Katalog

17ŞUBAT1990 CUMHURÎYET/7 SAVUN-MA ANKARA HAVASICumhuriyet Ankara Bûrosu BU SİZE MEYİ HATIRLATIYOR? Milyarlık gövde Trilyonluk zırhlı araç ihalesı yaklaşık ikı yıl kadar önce sonuçlandı Geçen yılın son gunlennde de Cumhurbaşkanı ÖzaJ aracın üretileceği tesısın temel atma törenine katıldı. Savunma Sanayıi Müsteşarlığı zırhlı aracın çeşrtlı aksamları içın de yeni yenı ıhaleler açmakla meşgul. Aracın topu, kulesi, • motoru, taretı ve gece görüş sistemlerı ıçın ayrı ayrı ihaleler. Bu durumu çeşıtlı çevreler "Düşünün ki birotomobil aldınız, motorunu, direksiyonunu, aküsünü, tekerielderini her şeyini değiştlriyorsunuz. Geriye ne kalıyor? Birtek gövdesi. Yani bir bu aracın bir tek gövdesi için trilyonlar ödeyecegiz ' şekhnde yorumlayarak eklıyorlar — Âsgari ücretin 147 bin lira otduğu bir ülkede, satt gövdesi için bir araca trilyonlar ödenir mi? Babambana uçak alacaktı — Senin adın ne? — Nehir... — Niye ağlıyor annen? — Babam öldüydü. — Nerede öldü? — Kömür ocağında... — Sen nereden öğrendin? — Telefon geidiydi... — Sen de agladın mı? — Cık. Annem ağladı da ben... — Oyuncağın var mı? — Cık... — Baban alacak mıydı? — Alacaktı da öldü... — Ne alacaktı, sen ne istemıştin? — Uçak. — Arkadaşlarının var mı oyuncağı? — Sevda'nın var. — Kardeşinin oyuncağı var mı? — Yeşim'in de yok. Ona da babam bebek alacaktı. Yeniçeltek Maden İsJetmesı'nde meydana gelen grizu patlamasında yaşamını yrtırenlerden birinin evi burası. Mevlüde Öztürk (60). hem halaoğlu hem de damadı olan Mustafa Korkmaz'ın (32) bordrosunu alıyor. imzayı basıyor; "Yavrum, yavrum. Ereiz kodun bizi, yavrum." Mevlüde kadın, "belkı yaşıyordur" dıye günlerce umduğu damadının "can . parası"nı yumruk yaptığı elinde burusturuyor, "oy, oy oy..." diye yanarak. (Fotograf: Fuat Kozlnkln) SHP AKBULUT DIYOR Kİ TV sansürû Ben çözerim, bana getir SHP liderı inönü, geçen çarşamba günü Kırşehir seçimlerini. tûtün üreticilerınin durumunu anlatıp, Maliye Bakanı'nın istifasını ıstediği basın toplantısını yapmtştı. TRT kamerası da baştan sona İnönü'nün toplantısını fılme almıştı. SHP kurrhayları, iktidar partısının Kırşehir'deki "seçlm yatırımlannı ve oyunlarını" sergıleyen bu açıklamayı ızlemek için saat 20.00'de ekran baştna geçtiler. Ama ekranlarda Erdal Bey'in ne bir sözü ne bir görüntüsü vardı. O saatten sonra da olanlar oldu. MYK üyesı Nail Gürman TRT telefonlarını saat 20.25'ten ıtıbaren çevirmeye başladı. Konuşmalar şöyleydi: — 126 99 83 mü? Erdal Bey'in basın toplantısı niye verilmedi? — Efendim ben yetkili değilim. 128 16 43'ten Mehmet Bey'i arayın. — 128 16 43 mü? Erdal Bey'in basın toplantısı niye verilmedi?. — Biz 19.00'dan sonra görev aldık. Durumu bılmiyoruz, Hamit Bey'i arayın. — 128 16 50 mi? Hamit Bey orada mı? — Hayır odadan çıktı. Karşı tarafa geçti. Bulamıyoruz — Ceyhan Bey'in (Haber DairesJ Başkanı) ev telefonu kaçtır? — Biz bilmiyoruz. Yarın haber verelim. Neyse ertesi gün saat 12.00 sularında Genel Başkan İnönü Genel Müdür Erdem'e ulaştı. Ama basın toplantısının niçin verilmedığı yolunda doyurucu bir yanıt alınamadı. Ama biz fıkir olsun dıye Erdal Bey'in yer almadığı bültende yer alan bir kaç haberı verelim: — Hindistan'da uçak kazası, TRT sanatçı ödülleri, Başbakan'ın baldızının cenaze töreni, siyasi haber yerine ise Devlet Bakanı Ibrahim Özdemirin basın toplantısı. Gürman önümüzdekı hafta cumhuriyet bassavcılığı ile TRT Yüksek Kurulu'na suç duyurusunda bulunuyor.. • Masaya yumruğumu mu vurmamı ıstiyorsunuz? Mucize mi yaratayım? Benim elimde sihırli değnek yok. Niye karamsar tablolar çizıyorsunuz burada? Ne yani, şimdı ben bu işi beceremiyor muyum? • Yunanistan meselesınde de görüşümü tekraıiayayım KEKLİK Türküler ve oyun havalan Eskı Cumhurbaşkanı Kenan Evren'ın geçen hafta Marmarıs'te av yasağını çığneyerek 5 keklik avladığı . için para cezasına çarptınldığı biliniyor. Cezayı ödeyeceğini bildiren Evren keklığın nerede avlanacağını da şöyle açıkladr. "Türküde 'kekliği düz ovada avlarlar' denilıyor. Halbuki buralar hiç de öyle değıl" İnsanlar zor şartlar, baskı altinda kalırlarsa, o baskıdan kurtulmak için sığınacakları bir yer ararlarsa. elbette biz - Bulgarıstan'da oldu bu hadıse- onların da gelıp çorbamızı paylaşmalarını isteriz • Enflasyon şu orana ınecek. şöyle olacak gıbı bir açıklama yapmayın 1983'te enflasyonu yüzde 10'a indıreceğiz dedık, mahcup olduk Ben o hatayı yapmayacağım Rakam açıklayanlar yanlış yapryor. • ANAP vatandaşa ne vaat ettiyse onu gerçekleştirmiştır • Bu partinın genel başkanı benim, başbakan da benim. Kabul eden eder. • Vatandaşımıza daıma kapımızı açık tutmalıyız. Meselelen mahallinde çözmeliyiz. Çozemezsek milletvekıllerine ya da bana getırın, biz çözenz. • Sağlığından endişe etmeyen bir Türkıye olsun istiyoruz... • .. diye düşünüyorum... SENDIKACILAR TOPLANIYOR Yemek tarihi değişti Çalışma Bakanı imren Aykut'un sendıka kökenli SHP Mılletvekıli Ömer Çiftçi'nin bir soru önergesı görüşüleceğı ıçın TBMM'den erken çıkamadığı bir gündü. Aykut, Çıftçi'den yakınmak uzere muhalefet kulisine gıtti. Eskı sendikacı milletveküleri çevresini sarınca da, hepsinı yemeğe davet etti. Yemek için SSK'nın Kavaklıdere'deki yeni sosyal tesıslerinde karar kılındı. Tarıh olarak da 13 şubat salı akşamı belirlendi. Ancak DISK Genel Sekreterı ve Bagımsız Milletvekılı Fehmi Işıklar o tarihte DİSK'in kuruluş yıldönümünü kutlayacaklarını anımsatınca, Aykut önce gûldü, ardından da yemek tarihini değiştirdi. Tarihin değiştirilmesinin bir nedenı Işıklar'ın gelemeyişi idı, ama Aykut asıl nedeni şöyle açıkladı: "Neme lazım, o tarihte yemek yeriz, herkes DİSK'in kuruluş yıldönümünü kutladılar der.' İHTİYAÇ Canlı eşek ithali SHP Edirne Milletvekılı Erdal Kalkan bir gensoru ıle ilgıli olarak kürsüden konuşuyor. — Hükümet, dışarıdan canlı eşek, kaz ve hıyar ithal etmiştır... Milletveküleri ve gazeteciler kuiaklarını açarak Kalkan'ı izlemeyı sürdürürlerken o devam ettr. — Bizim memleketimizde yeterı kadar eşek, kaz ve hıyar yok mu? Gülüşmeler, alkışlar ve protestolar geldi. Daha sonra Devlet Bakanı Güneş Taner Kalkan'a yanıt verdi: — İhtıyacı olan ithal eder... — Kimın ihtıyacı vardı? Sonra bir fıkra anımsatıldı: Napolyon'a sormuşlar: — Neden "Para, para, para" dedıniz "Onur, onur, onur" demedınız? Napolyon yanıtlamış: — Herkes ihtıyacı olanı ister. İNÖNÜ HİKÂYELERİ GUL - GEC feı EXIMBANK Garip bir kunıluşa gittim Ankara Devrimci Sanat Tiyatrosu'nda "Baba 12 Eylül'de Neredeydin?" oyununun provaları sürüyor Oyun sahnelenmeye başladıktan sonra bu soruyu birbirine yönelten çok kişi olacak. Exımbank Genel Müdürü Turgay özkan, soru yöneltılmeden, geçen gün bir toplantıda anlatıyordu: — 1980'de Dünya Bankası'nda teşvıklerden sorumlu uzmandım. Fılipinler ve Türkıye'de teşvikler üzerine rapor hazırlıyordum Ha2iran 1980'de Türkiye'ye geldım. Önce İstanbul Bir ıhracatçıyla goruşmem gerekiyordu. Randevu aldım, ENKA diye garıp adlı bir kuruluşa gittim. Şerif Egeli diye adını ilk kez duyduğum yetkıliyle görüştüm Sonra bir bankacıdan randevu aldım, Garantı Bankası'nın Genel Müdür Yardımcısı ıdi, Yavuz Canevi. Ardından Ankara'ya gittim DPT'de görüşmelere başladım. Teşvik Uygulama Başkanı Ekrem Pakdemirli ve Yabancı Sermaye Başkanı Hüsnü Dogan ile bir araya geldım Sonra da VVashington'a gidip bir rapor yazdım: "Türkıye'de ihracata kredı veren Eximbank modelı bir banka gereklidir. ." Evet, Özkan'ın raporu yıllar sonra uygulamaya konuldu ve oluşturulan bankanın başına da kendısı getırildı 12 Eylül'de Dünya Bankası'nda olmanın yararı herhalde.. Erdal Bey'in arabası Erdal Bey bir yurt gezısınden dönüyordu. Seçım otobüsünün en önündekı koltuğuna oturmuş, bi: an önce partisinin genel merkezi önünde kendısini bekleyen otomobıline kavuşarak evıne gitmeyi bekliyordu Başkentın merkezıne yaklaşılıyordu Otobüsteki görevlılerden biri, telsizle genel merkezi aradı: — Güneş 2 (seçim otobüsü), genel merkezi arıyor — Burası genel merkez Dınlemedeyiz. — Sayın genel başkantmızın otomobilı hazır mı? — Hazır, ama lastiklerınden birinin havası ınmiş, şişirmeye gönderdık, birazdan gelecek Erdal Bey, oturduğu yerden ılgıyle ızledığı bu diyaloğu yarıda kestı ve kendısıne gösterilen bu ilgiyi kastederek dedı ki: — İyı şişirmeler... FIKRA Gorbaçoy göremedi Karadenizlınin bıri, karşı tepedeki komşusunu ortalarda goremeyınce merak eder, gider Kapıyı açtığında. komşusunun, odanın ortasında y üzüstü uzandığını ve kocaman bir buyüteçle bir şeyler inceledığinı görur Sorar: — Hayrola komşi, günlerdir ortalarda görünmeysun... — Baa bak komşı, günlerdir Manc'ın bu kıtabının ıçını arayrum. Burada muhakkak bir şeyler vardı da Gorbaçov oni göremedi zannedeyrum. HAYVANLAR ISMAIL GLLGEÇ KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇ AK PÎKNİK PİYALE MADRA fflZLI GAZETECİ NECDETŞEN \KT(PA% OLVtA ŞAHSI )» VAg. /MI SAYlN / O/.UI? 9 KÜCÜKy FHRTlYı' KURULTAY SOHRASI 3lR PARTıSİNİZ I fi«T Z<YAR£T BPBH KıŞİ SİZ Tof\J ToPu 14- V OLDUNUZ. NEPEN \\.6il£M-/ """ " ey KÜÇÜCOK '' SiYASAL &VNPAN HİÇ >K(JtiUZ OLM \"[ SAY/N BÜYüKŞLÇİ.iLK IKTiPARIZ- ÇİZGİLİK KÂMtL MASARACI AGAÇ YAŞKEN EGILIR jY£<2#rtAf< \ KEMAL GÖKHAM GLRS£S GARFIELD JZM R4KZS ODİE.' SU OA Nl'M A5ZiMQAM öyLE COK MLiyöE Kı.MUSLUKÇUÇASlR- 2-25 TARİHTE BUGÜN MIJMTAZ ARIKAS 17 ŞUBAT YUZYILDA BİR RASTLANAN SESf 19O2'PE 8UGU*J,A/MEItlKALI ŞARKICI AMDERSOU DOĞMÜÇTU. PH/LAD£LPHf<4'DA/a Kl- LISELEfZDE Z£fJCr ILJ*ÜIL£Rİ(N£GKO SPI&tTUALS) SÖVLrfEIZEK MUZiSS BAŞLArAN ANDEKSON, 1SZS YILINOA AÇILAU BlK YARlÇMADA^OO RAKlglNİ (SE&'DE BteAKAGAK g/£fA/Cr OLMUf, *ULUSAL ZENCI M(JZıSY£ML£R 8ıGLl6t"NIN OğeeMM 8<Jg- SUNU İCAZAAJM/fr/. 1933'TEKI So\IO4 /S£,AVKUPA, Guvey AM£gUC4 VE *8P 'OEKI TURNELEÜINDE UAKLI BlR UME ULA$MI$TI ÇOK ZEHGıSİ KOHTKAL- TO SEStYLEj A(£TIK, PE OYUAMAKT/* VE Pl UNLU ORHEST/iA ONUkl !Ç.W, "AKICAK YUZY/LPA BtLECEK BuYuK SıR SES " &EM/ŞTI..