Katalog

20 SUBAT1990 HABERLER CUMHURİYET/U Karlangaç'a işkence davası • İstanbul Haber Servisi — 1980 yılında işkencede ijldürüldüğü Askeri Yargıtay kararlannca kabul edilen Ahmet Karlangaç 1 ! Oldürmekten hüküm giyen siyasi polislerin yeniden yargılanmasına devam sdildi. İstanbul Askeri Mahkemesi'niri Selimiye'deki duruşma salonunda dün görülen duruşmada müdahil avukatlardan Esin F. Kulaç "Tevsii tahkikat (soruşturmanın genişletilmesi)" istemini yineledi. Mahkeme heyeti bu istemi olumlu karşıladı. Sanık avukatları, buna itiraz ettiler. Mahkeme heyeti, itirazı geri çevirdi. Müdahil avukatların Baki Altın, Nuri Eryüksel, Aslan Tayfun özkök ve Aslan Şener Yıldınm'ın tanık olarak dinlenebilmesi konusundaki istemleri, "Tanıklann ifadelerinindahaönce alınmışolduğu" belirtilerek reddedildi. Bayrampaşa'da yeni bir tünel • İstanbul Haber Servisi — Bayrampaşa Cezaevi'nin dışından kazılmış bir tünel ortaya çıkanld). Tünelin "cezaevi tarihinde", dışandan kazılmış olması bakımından "ilk" niteliği taşıdığı belirtildi. Konuyla ilgili olarak bilgi veren cezaevi yetkilileri tünelin, bundan 10 ay önce yerleri değiştirilen siyasi tutukluların koğuşuna baktığını bildirdiler. Ernek Dünyası'na toplatma • İstanbul Haber Servisi — Emek Dünyası Dergisi'nden dün yapılan yazılı bir açıklamada derginin şubat 1990 tarihli 14. sayısınm İstanbul DGM'nin karanyla toplatıldığı bildirildi. Derginin, Nihat Şeker imzalı "Kürt sorununda ana eksen" başhklı yazıda "anayasanın tanıdığı kamu haklarını ırk mülahazasıyla kısmen veya tamamen kaldırmayı hedef tutan veya milli duyguları yok etmek veya zayıflatmak amacıyla propaganda" yapıldığı savıyla toplatıldığı belirtildi. Çerkezköy'de 3 tutuklama • ÇERKEZKÖY (Cumhuriyet) — Adımlar Dergisi Çerkezköy Temsilciliği'nde TBKP'lilere yönelik tutuklamaları protesto için önceki gün düzenlenen toplantıda gözaltına alınan 38 kişiden üçü tutuklandı, ötekileri tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Mahkemeye sevk edilenlerden Adımlar Dergisi Çerkezköy Temsücisi îsmail Üstün, Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi Haşim Korkmaz ve İstanbul'da oturan TBKP üyesi İdris Erdinç, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası'na muhalefet ettikleri gerekçesiyle tutuklandılar. Ülkücü mafya mı, 16Haziran Hareketi miyaptı? Döviz bürosu baskını bilmeceye döndü"Setüstü döviz bürosunu bastıkları ve Cesim Alagöz'ü öldürdükleri" gerekçesiyle 14 aydır yargılanan 4'ü tutuklu 10 "ülkücü mafya" üyesinin yanı sıra "16 Haziran Hareketi" militanları da aynı olaydan yargılanacak. Hukukçular belirsizliğin giderilmesini istiyor. mayla, "Olayı operasyonlarla ek geçirilen 16 Haziran Hareketi ör- giitü militanlannın düzenledigıni" ileri sürdü. Hukukçular, siyasi po- lisin açıklamasinın "davaıun sey- rinde bir belirsizlik yarattıgını. or- taya atılan iddiaların doğurduğu sorulann yanıdanması gerektigi" göriişüne vardılar. 30 Eylül 1988'de meydana gelen olayda silahlı baskmcılar Cesim NİHAT HALICI Cesim Alagöz'ün de öldürüldü- ğü "Setüstü ddviz bürosu baskını" olayın 17 ay ardından "çok bilin- meyenlî bir bilmece"ye dönüştü. "Ülküeü mafya"dan oldukları id- dia edilen 4'ü tutuklu 10 kişi bas- kını yapmaktan bir buçuk yıldır yargılanadursun, siyasi polis de bir süre önce yaptığı bir açıkla- Alagöz'ü öldürüp, 10 bin Alman Markı'm gasp ettiler. Bu sırada büro içinde Hasan Kuş. Ismail Alagöz, Osman Karacaoğlu, Yal- çın Kapanoğlu ve Ayşe Sanmaz vardı. . Kanlı baskını gerçekleştirdiği öne sürülen sanıklardan ilk olarak ülkücü Ayhan Aydıner yakalandı. Aydıner'in 4 Ocak 1989'da yaka- lanışırun ardından gazetelerde boy boy fotoğrafları yayımlandı ve "Aydıner'in Cesim Alagöz'ü öl- dürdüğü. baskını Murat Özda- bak'ın tasarladığı yolunda ifade verdigi" savları ylr aldı. Bunun ardından Murat Özdabak, Şenol Turan. Osman Hacısüleymanoğ- lu, Metin Sağıroglu. Fadli Dursun, Hakan Arapkirii, Suleyman Va- rol, Erdal ArapkirU, Nevzat Yeşi- lova, Şahin Gültekin'de pes peşe yakalandı. Haien 4'ü tutuklu bulunan 10 kişi hakkında İstanbul 3. Ağır Ce- za Mahkemesi'nde 24.1.1989 tarih ve 989/85 numara ile dava açıldı. "Ülkücü mafya"dan olduklan öne sürülen sanıklar adam öldürmek, gasp, 6136 sayıb yasaya aykırı dav- ranmanın yanı sıra suç kanıtlan- nı yok etmekten de yargılanacak- lardı. Sanıklardan Ayhan Aydıner, "Cesim Alagöz'ü öktürdüğü, olayı da Murat Özdabak'ın planladıgı yolunda poliste verdigi" ilk ifade- lerin tersine mahkeme huzurunda bu suçlamaları reddetti. Gerekçe- sini ise 6.3.1989'da şoyle açıkladı: "24 Eylül 1988'de cezaevinden çıknnşöm. Cesim Alagöz'ün öldü- nılmesi bundan 6 gün sonra oldu. Diger sanıklarla bu süre içinde ir- tibat kurarak böylesine bir olayı işlememe imkân yoktur. Sulh hâ- kimi huzurunda, polis bana cebir ve şiddet kullanır diye aynı ifade- yi verdim. Daha önce 12 Eylül ba- diseleri nedeniyle gözalüna alın- mış, dövülmüşlüm." Sanıklardan Ayhan Aydıner, Ayşe Sanmaz dışında büroda bu- lunanların tümünce teşhis edildi. Yine ülkücü olarak bilinen sanık- lardan Şenol Turan, Osman Kara- caoğlu tarafından "baskıncüardan BİRİ KOMİSER YARDIMCISI2 POLİS İÇÎN 3'ER YIL HAPİS İSTENİYOR Doktora işkence yapanlara' dava SÜLEYMAN SARILAR Gözaltına alınan doktor Mehmet Tok'a işkence yaptıklan savıyla tstanbul Emni- yet Müdürlüğu Siyasi Şube"de görevli ko- miser yardımcısı Ümit Yüksel ile polis me- muru Nevzat Zengin haklarında üçer yıl hapis cezası istemiyle dava açıldı. Aynı za- manda gözaltına alınan öğretmen tbrahim Türk ise İcişleri Bakanlığı aleyhine 10 mil- yon liralık tazminat davası açtı. Dr. Mehmet Tok 7.8.1989 tarihinde ya- sadışı örgüt üyesi olduğu gerekçesiyle si- yasi polis tarafından kardeşleri Barış Tok (15), Yöcel Tok (20) ve Kâmil Tok (27) ile birlikte gözaltına alındı. Daha sonra DGM'de hakkında dava açılan Dr. Mehmet Tok, tstanbul Cumhuriyet Savcılıgı'na baş- vurarak siyasi poliste işkence gördüğünü öne sürdü. tstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ayhan Karapınar, yürüttüğü so- ruşturma sonucunda Dr. Tok'la aynı za- manda gözaltına alınan Burhan Çaglar, Mehmet Akyüz, Mabir Dönmezer, Ümit Yüksel ve Nevzat Zengin'in ifadelerine baş- vurdu. Tanıklar kendileriyle birlikte Meh- met Tok'a işkence yapıldığını söylediler. Savcı Mehmet Ayhan Karapınar, "tddiayı kanıtlayacak yeterli delil buhınmadığr" ge- rekçesiyle 1.11.1989 tarihinde takipsizlik ka- rarı verdi. Mehmet Tok'un avukatı Kemal Kelesog- lu. cezaevi doktoru Mehmet Bilgin ve Ad- li Tıp uzmanı Dr. Rerazi Şendil'in rapor- bu işkenceler sonucu dayanamayıp hazır- ladıkları ifadeyi imzaladım." Eyüp 2. Ağrr Ceza Mahkemesi'nin takip- sizlik karannı kaldırmasından sonra polis- ler hakkında iddianame hazırlayan ve da- ha önce takipsizlik karan veren tstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ayhan Kara- pınar, sanıklar komiser yardımcısı Ümit Yüksel ile polis memuru Nevzat Zengin Dr. Mehmet Tok, yasadışı örgüt üyesi olduğu gerekçesiyle gözaltına alındı. Tok, "Ayak parmağımdan, ellerimden ve cinsel organımdan elektro-şok uygulandı. Fenalaştığımda basmçlı soğuk su sıkıldı" iddiasıyla savcıhğa başvurdu. lannı da ekleyerek takipsizlik kararına iti- raz etti. Eyüp Agır Ceza Mahkemesi'ne ya- pılan itirazda Dr. Mehmet Tok işkenceyi şöyle anlattı: "Ayak parmağımdan, ellerimden ve cin- sel organımdan elektroşok uygulandı. Fe- nalaştığımda basmçlı soğuk su sıkıldı. Ya- nımda 15 yaşındaki kardeşim Banş Tok'a elektrik vermk çığlıklannı dinlettiler. Tiim hakkında "müessir fiilde bulunarak eira- da suimuamele suçunu işledikleri" savıy- la TCK'nın 245. maddesine göre üçer yıl hapis cezası istemiyle dava açtı. Sanık po- lislerin yargılanmasına önümüzdeki gün- lerde tstanbul 3. Asliye Ceza Mahkemesi- nde başlanacak. Bu arada Mehmet Tok'la birlikte gözal- tına alınan öğretmen İbrahim Türk İçişle- ri Bakanlığı aleyhine 10 mih/on liralık taz- minat davası açtı. tbrahim Türk'ün avukatı Osman Ergin, tçişleri Bakanlığı'na gönder- diği dilekçede Işkenceye Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesi'nin 14. maddesinin, devletin işkenceye uğrayanlann zarannı gi- dermesini öngördüğünü belirterek 10 mil- yon lira tazminat istedi. tçişleri Bakanhğı, avukat Osman Ergin'e gönderdiği Müste- şar Yardımcısı Vecdi Gönül imzalı yanıtta tazminat istemini reddetti. Bunun üzerine Osman Ergin, tstanbul 5. tdare Mahkeme- si'nde İcişleri Bakanlığı aleyhine 10 milyon liralık tazminat davası açtı. tbrahim Türk- 'ün işkence iddiasıyla ilgili soruşturma ise sürüyor. İbrahim Türk hakkında DT. Flk- rel Kurtuluş ve Dr. Mustafa Duman'ın ayrı ayn düzenledikleri raporlarda, işkencenin fıziki bulguları belirtiliyor. Doc. Dr. Ata- man Tangör'ün raporunda ise İbrahim Türk'te "İşkence olaylarını anlatırken anksiyete artışı taşikardi (kalp carpmnsı) ve terleme, ani telefon ve zil seslerine kar- sı ürkme ve irküme" görOldüğü belirtiliyor. Esbank 198931.12.1989 TARIHLIBHANÇO' Likit peğerler 477MİLYARTL YILLIK ARTIŞORANI%91 Nakdi Krediler 541MİLYARTL YILL1K ARTIŞ ORANI % 206 Menkul Kıymetler Hacmi 4,2TRİLYONTL Y1LUK ARTIŞ ORANI % 228 Toplam Aktifler/ 1,2 TRİLYON TL YILLIK ARTIŞ ORANI % 139 Toplam Mevduat 593MİLYARTL YILLIK ARTIŞ ORANI % 113 Özkajnakîar 101MILYARTL YILLIK ARTIŞ ORANI % 221 Dış İşlemler Hacmi 1,5 MİLYARA.B.D.$ YILLIK ARTIŞ ORANI % 42 Vergi Sonrası Kâr 28MİLYARTL YILLIK ARTIŞ ORANI % 53 Gayri Nakdi Krediler 994MİLYARTL YILLIK ARTIŞ ORANI % 67 • AKTİF (MİLYON TL) KASAVEBANKALAR BANKALARARASI PARA PİYASASI MENKUL DEĞERLER CL'ZDANI (NET) MAÜ PLASMANLAR KREDİLER TAKİPTEKİ ALACAKLAR (NET) FAİZ VE GELİR REESKONTLARI İŞTTRAKLER \X KLHULUŞLAR (NET) SABİT KIYMETLER (NET) DİĞER AKTİFLER TOPIAM AKTİFLER NAZIM HESAPUI PASİF MEVDUAT BANKALARARASI PARA PİYASASI KULLANnAN KREDİLER FAİZ VE GİDER REESKONTLARI ÖDENECEK VTRGİLER .İTHALAT TEMİNATLARI VE TRANSFEK EMİRLEKİ MUHTEÜF BORÇLAR DİĞER PASİFLER ,ÖDE.NMİŞ SERMAYE İHTİYATLAR KIDEM TAZMİNATIKARŞILIĞI YENİDEN DEĞERLEME FONLARI •NEM KAR1 (VERGİ SONRASI) TOPLAM PASİFLER NAZLM HESAPIAR 1989 1988 258.002 147.843 19.904 113.201 58566 90.697 45 098 541.249 177 126 20.500 8026 57.320 20152 50.713 18394 42.581 24180 1.194.167 499385 4.908.344 2.635303 1989 1988 593168 19489 206.012 35-816 8.395 32,681 110.014 57.244 81.247 5.197 2.500 14.682 27.722 278 403 6000 42313 15702 4342 20.639 66.003 15.115 25000 H51 1200 4 774 18143 1.194.167 499385 4.908.344 2 635 303 31.12.1989 KAR VI ZARAR TABLOSU (MILYONTL) FAİZGEÜRLERİ FAİZ GİDERLERİ NET FAİZ GEÜRLERİ (A) KAMBh 0 KÂRLAR1 KAMBİYO ZARARLAR1 NETKAMBİYOKARI(B) FAİZ DIŞI GEÜRLER FAİZ DIŞI GİDERLER NET FAİZ DIŞI GEÜRLER (C) TAKİPTEKİ ALACAKLAR KARŞIUĞI (D) KIDEM TAZMİNATI KARŞIUĞI (E) VERGİ ÖNCESİ KÂR (A+B-C-D-E) VERGİ KARŞaiĞI NET KAR (VERGİ SONRASI) 1989 193.462 142.642 50.820 • 46.562 42.574 3.988 46.013 59.294 (13.281) 8.530 1.300 31.697 3.975 27.722 1988 75187 50.001 25186 23668 32.932 (9.264) 44 5 P 3^28-4 9 231 3 4.% 1200 20519 2376 18U3 ESBANK "Tedbirli ve Kararlf 'Esbank bilançolannın uluslararası muhasebe ilkelerine uygunluğu bağımsız birdenetim kuruluşu tarafından deneılenmektedir biri de buydu" diye mahkeme hu- zurunda teşhis edildi. Aynı sanık, Yalçın Kapanoğlu tarafından "Belkl Şenol Turan da vardı, ama kuşkuluyum" diye belirtildi. Bas- kını tasarladığı ve ülkücü mafya- nın liderlerinden Alaattin Çakıa'- nın "eski adamlanndan" oiduğu öne sürülen Murat Ozdabak ise yal- nızca Ayşe Sanmaz tarafından "Bana silah çekip yere yabran kişi Murat Özdabak'tı. Ama Cesim Alagöz'ü kim öldürdü bilmiyo- rum. göremedim" denilerek teşhis edildi. Taruklardan Hasan Kuş, Cesim Alagöz'ün Aydın Aydıner- ce Öldürüldüğünü söyledi. Merkez Kriminal Polis Labora- tuvar ı'nca da sanıklardan Mu- rat Özdabak'ın Sultanbeyli'deki evinde ele geçirildiği öne sürülen 7.65 mm. çaplı tabanca incelendi. tddianamede de tabancanın bas- kından sonra Özdabak, Nevzat Yesüova ve Erdal Arapkirii'nin yardımlarıyla Sultanbey'deki bu eve saklandığı belirtildi. Merkez Kriminal Polis Labora- tuvarı'nca düzenlenen 7.12.19S8 tarihli rapor, 6097 numara ile ge- nel işlem defterinde kayda geçiril- di. Bu ekspertiz raporuna göre "24.12.1988'de Kartal Rahmau- lar'da İrfani Tuncer adlı bir kişi- nin yaralanmasına yol açan taban- ca ile Cesim Alagöz'ün Kabaıaş Setüstii'nde öldünildügü tabanca- nın aynı tabanca olduğu" kanısı- na varıldı. Davanın seyri boyunca tutuklu sanıklar birçok duruşmada mah- keme heyetine, "kendilerine karşı bir komplo knruldugunu" iddia ettiler. Özellıkle Murat Özdabak tarafından dile getirilen bu sava göre Mali Şube Müdürü ile tanık- lardan Hasan Kuş, bu 'koraploi yu kurmuşlardı. Bu komplonun nedeni, "Hasan Kuş'un, Murat Özdabak'a duyduğu kişisd husu- mef'ten kaynaklanıyordu. Ancak bu savlar öne sürülerek getirilen tahliye ve beraat istemleri mahke- me heyetince geri çevrildi. Davanın seyrinde "döniisim" olarak nitelendirilebilecek derece- de önemli olay, 23.1.1990 akşanıı yaşandı. İstanbul Menkul Kıymet- ler Borsası'na bomba koyarken parçalanan Bülent Ramazan On- gan'ın "16 Haziran Hareketi" ör- gütü üyesi olduğunu saptayan si- yasi polis, gerçekleştirdiği operas- yonlarla bu örgüte üye olduğunu öne sürdüğü 8 kişiyi yakaladı. Siya- si polise göre sanıkların üzerinde ele geçirilen silah, Kabataş Setüs- tü'nde Cesim Alagöz'ün öldürül- düğü silah ile aynı. 6'sı DGM'ce tutuklanan 8 sanık, Siteler Polis Karakolu'nun basılması, bir poli- sin öldürülmesi ve onlarca bom- balama eyleminin yanı sıra, kanlı Setüstü döviz bürosu baskınını gerçekleştirmekten de yargı- lanacak. Oysa 16 Haziran Hareketi ör- gutü, mayıs 1989'da yayımladığı "basın bülteni"nde siyasi polisin kendilerine yönelttiği suçlamala- rın döviz bürosu dışında kalanla- rını üstleniyordu. Bu eylemlerin arasında bir polisin öldurüldüğü, Siteler Polis Karakolu baskını da olmasına karsın yalnızca Cesim Alagöz'ün yaşamını yitirdiği bu baskının "eylem listesP'nde yer al- maması dikkat çekiyor. Hukukçular, siyasi polisin DGM iddianamesine de geçmesi beklenen bu savının. davanın sey- rinde belirsizlik yarattığını ve bu açıklamanın ardından ortaya ya- nıtlanması gereken soruların çık- tığına işaret ediyorlar. Hafize Ozal davası Danıştay'da ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) — Cumhurbaşkam Tnrgut Özal'ın annesi Hafize Özal'ın Ba- kanlar Kurulu karanyla Nakşi- bendi tarikatı şeyhi Mehmet Za- hit Kotku'nun yanına gömülrnesi üzerine SHP Genel Sekreter Yar- duncısı Adnan Keskin'in açtığı da- va bugün Danıştay 10. Dairesi'nde görülecek. Keskin, Avukatı Tezcan Çakır aracıhğıyla sunduğu sa\xuı- mada, "İnkılapcıyım diye yemin eden milletvekillerinln, içinde bu- lunduklan tarikat şeyhinin ayak ucuna gömulmek için özd Bakan- lar Knrula karan çıkardıklannı" belirterek, bunun laikliğe aykın bir davranış olduğunu vurguladı. Hafize Özal'ın şeyh ve dedelerin katıldığı bir törenle defnedildiği- ni ve mezar taşına "Ümmü'l Vüzera" (Bakanlar Annesi) yazıl- dığına dikkat çekilen savunmada, "Özellikle laiklik ve eşitlik Ukesi bilinerek ve istenilerek belirli bir özel amaçla çignenmekte, din duyguları kötüye kullanılmakta, din günlük politikaya alet edil- mekte, belirli bir tarikaün özel bir koruma altında olduğu gösteril- mek istenmektedir" denildi. Laiklik ilkesine aykırı bu du- rumda dava açmakta meşru men- faatin söz konusu olduğu bildiri- len savunmada, "Atatfirkçü ve laik bir Türkiye'de bir tarikaün özel hi- maye gormesi bağışlanamaz" gö- rttşüne yer verilerek, Özal ailesi- nin yıllardır bu tarikattan olduğu iddialan anlaüldı. Defın istemiy- le anayasanın "eşitBk"* ilkesinin de çiğnendiği vurgulanarak, takdir hakkının da kötüye kullanıldığı, aynca belediye mezarlığına gö- mülmeyen Hafize özal'ın, beledi- ye denetimi dışındaki bu alanda belde sakinleri için sağlık bakı- mından bir sakınca yaratmayaca- ğına dair bir belge alınmadığı da vurgulandı.