Katalog

CUMHURİYET/16 HABERLERİN DEVAMI 7 ARALIK 1990 Özal'ın "Benimle uğraşıyorlar" sözüne, SHP ve .DYP'den tepki Anayasaya uysun Özal'ın "Benimle uğraşıyorlar. Bir kin mi diyeceğim, ihtiras mı?" sözlerini eleştiren SHP lideri İnönü, "bu ifadenin tarafsız bir cumhurbaşkanının söyleyeceği sözler olamayacağını" belirtti. DYP lideri Demirel de "Siyaset 'korkarım korkmam' çizgisinde çalışmaz, efelenmeye gelmez" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bii- rosu) — Cumhurbaşkanı Tur- gut Özal'ın "B«nimle ugrası- yoriar. TBMM'de cumhurbaş- kanı ile uğraşacağını/a milletin meselelerini konuşun. Bir kin mi diyeceğim, ihtiras mı diye- ceğim neyse, birseyler oluyor" sözlerine SHP ve DYP sen tep- ki gösterdi. SHP Genel Baska- nı Erdal tnönii, "Anayasada olmayan yetkileri kullanırsa herkes de buna tepki gosterir" derken, Demirel de Özal'ın tav- rını "siyaset efelenmeye gelmez" diye eleştirdi. DYP Grup Başkanvekili Vefa Tanır, olmayan yetkileri kullanırsanız herkes de buna tepki gosterir. Sayın Özal'ın seçilmesinden iti- baren gelen anayasaya aykırı- lık ve tabii ki milli iradenin ka- bul etmediği işler yapmasıdır, işin esası budur. Yönetimde bozukluk bundan kaynaklanıyor" diye konuştu. Demirel, Özal'ın sözlerini eleştirerek, "Siyasel 'korkarım korkmam' çizgisinde çalışmaz. Siyaset sorunlara çare bulma sanatıdır. Efelenmeye gelmez" dedi. DYP Grup Başkanvekili Ve- fa Tanır da sorunun "Özal'ın kişiliği olmadıgını" kaydederek şunları söyledi: "Bu, Özal'ın her işe kanş- masından dobyı oluyor. Özal'- ın yakınları bile 'tek adam belirdi' diyorlar. Onun için, eğer cumhurbaşkanlığını hu- "Eğer cumhurbaşkanlığını hu- kuk içinde yaparsa kimse Özal Oe uğraşmaz" dedi. SHP Genel Başkanı Erdal tnönii, dün gazetecilerin Cum- hurbaşkanı Turgut Özal'ın ko- nuşmasıyla ilgili bir sorusu üze- rine, "Bu konuşmalar normal kuk içinde yaparsa, kimse Özal demokratik yaşam içinde, he- ile uğraşmaz. Çiinkii o maka le tarafsız bir cumhurbaşkanı- nın söylecegi sözler değil" de- di. Cumhurbaşkanının anaya- saya göre "sorumsuz" olduğu- nu anımsatan İnönü, "Cum- hurbaşkanı niçin kendisini böy- le ortaya atarak, sanki tehlikede imiş havasını verme- ye çalışıyor? Tabii anayasada ma herkesin saygısı vardı ama onun dışına çıkar da her şeye kanşırsa bundan dolayı bu olaylarda takip vazifesi iizerin- de olanlar, yani milletin 'benim kontrolümü sen yapacaksm. Seni öyle seçtim' 'dediği bizler, elbette onu her olayda karşımı- za alacağız." Hafif nakliye uçağı ihalesi CASA olayı SHP'yi karıştırdı SHP Grup Yönetim Kurulu'nda hafif nakliye uçağı ihalesini kazanan Ispanyol CASA firması tartışıldı. thaledeki usulsüzlüklere adı karıştığı iddia edilen Istanbul Milletvekili Mustafa Sangül'ün yönetim kurulunda dinlenmesi eğilimi belirdiği öğrenildi. ANKARA (Cumhuriyet Bu- rosu) — Türkiye'de hafif nak- liye uçağı ihalesini askerlerin muhalefetine karşın kazanan Ispanyol CASA firması olayı, SHP'yi de karıştırdı. SHP Grup Yönetim Kurulu'nda bir kitaba da konu olan "CASA olayı"nda adı geçen lstanbul Milletvekili Mustafa Sangül'ün iddialar hakkında bilgi verme- si istendi. Grup yönetim kurulunda ka- rar verilmesi halinde SangüT- den konuya ilişkin bilgi alına- cak. Yönetim kurulunda, iki milletvekili tarafından günde- me getirilen bu konudaki gö- rüşleri benimseme eğiliminin ağır bastığı öğrenildi. Alınan bilgilere göre, dünkü grup yönetim kurulu toplantı- sında Izmir Milletvekili Veli Aksoy ile Ankara Milletvekili Ömer Çiftçi, "CASA olayı" ve olay hakkında Ankara Millet- vekili Tevfik Kocak tarafından verilen soru önergesinin sahte imzayla çekilmesini gündeme getirdiler. Aksoy ve Çiftçi, "CASA olayı" hakkında son olarak bir kitap çıktığını, daha önce gazete haberlerine yansı- yan bu iddialara göre, tstanbul Milletvekili Sarıgül'iin bu fir- ma ile dolaylı bağlantısı oldu- ğuna dikkat çektiler, bunun ka- muoyu nezdinde SHP'yi yıp- rattığını belirttiler. Çiftçi ve Aksoy, Sangül'ün bu nedenle iddiaları yanıtlamak ve olay hakkında "doğru bilgileri" vermek için grup yönetimine gelmesi gerektiğini dile ge- tirdiler. Grup yönetim kurulunda buna karşı görüş belirten üye çıkmadığı ve öneriyi "genel olarak bir benimseme eğilimi- ne girildiği" bildirildi. Buna göre, önümüzdeki salı günü yeniden toplanacak olan grup yönetim kurulunda konu- nun yeniden ele alınacağı, ka- bul edilmesi halinde Sangül'ün bilgi vermeye çağnlması bek- leniyor. Inönü, net yanıt vermedi (Baftarafi 1. Sayfada) Demirel ile aralarında anlaş- mazlık bulunmadığını belirte- rek bunun Meclis'teki çoğunlu- ğa bağlı olduğunu vurguladı ve "Şimdi burada yapılmaması ge- reken sey muhalefel partileri arasında. basın öniinde tartış- maya girmektir. Bu, hedefi sap- tınr ve vatandaşa yanlış intiba verir" diye konuştu. İnönü, dün düzenlediği basın toplantısı sonrasında gazeteci- lerin Demirel'in sine-i millete dönme çağnsı ile ilgili sorula- nnı yanıtlarken DYP'den ken- dilerine böyle bir öneri gelme- diğini, Demirel'in bir soruya yanıt olarak bu sözleri söyledi- ğini kaydetti. 26 Mart yerel se- çimleri sonrası erken bir genel seçimin ülkenin sürekli olarak gündeminde bulunduğunu vur- gulayan İnönü, "Bu konuda muhalefet partileri arasında bir anlaşmazlık yok. Sayın Demi- rel de biz de erken seçim istiyoruz" dedi. Erken seçimin yapılmasına karar verecek ço- ğunluğa sahip bulunan ANAP'ın bunu istemediğini, ancak "erken seçimin bir giin yapılacağına inandıgım" kayde- derek şöyle konuştu: "Şimdi burada yapılmaması gereken şey, muhalefet partile- ri arasında basın öniinde tartış- maya girmektir. Çiinkii o, he- defi saptınr ve vatandaşa yan- lış bir intiba verir. Vatandaşa sanki erken seçimi istemeyen şu muhalefet partisi, bu muhale- fet partisi gibi... Böyle bir şey yok. Ne yaparsak anayasaya gö- re. Erken seçim olur, onun iize- rinde iyi karar vermek, onu iyi belüiemek şart. Bir muhalefet partisi nin Meclis'ten aynlma- sıyla genel seçim gündeme ge- lir mi? Tabii giindemde olur, ama vapılır mı? Onu kimse bu- güne kadar ortaya koyabilmiş değil. Mesele bunu nasıl sağla- yacağız. Erken seçimi hepimiz istiyoruz. Her türlü görüşmeye her zaman hazınz. Zaten çeşitli vesilelerle görüşmeler oluyor, ama yetersizse yeni görüşmele- re her zaman hazınz." İnönü'nün bu sözleri sırasın- da Genel Sekreter Hikmet Çe- tin'in "Efendim, siz herhalde erken seçim derken sine-i mil- leti de kastetmiş oluyorsunuz. Arkadaşlar soruyu öyle sordular" diye araya girmesi üzerine inönü şöyle devam et- ti: "Yani sine-i millet sözü ora- dan, sine-i millet sözü erken se- çimi yaptırmak isteği, onun için sine-i millet sözünü telaffuz et- medim, ama maksadım a O konuda bir anlaşmazlık yok." İnönü ile gazeteciler arasın- daki konuşma daha sonra şöy- le gelişti: — 150 milletvekilinin birden istifa etmesi, anayasal bir zo- runluluk olmasa da erken seçi- min yapılmasını sağlamaz mı sizce? İNÖNÜ — Yaptırması için anayasada bir şey yok. Şimdi ben bunlan söyleyerek ANAP'ı savunuyor gibi görünmek iste- miyorum. O açıdan bir tartış- ma havası vermek yanlış. Onun için bunlan tartışmayalım, er- ken seçimi biz de DYP de isti- yoruz. Bunun için ne gerekiyor- sa konuşmaya her zaman hazı- rız ve aramızda bir anlaşmaz- lık yok. — DYP bu önerisiyle bir yol gösterdi, bu yola katılıyor mu- sunuz katılmıyor musunuz? İNÖNÜ — Ama sorun öyle değil, kusura bakmayın. Sayın Demirel bir soruya cevap veri- yor. DYP'den bize bir öneri gel- miş değil, partilerin ortak dav- ranışı eğer yeni bir hareket ola- rak ortaya çıkacaksa partilerin resmi organları arasında konuş- malarla olur. Öneriler getirile- rek onların tartışılmasıyla olur. TBMM Genel Kurulu'nda Torumtay'ın istifası görüşülürken iktidar ve muhalefet sıralarında aîışma Meclis'te 'kerestelT tarüsmaANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — TBMM Genel Kurulu'- nda önceki gün Orgeneral Ne- cip Torumtay'ın Genelkurmay Başkanhğı'ndan istifası konusu görüşülürken, Başbakan Yıldı- rım Akbulut'un konuşması, muhalefet milletvekillerince sık sık kesildi. TBMM Genel Kurulu'nda gündem dışı konuşan SHP Ge- nel Başkanı Erdal İnönü ve DYP Grup Başkanvekili Vefa Tanır'ı yanıtlamak üzere kürsü- ye gelen Başbakan Akbulut'a DYP ve SHP sıralarından laf atıldı. Tutanaklara göre Akbu- lut'un konuşması sırasındaki tartışmalann bir bölümü şöyle: Akbulut (Başbakan) — Bu is- fifRnın Körfez krizi ile alakası yoktur. Mehmet Gazioğlu (DYP) — Neyle alakası vardır öyleyse? Akbulut — Dinleyeceksin kardeşim. Dinlemezsen ben ne yapayım yani? Biz demokratik bir ülkeyiz, demokrasi ile idare ediliyoruz, dedikodu ile değil... Ama açıklık ve hakikati arıyor- sanız. Mehmet Çakıroğlu (DYP) — Söyle hakikati o zaman. Akbulut — Hakikat benim söylediklerimdir, hakikat ka- nundur, hakikat anayasadır. hakikat demokratik sistemdir. (DYP sıralarından gürültüler). İbrahim Gürdal (DYP) — Bir cevap ver kardeşim. Akbulut — Rahatsız olmayın efendim. Bakınız sağlam temel- de değilsiniz. Şimdi bana diye- miyorsunuz ki istifanın nedeni şudur. Ali Şahm (SHP) — İstifanın nedeni şahsi mi? Akbulut — İstifanın nedeni şahsi.... (SHP ve DYP sıralann- da gurüJtüler).. .Şimdi siz bağır- maya devam edin, yorulduğu- nuz zaman ben devam edece- ğim. Çüfnkü içinizdeki rahatsız- lığı dışarıya vuruyorsunuz. İbrahim Gürdel (DYP) — Genelkurmay Başkanı rahatsız, biz rahatsız değiliz... Hakikaten bu konuyu bilmiyorsun sen. Akbulut — Biz anayasal dü- zen içerisinde, demokratik sis- tem içerisinde görevimizi ifa et- tik ve ilişkilerimizi kurduk. ibrahim Gürdal (DYP) — Kayıt memuru musun sen? Akbulut — Demokratik sis- temin gereği ne ise... İbrahim Gürdal — Demokra- sinin yüz karasısın. Akbulut — Çalışmalarımızı Genelkurmay Başkanı ile bera- ber yapmışızdır. Hiç farklı bir tutumumuz, bir davranışımız yoktur. (SHP ve DYP sıraların- da gürültüler). Yaşar Yılmaz (SHP) — Emekliye zorladınız mı? Akbulut — Şimdi bunun hari- cindeki sebepleri ben bilmek du- rumunda değilim. Ve beni de il- gilendirmiyor (ANAP sıraların- da alkışlar)... Saygı duyduğu- muz bir makam. Bir Genelkur- may Başkanı istifa etti. Evet, bütün Türkiye'nin önünde. Hangi nedenle istifa etti? Mustafa Yılmaz (SHP) — Onu sen bileceksin. Akbulut — Sebebi yok. Turhan Beyazıt (SHP) — Çankaya'ya tesiim oluşunuzu açıklayın. Akbulut — Ben istifa etmiş bir kişinin kendi derununda olan sebepleri bilmekle mükel- lef değilim. tbrahim Gürdal (DYP) — Al- lah Allah sorumluluğunuz ne? Akbulut — Ancak şu konuş- malarından ne olduğunu anla- yabiliyorum, işte bu kadar... Şerefli Türk ordusu siyasetin dı- şında, görevinin başındadır. Şe- refli Türk ordusunu siyasetin içine çekmeye hakkınız yoktur. f TnİVPrcİtpHp *-' III • vl allvUC ' s t a n b u l £ niversitesi'nde karşıt siyasi şılıklı sataşmalar sonrası karşıt görüşlü gnıplar okul içinde kavga ettiler. Edebiyat gorüşlü gnıplar arasında 3-4 gündür sü- Fakültesi'nden İÜ merkez binasına giren sağ görüşlü grup polisin kendilerine yolda ren gerginlik dün çatışmaya yol açtı. Edebiyat Fakültesi ve merkez bina içinde müdahale etmemesi üzerine okul içinde de yeniden forum düzenlediler. Havanın meydana gelen olaylarda yaklaşık 15 kişi çeşitli yerlerinden yaralandı. Edebiyat iyice gerginleşmesinin ardından merkez bina içinde sağ ve sol görüşlü kalabalık Fakultesi'nin arka girişindeki polis kulübeleri taş ve sopalarla tahrip edildi. Göz- taş, sopa ve benzeri maddelerle birbirlerine girdiler. Yaklaşık yirmi dakika süren altına alınan öğrenci bulunmadığı öğrenildi. İstanbul Lniv'ersitesi'nin çeşitli fa- çatışma sonrası Çevik Kuvvet görevlileri merkez binaya girdi. Sağ görüşlü gru- kültelerinde yaklaşık bir haftadır sağ ve sol görüşlü gruplar kendi aralarında bun bunun üzerine dağıldıklan gözlenirken, sol görüşlü öğrenciler de bir sure forumlar düzenleyerek birbirlerini ve okul yönetimini eliştiriyorlardı. Dün Ede- polisle tartıştıktan sonra dağıldılar. Olaylar sonrasında hafif şekilde yaralanan biyat Fakültesi kantini ve çevresinde her iki grup ayn ayrı form düzenledi. Kar- 15e yakın öğrenci Esnaf Hastanesi'nde tedavi edildi. BAKAN ÖZDEMİR VE SENDİKA BAŞKANI DENİZER 'HODRİ MEYDAN'DA BİR ARAYA GELDİ Grevîn tarafları TV'de tartıştıHaber Merkezi — TTK ve MTA'da çalışan 48 bin maden iş- çisinin başlattığı grev dün gece televizyonda yayınlanan "Hod- ri Meydan" programında tartı- şıldı. Devlet Bakanj İbrahim Öz- demir, TTK'yı işçı sendikasına bırakmaya razı olduklanm, işve- ren sendikasının önerdiği zam- mın yeterli olduğunu savundu. Genel Maden-İş Sendikası Ge- nel Başkanı Şemsi Denizer ise hükümetin öne sürdüğü rakam- larla kamuoyunu yanılttığını savundu. Uğur Dündar'ın sunduğu Hodri Meydan programında tartışma genellikle ücretler ve TTK'nın devri konusu üzerinde yoğunlaştı. Genel Maden-İş Sendikası Genel Başkanı Deni- zer, sendika olarak işçilere insan gibi yaşayacağı bir ücret talep et- tiklerini kaydetti. İşveren sendi- kasının rakamları çarpıtarak ka- muoyunu yamltmaya çalıştığını ileri süren Denizer, kendiierine önerilen teklife göre işçilerin eli- ne geçecek paranın 592 bin lira olduğunu söyledi. Devlet Bakanı İbrahim Özde- mir de TTK'da mevcut ortalama ücretlerin brüt bir milyon 65 bin lira olduğunu kaydederek, halen yeraltında çalışan bir işçinin eli- ne net 826 bin lira, yer üstünde çalışan bir işçinin ise net 660 bin lira geçtiğini bildirdi. İşveren sendikasının verdiği teklife göre, bu ücretlerde yüz- de 117-120 oramnda artış getiril- diğini söyleyen Özdemir, birin- ci 6 ayda yeraltı işçisinin eline net I milyon 652 bin lira, yerüs- tü işçisinin eline ise 1 milyon 285 bin lira geçeceğini, ikinci 6 ay- da ise bir yeraltı işçisinin net 2 milyon 146 bin lira, yerüstü i§- çisinin de 1 milyon 686 bin lira alacağını kaydetti. Devlet Bakanı Ozdemir Denizer'in daha önceki kuru- mun yönetimine talip oldukları doğrultusundaki açıklamalarını hatırlatarak, kendilerinin bu sözleri gayriresmi başvuru ola- rak değerlendirdiklerini söyledi. Özdemir, TTK'nın devrinin si- yasi spekülasyon konusu yapıl- mak istendiğini ifade ederek, işçi sendikasının ciddi olması halin- de TTK'yı sıfır borçla devretrne- ye hazır olduklanm söyledi. Öz- demir, bunun için işçiler arasın- da bir referandum yapılmasını önerdi. Denizer ise TTK'nın yönetim hatasından dolayı zarar ettiğini kaydederek, Türkiye'de birçok kamu kuruluşunun iflasın eşi- ğinde olduğunu ileri sürdü. De- nizer, "Türkiye'de iflas eden ku- ruluşiar değil. 10 senedir devam eden ekonomik politika iflas etmiştir" dedi. Bu arada Devlet Bakanı Öz- demir, Denizer'i siyaset yapmak- la suçjadı. Bunun üzerine Deni- zer, "İnsanlann ekmek yemesi- d\i savunmak politika mıdır? Ei- betteki benim ekonomik müca- delem ANAP iktidarıyladır. Hükümet ondadır, para onda- dır. İnsanian aç bırakan ANAP iktidandır. Elbetteki ona karşı gelenlere kucak açacağım" dedi. Öte yandan, Hodri Meydan programının yayımlandığı saat- lerde Zonguldak'ta sokaklann bomboş olduŞu gozlendi. Mehmet Çakıroğlu — Bir şey anlayamadık. Akbulut — Bunu anlayamaz- sın çünkü sen şapkayı alıp git- meye alışmışsın, başka türlüsü- nü anlayamazsın (ANAP sırala- rından alkışlar, DYP sıralann- dan gürültüler). Ertekin Durutürk (DYP) — Böyle nasıl konuşuyorsun terbi- yesiz herif. Akbulut — Demokratik an- layışın buna müsait değil. Şap- kayı alıp gitmeye müsaitsin sen. Ertekin Durutürk — Kereste. İbrahim Gürdal — Hakika- ten kalıbımn adamı değilsin. Akbulut — Sen başka türlü- sünu anlayamazsın. Ertekin Durutürk — Kereste. Iş bırakma eylemi 8 sendika madenciye destek verecek İş-Sendika Servisi — Genel merkezi İstanbul'da bulunan, Türk-İş'e bağh 8 sendika, maden işçilerinin grevini desteklemek amacıyla "iş bırakma" niteliğin- de genel eylem yapma karan al- dı. "Hodri Meydan" programı- nın çekimi için dün İstanbul'da bulunan Genel Maden-İş Sendi- kası Genel Başkanı Şemsi Deni- zer ile beraber Hava-İş Sendika- sı'nda toplanan sendikacıiar üç saati aşkın bir süre görüştüler. Toplantıya Türk-İş Genel Sekre- teri ve Tek Gıda-İş Başkanı Or- han Balta, Hava-İş Başkanı Atilla Ayçin, Tümtis Başkanı Sabri Topçu, Kristal-İş Başkanı İbrahim Eren, Petrol-İş Başka- nı Münir Ceylan, Deri-İş Başka- nı Yener Kaya, Belediye-İş Ge- nel Mali Sekreteri Mahmut Ha- timoğullan, Denizciler Sendika- sı Genel Sekreteri Mustafa Yön- dem ve Likat-İş Genel Başkanı Melih Yılmarkanldı. Toplantı- da, maden grevinin Zonguldak'- la sınırlı kalmaması ve Türkiye çapında ses getirmesi, maden iş- çilerinin grevinin ve grev dışın- daki eylemlerinin somut olarak desteklenmesi gerektiği üzerin- de duruldu. Toplantı sonrası bir açıklama yapan Petrol-İş Genel Başkanı Münir Ceylan "18 ara- lıkta yapılacak Türk-İş toplan- tısı öncesinde maden isçilerini desteklemek amacıyla ülke dü- zeyinde üretimden gelen gücü- müzü kullanmaya ve Genel Maden-İş üyesi işçilerin grev dı- şında yapacakları eylemlere de somut olarak kahlmaya karar verdik" dedi. KURS DERSANE EĞİTİM ÇANAJANS 151 00 44 FAX 151 41 55 LISKUR SÜRÜCÜ KURSU Devreler: Haftaiçi : 5 Aralık HaftaSonu : 15 Aralık KADIKÖY (Söğftlüçeşme Camiı yani) 349 18 24-349 18 25 336 02 06-336 02 79 •STOP EVERYTHING START ENGLISH' 1901'E iNGtLtZCE KONUŞARAK GİRİN ILM'de INGILIZCE CAMBRIDGB Onlversitesl Şınavlnn PET-CFE - GENEL İNGİLİZCE Tüksek Standart Ekonomik Fiyat L I S K U R I İNGİLTEREDE ÎNGİLİZCE PRACTICAL ENGLISH 12 Kişilik sınıflar Haftaiçi: 10 Aralık KADIKÖY 349 18 24-349 18 25 336 02 06-336 02 79 HJCnJn ÜCRETSİZ yurtdışı hizmetleri AU-PAIR'lik (Inç aie yanında anne yardımcılığı) KAMPLARDA öğrencilere çalışarak para kazanma ve Ingllizce geliştirrne Imkanı İSTANBUL LISAN MERKEZİ Gencturk Cd. Mo. 50 ULEU Tel: 520 81 99 way to leam English Başlangıç düzeyi. Orta düzey. ileri düzey. Proficiency. Toefl. Kurumlara özel dersler. BESTsize Inailizceyi sevdirir, en iyi öâreîir. Aiı Samı Yen Sok. No:2 Kat 3-4 Gayrettepe 174 23 90 - 91 Buyuk Surmelı Otelı karşısı İ N G İ L İ Z C E 6-11 Kişilik gruplarla * Başlangıç * Orta * İleri * Toefl düzeyi ingilizce IŞKDAR SADECE İNGİLİZCE ÖGRETİR 583 13 S9-542 63 14 Madenci gösteride coşuyor • Ingilizcs, • TOEFL, Cambfidgai hazırtık kurslan, • Talil kursu, •k Üniversite, Eğüimi kayıî: eğitim ^danışmanlık Itd. r T«l :1662i72-V6312? RKİ663129 'P.K.:122Mectdiyekûv jyrenepe Dutığı, SîızutauuO. Orta ve Lise Mezunları, Beklemeli Öğrenciler, İŞSİZ GENÇLER: Aylar, yıllar geçiyor: Siz hâlâ boş mu bekliyorsunuz? 37 yıldan beri 50.695 genci iş sahibi yapan ve sahasında DÜNYA ŞAMPİYONU olan Olabilecek en kısa sürelerde; UCLT Z ÜCRETLERLE BİLGİSAYARLA DAKTİLOGRAFİ; BİLGİSAYARLA MUHASEBE; BİLGİSAYAR PROGR.4MCILIĞI; YABANCI DİL Kurlarına Hiçbir Bağlayıcı Ödeme Zorunluğu Olmaksızın BONOSUZ + TAAHr|ÜTSLZ veya ÖIVCE ÖĞRE!\: S O \ H \ ÖDE usulüyle va da ÖÎ^CE ÖĞREIN; SONRA ÇALIŞ; daha »onra da ÜCRETİ TAKS1II F ÖDE; AİLENE YÜK OLMA, KENDİ KAZANCINLA ÖĞREN Seçenekleri + Tüm Ödeme Kolaylıkları ve ÖĞRETİP İŞE YERLEŞTİRME GAR\NTİSİYLE Merkezi Kadıköy Beşiktaş Şışli Bakırköy Beyazıt, Mjthat Paşa Cad. 14/1 Altıyol, Kuşdilı Caddesi, 6/8 Çırağan, Aaariye Cad. 7/2-3 Abidei Hürriyet C. Hasat Sok. İS Hüsreviye S. 18/4 (Migros sırası) Tel : 527 55 25 Tel : 338 08 42 Tel : 158 24 97 Tel : 130 90 37 Tel : 571 31 31 522 21 06 336 1 1 50 158 24 98 175 43 14 561 29 06 Dikkat Bu 5 adresten başka ŞAMPİYON adıyla çalışan hiçbir Oaktılo Sekreter ve Bilgısayar kursu şubemiz değildir. MULKIYEULER BIRLIGI İSTANBUL ŞUBESİ CUMARTESİ BULUŞMALARI PANEL 52 ÜCRET POLİTİKALARI VE GÜNUMUZDEKİ YANSIMALAR1 J KONUŞMACILAR Mustafa ŞİMŞEK Uzman. Otomobil-iş llyas KÖSTEKLİ Uzman PerroMş Aziz ÇEÜtC Eğıtım Müdürü. KnstaHş Murat ÖZVERİ Hukuk Mûşavın Selüloz-iş Üzeyir ATAMAN Uzmon Laspetkım-lş g, S ARAUK 1990 CUMARTES! 3AAT 1 4 X MÜLKİYEÜLER LOKALİ Tel (I) 157 46 34-35 Nüfus cüzdarumı, sigorta kartımı, TCDD kartımı kaybettim. Hükümsüzdur. MELEK DUYCU (Baştarafı I. Sayfada) şesi de bilgi almak üzere gelmiş- ti. Genel Maden-îş Başkanı Şemsi Denizer, yönetim kurulu üyeleri ile ayrı ayrı yapılan tele- vizyon çekimleri, görüşmelerde bugüne gelinmesinin değerlendi- rilmesi yapıldı. Olayın Zongul- dak halkı ile Cumhurbaşkanı Turgut Özal arasında bir sorun halini aldığı vurgulandı. Özal 1 ın Zonguldak halkından özür dilemesi gerektiği, madenlerin kapatılmayacağı sözünün ve in- sanca bir yaşama ücretinin ve- rilmesi istendiği belirtildi. Özal'- ın 1970'li yıllardarı bu yana DPT Başkanı, Başbakan ve yetkileri- ni aşarak toplusözleşme masa- sına müdahale eden bir Cum- hurbaşkanı olarak madenlerin zarar etmesinden birinci derece- de sorumlu kişi olduğu vurgır- landı. Madenlerin kapatılması noktasına gelinmesi halinde ön- celikle, birinci derecede sorum- lu kişi olarak Özal'ın istifasının gerekli olduğu bildirildi. Genel Maden-İş yöneticileri ABD ataşesine \e yabancı ajans- lara açıklamalarında, hukümet- ten birçok bakan ve Cumhur- başkanı'nın 50 milyonluk Türk kamuoyunu bombardıman et- mek üzere TRT ve TV kanalı ile yaptıklan açıklamaların gerçeği yansıtmadığını anlattılar. Ma- den işçilerine verildiği söylenen ücret artışlarının konuyu bilme- yen insanları yanıltabileceğini, ancak maden işçisinin yanılma- yacağını, rakamlan bordroların- dan gayet iyi hesapladıklannı söylediler. Hükümetin 6. aydan bu yana toplusözleşme masasında verdi- ği rakamiarda hiçbir değişiklik olmadıgını, 1 milyon 200 bin ve 1 milyon 600 bin lira olarak gös- terilmek istenen işveren teklifi- nin gerçek net ücretlerde yer üs- tü işçisi için 630 bin ve yeraltı iş- çisi için de 880 bin lirada kaldı- ğını bildirerek kabul edilmesinin söz konusu olamayacağına işa- ret ettiler. Maden işçisi için Ge- nel Maden-İş Sendikası'nın iste- minin insanca yaşama ücreti ol- duğunu bildirerek çerçevesini şöyle çizdiler: "Zonguldak'ta 4 kişilik asgari mutfak gideri kasım ayı hesabı ile 628 bin lira. Bilimsel verilere göre bu rakam ücretin %30'u olması gereki>or. Ayrıca bir ma- den işçisi için giinliik en az 4 bin kalorilik bir beslenme zorunlu. Biz bir şe> soylemiyoruz. Ken- dileri bilim adamlarına bunun hesabını yaplırsınlar." Sendika yöneticileri, planlara göre yıllık üretiminin 3 milyon- dan "7.5 milyon tona kadar çıka- rılması hedeflenmiş 1 milyar ton üzerinde rezervi olan maden ocaklarının kapatılmaya kalkı- şılmasının çok kötü bir şantaj- dan başka bir anlamı olmadıgı- nı vurgulayarak, görüşebilme için ilk koşulun kapatma şanta- jının ortadan kalkması olduğu- nu söylediler. Bugün DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel'in de bir mi- ting yapacağı Zonguldak'a sa- natçı desteği de yağmaya başla- dı. Önceki gün madencinin ya- şamını konu alan filmlerde de rol almış sanatçı Halil Ergun 1 dan sonra bugün Tank Akan ile birlikte bir grup sanatçı miting ve yürüyüşlere katılacak. Çeşit- li müzik topluluklan ise ocak ağızlarında, kahvelerde gönüllü konserleri ile Zonguldak'a şen- lik havası katıyorlar. Sendika merkezindeki miting konuşmasını Genel Başkan Ve- kili Selahattin Ataman, Amas- ra miting konuşmasını ise Eği- tim Sekreteri Sabri Cebecik yap- tılar. Ağırlıklı gündem konula- rı, Özal ve hükümetin değişme- yen tavrı, hak mücadelesindeki kararlılık ve atılan adımlardı. İşçiler ise her gün zenginleş- tirip güncelleştirdikleri slogan- ları arasında TRT'nin, haberle- rini, eylemlerini vermese de ilk kez Genel Başkanlarına yer ver- mek zorunda kahşını ifade et- mek üzere "TRT'yi yendik sıra Özal'da, "Padişah istifa". "Ya- rın da buradayız" diyorlardı. Sermaye arttırımı Bu arada AA'nın verdiği ha- bere göre Yüksek Planlama Ku- rulu'nun önceki gün sona eren toplantısında, Türkiye Taş Kö- mürü Kurumu'nun sermayesinin 1.2 trilyon lira arttınlması karar- laştırıldı. Demirel (Baftarafi 1. Sayfada) bul il örgütü tarafından önceki gece düzenlenen "Aya Bakış" toplantısında "sine-i millete dönme" çağrısını şöyle yapmış- tı: "Buradan bir çağrı yapıyo- rum: SHP sine-i millete dönme- ye razı olursa biz )nnn sine-i millete döneriz. Bizim 60 millet- vekilimiz var. SHP de 82 millet- vekiliyle gelsin, hep birlikte si- ne-i millete dönelim. O zaman Meclis'i de ayakta tutamazlar."