Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/6 DIŞ HABERLER 3 ARALIK 1990
THE SUNDAYTIMES'INIDDIASI:
Ingiltere,Irak'a silah yolladıThe Sunday Times gazetesinin Ticaret ve Sanayi Bakanlığı
kayıtlarına dayanarak ileri sürdüğü iddiaya göre 1988-1989
yıllarında İngiltere'den çeşitli silahlar Irak'a ihraç edildi.
EDtP EMtL ÖYMEN
LONDRA — Iran-Irak savaşı sırasın-
da her iki ülkeye de silah ambargosu uy-
gulayan ve savaştan sonıa da ambargo-
yu sürdüren îngiltere'nin, dolaylı yollar-
dan Irak'a askeri amaçlı araç-gereç ve do-
nanım sağladığı iddia ediliyor. "Suoday
Times" gazetesinin araştırma ekibi
"Insigbt" tarafından, Ticaret ve Sanayi
Bakanlığı kayıtlarına dayanılarak ortaya
atılan iddiaya göre halen Savunma Ba-
kanlığı'nda Ordu Donatım Dairesi'nden
sorumlu Bakan Yardımcısı olan AJan
Clark'ın, ambargo kapsamına giren do-
nanımın ihracatını sağlamak için "dotaylı
formiiller önerdiği" aynntılı olarak orta-
ya kondu.
Irak ordusu için mermi, kovan, tapa ve
radar donanımı gibi askeri amaçlı çeşitli
ürünün, 1988-89 yıllarında, o dönemde
Ticaret Bakanı Yardımcısı olan Alan
Clark'ın "yardunıvla" Ingiliz fırmalan ta-
rafından, herhangi bir güçlükle karşılaş-
madan ihraç edildiği anlaşüıyor. "Sunday
Times", sadece bu ihracatın 40 milyon
sterlin (200 milyar lira) tuttuğunu hesap-
ladı. Ihracat bölgeierine, söz konusu do-
nanımın "banşçı amaçlarla kuUanılacak
miibendislik gereçleri" olduğu şeklinde
kayıt duşülduğü de öne sürülüyor.
Gazetenin iddiasına göre Irak'a bu yol-
la askeri amaçlı ihracat yapan fırmalar
şunlar:
Tfaorn-Emi: "Cymbeline" sahra radar
sistemleri. Firma, gazetenin iddiasını doğ-
ruluyor.
Britisb Aerospace: Roket tepki dona-
nımı.
Bimec: Tank paletleri ve füze parçala-
n için metal haddehanesi donanımı.
VVickman: Havan topu kovanı yapımı
için donanım.
Racal: Sahra tipi radyolar.
Matris CburchiJİ: 155 nım çaplı Hovvit-
zer mermi kovanlan için donanım.
Bu listeyi sunan "Sunday Times", "İn-
giltere, Ortadogu'nun en giiçlü ordusu-
nu kurması için sessizce Irak'a yardım et-
ti. Herkes bu donanımın askeri amaçlı ol-
duğunn biliyordu. Bunlann başka amacia
kullanüabilecegi iddiası geçersizdi. Eğer
Körfez'de bir savaş çıkarsa, Irak ordusu,
fngiiiz kuvvetJerine karşı İngiiiz firmala-
nnın sağladıkları donanımla savaşacak-
lar" diye yazdı.
Ticaret Bakanlığı ise gazetenin habe-
rini yalanladı.
Mart 1990'da da Irak'a parçalar halin-
de "süper bir top" nakledilmekte oldu-
ğu iddiaları ortaya atıldı, "süper top"un
çeşitli aksamını iki Ingiliz firması başta
olmak üzere Batı Avrupalı çeşitli firma-
lann Ustlendiği anlaşıldı. İngiltere Savun-
ma Bakanlığı'nın, "süper top" olayından
daha önceden haberli olduğu öne sürül-
dü, konunun "örtbas edildiği" iddiaları
soruşturma aşamasındayken, ağustos
ayında Irak, Kuveyt'i işgal etti.
İngiiiz basını
İngiiiz basın-yayınında, Başkan Bush
1
un Irak'a yaptığı görüşme önerisinin bir
yarar sağlamayacağı inana egemen. Baş-
kan Yardımcısı Quayle'in de Irak'ın öne-
rilerini reddetmesi, 15 ocağa kadar süre-
cek bir "sınır savaşı"nın başlangıcı ola-
rak gorülüyor.
Amerika'nın Körfez yöresine, ceset
koymak için 100 bin naylon torba gön-
derdiğine ilişkin haberler, olası bir sava-
şın boyutlan hakkında fikir veriyor.
"Observer" gazetesi, torbaların iki haf-
tadır Amerika'daki "VVestpver" Hava Üs-
sü'nden Suudi Arabistan'a gönderildiği-
ni yazdı. Gazete, bir savaşta müttefikle-
rin 12 bin, Irak'ın 50 bin kayıp verebile-
ceğini de Amerikan kaynaklanna atfen
öne sürdü.
THE SUNDAYTİMES
Körfez'deki zıtlaşma, Soğuk savaştan
sonraki yeni düzende, artık hiçbir büyük
ülke, küçük komşusunu başparmağı ile
ezmesin diyedir. Bu atlaşma, acımasız bir
diktatörün dünyanın petrol rezervinin üç-
te birinden fazlasına sahip olmasını ön-
lemek içindir. Çünkü bu diktatör, petrol
geliri ile nükleer ve kimyasal silah yete-
neğini geliştirecek ve bunlan balistik fü-
zelerle hedeflerine yollayabilecektir. Bu
zıtlaşma, yedikçe yiyesi gelen, iştahı bir
türlü dindirilemeyen bir adamı durdur-
mak içindir. Bu zıtlaşma aynı zamanda,
böyle bir adamı durdurmaya henüz im-
kânımız varken bu işi yapmayı düşündü-
ğümüz için oluyor. Bu nedenle de Ame-
rika ve müttefîkleri, Körfez'e muazzam
bir kuvvet yığdılar. Bu nedenle de yeni
yüla birlikte, artık başka secenek kalmaz-
sa bunu kullanacaklar.
Savaş için süre tamyıp ertesi gün banş
için öneri getirmek, havuç ve sopa ben-
zetmesine uyuyor. Ya da Başkan Bush-
un karmakarışık yönetim biçimine de
uyuyor denebilir. Belki de bu, Sovyetler
Birliği'nin, BM karannı destekleme kar-
şıhğında istediği bir bedeldi. Araplar ise
bu önerinin ardında daha önceden vanl-
mış gizli bir anlaşma olabileceği görüşün-
deler. Ya da öneri, son dakikada katnu-
oyu yoklamalarj ile kongrede artmaya
başlayan muhalefeti sindirmek içindi.
Bunlardan istediğinizi seçebilirsiniz. İki
tarafta da tavize yatkınlık varsa bir yol
bulunacaktır. Ama böyle bir yatkınlık var
mı? Gerçek şu ki iki taraf da kendini ku-
tulara hapsetmiş durumdadır. Saddam,
prestij ve hatta hayatını kaybetme paha-
sına kazancından geri adım atamaz. Bir
milyonu aşkın bir ordu ile ne yapacak-
tır? Bush ise aynı şekilde, hem artan ba-
nş çağrıları hem de surekli savaştan söz
ederek kendini köşeye sıkıştırmış durum-
da. Süre koymak, görüşme önermek ve
tehditler, hepsi birden Amerika'nın boy-
nundaki ilmek.
IRAK
Moskova,
Bağdat'ı
kızdırdıLEFKOŞA (Ajansiar) — Irak, SSCB
Dısişleri Bakanı Eduard Şevardnadze'nin
önceki gün Pravda gazetesinde yayımla-
nan açıklamasını 'kışkırtıcı' olarak nite-
ledi.
Şevardnadze, açıklamasında, ülkesini
Körfez'de doğrudan askeri müdahaleye
sevk edecek tek şeyin Irak'taki Sovyet va-
tandaşlannın hayatının ve güvenliğinin
tehlikeye girmesi olacağını bildirmişti.
AA'ya göre Irak Dışişleri Bakanlığı sdz-
cüsü, resmi haber ajansı İNA tarafından
yayımlanan açıklamasında şöyle dedi:
"Şevardnadze, her türlü dayanaktan
yoksun olan bu sözleri sarf ederek Yük-
sek Sovyet'in onayını almaksızın Kör-
fez'e birlik göndermek için bahane ara-
maktadır. Sovyet yöneticilerinin Körfez
krizi konıısunda izledikleri tutumu onay-
lamamamıza rağmen, Irak'1a çalışan
Sovyet vatandaşlanna kötü davranmayı
düşünmedik."
Irak yönetiminin ülkeden ayrılmak is-
teyen Sovyet vatandaşlarına güçliik çı-
kardığı yolunda Sovyet yöneticiler tara-
fından son günlerde yöneltilen suçlama-
lan cevaplandıran sözcü, çalışma sözleş-
mesi biten her Sovyet vatandaşının iste-
diği takdirde ülkeden ayrılabildiğini öne
sUrdü ve kalanların da tam bir güvenlik
ve himaye içinde olduklannı söyledi.
El Sabah'ın açıklaması
Kuveyt Başbakanı Şeyh Saad El-
AbduUah El Sabah, Saddam Hüseyin'-
in savaştan kaçınmak için son bir şansı
kaldığını, bunun için Kuveyt'ten şartsız
çekilmesi gerektiğini söyledi.
Hollanda hükümeti, ABD ve Irak'ın
Körfez krizi konusunda kuracağı diyalo-
ğun, Filistin sorununun çözümünde ge-
lişmeler sağlayabileceğini ima etti.
Hollanda Dışişleri Bakanı Hans van
den Broek, ABD Başkanı Bush'un Irak'a
gönışme önerisi üzerine yaptığı açıklama-
da, Washington-Bağdat temaslannın
Körfez krizi yanında Ortadoğu'daki di-
ğer problemlerle ilgili diyaloğun kurui-
masma da zemin hazırlayabileceğini söy-
ledi.
ALMANYA
Honecker,
'toplu adam
öldürme'den
yargılanacakBERLtN (Cumhuriyet) — Hakkında
tutuklama emri çıkarılan eski Demokra-
tik Almanya devlet ve komunist parti baş-
kanı Erich Honecker (78), Berlin Duva-
n'nda ve diğer sınırlarda nöbet tutan as-
Verlere "vur emri" vermekle suçlanıyor.
Honecker hakkındaki soruşturma aylar-
dır sonuçsuz kalmıştı. Berlin Savcılığı ge-
çen hafta eski Demokratik Almanya Sa-
vunma Bakanlığı arşivinde "vur emri"ni
ve Honecker'in imzasmı buldu. Honec-
ker, "toplu adam öldürme" suçundan
yargılanacak. Batı Berlin Tiergarten
Mahkemesi, Honecker'in uluslararası iliş-
kilerinden ötürü yurtdışına kaçma tehli-
kesi bulunduğu gerekçesiyle hakkında tu-
tuklama emri çıkarttı,
Erich Honecker, karısı Margot ile Ber-
lin yakınlanndaki Beclitz'te bir Sovyet as-
keri hastanesinde kalıyor. Hastanedeki
Sovyet ordusu yetküileri, Honecker'i Ber-
lin polisine teslim etmediler. Teslim ka-
rannı Doğu Almanya'daki Sovyet Ordu-
lan Başkomutanı General Snetkow vere-
cek. Snetkow ise bir iş gezisi nedeniyle
yurtdışında bulunuyor.
Honecker hakkındaki suçlama, 20 Ey-
lül 1961 tarihli bir belgeye dayandırüıyor.
Zamanımn Demokratik Almanya Ulusal
Güvenlik Konseyi Sekreteri sıfatıyla Ho-
necker bu taririte ' sınırda ateşli silah
kullanımı" için emir'vermişti. Tutuklama
emrinde Honecker'in 1960'İarda sınırdaki
güvenlik önlemlerini sistematik oîarak ge-
liştirdiği belirtiliyor. Belgelere göre L'iıı-
sal Güvenlik Konseyi Başkanlığı'nı ust-
lenen Honecker, 3 Mayıs 1974'te "smın
geçmeye çalışanlara karşı mutlaka ateşli
silah kullanılması ve ateşli silah kullana-
rak kaçışlan engelleyen yoldaşların
Odüllendirilmesi" için tekrar emir verdi.
RAFLAR HEP BOŞ — Devlet magazalarından alışveriş yapan Moskovalılann pek seçme şansı yok. Moskovalı öğrenci, bulabildigi Uç tek elmayla yetinmek zorunda kalacak. Leningrad'da ise durum daha farklı.
tkinci Dünya Savaşı sırasında açlıkla tanışan kent, 45 yıl sonra yeniden karne u>gulamasıyla yüz yüze. (Fotoğraflar: Reuter-AP)
SOVYETLER BİRLİGİ
Gorbi,değişikliklere başladı
ması amacıyla yoğun bir kampanya baş-
latmıştı.
Yeni Içişleri Bakanı Boris Pugo ise ge-
çen yıhn başından beri Mosokva'da yıl-
dızı parlayan kişiier arasında yer alıyor.
Gorbaçov, geçen temmuz ayında yapı-
lan 28. SBKP Kongresi'nde gerçekleşti-
rilen tüzük değişikliğiyle partinin Merkez
Komitesi kadar güçlü ve etkili hale geti-
rilen SBKP Merkezi Kontrol Komisyo-
nu'nun başına Pugo'nun getirilmesini
sağlamıştı.
Gorbaçov'un Içişleri Bakan Yardımcı-
lığına atadığı General Boris Gromov ise
bir süre Afganistan'daki Sovyet birlike-
rine komuta ettikten sonra Ukrayna As-
keri Bölgesi Komutanlığı'na atanmıştı.
öte yandan Sovyetler Birliği'nde bir
SSSC Devlet Başkanı, îçişleri Bakanı Vadim Bakatin'i
görevden aldı; yerine SBKP Merkezi Kontrol Komisyonu
Başkanı Boris Pugo'yu atadı.
MOSKOVA (Ajansiar) — SSCB Baş-
kanı Mihail Gorbaçov, iki hafta önce
Yüksek Sov>'et'te yaptığı konuşmada vaat
ettiği '"üsl diizey kadrolarındaki
degişikliğin" Uk adımı olarak SSCB Îçiş-
leri Bakanı Vadim Bakatin'i görevden al-
dı. yerine SBKP Merkezi Kontrol Komis-
yonu Başkanı Boris Pngo'yu atadı. AA1
nrn haberine göre resmi haber ajansı
TASS, Gorbaçov'un konuya ilişkin karar-
namesini duyurduğu kısa haberinde, Içiş-
leri Bakanı Birinci Yardımcılığma Boris
Gromov!un getirildiğini belirtti. TASS,
Vadim Bakatin'in "bir başka göreve
atanacagını" bildirdi, ancak bu görevin
niteliğini açıklamadı.
Ajans, bu atama kararnamesinin, onay
için SSCB Yüksek Sovyeti'ne sunulaca-
ğını da kaydetti.
Başkan Gorbaçov'a yakınlığıyla tanı-
nan Vadim Bakatin'in, atanacağı yeni gö-
revle terfi mi edeceği yoksa "kızağa mı
cekileeeği" konusunda hiç bir ipucu ve-
rilmedi.
SSCB'de geçen mart ayında başkanlık
sistemine geçiş kararının alındığı 3. Halk
Temsilcileri Kongresi'nde adı başkanlığa
aday gösterilen Vadim Bakatin, son haf-
talarda kamuoyu karşısına giderek daha
seyrek çıkmaya başlamıştı.
Bakatin, geçtiğimiz haftalarda düzen-
lediği bir basın toplantısında, Başkan
Gorbaçov'a, "birlik cumhuriyetlerinin
kendi iç güvenlik örgütlerini kurmalannı"
öngören bir tasan sunduğunu açıklamış,
ancak daha sonra bu tasanyla ilgili her-
hangi bir gelişme olmamıştı.
Birlik cumhuriyetlerinin güvenlik ala-
nında özerkliğe sahip olmaları yolunda-
kı g"örü5İere Gorbaçov'un karşı olduğu bi-
Hniyor.
SSCBnin "üniter bir devlet" yapısını
koruması gerektiğini savunan ve üyeleri
arasında muhafazakâr komünistlerle üst
düzeydeki ordu mensuplannın yer aldığı
"Birİik" adlı parlamenterler grubu, son
iki hafta içinde, Bakatin'in görevden alm-
yandan açlık tehlikesi yönetimi tehdit
ederken, diğer yandan aynlıkçı Baltık
cumhuriyetleri birlikten kopma konusun-
da yeniden atağa geçtiler. Üç Baltık cum-
huriyeti Litvanya, Letonya ve Estonya
1
mn parlamentolan, onceki gün yaptıklan
ortak toplantı sonucunda yeni birlik an-
laşmasını imzalamayacaklannı açıklaya-
rak Sovyet ordusunun topraklanndan çe-
kilmesi çağrısında bulundular. Sovyetler
Birliği Başkanı Mihail S. Gorbaçov ise
cumhuriyetleri, kendi bağımsız ordularını
oluşturma girişimlerinden vazgeçmeleri
konusunda uyardı. Gorbaçov önceki gün
yayımlanan kararnamesinde, son aylarda
birlik cumhuriyetlerinin, anayasal olarak
merkezi hükümetin görev alanı içine gi-
ren savunma hizmetleri konusunda ken-
di yetkilerini aşan yasalar kabul ettikle-
rini ve bunun ülkenin güvenliğini tehli-
keye düşürecek gelişmelere yol açabilece-
ğini vurguladı. AA'ya göre Başkan Gor-
baçov, önceki gün birlik cumhuriyetleri-
nin askerlik hizmetine ve savunmaya iliş-
kin olarak benimsedikleri tüm yasalan
geçersiz ilan ederken, SSCB Bakanlar Ku-
rulu, Başkanlık Divanı'nı, cumhuriyetle-
rin anayasaya aykın yasalanmn uygulan-
masını önlemekle görevlendirdi.
Kararnameyle savunma ve îçişleri ba-
kanlıklanyla KGB de SSCB'nin güvenli-
ğinin tam anlamıyla sağlanabilmesi için
SSCB Halk Temsilcileri Kongresi, Başkan
ve SSCB Bakanlar Kurulu'nun bu alan-
daki tüm taümatlarını eksiksiz biçimde
yerine getirmekle görevlendiriliyorlar.
Başkan Gorbaçov'un bu kararnamesi-
nin son haftalarda ülkenin her yanında
tırmanmakta olan ordu aleyhtarı kam-
panyaya son verilmesi için merkezi hükü-
metin başlattığı "kontr-kampanyanın"
doruğu olduğu belirtiliyor.
Üç Baltık cumhuriyeti Estonya, Leton-
ya ve Litvanya'nın parlamentolan Litvan-
ya'nın başkenti Vilnius'ta önceki gün yap-
tıklan ortak toplantıda, bağımsızlıkîan-
mn ilan edilmesi için gerekli görüşmele-
rin başlatılması karannı aldılar. Toplan-
tıya üç cumhuriyetten katılan 260 millet-
veküinin yanı sıra Ermenistan, Ukrayna,
Moldavya, Gürcistan, Polonya ve ABD-
den gözlemciler de toplantıda yer aldılar.
Toplantıda kabul edilen belgeler, gele-
cek ay toplanacak olan Sovyetler Birliği
Halk Temsilcileri 4. Kongresi'ne ve dün-
ya parlamentolanna Baltık cumhuriyet-
lerinin bağımsızhklarını tanıma çağrısın-
da bulunuyor. Halk Temsilcileri Kongre-
si'ne yapılan cağrıda, "Sovyet sisleminin
ülkeyi açlığın eşiğine getirdiği" ifade edi-
lerek "Kendi volumuzu seçmemiz ve Sov-
yetler Birliği ile işbirliği y^apmamız müm-
kün olduğu takdirde komşumuz Sovyet-
ler Birliği'ne, içinde bulunduğu krizi aş-
ması için yardımcı olabileceğimize
inanıyoruz" denildi.
DIŞ BASIN HMM
'da tedirginlik artıyorRusya Federasyonu Başkanı Boris
Yeltsin, bir süre önce Rusya Parlamen-
tosu'nda yaptığı konuşmada, Kremlin,
cumhuriyetlerin iç işlerine müdahale
ederse işi "profesyonel bir ordu ve halk
milisleri" kurmaya kadar gotürebilecek-
lerini söyledi.
Siyasal gözlemciler bazı askeri çevre-
lerin ordunun profesyonelleşmesi konu-
sunda giderek daha ısrarlı davrandıkla-
rını ve Yeltsin'in bu konuda inisiyatifi ele
almak istediğini belirtiyorlar.
Gorbaçov geçenlerde bin kadar suba-
yı kabul ederken yaptığı konuşmada, re-
formların hızlandınlacağını ve böylece
birliklerin eğitiminin ve moralinin yük-
seltileceğini ve profesyonelliğin geliştiri-
leceğini söyleyerek subaylara moral ver-
meye çahşmıştı.
Ordunun böyle bir morale ihtiyacı var-
dı, çünkü kışlalarda "garip olaylann", ka-
zalann sayısı giderek artıyor. Genelkur-
may başkan yardımcısı sonbahardaki as-
kere almada, askere çağrılanlardan an-
cak % 10'unun kışlalanna teslim olduk-
lannı açıkladı. Bu oran Gürcülerde %
2'ye, Ermenilerde ise °To5'e kadar düşü-
yor. Genelkurmay başkan yardımcısına
göre bu duruma bir yandan Rus olma-
yan cumhuriyetlerdeki askerlik bürolan-
nın çahşmalarını engelleyen anti-
militarist birliklerin varhğı, bir yandan
da aynı cumhuri>etlerin parlamentoları-
nın "gençlerini" kendi "ulusal loprak-
larT'nın dışına yollamak istememeleri yol
açıyor. Ukrayna da bu yolda bir karar
aldı. Baltık ülkelerinde ise "ulusal güven-
lik güçleri" kavramı anayasalara girdi.
Bunlar Sovyet askeri yapılanmasından
tümüyle bağımsız olmak istiyorlar. Mol-
davya'da "gönüllü" milliyetçi gruplar
kentin göbeğinde yoldan geçen Rusça ko-
nuşan insanlara saldırdılar.
Savunma Bakanlığı iki hafta kadar ön-
ce yayımladığı bildiride "orduya yönel-
tilen provokasyonlann" coğalmasım şid-
detle kınadı.
öte yandan, yıpranmışhğını ve zor du-
rumuna rağmen ordu, Sovyetler Birliği-
nin siyasal kaderi ile ilgili tartışmalarda
giderek daha cok dikkatleri çekmeye baş-
lıyor. Gorbaçov'un başkanın yetkilerini
güçlendirmeye ilişkin önerilerini yorum-
layan Komsomolskaya Pravda gazetesi
"Gorbaçov radikal önlemler öngördüğü-
nü söyledi ancak bunlan nasıl gerçekleş-
tireceğini açıklamadı. Eğer bu, nasılın ce-
vabı ise mevcut siyasal durgunluk için-
de, bu çareyi içimize sindirmek duru-
munda kaiacağız" diyordu.
Moskova'da şu sıralarda Albay Alk-
snis adh Yüce Sovyet delegesinin sözleri
sık sık tartışüıyor. Alksnis başkanhk yet-
kilerinin arttınlmasını sağlaması için
Gorbaçov'a otuz günlük süre verilmesi-
ni önermişti. Rus olmayan cumhuriyet-
lerdeki aynlıkçı hareketlere karşı çıkan
Rus parlamenterlerden oluşan Soyuz hiz-
bine bağlı biri olarak tanınan Albay Alk-
snis günlük Sovietskaya Rusya'ya verdiği
demeçte, "Ülkenin gelecegi şimdi yainız-
ca konuşmakla kalmayıp duzeni sağla-
maya muktedir insanlann gerçekleştire-
cekleri olağanüstü önlemlerin programı-
na bağlıdır" dedi. İzvestia'nın bu konu-
daki yorumu ise duşundürucu "Ordu
içinde oldukca popüler görünmesine rag-
men. ordunun bütütünün albay Alksnis'i
desteklediğini gösteren bir belirti yok."
(26 kasım)