olası değıldır Olay-
lann dehşetı her polıtıkacıyı etkıleyecektır Demırel ı de
ÇALJŞANLARIN
SORULARI/SORUNLARI
YILMAZ ŞİPAL
"Aynı Ülkeden Aynı Koşullarda"
•
3395 sayılı Super Emeklılık Yasası, tartışmaları ve haksızlıkları da
bırlıkte getırmıştır
Oncehkle kamuoyunda emeklıler super \e normal olarak ıkıye a>
nlmışvebuemeklılerden bır bolumu çeşıtlı nedenlerle 1 400gosterge-
ye ulaşamadıklan ıçın "super" olma hakkından yoksun bırakılmıştır
Emeklılerın bır başka bolumu, 1 400gostergeyeulaşabılmış, ancak
4 mılyon 200 bın lıra bulamadıklan ıçın "super" olma haklanm kul-
lanamamıştır
Bır dığer bölum ıse hem 1 400 gostergeye ulaşabılmış hem de kımı-
len, vannı yoğunu satarak "super" olma hakkını, 4 mıl>on 200 bın h-
ra ödeyerek elde etmıştır
Gerçek anlamda 3395 sayıh Super Emekhhk Yasası'nın uygulama-
sı ılerıye dönuk olarak surmektedır Bu uygulama 1988 oncesı emek-
lılerıyle 1988 sonrası emeklılen arasındakı ayjık farklarını
kapatılamayacak bır bıçımde açmıştır
1990 yüında, son 5 yıllık sıgorta pnmlennı tavandan ödeyenler, 4.050
gostergeye ulaşmışlardır 1991 yılında yıne son 5 >ilın pnmlennı tavan-
dan odeyenler 5 100 gostergeye ulaşacak ve 1992 yılında 5 yıhn prım-
lennı tavandan odeyenler, ust gösterge tablosunun zırvesınde yer alan
6 400gostergeyı yakalayarak gerçek "super emeklı" olacaklardır
Oysa kı 1988 oncesı emeklılerın değıl 6 400 göstergeyı yakalamak,
ust gösterge tablosundakı en duşuk gösterge olan 1 700'u yakalayabdme
şansları bıle yoktur
Yasa\la getınlen ve uvgulaması surmekte olan bu haksızlığı, somut
örneklerle kanıtlayalım
1 SİGORTALI
25 yıllık (9 000 gun) çalışma>'aşamı bo>ııncaen ust duzeyden (tavan-
dan) sıgorta pnmı odemış ve 1 Ocak 1988'den once ve 1 400 gosterge-
den emeklı olmuş ve 3395 sayılı yasadan 4 mılyon 200 bın lıra yatırarak
vararlanmıştır
Bugun super emeklı olarak 539 400 TL yaşlılık aylığı almaktadır
2 SÎGORTAL1
9 000 gun pnm odemış, 1 400 gostergeden \ e 1988'den once emeklı
olmuş ve 4 mılyon 200 bın lıra bülamadığı ıçın 3395 sayılı yasadan ya-
rarlanamamıştır
Bugun 446 320 TL yaşlılık aylığı almaktadır
3 SİGORTALI
Uçuncu sıgortalıda 25 yıhntumunün (9 000 gun) prurunı en yuksek
duzejdenodemışdurumdadır Busıgortah,3395sa>üıyasanınılerı>e
donuk hukumlennden yararlanarak değışık >ıllarda emeklı olursa ne
kadar>aşlılıkaylığıalacaktır''(255katsayıve 175 000TL sosyalyar-
dım zammına gore)
Uçuncu sıgortalı 1988 yılında emeklı olduğu ıçın bugun, 520 015 TL
yaşlılık aylığı almaktadır
1989 YIL1
Uçuncu sıgortalı aynı koşullarda 1989 vılında emeklı oldu. Bugün
688 315TLayhkalı>or
1990 YILI
Uçuncu sıgortalı gene9000gun ve son 5 yılı tavandan ödeyerek emeklı
olmuş yada olacaktır Aldığı ya da alacağı yaşlıhk a>bğı 856 615 TUdır.
1991 YILI
Uçuncu sıgortah bu kez 25 yılını 1991 yılında dolduracak ve emek-
lılığmı ısteyecektır Alacağı vaslılık aylığı 1 033 330 TL olacaktır
1992 YILI
Uçuncu sıgortah 25 yılını ve9 000 gununu doldurup emeklı olmayı
ıstedığınde kendısıne SSK'nınta\ an göstergeolan6 400 uzennden 1 mıl-
yon 252 bın 120 bra yaşlılık aylığı bağlanacaktır
Sonuç olarak, aynı ulkede, a>Tu koşullarda çalışanlardan buı 446 bın,
dığen ıse 1 mılyon 252 bın lıra yaşhlık aylığı alacaktır
Hakseverlere saygı ıle sunanz
TUMU YABANCI ÖĞRETİM KADROSU İLE
ALMANCA
ENGUSH FAST
Mecıdıyekoy 175 43 98 - 175 43 99
Kadıkoy 33S 91 00 - 345 14 40
Bakırköy 542 56 27 - 542 56 28