22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/6 DIŞ HABERLER 3 ARALIK 1990 THE SUNDAYTIMES'INIDDIASI: Ingiltere,Irak'a silah yolladıThe Sunday Times gazetesinin Ticaret ve Sanayi Bakanlığı kayıtlarına dayanarak ileri sürdüğü iddiaya göre 1988-1989 yıllarında İngiltere'den çeşitli silahlar Irak'a ihraç edildi. EDtP EMtL ÖYMEN LONDRA — Iran-Irak savaşı sırasın- da her iki ülkeye de silah ambargosu uy- gulayan ve savaştan sonıa da ambargo- yu sürdüren îngiltere'nin, dolaylı yollar- dan Irak'a askeri amaçlı araç-gereç ve do- nanım sağladığı iddia ediliyor. "Suoday Times" gazetesinin araştırma ekibi "Insigbt" tarafından, Ticaret ve Sanayi Bakanlığı kayıtlarına dayanılarak ortaya atılan iddiaya göre halen Savunma Ba- kanlığı'nda Ordu Donatım Dairesi'nden sorumlu Bakan Yardımcısı olan AJan Clark'ın, ambargo kapsamına giren do- nanımın ihracatını sağlamak için "dotaylı formiiller önerdiği" aynntılı olarak orta- ya kondu. Irak ordusu için mermi, kovan, tapa ve radar donanımı gibi askeri amaçlı çeşitli ürünün, 1988-89 yıllarında, o dönemde Ticaret Bakanı Yardımcısı olan Alan Clark'ın "yardunıvla" Ingiliz fırmalan ta- rafından, herhangi bir güçlükle karşılaş- madan ihraç edildiği anlaşüıyor. "Sunday Times", sadece bu ihracatın 40 milyon sterlin (200 milyar lira) tuttuğunu hesap- ladı. Ihracat bölgeierine, söz konusu do- nanımın "banşçı amaçlarla kuUanılacak miibendislik gereçleri" olduğu şeklinde kayıt duşülduğü de öne sürülüyor. Gazetenin iddiasına göre Irak'a bu yol- la askeri amaçlı ihracat yapan fırmalar şunlar: Tfaorn-Emi: "Cymbeline" sahra radar sistemleri. Firma, gazetenin iddiasını doğ- ruluyor. Britisb Aerospace: Roket tepki dona- nımı. Bimec: Tank paletleri ve füze parçala- n için metal haddehanesi donanımı. VVickman: Havan topu kovanı yapımı için donanım. Racal: Sahra tipi radyolar. Matris CburchiJİ: 155 nım çaplı Hovvit- zer mermi kovanlan için donanım. Bu listeyi sunan "Sunday Times", "İn- giltere, Ortadogu'nun en giiçlü ordusu- nu kurması için sessizce Irak'a yardım et- ti. Herkes bu donanımın askeri amaçlı ol- duğunn biliyordu. Bunlann başka amacia kullanüabilecegi iddiası geçersizdi. Eğer Körfez'de bir savaş çıkarsa, Irak ordusu, fngiiiz kuvvetJerine karşı İngiiiz firmala- nnın sağladıkları donanımla savaşacak- lar" diye yazdı. Ticaret Bakanlığı ise gazetenin habe- rini yalanladı. Mart 1990'da da Irak'a parçalar halin- de "süper bir top" nakledilmekte oldu- ğu iddiaları ortaya atıldı, "süper top"un çeşitli aksamını iki Ingiliz firması başta olmak üzere Batı Avrupalı çeşitli firma- lann Ustlendiği anlaşıldı. İngiltere Savun- ma Bakanlığı'nın, "süper top" olayından daha önceden haberli olduğu öne sürül- dü, konunun "örtbas edildiği" iddiaları soruşturma aşamasındayken, ağustos ayında Irak, Kuveyt'i işgal etti. İngiiiz basını İngiiiz basın-yayınında, Başkan Bush 1 un Irak'a yaptığı görüşme önerisinin bir yarar sağlamayacağı inana egemen. Baş- kan Yardımcısı Quayle'in de Irak'ın öne- rilerini reddetmesi, 15 ocağa kadar süre- cek bir "sınır savaşı"nın başlangıcı ola- rak gorülüyor. Amerika'nın Körfez yöresine, ceset koymak için 100 bin naylon torba gön- derdiğine ilişkin haberler, olası bir sava- şın boyutlan hakkında fikir veriyor. "Observer" gazetesi, torbaların iki haf- tadır Amerika'daki "VVestpver" Hava Üs- sü'nden Suudi Arabistan'a gönderildiği- ni yazdı. Gazete, bir savaşta müttefikle- rin 12 bin, Irak'ın 50 bin kayıp verebile- ceğini de Amerikan kaynaklanna atfen öne sürdü. THE SUNDAYTİMES Körfez'deki zıtlaşma, Soğuk savaştan sonraki yeni düzende, artık hiçbir büyük ülke, küçük komşusunu başparmağı ile ezmesin diyedir. Bu atlaşma, acımasız bir diktatörün dünyanın petrol rezervinin üç- te birinden fazlasına sahip olmasını ön- lemek içindir. Çünkü bu diktatör, petrol geliri ile nükleer ve kimyasal silah yete- neğini geliştirecek ve bunlan balistik fü- zelerle hedeflerine yollayabilecektir. Bu zıtlaşma, yedikçe yiyesi gelen, iştahı bir türlü dindirilemeyen bir adamı durdur- mak içindir. Bu zıtlaşma aynı zamanda, böyle bir adamı durdurmaya henüz im- kânımız varken bu işi yapmayı düşündü- ğümüz için oluyor. Bu nedenle de Ame- rika ve müttefîkleri, Körfez'e muazzam bir kuvvet yığdılar. Bu nedenle de yeni yüla birlikte, artık başka secenek kalmaz- sa bunu kullanacaklar. Savaş için süre tamyıp ertesi gün banş için öneri getirmek, havuç ve sopa ben- zetmesine uyuyor. Ya da Başkan Bush- un karmakarışık yönetim biçimine de uyuyor denebilir. Belki de bu, Sovyetler Birliği'nin, BM karannı destekleme kar- şıhğında istediği bir bedeldi. Araplar ise bu önerinin ardında daha önceden vanl- mış gizli bir anlaşma olabileceği görüşün- deler. Ya da öneri, son dakikada katnu- oyu yoklamalarj ile kongrede artmaya başlayan muhalefeti sindirmek içindi. Bunlardan istediğinizi seçebilirsiniz. İki tarafta da tavize yatkınlık varsa bir yol bulunacaktır. Ama böyle bir yatkınlık var mı? Gerçek şu ki iki taraf da kendini ku- tulara hapsetmiş durumdadır. Saddam, prestij ve hatta hayatını kaybetme paha- sına kazancından geri adım atamaz. Bir milyonu aşkın bir ordu ile ne yapacak- tır? Bush ise aynı şekilde, hem artan ba- nş çağrıları hem de surekli savaştan söz ederek kendini köşeye sıkıştırmış durum- da. Süre koymak, görüşme önermek ve tehditler, hepsi birden Amerika'nın boy- nundaki ilmek. IRAK Moskova, Bağdat'ı kızdırdıLEFKOŞA (Ajansiar) — Irak, SSCB Dısişleri Bakanı Eduard Şevardnadze'nin önceki gün Pravda gazetesinde yayımla- nan açıklamasını 'kışkırtıcı' olarak nite- ledi. Şevardnadze, açıklamasında, ülkesini Körfez'de doğrudan askeri müdahaleye sevk edecek tek şeyin Irak'taki Sovyet va- tandaşlannın hayatının ve güvenliğinin tehlikeye girmesi olacağını bildirmişti. AA'ya göre Irak Dışişleri Bakanlığı sdz- cüsü, resmi haber ajansı İNA tarafından yayımlanan açıklamasında şöyle dedi: "Şevardnadze, her türlü dayanaktan yoksun olan bu sözleri sarf ederek Yük- sek Sovyet'in onayını almaksızın Kör- fez'e birlik göndermek için bahane ara- maktadır. Sovyet yöneticilerinin Körfez krizi konıısunda izledikleri tutumu onay- lamamamıza rağmen, Irak'1a çalışan Sovyet vatandaşlanna kötü davranmayı düşünmedik." Irak yönetiminin ülkeden ayrılmak is- teyen Sovyet vatandaşlarına güçliik çı- kardığı yolunda Sovyet yöneticiler tara- fından son günlerde yöneltilen suçlama- lan cevaplandıran sözcü, çalışma sözleş- mesi biten her Sovyet vatandaşının iste- diği takdirde ülkeden ayrılabildiğini öne sUrdü ve kalanların da tam bir güvenlik ve himaye içinde olduklannı söyledi. El Sabah'ın açıklaması Kuveyt Başbakanı Şeyh Saad El- AbduUah El Sabah, Saddam Hüseyin'- in savaştan kaçınmak için son bir şansı kaldığını, bunun için Kuveyt'ten şartsız çekilmesi gerektiğini söyledi. Hollanda hükümeti, ABD ve Irak'ın Körfez krizi konusunda kuracağı diyalo- ğun, Filistin sorununun çözümünde ge- lişmeler sağlayabileceğini ima etti. Hollanda Dışişleri Bakanı Hans van den Broek, ABD Başkanı Bush'un Irak'a gönışme önerisi üzerine yaptığı açıklama- da, Washington-Bağdat temaslannın Körfez krizi yanında Ortadoğu'daki di- ğer problemlerle ilgili diyaloğun kurui- masma da zemin hazırlayabileceğini söy- ledi. ALMANYA Honecker, 'toplu adam öldürme'den yargılanacakBERLtN (Cumhuriyet) — Hakkında tutuklama emri çıkarılan eski Demokra- tik Almanya devlet ve komunist parti baş- kanı Erich Honecker (78), Berlin Duva- n'nda ve diğer sınırlarda nöbet tutan as- Verlere "vur emri" vermekle suçlanıyor. Honecker hakkındaki soruşturma aylar- dır sonuçsuz kalmıştı. Berlin Savcılığı ge- çen hafta eski Demokratik Almanya Sa- vunma Bakanlığı arşivinde "vur emri"ni ve Honecker'in imzasmı buldu. Honec- ker, "toplu adam öldürme" suçundan yargılanacak. Batı Berlin Tiergarten Mahkemesi, Honecker'in uluslararası iliş- kilerinden ötürü yurtdışına kaçma tehli- kesi bulunduğu gerekçesiyle hakkında tu- tuklama emri çıkarttı, Erich Honecker, karısı Margot ile Ber- lin yakınlanndaki Beclitz'te bir Sovyet as- keri hastanesinde kalıyor. Hastanedeki Sovyet ordusu yetküileri, Honecker'i Ber- lin polisine teslim etmediler. Teslim ka- rannı Doğu Almanya'daki Sovyet Ordu- lan Başkomutanı General Snetkow vere- cek. Snetkow ise bir iş gezisi nedeniyle yurtdışında bulunuyor. Honecker hakkındaki suçlama, 20 Ey- lül 1961 tarihli bir belgeye dayandırüıyor. Zamanımn Demokratik Almanya Ulusal Güvenlik Konseyi Sekreteri sıfatıyla Ho- necker bu taririte ' sınırda ateşli silah kullanımı" için emir'vermişti. Tutuklama emrinde Honecker'in 1960'İarda sınırdaki güvenlik önlemlerini sistematik oîarak ge- liştirdiği belirtiliyor. Belgelere göre L'iıı- sal Güvenlik Konseyi Başkanlığı'nı ust- lenen Honecker, 3 Mayıs 1974'te "smın geçmeye çalışanlara karşı mutlaka ateşli silah kullanılması ve ateşli silah kullana- rak kaçışlan engelleyen yoldaşların Odüllendirilmesi" için tekrar emir verdi. RAFLAR HEP BOŞ — Devlet magazalarından alışveriş yapan Moskovalılann pek seçme şansı yok. Moskovalı öğrenci, bulabildigi Uç tek elmayla yetinmek zorunda kalacak. Leningrad'da ise durum daha farklı. tkinci Dünya Savaşı sırasında açlıkla tanışan kent, 45 yıl sonra yeniden karne u>gulamasıyla yüz yüze. (Fotoğraflar: Reuter-AP) SOVYETLER BİRLİGİ Gorbi,değişikliklere başladı ması amacıyla yoğun bir kampanya baş- latmıştı. Yeni Içişleri Bakanı Boris Pugo ise ge- çen yıhn başından beri Mosokva'da yıl- dızı parlayan kişiier arasında yer alıyor. Gorbaçov, geçen temmuz ayında yapı- lan 28. SBKP Kongresi'nde gerçekleşti- rilen tüzük değişikliğiyle partinin Merkez Komitesi kadar güçlü ve etkili hale geti- rilen SBKP Merkezi Kontrol Komisyo- nu'nun başına Pugo'nun getirilmesini sağlamıştı. Gorbaçov'un Içişleri Bakan Yardımcı- lığına atadığı General Boris Gromov ise bir süre Afganistan'daki Sovyet birlike- rine komuta ettikten sonra Ukrayna As- keri Bölgesi Komutanlığı'na atanmıştı. öte yandan Sovyetler Birliği'nde bir SSSC Devlet Başkanı, îçişleri Bakanı Vadim Bakatin'i görevden aldı; yerine SBKP Merkezi Kontrol Komisyonu Başkanı Boris Pugo'yu atadı. MOSKOVA (Ajansiar) — SSCB Baş- kanı Mihail Gorbaçov, iki hafta önce Yüksek Sov>'et'te yaptığı konuşmada vaat ettiği '"üsl diizey kadrolarındaki degişikliğin" Uk adımı olarak SSCB Îçiş- leri Bakanı Vadim Bakatin'i görevden al- dı. yerine SBKP Merkezi Kontrol Komis- yonu Başkanı Boris Pngo'yu atadı. AA1 nrn haberine göre resmi haber ajansı TASS, Gorbaçov'un konuya ilişkin karar- namesini duyurduğu kısa haberinde, Içiş- leri Bakanı Birinci Yardımcılığma Boris Gromov!un getirildiğini belirtti. TASS, Vadim Bakatin'in "bir başka göreve atanacagını" bildirdi, ancak bu görevin niteliğini açıklamadı. Ajans, bu atama kararnamesinin, onay için SSCB Yüksek Sovyeti'ne sunulaca- ğını da kaydetti. Başkan Gorbaçov'a yakınlığıyla tanı- nan Vadim Bakatin'in, atanacağı yeni gö- revle terfi mi edeceği yoksa "kızağa mı cekileeeği" konusunda hiç bir ipucu ve- rilmedi. SSCB'de geçen mart ayında başkanlık sistemine geçiş kararının alındığı 3. Halk Temsilcileri Kongresi'nde adı başkanlığa aday gösterilen Vadim Bakatin, son haf- talarda kamuoyu karşısına giderek daha seyrek çıkmaya başlamıştı. Bakatin, geçtiğimiz haftalarda düzen- lediği bir basın toplantısında, Başkan Gorbaçov'a, "birlik cumhuriyetlerinin kendi iç güvenlik örgütlerini kurmalannı" öngören bir tasan sunduğunu açıklamış, ancak daha sonra bu tasanyla ilgili her- hangi bir gelişme olmamıştı. Birlik cumhuriyetlerinin güvenlik ala- nında özerkliğe sahip olmaları yolunda- kı g"örü5İere Gorbaçov'un karşı olduğu bi- Hniyor. SSCBnin "üniter bir devlet" yapısını koruması gerektiğini savunan ve üyeleri arasında muhafazakâr komünistlerle üst düzeydeki ordu mensuplannın yer aldığı "Birİik" adlı parlamenterler grubu, son iki hafta içinde, Bakatin'in görevden alm- yandan açlık tehlikesi yönetimi tehdit ederken, diğer yandan aynlıkçı Baltık cumhuriyetleri birlikten kopma konusun- da yeniden atağa geçtiler. Üç Baltık cum- huriyeti Litvanya, Letonya ve Estonya 1 mn parlamentolan, onceki gün yaptıklan ortak toplantı sonucunda yeni birlik an- laşmasını imzalamayacaklannı açıklaya- rak Sovyet ordusunun topraklanndan çe- kilmesi çağrısında bulundular. Sovyetler Birliği Başkanı Mihail S. Gorbaçov ise cumhuriyetleri, kendi bağımsız ordularını oluşturma girişimlerinden vazgeçmeleri konusunda uyardı. Gorbaçov önceki gün yayımlanan kararnamesinde, son aylarda birlik cumhuriyetlerinin, anayasal olarak merkezi hükümetin görev alanı içine gi- ren savunma hizmetleri konusunda ken- di yetkilerini aşan yasalar kabul ettikle- rini ve bunun ülkenin güvenliğini tehli- keye düşürecek gelişmelere yol açabilece- ğini vurguladı. AA'ya göre Başkan Gor- baçov, önceki gün birlik cumhuriyetleri- nin askerlik hizmetine ve savunmaya iliş- kin olarak benimsedikleri tüm yasalan geçersiz ilan ederken, SSCB Bakanlar Ku- rulu, Başkanlık Divanı'nı, cumhuriyetle- rin anayasaya aykın yasalanmn uygulan- masını önlemekle görevlendirdi. Kararnameyle savunma ve îçişleri ba- kanlıklanyla KGB de SSCB'nin güvenli- ğinin tam anlamıyla sağlanabilmesi için SSCB Halk Temsilcileri Kongresi, Başkan ve SSCB Bakanlar Kurulu'nun bu alan- daki tüm taümatlarını eksiksiz biçimde yerine getirmekle görevlendiriliyorlar. Başkan Gorbaçov'un bu kararnamesi- nin son haftalarda ülkenin her yanında tırmanmakta olan ordu aleyhtarı kam- panyaya son verilmesi için merkezi hükü- metin başlattığı "kontr-kampanyanın" doruğu olduğu belirtiliyor. Üç Baltık cumhuriyeti Estonya, Leton- ya ve Litvanya'nın parlamentolan Litvan- ya'nın başkenti Vilnius'ta önceki gün yap- tıklan ortak toplantıda, bağımsızlıkîan- mn ilan edilmesi için gerekli görüşmele- rin başlatılması karannı aldılar. Toplan- tıya üç cumhuriyetten katılan 260 millet- veküinin yanı sıra Ermenistan, Ukrayna, Moldavya, Gürcistan, Polonya ve ABD- den gözlemciler de toplantıda yer aldılar. Toplantıda kabul edilen belgeler, gele- cek ay toplanacak olan Sovyetler Birliği Halk Temsilcileri 4. Kongresi'ne ve dün- ya parlamentolanna Baltık cumhuriyet- lerinin bağımsızhklarını tanıma çağrısın- da bulunuyor. Halk Temsilcileri Kongre- si'ne yapılan cağrıda, "Sovyet sisleminin ülkeyi açlığın eşiğine getirdiği" ifade edi- lerek "Kendi volumuzu seçmemiz ve Sov- yetler Birliği ile işbirliği y^apmamız müm- kün olduğu takdirde komşumuz Sovyet- ler Birliği'ne, içinde bulunduğu krizi aş- ması için yardımcı olabileceğimize inanıyoruz" denildi. DIŞ BASIN HMM 'da tedirginlik artıyorRusya Federasyonu Başkanı Boris Yeltsin, bir süre önce Rusya Parlamen- tosu'nda yaptığı konuşmada, Kremlin, cumhuriyetlerin iç işlerine müdahale ederse işi "profesyonel bir ordu ve halk milisleri" kurmaya kadar gotürebilecek- lerini söyledi. Siyasal gözlemciler bazı askeri çevre- lerin ordunun profesyonelleşmesi konu- sunda giderek daha ısrarlı davrandıkla- rını ve Yeltsin'in bu konuda inisiyatifi ele almak istediğini belirtiyorlar. Gorbaçov geçenlerde bin kadar suba- yı kabul ederken yaptığı konuşmada, re- formların hızlandınlacağını ve böylece birliklerin eğitiminin ve moralinin yük- seltileceğini ve profesyonelliğin geliştiri- leceğini söyleyerek subaylara moral ver- meye çahşmıştı. Ordunun böyle bir morale ihtiyacı var- dı, çünkü kışlalarda "garip olaylann", ka- zalann sayısı giderek artıyor. Genelkur- may başkan yardımcısı sonbahardaki as- kere almada, askere çağrılanlardan an- cak % 10'unun kışlalanna teslim olduk- lannı açıkladı. Bu oran Gürcülerde % 2'ye, Ermenilerde ise °To5'e kadar düşü- yor. Genelkurmay başkan yardımcısına göre bu duruma bir yandan Rus olma- yan cumhuriyetlerdeki askerlik bürolan- nın çahşmalarını engelleyen anti- militarist birliklerin varhğı, bir yandan da aynı cumhuri>etlerin parlamentoları- nın "gençlerini" kendi "ulusal loprak- larT'nın dışına yollamak istememeleri yol açıyor. Ukrayna da bu yolda bir karar aldı. Baltık ülkelerinde ise "ulusal güven- lik güçleri" kavramı anayasalara girdi. Bunlar Sovyet askeri yapılanmasından tümüyle bağımsız olmak istiyorlar. Mol- davya'da "gönüllü" milliyetçi gruplar kentin göbeğinde yoldan geçen Rusça ko- nuşan insanlara saldırdılar. Savunma Bakanlığı iki hafta kadar ön- ce yayımladığı bildiride "orduya yönel- tilen provokasyonlann" coğalmasım şid- detle kınadı. öte yandan, yıpranmışhğını ve zor du- rumuna rağmen ordu, Sovyetler Birliği- nin siyasal kaderi ile ilgili tartışmalarda giderek daha cok dikkatleri çekmeye baş- lıyor. Gorbaçov'un başkanın yetkilerini güçlendirmeye ilişkin önerilerini yorum- layan Komsomolskaya Pravda gazetesi "Gorbaçov radikal önlemler öngördüğü- nü söyledi ancak bunlan nasıl gerçekleş- tireceğini açıklamadı. Eğer bu, nasılın ce- vabı ise mevcut siyasal durgunluk için- de, bu çareyi içimize sindirmek duru- munda kaiacağız" diyordu. Moskova'da şu sıralarda Albay Alk- snis adh Yüce Sovyet delegesinin sözleri sık sık tartışüıyor. Alksnis başkanhk yet- kilerinin arttınlmasını sağlaması için Gorbaçov'a otuz günlük süre verilmesi- ni önermişti. Rus olmayan cumhuriyet- lerdeki aynlıkçı hareketlere karşı çıkan Rus parlamenterlerden oluşan Soyuz hiz- bine bağlı biri olarak tanınan Albay Alk- snis günlük Sovietskaya Rusya'ya verdiği demeçte, "Ülkenin gelecegi şimdi yainız- ca konuşmakla kalmayıp duzeni sağla- maya muktedir insanlann gerçekleştire- cekleri olağanüstü önlemlerin programı- na bağlıdır" dedi. İzvestia'nın bu konu- daki yorumu ise duşundürucu "Ordu içinde oldukca popüler görünmesine rag- men. ordunun bütütünün albay Alksnis'i desteklediğini gösteren bir belirti yok." (26 kasım)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle