Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
7 ARALIK 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/15
ABD
Bush yönetimi diplomasi sınavındaWashington'da bir dizi kritik gelişme yaşanıyor. ABD
Kongresi, Bush yönetimini Körfez politikaları konusunda
eleştiriyor. Aziz-Bush görüşmesi 17 aralıkta yapılacak. ABD
yönetimi, bu görüşmenin bazı Avrupa ve Arap devletlerinin
de Saddam'la görüşmelerinin yohınu açacağından korkuyor.
UFUK GÜLDEMİR
YVASHINGTON — ABD başkenti,
son iki gundür bir dizi kritik gelişmeye
sahne oldu. Bunların en başında, ABD
Kongresi'nin, yönetimi Körfez politika-
ları konusunda şiddetle hırpalaması ge-
liyor. Kongre Amerikan yönetimini 'gözü
kapalı savaşa gitmekle' suçluyor. İkinci
önemli gelişme, Irak Dışişleri Bakanı Ta-
nk Aziz'in 17 aralıkta Beyaz Saray'da
ABD Başkanı George Bush tarafından
kabul edilecek olması. Buna bağlı olarak
ortaya çıkan üçüncü kayda değer geliş-
me ise müstakbel ABD-Irak görüşmesi-
nin Arap dünyasında ve Avrupa'da or-
taya çıkardığı arayışlar. Ne Avrupa ne de
Araplar Irak ile görüşmeye hazırlanan
ABD'nin gerisinde kalmak istemiyor. So-
nuncu önemli adım ise bu gelişmelere pa-
ralel olarak Birleşmiş Milletler'de orta-
ya çıkan Filistin konusundaki yeni hare-
ketlenme.
ABD Kongresi son iki gündür Ameri-
kan yönetimini Körfez politikalan konu-
sunda, giderek artan dozajlarda köşeye
sıkıştırdı. Kongre'nin özellikle muhale-
fetteki Demokrat kanadı önceki gun Se-
nato Silahlı Kuvvetler Komitesi'nde Dı-
şişleri Bakanı James Baker'a sıkıntılı an-
lar yaşattı. Yönetimi gözü kapalı olarak
savaşa gitmekle suçlayan demokratların
savı şu: "Eğer önümüzdeki günlerde Irak
ile yapılacak gorıişmelerde Bush. daha
önce açıkladığı gibi, müzakereden kaçı-
nıp sadece ultimatom verir bir havada
konuşacaksa, o zaman 15 ocaktan son-
ra savaşa gilmeyi kafasına ko>muş de-
mektir. Bu da verdiği izlenimin aksine
Bush'un Irak ile gorüşme önerisinin sa-
mimi bir barış ara>ışı degil. manevra ol-
duğunu göstermektedir. Oysa banşçı çö-
züm için ciddi çaba gosterilmesi gerekir
ve bu çaba gösterilmeden savaşa gidilme-
si yanlıştır."
Kongre'nin genel tonu bu. Bu argü-
man her ne kadar kendi açısından sağ-
lam bir mantıktan yola çıkıyorsa da yö-
netimi istediğini yapmaktan alıkoyacak
yaptırım gucu taşımıyor. Çunku Kong-
re'nin çoğunluğunu oluşturan muhalefet-
teki Demokrat Parti içinde de Bush'un
tamamen yanlış yolda olduğu yonünde
bir uzlaşma bulunmuyor. Ancak buna
karşılık Kongre'nin çıkardığı gürültü,
Irak ı Amerika'dan gelen sinyalleri yan-
lış algılamaya itiyor. Yani ABD yöneti-
minin savaşı goze alamayabileceği gibi
bir umuda kapılmasını sağlıyor. Yöneti-
min Kongre eleştirilerinden fazla etkilen-
meyeceği savı, Amerikan Kongresi'nin
Bush uzerinde hiçbir ağırlığı olmadığı an-
lamına gelmiyor. Sadece, Bush'un Irak
ile göruşme önerisinin, manevra dahi ol-
sa, son kamuoyu yoklamalarına göre
Amerikalılannın yüzde 90'ına yakınının
desteğini aldığını, dolayısıyla da muha-
lefetteki birkaç ciddi kongre üyesinin yu-
karda özetlenen somut eleştirilerinin, gi-
dişatı büyuk olçüde değiştirmeyeceğini
simgeliyor. Çiinkü Bush'un politikası
eleştirilmekle birhkte sadece ambargonun
da Irak'ı Kuveyt'ten sökmeye yetmeye-
ceği, bizzat bu eleştirileri yapan Kongre
üyelerince teslim ediliyor. Nitekim CIA
Başkanı VVilliam Websler da önceki gün
Kongre'ye bilgi verirken, tek başına am-
bargonun Irak'ı çekilmeye zorlamaya ye-
tecek ölçüde etkili olmadığını gördukle-
rini söyledi. ABD Dışişleri Bakanı Baker
ise "Ambargo çalışmadı, daha fazla bek-
lemekle biıyük bir bedel ödeyebiliriz" di-
ye konuştu. Baker, " Amaamız. eğer güç
kullanılacaksa, bunun aniden, kitlesel ve
kararlı birşeküde gerçekleşmesini temin
etmek" diye ekleyerek de yonetimin te-
pelerinde bulunan havayı aktardı.
Önceki akşam meydana gelen bir baş-
ka ilginç gelişme de Irak'ın Bush'un gö-
riişme önerisini resmen kabul etmesi ve
göruşme tarihinin 17 aralık olarak iian
edilmesiydi. Ancak görüşmenin çerçevesi
net olarak ortaya çıkmış değil. ABD Baş-
kanı Bush, göruşme önerisini ilk ortaya
attığında Tank Aziz'i kabul ederken ya-
nında anti-Irak koalisyonunun büyükel-
çilerinin de bulunacağını söylemişti. Sad-
dam Huseyin de Baker ile görüşürken ya-
nına FKÖ lideri Arafal'ı alacağını açık-
layınca, Bush, bu fikrinden vazgeçti. Bu
yuzden göruşme, büyük bir olasılıkla
başka ulkelerin temsilcilerini kapsamaya-
cak. Görüşmenin içeriği konusunda ise
bazı sinyaller bulunmakla birlikte şimdi-
den bir şey söylemek güç. Çünkü Was-
hington zaman zaman sürprizler yapabi-
liyor. Ancak şu ana kadar gelen sinyal-
lere göre Aziz, Irak'ın Washington bü-
yükelçisi Meshed'in önceki gün açıkladıgı
gibi, "Her konuyu masaya getirecek."
ABD ise Bush'un Arjantin'de yöneltilen
bir soruya verdiği yanıta bakılırsa, "Sa-
dece Irak'ın BM kararlarında öngörül-
diiğü gibi Kuveyt'ten çekilmesi konusu-
nu masaya getirecek, muzakereye girme-
yccek."
Diplomatik arayışlar
ABD her ne kadar Irak ile BM karar-
ları çerçevesinde gorüşuleceğini vurgular-
sa vurgulasın, sadece gorüşülecek olma-
sı dahi Arap dünyası ve Avrupa'da, iler-
de Amerika'nın yakınabileceği bazı ara-
yışlar ortaya çıkardı. Ne Avrupa ne de
Araplar, ABD'nin inisiyatifinin gerisin-
de kalmak istemiyor ve Irak ile gorüşme-
ye hazırlanıyorlar. Bu hazırlıkların kri-
zin çözumünun ertelenmesine yol açma-
sından kaygı duvuluyor. Örneğin Avru-
pa Topluluğu geçen salı günu, Aziz'in
VVashington donuşünde Roma'da Italya
Dışişleri Bakanı ile göruşmesinin sağlan-
masını kararlaştırdı. Fransa Dışişleri Ba-
kanı Roland Dumas da ABD Dışişleri
Bakanı Baker'ın ziyaretinden sonra Bağ-
dat'a gitmeye hazırlanıyor. Alman Dışiş-
leri Bakanı ise Irak'a gitmek için Baker'-
ın ziyaretinin gerçekleşmesini bekliyor.
ABD, Irak'ın bu temasların her birinde
yeni bazı sinyal ve tavizler vererek zaman
kazanmaya çalışacağından urküyor. An-
cak Bush'un görüşrrfc onerisi ile 'Pando-
ra'nın kutusu' açıldığı için Avrupalılann
görüşmelerini de engellemek olanağı bu-
lunmuyor. Aynı kaygı, Arap dünyası açı-
sından da geçerli. Amerika'nın Irak ile
yapacağı göruşme Bağdat'a bölge ülke-
leri ile göruşme kapılarını açıcak. Oysa
yakın bir süre önceye kadar kimse Irak
ile görüşmüyordu. Hele Aziz-Bush gö-
rüşmesinden en ufak bir olumlu sinyal
çıkması, tüm Arap dunyasını "Arap
birliği" şemsiyesi altında bir an önce
Irak'a karşı ellerini yıkamak için sefer-
ber edebilecek. Bu noktada, özal yöne-
timi altında Irak'a karşı "öncü" politi-
kalar uygulamış olan Türkiye de muhte-
melen durumunu yeniden değerlendire-
cek.
Son günlerde Washington'da "Kisin-
ger doktrini" diye bir formulden bahse-
diliyor. Bu doktrin, "Bir sonıntın çözii-
münün ea iyi yolu iki tarafın da zafer ilan
edeceği bir formül bulmaktr" diye özet-
leniyor. Geçmişte eski Dışişleri Bakanı
Kissinger'ın bu yöntemle birçok kriz çöz-
düğünden söz ediliyor. ABD'nin de el al-
tından göz kırptığı BM'deki son hareket-
lenme eğer Kissinger doktrininin uygu-
lamaya konduğunun işaretiyse, o zaman
Irak Dışişleri Bakanı Aziz'in VVashing-
ton ziyaretinin tahmin edildiğinden da-
ha yumuşak geçebileceği vurgulanıyor.
NATO
Cheney:
Körfez'e
asker
gönderinABD Savunma Bakanı,
NATO üyelerinden Körfez'e
tam teşekküllü tugaylar
göndermelerini istedi.
BRÜKSEL (AA) — ABD Savunma
Bakanı Dick Cheney, dün Brüksel'de
NATO savunma bakanlarına hitaben
yaptığı konuşmada müttefiklerden
ABD'yi desteklemek amacıyla Körfez
bölgesine tam teşekküllü tugaylar gön-
dermelerini istedi.
Körfez'de asker ve malzeme ihtiyacı-
nın henüz tam anlamıyla karşılanamadı-
ğını bildiren Cheney, her üyenin imkân-
ları nispetinde katkıda bulunmasını ta-
lep etti.
Cheney'in Avnıpalı müttefiklerden,
Körfez'e asker ve malzeme nakli için
uçak ve gemi gibi lojistik destek de iste-
yeceğj bildirüdi.
Amerikan kaynakları, Dick Cheney'-
in talep edeceği lojistik destek arasında,
kimyasal silahlara karşı askerleri koruya-
cak özel elbiselerin de bulunduğunu ifa-
de ettiler.
NATO savunma bakanları Brüksel'de
yapacaklan toplantılarda Körfez krizi ko-
nusunu görüşecekler, ayrıca savunma ve
nükleer planlar uzerinde görüş alışveri-
şinde bulunacaklar. Bakanların, bu ko-
nularla ilgili herhangi bir karar almaları
beklenmiyor.
Türkiye'yi Milli Savunma Bakanı Hüs-
nü Doğan'ın temsil ettiği toplantılarda,
bakanlar NATO savunma planlaması çer-
çevesinde ittifakın güvenliğinin bir bütün
olduğunu bir kere daha tekrarlayacaklar.
Bu kapsamda yeni NATO stratejisi de
gözden geçirilecek. Doğu Avrupa ve
SSCB'deki değişmelerden sonra NATO,
esnek mukabele ve ileri savunma strate-
jilerinde değişiklik yapma kararı aldı. An-
cak bir geçiş dönemi içinde bulunuldu-
ğundan, yeni stratejinin ne olacağı henüz
tam anlamıyla açıklığa kavuşmadı.
Türkiye'nin tutumu
AA muhabirine bilgi veren kaynaklar,
bununla birlikte, uyelerin toprak bütun-
lüğünün korunması, guvenliğin bolun-
mezliği gibi ilkelerin yeni stratejide de ka-
lıcı unsurlar olarak yer alacağını belirt-
tiler. Bu husus Türkiye açısından önem
taşıyor ve Türkiye, müttefiklerden birine
karşı yapılan saldırının ittifakın tamamı-
na yapılmış sayılmasını öngören Atlan-
tik Sözleşmesi'nin 5'inci ve 6'ncı madde-
lerinden fedakârlığı kabul etmiyor.
Genel oturumlar
NATO savunma bakanlarının iki gün
sürecek toplantıları sırasında nukleer ko-
nular da ele alınacak ve menzili 500
km'den kısa olan nükleer fuzelerin gele-
ceği tartışılacak.
Bakanlann üzerine eğilecekleri bir baş-
ka konu da AKKA'dan sonra Almanya ve
Polonya'nın yer aldığı NATO ve Varşova
Paktı merkez bölgesinde oluşturulacak
çokuluslu kuvvetler sorunu. NATO askeri
yetkililerinin, bu güce, şimdiye kadar it-
tifakın askeri yapısına dahil buluntııayan
Fransa'nın da katılmasından yana olduk-
lan bildirüdi.
Dogan: Türkiye memnun
Milli Savunma Bakanı Hüsnü Doğan,
NATO Savunma Bakanlan sonbahar
toplantısının kapalı otunımunda yaptı-
ğı konuşmada, ittifak stratejisi değiştiri-
lirken Türkiye'nin de yer aldığı kanat
bölgelerin özel durumunun dikkate alın-
masım istedi.
Türkiye'ye tank ve top
ABD'nin, NATO'nun kanat ülkeleri-
ne, askeri teçhizatlarını modernleştirme-
leri amacıyla yüzlerce tank, zırhlı araç ve
top vereceği bildiriliyor.
İttifak kaynaklan, Washington'un
Türkiye, Yunanistan, Ispanya ve Porte-
kiz'e yaklaşık 2 bin M-60 tankı verece-
ğini söylediler. ABD'nin Yunanistan,
ıtalya, îspanya ve Norveç'e 600 zırhlı
araç vereceği ve ayrıca Danimarka, Yu-
nanistan ve Türkiye'ye 180 adet 155
mm'lik howitzer topu vereceği belirtildi.
SAYELARIARTIYOR — Körfez'de diplomatik girişimler yogunlaşıp 'banş'a baglanan umotlar çof alırken ABD'li askerlerin sayısı da sürekli artıyor. (Fotograf: Reuter)
ABD GENELKURMAY BAŞKANI POWELL:
Türkiye'den ikinci cephe varsayımABD Genelkurmay Başkanı General Colin Povvell, Irak'la
olası bir savaşta Türkiye'nin nasıl bir tutum takınacağına,
Türk hükümetinin karar vereceğini söyledi.
Dış Haberter Servisi — ABD Genel-
kurmay Başkanı General Colin Powell,
Irak'a karşı Türkiye'den ikinci bir cephe
açılması konusunun şimdilik "varsayım-
'dan ibaret olduğunu söyledi. Cumhur-
başkanı Turgut özal da Körfez krizinin
gelecek yılın ilk iki ayı içinde tamamen
çözülmüş olacağını bildirdi.
Londra muhabirimiz Edip Öymen'in
büdirdiğine göre ABD Genelkurmay Baş-
kanı General Colin Powell, Irak'la olası
bir savaşta Türkiye'nin nasıl bir tutum ta-
kınacağına "Türkiye hökümetinin karar
vereceğini" söyledi. Türkiye'nin, Irak'a
yaptırım öngören BM kararlannın ilk ve
sadık bir savunucusu olduğunu hatırla-
tan Powell, Türkiye'den Irak'a karşı ikinci
bir cephe açılması konusunun şimdi "var-
sayım"dan ibaret olduğunu, zamanı gel-
diğinde bütün seçeneklerin değerlendiri-
leceğini kaydetti.
Londra'da bulunan Powell, Başbakan
John Major ile görüştükten sonra Avam
Kamarası Dış llişkiler Komisyonu'nda so-
rulan yanıtladı. General Povvell, daha
sonra "Silahlı Kuvvetler Enstitüsü"nde
yaptığı konuşmada, Amerikan yönetimi-
nin Körfez siyasetinde vardığı aşama hak-
kında bilgi verdi. Daha sonra sorulan ya-
nıtlayan Powell, "Cumhuriyet"in, "Irak'-
la olası bir savaşta Türkiye'den ikinci bir
cephe açılması fikri ne ölçüde
uygulanabilir" sorusunu, "Türkiye, BM
karar'anna ilk uyan ülkelerden ve bn ka-
rarlan sadık bir şekilde savundu. Ancak
bundan sonra takınacağı tavır da alaca-
ğı karar da yine Türkiye hükümetine ait-
tir. Onun seçeneğidir. Bütün secenekler
zamanı geldiğinde değerlendirilir. İkinci
bir cephe açılması hakkında bir varsayun-
da bulunmak istemiyorum" dedi.
Brzezinski savaşa karşı
Beyaz Saray'ın eski Danışmanı Zbig-
niew Brzezinski, Irak'ı Kuveyt'ten çekil-
meye zorlamak için savaş yapılmasına
karşı çıktı.
Brzezinski, Senato Dışişleri Komisyo-
nu'nda yaptığı konuşmada, "Savaşın,
Amerikan çıkarları açısından son dere-
ce zararlı olacağını, silahlı çatışmanın.
bugünkü uluslararası görüşbirligini yok
edecegini ve ABD'yle bazı Avnıpalı müt-
tenklerini de karşı karşıya getirebile-
cegini" söyledi. Brzezinski, "Zaman ve
güç, bizden yana" dedi.
Cumhurbaşkanı Turgut Özal, Körfez
krizinin gelecek yılın ilk iki ayı içinde ta-
mamen çözülmüş olacağını söyledi.
özal, Ingiltere'nin önde gelen muhafa-
zakâr gazetesi The Times'a verdiği demeç-
te, ekonomik ambargonun Irak'ta etkisini
göstermeye başladığını ve bunun Irak'ın
tavnnda görülen yumuşamadan da anla-
şıldığıru belirterek, "Irak için şartlar iki-
üç ay sonra daha da zor olacak" dedi.
Cumhurbaşkanı özal, "Banşa nlaş-
mak için savaş gerekU ise bunu herkes ka-
bul etmeli, yoksa banşa hiçbir zaman
ulaşdamaz" diye konuştu, ancak krizin
savaş yoluyla mı yoksa ambargo yoluyla
mı çözüleceğini belirtmedi.
Terorizmin uluslararası bir konu oldu-
ğunu kaydeden Özal, "Türkiye'de bugün
terör büyük ölçüde ideoiojik teröristlerin
içine kanştıgı mafyanın işidir" görüşüne
yer verdi.
Özal, "tsfauna köktendinciükten gelen
terör tehdidi" konusundaki soruyu yanıt-
Iarken de bu konunun Batılı istihbarat
kuruluşlannca yanlış algılandığını ve
"Türkiye'de köktendincilik tehlikesinin
bulnnmadıgını" söyledi özal bu konu-
da şunları söyledi:
"Köktendincilik, Mısır'ın eski Devlet
Başkanı Nasır'ın Arap sosyalizmi gibi
yoksulluğun üriinüdür. Türkiye'de son 10
yılda koşullar bir Avrupa ülkesinin dü-
zeyine ulaşacak biçimde gelişmiştir. Bu-
gün insanlann Avrupa'da bulunan her şe-
ye ulaşabildiği ve dükkânlann dolu oldu-
ğu göz önune alınırsa bu kişilerin kök-
tendincilige doomelerine gerek yoktur."
Özal köktendinciliğin "tslami diriliş"ten
ayırt edilmesi gerektiğini de belirtti ve Is-
lami dirilişin bugün SSCB'de görülen Hı-
ristiyanlığın dirilişine benzediğini söyle-
dL
Yeni yedekler
ABD ordusu, 13 bin 614 ihtiyat aske-
rini daha silah altına çağırdı.
Silah altına çağrılan yedeklerin çoğu-
nun, lojistik birlik mensupları olduğu ve
Başkan George Bush'un Körfez'e gönde-
rebileceğini bildirdiği 200 bin kişilik tak-
viye birliklerinin ve onların silah ve mü-
himmatının bölgeye aktarılmasında hiz-
met vereceği kaydedildi.
ABD, KONFERANS ÖNERDİĞİNEİLİŞKİNİDDİALARIYALANLADI
BakenOrtadoğu politikamız değişmedi
ABD Dışişleri Bakanı "Şu anda Arap-İsrail çelişkisi
üzerine bir uluslararası barış konferansı önermiyoruz"
dedi. İngiliz yayın kuruluşu BBC, ABD'nin BM Güvenlik
Konseyi'nde uluslararası konferans toplanması önerisinde
bulunduğunu iddia etmişti.
NEW YORK (Cumhuriyet) — Israil
Başbakanı İzak Şamir'in Washington zi-
yareti arifesinde ABD'nin Ortadoğu'da
barış konusunda uluslararası bir konfe-
ransı desteklemek gibi önemli bir dış po-
litika değişikliği içinde olduğu yolunda-
ki haberler Dışişleri Bakanı James Baker
tarafından yalanlandı. Baker VVashing-
ton'da yaptığı açıklaınada "Şu anda
Arap-İsrail çelişkisi uzerinde bir ulusla-
rarası banş konferansı önermiyoruz. Gü-
venlik Konseyi'nde böyle bir konferansı
öneren karar tasanlannı da desteklemi-
yoruz" dedi. Baker Senato Dışilişkiler
Komitesi'nde yaptığı konuşmada da
"Uluslararası konferans hakkındaki gö-
rüşlerimizi ya da politikamızı değiştirmiş
değili/. Lzun zamandan beri uygun bir
zamanda gerektiği gibi hazırlanan bir
konferansın faydalı olabileceği göriişü-
nü benimsiyoruz" şeklinde konuştu.
Baker'ın altını çizdiği "uygun zaman-
da gerektiği gibi hazırlanan bir
konferans" Ortadoğu için barış konfe-
ransının Körfez krizinin çözümünden
sonra, katılacak taraftarların da İsrail'-
in kabul edeceği şekilde belirlenmesiyle
yapılması anlamına geliyor. Bu ifade
ABD'nin Ortadoğu politikasında bir de-
ğişiklik oluşturmuyor.
îngiliz yayın kuruluşu BBC, ABD'nin
önceki günkü BM Güvenlik Konseyi top-
lantısında, Ortadoğu'da banş konusun-
da uluslararası konferans toplanması
önerisinde bulunduğunu bildirmişti. Ba-
tılı haber ajanslan da, BM'deki diploma-
tik kaynaklara dayanarak aynı haberi
vermişlerdi. Güvenlik Konseyi önceki
gün Bağlantısız uyelerin ortaya attığı ve
Israil'in eleştirildiği bir karar tasansını
görüşürken, ABD'nin sözkonusu öneri-
yi sunduğu kaydedilmişti.
Bu arada, tsrail Başbakanı İzak Şanıir,
basın mensuplarının BBC'nin haberi ile
ilgili sorulan üzerine, "ABD'nin bu tek-
lifi konusunda herhangi bir bügimiz yok.
ABD'nin uluslararası konferansa karşı
olduğunu biliyorum ve bu konuda ABD
bizim tutumumuzu da biliyor" dedi.
BM göriişecek
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'-
nin Israil'in işgali altındaki topraklarda
sürdürdüğü tutumu kınayan karar tasa-
rısını bugün görüşmesi bekleniyor. Kör-
fez krizinden beri Güvenlik Konseyi'nde
üçüncü kez Israil'in kınanması kararı ile
karşı karşıya kalan ABD uzunca bir sü-
redir bu karar metninin gorüşülmesini er-
telemeye çalıştı. Diğer Güvenlik Konse-
yi üyelerinin prensipte kabul ettikleri ka-
rar tasansını veto ederek Irak'a karşı
Arap koalisyonunu bozmak istemeyen
ABD, karar metninde dilin yumuşatılma-
sı için girişimlerde bulundu. ABD'nin bu
tutumu karar metninde sözü geçen "iş-
gal altındaki bolgede durumun görüşül-
mesi için uluslararası konferans düzen-
lenmesi" önerisini kabul ediyor izlenimi
yarattı.
Güvenlik Konseyi'nin bugün görüşme-
si beklenen ve Küba, Yemen, Kolombi-
ya, Malezya tarafından onerilen karar
taslağındaki uluslararası konferans ile il-
gili bolum ABD'nin kullandığı ifadelere
göre değiştirildi. Son karar metni "Or-
tadoğu'da banşın sağlanması için ilgili ta-
raflann katılımıyla ujgun bir zamanda
gerektiği gibi hazırlanacak bir uluslara-
rası banş konferansı çağnlanndan mem-
nunivet duyar" ifadesini içeriyor. Ayrı-
ca yeni hazırlanan metin ABD'nin istek-
leri göz önüne alınarak yumuşatıldı.
GÜVENLtKKONSEYt
BM kararma
uymak
zorunlu
değil
Güvenlik Konseyi'nin geçen
hafta Irak'a ilişîcin olarak
aldığı 'kuvvet kullanma'
kararı, sadece 'Kuveyt'le
işbirliği yapan devletlere'
kuvvet kullanma izni veriyor.
ŞEBNEM ATİYAS
NEVV YORK — Geçen hafta, Güven-
lik Konseyi'nde onaylanan "Irak'a karşı
kuvvet kullanma izni"nin uygulanması,
Birleşmiş Milletler'in uluslararası hukuk
uzmanlarına göre "çok tehlikeli bir ko-
nu." Konunun tehlikesi kararın nasıl uy-
gulanacağı yolundaki teknik karmaşadan
kaynaklanıyor.
Uzmanlar, Güvenlik Konseyi karannın
"BM yasasında kuvvet kuDanma izni ve-
ren 42. tnaddeye atıfta bulunmadığını"
kaydediyorlar.
Karar, yasanm "uyulması zorunlu"
olan yedinci bölümü altında 41. madde;"
den, 51. maddeye kadar tüm maddelerin
kapsamına girebilecek bir dille yazıldı.
Sadece "Koveyt ile işbirliği yapan
devletlere" kuvvet kullanma izni veriyor.
Dolayısıyla "Kuvvet kullanma kararı bu
devletlerin kendi özgür iradelerine" bıra-
kılıyor, zorunluluk getirilmiyor. Karar
"herkese kendi başına kuvvet kullanma
izni" veriyor. BM'deki uzmanlara göre bu
nedenle "siyasi bir karar."
Aynı uzmanlara göre Türkiye Körfez'de
gücü olmayan bir ulke olduğu için ve
Irak'la doğal sınırında asker bulunduğu
için bu sınıflandırma içine girmiyor.
1950'de alınan Kore kararında ise 42.
maddeye doğrudan atıf yapılarak kuvvet
kullanılması çağrısı yapılmıştı. Üye dev-
letlerden gelen birliklerin Birleşmiş Mil-
letler bayrağı altında ve ABD komutasın-
da savaşacakları karar metninde yer
almıştı.
Karann teknik yapısı
Aralık ayı Güvenlik Konseyi Başkanı
olan Yemen Daimi Delegesi Buyükelçi Al-
Asthal, Cumhuriyet'e kararın teknik ya-
pısını şöyle anlattı: "Kararda 42. madde
kullanılmıyor, böylece askeri kuvvet gü-
venlik konseyinin emri altında kullanıl-
mayacak. Bu, orada güç bulunduran dev-
letlere bir defaya mahsus bir izindir. Böy-
lece bir kere daha konseye gelmeksizin
kuvvet kullanılabilecektir. Eğer 42. mad-
de kullanılmış olsavdı, bu kuvvet askeri
komitenin kumandasında olacaktı. Tabii
devletler kuvvetlerinin askeri komite ya
da genel sekreter tarafından kumanda
edilmesini istemiyorlar. Kendileri kuman-
da etmek isliyorlar. bu nedenle bu kara-
n getirdiler. Dolayısıyla karann onaylan-
masından sonra Güvenlik Konseyi'nin
başka bir işlevi kalmıyor. Kararda kuv-
vetin nerede ve nasıl kullanıiacağına da-
ir hiçbir kriter yoktur, Güvenlik Konseyi-,
nin kararlarımn uygulanması ve banş ve
guvenliğin sağlanması için kuvvet kulla-
nılması kaydedilmektedir. Bu ifadedeki
banş ve güveniiğin kunılması her şey ola-
bilir. Kuvvet kullanabilecek olan ülkeler
için Kuveyt ile işbirliği yapan ülkeler ifa-
desi kullanılıyor. Çünkü bir ara İsrail'in
de bu kararı uygulayıp uygulamayacağı
sorusu gündeme geldi. O zaman "Kuveyt
ile işbirliği yapan hukümetler" ifadesin-
de karar kılındı. Kararın dili özellikle ye-
dinci bölumün hiçbir maddesine doğru-
dan atıfta bulunmayacak şekilde duzen-
lendi. Bu karar vedinci bolum altında ge-
nel bir izin olarak değerlendirilebilir. Si-
yasi bir karar olduğu doğrudur."
Askeri komuta
Amerikalı askerler kendi kumandala-
nnda bir koalisyon gücü oluşturulmasın-
da çeşitli "bürokratik" engellerle karşı-
laştıklarını belirtiyorlar. BM diplomatla-
nnın çoğu, Körfez'de askeri operasyonun
ABD kumandasında olacağı kanısında.
Bir diplomat "Orada 400.000 askeriniz
varsa bunu bir Arap komutanın emrine
vermeyi düşünmezsiniz değil mi?" sözle-
riyle bir kanıyı dile getirdi.
ABD geçen hafta sonu Körfez'de ilk
ortak operasyon denemesini yaptı. Şim-
dilik operasyon merkezi, Riyad'da Suu-
di Savunma Bakanlığı içinde bulunan bir
oda. ABD ve Suudi komutanları bu oda-
da yan yana oturuyor.