Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/14 DIŞ HABERLER 17ŞUBAT1990
DALMANYA
Honecker:SorumlulukbendeDevrikDoğu Alman lideri geçmişte "devletin ve halkın içine düştüğü bunalımın bütün sorumluluğunu" üstlendi
JLIemokratik Almanya'nın devrik lideri Eric Honecker,
ülkenin ve halkın içine düştüğü durumun tüm
sorumluluğun kendisine ait olduğunu ve geçen yıl mayıs
aymda yapılan yerel seçimlere hile kanştırıldığını
basına yaptığı yazılı açıklamada itiraf etti.
DtLEK ZAPTÇIOĞLU
BONN — Federal Almanya ile Demok-
ratik Almanya'nın birleşme tartışmalan sü-
rerken, D. Alman eski Devlet Başkanı Eric
Honecker ülkesinde "Devletin ve halkın içi-
ne düştüğü bunalımın bütün sorumluluğu-
nu kabul ettiğini" açıkladı.
Hakkında "vatana ihanet, rüşvet" gibi
suçlardan soruşturma açürmş buûınan dev-
rik lider Honecker dün basına yaptığı ya-
zılı açıklamada "Geçen yılki yerel seçim-
lere hile karıştırdığını" da itiraf etti.
D. Almanya hukumetinin sandalyesiz
Bakanı Rainer Eppeiraann, Honecker'in bir
açıklamasını önceki akşam televizyonda
okudu.
Berlin yakınlannda bir evde hakkında ve-
rilecek hükmü bekleyen Honecker (77),
Eppelmann tarafından okunan açıklama-
sında, " D . Almanya devletinin ve halkının
siiriiklendiği krizin siyasi sorumluluğunu
üstleaiyorum" dedi.
1989 yılı belediye seçimlerine hile karış-
tınldığı, dönemin muhalefet gruplannca Ue-
ri sürülmüştü. Bu olaydan 5 ay sonra Ho-
necker iktidardan düşmüştü.
Seçimlere hile kanştınlmasmın doğrulan-
ması, dönemin seçim komisyonu başkanı
Egon Krenz'i de gündeme getiriyor. Ancak
Honecker'den sonra KP ve devlet başkan-
lığı görevini bir sure üstlenen Krenz, hak-
kındaki suçlamaları reddediyor. Seçim so-
nuçlannın değiştirildiğini kabul eden Krenz,
seçimlerin tam anlamıyla dürüst olarak ya-
pılması için çaba sarfeuiğini belirtiyor.
Aynı televizyon programında, Demokra-
tik Almanya Genel Savcüığı'nın da bir açık-
laması okundu.
Açıklamada, belediye seçimlerinin bazı
kent ve bölgelerdeki sonuçlanna hile kanş-
tırıldığına dair ellerinde kanıtlanmış bilgi-
ler bulunduğu ifade ediliyor. Savcılık açık-
lamasında, seçimlere hile kanştırılmasın-
dan, Honecker lideriiğindeld eski devlet ve
parti yönetiminin sorumlu olduğu kayde-
diliyor.
D. Almanya devlet başkanlığından dün
yapılan açıklamada, son belediye seçimle-
rine hile karıştırıldığı kabul edilmiş, oyla-
marun 6 mayısda tekraılanacağı belirtilmiş-
ü.
Birleşme sancıları gerek iki Alman baş-
kentinde gerekse Avrupa'daki komşu dev-
letler arasında tüm şiddetiyle hissedilmeye
devam ediyor. Alman birliğinin "2 + 4"
formülüne göre önce 2 Alman devleti, da-
ha sonra da 4 müttefik arasında göruşüle-
cek gerçekleşme plam Polonya'da tepkiyle
karşılandı. Polonya Başbakanı Tadeusz
Mazowiecki dün, "Federal Almanya ve De-
moknıtik Almanya'yla birleşmeden önce
banş aulaşmalan imzalamak Utediklerini"
söyledi.
İI. Dünya Savaşı'nda Alman faşizmin-
den en büyuk zararı gören ülkelerden biri-
si olarak Polonya, birleşme görüşmelerine
katılma hakkıru kendinde görüyor. "III.
Reicb"ın parçalanmasmdan sonra bir kı-
sım topraklar Polonya'ya verildiği için Var-
şova, Almanya'nın birleştikten sonra bu
topraklarda hak iddia edeceğinden korku-
yor. Polonya ve Sovyetler Birliğı, F. Alman
hükümetinden Polonya sınınnı olan Oder
- Neisse Hatu'nı değiştirmeyeceğine dair
birkaç kere güvence isternişti. Ama Helmut
Kuhl bu garantiyi şündi vermekten kaçını-
yor ve Almanya birleştikten sonra kurula-
cak ortak parlamentoya havale ediyor.
Kohl'un bu tavrı, ülke içindeki bütün mu-
halefet partileri tarafından eleştiriliyor.
Polonya'run talebine ilk tepki, F. Alman
Dışişleri Bakanı Hans Dietrich Genscher'-
den geldi. Oüawa'da varılan mutabakatın
"tarihi önem taşıdıgım" söyleyen Gens-
cher, Polonya'nın görüşmelere katılması-
nın hukuksal kurallara aykın olacağını söy-
ledi. Amerika Birleşik Devletleri de aynı gö-
rüşte. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Boucher
dün Washington'da yaptığı açıklamada
şöyle dedi:
"Amerika Birleşik Devletleri, Almanya'-
nın komşulannın çıkarlannı ve kaygılannı
anlaytşla karşılamaktadır. Ama savaş ve sa-
vaş sonrası dönem, ABD, Sovyetler Birli-
gj, Fransa ve lngiltere'ye özel hak ve gö-
revler yüklemiştir. Federal Alman Dışişle-
ri Bakanı Genscber Ottawa'da bize, Pelon-
ya sınınnın degişmezligi koousunda güven-
ce vermiştir."
Bu arada D. Alman Başbakanı Hans
Modrow dün Varşova'ya ani bir ziyarette
bulundu. Modrovv, Cumhurbaşkanı Jaru-
zdski ve Başbakan Mazowiecki'nin yanı sı-
ra Dayanışma Sendikası lideri Lech Wal«-
sa'yla da görüştü.
Modrov,, Tadeusz Mazowiecki ile yap-
tığı görüşmeden sonra, Alman birliğinin,
komşularını "tebdit etmemesi ve korkut-
maması" gerektiğini söyledi. Demokratik
Almanya Başbakam, Polonya'nın Alman-
ya'nın birleşmesi görüşmelerine katılma is-
teğini de tümüyle desteklediklerini kaydetti.
Polonya Dayanışma Sendikası lideri
Lech Walesa da, Polonya hukumetinin, Al-
manya'nın birleşmesi görüşmelerine katıl-
ma isteğini desteklediklerini belirtti. Wale-
sa, "Kimse, Polonyalılar olmadan Polon-
ya sınırlan konusunda göriışmemeli. Böy-
le bir hata daba önce yapıldı. Bir daha göz-
ardı edilecegini düşunemiyoram" dedi.
PARIS
Kohlve
Mitterrand'ın
zirve çağnsı
Önceki gece Paris'te bir araya
gelen Fransa Cumhurbaşkanı
François Mitterrand ile
F.Alman şansölyesi Helmut
Kohl, Almanya'nın birleşmesi
için "acil bir Avrupa zirvesi''
konusunda anlaştılar.
SABETAY VAROL
PARİS — Fransa Başbakanı François
Mitterrand ve F.Alman Başbakanı Helmnt
Kohl, bir süreden beri meydana gelen gö-
rüş ayrüıklarını gidermeye çahşıyorlar. Yıl-
lardan beri Avrupa Birliğı sürecini birlikte
sürukleyen "dost" iki liderin arası "Al-
manya'lann birleşmesi" konusu gündeme
geldiğinden beri eskisi kadar sıcak değil
Önceki gun akşam yemeğinde bir araya ge-
len Kohl ve Mitterrand "olaganüstü AT
zirvesi" toplanması için göruş birliğine var-
dılar. Zirve büyük olasıbkla nisan aymda,
yani Doğu Alman seçimlerinden sonra top-
lanacak. öte yandan gelecekteki birleşik Al-
manya'nın doğu sının meselesi iki lider ara-
sında görüş farkhhğı yaratmaya devam et-
ti. Fransa, birleşme ile birlikte açık seçik
biçimde şimdiki Doğu Alman-Polonya sı-
nınnm büyük Almanya'nın sının olacağı-
nın ilan edilmesini isteTken, Kohl, bu ko-
nuda kararın Birleşik Alman Parlamento-
su tarafından verilmesi gerektiğini savun-
du.
Her iki lider iki saatten fazla süren ak-
şam yemeğinde bir kez daha Alman Birliğı
ile Avrupa Birliği süreçlerinin bir arada yü-
rütülmesi ustünde durdular. Helmut Kohl,
Alman Birliği konusunda şöyle bir aynm
yapma gereğinden söz etti: " 1 - Almanla-
nn kendi başlanna ve kendi sonımluluk-
lan altında karar vermesi gereken konular,
2- Silahsızlanma ve paktlar arası ilişkiler-
den kaynaklanan konular." Şansölye Kohl,
AT zirvesinin 18 mart tarihinden sonra ola-
ğanüstü toplanarak Almanya meselesini
özel bir oturumda ele alması fikrine taraf-
tar olduğunu zirvede ilan etti.
Kohl geçen aralık aymda Strasbourg'da
toplanan zirvede ahnan "ekonomik ve pa-
rasal biriik için hükümetler arası konfe-
rans" kararını desteklemeye devam ettiği-
ni de Mitterrand'a söyledi. Aralık ayında
toplanacak bu konferansı daha ileri bir ta-
rihe enelemerrin "korkunç bir geriye gidiş"
olacağını söyleyen Kohl, François Mitter-
rand'ın 'pan-Avrupa konfederasyonu' fik-
rini de doğru bulduğunu vurguladı. Mitter-
rand, geçen ay demokrasiye geçen Doğu
Avrupa ülkelerini de kapsayan daha geniş
bir Avrupa birliğinin gerekli olduğunu açık-
lamıştı. iki lider, birleşik Almanya'nın ta-
rafsız bir ülke haline gelmesi fikrine ortak-
laşa karşı çıktılar.
ÇEKOSLOVAKYA
Sovyet
askerleri
26 şubatta
gidıyor
Ülkede bulunan 75 bin
Sovyet askerinin büyük
bölümü 31 mayısa kadar
ülkesine dönecek.
Dış Haberler Servisi — Çekoslovakya'-
da 1968 yılından bu yana konuşlanan Sov-
yet askerlerinın, 26 şubattan itibaren geri
çekilmeye başlayacaklan bıldirildi.
Çekoslovakya Komünist Partisi'nin sen-
dika gazetesi Prace'de dün yer alan bir ha-
bere gore 26 şubattan itibaren geri çekil-
meye başlayacak Sovyet askerlerinin büyük
bölümü 31 mayısa kadar ülkelerine geri
dönmüş olacaklar. Haberde, geçen ay Mos-
kova'da yapılan görüşmelerde çekilme ta-
rihinin kararlaştırıldığı belirtildi. Gazete,
Çekoslovakya'da SSCB'nin 75 bin askeri
bulunduğunu da kaydetti.
Siyasi gözlemciler, SSCB'nin Çekoslo-
vakya'dan asker çekerek, hafta başında Ka-
nada'da varılan anlaşma gereğince de ilk
yükümlülüğunü yerine getirmeye başladı-
ğını kaydediyorlar. Kanada'da ABD ve
SSCB, Orta Avnıpa'da karşıhkh olarak 195
biner asker bulundurma konusunda anlaş-
mışlardı.
Sovyetler Birliği'nin, 320 bini Demokra-
tik Almanya'da olmak üzere, Avrupa'da
600 bin askeri bulunuyor. SSCB, Kanada'-
da varılan anlaşma gereğince 405 bin aske-
rini Avrupa'dan geri çekecek.
Çekoslovakya'da Vaclav Havel'in Cum-
hurbaşkanı secilmesinden önce, ülkenin en
güçlü muhalefet grubu Sivil Forum, yöne-
timle anlaşmanın ilk şartı olarak Sovyet as-
kerlerinin geri çekilmesini istemişti.
ROMANYA STOCKHOLM
îsveç modeli'
tarih mi oldu?Komünistlerin dışarıdan desteği ile 1982'den beri ülkeyi
yöneten sosyal demokratların "ekonomik sıkıyönetim" ilanı,
bardağı taşıran son damla oldu.
YAVUZ BAYDAR
ÖFKELt GÖSTERİC1LER — Bükreş'te gostencilerin öfkesi dinmivor. ıtoıograi: Reuter)
Bükreş 'gösteriler kenti'TV binası önünde önceki gece toplanan binlerce kişi Devlet
Başkanı İon İliescu'nun istifasını ve gizli polis örgütü
Securitate'nin durumunun aydınlatılmasını istedi.
Savunma Bakanı Militaru istifa etti
BÜKREŞ (AA) — Romanya'nın başkenti
Bükreş'te önceki gece hükümet aleyhtan bir
gösteri yapıldı.
Televizyon binası önünde toplanan bin-
lerce kişi, 1 numaralı adam ton İliescu'nun
istifa etmesini ve eski gizli polis örgütü Se-
curitate'nin durumunun aydınlatılmasını is-
teyen sloganlar attılar. Savunma Bakanı Ni-
cola Militaru da askerlerin 4 gündür süren
protestoları üzerine istifa etti. Militau'nun
yerine General Victor Anastase Stancales-
cu getirildi.
Bükreş'te bir haftadır gösteriler yapan as-
kerleri destekleyen göstericiler, ordunun
"temizlenerek" demokratikleştirilmesini de
istediler.
Gösterinin bir bölümü, televizyon tara-
fından naklen yayımlandı. Bu arada, Temeş-
var bölgesi askerlerini temsilen gösterilere
katılan grup, Başbakan Petra Roman'ın, lç-
işleri Bakanı'nın Temeşvar'da aralıkta gös-
terilerin bastırılmasına kanşıp kanşmadı-
ğınm saptanması için komisyon kurulması
yolundaki önerisini kabul ettiği bıldirildi.
Televizyon, lçişleri Bakanı General Mi-
hail Chitac'ın Temeşvar'da güvenlik güçle-
rinin göstericilere karşı kaba kuvvet kullan-
masına kanşıp karışmadığını belirlemek
için bağımsız bir komisyon kurulduğunu
duyurdu.
öte yandan, Romanya Başbakanı Petra
Roman, Ronıanya'da Komunist Parti'rün
ve komunist ideolojinin öldüğünü söyledi.
Roman, "Biz yalnızca leknik yetenekle-
ri nedeniyle hiikümete gelmiş teknokratla-
nz. Ülkede seyahat ozguriüğu, basın özgur-
liığii ve politik çoğulculuk var. Şiradiye ka-
dar yaptığımız her şey oldukça açık biçim-
de komünizmle uyuşmamaktadır. Hepsi de
anti Stalinist ve anti Bolşeviktir" şeklinde
konuştu.
STOCKHOLM — "tsveç modeli tarihe
kanstı."
Komunist Partisi'nin dışandan desteği ile
1982'den beri tsveç*i azınlık hükiimeti ola-
rak yöneten sosyal demokratların önceki ge-
ce yapılan güvenoylamasını kaybederek ik-
tidan terk etmesinin ardından gerek sağ ge-
rek sol çevreler bu yorumu yapıyor.
Maliye Bakanı Kjell-Olof Feldt tarafın-
dan hazırlanan bir ekonomik önlemler pa-
ketini geçen hafta kamuoyuna açıklayan,
ancak komünistler de dahil hiçbir partınin
desteğini bulamayan tngvar Carisson hükii-
meti, son çare olarak başvurduğu güvenoy-
lamasını önceki gece açık bir farkla kaybet-
ti. Uç sağ kanat partisi, yeşiller ve komü-
nistlerden oluşan muhalefet 190 oyla pakete
hayır derken, evet diyen sosyal demokrat-
ların sayısı 153'te kaldı.
Oylamarun hemen ardından tngvar Cari-
sson hukümeti istifa etti, ancak erken se-
çim ilan etmedi. tsveç Anayasası, istifa eden
hükümetlere erken seçim ilan etme konu-
sunda serbesti tanıyor.
Yeni hükümet kurma görüşmeleri, dün
sabah saatlerinden itibaren başladı. Ana-
yasada belirlenen kurallara göre parlamento
başkanı dört kez yeni hukumetin liderini
atama girişiminde bulunacak. Bu girişim-
ler başarısız kaldığı takdirde üç ay içinde
erken seçimlere gidilecek. Erken seçimlerin
nisan ya da mayıs ayının ilk haftasında ya-
pılacağından söz ediliyor.
Carlsson'un erken seçim ilan etmemesi,
sağ kanat partileri tarafından sert bir dille
eleştiriliyor. Muhafazakâr lider Carl Bildt.
önceki gece yaptığı açıklamada, "Sosyalisl
ve komunist sol, anayasaya yeni yonımlar
getirmeye çalışıyor" dedi. Komunist Parti-
si, erken seçim ilanından önce sol kanadın
yeni bir hükümet kurma denemesinden ya-
na görunürken yeşiller, erken seçimlerin er
geç gündeme geleceğini belirtti.
önceki gece güvenoylamaaru izleyen dra-
matik gelişmelere, lsveç'in dünyaca ünlü
Maliye Bakanı Kjell-Olof Feldt'in bu görev-
den kesin olarak çekileceğini açıklaması da
eklendi.
Güvenoylamasına sunulan ekonomik ön-
lemler paketi ile Feldt'in istifası arasında çe-
şitli bağlantılar var. tsveç Başbakanı tng-
SOVYETLER BİRLlGt
Yüksek Sovyet'ten 'mülkiyete'tırpan
'Özel mülkiyet'tasarısı içinde çelişkili maddeler olduğu gerekçesiyle geri çevrildi
Başbakan Leonid Abalkin tarafından hazırlanan özel
mülkiyet yasa tasarısı, bir komisyonda incelendikten sonra,
bir hafta içinde yeniden Yüksek Sovyet'te ele alınacak.
Dış Haberler Servisi — Sovyetler Birli-
ği'nde üçüncu çahşma dönemine iu'şkin
gündem maddelerini görüşmeye devam
eden Yüksek Sovyet, Başbakan Yardımcısı
Leonid Abalkin tarafından sunulan "özel
mülkiyet" tasarısını geri çevirdi. Yüksek
Sovyet, önceki gece geç saatlerde aldığı ka-
rar uyannca, tasarıda "çelişkili ve iki anla-
ma gelen" maddeler olduğunu belirterek ta-
sarının bir komisyon tarafından incelenme-
sini kararlaştırdı. Ozel mülkiyet tasarısı, ko-
misyonda incelendikten sonra bir hafta için-
de yeniden Yüksek Sovyet'te ele alınacak.
Sovyetler Birliği'nin sürekli parlamento-
su niteliğindeki Yüksek Sovyet'te önceki
gün göruşülmeye başlayan özel mulkiyete
hak tanıyan yasa tasarısı üzerinde sert tar-
tışmalar çıktığı bildiriliyor. AP, ozellikle işçi
kökenli Yüksek Sovyet üyelerinin, tasanyı
sürekli eleştirdiklerini bildirdi. Yüksek Sov-
yet'te, Abalkin'in tasansının muhafazakâr-
lar tarafından "alarm verid" bulunduğu
kaydediliyor.
Ajanslar, Yüksek Sovyet'in önceki gün-
kü oturumda, özel mülkiyet edinmeye ola-
nak tanıyan yasa tasansı üzerindeki sert tar-
tışmalardan sonra tasarının bazı maddele-
rinin "açık ve anlaşılır" olmadığı gerekçe-
siyle, bir komisyon tarafından yeniden ele
alınmasını kararlaştınldığını belirtiyorlar.
Tasanya muhalefet eden Yüksek Sovyet üye-
leri, ozellikle "mülkiyetin sınırlan" konu-
sunun anlaşılır olmadığını, bazı maddele-
rin 'Hkı anlamlı" olduğunu kaydettiler. Yuk-
sek Sovyet, tasarının komisyon tarafından
incelenmesi ve çelişkili maddelerinin açık-
lığa kavuşturulmasından sonra bir hafta
içinde yeniden tartışmaya açılması kararı
aldı.
Bu arada Yüksek Sovyet üyesi 100 par-
lamenter, bir açıklama yaparak "Sojnz" ad-
lı bir grup kurduklarını bildirdiler. Parla-
menterler adına ortak yapılan açıklamada,
gnıbun amacının, ülkede "aynmcılığa, mil-
liyetçilige ve şovenizme karsı direnmek" ol-
duğu belirtildi.
Ligaçov 'sınırlı destek' veriyor
SBKP politbürosunda muhafazakâr kanadın temsilcisi Igor
Ligaçov, BBC'de "piyasa ekonomisine evet, ama merkezi
denetim şart" diye konuştu.
EDİP EMİL ÖYMEN
LONDRA — Sovyetler Birliği Komunist
Partisi'nde katı tutumlu muhafazakâr ka-
nadın temsilcisi rolundeki Politbüro üyesi
Igor ligaçov, ekonomiyi özel mulkiyete, ser-
best piyasa mekanizmasına açma girişimi-
ne bir ölcude katıldığını, partinin goruşu ile
çatıstığı takdirde partiden aynlarak "perest-
roykanın daha yavaşlatılması yonünde" ça-
Iışmayı parti dışında surdüreceğini söyledi.
BBC Televizyonu'na verdiği mülakatta
Ligaçov, partide, ülke ekonomisini daha ser-
bestleştirerek piyasa eğilimlerine açma du-
şüncesi bulunduğunu kabul etti, ancak ken-
disinin planlı ekonomiden yana olduğunu
söyledi. "Plan, piyasayı ve arz ile talebi
belirlemelidir" dedi. Ligaçov, piyasanın
oncıaıııı ınkâr eımediğini, ancak merkezi
planıamanın da yabana atılamayacak bir
denetim mekanizması oluşturduğunu \oir-
guladı. Ligaçov aynca, fabrika ve tarlalar-
da ücreıli işçi çalıştırma duşuncesine de kar-
şı olduğunu, bunu tamamen "emegin sö-
münilmesi" olarak gördüğünü de ekledi.
Cumhuriyetlerin- birlikten ayrılma hak-
ları clduğunu da kabul eden Ligaçov, bu
konuda Gorbacov'a yakın olduğunu göster-
dı. Ayrılmak isteyen cumhuriyetlerde Ko-
munist Parti dışında başka milliyetçi par-
tiler kurulmasının uygun olmadığını savu-
nan Ligaçov, "Ozellikle Kafkasya ve Orta
Asya'daki karmaşık durumla, Komunist
Parti dışında kimse başa çıkamaz. Zaten
buralarda şimdiki durumda başka parti ku-
rulması da yararlı olmaz. Bu durumda Ko-
munist Parti'nin sorunlara çoziim getirebil-
mesi şarttır. Ancak hiçbir parti, ayrılıkçı-
lık ve şiddeti savunmamalıdır" dedi.
Ancak Komunist Parti'mn iktidar teke-
linden vazgeçtiğini de hatırlattı, daha önce
çok partili sisteme karşı olduğu halde şim-
di yandaş olduğunu da ekledi ve "Komu-
nist Parti de demokratik bir çerçeve içinde
kendi görnşlerini kabul ettirmeye çalışmalı
ve diğer partilerle rekabet elmelidir. Eger
Komunist Parti iyi çalışmaz ve dedigi ile
yaptığı birbirini tutmazsa iktidan da
alamaz" dedi.
tki Almanya'nı:ı birleşmesi konusunda-
ki göriişlerini de açıklayan Ligaçov, "Sorun,
Almanya'ların birleşmesi degil, Doğu Al-
manya'nın Batı Almanya tarafından yulul-
masıdır. Son iki büyük dünya savaşını ki-
min çıkartugını çok iyi hatıriıyoruz. Bu ko-
nuda tarafsız olamam. Birleşme durdurul-
mamalı, ama bir daha da bir dünya savaşı-
nın Almanya'dan kaynaklanmaması için
şimdiden bıitun önlemler ahnmah diyorum"
dedi.
var Corlsson'un "modern lsveç'in en bü-
yük bunalımı" diye adlandırdığı siyasi ki-
litlenmeye neden olan sert içerikli önlem-
ler paketi, beş temel alanda yasaklan içeri-
yordu: Ücret, fiyat, kira ve vergiler arttınl-
mayacak, zorunlu çahşma barışı getirilecek-
ti. Yani hükümet, bu son önlemle "işçi ha-
reketinin model ülkesi" olarak tanınan ts-
veç tarihinde —savaş dönemi hariç— ilk kez
grev ve lokavtları yasaklamak istiyordu. Pa-
ketteki bu alışılmamış öneri, sağ kanat par-
tileri, yeşiller ve komünistler tarafından sert
protestolarla karşılaştı ve siyasi bunalıma
doğru ilk adım atılmış oldu. Bunu izleyen
günlerde iktidarla muhalefet arasında yü-
rütülen göruşmelerde ikinci kesin ayrüık üc-
ret artışlarının dondurulmasına yönelik ön-
lemde ortaya çıktı. Komünistlerin böyle bir
öneriye evet diyemeyeceklerini açıklaraasın-
dan sonra güvenoylamasına kadar gelindi.
Sosyal demokratların tsveç ekonomisin-
de sıkıyönetim ilanı girişimleri böylece bü-
yük bir yenilgiyle sonuçlanmış oldu. "tsveç
modelini kurtarmak için son fırsat" diye ni-
telediği beş yasaklı sıkıyönetim paketini za-
ten yumuşatarak kamuoyuna sunan Kjell-
Olof Feldt, güvenoylamasından sonra oluş-
turulan geçici hükümetten ayrılmayı seçti.
Hukumetin ekonomik sıkıyönetim ön-
lemleri girişimine lsveç'in içine sürüklendiği
bunaiım neden oldu. Enflasyonun yüzde
7'ye tırmandığı, büyüme hızımn yüzde
1.7'ye düştüğü ülkede ekonomi su kaynatı-
yor. Ucret-fiyat spiralinin önü alınamıyor,
kamu sektöru çalışanlannın grevleri ve grev
tehditleri tırmanışını sürdürüyor. Üretimde
maliyet artışları dramatik boyutlarda; ls-
veç'in uluslararası piyasadaki rekabet gücü
hızla inişe geçmiş durumda.
TACİKİSTAN
Yasağa karşın
gösteriler
sürüyor
Başkent Duşanbe'de 8 bin
kişilik bir grup, Komünist
Parti yöneticilerinin istifa
etmesi ve yaşam şartlarının
düzeltilmesi isteğiyle bir
gösteri yaptı.
Dış Haberler Servisi — Sovyetler Birlî-
ği'nin Tacikistan Cumhuriyeti'nde geçen pa-
zar günü başlayan şiddet olaylarının tama-
men durulduğu, başkent Duşanbe'de pro-
testo gosterilerinin düzenlenmesine karşın
kentte genel durumun sakin olduğu bildi-
riliyor.
Tacikistan'ın başkenti Duşanbe'de önce-
ki akşam, bazı Komünist Parti yöneticile-
rinin istifa etmesi istemiyle bir gösteri ya-
pıldı. Yaklaşık 8 bin kişinın katıldığı gös-
teride. komünist yerel yönetıcilerin istifası-
nın yanı sıra ülkedeki konut ve işsizlik so-
rununa acilen çözum bulunması, domuz eti
satışının yasaklanması da istendi. Sovyet
resmı haber ajansı TASS'ın haberine göre
gösteriler sırasında çatışma çıkmadı, ancak
ordu birliklerinin kentte alarm durumunu
sürdürdükleri ve resmi binalarla fabrikala-
rı korumak üzere kente ek birlikler gönde-
rildiği bildiriliyor.
Duşanbe'de 8 bin kişinin katıldığı göste-
ride, olağanüstü durum uygulaması eleşti-
rilerek gece sokağa çıkma yasağına son ve-
rilmesi ve gösteri yasağmın kaldırılması is-
tendi.
AA'nın haberine göre Duşanbe"nin sıkı-
yönetim komutanı General M.N'avjuvanov,
Tacikistan'daki olayların büyüyerek çatış-
ma halini almasından, cumhuriyetin sivil
yöneticilerini sorumlu tutarak soruna askeri
önlemlerle değil, akılcı yöntemlerle yakla-
şılması gerektiğini söyledi. TASS Ajansı
1
nın haberine göre sıkıyönetim komutanı,
"Cumhuriyette biriken sonınlar, yalnızca
askeri tedbirlerle çözulemez. Yoneticilerin
de koltuklarından kalkıp halkla diyalog
kurmalan gerekir" dedi.
Öte yandan Tacikistan Komünist Partisi
Birinci Sekreteri K. Nahkamov, Yüksek
Sovyet Prezidyum Başkanı G. Palayev ve
Bakanlar Kurulu Başkanı I. Haev'in görev-
lerinden alındıklarına ilişkin söylentüerin
artması üzerine Tacikistan'da bulunan
SBKP Merkez Komitesi üye adayı Boris PH-
go, yerel televizyonda bir konuşma yaparak
böyle bir kararın, ancak parti ve Yüksek
Sovyet toplantısında alınabileceğini söyle-
di.