Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Sahlbr Cumhunwt Malbaacılık \c Gazetecılık Turk Anonırr, Ş,rker
ı adına I, Poülıka CHal Boslsngıç, Dıs Haberter L/guı BHICI. Ekonomı Cctıgiz Turiun, I; Sendıka Şokran Kelenci. Kul'ur CdaJ Lslrr.
Vadir Nadi # Genel ^a\ın Muduru. Hasan Cemal, Mucs^ese Muduru Eğnım O*ca> Şe>ba. Haber \ray.ırma İ&fnei Bertan. >un Haoerler N«al*t Dogan. Spor Danı^m.n 4bdua\adir ^ tıcefanajı.
Emine L^aklıgil. >azı l&lerı Muduru Oka> Gonensîn, 0 Haber Merkezı Qı^ Yazı-ar k a m Çahşkan, ^raşurm.1 SoJıin Mfm. Duzettme AbduSah \asa. # koordınaror 4hnwT horulsan. 0 Maiı l>ier
MudurL talçin Bayer. Saifa Duzenı \onetmercı All 4car. 0 femsıla/er krot Lriıut. 0 Mı-naseoe Buienl ttntr # Buivc-Planlama Srrçp Osmanbe^otlu # ReUam Vs* Tooın. # Ek \ayıniar Hu]«ı
ANkARA ^hınel fan, IZMIR Hıkmel Çftuıiups. \D\\\ («an \igenofclu \kvol # [darc Huseıın Gıırrr, • Ijlame Onder Çefll. • B:lgj-l,lem Saıl Inal. • Persoiei Sesjrı BoManooJlo-
Szsun >, fa.vat Cjnıtıun>w Matbaaalık .t GaauaJjk T-V> Turk Ocajl Cıd 39/41 C^aloghı
H?W l* PK 2%-laarouJ Td !I2 05 03 (20 hall, Tdex_ 222*> Fax. (1) 526 60 72 0
Bumto- Ankan: Zra Gokalp Bh Inkılap S. No I9'4. TcL 133 II 41-47, Teteü. 42344 Fa. 14) 133
U5 <ı< 0 bmr H Zıva Bl> 1352 S.2 3. Tei 13 12 30. Ttfcı 52359 Fax (511 19 53 60
• ™ t ad 119 S No 1 Kal 1. Td 19 3" 52 14 hal). Tda 62155, Fa» fl) 19 37 52
TAKVİM: 20 ŞUBAT 1990 Imsak: 5.21 Guneş: 6.46 Öğle: 12.23 Ikindi: 15.20 Akşam: 17.50 Yatsı: 19.09
'Protestan
haklarına?
teminatAvrupa Parlamentosu Başkan Yardımcısı Sir
Fred Cathervvood'a Türkiye'deki Protestan
grupların haklarını güvence altına alacak
resmi bir karar çıkarılması sözü verildi.
Sir Fred Catherwood, "Resmi belge Türk
hükümetiyle, farkh Protestan gruplarının
temsilcilerinden oluşacak bir grubun
işbirliğiyle hazırlanacak" dedi.
ANKARA (Cumhuriyet Biiro-
s u ) — Avrupa Parlamentosu'na
Türkiye'de yaşayan Protestanla-
rın ibadet ozgurluğunun guven-
ceye alınacağı konusunda söz ve-
rildi. Devlet Bakaru ve Başbakan
Yardımcısı Ali Bozer, Avrupa
Parlamentosu Başkan Yardımcı-
sı Sir Fred Catherwood'a "Pro-
testan gruplanmn baskı görme-
sini ve yaptıklan dinsel toplantı-
iar nedeniyle gözaltına alınmala-
rını önlemek iizere" bir teminat
belgesinin hazırlanacağını
bildirdi.
Ankara'daki bir gunliik temas-
ları sırasında hukümet üyeleri ve
muhalefet milletvekilleriyle bir
araya gelen lngiliz muhafazakâr
parlamenter Sir Fred Catherwo-
od, Türkiye'de yaşayan Protestan
gruplarının "dinsel özgürlükleri-
nin kısıtlandıgı" yolundakı şikâ-
yetlerinı gündeme getirdi. Sir
Fred Catherwood, Ali Bozer'le
yaptığj bir buçuk saatlik görüş-
me sırasında, Protestanların ka-
muya açık yerlerde yaptıkları çe-
şiıli toplantılar nedeniyle kovuş-
turmaya uğradıklannı belirterek,
"Avrupa Parlamentosu'nun bu
dunımun önlenmesi dileginde
oldugunu" soyledi. Ali Bozer'in
bu isteğe yanıt olarak, Lozan
Antlaşması'nda Onodoks ve Ka-
toliklere belli haklar tanınması-
na rağmen Protestan grupların-
dan söz edilmemesinin bazı ka-
rışıhklara yol açtığını vurguladı-
ğı ve bu durumun Önune geçilme-
OECD
Türkiye
enflasyon
şampiyonu
OECD'nin dün açıklanan
1989 rakamlarına göre
Türkiye, örgüt ülkeleri
arasında en yuksek
enflasyona sahip ülke
olarak gösteriliyor.
PARİS (AP) — Ekonomik Iş-
birliği ve Kalkmma Örgutu'nün
(OECD) dun açıklanan 1989 ra-
kamlarına göre Turluye örgut ul-
keleri içinde enflasyon oranı en
>üksek ülke.
OECD açıklamasında Türkiye
1
nin enflasyon artış oranının 1989
için yüzde 69.6 olduğu, ancak bu-
nun, yüzde 75.4 olan 1988 enflas-
yona kıyasla gene de düşük sayıl-
ması gerektiğine dikkat çekiliyor.
Açıklamada 24 OECD ülkesin-
de enflasyonun 1988'e kıyasla yüz-
de 4.8, 1987'ye kıyasla da yüzde
3.9 arttığı, 1989'un 24 ülke orta-
lamasının da yuzde 6 olduğu be-
Iirtiliyor.
Türkiye dışında diğer OECD
ulkelerindeki 1989 enflasyon ar-
tış oranlan ise şoyle:
Avustralya yuzde 7.3, Belçika
yüzde 3, Ingıltere yüzde 7.8, Ka-
nada yüzde 5..Danirnarka yüzde
4.8, Finlandiya yüzde 6.6, Fransa
yuzde 1.6, Yunanistan yuzde 13.7,
İzlanda yüzde 20.7, İrlanda yüz-
de 4, İtalya yüzde 6.6, Lüksem-
burg yüzde 3.4, Yeni Zelanda yüz-
de 5.7, Norveç jTizde 4.6, Porte-
kiz yuzde 12.6, Ispanya yüzde 6.8,
Isveç yüzde 6.4, Isviçre yüzde 3.2.
Ilk özel
hava
sı ıçın temel bir belge hazırlan-
masını kabul etliği oğrenildi.
Dun akşam Ankara'dan ayrıl-
madan once gazetecilere bilgi ve-
ren Sir Fred Cathenvood, söz ko-
nusu belgenin, Türkiye'deki on-
beş ayrı kiliseye üye Protestan
gruplanmn oluşturacağı uç kişi-
lik bir grup ile hükümetin ortak
çalışmasıyla hazırlanmasına ka-
rar verildiğini açıkladı. Cather-
vvood, ayrıca Ali Bozer'in kendi-
sine bu guvenceyi vermeden ön-
ce Diyanet İşleri Başkanlığı'yla
temas kurduğunu ve Türk hükü-
metınin görüşünün Istanbul'da-
ki Protestan gruplarına kendisi
tarafından iletildiğini duyurdu.
Lozan Antlaşması'nda adı geç-
meyen Protestan gruplanmn din-
sel toplantı ve ibadet özgurluk-
lerine ilişkin belgenin, ne olçude
bağlayıcı olacağı, bir "kanun
hükmünde kararname" mi, yok-
sa yalnızca Avrupa Parlamento-
su Başkanlığı'na bir "teminat
mektubu" niteliği mi taşıyacağı
ise kesinlik kazanmadı. Yetkililer,
konunun hükümetin ilgili birim-
lerinde ele alındıktan sonra ka-
rara bağlanacağını belirtiyorlar.
Ancak Protestan gruplanna tanı-
nacak yeni hak ve güvencelerin
Yehova Şahitleri ve diğer Hıris-
tiyan kokenli mezhepler için ge-
çerli olup olmayacağı ve Lozan
Antlaşması dışında kalan yeni ıs-
temlerin yolunu açıp açmayaca-
ğının da "incelemeden geçiri-
leceği" belirtiliyor.
40 kişi olması gereken dershanede 120 çocuk eğitim görüyor
Sınıflar otobüsgibiİstanbul'daki birçok okulda sınıflar, aşırı Kalabalık sımflardan birinin öğretmeni şöyle
kalabalık. Öğretmenler ve öğrenciler bu tıkış tıkış diyor: "Kışı soba yakmadan geçiriyoruz. 40
ortamda kaliteli bir eğitim verilememesinden öğrenciye biie dar gelen sınıflarda 90-120 çocuk
yakınıyorlar. Bakırköy Mahmutbey'de sınıftaki bir arada olursa, sıcaktan, kokudan durulmuyor.
öğrenci sayısı 120'ye ulaşıyor. Ders, 'yapmayın, etmeyin' demekle geçiyor"
FİGEN ATALAY
Çığhklar, çocuk çıglıkları... 10,
20, 30 değil tam 120 çocuğun çığ-
lığı... Nerede mi? Istanbul'un Ba-
kırkoy ilçesi sınırları içindeki
Mahmutbey köyündeki bir ilko-
kulun 1. smıfında. Evet, bu oku-
lun 1. sınıftnda tam 120 çocuk.
uçer, dörder kişi daracık sıralar-
da, tıkış tıkış, yazı yazmak için
birbirlerine dirsek atarak, sesini
tüm çocuklara duyurabilmek için
bağırarak konuşmak zorunda ka-
lan öğretmenlerinin anlattıklarını
dinleyerek okumayı sökmeye ça-
lışıyorlar. "Kışı soba \akmadan
geçiriyoruz" diyor boyle bir sını-
fın öğretmeni. Neden mi? Işte ya-
nıtı: "Dışansı buz gibiyken, bizim
sınıfın içinde çocuklar da ben de
terliyoruz. 40 öğrenciye bile dar
gelen bir sınıfta, 90 çocuk birara-
da olursa sıcaktan, kokudan, ha-
vasızlıktan durulmuyor."
Boğaziçi Ünıversitesi Eğitim Fa-
kültesi öğretim uyesi Doç, Dr. Ali
Baykal, kalabalık bir sınıfta öğre-
nim gören çocuklarda saldırgan-
lığın artacağı görüşunde. Doç.
Baykal, "Çocuk o sıkışık ortam-
da kendine hayat alanı açmak is-
teyecek, yanındaki arkadaşını dur-
tecek, dirsek atacak" dedi.
Ideal oğrenci sayısı 20-30 arası
iken, resmi ilkokullarda bu sayı-
nın 40 ve daha altı olması öngo-
rulmuşken, Jstanbul'daki ilkokul-
lann buyoık çoğunluğunda oğren-
cilcr, "çok samirai" ders yapmak
zorundalar. Öğrenci sayısı 40 ve
aitında olan resmi ilkokul sayısı
oldukça az. "tdeal"e ulaşanlar ise
genelde yalnızca özel ilkokullar.
Yenibosna ve Mahmutbey kö-
yündeki ilkokullara yaptığımız zi-
yaretler sırasında "Bizim okulda
sınıflar ortalama 55-60 kişi. Siz şu
okula gidin orada mevcutlar
AÇILIN HAVA ALALIM — Minik öğrenciler şöyle diyor: "Sınıfta çok gürültü oluyor. Rahat hareket
edemiyonız. Öğretmen çok kızıyor, bazen bizi dövüyor." (Foloğraf: Mehmet Emin Saraç)
UZMAN GÖRUŞU
Kalabalık,
saldırganlık
doğuruyor
Boğaziçi Universitesi Eğitim
Fakultesı oğıetim uyesi Doç.
Dr. Ali Baykal da kalabalık
bir suufta öğretim
verilmesinin sakıncalannı
şöyle anlattı: "Eğitim, bir
iletisim olayı. Öğretmen,
sayılan 120'ye varan
ögrencilerle nasıl iletisim
kursun? 'Durun, susun,
oturun' diyene kadar ders
biter. Egitimde sosyalleşmenin
önemi vurgulanır. Sosyalleşme
ber zaman o kadar olumlu
değil. Çok sosyal görunen bir
ortamda, yani çok kalabalık
bir sınıfta sosyalleşememek
mümkiın. Bovle kalabalık
sınıflar saldırganlığı arttınr.
Çocuk kendine hayal alanı
açmak isteyecek, yanındaki
arkadaşını dürtecek, dirsek
atacak."
100'iin üzerinde" diyerek 55-60 ki-
şilik mevcudu "normal" sayan
okul müdürleriyle de "Dersler, 90
kiiçük çocuğa 'durun, susun,
oturun' diyene kadar geçip,
bitiyor" diyen öğretmenJerle de
"Kalabalık sınıfta rahatsız oluyo-
rum, yazımı rahat yazamıyorum,
çok gürültü oluyor" diye sınıfın-
dan yakınan 1. sınıfTarın minik
öğrencileriyle de karşılaştık.
İstanbul'un yeni yerleşim alan-
lanndan biri olan Mahmutbey kö-
yünün içindeki kalabalık mevcutlu
ilkokullardan biri olan Mahmut-
bey İlkokulu'nda, 120 oğrencinin
bir arada öğrenim gördüğü sınıf-
ları fotoğraflamamız ve bu kadar
öğrenciyle "başa çıkma" becerisini
gösteren öğretmenlerle görüşme-
miz, okul müdürünün "yasak, ku-
rallan çiğneyemem" mantığı ve
"gazeteciler söyleneni değil, iste-
diğini yazar" sabit fıkri nedeniy-
le munıkün olmadı.
Mahmutbey llkokulu'nun bi-
rinci sınıf öğrencileri ise dillerinin
döndü|ünce sınıflarının kalaba-
lıkhğından yakındılar. Kendi çığ-
lıklannın öğretmenlerini "defl" et-
tiginin farkında olmayan bu oğ-
renciler, "Sınıfta çok gürültü olu-
yor, bir tiirlü rahat hareket edemi-
yorum. Öğretmen çok kızı>or. ba-
zen bizi dovüyor" diyerek "so-
run"lannı anlattılar.
Aynı yöredeki Malazgirt tlko-
kulu'nun müdür ve öğretmenleri
ise okullarında her sınıfta ortala-
ma 85-90 oğrencinin bulunduğu-
nu, bu sayıyla istenilen başanyı el-
de etmenin mümkün olmadığını
Y » l j « frtf r»Ö't*ilfl Jn
8'"e r e
'^e
yayımlanan The Indepen- Pbotokronika Tass'ta çalışan Sovyet fotoğrafçı Ivan Kurtov'un Lening-
•*•* O d l l ^ e n t gazetesinde yer alan bu fotoğraf, rad'da çektiği fotoğrafta genç denizciler bir emekliyi selamlarken görü-
'Giinlük Yaşam' dalında 1990 Diinya Basın Fotoğraf Ödülü'nü kazandı. lüyor.
söylediler. Bu okulun öğretmen-
lerinden birinin anlattıklan, "ide-
al"in çok üstünde sayıdaki öğren-
cilere bir şeyler öğretmeye çalışan
öğretmenlerin içinde bulunduklan
durumu tüm açıkhğıyla ortaya ko-
yuyordu:
"Sınıflann büyüklügu, Yeşil-
köy'deki bir okulun büyiiklüğüy-
le aynı, ama bizde bu daracık sı-
nıfta tam 90 öğrenci var. Bu sınıf-
lar 40 öğrenciye bile dar geliyor.
Biz kışı soba yakmadan geçiriyo-
ruz. Sınıfın kapısının dibine ka-
dar tıklım tıklım doluyuz. Dışa-
nsı buz gibiyken biz
:
çeride terli-
yoruz. Sıcaktan, kokudan, hava-
sızlıktan durulmuyor. Bu koşul-
larda öğretim vermek çok zor. Öğ-
retmenler yıl boyunca hasta. ses-
lerini duyurmak için çırpınıp
duruyorlar. 'Durnn, susun,
otunın' diyene kadar ders bitiyor.
İstediğimiz şeyleri yapamamanın,
daha yuksek düzeyde başan elde
edememenin uzüntüsu içindeyiz."
Bu okula 500 metre uzaklıkta-
ki Karacaoğlan İlkokulu'nda ise
sınıf mevcudu ortalaması olduk-
ça "normal", yani bir sınıfta or-
talama 35-40 öğrenci bulunuyor.
Yenibosna Altınyıldız tlkoku-
lu'ndaki birinci sınıflardan birin-
de 67, diğerinde 62 öğrenci var. 67
öğrencilik sınıfın öğretmeni Hül-
ya Kızıl, öğrencilerinin hepsini
"yiirekten" sevdiğini, tek tek ilgi-
lendiğinı soyledi. Kızıl, "Bu kadar
kalabalık olmasaydı başan oranı
daha yüksek olurdu, ama ben za-
man doldurmak için gelmiyorum,
öğrencilerimle de velilerle de ile-
tisim icindeyim" dedi.
62 öğrenciye okuma - yazma
öğretmeye çalışan Emine Ayhan
Razan da "başansının sım"nı, ço-
cuk çıglıkları arasında şöyle
anlattı:
"Başanlı olmak için kendimiz-
den çok şey veriyoruz, hiç durma-
dan çalışıyoruz. Ben bütun boş za-
manlanmda öğrencilerimle ilgile-
niyorum. Voksa hepsiyle birden
iletisim kuntıam mümkun olmaz.
Fedakârlık yapmadan, çocuklan
sevmeden başanlı olunmaz."
Bir de "ideal" sınıfa örnek ver-
mek istedik ve Özel tdeal llkoku-
lu Müdürü Ayten Yüceil ile görüş-
tük. Sınıflarda 20-24 arası sayıda
öğrenci bulunduğunu belirten Yü-
ceil, her öğrenciyle tek tek ilgilen-
diklerini, oğretimin yani sıra ye-
teneklerini de ortaya çıkararak oğ-
rencileri yetenekleri doğrultusun-
da eğittiklerini, geliştirdiklerini
soyledi. Yüceil, "Kalabalık bir sı-
nıfta ancak toplu öğretim yapıla-
bilir. Alan alır, almayan kalır. Ög-
rencilerle tek tek uğrasmaya im-
kân yoktur. Aralarında çok yete-
nekli bir çocuk olsa bile bunu keş-
fetmek de mümkün değil" dedi.
terminati Kanııni Süleyman sefer yonnınuBir nzel hava volu . . . •' » ^ ^Bir özel hava yolu
tarafından Atatürk
Havalimanı'nda
yaptınlacak olan öze) hava
terminalinin 1 haziranda
hizmete gireceği bildirildi.
İstanbul Haber Servisi — San-
cak Air tarafından Atatürk Hava-
limanı'nda yaptınlan "Türkiye'nin
ilk özel hava terminali" 1 haziran-
da hizmete gırecek. Sancak Air
Yonetim Kurulu Başkam Murat
Bayrak yaptığı açıklamada, termi-
nalden kendi uçak ve helikopter-
lerinin yani sıra, Türkiye'ye gelen
işadamı ve turist uçaklannın fay-
dalanacağını soyledi. DHMİ'der
firmalara tahsıs edilen bölgede
1200 metrekarelik alana yapılan
terminal Atatürk Havalimam'nda
özel yollarla kente bağlanacak ve
5 yıldızlı oteller düzeyinde olacak.
5 milyar liraya mal olacak termi-
nalin yanında, ayrıca uçak ve he-
likopter bakım merkezi de bulu-
nacak.
Muzeciler tarihi eserlerin sık sık dışarı çıkarılmasına
taraftar değil. Birçok eser, farklı iklim ve ortam nedeniyle
olumsuz etkilenebiliyor. Eserler zarar görebiliyor.
MUSTAFA BALBAY
ANKARA — Kanuni Sultan
Süleyman Sergisi son uç yılda dor-
duncü kez >-undışına çıkarılırken,
muzeciler vurtdışında tarihi eser
sergilemenin tanıtım açısından
olumlu olduğunu, ancak buyük
bir riske girildiğini vurguluyorlar.
Eserlerin bulundukları ortamlara
alıştıklanm belirten uzmanlar, ha-
va değişiminin beraberinde yıp-
ranmayı da getirecegine dikkat çe-
kiyorlar.
İlk kez VVashington'da açılan
Muhteşem Süleyman Sergisi daha
sonra New York'a götüruldu. \r-
dından Londra ve Berlin'de, son-
ra da Japonya'nın don kentinde
sergilenen Muhteşem Süleyman,
şimdi Paris'te ünlu Lou\re Muze-
si'nde gösterimde.
Saltanat surdüğu 46 yılda en
uzağı Iran ve Almanya olmak üze-
re 13 sefere katılan Sultan Suley-
man'ın eşyaları üç yılda üç kıtayı
dolaşarak daha fazla mesafe
katetti.
Yurtdışında açılan sergilerin
Türkiye'nin tanıtımı için onemli
bir olanak olduğunu muzeciler
kabul ediyor, ama bu seferlerden
de "rahatsızlandıklarım" dile ge-
tiriyorlar.
Anadolu Medeniyetleri Vakfı
Başkam Raci Temizer her yurtdı-
şı sergisinin bir riski olduğunu
anımsatarak şunlan söyluyor:
"1960 öncesinde de böyle ser-
giler oluyordu. Ama Paris'teki bir
sergide çeşitli olavlar oldu. Eser-
ler zarar gordu. Bundan sonra bir
\asaklama geldi. 1984 sonrasında
sergiyi yeniden serbest bıraktılar.
Bu sergilerde çok geniş topluluk-
lar bilgi sahibi oluyor, ama belirt-
tiğim gibi risk de unutulmamalı.
Bu kadar sık sergileme de zararlı
bence."
Ankara Universitesi Dil Tarih
Coğrafya Fakültesi (DTCF) öğre-
tim üyelerinden Prof. Dr. Coşkun
Özgünel de yine serginin yararla-
rının yanısıra eserlerin zarar gor-
me olasıhğına dikkat çekiyor.
"Özellikle fermanlar ve tekstil
üninleri çok çabuk etkilenir. Eş-
yalar vitrin ortanuna alışırlar. Ya-
ni belli sıcaklık ve nem oranı
gerekiyor" diye konuşuyor.
DTCF öğretim uyesi Prof. Şe-
rafettin Turan daha önceki yıllar-
da dışarıdaki sergi yasağını anım-
satarak, "6O'lı yıllarda Romanya
Devlet Başkam Çavuşesku bir kı-
lıç istemişti sergilemek üzere, ama
yasa gereği izin verilmemişti. Bun-
da belli bir yumuşatma gerekiyor-
du, ama tamamen serbest bırakıl-
ması da sakıncah" diyor.
Anadolu'dakı "iki taşınma bir
yangın" deyimini anımsatan bir
muzeci de şöyle diyor:
"Konunun kamuoyuna pek
yansımayan bir yönü de bu ser-
gileri Kültür Bakanlığı'nın değil
dışisleri bakanlannın istemis ol-
ması. Yani sergiler daha çok po-
litik nedenlerle açılıyor. Bir bii-
yükelçi görev yaptığı yerde sergi
açınca, bir diğer ülkedeki buyükel-
çi de bunu istiyor. Yurtdısına gön-
derilen eserlerin hemen hemen tu-
mü bir daha yerine konamayacak
nitelikte. Bu kadar çok eserli ve
yoğun sergi ne kadar iyi korunma
olursa olsun zararlı."
A\ nı muzeci sergi yoğunluğun-
dan soz ederken, "Örneğin sade-
ce Japonya'da kentte dolasUrıldı
Muhteşem Süleyman. Her yer de-
ğişikliği yeni bir risk" diyor.
Türkiye'nin ilk Hititolojoflann-
dan Prof. Dr. Sedat Alp de tarihi
eserlerin, yerine alternatifi kona-
mayacak bir özellik taşıdığını
anımsatıyor.
13 şubatta Paris'te açılan Muh-
teşem Süleyman Sergisi uç ay su-
recek.
'Macera
Yarışi'na 42
bin başvuru
• Haber Merkezi —
Marlboro firmasınca
düzenlenen Marlboro
'Adventure Team 90'
yanşları bu yıl temmuz
ayında ABD'nin dört
eyaletinde yapılacak. Dar
bir katıhmla gerçekleşecek
olan yanş; jip, deniz
motoru, motosiklet ve
binicilik alanlarında
gerçekleşecek. Almanya'dan
5 ekibin yani sıra Belçika,
Yunanistan ve bu yıl da ilk
kez Türkiye*den altı kişilik
bir ekip yarışlara katılacak.
Utah, Arizona, Colorado ve
New Mexico eyaletlerinde
gerçekleştirilecek yarışlara
katılmak için Türkiye'den
basvuru sayısının 22 ocak
taribinden bu yana 41 bin
936'ya ulaştığı bildirildi.
Başvuru tarihi 26 maıtta
sona erecek. İlk Marlboro
Adventure Team yarışlan
1984 yılında yapılmıştı.
Memura tedavi
yardımı
• ANKARA (AA) —
Devlet memurlarına
yapılacak tedavi yardımı ve
cenaze giderlerine ilişkin
yeni düzenleme yurürlüğe
girdi. Resmi Gazete'de
yayımlanan tebliğe göre
yurtta tedavilerinin
sağlanamayacağı anlaşılan
devlet memurtannın
yurtdısına gönderilmeleri,
yetkili hastanelerin sağlık
kurullarınca düzenlenen
raporlann bakanhkça
Ankara'da belirlenecek bir
hastanede teyidinden sonra
bakanhkça onaylanması
şartı ile gerçekleşecek.
Yeni kalp,
yeni hayat
• ANKARA (AA) —
Hacettepe Universitesi Tıp
Fakültesi'nde iki yıl tedavi
gören ve 16 Aralık 1989
günii kalp nakli yapılan 51
yaşındaki Ekrem Güler
dün taburcu edildi.
Hacettepe Universitesi
Rektörü Prof. Dr. Yüksel
Bozer dün düzenlediği
basın toplantısında, Ekrem
Güler'in sağlık durumunun
iyi olduğunu, normal
yaşantısını
sürdürebileceğini belirtti.
Prof. Dr. Bozer, Güler'e
bundan sonra evinde ilaç
tedavisi uygulanacağını ve
15 günde bir kontrol
edileceğini soyledi.
Rotasyona
doktor tepkisi
• Sağlık Servisi —
İstanbul Tabip Odası'nca
yapılan açıklamada, Sağlık
Bakanlığfnca son aylarda
uzman hekimlere yoğun
olarak rotasyon uygulandığı
ve bunun doktorlar
arasında tepkilere yol açtığı
bildirildi. İstanbul Tabıp
Odası'nın bu konudaki
açıklamasında, "Bugun pek
çok hekim, bakanlık
tarafından 'kadro dolu'
bahanesi ile tayin
beklemektedir. Bu tayinlerle
eksik kapatılacağı yerde
'rotasyon' uygulamasına
başvurmak doğru bir yol
değildir" denildi. İstanbul
Tabip Odası Genel Sekreteri
Dr. Şükrü Güner'in
imzasmın bulunduğu
açıklamada, Sağlık
Bakanlığı'nın rotasyon
uygulamasından vazgeçmesi
istendi.
\aziir. Basın
\ayın'da
• Haber Merkezi —
Devlet Bakanı Mehmet
Yazar, İstanbul Üniversitesi
Basın Yayın
Yüksekokulu'nu ziyaret
ederek, okulun çahşmaları
hakkında yöneticilerden
bilgi aldı. Yazar, "özel
ajans kuruluşlannın teşvik
edileceğini" soyledi. Öğle
sıralannda ÎÜ. Basın Yayın
Yuksek Okulu'na Anadolu
Ajansı Yönetim Kurulu
Başkam Aydın Dündar'la
birlikte gelen Yazar'ı okul
müdürü Prof. Dr. Tayfun
Akgüner karşıladı. Okulda
yaptığı kısa bir gezintiden
sonra İstanbul Üniyersitesi
Haber Ajansı'na (1ÜHA)
gelen Mehmet Yazar, ajans
ile okul gazetesi "İletim"
hakkında bilgi aldı.
Zeus Sunağı
• BERGAMA (AA) —
Bergama Belediye Başkam
Sefa Taşkın, Doğu ve Batı
Berlin belediye
başkanlarına birer mektup
yazarak, D. Berlin'deki
Bergama Müzesi'nde
bulunan "Zeus Sunağı"nın,
ilçelerine gönderilmesini
istedi. Belediye Başkam
Sefa Taşkın, mektubunda,
Bergama halkının
isteklerini ilettiğini bildirdi.