Katalog

17 ŞUBAT1990 CUMHURİYET/15 HAVA DURUMU TURKIYE DE BUGUN MetoonHo|i(GendMudurtıJu'nden* nan bipye göre txılun bMgelenme par çalı bulutlu Marmarsnm dofiusu Karadenc, Iç Anadokı nun kuzey ve do- jjusu DoQu Afcdene ıle Doju ve Guney- dofrı Anaddu bölgelen yafrşh geçeo* Yaflışlar genehUe yaûmur Kandenız ın ıç tesımten Iç Anadoiu nun kuzeyı ıle Do- ju AnadoKj nun kuzey ve dofiusunda kar şeklmde olacak KAW, SICAKLIĞI Bıraz azabcak HUZGÂR Vutdun kuzey ve bat tesımlennde kuzey ve batı fttekj yerter de guney ve batı ybnlenten orta kuvvet te yer yer kuvvetf ve kısa surelı fırtına şekSnde esecek. Oendenmcde nızjâr Ege ve Marmarada yikkz ve karayel öte ta dendenmızde gunbatısı ve lodostan Marmara ve Batı Karadenc* 10-21 ötekı dendenmede 27 33 <fenc m * hızla ese- cek Dalga yuksektjı 1 2 Ege Akdencz ve Doju Karadenc açıkların da 2 3 yer yef 4 metre dolaytnda bulunacak. Van GMu nde hava Çok bulutlu yağmur ve karla kanşık yağmurlu geçecak. Ruzgar gune> ve batı yönlerden O rta kuvvette esecek Göl kucuk datgalı olacak Adana Mapazarı Ad yaman Alyon Afln Artora Antakya AnBtya Aıtvın * * n Balıkcsr ftleak Bıngöl ftUıs Bolu Burea Canaktale Çoam Demzlı Y 13° 6° OıyartHkıc ¥ T= 3°Edıme Y 12° yErancan B T° 2°Er2iınım K 5 » ? Eslaşefor K 4° 1° Ganantep Y 15° 10° ûresun B 13° fGumuşhaneY Y 12° 3°KaMön B 10° 6°lspam 8° 5°lstantHJl B° 5 o lBnr 7° 1° Kars 7" 1° Kasömonu 4° 0°Kaysen 8° S° Kırtdare» B 8° 4°Konva Y 7° 2°Kutaliya B 10° 3°Maiatya 9° 0°Manısa 6° 2°KMaras 8° 0°Meıan 5° 3° Mujta 5° 1°Muş 13° 3° «Ode 10° 7°0n)u 9° 1°Ra» 5° 2° Samsun 7° 1 c Sıır> 7° 4°S«i0() 10° PSıvas 4° 4° 7° (fiunat 6° 3°Uş* 7° °V V g 9° 0°Zonguktak B 10° 5° Y 11° 4° Y 15° 9° B 10° 4° Y 7° 2° Y 8° 2° Y 11° 5° Y 10° 7" Y 11° 5° Y 10° 4° K 11° 6° K 6° 0° B 7° 4° Y M° 7° Y 7» 1» B 8° 4° Y 7° 1° K 4° 1° K 8° 5° JQ * * * yaOmurlu A-aç ı B t u u * 3-gunesh K Vart S ssiı Y-yaJmgm, BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Tropıkal Afnka ve Asya'da yaşayan, be- denı boynuzsu pullar- la kaplı memelı bır hayvan. 2/ Serbest meslek adamlarını ıçınde toplayan resmı bırlık Bal peteğı 3/ Hıçbır üretıu çalış- mada bulunraadan mûlkünun gelırıvle yaşayan kımse 4/ Turk müzığınde, peş- rev gıbı, saz parçala nnın bölümlerınden her bın Hıcap 5 Atın başına geçınlen dızgın ve susler Kumarda ortaya surulen para 6/ Bır tür taze ve tuzsuz be>azpe>nır Rus- ya'da toprak sahıbı zengın köylulere ve- nlen ad 7/ Hıle. Anuk dönemde Fet hıye üe Kaş arasında uzanan kumsala ve burada kurulmuş önemlı bır Lıkya kentıne venlen ad 8/ Gclın ya da sun net alayının önunde taşınan balmu mundan yapılmış ağaç. 9/ Kısa ve ha- fıf bır tüfek YUKARIDAN AŞAGlVA: 1/ Ayrıntüı denız hantası 2/ Her yam suyla çevnlı kara parçası. Patıka. 3/ ölen yenıçenlerın çocuklarına venlen ad Alan ölçusu taektarın sımgesı 4/ Guneş doğmadan oncekı alaca karanlık Bır tankat ya da sanatın ılk kurucusu 5/ tskandınav mıtolojısınde, Wo- tan da denıien savaş tanrısı In ve boru bıçımınde çıçeğı olan bır süs bıtkısı 6/ ölümsuz 7/ Bır bağlaç. Tekke edebıyatı şur turle- nnden bın 8/ Sodyumun sımgesı Paylama. 9/ Guney Amenka'da yaşayan yırtıcı bır kuş 60 YIL ÖNCE Cumhur.yet Galata Kulesi17 ŞLBAT 1930 tstanbul şehnrun en kıymettar tanhı bınalarından bın de Cınevız'lıler zamarundan kalan (Galata kulesi) dır Mütehassıslan dıyorlar kı "1864 senesınde Ser\er Efendı rıyasetınde bulunan beledıye meclısı Galata'da bulunan Cmevız hısarlannı yıkmağa karar verdığı zaman baltalar en zıyade 1303 ve 1452 senelennde yapılan ıstıhkâmlar üzerıne vurulmuştur O zaman bu Cınevız beldesı o kadar şık, o kadar sıkışık vazıyette ıdı kı yangın vukuunda çıkmaz sokaklarda bulunanları kurtarmak pek güç oluyordu ve oradakı bınalar, sokaklara hava vermek ıçın yıkıhyordu Bugun ıse tanhı abıdelen çırkınleştırmek, cıvarındakı sahalan daraltmak ve kıymetını tenkıs etmek ıçın mebanı yapılıyor Son ıkı sene zarfında Galata kulesi cıvarında eskı evler onadan kalkmış, fakat kuleyı muhafaza eden ıstıhkâm duvarlan meydana çıkmıştır Bunlar mazıden kalma muntahap eserlerdır Halk bunların etrafındakı hendeklerın temızlenerek tamır edıleceğını ve etrafında bır park yapılacağını zannederek sevıruyordu Fakat ne çare kı bu arazısının sahıbı olan ve Marfcasma dikkal «dlnt< KADI.N . UKKkK ŞototralktideriH QUAORAT BIRC R GA çmtaua öteden ben ırat getırrruyen pek çok arazıyı ne yapacağını bümıyen Evkaf ıdaresı, şımdı bu kulenın bır kaç metre ılensınde kaç kat olacağı henuz bılınmıyen bır rian ınşasına başlamıştır Evkafın bu yenı ınşaatı, kulenın çırkınleştırılmesıne sebep olacaktır Londra Sergisi Bu ay zarfında bın Londra'da dığerı Bırrnıngam'da olmak uzere ıkı buyuk sergı açılacaktır lngılız sanayı ve tıcaret âlemınde yapılan terakkıvatın bır meşherı olacak olan bu ıkı büyük sergı cıhan ıktısadıvatında da muhım bır hadıse teşkıl edecektır Ecnebı memleketlerde cere>an eden hadısattan muhterem kanlerını haberdar etmeğı bır \azıfe telâkkı eden "Cumhunyet" suretı mahsusada Londra'ya bır muharnr göndermıştu Bu suretle kanlenmız lâyıkıle tenvır edılmış olacaktır Suretı mahsusada bu ışe memur edılen muharnnmız Alı Nun Bey, bugunku ekspres trenıle Londra'ya azımet etmıştır Oradan tıcarî ve ıktısadî mahıyette haberler gonderecektır 30 YIL ÖNCE Cumhurıyet Basm önergesi 17 ŞUBAT 1960 TBMM'de bugunku oturumda basın rejımı hakkındakı önergenın okunmasından sonra Başkan Sıpahıoğlu, Bulent Ecevıt'e söz verdı Yalnız hatıp soze başlamadan evvel ıhtarda bulunarak kanunlardan ve mahkeme kararlanndan bahsetmemesını ıstedı Bugün yurdumuzda venlen basın cezalannın suçla kabılı tehf olmadığını soybyen Ecevıt, müphem Bulent Ecevıt ve suızannı dâvet edıcı neşrı>ata 1 vıldan 3 yıla kadar hapıs cezası venldığıru, sarıhlık prensıpının basın mevzuunda çığnendığını ıfade ettı Başkan bu sırada mudahalede bulunarak kanunlardan bahsetrnemesını, tatbıkatta bır aksaklık varsa onların hakkında konuşmasını ıstedı Bu yuzden Başkanla aralarında uzun suren bır tartışma oldu İktıdarın Türk gazetecılennı hurnyete lâvık görmemek durumuna gırdığmı so>lıven Ecevıt tasavvurlann, hayallerın ve ıhümallenn dahı sansur edıldığını söyledı ve Mılletlerarası Basın Enstıtusu tebhğıne İconan ya>ın yasağından bahısle Savcının Ana>asayı çığneyerek matbuatı baskıdan önce teftışe ve tazyıke tâbı tuttuğunu ıfade ettı GEÇEN YIL BUGtİV Cumhm^ Süper emekliler 17 ŞUBAT 1989 Süper emekhlerın maaşlarının dondurulmasını öngören yasa tasarısı, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edıldı SHP sözcülen, kazarulmış hakları yok ettığı gerekçesıyle tasarının cumhurbaşkanı tarafından veto edılmemesı durumunda Anayasa Mahkemesı'nde yenıden ıptal davası açacaklarını bıldırdıler Kabul edılen tasan ıle super emeklılenn halen aldıkları maaşlar dığer emeklılerle eşıt oluncaya kadar aynı maaş ödenecek, tasarıyla, sözleşmelı personel ujgulamasının mart ayına "gerekırse mayıs a>ına kadar" uzatılması ıçın Bakanlar Kurulu'na vetkı tanındı DUNYA'DA BUGÜN BaOdat Barcekma Basel Betgrat Bertın Boraı Bruksel Budapeşte Cenevre Cezayır OMe Oubayı FranMurt Gırne He^sınkı Katare Kopertag 0 * Pam Prag Rıyad Roma Sofya Şam W fmı Tunus Varjoa Wned* Viyana , MaCrıd c • J^Lızbon VvastımgionB 5° Zunh B 11° TARTTŞMA İçinıizdeki Savaşlar ve Toplunı Ülkemizde henuz ticari amaçla besiyerleri uretilmemektedir. Bu tur, toplum sağlığını yakından ilgilendiren urunlerin dışa bağımlı olması, doviz kaybının yam sıra ıç pazardaki fiyatları buyuk rakamlara ulaştırmaktadır. Doğal çevremız baktenler, mantarlar ve vı- rusler gıbı çok sayıda kuçuk canlılarla dolu- dur Bunlardan bazıları hastalık yapıcıdır ve sayısız bıçımlerde bızımle ılışkıdedırler Bağışıkiık sısternının ıncelenmesı, tıbbı uzun vıllar genden ızleyen bır bılım dalı olmuştur Ancak son yıllarda, mıkroskoplann buyutme guçlenn artması ve laboratuvar yöntemlerı- nın gelışmesı, savunma hucrelenmızın yam sıra hastalık etkenı mıkroorgamzmaların aynntı- lı olarak ıncelenmesını olanakh kılmıştır Enfeksıyon, mıkroorganızmalann >erlestık- len organ ıle ıüşkı kurmasıdır Enfeksıyon has- talıklarının tanımlanması, hastanın klmık m- celemesı ve hastadan alınan ınceleme raadde- sının mıkrobıyolojı laboratuvannda ıncelen- mesı ıle yapılır Hastalığın başlangıcında, hastalık belırtılen oluşmadığından tarumlama çoğunlukla mum- kun olmaz Bazı enfeksıyon hastalıklarında oluşan belırtıler hastalığı tammJamaya yeter- hdır Bırçok hastalıklar ıse bırbınne benzer be- lırtıler venrler veya karaktenstık hastalık be- lırtısı göstermezler Bu gıbı durumlarda klı- nık tanımlama mumkun oknadığından etıyo- lojık (1) tarumlama yapılır Klınık raıkrobıyolojının amacı enfeksıyon hastalıklanmn laboratuvarda teşhısıdır Bu, mıkrobıyolojımn pratık alana uygulanmasıdır Mıkropları görebılmek, elde edıp yaşatmak, çeşıth özellıkleruu ıncelemek, vucut ıçınde ve- ya dışında zararsu duruma getırmek ıçın ge- reklı araçlar, metotlar ve ortamlar kullanma- nın yanı sıra enfeksıvon hastalıklanmn tanım- lanması ıçın ıncelenecek maddelennın alınıp laboratuvara göndenlmesı, bunların ıncelenıp sonuçlanmn bır an önce ahnması ınsan ve top- lum sağlığı açısmdan onem göstermektedır Hastalıklann erken tanısı hastanın tedavı- sı ve toplumun korunması bakımından önem- lıdır Hastalar henuz klınık belırtıler oluşma dan mıkroorgamzmalan vucut salgıları ıle çı- karabıleceğınden, bu maddelerın ıncelenmesı ıle hastalığın erken tanısı mümkün olur Bazı enfeksıyonlar bırden fazla mıkroorga- nızma ıle oluşabılır ve bazı kere bır enfeksı- yona dığer bır enfeksıyon eklenebıhr Klmık tanımlamalann yapılamadığı durumlarda la- boratuvar ıncelemelen ıle sonuçlar açığa çı- kanlır Mıkroorganızmalann üremesı ıçın besın maddelenne gereksımmlen vardır Besıyerı mıkrobun gelışmesı ve çoğalması ıçın luzum- lu maddelen ıçenr Sentetık olarak hazırlanan besıyerlennde üreterek, mıkrop ıçın gereklı maddeler mevdana çıkanlır Üreme ıçın, be- sıyerının elvenşlı olmasından başka besıyerı- nın nemı, kıvamı, hıdrojen ıyonlan konsant- rasyonu, oksıdasyon reduksıyon potansıyelı ve kulturun yapılacağı ısının uygun olması gere- kır Besıyerlen bırçok memlekette tıcan maksat- la kurutulmuş olarak yapılmakta ve kullanı lacağı zaman sulandınlmaktadır Bu surette vakıt ve emekten tasarruf edıldığı gıbı her za man aynı bıleşımde besıyen kullanılmakta ve uzun zaman beklemekle besıyen bozulma- İki Satırlık Özgürlük Ülkemizde bugun sanat fotoğrafçılanyla uğraşan on uç fotoğraf derneği var. Gonullu insanların çabalarıyla ayakta duran bu kuruluşlar, fotoğrafçıhğımızın yukunu taşıyor. Öğretmen dergısı ABECE'nın ocak sayısın- da Insan Haklan Dernegi Genel Başkanı Nev- zat Helvaa'nın bır yazısı >ayımlanmıştı Hel- vaa, yazısımn bır yennde verdığı örnekle top- lumumuzdakı ozgurluklenn sınırlan konusu- na açıklık getınyor Dernek kurma hakkımn «narasanın 33. maddesınde düzenlendığım ve bu maddenın kendısındekı metınde 32 satır tuttuğunu belırtıyor Bunun ılk ıkı satınnın, "Herkes onceden ızin almaksızın dernek kur- ma hakkına sahıpür" bıçımınde olduğunu, ge- nye kalan 30 satırda, "berkes" kavramuun ıçı- ne kımlenn gırmeyeceğıru ve eğer gırerlerse ne- ler yapamayacaklan, yaparlarsa başlanna ne- ler geleceğı yazılıdır dıyor Yönetıcılenmızın söz ve davraruşlanna da yansıyan bu ıkılı ölçüye anayasanın ötekı mad- delennde de rastlamak olanakh Bazı madde- lerın gırış bölümunde once serbestlıkten söz edılıyor, arkasından kısıtlamalar, yasaklar sı- ralanıyor Yasalarımızdakı yasaklar yalnızca uç dört maddeyle sınırlı değıl O çok konuşulan 141, 142 ve 163'uncu maddeler genel yasakların sımgesı oldu neredeyse. Kendı uğraş alanım- dan örnek vermek ıstıyorum Ülkemizde bu- gun sanat fotoğrafçılığıvla uğraşan on uç fo- toğraf derneği var Gonullu insanların çaba- larıyla ayakta duran bu kuruluşlar, fotoğraf çılığımızın yukunu taşıvor Ulusal ve ulusla rarası alanda kalıcı çalışmalanyla kulturel ya- şantımıza katkıda bulunan derneklenmız çok ıstemelenne karşln federasyonlaşamı>or Çun- ku Dernekler Yasası kamu varanna çalışan dernek statusune sahıp en az üç fotoğraf der- neğının van vana gelmesıyle federas>on kuru labıleceğını belırtı>or Değışık makamlann onayını aşıp, Bakanlar Kurnlu'nun kararı ıle bu statüye kavuşabıhyorsunuz Aynca öğret- menlerın, kamu görevhlerının derneklere üye- hğı de ya yasaklanmış ya kısıtlanmış ya da ızne bağlanmış durumda öğrencılere gelınce. YOK'un 59. maddesı ıle ünıversıte öğrencıle- rırun derneklere üyelığı rektörluk ızmne bağ lanmış dtırumda Geçen gunlerde Cumhurı- yet Gazetesı'nde lsveç Sosyal Demokrat Par- tisı'nden bır yöneüayle yapılan söyleşı yer aldı Yönetıcı, partılennın gençhk orgutunun >aş sınınnı 14-30 olarak belırttı O ulkemn genç ınsanlan 14 yaşından başlayarak kışılıklerını toplumda oluşturmaya başlarken ülkemıan gençlen yasak ve ızınlerle sındınlıyor Uygar toplumlarda çıkar ve baskı gruplan olarak düşünulen dernekler (8 mılyonluk U- ' maktadır Ülkemizde henuz tıcan amaçla besıyerlen uretilmemektedir Bu tur toplum sağlığını va- kından ilgilendiren ürünlerın dışa bağımlı ol- ması, dövız kaybımn yam sıra ıç pazardaki fi- yatları buyuk rakamlara ulaştırmaktadır Turkiye ılaç sanayıımn ürettığı 600 000 000 kutu çeşıth ılacın 144 000 000 (1t> 24) kutusu antıbıyotık pazanna aıttır Bu rakam mıkro bık hastalıklann tedavısı ıçın harcanmış bu- lunmaktadır Antıbıyotıkler büyük çoğunlukla antıbıyo- tık duyarlılık testlen yapümadan, klınık ta- nımlamalarla tüketılmektedır Enfeksıyonlann tedavısmde ılaçlar gehşıgu- zel kullamldığmda başanlı bır sonuç alınma- yabılır Enfeksıyon oluşturan bır bakten ke- moterapık (2) maddelere dayanıklı olabıhr Bundan dolayı bakten elde edıldıkten sonra duyarlı olduğu kemoterapık madde, vapılan deneylerde bulunur ve hasta bu ılaçla kısa za- manda tedavı edılır Hastalığa karşı aşı, sal- gınlarda serum hazırlanabılmesı etkenın elde edılmesı ıle mumkun olur Salgınlardan ko- runma, etkene ve yavılmasına karşı alınacak tedbırlerle mumkundur Etkemn tıpının tavı- nı epfdemıyolojık (3) cahşmalarda salgının kaynağının bulunması bakımından önemlıdır Kaynağı bulunan salgına karşı tedbır almak olay olur 1 Etıyolojık = Hastalık nedenlerını ıncele- yen bılım dalı. 2 Kemoterapık = Enfeksıyöz hastalıklara karşı kullanılan kımyasal ılaçlar 3 Epıdemıvolojık = Salgın hastalıklan ınce- leyen bılım dalı MAZHAR AKSOY OOTL kımya Muhendisi Product Managcr veç"te 200 bın dernek varmış ve her kışı 5-6 derneğe bırden uyeymış) sıyasal partılerı des- tekleyebılır, onlardan destek alabılır, polıtık yaşama doğrudan katılabılır, sendıkalarla ış- bırlığı yapabılırken ülkemizde bunların tama- mı yasak Kendı yurttaşlannı yasaklarla sın- dıren bır yönetımın uluslararası ılışkılerde say gınlığı olabıhr mı 1 ' öyle kı derneklere, sendı- kalara, meslek odalanna her an suç ışlenebı- lır yerler gözu>le bakılıyor tnsanların maddı çıkar gözetmeden bır amaç çevresınde yan ya- na gelmelerını yöneticılenmız anlayamıyor Partı sorumlulan, mületvekıllen, seçımle ya da atama ıle gelen sayın yönetıcıler, toplum- sal karar alma sureane herkesın katılmasım ıçtenlıkle ıstıyorsanız Dernekler Yasası da ıçın- de olmak uzere ınsanlann ve kurumların yan yana gehnesını önleyen engellenn kaldınlması çabalarına sız de katıhmz İBRAHİM AKYUREK Fotoğrafçı / tstanbul V BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANINA AÇIK TARTIŞMA ÇAĞRISI Sizi Mühendislerin hak ve yetkilerini geriletıci davranışlarınız konusunda TRT de dahil olmak üzere kamuoyu önünde açık tartışmaya davet ediyoruz. TMMOB VE EMO YÖNETİM KURULLARI ADINA TMMOB VE EMO YÖNETİM KURULU BAŞKANI TEOMAN ALPTÜRK Ulkemızın yetıştırdığı değerlı bılım adamlarından Prof. Dr. MUAMMER AKSOY'un oldurulmesını şıddetle kınıyor aılesıne ünıversıte camıasına ve ulusumuza başsağlığı dılıyoruz. Ulada^ l nnersncsı tlBF Mensuplan'ndan F Var. Y Var, M \tanJan. R Akdıı*, F 4hu£. ^ Aslan M Aslanoğlu. T Avdm M 4>Xaç. B. Ba«ar. L B«*oflu. \ Borhan N Edızdoğan. E r>en. M Grnç. E. bjıftKok. İ. İlhan. F. Kıbozkun k Lordo^lu \ Lordoğlu, O. Okumu^. > Ogun N Olmezogullan \ Oztürk. M Oz>ekael. 4 Y ^anba> \ Serel R Serel. K N»zen. H Sovdan H Şahın M Ta* Ç l naj G ^a> T ^a> KAMUOYUNA Yenıçeltek Komur Ocakları ışverenın bıraz daha fazla kâr amacıyla gereklı olan onlemlerı almaması sonucu 67 maden emekçısının yaşamına mal olmuştur Iş kazasıyla uzaktan yakından ılışığı olmayan bu toplumsal cınayette ıhmalı bulunan kışı ve kuruiuşları şıddetle kınıyor bundan sonra yaşanacak olan boylesı toplumsal felaketlerı bır daha yaşamamak ıcın gereklı olan ınsanı ve yasal önlemlerın ahnması doğrultusunda ulkemızdekı tüm ılerıcı-aydın ve yureğınde ınsan sevgısı taşıyan kışı kurum ve kuruiuşları ınsan hak ve ozgurlüklerı konusunda duyarlı olmaya ve sorumlu davranmaya çağırıyoruz SHP UMRANIYE ILÇE ORGÜTÜ KAMUOYUNA Yenıçeltek facıası somuru duzenının ınsana verdığı değerı bır kez dağa gozler onune sermıştır Facıaya neden olan katıllerı şıddetle kınıyor, bu türden bır facıanın bır daha olmaması ıçın butun DEVRIMCI - DEMOKRAT kamuoyunu duyarlı olmaya çağırıyor, Sehıt olan ıscılerımızı saygıyla anıyoruz AFYONDAN DEVRİMCİ DEMOKRATLAR ADINA A.AIi Toprakçıoğlu Ali Sertkaya ANKARA BUYUKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI'NDAN Ankara Buyukşehır Beledı>esı Fen İşlen Daıre Baş- kanlığı tarafından 7 2 1990 tarıhınde T C Resmı Ga- zetesı'nde ılan edılen 26 763 900 000 — TL keşıf bedelh 75 000 Ton 60/70 veya 75^100 penetrasyonlu bıtum temını ve naklı ışının ıhalesı 22 Şubat 1990 gu- nu saat 15 OO'te yapılacaktır Bu ışe aıt ıhale şartnamesı ve eklerı Ankara Buyuk- şehır Beledı>esı Fen Işlerı Daıre Başkanlığı İnşaat \e Etut-Proje Şube Mudurluğu'nde gorulebılır POLTTIKA VE OTESI MFHMFn KEMAL Sorumluyu Bulabilseler... Grızu deyınce bır Emıle Zola'nın komur ışçılerını anlatan ün- lü romanını, bır de bızım Ereğlı kömür havzasını anımsarım Zo- la'nın romanında ışçılerın yaşamını okudukça ıçım sızlamıştı Ereğlı komur havzasında dırek yolsuzlukları olmuştu Tek partı- den çok partıye geçtığımız dönemde bu yolsuzluklar yazılmıştı Bır mılletvekılı ve yakınlarının mılyonlar vurduğu açıklanmışiı Şımdı bakıyorum da onlar gunümuzde "devede kulak' kaln yor Ne yenılerı var Kömur ocaklarında adı sıcaklık ve normal basınçta ortaya çı- kan, saf metandan oluşan, kolayca tutuşabılen gaza grızu dı- yorlar Onlem alınmamışsa bu grızunun patlaması sonucu ışçı- ler oluyor Amasya'nın Merzıfon ılçesındekı Yenıçeltek Kömür Işletmesı'n- dekı patlamada 68 kışı oldu Korkunç bır gorunum Patlamadan kurtulan 29 yaşındakı Rafet Koç şöyle anlatıyor ' Bırden kulaklan sağır eden bır patlama oldu Ocak goçüyor- du Sankı gokten başımıza bombalar yağdı' Maden yanryor, yangın yayılıyordu Kurtarma ekıbı ışçılerın yo- ğun baskısı karşısında ocağa gırmeyı denedı ıse de gen dön- mek zorunda kaldı Işçıler ve yakınları jandarmalarla ıtışıyordu Işçılerın karşısına jandarmayı çıkarmışlardı Işçılerden bın kam- yonun ustünde bağırıyordu "Katılı bıze tesltm edın* Müdur gelmeden hıçbır yere gıtme- yız Bızı buradan kımse uzaklaştıramaz ' Hava gıttıkçe gergınleşıyordu "Ölümüze ölü, dırımıze dırı ıstenz" Bakanlar, ıktıdardan da muhalefetten de mılletvekıllen, ılgılı- ler gelmıştı Denız Baykal da goründü Işçıler, 'Bız Bulgar va- tandaşı değıhz ' dıye bağırıyorlardı Şu sözler de müdure "Senı oraya gomerız" Denız Baykal ışçılere arka çıkıyordu Merzıfon Beledıyesı'nde basına şunlan söyledı " Eldekı bılgıler bulgular, gnzu patJaması ışaretı verdığı halde 68 ısçının üretmı surdurmesı akıl alacak gıbı değıl Polonya'dan getırılen araçların kurtanlmasına çalışılmış Bır kısmı kurtanlmış" Işçıler grızudan çıkan yangında can çekışırken, ışletme, araç- larını kurtarmaya, yanmakta olan komurunü söndurmeye çalışı- yor Bu çelışkı çok goruluyor Mehmet Kanber (emeklı ışçı) Benım damadım ıçerde Bu- tün suç müdürde adamları canlı canlı gömdu Patlamanın ar- dından kurtarmak ıçın hemen ıçerı gırseydı çoğu kurtulurdu Mu- dür katıldır" Cemal Kaya (ışçı temsılcısı) ' Polonya'dan bol mıktarda mal- zeme gelmıştı Bunları olay çıkan galerıde denedıler Bugûn de patlamanın olacağını sezerek gunduz vardıyası malzemeyı çı- karttırdılar Içerde dört akrabam var, bunlar patlamanın olacagı- nı bılıyorlardı Işçının oleceğını düşûnmüyorlar Bız müdürü ışçı katılı olarak görüyoruz " Cengız Dıkmen konuşuyor "Olay müdurün ınsafsızlığı Adam, 'benım ocağım kurtulsun' dıyor ıçerdekı ışçıyı kurtarmaya çalışmıyor Kaçmak ısteyenle- rın önünü kapatıyor Kurtulacak olan varsa havasızlıktan ölecek " Nacı Keskın (ışçı) anlatıyor "60 katır vardı madende, 12 tane kaldı Katırlara yaptıracağını ışçılere yaptırıyor 'Katır öleceğıne ışçı olsun dıyor Katırı ışçıden üstün tutuyor Bu mudür öyle" Aşur Sürek (maden ışçısı),' Işçıyı yedıler malzemeyı kurtar- dılar" Sendıka konuşuyor, "Bu olay ış kazası değıl, ış cınayetı- dır" Bakan, sorumluların bulunacağını, en ağır cezalara çarptirı- lacağını söyluyor 12 Eylul un getırdığı duzen ıçınde sorumlu ara- nıyor bulunursa ÇALIŞANLARIN SQRULARI/SORUNLARI Y1LMAZ ŞİPAL Insanlar "Fahişe" Doğmaz Kamuoyunda bır suredır "fahışeler"le ılgıh Anayasa Mahkemesı kararı tarüşılmaktadu Tartışmaya konu olan, Ceza Yasası'un 43S maddesıdır Maddede "Irza geçmek ve kaçırmak fiıllerı fuhşu kendısıne meslek edı nen bır kadın hakkında ırtıkâp olunmuş ıse an olduğu maddeler- de yazılı cezaların üçte ıkısı ındınhr" denılmektedır Bundan altmış dört yıl önce "1926 senesı temmuzunun bınncı günunden" bu yana uy'gulanan Ceza Yasası'nın bu maddesı ana- yasaya u>gun bulunmuştur Kararın vasal olarak geçerhlığı tartışmasızdır Ancak bu konu- ya ılışkın vorumlar yapılabılır Anayasanın 48 maddesı "Çalışma ve sözleşme hurrıyetı" ıle ıl- gılıdır Ve maddede, "Herkes dıledığı alanda çalışma ve sözleşme hurnyetlenne sahıptır" denılmektedır Anayasa'nın 10 maddesı ıse "Kanun onünde eşıtlık"e ılışkın- dır "Herkes, dıl, ırk, renk, cınsıvet, sıyası düşıince, felsefi ınanç, dın, mezhep ve benzerı sebeplerle ayrım gozetılmeksızın kanun önun- de eşıttır" Burada, tartışılması gereken "fahışelık" yasal bır meslek ola rak tanımlanabılır mı" sorusudur Bu sonıyu 6 Mayıs 1930 gunlu Resmı Gazete"de yayımlanan 1593 sayılı "Umumı Hıfzısıhha Kanunu"madde 129 ıle bu yasanın uy- gulama esaslarına ılışkın ve 19 Nısan 1961 gunlu Resmı GazeteMe yayımlanan Tuzuk ve 506 sayılı Sosyal Sıgortalar Yasası yanıtla yacaktır 1593 sayılı ^sa ıle tuzukte, "genel kadın"ın tanımı yapılmış ve hayat kadınlığının bır meslek olduğu >onunde hukümler getırıl- mıştır Genel kadın olabılmek tuzukte yasal koşullara bağlanmıstır öa- celıkle yasal bır komısyon oluşacak ve "kadını fuhşa surukleyen sebepler" bu komısyonca arastırılacak "ve kendısının tekrar na muslu bır hayata dönmesını sağlayacak" onlemler duşunülecek- tır Komısyonca duşunulen önlemlenn "fayda vermedığı" durum- larda bazı kadınların, "genel kadın olarak tescıhne" karar verıl- mektedır 506 sayılı Sosyal Sıgortalar Yasası Ek Madde 13'e göre "genel kadınlar" bır ış sozleşmesme da>anarak bır ya da bır kaç ışveren tarafından çalıştınldıklan ıçın sıgortalı sa>ılmakta ve bu kımsele n çalıştıranlar da "ışveren" olarak tanımlanmaktadır Sosyal Sıgortalar Yasası genel kadınlara, bır ışverene ış sözleş- mesı ıle bağlı olan dığer çalışanlardan a>n bır uygulama ongör- merruştır Toplumun ışıne geldığı yerde gereklı ve yararlı bulduğu, ışıne gelmedığı >erde dışladığı "genel kadınlığı", bız bır meslek olarak göruyor ve bu kadınların yasal haklardan ve ınsan haklarından herkes gıbı ayrıcalıksız yararlanmaları gerektığıne ınanıyoruz Kısaca, ınsanlar "fahışe" doğmaz Ama "fahışe" yapılabılır ve "fahışe" yapılan insanların ırzına geçıldığınde verılecek cezalar da uçte ıkı oramnda ındınhr T.C. MALİYE VE GÜMRÜK BAKANLIĞI HESAP UZMAN YARDIMCILIĞI GİRİŞ SINAVI Malıye ve Gumruk Bakanlığı Hesap Uzmanları Kurulu Başkanlı- ğı'nca 26, 27 ve 28 Mart 1990 günlerınde Ankara, tstanbul ve Izmır1 de Hesap Uzman Yardımcıhğı gırış smavı açılacaktır S1NAVA KATILABILV1EK İÇİN a) Devlet Memurları Kanunu'nun 48 maddesınde yazılı mtelıklere sahıp olmak b) 1 1 1990 tarıhınde 35 yaşını doldurmamış bulunmak c) Eğıtım suresı en az don yıl olan, Sıyasal Bılgıler, Iktısat, tslet- me, Hukuk, Iktısadî ve Idarı Bılımler Fakulıe ve Yuksekokulları ve- ya aynı sure eğıtım veren ve bunlara eşıtlığı Yuksek Oğretım Kurulu'- nca kabul olunan benzerı vabanu fakulte ve>a >uksekokulların bı- rınden mezun olmak gerekmektedır Sınava gırış şartlarını ve sınav koşullarını gosteren broşür ıle baş- vuru formu, Hesap Lzmanları Kurulu Başkanlığı ve kurulumuzun Ankara, Ista'.bul ve tzmır Grup Başkanhklarından sağlanabıhr İsleklılerın 12 Mart 1990 gunu akşamına kadar Malıye ve Gumruk Bakanlığı Hesap Uzmanları Kurulu Başkanlığı Ilkadım Caddesı Ka- ra Harp Okulu kavşağı yanı A blok zemın kaı Bakanlıklar ANKARA adresıne belgelerı ıle bırlıkte bızzat veya posta ıle muracaatları du- yurulur Basın 15942